Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İnsülin Direnci

Kapsül Haber Ajansı - İnsülin Direnci haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İnsülin Direnci haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Diyabet Alarmı: 2045’te Hasta Sayısı 700 Milyona Ulaşabilir Haber

Diyabet Alarmı: 2045’te Hasta Sayısı 700 Milyona Ulaşabilir

İnsülin direnci, insülin eksikliği ya da her iki durumun birlikte görülmesiyle ortaya çıkan ve yüksek kan şekeriyle seyreden diyabet, dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Diyabetli birey sayısının 2045’te 700 milyon olacağının öngörüldüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fulya Akın, “Ülkemizde 20 yaş üzeri her 100 kişiden yaklaşık 15’inin diyabetli olduğu tahmin ediliyor. Şu anda Avrupa’da en fazla diyabetli bireye sahip üçüncü ülke olan Türkiye’nin 2045’te de dünyada en yüksek diyabetli nüfusa sahip ilk 10 ülke arasında yer alması bekleniyor” dedi. Tip 1’de insülin tedavisi şart Diyabetin temel olarak Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki farklı türü bulunduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fulya Akın, “Tip 1 diyabette genetik yatkınlığa ek olarak bazı çevresel tetikleyiciler hastalığın ortaya çıkmasına neden olur ve vücut insülin üretemez hale gelir. Dolayısıyla Tip 1 diyabette insülin tedavisi yaşam için zorunludur. Tip 2 ise daha çok yaşam tarzı, obezite ve hareketsizlikle ilişkilidir ve vücut insülini yeterince kullanamaz. Bu nedenle sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle Tip 2 diyabetin önüne geçmek ve hastalığı kontrol altında tutmak mümkün” dedi. Kazalardan sonra en sık amputasyon nedeni diyabet Diyabetin, trafik kazalarından sonra en sık görülen ayak kesilme nedeni olduğunu vurgulayan Akın, “Bu durum, diyabetin ciddiyetinin asla göz ardı edilmemesi gerektiğini en çarpıcı şekilde gösteriyor. Böbrek yetmezliğinin en önemli nedenlerinden biri olan diyabetin yaygın belirtileri arasında sık idrara çıkma, aşırı susama, iştah artışı, halsizlik ve ağız kuruluğu yer alıyor. Tedavi edilmediğinde böbrekler, damarlar ve kalp başta olmak üzere birçok organı etkileyen hastalık, kalp-damar hastalığı riskini üç kata kadar artırıyor. Ayrıca erişkinlerde körlüğe ve ciddi dolaşım bozukluklarına da yol açabiliyor” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Horlamaya Yol Açan Etkenlere Dikkat Haber

Horlamaya Yol Açan Etkenlere Dikkat

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Göğüs Hastalıkları / Uyku Uzmanı Prof. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu, bu nedenle, özellikle solunum sisteminde hava akımının en az 10 saniye kesilmesi olarak tanımlanan Uyku Apne Sendromu’nun eşlik ettiği horlamaların mutlaka tedavi edilmesi gerektiği uyarısında bulunarak, “Horlama haftada üç geceden sık gelişiyorsa, nefes durmaları eşlik ediyorsa, gündüz aşırı uyku hali veya yorgun uyanma sorunu varsa, bir uyku merkezine başvurmak gerekmektedir” diyor. Horlamanın altta yatan sebebe göre tedavi edildiğini belirten Göğüs Hastalıkları / Uyku Uzmanı Prof. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu, “Cerrahi tedavi ve alerjik nezle eşlik ediyorsa, uygun hastada ilaç tedavisine başvurulmaktadır. Uyku Apne Sendromu mevcutsa basınçlı hava uygulayan cihazların kullanımı gereklidir. Bunların yanı sıra kilo vermek, alkol ile tütün ürünü kullanımını bırakmak önem taşımaktadır” bilgisini veriyor. Hava yolunun dar olması Boğazımızın arkasında bulunan yumuşak damağın sarkık olması, küçük dilin uzayıp büyümesi, alt çenenin küçük ve geride olması, dilin büyük olması, büyük bademcikler, burun kıkırdağında eğrilik ve burun etlerinin büyük olması hava yolunun daralmasına neden olabiliyor. Özellikle alerjik nezle burun etlerinin şişmesine yol açabiliyor. Uygun hastalar cerrahi tedavi açısından değerlendiriliyor. Bademcik, geniz eti, yumuşak damak veya burun operasyonları uygulanabiliyor. Prof. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu, “Alerjik nezlesi olan hastalarda ilaç tedavisi, burun etlerine yönelik küçültme işlemleri ve alerjenlere karşı önlemlerin alınması gerekmektedir” diyor. Obezite Fazla kilo nedeniyle boyun çevresinin kalınlaşması, kadınlarda 38 cm, erkeklerde 40 cm üzerinde olması, horlama ve Uyku Apne Sendromu için risk taşıyor. Bunun nedeni ise kalınlaşan boynun havayolunu daraltması. Fazla kilolarda hekim ve diyetisyen eşliğinde kilo kaybı öneriliyor. Ayrıca, eşlik eden insülin direnci veya tip 2 diyabet varsa tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri gerekiyor. Alkol ve tütün tüketimi Alkol ve tütün ürünleri havayolundaki kasların gevşemesine neden olarak horlamayı artırıyor. Hava yolunu genişleten ilaçlar Hava yolunu genişleten ilaçlar da kasları gevşeterek horlamaya sebep olabiliyor. Bu ilaçlar arasında uyku ilaçları, antidepresanlar, anestezi ilaçları ve ağrı kesiciler yer alıyor. Çeşitli hastalıklar Soğuk algınlığı, alerjik nezle, reflü ve hipotiroidi gibi bazı hastalıklar ödem oluşturdukları havayolunun daralmasına neden oluyor. Bazı nörolojik hastalıklar da kasları gevşeterek horlamaya yol açabiliyor. Uyku yoksunluğu Yorgun olduğumuzda ve uyku borcu biriktirdiğimizde horlama artabiliyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Diyabetten Korunmak İçin 6 Etkili Önlem! Haber

Diyabetten Korunmak İçin 6 Etkili Önlem!

Ülkemizde 20-80 yaş arasında diyabetli hasta sayısının 2030 yılında 10,8 milyona çıkmasının beklendiğini, hastalığın artış hızının korkutucu düzeyde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Serter, 4 milyonu aşkın kişinin de prediyabeti yani gizli şekeri olduğunu söylüyor. Tedavi edilmeyen prediyabetin bir süre sonra diyabete ilerlediğini, eskiden sadece yetişkinlerde görülen Tip 2 diyabetin sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve obezite nedeniyle artık çocukluk çağına kadar indiğini söyleyen Prof. Dr. Serter, diyabetten korunmak için 6 etkili önlemi sıraladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. Glisemik indeksi yüksek gıdalardan uzak durun Diyabetten korunmak için alınması gereken en önemli önlemlerden biri; doğru beslenme ile fazla kilo alımının ve aşırı yağlanmanın önlenmesidir. Örneğin; hızla kana karışan karbonhidratları içeren glisemik indeksi yüksek gıdalardan (beyaz ekmek, poğaça, börek, kek, beyaz pirinç vb) uzak durmak gerekir. Risk altındaki bireyler bu konuda eğitim almalıdır. Yemekte karnınızı tıka basa doyurmayın Alınan toplam kalori önemli kriterdir. Tıka basa doymak yerine açlığın giderilmesi düzeyinde gıda alımı ile yetinmek hedeflenmelidir. Unutmamak gerekir ki; en sağlıklı gıdaların dahi aşırı miktarda tüketilmesi kilo alımına ve yağlanmaya yol açabilir. Düzenli egzersiz yapın Düzenli egzersiz yaparak (örneğin; hafta içi en az 3 gün 1 saat tempolu yürüyüş) fazla kilo alımı ve aşırı yağlanmanın önlenmesi çok önemlidir. Vücut kaslarının düzenli kullanılması yağlanmayı önleyici en önemli tedbirlerden birisidir. Sıklığı, süresi ve şiddeti belirlenmiş fiziksel aktiviteler egzersiz olarak tanımlanır. Ölçümlerinizi düzenli yaptırın Ülkemizde 38 yaş üzeri her 5 kişiden birinin diyabet hastası olduğunu belirten Prof. Dr. Rüştü Serter “Özellikle fazla kilolu bireyler ve ailesinde birinci derece yakınlarında diyabet olanlar yüksek risk grubundadır. Bu kişilerin doktora başvurarak insülin direnci, kan şekeri tablolarını doktorun uygun gördüğü aralıklarla kontrol ettirmeleri erken önlem almak için önemlidir. Ailesinde diyabet öyküsü bulunan kişilerin bir de fazla kiloları varsa risk daha da yüksektir” diyor. Alkolden uzak durun Alkolden özellikle de aşırı alkol tüketiminden uzak durulmalıdır. Aşırı alkol tüketimi vücutta yağlanmaya yol açarak insülin direnci-prediyabet sürecini hızlandırır. Gerekirse ilaç kullanın Prof. Dr. Serter “Diyet ve düzenli egzersize ek olarak doktor tarafından gerekli görüldüğünde düzenlenecek ilaç tedavisinin de koruyucu etkisi çoktur ve aksatılmamalıdır. Bütün bu tedbirlerin uygulanmasının ‘ömür boyu sağlıklı yaşam tarzı’ olarak benimsenmesi önemlidir. Bu yaşam tarzından çıkıldığı zaman daha evvel düzeltilmiş olan risklerin hızla geri geleceği unutulmamalıdır. Ayrıca biraz düzelme olunca tedavinin bırakılması çoğu bireyde nükslere yol açmaktadır. Doktorun onayı olmadan hiçbir şekilde tedavi bırakılmamalıdır” diyor. Prediyabet ve Diyabetin belirtilerine dikkat! Enokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Rüştü Serter “Prediyabet sinsi bir tablo olsa da bazı ipuçları bu konuda uyarıcı olabilmektedir. Gün içerisinde sık acıkmalar, tatlı yeme atakları, yemek sonrası tekrar acıkma, yemek sonrası uyku basması, kilo vermenin giderek zorlaşması bunlardan başlıcalarıdır. Şekerin yükselmesi ile birlikte sık idrara çıkma, gece idrara çıkma, çok susama, ağız kuruluğu, el ve ayaklarda yanma uyuşma, vücut direncinde düşme, sık enfeksiyona yakalanma görülebilir. Şeker çok yükseldiğinde kilo kaybı başlar” diyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İnsülin Direnci Nedir? Belirtileri  Nelerdir? Haber

İnsülin Direnci Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Batıgöz Sağlık Grubu Manisa şubesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selma Erciyas, insülin direncinin belirtileri, riskleri ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı. İnsülin Direnci Nedir? Dr. Selma Erciyas, insülin direncini, "Vücudun ürettiği insüline karşı duyarlılığın azalması sonucu kan şekerinin düzenlenmesindeki sorunlar olarak tanımlayabiliriz. Bu durum zamanla tip 2 diyabet ve kalp-damar hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir." sözleriyle açıklıyor. Belirtilere Dikkat Edin İnsülin direnci, çoğu zaman belirtileri fark edilmese de yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Dr. Erciyas, şu belirtilere dikkat çekiyor: Sürekli mide kazınması hissiBel çevresinde yağlanma ve kontrolsüz kilo artışıYemek sonrası halsizlik ve aşırı uyku haliSürekli tatlı yeme isteğiDikkat dağınıklığı ve odaklanma sorunlarıKadınlarda adet düzensizlikleri Bu belirtileri yaşayan bireylerin zaman kaybetmeden bir uzman doktora başvurmaları gerektiğini vurgulayan Dr. Erciyas, erken teşhisin tedavinin başarısında önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Tedavi ve Alınacak Önlemler İnsülin direncinin tedavisinde temel yaklaşımın yaşam tarzı değişiklikleri olduğunu söyleyen Dr. Erciyas, sağlıklı bir beslenme planı ve düzenli fiziksel aktivitenin tedavide önemli yer tuttuğunu ifade ediyor. "Kompleks karbonhidratlar, sağlıklı yağlar ve yeterli protein içeren bir diyet planı uygulanmalıdır. Ayrıca günlük egzersiz rutini oluşturulmalı ve uyku düzenine dikkat edilmelidir." diyen Dr. Erciyas, gerekirse ilaç tedavisinin de bu süreçte destekleyici bir unsur olarak kullanılabileceğini ekliyor. Sağlığınızı Ertelemeyin Dr. Erciyas, insülin direncinin tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurgularken, "Erken teşhis ile insülin direnci kontrol altına alınabilir ve uzun vadeli sağlık riskleri minimize edilebilir. Batıgöz Sağlık Grubu Manisa Şubesi olarak, hastalarımızın sağlığını koruma ve yaşam kalitesini artırma yolunda her zaman yanlarındayız." ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.