Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İsviçre

Kapsül Haber Ajansı - İsviçre haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İsviçre haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Pernod Ricard Kuzey Avrupa’nın Finansal Yönetimi Bir Türk’e Emanet Haber

Pernod Ricard Kuzey Avrupa’nın Finansal Yönetimi Bir Türk’e Emanet

Pernod Ricard, global liderlik yapılanması kapsamında dikkat çekici bir atamaya imza attı. Şirketin Afrika – Orta Doğu Bölgesi’nde CFO olarak görev yapan Nevzat Akkız, 1 Ocak 2026 itibarıyla Pernod Ricard Kuzey Avrupa CFO’su pozisyonuna getirildi. Böylece, şirketin en stratejik bölgelerinden birinin finansal yönetimi ilk kez bir Türk yöneticiye emanet edilmiş oldu. Akkız, yeni görevi kapsamında Pernod Ricard Kuzey Avrupa CEO’su Julien Hémard’a bağlı olarak çalışacak ve bölgenin Yönetim Komitesi’nde yer alacak. Bu kapsamda; finansal stratejilerin belirlenmesi, performans yönetiminin güçlendirilmesi ve şirketin sürdürülebilir büyüme vizyonunun hayata geçirilmesi gibi kritik sorumluluklar üstlenecek. Pernod Ricard’ın Kuzey Avrupa bölgesi, şirketin global yapısında ağırlığı en yüksek pazarlardan bazılarını barındırıyor. Bölge; Almanya, Birleşik Krallık, Benelux (Belçika, Hollanda, Lüksemburg), İsviçre, Avusturya, İrlanda ile Nordik ülkeleri (Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Norveç ve İsveç) kapsıyor. Nevzat Akkız, bu geniş ve stratejik coğrafyanın finansal yönetiminden sorumlu olacak. Bu atama, yalnızca Pernod Ricard’ın küresel operasyonlarında önemli bir sorumluluğun üstlenilmesi anlamına gelmiyor; aynı zamanda Türkiye’den yetişen yöneticilerin uluslararası arenada üstlendikleri liderlik rollerinin geldiği noktayı da güçlü şekilde ortaya koyuyor.

Erciyes, Dünyanın En İyi 25 Kayak Merkezi Arasında Haber

Erciyes, Dünyanın En İyi 25 Kayak Merkezi Arasında

Kayseri’de insan odaklı belediye anlayışı ile kentin değerlerini ön plana çıkaran Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç başkanlığındaki Kayseri Büyükşehir Belediyesi, pek çok alanda olduğu gibi turizm alanındaki hizmetleri ile ön sıralarda yer almayı sürdürüyor. Bu çerçevede dünyaca ünlü Snow Magazine Dergisi’nin her yıl düzenli olarak yayımladığı “Dünyanın En İyi Kayak Merkezleri” listesi açıklandı. Derginin bu yılki değerlendirmesinde, Türkiye’yi temsilen yalnızca Erciyes Kayak Merkezi, dünyanın en iyi 25 kayak merkezi arasında yer aldı. Fransa, İsviçre, İtalya, ABD ve Japonya gibi kayak turizminin lider ülkelerinden birçok merkezin yer aldığı listede, Türkiye’den yalnızca Erciyes kendine yer buldu. Pek Çok Kriter ile Değerlendirildi Snow Magazine editörleri, 100’den fazla kayak merkezini; pist kalitesi, şehir olanakları, ulaşım kolaylığı, fiyat dengesi ve modern tesisler gibi kriterler üzerinden değerlendirerek listeyi oluşturdu. “Erciyes, Artık Sadece Türkiye’nin Değil, Dünyanın En Seçkin Kayak Destinasyonlarından Biri” Erciyes’in bu önemli başarıya tesadüfen ulaşmadığını söyleyen Kayseri Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Elcuman, “Erciyes, artık sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en seçkin kayak destinasyonlarından biri haline gelmiştir. Bu başarı, Kayseri’nin vizyonunu, yatırım gücünü ve turizmdeki iddiasını tüm dünyaya göstermektedir. Yıllardır planlı, sürdürülebilir ve uluslararası standartlarda bir vizyonla geliştirilen Erciyes projesi, bugün Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı Erciyes Master Planı ile hedeflediği noktaya tam anlamıyla ulaşmıştır. Dünya çapında kabul gören bu listede Türkiye’den tek kayak merkezi olarak yer almak, hem Kayseri hem de ülkemiz adına büyük bir gurur kaynağıdır” dedi. Değerlendirmede yetkililer, Erciyes’in modern lift sistemleri, 100 kilometreyi aşan pist uzunluğu, kar kalitesi, pist çeşitliliği ve çevre dostu uygulamalarıyla dünyanın önde gelen merkezleriyle yarışır durumda olduğunu vurguladı. Bu başarı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin yıllar önce başlattığı “Erciyes Master Planı” ile hedeflediği noktaya ulaştığını açıkça ortaya koyuyor. Bu master proje ile Erciyes, vizyonunun uluslararası ölçekte karşılık bulduğunu gösteriyor.

Zayıf Risk İştahı Kripto Piyasasında Satış Baskısını Artırdı  Haber

Zayıf Risk İştahı Kripto Piyasasında Satış Baskısını Artırdı 

Kripto paralarda son 24 saatin öne çıkan gelişmeleri Kripto para piyasası, küresel teknoloji hisselerinde yaşanan sert düşüşlerin etkisiyle haftayı zayıf bir görünümle kapatmaya hazırlanıyor. Risk iştahındaki kırılganlık, yatırımcıların kripto varlıklardan uzak durmasına neden olurken, Bitcoin haftalık bazda değer kaybını derinleştirdi. Hafta boyunca özellikle teknoloji hisselerindeki aşırı değerleme endişeleri, küresel borsalarda satış baskısını artırdı. Bu eğilim, riskli varlıklar arasında görülen genel geri çekilmeyle birlikte kripto paralara da yansıdı. Piyasalar ayrıca ABD’deki hükümet kapanmasının ekonomik faaliyetleri aksatması ve kritik makroekonomik verilerin gecikmesi nedeniyle belirsizlikle karşı karşıya kaldı. Özel sektör istihdam verilerinin ekim ayında işten çıkarmalarda keskin bir artışa işaret etmesi ise FED’in aralık ayında faiz indirimi beklentilerini yeniden gündeme taşıdı. Kripto para piyasasının toplam değeri 3,42 trilyon dolara gerilerken, Bitcoin, güne 102.105 dolardan başladı. Bülten yazıldığı sırada Ethereum 3.353 dolardan işlem görürken, XRP 2,22 dolardan, Solana ise 157,49 dolardan fiyatlanıyordu. Dün Bitcoin ve Ethereum ETF’leri altı günlük çıkış dönemini sonlandırarak pozitif akışlar kaydetti. Bitcoin ETF’leri 240 milyon dolar giriş alırken, Ethereum ETF’lerinde 12,51 milyon dolarlık giriş kaydedildi. ASIC Başkanı, Avustralya’nın tokenizasyon konusunda harekete geçmesi gerektiğini söyledi Avustralya Menkul Kıymetler ve Yatırımlar Komisyonu (ASIC) Başkanı Joe Longo, çarşamba günü yaptığı konuşmada, dağıtık defter teknolojisinin küresel sermaye piyasalarını dönüştürdüğünü vurgulayarak ülkenin “bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini, aksi halde geride kalacağını” söyledi. Longo, tokenizasyonun varlıkları daha küçük, alınıp satılabilir birimlere bölerek anlık takas imkanı sağlayabileceğini ve bunun sermaye piyasalarını kökten dönüştürebileceğini ifade etti. Longo, diğer ülkelerin hızla ilerlediğine dikkat çekerek, Avustralya’nın “kaçırılmış fırsatlar ülkesi” olma riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyardı. Longo, İsviçre’nin dijital menkul kıymetler borsasında 2021’den bu yana 3,1 milyar doların üzerinde tokenize tahvil ihracı gerçekleştirildiğini, J.P. Morgan’ın iki yıl içinde para piyasası fonlarını tamamen tokenize etmeyi planladığını ve Nasdaq’ın gelecek yıl sonuna kadar 24 saat açık tokenize menkul kıymet ticareti başlatmayı hedeflediğini hatırlattı. “Bir zamanlar yeniliklerin öncüsü olan Avustralya, artık diğer ülkelerin gerisinde kalıyor” diyen Longo, bu durumu tersine çevirmek için ASIC Innovation Hub’ın yeniden yapılandırılarak faaliyete geçirileceğini duyurdu. Longo, yenilenen merkezin, düzenleyici engellerle karşılaşan yenilikçilere açık kapı politikası uygulayacağını ve ASIC’in sorunları sadece tespit etmekle kalmayıp çözüm üretmek için iş birliği yapacağını belirtti. Ayrıca, hükümetin fintech sektörünü güçlendirmeyi hedefleyen Geliştirilmiş Düzenleyici Sandbox incelemesini de destekleyeceklerini söyledi. Japonya’dan üç büyük banka ile ortak stablecoin denemesi Japonya Finansal Hizmetler Ajansı (FSA), ülkenin üç büyük bankasının yer aldığı stablecoin pilot projesine resmi onay verdi. Bu adım, Japonya’nın ödeme sistemlerinde dijital dönüşümü hızlandırma çabalarının bir parçası olarak görülüyor. FSA’nın yaptığı açıklamaya göre, Mizuho Bank, MUFG ve SMBC, ödemelere yönelik ortak bir stablecoin ihraç etmek üzere güçlerini birleştiriyor. Konsorsiyumda Mitsubishi Corporation, Progmat Inc. ve Mitsubishi UFJ Trust and Banking Corporation gibi isimler de yer alıyor. Pilot proje, farklı bankacılık gruplarının Japon yasalarına göre “elektronik ödeme aracı” olarak sınıflandırılan stablecoin’leri ortak şekilde ihraç edebilmesini ve bunun düzenleyici çerçeveye uygun biçimde yürütülüp yürütülemeyeceğini test edecek. FSA, denemenin Kasım 2025’ten itibaren süresiz olarak devam edeceğini, elde edilecek hukuki ve uyumla ilgili sonuçların daha sonra kurumun internet sitesinde yayımlanacağını açıkladı. Bu girişim, FSA’nın aynı gün duyurduğu Payment Innovation Project (PIP) kapsamında gerçekleştirilen ilk proje olma özelliğini taşıyor. Ajans, 2017’den bu yana fintech denemelerine destek veren FinTech Proof-of-Concept Hub bünyesinde faaliyet gösteren PIP aracılığıyla blok zinciri tabanlı ödeme inovasyonlarını hızlandırmayı hedefliyor. JPMorgan: “Bitcoin, altına kıyasla hala değerinin altında” JPMorgan analistlerine göre Bitcoin (BTC), altına göre volatilite ayarlı adil değerinin altında işlem görüyor. Analistler, ekim ayında altının tüm zamanların en yüksek seviyelerine yükselmesiyle artan volatilitenin değerli metali daha riskli hale getirdiğini, buna karşılık Bitcoin’in yatırımcılar açısından daha cazip bir konuma geldiğini belirtti. JPMorgan raporuna göre, Bitcoin-altın volatilite oranı 1,8’e gerileyerek BTC’nin altına göre 1,8 kat daha fazla risk taşıdığını gösteriyor. Raporda, “Bu volatilite oranı dikkate alındığında, Bitcoin’in mevcut piyasa değeri olan 2,1 trilyon doların yaklaşık yüzde 67 artması gerektiği, bunun da teorik olarak 170.000 dolar civarında bir fiyat anlamına geldiği” ifadelerine yer verildi. JPMorgan, bu hesaplamanın önümüzdeki 6-12 ayda Bitcoin için “önemli bir yukarı yönlü potansiyele” işaret ettiğini vurguladı. Galaxy Digital da çarşamba günü 2025 Bitcoin fiyat tahminini 185.000 dolardan 120.000 dolara çekti. Şirket, ekim ayında büyük yatırımcıların 400.000 BTC satışı, alternatif yatırım temalarına yönelim ve piyasa dinamiklerindeki değişimi gerekçe gösterdi. Galaxy’nin araştırma direktörü Alex Thorn, Bitcoin’in artık “olgunluk dönemi”ne girdiğini, bu dönemde kurumsal benimseme, pasif fon akışları ve düşük volatilitenin baskın olacağını belirtti. Thorn, ETF’lerin piyasadaki likiditeyi emmesi nedeniyle Bitcoin kazançlarının geçmişe kıyasla daha yavaş gerçekleşeceğini de sözlerine ekledi.

Ormanya ve Kuzuyayla Ziyaretçi Rekoru Kırdı Haber

Ormanya ve Kuzuyayla Ziyaretçi Rekoru Kırdı

Ormanya ve Kuzuyayla yaz boyunca doğa yürüyüşü, piknik, fotoğrafçılık ve yaban hayatı gözlemi gibi klasik etkinliklerin yanı sıra çocuklara ve ailelere özel aktivitelerle dikkat çekti. Bu bağlamda Ormanya’nın “Çocuk Hayvan Çiftliği”, “Yaban Yaşam Alanı” ve “Orman Kütüphanesi” büyük ilgi görürken, Kuzuyayla’nın serin yayla atmosferi ve ateşsiz güvenli piknik alanları yaz boyunca binlerce ziyaretçiyi ağırladı. ORMANYA KAMP ALANINA ULUSLARARASI İLGİ Doğaseverlerin gözdesi haline gelen Ormanya kamp alanı, yalnızca Türkiye’den değil dünyanın dört bir yanından misafirlerini ağırladı. Yaz aylarında kamp alanını Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, İngiltere, Güney Kore, İspanya, İsviçre ve Rusya’dan toplam 2 bin 448, İstanbul, Sakarya, Bursa, Eskişehir, Tekirdağ, Ankara, Düzce, Bolu, İzmir ve Balıkesir başta olmak üzere Türkiye’nin farklı şehirlerinden 6 bin 592 kamp sever ziyaret etti. Toplamda 9 bin 40 kamp tutkunu, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin doğa turizmi hizmetlerinden yararlandı. ETKİNLİKLERE 30 BİN KİŞİ KATILDI “Ormanya’da Yaz” ve “Kuzuyayla’da Yaz” başlıklarıyla düzenlenen ücretsiz doğa etkinlikleri, bu yıl 30 bin 188 katılımcı ile yoğun ilgi gördü. Programlarda dağ bisikleti turları, flora ve kuş gözlemleri, gece yürüyüşleri, hafta sonu koşuları, orman sineması, çocuk orman okulu ve doğa eğitimleri yer aldı. Her yaştan vatandaşın katılım sağladığı etkinlikler, hem doğa bilincini güçlendirdi hem de kentlilere ücretsiz açık hava etkinliği imkânı sundu. EĞLENCE VE HUZURLU BİR YAZ SEZONU Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, yaz sezonu boyunca Ormanya ve Kuzuyayla’da temizlik, güvenlik, yönlendirme ve ziyaretçi bilgilendirme hizmetlerini aralıksız sürdürdü. Ayrıca altyapı iyileştirmeleri, etkinlik organizasyonları ve ücretsiz hizmetlerle vatandaşların doğada keyifli zaman geçirmesi sağlandı. Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı bu kapsamlı hizmetler sayesinde ziyaretçiler, hem eğlenceli hem de huzurlu bir yaz sezonu yaşadı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Tether Gold’un Piyasa Değeri 2 Milyar Doları Aştı Haber

Tether Gold’un Piyasa Değeri 2 Milyar Doları Aştı

2025’in üçüncü çeyreğinin sonunda 1,44 milyar dolar seviyesinde olan XAUT’nin toplam piyasa değeri, ekim ayı itibarıyla yaklaşık 2,1 milyar dolara yükseldi.
Tether Gold’un ihraç ve yönetiminden sorumlu El Salvador merkezli TG Commodities S.A. de C.V., 30 Eylül 2025 itibarıyla aşağıdaki verileri doğruladı. Toplam Fiziksel Altın Rezervi: 375.572 fine troy onsDolaşımdaki Toplam XAUT Token Sayısı: 375.572 XAUTAltın Teminatı: 1:1 (Her bir XAUT token’ı, en az bir fine troy ons fiziksel altınla destekleniyor)Altın Fiyatı (30 Eylül 2025): 3.858,96 ABD doları / onsToplam Piyasa Değeri: 1,449 milyar ABD dolarıSatılan Token Sayısı: 235.820Satışa Sunulabilir Token Sayısı: 139.751 Altın rezervleri İsviçre’de, London Good Delivery standartlarına tam uyumlu kasalarda tutuluyor. Altın zirvede, tokenizasyon çağı başladı 2025 yılı boyunca altın fiyatları; enflasyonun kalıcılığı, jeopolitik gerilimler ve kurumsal yatırımcılardan gelen yoğun talep nedeniyle tarihi zirveleri gördü. Bu dönemde Tether Gold’un fiziksel rezervleri 11,6 tonu aşarak yaklaşık 1,5 milyar dolarlık tokenize değere ulaştı. Yatırımcılar, itibari paraların değer kaybı ve küresel belirsizlik ortamında “dijital güvenli liman” arayışına yönelirken, Tether Gold, blokzincir teknolojisinin sunduğu erişilebilirliği altının kalıcılığıyla birleştirerek şeffaf, teminatlı ve likit bir yatırım modeli sunuyor. “Tether Gold, geleceğin mülkiyet modelini temsil ediyor”
 Tether CEO’su Paolo Ardoino, konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi: “Tether Gold, gerçek varlıkların zincir üzerinde hiçbir taviz vermeden büyüyebileceğini kanıtlıyor.
Altın fiyatlarının tarihi zirvelere ulaşması ve kurumsal yatırımcıların tokenize varlıklara ilgisinin artmasıyla XAUT, fiziksel güvenliği dijital özgürlükle buluşturan geleceğin mülkiyet modelini temsil ediyor.” ifadelerini kullandı. Ekim ayı itibarıyla, gerçek varlık tokenizasyonu (RWA) sektörü küresel çapta güçlü bir ivme kazandı.
Devlet kurumları, varlık yöneticileri ve finansal teknoloji şirketleri, varlık ihraç ve saklama süreçlerinde blokzincir tabanlı modelleri benimsiyor. Tether Gold bu dönüşümün öncüsü olarak; dünyanın en eski değer saklama aracını, modern finansal dünyanın ihtiyaç duyduğu şeffaflık ve erişilebilirlik ilkeleriyle yeniden tanımlıyor.
Yüzde 100 fiziksel teminat, tam düzenleyici uyum ve zincir üstü doğrulanabilirlik sayesinde, Tether Gold sorumlu tokenizasyonun küresel ölçekteki en güçlü örneği konumunda. Tether Gold, dijital çağın güvenli limanı olarak konumlanıyor Parasal dalgalanmaların arttığı bir dönemde, Tether Gold (XAUT) kullanıcılarına gerçek altın mülkiyetini aracıya gerek kalmadan, hızlı ve sınır ötesi biçimde devretme olanağı sağlıyor.
Bu yönüyle XAUT, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için dijital çağın güvenli limanı olarak konumlanıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

SunExpress Yıl Başından Bu Yana 13 Milyondan Fazla Yolcu Taşıdı Haber

SunExpress Yıl Başından Bu Yana 13 Milyondan Fazla Yolcu Taşıdı

SunExpress, 85 uçaklık filosuyla yılın başından bu yana 13 milyonun üzerinde yolcu taşıdı. Geçen yılın aynı dönemine göre yolcu sayısında %8 artış kaydeden hava yolu, %85 doluluk oranı elde etti. 2025 yaz sezonunda uçuş ağına 15 yeni dış hat ekleyen SunExpress, Almanca konuşulan ülkeler (Almanya, Avusturya, İsviçre) ile Birleşik Krallık ve İrlanda’dan Türk Rivierası ve Anadolu’ya olan direkt uçuşlarda sahip olduğu güçlü konumunu koruyor. Geçtiğimiz yaz özellikle Birleşik Krallık ve İrlanda pazarından Türkiye’ye talep artışının olduğunu belirten SunExpress CEO’su Max Kownatzki, “Almanya'dan Türkiye’ye olan uçuşlarda sahip olduğumuz güçlü pazar konumunun yanı sıra Birleşik Krallık ve İrlanda, en hızlı büyüyen pazarlarımız arasında yer alıyor. Birleşik Krallık ve İrlanda pazarında 2022’den bu yana koltuk kapasitemizi dört kat artırdık ve Türkiye’den en fazla Birleşik Krallık havalimanına uçan hava yolu konumuna geldik. Bu pazarda, 2024 yılına kıyasla yılın başından bu yana yolcu sayısında %22’lik bir artış gözlemliyoruz. Türkiye’ye sunduğumuz direkt uçuşlarla, daha fazla yolcunun Türkiye’nin doğal güzelliklerini, kültürel zenginliklerini ve misafirperverliğini keşfetmesine katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. Yeni Sezonda Uçuş Noktaları Artıyor 2025/26 kış sezonunda hava yolu, yeni İzmir–Porto hattını haftada 2 kez olmak üzere 5 Kasım itibarıyla başlatıyor. Ayrıca İzmir çıkışlı Madrid uçuşlarını haftada 3’e, Barselona uçuşlarını ise haftada 5’e çıkararak, İber Yarımadası’nda bugüne kadarki en yüksek kapasitesine ulaşıyor. İç hatlarda ise Antalya ve İzmir çıkışlı uçuşlarla Türkiye’nin 21 şehrini birbirine bağlıyor. 2026 yaz sezonunda Türkiye’ye yönelik talebin devam ettiğinin altını çizen Kownatzki, “Erken rezervasyonlarda geçen yıla göre %12 artış görüyoruz. Türkiye, zengin kültürel mirası, doğal güzellikleri ve misafirperverliğiyle Avrupa pazarında güçlü bir konuma sahip. Türkiye hâlâ fiyat-performans açısından cazip bir destinasyon olsa da bu avantajın korunması ve rekabet gücünün sürdürülebilir biçimde artırılması için tüm sektör paydaşlarının iş birliğiyle hareket etmesi büyük önem taşıyor. Biz, SunExpress olarak, Türkiye’nin turizm potansiyeline yürekten inanıyoruz. Gelecek dönem planlarımızı bu vizyon doğrultusunda şekillendiriyor; genişleyen uçuş ağımız ve büyüyen filomuzla ülke turizmine ve ekonomisine katkı sağlamayı sürdüreceğiz” dedi. SunExpress, 2026 yaz sezonunda uçuş ağını yeni rotalarla genişletiyor. Hava yolu, tarihinde ilk kez Bodrum çıkışlı Birleşik Krallık seferlerini başlatmaya hazırlanıyor. Yeni açılacak 10 yeni dış hat rotası arasında Antalya-Cork, Antalya-East Midlands, Antalya-Memmingen, Izmir-Porto, Izmir-Sofia, Milas Bodrum-Gatwick, Milas Bodrum-Manchester, Edremit-Hannover, Edremit-Münih ve Hatay-Düsseldorf yer alıyor. Filo Modernizasyonu ve Hangar Yatırımı 2025 yılında filosunu pandemi dönemi öncesine kıyasla yaklaşık iki katına çıkaran SunExpress, yeni nesil uçaklarla yolcularına daha konforlu ve çevre dostu bir seyahat deneyimi sunarken operasyonel verimliliğini de güçlendiriyor. SunExpress’in büyüme planları kapsamında toplamda 132 adet Boeing uçak siparişi bulunuyor; bunların 87’si kesin sipariş durumunda. SunExpress, bu siparişler ile birlikte 2030’lu yılların başında filosunun büyük çoğunluğunun 737-8 ve 737-10 modeli uçaklardan oluşmasını hedefliyor. Kownatzki, “Filo yenileme sürecimiz, sadece uçak sayısındaki artışı değil; aynı zamanda konfor, sürdürülebilirlik ve verimlilik açısından bir dönüşümü temsil ediyor. Daha genç ve modern bir filoyla uçmak, çevresel etkilerimizi azaltırken yakıt tüketimi, uçak kullanım verimliliği ve maliyetlerde de önemli kazanımlar sağlıyor. Bu dönüşüm, geleceğe sağlam adımlarla ilerlerken yolcularımıza yüksek standartlarda uçuş deneyimi sunma kararlılığımızı ortaya koyuyor” dedi. Bunun yanı sıra, Antalya Havalimanı’nda inşa edilmesi planlanan hangar yatırımı, şirketin tarihinde önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. 3 yılda tamamlanması hedeflenen proje, Antalya’nın, havacılık ekosisteminde teknik bakım ve onarım alanında stratejik bir merkez konumuna yükselmesine zemin hazırlayacak. Planlanan yatırımlarla ilgili olarak Kownatzki, “İnşa etmeyi planladığımız 12 uçak kapasiteli hangar sayesinde, filomuzun teknik hat ve üs bakım ve onarım süreçlerini kendi bünyemizde yürütebileceğiz. Bu tesis, yalnızca SunExpress filosuna değil, bölgede faaliyet gösteren diğer hava yolu şirketlerine de hizmet verebilecek. Antalya, havacılık bakım hizmetleri açısından bölgenin stratejik bakım üssü haline gelecek. Bu projeyi sadece bir altyapı yatırımı olarak değil, aynı zamanda bölgede nitelikli iş gücünün gelişimine katkı sağlayacak önemli bir stratejik adım olarak görüyoruz” dedi. Eğitim Yatırımlarıyla Havacılığın Geleceğine Katkı SunExpress, sektördeki nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak amacıyla pilot ve teknisyen yetiştirme programlarını genişletiyor. Geçtiğimiz yıl Eskişehir Teknik Üniversitesi iş birliğiyle başlatılan Uçak Bakım Teknisyeni Kariyer Geliştirme ve Destekleme Programı’na bu yıl iki üniversite daha dahil edildi. Program kapsamında, önümüzdeki beş yıl içinde 400 uçak teknisyeninin yetiştirilmesi hedefleniyor. 2018 yılında başlatılan Çoklu Pilot Lisansı Programı (Multi-Pilot Licence - MPL) programı kapsamında ise bugüne kadar 200 pilot yetiştirildi. Şirket, önümüzdeki beş yılda 200’ün üzerinde Türk pilotu programa dahil etmeyi planlıyor. Hava yolunun Antalya'daki genel müdürlük binasında kurulumu devam eden uçuş eğitim simülatörünün ise aylık 500 saatlik kapasitesiyle pilot adaylarına uygulamalı eğitim imkânı sunması hedefleniyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.