Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Iş Birliği

Kapsül Haber Ajansı - Iş Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iş Birliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bulutistan ve CSL Teknoloji Güçlerini Birleştirdi Haber

Bulutistan ve CSL Teknoloji Güçlerini Birleştirdi

Unicorn olma yolunda hızla ilerleyen, bulut bilişim alanının öncü şirketlerinden Bulutistan, en yeni teknolojileri, güvenilir altyapıları ve yüksek performanslı bulut çözümlerini, global standartlarda fakat yerel ihtiyaçlara uygun şekilde sunulması kapsamında CSL Teknoloji ile iş birliği yaptı. Türkiye’de ve bölgede işletmelerin dijital dönüşümünü hızlandırmayı, verimliliklerini artırmayı ve güvenliğini en üst seviyeye taşımayı hedefleyen iş birliği, her ölçekte şirkete ölçeklenebilir bulut altyapıları, güvenilir veri barındırma çözümleri ve sürdürülebilir IT yönetimi avantajı sunmayı amaçlıyor. Bulutta uzman iki şirketin iş birliği Yapılan anlaşma ile Bulutistan’ın 350'den fazla iş ortağından oluşan güçlü ekosistemine dahil olan CSL Teknoloji, yerel uzmanlığını Bulutistan’ın 1000’i aşkın kurumsal müşterisine yansıtabilecek. İşletmeler iki markanın gücü ile tek noktadan uçtan uca hizmet alabilecek, güvenli altyapı, profesyonel yönetim, esnek ölçeklenebilirlik ve hızlı destek sayesinde konforlu ve güven veren bir teknoloji hizmeti elde edecek. “Global düzeyde hizmet yaklaşımı her yerde” Bulutistan Ticari Pazarlama ve İş Ortakları Geliştirme Direktörü Erden Altun, “CSL Teknoloji ile gerçekleştirdiğimiz bu stratejik iş birliği, Bulutistan olarak dijital dönüşüm vizyonumuzu daha da güçlendiriyor. Müşterilerimize uçtan uca, güvenli ve ölçeklenebilir bulut çözümleri sunarak onların rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz. İki şirketin uzmanlık alanlarını birleştirerek, yerel ihtiyaçlara uygun global standartlarda hizmetler sunuyoruz. Bu ortaklık, işletmelerin verimliliklerini ve güvenliğini en üst seviyeye taşıyacak bir dijital ekosistem oluşturuyor. Birlikte, Türkiye ve bölgede bulut bilişim alanında yeni bir dönemi başlatmaktan heyecan duyuyoruz” ifadesini kullandı. “Bulutistan iş birliği vizyonumuzun yansıması” CSL Teknoloji Genel Müdürü Murat Öge, “CSL Teknoloji olarak vizyonumuz, iş ortaklarımızla birlikte yalnızca bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarına da yanıt verebilecek bir teknoloji ekosistemi inşa etmektir. Bulutistan ile kurduğumuz güçlü iş birliği de bu vizyonun somut bir yansımasıdır. Bulut hizmetleri yalnızca bir teknoloji değil, aynı zamanda işletmelerin rekabet gücünü artıran stratejik bir yatırımdır. İki şirketin de tamamen bulut üzerine uzmanlaşmış olması iş birliğimizi farklılaştırırken, yalnızca hizmet sunan bir yapı değil, ortak değer üreten, geleceğe yatırım yapan bir iş modeli inşa ediyoruz. Bu anlamda iş birliğimiz, klasik tedarikçi-müşteri ilişkisini aşıp gerçek bir stratejik ortaklığa dönüşüyor. Birlikte KOBİ’lerden büyük ölçekli kurumlara kadar tüm segmentlere özel çözümler üretmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Yandex Türkiye ve ODTÜ’den Yapay Zekâda Tarihi İşbirliği Haber

Yandex Türkiye ve ODTÜ’den Yapay Zekâda Tarihi İşbirliği

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın nezaretinde imzalanan protokol, Türkiye’nin yapay zekâ kapasitesini artırmayı, küresel ölçekte rekabetçi çözümler üretmeyi ve ODTÜ’nün 75. yılına ilerlerken stratejik katkılar sağlamayı hedefliyor. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil ile Yandex Türkiye Genel Müdürü ve Yandex Search International CEO’su Alexander Popovskiy tarafından imzalanan Protokol imza töreninde, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar da hazır bulundu. Programın tamamen İngilizce yürütüleceği bildirilirken, makine öğrenmesi, derin öğrenme, doğal dil işleme, etik yapay zekâ uygulamaları, GPU programlama, büyük veri sistemleri ve MLOps gibi dersleri kapsayacağı öğrenildi. Programa ilk aşamada 20 öğrenci kabul edilecek, bunlardan 10’u aylık 500 ABD doları burs ile desteklenecek. Ayrıca öğrencilerin uluslararası konferanslara katılımı için ek fon sağlanacak. Öğrenciler hem ODTÜ akademisyenlerinden hem de Yandex araştırmacılarından ders alacak ve gerçek veri setleri üzerinde geniş ölçekli deneyler yapma imkânı bulacak. İşbirliği sadece eğitimle sınırlı kalmayacak. ODTÜ kampüsünde Ortak Yapay Zekâ Araştırma Laboratuvarı kurulacak ve Türkçe ile çok dilli doğal dil işleme sistemleri geliştirilecek. Görüntü işleme, otonom araçlar, robotik sistemler, enerji verimli donanımlar ve beyin esinli hesaplama sistemleri gibi alanlarda ortak projeler yürütülecek. Bu çalışmaların sonucunda ortak patentler, yazılım çözümleri ve uluslararası akademik yayınların ortaya çıkması hedefleniyor. ODTÜ, akademik birikimi, araştırma altyapısı ve teknokent deneyimiyle sürece katkı sunarken; Yandex Türkiye, yapay zekâ algoritmaları, büyük veri teknolojileri ve uluslararası işbirliği ağıyla öğrencilere ölçeklenebilir çözümler ve güçlü bir mentorluk desteği sağlayacak. Ayrıca bulut tabanlı CPU/GPU altyapısı da öğrencilere açılacak. Yılmaz: “Yapay zekâ alanında atılmış önemli bir işbirliği” Törende konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2030 yılına kadar yapay zekânın küresel ekonomiye 15,7 trilyon dolarlık katkı sağlayacağının öngörüldüğüne vurgu yaptı. ODTÜ ve Yandex arasındaki işbirliğinin önemli bir adım olduğuna vurgu yapan Yılmaz, “ODTÜ ve Yandex işbirliğinde hayata geçirilen Yapay Zekâ Mühendisliği Yüksek Lisans Programı Lansmanı vesilesiyle sizlerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bugün, mezunu olmaktan onur duyduğum ODTÜ’de bu kıymetli iş birliğine tanıklık ediyor olmayı da ayrıca anlamlı buluyorum. ODTÜ’nün köklü akademik birikimi ve yenilikçi vizyonu ile Yandex’in ileri teknoloji ve eğitim yetkinliklerini buluşturan bu program, yapay zekâ alanında atılmış önemli bir işbirliği adımıdır. Bu adımı, en değerli varlığımız olan gençlerimizin bilgiyle donanmış, özgüvenli ve geleceğe yön veren mühendisler olarak yetişmesine zemin hazırlayacak olması açısından oldukça kıymetli buluyorum. Günümüz dünyasında kalkınmanın en önemli sermayesi, şüphesiz; bilginin odaklandığı varlık ise insan. Uluslararası rekabette de ülke içinde de daha iyi bir konuma yükselmek, daha ileriye gitmek için yapacağımız şey bilgili, donanımlı, nitelikli, yenilikçi, girişimci, gençler yetiştirmek. En değerli varlığımız bu. Kalkınmanın hedefi insan olduğu gibi en önemli en etkili vasıtası da yine insan. Dolayısıyla burada da insana yatırım yapma anlayışıyla geliştirilen bir işbirliği görüyoruz. Bu açıdan çok kıymetli.
 Yapay zekâ (YZ), günümüzde bilgisayar bilimleri ve mühendisliği alanının ötesine taşmış; sağlık, ekonomi ve sosyal bilimler dahil birçok alanı etkileyen hale gelmiştir. Artık insanlar arasında olduğu gibi makineler arasında da öğrenme mümkündür; algoritmalar insan davranışlarını çözümlemekte, aynı zamanda yeni çözümler üretebilmektedir. Bu dönüşüm, iş modellerinden devlet yönetimlerine, ticaretten diplomasiye kadar pek çok yapıyı yeniden şekillendirmektedir. Tüketici tercihlerinin oluşmasından, siyasi tercihlerinize varıncaya kadar birçok alanı bu gelişmelerin etkilediğini görüyoruz. Bir yönüyle baktığınızda kötüye kullanımı, zararlı kullanımı da yüksek. Bu potansiyeli de yüksek bir teknolojiden bahsediyoruz. Manipülasyon için de kullanılabilecek bir teknoloji ama bir diğer taraftan da verimliliği arttırmak ve kaynakları çok daha verimli kullanmak, insana hizmet etmek için de son derece etkili bir araç. Sağlık Bakanlığımızın fiilen yaptığı bir çalışma var. Kadınlarda meme kanseri yaygın bir risk. Taramalarda çok sayıda filmler çekiliyor. Bunları analiz edip teşhis etmek 5-6 ay vakit alıyor doktorun. Yapay zeka devreye girdiğinde 1-2 hafta içinde bu teşhisler yapılabiliyor. Erken teşhis yapıldığı için de insanların canı kurtuluyor, çok önemli bir katkıda bulunmuş oluyor. Buna benzer sulama sistemlerinden enerji verimliliğine, ulaşım sistemlerinden başka alanlara varıncaya kadar yapay zekanın verimliliği arttırmak, insan refahını arttırmak için kullanımı mümkün. Yangınlar yaşıyoruz örneğin. İklim değişikliği, bunun getirdiği riskler. Yapay zeka destekli sistemlerle ancak bu riskleri yönetebileceğimizi görüyoruz. Afet yönetimi yine yapay zekanın çok önemli bir kullanım alanı. Bunların sayısını arttırabiliriz. Dolayısıyla zararlı etkilerini olabildiğince azaltan, faydalarını çoğaltan bir anlayışla hareket ediyoruz. Vizyonumuz bu şekilde. Mutlaka yapay zekanın etikle, hukukla bir arada kullanılması gerekiyor ama bir taraftan da piyasa dinamiklerini öldürmemeniz lazım. Bu dengeyi korumak durumundayız. Çerçeve düzenlemelerle gidelim diyoruz bu alanla ilgili. Gelişmeleri takip ederek, onların sonuçlarını görerek Dünya ile birlikte Avrupa ile birlikte bu düzenlemeleri gerçekleştirelim diye düşünüyoruz” dedi. “Yapay zekânın dünya ekonomisi üzerindeki etkisi de büyük” Yapay zekanın dünya ekonomisi üzerindeki etkisinin büyük olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Yapay öğrenme (makine öğrenmesi), derin öğrenme, doğal dil işleme, bilgisayarlı görü, pekiştirmeli öğrenme ve üretici yapay zekâ alanlarında yaşanan gelişmeler; akademik araştırmaları ve sanayiyi dönüştürerek yeni uygulamalar ve iş modelleri ortaya çıkarmıştır. Bu tablo, yapay zekâ yöntemlerine hâkim, ileri düzeyde uzmanlaşmış ve bilgisini endüstriyel uygulamalara aktarabilen mühendis, bilim insanı ve araştırmacılara duyulan ihtiyacı her geçen gün artırmaktadır. Yapay zekânın dünya ekonomisinde giderek daha fazla ağırlık kazandığını görüyoruz. Yapılan projeksiyonlara göre (PwC), 2030 yılına kadar yapay zekânın küresel ekonomiye 15,7 trilyon dolarlık katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Dünya ekonomisine ikinci bir Çin büyüklüğünde bir etkiden bahsediyoruz. Ekonomik olarak da çok önemli bir dönüşümün yaşandığını ifade etmek isterim. Bu dönüşümde de ülkeler arası rekabet önemli. Yapay zekanın sosyal adalet ile ilişkisini ve gelir dağılımına etkisini çok dikkatli analiz etmeliyiz. Hem ülke içinde hem ülkeler arasında. Bu teknolojileri toplumun geneline yaygınlaştırmazsanız, dar bir çerçevede kalırsa toplumsal eşitsizlikleri arttırma riski çok yüksek. Dolayısıyla yapay zeka konusunun eğitim sistemimize entegre olarak bütün toplumsal kesimlere fırsat eşitliği çerçevesinde, sosyal adalet çerçevesinde yaygınlaşması gerekiyor. Aksi takdirde bu yeni dijital teknolojiler, sosyal eşitsizlikleri arttıracaktır. Aynı şey ülkeler arasında da geçerli. Yapay zekanın, yeni teknolojilerin dünyaya dağılımı ülkeler arası ilişkiyi ve gelir, servet dağılımını da belirleyecek. Burada daha erken yola çıkan ülkeler şüphesiz daha fazla mesafe alacaklardır. Hem ülke içi hem de uluslararası anlamda gelir dağılımı, gelir eşitsizleri, sosyal adalet başlığının da bu tartıştığımız konularla yakıından ilgili olduğunu ifade etmek isterim” dedi. ‘Böyle bir dönüşüm dalgasında önceden harekete geçen ülkeler, geleceğin jeopolitik ve ekonomik dengelerinde söz sahibi olacaktır’ diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zira konu, teknoloji boyutunu aşmış ve doğrudan küresel güç mücadelesinin merkezine oturmuştur. Türkiye, bu büyük dönüşümde izleyici olamaz; iddiamız, kendi teknolojisini üreten, yöneten, uygulayan ve ihraç eden ülkeler arasında yer almaktır. Burada da en önemli unsur üniversite ile sanayinin işbirliği. YÖK Başkanımızı burada kutluyorum. Son yıllarda bu alanda önemli adımlar atılıyor. Bunları daha da geliştirmemiz gerekiyor. Burdaki örneği çoğaltmamız gerekiyor. Hem ulusal firmalarla, hem küresel şirketlerle üniversitelerimizin ilişkilerini geliştirmemiz, eğitimle uygulama arasındaki bağlantıyı güçlendirmemiz hem üniversitelerimizin daha yüksek seviyelere çıkmasına yol açacaktır hem de sanayinin ekonominin katma değerini arttıracaktır. Özellikle ODTÜ önemli bir üniversitemiz. İlk 300’deki tek üniversite ama yakın bir tarihte inşallah ilk 100’e girer. Onu temenni ediyoruz. YÖK Başkanımızın bana söylediği bilgiye göre yakın gelecekte en az 2 üniversitemizin ilk 100’e girmesini hedefliyoruz. 2029 senesi itibariyle. Dolayısıyla çok çalışmamız lazım. Başka üniversitelerimiz de inşallah buna katılırlar, sıralarını arttırırlar. Ondan önemli olan ülkemize, milletimize ne kazandırdığımız. Sonuçta bütün bu üniversiteler halkımızın vergileriyle inşa edildi, ayakta duruyor. Vatandaşımızın fedakarlığıyla ayakta duruyor. Dolayısıyla üniversitelerimizin topluma neyi kazandıracağı çok önemli. Burada Teknokent’in de sosyal projeleriyle, başka bir takım çalışmalarıyla mutlaka üniversitelerimizinden daha çok katkı bekliyoruz. Ay’a ilk makine ODTÜ’den gidecek. Bu konuda da ODTÜ’yü ve değerli hocalarımızı, emeği geçenleri tebrik ediyorum. Yakın bir gelecekte inşallah onu da ay yüzeyinde görürüz. Türkiye’nin artık bunları tartışması lazım. Türkiye’nin bu konularda çok daha yoğun şekilde bütün gücünü, özel sektörüyle, kamusuyla, üniversitesiyle bu konulara odaklaması lazım diye inanıyorum.
 Cumhurbaşkanımızın liderliğinde attığımız adımlarla, bu iddiamızın ruhu olan Milli Teknoloji Hamlemiz, bizlere yol gösteren bir pusula ve somut bir eylem planıdır. Bu kapsamda, yapay zekâyı ulusal kalkınmamızın, toplumsal refahımızın ve stratejik özerkliğimizin en temel unsurlarından biri olarak görüyoruz. İlgili tüm paydaşlarımızın katkılarıyla ülkemizin ilk Ulusal Yapay Zekâ Stratejisini (UYZS) hazırladık ve uygulamaya koyduk. Yapay zeka kurulumuz var benim başkanlığımda. İlgili tüm kurumlarımız burada. Sektörün paydaşlarıyla birlikte de hareket ederek bu stratejimizi hazırlamış durumdayız. Bu strateji ile "müreffeh bir Türkiye için çevik ve sürdürülebilir YZ ekosistemiyle küresel ölçekte değer üretmek" vizyonuyla hareket ediyoruz. Stratejimizin en temel önceliği, bu alandaki insan kaynağımızı güçlendirmektir. Bu konuda da YÖK Başkanlığımıza müteşekkiriz. Birçok üniversitemizde eğitim programları, doktora programları, master programları açılmış durumda. İnanıyorum ki yakın bir gelecekte bunun sonuçlarını hem akademide hem kamu yönetiminde hem de ekonomide göreceğiz. Yapay zekâ ekosistemini büyütmek istiyorsak, nitelikli insan kaynağını merkeze alan politikaları geliştirmemiz şarttır. Bu anlayışla oluşturulan ve ileri düzeyde teorik ve uygulamalı boyutlar içeren ODTÜ-YANDEX yüksek lisans programındaki özel sektör-akademi işbirliğini ve ortaya konulan yönetişim modelini çok anlamlı buluyorum. Unutmamalıyız ki, yapay zekâ sistemlerini kodlayan da yöneten de hâlâ insandır; dolayısıyla en kritik yatırım, insana yapılan yatırımdır. Yapay zeka ne kadar gelişmiş olursa olsun doğal zekayı da unutmamamız lazım. İkisi bir arada yürümesi lazım. Bu bilinçle, erken yaşta ilgi uyandıran Deneyap Teknoloji Atölyelerinden, TEKNOFEST gibi büyük organizasyonlara, üniversitelerdeki yeni nesil programlara ve sektörel işbirliklerine kadar uzanan bütüncül bir ekosistem inşa ettik. Kamuda çalışan personele yönelik de yapay zekâ farkındalık ve teknik kapasiteyi artıran eğitim programları uyguluyoruz.” “Üniversiteler vizyoner iş birliklerinin merkezidir” Üniversitelerin araştırmanın yeniliğin, girişimciliğin ve vizyoner iş birliklerinin merkezi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Geldiğimiz noktada, yapay zekâ ekosisteminin sürdürülebilir gelişimi; akademi, özel sektör ve kamunun eşgüdüm içinde çalışmasına bağlıdır. Üniversitelerimizin stratejik rolü tam da burada devreye girmektedir. Üniversiteler, araştırmanın, yeniliğin, girişimciliğin ve vizyoner iş birliklerinin merkezidir. Üniversitelerimizin ürettiği bilgi, mutlaka hem kamuda hem özel sektörde kullanılmak durumundadır. Üniversiteler tabii ki eğitim verecek, bilgiyi aktaracak yeni nesillere, tabii ki yeni bilgi üretecekler, mevcut bilgiye ilaveler yapacaklar ama bu iki fonksiyonun dışında üçüncü fonksiyon var ki o da bilgiyi kullanmak. Bilgiyi kullanmak için yapıyoruz tüm bunları. Dolayısıyla bu da kalkınma fonksiyonu. Mutlaka üniversitelerimizin hem sosyal, hem de teknik konularda daha fazla bilgi kullanımını sağlamaları gerekir diye inanıyorum. Yandex'in kendi bünyesindeki uzman profesyoneller, programda eğitmen olarak da yer alacak, öğrencilerimize tez çalışmalarında eş-danışmanlık desteği sunacak ve şirketin veri setlerine erişim imkânı tanıyacaklardır. Böylece teorik bilgiyle pratik bilgi bir araya gelmiş olacak.
 Ayrıca, ücretsiz düzenlenecek yaz okulu uygulaması da yine önemli bir imkan sunmuş olacak. YANDEX’in bulut bilişim hizmetlerinin ücretsiz sağlanacak olmasını; projeler, ödevler dahil bilimsel faaliyetler için bilişim kaynaklarına erişim garantisi verilmesini; akademisyen ve öğrencilerin yapay zeka alanında yurt içi ve yurt dışı etkinlikler ve akademik konferanslara katılım, burs gibi imkanlarla bu program zenginleştirilmiş durumda. Bu iş birliğinin, Ankara kampüsüyle sınırlı kalmayıp, ODTÜ’nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Bakü ve Dubai kampüslerinde de uygulanabilecek bir modelde kurgulanmasından da büyük memnuniyet duyduğumu ayrıca ifade etmek isterim. ODTÜ artık sadece akademisyen ve öğrenci alan bir üniversite değil, yurtdışına da açılan, yurt dışında da geniş bir network oluşturan bir üniversitemiz haline geldi. En son Özbekistan örneğinde gördüğümüz gibi, programlar açarak, çeşitli ülkelerde de destekler sunar hale geldi. YÖK’ün geliştirdiği yeni bir uluslararası model diyelim. Bu kıymetli yolculukta emeği geçen herkese; başta vizyoner adımlarıyla programı hayata geçiren ODTÜ ve Yandex’in değerli yöneticilerine, projeyi Rusya ve Türkiye hattında titizlikle yürüten kıymetli akademisyen ve uzmanlara, en önemlisi de geleceğimizin mimarı olacak olan sevgili öğrencilerimize gönülden teşekkür ediyorum. Yandex’e çok teşekkür ediyorum. Bu proje için ilk konuştuğumuz andan itibaren büyük bir çaba sarf ettiler. Gerçekten olabilecek her türlü katkıyı sundular. Programın hazırlık sürecinde CB Dijital Dönüşüm Ofisi ve YÖK temsilcileri ile yakın işbirliği içinde çalışıldı. Onlara da vermiş oldukları katkılar için teşekkür ediyorum. Yüksek lisans programının tüm öğrencilerimiz, ülkemiz ve insanlık adına hayırlı olmasını temenni ediyor, hepinizi bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.” Yozgatlıgil: “ODTÜ yalnızca bir üniversite değil; geleceğin tasarım merkezi olmuştur” ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil ise, Türk yükseköğretiminin geleceği açısından çok önemli bir adımın hayata geçirilişine tanıklık etmekten büyük mutluluk duyduğunu belirleterek, şu ifadeleri kullandı: “Yapay zekâ, yalnızca teknolojik bir dönüşüm değil; bilimin, ekonominin, sanayinin ve toplumsal hayatın bütün dinamiklerini kökten değiştiren bir paradigma değişimidir. Orta Doğu Teknik Üniversitesi olarak bizler, yetmiş yılı bulan akademik birikimimiz, araştırma gücümüz ve yetiştirdiğimiz nitelikli insan kaynağıyla bu dönüşümde ülkemize öncülük ediyoruz. ODTÜ, kuruluşundan bu yana Türkiye’nin kalkınma vizyonunun bilimsel altyapısını inşa eden, yalnızca bir üniversite değil; geleceğin tasarım merkezi olmuştur. Bugün mezunlarımız, Google, OpenAI, Meta gibi dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinde sorumluluklar üstlenerek ODTÜ’de kazandıkları birikimi küresel arenaya taşımaktadır. Aynı zamanda Türkiye’de, ODTÜ Teknokent bünyesinde çok sayıda firma ile yapay zekâ ve bilişim alanında yenilikçi projeler geliştiriyoruz. Bu projeler, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuna doğrudan katkı sağlamakta ve Türkiye’nin Yapay Zekâ Stratejisi ile güçlü bir uyum göstermektedir.” “Önümüzdeki dönemde ilk 100 üniversite arasına girmeyi hedefliyoruz” Uluslararası sıralamalarda yükselen trendle dünyanın en iyi 269. üniversitesi konumunda olduklarını vurgulayan Yozgatlıgil, "Ancak hedefimiz çok daha iddialı: Önümüzdeki dönemde ilk 100 üniversite arasına girmek. Bu hedefe yürürken bizleri yüreklendiren ve destekleriyle yolumuzu güçlendiren Sayın YÖK Başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum. Elbette böylesi hedeflere ancak güçlü iş birlikleriyle ulaşabiliriz. İşte bu noktada vizyonumuzu paylaşan Yandex, en önemli paydaşlarımızdan biri oldu. Sağladıkları katkılar ve öğrencilerimize açtıkları uluslararası fırsatlar için kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. “Yapay zekâda güçlü bir üretim merkezi olmak zorundayız” “ODTÜ yalnızca Ankara’da değil, farklı coğrafyalarda da vizyonunu büyütmektedir” diyen Prof. Dr. Yozgatlıgil, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kuzey Kıbrıs’ta Yapay Zekâ Mühendisliği yüksek lisans programını, ayrıca Yazılım Mühendisliği ve bu yıl hayata geçirdiğimiz Siber Güvenlik Mühendisliği programlarını başlattık. Kuzey Kıbrıs’ı bir bilişim üssü haline getirme hedefiyle çalışıyoruz. YÖK Başkanımızın vizyoner desteğiyle hayata geçen Bakü’deki Türk–Azerbaycan Üniversitesi ve Taşkent’teki Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümlerimiz aracılığıyla da bölgemize insan kaynağı yetiştiriyoruz. Bu adımlar, yalnızca ülkemizin değil, bölgemizin geleceği için de stratejik bir yatırım anlamına gelmektedir. Çünkü Türkiye’nin 2053 ve 2071 vizyonları, bilgiye dayalı ekonomide öncü ülkelerden biri olmayı gerektiriyor. Bu vizyonu gerçekleştirmek için bilimde, teknolojide ve özellikle yapay zekâda güçlü bir üretim merkezi olmak zorundayız. Ve elbette, bu vizyonun gerçeğe dönüşmesinde en güçlü destekçilerimizden biri, kendisi de bir ODTÜ’lü olan kıymetli Cumhurbaşkanı Yardımcımızdır. Yükseköğretime, bilime ve stratejik teknolojilere verdiği önem ve sahiplenme, bizlere hem ilham hem de güç katmaktadır. Katılımları ve destekleri için kendilerine şükranlarımı arz ediyorum. Bugün aramızda bulunan gençlerimizin gözlerindeki ışık, aslında bütün bu çabaların en anlamlı sonucudur. Biz inanıyoruz ki ODTÜ’de doğan fikirler yalnızca sınıflarda kalmayacak; laboratuvarlardan, teknokentten çıkarak Türkiye’nin ve dünyanın geleceğini şekillendirecektir.” Alexander Popovskiy: “Türkiye’nin büyümesinde uzun vadeli bir paydaşız” Yandex Türkiye Genel Müdürü ve Yandex Search International CEO’su Alexander Popovskiy’da, programın Türkiye dijital pazarı için değerine vurgu yaparak şunları söyledi: “Bu girişim, dünya standartlarında akademik titizliği sektörün en ileri uzmanlığıyla birleştiriyor. Yandex Türkiye olarak, bir şirketten fazlası olmaya kararlıyız. Türkiye’nin büyümesinde uzun vadeli bir paydaşız. Bu program, Türk inovasyonuna doğrudan bir yatırım ve bu kapsamda Türkiye’nin en parlak zihinlerini desteklemekten gurur duyuyoruz. ODTÜ ile stratejik iş birliğimiz, Türkiye’nin teknoloji ekosistemini önümüzdeki on yıllar boyunca şekillendirecek yetenekleri yetiştirecek.” Bu işbirliğiyle birlikte Türkiye, yapay zekâ ekosisteminde nitelikli insan kaynağını artırmayı, kritik sektörlerde yenilikçi çözümler geliştirmeyi ve küresel projelerde daha görünür bir aktör olmayı hedefliyor. Program, aynı zamanda yeni girişimlerin ve teknokent projelerinin doğmasına da zemin hazırlayacak.

Türkiye-Kazakistan Enerji Ortaklığı Güçleniyor Haber

Türkiye-Kazakistan Enerji Ortaklığı Güçleniyor

Türkiye ile Kazakistan arasında enerji ve madencilik alanlarında anlaşmalar imzalandı. Bu anlaşmalar ile iki ülke petrol ve doğal gaz ile madenler başlıklarında ilişkilerini geliştirecek. Resmi Ziyaret Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’ya resmi bir ziyaret gerçekleştiren Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırladı. Stratejik İş Birliği İki liderin baş başa görüşmenin ardından Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı düzenlendi. Toplantı sonrasında iki ülke arasında anlaşmaların imza törenine geçildi. Enerji İlişkileri Türkiye ve Kazakistan arasında enerji ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Kazakistan Enerji Bakanı Yerlan Akkenzhenov arasında “Enerji Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı” imzalandı. Ortak Projeler Söz konusu anlaşma ile petrol ve doğal gaz sektörlerinde arama ve üretim, taşıma ve depolama uygulamaları, elektrik, yenilenebilir enerji gibi alanlarda iş birliğine gidilmesi ve ortak projeler geliştirilmesi amaçlanıyor. Madencilik Faaliyetleri Bakan Bayraktar ayrıca Kazakistan Sanayi ve İnşaat Bakanı Ersayin Nagaspayev ile “Madencilik Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı”nı da imza altına aldı. Bu mutabakat zaptı ile madencilik alanında iş birliklerinin geliştirilmesi, arama ve üretim faaliyetlerinin teşvik edilmesi hedefleniyor. Bakan Bayraktar, anlaşmalara ilişkin sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Kasım Cömert Tokayev'in başkanlık ettiği Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Beşinci Toplantısı’na katıldık. Toplantı sonrasında liderlerimiz huzurunda; Kazakistan Enerji Bakanı Sn. Yerlan Akkenzhenov ve Kazakistan Sanayi ve İnşaat Bakanı Sn. Ersayin Nagaspayev ile Türkiye-Kazakistan arasında enerji ve madencilik alanlarında iki önemli mutabakat zaptını imzaladık. Enerji alanındaki anlaşmayla petrol ve doğal gaz arama ve üretiminden, elektrik ve yenilenebilir enerjiye kadar geniş bir yelpazede ortak projeler geliştirmeyi amaçlıyoruz. Madencilikte ise arama ve üretimi teşvik edecek iş birliklerini hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu anlaşmaların ülkelerimiz için hayırlı olmasını diliyor, ortak kalkınma hedeflerimize katkı sağlamasını temenni ediyorum. TPAO-KMG İş Birliği Bu arada Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Kazakistan’ın millî petrol ve doğalgaz şirketi KazMunayGas (KMG) arasında da bir anlaşma imzalandı. Anlaşma kapsamında, hidrokarbon arama, geliştirme ve üretim faaliyetlerine yönelik iş birliği yapılması planlanıyor. Söz konusu anlaşma ile taraflar, mevcut potansiyel sahalarda teknik ve ticari değerlendirme süreçlerini birlikte yürütmeyi ve enerji alanındaki stratejik ortaklıklarını derinleştirmeyi hedefliyor.

Ankara Sanayi Odası ile İtalya Arasında Stratejik İş Birliği Haber

Ankara Sanayi Odası ile İtalya Arasında Stratejik İş Birliği

Ankara Sanayi Odası (ASO), 27 Mayıs 2025 tarihinde İtalya’nın Ankara Büyükelçiliği ve İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği (CCIIST) iş birliğiyle düzenlenen “İtalya Ülke Günü”ne ev sahipliği yaptı. Etkinlik kapsamında, ASO Başkanı Seyit Ardıç ve CCIIST Başkanı Stefano Kaslowski tarafından, İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Giorgio Marrapodi’nin katılımıyla bir iş birliği protokolü imzalandı. Yeni protokol, Türkiye ve İtalya arasındaki ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesi, ticaret hacminin artırılması ve iş dünyası arasındaki etkileşimin güçlendirilmesini amaçlıyor. ASO Başkanı Seyit Ardıç, bu iş birliğinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir ortaklığın da temellerini sağlamlaştırdığını ifade etti. Etkinlikte konuşan ASO Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Özbozkurt, iki ülke arasındaki tarihsel bağların ve ekonomik ilişkilerin bölgesel dengelerde kritik bir rol oynadığını vurguladı. Ticaret hacminin 1,6 milyar dolar seviyelerine ulaştığını belirten Özbozkurt, "Karşılıklı yatırımların ve ortak projelerin bu ivmeyi daha da yukarı taşıyacağına inanıyoruz," dedi. İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Giorgio Marrapodi ise Türkiye ile İtalya arasında uzun yıllara dayanan sağlam ve dinamik ilişkilerin olduğunu belirtti. Marrapodi, ticaret hacminde son yıllarda kaydedilen artışın iki ülke arasındaki karşılıklı güvenin bir göstergesi olduğunu söyledi. Vize süreçlerinin iş dünyasının önünde bir engel teşkil etmemesi gerektiğini vurgulayan Marrapodi, bu konuda iki ülkenin teknik düzeyde ortak bir çalışma grubu kurarak yapıcı çözümler geliştirebileceğini ifade etti. Büyükelçi ayrıca, “Bu tür iş birlikleri yalnızca ekonomik değil, diplomatik ilişkilerin de derinleşmesine katkı sağlar,” diyerek protokolün önemini yineledi. CCIIST Başkanı Stefano Kaslowski imzalanan protokole ilişkin yaptığı açıklamada “Türkiye ile İtalya arasındaki ekonomik ilişkiler istikrarlı bir şekilde büyüyor ve yalnızca ticaretle sınırlı kalmayarak savunma, enerji ve inovasyon gibi stratejik alanlara da yayılıyor. Bu iş birliğinin sürdürülebilir bir zemine oturması ve daha da derinleşmesi için Gümrük Birliği’nin güncellenmesi büyük önem taşıyor. İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği olarak, iki ülke firmalarının tedarik zincirlerinde daha etkin rol almasını, ortak üretim ve AR-GE projeleriyle yeni fırsatlara imza atmalarını hedefliyoruz. Türk ve İtalyan iş dünyalarının girişimcilik ruhu, kalite anlayışı ve güçlü aile şirketleri geleneği, bu iş birliğinin temel taşlarını oluşturuyor.” ifade etti. Etkinlik, “İtalya-Türkiye Ticaret, Hukuk ve Bankacılık” ile “Türkiye ve İtalya’da İş Deneyimleri” başlıklı iki oturumla devam etti. Bu oturumlarda, ASO Meclis Üyesi ve Üntes Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hakkı Şanal, Bell Holding Yönetim Kurulu Başkanı Livio Manzini, DESA Deri Sanayi CEO’su Burak Çelet, Contital Türkiye CEO’su Andrea Leo, Banca Intesa Sanpaolo Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Cemal Bali, CCIIST Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Ongur ve İtalya Doğrudan Yatırımlar İstanbul Masası Yöneticisi Alper Mat deneyimlerini paylaştı. İmzalanan protokol, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri yeni bir seviyeye taşımayı hedefleyen önemli bir adım olarak görülüyor. Bu iş birliğiyle birlikte, Türkiye ve İtalya arasındaki ekonomik bağların daha da sağlamlaştırılması bekleniyor.

Gençlik ve Spor Alanında Güçlü İş Birliği Haber

Gençlik ve Spor Alanında Güçlü İş Birliği

İstanbul Rumeli Üniversitesi ile Silivri Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü arasında, gençlerin sosyal, kültürel ve sportif gelişimlerine katkı sağlamayı hedefleyen kapsamlı bir iş birliği protokolü imzalandı. "Gençlik ve Sporda İş Birliği" protokolü, gençlik hizmetlerinin kalitesini artırmak ve gençlerin spora aktif katılımını teşvik etmek amacıyla hayata geçirildi. İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kara ve Silivri Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Seyithan Dağıstanlı'nın katılımıyla gerçekleşen imza töreni, her iki kurumun temsilcilerinin de yer aldığı geniş bir katılımla düzenlendi.Protokol kapsamında; gençlerin spor ve gönüllülük faaliyetlerine daha fazla dahil olmalarını sağlayacak projelerin geliştirilmesi, antrenörler ve gençlik çalışanlarının mesleki yetkinliklerinin artırılması, üniversite ile gençlik merkezleri arasında bilgi ve deneyim paylaşımının güçlendirilmesi hedefleniyor. Aynı zamanda, yıl boyunca yürütülecek çeşitli etkinliklerle gençlerin bedensel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine destek olunması planlanıyor. İş birliğinin önemli bir ayağını ise Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından her yıl 15-21 Mayıs tarihleri arasında kutlanan "Gençlik Haftası" oluşturuyor. Bu özel hafta çerçevesinde, İstanbul Rumeli Üniversitesi'nin akademik ve fiziki imkânlarıyla destekleyeceği etkinlikler, gençlerin daha fazla katılım göstereceği, üretkenliklerini ve yaratıcılıklarını ortaya koyabilecekleri projelerle zenginleştirilecek. İmza töreninde konuşan İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kara, bu iş birliğinin sadece protokol metninden ibaret olmadığını, gençliğe dokunan, onları güçlendiren ve geleceğe hazırlayan somut projelerin önünü açacağını belirtti. Rektör Kara şöyle konuştu: "Üniversiteler, sadece akademik bilgi üretim merkezleri değil; aynı zamanda topluma yön veren, gençliğin enerjisini ve potansiyelini doğru kanallara aktaran kurumlardır. Bugün imzaladığımız bu protokol, Silivri'deki gençlerin sporla, sanatla ve gönüllülükle buluşacağı bir köprü niteliğinde olacak. Gençlerin hem fiziksel hem de sosyal açıdan gelişimlerine katkı sağlamak, onları daha sağlıklı, bilinçli ve özgüvenli bireyler olarak yetiştirmek bizler için bir sorumluluk. Bu doğrultuda Silivri Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü ile kurduğumuz bu iş birliğini son derece kıymetli buluyorum." Silivri Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Seyithan Dağıstanlı da yaptığı açıklamada, bu iş birliğinin gençlik hizmetlerinde fark yaratacağına inandıklarını belirterek, üniversite ile yürütülecek projelerle gençlere ilham vermeyi ve onları daha aktif bireyler haline getirmeyi amaçladıklarını ifade etti. İstanbul Rumeli Üniversitesi ve Silivri Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü, önümüzdeki süreçte bu iş birliği protokolü doğrultusunda çeşitli atölye çalışmaları, spor organizasyonları, gönüllülük projeleri ve bilinçlendirme etkinlikleri düzenlemeyi planlıyor.

Bakırcı Group ve BASF Coatings’den Stratejik İş Birliği Haber

Bakırcı Group ve BASF Coatings’den Stratejik İş Birliği

Otomotiv sektörünün iki önemli markası olan Bakırcı Group ve BASF Coatings yeni bir iş birliğine imza attı. Bakırcı Group, Glasurit, Baslac ve Norbin markalarının Türkiye Distribütörü oldu. Bakırcı Group ve BASF Coatings sektördeki verimliliklerini artırmak ve boya uygulama süreçlerinde, üretici standartlarında sürdürülebilir hizmet kalitesi sağlamak amacıyla bir araya geldi.  İmzalanan anlaşma kapsamında Bakırcı Group bünyesindeki Bakırcı Boya ve Yüzey Çözümleri A.Ş., Glasurit, Baslac ve Norbin markalarının Türkiye Distribütörü oldu. Bu güçlü iş birliği ile BASF’nin dünya çapındaki kalite, inovasyon ve sürdürülebilirlik konusundaki öncülüğü, uluslararası mobilite grubu Bakırcı Group’un otomotiv satış sonrası hizmetlerindeki derin tecrübesi, güçlü ağı, ileri teknolojili müşteri deneyimi ve Garagineering altyapısı ile birleşerek, sektörde verimliliği artırırken, boyanın ötesinde değer yaratma yolculuğunu daha da güçlendirerek sürdürmeyi hedefliyor. BASF Coatings’in Glasurit, Baslac ve Norbin markaları, üstün renk doğruluğu, çevre dostu formülleri ve OEM onaylı sistemleriyle global çapta tercih edilen markalar arasında yer alıyor. Bakırcı Group’un bu markaların Türkiye’deki dağıtımını üstlenmesiyle birlikte; teknik destek, eğitim, dijital çözümler ve iş geliştirme gibi birçok alanda değer yaratan çalışmalar hayata geçirilecek. “Sürdürülebilir büyümemize önemli katkı sağlayacak” Bu iş birliği anlaşmasıyla sürdürülebilir büyümelerine önemli bir katkı sağladıklarını ifade eden Bakırcı Group Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Bakırcı, törende yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “BASF gibi global bir oyuncu ile güçlerimizi birleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu ortaklık; boya sektöründe rekabetçi, üretici standartlarında sürdürülebilir hizmetler sunma vizyonumuzu daha da ileriye taşıyacak. Uzun vadeli bir stratejik ortaklık planlayarak eğitim, teknik destek, dijitalleşme çözümleri ve iş geliştirme projeleri gibi alanlarda iş ortaklarımıza değer katan çalışmalar gerçekleştireceğiz.” “Türkiye BASF Coatings için önemli bir pazar” BASF Coatings adına konuşan Orta Doğu, Türkiye ve Orta Asya Bölge Direktörü Marco Hoepker ise Türkiye’nin kendileri için stratejik öneme sahip bir pazar olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; “Bakırcı Group ile kurduğumuz bu yeni ortaklıktan heyecan duyuyoruz. Başlattığımız iş birliği sayesinde, markalarımızın Türkiye’deki pazar payını artıracak ve müşterilerimize daha güçlü çözümler sunacağız.” İmza töreni; Bakırcı Group Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Bakırcı, CEO’su Mehmet Karakoç, Yönetim Kurulu Üyesi Kuzey Karakoç, Yönetim Kurulu Üyesi Umut Emirler, Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Uyan, Kıdemli Danışman Mübin Karpuzcu BASF Coatings’ten Orta Doğu, Türkiye ve Orta Asya Bölge Direktörü Marco Hoepker, Orta Doğu, Türkiye ve Orta Asya Premium Segment Satış Yöneticisi Arman Yeşilkaya ve Orta Doğu, Türkiye ve Orta Asya Fiyat Performans Segmenti Satış Yöneticisi Umut Hıra’nın katılımlarıyla gerçekleşti.

İzmir ile Çin arasında iş birliği köprüsü genişliyor Haber

İzmir ile Çin arasında iş birliği köprüsü genişliyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi yöneticileri ve Ege İhracatçılar Birliği üyelerinden oluşan bir heyetle Çin’in Xiamen, Nanjing ve Şanhay kentlerine düzenlenen ziyarette önemli adımlar atıldı. Görüşmelerde istihdam yaratacak yatırım projeleri ve teknolojik iş birlikleri ele alındı. Çin Yatırım Bankası ICBC yetkililerinin ise 11 Nisan’da İzmir’i ziyaret etmeleri bekleniyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve beraberlerindeki heyet Çin’in Xiamen, Nanjing ve Şanhay kentlerinde üst düzey temaslarda bulundu. Guanco Başkonsolosu Kaan Başkurt da İzmir heyetine temasları sırasında eşlik etti. Heyet ilk ziyaretini İzmir’in 2018 yılından beri kardeş kenti olan Xiamen’e gerçekleştirdi. 4,93 kilometrekare alanda 9 bine yakın bitki türüne ev sahipliği yapan Xiamen botanik bahçesinde incelemelerde bulunuldu. İki şehir arasında bitki ve çiçek takası yapılması ve 2027 de yapılması planlanan Botanik Expo kapsamında Xiamen ile Kardeş Botanik Bahçesi olma yönünde adımlar atılması ele alındı. İzmir Mermer Fuarı Çin’de tanıtıldı İzmir heyeti mermer sektörünün önde gelen etkinliği Xiamen Uluslararası Doğal Taş Fuarı’nı da ziyaret etti. Ege İhracatçı Birlikleri tarafından organize edilen Türkiye standında yaklaşık 20 firma yer aldı. Doğaltaş sektöründe dünyanın en büyük fuarlarından biri olan İzmir Marble - Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, Çinli iş insanlarına tanıtıldı. Xiamen Ticaret Odası üyesi şirketler ile bir araya gelen İzmir heyeti, iki kent arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesine yönelik görüş alışverişinde bulundu. Dünyanın en büyük şirketleri sıralaması Fortune Global 500 listesinde yer alan dev şirketlerin katıldığı buluşmada, İzmir ile Xiamen arasındaki ticareti artırma yönünde kararlar alındı. Temaslar sırasında İzmir’in ticari ürünlerinin online bir platform ile Çin’de tanıtımının yapılması yönünde öneriler ele alındı. Nanjing Yüksek Teknoloji ve Dijital Yönetişim masaya yatırıldı İzmir heyetinin Xiamen’den sonraki durağı tarih boyunca Çin'in eğitim, araştırma, ulaşım ve turizm merkezi olmuş önemli liman kenti Nanjing oldu. Nanjing'de Baixia Yüksek Teknoloji Bölgesi ve NIDT Yüksek Teknoloji Şirketi'ni ziyaret eden heyet, şehrin teknoloji alanındaki ilerlemelerini İzmir’e transfer etmenin yolları üzerine Çinli yetkilerle karşılıklı değerlendirmelerde bulundu. Nanjing Belediyesi'nin sürücüsüz araçlar proje sahasını inceleyen heyet, kentsel mobilite alanındaki gelişmeleri yerinde gördü. Nanjing Kentsel Dijital Yönetişim Merkezi'nde şehrin dijital yönetişim uygulamaları hakkında bilgi edindi. İzmir heyetinin Çin’deki temasları kapsamında Nanjing Belediyesi Başkan üst vekili Huo Huiping ile de teknoloji, ticaret, kültür ve turizm alanlarında iş birliği konularında görüşme yapıldı. İzmir Körfezi için iş birliği Deniz bilimleri alanında en ileri teknoloji ve uygulamaları İzmir Körfezi’ne taşıyabilmek amacıyla Çin Bilimler Akademisi Oşinoloji Enstitüsü (IOCAS) ile görüşmeler gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesinin körfez temizliği seferberliği ve kapsamlı projeleri üzerine Çinli bilim insanları ile görüş alışverişlerinde bulunuldu. İşbirliğini, bilgi, deneyim ve iyi uygulama transferini en üst seviyeye taşıma amacıyla Çin Bilimler Akademisi Oşinoloji Enstitüsü ile İzmir Büyükşehir arasında İyi Niyet Anlaşması imzalandı. Şanhay’da iş dünyası ile buluşma Nanjing’den sonraki durak olan Şanhay’da İzmir heyeti, Şanhay Başkonsolosu Özlem Kural ve Şanhay Türk İş İnsanları Birliği ile bir araya geldi. Şanhay’da önemli başarılara imza atan Türk iş insanları ile İzmir arasında, özellikle teknoloji, turizm ve yenilenebilir enerji alanlarında ortak proje ve yatırımları güçlendirme konusunda değerlendirmelerde bulunuldu. Şanhay Akıllı Şehirler Ofisi’ne ziyaret Ziyaretler kapsamında 50 büyük küresel şehir arasındaki akıllı şehirler sıralamasında en üst sırada yer alan Şanhay’da belediye hizmetlerinde yapay zeka kullanımına ilişkin iyi uygulama örnekleri incelendi. Şanhay’daki akıllı ekonomi, akıllı kent yaşamı, akıllı kent yönetişimi, akıllı alt yapı ağı ve akıllı yeni teknolojiler alt başlıklarında veri analizi ve veri yönetimine ait sunumlar gerçekleştirildi.

Ford Trucks ve IVECO Arasında Ortak Geliştirme Anlaşması Haber

Ford Trucks ve IVECO Arasında Ortak Geliştirme Anlaşması

Ford Trucks ve IVECO 14 Mart 2024 tarihinde imzalanan ve bağlayıcılığı olmayan niyet mektubunu bir adım ileri götürerek operasyonel bir projeye dönüştürüyor. Bugün imzalanan anlaşma yeni bir ağır ticari araç kabininin birlikte geliştirilmesinin yanı sıra ortak kaynak kullanımını da kapsıyor. Anlaşma kapsamında, her iki şirket de kabini kendi tesislerinde üretip monte edecek, tasarım konseptlerini özelleştirebilecek ve ürünleri kendi markaları olan Ford Trucks ve IVECO markaları altında satacak. Yeni kabin, her iki markanın rekabet gücünü artıracak ve karbon emisyonlarının azaltılması için geliştirilmiş aerodinamik özellikleriyle yakında çıkacak olan AB Doğrudan Görüş Standartları'na uygun bir çözüm sunacak. Geliştirme aşamasında kabin konforu, güvenlik, aerodinamik ve modülerliğe odaklanılırken, maliyet verimliliği ve tüm güç aktarma organlarıyla tam uyumluluk ön planda tutulacak. Tahmini toplam harcama tutarı 343 milyon Euro olan Ortak Geliştirme Anlaşması kapsamında ilk kabinlerin 2028'e kadar üretime hazır olması bekleniyor. İmza töreninde Ford Otosan Genel Müdürü Güven Özyurt, Ford Trucks’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emrah Duman, Iveco Group CEO'su Olof Persson ve Iveco Group Kamyon İş Birimi Başkanı Luca Sra hazır bulundu. Ford Trucks’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emrah Duman, Ford Trucks'ın mühendislik uzmanlığının inovasyona ve ağır ticari araç endüstrisi için yüksek kaliteli çözümler sunmaya olan bağlılığının altını çizerek “Mühendislik yetkinliğimizi sınırlarımızın ötesine çıkarmakta kararlıyız. Bu Ortak Geliştirme Anlaşması, sektörün gelişen standartlarını karşılamakla kalmayıp, onu aşan son teknoloji çözümler tasarlama ve planlama kabiliyetimizin bir kanıtı. Ford Trucks olarak IVECO ile güçlerimizi birleştirerek, iki global markanın uzmanlığını bir araya getiriyoruz. Güvenlik, aerodinamik ve sürücü konforunda yeni ölçütler belirleyecek, yüksek performanslı kabinler sunma yeteneğimizi artırırken, aynı zamanda maliyet verimliliği ve mevzuata uygunluk sağlıyoruz” dedi. Iveco Group Kamyon İş Birimi Başkanı Luca Sra ise şunları söyledi: “Ford Trucks ile ortaklığımızı bu anlaşma aracılığıyla bir üst seviyeye taşımaktan heyecan duyuyoruz. Mühendislik uzmanlığımızı paylaşarak ve güçlü yönlerimizi birleştirerek güvenlik, verimlilik, kalite ve sürücü konforunda yeni standartlar belirleyen bir ürün yaratacağız. Bu anlaşma hem IVECO'nun hem de Ford Trucks'ın pazarın ön saflarında yer almasını, yeni düzenlemelere uyum sağlamasını ve müşterilerine olağanüstü kalite ve değer sunmasını sağlayacak stratejik bir hamledir.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.