Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Iklim Krizi

Kapsül Haber Ajansı - Iklim Krizi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iklim Krizi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bursa’nın Altyapısına Yatırım Yağacak Haber

Bursa’nın Altyapısına Yatırım Yağacak

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in başkanlığında gerçekleştirilen BUSKİ Genel Kurulu’nda, BUSKİ yöneticileri, Büyükşehir bürokratları ile meclis üyeleri hazır bulundu. Toplantıda, Plan Bütçe komisyonu 2026 mali yılı performans esaslı bütçesi, 2026 performans programı ve 2026 yatırım programı ile ilgili raporu görüşüldü. “10 yılı, 20 yılı hassas terazide ölçerek değerlendirmeliyiz” Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BUSKİ’nin hem temiz suya erişimi kesintisiz sağlaması hem de kanalizasyon yatırımlarıyla suyu ileri biyolojik arıtma tesislerine ulaştırıp suyu arıtılmış halde Nilüfer Çayı’na bırakması gerektiğini dile getirdi. Dünyanın çok önemli bir iklim krizi yaşadığına dikkat çeken Başkan Mustafa Bozbey, “Bir sene sonra ne olacağını bilmemiz zor ama tahminleri yorumlayabiliriz. Bilim insanlarının yorumlarını dikkate almak zorundayız. Geçen yılla bu yıl arasında yüzde 30 civarında bir yağış miktarında azalma oldu. Bir sonraki yılı daha farklı değerlendirmemiz lazım. Hatta 10 yılı, 20 yılı hassas terazide ölçerek değerlendirmeliyiz. Bu süreçleri takip etmek zorundayız. Ancak o zaman altyapıyla ilgili bir sorun yaşamayacak bir anlayışı ortaya koyabiliriz” dedi. Büyükşehir’den ‘Gri Su’ projesi Önümüzdeki günlerde Tirilye’nin pilot bölge olarak belirleneceğini ve komple altyapıya girileceğini açıklayan Başkan Mustafa Bozbey, “Yağmur suyu, içme suyu ve kanalizasyon suyu hatları komple yenilenecek. Sular arıtma tesisine taşınacak, arıtma tesisinden çıkan suyu da gri su hattıyla çekeceğiz. Bu suyu tuvaletlerde kullanabilir miyiz diye arkadaşlarımız çalışma yapacak. Bunu bir pilot bölge olarak denemek istiyoruz. Bunu başarabilirsek örnek bir kurum ve bölge oluşturmuş olacağız. Gri su konusunu, yeni projelerde zorunlu kılma haline getirmeliyiz. Bu düşünceleri o yüzden kıymetli buluyoruz. Önümüzdeki yıl BUSKİ ile yapacağımız yatırımlarla sorunları en aza indirmenin yolu bulacağız. Tüm Meclis üyelerine teşekkür ediyorum. İnşallah her bir kuruş, Bursalılara hizmet olarak dönecektir. Tüm Bursa’ya hayırlı olsun” diye konuştu. Başkan Bozbey’in konuşması, meclis üyelerine yapılan bütçe sunumundan sonra BUSKİ’nin 2026 yılı bütçesi oylamaya sunuldu. Oylama sonrası BUSKİ’nin 17 milyar 700 milyon TL olan gelir bütçesi ve 1 milyar 300 milyon TL olan finansman bütçesi oybirliği ile 19 milyar TL gider bütçesi de oy birliğiyle ile kabul edildi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nden Şehitlere Saygı Duruşu Haber

Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nden Şehitlere Saygı Duruşu

BUSKİ Genel Kurulu’nun birinci ve ikinci oturumu ile Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Kasım ayı birinci oturumu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in başkanlığında yapıldı. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen BUSKİ Genel Kurulu’nda, 2026 yılı performans esaslı program bütçesi, 2026 yılı performans programı ve 2026 yılı yatırım programı ile ilgili raporun üçüncü oturumda görüşülmesi kabul edildi. Plan Bütçe Komisyonu’nun Su-Atık Su Tarifeleri ve Kademelerinin güncellemesi raporu ise ikinci oturumda görüşülerek oy çokluğuyla kabul edildi. Şehitler için saygı duruşu Gündem maddelerinin ve önergelerin görüşüldüğü Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Kasım ayı birinci oturumunda ise 20 şehit askerimiz anıldı. Türk Hava Kuvvetleri'ne ait askeri uçağın Azerbaycan'ın Gence Havaalanı'ndan havalandıktan sonra Türkiye'ye dönüş yolunda Gürcistan sınırları içerisinde düştüğünü hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, vatan evlatlarını kaybetmenin acısını yaşadıklarını ifade etti. Tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek mekanlarının cennet olmasını dileyen Başkan Mustafa Bozbey, ailelerine ve Türk Milletine sabırlar diledi. Grup sözcülerinin de düşüncelerini dile getirdiği Mecliste, şehit askerler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Plan ve Bütçe Komisyonu’nun ‘Belediyemiz iştiraklerinden BURFAŞ’a ait sosyal tesislerde geçerli olmak üzere engelli, gazi, emekli vatandaşlarımızın ve şehit ailelerinin (1. Derece) yüzde 10 olarak indirimli yararlanmasıyla ilgili raporu da oy birliğiyle kabul edildi. “Bursa’yı geleceğe hazırlamak zorundayız” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, göreve geldiklerinde kendilerine anlatılan BUSKİ’ye göre suya yüzde 25 indirim yaptıklarını ancak tablonun anlatıldığı gibi olmadığını daha sonra anladıklarını söyledi. Her konuyu Bursalılarla paylaştıklarını ve paylaşmak zorunda olduklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Evet gönül ister ki Bursa, su fakiri iller arasına girmesin. Dünyada iklim krizleri yaşanmasın. Bursa sade ve sadece şu anda Çınarcık Barajı’na mahkum kalmasın. Her yerden su fışkırsın. Her eve bedava verelim. Keşke bunu yapabilsek. Ancak 20-25 yıldır bilim insanları iklim krizi hakkında uyarıyor. Bir taraftan çevreyi ve doğayı korumak, diğer taraftan bilim insanlarına kulak verip Bursa’yı geleceğe hazırlamak zorundayız. Bize iletilen BUSKİ gelirleriyle oluşan düşüncemiz sonucunda yüzde 25 su indirimi yapıldı. İşin içine girdiğimiz zaman hiç de öyle olmadığını öğrendik. ‘Doğru yapmamışız’ dedik” diye konuştu. “Nisan sonu gibi arıtma tesisimiz bitecek” Çınarcık Barajı’ndaki arıtma tesisinde çalışmaların göreve geldiklerinde yüzde 5 seviyesinde olduğunu, hatta alanın da özel bir şirkete ait olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, “Arıtma tesisinin yeri, Temmuz 2024’te protokolle bize devredildi. İhalesi Kasım 2023’te yapılmış, esas işi kontrol edecek olan ve işin yürütülmesini sağlayacak olan firmanın ihalesi Nisan 2024’te gerçekleşti. Sonrasında hızlandırdık. Bizim ricamızla ve ödeme takviminde önceleyerek hattın tamamlanmasını istedik. Şu anda 100 bin metreküpe yakın Çınarcık Barajı’ndan su alıyoruz. Bunu yapmasaydık daha kötüydü. Bilim insanlarının ‘Yaz ayları daha kurak geçecek’ söylemleri üzerine bypass hattını yaptık. Bunu yapmasaydık Bursa susuzluk çekmeye devam edecekti. Aslında projede bypass hattı yok. Ürettiğimiz bir projeydi. İnşallah Nisan sonu gibi arıtma tesisimiz bitecek. O zaman nefes alacağız” dedi. “Yatırımların sürmesi lazım” İklim krizinin devam ettiğine de dikkat çeken Başkan Mustafa Bozbey, geçen yıl yüzde 30’lar seviyesinde olan Doğancı ve Nilüfer Barajı’ndaki doluluk oranlarının bu yıl sıfıra indiğini hatırlatarak, “Yani yağışlarda yüzde 30 azalma söz konusu. Bunu görmezden gelemeyiz. Bursalıların sıkıntı yaşamaması için tedbirleri zamanında almak ve uygulamak zorundayız. Bunu da hep beraber yapacağız. Su kademesinde düzenleme yapmak zorundayız. Çünkü suyu tasarruflu kullanmalıyız. 365 gün suyun değerini bilmeliyiz. Bursa artık su şehri değil. Biz, daha şimdiden Çınarcık Barajı’nın da yetmeyeceği ve Çınarcık Havzası’nda da sorun yaşanabileceği düşüncesiyle yapabileceklerimizi konuşmalıyız. BUSKİ’nin mali yapısını düzeltmek ve güçlendirmek zorundayız. Bunu yaparken de Bursalıları düşünerek hareket ediyoruz. Daha önce alınan kredileri de ödeyebilmek zorundayız. Son 4 aydır Büyükşehir Belediyesi’nden BUSKİ’ye her ay 150-200 milyon lira para aktarıyoruz. Yatırımların sürmesi lazım. Bunun için bütçeye ve gelirlere ihtiyaç var. İnşallah her bir kuruş Bursamıza hizmet olarak dönecektir. Hayırlı olsun” diye konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

60'tan Fazla Ülke Boğaziçi Zirvesi İçin Türkiye'ye Geldi Haber

60'tan Fazla Ülke Boğaziçi Zirvesi İçin Türkiye'ye Geldi

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen ve bu yıl “Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” temasıyla gerçekleştirilen zirve, iki gün boyunca küresel ekonomideki dönüşüm, siyasi dengeler, teknolojik gelişmeler ve sürdürülebilirlik ekseninde kritik başlıkları ele alacak. Zirvenin açılış konuşmasını yapan UİP Kurucusu Cengiz Özgencil, yaşadığımız çağın krizlerden doğan yeni bir gerçekliğe birlikte uyum sağlama dönemi olduğunu belirterek, Boğaziçi Zirvesi'ni sadece fikirlerin değil, ortak çözümlerin ve karşılıklı öğrenmenin bir platformu olarak gördüklerini kaydetti. Zirvenin açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir mesaj göndererek iş birliği ve diyalog vurgusu yaptı. 6–7 Kasım tarihleri arasında düzenlenen zirve, 60'tan fazla ülkeden eski cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, büyükelçiler, diplomatlar, akademisyenler, yatırımcılar ve iş dünyasının liderlerini İstanbul’da buluşturdu. Etkinlikte 70’e yakın yabancı ve 50’ye yakın yerli konuşmacı yer alıyor. Türkiye ekonomisine yön veren iş insanlarıyla birlikte dünya siyasetinin önemli figürlerini aynı çatı altında buluşturan Boğaziçi Zirvesi, iki gün boyunca İstanbul’u küresel fikir alışverişinin, ticaretin ve diplomatik temasların merkezi haline getirecek. Zirvede, dünyanın son yıllarda karşı karşıya kaldığı savaşlar, ekonomik belirsizlikler, güvenlik tehditleri ve ticaret savaşları gibi sorunların küresel ekonomiye etkileri tartışılıyor. Katılımcılar, jeopolitik gerilimlerin ve değişen ticaret dinamiklerinin dünya ekonomisinde yarattığı dönüşümü değerlendirirken, ülkelerin bu yeni gerçeklere nasıl uyum sağlayabileceği üzerine fikir alışverişinde bulunacak. Organizasyon kapsamında ayrıca pandemi sonrası toparlanma süreci, finansal sistemlerdeki değişim, dijitalleşme, enerji güvenliği, yapay zeka ve iklim krizi gibi konular da masaya yatırılacak. 'YENİ BİR GERÇEKLİĞE UYUM SAĞLAMA DÖNEMİNDEYİZ' Zirvenin açılış konuşmasını yapan UİP Kurucusu Cengiz Özgencil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan zirve dolayısıyla gelen mesajını paylaştı. Erdoğan'ın mesajında zirvenin stratejik iş birlikleri ve sonuç odaklı fırsatları değerlendirme ve yeni fırsatlar üretip işbirliği imkanlarına katkı sağlayacağına inandığını ifade ettiğini kaydeden Özgencil, şunları söyledi: "Bu seneki ana mottomuzu “Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” olarak belirledik. Yaşadığımız çağ, krizlerle tanımlanan bir dönem değil; aksine, bu krizlerden doğan yeni bir gerçekliğe birlikte uyum sağlama dönemidir. Teknolojik, ekonomik, çevresel ve toplumsal dönüşümler birbirine geçmiş durumda. Bu nedenle, bu zirveyi sadece fikirlerin değil, ortak çözümlerin ve karşılıklı öğrenmenin bir platformu olarak görüyoruz." Küresel zorluklara karşı en güçlü yanıtın diyalog ve iş birliği olduğunun altını çizen Özgencil, zirvede iki gün boyunca farklı alanların liderlerinin önderliğinde fikir alışverişleri gerçekleşeceğini, 60’tan fazla ülkeden devlet adamları, diplomatlar, akademisyenler ve iş dünyası liderleriyle oluşan çeşitliliğin Boğaziçi Zirvesi’nin en büyük gücü olduğunu kaydetti. Bu yıl zirvede çok önemli paneller yapılacağını belirten Özgencil, "Örneğin, yapay zekanın etik sınırlarını tartışacağımız “Zekâ Çağı: Güç, Etik ve İnsanlığın Geleceği”, iklim değişikliğine karşı tarım ve gıda güvenliğini ele alan “Bolluğun Ötesinde: Dayanıklı Bir Gelecek İçin Tarımı Yeniden Düşünmek” ve enerji, finans, yönetişim, kadın liderliği gibi alanlarda düzenlenecek paneller, bu uyum sürecinin çok boyutlu doğasını ortaya koyacak. Yapay zeka, iklim krizi, finansal dijitalleşme, güvenlik ve toplumsal eşitsizlikler... Bunların hepsi, insanlığın aynı anda hem sınav hem fırsat yaşadığı alanlar. Bizler, bu dönüşümün edilgen izleyicileri değil, etik, adil ve sürdürülebilir bir geleceğin inşacıları olmalıyız. Türkiye, coğrafi ve kültürel konumuyla bu diyaloğun tam merkezinde yer alıyor. Asya ile Avrupa’yı, Afrika ile Avrasya’yı buluşturan bu topraklarda, her yıl olduğu gibi, köprü kurmaya devam ediyoruz." diye konuştu. 'DÜNYA BÜYÜK ZORLUKLARLA KARŞI KARŞIYA' UİP Onursal Başkanı Dr. Talal Abu-Ghazaleh, dünyanın zor günlerden geçtiğini belirterek, karşı karşıya kalınan temel zorluklardan bahsetti. Bunlardan ilkinin iklim konusu olduğunu belirten Abu-Ghazaleh, bu konuya ilk kez 1999 yılında dikkat çektiklerini ve dünyanın devamlılığı için mutlaka bu konuda önlemler alınması gerektiğini söyledi. İkinci konunun Birleşmiş Milletler'in artık paralize olması ve devre dışı kalması olduğunu kaydeden Abu-Ghazaleh, BM'nin mutlaka kendi içerisinde reformlar yapması gerektiğini iletti. Üçüncü problemin ABD ile Çin arasında yaşananlar olduğunu ve Tayvan ve Güney Çin Denizi üzerindeki tartışmaların çok önemli bir problem olduğunun altını çizen Abu-Ghazaleh, dünyadaki bir diğer meydan okumanın da bilgi devriminin sonuçları üzerinden gerçekleştiğini ifade etti. Yaşanan dijitalleşmeyle birlikte karşımıza yapay zekanın çıktığını söyleyen Abu-Ghazaleh, "Bu alanda çok ciddi gelişmeler yaşanıyor ve bilgisayar programları giderek daha akıllı hale geliyor. Makineler, makinelerin arkasındaki beyinlerden daha da zeki ve akıllı hale gelmeye başlıyor. Şu anda uzmanlar bilgisayarların ya da yapay zekanın dünyanın yöneticisi olmasını engellemeye çalışıyorlar. İnsanlar yapay zekanın çalışanları olmasın diye uğraşıyorlar, Bu şaka değil, gerçek." dedi. BOĞAZİÇİ ZİRVESİ, EKONOMİK DİPLOMASİNİN MERKEZİ OLMAYA DEVAM EDİYOR 16 yıldır aralıksız olarak düzenlenen Boğaziçi Zirvesi, yalnızca ekonomik bir etkinlik değil aynı zamanda uluslararası ekonomik diplomasi ve iş birliği platformu olarak öne çıkıyor. Her yıl farklı ülkelerden ticaret heyetlerini ve yatırımcıları ağırlayan zirvede, geçmiş yıllarda yapılan görüşmeler neticesinde milyonlarca dolarlık ticari anlaşmalara imza atıldı. Bu yıl da zirve kapsamında çok sayıda B2B görüşme ve ikili temas gerçekleştirilmesi bekleniyor.

Polat Enerji Geleceğe Yeşil Işık Yak Projesinde Yeni Dönem Başladı Haber

Polat Enerji Geleceğe Yeşil Işık Yak Projesinde Yeni Dönem Başladı

Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanındaki öncü şirketlerinden Polat Enerji ile topluma fayda sağlamayı amaçlayan Polat Vakfı iş birliğiyle 2023 yılında hayata geçirilen ‘’Geleceğe Yeşil Işık Yak’’ projesi, ilkokul ve meslek lisesi öğrencilerine sürdürülebilir bir gelecek bilinci kazandırmaya devam ediyor. Öğrenciler bu süreçte hem yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının önemini kavrıyor hem de çevreye duyarlı enerji üretimi konusunda bilinçleniyor. Grup çalışmalarıyla yaptıkları aktivitelerde rüzgârın gücünün enerjiye dönüşümünü gözlemleyerek deneyimleme fırsatı buluyorlar. Yeni eğitim öğretim yılında proje kapsamında Enerji Atölyeleri ve Meslek Lisesi Buluşmalarına 2800 ilkokul ve 750meslek lisesi öğrencisinin katılması hedefleniyor. 2023 yılından bu yana gerçekleştirilen proje kapsamında yenilenebilir enerji, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik gibi konuların eğlenceli ve öğretici etkinliklerle işlendiği Enerji Atölyeleri ve Meslek Lisesi Buluşmalarına 5526 ilkokul ve 1165 meslek lisesi öğrencisi katıldı. Enerji Atölyelerinde ilgili kavramlar oyunlar eşliğinde öğrencilere aktarılırken, atölye sonunda gerçekleştirilen maket çalışmasıyla rüzgâr türbinlerinin çalışma mekanizması uygulamalı şekilde gösterildi. İklim krizi ve sürdürülebilirlikle ilgili küresel çalışmalar ve araştırmalara dayanan kavramların öğretilmesi için eğlenceli ve öğretici etkinlikler düzenlendi. Bu çalışmalarla çocukların ve gençlerin çevre farkındalığı güçlendirilirken, sürdürülebilir bir gelecek için toplumun enerji bilinci yüksek bireyler yetişmesine katkı sağlanıyor. “Geleceğe Yeşil Işık Yak”, gelecek nesillere daha temiz, daha yaşanabilir ve daha sürdürülebilir bir dünya bırakma hedefiyle yolculuğuna kararlılıkla devam ediyor.

Enerjisa Enerji, Enerji Kaşiflerini Enerji Tünelinde Ağırladı Haber

Enerjisa Enerji, Enerji Kaşiflerini Enerji Tünelinde Ağırladı

Enerjisa Enerji’nin Ankara Söğütözü ve Adana Çukurova Müşteri Hizmetleri Merkezi’nde yer alan interaktif deneyim alanı Enerji Tüneli’nde bu kez ilkokul öğrencilerini ağırlayan şirket, minik ziyaretçilerin online tiyatro ve yaratıcı drama eşliğinde enerji tasarrufunu öğrenmesini sağlıyor. ‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla sürdürülebilir projelerini hayata geçiren Enerjisa Enerji, Ankara Söğütözü Müşteri Hizmetleri Merkezi ve Çukurova Müşteri Hizmetleri Merkezi’nde yer alan Enerji Tüneli’nde bu kez de ilkokul öğrencilerini ağırladı. Enerjisa Enerji tarafından hayata geçirilen Enerji Tüneli Eğitsel Gezi Programı kapsamında düzenlenen ilk etkinlikte 3. ve 4. sınıfta eğitim gören 40 öğrenci, ikinci etkinlikte ise 4. sınıftan 20 öğrenci; enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynakları ve sürdürülebilir yaşam hakkında bilinçlenmeyi hedefleyen interaktif bir öğrenme deneyimi yaşadı. Butonlar, animasyonlar ve etkileşimli deneyimlerle tasarlanan Enerji Tüneli’ni keşfeden öğrenciler, iklim, şehir ve insan ekseninde kurgulanarak küresel ölçekten bireysel düzeye kadar enerji verimliliğini ve yenilenebilir kaynakların önemini vurgulayan Enerji Tüneli’nde doyasıya eğlendi. Enerji Enerji Tüneli’ni keşfetti Enerji Tüneli’ni ziyaret eden öğrenciler enerji kaynaklarının yolculuğunu geçmişten günümüze keşfederken, sürdürülebilir bir dünya için neler yapabileceklerini deneyimledi. Bireysel enerji tasarrufu yöntemleri konusunda bilgilendirilen öğrencilere, “Küsmesin Yıldızlar” tiyatro oyununun izletilmesinin ardından, enerji verimliliğinin günlük hayata yansımalarını eğlenceli bir şekilde anlatıldı. Program kapsamında öğrenciler yaratıcı drama eğitimi ile enerji kaynaklarının geçmişten günümüze yolculuğunu keşfederek, interaktif deneyimlerle fosil yakıtların çevresel etkilerini, yenilenebilir enerji kaynaklarının faydalarını ve bireysel enerji tasarrufu yöntemlerini öğrendi. Esentürk: Geleceğimiz için değerli bir adım attık Enerji Kaşifleri Programı’nı değerlendiren Enerjisa Perakende Satış Şirketleri Genel Müdürü Ersin Esentürk, “Merkezimiz, yalnızca müşterilerimize daha iyi hizmet sunmakla kalmayıp, aynı zamanda tüm ziyaretçilerine enerjinin geçmişten geleceğe uzanan yolculuğunu deneyimleten bir öğrenme alanı olarak faaliyet gösteriyor. İklim krizi ve teknolojik gelişmeler sektörümüzü hızla dönüştürürken, bu dönüşümün kalıcı olabilmesi için bilinçli bireylerin yetişmesi kritik önem taşıyor. Bu merkezlerimizde öğrencilerimizi ağırlamak, enerjinin günlük hayatımızdaki yerini ve dönüşümünü doğrudan deneyimlemeleri açısından bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Enerji Tüneli gibi uygulamalar, eğitimi yalnızca teorik bir içerikten çıkarıp tiyatro ve yaratıcı drama gibi interaktif yöntemlerle öğrencilerin hayal gücüne hitap ediyor, onların geleceğe dair sorularına yanıt bulmalarını sağlıyor. Biz, çocuklara erken yaşta kazandırılan enerji verimliliği, yenilenebilir kaynaklar ve çevresel sorumluluk bilincinin, yarının daha temiz, verimli ve sürdürülebilir dünyasının temellerini oluşturacağına inanıyoruz. Bu yüzden merkezlerimizi yalnızca müşterilerimize değil, toplumun farklı kesimlerine de açık tutmaya ve gelecek nesillere enerji konusunda ilham vermeye devam edeceğiz.” Enerji Tüneli 2026 yılı boyunca Enerji Kaşiflerini ağırlamaya devam edecek Enerjisa program kapsamında 2026 yılında da Müşteri Hizmetleri Merkezlerindeki interaktif enerji müzesi olan Enerji Tünelinde ilkokul ve ortaokul öğrencileriyle bir araya gelmeye devam edecek. Herkes için daha iyi bir gelecek vizyonu ile misafir öğrencilerin enerjinin yolculuğunu öğrenebileceği, sürdürülebilirlik ve çevre bilinci konularında farkındalık kazandığı eğlenceli ve öğretici bir keşif noktası olmaya devam edecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Nilüfer’de İklim Krizi Odağında Tek Sağlık Sempozyumu Haber

Nilüfer’de İklim Krizi Odağında Tek Sağlık Sempozyumu

Nilüfer Belediyesi ve Tek Sağlık Platformu iş birliğiyle bu yıl üçüncüsü düzenlenen Nilüfer Tek Sağlık Sempozyumu, 3 Kasım Dünya Tek Sağlık Günü’nde Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirildi. Bursa'daki sağlık meslek odalarının da desteklediği sempozyumda, iklim krizinin insan, hayvan ve çevre sağlığı üzerindeki etkileri masaya yatırıldı. Sempozyuma Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş, Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Vet. Hekim Melike Baysal, Bursa Dişhekimleri Odası Başkanı Dr. Dt. Kerem Turgut Atasoy’un yanı sıra Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, akademisyenler, sivil toplum ve kamu kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı. BAŞKAN ŞADİ ÖZDEMİR: “TEK SAĞLIK BİR ZORUNLULUKTUR” Programın açılış konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, iklim krizinin insan, hayvan ve çevre sağlığını doğrudan etkilediğini vurguladı. Nilüfer Belediyesi olarak tek sağlık yaklaşımını kentin temellerine işlediklerini belirten Başkan Özdemir, “Bir kentin gerçekten sağlıklı olabilmesi için, insanın, hayvanın ve doğanın düşünülmesi bir seçenekten öte artık bir zorunluluktur. Nilüfer Belediyesi olarak biz de bu bilinçle hareket ediyoruz” dedi. “KARBON EMİSYONLARINI AZALTMA TAAHHÜDÜ VERDİK” İklim krizi karşısında yerel yönetimlerin somut eylemlerle öncü olması gerektiğini belirten Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer Belediyesi’nin ‘Başkanlar Sözleşmesi’ni imzalayarak 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını yüzde 40 azaltma taahhüdü verdiğini hatırlattı. Bu kapsamda kurulan 8 güneş enerji santrali ile kendi enerjilerini ürettiklerini ifade eden Başkan Şadi Özdemir, “Bu sayede 2024 yılında bin 100 tondan fazla karbon salımını önleyerek, 4 milyon liranın üzerinde tasarruf sağladık” bilgisini verdi. Dirençli kentin aynı zamanda nefes alan bir kent olduğunu vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer’in 421 parkı ve kişi başına düşen 12 metrekareyi aşan yeşil alan miktarıyla örnek bir şehir olduğunu belirtti. Kent Bostanları, Hasanağa Gıda Merkezi, 200 kilometreye yaklaşan bisiklet yolları ve elektrikli araç filosu gibi projelerle sıfır emisyon hedefine adım adım ilerlediklerini söyledi. “DOĞANIN SESİNİN YANKILANDIĞI BİR KENT” Başkan Şadi Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı: “Tüm bu çalışmalar, Nilüfer’i insan, hayvan ve doğa refahını birlikte düşünen gerçek bir tek sağlık kenti haline getirmek için. Bu yüzden bilimin ışığında, dayanışma ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.” Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zerrin Güleş ise iklim değişikliğine karşı mücadelenin aynı zamanda bir halk sağlığı mücadelesi olduğunu vurguladı. Artan sıcaklıklar, kuraklık, sel ve orman yangınlarının hem çevreyi hem de insan sağlığını doğrudan etkilediğini belirten Güleş, birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekti. MESLEK ODALARINDAN ORTAK ÇAĞRI Koronavirüs salgını ve doğal afetlerde tek sağlık bakış açısının eksikliğini gördüklerini belirten Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş da, karar vericilerin bu konuda yeni bir paradigma yaratması gerektiğini söyledi. Binbaş, tarım, doğa, çevre, hayvan ve insanla hareket edilmeden gerçek sağlığa ulaşılamayacağını vurguladı. Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Vet. Hekim Melike Baysal ise tek sağlık yaklaşımının geleceği kurtarmanın en bilimsel yolu olduğunu belirtti. Baysal, “Hayvan sağlığını kapsamayan hiçbir yaklaşımın sürdürülebilir olmadığını bilmeliyiz. Bugün dünya, bilim insanlarının 6’ncı yok oluş olarak tanımladığı bir süreçten geçiyor. Çocuklarımızı sağlıklı bir dünyada yaşatmak istiyorsak, hayvanların yaşam hakkını ve ekosistemin bütünlüğünü korumak zorundayız” dedi. İklim krizinin artık uzak bir tehdit olmadığını, susuzluk ve hava kirliği ile hastaların sağlığında dahi gözlemlendiğini belirten Bursa Diş Hekimleri Odası Başkanı Dr. Dt. Kerem Turgut Atasoy da, “Sağlıklı bir toplum ancak sağlıklı bir gezegende var olabilir. Ortak sorumlulukla atılacak her adım büyük bir dönüşümün başlangıcı olacaktır” diye konuştu. İklim değişikliğinin bulaşıcı hastalıkların yayılma hızını artırdığına dikkat çeken Bursa Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Gökçenay Derebaşı Hanlı da, afet sonrası ilaç ve tıbbi malzeme yönetiminde eczacıların kritik rol oynadığını belirtti. Gökçenay Derabaşı Hanlı, Bursa Eczacı Odası’nın AFAD ve UMKE ile koordineli çalıştığını söyleyerek, afet durumlarında ilaç, tıbbi ve medikal malzeme tedariki sağladığını sözlerine ekledi. UZMAN İSİMLER TEK SAĞLIĞI KONUŞTU Açılış konuşmalarının ardından sempozyumda oturumlara geçildi. Birinci oturumda, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden (BUÜ) Doç. Dr. Yasemin Kaya, Bursa Teknik Üniversitesi’nden (BTÜ) Doç. Dr. Ebru Kamacı Karahan ve Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Emrah Aslan, Nilüfer Belediyesi Plan ve Proje Müdürü Sinan Sarıbal moderatörlüğünde “Kentsel Dirençlilik” konusunu ele aldılar. Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Vet. Hekim Sanem Çetiner moderatörlüğünde “Riskler ve Gelecek” başlığıyla düzenlenen ikinci oturumun konukları ise Türkiye Tek Sağlık Girişimi Kurucu Üyesi Vet. Hekim Adnan Serpen ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa oldu. Program, Prof. Dr. Alpaslan Türkkan’ın sonuç bildirgesini okumasıyla sona erdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İzmir’in Gelecek Yarım Asrı Şekilleniyor Haber

İzmir’in Gelecek Yarım Asrı Şekilleniyor

“İzmir için ne yapılmalı?” sorusu etrafında ilerleyen çalışma, iyi yaşam şehirciliğine odaklanıyor. Katılımcı süreçle oluşturulacak planla, İzmir’in gelişimi bütüncül biçimde izlenebilir hale gelecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, vizyonu ve altlık çalışmaları İzmir Planlama Ajansı (İZPA) tarafından oluşturulan 2054 İzmir Nazım İmar Planı (İzmir NİP2054) kentin gelecek yarım asrını şekillendirmeyi hedefliyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay tarafından kamuoyuna, “Bu çalışma, İzmir’in uzun soluklu yolculuğunda ortak bir pusula işlevi görecek. Biz bu planı bir belge olarak değil, yaşayan bir sözleşme olarak görüyoruz. İzmir’in 2054’e, 2074’e uzanan yolculuğu başladı” sözleriyle duyurulan plan kapsamında İZPA Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu’nun sunumunda yer alan ayrıntılar paylaşıldı. İzmir için yeni bir planlama zorunlu hale geldi Sunumda, İzmir için yeni bir planlamanın zorunlu hale geldiği anlatılıyor. 1973 Nazım İmar Planı’nın kentin kuzey-güney ekseninde gelişimini yönlendiren ilk üst ölçekli çerçeveyi oluşturduğu, 2007 Kentsel Bölge Nazım İmar Planı’nın yeşil kuşak yaklaşımını benimseyerek sıçramalı büyüme modelini önerdiği, 2017 Nazım İmar Planı’nın ise bu yaklaşımları güncelleyerek havza odaklı bir planlama anlayışını ön plana çıkardığı belirtiliyor. Üç planın da dönemlerinin dinamiklerine, sorunlarına ve önceliklerine yanıt verme amacı taşıdığı, ancak güncel olarak iklim krizi, afet riski ve dijital dönüşüm gibi yeni küresel dinamiklerin İzmir için yeni bir planlama paradigmasını zorunlu hale getirdiğine değiniliyor. 2025 yılının dünyasında planlama vizyonunun “yeşil, dijital ve sosyal” boyutları içeren üçüz dönüşüm kavramı üzerinden şekillendiği vurgulanıyor. İyi yaşam şehirciliği ve iklim akıllı planlama İzmir Nazım İmar Planı 2054 (İzmir NİP54); Vizyon 74 ile Misyon Kent 2030 stratejik çerçevelerinin tam kesişim noktasında yer alıyor. Plan; katılımcı, kapsayıcı ve dirençli bir İzmir hedefiyle, iyi yaşam şehirciliği ve iklim akıllı planlama ilkelerini odağına alıyor. Plan ile aynı zamanda İzmir’in dört mekânsal katmanında ortak bir dil oluşturmak hedefleniyor. Bu çerçevede İzmir; denizel, merkez kent, çeper ve kırsal alanlar olarak ele alınıyor. Bundan dolayı, “Kent Alfabesi” olarak adlandırılan bütüncül bir kavramsal ve görsel dil geliştirilmesine vurgu yapılıyor. Plan süreci boyunca yürütülen World Café oturumları, yurttaş meclisleri, kırsal çalışma grupları ve Misyon Kent Eylem Laboratuvarı gibi katılımcı mekanizmaların bu alfabeyi ortak üretim süreçleriyle beslediğine değiniliyor. Farklı yaş gruplarıyla yapılan çalışmalarda ise en yaratıcı ve çarpıcı katkının çocuk gruplarından geldiği belirtiliyor. Dört sektör Plan, iyi olma halini merkeze alan dört sektörü kapsıyor. Bunlar; Konut, Sanayi/Ticaret, Tarım ve Turizm olarak öne çıkıyor. Sektörler iklim ve yeşil altyapı, mekânsal metabolizma, sosyal uyum ve kent teknolojileri eksenlerinde değerlendiriliyor. Böylece İzmir’in gelişiminin ekolojik, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla bütüncül bir biçimde izlenebilir hale gelmesi hedefleniyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Ege Belediyeler Birliği Üyeleri İzmir’de Toplandı Haber

Ege Belediyeler Birliği Üyeleri İzmir’de Toplandı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir'in ev sahipliğinde düzenlenen Ege Belediyeler Birliği'nin olağan meclis toplantısına katıldı. Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu yönetiminde Kültürpark 4 No’lu Hol Meclis Salonu’nda yapılan toplantı, merhum Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'i anarak başladı. Olağan meclis toplantısına üye belediyelerin başkanları ile temsilcileri katıldı. Tugay: Çok büyük sıkıntıların yaşandığı dönemdeyiz Zor bir dönemde belediye başkanlığı yaptıklarını, tüm kamu kurumlarının borçlu olduğunu kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Hepimiz gerçekten belediyelerde başkan ya da meclis üyesi olarak üstlendiğimiz sorumluluklarla zor şartlar altında ülkemize, insanlarımıza hizmet etmeye çalışıyoruz. Bu zorlukların kendi şehrimizden, bölgemizden, ülkemizden kaynaklanan sebepleri olduğu kadar küresel boyutta da yansımaları var. Ekonomist dergisinde çıkan bir yazı ülkelerin hiçbir zaman borçlanmadıkları kadar borçlanmış durumda olduğunu söylüyor. İnanın dünya genelinde kamu yönetimi, kamu kaynaklarının kullanımı ile ilgili çok büyük sıkıntıların yaşandığı bir dönemdeyiz” diye konuştu. “Sorumluluğumuz var” İklim krizi, çevresel sorunlar hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, “İklim krizinin geriye dönüşü olmadığı yönünde bilimsel bir görüş var. Ben bu görüşü ciddiye alıyorum, önemsiyorum. İklim krizinin etkilerini şimdi görüyoruz ama 1800'lü yıllardan beri endüstrinin gelişmesiyle beraber petrolün, kömürün yakılmaya başlaması ile birlikte gelinen bir süreç. Bugünün yöneticileri bizleriz ve bunu düzeltip düzeltmemekle ilgili üzerimizde bir sorumluluk var. Bu sorumluluğu alacak mıyız, alacaksak ne düzeyde alacağız? İnanın akıldan çok vicdanla alakalı bir durum” dedi. “İklim konusunda öncü çalışmalar yürütebiliriz” Birlik ve beraberlik içinde özellikle iklim konusunda çalışmak gerektiğinin altını çizen Başkan Tugay, “Sadece bir şehir, bir bölgede değil mümkün olan en geniş bölgede iklim krizi ile ilgili bir şeyler yapmak lazım. Bu romantik bir söylem değil. Sorumluluk hissediyorum, rahatsız oluyorum. Biz İzmir'de bu konuda gerçekten çaba gösteriyoruz. 2030'da İzmir'i karbon nötr yapacağız diye yola çıktık, bunu yapacağız. Sadece İzmir'le olmaz, bütün şehirlerimizin, hatta yurtdışındaki bütün şehirlerin birlikte benzer çabayı göstermesi lazım. Bunun masaya yatırılması, yoğun çalışılması lazım. Ege Belediyeler Birliği üyelerinin dahil olmasıyla öncü çalışmalar yürütebiliriz. Ben Sağlıklı Kentler Birliği Başkanıyım. İki birliğin koordinasyonunu da sağlayabiliriz” dedi. Büyükerşen: Kolay iş değil, bugün belediyeler borç içinde Eskişehir’de 25 yıl büyükşehir belediye başkanlığı görevinde bulunan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, “Ege Bölgesi önemli gördüğüm topraklardır. Anadolu'nun batısında, Ege Denizi'nin önünde belediye başkanlığı yapmak, hele İzmir gibi tarihi bir şehirde, onun alt belediyeleri de dahil olmak üzere hepsinde hizmet yarışında bulunmak kolay bir şey değil. Hepiniz cesur insanlarsınız, bunu göze alan insanlarsınız. Bundan sonra da çile çekmeye daha ne kadar devam edeceğiz bilmiyorum. İnşallah bir iktidar değişikliği ile bugüne kadar çektiğimiz, çektiğiniz sıkıntılar hafifler. Kolay iş değil, bugün belediyeler borç içinde” şeklinde konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Su Krizi Masaya Yatırıldı Haber

Su Krizi Masaya Yatırıldı

İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu'nun (İEKKK) 139'uncu toplantısı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'ın ev sahipliğinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) yapıldı. İEKKK Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer'in açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Dalya Hazar, geçtiğimiz 10-11 Ekim'de yapılan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Su Yönetim ve Kuraklıkla Mücadele Stratejileri Paneli, İzmir İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özden Erten, Medsparc Uluslararası İş Zirvesi hakkında kurul üyelerine bilgi verdi. Son olarak İzmir Ticaret Odası Genel Koordinatörü Pınar Barış Karayılanoğlu ise İzmir Meets Teknoloji ve İnovasyon 2025 ile ilgili sunum yaptı. İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, baraj dolulukları hakkında bilgi verirken, Tahtalı Barajı'nda da suyun bitme noktasına geldiğini kaydetti. Erdoğan, suyla ilgili planlarını hiç yağış olmayacak gibi yaptıklarını ifade etti. Toplantıda mevcut kurulun ve çalışma grubu üyelerinin bir yıl daha çalışmalarına devam etmesi kararlaştırıldı. Başkan Tugay kuraklıkla mücadelede planlamaya işaret etti Toplantının açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, iklim krizi ve kuraklıkla mücadelede bilinçli su tüketiminin önemine vurgu yaptı. Suyun tarım ve özellikle İzmir'de büyükbaş hayvancılıkta fazla kullanıldığına dikkat çeken Başkan Tugay, “Hayvancılık bu kadar yoğun ve kontrolsüz şekilde yapıldığında bu bölgenin su kaynağını da, toprağını da maalesef yok ediyor. İzmir böyle bir sıkıntı yaşıyor. Alternatif gelir ve geçim kaynakları sunulmadıkça bunu yapmayın demek çok kolay bir şey değil. Tarım dışında suyun sanayide kullanımı yüzde 20 civarında. Geri kalan miktar da evlerde kullanılıyor. Biz tasarruftan bahsettiğimizde şehirde yaşayan insanların evlerinde yaptığı tasarruftan bahsediyoruz ama aslında gerçek tasarruf tarım ve hayvancılıkta olmalı. En acil ne yapılması gerekir diye düşünüyorsak bu alandaki tüketimi planlamak olmalı” dedi. “Yeni barajlar yapılmalı” Yeraltı ve yerüstü suları ile deniz suyunun arıtılması konularına değinen Başkan Tugay, “Deniz suyunun arıtılması maliyeti nedeniyle hep geleceğe ertelenen bir konu oldu. Bugünkü teknolojide üretilen su çok yüksek maliyetli olduğu için 4,5 milyon nüfuslu bir şehre bu şekilde su yetiştirebilmeniz gerçekten çok zor. En az 3 noktada proje yapalım, bir de Manisa ile ortak yapalım diye de konuştuk. Bu gelecekte mutlaka yapılacaktır. İzmir'in 30-40 yıllık su ihtiyacını karşılamak için 2000'li yılların başında 3 baraj planlanmış. Bu barajlardan sadece Gördes yapılmış. Maalesef bu barajda da su tutulamıyor. Balıkesir'de yapılması planlanan Düvertepe ve Başlamış barajlarından biri yapılmış olsaydı şimdi kentimizin su sorunu olmayacaktı. Çünkü bu bölge çok daha yoğun yağış alıyor. Düvertepe Barajı'nın mümkün olan en kısa zamanda yapılması gerekiyor. Bunun yanı sıra ikinci olarak yapılabilecek şey tarımda su tüketimini azaltmayı sağlayacak önlemler almak. Bununla ilgili büyükşehir belediyelerinin yetkisi yok. Karar alamıyoruz, yaptırımımız olamıyor. Yapacağımız şey su kaynaklarını daha akılcı kullanmak, kayıp kaçakları olabildiğince azaltmak” dedi. “Su kayıp kaçak oranında İzmir Türkiye'nin en düşük şehirlerinden” Türkiye'de su kayıp kaçak oranı en düşük şehirlerden birinin İzmir olduğunu kaydeden Başkan Tugay, “Altyapı ile ilgili yoğun çalışmalar yapıyoruz. Her yere su götürüyoruz. Kayıp kaçak oranı merkezde, suyun daha yoğun kullanıldığı yerde çok düşük, yüzde 24'lerde. Bazı çevre ilçelerde, köylerde biraz daha yüksek oranlar var ama o bölgelerde yoğun bir şekilde şebeke yeniliyoruz” diye konuştu. “İnovasyonu anlayış ve kültür olarak benimsemeliyiz” İngiltere'de belediye başkanları ve belediye yetkilileri için özel olarak tasarlanmış ilk profesyonel liderlik ve yönetim programı olan Bloomberg LSE Avrupa Şehir Liderliği Girişimi'nin eğitim programına katıldığını belirten Başkan Tugay, programda inovasyon ve yerel demokrasi uygulamalarının görüşüldüğünü söyledi. İnovasyonun önemine değinen Başkan Tugay, “Hepimiz inovasyon kültürünün içinde olmak zorundayız. Bunu anlayış ve kültür olarak yerleştiremeyenler geri kalmaya mahkumlar ya da yeterince gelişememeye mahkumlar. İnovasyon yaptığınız işi daha iyi yapmak için ne yenilik yapmak gerektiğini keşfetme işi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yönetişim şeklinde radikal değişiklikler yapacağız. Büyükşehir çalışanlarının inovasyon kültürünün bir parçası olması için çalışacağız” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.