Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Iklim Krizi

Kapsül Haber Ajansı - Iklim Krizi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iklim Krizi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İklim Krizi Kayısıyı Vurdu: Malatya’da Üretim 5 Bin Tonun Altına Düşebilir Haber

İklim Krizi Kayısıyı Vurdu: Malatya’da Üretim 5 Bin Tonun Altına Düşebilir

2025 yılı Nisan ayında yaşanan zirai don ve soğuk hava dalgası, kayısı ağaçlarını çiçekte yakalayarak büyük bir zarara yol açtı. Malatya’da her yıl ortalama 90-100 bin ton seviyesinde gerçekleşen kuru kayısı üretiminin bu yıl 5 bin tonu bile bulamayacağı öngörülüyor. İklim koşullarındaki aşırılıklar tarım sektörünü derinden etkiliyor. Türkiye, 2025 yılına iklim krizinin etkilerini tüm şiddetiyle hissederek girdi. “Don ve sıcaklık ekstremi çiftçiye nefes aldırmıyor” Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, yaşanan süreci şöyle özetledi: “40 yılı aşkın süredir kuru meyve ihracatındayım. 36 ili etkileyen ve bu kadar geniş çapta ürün kaybına yol açan bir doğa olayını ilk kez görüyorum. Nisan’da eksi 17 dereceye kadar düşen sıcaklıklar, kayısıdan fındığa, üzümden kiraza kadar pek çok üründe tarihi rekolte kayıplarına neden oldu. Temmuz ayında ise 45 dereceyi bulan sıcaklıklarla ikinci darbe geldi.” Işık, kuru kayısı üretiminin yok denecek kadar az olduğu bu sezonda, üreticinin bahçesini ayakta tutabilmesi için acilen finansal desteğe ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Işık, “Üreticilerimiz yüzde 50-60 faiz oranlarıyla kredi alarak bu bahçelere bakamaz. İşletmelerin ise işçilerini koruyabilmesi, sabit giderlerini karşılayabilmesi için desteklenmesi şart. Hükümetimizin bu konuda acil aksiyon alması gerekiyor” şeklinde konuştu. İhracatta yaklaşık 35 bin tonluk stok köprü görevi görecek 2024/25 sezonundan devreden yaklaşık 35 bin ton kuru kayısı stoku, yeni sezonda ihracat çarklarının dönmesi için sektörün en büyük dayanağı olacak. 2024/25 sezonunda Türkiye, kuru kayısı ihracatını 74.774 ton olarak tamamlayarak 377,4 milyon dolar gelir elde etti. Önceki sezona göre ihracat miktarında yüzde 12 artış görülürken, döviz getirisi yüzde 5 geriledi. 2023/24 sezonunda ise 66.178 ton kuru kayısı karşılığında 398 milyon dolar gelir sağlanmıştı. En çok kuru kayısı ihraç edilen ülkeler Türkiye, 2024/25 sezonunda 115 ülkeye kuru kayısı ihraç etti. İhracatın en yüksek gerçekleştiği ilk üç ülke 67,5 milyon dolarla ABD, 30,4 milyon dolarla Fransa ve 25,6 milyon dolarla Almanya şeklinde sıralandı. A vitamini, potasyum, lif ve antioksidan açısından zengin olan kuru kayısı, sindirim sistemini düzenleyici ve bağışıklık sistemini güçlendirici özellikleriyle küresel pazarda sağlıklı atıştırmalıklar kategorisinde önemli bir yer tutmaya devam ediyor.

TarımGES ile Çiftçiye Destek, İklim Krizine Çözüm Haber

TarımGES ile Çiftçiye Destek, İklim Krizine Çözüm

Türkiye’de 2004-2024 yılları arasında tarım alanları yaklaşık yüzde 6,3 azaldı yani 2,6 milyon hektarlık alan kullanımdan çıktı. Bu alanlar arasında ekilen, nadasa bırakılan tarlaların yanı sıra çayır ve meralar da bulunuyor. Ekim yapılan alanların ise yüzde 6,5’u yaklaşık 1,2 milyon hektarı artık kullanılamıyor. Bu gerilemede ekonomik faktörler (özellikle artan enflasyon ve döviz kuru kaynaklı girdi maliyetleri) etkili olurken bir başka etken ise iklim değişikliği. İklim değişikliğinin tarıma etkisi küresel ölçekte gün geçtikçe artıyor. Uzun vadede gıda güvenliği ve çiftçilerin gelirinde beklenenin üzerinde, ciddi kayıplar ortaya çıkacağı öngörülüyor. Son yıllarda Türkiye de özellikle tarım alanlarında, kuraklık, aşırı yağış, sel ve dolu felaketleriyle iklim değişikliğinin etkisini hissetmeye başladı. Tarımsal üretimde çeşitlilik anlamında çok zengin bir bölge olmamıza rağmen artan kuraklık, değişen yağış rejimi, olağanüstü hava olayları nerdeyse tüm bölgelerde tarımsal rekolteyi olumsuz etkiliyor. İç Anadolu'da kuraklık buğday ve arpa verimini düşürürken; Ege ve Akdeniz bölgelerinde aşırı yağış, dolu, don ve fırtına gibi hava olayları seralar dahil olmak üzere birçok tarım alanına zarar verdi. Aşırı dolu yağışları nedeniyle Ege Bölgesi’nde de üzüm bağlarında rekolte beklenenin altında gerçekleşti. Tarladan Meraya Her Yere Güneş Paneli! Türkiye’de her yıl ‘güneşte en az 3 GW kurulu güç’ misyonuyla yola çıkan düşünce kuruluşu Solar3GW’nin Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, iklim değişikliğinin tarımsal araziler üzerindeki olumsuz etkilerinin önüne geçmek için Tarım-Güneş Enerji Santralleri (GES) projelerine hız verilmesi gerektiğini söyledi. Turhan’a göre, TarımGES’ler iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz etkiyle üretimde zorlanan çiftçinin önünü açabilir. Turhan iklim krizine karşı TarımGES uygulamaları konusunda şunları söyledi: “Çok çeşitli TarımGES uygulamaları mevcut. Her ürüne göre, esnek TarımGES projesi tasarlamak mümkün. Ürünün niteliği göz önüne alınarak buğday tarlası ya da meyve bahçesi olabilir, panellerin üzerinde yer alacağı konstrüksiyon ürüne göre yüksek ya da alçak tasarlanabilir. Ayrıca paneller ürünlerin üstlerine değil, ekilen alanda aralara dikey olarak da yerleştirilebilir. Yurt dışında sadece sebze-meyve üretilen sistemler değil, aynı zamanda hayvancılık yapılan çayır ve meralar, balık çiftlikleri, üzüm bağları, arıcılık faaliyetleri de TarımGES kapsamına alınıyor. Solar3GW’nin Türkiye’deki öncelikli TarımGES hedefi sebze-meyve ve tahıl üretimini destekleyecek şekilde yaygınlaştırmak.” Turhan, TarımGES uygulamalarını hayata geçirirken aşırı hava olaylarından olumsuz etkilenen aynı zamanda güneş enerjisinde diğer bölgelerin önüne geçen, topografik konumu da elverişli olan Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin önceliklendirilebileceğini ifade etti. Bu bölgelerden İç Anadolu artan kuraklık ve yağış, Ege artan dolu yağışları ve kuraklık, Akdeniz sıcaklık artışı ve aşırı hava olayları, Doğu Anadolu’da ise şiddetli kuraklıkla karşı karşıya. TarımGES sistemleri gölgeleme sayesinde buharlaşmayı sınırlayıp toprağın nemliliğini korumasına yardımcı olurken sulama ihtiyacını da azaltıyor. Bu da bu sistemleri doğru arazi, doğru iklim, doğru ürünle formüle edildiğinde çok elverişli hale getiriyor. Sıcaklık stresinin azaltılmasıyla olan ortama bir mikro iklim oluşturması söz konusu olabiliyor. TarımGES’te yetişen bazı ürünler için sulama ihtiyacının yüzde 20 ile yüzde 30 arasında azalabiliyor. YEKA’LAR TARIMGES’İN YAYGINLAŞMASINDA ÖNEMLİ Turhan, Türkiye'de tarım arazilerinin binde 1'ine TarımGES kurulsa 11 bin 736 MW'lık kapasitede güneş enerjisi santrali kurulabileceğini belirtiyor. Bu da yıllık elektrik talebinin ortalama yüzde 5-7'sini karşılayabilir. Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü olan 23 GW dikkate aldığında bu miktarda bir kurulumda güneş enerjisi üretiminin yüzde 25-30’u TarımGES’ten gelebilir. Turhan, TarımGES projelerinin özellikle YEKA’larla başlamasının olumlu etkisi olacağını ifade ediyor. Özellikle 5-10-20 MW büyüklüğünde YEKA’larla başlanması gerektiğine dikkati çekenTurhan, “İkinci aşamada küçük ve orta ölçekli çiftçiyi de kapsayacak yönde lisanssız uygulamalar, test edilmiş standartlar tanımlanarak çiftçinin tarımsal faaliyetini destekleyecek yönde yapılabilir” diyor.

Mavi, global iklim liderleri arasında! Haber

Mavi, global iklim liderleri arasında!

Mavi, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak amacıyla iş dünyasının işleyişini değiştirmeyi hedefleyen dünyanın en büyük çevre raporlama platformu CDP’nin (Carbon Disclosure Project) İklim Değişikliği ve Su Güvenliği programlarının her birinden A notu alarak  bu yıl yeniden CDP Global A listesine girebilen ilk ve tek Türk hazır giyim şirketi oldu. Mavi’nin Ormansızlaşma skoru ise sektör ortalamasının üzerinde B olarak gerçekleşti.  Mavi, TIME Dergisi tarafından da sürdürülebilir büyümede dünyanın en iyi 8’inci şirketi seçilmişti Konuyla ilgili açıklama yapan Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz, “Kaliteyle sürdürülebilir büyüme üzerine kurduğumuz; İnsan, Çevre, Toplum ve Denim’i odağına alan All Blue stratejimizle sürdürülebilirliği şirket kültürüne, vizyonumuza, iş yapış şekillerine, ürünlere ve büyüme hedeflerimize entegre etmek üzere önemli yol aldık. Karbon salımı ve çevresel etkilerimizi en aza indirme yönündeki çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Son beş yıldır çevresel verilerini şeffaf biçimde açıklayan bir marka olarak, 2 yıldır üst üste CDP’den çift A skoru alarak global A listelerinde yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz.  Geçtiğimiz yılın sonunda da, TIME Dergisi ve  küresel veri analizi platformu Statista tarafından hazırlanan “World’s Best Companies - Sustainable Growth” isimli araştırmada sürdürülebilir büyümede dünyanın en iyi 8’inci şirketi seçilmiş, global hazır giyim sektörünün ise lideri olmuştuk. Bu konudaki çalışmalarımızın global areneda prestijli kurumlar tarafından onanması bizim için gurur kaynağı olurken, gelecekteki adımlarımızı daha güçlü ve cesur atabilmek için de büyük motivasyon sağıyor” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.