Hava Durumu

#Iş Dünyasında Başarı

Kapsül Haber Ajansı - Iş Dünyasında Başarı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iş Dünyasında Başarı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Elif Akça: Sürdürülebilir Başarı için Sadece Sonuçlara Değil, Süreçlere de Değer Vermek Gerekiyor Haber

Elif Akça: Sürdürülebilir Başarı için Sadece Sonuçlara Değil, Süreçlere de Değer Vermek Gerekiyor

22 yıllık kariyerinde insan odaklı dönüşüme imza atan AKÇA, zorlu kriz dönemlerinde nasıl başarı hikayeleri yazdığını, dijitalleşmenin İK'ya etkisini ve "önce insan" diyen liderlik felsefesini anlattı. İşte o keyifli röportajla sizleri baş başa bırakıyoruz. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Global olarak mega bir fren üreticisi olan Astemo’nun Bursa fabrikasının İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yapıyorum. Kariyerime 22 yıl önce global ölçekte sektöründe lider olan Prysmian Group bünyesinde başladım ve çalıştığım süre boyunca insan kaynaklarının tüm fonksiyonlarında çalışma imkânı buldum. Ardından Gelişim ve Yetenek Yönetimi Müdürü olarak Beyçelik Gestamp’ta çalıştıktan sonra, son 3,5 yıldır mevcut görevimi sürdürüyorum. İnsan Kaynakları alanında çalıştığım bu süre zarfında, insan odaklı yaklaşımı ve stratejik bakış açısını merkez alan bir gelişim yolculuğundan geçtim. Şu an 600 kişilik bir organizasyonun insan kaynakları süreçlerinden sorumluyum. Aynı zamanda Avrupa Bölgesi İnsan Kaynakları ekibinin de bir parçası olarak projelerde aktif rol alıyor ve global dönüşüm süreçlerine katkı sağlıyorum. Mesleki kimliğimin yanında 10 yaşında biri kız, biri erkek ikiz çocuk annesiyim. Çocuklarımın dünyaya gelmesiyle birlikte, özellikle son 10 yılda, iş ve özel hayat arasında denge kurmanın ustalık işi olduğunu çok daha iyi anladığımı söyleyebilirim. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? Kariyerimdeki ilk kırılma noktasını, yalnızca operasyonel süreçlere odaklanmanın yeterli olmadığını, stratejik İnsan Kaynakları bakış açısını da geliştirmem gerektiğini fark ettiğim, yaklaşık 1,5 yıl önce şirketimizin içinden geçtiği zorlu kriz sürecinde yaşadım. Bu dönem yalnızca ekonomik dalgalanmalarla sınırlı kalmadı; aynı zamanda hem liderlik hem operasyon sürekliliği hem de yetkinlik yönetimi açısından da büyük bir stres testiydi. Bu farkındalık beni karar alma mekanizmalarında aktif olarak yer almaya yönlendirdi. Aynı dönemde, insanı sadece bir kaynak olarak değil, kurumun gerçek değerini yaratan bir unsuru olarak kurum kültürüne entegre etmek, önemli bir dönüşüm yarattı. İnsan Kaynakları olarak bu süreçte dik ve dengeli bir duruş sergilemek, panik yerine çözüm odaklılıkla ilerlemek kritik öneme sahipti. Genel Müdürümüz ve yönetim ekibinin de büyük destekleriyle, insan kaynakları ekibimle birlikte çalışanları gerçekten dinlemeye, sahadaki ihtiyaçlara kulak vermeye ve açık iletişim ortamını korumaya büyük özen gösterdik. Bu yaklaşımımızın somut karşılığı olarak, çalışan bağlılık oranımızı gözle görülür oranda artırmayı başardık. Aynı zamanda işgücü devir oranında da anlamlı bir düşüş sağladık. Bu sonuçlar, sadece İnsan Kaynakları performansımızın değil, aynı zamanda liderlik yaklaşımımızın ve kurum kültürümüzün sağlamlığının da göstergesi oldu. Bu kriz dönemi bana yalnızca bir zorlukların üstesinden gelmek değil; aynı zamanda kriz yönetimi, dayanıklılık ve dönüşüm odağında müthiş bir öğrenme fırsatı sundu. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan ve başarınızı sağlayan kişisel stratejiler neler? Benim için başarı, bireysel hedeflerin kurumsal hedeflerle anlamlı bir şekilde kesiştiği noktadır. Sürdürülebilir başarı için sadece sonuçlara değil, süreçlere de değer vermek gerektiğine inanırım. Fark yarattığını düşündüğüm güçlü yönlerim arasında; güçlü bir empati becerisi, kişiler arası açık ve şeffaf iletişim, veriye dayalı karar alma ve uzun vadeli bakış açısı yer alıyor. Aynı zamanda çevik ve öğrenmeye açık olmak, beni dinamik tutan önemli unsurlar. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? En büyük zorluk, global hedeflerle lokal ihtiyaçlar arasında denge kurmaktı. Farklı kültürlerden gelen beklentilerle çalışırken, bazen karar alma süreçleri karmaşıklaşabiliyor. Bu durumu aşmak için etkili iletişim ve stratejik önceliklendirme becerilerimi geliştirdiğime inanıyorum. Ayrıca, empati ile otoriteyi aynı potada eritmeyi deneyimlediğim bir süreçten geçtim. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? İlk önerim; başkalarından beklemeden kendinize yatırım yapın ve kendinizi sürekli geliştirin. Teknik bilgi ve becerinin yanında duygusal zekanızı, çeviklik yeteneğinizi, liderlik becerilerinizi ve vizyoner düşünce yapınızı geliştirin. İkinci önerim ise sadece işinize değil, çalıştığınız insanlara da saygı duyun ve onları da sürece dahil edin. Uzun vadeli başarı için güvene dayalı ilişkiler her şeydir. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Benim liderlik anlayışım, ilham veren ve birlikte öğrenen liderliktir. Ekibimde güven ortamını sağlamak, herkesin katkısının değerli olduğunu hissettirmek ve ihtiyaç duyduklarında yollarını açmak ve hayatlarını kolaylaştırmak önceliğimdir. Stratejik hedeflere odaklanırken, ekip üyelerinin motivasyon kaynaklarını da dikkate alırım. Aynı zamanda karşılıklı olarak geribildirim kültürünü destekleyen, başarıyı görünür kılan bir yaklaşımı benimsiyorum. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? Hedefimiz, yalnızca üretimde değil; insan yönetimi, yetenek gelişimi ve dijitalleşmede de sektörümüzün öncülerinden biri olmak. Aynı zamanda, kurum kültürümüzü daha kapsayıcı, daha sürdürülebilir bir zemine oturtmak ve günümüz insan kaynakları uygulamalarını süreçlerimize dahil etmek önceliklerim arasında. Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamında şirketinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Yerel ve uluslararası pazarda fark yaratmak için ne yapıyorsunuz? Belirsizlik dönemlerinde çevik olmanın, farklı senaryoları öngörerek hazırlıklı olmanın kritik olduğuna inanıyorum. İnsan kaynakları stratejimizin odağında; yetenek yönetimi, esnek çalışma modelleri ve dijital yetkinlikler yer alıyor. Bu alanlarda yürüttüğümüz yenilikçi uygulamalar sayesinde çalışan deneyimini optimize ediyor, kurumsal performansı artırıyor ve sektörde fark yaratan bir işveren markası olarak öne çıkıyoruz. Uluslararası pazarda ise güçlü iş birlikleri, yerel dinamiklere duyarlılık ve kültürel adaptasyon en önemli araçlarımız. Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? İş dünyasının bu konudaki sorumluluğunu nasıl görüyorsunuz? Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve kurumsal bir sorumluluk olarak görüyorum. Şimdiye kadar şirketimizin dahil olduğu pek çok eğitim, fırsat eşitliği, çeşitlilik gibi konularda aktif rol alarak, toplumsal faydayı iş stratejilerimizin bir parçası haline getirdik ve hala daha getirmeye devam ediyoruz. İş dünyasının sadece kâr amacı güden değil, ‘değer üreten’ bir aktör olarak konumlanması gerektiğini düşünüyorum. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Bu değişime adapte olmak için nasıl bir yol izliyorsunuz? Dijitalleşme, İK’nın operasyonel rollerinden stratejik rollerine geçişini hızlandırıyor. Yapay zekâ sayesinde işe alım, performans yönetimi, eğitim gibi birçok alanda veri analitiği ile daha güçlü kararlar alınabiliyor. Bu dönüşüme ayak uydurmak için sürekli öğrenen bir ekip yapısı ve teknolojiye açık bir kültür inşa etmek üzerine globalden gelen yönlendirmeler ve uygulamalar da işimizi daha kolaylaştırıyor ve biz de lokal ekiplerimizle birlikte bununla ilgili yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere, kariyerlerini sağlam temeller üzerine inşa etmeleri için hangi kritik tavsiyeleri verirsiniz? Merak etmeyi bırakmayın. Hatalarınızdan öğrenmekten çekinmeyin. Her yeni deneyimi bir öğrenme fırsatına çevirin. Kendi değerlerinizi net bir şekilde belirleyin ve sizi mutlu eden ve her daim besleyen bir ortamda olmayı bilinçli olarak seçin. En önemlisi de proaktif yaklaşımda benimsemeyi, kendi başarınızın sorumluluğunu almayı ve sonunda gelen başarının da bir süreç olduğunu unutmayın. Sabır, süreklilik ve samimiyet sizi her zaman bir adım öteye taşıyacaktır.

Elif Akça: Sürdürülebilir Başarı için Sadece Sonuçlara Değil, Süreçlere de Değer Vermek Gerekiyor Haber

Elif Akça: Sürdürülebilir Başarı için Sadece Sonuçlara Değil, Süreçlere de Değer Vermek Gerekiyor

22 yıllık kariyerinde insan odaklı dönüşüme imza atan AKÇA, zorlu kriz dönemlerinde nasıl başarı hikayeleri yazdığını, dijitalleşmenin İK'ya etkisini ve "önce insan" diyen liderlik felsefesini anlattı. İşte o keyifli röportajla sizleri baş başa bırakıyoruz. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Global olarak mega bir fren üreticisi olan Astemo’nun Bursa fabrikasının İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yapıyorum. Kariyerime 22 yıl önce global ölçekte sektöründe lider olan Prysmian Group bünyesinde başladım ve çalıştığım süre boyunca insan kaynaklarının tüm fonksiyonlarında çalışma imkânı buldum. Ardından Gelişim ve Yetenek Yönetimi Müdürü olarak Beyçelik Gestamp’ta çalıştıktan sonra, son 3,5 yıldır mevcut görevimi sürdürüyorum. İnsan Kaynakları alanında çalıştığım bu süre zarfında, insan odaklı yaklaşımı ve stratejik bakış açısını merkez alan bir gelişim yolculuğundan geçtim. Şu an 600 kişilik bir organizasyonun insan kaynakları süreçlerinden sorumluyum. Aynı zamanda Avrupa Bölgesi İnsan Kaynakları ekibinin de bir parçası olarak projelerde aktif rol alıyor ve global dönüşüm süreçlerine katkı sağlıyorum. Mesleki kimliğimin yanında 10 yaşında biri kız, biri erkek ikiz çocuk annesiyim. Çocuklarımın dünyaya gelmesiyle birlikte, özellikle son 10 yılda, iş ve özel hayat arasında denge kurmanın ustalık işi olduğunu çok daha iyi anladığımı söyleyebilirim. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? Kariyerimdeki ilk kırılma noktasını, yalnızca operasyonel süreçlere odaklanmanın yeterli olmadığını, stratejik İnsan Kaynakları bakış açısını da geliştirmem gerektiğini fark ettiğim, yaklaşık 1,5 yıl önce şirketimizin içinden geçtiği zorlu kriz sürecinde yaşadım. Bu dönem yalnızca ekonomik dalgalanmalarla sınırlı kalmadı; aynı zamanda hem liderlik hem operasyon sürekliliği hem de yetkinlik yönetimi açısından da büyük bir stres testiydi. Bu farkındalık beni karar alma mekanizmalarında aktif olarak yer almaya yönlendirdi. Aynı dönemde, insanı sadece bir kaynak olarak değil, kurumun gerçek değerini yaratan bir unsuru olarak kurum kültürüne entegre etmek, önemli bir dönüşüm yarattı. İnsan Kaynakları olarak bu süreçte dik ve dengeli bir duruş sergilemek, panik yerine çözüm odaklılıkla ilerlemek kritik öneme sahipti. Genel Müdürümüz ve yönetim ekibinin de büyük destekleriyle, insan kaynakları ekibimle birlikte çalışanları gerçekten dinlemeye, sahadaki ihtiyaçlara kulak vermeye ve açık iletişim ortamını korumaya büyük özen gösterdik. Bu yaklaşımımızın somut karşılığı olarak, çalışan bağlılık oranımızı gözle görülür oranda artırmayı başardık. Aynı zamanda işgücü devir oranında da anlamlı bir düşüş sağladık. Bu sonuçlar, sadece İnsan Kaynakları performansımızın değil, aynı zamanda liderlik yaklaşımımızın ve kurum kültürümüzün sağlamlığının da göstergesi oldu. Bu kriz dönemi bana yalnızca bir zorlukların üstesinden gelmek değil; aynı zamanda kriz yönetimi, dayanıklılık ve dönüşüm odağında müthiş bir öğrenme fırsatı sundu. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan ve başarınızı sağlayan kişisel stratejiler neler? Benim için başarı, bireysel hedeflerin kurumsal hedeflerle anlamlı bir şekilde kesiştiği noktadır. Sürdürülebilir başarı için sadece sonuçlara değil, süreçlere de değer vermek gerektiğine inanırım. Fark yarattığını düşündüğüm güçlü yönlerim arasında; güçlü bir empati becerisi, kişiler arası açık ve şeffaf iletişim, veriye dayalı karar alma ve uzun vadeli bakış açısı yer alıyor. Aynı zamanda çevik ve öğrenmeye açık olmak, beni dinamik tutan önemli unsurlar. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? En büyük zorluk, global hedeflerle lokal ihtiyaçlar arasında denge kurmaktı. Farklı kültürlerden gelen beklentilerle çalışırken, bazen karar alma süreçleri karmaşıklaşabiliyor. Bu durumu aşmak için etkili iletişim ve stratejik önceliklendirme becerilerimi geliştirdiğime inanıyorum. Ayrıca, empati ile otoriteyi aynı potada eritmeyi deneyimlediğim bir süreçten geçtim. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? İlk önerim; başkalarından beklemeden kendinize yatırım yapın ve kendinizi sürekli geliştirin. Teknik bilgi ve becerinin yanında duygusal zekanızı, çeviklik yeteneğinizi, liderlik becerilerinizi ve vizyoner düşünce yapınızı geliştirin. İkinci önerim ise sadece işinize değil, çalıştığınız insanlara da saygı duyun ve onları da sürece dahil edin. Uzun vadeli başarı için güvene dayalı ilişkiler her şeydir. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Benim liderlik anlayışım, ilham veren ve birlikte öğrenen liderliktir. Ekibimde güven ortamını sağlamak, herkesin katkısının değerli olduğunu hissettirmek ve ihtiyaç duyduklarında yollarını açmak ve hayatlarını kolaylaştırmak önceliğimdir. Stratejik hedeflere odaklanırken, ekip üyelerinin motivasyon kaynaklarını da dikkate alırım. Aynı zamanda karşılıklı olarak geribildirim kültürünü destekleyen, başarıyı görünür kılan bir yaklaşımı benimsiyorum. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? Hedefimiz, yalnızca üretimde değil; insan yönetimi, yetenek gelişimi ve dijitalleşmede de sektörümüzün öncülerinden biri olmak. Aynı zamanda, kurum kültürümüzü daha kapsayıcı, daha sürdürülebilir bir zemine oturtmak ve günümüz insan kaynakları uygulamalarını süreçlerimize dahil etmek önceliklerim arasında. Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamında şirketinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Yerel ve uluslararası pazarda fark yaratmak için ne yapıyorsunuz? Belirsizlik dönemlerinde çevik olmanın, farklı senaryoları öngörerek hazırlıklı olmanın kritik olduğuna inanıyorum. İnsan kaynakları stratejimizin odağında; yetenek yönetimi, esnek çalışma modelleri ve dijital yetkinlikler yer alıyor. Bu alanlarda yürüttüğümüz yenilikçi uygulamalar sayesinde çalışan deneyimini optimize ediyor, kurumsal performansı artırıyor ve sektörde fark yaratan bir işveren markası olarak öne çıkıyoruz. Uluslararası pazarda ise güçlü iş birlikleri, yerel dinamiklere duyarlılık ve kültürel adaptasyon en önemli araçlarımız. Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? İş dünyasının bu konudaki sorumluluğunu nasıl görüyorsunuz? Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve kurumsal bir sorumluluk olarak görüyorum. Şimdiye kadar şirketimizin dahil olduğu pek çok eğitim, fırsat eşitliği, çeşitlilik gibi konularda aktif rol alarak, toplumsal faydayı iş stratejilerimizin bir parçası haline getirdik ve hala daha getirmeye devam ediyoruz. İş dünyasının sadece kâr amacı güden değil, ‘değer üreten’ bir aktör olarak konumlanması gerektiğini düşünüyorum. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Bu değişime adapte olmak için nasıl bir yol izliyorsunuz? Dijitalleşme, İK’nın operasyonel rollerinden stratejik rollerine geçişini hızlandırıyor. Yapay zekâ sayesinde işe alım, performans yönetimi, eğitim gibi birçok alanda veri analitiği ile daha güçlü kararlar alınabiliyor. Bu dönüşüme ayak uydurmak için sürekli öğrenen bir ekip yapısı ve teknolojiye açık bir kültür inşa etmek üzerine globalden gelen yönlendirmeler ve uygulamalar da işimizi daha kolaylaştırıyor ve biz de lokal ekiplerimizle birlikte bununla ilgili yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere, kariyerlerini sağlam temeller üzerine inşa etmeleri için hangi kritik tavsiyeleri verirsiniz? Merak etmeyi bırakmayın. Hatalarınızdan öğrenmekten çekinmeyin. Her yeni deneyimi bir öğrenme fırsatına çevirin. Kendi değerlerinizi net bir şekilde belirleyin ve sizi mutlu eden ve her daim besleyen bir ortamda olmayı bilinçli olarak seçin. En önemlisi de proaktif yaklaşımda benimsemeyi, kendi başarınızın sorumluluğunu almayı ve sonunda gelen başarının da bir süreç olduğunu unutmayın. Sabır, süreklilik ve samimiyet sizi her zaman bir adım öteye taşıyacaktır.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.