Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Iklim Dostu

Kapsül Haber Ajansı - Iklim Dostu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iklim Dostu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bosch’tan Tarımsal Üretimde Daha Sürdürülebilir Güç Aktarım Çözümleri Haber

Bosch’tan Tarımsal Üretimde Daha Sürdürülebilir Güç Aktarım Çözümleri

Yalnızca 2025 yılında dünya genelinde iki milyondan fazla traktör ve diğer tarım araçları üretilecek. Ve Bosch’a göre bunların yüzde 90’ından fazlası dizel motorla çalışacak. Dizel motorun sağlamlığı ve yüksek performansının düşük ağırlıkla birleşmesi, onu neredeyse tüm uygulamalar ve performans sınıfları için ideal kılıyor. Bosch, Hannover’deki Agritechnica fuarında, bu köklü teknoloji kullanılarak COշ emisyonlarının nasıl daha da azaltılabileceğini gösterdi. Bosch Güç Çözümleri İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve Bosch’un ticari araç faaliyetleri sorumlusu Jan-Oliver Roehrl, “Yenilenebilir sentetik yakıtlar, hem yeni hem de mevcut araçların işletimini anında çok daha iklim dostu hale getiriyor. Ve gelecekte, hidrojen motorları ve elektrifikasyon tarımı çok daha sürdürülebilir hale getirmeye yardımcı olacak.” diyor. 2035 yılında bile Bosch, yeni tarım araçlarının on tanesinden dokuzunun hala dizel motorla çalışacağını öngörüyor. Bu nedenle şirket, bu pazar segmentindeki farklı araç türleri için uygun enjeksiyon ve üre dozajlama teknolojilerini egzoz gazı arıtımı amacıyla sunmaya ve geliştirmeye devam edecek. Aynı zamanda Bosch, hidrojen motorlarına yönelik bileşenlerin yanı sıra çeşitli elektriklendirme çözümleriyle mümkün olan en iklim dostu güç aktarma sistemi için yeni seçenekler sunuyor. Yenilenebilir sentetik yakıtlar, içten yanmalı motorları daha iklim dostu hale getiriyor Dünya genelindeki tüm büyük pazarlar, tarım araçları için azot oksitler ve partiküller için maksimum değerler belirleyen kapsamlı emisyon düzenlemelerini zaten yürürlüğe koymuş durumda. Bunun sonucunda, 56 kilovat üzerindeki araç sınıflarında dizel motorlar için üre dozlamalı SCR egzoz gazı arıtma sistemleri standart hale geldi. Ancak şimdiye kadar bunların iklimle ilgili emisyonları, yalnızca sınırlı ölçüde yasal olarak düzenlendi. Mevcut ve yeni araçların karbon emisyonlarını büyük ölçüde azaltmanın bugün halihazırda mevcut olan basit bir seçeneği, HVO100 gibi yenilenebilir sentetik yakıtların kullanılması olacak. Bu yakıtlar çoğunlukla artık ve atık malzemelere dayandığından, toplam karbon emisyonu açısından fosil yakıtlardan çok daha iklim dostu. Ayrıca “drop-in” yakıtlardır; yani ihtiyaç duyulduğunda normal dizelle karıştırılabilirler. Ve yine dizel gibi depolanmaları kolaydır. Bosch, enjeksiyon teknolojisini geliştirirken bu yakıtlarla uyumluluğu zaten dikkate aldığı için, çok sayıda üründe kullanılmaya uygun durumdalar. Digital Fuel Twin, yenilenebilir sentetik yakıtların kullanımını belgeliyor Yenilenebilir sentetik yakıtların her bir aracın karbon ayak izini ne ölçüde azalttığını Bosch’un Digital Fuel Twin (DFT) sistemi gösteriyor. Tamamen dijital bir yazılım çözümü olan DFT, dağıtılan yakıt miktarlarını ve yakıtların sürdürülebilirliğini, üretim ve taşımadan akaryakıt istasyonuna kadar olan tüm süreç boyunca belgelendiriyor. İşletmecilere, araçlarında kullanılan fosil ve yenilenebilir sentetik yakıt oranlarına karşılık gelen sertifikalar sağlıyor. Bu sertifikalar, kullanılan toplam yakıt miktarını ve hatta aracın kullanımındaki oransal karbon ayak izini belgeliyor. Hidrojen motorları, denenmiş ve test edilmiş temeller üzerine inşa ediliyor Hidrojen motoru, iklim eylemini bir adım daha ileri taşıyan yeni bir güç aktarma sistemi türüdür. Motorları besleyen hidrojen yenilenebilir enerjiyle üretilmişse, bu iklim için büyük bir ilerleme anlamına gelebilir. Bosch, emme manifoldu enjeksiyonu ve direkt enjeksiyonlu sistemler üzerinde çalışıyor ve onlarca yıllık uzmanlığa sahip. İlgili teknolojinin yaklaşık yüzde 80’i geleneksel içten yanmalı motorlardan aktarılabiliyor. Teknoloji şirketi, halihazırda dünya genelinde müşterilerle yürütülen 100’den fazla geliştirme projesine dahil. Roehrl, “Tarımsal araçlar çoğunlukla düşük hızlarda ve yüksek yüklerde çalıştırılır. Hidrojen motorları tam da bu noktada yüksek verimlilikleri ve sağlamlıklarıyla gerçekten öne çıkabilir. Bosch enjeksiyon teknolojisi içeren hidrojen motorlarının ilk uygulamaları bu yıl piyasaya sürülecek.” diyor. Tarım makineleri için elektrifikasyon çözümleri Tahrik sistemlerinin ve güçle çalışan ekipmanların elektrifikasyonu, tarım makineleri için bir diğer verimli ve çevre dostu seçenek. Bosch Rexroth, eLION elektrifikasyon portföyüyle halihazırda geniş bir motor, invertör, araç içi şarj cihazı, DC/DC dönüştürücü, yazılım ve aksesuar yelpazesi sunuyor. Zorlu uygulamalara yönelik tasarlanan portföy, 850 volt’a kadar DC gerilim aralığında çalışmak üzere tasarlandı ve uygun şanzımanlar ile hidrolik çözümlerle tamamlanıyor. Portföy şu anda 96 volt araç elektrik sistemleri için bileşenleri de içerecek şekilde genişletiliyor. 2025’in sonunda kapsamlı eLION Power and Motion Control yazılım paketi de portföyde yer alacak. Bosch Mühendislik ise bu arada 800 volt’a kadar batarya gerilimleri için yeni geliştirilmiş yüksek performanslı bir çözüm sunuyor. Bu yeni elektrikli güç aktarma sistemi kompakt yapıda olup yüksek güç yoğunluğu ve yüksek verimlilik sağlıyor; bu da mevcut cihaz platformlarının elektrifikasyonunu kolaylaştırıyor. Uygulamaya bağlı olarak sistem, küçük ve orta ölçekli tarım makinelerinde tamamen batarya-elektrikli bir güç aktarma sistemi olarak veya büyük tarımsal makinelerde dizel motorla birlikte hibrit olarak kullanılabilir. Yardımcı sistemler için elektrikli güç aktarma sistemlerinin yanı sıra Bosch, soğutma fanları gibi elektriklendirilmiş ticari ve off-road araçlar için yüksek gerilim teknolojisine sahip diğer mekatronik alt sistemleri de sunuyor. Burada da güvenlik ve emniyetle ilgili olanlar dahil, ticari araç segmentinin özel gereksinimleri dikkate alınıyor. Bileşenler kompakt yapıda ve ortak bir invertör konsepti kullanıyor; bu da müşteri özelinde uyarlamaların az çabayla gerçekleştirilmesini mümkün kılıyor.

Türkiye’nin İlk Karbon Nötr Gezi Turu Haber

Türkiye’nin İlk Karbon Nötr Gezi Turu

Bu proje kapsamında 14 ton CO₂ emisyonu, Türkiye’deki yenilenebilir enerji üretimini destekleyen Hatay Ziyaret RES projesi aracılığıyla dengelendi. Bu miktar, yaklaşık 700 ağacın bir yılda temizlediği karbon veya bir otomobilin 110.000 km’de ürettiği emisyon miktarına eşdeğer. Türkiye’de ilk kez bir turizm organizasyonu, uçuşlardan konaklamaya kadar tüm emisyonlarını gönüllü karbon sertifikalarıyla dengeleyerek karbon nötr hale geldi. Fibabanka’nın sürdürülebilir gelecek amacıyla hayata geçirdiği kurum içi girişimi cOmmited Danışmanlık A.Ş. (cOmmited.app) ve Kiklad Turizm iş birliğiyle düzenlenen ‘Sharm El Sheikh Dalışlı Tatil Turu’nda toplam 14 ton CO₂ eşdeğer emisyon, Gold Standard sertifikalı projeler aracılığıyla tamamen dengelendi. İklim Dostu Turizmde Yeni Dönem Kiklad Turizm tarafından düzenlenen bu özel dalış turunun karbon ayak izi, İngiltere İstatistik Kurumu (DEFRA, 2024) metodolojisine göre hesaplandı. Hesaplamalar; uçuşlar, otel konaklaması, yerel transferler ve dalış operasyonlarını kapsadı. Tüm emisyonlar, Hatay- Ziyaret RES Yenilenebilir Enerji Projesi üzerinden alınan Gold Standard sertifikaları ile dengelendi. cOmmited Genel Müdürü Levent Köseoğlu, iş birliğine ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Turizm sektörü, küresel emisyonların önemli bir kısmını oluşturuyor. Biz COmmited olarak otellerden havayollarına, acentelerden etkinliklere kadar tüm paydaşlara ölçüm, dengeleme ve sertifikasyon altyapısı sunuyoruz. Kiklad iş birliğiyle Türkiye’de ilk kez bir gezi turunun uçtan uca karbon nötr hale gelmesi, sürdürülebilir turizm için dönüm noktasıdır.” Kiklad Kurucusu Orhan Öztürk şöyle konuştu: “Kiklad olarak, sadece eşsiz deneyimler değil, sorumluluk da üreten bir turizm anlayışını benimsiyoruz. Bu proje ile misafirlerimize ‘gezmenin’ çevresel bir bedeli olduğunu ama bu bedelin sıfırlanabileceğini gösterdik. Türkiye’de ilk karbon nötr turu düzenlemekten gurur duyuyoruz. Bundan sonraki hedefimiz, her Kiklad gezisini aynı duyarlılıkla planlamak.” Gold Standard Sertifikasıyla Belgelenen İlk Türk Turizm Turu Bu proje kapsamında 14 ton CO₂ emisyonu, Türkiye’deki yenilenebilir enerji üretimini destekleyen Hatay Ziyaret RES projesi aracılığıyla dengelendi. Bu miktar, yaklaşık 700 ağacın bir yılda temizlediği karbon veya bir otomobilin 110.000 km’de ürettiği emisyon miktarına eşdeğer.

Karbon Piyasası Danışma Kurulu İlk Toplantısını Gerçekleştirdi Haber

Karbon Piyasası Danışma Kurulu İlk Toplantısını Gerçekleştirdi

TOBB’da gerçekleşen toplantıya, İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar ve TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu katıldı. İklim Kanunu gereği kurulan ve TOBB Başkanı’nın başkanlığında teşkil edilen Danışma Kurulu, Emisyon Ticaret Sistemi ve uluslararası karbon piyasasına ilişkin istişari nitelikte kararlar almak üzere oluşturuldu. Sanayi ve iş dünyasından temsilcilerin katılımıyla gerçekleşen toplantının açış konuşmasını yapan İklim Değişikliği Başkanı Hasar, ülkemizin geleceği için kamu ve özel sektörün el ele, güçlü adımlar atacağına yürekten inandığını ifade ederek, danışma kurulunun kamu ve özel sektör arasında güçlü bir köprü olduğunu belirtti. İklim Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından uygulamaya yönelik gerçekleşen bu toplantıların hayata geçtiğini görmekten duyduğu memnuniyeti de dile getiren Başkan Hasar, İklim Kanunuyla karbon piyasalarının da temel bir hukuki dayanağa kavuştuğunu vurgulayarak, “Bu noktada, Danışma Kurulu, İklim Kanunu’nun çok önemli bir organıdır. Danışma Kurulu, yalnızca politika tartışmalarının yapıldığı bir platform değil, aynı zamanda çözümün üretildiği bir ortak çalışma zeminidir. Burada yapılan her değerlendirme; sistemin olgunlaşması, sorunların sahadan merkeze taşınması ve ortak aklın kurumsallaşması açısından büyük önem taşıyor” dedi. İklim değişikliğiyle mücadelede ve yeşil dönüşümde Türkiye’nin kritik bir süreçten geçtiğini dile getiren Başkan Hasar’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle; “Türkiye olarak iklim değişikliğiyle mücadelede ve yeşil dönüşüm sürecinde tarihi bir adım attık” Türkiye olarak, iklim değişikliğiyle mücadelede ve yeşil dönüşüm sürecinde kritik bir dönemeçteyiz. İklim Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, Türkiye olarak iklim değişikliğiyle mücadelede ve yeşil dönüşüm sürecinde tarihi bir adım attık. Artık sadece çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda yasal bir zorunluluk olarak da belirli adımların atılması gerekiyor. Bu adımların başında, sera gazı emisyonlarının azaltılması, Emisyon Ticareti Sistemi kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi, karbon piyasalarında etkin rol alınması, raporlama yapılması ve uyum planlarının hazırlanması geliyor. “Yenilikçi teknolojilere yatırım yapan, verimliliği artıran işletmeler kazançlı olacak” Pilot uygulama ile faaliyete geçirmeyi planladığımız Türkiye Emisyon Ticareti Sistemi ile sera gazı emisyonlarını azaltacak, Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na karşı ülkemizin ekonomik çıkarlarını koruyacak ve yeşil dönüşüm stratejimizi güçlendireceğiz. Bu süreçte, yenilikçi teknolojilere yatırım yapan, verimliliği artıran ve karbon yönetimini iş süreçlerine entegre eden işletmeler kazançlı olacak. “Ülkemiz koşullarına uygun, adil bir ETS modeli oluşturmayı hedefliyoruz” 2053 Net Sıfır hedefimiz doğrultusunda geliştirilen ETS’nin kurulması, uygulanması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bu kapsamda sistemin temel bileşenlerini oluşturmaya yönelik mevzuat hazırlıklarımız sürüyor. Emisyon Ticareti Sistemi’nin işleyişine yönelik ikincil düzenleme taslaklarında sona yaklaştık. Sistemin tasarımında; Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi (AB ETS) başta olmak üzere, uluslararası uygulamaları yakından inceledik. AB ETS’nin ilk yıllarındaki hatalarından ders alarak; ülkemiz koşullarına uygun, daha esnek ve adil bir model oluşturmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin ETS’si ile AB’deki gibi kesin ve mutlak bir emisyon azaltımına değil, emisyon yoğunluğunun azaltılmasına odaklanıyoruz. Bildiğiniz üzere, Ulusal Katkı Beyanı hedefimiz de mutlak bir azaltım taahhüdü içermiyor. Burada hedefimiz, üretimimizi baskılamadan, aynı zamanda düşük emisyonlu üretimi teşvik etmek yönündedir. Bu yaklaşım, üretim artışıyla paralel şekilde üst sınırın uyarlanmasına imkân tanıyor. Böylece sanayi üretimini baskılamadan emisyon azaltımını teşvik etmek mümkün oluyor. “Türkiye Emisyon Ticareti Sistemi gibi yenilikçi ve piyasa temelli bir yapıyı hep birlikte ülkemize kazandıracağız” Net Sıfır Emisyon hedefine giden yolda, ülkemizin potansiyelini en verimli şekilde değerlendirerek, Türkiye Emisyon Ticareti Sistemi gibi yenilikçi ve piyasa temelli bir yapıyı hep birlikte ülkemize kazandıracağız. Ücretsiz Tahsisatlandırma bu sistemde işin kalbi niteliğinde. Burada adil olmak zorundayız. Adil olmak için bir kıyaslama yapmamız gerekiyor. Kıyas değer yöntemiyle, belli ürün gruplarının emisyon yoğunluklarına göre ücretsiz tahsisatlar belirleniyor. “Bugün burada yaptığımız istişareler, geleceğin karbon piyasasının temellerini oluşturacak…” Bugün burada yaptığımız istişareler, geleceğin karbon piyasasının sağlam temellerini oluşturacağına bütün kalbimle inanıyorum. Kamu, özel sektör, akademi ve sivil toplum olarak el ele verdiğimizde bu dönüşümü yalnızca yönetmekle kalmayacak, aynı zamanda önemli fırsatlara da dönüştürebileceğiz. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu Toplantıya başkanlık eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise, toplantının Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinde bir köşe taşı olduğuna değinerek, “Yeşil mutabakat süreci Türkiye’nin yeni kalkınma stratejisidir. Bu fırsatı doğru kullanırsak, çevreci ve iklim dostu bir büyümeyi başarabiliriz” dedi. ETS gelirlerinin ülkemizde de özel sektörün yeşil dönüşüme uyum sağlaması için kullanılması gerektiğini belirten Başkan Hisarcıklıoğlu, “Gelirlerin özel sektörün dönüşüm yatırımlarına da yönlendirilmesi, raporlama ve doğrulama süreçlerinin sade ve dijital olması, süreci sadece bir uyum zorunluluğu olmaktan çıkarıp yeni bir rekabet tasarımı haline getirilmesi uygun olacaktır. Böylece erken uyum sağlayan şirketlerimiz küresel değer zincirinde tercih edilir, tedarikçi olma avantajları artar ve Türkiye menşeili ürün güçlenebilir. Geçmişte kuralları erkenden anlayıp fırsata çevirdiğimiz gibi bugün de karbon piyasasını sanayimizin yeşil, verimli ve teknoloji yatırımlarının ana omurgası yaparak yeni bir sanayi sıçramasına imza atabiliriz” şeklinde konuştu Toplantının ardından alınan kararlar, İklim Değişikliği Başkanlığınca Karbon Piyasası Kuruluna sunulacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Büyükşehir Yenilenebilir Enerji Yatırımları İle Antalya Gücüne Güç Katıyor Haber

Büyükşehir Yenilenebilir Enerji Yatırımları İle Antalya Gücüne Güç Katıyor

Antalya’nın yaylalarından, sahillerine 19 ilçesinin her bir köşesinde alt yapı projelerini ve yatırımlarını aralıksız sürdüren Büyükşehir Belediyesi, şehrin doğası ve geleceğini korumak için de çalışmalarını sürdürüyor. Antalya’nın iklimi ve sağladığı coğrafi avantajları şehrin ekonomisine kazandırıyor. Büyükşehir hizmet binalarında uygulamaya başladığı güneş enerji santralleri (GES) ile Türkiye’nin İklim Dostu Kuruluş Belgesi’ne sahip ilk belediye olan Büyükşehir, 18 güneş enerji santrali, 4 biyokütle tesisi ve Dünya standartlarındaki katı atık tesisi ile yaklaşık 145 bin hanenin yıllık tüketimine eşdeğer enerji üretimi gerçekleştiriyor. Büyükşehir Belediyesi yenilenebilir enerjiye yaptığı yatırımları artırarak şehrin enerji ihtiyacını daha fazla temiz enerjiden karşılamayı hedefliyor. Bu vizyon ile sadece ekonomik kazanç değil aynı zamanda yeşil ve sürdürülebilir bir Antalya’nın geleceğe bırakılması hedefleniyor. Büyükşehir temiz enerji kazanımlarıyla Antalya gücüne güç katıyor. GES SAYISI ARTIYOR Büyükşehir Belediyesi tarımsal sulama ve hizmet binalarında kullanılan enerji tüketiminden tasarruf sağlamak amacıyla kurduğu Güneş Enerji Santrallerinin (GES) sayısını da arttırıyor. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Ana Hizmet Binasında inşasına başlanacak 120 kWe Çatı GES tesisi ile sürdürülebilir enerji üretimi kapasitesi arttırılacak. Büyükşehir’in 19. GES tesisi olacak yatırım ile Büyükşehir’in yenilenebilir enerji kullanımını artacak. GES'ler ile yıllık 7438 hanenin tüketimine eşdeğer toplam 21.410 MWh/yıl elektrik üretimi gerçekleştirilecek. Hem enerji maliyetlerini düşüren hem de vatandaşlara destek sağlayan GES projeleri, enerji tasarrufu sağlamakla birlikte çevresel katkılarıyla da öne çıkıyor. Yıllık 9.420 ton karbon emisyonunun engellenmesi, doğaya 810.233 yetişkin ağaç eşdeğerinde bir katkı sunuyor. HEDEF SIFIR EMİSYON Büyükşehir Antalya’da sürdürülebilir kentsel ulaşım içinde çalışmalarını sürdürüyor. Sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda fosil yakıtlara olan ihtiyacı en az düzeye indirmeyi amaçlayan Büyükşehir, ulaşımda hava kirliliğinin azaltılması için toplu ulaşım filosunu elektrikli otobüsler ile dönüştürüyor. Çevre dostu, sessiz ve sürdürülebilir kentsel toplu ulaşım için tercih edilen elektrikli otobüsler sıfır karbon salınımına öncülük ederek şehrin ekonomisine de katkı sunuyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Enerjisa Üretim Agrivoltaik Tarım Uygulamaları ile 5 Ton Hasat Yaptı Haber

Enerjisa Üretim Agrivoltaik Tarım Uygulamaları ile 5 Ton Hasat Yaptı

Güneşin enerjisini yaşamın döngüsüne dönüştürerek enerji üretimiyle tarımı aynı çatı altında buluşturan Enerjisa Üretim, sürdürülebilir bir geleceğin temellerini bugünden atıyor. Güneş panelleriyle elektrik ürettiği alanlarda tarımsal üretimi de mümkün kılan Agrivoltaik sistemleriyle hem toprağın hem enerjinin verimini artırıyor. 2022 yılında Beykoz Komşuköy’de başlattığı ilk uygulamayla Türkiye’de özel sektör öncülüğünde yeni bir modelin kapısını araladı. 2023’te Bandırma Enerji Üssü’nde devreye aldığı ikinci Agrivoltaik sahasıyla bu yaklaşımı ölçeklendirerek hem enerji hem gıda güvenliğine katkı sunan öncü bir dönüşüm hareketine imza attı. 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde Enerjisa Üretim, temiz enerjiyle beslenen bu yenilikçi üretim modeliyle sürdürülebilir bir gelecek için enerjinin ve tarımın gücünü birleştiriyor. Güneşin altında hem enerji hem bereket Yaban mersininden naneye, brokoliden kavuna kadar birçok ürün aynı arazide enerjiyle birlikte yetişiyor. Sadece 2024 yılında bu iki sahadan toplam 5 tona yakın ürün hasadı yapıldı. Kışlık dönemde 580 kg brokoli, 271 kg karnabahar, 1.344 kg lahana ve 120 kg kırmızı lahana; yazlık dönemde ise 742 kg biber, 485 kg patlıcan, 485 kg kavun ve 840 kg nane üretildi. Bu üretim, güneş panellerinin enerjinin yanı sıra, sürdürülebilir bir yaşam döngüsü de yarattığının en somut kanıtı oldu. Hasatlardan elde edilen ürünler, çalışanlara ve İstanbul’dan Çanakkale’ye, Balıkesir'den İzmir'e uzanan birçok Enerjisa Üretim santraline ulaştırıldı. Bilimle Büyüyen Sürdürülebilirlik Enerjisa Üretim, agrivoltaik tarım uygulamalarını hem bir üretim modeli hem de bilimsel bir araştırma alanı olarak da değerlendiriyor. Verimlilik çalışmalarında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile yürütülen ortak proje kapsamında, su ihtiyacı ve gölge toleransı farklı iki nane türü ekilerek büyüme, yayılma, yağ oranı ve kalite performansları detaylı biçimde analiz edildi. Bu çalışmalar sonucunda 800 kilogram nane hasadı elde edilirken, elde edilen nane yağından üretilen doğal ortam spreyi çalışanlar ve paydaşlarla paylaşarak projenin bereketi somut bir değere dönüştürüldü. Geleceğin enerjisini bugünden kurarken toprağın bereketini de geleceğe taşıdıklarının altını çizen Enerjisa Üretim Varlık Yönetimi ve Sürdürülebilirlik Lideri Murat Eröz, “Enerjinin geleceği üretim kapasitesi kadar doğayla kurulan dengeyle de şekilleniyor. Enerjisa Üretim olarak yenilenebilir enerjiyle hem toprağı hem toplumu güçlendiren yeni bir üretim modeli geliştirdik. Agrivoltaik tarım projelerimizle güneş panellerinin altını üretken bir ekosisteme dönüştürüyoruz. Toprağı, suyu ve enerjiyi aynı yaşam döngüsünde buluşturuyoruz. Bu çalışmalar, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sunarken yerel ekonomiyi, tarımı ve istihdamı da destekliyor. 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde, temiz enerjiyle beslenen bu üretim modelinin hem iklim dostu hem de gıda güvenliği açısından taşıdığı potansiyeli vurgulamak istiyoruz. Güneşten enerji üretirken, geleceğin yaşam kaynaklarını da büyütüyoruz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.