Hava Durumu

#Ihracat

Kapsül Haber Ajansı - Ihracat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ihracat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TİM Başkanı Gültepe: Üretim Ve İhracata Dayalı Büyüme Modelinden Uzaklaşıyoruz Haber

TİM Başkanı Gültepe: Üretim Ve İhracata Dayalı Büyüme Modelinden Uzaklaşıyoruz

Türkiye mayıs ayında 24,8 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek aylık ihracat değerine ulaştı. 2025'te ilk beş aylık ihracat 111 milyar dolara, son 12 aylık ihracat ise 265,5 milyar dolara yükseldi. Mayıs ayı ihracat verileri Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe tarafından Ankara'da açıklandı. TİM Başkanı Mustafa Gültepe, 2025'e 280 milyar dolarlık ihracat hedefiyle başladıklarını hatırlattı. Mayısta tüm zamanların en yüksek aylık ihracat değerine ulaşılmakla birlikte hedefin gerisinde olduklarını vurgulayan Gültepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre, mayıs ayında 24,8 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 artıdayız. Ocak-Mayıs döneminde beş aylık ihracatımız 111 milyar dolara, son 12 aylık ihracatımız ise 265,5 milyar dolara ulaştı. İlk beş aylık ihracatta yüzde 3,5, 12 aylık ihracatta yüzde 1,9 artıdayız. Mayıs ayında hizmet ihracatımızın dokuz milyar dolar civarında geleceğini tahmin ediyoruz. Sektörler özelinde baktığımızda otomotiv 3,9 milyar dolarla liderliğini sürdürdü. Otomotivi, 2,8 milyar dolarla kimyevi maddeler, 1,7 milyar dolarla elektrik elektronik, 1 milyar 520 milyon dolarla hazır giyim ve 1,5 milyon dolarla çelik takip etti. Toplamda 12 sektörümüz ihracatını artırdı. Otomotiv, elektrik-elektronik ve gemi-yat sektörlerimiz bugüne kadar ki en yüksek ihracat değerlerine ulaştılar. 14 sektörümüz ise ne yazık ki eksi yazdı. Tüm zamanların en yüksek aylık ihracat değerine ulaştığımız bir ayda sektörlerimizin yarıdan fazlasının ekside kalması alışık olduğumuz bir tablo değil. Bu mesajı iyi okumamız gerekiyor. En çok ihracat yapan beş ilimiz İstanbul, Kocaeli, Bursa, Ankara ve İzmir şeklinde sıralandı. Mayıs'ta bin 119 firmamız ilk kez ihracat yaptı. Geçen ay parite ihracatımıza 487 milyon dolarlık katkı yaptı. En çok ihracat yaptığımız ülkeler Almanya, ABD, Birleşik Krallık, ABD, İtalya ve Irak şeklinde sıralandı. 49 ülkede yüzde 50'nin, 96 ülkede yüzde 10'un üzerinde artış kaydettik. Genel tabloda ise 124 ülkeye ihracatımızı artırdık.” ÜRETİM VE İHRACATA DAYALI BÜYÜME MODELİNDEN UZAKLAŞIYORUZ Güncel gelişmeleri de değerlendiren Mustafa Gültepe, 2025'in ilk çeyrek büyüme verilerinin geçen hafta açıklandığını hatırlattı. İlk çeyrekte elde edilen yüzde 2'lik büyümenin ana sürükleyicisinin tüketim olduğunu vurgulayan Gültepe, şöyle devam etti: “Tüketim, büyümeye 1,56 puan katkı sağladı. Net ihracat ise eksi 0,56 puanda kaldı. Yani büyümeye katkımız olamadı. Bu sonuç bize üretim ve ihracata dayalı büyüme modelinden uzaklaştığımızın sinyallerini veriyor. İlk çeyrekte sanayi yüzde 1,8, tarım yüzde 2 daraldı. Bir gerçeği asla unutmamalıyız. Tüketimle büyüyebiliriz. Ama sürdürülebilir kalkınmayı ancak üretim ve ihracatla gerçekleştirebiliriz. Sadece iç tüketime dayalı büyümenin sürdürülebilir olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla kalıcı refah ve güçlü kalkınma için ihracatın büyümeye pozitif katkı vermesi hayati önem taşıyor. Oysa ihracatın büyüme içindeki rolü giderek zayıflıyor. Büyümeyi daha dengeli ve sürdürülebilir kılmak için, rekabet gücümüzü artıracak adımları atmak durumundayız. Rekabetçiliğimizi geri alabilirsek ihracatın yeniden büyümenin lokomotifi olacağına yürekten inanıyorum.” REKABETÇİLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRECEK HER ADIM MOTİVASYONUMUZU ARTIRIR Geçen hafta yayımlanan Yeni Yatırım Teşvik Sistemini de değerlendiren Mustafa Gültepe, sözlerini şöyle tamamladı: “Yeni sistemde finansman ve istihdam desteklerinin artırılmasını, stratejik ve yüksek katma değerli yatırımların önceliklendirilmesini önemsiyoruz. Yatırım kredilerine faiz ve kâr payı desteği, makine alımlarına nakdi teşvik, vergi indirimi ve SGK destekleri üretim gücümüzü artıracaktır. Dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarına, deprem bölgesine, cazibe merkezlerine özel destekleri son derece önemli buluyoruz. Rekabetçiliğimizi güçlendirme yönünde atılan her adım, alınan her karar motivasyonumuzu daha da artıracak. Elbette her şeyi devletten beklemiyoruz. İhracatçı birliklerimizle beraber pazarlardaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İkiz dönüşümü ülkemiz adına fırsata dönüştürmek için birçok proje yürütüyoruz. Pazar çeşitliliğimizi artırmak ve yeni müşteriler bulmak için heyet programlarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Mayıs ayında Arnavutluk, Tunus, ABD, Güney Afrika, Irak ve İspanya'da ticaret heyetleri gerçekleştirdik. Bu ay Mozambik ve Özbekistan Ticaret heyetlerimiz olacak. Ben firmalarımızı bir kez daha heyet programlarına katılmaya davet ediyorum.”

Kimyacılardan İhracat Rekoruna Katkı Haber

Kimyacılardan İhracat Rekoruna Katkı

Kimya sektörünün mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Mayıs ayında kimya sektörümüz 2,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu yıl Ocak- Mayıs olarak beş aylık ihracatımız ise 13 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin en çok ihracat yapan ikinci sektörü olarak, tarife savaşlarının yaşandığı ve küresel belirsizliklerin olduğu, öngörülebilir bir ortamdan uzak, oldukça değişkenlik gösteren bu süreçte ihracatçılarımızı göstermiş oldukları üstün gayretlerden dolayı kutluyorum. Ülkemizin büyümesi ve kalkınması için ihracatı destekleyici adımlar atılması önemli. Bu yönüyle 30 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yeni Yatırım Teşvik Sistemi’ni, ülkemizin kalkınmasında kritik öneme sahip kimya sektörümüz açısından stratejik bir dönüm noktası olarak görüyor ve sektörümüze güç kazandıracağına inanıyoruz. Kimya sektörü, sunduğu yüksek katma değer ve 27 farklı sektöre sağladığı hammadde, yarı mamul veya mamul girdileriyle Türkiye ekonomisinin lokomotif alanları arasında yer alıyor. Yeni teşvik sistemi kapsamında verilen nakdi destekler, kurumlar vergisi indirimleri, sigorta primi desteği ve yer tahsisi imkanları, sektörde büyük ölçekli yatırımların hızlanmasına katkı sağlayacaktır. Özellikle petrokimya, ilaç hammaddesi, plastik ve boya üretimi gibi kritik alanlarda bu desteklerin yatırımı ciddi ölçüde teşvik edeceğine inanıyoruz. Biz de İKMİB olarak düzenlediğimiz faaliyetlerle sektörümüzü desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

ASO Başkanı Ardıç :" Zararına İş Yapan Sanayiciler Var, Bu Durum Sürdürülebilir Değil" Haber

ASO Başkanı Ardıç :" Zararına İş Yapan Sanayiciler Var, Bu Durum Sürdürülebilir Değil"

ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, Mayıs ayı Meclis Toplantısı’ndaki konuşmasına küresel ekonomideki gelişmeleri değerlendirerek başladı. Dünya ekonomisinin hızlı bir dönüşüm içinde olduğuna dikkat çeken Başkan Ardıç, “Tedarik zincirindeki kırılmalar, küreselleşmeye alternatif olarak bölgeselleşme eğilimleri, jeopolitik gerilimler ve son olarak tarifelerle başlayan korumacılık dalgası; üretimden lojistiğe, yatırımlardan güvenlik stratejilerine kadar tüm dengeleri sarsıyor” dedi. Ekonomik düzenin daha kırılgan ve öngörülemez olduğunu belirten Başkan Ardıç, “Özel sektör olarak üzerimize düşen büyük bir sorumluluk var. Değişime direnmek yerine, değişimin öncüsü olmak zorundayız. Esnek, yenilikçi ve kapsayıcı iş modelleriyle sadece krizleri aşmakla kalmayıp aynı zamanda büyümeyi de sürdürülebilir hale getirmeliyiz. Bugün karşılaştığımız zorluklar, yarının güçlü ve dirençli şirketlerini inşa etmek için bir fırsattır. Unutmayalım; dönüşüme öncülük edenler her zaman bir adım önde olur” ifadelerini kullandı. “SANAYİNİN GÜÇ KAYBETTİĞİ BİR SÜREÇ YAŞIYORUZ” Mart ayında aylık yüzde 3,4, yıllık yüzde 2,5 artan Sanayi Üretim Endeksi’nde çeyreklik bazda yüzde 2,2’lik daralma olduğuna dikkat çeken Başkan Ardıç, sanayi üretiminin son 5 yılda sadece %8 arttığını, maliyet kaynaklı gelişmelerin üretim kapasitesini azalttığını vurguladı. Manşet PMI endeksinin Nisan ayında değişmeyerek 47,3 seviyesinde kalmasının sektörün performansındaki bozulmaya işaret ettiğini ve faaliyet koşullarındaki yavaşlamanın 13 aydır sürdüğünü söyleyen Başkan Ardıç, “Son yıllarda büyümeye tüketimin öncülük ettiği, sanayinin ise ciddi anlamda güç kaybettiği bir süreç yaşıyoruz. Bizim asıl sorunumuz, üretmeden tüketmemiz. Üretimi teşvik edecek yapısal dönüşümü mutlaka gerçekleştirmemiz gerekiyor” DEDİ. “ZARARINA İHRACAT YAPAN SANAYİCİLERİMİZ VAR, BU DURUM SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL” Artan maliyetlerin yarattığı sıkıntıya dikkat çeken Başkan Ardıç, şunları söyledi: “Yüksek faizin getirdiği finansman maliyeti hepimizin malumu. Üretici fiyat endeksi %22.5 iken ticari kredi faizleri %60’ları aşmış durumda. İhracatta rekabet gücümüz her geçen gün azalırken; mevcut pazarlarımızı da kaybetme riski ile karşı karşıyayız. Pazar kaybı yaşamamak için zararına ihracat yapan sanayicilerimiz var. Bu sürdürülebilir bir durum değildir. “VERGİ BASAMAKLARININ YENİDEN DÜZENLENMESİ NET ÜCRETLERDE ARTIŞ İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM OLUR” Sanayicinin ücret maliyetlerinin ihracatta rakibi olan ülkelerin ortalamasının üzerine çıktığını belirten Başkan Ardıç, şöyle devam etti: “Maalesef acı bir gerçeğimiz var. Mevcut ücretler çalışanlarımızı tatmin etmezken, işverenlerimiz için ise aşırı yüksek. Bu durum, yapısal bir sorunun varlığına işaret ediyor. Ülkemizde verimlilik artışının sınırlı kalması, emeğin hak ettiği karşılığı alamamasına neden oluyor. Son beş yılda işçilik ücretleri %400’ün üzerinde artarken, enflasyon %260, döviz kuru ise %160 yükseldi. Sanayide giydirilmiş maliyetlerle çalışan bir işçinin aylık ücreti 2000 dolara yaklaştı. Çalışanlar düşük ücretten yakınırken, sanayicimiz ise bordrodan vergiye, enerji faturalarından yüksek ticari kredi faizlerine kadar uzanan ağır mali yükün altında ayakta kalmaya çalışıyor. Sistem kaynaklı bu çelişkinin çözülmesi, üretimin sürdürülebilirliği ve toplumsal refah için büyük önem taşıyor. Bu noktada, gelir vergisi basamakları ve oranlarının yeniden düzenlenmesi, çalışanlarımızın net ücretlerinde artış sağlanması açısından önemli bir adım olacaktır.” “KAYIT DIŞI İLE MÜCADELENİN ALANI, OSB’LER GİBİ TÜM GİRİŞ-ÇIKIŞLARIN KONTROL ALTINDA OLDUĞU ÜRETİM MERKEZLERİ OLMAMALI” Başkan Ardıç’ın gündeminde kayıt dışı ile mücadele için Organize Sanayi Bölgelerinin girişlerinde vergi denetimleri yapılması yönündeki uygulama da vardı. Sanayicilerin zorlu koşullar altında üretime devam etmek için büyük çaba harcadığına dikkat çeken Ardıç, şu değerlendirmede bulundu: “Böyle bir ortamda Organize Sanayi Bölgelerine vergi memurlarının gönderilmesi, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede gerçekten etkili bir çözüm olabilir mi? Bunu, şiddetli bir fırtınada dümeni devralan kaptanı sorgulamak gibi değerlendiriyorum. Kayıt dışı ile mücadeleyi elbette son derece önemsiyor ve destekliyoruz; nitekim bu konudaki hassasiyetimizi daha önce de pek çok kez dile getirdik. Ancak bu mücadelenin alanı, Organize Sanayi Bölgeleri gibi tüm giriş ve çıkışların kayıt altında olduğu üretim merkezleri olmamalıdır. Asıl odaklanılması gereken yerler; fatura kesmeyen hizmet işletmeleri, IBAN üzerinden kayıt dışı tahsilat yapanlar ve resmi işlemlerde düşük bedel gösteren satıcılardır. Zor koşullarda üretim, istihdam ve ihracat için büyük emek harcayan sanayicilerimizin faaliyet gösterdiği OSB’lerde vergi denetimiyle baskı oluşturmak, kayıt dışılıkla mücadeleye katkı sunmaktan çok, üretim motivasyonuna zarar verebilir ve işleyişin yavaşlamasına yol açabilir.” Başkan Ardıç, Yurt içi ÜFE oranının %22.5, ticari kredi faizlerinin ise %60’ın üzerinde seyrettiği zorlu koşullarda üretmeye devam eden tüm sanayicilerin takdir ve teşekküre şayan olduğunu belirtti. “KOBİ TANIMI GÜNCELLENMELİ” Reel sektörü destekleme çalışmaları çerçevesinde hazırlanan yeni kefalet paketi kapsamında, imalatçı KOBİ'lere yaklaşık 30 milyar lira kredi imkânı sağlanacağını belirten Başkan Ardıç, “Bu değerli destekleri için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum” dedi. KOBİ tanıtımın da güncellenmesi gerektiğini söyleyen Başkan Ardıç, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bildiğiniz üzere Avrupa Birliği ile uyumlu KOBİ tanımı getiren yönetmelik 25 Mayıs 2023 tarihinde yürürlüğe girdi. Buna göre yıllık çalışan sayısı 250’den az olan, yıllık cirosu veya mali bilançosu 500 milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeleri KOBİ olarak tanımlıyoruz. Örnek aldığımız Avrupa Birliği’nde ise bu rakam ciro için 50 milyon Euro, mali bilanço için ise 43 milyon Euro. Yani bizdekinin neredeyse 4 katı. KOBİ tanımımızın güncellenmesi artık kaçınılmaz olmuştur. 500 milyon Türk Lirası olan rakam, Avrupa Birliği tanıtımındaki miktara ya da en azından onun yarısına, yani 1 milyar Türk Lirası’na çıkarılmalıdır. Son iki yılda yaşadığımız enflasyon oranları da dikkate alındığında, bu güncelleme bir zorunluluk haline gelmiştir.” “ÜRETİM VE İSTİHDAM İÇİN KREDİ AKIŞINI HIZLANDIRACAK İLAVE MEKANİZMALAR DEVREYE ALINMALI” Reel sektörün finansman ihtiyacının büyüklüğü dikkat alındığında, desteklerin daha geniş kapsamlı adımlarla tamamlanmasının faydalı olacağını söyleyen Ardıç, “Güçlü sermaye yapısına sahip bankacılık sektörümüzün, reel sektöre kredi akışını hızlandırmaya yönelik ilave mekanizmaları devreye alması, üretim ve istihdam açısından kritik önemdedir. Bu çerçevede, nefes kredilerinin yeniden uygulanması ve Merkez Bankası’nın selektif kredi politikalarının daha etkin hale getirilmesi, sanayimizin sürdürülebilir büyümesine önemli katkılar sağlayacaktır. “ENFLASYONLA MÜCADELE BÜTÇE DİSİPLİNİ VE YAPISAL REFORMLARA YÖNELİK SOMUT BİR TAKVİMLE GÜÇLENDİRİLMELİ” Mart ayının ikinci yarısında finansal piyasalarımızda meydana gelen dalgalanmanın, ekonomi yönetiminin ve Merkez Bankası’nın zamanında ve kararlı adımları sayesinde yatıştığını söyleyen Başkan Ardıç, enflasyonla mücadeleye ilişkin de şu değerlendirmede bulundu: “Enflasyonla mücadelede yalnızca talep tarafına odaklanmanın yeterli olmayacağını da belirtmek istiyorum. Arz tarafının güçlü tutulması da en az talep yönetimi kadar önemlidir. Arzda yaşanacak şokların hem ilave enflasyonist bir etkiye neden olacağı hem de istihdamı olumsuz etkileyerek işsizliği artırabileceği unutulmamalıdır. Diğer yandan, enflasyonla mücadelede sadece para politikası ve yüksek faiz uygulamaları ile başarılı olamayacağımızın farkına varmamız gerekiyor. Bu sürecin maliye politikalarıyla desteklenmesi, bütçe disiplini ve yapısal reformlara yönelik somut bir takvimle güçlendirilmesi, enflasyonla mücadelenin etkinliği açısından büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, enflasyonla mücadelede istenen sonuçlara ulaşmamız güçleşebilir. Bir başka önemli konu ise enflasyon beklentileri arasındaki farklardır. 12 ay sonrası için piyasalar enflasyonu %25 civarında beklerken, reel sektör bu oranı %41 olarak görmekte, vatandaşlarımız beklentisi ise %60’a yaklaşmaktadır. Bu tablo, reel sektörün ve vatandaşlarımızın enflasyonun düşeceğine dair yeterince ikna olmadığını ortaya koymaktadır. Enflasyonla mücadele politikasının şeffaf ve topluma güven verecek şekilde tasarlanması büyük önem taşımaktadır. İnandırıcılığı yüksek bir politika tasarımı, mücadelenin başarısını doğrudan etkileyecektir.” “HER ŞEHRE BİR ÜNİVERSİTE DEĞİL, HER GENCE BİR İŞ VİZYONUNA GEÇMELİYİZ” TÜİK’in açıkladığı yılın ilk çeyreğindeki yüzde 8,2’lik işsizlik oranına da değinen Başkan Ardıç, “Atıl işsizlik oranımız son 2 yılda %21'den 28,5’e yükseldi. Bu oran, işgücü piyasasında derin yapısal sorunlara işaret ediyor. 5 milyon 37 bin kişi iş bulma ümidini kaybettiği için ya da diğer gerekçelerle çalışmadığı halde iş aramıyor” dedi. Ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranının yüzde 26 olduğuna dikkat çeken Başkan Ardıç, şöyle devam etti: Ülkemiz nüfusunun yaklaşık %10’u üniversite öğrencisi görünüyor. Bu oran Avrupa ülkelerinde %2’ye kadar düşmektedir. TÜİK verilerine göre, üniversite mezunlarının %24,9’u işsizdir. Ülkemizde her üç işsizden biri üniversite diplomalı… Mezun oluyorlar ama diplomayı çerçeveletmek dışında kullanacakları bir yer yok. “Her şehre bir üniversite” bakış açısı ile üniversitelerin niceliğini artırmak yerine mevcut üniversite ve meslek yüksekokullarının niteliği artırmak zorundayız. “Her şehre bir üniversite” değil, “Her gence bir iş” vizyonuna geçmeliyiz. İşgücü piyasalarında yükseköğretim mezunlarının sayısının ihtiyaç duyulandan fazla artması, daha önce de defalarca gündeme getirdiğimiz beceri uyuşmazlığına neden oluyor. Üretimin iş gücü talebi ile piyasadaki iş gücü arzı birbiriyle örtüşmüyor. Üniversite diplomalarının değer kaybetmesine ve mezunların kendi alanları dışında daha düşük beceri gerektiren işlerde rekabet etmesine neden oluyor. Beşeri sermayemizi etkin kullanamıyoruz. Bu durum hem gençlerimizin umudu kırıyor hem de ekonominin verimliliğini baltalıyor.” “SANAYİ VE TEKNOLOJİ KOLEJLERİ VİZYONER VE STRATEJİK BİR ADIM” Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından hazırlanan 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi kapsamında yer alan Sanayi ve Teknoloji Kolejleri projesini de değerlendiren Başkan Ardıç, “Son derece vizyoner ve stratejik bir adım olarak görüyoruz.Üretimle iç içe, sektörün ihtiyaçlarına duyarlı ve paydaşların katkısıyla şekillenecek bu yenilikçi eğitim modeli, sanayimizin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine doğrudan katkı sunacak bu kolejlerin, üretimde verimliliği artıracağına ve gençlerimizin sanayiyle daha güçlü bağlar kurmasına öncülük edeceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Başkan Ardıç, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024 Araştırması’nda ASO üyesi 50 firmanın listede yer almasından da büyük bir gurur duyduklarını belirterek, “Ankara’mızın ve ülkemizin ekonomisine değer katan tüm firmalarımızı yürekten tebrik ediyor, başarılarının katlanarak artmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. ASO Başkanı Ardıç, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Evet, koşullar zor, yol engebeli. Ama biz, bu topraklarda yılgınlığı asla kabul etmeyen bir geleneğin mirasçılarıyız. Yokluklar içinde verilen Milli Mücadeleyi zaferle taçlandırmış; ardından, Cumhuriyetin ilk yıllarında küllerinden yeniden doğarak sanayileşme hamleleriyle çağdaş bir ülke inşa etmiş bir milletiz. Bizler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Endüstrileşmek en büyük milli davalarımızdandır” sözü doğrultusunda, üretimin ve kalkınmanın ne denli stratejik bir değer olduğunu çok iyi biliyoruz. Yeter ki inanalım, yeter ki omuz omuza verip birlikte yürüyelim… Çünkü biz birlikte güçlüyüz, birlikte başarırız.”

Kütahya Porselen’e İhracatın Şampiyonları Töreni'nde Çifte Birincilik Ödülü Haber

Kütahya Porselen’e İhracatın Şampiyonları Töreni'nde Çifte Birincilik Ödülü

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenen İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni, 13 Mayıs 2025 Salı günü, TİM İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleşti. 55 yıllık tecrübesi ve yüksek üretim kapasitesi ile dünyanın en büyük porselen üreticilerinden biri olan ve bugün 6 kıtada 70’den fazla ülkeye ihracat yapan Kütahya Porselen, başarılı ihracat performansı sergileyen şirketlerin ödüllendirildiği törenden ödüllerle dönerek global arenada elde ettiği başarıyı yeni ödüllerle tescilledi. Kütahya Porselen, şirketlerin 2024 yılı ihracat faaliyetlerinin değerlendirildiği İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde sektöründe ‘En Fazla İhracat Yapan Firma’ ve ‘İhracatını Oransal ve Mutlak Olarak En Fazla Artıran Firma’ kategorilerinde birincilik ödülüne layık görüldü. Dr. Tanzer Polat Yılmaz: “Bu ödüller, küresel hedeflerimize ulaşma yolunda bize güç katıyor” TİM İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlenen törende, Kütahya Porselen adına ödülleri Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Dr. Tanzer Polat Yılmaz ile Uluslararası Satış Müdürü Said Yıldız aldı. Ödüllerin Kütahya Porselen’in uluslararası başarılarının somut bir göstergesi olduğunu vurgulayan Dr. Tanzer Polat Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Bu ödüller, stratejik ihracat planlarımızın, rekabet gücümüzü artıran inovatif ve sürdürülebilir ürün geliştirme anlayışımızın ve tüm ekibimizin özverili çabasının birer yansımasıdır. Kütahya Porselen olarak, bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum.” İhracatta 2025 yılı hedeflerine ulaşma yolunda bu ödüllerin motivasyonlarını artırdığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti: “Mevcut pazarlarda derinleştiğimiz, bununla birlikte yeni pazarlar keşfettiğimiz; yenilikçi ve sürdürülebilir koleksiyonlarımızla pazarda fark yarattığımız bir yıl hedefliyoruz. ABD, dünyanın en büyük züccaciye ithalatçısı. Florida’da açtığımız depo ve showroom ile bölgedeki tüketicilere daha hızlı ve etkili hizmet sunmayı, Amerika pazarında hızlı büyümeyi amaçlıyoruz. Kazandığımız bu ödüllerin verdiği güçle, yenilikçi ve sürdürülebilir ürünlerimizle pazarda fark yaratmaya devam edeceğiz.”

DemirDöküm İhracat Gelirini 100 Milyon Dolara Çıkarmayı Hedefliyor Haber

DemirDöküm İhracat Gelirini 100 Milyon Dolara Çıkarmayı Hedefliyor

Kombi, şofben, termosifon ve panel radyatör gibi geleneksel ürünlerin yanı sıra ısı pompası, KASKAD ve oda termostatı gibi yeni ürünlerle sürdürülebilir büyümesine devam eden DemirDöküm, iş ortakları ile yaptığı toplantılarına devam ediyor. Şirket, Marriott Hotel Pendik'te toptancı iş ortaklarıyla buluştu. DemirDöküm'ün Türkiye genelindeki 26 toptancı iş ortağının yanı sıra DemirDöküm CEO'su Alper Avdel, Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan, Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erol Kayaoğlu ve üst düzey yöneticiler katıldı. Toplantıda sektördeki gelişmeler ve 2025 yılı hedefleri paylaşılırken, organizasyon sonunda 2024 yılında yüksek performans gösteren yetkili satıcılara ödülleri takdim edildi.  Toplantıda 2024 yılının zorlu ekonomik koşullarına rağmen DemirDöküm'ün güçlü performansını koruduğunu belirten DemirDöküm CEO'su Alper Avdel, "2024 yılı, ekonomik dalgalanmalar ve küresel pazarlardaki daralmalar nedeni ile zorluklarla dolu bir dönem oldu. Ancak biz zorlu koşullara rağmen iç pazarda kombi pazar payımızı koruduk ve ihracatta yüzde 10 büyüme kaydettik. Özellikle Mısır ve Kırgızistan gibi yüksek potansiyelli yeni pazarlara başarılı bir giriş yaparak, ihracat coğrafyamızı stratejik olarak genişlettik" dedi. Katılımcılarla DemirDöküm'ün 2025 vizyonunu da paylaşan Avdel, "Markamızı çağın gereklerine uygun şekilde yeniden konumlandırıyoruz. Yenilenen kurumsal kimliğimiz, yeni showroom konseptimiz ve genişleyen ürün gamımızla tüketicilerimize daha fazla değer sunmayı hedefliyoruz. 2025 yılında ihracat gelirimizi 100 milyon dolara çıkarmayı ve ihracat yaptığımız ülke sayısını 50'ye yükseltmeyi hedefliyoruz" açıklamasını yaptı. "MÜŞTERİ ODAKLI DÖNÜŞÜMLE FARK YARATACAĞIZ" DemirDöküm'ün müşteri deneyimini merkeze alan vizyonuyla 2025 yılına da bu alanda hazırladıkları bir çok proje ile başladıklarını belirten Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan; "Sektör ortalamasının oldukça üzerinde olan müşteri memnuniyeti skorumuzu daha yukarı taşımak için yeni projeler geliştirdik. Tüketicilerimizin ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve her temas noktasında kusursuz bir deneyim sunmak için geliştirdiğimiz projeleri bu yıl hayata geçireceğiz. Yeni showroomlarımız ve dijital randevu sistemi gibi yenilikçi çözümlerle, iş ortaklarımızla birlikte sektörel standartları yükselteceğiz" dedi. "HEDEF YENİ ALANLARDA DA ÖNCÜ OLMAK" İklimlendirme sektöründe her geçen gün artan rekabette DemirDöküm'ün ürün ve yenilikçi hizmetlerle fark yaratmaya devam ettiğini belirten Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erol Kayaoğlu ise şöyle konuştu: "2025, değişim ve yeniliklerin yılı. Geleneksel ürün gamımızın yanı sıra yeni girdiğimiz alanlarda da ısı konforunda çıtayı yükseltecek, inovatif çözümlerimizi yıl boyunca müşterilerimizle buluşturacağız. Hedef, geleneksel ürün gamında olduğu gibi yeni alanlarda da markamızın öncü kimliği ile fark yaratmak. Ayrıca akıllı ev sistemleriyle entegre çalışan iklimlendirme çözümlerimizle, yeni nesil yaşam alanlarının öncelikli tercih olmayı hedefliyoruz. Yeni nesil ürünlerimiz, finansal destek modelimiz, dijital araçlarımız ve eğitim programlarımızla iş ortaklarımızın operasyonel verimliliğini artıracağız, birlikte büyümeye devam edeceğiz."

Chef Seasons, İhracatta İlk 3'te! Haber

Chef Seasons, İhracatta İlk 3'te!

Gıda müstahzarları kategorisinde (soslar ve çeşniler) Ege Bölgesi'nin en çok ihracat yapan üçüncü firması olan Chef Seasons, ihracattaki başarısıyla sektöründe fark yaratmaya devam ediyor. EİB tarafından her yıl düzenlenen ve Türkiye'nin ihracat şampiyonlarının ödüllendirildiği törende, Chef Seasons'ın global pazarlardaki büyüme stratejisi, inovatif ürün portföyü ve sürdürülebilir üretim vizyonu ile elde ettiği başarılar dikkat çekti. Dünyanın 40'tan Fazla Ülkesine Lezzet İhracatı Ege'den dünyaya yayılan bir başarı hikayesi yazan Chef Seasons, 40'tan fazla ülkeye gerçekleştirdiği ihracatla global gıda trendlerine yön veren markalar arasında yer alıyor. Katma değerli soslar, yenilikçi çeşni karışımları, fonksiyonel baharatlar ve global damak zevkine uygun ürün geliştirme gücüyle; hem perakende hem de HORECA kanallarında büyümeye devam ediyor. "Kategori Geliştiren, Alışkanlık Değiştiren Ürünler Üretiyoruz" Chef Seasons CEO'su Burak Hucuptan ödül hakkında şu açıklamada bulundu: "Türkiye'nin tarım ve gıda üretim gücüne inanıyor, bu gücü inovasyonla harmanlayarak dünyaya taşımayı hedefliyoruz. Sadece üretici değil; kategorileri geliştiren, tüketici alışkanlıklarını dönüştüren bir marka olmanın peşindeyiz. Bu ödül, ekipçe ortaya koyduğumuz emeğin ve vizyonumuzun bir sonucu. Chef Seasons olarak, Ege'den dünyaya iz bırakmaya devam edeceğiz." Chef Seasons, sürdürülebilir üretim politikaları, çevreci ambalaj çözümleri, global sertifikasyon standartları ve inovasyon odaklı ürün geliştirme süreçleri ile Türkiye'nin gıda ihracatındaki geleceğine katkı sunmayı sürdürüyor.

TİM Bursa'da ihracatçılarla buluştu Haber

TİM Bursa'da ihracatçılarla buluştu

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen “TİM Bölgesel İhracatçı Buluşmaları” programının dördüncüsü, Uludağ İhracatçı Birliklerinin (UİB) ev sahipliğinde Bursa'da gerçekleştirildi. Daha önce İzmir, Trabzon ve Mersin illerinde düzenlenen buluşmaların ardından bu kez Bursa'daki ihracatçılarla bir araya gelinen programa; TİM Başkanı Mustafa Gültepe, TİM Başkan Vekilleri, UİB bünyesindeki birliklerin başkan ve yöneticileri ile çok sayıda ihracatçı firma temsilcisi katılım sağladı. Program kapsamında, ihracatçıların karşılaştıkları sorunlar ve sektörlere ilişkin beklentileri masaya yatırıldı. “Ortak fikirlerle ülkemize daha fazla katkı sunmayı hedefliyoruz” Toplantıda konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, gerçekleştirilen bölgesel buluşmaların amacını; istişare ortamı oluşturarak, bütünlük içerisinde hareket etmek ve yaşanan sorunlara ortak çözümler geliştirmek suretiyle ülke ekonomisine katkı sağlamak olarak tanımladı.  Bursa'nın, Türkiye ihracatı açısından önemli bir il olduğunu belirten Gültepe, “2024 yılında Bursa'dan 17 milyar dolara yakın bir ihracat gerçekleştirildi. Bunun en büyük payını hepimizin bildiği gibi ihracat alanında ülkemizin en büyük sektörü, 7,7 milyar dolarlık bir ihracatla otomotiv alıyor. Ardından 1,6 milyar dolarlık ihracatla hazır giyim sektörü geliyor. 1,3 milyar dolarla tekstil, 1,3 milyar dolarlık ihracatla makine sektörü ve 1 milyar dolarlık ihracatla çelik sektörümüz geliyor. 2025 yılına girerken yine Bursa'da ihracatımız özellikle otomotivin etkisi ile artı yazmaya devam ediyor.” dedi. “Otomotiv, ihracatta başı çekiyor” Bursa'da 2025 yılının ilk çeyreğinde 4,1 milyar dolar seviyesinde bir ihracata ulaşıldığını aktaran TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “2024 yılında ise Uludağ İhracatçı Birliklerinin yaklaşık 6 bin üye firması 38,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. UİB rakamlarına göre ilk beş sektör; 31,7 milyar dolarla otomotiv, 1,5 milyar dolarla makine, 1,2 milyar dolarla tekstil, 923 milyon dolarla hazır giyim, 736 milyon dolarlık ihracatla kimyevi maddeler olarak sıralanıyor.” şeklinde konuştu. “En az yüzde 10'un üzerinde büyümemiz gerekiyor” TİM Başkanı Mustafa Gültepe, UİB'e üye firmaların 2025 yılının ilk çeyreğinde gerçekleştirdiği ihracatın 9,8 milyar dolara ulaştığını bildirdi. Yaklaşık yüzde 3,5 oranında bir artış yaşandığını vurgulayan Gültepe, otomotiv sektörünün bu artışta önemli bir paya sahip olduğunu ifade etti. TİM olarak, özellikle göreve geldikten sonra orta ve uzun vadede dünyanın ilk on ihracatçı ülkesi arasına girebilmeyi kendilerine hedef olarak belirlediklerini söyleyen Gültepe, konuşmasını şöyle tamamladı: “Hedefimiz büyük ve bu kararlılıkla beraberce çalışıyoruz. 2024 yılını yaklaşık 262 milyar dolarlık ihracat ve yüzde 2,5'lik artı ile kapattık. 2025'e girerken hedefimiz 280 milyar dolar. 2028 yılındaki hedef 375 milyar dolarlık mal, 200 milyar dolarlık hizmet ihracatı. 2028 yılında toplamda 575 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu rakamlara ulaşabilmek için 2025 yılı dâhil en az yüzde 7 oranında artış sağlamamız gerekiyor. Türk ihracatçısının gücüne bakarak önümüzdeki dönemlerde en az yüzde 10'un üzerinde büyümemiz gerekiyor. Bu hedeflerle hep birlikte çalışmaya devam ediyoruz.” “Bu buluşmalar ihracat ekosistemi oluşturmak için bir fırsat” Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Koordinatör Başkanı Baran Çelik ise konuşmasında, “Yaklaşık 17 milyar dolarla ülkemizin en önemli ihracat merkezlerinden olan Bursa'da sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Uludağ İhracatçı Birlikleri olarak, 2024 yılında ihracatımızı önceki yıla kıyasla yüzde 6 artırarak 39 milyar dolara çıkardık. Birlik olarak ülke ihracatına ciddi katkı sunmaya devam ediyor, ülkemizin en büyük ikinci ihracatçı birliği olma konumumuzu sürdürüyoruz. Bu başarının zor koşullarda elde edildiğini düşününce kıymeti daha da anlaşılıyor.  Buradan tüm zorluklara rağmen üretmeye ve ihracata devam eden firmalarımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.” dedi. Küresel talep daralması, AB ekonomilerindeki durgunluk, yüksek enflasyon ve artan maliyetler gibi unsurların rekabetçiliği olumsuz etkilediğini; bölgesel savaşların da ihracat siparişlerinde zayıflamaya yol açtığını belirten Çelik, konuşmasına şöyle devam etti: “Karşılaştığımız zorluklarla başa çıkmak, ihracatımızı daha ileri seviyelere taşımak adına istişare kültürünü güçlendirmeli, iş birliğini artırmalı ve ortak akılla hareket ederek süreçlerimizi daha etkin hale getirmeliyiz. Bölgesel ve sektörel bazda karşılaşılan sorunları ele almak ve bu doğrultuda yenilikçi stratejiler geliştirmek, ihracat potansiyelimizi daha da artıracaktır. Bugün bu nedenle bir aradayız. Böyle buluşmalar yalnızca karşılaştığımız zorlukları ele almak için değil; aynı zamanda çözüm yolları üretmek, birbirimize destek olmak ve ortak bir vizyon doğrultusunda daha güçlü bir ihracat ekosistemi inşa etmek için önemli bir fırsat.” ifadelerini kullandı. “Hedeflerimiz yolunda azimle çalışmaya devam edeceğiz” Küresel ticaretin giderek daha karmaşık hale geldiği bu zamanda, ihracatçıların sürdürülebilir başarı elde edebilmesi için iş birliğinin ve dayanışmanın hayati önem taşıdığını ifade eden Baran Çelik, şunları söyledi: “Bu vesileyle, ihracat alanındaki başarılarımızı daha ileriye taşıma yolunda bizlere her zaman destek veren TİM Başkanı Sayın Mustafa Gültepe'ye, TİM Yönetim Kurulu'na ve Sektörler Konseyi Üyelerine teşekkür ediyorum. Türkiye İhracatçılar Meclisi destekleriyle, ülkemizin ihracat potansiyelini en üst seviyeye çıkarmak için çalışmalarımıza azimle devam edeceğiz. Aynı zamanda, tüm ihracatçılarımızın emeği ve azmi sayesinde ülkemizin dünya ticaretinde daha güçlü bir konuma ulaşacağına inanıyorum. Bu toplantının hepimiz için yeni ufuklar açmasını ve somut çıktılar doğurmasını temenni ediyorum.” Programın ikinci bölümü basına kapalı olarak gerçekleşti. Bu bölümde TİM Başkanı Mustafa Gültepe ve UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, ihracatçı firmaların yetkililerinin sorularını yanıtladı. Programın devamında Eximbank, İGE A.Ş. ve Türk Ticaret Bankası yetkilileri tarafından ihracatçılar için finansman destekleri hakkında bilgi paylaşımı yapıldı. Programın son bölümünde TİM Başkanı Mustafa Gültepe ile beraberindeki TİM ve UİB yetkilileri, fabrika ziyaretlerinde bulundular. İlgili Fotoğraflar

Çorum'dan 63 ülkeye ihracat yapıyor Haber

Çorum'dan 63 ülkeye ihracat yapıyor

Türkiye'de dış ticaret fazlası veren az sayıdaki sektörlerden biri olan seramik sektörü dünyanın farklı coğrafyalarında 100'ü aşkın ülkeye 1,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyor. Türkiye, Seramik Sektörünün en büyük ikinci alt sektörü olan Vitrifiye Seramik üretiminde Avrupa'nın en büyük üretici ülkesi olmasının verdiği güçle ihracat pazarlarını artırmaya devam ediyor. Yüzde 82'lik yerli katkı oranıyla Türkiye'de en yüksek "İhracatta Yerli Katma Değer Oranı"na sahip olan sektör, 2025 yılında ihracat rakamını daha da yukarılara taşımayı hedefliyor. 2023 yılında sektörde bir önceki yıla göre ihracatta sınırlı küçülme yaşandığını söyleyen İsvea Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz Çenesiz, sektörün öncü ürünü pozisyonundaki seramik kaplama malzemeleri ihracatının 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8,1 büyüdüğünü, bu büyümenin 2025'in ilk ayında da devam ettiğini belirterek, "Sektörün önemli bir geri dönüşe imza attığı 2025 yılında Türk seramik sektörü tüm alt kolları ile ihracatını artırmayı hedefliyor" dedi. 2013 yılında Ece Holding tarafından satın alınan İtalyan vitrifiye seramik üreticisi Isvea gerçekleştirdiği ihracatla sektörde fark yaratıyor. Üretiminin yüzde 50'sini ihraç eden şirket, dünyanın 63 ülkesine ihracat gerçekleştiriyor. Şirket, premium ve üst segmentte konumlanan Isvea'nın yanı sıra Türkiye'de banyo sektörünün köklü markalarından olan Ece Banyo ve üst segmente niş ürünler sunan Cavallini Bagno Italia markalarıyla dünya genelinde 500'den fazla noktada satış yapıyor. Isvea ile İtalyan tasarım kültürü, kalite ve fonksiyonellik yaklaşımını tüketicilere sunduklarını aktaran Çenesiz, 2024 yılında ihracatlarını yüzde 10 artırdıklarını, bu yıla da iyi başladıklarını ve yeni pazarlara girerek yüzde 12 ihracat artışı hedeflediklerini söylüyor. 1960'lı yıllarda İtalya'da kurulan İsvea, Ece Holding bünyesine girdiği 2013 yılından sonra Türkiye'nin en beğenilen markaları arasındaki yerini sağlamlaştırdı. Türkiye genelinde yedi bölgedeki 114 showroom ve 213 bayi ile tüketicilere ulaşan İsvea, İtalya'nın tasarım anlayışıyla Türkiye'nin üretim gücünü birleştirerek dünyanın en büyük 21'inci üreticisi oldu. Çenesiz, "Türkiye'yi üretim üssü haline getirerek ihracat yapma stratejimizin ilk aşaması başarıyla tamamlandı. Şimdi yeni pazarlara ulaşma evresindeyiz. İhracat yaptığımız ülke sayısını ise 63'ten 68'e çıkarmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.