Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kaan

Kapsül Haber Ajansı - Kaan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kaan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yerli Füze Motoru KTJ, Dünya Devlerinin Radarına Girdi Haber

Yerli Füze Motoru KTJ, Dünya Devlerinin Radarına Girdi

Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) tarafından "Savunma ve Havacılık" temasıyla düzenlenen IV.Yatırım Zirvesi'nde, Türk savunma sanayisi projelerindeki son gelişmeler ele alındı. Zirvede gazetecilere açıklamalarda bulunan Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) Başkanı ve Kale Grubu Başkan Vekili Osman Okyay, savunma sanayisinin gelecek projeksiyonu hakkında değerlendirmede bulundu. Türk savunma sanayisinin geçen yılı 7,2 milyar dolar ihracatla tamamladığını ve dünyada 11. sıraya yükseldiğini, bu konumun hızla yukarıya taşınacağına inandığını dile getiren Okyay, AB'nin savunma sanayisini geliştirmeye dönük çabalarının Türkiye için bir fırsat olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin uluslararası ortaklıklarda artık farklı bir yere geldiğini, Baykar ve Leonardo ortaklığının bu değişime en güzel örnek olduğunu vurgulayan Okyay, şöyle konuştu: "İki güçlü firma bir araya gelerek, güçlerini birleştirerek birbirini tamamlayıcı kabiliyetl erini bir araya getirerek dünya pazarlarına çok iyi ürünler sunacak. Eskiden batıda geliştirilmiş bir ürüne parça üretmekle başlayan bu ilişki bugün farklı bir yere geldi. Artık beraber tasarlama, beraber üretme ve beraber pazarlama yoluna doğru gidiyoruz. Türk savunma sanayisinin gelmiş olduğu nokta bugün özellikle AB tarafından dikkatle izleniyor. Türk savunma sanayisinin dünyanın bu konjonktüründe önemli bir sıçrama yaşayacağını düşünüyorum. Dolar bazında her sene en az çift taneli yüzdelerle büyümemiz lazım. Öyle bir projeksiyonu öngörüyoruz. Geçmiş 5 senemiz de böyle zaten." "4 tip motor daha geliştiriyoruz" Okyay, Kale Grubu tarafından geliştirilen yerli turbojet motoru KTJ serisi ile Türkiye'de üretilen seyir füzelerinin motor ihtiyacının karşılandığına dikkat çekti. KTJ 1750, KTJ 3200 ve KTJ 3700'ün milli seyir füzeleri Çakır, Som, Atmaca ve Kara Atmaca'ya güç verdiğini dile getiren Okyay, "Şimdi bizim grup olarak hedefimiz bundan sonra bu motorlarımızı jet İHA'lar diyebileceğimiz Kamikaze İHA'lar gibi veya dolanan mühimmatlar gibi başka platformlara da aktarmak olacaktır. Sadece seyir sınıfıyla sınırlı bırakmayı düşünmüyoruz, daha üst düzey motorlara doğru yolumuza devam edeceğiz. 3 tip motorun üzerine şu an 4 tip motor daha geliştiriyoruz. Motor dünyasında 4 çeşit motor vardır. Turbojetler, turbofanlar, turboproplar ve turboşaftlar. Biz şu ana kadar turbojet motorları geliştirdik, bundan sonra diğer tip motorlardan da geliştireceğiz." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin ilk jet motoru ihracatını bu sene başında Brezilya ile yaptıkları KTJ 3200 kontratıyla başlattıklarını hatırlatan Okyay, şöyle konuştu: "Artık jet motoru ithal eden bir ülkeden jet motoru ihraç eden bir ülkeye gelmiş olmamız hakikaten bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak büyük gurur veriyor bize. Bundan sonra ihracatımızın büyüyerek artacağını da öngörebiliyorum. 10-12 ülkeyle görüşmelerimiz var. Dünyada motor konusu, zaten sayılı oyuncunun olduğu bir sektördür. Bizim sınıfımız motorlarda Avrupa ve Amerika'yı bir araya getirirsek biz dahil 3-4 oyuncudan bahsediyoruz. Dolayısıyla yeni seyir füzesi geliştirmek isteyen ülkelerin motor ihtiyacı olduğunda başvuracağı noktalardan bir tanesi de biz oluyoruz. Bu bizim ihracat potansiyelimizi çok arttırıyor. Döviz bazında çift haneli büyümeler bizim de gelecek 5 senelik öngörülerimiz içinde var." KAAN için yerli motor çalışmaları Milli Muharip Uçak KAAN için devam eden yerli motor geliştirme çalışmalarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Okyay, sözlerini şöyle sürdürdü: "5. nesil savaş uçağı motoru, dünyada mekanik sektörünün ulaşabileceği en yüksek noktalardan bir tanesi. Bunu yapabiliyorsanız hakikaten mekanik sektöründe artık sırtınız yere gelmez diyeceğiniz bir iştir. Böyle bir şeye başlamış olmak, niyetlenmiş olmak bile çok büyük bir başarıdır ki onun yanında çok önemli çalışmalar, gelişmeler var şu anda bu motorun geliştirilmesi yönünde. O çalışmanın en kısa sürede başarıya ulaşmasını millet olarak ümit ediyoruz, inşallah güzel şeyleri orada da göreceğiz." "İzmir, savunma sanayisinde dönüşüm sürecinde" Açıklamasında İzmir'in savunma sanayisindeki potansiyeline de dikkat çeken Okyay, "Çok iyi firmalarımız çıkmaya başladı İzmir'den. Çok kritik teknolojiler geliştirilmeye başlandı. İzmir deyince aslında deniz, kum, güneş hatırlıyor herkes belki ama aslında İzmir hakikaten önemli sanayi kültürü olan bir şehir. Bu sanayi kültürünü savunma sanayisine dönüştürme sürecini yaşıyor şu anda." dedi. ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu da yaptığı açıklamada İzmir'in savunma sanayisinde serbest bölgeleri, teknoparkları, AR-GE merkezleri, yetişmiş insan gücü, sanayi ve lojistik merkezi olma özellikleriyle ciddi bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekti. Savunma Sanayi Başkanlığı'nın bütün tedarik sistemini yerlileştirme hedefinin bulunduğuna işaret eden Zorlu, "Bugün yerlileşme yüzde 80'e ulaşmış vaziyette. Ayrıca bunun ihracat bacağı da tabii ki tartışılıyor. O yüzden şirketlerimize hem bulundukları alanda ve sektörde iş yapma hem de bu tarafta ek bir alan yaratabilme, genişleme, büyüme alanı yaratabilme fırsatı olduğunu görüyoruz." dedi. ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Bülent Akgerman ise savunma sanayisi ekosistemi içinde bugüne kadar Ege'nin ilk akla gelen bölge olamadığını belirterek bu toplantılarla tüm kesimler nezdinde bir farkındalık oluşturmaya gayret ettiklerini dile getirdi. Akgerman, "İnşallah bugün yarattığımız farkındalıkla Ege Bölgesinde de çok güçlü firmalar, aileler var. Belki ortaklıklar yaparak başlayabilirler ve burada bu ekosistemi kurabiliriz." diye konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Bayraktar Kızılelma ve Kaan’ın Test Süreçleri Petlas Tesislerinde Gerçekleştiriliyor! Haber

Bayraktar Kızılelma ve Kaan’ın Test Süreçleri Petlas Tesislerinde Gerçekleştiriliyor!

Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, bu yıl 13’üncü kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın öncülüğünde düzenlenecek olan TEKNOFEST İstanbul, 17-21 Eylül 2025 tarihleri arasında Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilecek. Bu kapsamda yenilikçi teknolojiler ve sürdürülebilir çözümlerle güvenli yolculuğun öncüsü olma vizyonuyla sektörün geleceğine yön veren Petlas da, bugüne kadar toplamda 11 milyona yakın ziyaretçiye ilham veren festivalde savunma sanayi alanındaki geniş ürün yelpazesiyle katılım sağlayacak. Ülkemize katma değer sağlamaktan mutluluk duyuyoruz! Petlas’ın, Türkiye’nin ve Avrupa’nın tek çatı altında üretim kapasitesi, ürün çeşitliliği ve üretim alanı olarak en büyük lastik fabrikası olduğunu söyleyen Petlas Kamu İhale Satış Müdürü Ümit Berber, “Ülkemizin tek bir lastiği dahi ithal etmek zorunda kalmaması için çalışıyoruz. Askeri satışlarımızdan elde ettiğimiz kazanımların bir bölümünü, ithal girdili ürünlerin yerli ve milli üretim kabiliyeti kazanmasına yönelik yatırımlara aktarıyoruz. 2024’te başlattığımız ve 2025’te Stratejik İş Birliği Anlaşması kapsamında sürdürdüğümüz çalışmalarla, 7 farklı insanlı platform uçağın lastiklerini geliştirmek ve üretmek için yatırımlarımızı yaptık. 2027 yılı itibarıyla bu kritik platformların lastiklerini yerli ve milli olarak ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz. Şirket olarak Ar-Ge yatırımlarımızı iki katına yakın artırarak 211 milyon lira seviyesine çıkardık. Ayrıca kısa bir süre önce de sivil ve askeri havacılık uçakları ve tüm platform lastiklerinin ürün onayını kapsayan ‘Uluslararası Akredite Test Merkezi’ unvanını almaya hak kazandık. Bu doğrultuda, TUSAŞ ve TÜRKAK tarafından layık görüldüğümüz Ulusal Akreditasyon sertifikası ile Türkiye’de bir ilke imza attık. Böylece hem yurt içinde hem de uluslararası pazarda rekabet gücümüzü artırmış olacağız” dedi. Bu sertifikasyon ile sivil ve askeri havacılık lastiklerinin kabul ve onay sürecinde dışa bağımlılığı ortadan kaldırdıklarını vurgulayan Ümit Berber, şöyle devam etti: “Bu kapsamda yerli olarak geliştirilen KAAN, HÜRJET, HÜRKUŞ, Bayraktar Kızılelma, TB2, Akıncı, Atak II, Gökbey gibi hava araçlarının lastiklerinin test süreçlerini dışa bağımlı olmadan kendi bünyemizde gerçekleştirmeye başladık. Savunma sistemlerinde yerlilik oranı ve ürünün kritik hususlarına sahip olmak ülkeler açısından büyük önem taşıyor. Petlas markamızla, milli havacılık ve savunma sanayisinde dışa bağımlılığı ortadan kaldırmaya yardımcı lastiklerimizle, ülkemize katma değer sağlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Ülkemizin son dönem savunma sanayi havacılık alanında geliştirdiği milli hava araçları projeleri ve Türkiye’nin kullanımında olan F-16, F-4, F-5 uçak modelleri de dahil 15 farklı platformundaki 22 farklı lastiği kendi know-how’ımızla üretiyoruz. Bu lastiklerin uçak altında kullanımları için gereken sertifikalandırmayı da bu akreditasyonla sağlayabilir hale geldik. Böylece hava araçlarının hem lastiklerinde hem de uluslararası onay iradesinde dışa bağımlılıktan kurtuluyoruz. Savunma sistemlerinde yerlilik oranının yüksekliği ve ürünün kritik parçalarına sahip olmak ülkeler açısından büyük önem taşıyor. Bu sertifikasyonla Petlas olarak, sivil ve askeri havacılık lastiklerinin kabul ve onay sürecinde dışa bağımlılığı ortadan kaldırmış oluyor.” Kilit unsurlar yüksek mühendislik kapasitesi ve ileri Ar-Ge! Küresel rekabet gücüne sahip bir Türk markası olduklarını ifade eden Petlas Kamu İhale Satış Müdürü Ümit Berber, “Savunma sanayiine yönelik Ar-Ge ve üretim çalışmalarımızla da üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. Petlas olarak uzun yıllardır Türkiye’nin savunma sanayisinin millileştirilmesine katkı sunuyoruz. Askeri birliklerin ve güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarına yönelik özel vasıflı lastiklerin üstün standartlarda üretimi ile savunma sanayi ve havacılık alanındaki stratejik projeler için lastik geliştirilmesini sağlıyoruz. Hürkuş, Hürjet, Anka, Anka S, Aksungur, Bayraktar TB2 ve TB3, Akıncı ve insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma, yerli helikopterlerimiz Gökbey ve Atak 2 projelerinde kullanılan Petlas lastikleri, son olarak milli teknolojiyle geliştirilen en yeni milli muharip uçağı KAAN’da da tercih edildi. Ayrıca BMC Tulga ve FNSS PARS 4×4 STA ile ÖMTTZA 6×6, 8×8 zırhlı araçlar için de özel nitelikli lastikler üretiyoruz. Hava ve kara araçlarının altında çalışan bu lastikler, ileri teknoloji ve silah sistemleriyle donatılmış ve tüm Harp sistemleriyle entegre, özel maksatlı yükler ve hızlarda görev yapabilen araçlarda kullanılmaktadır. Bu araçların sistemine uyumlu, her türlü yüksek dinamik performansta güven veren lastikler üretilmesi; ileri teknoloji, ileri Ar-Ge yetenekleri ve yüksek mühendislik kabiliyeti ile mümkün olabilmektedir” diye konuştu.

TUSAŞ Endonezya’ya 48 Adet KAAN Savaş Uçağı Satışı İçin Anlaşma Sağladı Haber

TUSAŞ Endonezya’ya 48 Adet KAAN Savaş Uçağı Satışı İçin Anlaşma Sağladı

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası alanda stratejik bir başarıya imza attı. Endonezya’da düzenlenen INDO Defence 2025 fuarında Türkiye tarafından millî imkanlarla tasarlanan, geliştirilen ve üretilen Millî Muharip Uçak KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik anlaşma sağlandı. Anlaşma kapsamında, 48 adet KAAN 5. Nesil Savaş Uçağı Endonezya’ya teslim edilecek. 11 Haziran tarihinde Jakarta’da gerçekleştirilen imza törenine Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Milli Savunma Bakan Yardımcısı ve TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Şuay Alpay ve TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu katıldı. Atılan imzalar kapsamında 48 adetlik Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatı 120 ay içerisinde gerçekleşecek. Teslim edilecek KAAN uçaklarında ise millî imkanlarla üretilecek motor yer alacak. Bu anlaşma, sadece Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatını değil; Endonezya’ya havacılık alanında teknoloji transferini de kapsayacak. Türkiye ve Endonezya gerçekleştireceği stratejik iş birliğiyle bilgi paylaşımını ve yerel kabiliyetlerin geliştirilmesini de hedefleyecek. Öte yandan anlaşmayla birlikte KAAN’ın üretiminde Endonezya’nın sahip olduğu yerel kabiliyetlerden yararlanılacak. KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik ilk duyuruyu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, “Yerli ve millî savunma sanayimizin kaydettiği gelişimi ve ulaştığı noktayı gözler önüne seren bu anlaşmanın Türkiye ve Endonezya için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Anlaşmanın huzurunda imzalandığı kıymetli mevkidaşım, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’ya selam ve teşekkürlerimi iletiyorum. Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ başta olmak üzere KAAN’ın üretiminde ve Türkiye tarihinin bu rekor ihracat sözleşmesinin imzalanmasında emeği geçen tüm kuruluşlarımızı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. KAAN: Türkiye’nin 5. Nesil Savaş Uçağı KAAN, Türk mühendisliğinin geldiği en üst noktayı temsil eden, 5. nesil çok rollü savaş uçağıdır. Yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar görünürlüğü (stealth), yapay zekâ destekli aviyonikleri ve ağ destekli harp yetenekleriyle dikkat çekmektedir. Hava-hava ve hava-yer görevlerinde üstün başarı sağlaması hedeflenen KAAN, aynı zamanda Türkiye’nin savunma alanındaki tam bağımsızlık vizyonunun simgesidir. İlk uçuşunu 21 Şubat 2024 tarihinde başarıyla gerçekleştiren KAAN, bu tarihi adımıyla Türk havacılığı açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. 6 Mayıs 2024’te ise KAAN gök vatan ile ikinci kez bir araya gelmiştir. Millî Muharip Uçak KAAN projesinin ilerleyen aşamalarında ise uçağa millî motorun entegrasyonu ile KAAN’ın tamamen millî hâle getirilmesi ve ihracat potansiyelinin daha da arttırılması hedeflenmektedir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.