Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İnovasyon

Kapsül Haber Ajansı - İnovasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İnovasyon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

 Siemens ve NVIDIA, Yapay Zekâ Çağında Üretim İçin Yeni Ürün Gamını Vitrine Çıkardı Haber

 Siemens ve NVIDIA, Yapay Zekâ Çağında Üretim İçin Yeni Ürün Gamını Vitrine Çıkardı

Siemens ve NVIDIA, Washington D.C.'de düzenlenen NVIDIA GTC'de (GPU Teknoloji Konferansı) Siemens Xcelerator portföyü için geliştirilmekte olan yeni teknoloji ürün yelpazesini tanıttı. Bu demo, mühendislerin yakında geleceğin fabrikaları için en gelişmiş ve doğru dijital ikizleri nasıl hızlı bir şekilde tasarlayabileceklerini, optimize edebileceklerini ve yönetebileceklerini ortaya koydu. Siemens Xcelerator ve NVIDIA Omniverse arasındaki entegrasyondan beslenen bu teknoloji, 3B görselleştirme, simülasyon ve fabrika verilerini tek bir birleşik, sürükleyici ortamda bir araya getirecek yeni ve son derece gerçekçi bir dijital ikizi destekleyecek. Bu dönüm noktası, Siemens'in endüstri için yeni inovasyon, iş birliği ve sürdürülebilir değer yaratma seviyelerine ulaşmak üzere gerçek ve dijital dünyaları sorunsuz bir şekilde birleştirme vizyonu olan endüstriyel metaverse'ü gerçekleştirmeye yönelik önemli bir adım oluşturuyor. Günümüzde imalat sanayi, önemli yatırımlar ve ileri teknolojilerin hızla benimsenmesiyle küresel bir dönüşüm geçiriyor. Bu değişimi desteklemek amacıyla Siemens ve NVIDIA, endüstriyel yapay zekâ devrimini hızlandırmak için ortaklıklarını pekiştirerek dünya çapında daha akıllı, enerji verimliliği daha yüksek fabrikaların geliştirilmesine olanak sağlıyor. Halen üzerinde çalışılmakta olan bu gelişmiş dijital ikiz yazılımı, yapay zekâ çağı için özel olarak tasarlanmış yeni bir Siemens teknoloji yığınının parçası olacak. Yazılım, üreticilerin sadece dünyanın en gelişmiş fabrikalarını inşa etmesine değil, aynı zamanda bu fabrikaları sürekli olarak optimize etmesine de olanak sağlayacak. Bu teknoloji; planlama ve mühendislik çalışmalarıyla operasyonları hızlandırmak için kullanılacak. Böylece tasarım ve operasyonun her aşamasında büyük ölçekli simülasyonları, yapay zekâ odaklı iş akışlarını ve güvenilir, veriye dayalı karar alma süreçlerini mümkün kılacak. Siemens, GTC'deki demosunda bu yeni teknoloji yığınının müşterileri gelişmiş fabrikalarının tasarım aşamasından işletme aşamasına kadar nasıl destekleyebileceğini gösterdi. Bu yeni teknolojinin en önemli işlevlerinden biri, müşterilerin bina altyapılarını ve üretim hatlarını tek bir mühendislik ortamında bir araya getirebilmesidir. Bu işlev, en verimli tasarımı bulmak amacıyla yüzlerce potansiyel fabrika yerleşimini simüle etmek için yapay zekadan faydalanılmasını da içeriyor. Mühendisler bu yeni teknoloji yığınını kullanarak bu tasarım ve simülasyonu günler veya haftalar değil, saatler içinde yapabilecekler. Bu işlemin ardından müşteriler, fabrikalarının fotogerçekçi ve fizik tabanlı modellerini oluşturabilecek. Bu ortak çalışma, müşterilerin daha akıllı, daha verimli fabrikalar, ürünler ve yapay zekâ veri merkezleri tasarlamalarına yardımcı olmak için Siemens'in üretim ve endüstriyel teknoloji alanındaki derin uzmanlığını NVIDIA'nın grafik işleme alanındaki lider teknolojisiyle bir araya getiriyor. Siemens Yönetim Kurulu Üyesi, Teknoloji ve Strateji Başkanı Peter Koerte, "Endüstriyel inovasyon daha önce görülmemiş bir hızda ilerliyor. Siemens ve NVIDIA güçlerini birleştirerek bu sürece öncülük ediyor. Endüstriyel yapay zekâ, dijital ikizler, otomasyon ve bina teknolojileri alanlarındaki güçlü yönlerimizi birleştirerek, endüstriyel metaverse'i ve bununla birlikte yeni nesil fabrikaları ve yapay zekâ veri merkezlerini hayata geçiriyoruz. Artan küresel talebi karşılamak ve endüstrinin geleceğini şekillendirmek için gereken verimliliği, gücü, ölçeklenebilirliği ve zekâyı da ortaya koyuyoruz." NVIDIA Omniverse ve Simülasyon Teknolojisi Başkan Yardımcısı Rev Lebaredian ise "Dijital ikizler, tek bir donanım parçası bile kurulmadan önce tüm üretim hatlarının simülasyonunu ve optimizasyonunu, robotik sistemlerin ise sanal olarak eğitilmesini mümkün kılarak kendilerine endüstriyel yapay zekâ çağında çok önemli bir yer edindiler. Siemens ile iş birliğimiz, NVIDIA Omniverse'ü üretimin merkezine yerleştirerek konseptten işletmeye kadar tüm fabrika yaşam döngüsünü hızlandırmak için kritik platform kabiliyetleri sağlıyor" diye konuştu. Günümüzde üreticiler; karmaşık süreçlerin üstesinden gelme, üretimi hızlandırma ve enerji verimliliğini artırma konularında benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıyakalıyor. Bu yeni teknoloji, bir fabrikanın dijital ikizini oluşturmak ve bu ikizle etkileşim kurmak için kolaylaştırılmış, sezgisel bir ortam sağlayarak söz konusu zorlukları giderecek. Örneğin, bir yarı iletken üreticisinin mevcut bir tesiste son derece karmaşık bir üretim sürecini yönetirken üretimi artırmak için yeni bir fabrika hattı kurması gerekebilir. Bu yeni araç sayesinde mühendisler, mevcut fabrika binası içindeki farklı yerleşim düzenlerini hızlı bir şekilde simüle ederek en verimli konfigürasyonu belirleyebiliyor ve üretimin artırılmasına kadar geçen süreyi kısaltabiliyor. Siemens, üretimden akıllı operasyonlara ve bina ortamına kadar çipten şebekeye tüm altyapı değer zincirindeki her bir halkayı birbirine bağlayacak uzmanlığa sahip bulunuyor. Bu uçtan uca yetenek, Siemens ve NVIDIA'nın portföylerini bir araya getirerek endüstriyel müşteriler için verimlilik, ölçeklenebilirlik ve inovasyon sağlayan gerçek anlamda entegre çözümler sunmalarını sağlıyor. Siemens teknolojisi ister sıfırdan bir tesis inşa etmek ister mevcut bir tesisi yenilemek için, güç, soğutma, bilgi işlem ve bina sistemlerinin birleşik bir bütün olarak çalışmasını sağlar. Operatörler simülasyondan ve yapay zekâ destekli otomasyondan faydalanarak tesisleri yıllar değil, aylar içinde optimize edip ölçeklendirebiliyor. Böylece performansı artırabilir, enerji verimliliğini yükseltebilir ve kapasitelerini geleceğe hazır hale getirebiliyor. Bu yaklaşım, hızlandırılmış bilgi işlem ve akıllı depolamadan enerji tasarruflu soğutma seçeneklerine kadar yapay zekâ altyapısı için yeni bir mükemmellik standardı belirleyecek, çoklu üretim yapabilen, gigawatt ölçekli yapay zekâ fabrikası kurulumları konusunda yakın zamanda duyurulan NVIDIA Omniverse DSX Blueprint ile uyumludur. Siemens ve NVIDIA ayrıca hem GPU üretimini hem de yapay zekâ veri merkezi altyapısının optimizasyonunu geliştirmek üzere iş birliği yaparak endüstriyel zekanın geleceği için ölçeklenebilir, verimli çözümler sunuyor. Siemens, GPU ve yapay zekâ veri merkezi iş ortaklarını elektronik tasarım otomasyonu ve fabrika otomasyon kontrolörlerinden beyaz alan soğutma optimizasyonu ve dayanıklı bina sistemlerine uzanan geniş bir yelpazede destekleyerek; - Yeni yapay zekâ fabrikalarını hızla çevrimiçi hale getirmelerini, - Herhangi bir GPU yükseltmesi için işlemleri yeniden yapılandırmalarını, - Gelişmiş simülasyon ile gücü ve soğutmayı optimize etmelerini, - Çalışma süresine yönelik tehditleri öngörerek çözmelerini, enerji verimliliğini artırmalarını ve tedarik zinciri esnekliğini güçlendirmelerini sağlıyor. Siemens ve NVIDIA, üreticileri ve veri merkezi operatörlerini gelişmiş, enerji tasarruflu altyapı ile destekleyerek yapay zekâ yeteneklerinin gelişimini hızlandırıyor. Bu iş birliği daha akıllı, daha güçlü bir dijital temel oluşturuyor, inovasyonu mümkün kılıyor, ekonomik fırsatları teşvik ediyor ve yapay zekanın faydalarının dünya genelinde yaşamları ve toplumları iyileştirmek için kullanılabilmesini sağlıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

TCL Electronics Türkiye'de Yeni Pazarlama Lideri Haber

TCL Electronics Türkiye'de Yeni Pazarlama Lideri

Türkiye'deki beşinci yılını tamamlayan ve bu süreçte yerel operasyonlarını bölgesel bir merkeze dönüştüren TCL Electronics, bölgedeki varlığını güçlendirecek şekilde organizasyon yapısını genişletmeye devam ediyor. Bölgesel büyüme stratejisinin bir parçası olarak TCL Electronics Türkiye, Levant ve Kafkas ülkelerinden sorumlu Pazarlama Liderliği görevine Dr. Neslihan Beyhan Yaşar atandı. Kariyeri boyunca yerli ve uluslararası birçok tüketici elektroniği markasının Türkiye ve global ofislerinde uzun yıllar görev alan Yaşar, şirketin yeni dönemdeki bölgesel pazarlama stratejilerini yönetecek. TCL Electronics'in son yıllarda teknoloji ve marka bilinirliği alanında yakaladığı güçlü büyüme ivmesini sürdürülebilir hale getirmek ve bölgesel iletişim stratejilerini daha da güçlendirmek amacıyla yapılan bu atama, markanın "Türkiye merkezli bölgesel liderlik" vizyonunu pekiştirecek. Neslihan Beyhan Y aşar'ın 17 yıllık global pazarlama deneyimi; inovasyon, satış, ürün yönetimi ve pazarlama stratejisi alanlarındaki birikimiyle, TCL'in Türkiye ve bölge ülkelerindeki büyüme hedeflerine önemli katkı sağlayacak. Yeni dönemde markanın Türkiye pazarındaki konumunu güçlendirmek, bölge ülkelerinde stratejik iletişim projeleriyle marka bilinirliğini artırmak ve dijital, saha ve medya odaklı entegre pazarlama projelerini hayata geçirmek öncelikli hedefler arasında yer alıyor. Bu yapılanmayla birlikte TCL, Türkiye'yi bölgesel bir merkez olarak konumlandırarak hem Türkiye'de hem de bölge ülkelerinde yürütülecek pazarlama ve iletişim faaliyetlerini daha entegre, güçlü ve uyumlu bir yapı altında birleştirmeyi hedefliyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Biyoteknoloji ile 122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün Haber

Biyoteknoloji ile 122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün

Yaklaşık 2,7 milyon metrekare alanda ve 4,5 milyar dolar yatırımla kurulan Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim ve teknoloji odaklı kalkınma hedeflerinde stratejik bir rol üstleniyor. Araştırma, üretim, girişimcilik ve sanayi iş birliğini aynı yapıda bir araya getiren vadi; ulusal biyoteknoloji kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyor. Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD) ve Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin ekonomik büyüklükte 22., biyoteknolojide ise 48. sırada olduğuna dikkat çekerek, “Bu tabloyu değiştirmek için Türkiye’yi 10 yıl içinde biyoteknolojide ilk 10 ülke arasına taşımayı hedefliyoruz” dedi. Varlıbaş, vadinin yalnızca üretim ve Ar-Ge alanı değil, ulusal inovasyon politikalarının hayata geçirileceği bütünleşik bir ekosistem olduğunu vurguladı. “Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim temelli büyüme sürecine yön verecek. Yerli ve yabancı yatırımcılarla ekosistemi güçlendirerek bilimi toplumsal yaşamın ana damarına taşımayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. Projenin hedefleri arasında 20 bin istihdam, 15 milyar dolarlık ihracat ve 300 start-up’ın desteklenmesi bulunuyor. “BİYOTEKNOLOJİ ZENGİNLİK, SAĞLIK VE UZUN ÖMÜR DEMEK” Türkiye ve dünyadan bilim insanlarının katıldığı 2. Uluslararası Sürdürülebilirlik için Biyoteknoloji Çözümleri Kongresi (Biotech4SUS), Gebze Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Kongrede konuşan Dr. Ercan Varlıbaş, biyoteknolojiyi “zenginlik, sağlık ve uzun ömür” kavramlarıyla tanımladı. Varlıbaş, biyoteknolojinin yalnızca bir bilim alanı değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın lokomotifi olduğunu belirterek, “Dünyada resmi kayıtlara göre 122 yaşına kadar yaşayan insanlar var. Biyoteknoloji, sağlıklı ve stressiz yaşam süresini uzatmayı mümkün kılıyor” dedi. Biyoteknolojinin tarım, sağlık, gıda ve hayvancılık gibi stratejik sektörlerde dönüştürücü etki yaratacağını vurgulayan Varlıbaş, “Bu alan, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme stratejisinde kilit rol üstlenecek” ifadelerini kullandı. “BİYOTEKNOLOJİ, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN KALBİDİR” Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki atılımının artık yalnızca sanayi ölçeğinde değil, bir bilim politikası ekseninde ilerlediğini vurgulayarak, “Biyoteknoloji doğayı kopyalayan değil, doğayla iş birliği yapan bir bilimdir. Bugün iklim değişikliği, gıda güvenliği, sağlık ve enerji verimliliği gibi konuların tümünde çözümün adresi biyoteknolojidir. BİYOSAD olarak kamu, sanayi ve üniversiteleri aynı masada buluşturuyoruz. Amacımız yalnızca üretmek değil; bilimin etik, çevreci ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesini sağlamak. Türkiye’yi yalnızca biyoteknolojik ürünlerde değil, bilimsel kalite ve sürdürülebilirlikte de bir referans ülke haline getirmeye kararlıyız.” İfadelerini kullandı. Dr. Ercan Varlıbaş konuşmasında ayrıca Biyoteknoloji Vadisi’nin yalnızca ulusal değil, uluslararası ölçekte de etki yaratmayı hedeflediğine dikkat çekti. Dr. Varlıbaş, “Türkiye artık bu alanda aktif rol alıyor. Kore ve Tayvan’da temaslarımız oldu, Boston’da iki kongreye katıldık. Gelecek yıl San Diego’da Türkiye Pavilyonu’nu kuruyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Sağlık ve Ticaret Bakanlıkları da bizimle olacak” dedi. “YERLİ İLAÇ TÜRKİYE’NİN BİLİMSEL BAĞIMSIZLIĞI AÇISINDAN KRİTİK BİR DÖNÜM NOKTASI” Yerli biyoteknolojik ilaç üretiminde Türkiye’nin geldiği noktanın önemine dikkat çeken Dr. Ercan Varlıbaş,” 5 yıl önce İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi ile başlatılan, VSY Biotechnology tarafından fonlanan yeni biyoteknolojik ilaç molekülü projesinin laboratuvar aşamalarında başarılı sonuçlara ulaştı. Molekülümüz izole edildi, tanımlandı ve ön klinik testlerde güvenilirlik ve etkinlik açısından son derece umut verici sonuçlar verdi. İnsan fazı klinik çalışmalar da olumlu sonuçlanırsa, üretimi Biyoteknoloji Vadisi’nde gerçekleştireceğiz. Kendi molekülünü geliştiren bir ülke yalnızca sağlıkta değil, bilimde de bağımsız olur. Bizim hedefimiz, Türkiye’yi ilacını geliştiren, teknolojisini üreten ve bilgisini ihraç eden bir ülke haline getirmek. Bu süreç Türkiye’nin bilimsel bağımsızlığı açısından kritik bir dönüm noktası olacaktır” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Epson, Uluslararası Sürdürülebilirlik Günü'nde Çevresel Faaliyetlerin Önemine Dikkat Çekiyor  Haber

Epson, Uluslararası Sürdürülebilirlik Günü'nde Çevresel Faaliyetlerin Önemine Dikkat Çekiyor 

2023’te dünya çapındaki tüm grup tesislerinde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçiş yapan ilk şirket olmayı başaran marka, kısa süre önce “Our Actions” kampanyasının ikinci aşamasında dünya genelinde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçişini ve lojistik operasyonlarında hayata geçirdiği sürdürülebilir uygulamaları duyurmuştu. Global teknoloji lideri Epson, yalnızca ihtiyaç duyulan şeyi, ihtiyaç duyulan yerde ve zamanda ürettiği bir ekosistem vizyonunu benimsiyor. Plastik atıkları önlemeye yardımcı olan EcoTank yazıcıları başta olmak üzere sürdürülebilir teknolojiyi odağına alan Epson, bu yıl da “karbonsuzlaşma” ve “çevresel döngüsellik” alanında kaydettiği ilerlemelerle faaliyetlerini sürdürüyor. Epson, 2030'a kadar tedarik zincirindeki sera gazı emisyonlarını 2017 mali yılına kıyasla yüzde 55 (2 milyon tonun üzerinde) oranında azaltmak için yatırımlarına devam ediyor. 1,5 derece senaryosuna uygun olan bu taahhüt, üretimdeki inovasyonu da teşvik ediyor. Üretim tesislerindeki ekipmanları geliştirerek düşük karbonlu yakıta geçen, yenilenebilir elektriği benimseyen ve fosil yakıt kullanan teknolojileri elektrik kullananlarla değiştiren marka, “karbonsuzlaştırmanın” alanını artırmaya devam ediyor. Tamamen güneş enerjisiyle çalışacak tesis Karbondioksit emisyonlarını telafi etmek için “karbondioksit yakalama” teknolojilerini kurmak üzerine de çalışan Epson, toplam kaynak girdilerini azaltmaya, atıkları ortadan kaldırmaya ve yüzde 100 sürdürülebilir bir kaynak oranına ulaşarak yeraltı kaynaklarından arınmış bir operasyona geçiş yapmayı hedefliyor. Bu kapsamda, yenilenebilir enerjiye geçişi lojistik operasyonlarında sürdüren Epson, tedarikçileri ve iş ortaklarıyla birlikte taşımacılık alanında verimli ve emisyon azaltıcı çözümleri hayata geçiriyor. Ülkemizde inşası süren yeni depo da bu yaklaşımın bir örneği. Tamamen güneş enerjisiyle çalışacak olan tesis, geri dönüştürülmüş ambalaj malzemeleriyle tasarlandı. Epson ve Uğur Okulları’ndan “Yeniden Kullan-Yarat-İlham Ver” Kampanyası Epson, META-CWA'nın BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na yönelik taahhütlerinin bir parçası olarak; nitelikli eğitim, sorumlu tüketim-üretim ve iklim eylemi amaçlarına katkıda bulunacak bir kampanyayı hayata geçiriyor. Epson, Uğur Okulları Halkalı Kampüsü iş birliğiyle öğrencilerin sürdürülebilirlik konseptine uygun sanat eserleri tasarlamasına öncülük ediyor. 7-10 yaş aralığındaki öğrenciler, “Yeniden Kullan-Yarat-İlham Ver” sloganıyla hayata geçirilecek kampanya kapsamında basılı kağıt dahil olmak üzere geri dönüştürülmüş malzemelerden sanat eserleri tasarlayacak. Jüri tarafından değerlendirilecek eserlerden dereceye girmeye hak kazananlar; Epson EcoTank Yazıcı veya Epson ev sineması projektörü kazanma şansını yakalayacak. Gymy Kids’le ise proje kapsamında sanat eğitmenleri eşliğinde çocukların yaratıcılıklarını özgürce ifade edebilecekleri ilham verici bir “Sürdürülebilir Sanat Atölyesi” gerçekleştirilecek. Atölyede çocuklar; geri dönüştürülebilir ve doğal malzemeleri kullanarak üretim yapma fırsatı bulacak, sanat yoluyla yaratıcılıklarını özgürce ifade ederken aynı zamanda çevresel farkındalık kazanacaklardır. Epson, 1 Kasım – 31 Kasım tarihleri arasında düzenleyeceği etkinliklerle, küçük adımların daha sağlıklı bir dünyaya nasıl katkıda bulunabileceğini göstermeyi ve seçilen eserleri, ofislerinde sergilemeyi hedefliyor. “Küçük adımlarla dünyamız için büyük farklar yaratmak mümkün” Epson Türkiye Ülke Müdürü Yalın Vanlıoğlu, “Epson olarak daha sürdürülebilir bir gelecek için kaydettiğimiz ilerlemeyi duyurmaktan gurur duyuyoruz. Bizler için döngüsel ekonominin ilkelerine uymak büyük önem taşıyor. Sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek yalnızca bir iş değil, hayatımıza ve dünyamıza değer katan bir yaklaşım. Yaratıcılığa odaklanmak inovasyon stratejimizi yönlendirirken, çevreye olan özenimiz ise hem insanları hem de dünyamızı korumamızı sağlıyor. Etkinliğimizle öğrencileri geri dönüştürülmüş malzemeleri ham madde olarak kullanmaları için teşvik ediyoruz. Amacımız, atıkların yeniden kullanımını ve farklı amaçlarla değerlendirmelerini artırmak. Bu küçük adımların dünyamız için bir fark yaratabileceğini düşünüyoruz.” diyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Poliüretan Endüstrisinin Geleceği İstanbul’da Şekilleniyor Haber

Poliüretan Endüstrisinin Geleceği İstanbul’da Şekilleniyor

PUTECH EURASIA, poliüretan teknolojilerinde kullanılan ham maddelerden üretim makinelerine, sistem evlerinden son ürün uygulamalarına kadar tüm tedarik zincirini kapsayan yapısıyla bölgesinin en büyük ve en kapsamlı platformu konumunda. Fuar, sektör liderlerinin yanı sıra yeni girişimlere, Ar-Ge merkezlerine ve inovatif üreticilere de ev sahipliği yaparak, geleceğin malzeme teknolojilerine ışık tutacak. Uluslararası Poliüretan Endüstrisi Fuarı kapsamında açıklamalarda bulunan Artkim Group Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güler: “Poliüretan, artık sadece bir malzeme değil, endüstriyel dönüşümün yapı taşı. Enerji verimliliğinden karbon ayak izinin azaltılmasına kadar birçok alanda fark yaratıyor. Bu yıl PUTECH EURASIA’da; sürdürülebilir üretim çözümleri, geri dönüştürülebilir sistemler ve çevre dostu hammadde alternatifleri ön planda olacak. Fuarı ziyaret eden profesyoneller, yalnızca yeni teknolojileri değil, aynı zamanda daha yeşil bir sanayinin yol haritasını da keşfedecek. 2023 yılında gerçekleştirdiğimiz bir önceki edisyonda 63 farklı ülkeden gelen profesyonelleri ağırladığımız fuarda büyük bir başarı elde ettik. 2025’te uluslararası katılımı daha da artırmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda ziyaretçi dağılımı da, Avrupa %28, Asya %26, Orta Doğu %32 ve Afrika %13 olarak gerçekleşmişti. Bu oranlar, PUTECH EURASIA’nın artık çok uluslu bir ticaret ağı haline geldiğini gösteriyor. Bu nedenle katılımcılar, farklı coğrafyalardan gelen sektör profesyonelleriyle yeni iş birliği ve iş geliştirme fırsatlarını yakalayabilecekler.” dedi. Türkiye, EMEA Poliüretan Pazarında Stratejik Üretim Merkezi Türkiye, 2023 itibarıyla EMEA bölgesinin en büyük poliüretan sistem üreticisi konumuna geldi. Bu başarıyı uluslararası platforma taşıyacak olan PUTECH EURASIA 2025, sürdürülebilir üretimden ileri malzeme teknolojilerine kadar tüm yenilikleri aynı çatı altında buluşturacak. Fuar, üreticiler, tedarikçiler, mühendislik firmaları, Ar-Ge merkezleri ve yatırımcılar için ihracata yön veren ticari fırsatların merkezinde yer alıyor. Avrasya’nın En Kapsamlı Poliüretan, Yapıştırıcı ve Kompozit Platformu Poliüretan sanayisinin lider etkinliği PUTECH EURASIA; Adhesives & Bonding Eurasia, Foam Eurasia ve Eurasian Composites Show ile eş zamanlı olarak düzenlenecek. Bu dört dev fuar, otomotivden inşaata, mobilyadan elektroniğe kadar geniş bir ekosistemi bir araya getirerek, ziyaretçilere çok yönlü iş fırsatları ve sinerji sunacak. POLYDER ve EUROPUR Desteğiyle Daha Güçlü, Daha Etkili Sektörün lider kuruluşu POLYDER (Poliüretan Derneği) ile Avrupa’nın önde gelen poliüretan üreticileri derneği EUROPUR’un katkıları, fuarın bilgi paylaşımı, dayanışma ve profesyonel standartlarını güçlendiriyor. Bu iş birliğiyle PUTECH EURASIA, yalnızca ticari bir organizasyon olmanın ötesinde, sektörün geleceğini şekillendiren uluslararası bir bilgi merkezi konumuna geliyor. PUTECH EURASIA 2025, güçlü katılımcı yapısı, uluslararası iş bağlantıları ve inovasyon odaklı içeriğiyle poliüretan sanayisinin küresel sahnesi olmayı sürdürecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Tetra Pak, Avrasya Ambalaj Food-Tech 2025’te İnovasyonu Zirveye Taşıdı Haber

Tetra Pak, Avrasya Ambalaj Food-Tech 2025’te İnovasyonu Zirveye Taşıdı

Tetra Pak, 22–25 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Avrasya Ambalaj Food-Tech 2025 fuarına katılarak, yenilikçiliği ve işlevselliğiyle öne çıkan paketleme çözümlerinden ileri teknoloji proses ekipmanlarına uzanan geniş ürün portföyünü sektör profesyonelleriyle buluşturdu. Ambalaj ve gıda teknolojilerindeki en son yeniliklerin buluşma noktası olan fuarda, Tetra Pak gıda işleme ve paketlemede inovasyonun sınırlarını zorlayan çözümleriyle ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Tetra Pak Türkiye, İran, Kafkasya ve Orta Asya Bölgesi Genel Müdürü Eliseo Barcas, “Avrasya Ambalaj Food-Tech 2025 fuarı, alanında bölgenin en prestijli ve etkili buluşmalarından biri olarak, sektörün güncel trendlerini ve inovatif çözümlerini yakından takip edebileceğimiz benzersiz bir platform sunuyor” diyerek şunları ifade etti: “1972’den bu yana Türkiye’de kesintisiz faaliyet gösteren ve yarım asrı aşkın deneyimimizle sektöre değer katan bir şirket olarak, bizim de bu fuara katılımımız oldukça önemliydi. ‘İnovasyon Burada Başlar’ mottosuyla katıldığımız bu fuarda, her biri alanında en iyisi olduğunu kanıtlamış gıda işleme ve paketleme çözümlerimizle sektördeki inovasyonlara ilham vermenin yanı sıra yeni iş birliklerine ve stratejik ortaklıklara kapı aralamak için de çok sayıda verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Tetra Pak olarak, inovatif ve sürdürülebilir çözümlerimizle sektörde fark yaratmaya ve ‘İyi olanı korur’ marka vaadimiz doğrultusunda gıdayı her yerde güvenli ve erişilebilir hâle getirmek üzere çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.” Tetra Pak’ın Avrasya Ambalaj Food-Tech’te tanıttığı çözümler Sektördeki en çeşitli paketleme portföylerinden birine sahip olan Tetra Pak, bu fuarda da kullanıcı dostu tasarımları, yüksek işlevselliği ve rafta dikkat çeken görünümüyle, onlarca yıldır üreticilerin ve tüketicilerin bir numaralı tercihi olan paketleme çözümlerini ön plana çıkardı. Yenilikçi, akıllı ve çevreye duyarlı bu paketleme çözümleri, sıvı gıda ve içeceklerin tadını, görünümünü, dokusunu ve kalitesini korurken, her gün milyonlarca insanın güvenli ve taze gıdaya ulaşmasını sağlıyor. Tetra Pak, fuarda, süt ürünleri, içecekler ve dondurma gibi kategorilerde üstün verimlilik ve gıda güvenliği sağlayan proses ekipmanlarını da tanıttı. Şirketin onlarca yıllık deneyimiyle geliştirdiği UHT süt işleme, yüksek parçalayıcı mikserler ve dondurma freezer’ları gibi proses ekipmanları, gıda işleme sürecinde üstün kalite, güvenlik ve verimlilik sağlıyor. Gıda işleme alanındaki uzmanlığını yeni alanlarla genişletmeye devam eden Tetra Pak, bu fuarda hazır ve toz gıdalar ile soslara yönelik genişleyen portföyünü de tanıtarak yenilikçi çözümlerini sektör profesyonelleriyle buluşturdu. Tetra Pak’ın sektörde fark yaratan bir diğer yönü ise müşterilerine tüm yaşam döngüsü boyunca verimliliği, kârlılığı ve çevresel performansı en üst düzeye çıkaran yüksek performanslı entegre tesis çözümleri sunması oluyor. Sadece bir ürün tedarik etmenin ötesinde proaktif, zamanında ve kullanıcı ihtiyaçlarına göre şekillendirilmiş bir servis desteği sunan Tetra Pak, sürekli iyileştirme ve gelecek odaklı çalışma stratejisiyle müşteri deneyimini en üst düzeye çıkarıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Siber Güvenlik Olmadan Endüstri 4.0 Sürdürülebilir Değil Haber

Siber Güvenlik Olmadan Endüstri 4.0 Sürdürülebilir Değil

Siber güvenlik alanında dünya lideri olan ESET, üretim sektöründe siber güvenliğin artık bir teknoloji sorunu değil, üretim hatlarını durdurabilen, tedarik zincirini sekteye uğratan, yatırımcıların ve müşterilerin güvenini sarsabilen bir iş riski olduğunun altını çizdi. Son dönemde otomotiv sektöründe yaşanan olaylar da bu gerçeği gözler önüne seriyor. Stellantis’in veri ihlali açıklaması ve Jaguar Land Rover’ın siber saldırı nedeniyle dört haftalık üretim duruşu, sınırlı kaynaklara sahip küçük ve orta ölçekli üreticiler için ciddi bir uyarı niteliğinde. Siber güvenliği yalnızca yasal uyumluluk gerekliliklerini karşılamak için uygulamak artık yeterli değil. Günümüzün sofistike saldırganları, kimlik avı, sistem izinsiz girişleri ve güvenliği ihlal edilmiş yazılımlar gibi yöntemlerle üreticileri hedef alıyor. Üretim ihlallerinin yüzde 85’i bu tür saldırılardan kaynaklanıyor. Bu nedenle siber güvenlik, yönetişim, kültür ve kaynak yönetimiyle bütünleşik bir strateji olarak ele alınmalı. Siber güvenlik, diğer stratejik iş riskleri gibi ele alınmalı Üreticiler genellikle yıllarca, bazen on yıllarca dayanacak şekilde tasarlanmış operasyonel teknolojilerle çalışıyor. Bu sistemler finansal amortismanlarını aşmış olsa da değiştirme masrafları ve kesintiler genellikle yükseltmeleri geciktiriyor. Bir zamanlar son teknoloji olan bu cihazlar modern siber saldırılara karşı savunmasız hâle geliyor ve kuruluşun saldırı yüzeyini genişletiyor. Küçük üreticiler için kritik soru, bir siber olayın potansiyel finansal ve operasyonel etkisinin, eskiyen teknolojinin güncellenmesi veya değiştirilmesinin maliyetinden ne zaman daha ağır basacağıdır. Güvenlik açıklarını engellemek için neler yapılabilir? Kimlik avı e-postaları, çalınan kimlik bilgileri ve güvenliği ihlal edilmiş üçüncü taraf yazılımlar, siber suçluların kullandığı ön kapılardır. Üreticiler özellikle savunmasızdır çünkü saldırganlar, fabrikaların kesintiye tahammül edemeyeceğini bilir. Tedarik zincirleri saldırı yüzeyini genişletir. BT ekipleri yetersiz kalır; KOBİ üreticileri nadiren 7/24 izleme için gerekli kaynaklara sahiptir ve hızlı müdahale yetenekleri için gerekli uzmanlıktan yoksundur. Fikri mülkiyet değerlidir; tasarımlar, formüller ve prototipler casusluk veya hırsızlık için kazançlı hedeflerdir. Üreticiler, önce önleme odaklı BT stratejisi, temel savunma önlemlerinin ötesine geçmelidir. Saldırıları engellemek yeterli değildir; üreticiler, tehditleri operasyonları kesintiye uğratmadan önce öngörmeli ve etkisiz hâle getirmelidir. Eyleme geçirilebilir tehdit istihbaratı: Fidye yazılımı taktikleri, tedarik zinciri güvenlik açıkları ve kalıcı tehditler hakkında ayrıntılı bilgiler dâhil olmak üzere mevcut tehdit ortamına ilişkin gerçek dünya verileri, ekiplerin gerçekten önemli olan konulara öncelik vermelerini sağlar. Sürekli izleme: Uç noktalar, sunucular ve bulut uygulamaları arasındaki etkinlikleri ilişkilendirmek, izinsiz girişi gösterebilecek anormallikleri tespit etmeye yardımcı olur. İzleme, normal BT altyapısının ötesine geçmeli ve teknik olarak mümkünse operasyonel teknolojiyi de kapsamalıdır. BT ve OT izlemeyi tek bir platformda birleştirmek, tehditlerin görünürlüğünü ve tehditleri tahmin etme ve önleme yeteneğini artırır. Bölümleme ve erişim kontrolü: Net sistem sınırları ve operasyonel teknolojinin bölümlenmesi, sıkı kimlik yönetimi ve çok faktörlü kimlik doğrulama, saldırganların yanal olarak hareket etmesini engeller. Güvenlik açığı yönetimi: Tüm cihaz ve makinelerde otomatik yama ve ürün yazılımı güncellemeleri, saldırganların potansiyel olarak yararlanabileceği boşlukları kapatır. Yedekleme ve kurtarma: Tesis dışında depolanan çevrimdışı yedeklemeler ve test edilmiş geri yükleme prosedürleri, kesinti süresini en aza indirerek fidye yazılımının üretimi rehin almasını engeller. İstihbarat, izleme ve Genişletilmiş Tespit ve Müdahale (XDR) gibi modern yanıt yeteneklerini bir araya getirmek, küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki yalın BT ekiplerinin tam bir güvenlik operasyon merkezi kurmadan sağlam savunmalar sürdürmelerini sağlar. XDR ile BT savunmasını genişletme Geleneksel uç nokta koruması tek başına yeterli değildir. XDR, cihazlar, sunucular ve bulut sistemleri genelinde algılama ve yanıtı birleştirerek bir saldırının devam ettiğini işaret edebilecek çeşitli farklı kaynaklardan gelen verilerin bütünsel bir görünümünü sağlar. Bu, Yönetilen Tespit ve Müdahale (MDR) hizmetleriyle daha da ileriye götürülebilir. Bu hizmetler sayesinde, küçük BT ekipleri bile 7/24 uzman gözetimi, daha hızlı kontrol ve daha az kör nokta elde ederek fabrikaların ve işletmelerin çalışır durumda kalmasını sağlayan öncelikli önleme yaklaşımını benimseyebilir. Siber dayanıklılık için iş gerekçesi Siber saldırılar soyut riskler değildir; operasyonel maliyetlerdir. IBM'in 2025 Veri İhlali Maliyetleri raporuna göre, ortalama endüstriyel ihlal maliyeti yaklaşık 5 milyon dolardır ancak asıl zarar üretimdeki aksaklıklar, kaçırılan sözleşmeler ve azalan müşteri güveninden kaynaklanmaktadır. Siber güvenliği bir iş riski olarak ele almak, büyümeyi, itibarı ve dayanıklılığı korur. Şirketler eski teknolojinin değiştirilmesini sadece teknik bir yükseltme olarak değil, potansiyel siber olayların iş üzerindeki etkisini azaltmak için stratejik bir hamle olarak değerlendirmelidir. Siber saldırıların maliyeti artmaya devam ederken kuruluşlar siber güvenliği doğrudan operasyonel süreklilik ve finansal dayanıklılıkla ilişkilendiren bütünsel bir bakış açısı benimsemekten fayda sağlar. Üretim sektöründe, siber güvenlik ekipleri yalnızca siber riskleri azaltmaya odaklanmakla kalmamalı, işletme için potansiyel aksaklıkları ve ekonomik sonuçları en aza indirecek önlemleri önceliklendirmelidir. Siber dayanıklılık, riski tamamen ortadan kaldırmak anlamına gelmez. Kabul edilebilir risk için net bir eşik belirlemek ve baskı altında operasyonların devam etmesini sağlayacak kadar güçlü BT savunmaları oluşturmak anlamına gelir. Endüstri 4.0'da en akıllı fabrikalar sadece en otomatik olanlar değil, aynı zamanda en siber dayanıklı olanlar da olmalıdır. Siber güvenlik olmadan inovasyon, başka bir deyişle iş riski demektir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

UTİKAD’dan Dev Vizyon: Lojistik Sektöründe Hedef 200 Milyar Dolar ve Küresel İlk 10! Haber

UTİKAD’dan Dev Vizyon: Lojistik Sektöründe Hedef 200 Milyar Dolar ve Küresel İlk 10!

İSTANBUL – Türk taşımacılık ve lojistik sektörünün en kapsamlı sivil toplum kuruluşu olan UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği), düzenlediği basın toplantısıyla sektör için iddialı büyüklük hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmak için atılacak iki stratejik adımı kamuoyuyla paylaştı. UTİKAD, 2024 itibarıyla 100 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ve Türkiye’nin hizmet ihracatının %40’ına ulaşan sektör için yeni bir vizyon ortaya koydu: 200 milyar dolarlık pazar büyüklüğü ve lojistikte dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer alma hedefi. Stratejik Adım 1: İnovasyonun Kalbi "Türkiye Logistics Summit 2025" UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilgehan Engin, 200 milyar dolarlık hedefe ulaşmak için sektörün inovasyon, teknoloji ve kapsayıcı sürdürülebilirlik odaklı bir dönüşüme ihtiyacı olduğunu vurguladı. Bu dönüşümün en önemli ayağını, Turkish Cargo ana sponsorluğunda 7 Kasım 2025’te gerçekleştirilecek olan Türkiye Logistics Summit oluşturuyor. Başkan Engin, zirvenin "Pioneering the Future of Logistics" (Lojistiğin Geleceğine Öncülük Etmek) mottosuyla, jeopolitik değişimler, Orta Koridor fırsatları, yapay zekâ destekli çözümler ve yeşil lojistik uygulamaları gibi konuları ele alacağını belirtti. Karbon nötr etkinlik olarak düzenlenecek zirveye 1000’in üzerinde katılımcının gelmesi bekleniyor. Stratejik Adım 2: Büyüme Eşitlikle Mümkün – "Kadın Etki Raporu" UTİKAD’ın 200 milyar dolar hedefine yönelik ikinci stratejik adımı ise, sektördeki fırsat eşitliği ve kapsayıcılık konusuna odaklanan "Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu" oldu. Rapordan aktarılan çarpıcı bulgular: Pozitif Etki: Kadın çalışanların varlığı; hizmet kalitesi (%88), müşteri memnuniyeti (%86) ve risk yönetimi (%80) gibi alanlarda somut olumlu etkiler yaratıyor. Temsilde Tıkanma: Kadınların kanıtlanmış katkısına rağmen, üst düzey yönetim ve karar verici pozisyonlara geçişte yüzde 10’un altında kalan bir temsil oranıyla ciddi bir tıkanma yaşanıyor. Kadın CEO oranı %17 iken, şirketlerin %47’sinde C-Level pozisyonlarda hiç kadın yönetici bulunmuyor. UTİKAD KLOG Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, raporun üst yönetime geçişteki bu tıkanıklığı aşmak için bir eylem çağrısı niteliğinde olduğunu belirtti. Başkan Bilgehan Engin, "Bu rapor, sektörümüze kattığı paha biçilmez değeri gözler önüne sererken, potansiyellerini tam olarak ortaya çıkarabilmemiz için odaklanmamız gereken alanlara da işaret eden bir yol haritasıdır," diyerek, büyümenin ancak fırsat eşitliğiyle mümkün olabileceğinin altını çizdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

KASAD ile Sürdürülebilir Ambalajın Gücü Haber

KASAD ile Sürdürülebilir Ambalajın Gücü

Konuyla ilgili olarak KASAD'dan yapılan açıklamada, 1Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD) olarak, fuar boyunca standımızı ziyaret eden tüm sektör paydaşlarına, iş ortaklarımıza ve katılımcılarımıza içten teşekkür ederiz. KASAD, sürdürülebilir ambalaj uygulamaları ile sektördeki inovatif gücünü sergilemeye devam etmektedir. KASAD öncülüğünde, 46 üye firmamızın katılımıyla gerçekleşen bu güçlü buluşmada; sürdürülebilir üretim çözümleri, geri dönüştürülebilir malzeme teknolojileri, akıllı ambalaj uygulamaları ve yeni nesil baskı sistemleri ziyaretçilerle buluştu. Bu çözümler, çevreye duyarlı üretim anlayışımızı ve uluslararası rekabet potansiyelimizi gözler önüne serdi" ifadelerine yer verildi. KASAD Başkanı Alican Duran, fuarın kapanışında yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “Avrasya Ambalaj Fuarı, Türk karton ambalaj sektörünün hem üretim hem de tasarım gücünü dünyaya tanıtmak açısından büyük bir vitrin. Bu yıl da üyelerimizin yoğun ilgisi ve sektörün güçlü katılımıyla son derece verimli bir fuar geçirdik.” Sektör Paydaşları ile İş Birliği KASAD, Avrupa Karton Ambalaj Üreticileri Birliği ECMA ile yürüttüğü iş birliği sayesinde, sektördeki yeniliklerin global ölçekte takibini sürdürmeye ve Türk karton ambalaj sanayisinin uluslararası standartlara uyumunu güçlendirmeye devam edecek. Gala Gecesinde KASAD’a Ödül Bu yıl 115 üyesinden 46’sı ile fuarda yer alan KASAD, Türkiye ambalaj sektörünün sürdürülebilir geleceğine yön vermeye devam edecek. Avrasya Ambalaj Fuarı’nın 30. yılı, sektör temsilcilerinin yoğun katılımıyla düzenlenen görkemli bir Gala Gecesi ile kutlandı. Ambalaj sektörünün önde gelen firmalarını, sivil toplum kuruluşlarını ve paydaşlarını bir araya getiren gece; yenilik, iş birliği ve sürdürülebilir büyüme temaları etrafında şekillendi. Geleceğe Yönelik Hedefler KASAD Başkanı Alican Duran, gala konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “30 yıldır düzenlenen Avrasya Ambalaj Fuarı, Türk ambalaj sektörünün dünya standartlarında üretim ve tasarım gücünü ortaya koyan bir başarı hikâyesi. Bu organizasyonun parçası olmaktan gurur duyuyoruz. KASAD olarak, sürdürülebilir üretim, inovasyon ve uluslararası rekabet gücü alanlarında sektöre yön vermeye devam edeceğiz.” Gala gecesinde, sektörün gelişimine katkı sağlayan firmalar ve kuruluşlar onurlandırılırken, fuarın 30 yıllık yolculuğuna dair görseller ve özel videolarla nostaljik bir yolculuk yaşandı. Katılımcılar, Türkiye ambalaj sektörünün geldiği noktayı ve geleceğe dair hedeflerini hep birlikte kutladı. Ödül alırken yaptığı açıklamasında KASAD Başkanı Alican Duran şöyle konuştu: “KASAD olarak, Avrasya Ambalaj Fuarı’nın 30 yıllık başarısına katkı sunan tüm paydaşlara, üyelerimize ve ziyaretçilere teşekkür ediyor; Türk karton ambalaj sektörünün uluslararası arenadaki gücünü daha da ileriye taşımak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.