Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Istanbul

Kapsül Haber Ajansı - Istanbul haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Istanbul haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

47. İstanbul Maratonu’nda TEGV Koşucuları Adımlarını Çocuklar İçin Atacak Haber

47. İstanbul Maratonu’nda TEGV Koşucuları Adımlarını Çocuklar İçin Atacak

“Bir Çocuk Değişir, Türkiye Gelişir” vizyonuyla Cumhuriyetin ilke ve değerleri ışığında çağdaş nesillerin yetişmesi için ilköğretim çağındaki çocuklara nitelikli eğitim desteği sunan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), 2 Kasım Pazar günü düzenlenecek 47. İstanbul Maratonu’na katılacak. Koşu kapsamında çocuklara eğitim desteği için açılan “30. Yılımızda Adımlarımızla Geleceği Aydınlatıyoruz” kampanyasına bağışlar ise 17 Kasım’a kadar devam edecek. 4 bin 500’den fazla çocuğa ulaşmak hedefleniyor Dünyanın iki kıta arasında koşulan tek maratonu olan İstanbul Maratonu’nda, TEGV koşucuları adımlarını nitelikli eğitim desteğine dönüştürecek. TEGV’in uzun yıllardır katıldığı İstanbul Maratonu, sadece bir spor etkinliği değil, aynı zamanda binlerce çocuğun geleceğine umut olan bir dayanışma hareketine dönüşüyor. TEGV, maratonlar sayesinde yaratılan kaynakla on binlerce çocuğun nitelikli eğitim desteğiyle buluşmasını sağladı. 2 Kasım Pazar günü gerçekleştirilecek maratonun, 20 Ekim’de başlayan bağış kampanyalarına destekler 17 Kasım’a kadar devam edecek. Maraton kapsamında başlatılan kampanya sayesinde TEGV’de 4 bin 500’den fazla çocuğun nitelikli eğitim desteğiyle buluşması hedefleniyor. TEGV koşucuları, her adımda bir çocuğun geleceğini aydınlatmak ve onların eğitim yolculuğuna katkı sağlamak için bireysel bağış kampanyaları oluşturmaya devam ediyor. Çocukların hayallerine ortak olmak, onların aydınlık geleceğine katkı sağlamak ve TEGV ile birlikte iyilik için koşan gönüllüleri desteklemek isteyenler, https://ipk.adimadim.org/project/index?id=82203 adresini ziyaret edebiliyor. TEGV’de bir çocuğun bir yıllık eğitim desteği ise 1.750 TL. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Mimarlık ve Yaşam Söyleşileri'nde Sezonun İlk Konuğu Dr. Murat Sav Oldu! Haber

Mimarlık ve Yaşam Söyleşileri'nde Sezonun İlk Konuğu Dr. Murat Sav Oldu!

Sezonun ilk Mimarlık ve Yaşam programında “Koruma Yaklaşımları Odağında İstanbul’un Bizans Mimari Mirası” konusu ele alındı. Dr. Murat Sav’ın konuk olduğu Mimarlık ve Yaşam programının “Koruma Yaklaşımları Odağında İstanbul’un Bizans Mimari Mirası” alt başlıklı söyleşisi gerçekleşti. Dr. Murat Sav, çok katmanlı Bizans yapıları ve onları koruma yaklaşımları ile ilgili bilgilerini dinleyicilerle paylaştı. “20. yüzyılın ikinci yarısındaki onarımlarda romantik yaklaşımların etkisi var.” Dr. Murat Sav, İstanbul’daki Bizans yapılarını koruma yaklaşımlarının tarihine dair bilgi verdi: “1955 yılında İstanbul Uluslararası Bizans Tetkikleri Kongresi düzenleniyor. Bu nedenle Bizans yapıları o dönemde tekrar elden geçiriliyor. Küçük veya orta çaplı onarımlar yapılıyor. 20. yüzyılın ikinci yarısında romantik yaklaşımların etkisinde onarılan yapılar vardır ayrıca. Tüm yapıların 20. yüzyıl onarım müdahalelerini etüt etmek amacıyla yaklaşık yüz dosya karıştırdım. Orada yapılan işler neydi, o dosyalar vasıtasıyla gördüm. Aldığım görevler nedeniyle bunları yapılar üzerinden okuma şansım oldu.” “Restorasyonun en büyük amacı, yapının sürekliliğinin sağlanması.” Dr. Murat Sav, konuşmasının sonunda restorasyonla ilgili bazı önerilerde bulundu: “Restorasyonun en büyük amacı, yapının sürekliliğinin sağlanması. Yapının plastik özelliklerini, dönem verilerini, pitoresk görünümüne yol açan arkeolojik değerlerini muhafaza edecek şekilde eski eserleri genel bir yaklaşımla korumak gerekli. İstanbul’da günümüze ulaşmayan Roma öncesi yapılar geri gelmeyecek. Elimizdeki çok az sayıda Roma ve Bizans yapılarının yanı sıra elbette ki bu yapılardaki Osmanlı karakterlerini koruyarak, gelecek nesillere aktarımı sağlanmalıdır.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Vodafone, Elektronik Atık Farkındalığını Artırmak İçin Çalışıyor Haber

Vodafone, Elektronik Atık Farkındalığını Artırmak İçin Çalışıyor

Daha sürdürülebilir bir dünya hedefiyle çalışmalarını sürdüren Vodafone, WWF-Türkiye ve Habitat Derneği işbirliğiyle hayata geçirdiği “Dünya İçin Lazım” projesiyle herkesi kullanım ömrünü tamamlamış elektronik cihazlarını geri dönüştürmeye davet ediyor. Proje kapsamında Dünya Elektronik Atık Günü’ne özel olarak Vodafone çalışanları, bayileri, müşterileri ile öğrenciler ve tüm topluma değen farkındalık çalışmaları planlandı. Vodafone ayrıca, İstanbul, Ankara, Trabzon ve Erzurum’daki 4 mağazasında “E-Atık Günü” düzenledi. Bu mağazaların her birinde özel bir “E-Atık Günü” köşesi kuruldu. Mağazalara gelen ve e-atıklarını bağışlayan müşteriler çarkı çevirerek ücretsiz 5 GB internet hediyesi ve sürpriz ödüller kazandı. Dünya Elektronik Atık Günü vesilesiyle açıklama yapan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi: “Vodafone olarak, global değerlerimiz olan ‘İnsanlara Değer Katmak’, ‘Gezegeni Korumak’ ve ‘Güveni Korumak’ anlayışımız doğrultusunda çalışmaya devam ediyoruz. E-atıkları dönüştürmekte öncü şirketlerden biri olmak ve e-atık dönüştürme projemize müşterilerimizi de dahil ederek sürdürülebilir bir süreç ortaya çıkarmak istiyoruz. ‘Dünya İçin Lazım’ projemizle dönüştürülen e-atıklar, hem doğa ve sürdürülebilirlik eğitimlerine dönüşüyor, hem de bu eğitimler sayesinde doğa bilinci artmış topluluklar ortaya çıkıyor. Projemizde müşterilerimiz başta olmak üzere tüm ekosistemimizin dahiliyetine özel önem veriyoruz. Ekosistemimizin katkısıyla Türkiye genelinde yürüttüğümüz projede toplanan e-atıkların tamamını geri dönüştürerek doğanın korunmasına katkı sağlıyoruz. Böylece, bayilerimizden müşteri hizmetlerine, tüm ekosistemimiz aslında gezegenimiz için birer iyilik merkezine dönüşüyor. Dünya Elektronik Atık Günü’nü birçok etkinlikle tüm paydaşlarımızla kutluyoruz. Projemize destek veren tüm iş ortaklarımıza teşekkür ediyoruz.” Şirket içinde etkinlik yapıldı Vodafone, Dünya Elektronik Atık Günü için şirket içinde bir etkinlik de düzenledi. Bu kapsamda, mağazalar ve genel müdürlükteki toplama kutularına bıraktıkları e-atıkların fotoğraflarını paylaşan çalışanlara çekilişle hediye çeki verildi. Ayrıca, “Dünya İçin Lazım – GreenFest” yarışmasını kazanan resimler sergilendi ve bu resimlerle hazırlanan kartpostallar çalışanlara dağıtıldı. Etkinlik boyunca katılımcılarla “Bunları biliyor muydunuz?” adı altında bilinçlendirici içerikler de paylaşıldı. Dünya Elektronik Atık Günü’ne özel yapay zeka destekli uygulamalar Vodafone ayrıca, Dünya Elektronik Atık Günü’ne özel olarak yapay zekaya dayalı dijital asistanı TOBi içinde “Dünya İçin Lazım” projesini öne çıkaran bir içerik geliştirdi. Yine Dünya Elektronik Atık Günü’ne özel gerisayım hikayesi Vodafone Yanımda uygulaması içinde yerini aldı. Yanımda uygulaması özelinde Ekim ayı boyunca e-atık farkındalığını artırmak amacıyla kullanılacak yeni hikaye ve uygulama içi özellikler geliştirildi. Bunlardan birini de 10 soruluk “E-atık Testi” oluşturdu. “Elektronik atıklara ne kadar hakimsin, haydi gel birlikte test edelim?” çağrısı ile kullanıcıları e-atık bilgilerini test etmeye davet eden Vodafone, Vodafone Yanımda uygulamasında testi çözen kullanıcıları sonuçların gösterildiği ekranda e-atık bağışı yapmaya yönlendiriyor. E-atık bağışlayan herkes doğayı korumaya destek olurken, Vodafone müşterileri 5 gün geçerli 5 GB kazanabiliyor. Çocuklar için eğitimler düzenlendi Vodafone, “Dünya İçin Lazım” projesi kapsamında Dünya Elektronik Atık Günü’ne özel saha eğitimleri de düzenledi. Vodafone, WWF-Türkiye ve Habitat Derneği ortaklığında hayata geçirilen “Dünya İçin Lazım” projesi kapsamında, Türkiye genelinde 7-14 yaş arasındaki çocuklara, e-atık ve sürdürülebilirlik bilinci kazandırmak amacıyla e-atık nedir, neden geri dönüştürülmeli, e-atıklar nasıl geri dönüştürülür, geri dönüşüm nedir, neler geri dönüştürülebilir, geri dönüşüme gelene kadar neler yapılabilir (yeniden kullanım, tamir, vb.), iklim değişikliği nedir, bizi nasıl etkiliyor, sürdürülebilirlik nedir, bizler neler yapabiliriz gibi konularda eğitimler veriliyor. Dünya Elektronik Atık Günü’ne özel olarak İstanbul’da çocuklara yönelik e-atık eğitimi ve atölyesi düzenlendi. Ayrıca, “Dünya İçin Lazım” proje gönüllülerine ve WWF-Türkiye ile Habitat Derneği’nin ekosistemindeki tüm gönüllülere e-atık bağış kampanyası duyurusu ve onlar üzerinden çocuklara e-atık bağışı çağrısı yapıldı. En çok e-atık Doğu Karadeniz’de toplandı “Dünya İçin Lazım” projesine Vodafone mağazaları da e-atık toplayarak destek veriyor. Projede e-atık toplamada kilogram performansı en yüksek bölgeler sırasıyla Doğu Karadeniz (347 kilogram), Doğu Anadolu (265 kilogram), İç Anadolu (195 kilogram) ve İstanbul Avrupa (158 kilogam) oldu. Projede e-atık toplayan mağaza oranı %40 portala kayıtlı mağaza oranı %85 olarak ölçüldü. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Dikkat Çeken Araştırma: "Her 5 Gençten Biri Ne Eğitimde Ne İstihdamda" Haber

Dikkat Çeken Araştırma: "Her 5 Gençten Biri Ne Eğitimde Ne İstihdamda"

Her 10 gençten 6’sı istihdama ‘tanıdık’ aracılığıyla erişebilirken çalışan gençlerin yüzde 65’i ayda 27 bin TL’nin altında bir ücret alıyor. Gençlerin yüzde 72’si borç yükü altında, yüzde 68’i ise daha iyi iş olanakları için yurtdışına göç etmek istiyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından yürütülen ve TÜBİTAK 2519 – COST Çalışma Grubu Destek Programı tarafından desteklenen "Türkiye’de NEET (Ne Eğitimde Ne İstihdamda Ne Yetiştirmede) Gençler: Profil ve İyi Olma Hali Araştırması" projesinin bulguları santralistanbul Kampüsü’nde gerçekleşen toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı. 10 Mayıs-2 Haziran 2025 tarihleri arasında yürütülen saha çalışması Fraktal Araştırma tarafından Türkiye genelinde 29 ilde, 18-29 yaş aralığındaki 2 bin 403 gençle hanelerde yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi. Araştırma, gençlerin iyi olma halini "maddi durum", "eğitim", "sağlık ve psikososyal iyi oluş", "aile", "siyasal, sivil katılım, güven ve faillik" gibi birçok farklı boyutta ele aldı. Proje kapsamında anket çalışmasının yanı sıra İstanbul ve Çukurova’da gençler ile derinlemesine görüşmeler ve kamu, STK ve akademi temsilcilerinin katıldığı politika geliştirme çalıştayları hayata geçirildi. Projenin kapanış toplantısı İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Emre Erdoğan, Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, Doç. Dr. Başak Akkan, Dr. Öğr. Üyesi Tuğçe Erçetin Sabuncu ve doktora bursiyeri Birnur Kafalı Eyolcu’nun sunumlarıyla gerçekleşti. Kadınlar ev içi sorumluluklar nedeniyle işgücünün dışında Araştırma gençlerin istihdamına, işgücü piyasasındaki koşullarına ve maddi durumlarına ilişkin çarpıcı veriler ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan 18-29 yaş arası gençlerin yüzde 46’sı bir işte çalışırken yüzde 54’ü çalışmıyor. Bu grubun yaklaşık üçte biri ise ne istihdamda, ne eğitimde, ne de herhangi bir mesleki eğitim sürecinde. Toplumsal cinsiyet, bu tabloyu en güçlü şekillendiren değişken olma özelliği taşıyor. Erkeklerin yüzde 63’ü istihdamdayken, kadınlarda bu oran yüzde 28’e düşüyor. Araştırma bulgularına göre kadınların NEET olma olasılığı, erkeklerin olasılığının yaklaşık 2,5 katı. Bu farkın temel nedeni ise "aile sorumlulukları". Çalışmayan kadınların yüzde 29,2’si ev içi bakım veya ailevi nedenlerle işgücüne katılamadığını belirtirken, aynı gerekçeyi ifade eden erkeklerin oranı yalnızca yüzde 1. İşe girişte 'tanıdık' faktörü belirleyici Araştırma, gençlerin iş bulma sürecinde formel kanalların tek başına işlevsiz kaldığını gösteriyor. Gençlerin neredeyse yarısı (yüzde 45,6 civarı) istihdama arkadaşları veya akraba bağlantıları aracılığıyla erişebiliyor. Buna karşılık, dijital iş arama platformları aracılığıyla iş bulanların oranı yalnızca yüzde 8,9. Çalışma Koşulları: Küçük işletmelerde uzun saatler Türkiye gençliğini temsil eden bu araştırma, genç istihdamının büyük ölçüde mikro ve küçük ölçekli işletmelere sıkışmış durumda olduğunu gösteriyor. Gençlerin yüzde 85’i 50 kişiden az çalışanı olan yerlerde çalışıyor. Başta mağazalar ve yeme-içme mekanları olmak üzere ağırlıklı olarak satış danışmanı, garson veya kasiyer gibi hizmet sektörü pozisyonlarında istihdam ediliyor. Gençlerin yüzde 58’i günde 9 saat ve üzerinde çalıştığını belirtirken yüzde 66,8’i haftada 6 gün, yüzde 8,3’ü ise haftanın her günü çalışıyor. Haftada 5 gün çalışanların oranı yalnızca yüzde 18. Gençlerin yüzde 65’i ayda 27 bin TL’nin altında ücret alıyor Araştırma, gençlerin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazı da çarpıcı verilerle ortaya koyuyor. Gençlerin yaklaşık yüzde 65’i ayda 27 bin TL’nin, yüzde 35’i ise 9 bin TL’nin altında kazanıyor. Katılımcıların yüzde 42,3’ü gelirinin "eksik kaldığını", yüzde 44,6’sı ise "sadece ihtiyaçlarını karşılamaya yettiğini" belirtiyor. Yetersiz gelir, gençleri sistematik bir borçluluğa itiyor. Araştırmaya göre gençlerin geneline bakıldığında sadece yüzde 28,3'ünün hiç borcu yok. Çalışan grubun sadece yüzde 8,2’si hiçbir borcu olmadığını belirtirken; yüzde 40,5’i kredi kartı borcu, yüzde 25,3’ü taksitli borç ve yüzde 18,7’si ihtiyaç kredisi borcu yükü altında. Her on gençten altısı mevcut maddi durumundan memnun olmadığını belirtirken, "çok memnunum" diyenlerin oranı yüzde 6,3’te kalıyor. Gençler diplomadan umudu kesmiş durumda Araştırma, gençler arasında "eğitim-istihdam bağlantısına" dair köklü bir güvensizliği ortaya koyuyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 38,7’si aldıkları eğitimin kendilerini "hayata hazırladığını" düşünürken, sadece yüzde 36,2’si "bu eğitim sayesinde iyi bir iş bulabileceğine" inanıyor. Yüzde 36,4’lük bir kesim ise bu görüşü net bir şekilde reddediyor. Eğitime olan güven, özellikle işsiz ve aile sorumlulukları taşıyan gençler arasında dip yapmış durumda. Gelecek kaygısı nedeniyle gözler yurtdışında Eğitimden ve mevcut ekonomik yapıdan umudunu kesen gençlerin gelecek beklentileri de karamsar bir tablo çiziyor. Bu durum, gençler arasında yurt dışına yerleşme arzusunu bir "çıkış yolu" olarak güçlendiriyor. Katılımcıların yüzde 67,8’i "daha iyi iş olanakları" için yurt dışına gitmek istediğini belirtirken, bu motivasyonu yüzde 36 ile "Türkiye’de geleceğini görememe" ve yüzde 28,9 ile "ülkenin kötüye gittiğini düşünme" takip ediyor. Gençler sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve siyasal nedenlerle de gitmek istiyor; yüzde 22,5’i "daha fazla kişisel özgürlük", yüzde 6’sı ise "düşünce özgürlüğü eksikliği" nedeniyle göç arzusunda olduğunu belirtiyor. Araştırma, bu yoğun isteğin henüz somut bir plana dönüşmediğini de gösteriyor. Gençlerin sadece yüzde 8’i "kesinlikle gitmeyi planladığını" ifade ederken, yüzde 56,4’ü bunun muhtemel olmadığını belirtiyor. Psikolojik yorgunluk ve tükenmişlik hâkim Araştırma, gençlerin sağlık davranışları konusunda riskli bir tablo çizerken gençlerin özellikle psikososyal durumu endişe verici bir seviyede. Katılımcıların yüzde 36,6'sı sık sık "yorgun hissettiğini", yüzde 33,5'i "uykusuzluk çektiğini", yüzde 29,2'si "mutsuz veya sıkıntılı" olduğunu ve yüzde 26,6'sı "sorunlarıyla baş edemediğini" belirtiyor. Bu bulgular, gençlerin üçte birinden fazlasının yoğun stres altında yaşadığını ve dinlenemediğini gösterirken psikolojik yorgunluk ve tükenmişlik sorunları en çok işsiz gençlerde görülüyor. Gençler siyasete oy vererek katılıyor, STK'lara uğramıyor Araştırma, gençlerin siyasal ve sivil katılımı ile ilgili de çarpıcı veriler ortaya koyuyor. Gençlerin yüzde 79,9’u siyasete oy vererek katılırken bir siyasi partiye üye olanların oranı ise sadece yüzde 6,8. Gençlerin sivil alana katılımına bakıldığında ise bir STK'ya üye olanların oranı yüzde 9,3’ken düzenli gönüllülük yapanların oranı ise yüzde 11,4. Gençler, parti faaliyeti yerine yüzde 28-29 oranlarıyla boykot veya çevrimiçi protesto gibi daha bireysel ve esnek eylem biçimlerini tercih ediyor. Araştırma sonuçları gençlerin siyasi açıdan bireysel olarak kendilerine güvendiklerini ancak sisteme karşı derin bir yabancılaşma içinde olduklarını gösteriyor. NEET olma durumu bir tükenmişlik hali Araştırma bulguları aynı zamanda İstanbul ve Çukurova Bölgesinde Nisan-Temmuz 2024 tarihleri arasında yüzden fazla NEET genç yapılan derinlemesine mülakatları ve odak grupları da içeriyor. Gençlerin deneyimlerini aktardıkları bu görüşmelerde eğitimden sınav kaygısına, "beklemede" olmanın zorluklarına, ilk kez işe girecek gençler için tecrübe eksikliğinin yarattığı paradoksa birçok başlık yer alıyor. Mülakatlar, NEET olma durumunun bir "tükenmişlik hikayesi" olduğunu güçlü bir şekilde ortaya koyarken, uzayan iş arama süreçleri, bakım yükleri ve sürekli beklemede olma hali, gençleri yıpratan ve topluma aidiyetlerini zedeleyen bir sürece işaret ediyor. ‘Gençler dünyayı adaletsiz bir düzen olarak görüyor’ Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Emre Erdoğan, “Araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri gençler arasındaki yaygın 'anomi', yani toplumsal kuralsızlık, güvensizlik ve adalet algısındaki çöküş oldu. Kurumlara güvensizlik var ve liyakat algısının çökmüş olduğunu görüyoruz. Bu toplumsal yönsüzlük hissi, en yüksek olarak öğrenciler ve ‘beklemede’ olan gençler arasında ölçüldü. Bu adaletsizlik algısı, gençler arasında yaygın bir 'hınç' duygusunu da besliyor. Gençler, dünyayı bireysel çabanın karşılığını vermediği adaletsiz bir düzen olarak görüyor.'Toplumsal hınç' olarak adlandırılan bu sistemsel adaletsizlik algısı, en keskin biçimde işsiz gençler arasında gözleniyor.” dedi. Gençlerin genel iyi olma halinin alarm verdiğini belirten Prof. Dr. Erdoğan, “Yaşam memnuniyeti ve gelecek umudu son derece düşük seviyelerde seyrediyor. Toplumsal adalet algısındaki çöküş ve sistemsel eşitsizliklere duyulan ‘hınç’ yaşam memnuniyetini en güçlü düşüren faktörler olarak öne çıkıyor. Bulgular, gençler için "adil bir toplum algısının" ekonomik güvenceden bile daha kritik hale geldiğini gösteriyor.” diye konuştu. Politika önerileri paylaşıldı Araştırma ekibi bulgulara ve paydaşlarla yürütülen çalıştaylara dayanarak çeşitli politika önerileri de sundu. Gençler için sadece gelir destekleri değil sanatsal, sportif ve kültürel etkinliklere katılabilmeleri için ücretsiz "ulaşım desteği" verilmesi ve barınma, sınav ücretleri gibi çeşitli kalemleri kapsayan finansal desteklerin de sağlanması önerildi. Eğitimin sadece akademik bilgiyle donatan bir yapıdan çıkarak beceri, yönelim ve deneyimle güçlendiren bir modele dönüştürülmesi gerektiği vurgulandı. Bakım yükünün ailelerin, özellikle de kadınların omzunda kalmaması için devletin, yerel yönetimlerin ve işyerlerinin aktif sorumluluk almasının altı çizildi. Gençlerin psikososyal iyilik hali için de okullardaki rehberlik sisteminin daha destekleyici ve etkin rol almasının sağlanması, gençlerin ücretsiz ve güvenli biçimde sosyalleşebileceği, aidiyet hissini ve toplumsal bağlarını güçlendireceği kamusal alanların çoğaltılması önerildi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İstanbul, Avrupa’da Esporun Yeni Merkezi Haline Gelecek Haber

İstanbul, Avrupa’da Esporun Yeni Merkezi Haline Gelecek

TESFED Başkanı Alper Afşin Özdemir ile Terminal Kadıköy Yönetim Kurulu Başkanı Pelin Akın Özalp’in katıldığı törende imzalanan protokol kapsamında 2026’dan itibaren TESFED Türkiye Kupası’nın, TESFED Ligleri’nin ve Espor Milli Takımları’nın karşılaşma etkinlikleri burada düzenlenirken, TESFED Akademi aracılığıyla eğitim ve kariyer programları da hayata geçirilecek. Ayrıca İstanbul’un 2026 Avrupa Espor Şampiyonası ve 2027 Avrupa Oyunları’na ev sahipliği hazırlıkları çerçevesinde Terminal Kadıköy, uluslararası ölçekte de öne çıkan bir merkez olacak. Türkiye Espor Federasyonu (TESFED) ile Terminal Kadıköy arasında imzalanan iş birliği protokolü, Türkiye’de esporun gelişiminde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. İki kurum arasında imzalanan protokol ile Terminal Kadıköy, İstanbul’un espor etkinlik merkezi olarak konumlandırılıyor. Protokol ile İstanbul’un merkezinde yer alan Terminal Kadıköy, gençlerin, oyuncuların, kulüplerin ve markaların buluşma noktası olarak espor karşılaşmalarının yanı sıra turnuvalara ve topluluk etkinliklerine ev sahipliği yapacak. Türkiye’nin ilk resmi espor şampiyonası TESFED Türkiye Kupası, federasyon ligleri ve milli takım karşılaşma etkinlikleri 2026’dan itibaren burada düzenlenirken, TESFED Akademi bünyesinde gerçekleştirilecek eğitim programlarıyla antrenörlükten yayıncılığa uzanan kariyer fırsatları gençlere sunulacak. Uluslararası ölçekte ise 2026 Avrupa Espor Şampiyonası ve 2027 Avrupa Oyunları’na ev sahipliği hedefiyle Terminal Kadıköy, Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’nın da önde gelen espor merkezlerinden biri olma yolunda ilerlerken; karşılaşma etkinlikleri, topluluk buluşmaları ve sosyal avantajlarla esporu yalnızca bir rekabet alanı değil, aynı zamanda paylaşım ve sosyalleşme kültürü haline getirecek. 3 Ekim 2025 Cuma günü Terminal Kadıköy’de düzenlenen basın toplantısı ve imza törenine TESFED Başkanı Alper Afşin Özdemir ile Terminal Kadıköy Yönetim Kurulu Başkanı Pelin Akın Özalp katıldı. Toplantıda, tarafların ortak vizyonu ve hedefleri kamuoyu ile paylaşıldı. TERMİNAL KADIKÖY TÜRKİYE’DE ESPOR’UN VİTRİNİ OLACAK TESFED Başkanı Alper Afşin Özdemir yaptığı konuşmada “Bugün Türkiye Espor Federasyonu olarak Terminal Kadıköy ile hayata geçirdiğimiz iş birliğini duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Bu anlaşma ile Terminal Kadıköy artık İstanbul’da yeni bir espor merkezi olarak konumlanacak. Burada yıl boyunca turnuvalar, TESFED Ligleri yayınları, watchparty izleme etkinlikleri ve birçok farklı organizasyon düzenlenecek. Terminal Kadıköy, TESFED işbirliğiyle İstanbul’da yıl boyu esporun buluşma noktası olacak; esporun vitrini haline gelecek. Esporu takip eden geniş bir kitle var. Müsabakalar, ligler ve turnuvalar büyük bir arzu ve iştahla izleniyor. Arzumuz, güçlü bir Türkiye espor ekosisteminin varlığını herkese hissettirmek. Türkiye Espor Federasyonu olarak İstanbul’u global espor haritasında daha görünür kılmak için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. “ESPOR EKOSİSTEMİ 2035 YILINA KADAR 25 MİLYAR DOLARI BULACAK” Terminal Kadıköy Yönetim Kurulu Başkanı Pelin Akın Özalp de konuşmasında TESFED’in öncülüğünde atılan adımlar sayesinde, Türkiye’nin bu alanda iddialı hale geldiğine dikkat çekerek, “Terminal Kadıköy ise artık bu yolculuğun kalbinde yer alacak. Daha önce kullanılmayan, atıl bir alanı geçen Mayıs ayıyla birlikte dönüştürerek topluma kazandırdık. Terminal Kadıköy, bugün çok sayıda etkinliğe ev sahipliği yapan, İstanbul’un yeni buluşma noktası haline gelen bir merkez oldu. Sporun, müziğin, gastronominin ve kültürel etkinliklerin bir araya geldiği bu alan, espor için de doğal bir yuva haline geliyor” ifadelerini kullandı. Esporun artık küresel ölçekte güçlü bir endüstri haline geldiğini vurgulayan Pelin Akın Özalp, sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada bugün 640 milyonu aşkın insan esporu takip ediyor, küresel pazar büyüklüğü ise 3 milyar dolar seviyesine doğru ilerliyor. Sponsorluklar, yayın hakları ve ödül havuzlarıyla espor, spor, teknoloji ve eğlencenin kesişiminde büyüyen yeni bir endüstri olarak 2035 yılına kadar 25 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşması bekleniyor. Türkiye’de de oyun sektörü hızlı bir gelişim içinde. 2024’te 810 milyon dolara ulaşan pazar, 47 milyonu aşan oyuncu kitlesine sahip. Aynı yıl konsol ve bilgisayar oyunları üretimi yüzde 133 artış gösterdi. 2025’te sektör gelirinin 750 milyon dolara ulaşması öngörülüyor. Bu rakamlar, esporun yalnızca gençler için bir eğlence değil, aynı zamanda önemli bir ekonomik ve kültürel fırsat olduğunu gösteriyor. Terminal Kadıköy olarak, TESFED ile yaptığımız bu iş birliğiyle İstanbul’u esporun yeni merkezi haline getirmeyi ve ülkemizi küresel ekosistemde daha güçlü bir konuma taşımayı hedefliyoruz. İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA NELER OLACAK? İstanbul’un merkezinde, ulaşım ağlarının kesişim noktasında yer alan Terminal Kadıköy, gençlerin, oyuncuların, kulüplerin ve espor severlerin bir araya geleceği bir merkez olarak öne çıkıyor. Burada yalnızca espor karşılaşmaları değil, turnuvalar, topluluk buluşmaları, influencer etkinlikleri ve hibrit organizasyonlar da gerçekleştirilecek. Türkiye’nin ilk resmi espor şampiyonası olan TESFED Türkiye Kupası ile federasyon çatısı altındaki ligler ve milli takım karşılaşmalarının izleme etkinlikleri 2026’dan itibaren Terminal Kadıköy’de düzenlenecek. Bu sayede oyuncu ve izleyiciler için düzenli ve sürdürülebilir bir program hayata geçirilecek. Terminal Kadıköy aynı zamanda eğitim faaliyetleriyle de espor ekosistemine katkı sunacak. TESFED Akademi çatısı altında gerçekleştirilecek sertifikalı programlarla gençlere kariyer imkânı tanınacak. Bu yönüyle Terminal, yalnızca etkinliklerin merkezi değil, geleceğin profesyonellerini yetiştiren bir akademi kimliği de kazanacak. İş birliği, Türkiye’nin uluslararası espor sahnesindeki konumunu da güçlendirmeyi hedefliyor. 2026’da İstanbul’da düzenlenmesi planlanan Avrupa Espor Şampiyonası ile 2027 Avrupa Oyunları’nda yer alacak espor branşlarının canlı yayınlarla Terminal Kadıköy’de izletilmesi öngörülüyor. Böylece Terminal, yalnızca Türkiye’de değil Avrupa’da da önde gelen espor merkezlerinden biri olma yolunda ilerleyecek. Protokol kapsamında ayrıca esporun sosyal yönünü güçlendirecek uygulamalar da gündeme alınıyor. İzleyici katılımını artırmaya yönelik karşılaşma etkinlikleri, topluluk etkinlikleri ve çeşitli avantajlarla esporun yalnızca rekabet değil, aynı zamanda sosyalleşme ve paylaşım kültürü olarak gelişmesi desteklenecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Silikon Vadisi'nden Türk AI Şirketine Yatırım Haber

Silikon Vadisi'nden Türk AI Şirketine Yatırım

Kurumsal yapay zeka ajanları geliştiren Loops AI, Silikon Vadisi merkezli Launch Accelerator programına seçilerek yatırım aldı. 14 haftalık program, şirketin global pazara açılma sürecine hız kazandıracak. Kurumsal yapay zeka ajanları geliştiren Loops AI,Silikon Vadisi’nin en etkili yatırımcılarından biri olan Jason Calacanis tarafından kurulan Launch Accelerator programına seçilerek yatırım aldı. 14 haftalık program, Loops AI’ın global ölçekte büyüme yolculuğunu hızlandıracak. Türkiye’den çıkıp Amerika’da kurulan teknoloji girişimi Loops AI, geliştirdiği kurumsal yapay zeka ajanları ile e-ticaret, turizm, lojistik ve finans gibi sektörlerde müşteri deneyimini yeniden tanımlıyor. Kısa sürede Tudors, Radisson Collection, Fairy, Paulmark gibi markalarla iş birliği yapan şirket, Launch Accelerator’a kabul edilerek Silikon Vadisi yatırımcılarının güvenini de kazandı. Loops AI, yalnızca yapay zeka ürünü geliştirmiyor; markaların müşteriyle kurduğu ilişkiyi daha kişisel, hızlı ve verimli hale getirerek iş yapış biçimlerini kökten dönüştürüyor. Launch Accelerator’a kabul edilmesi, şirketin vizyonunun uluslararası ölçekte de karşılık bulduğunu gösteriyor. Loops AI, markalara ölçülebilir bir rekabet avantajı sağlıyor Bu yaklaşım, özellikle e-ticaret gibi müşteri deneyiminin iş sonuçlarını doğrudan belirlediği sektörlerde büyük önem taşıyor. Loops AI; müşteri deneyimini, satışların hızla artmasına, iade oranlarının düşmesine ve kârlılığın yükselmesine dönüştürerek markalara ölçülebilir bir rekabet avantajı sağlıyor. Loops AI, e-ticaretin yanı sıra turizm, perakende ve finans gibi müşteriyle temasın yoğun olduğu birçok sektörde de dönüştürücü bir etki yaratıyor. Yapay zeka ajanları sayesinde markalar, operasyonel verimlilik kazanırken aynı zamanda daha yaratıcı, kişiselleştirilmiş ve tatmin edici müşteri deneyimleri sunabiliyor. Bu da Loops AI’ı yalnızca bir teknoloji sağlayıcısı değil, farklı sektörlerde müşteri deneyimini yeniden tanımlayan bir iş ortağı haline getiriyor. Loops AI COO’su İlker Zorluoğlu: “AI’ı, markaların daha doğru bir deneyim sunması için kullanıyoruz” Loops AI’ın, yapay zeka ajanlarını yalnızca bir teknoloji ürünü olarak değil, markaların iş yapış biçimlerini dönüştüren stratejik bir çözüm olarak tasarlandığını belirten Loops AI COO’su İlker Zorluoğlu, “Türkiye’de bu alanda öncü olmanın sorumluluğunu taşıyor ve global sahnede yapay zeka alanında güçlü bir temsil sunuyoruz. Bugün moda markalarından otellere uzanan iş birliklerimiz, AI ajanlarımızın müşteri deneyimini nasıl hızlandırdığını, iadeleri nasıl azalttığını ve operasyonları nasıl daha verimli hale getirdiğini kanıtlıyor” dedi. Markaların müşterileriyle kişiselleştirilmiş bir bağ kurmakta zorlandığına dikkat çeken Zorluoğlu, “Loops AI’ın satış ve müşteri destek ajanları tam burada devreye giriyor. Ajanlarımız canlı temsilcilerden çok daha hızlı ve doğru sonuç alıyor; satışları artırırken iade oranlarını düşürüyor. Sadece teknoloji değil; stratejik bir çözüm de sunarak, Türkiye’de öncü olmanın sorumluluğunu taşıyoruz ve global sahnede güçlü bir temsil sunuyoruz. Bugün moda markalarından otellere uzanan iş birliklerimiz, AI ajanlarımızın müşteri deneyimini dönüştürme gücünü kanıtlıyor. Launch yatırımıyla global AI lideri olma yolculuğumuz daha da hızlanacak." “ Ajanlarımız canlı temsilcilerden çok daha hızlı ve doğru sonuç alıyor” Launch’ın yatırım kararını, yalnızca ürünün teknik kapasitesine değil, markalara sağladığı somut faydaya ve vizyona duyulan güvenin göstergesi olarak değerlendiren İlker Zorluoğlu, “On dört haftalık program boyunca alacağımız mentor desteği, yatırımcı ilişkileri ve stratejik rehberlik, Loops Al’ın Türkiye’den çıkan bir global AI lideri olma yolculuğunu hızlandıracak. Bugün markalar müşterileriyle kişiselleştirilmiş bir bağ kurmakta zorlanıyor. Loops AI’ın satış ve müşteri destek ajanları tam burada devreye giriyor. Ajanlarımız canlı temsilcilerden çok daha hızlı ve doğru sonuç alıyor; satışları artırırken iade oranlarını düşürüyor. Loops AI, Türkiye’den çıkan bir girişim olarak bu dönüşümde öncü rol üstlenmeye ve global AI gündeminin şekillenmesinde aktif bir oyuncu olmaya devam edecek” dedi. Yapay zekada Türkiye’den küresel sıçrama Launch Accelerator, bugüne kadar Uber ve Robinhood gibi dünyaca ünlü girişimlere erken aşamada yatırım yapmış olan Jason Calacanis tarafından kuruldu. Silikon Vadisi’nin en tanınmış yatırımcılarından biri olan Calacanis, Uber ve Robinhood’un yanı sıra onlarca teknoloji girişimine yaptığı erken dönem yatırımlarla öne çıkıyor. ABD girişim ekosisteminde “fark yaratan yatırımcı” olarak bilinen Calacanis’in vizyonu, yalnızca sermaye sağlamakla sınırlı kalmayıp, girişimlerin global sahneye çıkışını hızlandırmaya odaklanıyor. Loops AI’ın bu programa kabul edilmesi, hem Türkiye hem de bölge için yapay zekâ alanında önemli bir kilometre taşı niteliğinde. Calacanis geçtiğimiz günlerde, sunduğu ABD’nin en çok dinlenen teknoloji podcast’inde de Loops AI’dan bahsetti. Loops AI’nın müşteri deneyimini dönüştüren çözümünü dinleyicilerine aktarırken, “Yapay zeka ile kendi maliyetini karşılayan bir müşteri deneyimi” ifadesini kullandı. Loops AI, Monday Capital, Mantra ve ABD'li melek yatırımcıların katıldığı ilk yatırım turunu 400 bin dolarla kapatmıştı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.