Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Japonya

Kapsül Haber Ajansı - Japonya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Japonya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Dünya Othello Şampiyonları Belli Oldu Haber

Dünya Othello Şampiyonları Belli Oldu

Japonya ilk dört sırayı alarak turnuvaya damgasını vurdu. Kadınlar ve Gençler kategorisinde de şampiyonluklar Japonya ve Singapur’a gitti. 47. Dünya Othello Şampiyonası (WOC 2025), 12–15 Kasım 2025 tarihlerinde ilk kez Türkiye’nin ev sahipliğinde Ankara’da Zekâ Sporları ve Oyunları Konfederasyonu koordinasyonunda gerçekleştirildi. Avrupa, Asya, Amerika ve Okyanusya’dan 30 ülkeden gelen 105 sporcu, dört gün boyunca dünya şampiyonluğu için mücadele etti. Turnuva; hem genç hem yetişkin sporcuların yer aldığı, küresel ölçekte en yüksek katılımlı Othello organizasyonlarından biri olarak tarihe geçti. Final müsabakalarının ardından Japonya ilk dört sırayı elde ederek, üst üste 19. kez dünya sıralamasının zirvesine yerleşti. Genel ve Kadınlar kategorilerinde şampiyonluk Japonya’ya giderken, Gençler kategorisinde madalya Singapur’un oldu. Strateji temelli iki kişilik bir zekâ oyunu olan Othello, basit kurallarına rağmen derin stratejik planlama, öngörü ve hızlı düşünme becerileri gerektirir. Dünya genelinde milyonlarca kişi tarafından oynanan Othello, uluslararası turnuvalarla küresel bir zekâ sporu niteliği taşır. 2025 Dünya Othello Şampiyonası Sonuçları Genel Kategori – Final Sıralaması Seiya Kurita (Japonya) Yusuke Takanashi (Japonya)Takashi Yamakawa (Japonya)Kento Urano (Japonya) Kadınlar Dünya Şampiyonu Miu Hisamatsu (Japonya) Gençler Dünya Şampiyonu Calvin Koh Ding Sheng (Singapur)Türkiye Othello Milli Takımı: Genç ve Dinamik Bir Kadro Sahada WOC 2025 sonuçlarına göre Türkiye; beş kişilik milli kadrosuyla turnuvada güçlü bir mücadele ortaya koydu. Burak Nedret Demirsoy (İzmir) 8 puanlık performansıyla takımın en yüksek skorlu sporcusu olurken, Elif Tan (Gaziantep), Melisa Doymaz (İzmir) ve İsmail Yalturak (Manisa) 5’er puan ile istikrarlı bir oyun sergiledi. Güneş Deren Özgen (Ankara) ise ilk WOC deneyiminde değerli tecrübe kazandı. Türkiye, takım sıralamasında orta seviyede konumlanarak gelecek yıllarda daha üst basamaklara çıkma potansiyelini gösterdi. Genç ve deneyimli sporculardan oluşan milli kadro, Türkiye’nin Othello sahnesinde yükselişinin sürdüğünü ortaya koydu. 4 gün süren şampiyonaya ABD, Almanya, Avustralya, Belçika, Büyük Britanya, Çekya, Çin, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Güney Kore, Hollanda, Hong Kong, İran, İspanya, İtalya, İsveç, İsviçre, Japonya, Kanada, Kazakistan, Moğolistan, Norveç, Rusya, Singapur, Sri Lanka, Tayland, Tayvan ve Türkiye’den milli takımlar katıldı. Bu prestijli şampiyona, Türkiye’nin uluslararası zekâ sporlarını tek platformda buluşturmayı hedefleyen Mind Summit 2025 çatısı altında, benzersiz bir atmosferde gerçekleştirildi. Final karşılaşmalarının ardından madalyalar sahiplerini buldu ve organizasyon büyük bir coşku ile sona erdi. Mind Summit 2025: Zekâ Oyunlarında Küresel Buluşma WOC 2025’in Mind Summit 2025 ile aynı çatı altında gerçekleştirilmesi, dünya Othello sahnesinde bugüne kadar yapılmış en kapsamlı organizasyonlardan biri olarak dikkat çekti. “Zekâsını Kullananlar İçin Gelecek” temasıyla Zekâ Sporları ve Oyunları Konfederasyonu tarafından düzenlenen Mind Summit 2025, geleneksel ve modern zekâ oyunlarından seminerlere, birbirinden farklı derinlik içeren atölyelerden uluslararası turnuvalara kadar geniş bir etkinlik yelpazesini bir araya getirdi. Etkinliğe 80’e yakın ülkeden 250’nin üzerinde lisanslı sporcu ve Türkiye’nin dört bir yanından 600’e yakın genç yarışmacı katıldı.

Japon Şefler Türk Yemeklerini Öğrenerek Mezun Olacak Haber

Japon Şefler Türk Yemeklerini Öğrenerek Mezun Olacak

Türkiye’nin Michelin yıldızlı restoranı TERUAR’ın kurucusu ve şefi Osman Serdaroğlu, Otsuma Women’s Üniversitesi’nde öğrenciler ve akademisyenlere 3 seansta Türk mutfağını anlattı. Türk mutfağının lezzetlerinden menüler hazırladı, Japon öğrencilerin ve akademisyenler Türk menülerine hayran kaldı. Şef Osman Serdaroğlu, Türk orkinosu, zeytinyağı, kuru meyve, baharat, bulgur, nar ekşisi gibi öne çıkan ürünlerimizin kullanıldığı menüleri öğrencilere sundu. Ayrıca bakır cezve ve çaydanlıkla hazırlanan Türk çayı ve Türk kahvesi seremonisi de programa ayrı bir zenginlik kattı. Türk mutfağının önümüzdeki süreçte Otsuma Women’s Üniversitesi ders programına girmesi için Ege İhracatçı Birlikleri ve Üniversite Yönetimi arasındaki görüşmeler olumlu bir zeminde ilerliyor. Uçak: “Japonya’ya gıda ihracatında hedefimiz 1 milyar dolar” Türk gıda ihracatçıları olarak Japonya’ya son 5 yılda ihracatlarını yüzde 75’lik artışla 209 milyon dolardan 367 milyon dolara çıkardıklarını dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Otsuma Women’s Üniversitesi’yle yapılan iş birliği sayesinde Türkiye’nin Japonya’ya gıda ihracatının yeni bir atılım göstermesini beklediklerini belirtti. “Türkiye dünyanın gıda ambarı” diyen Uçak, “Japonya’ya meyve sebzeler ve meyve sebze mamullerinden su ürünlerine, kuru meyvelerden hububat bakliyat yağlı tohumlara, odun dışı orman ürünlerinden zeytin ve zeytinyağına geniş bir ürün gamında lezzetler sunuyoruz. Otsuma Women’s Üniversitesi’nde gastronomi okuyan şef adayları bu projeyle Türk mutfağını öğrenerek mezun olacaklar. Türk lezzetlerine profesyonel kariyerlerinde yer verecekler. Ege Bölgesi’nden Japonya’ya 2024 yılında ihracatımız yüzde 42’lik artışla 89 milyon dolardan 126 milyon dolara yükseldi. Türkiye’nin Japonya’ya gıda ürünleri ihracatını orta vadede 1 milyar dolara çıkaracak güzel bir iş birliğini başlattık” diye konuştu. Işık: “Turkish Tastes’te ikinci durak Japonya olacak” Japonya’nın yıllık 80 milyar dolar gıda ürünleri ithal ettiğine dikkati çeken Ege İhracatçı Birlileri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Otsuma Women’s Üniversitesi’yle iş birliğinin tohumlarının 11-14 Mart 2025 tarihleri arasında düzenlenen Foodex Fuarı’nda atıldığını kaydetti. Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 6 gıda birliğinin ABD pazarında başarıyla sürdürdüğü Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesi’nde 6. Yıla girdikleri bilgisini veren Işık şöyle devam etti: “Turkish Tastes Projesi’nde başarının altında yatan etkenlerden birisi ABD’li şeflerle ve üniversitelerle yürüttüğümüz ortak projeler oldu. Japonya pazarında da yürüteceğimiz TURQUALITY Projesini sağlam zemine inşa ediyoruz. Japonya’da tek kişilik yaşam ve çalışan çiftlerdeki artış nedeniyle hazır yemeklere yöneliş var. Bu da işlenmiş ve dondurulmuş sebzelere olan talepleri artıyor. Türkiye bu noktada güçlü üreticilere sahip. Ege Bölgesi’nden Japonya’ya ihracatta 2024 yılında kuru meyve sektörümüz 42 milyon dolarlık performansla lider oldu. Hedefimiz Japonya’ya kuru meyve ihracatını orta vadede 100 milyon dolara çıkarmak.” Girit: “Foodex Fuarına 25 yıldır katılıyoruz” Uzakdoğu’nun en büyük gıda fuarı olan Japan Foodex Fuarı’nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu 25 yıldır Ege İhracatçı Birlikleri’nin yaptığı bilgisini veren Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, her yıl 40’ın üzerinde gıda ihracatçısı Türk firmasının Foodex Fuarı’na katıldığını, Japon tüketicilerin beklentilerine göre üretim kültürünün Türk gıda sektöründe yerleştiğini ifade etti. Türkiye’nin su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatının Japonya’ya 2024 yılında yüzde 121’lik artışla 53 milyon dolardan 118 milyon dolara çıktığını dillendiren Girit, “Japonların milli yiyeceği suşi Türkiye’den ihraç edilen orkinoslarla yapılıyor. Etkinlik süresince Türkiye’nin Michelin yıldızlı restoranı TERUAR’ın kurucusu ve şefi Osman Serdaroğlu, Türk orkinosundan menüler hazırladı. Bu iş birliğinin meyvelerini önümüzdeki yıllarda yiyeceğiz” ifadelerini kullandı. Öztürk: “Japonlar Türk makarnasına hayran” Japon tüketicilerin öncelikli talebinin kaliteli ve sağlıklı gıda olduğunun altını çizen Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, Japon tüketicilerin kaliteli ve sağlıklı gıdaya hak ettiği fiyatı ödediğine vurgu yaptı. Japonların Türk makarnasına yoğun ilgi gösterdiğini paylaşan Öztürk sözlerini şöyle tamamladı; “Japonya’da 2024 yılında 72 milyon dolarlık makarna ihraç ettik. Makarna ihracatında Japonya ikinci büyük pazarımız oldu. Bitkisel yağlar, baharatlar, şekerleme ürünleriyle Japonya’ya 2024 yılında ihracatımızı yüzde 11’lik artışla 95 milyon dolardan 107 milyon dolara yükselttik. Japonya’ya gıda ihracatımızı 1 milyar dolara taşırken, 250 milyon dolarının bizim sektörümüzden olması için çaba göstereceğiz.” Uygun: “Japonya ikinci büyük ihraç pazarımız oldu” Türk zeytin ve zeytinyağı sektörü olarak üretici olmayan pazarlara odaklandıklarına değinen Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Uygun, Japonya’nın stratejilerinin merkezindeki ülkelerden birisi olduğunu, Japonya’da 90’lı yıllarda 5 bin ton seviyesinde olan zeytinyağı tüketiminin günümüzde 50 bin tona ulaştığını dile getirdi. ABD’de sürdürdükleri Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesi sonrasında Türkiye’nin zeytinyağı ihracatında ABD’nin payının yüzde 46’ya yükseldiğini söyleyen Uygun, “ABD pazarındaki benzer bir başarıyı Japonya’da tekrarlamak istiyoruz. Japonya mevcut ihracat rakamıyla bizleri umutlandırıyor. Türkiye olarak, 2024/25 sezonunu 50 bin 713 tonluk zeytinyağı ihracatıyla geride bıraktık. Bu ihracatta ABD’den sonra ikinci sırada 22 milyon 511 bin dolarla Japonya yer aldı. Amacımız Japonya’ya zeytinyağı ihracatında yüzde 10 pazar payına ulaşmak” dedi. Gürle: “Baharatlar tüm yemeklere lezzet katıyor” Japon mutfağında baharatların yoğun kullanıldığını ifade eden Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, Türkiye’den baharat ürünleri ihracatında Japonya’nın 4,8 milyon dolarla ön sıralarda yer aldığını, Otsuma Women’s Üniversitesi’yle yapılan iş birliğinin Türk baharatlarının Japon mutfağındaki temsiliyetini artıracağını vurguladı. Defne ve kekikte Türkiye’nin dünya birincisi olduğunu paylaşan Gürle şöyle konuştu: “Türkiye’nin Michelin yıldızlı restoranı TERUAR’ın kurucusu ve şefi Osman Serdaroğlu etkinlik kapsamında Türk mutfağının ve baharatlarının kültürel zenginliğini, pişirme tekniklerini ve gastronomik mirası üniversitenin akademisyen ve öğrencilerine kapsamlı bir şekilde aktardı. Programa Tokyo Ticaret Başmüşavirlerimiz Mukaddes Nur Yılmaz ve Sedat Yıldız, Müşavirliğimiz Uzmanı Mehmet Ayaz katılım sağladı ve bize büyük destek verdiler. Etkinlik boyunca toplamda yaklaşık 80 öğrenci, Türk mutfağını hem teorik hem de uygulamalı olarak deneyimleme fırsatı buldu. Katılımcılardan “Türk mutfağının dünya mutfakları arasındaki güçlü konumunu yeniden fark ettim” ve “Türkiye’yi ziyaret ederek yemekleri yerinde tatmak istiyorum” gibi olumlu geri bildirimler aldık. Türk mutfağına yönelik ilginin belirgin şekilde arttığı gözlemledik.”

Zeytinyağı İhracatı Üretici Olmayan Ülkelere Yapılan İhracatla Ayakta Kaldı  Haber

Zeytinyağı İhracatı Üretici Olmayan Ülkelere Yapılan İhracatla Ayakta Kaldı 

Zeytinyağı ihracatı miktar bazında yüzde 28 gerilerken, dünya genelinde zeytinyağı fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ihracattan elde edilen döviz getirisi yüzde 50’lik kayıpla 505 milyon dolardan 252 milyon dolara indi. Zeytincilik sektörü, 2024/25 sezonunda sofralık zeytinde 255 milyon dolarlık döviz getirisiyle rekor kırarken, zeytinyağı ihracatında 252 milyon dolarla beklentilerin uzağında kaldı ve 4 sezon sonra sofralık zeytin ihracatının gerisine düştü. Zeytinyağı ihracatı üretici olmayan ülkelerde tutundu Türk zeytinyağı sektörünün üretici olmayan ülkelerdeki pazar payını koruması, sektörel ticaret heyetleri yaptığı ülkelerde ise önemli ihracat artışları yakalaması kayıplarla geçen 2024/25 sezonunun tesellisi oldu. Zeytinyağı ihracatı üretici olmayan ülkelerde 2023/24 sezonunda 46 bin 670 ton iken, 2024/25 sezonunda 45 bin 501 ton oldu. Bu ülkelerdeki kayıp yüzde 3’le sınırlı kaldı. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin sektörel ticaret heyetleri düzenlediği Avustralya, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’ne zeytinyağı ihracatımız yüzde 17’lik artışla 21 bin 460 tondan 25 bin 202 tona yükseldi. Prina ihracatı yüzde 9 arttı Türkiye’nin 2024/25 sezonunda prina yağı ihracatı ise yüzde 9’luk artışla 48 milyon dolardan 52,3 milyon dolara yükseldi. Türk zeytincilik sektörü 2023/24 sezonunda zeytinyağı, sofralık zeytin ve prina yağı ihracatından 763,5 milyon dolar ihracat geliri karnesine yazarken, 2024/25 sezonunda yüzde 27’lik kayıpla 559,6 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırabildi. Uygun: “Yanlış kararlar yarayı derinleştirdi” İhracat verilerini değerlendiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Uygun, Türkiye’nin zeytinyağı sektöründe dünyadaki gelişmeleri doğru okuyamadığını, Ticaret Bakanlığınca 22 Mart 2021 tarihinde dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlamayla başlayan, 2022, 2023 ve 2024 yıllarında zeytinyağı ihracatına getirilen fon, yasak ve kısıtlamaların dünya fiyatlarındaki gerilemeyle birleşmesi sonucunda zeytinyağı ihracatındaki yararın derinleştiğini dile getirdi. Uygun, “Fon ve yasak kararları Türkiye’yi dünyada spotçu konumuna düşürdü. Bu süreçte Türkiye yüz milyonlarca dolar ihracattan oldu ve prestij kaybı yaşadı. Günümüzde de bu yanlış kararların uzantılarıyla mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu. Ticaret heyeti yaptığımız ülkelere ihracatımız arttı Zeytinyağında kan kaybını minimize etmek için Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında zeytinyağı tüketicisi ülkelere yoğunlaştıkları bilgisini veren Uygun şöyle devam etti: “Avustralya, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’ne sektörel ticaret heyetleri gerçekleştirdik. Zeytinyağı ihracatımız totalde miktar bazında yüzde 28 azalırken bu ülkelere ihracatımız yüzde 17’lik artışla 21 bin 460 tondan 25 bin 202 tona yükseldi.” Zeytinyağının yüzde 46’sı ABD’ye ihraç edildi Türkiye, 2024/25 sezonunda 128 ülke ve gümrüklü bölgeye altın sıvı ihraç ederken zirvede 20 bin 938 tonla Amerika Birleşik Devletleri yer aldı. ABD’ye yapılan altın sıvı ihracatının döviz getirisi 94 milyon 327 bin dolar oldu. Zeytinyağı ihracatında ABD miktar bazında yüzde 46’ya ulaştı. Zeytinyağı ihracatında ikinci sıranın sahibi 22 milyon 511 bin dolarla Japonya olurken, Kanada 14 milyon 257 bin dolarlık taleple ismini üçüncü sıraya yazdırdı. Türk zeytinyağı sektörünün geleneksel ihraç pazarlarından Suudi Arabistan’a 2024/25 sezonunda 10,8 milyon dolarlık altın sıvı gönderildi.

Hitachi Astemo Turkey’in yeni adı ‘Astemo Bursa’ oldu Haber

Hitachi Astemo Turkey’in yeni adı ‘Astemo Bursa’ oldu

Hitachi Astemo Turkey Otomotiv A.Ş., global merkez ofisin isminin Astemo olarak değiştirilmesinin ardından adını Astemo Bursa Otomotiv A.Ş. olarak değiştirdi. Bu stratejik adım, aynı zamanda Astemo’nun yazılım odaklı araç (SDV) çağında global liderliğini güçlendirme konusundaki kararlığını da yansıtıyor. ‘Advanced Sustainable Technologies for Mobility’ ifadesinin kısaltması olan Astemo ismi, şirketin sürdürülebilir ve yenilikçi mobilite çözümleri sunmaya odaklandığını vurguluyor. “Global liderlik hedeflerimizi hızlandıran stratejik bir dönüşüm” Astemo genel merkezi tarafından isim değişikliği ile ilgili yapılan açıklamada, bu değişikliğin yalnızca bir marka dönüşümü olmadığı; aynı zamanda şirketin inovasyon, sürdürülebilirlik ve global liderlik hedeflerini hızlandıran stratejik bir adım olduğu belirtildi. Ayrıca, geleceğin teknolojilerini şekillendirirken elektrifikasyon, dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanlarındaki çalışmaların da hız kazanacağı ifade edildi. Astemo Bursa Genel Müdürü Mesut Sancaklı, isim değişikliğine ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Astemo Bursa olarak, bu önemli değişiklikle birlikte ülkemizdeki faaliyetlerimizi sürdürmeye ve ülkemizin sanayisine ileri teknoloji çözümleri sunmaya devam edeceğiz.” Astemo Hakkında                                                Merkezi Tokyo, Japonya’da bulunan Astemo, Hitachi, Ltd., Honda Motor Co. ve JIC Capital, Ltd. ortak girişimidir. Dünya genelinde 80.000 çalışanı bulunan şirket, Amerika, Asya, Çin, Avrupa ve Japonya’da faaliyet göstermektedir ve otomotiv sektöründe global bir mega tedarikçidir. Elektrik İş Birimi, Araç İş Birimi ve Motosiklet İş Birimi; otomotiv parçalarının geliştirilmesi, üretimi, satışı ve servisinin yanı sıra ulaşım ve endüstriyel makineler ve sistemler üzerinde çalışmaktadır. Astemo, sürdürülebilir bir toplum yaratmayı ve kurumsal değeri artırmayı taahhüt etmektedir. Astemo Bursa Hakkında                                               Astemo Bursa, merkezi Almanya’nın Münih (Schwaig) kentinde bulunan Astemo Europe’un bir parçasıdır. Bulgaristan, Çekya, Fransa, Almanya, Polonya, Portekiz, İspanya, Türkiye ve Birleşik Krallık olmak üzere dokuz ülkede faaliyet gösteren ve 3.400 çalışanı bulunan Astemo Europe, ICE, xEV ve AD/ADAS teknolojileri için mobilite çözümlerinde yeniliği teşvik etmektedir. Astemo Grubu, dünya çapında ileri seviye mobilite çözümleri sunarak sürdürülebilir bir topluma katkıda bulunmayı ve yaşam kalitesini artırmayı hedeflemektedir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türk Turistler En Çok Londra’da Harcama Yaptı  Haber

Türk Turistler En Çok Londra’da Harcama Yaptı 

Ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren global teknoloji şirketi Mastercard, Türkiye’ye gelen ve Türkiye’den yurtdışına çıkan turistlerin harcama trendlerini inceleyen yeni araştırmasını yayınladı. Haziran, Temmuz, Ağustos aylarını kapsayan 2024 ve 2025 yaz döneminde*, bireysel yabancı kartlı ödemelerin harcama miktarı geçen yıla göre yüzde 6, işlem adedi yüzde 9 artış gösterdi. Türkiye’den yurtdışına giden turistlerin ise toplam harcamaları 2025’te yüzde 28 artarken, işlem adedindeki artış yüzde 25 oldu. En çok artış Temmuz ayında gözlendi. 2025 yazında Türkiye’de harcaması en fazla artan ülke Türkmenistan oldu Araştırmaya göre, Türkiye’de Mastercard logolu kartlarıyla en çok harcama yapan 10 ülke Birleşik Krallık, Almanya, Hollanda, ABD, Suudi Arabistan, Kazakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Avusturya, İsviçre, İsveç oldu. Bu ülkeler arasında en fazla büyüme yüzde 20 ile Avusturya’da görüldü. Ancak harcama hacminin en çok arttığı ülke ise yüzde 139 ile Türkmenistan olarak kaydedildi. İngilizlerin yeni gözdesi Antalya Yabancı kart sahiplerinin harcamaları sektör bazında incelendiğinde, en çok büyüme sırasıyla çeşitli gıda, market ve kuyum sektörlerinde gözlemlendi. Bu yıl Birleşik Krallık’tan gelen turistler, en çok harcamayı geçen yıla göre Muğla yerine Antalya’da yaptı;, geçen seneye göre yemek sektörü harcamalarında yüzde 11 artış gerçekleşti. Almanya’dan gelen turistlerin harcamasının en çok arttığı şehir yüzde 13 ile İstanbul olurken, geçen yıldan bu yana harcamanın en çok artış gösterdiği sektör yüzde 36 ile çeşitli gıda sektörü oldu. Hollanda’dan gelen turistlerin harcama alışkanlıklarına bakıldığında, en çok Antalya’da ve geçen seneye göre yüzde 9 daha fazla olmak üzere yemek sektöründe harcama yapıldı. ABD’den gelen turistlerin harcamalarının geçen seneye kıyasla en çok artış gösterdiği sektör yüzde 24 ile kuyum sektöründe kaydedildi. Türk turistler yaz aylarında en çok Avrupa ülkelerini tercih etti Araştırmaya göre, Türkiye’den yurtdışına çıkan turistlerin yaz aylarında en çok harcama yaptıkları ülkeler Yunanistan, İngiltere ve İtalya; harcamanın en çok arttığı ülke ise yüzde 119 yıllık büyüme ile Japonya oldu. Türkiye’den giden turistler yüzde 55 yıllık büyüme ile en çok Londra’da harcama yaptı. Bu artışta, dünyaca ünlü grup ve sanatçıların konserleri de etkili oldu. Geçtiğimiz yaz dönemine kıyasla, şehirler arasında en çok harcama artışı, yüzde 246 ile Bulgaristan’ın Svilengrad şehrinde gözlendi. Türkiye’den giden turistlerin en çok harcama yaptıkları sektör yüzde 30 yıllık büyüme ile giyim, en fazla büyüme gözlenen sektör yüzde 79 ile sağlık olarak kaydedildi. Türk turistlerin harcamaları giyim ve yemek sektörlerine yoğunlaştı Türkiye’den Yunanistan’a giden turistlerin en çok harcama yaptığı şehir Alexandroupoli olurken harcamanın en çok arttığı şehir ise Feres (yüzde 456) oldu. En çok harcama yemek sektöründe yapılırken yemek sektöründe yapılan harcamalar geçen seneye göre %31 artış gösterdi. Türkiye’den İngiltere’ye giden turistlerin en çok harcama yaptıkları şehir yıllık %55'lik artışla Londra oldu, harcama artışı en fazla olan sektör %52 ile giyim sektörü olarak kayıtlara geçti. Türkiye’den İtalya’ya giden turistler, yıllık %17'lik harcama artışı ile en çok Milano’da harcama yaptı. En yüksek harcama artışı %52 ile Capri’de gerçekleşirken, en çok harcama yapılan sektör giyim sektörü oldu. Türkiye’den Fransa’ya giden turistler en çok harcamayı Paris’te gerçekleştirdi. Türkiye’den ABD’ye giden turistlerin en çok harcama yaptıkları şehir New York, en çok harcama yaptıkları sektör giyim oldu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türk gıda ihracatçılarına 80 milyar dolarlık davet Haber

Türk gıda ihracatçılarına 80 milyar dolarlık davet

Türk ihracatçıları Japonya’ya orta vadede 1 milyar dolar gıda ürünleri ihracat hedefi koydu. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Japonya’ya 1 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için 10-13 Mart 2026 tarihleri arasında Tokyo’da düzenlenecek olan Foodex Japan 2026 51. Uluslararası Gıda ve İçecek Fuarı’na Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yapmak için hazırlıklara başladıklarını duyurdu. Foodex Japan Fuarı’nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu çeyrek asrı aşan bir süredir yaptıklarını dile getiren Başkan Uçak, 2025 yılında 42 firmayla Tokyo’da Foodex Fuarı’nda yer aldıklarını, Türkiye’den Japonya’ya yapılan gıda ürünleri ihracatının 126 milyon dolarlık diliminin Egeli gıda ihracatçıları tarafından yapıldığını, toplam ihracattan yüzde 35 pay aldıklarını vurguladı. Türkiye’nin Japonya’ya gıda ürünleri ihracatının son 5 yılda yüzde 75 artması yanında ortalama ihraç fiyatında da başarılı bir grafik ortaya koyduklarını ifade eden Uçak, “2019 yılında ortalama ihraç fiyatımız kilogram başına 2,17 dolar iken, 2024 yılı sonunda yüzde 19’luk artışla 2,58 dolara yükseldik. Ortalama ihraç fiyatındaki artış orta vadede Japonya’ya 1 milyar dolar gıda ürünleri ihracatı hedefimizi destekliyor” şeklinde konuştu. Işık; “Sağlıklı gıdalara talep artıyor” Japonya’da sağlıklı gıdalara yöneliş olduğunu vurgulayan Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Bitki bazlı gıdalar ve dondurulmuş gıda tüketiminde önemli artışlar olduğunu vurguladı. Japonya’da dondurulmuş gıda pazarının 6,6 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını dillendiren Işık, “Japon perakende tüketicileri, tek kişilik hanelerdeki ve çalışan çiftlerdeki artış nedeniyle uygun hazır yemekler ve malzemeler aramaya devam etmekte ve bu da işlenmiş ve dondurulmuş sebzelere olan talebi artırıyor. Japonya'nın en büyük işlenmiş sebze tedarikçisi Çin ve Amerika Birleşik Devletleri. Türk ihracatçılarımızı Japonya’da gelişen bu pazardan pay almak için Foodex Fuarı’nda yerlerini almaya davet ediyoruz” dedi. Japonya’da gıda sektörünün pandemi öncesi seviyelere ulaştığını ifade eden Işık, Japon halkının kaliteye ve hijyene büyük önem verdiğini, Japon piyasasının gerektirdiği gıda sağlık standartlarına uygun ürünler ile fuara katılmanın, temel başarı şartlarından birisi olduğunu, fuarda dökme tip ürün yerine ambalajlı, markalı ve kaliteli ürünlerin sergilenmesinin başarıyı arttıracağını sözlerine ekledi. Japonya’ya en çok ihraç edilen Türk gıdaları neler oldu? 2024 yılında Türkiye’den Japonya’ya ihraç edilen gıda ürünlerinde balık 113 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. Japonlar 72 milyon dolarlık Türk makarnaları talep ederken, zeytinyağı sektörü 33 milyon dolarlık ihracata imza attı. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı 24 milyon dolar olurken, meyve suyu ihracatımız 18,5 milyon dolar oldu. Kuru domates ihracatı 16,5 milyon dolar olurken, kuru incir ihracatı 16 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Şekerli mamuller sektörü 12 milyon dolarlık ihracata imza attı. Otsuma Kadın Üniversitesi’nde Türk Mutfağını Ünlü Şef Osman Serdaroğlu anlatacak Türk gıda ürünlerinin ABD pazarında bilinirliğini ve tüketimini artırmak için 2019 yılında Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesini başlatan Las Vegas Üniversitesi’nde Türk mutfağının müfredata girmesi için iş birliği yapan Ege İhracatçı Birlikleri, bu sefer, Japonya’da benzer bir iş birliğine gidiyor. Japonya’da Otsuma Kadın Üniversitesi’nde Türk Mutfağı Tanıtım Projesi start alıyor. Otsuma Kadın Üniversitesi’nde Türk Mutfağı Tanıtım Projesi kapsamında Türk Mutfağını Michelin Yıldızlı Şef Osman Serdaroğlu anlatacak. Serdaroğlu, Geleneksel Türk terbiyeli tavuk suyu çorbası, Nar ekşisi ile süslenmiş ızgara taze ton balıklı kısır bulgur salatası, Kuru incirli Türk usulü sütlaç, Türk usulü mısır ekmeği ve Türk çayı ve Türk Kahvesi’nden oluşan bir menüyü Japon şef adayı öğrenciler ve öğretim üyeleri için hazırlayacak. Üniversitede verilecek derslerde Anadolu’nun zengin tarihine ve Türkiye coğrafyasının sunduğu eşsiz gıda ürünlerine yer verilerek, farklı bölgelerden elde edilen ürünlerle Türk mutfak kültürünün tanıtılması hedeflenmekte. Anadolu’nun kültürel çeşitliliği ve Akdeniz tipi beslenme alışkanlıkları, Japon damak tadına uygun şekilde uyarlanarak öğrencilerle buluşturulacak. Diğer yandan, her yıl daha da güçlenen Türk firmaları Foodex Japan Fuarı’nda yer almakta, ülkemizin gıda sektöründeki potansiyelini başarıyla temsil etmekteler. Bu kapsamda fuara katılım sağlamak isteyen firmaların Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ile temasa geçmeleri beklenmekte.

Türkiye ile Japonya Arasında Yeni Adım: TBB ve JICA’dan Afet Atıkları İçin Hibe Anlaşması Haber

Türkiye ile Japonya Arasında Yeni Adım: TBB ve JICA’dan Afet Atıkları İçin Hibe Anlaşması

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile yürüttüğü iş birliği kapsamında, “Afet Sonrası İyileştirme ve Afet Atık Yönetimi için Ekipmanların Acil İyileştirilmesi Alt Projesi”ne ilişkin hibe anlaşmasını imzaladı. Törende, TBB’nin yanı sıra Sağlık Bakanlığı (SB) ve Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) de hibe faydalanıcısı olarak yer aldı. İmzalanan anlaşma ile depremden etkilenen yerel yönetimlerin afet sonrası iyileştirme sürecinde ihtiyaç duyduğu ekipman desteğinin sağlanması amaçlanıyor. Törende açılış konuşmaları JICA Türkiye Ofisi Baş Temsilcisi Watanabe Daisuke, TBB Genel Sekreteri Suat Yıldız, Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürü Hakan Usta ve Karayolları Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Macit tarafından gerçekleştirildi. Daisuke: “Türkiye’nin olağanüstü gösterdiği direnç takdire şayandır” JICA Türkiye Ofisi Baş Temsilcisi Watanabe Daisuke, Türkiye’nin 6 Şubat depremlerinden sonra gösterdiği direnç ve toparlanma çabasının takdire şayan olduğunu belirtti. Daisuke, finansman ve temel ekipman desteği konularında devam eden ciddi bir ihtiyacın olduğunu ifade ederek, “Japonya, toplam 3,8 milyar Japon Yeni tutarında kapsamlı bir hibe desteği sağlamaktadır.” diye konuştu. Anlaşmanın deprem bölgesinin yeniden yapılanma çabalarına katkı sunmayı hedeflediğine işaret eden Daisuke, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu projenin hedefi yalnızca devam eden afet iyileştirme çalışmalarını desteklemek değil; aynı zamanda gelecekte meydana gelebilecek acil durumlara karşı hazırlık ve müdahale kapasitesini artırmaktır. Her kuruma özel olarak sağlanacak kritik ekipmanlarla, daha dirençli ve daha güvenli bir Türkiye'nin inşasına katkı sağlamayı umuyoruz. İmza töreninden büyük bir memnuniyet duyuyorum; ancak en önemli konu, afet bölgelerindeki mevcut durumu göz önünde bulundurarak bu projenin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesidir. Bu doğrultuda yakın iş birliğimizin devamını temenni ediyorum.” Yıldız: “Belediyeler afet sonrasında yoğun çaba gösterdi” TBB Genel Sekreteri Yıldız, 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerin ardından belediyelerin üstlendiği rolün önemine dikkati çekti. Yıldız, belediyelerin depremin ardından merkezi yönetimle koordinasyon içinde arama-kurtarma, geçici barınma ve temel hizmetlerin sağlanması gibi kritik görevleri yerine getirmek için yoğun çaba gösterdiğini anlatıı. Afet sonrası süreçte ise yeniden inşa, kalıcı konut alanlarının planlanması, sosyal destek mekanizmalarının kurulması ve psikososyal ihtiyaçların karşılanması gibi uzun vadeli görevlerin gündeme geldiğine dikkati çeken Yıldız, “Bu süreç, belediyelerin afete ve afet sonrasına hazırlıklı olmasının, dirençli şehirler için kurumsal kapasitenin önemini bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne sermiştir.” dedi. Yıldız: “Japonya’nın iyi uygulama örneklerini ve tecrübelerini belediyelerimize aktarıyoruz” TBB’nin hizmet sunumunda ve kaynak kullanımında odağına depremden en çok etkilenen şehirleri ve dirençlilik alanındaki faaliyetleri yerleştirdiğini ifade eden Yıldız, Birlik bünyesinde kurulan “Deprem Bölgesi Araştırma Komisyonu”nun deprem sonrasında hazırladığı rapora atıfta bulundu. TBB’nin Stratejik Planı’nda da “kapsayıcı ve dirençli şehirlerin inşası için yerel yönetimlerin kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi” maddesinin temel hedef olarak belirlendiğini aktaran Yıldız, “Bir yandan Birliğimiz bünyesinde kurduğumuz Afet Risk Yönetimi ve Dayanıklılık Komisyonu ile belediyelerimizi dirençli hale getirmek üzere çalışmalarımıza devam ederken, aynı zamanda JICA ile verimli bir şekilde yürüttüğümüz projeler aracılığıyla Japonya’nın iyi uygulama örneklerini ve tecrübelerini belediyelerimize aktarıyoruz.” dedi. Proje ile 6 Şubat Depremlerinden etkilenen belediyelerin toparlanma sürecinde ihtiyaç duydukları araç ve ekipman desteğinin sağlanması için başlatılan iş birliğinin hayata geçtiğine işaret eden Yıldız, “Japonya ve Türkiye arasında uzun yıllara dayanan dostluk ilişkimiz, geçmişte olduğu gibi günümüzde de sorunlara karşı birlikte çözümler üretme kapasitemizi güçlendirmektedir.” diye konuştu. Usta: “Japonya her zaman olduğu gibi dostluğunu gösterdi” Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürü Hakan Usta, 6 Şubat depremleri nedeniyle on binlerce insanın yaşamını yitirdiğini, şehirlerin yıkıldığını ve sağlık altyapısının büyük zarar gördüğüne dikkati çekti. Bu süreçte uluslararası dayanışmanın hayati önemde olduğunu belirten Usta, “Japonya her zaman olduğu gibi dostluğunu ve dayanışmasını güçlü bir şekilde tarafımıza gösterdi.” ifadelerini kullandı. Usta, “JICA tarafından sağlanması planlanan tıbbi cihaz ve ekipman destekleri deprem bölgesindeki sağlık tesislerimizin cihaz altyapılarının güçlenmesine kesintisiz ve kaliteli sağlık sunulması için önemli katkı sağlayacaktır.” dedi. Macit: “Ekipmanlar olası afet durumlarında acil geçişlerin sağlanmasında önemli katkılar sunacak” Japonya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin 19. yüzyıldan bu yana süregeldiğini, 1924’te diplomatik nitelik kazandığını ve 2013 yılında stratejik ortaklık düzeyine yükseltildiğini hatırlatan KGM Genel Müdür Yardımcısı Macit, iki ülke arasındaki teknik iş birliğinin ulaştırma alanındaki yansımalarına da değindi. Törende imzalanan hibe anlaşması ile, Karayolları Genel Müdürlüğüne bir adet köprü muayene aracı, iki adet geçici montaj köprüsü ve bir adet damperli kamyon sağlanacağını belirten Macit, ekipmanların mevcut köprülerin denetimi ve olası afet durumlarında acil geçişlerin sağlanması açısından önemli katkılar sunacağını söyledi. Büyükelçi Katsumata: “Türkiye’nin deprem sonrası yeniden inşa sürecini desteklemeye devam edeceğiz” Hibe Anlaşmasının imzalanmasının ardından toplu fotoğraf çekimi yapıldı. Törenin kapanış konuşmasını Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi Takahiko Katsumata gerçekleştirdi. Deprem bölgesini şubat ayında yeniden ziyaret ettiğini dile getiren Katsumata, Japonya ve Türkiye’nin deprem ülkeleri olduğunu vurgulayarak, 2011’deki Büyük Doğu Japonya Depremi’nde Türkiye’nin gönderdiği arama-kurtarma ekibini ve 2023’teki depremlerde Japonya’nın bölgeye yönlendirdiği uluslararası yardım ekibini iki ülke arasındaki karşılıklı yardımlaşma kültürünün örnekleri olarak gösterdi. Son dönemlerde İstanbul, Ankara ve Muğla’da yaşanan depremleri hatırlatan Katsumata, depremlerin zaman ve yerinin öngörülemediğini belirterek, sistemlerin ve ekipmanların her zaman hazır bulundurulmasının önemine dikkati çekti. Verilen hibe desteğine ilişkin konuşan Katsumata, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu hibe desteği ile 2023 yılındaki depremlerin etkilediği bölgelerde enkaz kaldırmayı da kapsayan atık yönetimi ile altyapının onarımı ve yeniden inşasına yönelik ekipmanların temini sağlanacaktır. Ayrıca, yeniden inşa edilecek hastaneler ile deprem öncesinde yapımı planlanan veya deprem meydana geldiğinde yapımı devam etmekte olan hastanelere tıbbi ekipman sağlanması da amaçlanmaktadır. Böylece, her an olabilecek depremlere hazırlıklı olunmasını şehirlerin dayanıklılığının artmasını ve müdahale edilmesini umuyoruz. Japonya Hükümeti olarak, Türkiye'nin deprem sonrası yeniden inşa çalışmalarını bundan sonra da mümkün olan en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz.”

İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci'ye Japonya Devlet Nişanı Haber

İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci'ye Japonya Devlet Nişanı

İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci,  Japonya ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin derinleşmesine önemli katkılarda bulunması sebebiyle “Altın Işıklar, Yükselen Güneş Nişanı ve Rozeti” ile taltif edildi. Japonya İstanbul Başkonsolosu Kenichi Kasahara’nin ev sahipliğinde, 20 Şubat 2025 Perşembe günü düzenlenen tören ile Japonya Devlet Nişanı "Altın Işıklar, Yükselen Güneş Nişanı ve Rozeti" İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci’ye takdim edildi.   Japonya'nın, uluslararası ilişkileri güçlendiren, Japon kültürünü tanıtan, ekonomik refahı artıran ve çevrenin korunmasına katkı sağlayan yabancı uyruklu kişilere verdiği en yüksek devlet nişanlarından biri olan Yükselen Güneş Nişanı, Perihan İnci’nin iş dünyasına sunduğu katkılar ile iki ülke arasındaki bağları güçlendirmeye yönelik çalışmalarının bir göstergesi olarak layık görüldü. İş insanı olarak bu zamana kadar liderlik ettiği görevler neticesinde Japonya Devlet Nişanı ile onurlandırılmaktan gurur duyduğunu belirten Perihan İnci: “İnci Holding olarak, vizyonumuz doğrultusunda geleceğin işlerine küresel çapta yatırım yaparak kurumsal değerimizi nesiller boyu büyütüyoruz. 2014 yılından bu yana, önce lojistik ve sonra akü üretimi olmak üzere farklı sektörlerde değerli Japon ortaklarımızla başarılı iş birlikleri yürütüyoruz. Ortak kültürel bakış açılarımız ve ortak değerlere olan karşılıklı bağlılığımız, birlikte uyum içinde çalışmamıza ve uzun vadeli başarıya ulaşmamıza olanak sağladı. Taşıyacağım bu gururlu nişanla birlikte, Türkiye ve Japonya arasındaki kültürel ve ticari ilişkilerin gelişimine katkı sağlamaya devam edeceğim." şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.