Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Iş Dünyası

Kapsül Haber Ajansı - Iş Dünyası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iş Dünyası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Enerjisa Enerji, 2025 Kurumsal Enerji Buluşmaları’nı Diyarbakır’da Tamamladı Haber

Enerjisa Enerji, 2025 Kurumsal Enerji Buluşmaları’nı Diyarbakır’da Tamamladı

Enerjisa Enerji, 2025 yılı boyunca Türkiye’nin sanayi ve ticaret potansiyeli yüksek şehirlerinde gerçekleştirdiği Kurumsal Enerji Buluşmaları serisini Diyarbakır’da düzenlenen etkinlikle tamamladı. Kurumsal Enerji Buluşmaları kapsamında sene boyunca müşterilerin ihtiyaçlarını yerinde anlamak, sektörel beklentileri doğrudan dinlemek ve iş dünyasına özel sürdürülebilir enerji çözümleri sunmak amacıyla gerçekleştirilen etkinliklerde Enerjisa’nın uzman ekipleri ve alanında profesyonel katılımcılar yer aldı. Yenilikçi iş modelleriyle müşterilerinin ihtiyaçlarına özel çözümler geliştirerek genişleyen bir değer zinciri oluşturduğu öne çıkan başlıklar arasında yer aldı. Enerjisa Enerji, Kurumsal Enerji Buluşmaları’nda gerçekleşen panellerde müşteri odaklı vizyonu ortaya koyarken kurumsal müşterilerin ihtiyacına özel hazırladığı çözümlerini, yeşil ürünlerini, yenilenebilir enerji uygulamalarında özelleştirilmiş finansal modellerini ve dijital hizmetlerini ziyaret ettiği şehirlerde katılımcılar ile doğrudan paylaşarak güçlü bir iletişim ve iş birliği ağı oluşturdu. Her şehrin dinamiğine özel çözümler ve müşteri hikayeleri paylaşıldı Enerjisa, her buluşmada ilgili bölgenin üretim gücü ve sektörel özelliklerine uygun hazırladığı bilgilendirici içerikleriyle Kayseri’den Diyarbakır’a uzanan etkinlik serisinde, her şehrin sanayi yapısına özel stratejik iç görüleri paylaştı. Tüm şehirlerde yeşil enerji dönüşümü, karbon azaltımı ve sürdürülebilir büyüme alanlarında bilgiler aktarılırken sınırda karbon mekanizması, Türkiye Emisyon Ticareti kapsamlarında güncel bilgiler paylaşıldı. Kayseri, Konya ve Çerkezköy’de ağırlıklı olarak sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm ve yenilenebilir enerji uygulamaları ele alınırken kurumsal müşterilerin tüm işlemlerini tek platformdan yürütebildiği dijital hizmet platformu olan Kurumsal Online Hizmetler Merkezi ise ilk defa Bursa’da tanıtıldı. Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme odağında iş dünyasında ikiz dönüşüm konusu ve yeni trendler İzmir’de ele alınarak bölgedeki sanayici ve iş insanları ile buluşturuldu. Esentürk: Türkiye’nin dört bir yanında sanayicilerle doğrudan temas kuruyoruz Serinin bu senedeki son durağı Diyarbakır’da yapılan etkinlikte, Perakende Satış Şirketleri Genel Müdürü Ersin Esentürk sanayicilere yönelik yaptığı konuşmada Enerjisa Enerji’nin yeşil dönüşüm vizyonunu paylaştı. Esentürk, Kurumsal Enerji Buluşmaları ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “Kurumsal Enerji Buluşmaları’nı Türkiye’nin dört bir yanında düzenleyerek sanayicilerimizle ve iş dünyası temsilcilerimizle doğrudan temas kuruyor, ihtiyaçlarını yerinde dinliyoruz. Her bölgenin üretim gücü ve sektörel dinamikleri farklı; biz de müşterilerimize en doğru, rekabetçi ve sürdürülebilir enerji çözümlerini sunabilmek için bu etkinliklerle onlara verdiğimiz önemi sahada gösteriyoruz. Bu buluşmalar, yalnızca enerji çözümlerimizi tanıtmak değil; aynı zamanda yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve sürdürülebilir üretim alanlarında tüm enerjimizle birlikte yol almak için çok değerli birer platform oluşturdu.” 2026’da daha geniş kapsamlı buluşmalar yolda Enerjisa, 2026 yılında da Türkiye’nin farklı illerinde Kurumsal Enerji Buluşmaları ile iş insanı ve sanayicilerle bir araya gelmeye devam edecek. Enerji dönüşümüne liderlik etme hedefiyle, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve müşteri odaklı yenilikçi çözümler doğrultusunda çalışmalarını iş dünyasıyla paylaşmayı sürdürecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

ATO Başkanı Baran Cumhuriyet'in 102'nci Yıl Dönümünü Kutladı Haber

ATO Başkanı Baran Cumhuriyet'in 102'nci Yıl Dönümünü Kutladı

ATO Başkanı Gürsel Baran, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Baran mesajında şu ifadelere yer verdi: "29 Ekim 1923, Türk milletinin kaderine yön verme iradesini tüm dünyaya ilan ettiği, istiklal yolculuğunun taçlandığı tarihimizin en önemli dönüm noktasıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, yokluklar içinden doğmuş, milletimizin azmi ve çalışkanlığıyla kısa sürede dünyada hak ettiği yeri almayı başarmıştır. Cumhuriyet bilimde, sanatta ve ekonomide ilerlemenin yolunu açmış, bugünlere uzanan güçlü bir vizyonun temellerini atmıştır. Bugün iş dünyası olarak, bu vizyonu geleceğe taşıma sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz. Cumhuriyetle yaşıt Ankara Ticaret Odası olarak, kurulduğumuz günden bu yana şehrimiz ve ülkemizin ekonomisinin gelişimi için çalışıyor, kalkınma sürecimize katkı sağlıyoruz. Küresel ölçekte değişen ticaret dinamiklerini yakından takip ediyor, üyelerimizi uluslararası pazarlara açmak için iş birlikleri ve yeni köprüler kurmaya devam ediyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da hedefimiz, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarak, ülkemizi her alanda daha ileriye taşımaktır. Bu yolda, iş dünyası olarak bizlere düşen görev, üretmek, yenilikçi olmak, dünyayla entegre olmak ve geleceğimize yatırım yapmaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyor, Türkiye Cumhuriyeti'nin 102. yaşını bir kez daha gurur ve mutlulukla kutluyorum" dedi.

Talay Logistics Golf CUP, Golf Tutkunlarını Buluşturdu Haber

Talay Logistics Golf CUP, Golf Tutkunlarını Buluşturdu

“Talay Logistics Golf Cup” turnuvası, 17-19 Ekim tarihleri arasında Kemer Golf Kulübü'nde gerçekleştirildi. Talay Logistics Kurucu Ortakları Taner Ankara ve Onur Talay’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve stableford puanlama sistemiyle 18 delikte oynanan üç günlük etkinlikte yaklaşık 250 katılımcı yarıştı. Nihat Özdemir, Cemal Kalyoncu, Yıldırım Demirören, Nurettin Canikli, Mehmet Ziylan, Erhan Kamışlı, Rana Esen, Korhan Kurdoğlu, Bülent Ciritçi, Zehra Çilingiroğlu, Ali Nuri Türker, Serra Tokar gibi isimler turnuvada yer aldı. İş ve spor dünyasından katılımcılar, turnuva boyunca spor, doğa ve paylaşımın bir arada yaşandığı etkinlikte kıyasıya rekabet ederken keyifli anlar yaşadı. Talay Logistics Golf Cup’ın sonunda, dereceye giren oyuncular ödüllerini düzenlenen törenle aldı. Spora olan desteğini Bodrum Futbol Kulübü, TransAnatolia ve Sea to Sky gibi farklı branş ve etkinliklerde sürdüren Talay Logistics, bu golf turnuvası ile sportif vizyonunu güçlendirme anlamında önemli bir adım daha attı. Talay Logistics Kurucu Ortağı Taner Ankara, uzun zamandır tutkuyla oynadığı bir spor dalına bu kez ev sahipliği yaptığı için mutlu olduğunu belirtken, katılım gösteren tüm misafirlere teşekkür etti. Talay Logistics Kurucu Ortağı ve CEO’su Onur Talay, etkinlikle ilgili yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Golf, sabır, odaklanma, strateji ve en önemlisi etik değerler gerektiren özel bir spor. Biz bu turnuvayı sadece bir yarışma olarak değil, iş dünyası, golf severler, iş ortaklarımız ve dostlarımızla ortak değerlerimizi paylaşabileceğimiz bir buluşma noktası olarak görüyoruz. Dayanışma, rekabet, sürdürülebilirlik ve sürekli gelişim; sahada da iş hayatında da bizi ileri taşıyan temel unsurlar. Bu etkinlikte bunları bir kez daha birlikte yaşadık.” Profesyonel organizasyon yapısı ve yüksek katılımıyla dikkat çeken etkinlikte, katılımcılar da organizasyonun hem sportif hem de sosyal açıdan yüksek standartlarda gerçekleştiğini belirtti. Talay Logistics, golf sporuna destek vermeye ve “Talay Logistics Golf Cup”ı geleneksel hale getirmeyi hedefliyor. Ödül töreni akabinde düzenlenen etkinlikte sanatçı Cenk Eren ve DJ Ali Sayar sahne aldı. Ödül Kazananlar Turnuva Gross Kadınlar Senga Lee Canan Ediboğlu Asuman Alp Turnuva Gross Erkekler Mehmet Kazan Recep Turan Atilla Aksoy Kadınlar A Kategorisi Fatma Aytaş Nursel Çökelek Evrim Çetin Kadınlar B Kategorisi Hyun Jaung Kang Ayşegül Kader Özlenen Başoğlu Kadınlar C Kategorisi Damla Ermanlı Kudusi Gulkunigeer Seda Elmas Erkekler A Kategorisi Murat Şarsel Hasan Koç Erdem Bekler Erkekler B Kategorisi Hasan Ayyıldız Oğuzhan Hacısüleymanoğlu Mehmet Serkan Ermanlı Erkekler C Kategorisi Erhan Sağır Emirhan Özyardımcı Refik Gündoğar Pro Kategorisi Ulaş Karataş Erol Şimşek Gencer Özcan & Savaş Karataş Caddy Kategorisi Serdal Erdoğan Yasin Sağdıç Cihan Ceylan Nearest to the Pin Kadınlar: Özlenen Başoğlu Nearest to the Pin Erkekler: Bülent Ciritçi Longest Drive Erkekler: Atilla Aksoy Longest Drive Kadınlar: Sezgi Kılıç Putting Challenge: Nihat Doğu & Eren Sarıateş Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Ünlü İş Kadını Ayşegül Orhan'dan "Mavi Çakar Terörü" Tepkisi Haber

Ünlü İş Kadını Ayşegül Orhan'dan "Mavi Çakar Terörü" Tepkisi

Orhan, yaşadığı tehlikeli bir olayı anlatarak, yetkisiz ve keyfi çakar kullanımının halkın güvenliğini hiçe saydığını belirtti. "Hayatımızı Tehlikeye Atmaya Hangi Gerekçeyle Hakları Olabilir?" Ayşegül Orhan, sosyal medyasında yaptığı paylaşımda, trafikte kendisini sıkıştırarak tehlikeye atan bir araçla yaşadığı anı anlattı. "Geçen pazar, otobanda beni sıkıştırıp önümde frene basan 16 plakalı bir Porsche Cayenne vardı" ifadelerini kullanan Orhan, bu tür davranışların ardındaki mantığı sorguladı: "Gerçekten çok merak ediyorum; hangi ulusal güvenlik meselesi, böyle bir davranışı haklı çıkarabilir?" Orhan, acil durumlarda mavi çakar kullanma yetkisi olan profesyonel ekiplerin (ambulans, itfaiye ve emniyet) bu konuda özel eğitimli olduğunu ve halkın can güvenliğini tehlikeye atmadan hareket ettiklerini vurguladı. Ancak bazı kişilerin, kendi kişisel "aciliyetlerini" başkalarının hayatının önüne koymasını eleştirdi. "Bu Durumun Normalize Edilmemesi Gerekir" Paylaşımında, bu tür olayların normalleştirilmemesi ve yetkili kurumlara şikayet edilmesi gerektiğini belirten Orhan, bu konuda kendisinin de gerekli başvuruları yaptığını söyledi. Mavi çakar kullanımının sadece acil durumlarda geçerli bir hak olduğunu hatırlatan Orhan, bu insanların trafik kurallarına karşı bir dokunulmazlıklarının olmasını adaletli bulmadığını ifade etti. Ayşegül Orhan'ın bu çıkışı, sosyal medyada geniş yankı bularak, birçok kullanıcı tarafından destek gördü ve trafikteki bu sorunun bir kez daha gündeme gelmesini sağladı.

Yusuf Ziya Yüce: "Kariyer Bir Maraton; Sabır, Merak ve Etik Değerlerle İnşa Edilmeli" Haber

Yusuf Ziya Yüce: "Kariyer Bir Maraton; Sabır, Merak ve Etik Değerlerle İnşa Edilmeli"

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde lisans, Kocatepe Üniversitesi’nde işletme yüksek lisans eğitimi aldım. 2004’ten itibaren farklı sektörlerde kurumsal iletişim ve pazarlama rollerinde çalıştım. 20 yılı aşan iş tecrübem enerji, sağlık ve perakende sektörlerini kapsıyor. 2022’den bu yana Uludağ Enerji Grubu’nda Kurumsal İletişim Direktörü olarak görev yapıyorum. Ayrıca Uludağ Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak ders vererek bilgi birikimimi yeni kuşaklarla paylaşıyorum. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? İş hayatına spor iletişimiyle adım attım. Daha sonra perakende ve sağlık gibi farklı alanlarda görev alarak iletişimin çok boyutlu yapısını daha yakından tanıma fırsatım oldu. Her sektör bana farklı bir öğrenme alanı sundu; ancak enerji alanında sürdürdüğüm çalışmalar kariyerimde en kritik dönüm noktalarından birini oluşturdu. Grup düzeyinde iletişim stratejilerinin koordinasyonu, kriz iletişiminin yönetimi ve paydaş ilişkilerinde bütünsel bir yaklaşım geliştirmek, bugün sahip olduğum vizyonun temel taşlarını oluşturdu. Bugün Uludağ Enerji Grubu çatısı altında bu birikimi hem şirketimizin hem de sektörün geleceğine katkı sağlayacak projelere dönüştürmek en büyük motivasyonum. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan ve başarınızı sağlayan kişisel stratejiler neler? Benim için başarı, o noktaya gelene kadar gösterilen tutarlılık, sabır ve sürekli öğrenme isteğiyle tanımlanıyor. Kendi yolculuğumda beni farklı kılan en önemli strateji, her koşulda merak duygumu canlı tutmak oldu. Yeni fikirlere ve farklı bakış açılarına açık kalmak, beni sürekli geliştiren bir motivasyon kaynağı oldu. Ayrıca söylemlerimle davranışlarım arasında denge kurmaya, güven ilişkisini kişisel ölçekte de inşa etmeye büyük önem veriyorum. Başarıyı, geride kalıcı bir iz bırakmak ve çevremdeki insanların da gelişimine katkı sunmak olarak görüyorum. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? Enerji sektörü gibi stratejik bir alanda krizler her zaman önemli sınavlardır. Bu tür dönemlerde şeffaf, hızlı ve doğru iletişim kurmak en kritik noktadır. Kriz iletişim planlarını önceden hazırlayıp uygulayarak, zorlukları tehdit olarak görmek yerine dönüşüm fırsatına dönüştürdük. Bu yaklaşım sayesinde belirsizlikleri yönetmeyi başardık. En büyük zorluk büyük sektör krizleri. Çünkü bu tür dönemler toplumun güvenini test eder. Biz ise bu süreçlerde şeffaflık ve sorumluluk bilinciyle hareket ederek hem paydaşlarımızın güvenini korumayı hem de sektörün daha güçlü bir geleceğe hazırlanmasına katkı sunmayı öncelik haline getirdik. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? Bugün benim bulunduğum noktaya ulaşmak isteyenlere en kritik önerim; kurumsal iletişimi marka yönetimi veya proje geliştirme alanının ötesinde, stratejik bir sorumluluk olarak görmeleridir. Buradaki en büyük paradigma değişimi şudur: Kurumsal iletişim, marka hikayeleri yazmak veya projeleri duyurmaktan çok daha ötedir. Esas işi, kurumun itibar sermayesini, paydaşlarıyla olan güven bağını ve toplumsal lisansını yönetmektir. Bu da ancak bütünsel, stratejik ve son derece insani bir yaklaşımla mümkün hale geliyor. Çünkü bu alanda başarı, güçlü metinler yazmaktan ya da projeler geliştirmekten öte; kurumun itibarını, paydaşlarla olan güven ilişkisini ve topluma kattığı değeri bütünsel şekilde yönetebilmekten geçiyor. Bunun için sürekli öğrenmeye açık olmak, farklı sektörlerden deneyimler edinmek ve kriz anlarında soğukkanlı kalabilmek çok önemli. Ama belki de en önemlisi, iletişimin merkezine her zaman insanı koymak. Çünkü ister kurum içinde ister toplum nezdinde olsun, güveni ve samimiyeti inşa eden şey aslında insani değerler diyebilirim. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Liderlik benim için yön vermekten öte, anlam ve aidiyet inşa etmek. Ekibi ortak bir amaç etrafında buluştururken şeffaf iletişim ve katılımcı karar süreçlerini önceliklendiriyorum. Güven ortamı oluşturmak, işlerin sağlıklı yürümesini sağlamanın yanında ekibin kurumun değerlerini benimseyerek bu yolculuğun gerçek bir parçası olmasına imkan tanıyor. Böylece motivasyon kalıcı, bağlılık ise daha güçlü hale geliyor. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? Uludağ Enerji Grubu olarak vizyonumuz toplumsal fayda ve sürdürülebilirlik alanında da öncü bir rol üstlenmek. Önümüzdeki dönemde en büyük hedefimiz, dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilerle müşteri deneyimini sürekli geliştirmek, enerji verimliliğini artırmak ve yenilenebilir kaynaklara dayalı çözümleri daha da yaygınlaştırmak. Bununla birlikte bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacak projeler üretmek, çalışanlarımızı ve paydaşlarımızı bu yolculuğun aktif birer parçası haline getirmek en önemli önceliklerimiz arasında. Kısacası geleceğin enerjisini bugünden şekillendiren bir kurum olmayı hedefliyoruz. Toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? İş dünyasının bu konudaki sorumluluğunu nasıl görüyorsunuz? Uludağ Enerji olarak attığımız her adımı, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğuyla şekillendiriyoruz. Bunun yanı sıra toplumsal faydayı da aynı derecede önemsiyoruz; eğitimden sosyal sorumluluk projelerine kadar geniş bir alanda toplumla birlikte değer üretiyoruz. İş dünyasının bu noktada büyük bir sorumluluğu olduğuna inanıyorum. Çünkü sürdürülebilir bir gelecek özel sektörün de aktif katkısıyla mümkün olabilir. Biz de bu bilinçle, enerjimizi geleceğe taşıyan çözümler üretmeye devam ediyoruz. “Enerjini Geleceğe Taşı” projemizle 200’ün üzerinde okulda 5.000’den fazla öğrenciye eğitim verdik; aileler aracılığıyla ise dolaylı olarak 350.000 kişiye ulaştık. Ayrıca 50.000’in üzerinde çocuğa eğitici kitaplarımızı dağıtarak, tasarruf bilincini küçük yaşlardan itibaren aşılamaya başladık. Dijitalleşme ve yapay zeka gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Dijitalleşme artık iş dünyasının her alanını yeniden tanımlıyor. Bizim açımızdan da iletişim süreçlerinin ötesinde, kurumun tüm etkileşim biçimlerini dönüştüren bir unsur haline geldi. Dijital medya stratejileri, kurum kimliğimizin görünürlüğünü ve güvenilirliğini artıran temel yapı taşlarından biri. Yapay zeka ise veri analitiğinden içerik üretimine, müşteri davranışlarının öngörülmesinden kriz senaryolarının simülasyonuna kadar geniş bir yelpazede iş süreçlerimizi daha hızlı, verimli ve etkili hale getiriyor. Bu teknolojilere uyum sağlamak sürdürülebilir rekabet gücümüzün en kritik unsuru. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere, kariyerlerini sağlam temeller üzerine inşa etmeleri için hangi kritik tavsiyeleri verirsiniz? Gençlere en büyük tavsiyem, kariyerlerini sabır ve istikrarla inşa etmeleri. Bugünün hızlı dünyasında kısa vadeli sonuçlara odaklanmak yerine uzun vadeli hedefler belirlemek çok daha değerli. Merak duygularını canlı tutmaları, farklı kültürlerden ve deneyimlerden öğrenmeye açık olmaları gerekir. Başarı, mesleki bilgi kadar etik değerlere bağlılık, güçlü insan ilişkileri ve topluma katkı sunma bilinciyle anlam kazanır. Unutmasınlar ki kariyer bir maraton; önemli olan doğru zamanda doğru hızla koşabilmek ve yol boyunca öğrendiklerini başkalarıyla paylaşabilmek.

Agentic AI iş dünyasında verimliliği yeniden tanımlıyor Haber

Agentic AI iş dünyasında verimliliği yeniden tanımlıyor

Türkiye’nin lider teknoloji şirketlerinden Cerebrum Tech, yapay zekâ alanındaki en son yenilik olan Agentic AI (Otonom Yapay Zekâ) teknolojisiyle kurumsal süreçlerde devrim yaratıyor. Geleneksel yapay zekâ modellerinin aksine, yalnızca komutlara yanıt vermekle kalmayıp, karmaşık ve çok adımlı görevleri otonom bir şekilde planlayıp yürütebilen Agentic AI, iş dünyasına daha önce görülmemiş bir verimlilik ve otomasyon seviyesi vaat ediyor. Dünyada özellikle ABD, Çin ve Avrupa’da agentic AI alanında hızlı bir gelişme ve yaygınlaşma görülüyor; büyük teknoloji şirketleri ve girişimler bu alana yoğun yatırım yapıyor. Türkiye’nin öncü teknoloji şirketi Cerebrum Tech de geliştirdiği Cere LLM ve Cere Insight gibi platformlar aracılığıyla bu dönüşümün merkezinde yer alarak, Türkiye’deki şirketleri geleceğin akıllı operasyon modelleriyle tanıştırıyor. Agentic AI: Düşünen ve hareket eden yapay zekâ Agentic AI, geleneksel yapay zekâ sistemlerinin reaktif doğasının ötesine geçerek, proaktif bir yaklaşım benimsiyor. Bu teknoloji, kendi hedeflerini belirleyebilen, bu hedeflere ulaşmak için stratejik planlar oluşturabilen ve çevresinden aldığı geri bildirimlerle kendini sürekli olarak uyarlayabilen otonom sistemler sunuyor. Cerebrum Tech, bu alandaki uzmanlığıyla, müşteri hizmetleri otomasyonundan yazılım geliştirme süreçlerinin hızlandırılmasına, pazarlama kampanyalarının yönetiminden karmaşık veri analizlerine kadar geniş bir yelpazede şirketlere değer katıyor. Bu sayede, çalışanlar rutin ve tekrarlayan görevlerden kurtularak, yaratıcılık ve stratejik düşünme gerektiren alanlara odaklanabiliyor. “Stratejik rekabet avantajı sağlıyoruz” Cerebrum Tech CEO'su Furkan Örs, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: "Agentic AI, yapay zekâ teknolojisinin doğal bir evrimsel adımıdır. Sadece komutlara yanıt veren sistemlerden, kendi başına düşünebilen, plan yapabilen ve proaktif hareket edebilen otonom ajanlar oluşturmaya geçiş yapıyoruz. Cerebrum Tech, geliştirdiği Agentic AI çözümlerini perakendeden otomotive, finanstan kamuya kadar birçok farklı sektörde başarıyla uyguluyor. Sahibinden, Nestle, Doğuş Grubu, Eczacıbaşı Holding ve GAİN gibi sektör liderlerinin bizimle çalışmayı tercih etmesi, teknolojimizin gerçek iş değeri yarattığının en güçlü kanıtı. Bu ortaklıklar sayesinde, Türkiye'de Agentic AI ekosistemini büyütürken, şirketlerin operasyonel verimliliğini artırıyor ve onlara stratejik rekabet avantajı sağlıyoruz." Ölçülebilir kazanç Agentic AI uygulamaları, şirketlere sadece teknolojik bir yenilik sunmakla kalmıyor, aynı zamanda ölçülebilir bir yatırım getirisi (ROI) de sağlıyor. Otomasyon sayesinde zaman ve insan kaynağından tasarruf edilirken, hata oranlarının azalması, müşteri memnuniyetinin artması ve süreçlerin hızlanması gibi somut faydalar elde ediliyor. Cerebrum Tech, bu süreci şeffaf bir şekilde yöneterek, iş ortaklarının yaptığı yatırımın karşılığını net bir şekilde görmesini sağlıyor. Agentic AI yalnızca büyük şirketler için değil, küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için de uygun bir çözüm olarak öne çıkıyor. KOBİ’ler, Agentic AI sayesinde müşteri desteğini otomatikleştirebiliyor, içerik üretimini hızlandırabiliyor ve rutin iş süreçlerini daha verimli yönetebiliyor. Ayrıca, pazarlama ve satış otomasyonu, stok takibi ve raporlama gibi alanlarda da rekabet avantajı elde edebiliyor. Güvenlik odaklı yaklaşım Cerebrum Tech’in Agentic AI projelerini farklılaştıran en temel özellik, müşteri iş akışlarına tam uyumlu, esnek veri entegrasyonu ve güçlü bağlamsal mühendislik (contextual engineering) yaklaşımı. Gelişmiş RAG (Retrieval-Augmented Generation) entegrasyonu ve kısa/uzun dönemli hafıza mimarileri sayesinde, yapay zekâ ajanları hem geçmiş hem de güncel verilere gerçek zamanlı erişim sağlayarak daha akıllı ve bağlama uygun kararlar alabiliyor. Ayrıca, LLM destekli içerik üretiminde kullanılan gelişmiş ve esnek içerik filtreleme katmanı, prompt injection gibi siber saldırıları ve uygunsuz içerik üretimini etkin bir şekilde engelleyerek, kurumsal düzeyde güvenli bir otomasyon ortamı yaratıyor. Geleceğin iş dünyası Agentic AI ile şekilleniyor Furkan Örs, Agentic AI’nin gelecekte çok daha otonom, esnek ve insana yakın kararlar alabilen sistemlere evrileceğini öngörüyor. Cerebrum Tech, bu vizyon doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarına devam ederek, Türkiye’de Agentic AI ekosistemini büyütmeyi ve uluslararası arenada rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.

Hakkı Şenkeser: "Zirveye Giden Yol, Bazen Alışılmışın Dışında Düşünmekten Geçer!" Haber

Hakkı Şenkeser: "Zirveye Giden Yol, Bazen Alışılmışın Dışında Düşünmekten Geçer!"

Uluslararası tekstil deneyimiyle yüksek irtifa dağcılık tutkusunu harmanlayan Şenkeser, "Liderlik Yetkinlikleri Kılavuzu" hazırlığından dijital dönüşüm projelerine, zirve hedeflerini nasıl belirlediğini anlattı. 6000 metrelik dağ tırmanışlarından edindiği disiplini tekstil sektörüne taşıyan Şenkeser, "Dağlar sessiz öğretmenlerdir. Gerçek liderlik, takımı zirveye birlikte tırmandırmaktır" diyor. İşte o keyifli röportajla sizleri başbaşa bırakıyoruz... Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Merhaba, ben Hakkı Şenkeser. Eskişehirliyim ve 1973 doğumluyum. Üniversite eğitimimi kimya ve işletme üzerine yaptım. Başta tekstil sektörü olmak üzere üretim sektörlerinin farklı kademelerinde yöneticilik yaptım. 1999 ve 2017 yılları arasında uluslararası Coats Türkiye firmasında 18 yıl süresince boyahane ve özel iplikler geliştirme birimlerinde yöneticilik yaptım. Boyahane tarafında üretimde verimlilik artışı, kapasite artırımı başta olmak üzere pek çok projeye liderlik yaptım. Devamında Coats’ın özel iplikler projesi kapsamında, başta otomotiv sektörü olmak üzere üretimini yaptığı özel iplikler departmanına geçerek süreçlerin iyileştirilmesi, verimliliklerin artırılması ve süreç yönetimi noktasında yöneticilik yaptım. Kurumun aynı zamanda çalışan bağlılığı ve İK projelerinin yönetilmesi noktasında sorumluluklar aldım. 2017 yılında “Zirve Yalın Danışmanlık ve Koçluk” firmasını kurarak, profesyonel olarak danışmanlık yapmaya başladım. Aktif olarak da YDD-Yönetim Danışmanları Derneği üyesi ICF Onaylı profesyonel koçum. Firmalara, özellikle süreçlerini iyileştirip verimliliklerini arttırmak noktasında yönetim danışmanlığı ve koçluk yaptım. Yalın 6 Sigma Kara Kuşak sahibi proje yöneticisi olarak süreç iyileştirme, verimlilik artışı, dijital dönüşüm ve satış pazarlama, dijital pazarlama faaliyetlerinin yönetilmesi noktasında projeler yönettim. Danışmanlık sürecimde, Türkiye’nin en büyük mesleki belgelendirme firmalarından birisi olan Lonca Belgelendirme firmasının MYK-Mesleki Yeterlilik Kurumu ve TÜRKAK akreditasyon süreçlerini yönettim. Tekstil sektörü başta olmak üzere enerji, otomotiv, makine gibi üretim sektörlerine yönelik belgelendirme ve akreditasyon süreçlerini yönettim. Bu kapsamda, İLO-Uluslararası Çalışma Örgütü ile farklı projelerde proje yöneticiliği üstlendim. Firmalara mesleki yeterlilik konusunda danışmanlıklar verdim. Halihazırda 2021 yılından bu yana, Seamless Knitting Technology / Dikişsiz Örme Teknolojisi kullanarak uluslararası ölçekte spor tekstilleri üreten Doca Textile Tech Pakkens firmasının İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim süreçlerini yönetiyorum. Firmanın daha önce seamless parça boyama boyahanesinin kapasite artırımı projesi, kurum içi ERP ve dijital üretim yönetimi entegrasyon sistemleri projesi ve iç piyasa özellikle sportif organizasyonlarına yönelik spor tekstilleri üretimi ve devamında satış pazarlama süreçlerini yönettim. Firmamız, spor tekstilleri üreten bir firma olduğu ve benim de profesyonel iş kariyerime paralel olarak yönettiğim yüksek irtifa dağcılığı ve dağ koşularım vesilesiyle, firmamızın sportif organizasyonlarını da yönetmekteyim. Bu bağlamda, 2024 yılında Doca Gündoğdu Ultra ve 2025 yılında Doca Tirilye Ultra uluslararası trail koşu organizasyonlarını yönettim. Bunun yanında, üniversitelerin farklı bölümlerinde okuyan gençlere başta yalın üretim olmak üzere gelecekteki iş süreçlerini yönetmek ve motivasyon noktasında sosyal sorumluluk projesi kapsamında sertifikalı online eğitimler veriyorum. Hobi olarak dağcılık ve uzun mesafe koşuculuğu yaparken, Hakkı Şenkeser “Benim Dikey Dünyam” isimli bloğumda, farklı konu başlıklarında içerik üretmeye devam ediyorum. Aktif olarak da bir LinkedIn kullanıcısı ve içerik üreticisiyim. Evliyim ve 2 kız çocuğu babasıyım. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? Kariyerimde yaşadığım en büyük dönüm noktası, 1999 ve 2017 yılları arasında çalıştığım uluslararası Coats Türkiye firmasındaki kariyerim sonrasında kurmuş olduğum “Zirve Yalın Danışmanlık ve Koçluk” danışmanlık firmam olmuştur. Özellikle uluslararası bir kurumda kazandığım başta kurumsal tecrübe ve deneyim aynı şirkette aldığım; “Coats'un Global Yönetim Becerisi Gelişimi Programı” olan “Liderlik Yetkinlikleri” eğitimi ve profesyonel kariyerimdeki uygulamalarım danışmanlık süreçlerime ciddi oranda katkı sağlamış, sadece tekstil sektörü değil pek çok farklı sektörde farklı süreç projeleri yönetmem dolayısıyla da ciddi bir network’e de sahip olmamı sağlamış ve gelişim ve öğrenme sürecimin devam etmesine vesile olduğu gibi bu tecrübe ve deneyimi paylaşmama da vesile olmuştur. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan ve başarınızı sağlayan kişisel stratejiler neler? Başarının tanımını “Zirve” kelimesi ile yapıyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi yüksek irtifa dağcılığı yani dağcılık yapıyorum. Bu vesileyle, ülkemizde ve farklı ülkelerde yüksek dağ tırmanışları yaptım. Dağların bana çok şey öğrettiğini düşünmüşümdür. Bu sebeple, “Dağlar sessiz öğretmenlerdir” diyerek, dağların ve dağcılığın bana kazandırdığı yetkinliklere de gönderme yaparım. Nedir bu yetkinlikler? Öncelikle fiziksel ve mental gelişim ardından gelen mücadele gücü, üst düzey kişisel motivasyon, stratejik planlama ve süreç yönetimi, takım çalışması ve sürekli gelişim ve öğrenme isteği. Dolayısıyla bu bakış açısını profesyonel kariyerinize de uyguladığınızda başarı kendiliğinden gelecektir. Ben de “Benim Dikey Dünyam” isimli bloğumda okurlarıma, danışmanlık ya da koçluk yaptığım kişi ve kurumlara şu soruyu soruyorum: “Zirveye mi yürümek istiyorsun?” o zaman "Hedefiniz eğer zirveye ulaşmaksa, bazen farklı bir bakış açısı lazımdır!" unutmayın! “Keşif olayı Amerika’yı keşfetmek kadar büyük olmak zorunda değildir.” İnsan ruhu zorluklarla mücadele etmeye ve keşif yapmaya ihtiyaç duyar. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? Ben kariyerimi, birbirini desteklediği için ikiye ayırıyorum: Profesyonel ve mesleki kariyerim, yani iş hayatım. Bir diğeri, yüksek irtifa dağcılığı ile harmanlanmış amatör sportif kariyerim. Her ikisinde de pek çok zorluk ile karşılaştım. Dolayısıyla eğer önemli işler yapmak istiyorsanız, dağları sırtınızda taşımaya hazır olmalısınız. Profesyonel mesleki kariyerimdeki en büyük zorluklardan birisi, Coats’da çalışırken yönettiğim bir verimlilik artışı projesiydi. Proje sonunda boyahane kapasitesi ciddi oranda artarken, işletme maliyetlerimiz de ciddi oranda düşmüştü. Ama bu proje sadece proje yönetiminin kâğıt üzerindeki aşamalarından değil, projenin en büyük kaynaklarından birisi olan insan kaynağının da yönetilmesini de gerektiriyordu. Nihayetinde kâğıt üzerinde yaptığınız stratejik planlamaların hayat geçirilmesi, ortak hedefe amaca inanan insanlardan bir takım kurulması, bu takıma liderlik yapılması, motivasyonun düştüğü durumlarda yapılan müdahaleler, kısaca ‘değişim yönetimi’ o gün için müthiş zorlu ama bir o kadar da keyifli bir süreçti. Sportif kariyerimde yaşadığım en büyük zorluk ise 2022 yılındaki Ortadoğu’nun zirveleri tırmanış projemdi. Bu proje kapsamında, içlerinde 5137 metre rakımlı Türkiye’nin zirvesi Ağrı dağı, 4000 metre rakımlı Türkiye’nin 3.en yüksek dağı Süphan dağı ve yine 3550 metre rakımlı Artos dağı tırmanışının hemen ardından, İran’da yaptığım içlerinde İran ve Ortadoğu’nun da en yüksek dağı olan yaklaşık 6000 metre rakımlı Demavend ve 5000 metre rakımlı AlamKouh dağı tırmanışlarıydı. Zor olan, bu tamamı yüksek irtifa dağ tırmanışlarını 10 gün içerisinde arka arkaya yapmaktı. Tam bir fiziksel ve mental mücadeleydi. Unutmayın! Güç zaferlerinizden gelmez. Mücadeleleriniz gücünüzü geliştirir. Zor bir hayatın içinde olduğunuzda ve teslim olmadığınızda… İşte güç budur. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? Bu soruya çok kısa cevap vereceğim: Öncelikle fiziksel ve mental açıdan kuvvetli olmak. Kötü alışkanlıklardan uzak durmak. Spor yapmak, iyi beslenmek ve dinlenmek. Fiziksel olarak güçlü olursanız, mental açıdan da dayanıklı olursunuz. Asla mücadele etmekten vazgeçmemek ve devamlı gelişme ve öğrenmeye açık olmak. Tabi ki iletişim de çok önemli. İyi, etkili ve doğru bir iletişim, sizi devamlı geliştirecek ve yeni fırsatların açılmasına vesile olacaktır. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Liderlik, özellikle ilgi duyduğum hatta liderlik üzerine bir kitap hazırlığı içerisinde olduğum bir yaklaşım. Uzun mesleki kariyerimin pek çok aşamasında, farklı süreçlerde deneyimleme fırsatımın bolca olduğu ve hala geliştirmeye devam ettiğim bir yetkinlik. Buradan hazırlık içerisinde olduğum liderlik kitabımın ismini de paylaşmak isterim. “Liderlik Yetkinlikleri Kılavuzu.” Bu kitap ile ilgili yaptığım çalışmaları LinkedIn hesabımda her hafta bir liderlik yetkinliğine yer vererek, bağlantılarım ile de paylaşıyorum. Bu kitapta, bir liderde olması gereken 8 temel yetkinlikten bahsediyorum. 1- Liderlik 2- Takım Ruhu Oluşturma 3- Sonuca Ulaşma 4- Yeniliğe Öncülük Etme 5- Doğruluk ve Dürüstlük 6- Değişimi Yönetme 7- Süreç Mükemmelliği 8- Dengeli Görüş Dolayısıyla sorduğunuz sorulardan, ekibinizi nasıl motive ediyorsunuz? sorusunun cevabı da bu yetkinliklerin içerisinde: Takım ruhu oluşturarak... Unutmamak lazım! İyi oyuncular bulabilirsiniz ama asıl önemli olan, bu kadar iyi oyuncunun ortak hedefe yönelik bir takım gibi oynamalarını sağlamaktır. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? Çalıştığım kurum Doca Textile Tech Pakkens teknik tekstillerin, sportif tekstiller tarafında dikişsiz örme teknolojisini kullanarak, bünyesinde Ür-Ge, örme, boya, baskı ve konfeksiyonun da olduğu entegre bir tesis. Müşterilerimizin kendi marka ve modellerinde ağırlıklı olarak ihracata yönelik çalışan bir şirketiz. Dolayısıyla hedefimiz başta en büyük sermayemiz ve değerimiz olan insan kaynağımızın yani çalışanlarımızın mutluluğu, ardında da müşterilerimize istenilen kalite standartları ve termininde maliyetlerimizi de kontrol edebildiğimiz bir servis vererek ulaştığımız müşteri memnuniyetidir. Dolayısıyla Doca olarak, dünyanın en kaliteli ürün üreten dikişsiz teknik tekstilleri üreticisi olarak ülke ekonomimize de katkı sağlamayı hedefliyoruz. Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamında şirketinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Yerel ve uluslararası pazarda fark yaratmak için ne yapıyorsunuz? İçerisinde bulunduğumuz dönem, işletmeler üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Nedir bu zorluklar? Artan maliyetler, düşen talep ve buna karşın yoğun rekabet ortamı, operasyonel verimsizlikler ki ben buna yalın üretim uzmanı olarak ‘israflar’ diyorum ve makroekonomik faktörler... Dolayısıyla bunların her biri ile mücadele ediyor olmak çok zor. Özellikle sizin kendi tercihiniz dışında gelişen makroekonomik etkenler ve bunun neticesinde doğan maliyetlerin artması ve nihai sonuç talep daralması, işletmelerin omuzları üzerindeki en büyük yükler. Dolayısıyla içerisinde bulunduğumuz bu zorlu süreçte, kurum olarak ‘teknik tekstiller’ diye adlandırdığımız fonksiyonel ürünlerin üretimi ve gelişimi noktasında yaptığımız çalışmalar ve bu çalışmaları yaparken üretim süreçlerimizi doğru bir şekilde yöneterek dijitalleşmek ve üretim süreçlerimizin verimliliğini arttırmak noktasında yaptığımız çalışmaları örnek gösterebilirim. Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? İş dünyasının bu konudaki sorumluluğunu nasıl görüyorsunuz? Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda, iş dünyasının geleceği için kritik öneme sahip. Bir işletmenin sadece kâr odaklı olması yerine, çevresel ve sosyal sorumluluklarını da yerine getirmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konuda benimsediğim yaklaşım, üç temel unsura dayanıyor. Entegre ve Bütünsel Bir Yaklaşım. Sürdürülebilirlik, sadece bir "kurumsal sosyal sorumluluk" departmanının işi olmamalıdır. Aksine, bir şirketin tüm operasyonlarına, tedarik zincirine, ürün geliştirme süreçlerine ve iş kültürüne entegre edilmelidir. Ölçülebilir ve Şeffaf Taahhütler. Sürdürülebilirlik söylemleri, somut eylemlerle desteklenmelidir. Bu nedenle, belirlediğimiz hedeflerin ölçülebilir ve şeffaf olması gerektiğini düşünüyorum. Değer Zincirinde Toplumsal Fayda Yaratma. Bir şirketin toplumsal fayda yaratma sorumluluğu, sadece bağış yapmakla sınırlı değildir. Asıl etki, iş modelinin kendisiyle sağlanmalıdır. İş dünyası, sahip olduğu kaynakları, yenilikçi gücü ve etki alanını kullanarak iklim değişikliği, eşitsizlik ve yoksulluk gibi küresel sorunlara karşı mücadelede önemli bir rol oynayabilir. Bu, hem şirketlerin itibarını güçlendirir hem de daha iyi bir dünya inşa etme hedefine katkıda bulunur diye düşünüyorum. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Bu değişime adapte olmak için nasıl bir yol izliyorsunuz? Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş dünyasında köklü bir dönüşüme yol açıyor. Bu değişim, sadece verimliliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda yeni iş modelleri ve müşteri deneyimleri yaratma fırsatları da sunuyor. Çalıştığım kurumda bu bakış açısıyla bir ERP projesine liderlik ettim. Hedefimiz üretim süreçlerimizi izlenebilir kılmak bunun neticesinde de süreçlerimizi müşteri standartlarımıza uygun bir şekilde yönetip iyileştirmekti. Dolayısıyla bu dönüşüme adapte olmak için izlediğim yol, üç temel strateji üzerine kuruluydu: Veri Odaklı Karar Alma ve Süreç Optimizasyonu, Müşteri Deneyimini Kişiselleştirme ve Geliştirme, İnsan ve Teknoloji Arasında Sinerji Oluşturma. Bu değişime adapte olmak, sürekli öğrenmeyi ve yeniliği gerektiren dinamik bir yolculuk. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, pilot projeler yürüterek ve çalışanların bu yeni araçları etkin bir şekilde kullanabilmeleri için eğitimler düzenleyerek bu süreci yönetiyorum. Dolayısıyla dijitalleşme ve yapay zekâ, iş dünyasının geleceğini şekillendiriyor ve bu teknolojileri benimseyen şirketler, rekabet avantajı elde etme potansiyeli taşıyor. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere, kariyerlerini sağlam temeller üzerine inşa etmeleri için hangi kritik tavsiyeleri verirsiniz? Gençlere en büyük tavsiyem, kariyer yolculuğunuz, bir üniversite diplomasıyla biten bir süreç değil, sürekli devam eden bir maratondur. Teknolojiler, trendler ve sektör dinamikleri sürekli değişiyor. Bu nedenle, kendinizi sürekli olarak yeni beceriler öğrenmeye ve mevcut bilgilerinizi güncel tutmaya adayın. Dolayısıyla yaşam boyu öğrenmek en büyük hedefimiz olmalı. Dijitalleşme ne kadar ilerlerse ilerlesin, iş dünyasının temelinde insan ilişkileri yatar. Etkili iletişim kurmak hem meslektaşlarınızla hem de müşterilerinizle sağlıklı ilişkiler kurmanın anahtarıdır. Dinleme, kendinizi net ifade etme ve geri bildirim verme becerilerinizi geliştirin. Planlarınızın her zaman istediğiniz gibi gitmeyebileceğini kabul etmek gerekiyor. Bugünün iş dünyası, beklenmedik değişimlere ve zorluklara açıktır. Bu nedenle, esnek olun ve değişime hızla adapte olabilme yeteneği geliştirin. Yeni projelere, farklı görevlere ve yeni fikirlere açık olmak, sadece kariyerinize değil, kişisel gelişiminize de büyük katkı sağlayacaktır. Unutmayın, kariyeriniz sadece bir pozisyon veya maaştan ibaret değildir. Yeteneklerinizi, tutkularınızı ve değerlerinizi bir araya getiren, anlamlı ve tatmin edici bir yolculuk inşa edin. Bu yolculukta attığınız her adım, geleceğinizi şekillendirecektir. Spor disiplini, şirket kültürünüzü ve çalışanlarınızı motive etme konusunda size nasıl ilham veriyor? Spor disiplini, şirket kültürümüzü ve çalışanlarımızı motive etme konusunda bize güçlü bir ilham kaynağı oluyor. Benimsediğimiz bu yaklaşım, özellikle üç temel alanda kendini gösteriyor: Takım çalışması, dayanıklılık ve sürekli gelişim. Bir profesyonel olarak, yoğun tempoda spor yapmayı sürdürmek zor olmuyor mu? Zaman yönetimi konusunda neler tavsiye edersiniz? Şu anda kesinlikle zor olmuyor. Ama başlangıçta zorlayıcıydı. Hele ki profesyonel kariyerine yeni adım atmış genç bir çalışan olarak. Ancak zamanla geliştirdiğim zaman yönetimi ile bu süreci daha yönetilebilir hale getirdim. Hedeflerimi belirlemek ve bir program oluşturmak bana çok yardımcı oldu. Öncelikle hem kısa hem de uzun vadeli hedefler belirliyorum. Bu hedefler, motivasyonumu da artırıyor. Spor yapacağım günleri ve saatleri belirliyorum. Bu, sporumu günlük rutinimin bir parçası haline getiriyor. Örneğin çoğu kişinin aksine sabah saat 05:30’da kalkıp 1 saat koşup işe gitmek günlük rutinimin içerisinde. Bu, beni daha enerjik ve güçlü yapıyor, özellikle odaklanmama katkı sağlıyor. Dolayısıyla daha erken yatıp sağlıklı bir şekilde dinlendiğinizde, sağlıklı ve doğru şekilde beslendiğinizde, üzerine de spor yaptığınızda, sağlıklı yaşamın tarifini de yapan wellness yaklaşımını da yakalamış oluyorsunuz. Wellness nedir diye sorarsanız, kişinin sağlıklı olma halini tanımlayan bir yaklaşım olduğunu kısaca söyleyebilirim. Sporun takım çalışması, hedef odaklılık ve dayanıklılık gibi özelliklerini iş dünyasıyla nasıl bağdaştırıyorsunuz? Sporda sergilenen, takım çalışması, hedef odaklılık ve dayanıklılık gibi özelliklerin, iş dünyasında başarıyı getiren temel unsurlar olduğunu düşünüyorum. Sporun bu dinamiklerini iş hayatına taşıdığımızda; daha verimli, motive ve başarılı ekipler oluşturabiliriz. Dolayısıyla sporun bu üç temel ilkesi, iş dünyasında sadece bireysel başarıyı değil, aynı zamanda kurumsal başarıyı da tetikleyen güçlü birer araçtır. Bu ilkeleri benimseyen bir şirket kültürü zorluklar karşısında daha dirençli, hedeflerine daha odaklı ve çalışanları da daha motive bir yapıya sahip olur.

Ali Erkan Sökmen: "Gerçek Başarı, Hedefe Ulaşırken Değer Yaratmak ve İz Bırakmaktır" Haber

Ali Erkan Sökmen: "Gerçek Başarı, Hedefe Ulaşırken Değer Yaratmak ve İz Bırakmaktır"

Toyota'dan Mondelez'e uzanan uluslararası kariyeriyle sektöre yön veren Sökmen, stratejik satın alma alanındaki küresel deneyimlerini, dijital dönüşüm vizyonunu ve "lider yetiştiren lider" olma misyonunu Kapsül Haber Ajansı'na anlattı. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Merhaba, ben Ali Erkan Sökmen. Toyota, Honda, Danone, CEVA Logistics ve Mondelez International gibi global şirketlerde üst düzey görevler üstlendim. Bugün INNOVA Eğitim ve Danışmanlık’ın Genel Müdürü’yüm ve SSDER’in (Stratejik Satınalma Derneği) Başkanlığını yürütüyorum. İş dünyasında sürdürülebilir değer yaratmak ve genç profesyonellere ilham vermek temel motivasyonum. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? Honda UK’de Avrupa tedarik zinciri projelerinde görev almak, Danone Türkiye’de dört şirketin satın alma fonksiyonlarını birleştirmek ve Mondelez’de Avrasya bölgesinin satın alma operasyonlarını yönetmek, kariyerimdeki önemli dönüm noktalarıydı. Son olarak, INNOVA ile danışmanlık alanına geçiş yaptım ve SSDER ile sektörel gelişime katkı sunmaya başladım. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan kişisel stratejiler neler? Başarı, hedefe ulaşmanın ötesinde, o yolda değer yaratmak ve iz bırakmaktır. Beni farklı kılan stratejiler arasında sürekli öğrenme, ekiplerin potansiyelini açığa çıkarma, krizleri fırsata çevirme ve teknolojiyi karar süreçlerine entegre etme yer alıyor. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? Ukrayna’daki savaş sonrası, bölgesel operasyonların yeniden yapılandırılması süreci oldukça zorluydu. Bu dönemde empatiyi önceliklendirdim, iletişimi güçlendirdim ve esnek stratejilerle operasyonları sürdürülebilir hale getirdim. Bugün sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? Farklı sektörlerde ve kültürlerde çalışarak vizyonunuzu genişletin. Her görevde sadece işi değil, insanı da öğrenin. Bir mentora sahip olun ama aynı zamanda başkalarına da mentorluk yapın. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Liderliğim güvene dayalı, vizyoner ve kapsayıcıdır. Ortak hedefler belirler, başarıları görünür kılar, gelişim fırsatları sunar ve karar süreçlerine katılımı teşvik ederim. Her bireyin katkısını değerli kılmak, ekip ruhunu güçlendirir. Şirketinizin vizyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? INNOVA olarak dijitalleşme ve yapay zekâ temelli danışmanlık hizmetlerini artırmak, SSDER aracılığıyla ulusal bir bilgi ağı oluşturmak ve genç profesyoneller için mentorluk programları geliştirmek istiyoruz. Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamında şirketinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Veri odaklı karar alma süreçleriyle belirsizlikleri öngörülebilir hale getiriyoruz. Yerel pazarda güçlü iş birlikleri, uluslararası pazarda çevik ve yenilikçi çözümlerle fark yaratıyoruz. Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? Sürdürülebilirlik sadece çevresel değil, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ele alınmalı. Eğitim projelerine destek veriyor, SSDER ile sektörel bilinç oluşturuyor ve gençlere mentorluk yaparak geleceğe yatırım yapıyorum. Dijitalleşme ve yapay zekâ iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Yapay zekâ, satın alma ve operasyon süreçlerinde devrim yaratıyor. INNOVA’da bu teknolojileri danışmanlık hizmetlerine entegre ederek, müşterilerimize rekabet avantajı sağlıyoruz. Gençlere kariyerleri için hangi tavsiyeleri verirsiniz? Meraklı olun, öğrenmekten vazgeçmeyin. Teknik bilgi kadar, iletişim ve liderlik becerilerinizi de geliştirin. Hatalardan korkmayın, değer üretmeye odaklanın ve kendi yolunuzu çizerken başkalarının yolculuğuna da katkı sunun. Lider yetiştirin.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.