Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Istihdam

Kapsül Haber Ajansı - Istihdam haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Istihdam haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Biyoteknoloji ile 122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün Haber

Biyoteknoloji ile 122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün

Yaklaşık 2,7 milyon metrekare alanda ve 4,5 milyar dolar yatırımla kurulan Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim ve teknoloji odaklı kalkınma hedeflerinde stratejik bir rol üstleniyor. Araştırma, üretim, girişimcilik ve sanayi iş birliğini aynı yapıda bir araya getiren vadi; ulusal biyoteknoloji kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyor. Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD) ve Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin ekonomik büyüklükte 22., biyoteknolojide ise 48. sırada olduğuna dikkat çekerek, “Bu tabloyu değiştirmek için Türkiye’yi 10 yıl içinde biyoteknolojide ilk 10 ülke arasına taşımayı hedefliyoruz” dedi. Varlıbaş, vadinin yalnızca üretim ve Ar-Ge alanı değil, ulusal inovasyon politikalarının hayata geçirileceği bütünleşik bir ekosistem olduğunu vurguladı. “Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim temelli büyüme sürecine yön verecek. Yerli ve yabancı yatırımcılarla ekosistemi güçlendirerek bilimi toplumsal yaşamın ana damarına taşımayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. Projenin hedefleri arasında 20 bin istihdam, 15 milyar dolarlık ihracat ve 300 start-up’ın desteklenmesi bulunuyor. “BİYOTEKNOLOJİ ZENGİNLİK, SAĞLIK VE UZUN ÖMÜR DEMEK” Türkiye ve dünyadan bilim insanlarının katıldığı 2. Uluslararası Sürdürülebilirlik için Biyoteknoloji Çözümleri Kongresi (Biotech4SUS), Gebze Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Kongrede konuşan Dr. Ercan Varlıbaş, biyoteknolojiyi “zenginlik, sağlık ve uzun ömür” kavramlarıyla tanımladı. Varlıbaş, biyoteknolojinin yalnızca bir bilim alanı değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın lokomotifi olduğunu belirterek, “Dünyada resmi kayıtlara göre 122 yaşına kadar yaşayan insanlar var. Biyoteknoloji, sağlıklı ve stressiz yaşam süresini uzatmayı mümkün kılıyor” dedi. Biyoteknolojinin tarım, sağlık, gıda ve hayvancılık gibi stratejik sektörlerde dönüştürücü etki yaratacağını vurgulayan Varlıbaş, “Bu alan, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme stratejisinde kilit rol üstlenecek” ifadelerini kullandı. “BİYOTEKNOLOJİ, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN KALBİDİR” Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki atılımının artık yalnızca sanayi ölçeğinde değil, bir bilim politikası ekseninde ilerlediğini vurgulayarak, “Biyoteknoloji doğayı kopyalayan değil, doğayla iş birliği yapan bir bilimdir. Bugün iklim değişikliği, gıda güvenliği, sağlık ve enerji verimliliği gibi konuların tümünde çözümün adresi biyoteknolojidir. BİYOSAD olarak kamu, sanayi ve üniversiteleri aynı masada buluşturuyoruz. Amacımız yalnızca üretmek değil; bilimin etik, çevreci ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesini sağlamak. Türkiye’yi yalnızca biyoteknolojik ürünlerde değil, bilimsel kalite ve sürdürülebilirlikte de bir referans ülke haline getirmeye kararlıyız.” İfadelerini kullandı. Dr. Ercan Varlıbaş konuşmasında ayrıca Biyoteknoloji Vadisi’nin yalnızca ulusal değil, uluslararası ölçekte de etki yaratmayı hedeflediğine dikkat çekti. Dr. Varlıbaş, “Türkiye artık bu alanda aktif rol alıyor. Kore ve Tayvan’da temaslarımız oldu, Boston’da iki kongreye katıldık. Gelecek yıl San Diego’da Türkiye Pavilyonu’nu kuruyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Sağlık ve Ticaret Bakanlıkları da bizimle olacak” dedi. “YERLİ İLAÇ TÜRKİYE’NİN BİLİMSEL BAĞIMSIZLIĞI AÇISINDAN KRİTİK BİR DÖNÜM NOKTASI” Yerli biyoteknolojik ilaç üretiminde Türkiye’nin geldiği noktanın önemine dikkat çeken Dr. Ercan Varlıbaş,” 5 yıl önce İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi ile başlatılan, VSY Biotechnology tarafından fonlanan yeni biyoteknolojik ilaç molekülü projesinin laboratuvar aşamalarında başarılı sonuçlara ulaştı. Molekülümüz izole edildi, tanımlandı ve ön klinik testlerde güvenilirlik ve etkinlik açısından son derece umut verici sonuçlar verdi. İnsan fazı klinik çalışmalar da olumlu sonuçlanırsa, üretimi Biyoteknoloji Vadisi’nde gerçekleştireceğiz. Kendi molekülünü geliştiren bir ülke yalnızca sağlıkta değil, bilimde de bağımsız olur. Bizim hedefimiz, Türkiye’yi ilacını geliştiren, teknolojisini üreten ve bilgisini ihraç eden bir ülke haline getirmek. Bu süreç Türkiye’nin bilimsel bağımsızlığı açısından kritik bir dönüm noktası olacaktır” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

UZAYDA AVRUPA DEVİ DOĞUYOR: Airbus, Leonardo ve Thales Güçlerini Birleştirdi! Haber

UZAYDA AVRUPA DEVİ DOĞUYOR: Airbus, Leonardo ve Thales Güçlerini Birleştirdi!

Avrupa havacılık ve savunma sanayisinin üç dev oyuncusu; Airbus (AIR), Leonardo (LDO) ve Thales (HO), uzay faaliyetlerini birleştirerek alanda lider bir Avrupa oyuncusu yaratmak amacıyla stratejik bir Mutabakat Zaptı (MoU) imzaladı. Bu birleşme, telekomünikasyon, navigasyon, yer gözlem ve ulusal güvenlik gibi kritik alanlarda Avrupa'nın stratejik özerkliğini güçlendirmeyi amaçlayan büyük bir adım olarak görülüyor. Yeni Şirket, Küresel Rekabet İçin Kritik Kütle Oluşturacak Kurulacak yeni şirketin, yasal onayların ardından 2027 yılında faaliyete geçmesi bekleniyor. Yeni oluşumun temel hedefleri ve ekonomik gücü dikkat çekiyor: Büyüklük: 2024 sonu pro-forma verilerine göre yıllık yaklaşık 6.5 milyar € ciro ve üç yıldan fazla satış projesini temsil eden bir sipariş birikimi ile küresel çapta rekabetçi ve sağlam bir yapı oluşturulacak. İstihdam: Avrupa genelinde yaklaşık 25.000 kişiye istihdam sağlayacak. Sahiplik Yapısı: Yeni şirketin hisseleri, Airbus (%35), Leonardo (%32.5) ve Thales (%32.5) arasında ortak kontrolde olacak. Sinerji: Beş yıl içinde işletme geliri üzerinden toplamda orta üç haneli milyon Avro tutarında yıllık sinerji yaratılması hedefleniyor. Kapsamlı Portföy ve Teknolojik Hakimiyet Yeni oyuncu, üç şirketin tamamlayıcı teknolojilerini ve uçtan uca çözümlerini (uzay fırlatıcıları hariç) bir araya getirecek. Bu birleşme ile Ar-Ge yetenekleri ortak kullanılarak inovasyon hızlandırılacak ve uzayın tüm alanlarında (hizmetler dahil) öncü olunacak. Yeni şirkete katkıda bulunacak ana birimler şunlar: Airbus: Airbus Savunma ve Uzay'dan gelen Uzay Sistemleri ve Uzay Dijital iş birimleri. Leonardo: Uzay Bölümü ile birlikte Telespazio ve Thales Alenia Space’deki payları. Thales: Ağırlıklı olarak Thales Alenia Space, Telespazio ve Thales SESO’daki payları. Vizyon: Avrupa’nın Uzay Liderliğini Hızlandırmak Airbus CEO'su Guillaume Faury, Leonardo CEO'su Roberto Cingolani ve Thales CEO'su Patrice Caine ortak bir açıklama yaparak, bu girişimin Avrupa’nın uzay endüstrisi için çok önemli bir kilometre taşı olduğunu vurguladı. Yeni şirketin temel misyonları şunları içeriyor: İnovasyonu Teşvik Etmek: Ortak Ar-Ge kapasitelerini kullanarak teknolojik ilerlemeyi sağlamak. Rekabetçiliği Artırmak: Küresel oyuncular karşısında kritik kütleye ulaşarak Avrupa'nın uluslararası uzay pazarındaki rolünü sağlamlaştırmak. Egemen İhtiyaçları Karşılamak: Avrupa'nın egemen ve askeri programlarına entegre çözümler sunarak ulusal ihtiyaçları karşılamak. Ekosistemi Güçlendirmek: Endüstriyel ortama istikrar ve öngörülebilirlik getirerek her ölçekten Avrupalı tedarikçiler için fırsatları artırmak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İzmir’de Kadınlar ve Gençler İstihdamda Daha Fazla Yer Alacak Haber

İzmir’de Kadınlar ve Gençler İstihdamda Daha Fazla Yer Alacak

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'ın "kentte istihdam üretilmesi ve dezavantajlı kesimlere yönelik politikalar geliştirilmesi" hedefi kapsamında bir dizi çalışma yürütülüyor. Bunlar arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile birlikte başlatılan, özellikle kadınların ve gençlerin istihdama katılmasına olanak sağlayan iş birliği programı da yer alıyor. Bu programın devam etmesi için karar alan İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nce onanan kararın ardından UNDP ile iyi niyet sözleşmesi imzaladı. İş birliği yenilendi İmza törenine İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, UNDP Mukim Temsilci Yardımcısı Miodrag Dragisic, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Anıl Kaçar, UNDP Sosyal İçerme ve Yönetişim Portföyü Yöneticisi Cem Bayrak, Meslek Fabrikası Şube Müdürü Zeki Kapı ve UNDP İzmir Bölge Koordinatörü Güvenç Küçüktok katıldı. İş birliğinin yenilenmesi sonucunda İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü, devam eden "Geleceğini Kuran Genç Kadınlar", "Yarının Köyleri", "Bugünün Gençleri Geleceğin Meslekleri" ve "Roman Gençlerin İstihdamına Yönelik Yerel Model Geliştirilmesi" projeleri ile kadınlar ve gençler için yeni istihdam olanakları yaratılacak. Söz konusu projeler ile şimdiye kadar yaklaşık bin 400 kişiye ulaşıldı. “Programlar daha güçlü şekilde sürecek” Yükselen işsizliğe karşı, farklı sektörlerden nitelikli personel yetiştirilmesini sağlamak için uluslararası iş birlikleri yapılarak kentte yeni istihdam oluşturulması ve iş yaşamına henüz katılamamış olan yurttaşlara nitelikli kurslar verilmesi için oluşturulan projeler, elde edilen deneyimlerin katkısıyla daha güçlü şekilde sürecek. Mesleki ve teknik eğitim kursları ile gerçek bir fabrika gibi işleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası, bu alanda önemli çalışmalar yapıyor. Meslek Fabrikası'nın kursları hakkında detaylı bilgi almak ve kurslara başvuru yapmak için "www.izbbmeslekfabrikasi.com" web adresi, "@ibbmeslekfabrikasi" kullanıcı adlı Instagram hesabı takip edilebilir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Almanya, 20 Adet Yeni Eurofighter Siparişi Verdi! Haber

Almanya, 20 Adet Yeni Eurofighter Siparişi Verdi!

MANCHING, ALMANYA – Almanya, hava savunma kabiliyetlerini güçlendirmek amacıyla 20 adet yeni Eurofighter savaş uçağı siparişi verdiğini duyurdu. Avrupa'nın en başarılı seri üretim savaş uçağı programı olan Eurofighter, bu yeni siparişle birlikte ileri teknoloji ve yeteneklerle geleceğe taşınıyor ve Alman Hava Kuvvetleri'nin bel kemiği olma rolünü pekiştiriyor. Sözleşme kapsamında Airbus, bu çok amaçlı savaş uçaklarını Münih yakınlarındaki Manching'de bulunan nihai montaj hattında üretecek. İlk uçağın Alman Hava Kuvvetleri'ne teslimatının 2031'de, son uçağın ise 2034'te yapılması planlanıyor. Airbus Savunma ve Uzay CEO'su Mike Schoellhorn, "Bu yeni sipariş, Eurofighter’ın Alman Hava Kuvvetleri için öneminin ve ülkemizin hava savunma ile NATO yeteneklerindeki stratejik rolünün bir başka kanıtıdır," dedi. Schoellhorn, Eurofighter'ın sürekli evriminin, Gelecek Nesil Savaş Hava Sistemi'ne (FCAS) sorunsuz bir geçiş sağlayan önemli bir teknolojik ve operasyonel köprü görevi göreceğini belirtti. Teknolojik İlerleme: E-Scan Radar ve Elektronik Harp Airbus, sipariş edilen 20 Eurofighter uçağını en son sensörlerle donatacak. Bu yükseltmelerin kilit unsurları şunlar: E-Scan Radar: Uçaklar, yeni elektronik E-Scan radar ile donatılacak. Elektronik Harp Yeteneği: Mevcut ve yeni inşa edilecek uçaklara, İsveçli Saab tarafından geliştirilen Arexis sensör paketinin entegrasyonuyla elektronik harp (EW) kabiliyetleri eklenecek. Bu teknolojik yükseltmeler, Alman Hava Kuvvetleri'nin Eurofighter uçaklarının operasyonel kapasitesini önemli ölçüde artıracak. Avrupa'nın En Başarılı Savaş Uçağı Programı Almanya, İtalya, İspanya ve Birleşik Krallık'ın dahil olduğu Avrupa'nın en büyük savunma programı olan Eurofighter, sadece güvenliğin değil, aynı zamanda büyüme ve istihdamın da itici gücü. Program, Avrupa'da 100.000'den fazla, yalnızca Almanya'da ise 25.000 kişiye istihdam sağlıyor. Bu yeni sözleşmeyle birlikte, Avusturya, Suudi Arabistan, Umman, Kuveyt ve Katar'ın da dahil olduğu toplam dokuz ülke tarafından sipariş edilen Eurofighter sayısı 740'ı aştı ve programı seri üretimdeki en başarılı Avrupa savaş uçağı haline getirdi. Eurofighter'ın Alman Hava Kuvvetleri envanterinde 2060'lara kadar kalması planlanıyor. 2040'ta operasyonel olması beklenen FCAS sisteminde de Eurofighter'ın mevcut ve gelecekteki insanlı ve insansız hava araçlarıyla ağ tabanlı bir şekilde görev yapmaya devam etmesi öngörülüyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

SCANIA, 2 Milyar Avroluk Yatırımla Üçüncü Küresel Üretim Üssünü Kurdu! Haber

SCANIA, 2 Milyar Avroluk Yatırımla Üçüncü Küresel Üretim Üssünü Kurdu!

Ağır ticari araç üreticisi Scania, 134 yıllık tarihinde önemli bir dönüm noktasına ulaşarak üçüncü küresel endüstriyel merkezini Çin’de hizmete açtı. Bu devasa yatırım, Scania’yı dünyanın en büyük kamyon pazarının merkezine yerleştirirken, şirketin küresel ayak izini de önemli ölçüde güçlendiriyor. Çin'in Jiangsu Eyaleti, Rugao şehrinde kurulan yeni tesis, Scania'nın bugüne kadarki en büyük küresel yatırımlarından biri. 800.000 metrekarelik bir alanı kaplayan tesis, yıllık 50.000 araçlık lisanslı üretim kapasitesine sahip. Tesis, hem Çin pazarındaki talebi karşılayacak hem de Asya ve ötesindeki seçilmiş ihracat pazarlarına hizmet verecek. Toplam 2 milyar avroluk yatırımla hayata geçirilen proje, yerel olarak yaklaşık 3.000 yeni istihdam yaratacak. Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Merkezi Scania, Çin'de tamamen kendi mülkiyetinde olan bir kamyon fabrikası için tam üretim lisansı alan ilk batılı OEM (Orijinal Ekipman Üreticisi) oldu. Bu, şirketin Çin pazarına olan uzun vadeli bağlılığının altını çiziyor. Sıfır Karbon Hedefi: Rugao tesisi, yerel olarak üretilen biyogaz ve sertifikalı yeşil elektrik dahil olmak üzere neredeyse tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışacak. Bu önlemler, Scania'nın karbon azaltım hedeflerine doğrudan katkıda bulunuyor. Yeni Standart: Scania Endüstriyel Operasyonlar Asya Başkanı Ruthger de Vries, "Sürdürülebilirlik, Rugao'daki yeni fabrikamızın enerji tedarikinden atık yönetimine kadar her parçasına yerleştirilmiştir. Bu, sadece kamyon üretmek değil, verimli ve sürdürülebilir endüstriyel operasyonlar için yeni bir ölçüt belirlemektir," dedi. Çift Ticari Teklif ve NEXT ERA Serisi Tesisin stratejik önemi, Scania'nın yerel inovasyon hızından yararlanma ve Çinli ortaklarla ortak çözümler geliştirme yeteneğini artırıyor. Tesis, TRATON Modüler Sistemi (TMS)'nin bir parçası olarak tasarlandı. Scania, Çin pazarı için çift ticari teklif sunacak: Küresel Standart Scania: Global yüksek standartta üretilen ve zorlu uygulamalar için özelleştirilebilen, geniş hizmet portföyüne sahip kamyonlar. NEXT ERA Serisi: Özellikle Çin'in rekabetçi uzun yol ve hacimli taşımacılık segmenti için geliştirilmiş, yeni bir çekici (tır) ürün gamı. Bu ürün hattı, yerel dijital ekosistemle tamamen entegre edilmiş, yüksek hacimli taşımacılık uygulamaları için standartlaştırılmış bir çözüm sunacak. Rugao'daki üretimden ilk teslimatlar 2025'in sonlarında başlayacak ve NEXT ERA ürün gamı 2026'nın ilk yarısında piyasaya sürülecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Borçelik, “Bu İş Eşitlik İşi” ile TEGEP Öğrenme ve Gelişim Ödülleri’nde Sosyal Etki Ödülünü Kazandı Haber

Borçelik, “Bu İş Eşitlik İşi” ile TEGEP Öğrenme ve Gelişim Ödülleri’nde Sosyal Etki Ödülünü Kazandı

Borusan Grup şirketlerinden Borçelik, Türkiye’de kurum içi öğrenme ve gelişim alanındaki başarılı uygulamaları görünür kılmayı amaçlayan TEGEP Öğrenme ve Gelişim Ödülleri’nde, “Bu İş Eşitlik İşi” projesiyle Sosyal Etki Kategorisi 2025 Ödülü’nün sahibi oldu. Borçelik’in kurumsal eğitim platformu Borçelik Teknik Akademi’nin (BTA), BUİKAD ve NOSAB iş birliğiyle yürüttüğü proje, sanayide kadın istihdamını artırmayı ve “erkek işi” olarak görülen mesleklerde kalıpları dönüştürmeyi hedefliyor. Proje dahilinde kaynak operatörlüğü, köprülü vinç operatörlüğü, forklift operatörlüğü, kalite kontrol ve lojistik gibi üretime yönelik alanlarda eğitimler verildi. Proje, istihdam yaratmakla kalmayıp, ölçülebilir kazanımlar, sistematik başvuru süreçleri ve iş hayatına hazırlık yol haritalarıyla sürdürülebilir bir sosyal etki modeli de sunuyor. “Bu İş Eşitlik İşi” bugüne kadar 66 kadın istihdama kazandırdı. Derya Demirer: “Dönüşümün kalıcı olmasını sağlayacak bir ekosistem inşa ediyoruz” Borçelik İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü Derya Demirer, ödülle ilgili şunları söyledi: “‘Bu İş Eşitlik İşi’ projesi, Borçelik’in fırsat eşitliğini işin kalbine koyan yaklaşımının somut örneklerinden. Sanayide kadın istihdamını artırırken, işletmelerin gerçek ihtiyaçlarına cevap veren, ölçülebilir ve sürdürülebilir bir model kurduk. BUİKAD ve NOSAB ile yürüttüğümüz güçlü iş birliği sayesinde nitelikli istihdam yaratmanın yanı sıra, dönüşümün kalıcı olmasını sağlayacak bir ekosistem inşa ediyoruz. Projemizi daha da genişleterek etkimizi büyütmeye devam edeceğiz.” TEGEP Ödülleri, 2015’ten bu yana öğrenme ve gelişim alanındaki iyi örnekleri paylaşmayı ve teşvik etmeyi amaçlıyor. Borçelik aldığı bu ödülle sanayide toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılık konularında öncü konumunu pekiştiriyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İBB’den Yerel Eşitlik İçin Üç Tematik Çalıştay Haber

İBB’den Yerel Eşitlik İçin Üç Tematik Çalıştay

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda hazırlıkları süren 2025-2029 Yerel Eşitlik Eylem Planı (YEEP) kapsamında üç ayrı tematik çalıştay düzenledi. Kadın, Engelli ve Çocuk temalarında gerçekleştirilen çalıştayların amacı; toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı hedeflerin geliştirilmesi, öncelikli alanların belirlenmesi ve yerel politikalarda halkın katılımının güçlendirilmesi olarak belirlendi. Çalıştaylara İBB’nin ilgili birimleri, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, aktivistler, ilçe belediyeleri, kent konseyleri ve engelli meclisleri temsilcilerinden oluşan geniş bir paydaş grubu katıldı. KADIN ÇALIŞTAYI: “EŞİTLİK YOLUNDA ORTAK ADIMLAR” 10 Ekim 2025’te Yenikapı Metro İstanbul Akademi’de Kadın ve Aile Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen çalıştayda 104 katılımcı yer aldı. İstanbul’da kadınların yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri tematik masalarda ele alınırken, talepler “katılımcılık, sağlık, ekonomik güçlenme, kültür-sanat, erişilebilirlik, güvenlik, barınma, afet ve eğitim” başlıkları altında toplandı. ERİŞİLEBİLİR VE EŞİT İSTANBUL 8 Ekim 2025’te 1453 Çırpıcı Sosyal Tesisi’nde Engelli Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen çalıştaya ise 205 kişi katıldı. Erişilebilirlik önlemleriyle gerçekleştirilen çalıştayda, engelli bireylerin sorunları ve çözüm önerileri iki oturumda tartışıldı. Talepler, “katılımcılık, sağlık, eğitim, kültür-sanat, spor, barınma, iletişim, ulaşım, mimari erişilebilirlik, istihdam” gibi 15 tematik masa altında toplandı. ÇOCUK HAKLARI TEMELLİ YAKLAŞIM 9 Ekim 2025’te Artistanbul Feshane’de Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen çalıştayda, çocuk politikalarının güçlendirilmesi ve çocuk hakları temelli yaklaşımlar ele alındı. Katılımcılar, İstanbul’daki çocukların yaşadığı sorunları belirleyip önceliklendirdi. Talepler “katılımcılık, sağlık, yoksulluk, kültür-sanat, ulaşım, güvenlik, barınma, afet, eğitim” başlıkları altında toplandı. EYLEM PLANINA DOĞRUDAN KATKI Üç çalıştayın çıktıları, Yerel Eşitlik Eylem Planı’nın hedef ve eylem alanlarını doğrudan besleyecek. İBB, bu süreçle birlikte toplumsal cinsiyet eşitliği, kapsayıcılık ve katılımcı yönetim anlayışını güçlendirmede önemli bir aşamayı geride bırakmış oldu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

SOBE İstihdam Birimi, Otizmli Bireyleri İş Hayatına Kazandırıyor Haber

SOBE İstihdam Birimi, Otizmli Bireyleri İş Hayatına Kazandırıyor

SOBE, otizmli bireylerin topluma tam katılımını sağlamayı hedeflerken; bu bireylerin üretken bireyler olarak ekonomik hayatta da yer almalarına olanak tanıyor. Otizmli Bireylerin Ekonomik Yaşama Dahil Olması Destekleniyor SOBE bünyesinde sunulan bireysel eğitim programlarının yanı sıra, bireylerin yetenekleri doğrultusunda mesleki beceriler kazanmaları da teşvik ediliyor. El becerilerine dayalı atölyeler, uygulamalı eğitimler ve sosyal yaşam destek programlarıyla, otizmli bireylerin üretime katkı sağlayabilecek seviyeye gelmeleri hedefleniyor. Vakıf, öğrencilerinin sadece akademik değil, aynı zamanda iş yaşamına hazır bireyler olarak yetişmeleri için çeşitli iş birlikleri ve uygulama modelleri de geliştiriyor. SOBE Dükkan, Hem Farkındalık Yaratıyor Hem İstihdam Sağlıyor SOBE’nin oluşturduğu sosyal girişim platformu SOBE Dükkan, yalnızca bağış ve ürün satışı üzerinden otizmli çocukların eğitimine kaynak yaratmakla kalmıyor; aynı zamanda otizmli bireylerin ve ebeveynlerinin üretim sürecine aktif katılımını da teşvik ediyor. Bu platform, hem toplumsal farkındalık yaratıyor hem de istihdam kapısı aralıyor. Ürün tasarımı, paketleme, lojistik ve pazarlama süreçlerinde bireylerin görev alması destekleniyor. Topluma Tam Katılım İçin Kapsayıcı Model SOBE Vakfı, yalnızca Konya’nın değil, Türkiye’nin dört bir yanından gelen otizmli bireylere umut oluyor. Eğitim, sosyal gelişim ve istihdam olanaklarını kapsayıcı bir yaklaşımla birleştiren merkez, otizmli bireylerin bağımsız, üretken ve topluma entegre bireyler olarak yaşam sürmelerine öncülük ediyor. Otizmli bireylerin yaşamın her alanında aktif rol almalarını destekleyen SOBE, gelecekte daha fazla bireyin istihdam sürecine dahil olması için projelerini büyütmeyi sürdürüyor. “9 öğrencimizi iş sahibi yapmanın gururunu yaşıyoruz” İstihdam Birimi Sorumlusu Tahsin Afyoncu, 2021 yılında 2 öğrenciyle başlayan istihdam biriminin bugün 9 öğrenciyle yoluna devam ettiğini belirterek, “Amacımız; otizmli bireyleri iş hayatına hazırlamak ve onlara güvenli iş imkanları sunmak. Kısa sürede 9 öğrencimizi iş sahibi yapmanın gururunu yaşıyoruz. Daha fazla otizmli bireyi iş hayatına kazandırmak için her geçen gün büyüyor ve gelişiyoruz. Ayrıca, İŞKUR’un düzenlediği ‘Destekli İstihdam Projesi’ kapsamında gerekli çalışmalar yapılarak başvuru gerçekleştirilmiş ve sunduğumuz proje kabul edilmiştir. Bu proje kapsamında istihdamın ilk yılı İŞKUR, ikinci yılı ise SOBE tarafından desteklenecek olup, toplamda 2 yıl sürecektir. Proje çerçevesinde SOBE bünyesinde 2 öğrenci daha istihdam edilmiştir. Bu proje ile toplam istihdam edilen öğrenci sayısı 11’e yükselmiştir” dedi “Her bireye uygun iş imkanı sağlanmalıdır” Otizmli bireylerin istihdam edilmesinin bağımsızlık ve özgüven açısından kritik olduğuna dikkat çeken Afyoncu, “Bir işte başarı elde ettikçe bireylerin öz güveni artar, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenirler. Elbette bireysel farklılıklar göz önüne alınmalı ve her bireye uygun iş imkanı sağlanmalıdır. İş hayatına giren bireyler sadece ekonomik bağımsızlık elde etmekle kalmaz, aynı zamanda sosyal etkileşimlerini de güçlendirir. Bu da yaşam kalitelerini yükseltir ve toplumun otizmi daha iyi anlamasına katkı sağlar” diye konuştu. “İstihdam sadece bireysel değil, toplumsal açıdan da büyük bir katkıdır” Otizmli bireylerin iş yaşamında birçok beceriyle öne çıktığını vurgulayan Afyoncu, “Rutin ve tekrarlayan görevlerde yüksek verimlilik gösterirler. Ürün paketleme, etiket yapıştırma, reyon düzenleme gibi işlerde avantaj sağlarlar. Belirli bir göreve uzun süre odaklanabilme yetenekleri iş verimliliğini artırır. En önemlisi ise problem çözme becerileridir. Karşılaştıkları sorunlara hızlı ve pratik çözümler üretebilmeleri, onların günlük yaşamda da güçlenmelerine yardımcı olur. Bu yönüyle istihdam sadece bireysel değil, toplumsal açıdan da büyük bir katkıdır” şeklinde konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.