Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İnovasyon

Kapsül Haber Ajansı - İnovasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İnovasyon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye Oyun Eğlence Ekosistemi 480 Milyon Dolarlık Yatırıma Ulaştı Haber

Türkiye Oyun Eğlence Ekosistemi 480 Milyon Dolarlık Yatırıma Ulaştı

Türkiye’de oyun ve eğlence sektörü artık yalnızca bir “eğlenme aracı” olmanın ötesine geçerek; ekonomiyi büyüten, şehirleri dönüştüren, kültürel yaşamı zenginleştiren ve turizme değer katan stratejik bir endüstri hâline geliyor. Dünyada en çok kazandıran sektörler arasında yer alan oyun eğlence pazarı, Türkiye’de de benzer bir yükseliş göstererek 1 milyar 800 milyon dolara kadar yükseldi. Bu güçlü ivmenin dikkat çekici örneklerinden biri olan ATRAX – Uluslararası Eğlence, Park, Spor ve Rekreasyon Alanları Fuarı, 2025 yılında 83 ülkeden gelen 20 bine yakın profesyonel ziyaretçi ile Avrasya bölgesindeki konumunu daha da güçlendirdi. 15–17 Ocak 2026 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde 13. kez düzenlenecek olan ATRAX 2026, “Ciddi Eğlence – Yarının Mutlu Şehirleri İçin Eğlenceyi Ciddiye Alıyoruz” temasıyla gerçekleştirilecek. Modern kent yaşamında eğlence ve aktif yaşam alanlarının taşıdığı stratejik öneme dikkat çekmeyi amaçlayan fuar, 100’den fazla ülkeden profesyonel alıcıyı ve 30’un üzerinde ülkeden 400’ü aşkın katılımcıyı ağırlamaya hazırlanıyor. Günümüzde şehirler yalnızca yaşam ve çalışma alanı değil; aynı zamanda sosyalleşme, dinlenme ve hareketli yaşamın merkezleri olarak tasarlanıyor. Parklardan spor alanlarına, rekreasyon alanlarından sosyal tesislere kadar uzanan geniş bir yelpazedeki bu yatırımlar, kentsel gelişimin vazgeçilmez bileşenleri arasında yer alıyor. Türkiye’nin en kapsamlı eğlence fuarı olan ATRAX 2026’da da eğlence ve rekreasyon alanlarının şehirlerin yaşam kalitesine katkısını gündemin merkezine taşınıyor. 4 bini aşkın markanın temsil edileceği fuar, uluslararası ölçekte büyüyen iş hacmini ve eğlence sektörünün şehirler üzerindeki dönüştürücü gücünü öne çıkaracak. ŞEHİRLERİN DÖNÜŞÜMÜNDE EĞLENCENİN GÜCÜ KONUŞULACAK Eğlenceyi sadece keyif üreten bir alan olarak değil, şehirlerin geleceğini şekillendiren güçlü bir yatırım başlığı olarak gördüğünü belirten Tureks Uluslararası Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı ve Fuar Organizatörü Nergis Aslan, “Bugün parklar, oyun ve spor alanları, sosyal tesisler yalnızca boş vakit geçirilen mekânlar değil; şehirlerin yaşam kalitesini, ekonomik dinamizmini ve toplumsal etkileşimini artıran stratejik unsurlar hâline geldi. Dünyanın en çok kazandıran oyun eğlence sektörünün büyüklüğü Türkiye’de 1 milyar 800 milyon dolara kadar yükseldi. Ülkemizde oyun pazarının 2025-2030 yılları arasında yüzde 28’lik bir büyüme göstermesi bekleniyor. Bu büyüme oranı ülkemizi oyun eğlence sektörü açısından önemli bir pazar haline getiriyor. Sektöre yatırım ise 2025 yılının ilk yarısında 480 milyon dolara ulaştı. ATRAX olarak bizim yaklaşımımız, eğlenceyi modern şehirlerin temel yapı taşlarından biri olarak ele almak. Mutlu, sürdürülebilir ve yaşanabilir şehirler ancak doğru planlanmış eğlence ve rekreasyon yatırımlarıyla mümkün oluyor. Bu nedenle 2026 için belirlediğimiz ‘Serious Fun’ teması, eğlence sektörünün ekonomik, sosyal ve kentsel dönüşümde oynadığı rolü yeniden gündeme taşıyacak. Fuarımız; teknolojiden sürdürülebilirliğe, şehirlerin geleceğini şekillendiren yenilikçi çözümlerden küresel iş birliklerine uzanan çok geniş bir yelpazede sektörün nabzını tutacak. ATRAX olarak, sektör firmalarına yalnızca ürünlerini sergileyebilecekleri bir alan sunmuyoruz. Aynı zamanda ihracatlarını büyütebilecekleri, yeni pazarlara adım atabilecekleri ve uluslararası ölçekte güçlü iş birlikleri kurabilecekleri kapsamlı bir ticari platform hazırlıyoruz” açıklamasında bulundu. REKREASYON YATIRIMLARINDA YENİ TRENDLER Oyun ve macera alanlarından kent mobilyalarına yeşil alan çözümlerinden bahçe ve açık alan dizaynına kadar geniş bir yelpazede seçenek sunan ATRAX’ın en dikkat çekici bölümlerinden AQUAFUN’ı anlatan Aslan, “75 milyar doları aşan küresel pazar hacmine sahip bu alan; yüzme havuzlarından aqua parklara, spa teknolojilerinden çevre dostu su çözümlerine kadar geniş bir inovasyon yelpazesini İstanbul’a taşıyacak. Almanya’dan İtalya’ya, Orta Doğu’dan Balkanlar’a kadar pek çok profesyonelin bir araya geleceği bölüm, sürdürülebilir su yönetiminin eğlence sektörü için stratejik önemini vurgulayacak. AQUAFUN, bu yıl “SeriousFun, Mavi Gelecek” temasıyla su eğlencesi ve spa sektörünün geleceğine ışık tutacak” dedi. Bu yıl ilk kez oluşturulan BLOOM ARENA’dan da bahseden Aslan, “Program iki sahnede eş zamanlı oturumlarla ilerleyecek. Eğlence, rekreasyon, peyzaj, spor ve su eğlencesi gibi alanlarda uzman konuşmacılar, sektörün ihtiyaç ve beklentilerini merkeze alan başlıkları ele alınacak. Turuncu Sahne’de “Eğlence Alanı Değil, Gelecek Planı” ana teması öne çıkıyor. Bu sahnede şehirlerin yeşil dönüşümü, kentsel yaşamda spor ve rekreasyon alanlarının artan önemi, sosyal uyumu güçlendiren tasarım anlayışları ve yenilikçi ürün tanıtımları konuşulacak. Turkuaz Sahne’de ise iki ana odak bulunuyor. “Sürdürülebilir Yeşil” başlığı altında açık alan yatırımlarının şehir yaşamına, ekonomiye ve ekolojiye katkıları değerlendirilecek. “Mavi Gelecek” oturumlarında ise havuz ve su eğlencesi alanında sürdürülebilir yaklaşımlar, teknolojik yenilikler ve yatırım vizyonu masaya yatırılacak. BLOOM ARENA, sektör profesyonellerine yalnızca güncel bilgi sunmakla kalmayacak, aynı zamanda iş birliği fırsatları ve yeni ticaret bağlantıları da oluşturacak” diyerek sözlerini tamamladı. ATRAX Hakkında: 13. Uluslararası Eğlence, Park, Spor ve Rekreasyon Alanları Fuarı ATRAX, yüksek yatırım potansiyeliyle küresel eğlence, atraksiyon ve rekreasyon sektörü için uluslararası bir iş platformu olmaya devam ediyor. Kentsel yaşam ve mutluluk odaklı vizyonuyla ATRAX, şehirlerin rekreasyon ihtiyaçlarına yönelik tesislerin yapımı ve sürdürülebilmesine dair tüm ürünleri, hizmetleri ve projeleri bir araya getiriyor. Bu alanlar arasında parklar, oyun alanları, eğlence ve aktivite alanları ile spor sahaları yer alıyor.

Uluslararası Kozmetik Kongresi Yoğun Katılımla Başladı Haber

Uluslararası Kozmetik Kongresi Yoğun Katılımla Başladı

Bu dönüşüm yalnızca yeni ürünlerin pazara sunulmasıyla sınırlı kalmıyor; etik formülasyon yaklaşımları, nörobilim temelli çalışmalar ve çevreyle uyumlu üretim modelleri sektörün yönünü belirliyor. Bu çerçevede, “Holistik Kozmetik” temasıyla 9. Uluslararası Kozmetik Kongresi, Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) tarafından Antalya Titanic Deluxe Belek’te yoğun katılımla başladı. Kongre; kozmetiği yalnızca fiziksel bakımın ötesinde ele alan, bilimi, doğayı, etik üretimi ve duyusal deneyimi bir araya getiren yeni nesil yaklaşımların tartışıldığı stratejik bir platform niteliği taşıyor. Artan uluslararası katılımı ve çok paydaşlı yapısıyla etkinlik, Türkiye’nin kozmetik alanında yalnızca üretim gücüyle değil, bilgi üretimi, inovasyon ve sürdürülebilirlik vizyonuyla da küresel ölçekte konumlandığını ortaya koyuyor. Kongrenin açılış konuşmaları; Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü Genel Müdürü Avni Dilber, İKMİB(İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği) Başkanı Adil Pelister, TÜBİSAD (Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak, KÜAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kahrıman ve KÜAD Kongre Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Arslan tarafından gerçekleştirildi. DİJİTAL REKLAMLAR VE YENİ MEVZUATLA REKABET GÜCÜ ARTACAK Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü Genel Müdürü Avni Dilber: “Küresel rekabetin hızlandığı bir dönemde, sektörlerin ayakta kalabilmesi değişime ne kadar hızlı uyum sağladıklarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu noktada artık büyük balık küçük balığı değil, hızlı balık yavaş balığı yutuyor; dolayısıyla hem teknolojiye hem de değişen küresel koşullara hızla adapte olmak zorundayız. Bakanlık olarak temel görevimiz tüketiciyi korumak olmakla birlikte, etkin tüketici korumasının yolunun sektörün de korunmasından geçtiğine inanıyoruz. Yüksek standartlarda, mevzuata uygun ürün üretildiğinde hem vatandaşımız korunur hem de sektörün rekabet gücü artar. Bugün reklamların yaklaşık yüzde 75’i dijital mecralarda yapılıyor ve bu alanın da düzenlenmesi kaçınılmaz hale geldi. Bu kapsamda, yapay zekâ, influencer pazarlaması ve hedefli reklamcılığı içeren yeni düzenlemeleri kısa süre içinde hayata geçirmeyi planlıyoruz.” şeklinde ifade etti. HOLİSTİK KOZMETİK KİMYA SEKTÖRÜ İÇİN STRATEJİK BİR ZORUNLULUK İKMİB Başkanı Adil Pelister: “Holistik kozmetik, bizim için yalnızca bir trend değil; kimya ve kozmetik sektörlerinin geleceğini şekillendiren stratejik bir zorunluluktur. Türk kimya sektörü ihracatta ülkemizin lokomotif alanlarından biri hâline gelirken, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri bu yükselişte giderek daha belirleyici bir rol üstlenmektedir. Değişen tüketici beklentileri; temiz içerik, bilimsel güven, şeffaf tedarik zinciri ve düşük çevresel ayak izi gibi kriterleri zorunlu kılmaktadır. Kimya sektörünün 2050 vizyonunda, sürdürülebilir üretim, bilim ve teknoloji odaklı Ar-Ge yatırımları ve Türk kozmetik markalarının küresel ölçekte güçlü oyuncular hâline gelmesi temel hedefler arasında yer almaktadır. İKMİB olarak biz de bu dönüşümde sektörümüze Kimya Teknoloji Merkezimiz başta olmak üzere bilim, etik ve sürdürülebilirlik temelli yapılarla destek olmaya devam ediyoruz.” şeklinde konuştu. KİMYA SEKTÖRÜ 30 MİLYAR DOLARLIK İHRACATIYLA TEKNOLOJİNİN ÖNÜNDE Açılış konuşmasında, sanıldığının aksine kimya sektörünün teknoloji sektöründen çok daha güçlü ilerlediğini vurgulayan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak, “Kimya sektörünün yaklaşık 80 milyar dolarlık bir büyüklüğe ve 30 milyar dolara yaklaşan ihracata sahip olduğunu, buna karşın teknoloji sektörünün ihracatının 3,5 milyar dolar seviyesinde kaldığını görüyoruz. Bu tablo, teknolojiyi yalnızca başlı başına bir sektör olarak değil; güçlü olduğumuz alanlarda katma değer yaratan bir dönüşüm aracı olarak ele almamız gerektiğini ortaya koyuyor. Avrupa’dan örnekler, doğru strateji ve ölçekle teknoloji ihracatının hızla büyüyebileceğini gösteriyor. Yapay zekâ, internet ve mobil teknolojilerden sonra üçüncü büyük devrimsel dönüşüm olarak karşımızda duruyor. Türkiye’nin bu dönüşümü rekabet değil, entegrasyon yaklaşımıyla değerlendirmesi halinde kozmetik ve kimya gibi güçlü sektörlerde küresel marka şirketler yaratması mümkün.” dedi. KOZMETİKTE BAŞARI ARTIK SATIŞ DEĞİL, DEĞER ÜRETİMİYLE ÖLÇÜLÜYOR KÜAD Başkanı Levent Kahrıman: “Kozmetik sektöründe başarı artık yalnızca üretim hacmiyle ya da satış rakamlarıyla ölçülmüyor. Bugün asıl belirleyici olan; üretilen değerin ne kadar sürdürülebilir, ne kadar güvenilir ve ne kadar anlamlı olduğudur. KÜAD olarak kuruluşumuzdan bu yana sektörün ‘ederi’ ile ‘değerini’ buluşturan bir anlayışı savunuyoruz. Holistik kozmetik yaklaşımı, bu vizyonun doğal bir sonucu olarak yalnızca bir trend değil, sektör için kalıcı bir dönüşümü temsil ediyor. Türkiye kozmetik sektörü; bilimsel altyapısı, üretim gücü ve doğal kaynaklarıyla bu dönüşümü gerçekleştirebilecek potansiyele sahip. Bu kongreyi de sektörün geleceğini şekillendirecek ortak aklın buluşma noktası olarak görüyoruz.” açıklamasında bulundu. HOLİSTİK KOZMETİK GEÇİCİ BİR TREND DEĞİL, SEKTÖRDE KALICI BİR PARADİGMA DEĞİŞİMİ KÜAD Uluslararası Kozmetik Kongresi Başkanı Fuat Arslan: “Holistik kozmetik, kozmetik sektöründe geçici bir trend değil, kalıcı bir paradigma değişimini temsil ediyor. Bugün tüketici yalnızca iyi görünmek istemiyor; iyi hissetmek, dengede olmak ve güven duymak istiyor. Bu yaklaşım, güzelliği beden, zihin ve ruh bütünlüğü içinde ele alırken bilimi, doğayı ve etik üretimi aynı zeminde buluşturuyor. Holistik kozmetik yalnızca ürün formülasyonlarını değil; üretim süreçlerinden ambalaja, tedarik zincirinden tüketiciyle kurulan ilişkiye kadar tüm ekosistemi dönüştürüyor. Anadolu’nun binlerce yıllık şifa kültürü ve doğal zenginliği, bilimsel yöntemlerle yeniden yorumlanarak Türk kozmetiğini küresel ölçekte farklılaştırıyor. Türkiye bu alanda yalnızca üretim gücüyle değil, sahip olduğu felsefe ve bilgi birikimiyle de güçlü bir konumda. 9. Uluslararası Kozmetik Kongresi’ni, sektörün ortak vizyonunu inşa eden stratejik bir platform olarak kurguladık. Bu buluşmanın, Türkiye kozmetiğinin dünyaya anlatılmasında önemli bir eşik olduğuna inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ar-Ge ve Teknoloji Yatırımlarıyla Ülke Ekonomisine 521 Milyar TL’lik Destek Haber

Ar-Ge ve Teknoloji Yatırımlarıyla Ülke Ekonomisine 521 Milyar TL’lik Destek

İnsan ve teknoloji odaklı dönüşüm projeleriyle hizmet kalitesini artırmayı sürdüren Dicle Elektrik, Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarını aralıksız olarak sürdürüyor. Yaptığı yatırımlarla bir yandan enerji şebekesinde büyük bir dijital dönüşüm sağlayan şirket, diğer yandan da hizmet bölgesindeki kayıp-kaçak oranını %76 seviyesinden %37’ye kadar düşürmeyi başardı. Türkiye'deki dağıtım şirketleri arasında kurulan ilk Ar-Ge merkezine sahip olan Dicle Elektrik, bugüne kadar Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından onaylanan 84 projenin 29’unu aktif olarak sürdürüyor. Aynı zamanda EPDK’nın 2023 Yerli Yazılım Çağrısı’nda en fazla proje onayı alan dağıtım şirketi olan Dicle Elektrik, bu alandaki liderliğini teknoloji üretimindeki başarısıyla pekiştiriyor. “Kayıp kaçakla uçtan uca teknoloji çözümlerle mücadele ediyoruz” 2013’ten bu yana hayata geçirdikleri Ar-Ge ve teknoloji projelerinin sadece şirketlerinin ve bölgenin ihtiyaçlarını karşılamakla kalmadığını ve çoğu projenin sektör için de örnek olduğunu belirten Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas şunları söyledi: “SCADA, akıllı şebeke, dijital sayaçlar ve OT sistemlerini sahada yaygınlaştırırken diğer yandan da veri temelli karar alma süreçlerimizi yapay zeka destekli projelerle güçlendiriyoruz. Bununla birlikte İHA destekli hat kontrolleri, robotik bakım sistemleri ve yeraltı tarama teknolojileri gibi uygulamaları da enerji altyapımıza dahil ettik. Bugün sahip olduğumuz üst düzey teknolojik yetkinliklerimiz sayesinde kayıp kaçakla mücadelede yapay zekâ, drone, uydu görüntüleri ve dijital takip sistemlerini entegre şekilde kullanabiliyoruz. Yani kayıp kaçakla uçtan uca teknolojik çözümlerle mücadele ediyoruz. Bunun yanı sıra, akıllı ölçüm sistemlerine hız verdiğimiz yatırımlar sayesinde Türkiye’deki toplam OSOS (Otomatik Sayaç Okuma Sistemi) abonelerinin yaklaşık yarısına karşılık gelen 1,3 milyon abonemizi de bu sisteme dahil ettik. Tüm bu yatırımlarımızla birlikte hizmet bölgemizdeki şehir merkezlerinde kayıp kaçak oranını yüzde 15 seviyelerine kadar düşürmeyi başardık. Kayıt dışı tüketimin azaltılması sayesinde ülke ekonomisine bugüne kadar 521 milyar TL’yi aşan bir katkı sağladık.” “Ar-Ge merkezimizde etkin teknolojiler üretiyoruz” Ar-Ge merkeziyle de ilgili bilgiler veren Arvas sözlerine şöyle devam etti: “Bugüne kadar hizmet bölgemize gerçekleştirdiğimiz yatırımların miktarı toplamda 60 milyar TL’ye ulaştı. Bu yatırımlarımızın %25’ini ise akıllı şebeke projelerimiz oluşturuyor. Enerji altyapımızın ihtiyaçlarına özel teknolojiler geliştirildiğimiz Ar-Ge merkezimizde, EPDK tarafından onaylanan projelerin çalışmalarını aktif şekilde sürdürüyoruz. Merkezimiz yalnızca saha odaklı inovasyon üretmiyor, aynı zamanda 25’in üzerinde akademik yayın ve tescilli buluşla sektöre bilgi aktarımı sağlayan bir teknoloji üssü olarak konumlanıyor. 15’ten fazla üniversite ve 50’nin üzerinde firma ile yürüttüğümüz ortak çalışmalar, yerli mühendislik kapasitemizi güçlendirirken, kısa süre önce hayata geçirdiğimiz yerli RPA projesi ile manuel süreçlerimizi robotik yazılımlar üzerinden otomatikleştirerek operasyonel verimliliğimizi önemli ölçüde artırdık. Bunun yanında Transform projemiz ile dağıtım trafolarını yapay zeka destekli analiz platformu üzerinden sürekli izliyor, şebeke sağlığını gerçek zamanlı takip ederek enerji kayıplarını düşürüyoruz.” Karbon salımı Ar-Ge projeleriyle azaltılıyor Dicle Elektrik’in Ar-Ge merkezinde ürettiği projeler aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlanıyor. Merkez tarafından geliştirilen Makaralı Aydınlatma Direği, elektrik direklerinde bulunan lambaların makaralı mekanizma ile yere indirilebilmesi ve sepetli araç kullanımını azaltılmasını hedefliyor. Kullanımının yaygınlaşmasıyla her 100 kilometrede yaklaşık yüzde 30 oranında karbon ayak izinin azaltılabileceği öngörülüyor. AR-GE Projelerinden Örnekler: Datalink Projesi GSM kapsamasının sınırlı olduğu kırsal bölgelerde sayaç okuma ve şebeke izleme sorununu ortadan kaldıran Datalink, tamamen yerli mühendislik ile geliştirilen radyo frekans teknolojisiyle çalışıyor. Sinyalin olmadığı alanlarda modemler veri toplayıcılarla entegre biçimde kesintisiz bilgi akışı sağlıyor. Ar-Ge çalışmalarının ardından sistem, şebekenin ulaşmadığı 2–3 km mesafelerde dahi veri transferi yapabilecek seviyeye getirildi. Bu teknoloji kırsal bölgelerde akıllı şebeke altyapısını güçlendirirken saha ekiplerinin fiziksel erişim ihtiyacını azaltıyor. Köstebek Köstebek Projesi, yeraltı kablolarında gerçekleşen kayıpları ileri analiz yöntemleri ile tespit eden yerli bir teknoloji. Sistem, kablolara iletilen özel bir frekansın yansımasını takip ediyor. Herhangi bir bozulma; kaçak, hasar, ek ya da tahribat noktasıyla ilgili mesafeyi belirlemeye imkân tanıyor. Bu sayede müdahale süreleri kısalıyor, enerji verimliliği artıyor ve görünmeyen kayıpların önlenmesinde stratejik bir avantaj sağlanıyor. Mobil Süper Şarj EPDK Ar-Ge Çalıştayı’nda ödül alan Mobil Süper Şarj, geleneksel jeneratörlerin yerine sessiz, çevreci ve yüksek verimli bir alternatif sunuyor. Afetlerde, kriz anlarında ve şebeke arızalarında binaların enerji ihtiyacını karşılayabilen cihaz, aynı zamanda elektrikli araçları da şarj edebiliyor. Hem tek fazlı hem de üç fazlı şarjı destekleyen sistem, arama–kurtarma operasyonları ve saha onarımları için mobil güç istasyonları kurulmasına olanak tanıyor.

Ford Otosan’ın Gelecek Hayalim Zirvesi 16 Aralık’ta Gerçekleşiyor Haber

Ford Otosan’ın Gelecek Hayalim Zirvesi 16 Aralık’ta Gerçekleşiyor

İkinci yılında etkisini daha da genişleten proje, kadınların STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanlarında kariyerlerini güçlendirmeyi hedefliyor. Türkiye’nin lider sanayi kuruluşlarından Ford Otosan, Vehbi Koç Vakfı katkılarıyla hayata geçirdiği Gelecek Hayalim projesi kapsamında, kadınların teknoloji ve inovasyon alanlarında güçlenmesine yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Mart 2024’te başlatılan Gelecek Hayalim projesi; üniversite öğrencileri, yeni mezunlar, çalışan kadınlar ve iş hayatına ara vermiş kadınlara yönelik eğitim, mentorluk ve kariyer destekleri sunarken, kadınların STEM (Bilim, Teknoloji, Ekonomi ve Matematik) alanlarında daha aktif ve görünür olmalarını hedefliyor. Proje bugüne kadar 45 binden fazla kadına ulaşırken, 2026’ya kadar 100 bin kadının STEM’de güçlenmesine katkı sağlamayı amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda, “Kariyerin Ötesinde, Eşitlik Yolunda” temasıyla düzenlenecek Gelecek Hayalim Zirvesi, bu yıl ikinci kez 16 Aralık 2024 Salı günü 14.00–16.00 saatleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek. Mikado Impact yürütücülüğünde ve Coderspace desteğiyle hayata geçecek zirve; kariyerini yeniden tasarlamak, geleceğin yetkinliklerini anlamak ve eşitlik odağında ilham almak isteyen katılımcılar için kapsamlı bir buluşma alanı sunacak. Geleceğin Kariyerleri “Gelecek Hayalim Zirvesi”nde Konuşulacak Zirve programında; dönüşen iş dünyasında STEM rollerinin geleceği, genç yetenekler için kariyer ve kişisel marka stratejileri, teknoloji odaklı girişimcilik trendleri ve yeni nesil beceriler ele alınacak. Ford Otosan liderleri ve iş dünyasında başarılarıyla öne çıkan yöneticiler, kendi deneyimlerini ve içgörülerini katılımcılarla paylaşacak. Çevrimiçi olarak düzenlenecek Gelecek Hayalim Zirvesi, teknoloji ve inovasyon dünyasında kariyer yolunu güçlendirmek isteyen herkesin katılımına açık olacak.

Mavi, İlk Dokuz Aylık Finansal Sonuçlarını Açıkladı Haber

Mavi, İlk Dokuz Aylık Finansal Sonuçlarını Açıkladı

Türkiye’nin öncü jean ve hazır giyim markası Mavi, enflasyon muhasebesine göre düzenlenmiş 1 Şubat – 31 Ekim 2025 tarihlerini kapsayan ilk dokuz aylık finansal sonuçlarını açıkladı. Şirket, ilk dokuz ayı, 6 milyar 628 milyon TL FAVÖK ve %19,7 FAVÖK marjı ile tamamlayarak 2 milyar 67 milyon TL net kâr elde etti. Faaliyetlerinden nakit yaratmayı sürdürerek sağlam bilanço yapısını koruyan Mavi’nin, net nakit pozisyonu 4 milyar 254 milyon TL olarak gerçekleşti. Üçüncü çeyrekte kar marjlarını yükseltti Mavi, okula dönüş sezonunu kapsayan üçüncü çeyrekte, bir önceki çeyreğe göre %18’lik artışla, 12 milyar 156 milyon TL gelir elde ederken hazır giyim sektöründeki yüksek indirim ve rekabet koşullarına rağmen, başarılı marka yönetimi, müşteri odaklı iletişimi, dinamik ürün planlama ve fiyatlama stratejisi sayesinde, brüt kâr marjında geçen yılın aynı dönemine göre 130 baz puanlık artış yakaladı. Üçüncü çeyrekte faaliyet giderlerini de verimli yöneterek FAVÖK marjında da 310 baz puan iyileşme kaydetti. Mavi bugün, dünyada 33 ülkede 488 mağaza ve yaklaşık 4.000 satış noktasında müşterileriyle buluşuyor. Perakende, dijital ve omnichannel yatırımlarına devam eden Şirket, Türkiye’de 2 net mağaza açılışı ve 9 mağaza genişlemesi ile perakendede 193 bin metrekareye ulaştı. ABD’de ise perakendede büyüme planları doğrultsunda 4 yeni mağaza açıldı. Dokuz ayda 1,1 milyon yeni müşteri kazandı Mavi, yılın ilk üç çeyreğinde 1,1 milyon yeni müşteri kazandı ve şirketin son bir yıldaki aktif müşteri sayısı 6,1 milyona, Mavi App kullanıcısı ise 5 milyon kişiye ulaştı. Türkiye jean pazarındaki liderliğini sürdürürken, toplam hazır giyim pazarında ilk üçteki yerini korudu. Denimde inovasyona ve fit çeşitliliğine yaptığı yatırımlarla müşterinin %70’i tarafından jean denince akla gelen ilk marka olmaya devam etti. “4 milyar 254 milyon TL net nakit pozisyonumuzla sağlam finansal yapımızı koruyoruz’ Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz, Mavi’nin 2025 yılı ilk 9 aylık performansıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Makroekonomik belirsizliklerin ve enflasyonla mücadele adımlarının sürdüğü raporlama döneminde, disiplinli stok ve işletme sermayesi yönetimi, başarılı fiyatlama stratejimiz ve disiplinli gider yönetimimiz sayesinde, güçlü bilanço yapımızı koruyarak, faaliyetlerimizden nakit ve net kâr yaratmaya devam ettik. “Doğru ürün, doğru fiyat, premium kalite” stratejimizle, hızlı değişimlerin karşısında her zaman dayanıklı kalabiliyoruz. Belirsizlikleri kontrol edebildiğimiz alanlara odaklanarak yönetiyoruz. Yeni yıla, Türkiye’de hiç borcumuz olmadan ve 4 milyar 254 milyon TL net nakit pozisyonunda giriyor olmak bize güven veriyor. Türkiye jean pazarındaki uzun soluklu liderliğimizin yanı sıra toplam hazır giyimde ilk 3’teki yerimizi koruyarak, casual giyimin ilk adresi olmaya devam ediyoruz.” “TIME tarafından sürdürülebilir büyümede dünyanın en iyi 2’nci şirketi seçildik” “Sağlam finansal yapımızı korurken sürdürülebilir kârlı büyümeye odaklanıyoruz. TIME Dergisi ve Statista’nın yaptığı Sürdürülebilir Büyüme araştırmasında; geçen yıla göre altı basamak yükselerek, dünyanın en iyi 2’nci şirketi seçildik, global hazır giyim sektörünün ise bir kez daha lideri olduk. Sektörümüzde üstlendiğimiz öncü rolün Türkiye sınırlarını aşarak bizi dünya çapında liderlik konumuna taşımış olmasından dolayı çok mutlu ve gururluyuz. İnovasyon, yaratıcılık, dijitalleşme ve müşteri odaklı yaklaşımımızla desteklediğimiz yolculuğumuzda, güçlü finansal performansımızı korurken çevresel etkilerimizi azaltma konusundaki kararlılığımıza devam edeceğiz.”

Mavi’nin  İlk 9 Ayda Net Kârı 2 milyar 67 milyon TL Haber

Mavi’nin İlk 9 Ayda Net Kârı 2 milyar 67 milyon TL

Konsolide gelirler geçen yılın aynı dönemine göre %7 oranında düştü ve 33 Milyar 580 milyon TL olarak gerçekleşti. Şirket, ilk dokuz ayı, 6 milyar 628 milyon TL FAVÖK ve %19,7 FAVÖK marjı ile tamamlayarak 2 milyar 67 milyon TL net kâr elde etti. Faaliyetlerinden nakit yaratmayı sürdürerek sağlam bilanço yapısını koruyan Mavi’nin, net nakit pozisyonu 4 milyar 254 milyon TL olarak gerçekleşti. Üçüncü çeyrekte kar marjlarını yükseltti Mavi, okula dönüş sezonunu kapsayan üçüncü çeyrekte, bir önceki çeyreğe göre %18’lik artışla, 12 milyar 156 milyon TL gelir elde ederken hazır giyim sektöründeki yüksek indirim ve rekabet koşullarına rağmen, başarılı marka yönetimi, müşteri odaklı iletişimi, dinamik ürün planlama ve fiyatlama stratejisi sayesinde, brüt kâr marjında geçen yılın aynı dönemine göre 130 baz puanlık artış yakaladı. Üçüncü çeyrekte faaliyet giderlerini de verimli yöneterek FAVÖK marjında da 310 baz puan iyileşme kaydetti. Mavi bugün, dünyada 33 ülkede 488 mağaza ve yaklaşık 4.000 satış noktasında müşterileriyle buluşuyor. Perakende, dijital ve omnichannel yatırımlarına devam eden Şirket, Türkiye’de 2 net mağaza açılışı ve 9 mağaza genişlemesi ile perakendede 193 bin metrekareye ulaştı. ABD’de ise perakendede büyüme planları doğrultsunda 4 yeni mağaza açıldı. Dokuz ayda 1,1 milyon yeni müşteri kazandı Mavi, yılın ilk üç çeyreğinde 1,1 milyon yeni müşteri kazandı ve şirketin son bir yıldaki aktif müşteri sayısı 6,1 milyona, Mavi App kullanıcısı ise 5 milyon kişiye ulaştı. Türkiye jean pazarındaki liderliğini sürdürürken, toplam hazır giyim pazarında ilk üçteki yerini korudu. Denimde inovasyona ve fit çeşitliliğine yaptığı yatırımlarla müşterinin %70’i tarafından jean denince akla gelen ilk marka olmaya devam etti. “4 milyar 254 milyon TL net nakit pozisyonumuzla sağlam finansal yapımızı koruyoruz’ Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz, Mavi’nin 2025 yılı ilk 9 aylık performansıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Makroekonomik belirsizliklerin ve enflasyonla mücadele adımlarının sürdüğü raporlama döneminde, disiplinli stok ve işletme sermayesi yönetimi, başarılı fiyatlama stratejimiz ve disiplinli gider yönetimimiz sayesinde, güçlü bilanço yapımızı koruyarak, faaliyetlerimizden nakit ve net kâr yaratmaya devam ettik. “Doğru ürün, doğru fiyat, premium kalite” stratejimizle, hızlı değişimlerin karşısında her zaman dayanıklı kalabiliyoruz. Belirsizlikleri kontrol edebildiğimiz alanlara odaklanarak yönetiyoruz. Yeni yıla, Türkiye’de hiç borcumuz olmadan ve 4 milyar 254 milyon TL net nakit pozisyonunda giriyor olmak bize güven veriyor. Türkiye jean pazarındaki uzun soluklu liderliğimizin yanı sıra toplam hazır giyimde ilk 3’teki yerimizi koruyarak, casual giyimin ilk adresi olmaya devam ediyoruz.” “TIME tarafından sürdürülebilir büyümede dünyanın en iyi 2’nci şirketi seçildik” “Sağlam finansal yapımızı korurken sürdürülebilir kârlı büyümeye odaklanıyoruz. TIME Dergisi ve Statista’nın yaptığı Sürdürülebilir Büyüme araştırmasında; geçen yıla göre altı basamak yükselerek, dünyanın en iyi 2’nci şirketi seçildik, global hazır giyim sektörünün ise bir kez daha lideri olduk. Sektörümüzde üstlendiğimiz öncü rolün Türkiye sınırlarını aşarak bizi dünya çapında liderlik konumuna taşımış olmasından dolayı çok mutlu ve gururluyuz. İnovasyon, yaratıcılık, dijitalleşme ve müşteri odaklı yaklaşımımızla desteklediğimiz yolculuğumuzda, güçlü finansal performansımızı korurken çevresel etkilerimizi azaltma konusundaki kararlılığımıza devam edeceğiz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Take Off Girişim Zirvesi Anadolu Ateşi’nin Enerjisi ile Başladı Haber

Take Off Girişim Zirvesi Anadolu Ateşi’nin Enerjisi ile Başladı

10–11 Aralık tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezinde iki gün boyunca devam edecek olan zirve, TEKNOFEST çatısı altında; T3 Vakfı, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi öncülüğünde yürütülen bölgenin en kapsamlı inovasyon ve girişimcilik platformu olarak konumlanıyor. Anadolu Ateşi ve T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın programı ile Take Off Girişim Zirvesi başladı! Açılış programını Anadolu Ateşi’nin enerji ve heyecan dolu gösterisi ile başlatan zirvenin açılış oturumunu ve konuşmasını T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sn. Mehmet Fatih Kacır yaptı. Katılımcılar Anadolu Ateşi’nin Efsanelerin Dansı gösterisini büyük coşkuyla izledi. Gösterinin ardından sunuculuğunu Okan Bayülgen ve Kübra Akkoç’un yaptığı zirvenin sahnesine Bakan Kacır davet edildi. TEKNOFEST’in Ateşini Take Off Start-Up Dünyasına Taşıyor… “İlham verici Take Off Startup Summit’de – cesur fikirleri olan yetenekli insanların bir araya gelerek hayatları dönüştürdüğü ve geleceği şekillendirdiği bu dinamik buluşma noktasında sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Yurtdışından gelen konuklarımıza hoş geldiniz demek istiyorum – kıtaların, kültürlerin ve fikirlerin buluştuğu şehir İstanbul’a hoş geldiniz.” Diyerek sözlerine başlayan Bakan Kacır konuşmasında pek çok önemli başlığa deyindi. “Bugün, gerçekten şaşırtıcı işler başarmış bir insanlık ailesinin üyeleri olarak bir araya geliyoruz. Sadece iki yüzyılda insanlık dünya savaşları atlattı, atomu parçaladı, insan genomunun haritasını çıkardı ve dünyayı dijital bir sinir ağıyla birbirine bağladı. Buharlı makinelerden akıllı fabrikalara, birinci sanayi devriminden yapay zekâ çağına geldik. İki yüz yıl önce, bu gezegendeki ortalama bir insanın ömrü 40 yıldan daha az idi. Bugün küresel yaşam beklentisi 70 yılın üzerine çıkarak neredeyse iki katına ulaştı. 1800’lerde Dünya’da yaklaşık 1 milyar insan vardı. Bilim, tıp, tarım ve teknolojideki ilerlemeler sayesinde bugün 8 milyardan fazla insan yaşıyor — bu gezegeni paylaşan hayatların, umutların ve hikâyelerin sayısı sekiz kattan fazla arttı. Bunlar küçük zaferler değil. Ancak hikâyeyi burada kesersek, yalnızca yarısını anlatmış oluruz. Görece kısa bir sürede ve oldukça sınırlı bütçelerle, bazı ülkelerin on milyarlarca dolar harcamasına rağmen elde edemediği kabiliyetlere ulaştık. Muharip sahada kendini kanıtlamış İHA sistemlerimiz, pek çok dost ve müttefik ülkeye ihraç ediliyor ve modern savaş alanında oyun değiştirici olarak kabul ediliyor. Teknoloji girişimciliğini Türkiye’nin yeni başarı hikâyelerinin ana motoru olarak görüyoruz. Amacımız, iyi bir fikrin hiçbir zaman fırsat eksikliği nedeniyle heba olmadığı bir girişimcilik ekosistemi inşa etmek. Gençlerimizin girişimcilik ve inovasyonu değer olarak gören bir kültürde yetişmesini sağlamak. Girişimciler ve yatırımcılarla yakın diyalog içinde geliştirilen yenilik dostu düzenlemeler; yeni iş modellerinin doğmasına, büyümesine ve rekabet etmesine imkân tanıyor. Politikalarımızı ve projelerimizi bu vizyon doğrultusunda uyumluyoruz. Genç nesli geleceğin becerileriyle donatmak için yoğun yatırım yapıyoruz. 2020–2024 arasında Türk teknoloji girişimlerine yapılan toplam öz sermaye yatırımı 5,3 milyar ABD dolarına ulaştı — bu rakam önceki beş yıllık dönemin on iki katı. Pre-seed işlem sayısında geçen yıl Avrupa’da ikinci sırada yer aldık. Çalışmalarımız burada durmayacak. Girişimlerin ekosistemle ilk temasından şirketleşmeye, sürdürülebilir büyümeye ve küresel ölçeğe açılmaya kadar kesintisiz bir yolculukta destek mimarimizi genişletiyoruz. Girişim sermayesi fonlarının ve melek yatırımcıların ekosisteme katılımını artıracak yatırımcı dostu düzenlemeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Daha fazla uluslararası sermaye çekebilmek için kamu sektörü, girişim sermayesi fonlarında çıpa yatırımcı rolünü güçlendirecek. Biyoteknoloji, yapay zekâ ve dijital dönüşüm alanlarında sektör odaklı fonlar kurarak özel sermayeyi çekmeyi ve inovasyonu hızlandırmayı hedefliyoruz.” “TEKNOFEST’in içinde doğmuş, ancak zamanla kendi başına saygın bir marka hâline gelmiştir. TEKNOFEST nasıl milyonlarca gencimizde teknolojiye duyulan merakı ve özgüveni ateşlediyse, Take Off da bu ateşi start-up dünyasına taşıyor. Yenilikçi fikirlerin küresel başarıya doğru kanatlandığı birinci sınıf bir pist görevi görüyor. Yatırımcılar Türk yeteneğinin derinliğini ve kurucularımızın vizyonunu ilk elden görebiliyor. Bu salonda dile getirilen fikirlerin başarı hikâyelerine dönüşeceğine inanıyorum.” Diyen Bakan Kacır konuşmasının sonunda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu yolda girişimcilerin kararlı bir ortağı olmaya devam edeceklerini vurguladı. Birinci gününde T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın açılış konuşmasının ardından zirvenin programı GenAI Works’ten Steve Nouri’nin Rekabette fark yaratmanın yeni kuralları ile devam etti. Ardından Karekodlardan Yapay Zekaya: Fintek’in Küresel Yolculuğu paneli, sonrasında Burak Dağlıoğlu’nun Türkiye: Teknoloji ve Girişim Sermayesi için Bölgesel Güç Üssü konuşması ve Turkcell CEO’su Dr. Ali Taha Koç’un Üretken Bağlantı Çağı konulu oturumu gerçekleşti. Tüm hızıyla devam eden zirve katılımcılar tarafından da yoğun ilgi görüyor. 2018’den Bugüne Küresel Bir İnovasyon Merkezi 2018 yılında kapalı bir yan etkinlik olarak başlayan Take Off, bugün küresel yatırım fonlarından kurumsal inovasyon ekiplerine, devlet temsilcilerinden uluslararası girişimcilik topluluklarına kadar geniş bir paydaş grubunu aynı çatı altında buluşturan güçlü bir inovasyon merkezi haline geldi. Bugüne kadar 100’ü aşkın ülkeden yüzlerce girişimi ve binlerce ziyaretçiyi ağırlayan platform, girişimlere global sahnede yer alma fırsatları sunmaya devam ediyor. 2018'den bu yana yaklaşık 1000 girişim Take Off programlarından faydalanırken, platform toplamda 1,8 milyon dolar tutarında ödül ve yatırım imkânı sağladı. Yıl içine yayılan temaslar, ülke pavilyonları, ortak projeler ve stratejik iş birlikleriyle Take Off, yalnızca bir etkinlik olmanın ötesine geçerek sürdürülebilir bir inovasyon ağına dönüşmüş durumda. 2025’te Rekor Katılım: 40 Ülkeden 500+ Girişim Bu yılki zirve, uluslararası katılım açısından da dikkat çekici bir büyüme gösteriyor. İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleşecek buluşmada 40 ülkeden 500'ü aşkın girişim, 260’tan fazla yatırımcı, 85 partner ve 12 sponsor kurum yer alacak. İspanya, Bangladeş, Kuzey Makedonya ve Özbekistan gibi ülkeler, oluşturdukları pavilyonlarla kendi ekosistemlerinin öne çıkan startuplarını İstanbul’a taşıyarak zirveye güçlü bir uluslararası boyut kazandıracak. Yeni Dönemin İş Birliği Modeli: Executive Lounge Artan girişim ve kurum sayısı doğrultusunda bu yıl ilk kez hayata geçirilen “Executive Lounge”, katılımcıların daha verimli, odaklı ve hedefli iş birliği görüşmeleri yapabileceği özel bir alan olarak dikkat çekiyor. Bu yeni model, 2024 yılında Investor Lounge ve kurumsal stantlarda gerçekleştirilen 557 planlı görüşmenin ardından geliştirildi ve 2025’te çok daha yoğun bir etkileşim için kapılarını açıyor. Teknolojinin Geleceğine Yön Veren Zengin İçerik Programı Zirvenin içerik programı, teknoloji dünyasının en kritik başlıklarına odaklanan kapsamlı oturumlarla şekilleniyor. Ana sahnede üretken yapay zekâ, derin teknoloji, fintech, küresel yatırım stratejileri ve sürdürülebilirlik gibi geleceği şekillendiren alanlarda ilham verici içerikler yer alacak. Ziyaretçiler, seçilmiş girişim sunumlarını izleyebilecek, interaktif deneyim alanlarında teknoloji odaklı uygulamalara katılabilecek ve genç yeteneklere yönelik özel eğitim programlarından yararlanabilecek. Dünya ve Türkiye’nin Lider İsimleri İstanbul’da Buluşuyor Bu yılın öne çıkan konuşmacıları arasında T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yapay zekâ alanındaki global çalışmalarıyla tanınan Steve Nouri, Turkcell CEO’su Dr. Ali Taha Koç, ASELSAN CEO’su Ahmet Akyol, Xatoms’un kurucusu Diana Virgovıcova, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yusuf Kıraç, Hepsiburada CTO’su Alexey Shevenkov, Uber Türkiye Genel Müdürü Ludovic Georges, A+ Next Center’dan Alex Jin ve Monster Bilgisayar’dan İlhan Yılmaz bulunuyor. Bu liderlerin paylaşacağı vizyonlar ve deneyimler, girişimcilerin küreselleşme yolculuklarına, yatırımcıların bölgesel trend analizlerine ve kurumların inovasyon stratejilerine yön verecek nitelikte. Katılım Ücretsiz, Ziyaretçi Kayıtları Online Devam Ediyor Take Off İstanbul 2025’e katılmak isteyen ziyaretçiler, kayıtlarını takeoffistanbul.com/tr adresi üzerinden tamamlayabilirler. Tüm yatırımcılar, girişimciler, teknoloji geliştiricileri ve ekosistemin paydaşları bu önemli etkinlikte buluşuyor.

Binance, ADGM Uluslararası Finans Merkezi’nden Küresel Lisans Alan İlk Kripto Varlık Platformu Oldu Haber

Binance, ADGM Uluslararası Finans Merkezi’nden Küresel Lisans Alan İlk Kripto Varlık Platformu Oldu

Bu adım, Binance’in küresel dijital varlık ekosistemini inşa etme misyonunda büyük bir adımı temsil ediyor. ADGM FSRA tarafından verilen lisans, Binance’e yalnızca Birleşik Arap Emirlikleri’nde değil, çok sayıda pazarda erişim sağlıyor. Bu kapsamlı düzenleyici onay, Binance’in küresel platformu Binance.com’u, ADGM içinde faaliyet gösteren üç ayrı düzenlenmiş kuruluş aracılığıyla kapsıyor. Üç kuruluşun her biri (Bir Borsa, Bir Takas Kurumu ve Bir Aracı Kurum), ADGM’nin uluslararası alanda tanınan “altın standart” düzenleyici çerçevesi doğrultusunda belirli finansal hizmet faaliyetlerini yürütmek için ayrı izinlere sahip. Üç Ayrı Kuruluşla Kapsamlı Hizmet Yapısı Nest Services Limited (yakında “Nest Exchange Limited” olarak yeniden adlandırılacak), Çok Taraflı Alım Satım Tesisi işletme izniyle ‘Tanınmış Yatırım Borsası – RIE’ statüsü aldı. Bu kuruluş, spot ve türev ürünler dahil tüm “borsa içi” işlem faaliyetlerinden sorumludur. Nest Clearing and Custody Limited, saklama ve CSD hizmetleri sunma yetkileriyle birlikte ‘Tanınmış Takas Kurumu – RCH’ olarak onaylandı. Dijital varlıkların takası, mutabakatı ve güvenli saklamasını yöneterek güçlü operasyonel dayanıklılık ve varlık koruması sağlayacaktır. BCI Limited (yakında “Nest Trading Limited” olarak yeniden adlandırılacak), yatırım işlemlerinde aracılık yapmak, işlem düzenlemek, varlık yönetmek, saklama düzenlemek ve para hizmetleri sunmak için Aracı Kurum lisansı aldı. Bu kuruluş Binance’in “borsa dışı” hizmetlerini; OTC işlemler, dönüşüm hizmetleri ve diğer özsermaye bazlı faaliyetler dahil olmak üzere sunacaktır. “Düzenleyici Netlik ve Kullanıcı Güveni” Binance Eş-CEO’su Richard Teng, şunları söyledi: “ADGM’nin saygın çerçevesi kapsamında düzenleyici statü kazanmak, Binance’in uyum, şeffaflık ve kullanıcı korumasına olan bağlılığını yansıtıyor. Bu lisans, düzenleyici netlik ve meşruiyet sağlar; Binance’in küresel operasyonlarını ADGM’den desteklemesine imkân tanır. Küresel operasyonlarımız dünya genelindeki yetenek ve inovasyondan yararlanmaya devam etse de, bu düzenleyici temel kullanıcılarımıza Binance’in küresel olarak tanınan, altın standart bir çerçeve altında faaliyet gösterdiğine dair güven sunuyor. Kullanıcıyı korurken inovasyonu teşvik eden ileri görüşlü yaklaşımı için FSRA’ya minnettarız.” Abu Dabi’nin finansal inovasyon vizyonu ADGM Başkanı Ahmed Jasim Al Zaabi, şu açıklamada bulundu: “Dijital varlıklar ve finansal inovasyon alanında küresel bir lider olan Binance’i ADGM’de memnuniyetle karşılıyoruz. Varlıkları, Abu Dabi’nin inovasyon, sürdürülebilir büyüme ve finansın geleceği için önde gelen uluslararası bir merkez olarak konumunu pekiştiriyor. ADGM’nin ilerici düzenleyici çerçevesinin ve dinamik ekosisteminin gücünden yararlanarak daha yenilikçi, kapsayıcı ve geleceğe hazır bir küresel finans sektörünün gelişimine katkı sağlayacaklarını görmekten mutluluk duyuyoruz.” Gerekli operasyonel hazırlıkların tamamlanmasının ardından, Binance.com 5 Ocak 2026 tarihinde ADGM tarafından düzenlenen faaliyetlerini yürütmeye başlayacaktır.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.