Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kalite

Kapsül Haber Ajansı - Kalite haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kalite haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yazılım Testinin Stratejik Önemi Artmaya Devam Edecek Haber

Yazılım Testinin Stratejik Önemi Artmaya Devam Edecek

Bu durum, yazılım testine olan ihtiyacı belirgin şekilde artırıyor. Yazılım testinin geleceği ise daha stratejik, daha bütünsel ve çok daha insana dokunan bir noktaya evriliyor. TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Testin geleceğini sadece teknolojide değil, insan zihninin gelişiminde görüyorum. Çünkü kalite, önce bir bakış açısıdır; teknoloji ise o bakışın yansıması” diyor. Bankacılık, finans, sigorta ve e-ticaret gibi yüksek işlem hacimli sektörlerde, hatalı yazılımın müşteri kaybına ve ciddi maddi zararlara yol açabilme riski, test süreçlerinin stratejik önemini artırıyor. Türkiye’de birçok kurum artık yazılım testini sadece teknik bir kontrol değil, müşteri memnuniyeti, güvenlik ve iş sürekliliği açısından kritik bir kalite aracı olarak görüyor. Sektörün büyümesiyle birlikte test mühendisliği bir kariyer alanı haline gelirken; test otomasyonu, yapay zekâ destekli test araçları ve kullanıcı deneyimi odaklı test yaklaşımları gibi modern yöntemlere olan talep de hızla artıyor. “Test uzmanları yalnızca hataları tespit eden kişiler değil” Yazılım testinin Türkiye’de sadece büyüyen bir sektör değil; aynı zamanda her sektörde rekabet avantajı yaratmanın önemli bir bileşeni haline geldiğini belirten TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Yazılım testi artık geçmişteki gibi ürün tamamlandı, şimdi hataları bulalım noktasında devreye giren bir aşamada değil. Bugün kalite, sürecin en başından itibaren inşa ediliyor; planlamadan geliştirmeye, testten müşteri deneyimine kadar her aşamada bir kültür haline geliyor. Gelecekte bu anlayış çok daha derinleşecek. Test uzmanları yalnızca hataları tespit eden kişiler değil, ürünün değerini artıran, sürece yön veren ve yazılımın bütün yaşam döngüsünde kaliteyi tasarlayan profesyoneller olacak.” diyor. “Kalitenin kültürünü inşa eden uzmanlara ihtiyaç var” Kaliteyi test etmek yerine, kaliteyi üretmenin önemine dikkat çeken Sarıalioğlu, “Quality Engineering yaklaşımı tam da bunu ifade ediyor. Artık bir testçinin işi sadece doğrulamak değil, kullanıcıyı anlamak, riskleri öngörmek, teknolojiyi en doğru şekilde yönlendirmek ve yazılımın geleceğini tasarlamak. Bu, teknik bilginin ötesinde; stratejik düşünme, analitik bakış, iletişim ve empati becerisi gerektiren bir alan. Artık yazılım ekiplerinin içinde ürün vizyonunu, müşteri beklentilerini ve teknolojik altyapıyı birlikte düşünebilen, kalitenin kültürünü inşa eden çok yönlü uzmanlara ihtiyaç var.” dedi. “Öğrenmeye açık gençlerle aynı ortamda olmak insana umut veriyor” Gençlerle iletişim kurmanın kendisi için oldukça önemli olduğunu belirten Barış Sarıalioğlu, “Kısa süre önce katıldığım DevFest25'te, Quantum Debugging: Kod Kalitesine ve Yazılım Hatalarına Kuantum Gözlüğüyle Bakmak başlığıyla sahnedeydim. Etkinliğe, Fırat Üniversitesi'nin pek çok farklı bölümünden katılan öğrencilerin ilgisi, merakı ve hedefleri beni çok mutlu etti. Ayrıca, Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi’nde Öğrenme Tasarımları tarafından düzenlenen Gameathon Diyarbakır’da, Dijital Dünyanın Koruyucuları: Genç ve Çevik Testçiler Atölyesi’nde gençlerle bir araya geldik ve yaratıcılık, oyun, üretim dolu bir gün geçirdik. Soru soran, tartışan, öğrenmeye açık gençlerle aynı ortamda olmak insana umut veriyor.” dedi. “Teknoloji ve Dijital Süreç Ortağı” Kendilerini sadece bir teknoloji ya da yazılım şirketi olarak değil; kurumların dijital yolculuğuna eşlik eden Teknoloji ve Dijital Süreç Ortağı olarak tanımladıklarını belirten Barış Sarıalioğlu, “Kullanıcı odaklı düşünme, sürekli öğrenme ve sürdürülebilir kalite anlayışıyla hem bireylere hem de kurumlara ölçülebilir değer sunmayı hedefliyoruz. Global akreditasyonlara sahip eğitim programlarımızla hem yazılım testinin temellerini öğretiyor hem de yapay zekâ destekli test yaklaşımlarında yeni bir bakış açısı kazandırıyoruz. Sunduğumuz danışmanlık ve eğitim hizmetleriyle yalnızca yerel pazarda değil, aynı zamanda Avrupa başta olmak üzere farklı coğrafyalarda da aktif rol üstleniyoruz. Bankacılık, sigorta, e-ticaret, savunma ve yüksek teknoloji gibi kritik sektörlerde edindiğimiz deneyimle, yazılım test süreçlerinin olgunlaştırılması ve dijital kalite kültürünün yaygınlaştırılması konusunda sektöre yön veren aktörlerden biriyiz. Amacımız, geleceğin sadece test uzmanlarını değil, kaliteyi uçtan uca inşa eden Quality Engineer neslini yetiştirmek.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Mitsubishi Electric Türkiye’ye İnsan Kaynakları Ödülü Haber

Mitsubishi Electric Türkiye’ye İnsan Kaynakları Ödülü

Toptalent tarafından hayata geçirilen “TOP CHRO Listesi”, iş dünyasında insan kaynakları alanındaki en etkin liderleri görünür kılmayı amaçlarken, şirketlere de geleceğe yönelik insan kaynakları trendleri konusunda yol gösterici nitelik taşıyor. Toptalent’ın bu yılki değerlendirmesinde, şirketlerin yetenek stratejilerini dönüştüren, kurum kültürünü güçlendiren, çalışan deneyimini geliştiren ve iş sonuçlarına somut katkı sağlayan üst düzey yöneticiler öne çıktı. Kaan Gürışık, Mitsubishi Electric Türkiye’de yürüttüğü yenilikçi insan kaynakları uygulamaları, çalışan bağlılığını güçlendiren projeler, dönüşüm odaklı iç iletişim stratejileri ile listede yer almayı başardı. Kısa süre önce Great Place To Work® Türkiye (GPTW) tarafından açıklanan listede iki ayrı ödülün sahibi olan Gürışık, yeni başarısıyla etkin liderliğini bir kez daha sergiledi. Kaan Gürışık ödülle ilgili yaptığı değerlendirmede, “İnsan kaynakları yaklaşımımızın merkezinde güven, kalite, etik kurallara bağlılık, teknoloji, insanı önceliklendiren bakış açısı ile çevre ve topluma karşı sorumluluk gibi köklü kurum değerlerimiz bulunuyor. Bizim için bu değerler, işe alımdan çalışan gelişimine kadar tüm süreçlerimize yön veren güçlü bir rehber niteliğinde. Çalışma arkadaşlarımızın potansiyelini ortaya çıkaran, sürdürülebilir başarıyı mümkün kılan da bu kültürdür. TOP CHRO Awards 2025 listesinde yer almak benim için büyük bir gurur kaynağı. Mitsubishi Electric Türkiye olarak, çalışan deneyimini sürekli iyileştiren, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir çalışma ortamı yaratma hedefiyle ilerlemeye devam edeceğiz. Bu değerli ödüle layık gördükleri için TopTalent ekibine teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Keskinoğlu, Avrupa’ya Pastörize Sıvı Yumurta İhracatına Başladı Haber

Keskinoğlu, Avrupa’ya Pastörize Sıvı Yumurta İhracatına Başladı

Şirketin sürdürülebilir büyüme ve globalleşme vizyonunun önemli bir adımı olan bu gelişme, Keskinoğlu’nun kalite ve güven odaklı üretim yaklaşımını uluslararası arenaya taşıma kararlılığını ortaya koyuyor. Günlük 5,8 milyon adet üretim kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük yumurta üreticisi olmanın yanı sıra en büyük yumurta ihracatçılarından da biri olan Keskinoğlu, Kasım ayı itibarıyla pastörize sıvı yumurta ürünlerini de ihracat portföyüne ekledi. Keskinoğlu Yumurta Grubu Direktörü Burak Özkan, başlayan pastörize sıvı yumurta ihracatına ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yumurta üretimindeki yüksek kalite standartlarımız, kendi yumurtalarımızla ürettiğimiz pastörize sıvı yumurta ürünlerimize de birebir yansıyor. Kasım ayı itibarıyla bu ürün grubunu da ihracat faaliyetlerimize dahil ettik. Hijyenin yanında zaman ve iş gücü tasarrufu sağlaması nedeniyle tercih edilen pastörize sıvı yumurta ürünlerimiz, pratik ambalajlarıyla mutfaklarda kullanım kolaylığı sunarken aynı zamanda kalite ve güvenliği garanti ediyor. Ürünlerimiz müşterilerimize maliyet avantajı da sağlıyor. Avrupa’nın yanı sıra Orta Doğu pazarlarında da talebin arttığını gözlemliyoruz. Bu doğrultuda ihracata yönelik üretim kapasitemizi artırarak inovatif ürünler sunmaya devam edeceğiz. Amacımız hem iç pazarda hem de uluslararası arenada güvenilir, sağlıklı ve yüksek kaliteli pastörize sıvı yumurta ürünlerimizle Keskinoğlu’nu ve Türk yumurta sektörünü en iyi şekilde temsil etmektir.” İleri teknolojiyle donatılmış tesislerinde, uluslararası gıda güvenliği ve hijyen standartlarına uygun üretim yapan Keskinoğlu, Avrupa’ya başlattığı pastörize sıvı yumurta ihracatıyla global pazarlardaki konumunu güçlendirirken, kalite ve sürdürülebilirlik odaklı üretim anlayışını da uluslararası ölçekte yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Auto King, Sakarya’daki Yeni Bayisiyle Hizmet Ağını Genişletiyor Haber

Auto King, Sakarya’daki Yeni Bayisiyle Hizmet Ağını Genişletiyor

Auto King Oto Servis Sakarya bayisinin açılış törenine; Sakarya Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Strateji Daire Başkanı, Kocaeli Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanı, Ticaret Odası Acente Komitesi, Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu (TÜSAF), Sigorta Acenteleri Derneği (SAB), Sigorta Eksperleri İcra Komitesi (SEİK) temsilcileri ile Kocaeli ve Sakarya’nın sigorta acenteleri başta olmak üzere çok sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren CEO Serkan Süer, Auto King’in kaliteli hizmet anlayışı ve müşteri memnuniyetine verdiği öneme dikkat çekerek, Sakarya bayisinin bölgeye katacağı değerin altını çizdi. Süer şöyle konuştu: “Auto King Oto Servis’in yıllardır sürdürdüğü güven, kalite ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışını Sakarya’ya taşımanın gururunu yaşıyoruz. Bizim için her yeni lokasyon, müşterilerimize verdiğimiz sözün bir yansımasıdır. Auto King olarak, Türkiye’nin her noktasında aynı standartta, aynı titizlikte ve aynı güvenle hizmet sunmayı ilke edindik.” Sakarya’nın markanın genişleme vizyonundaki önemine değinen Süer, “Sakarya’nın gelişen otomotiv ekosisteminin bu güçlü yapının önemli bir parçası olacağına inanıyoruz. Bu bayinin, bölge halkına yalnızca hizmet sunmakla kalmayıp aynı zamanda istihdam, güven, kalite ve yenilik katacağına inanıyoruz. Auto King olarak hedefimiz; müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran, araçlarını güvenle emanet edebilecekleri bir hizmet ekosistemi oluşturmak. Sakarya bayimiz de bu vizyonun güçlü bir temsilcisi olacak” dedi. Konuşmasında ekip çalışmasının önemine de değinen Süer, “Başarı, ancak güçlü bir ekiple mümkündür. Bugün burada açılışını yaptığımız bu merkez, sadece modern altyapısıyla değil, alanında uzman kadrosu ve güçlü iş ortaklarımızla birlikte gerçek bir değer üretecek. Auto King ailesi olarak, her yeni bayimizde olduğu gibi Sakarya’da da fark yaratan bir müşteri deneyimi sunmak için var gücümüzle çalışacağız. Bu yatırımın hayata geçmesinde emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma, bayimiz Cihat Tunçay ve Erman Usta’ya, bizlere destek veren tüm kurum ve paydaşlara teşekkür ediyorum. Sakarya bayimizin, şehrimize değer katacağına, bölgenin oto bakım ve onarım alanındaki hizmet kalitesini daha da yukarı taşıyacağına gönülden inanıyorum” dedi. Konuşmasında sektördeki kadın yöneticilerin arttırılmasına vurgu yapan Süer sözlerini şöyle devam etti: “Sektörde kadın yöneticilerin varlığını güçlendirmeyi önemserken, Gülay Ak’ın liderliğiyle Sakarya bayisinin hizmet ve kalite anlayışına değer katacağına inanıyoruz.” Auto King Sakarya bayisi Servis Müdürü Gülay Ak, Auto King Oto Servis’in hizmet kalitesine kadın liderliğinin getirdiği titizlik ve çözüm odaklı yaklaşımını yansıtan isimlerden biri olacak” dedi. Firma sahibi Cihat Tunçay ve Erman Usta ise açılışta; “Bugün burada yalnızca bir servis merkezinin açılışını yapmıyoruz. Bugün burada, uzun süredir özveriyle yürüttüğümüz bir emeğin, bir inancın ve bir vizyonun yeni bir adımına hep birlikte tanıklık ediyoruz” dedi. Auto King markasının bir servis zincirinden çok daha fazlası olduğunu vurgulayan Tunçay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu işi sadece ticaret olarak görmüyoruz. Bize aracını emanet eden her müşterimizin memnuniyetini sağlamak ve merkezimizden mutlu bir şekilde ayrılmasını garanti altına almak her zaman birinci önceliğimiz olacak” dedi. Yeni servis merkezinin Auto King Oto Servis’in kalite ve hizmet standartlarına uygun olarak tasarlandığını belirten Usta, merkezin modern altyapısı, son teknoloji ekipmanları ve uzman kadrosuyla Sakarya’da sektöre yeni bir soluk getireceğini ifade etti.

Şenpiliç'e, OSB Yıldızları Araştırması’nda 3 Farklı Kategoride Ödül Haber

Şenpiliç'e, OSB Yıldızları Araştırması’nda 3 Farklı Kategoride Ödül

Şenpiliç İnsan Kaynakları Direktörü Meryem Sökmen “Bu başarı, emekleriyle Şenpiliç’i bugün bulunduğu noktaya taşıyan tüm çalışanlarımızın ortak eseridir.” dedi. Türkiye’nin lider piliç üreticisi Şenpiliç, bu yıl beşincisi düzenlenen OSB Yıldızları Araştırmasında üç farklı kategoride ödüle layık görülerek törende öne çıkan şirketlerden biri oldu. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleştirilen törende, organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösteren firmalar satış, ihracat, Ar-Ge yatırımları, istihdam ve kadın istihdamı gibi kritik performans göstergeleri üzerinden değerlendirildi. Araştırma kapsamında bu yıl 12 kategoride 120 firma ödüllendirildi. Şenpiliç’e üç kategoride ödül Araştırma sonuçlarına göre Şenpiliç, Türkiye genelinde OSB’lerde faaliyet gösteren firmalar arasında “en çok satış yapan şirketler” arasında üst sıralarda yer alarak üretim gücünü bir kez daha ortaya koydu. Şirket aynı zamanda OSB’lerde “en fazla istihdam sağlayan firmalar” arasında konumunu güçlendirerek bölgesel kalkınmaya ve sanayi istihdamına sağladığı katkıyı tescilledi. Kadın iş gücünü artırma konusundaki kararlı yaklaşımıyla dikkat çeken Şenpiliç, “kadın istihdamı kategorisinde” de Türkiye’nin en başarılı şirketleri arasında yer aldı. ‘Özellikle kadınların iş hayatına katılımına katkı önceliğimiz’ Şenpiliç İnsan Kaynakları Direktörü Meryem Sökmen 3 farklı kategoride ödül alınmasıyla ilgili şunları söyledi: “OSB Yıldızları Araştırması’nda üç farklı kategoride ödül kazanmak, üretimin her aşamasında benimsediğimiz kalite, sürdürülebilirlik ve insan odaklı çalışma kültürümüzün önemli bir yansımasıdır. Türkiye’nin üretim gücüne, istihdamına ve özellikle kadınların iş hayatına katılımına katkı sunmayı stratejik önceliklerimizden biri olarak görüyoruz. Bu başarı, emekleriyle Şenpiliç’i bugün bulunduğu noktaya taşıyan tüm çalışanlarımızın ortak eseridir. Lider üretici kimliğimizi toplumsal fayda ve sürdürülebilir büyüme hedefleriyle güçlendirerek yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.”

Beydağ İncirinin Katma Değeri Artıyor Haber

Beydağ İncirinin Katma Değeri Artıyor

Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Beydağlı incir üreticilerin mahsulünü kurutma sürecinde kalite kaybını önlemek için yüksek kaliteli 1034 incir kurutma kasası dağıttı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üreticileri güçlendirerek yerelde kalkınma modelini desteklemek için hayata geçirdiği projeler, çiftçinin alın terini katma değere dönüştürmeye devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, İzmir’in incir ihracatında önemli paya sahip Beydağlı üreticiye incir kurutma kasası (kerevet) desteği sağladı. Beydağ 2 Eylül Kurtuluş Parkı’ndaki dağıtımı Beydağ Belediye Başkanı Şakir Başaran ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Bülent Üngür birlikte başlattı. İncirlerin olumsuz koşullarda kurutulmasına engel olmak ve kalite kaybını engellemek için verilen kerevetler, ürün kalitesinin artırılması, kurutma sürecinde hijyen koşullarının iyileştirilmesi, sürdürülebilir üretiminin desteklenmesi, üreticilerin daha yüksek katma değer elde etmesine katkı sağlayacak. 212 üreticiye gıda kodeksine uygun 1034 kerevet Proje hakkında bilgi veren Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı personeli Mert Kandemir, “Beydağ’daki üreticilere incir kurutmada çok önemli olan kerevet dediğimiz incir kasaları dağıtıyoruz. Hem ürünün kalitesinde, hem değerinin artmasında çok önemli. Üretici için maliyetli bir ürün. Biz, gıda kodeksine uygun, plastik kalitesi olarak da üst düzey bir kasa üretimi yaptırdık. Beydağ’da 212 üreticimize toplamda 1034 adet kasa dağıtıyoruz. Böyle günler bizim için bayram havasında geçiyor. Herkes mutlu, herkes umutlu. Tarım ülkemizde çok önemli. Üreticilere desteklerimiz devam edecek” ifadelerini kullandı. “Daha beyaz, daha kaliteli olmasını sağlıyor” İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni her zaman yanlarında hissettiklerini ifade eden üretici Demet Duru, “Ben daha önce de almıştım, çok memnunum. Daha önce naylonlara döküyorduk incirlerimizi. Bu kasalar incirlerimizin beyaz olmasını, daha kaliteli olmasını sağlıyor. Çok memnunuz, sağ olsunlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi’nin pek çok desteğini gördüm” diye konuştu. “Daha güzel kuruyacak, kalitesi artacak” Beydağ incirinin bölgenin en kaliteli incirlerinden olduğunu söyleyen Kemal Boncuk, “İncir bu şekilde kuruduğu zaman çok daha kaliteli bir incir oluyor. En kaliteli incir bu bölgede yetişiyor. Çiftçinin devamlı desteklenmesi lazım. İncir daha güzel kuruyacak, kalitesi artacak, ihracat olacak. Yere temas etmeyecek. Buraların havası zaten uygun. Çalışmalar çok iyi, devamını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. “Buraya kadar gelmişler daha ne isteyelim” Münevver Serinkan ise “Çok iyi, çok seviniyoruz. Toprağın üstüne sereceğimize kasaların üstüne sereceğiz, çok daha iyi olacak. Kurutmakta çok faydası oluyor. Bir de alttan hava alıyor. Büyükşehir’in çalışmaları çok güzel, buraya kadar gelmişler daha ne isteyelim. Allah razı olsun” diye konuştu.

Coğrafi İşaret Tescilli Ürünlerde Öncelikli Kriter “Güven” Haber

Coğrafi İşaret Tescilli Ürünlerde Öncelikli Kriter “Güven”

Coğrafi İşaret tescilli ürünlerin ne olduğunu katılımcıların %72’sinin bildiğini ve %34’ünün tercih ettiğini ortaya koyan araştırmada öne çıkan en önemli kavram “güven” oldu. Bu kavram bir yandan ürüne atfedilen “değer”, “mükemmellik” ve “mirası”ı tanımlarken diğer yandan özellikle yanlış etiket uygulamaları nedeniyle duyulan endişeleri ve ürüne ulaşılan kanala güveni ortaya koydu. Metro Türkiye, TURYİD ve FutureBright iş birliğiyle gerçekleştirdiği “Coğrafi İşaretli Ürünler Araştırması” ile yerel ve Coğrafi İşaret tescilli ürünlere yönelik bilinirlik, tercih motivasyonları ve özellikle güven kavramının bu tercihlerdeki belirleyici rolünü ortaya çıkaran kapsamlı bir tabloyu sektörle paylaştı. Türk mutfağının geleceğinin, yerel ürünlerin korunmasına bağlı olduğuna inanan ve bu doğrultuda çalışmalar yürüten Metro Türkiye, bu araştırma ile alandaki liderliğini bir kez daha pekiştirerek sektöre yeniden öncülük etti. Tüketici, üretici ve yeme içme sektörü profesyonellerini kapsayan 18-60 yaş aralığındaki 600 kişiyle yapılan görüşmeler ile hazırlanan araştırma; Coğrafi İşaret tescilli ürünlere dair bilgi düzeyleri, algıları ve karşılaştıkları temel sorunları bütüncül bir çerçevede ele alıyor. Amaçlarının, Türk mutfak kültürünü ve değerlerini korumak ve gelecek nesillere aktarmak olduğunu hatırlatan Metro Türkiye CEO’su David Antunes, “Bunun ancak ürünü yaşatmakla mümkün olabileceğini biliyor; tam 35 yıldır, yerli ürünü koruma ve üreticiyi destekleme konusunda çalışmalar yapıyoruz. 2012 yılında, 'Yerli ürün sürdürülebilir olmazsa, Türk mutfağı sürdürülebilir olamaz anlayışıyla' bu konunun kamu gündemine ilk kez taşınmasını sağlayan Coğrafi İşaretler projesini hayata geçirdik. Projemizle üreticilere ürünün nasıl yetiştirileceğini, tohumun nasıl saklanacağını, sürdürülebilirliğin nasıl sağlanacağını anlatıyoruz. Tescil başvurusu ve ihracat gibi konularda onlara rehberlik ediyoruz. Bu ürünlerin mutfaklarda daha fazla yer alması için de çalışıyor, ayrıca kamuoyunda farkındalık yaratacak çalışmalara imza atıyoruz. Bugünse bu yöndeki çalışmalarımızı bir adım daha öteye taşıyarak, TURYİD ve Future Bright iş birliğinde gerçekleştirdiğimiz araştırmayla Coğrafi İşaretlerin üreticiler, tüketiciler ve sektör profesyonelleri nezdinde karşılığını ölçmeye odaklandık. Bu ürünler ne kadar biliniyor, tanınıyor sorularının yanıtlarını bulmaya çalışarak tüketim ve kullanım alışkanlıklarını değerlendirmeyi, ekonomik, kültürel, toplumsal boyutlarda etkisini ortaya koymayı amaçladık. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda yine sektöre ışık tutacak ve öncülük edecek çalışmalara imza atacağız. Bu konuda gelişim noktaları neler, bunlara odaklanarak süreçleri iyileştirme adına neler yapabileceğimize odaklanacağız” dedi. ‘Ürünün kimliği, genç çiftçinin geleceği’ Coğrafi işaretlerin kültürel bir güç olduğuna dikkat çeken FutureBright Kurucusu Akan Abdula; ‘’Coğrafi işaretler birer ekosistem yaratıcısıdır. Harekete geçtiklerinde yalnızca bir üretim biçimini değil, bir yaşam biçimini de dönüştürürler. Her şeyi radikal biçimde etkilerler: toprağın değerini, köyün umudunu, sofranın anlamını. Kolektiflerleri yaratırlar. Üreticisini rekabetten beraberliğe taşırlar. Tüketicisine yalnızca ürün değil, kültür tükettirirler. Ama benim için en önemlisi genç çiftçiler. Son on yılda pek çoğu toprağını bırakıp büyük şehirlere göç etti. Oysa coğrafi işaretlerin bu gençleri köylerinde tutma potansiyeli çok yüksek. Bu ürünler, sadece geçmişi korumakla kalmaz, geleceği de yeniden yeşertir. Türkiye’nin tarım sorununu çözmede en umut verici alanlardan biri burası. Savunmalıyız. Desteklemeliyiz. Çünkü ürünün kimliği, genç çiftçinin geleceğidir’’ açıklamasında bulundu. Günümüzde tüketicilerin menülerde Coğrafi İşaret tescilli ürünlerin adını görmenin yanı sıra şeflerden ürünün hikayesini dinlemeyi de talep ettiklerine dikkat çeken TURYİD Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Koralı ise ‘’İki açıdan coğrafi işaretler kullanımını çok önemli buluyorum. Bunlardan ilki; fark yaratma. Bölgenin toprağı, iklimi, suyu ve insanının yarattığı, taklit edilemez benzersiz bir aroma ve lezzet profili, Coğrafi İşaretlerin en önemli kriteridir. Şefler mükemmeli kullanmak ister, en iyi lezzeti yakalamak için çalışırlar. Coğrafi İşaretler, şeflere ve restoranlara belgeli, denetimli ve standart kalitede bir hammadde sunar. Her coğrafi işaretli ürünün ardında ait olduğu yörenin bir kültür, tarih ve üretim hikayesi var ve restoranlar, bu hikayeleri menülerine taşıyarak sadece bir yemek değil, bir deneyim de sunuyor. Bu, restoranın kimliğini ve felsefesini güçlendiriyor. İkinci olarak; tüketiciyi bilgilendirme noktasında restoranlar büyük bir farkındalık yaratıyor. Müşteriler eline menüye baktığında ürünle tanışıyor. Müşteriler restoranda Coğrafi işaretli ürünün lezzete olan katkısını deneyimleyebiliyor. Coğrafi işaret, tüketici ile ürün arasında güçlü bir güven bağı kuruyor, güven ve şeffaflık, emeğe saygı ve katma değerli bir ürüne sahip olmak gibi farklı açılardan tatmin sağlıyor’’ diye konuştu. Bilinirlik oranı %72 Gerçekleştirilen araştırma, ürünlerin geleceği açısından çok değerli sonuçları ortaya koydu. Buna göre tüketicilerin %72'si Coğrafi İşaret tescilli ürünün ne demek olduğunu bildiğini belirtse de 10 kişiden sadece 2’si doğru tanım yapabiliyor. Her 100 kişiden 34’ü ise Coğrafi İşaret tescilli ürünleri özellikle tercih ettiğini ifade ediyor. İlk akla gelen tescilli ürün Antep Baklavası Coğrafi işaret tescilli ürün denildiğinde tüketicilerin %58'sinde daha çok yemek, tatlı, hamur işi kategorisi çağrışım yapıyor. Bunu %37 ile meyve - sebze, %29 ile bal, şeker, kuruyemiş ürünleri takip ediyor. Antep Baklavası ise katılımcıların %26'sının aklına ilk gelen Coğrafi İşaret tescilli ürün olarak öne çıkıyor. Bunu %14 ile Malatya Kayısısı, %9 ile baklava, %8 ile Adana Kebap, %7 ile Antep Fıstığı, %6 ile fındık, Kayseri Pastırması ve Aydın İnciri ve %5 oranla Kars Kaşarı, Antakya-Hatay Künefesi ve Edirne Ciğeri takip ediyor. Yerel ürün denildiğinde ise akla ilk fındık, peynir, çay ve zeytin geliyor. Tüketici Coğrafi İşaretlerde güven arıyor Tüketiciler yerel ve Coğrafi İşaret tescilli ürünleri kültürel bir “miras” olarak algılarken, sektör profesyonelleri ise bu ürünleri "mükemmellik" unsuru olarak değerlendiriyor. Bunların karşılığında ise ortaya “güven” kavramı çıkıyor ancak güven, Coğrafi İşaret tescilli ve yerel ürünlerin en büyük gücü olsa da tüketiciler ve profesyoneller, pazardan markete her yerde Coğrafi İşaret etiketiyle karşısına çıkabilen ürünlerin kalitesine, denetimine karşı soru işaretleri de yaşayabiliyor. Tescil ve denetimler sonucunda elde edilmemiş ‘yanlış etiket’ marka değerine zarar verebiliyor. İşte bu noktada ürüne ulaşılan kanala güven ön plana çıkıyor. Metro Türkiye, sezonuna bağlı olarak kalite ve gıda güvenliği denetimlerinin ardından raflarına taşıdığı gıda ve gıda dışı 750’ye yakın Coğrafi İşaret tescilli ve aday ürünle hem yeme içme sektörü hem de son tüketiciler için ciddi bir sorumluluk üstleniyor. Küçük bütçelerle büyük fırsatlar kaçıyor Araştırmaya göre üreticilerin ürüne ayırabilecekleri bütçelerin kısıtlı oluşu, üretim faaliyetlerinin gelişimi ve genişlemesi için gerekli altyapı yatırımlarının yapılamamasına yol açıyor. Üretici gerekli lojistik koşullarını yerine getiremediği gibi, yetersiz altyapı bazı ürünlerin kalite standartlarını da riske atabiliyor. Bu da sektör profesyonelleri nezdinde bir güvensizlik yaratıyor. Metro Türkiye, sadece üretim aşamasında değil ürünlerin lojistiğinden market raflarında yer aldığı süre boyunca gerçekleştirdiği analizlerle hem üreticilere hem de tüketici ve sektör profesyonelleri için fayda yaratmaya odaklanıyor. Üreticinin sesini duyurmasında destek şart Araştırma üreticilerin, çoğu zaman ürünlerinin tanıtımını yeterli yapamadığını da gösteriyor. Sürecin diğer tarafında olan sektör profesyonelleri, üreticilerle ancak sektörden alınan referanslar ve sosyal medya ile buluşabiliyor. Bu durum, üretici ve ilgili paydaşları buluşturacak çözümlere gereksinimi ortaya koyuyor. Üstlendiği sorumlulukla Metro Türkiye, üreticiler ile en büyük iş ortaklarından biri olduğu profesyoneller arasında köprü kurarak ürünlerin tanıtılmasına ve mutfaklarda kullanılmasına önemli bir destek sağlıyor. Elde edilen sonuçlar “iş birliği”ne işaret ediyor Coğrafi İşaret tescilli ve yerel ürünlerin geleceğine ışık tutmak amacıyla gerçekleştirilen araştırma, bu ürünlerin üretimlerinin devamlılığının sağlanabilmesi için iş birliklerinin can suyu niteliği taşıdığını ortaya koyuyor. Tüketiciden yöneticilere her ferdin vereceği destek ve doğru paydaşların bir araya gelmesiyle, süreçte yaşanılan bilgi boşluklarının, iletişimsizlerin ve yetersizliklerin aşılabileceği belirtiliyor. Araştırma sonucu elde edilen veriler ışığında sorunlara çözümler üretmeyi hedefleyen Metro Türkiye, gerekli iyileştirmelerin yapılmasını, iş birliklerin kurulmasını sağlayarak bu ürünleri geleceğe taşımaya kararlı.

Yorglass, Bosch’un Küresel Tedarikçi Ödülü’nü İkinci Kez Kazandı Haber

Yorglass, Bosch’un Küresel Tedarikçi Ödülü’nü İkinci Kez Kazandı

Yorglass, bu yılki törende 35 bin tedarikçi arasından ödüle değer görülen 49 firma içinde yer alarak olarak ülkemize büyük bir gurur yaşattı. ‘Zorluk kabul edildi: Dayanıklı iş birlikleri, sürdürülebilir gelecek’ temasıyla düzenlenen törende takdim edilen bu prestijli ödül, Yorglass’ın Türkiye sanayisini uluslararası arenada başarıyla temsil ettiğinin güçlü bir göstergesi oldu. Teknoloji ve hizmetler alanında dünyanın önde gelen tedarikçilerinden biri olan Bosch Grubu’nun iki yılda bir düzenlediği Global Supplier Award (Küresel Tedarikçi Ödülü) töreni, bu yıl Almanya’nın Ulm kentinde gerçekleştirildi. Törende, dünya genelinde 35 bini aşkın tedarikçi arasından 14 ülkeden 49 şirket; ‘Dolaylı Malzeme ve Hizmet Tedariki’, ‘Malzeme ve Bileşenler’ ve ‘Sürdürülebilirlik’ olmak üzere üç ana kategoride ödüllendirildi. Yorglass ise ‘Malzeme ve Bileşenler’ kategorisinde ödüle layık görülerek, kalite, maliyet, sürdürülebilirlik ve inovasyon kriterlerinde gösterdiği yüksek performansla Bosch’un global tedarik zinciri ekosisteminde fark yarattı. Bu prestijli ödül, törende hazır bulunan Yorglass CEO’su Fabrizio Missich ve Yorglass Yönetim Kurulu Üyesi Merve Yorgancılar Işıtmak tarafından teslim alındı. “Tedarikçilerimizle kurduğumuz güçlü iş birlikleri bizi hedeflerimize ulaştırıyor” Ödül törenine dair değerlendirmede bulunan Bosch Tedarik Zinciri Yönetimi Başkanı Arne Flemming, “Bosch Küresel Tedarikçi Ödülü ile en iyi tedarikçi ve hizmet sağlayıcılarımızı onurlandırıyoruz. Kazananlar, 35.000 şirketten oluşan küresel tedarikçi ağımızın en üstünde yer alıyor. Etkileyici kalite, yüksek bulunabilirlik ve rekabetçi fiyatlar gibi önemli hedeflere ancak küresel tedarikçilerimizle birlikte çalışarak ulaşabiliyoruz. Her gün dünyanın dört bir yanındaki tedarikçilerimizle birlikte çalışarak küresel tedarik zincirlerini daha dayanıklı ve sürdürülebilir hale getirmeye gayret ediyoruz. Bu nedenle, tedarikçi ödülümüz aynı zamanda bu çabanın bir takdiri niteliğindedir” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin üretim gücünü temsil eden ihracat lideri Endüstriyel cam işleme ve düz cam ticaretinde yarım asrı aşan deneyimiyle Türkiye’nin ihracat şampiyonu konumunda olan Yorglass, bu başarısıyla Türk sanayisinin küresel ölçekteki rekabet gücünü bir kez daha kanıtladı. İşlenmiş cam ihracatında sektör lideri olarak, global markalara yüksek kalite, termin güvenilirliği ve sürdürülebilir üretim standartlarıyla hizmet veren şirket; Türkiye’nin üretim gücünü dünya pazarlarına taşımayı sürdürdü. Ayrıca Bosch’tan ikinci kez aldığı bu prestijli ödül, markanın uluslararası pazarlarda güvenilir bir çözüm ortağı olma vizyonunu pekiştirdi. Beyaz eşya üreticilerinin tüm ihtiyaçlarını tek çatı altında birleştiriyor Şirket olarak elde ettikleri global başarılarının ardında Türkiye’nin üretim gücünü dünyaya taşıma hedeflerinin bulunduğuna dikkat çeken Yorglass Yönetim Kurulu Balkanı Semavi Yorgancılar, “Yarım asrı aşan köklü geçmişimizle Türkiye’nin üretim potansiyelini küresel arenada en güçlü şekilde temsil etmekten gurur duyuyoruz. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyete geçirdiğimiz Çamaşır Makinesi Kapak Camı İşletmemiz, beyaz eşya sektörüne özel çözümlerimizi bir üst seviyeye taşımamızı sağladı. Bu yatırımla ihracat kapasitemizi artırırken, global markalar için ‘one stop partner’ olma konumumuzu güçlendirdik. Beyaz eşya üreticilerinin tüm ihtiyaçlarını tek çatı altında karşılayabilen bir şirket olarak bugün Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretim gücümüzle sektörde fark yaratıyoruz. Amacımız, dünyanın dört bir yanında güvenilir bir Türk markası olarak sürdürülebilir büyümemizi devam ettirmek” dedi. Türkiye’nin dünya çapındaki rekabet gücünü simgeleyen bir ödül Yorglass’ın sürdürülebilirlik konusundaki güçlü duruşuna da dikkat çeken Yorgancılar, sözlerine şöyle devam etti: “Sürdürülebilirlik artık tüm iş süreçlerimizin merkezinde yer alıyor. CDP tarafından ‘Tedarikçi Katılım A Listesi’ne giren dünyanın yüzde 2’lik dilimindeki şirketlerden biri olmak, çevreye duyarlı üretim yaklaşımımızın uluslararası ölçekte tescili niteliğinde. Gelinen noktada ikinci kez aldığımız bu ödül, yalnızca Yorglass’ın değil, Türkiye’nin de dünya çapında rekabet gücünü simgeliyor. Yorglass olarak sektörümüzün üretim gücünü geride bıraktığımız 50 yıl boyunca sınır ötesine taşıdık ve kazandığımız her başarıyı ülkemizin başarısı olarak gördük. Türkiye’nin üretim gücünü dünya sahnesinde temsil etme kararlılığımızı sürdüreceğiz. İş kollarımız arasında yer alan; Ticari Soğutucu, Ticaret, Satina ve Beyaz Eşya alanlarında dünyanın önde gelen markalarına güven, kalite ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle hizmet vermeye devam edeceğiz.”

Kalitesiz Ahşap Paletler Gizli Maliyetlere Yol Açıyor Haber

Kalitesiz Ahşap Paletler Gizli Maliyetlere Yol Açıyor

Türkiye'de zincir marketler ve üretim tesislerinde ahşap palet/sandık kullanımının artması, kalite konusunu tedarik zincirinin kritik bileşeni haline getirdi. TAPSİAD (Tüm Ahşap Ambalaj ve Palet Üreticileri Derneği) Başkanı Akın Balcıoğlu, piyasada standartlara uymayan üretimlerin yaygınlaşmasının; depolamada uygunsuz istif, sevkiyatta devrilme/kırılma, ürün zayiatı ve iş güvenliği sorunlarını büyüttüğünü vurguladı. Zincir marketlere çağrı: Fiyat kadar dayanıklılık ve sertifikasyon Balcıoğlu, depolarda raf ve forklift hatlarının standart ölçü ile tasarlandığını, ölçü ve malzeme kalitesi düşük paletlerin akışı bozduğunu belirtti. Balcıoğlu, "Satın alma kriterlerinde dayanıklılık testleri, izlenebilirlik ve sertifikasyon yer almalı. Aksi halde lojistik güvenliğini ve müşteri memnuniyetini riske atıyoruz" dedi. Denetim ve mevzuat: Bakanlığa ve TSE'ye ortak çağrı Başkan Akın Balcıoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın piyasa gözetimi ve denetimini güçlendirmesi, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile denetim ve uygulamadaki boşlukların giderilmesi gerektiğini belirtti. Balcıoğlu'na göre sektöre standart dışı ürün girişi, hem firmalar arasında haksız rekabete yol açıyor hem de iş sağlığı ve güvenliği açısından ciddi riskler oluşturuyor. Paletlerin standarda uygun üretilmesi ve sahada düzenli olarak kontrol edilmesi, işletmelerde yaşanabilecek kaza oranlarını düşürürken doğal kaynak kullanımını da optimize ediyor. Bu kapsamda TSE ile sektör paydaşlarının daha yakın çalışması, denetim süreçlerinin hem hızını hem de etkinliğini artıracak bir adım olarak değerlendiriliyor. Çevresel sürdürülebilirlik: Kısa ömür daha çok ağaç tüketimi demek "Her kırılan palet yeni bir kesim baskısı demek" diyen Balcıoğlu, paletlerin sık sık yenilenmesinin hem orman kaynakları üzerinde ekonomik bir yük oluşturduğunu hem de karbon emisyonlarını artırdığını söyledi. Balcıoğlu'na göre daha uzun ömürlü, standartlara uygun ve onarılabilir paletlerin kullanılması, tedarik zincirlerinde ciddi maliyet avantajı sağlarken doğal kaynakların korunmasına da katkıda bulunuyor. Böylece odak yalnızca üründe değil, gelecekteki çevresel etkilerde de konumlanmış oluyor. Ekonomik katkı: İhracat potansiyeli kaliteden geçiyor Türkiye'de ahşap palet ve sandık üretimi, iç pazarın yanı sıra yakın coğrafyaya yapılan ihracatla da ekonomiye önemli katkı sağlıyor. Başkan Akın Balcıoğlu, kaliteli ve standartlara uygun üretimin yalnızca ihracat imajı için değil; taşımada ürün güvenliği, lojistik maliyetlerin düşürülmesi ve tedarik zinciri verimliliği açısından da zorunlu olduğunu belirtti. Balcıoğlu'na göre sertifikalı üretim, uluslararası pazarlarda Türk ürünlerine duyulan güveni artırırken rekabetçiliği de güçlendiriyor. "Kaliteli palet; ürünü, markayı ve ormanı taşır" TAPSİAD Başkanı Balcıoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile sektör paydaşlarının piyasa gözetimi, lisanslandırma, izlenebilirlik ve eğitim başlıklarına odaklanması gerektiğini ifade etti. Balcıoğlu, standartların sahada etkin şekilde uygulanmasının hem haksız rekabeti önleyeceğini hem de kalite algısını yukarı taşıyacağını vurguladı. "Sayın Bakanımız Mehmet Fatih Kacır'ın bu konuda gerekli duyarlılığı göstereceğine inanıyoruz" diyen Balcıoğlu, ortak bir koordinasyon mekanizmasının sektörde uzun vadeli sürdürülebilirlik sağlayacağını söyledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.