Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ibs Sigorta

Kapsül Haber Ajansı - Ibs Sigorta haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ibs Sigorta haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

 2026’nın Üç Kritik Dönüşümü Yapay Zekâ Tabanlı Sigortacılık,  Siber Risk Ekosistemi ve Sürdürülebilirlik Olacak Haber

 2026’nın Üç Kritik Dönüşümü Yapay Zekâ Tabanlı Sigortacılık,  Siber Risk Ekosistemi ve Sürdürülebilirlik Olacak

IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, sigorta sektörünün 2025 yılına ilişkin değerlendirmesinde, “2025 yılı hem Türkiye’de hem de dünyada sigorta sektörü açısından yüksek belirsizlik ile yüksek fark yaratma fırsatının aynı anda hissedildiği bir dönem oldu. Küresel ölçekte büyüme hızlarının yavaşladığı, jeopolitik gerilimlerin, ticaret savaşlarının ve yüksek faiz–enflasyon sarmalının yatırım kararlarını zorlaştırdığı bir yılı geride bıraktık. Bu doğrultuda sigorta sektörünün küresel büyümesinin yaklaşık %2 - %2,5 seviyelerine, yani pandemi sonrası dönemin en düşük seviyelerine gerilemesi bekleniyor. Böyle bir tabloda sigorta sektörü, finansal sistemin istikrarı açısından kritik bir rol üstleniyor” dedi. Türkiye özelinde ise yüksek enflasyona rağmen sektörün reel büyüme performansına dikkat çeken Çiftçi, “Son yıllarda prim üretiminde enflasyonun üzerinde güçlü bir reel büyüme görüyoruz. 2024’te toplam prim üretimi yaklaşık 838,7 milyar TL’ye ulaştı; bireysel emeklilik fon büyüklüğü ise 1,2 trilyon TL seviyelerine geldi. 2025’te bu taban üzerine inşa edilen, daha seçici ve teknik odaklı bir büyüme dinamiği görüyoruz. Yıl sonunda toplam prim üretiminin 1,15–1,20 trilyon TL bandını zorlamasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Reasürans kapasitesi daha seçici hale geliyor 2025 yılında risk yoğunluğunda belirgin bir artış gözlendiğini vurgulayan Murat Çiftçi, şunları söyledi: “Siber riskler, jeopolitik gerilimler ve kritik altyapılara yönelik tehditler kurumların risk haritalarını yeniden şekillendiriyor. İklim kaynaklı afetlerin sıklığı ve şiddeti arttıkça hem reasürans maliyetleri hem de hasar frekansı üzerinde baskı oluşuyor. Özellikle siber, yangın/mühendislik ve doğal afet teminatlarında reasürans kapasitesinin daha seçici hale geldiği, fiyat ve şartların sertleştiği bir dönemden geçiyoruz. Bu durum, brokerlerin sadece fiyat odaklı değil, yapısal çözüm ve risk iyileştirme önerileriyle masaya oturmasını zorunlu kılıyor.” Murat Çiftçi, yapay zekâ, gelişmiş analitik ve otomasyonun underwriting, hasar yönetimi ve müşteri deneyimi süreçlerini hem globalde hem Türkiye’de kökten dönüştürdüğünü belirterek, “IBS açısından 2025 yılı, daha sofistike risk yönetimi çözümlerinin öne çıktığı bir ‘kalite yılı’ oldu” dedi. ‘Türkiye bölgesel cazibe merkezi olabilir’ Türkiye sigorta sektörünün ölçek ve penetrasyon açısından gelişme alanı olsa da, regülasyon kalitesi, teknik bilgi birikimi ve teknolojiyi benimseme hızı bakımından küresel trendlerle uyumlu ilerlediğini belirten Murat Çiftçi şöyle devam etti: “SEDDK ve ilgili kurumların yayımladığı düzenlemelerde; sermaye yeterliliği, tüketicinin korunması, şeffaflık ve sürdürülebilirlik başlıklarının giderek daha fazla önceliklendirildiğini görüyoruz. Dijital kanalların ve uzaktan satışın yaygınlaşması, ürün ve süreçlerin ‘dijital ilkeli’ tasarlanmasını beraberinde getiriyor. Globalde konuşulan iklim riski, siber risk ve altyapı yatırımlarının sigortalanması gibi alanlar Türkiye’de de kurumsal müşterilerin gündeminde üst sıralarda yer alıyor. Henüz penetrasyon ve kişi başı prim üretimi olarak OECD ortalamalarının altında olsak da, dönüşüm hızı ve regülasyon uyumu Türkiye sigorta sektörünü önümüzdeki dönemde bölgesel bir cazibe merkezi haline getirme potansiyeli taşıyor.” Enflasyon ve faiz, hem prim üretimi hem de yatırımı etkiliyor Türkiye’de son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon ve faiz ortamının sektörü iki yönlü etkilediğini belirten Çiftçi: “Enflasyon, prim üretimini nominal olarak büyütürken hasar maliyetlerini de yukarı çekiyor. Özellikle oto sigortaları, yangın ve mühendislik branşlarında yedek parça, işçilik ve inşaat maliyetlerindeki artışlar teknik kârlılık üzerinde baskı oluşturuyor. Yatırım tarafında ise yüksek faiz dönemlerinde yatırım gelirleri sigorta şirketleri için önemli bir kâr kalemi haline geliyor; ancak bu durum uzun vadeli tasarruf ürünlerine olan talebi de şekillendiriyor. 2025 ve 2026 için baz senaryolarda enflasyon ve faizlerde kademeli bir normalleşme beklentisi öne çıkıyor. Bu da sektör için yatırım gelirlerinden çok teknik kârlılığın ve müşteri bağlılığının ön plana çıkacağı bir döneme geçiş anlamına geliyor” dedi. 2026’de üç kritik dönüşüm alanı olacak 2026 yılında Türkiye’de siber ve operasyonel dayanıklılık kapsamında yeni regülasyonların beklendiğini ifade eden Çiftçi, yapay zekâ ve model riskine ilişkin çerçevelerin de büyük önem taşıdığını belirtti: “AI kullanımını teşvik ederken model şeffaflığı, veri etiği ve sorumluluk paylaşımını netleştiren düzenlemelerin 2026 yılında hayatımıza girmesini bekliyoruz. Ayrıca sigorta şirketleri ile büyük aracılık kuruluşlarının iklim risklerini, yatırım portföylerini ve ESG performanslarını daha şeffaf raporlamasını gerektiren standartların da hayata geçmesi gerekiyor.” ‘Yüksek uzmanlık alanlarında daha da derinleşeceğiz’ IBS’in 2026 stratejik yol haritasında enerji, altyapı, havacılık, sağlık, siber ve finansal kurumlar gibi yüksek uzmanlık gerektiren alanlarda bilgi birikimini daha da derinleştirmek olduğunu belirten Murat Çiftçi, “Risk analizleri, senaryo çalışmaları ve portföy optimizasyonu için gelişmiş veri analitiği ve dijital platformlara yatırım yapmaya devam edeceğiz. Hem kendi operasyonlarımızda hem de müşteriye sunduğumuz çözümlere yenilikçi ürünleri adapte etmek, ESG kriterlerini somut hedeflerle birleştirmek, genç yetenekleri sektöre kazandırmak, mevcut kadromuzu yeni nesil teknolojilerle desteklemek, sürdürülebilirlik ve uluslararası standartlara uyum konusunda sürekli geliştireceğiz” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Jeopolitik gerilim sigorta sektöründe  risk dinamiklerini yeniden şekillendiriyor Haber

Jeopolitik gerilim sigorta sektöründe risk dinamiklerini yeniden şekillendiriyor

İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik başlattığı geniş çaplı saldırıların ardından artan gerilim, tarafların karşılıklı ateşkes adımlarıyla şimdilik durulmuş görünüyor. Ancak bölgedeki belirsizlik halen pek çok ülke tarafından dikkatle izleniyor. Jeopolitik tansiyonun yükseldiği her dönemde olduğu gibi, bu tür askeri gelişmeler savaş, terör ve siyasi risk sigortalarında belirleyici bir faktör olmaya devam ediyor. Yaşanan gerilimin sigorta sektörü açısından risklerini değerlendiren IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, “Çatışma deniz ticareti ve enerjide risk unsurlarını artırdı. Basra Körfezi ve Doğu Akdeniz gibi stratejik bölgelerde deniz ticareti sekteye uğrayabilir. Artan tehdit algısı, nakliyat sigortalarında prim artışlarını ve ek kloz taleplerini beraberinde getiriyor. Enerji sektöründe ise üretim, rafinaj ve boru hatları güvenliği ön plana çıkıyor; iş durması ve gelir kaybı gibi dolaylı etkilerle birlikte risk tablosu genişliyor” dedi. Seyahat Sigortalarında Artış Bekleniyor Seyahat sigortalarında da rekor prim artışları beklendiğini dile getiren Murat Çiftçi, “Saldırının ardından Türkiye'nin bazı ülkeler için getirdiği seyahat kısıtlamaları, sektördeki endişeyi artırdı. Özellikle iptal ve sağlık teminatı içeren kapsamlı poliçelere yönelim gözleniyor. Şu anda primlerde %30’a varan artış söz konusu; bu oran, belirsizliğin sürmesi halinde %50’ye ulaşabilir” diye konuştu. Sektöre göre primlerde yüzde 70’e varan artış gözlenebilir “Jeopolitik parçalanma risk modellemesini zorluyor” diyen Murat Çiftçi, şunları söyledi: “Sigorta sektörü için artık sadece coğrafi sınırlar içindeki değil, küresel ölçekteki belirsizlikler de poliçe yapılarını etkiliyor. Global reasürans programlarında daha dikkatli konumlanmalar yapılırken, lokal çözümlere duyulan ihtiyaç da artıyor. Böyle durumlarda sigortalı altyapılar, enerji tesisleri ve ulaşım ağları daha büyük tehdit altında; bu durum hem sigortalıların hem reasürörlerin risk iştahını düşürüyor. Teminat yapıları daralırken, maliyetler artış eğiliminde.” Günümüz risk profili açısından savaş, siber, enerji ve tedarik zinciri başlıklarının öne çıktığını dile getiren Murat Çiftçi, “Bu sıralamada savaş, terör ve politik şiddet ilk sırada yer alırken, enerji arz güvenliği, siber saldırılar ve tedarik zinciri kesintileri de öne çıkıyor. Aynı zamanda regülasyonlardaki ani değişimler, poliçe kapsamlarını doğrudan etkiliyor. Ayrıca primlerde de sektöre göre %70’e varan artış söz konusu. Belirsizlik dönemlerinde “sert piyasa” dinamikleri devreye giriyor. Primlerde yükseliş, teminatlarda daralma ve muafiyet oranlarında artış yaşanıyor. Jeopolitik risk altındaki sektörlerde bu artış %30 ile %70 arasında değişebiliyor” diye konuştu. Yeni dönemin anahtarı: Dayanıklılık Ve Uyum Kabiliyeti Şirketlerin, senaryo bazlı analizleri artırırken risk mühendisliği yatırımlarına öncelik verdiğine dikkat çeken Murat Çiftçi, “Parametrik poliçeler, yapay zekâ destekli değerlendirme sistemleri ve alternatif reasürans çözümleri öne çıkan yaklaşımlar arasında. Sigorta talebi riskli bölgelerde artsa da, kapasite daralması teminat erişimini güçleştiriyor. Daha stabil bölgelerde uzun vadeli poliçelere yönelim gözlenirken, yeni pazarlarda lokal sigorta çözümlerine ihtiyaç artıyor. Ortak reasürans havuzları, bilgi paylaşım platformları ve çok uluslu poliçeler sektörde daha fazla yer buluyor. Brokerler ve reasürans şirketleri arası veri paylaşımı hızlanırken, düzenleyiciler de daha koordineli çalışmak zorunda kalıyor. Yapay zekâ, blokzinciri, IoT ve veri analitiği gibi teknolojiler, riski sadece öngörmekle kalmıyor, aynı zamanda kişiselleştirilmiş çözümlerle müşteriye daha yakın hizmetler sunmayı da mümkün kılıyor. Yeni dönemin anahtarı, dayanıklılık ve uyum kabiliyetine dönüşüyor. Sigorta sektörü, ESG uyumluluğu ve dijitalleşme yatırımlarının yanı sıra insan kaynağını da stratejik bir değer olarak konumlandırmalı. Bilgi, ortak akıl ve esnek modellerle yönetilen risk anlayışı, gelecekte fark yaratacak başlıca unsur olacak” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.