Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kalkınma

Kapsül Haber Ajansı - Kalkınma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kalkınma haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Enerjisa Enerji'den Altyapı Yatırımları İçin Dev Finansman Haber

Enerjisa Enerji'den Altyapı Yatırımları İçin Dev Finansman

İstanbul’da yapılan tören ile imza altına alınan iş birliği, Enerjisa Enerji’nin uluslararası finans kuruluşlarıyla güçlenen sürdürülebilirlik odaklı büyüme stratejisinin yeni bir adımını temsil ediyor. Türkiye’nin lider elektrik dağıtım ve perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji, elektrik enerjisi altyapısı ve şebeke modernizasyonu yatırımlarına devam ediyor. Enerjsa Enerji, şimdi ise dört uluslararası finans kuruluşu olan Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB), Hollanda Girişimci Kalkınma Bankası (FMO) ve Finance in Motion – Yeşil Büyüme Fonu (GGF) ile yeni yatırımların finansmanı için toplam 340 milyon ABD doları karşılığı Türk lirası tutarında sürdürülebilirlik bağlantılı, uzun vadeli bir kredi anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, Türkiye’nin elektrik dağıtım sektöründeki ilk sürdürülebilirlik bağlantılı finansman olma özelliğini taşıyor. Daha iyi bir gelecek için 340 milyon dolar finansman Bu altı yıllık uzun vadeli finansman ile Enerjisa Enerji’nin görevli dağıtım şirketleri AYEDAŞ, Başkent EDAŞ ve Toroslar EDAŞ’ın hizmet verdiği 14 ildeki elektrik enerjisi altyapısının güçlendirilmesi ve şebeke modernizasyonu hedeflenirken; özellikle de depremden etkilenen bölgelerde şebeke yatırımlarına odaklanılacak. Dağıtım iş kolunun yanı sıra, hisselerinin tamamına sahip olduğu elektrikli araç şarj operatörü Eşarj’ın şarj ağının genişletilmesi için de bu finansman kullanılacak. Uluslararası finans kuruluşlarından alınan söz konusu kredi, şirketin 2024 yılında kamuoyuna duyurduğu ‘Sürdürülebilirlik Bağlantılı Finansman Çerçevesi’ kapsamında yer alıyor. Finansmanın Sürdürülebilirlik Bağlantılı Hedefleri ise Enerjisa Enerji’nin faaliyet gösterdiği dağıtım bölgelerindeki kayıp kaçak oranının düşürülmesi aracılığıyla sera gazı emisyonlarının azaltılmasının yanı sıra şirket içi yönetim kademelerinde kadın temsilinin artırılması ile kadın erkek eşitliğine katkıda bulunulması. Pınar:Uluslararası finans kuruluşlarıyla kurduğumuz iş birlikleri, ülkemizin enerji dönüşümüne ivme kazandıracak Şimdiye kadar şirketin imzaladığı en büyük kredi anlaşmasına dair yorumlarını ileten Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar; uluslararası finans kuruluşlarıyla yapılan iş birliğinin, Türkiye’nin enerji dönüşüm sürecine duyulan güveni yansıttığını belirterek, “Bu anlaşma, Enerjisa Enerji’nin yeni enerji çağında sorumluluk üstlendiğinin bir göstergesidir. Biz enerjiyi yalnızca bir kaynak değil, kalkınmanın ve toplumsal gelişimin ana unsuru olarak görüyoruz. Başta Toroslar bölgesinde olmak üzere hizmet verdiğimiz her şehirde yürüttüğümüz altyapı ve şebeke modernizasyon projeleriyle daha dirençli, akıllı ve verimli bir enerji sistemi inşa ediyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımız ve Eşarj’a ait elektrikli araç şarj altyapımızla ülkemizin düşük karbonlu geleceğine katkı sunarken, uluslararası finans kuruluşlarıyla kurduğumuz bu uzun vadeli iş birlikleriyle Türkiye’nin enerji dönüşümüne ivme kazandırıyoruz. Şeffaflık, güven ve sürdürülebilirlik ilkelerimiz doğrultusunda, herkes için daha iyi bir gelecek hedefiyle yatırımlarımıza kararlılıkla devam edeceğiz” dedi. Söz konusu anlaşma, düzenlenen bir törenle imza altına alındı. Törene Enerjisa Enerji’yi temsilen CFO Philipp Ulbrich, Hazine, Risk, Yatırımcı İlişkileri ve Vergi Direktörü Cem Gökmen Gökkaya ve Enerjisalı finans, hukuk ve sürdürülebilirlik profesyonelleri ile IFC, AIIB, FMO ve GGF kurumlarını temsilen sırasıyla Laura Vecvagare, Stefen Shin ve SungMin Hwang, Jeesun Han ve Pim van Dijke, Başak Egemen’in yanında kurumların çeşitli birimlerinden yöneticiler katıldı. Ulbrich: Disiplinli finansal yönetim anlayışımız ve sürdürülebilirlik odaklı stratejimiz sayesinde uluslararası finans kuruluşlarının uzun vadeli güvenini kazanmaya devam ediyoruz Enerjisa Enerji CFO’su Philipp Ulbrich yaptığı değerlendirmede, sağlanan 340 milyon ABD doları tutarındaki uzun vadeli finansmanın, şirketin zorlu piyasa koşullarında dahi sürdürülebilir büyümesini finanse edebilme kapasitesini gösterdiğini belirtti. Ulbrich. “Uluslararası finans kuruluşlarından sağladığımız bu tür kaynaklar, yalnızca finansman değil; vadeleri nedeniyle sürdürülebilir büyüme ve enerji dönüşümünde stratejik bir kaldıraçtır. Enerjisa Enerji’nin uzun vadeli yatırım stratejisine ve finansal istikrarına olan güveni yansıtmaktadır. Güçlü bilanço yapımız, etkin nakit akışı üreten iş modelimiz ve disiplinli maliyet ve faiz yönetimimiz sayesinde şirketimiz uluslararası finans kuruluşlarının uzun vadeli güvenini kazanmaya devam ediyor. Türkiye’nin enerji altyapısının modernizasyonu ile, Türkiye’nin enerjisine öncülük ediyoruz” dedi. Enerjisa Enerji’ye söz konusu finansmanı sağlayan uluslararası finans kuruluşlarından IFC’nin Altyapı ve Doğal Kaynaklar Bölge Başkanı Laura Vecvagare, “ Bu finansman, Enerjisa’nın elektrik dağıtım ağını modernize etmek ve genişletmek, depremlerden zarar gören altyapıyı güçlendirmek ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerini desteklemek için ihtiyaç duyulan uzun vadeli kaynağı sağlama açısından kritik bir rol oynuyor. Sağlam enerji altyapısı, ekonomik büyümeyi desteklemenin ve istihdam yaratmanın yanı sıra, sanayilerin etkin şekilde faaliyet göstermesini sağlar ve güvenilir enerji kaynaklarına erişimini kolaylaştırır " dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Manisalı Çiftçiler Dikkat! Hibe Desteğinde Son Gün 30 Mayıs Haber

Manisalı Çiftçiler Dikkat! Hibe Desteğinde Son Gün 30 Mayıs

Manisa Büyükşehir Belediyesi, zorlu hava koşulları nedeniyle mağduriyet yaşayan üreticilerin yanında olmayı sürdürüyor. Geçtiğimiz Mart ve Nisan aylarında meydana gelen don olaylarının ardından üreticilere yüzde 100 hibe ile sıvı gübre ve aminoasit desteğinde bulunulacağını açıklayan Manisa Büyükşehir Belediyesi, hibe desteğinin kapsamını genişletti. Zirai don afetinin etkilerini azaltmaya yardımcı olacak sıvı gübre ve aminoasit için tüm ilçelerde zirai dondan zarar gören üzüm, kiraz, badem, ceviz, kayısı, şeftali, erik vb. üreticileri başvurabilecek. Hibe desteğine son başvuru tarihi ise 30 Mayıs’a kadar uzatıldı. Başvuru Adresleri Şu Şekilde Başvurular akıllı telefon veya tabletlerin Apple Store veya Play Store’de bulunan ‘Manisa İçin Tarım’ uygulamasında kullanıcı kaydı oluşturulduktan sonra ‘Hibe-Destekler’ butonundan ‘Zirai Don Afeti İçin Hibe Desteği’ne başvuru yapılarak gerçekleştirilecek. Başvurusunu Manisa İçin Tarım uygulaması üzerinden yapan üreticilere hibe desteği başvurusu, sonuçlandırılması, hibe yapılan ürünün teslim edilme yeri ve zamanı vb. ile ilgili tüm bildirimler cihazlarına anlık olarak iletilecek. Akıllı telefon veya tableti bulunmayan üreticiler ise https://manisaicintarim.manisa.bel.tr/login linki üzerinden kullanıcı kaydı oluşturulduktan sonra ‘Hibe Yönetimi’ ekranından ‘Zirai Don Afeti için Hibe Desteği’ne başvuru yapılabilecek. Her iki yöntemle de başvuru yapamayan üreticiler ise merkez ilçelerde Manisa Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası 1. Kat’ ta bulunan Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’ndan; diğer ilçelerde ise ilçe muhtarlık işleri şube müdürlüklerinden yardım ve destek alabilecek.  Başvuru Kriterleri Hibe desteğinden; zirai don afetinden etkilenen tüm ilçelerde, toplam 20 dekar ve altı üzüm, kiraz, badem, ceviz, kayısı, şeftali, erik ağacı vb. bulunan üreticiler yararlanabilecek.       Zirai don afeti hibe başvurusunda bulunan üreticilerin başvuru yaptığı üzüm, kiraz, badem, ceviz, kayısı, şeftali, erik ağacı vb. meyve dikili olan alanlarında zirai don için yapılmış tarım sigortası (TARSİM) olmaması gerekiyor.       Zirai don afeti için hibe başvurusu yapılan meyve alanlarında İlçe Hasar Tespit Komisyonu tarafından zirai don hasarı tespit edilmiş olması şartı aranıyor.       İdare tarafından verilen desteği aldığı halde bu karar hükümlerine aykırı ve amacı doğrultusunda kullanmadığı tespit edilen hak sahiplerinin aldığı ayni destek, teslim tarihindeki bedeli üzerinden, nakdi desteklerin ise desteğin verildiği tarih ile bu karar hükümlerine aykırı ve amacı doğrultusunda kullanmadığı tespitinin hak sahibine tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için 6183 Sayılı Kanun’a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca hak sahiplerinden tahsil edilecek. Hibe Desteği Başvurusunda İstenilecek Belgeler Güncel Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) veya Çiftçi Belgesi       Başvuru yapılan üzüm, kiraz, badem, ceviz, kayısı, şeftali, erik ağacı vb. dikili olan meyve alanlarında zirai don için yapılmış tarım sigortası (TARSİM) olmadığına dair belge       Başvuru yapılan üzüm, kiraz, badem, ceviz, kayısı, şeftali, erik ağacı vb. dikili olan meyve alanlarının tapu kayıt belgesi       Başvuru yapılan üzüm, kiraz, badem, ceviz, kayısı, şeftali, erik ağacı vb. dikili olan meyve alanları için İlçe Hasar Tespit Komisyonu raporları veya hasar tespit tutanakları ise başvuru yapan üreticiler tarafından sisteme yüklenmeyecek; Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından İl / İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinden istenilecek.

2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi Yayımlandı: Türk Sanayii İçin Hedefler İddialı Haber

2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi Yayımlandı: Türk Sanayii İçin Hedefler İddialı

Bu yılı da dahil edersek 6 yıl boyunca sanayi politikası anlamında kamunun neleri yapmayı planladığının kamuoyuyla paylaşılmış olduğu dökümanı SER Akademi Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç değerlendirdi. Masa başı araştırmalar, anketler, mülakatlar ve çalıştaylar sonucunda oluşturulan dokümanda beş stratejik amaç belirlenmiş: Yüksek teknoloji, Dijital Ekonomi, Yeşil Dönüşüm, Küresel Entegrasyon, Yapısal Dönüşüm. Her bir stratejik amacın alt kırılımları bazında hangi konulara odaklanılacağı ve planlanan projeler varsa onlar belirtilmiş. Ayrıca 2030’a kadar ulaşılması planlanan 20 makro hedef belirlenmiş.  SER Akademi Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Strateji dokümanında ilk dikkatimizi çeken şey dünyadaki trendlerin büyük ölçüde gözden kaçırılmadığı ve son yıllarda öne çıkan kavramların büyük çoğunluğunun çalışmaya dahil edildiği. Bazı konularda neler yapılacağı daha somut eylemlerle izah edilirken bazısı daha muğlak bırakılmış. Bir önceki strateji belgesine göre hedeflerin somutlaştırılması öne çıkan pozitif değişikliklerden biri olurken önceki strateji dokümanında başarılamayanlara yönelik çözümlere değinilmemesi dokümanın eksiklerinden biri olarak öne çıkıyor.” Yeni Stratejide Mimari Değişikliği “Önceki strateji dokümanı Mart 2019’da yayımlanmış ve 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi olarak adlandırılmıştı. Bu tür belgeleri karşılaştırmalı olarak incelemek ve önceki strateji dokümanında hedeflenenlerin ne kadar gerçekleştiğini analiz etmek büyük önem taşıyor.” “2023 dokümanında da 5 temel amaç belirlenmişti: Yüksek Teknoloji ve İnovasyon, Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi, Girişimcilik, Beşeri Sermaye, Altyapı. Bu dokümanda ise girişimcilik yüksek teknoloji başlığının altında konumlandırılırken altyapı ve beşeri sermaye diğer amaçların altına serpiştirilmiş. Yeni dokümanda öne çıkan husus ise yeşil dönüşüme müstakil bir başlık ayrılmasıdır. Bu da özellikle Avrupa Birliği öncülüğünde yol alan yeşil dönüşüm trendinin üst düzeyde takip edildiğini söyleyebiliriz. Altyapı başlığı yerine Yapısal Dönüşüm’ün tercih edilmiş olması da sadece fiziksel değil başta kurumlar ve kurallar olmak üzere gayrı maddi altyapının da dikkate alındığını gösteriyor.” 2023 Hedeflerinin Muhasebesi: Başarılanlar ve Başarılamayanlar Özdinç dökümanda makro hedefleri karşılaştırdığımızda bu sefer konunun daha derinlemesine ve kapsamlı çalışıldığını görebildiklerini belirterek, “Önceki dokümanda 12 makro hedef varken bu sefer 20 hedef belirlenmiş. Önceki hedeflerde ölçülmesi zor olan birkaç hedef çıkarılarak tamamı şeffaf olarak ölçülebilir hedefler belirlenmiş. Öncelikle önceki hedeflerin durumunu analiz edelim” dedi. Büyük oranda başarı sağlanan göstergeler olarak, İmalat sanayii katma değerinin GSYH içindeki payı, İmalat sanayii ihracatı Orta-yüksek teknolojili ürün ihracatı Ar-Ge insan kaynağı Girişim sermayesi yatırımları Başarı sağlanamayan göstergeler olarak da, Yüksek teknolojili ürün ihracatı (2018’e kıyasla 2023’te %140 artması hedeflenmiş, %75 artmış) İmalat sanayiinde çalışan başına katma değer (%20 artması hedeflenmiş ancak %10 artmış) Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payı (%80 artması hedeflenmiş, %42 artmış) Yazılımcı sayısı (%260 artması planlanmış ancak %100 artmış) Turcorn sayısı (0’dan 10’a çıkması planlanmış, 7’ye çıkmış) sıralandı. “Performans Başarısı” ve “Öngörü Başarısızlığı” Özdinç sözlerine şöyle devam etti: “Yukarıdaki gibi dikkatli bir analiz yaptığımızda başarısız bir görüntü veren göstergelerde esasında önemli gelişimlerin sağlandığını görebiliyoruz. Aslında her bir parametrede periyodun 5 yıl olduğunu göz önünde bulundurursak önemli başarılar elde edilmiş (pandemi döneminin bu periyodun içinde olduğunu da unutmayalım). Buradaki sorun hedeflerin gerçekçi olarak belirlenmemesinde yatıyor. Çünkü 5 yıllık dönem aslında çok büyük sıçramalar kaydetmek için uzun bir dönem değil. Geçmişe yönelik istatistikler, makro düzeydeki sıçramaların asgari 10 ila 20 yıl içinde gerçekleşebildiğini gösteriyor. Bu sebeple 5-6 yıllık hedefler belirlenirken geçmiş ulusal ve uluslararası trendlerle uyumlu artış oranlarını öngörmek gerekiyor.” “Geçtiğimiz belgede planlanan bazı projelerin hayata geçtiğini de görebiliyoruz. Örneğin TOGG’un ilk teslimini yapması, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nın hayata geçmesi, Millî Uzay Programı’nın yayımlanması, Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonunun planlanması, Teknofest Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivalleri’nin gerçekleştirilmesi, Türkiye Açık Kaynak Platformu, Yapay Zekâ Enstitüsü ve Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü gibi yeni yapıların o yıl yayımlanan dokümanda belirtildiği gibi kurulmuş olması stratejik devamlılık açısından büyük önem taşıyor.” İddialı Yeni Hedefler  Yeni hedeflere bakıldığında bazı parametrelere yönelik hedeflerin biraz iddialı olduğu izleniminin de oluştuğunu belirten Ömer Özdinç, “Örneğin imalat ihracatının 400 milyar dolara çıkması çok iddialı bir hedef. Türkiye’nin insan kaynağı kapasitesinin ve diğer altyapı bileşenlerinin bu sıçramayı desteklemesi gerekiyor. Bunun 5-6 sene gibi kısa bir sürede gerçekleşmesi biraz zor görünüyor. Orta yüksek teknoloji ihracatının 92 milyar dolardan 180’e çıkarma hedefi de yine oldukça iddialı görünüyor. Yüksek teknoloji ihracatının 6 senede 8,8 milyardan 30 milyar dolara çıkması her ne kadar daha yüksek artış oranını gerektirse de savunma sanayii ihracatında büyük sıçramalar beklendiği için gerçekleşmesi daha muhtemel görünüyor. Organize Sanayii Bölgeleri ve endüstri bölgelerinin 149.000 hektardan 350.000 hektara çıkarılması hedefi de son yıllarda yıllık 10.000 hektarın altında bir büyüme olduğu düşünüldüğünde biraz iddialı görünüyor. Bunun için birtakım radikal düzenlemelerin yapılması şart” dedi. Yeni Mega Projeler Yeni strateji belgesinde aşağıdaki mega projelerin de öngörüldüğü dikkatlerden kaçmadı: Çip, nükleer, biyoteknoloji ve petrokimya gibi stratejik alanlarda, kamu desteğiyle çok ortaklı ulusal konsorsiyumlar (ilk olarak Ulusal Çip Konsorsiyumu) kurulması, Milli Muharip Uçak KAAN’ın seri üretimine geçilmesi ve Çelik Kubbe projesi ile hava savunma sistemleri tek bir ağa entegre edilmesi, Türkçe Büyük Dil Modeli ve Yapay Zekâ Süperbilgisayar Yatırım Programı, Biyoteknoloji Üretim Programı (biyoteknolojik ilaç geliştirmeye yönelik), Ankara’da bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi geliştirilmesi. Ayrıca uydu teknolojilerinde elde edilen Ar-Ge ve üretim kabiliyetlerini ticarileştirmek ve ulusal güvenliğe katkı sağlamak amacıyla bir millî uydu şirketi kurulması, Bilimsel kapasitenin gelişimi için HEYSEM, CEZERÎ, ARF ve BÎRÛNΠbilimsel iş birliği ağları kurulacaktır. Tersine Beyin Göçü Programı geliştirilecek, Türk Devletleri Araştırma Alanı ve İslâm Ülkeleri Araştırma Alanı yapılarının kurulması, Eski Atatürk Havalimanının olduğu bölgeye Terminal İstanbul girişimcilik kampüsü, Teşviklerde HIT-30 programının başlaması ve Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programlarının merkezi bir rol oynamaya devam etmesi, Yerli GPS sistemi için Bölgesel Konumlama ve Zamanlama Sistemi’nin hayata geçirilmesi, Nükleer Teknopark kurulması, Ceyhan’da yaklaşık 30 milyon metrekarelik, kendi limanı olan Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi, Bilim, Teknoloji, İnovasyon, Sanayi ve Yatırım (STI³) Diplomasisinin fonksiyonel hâle getirilmesi, Ulusal Sanayi Alanları Master Planı, Mega Endüstriyel Parklar Projesi kapsamında lojistik altyapısına sahip, yeşil dönüşüme katkı sağlayan, bünyesinde veri merkezi, kuluçka merkezi, Ar-Ge merkezi, teknoloji geliştirme bölgesi, inovasyon merkezleri gibi teknolojik üslerle birlikte iş merkezleri, konut alanları, eğitim ve sosyal hizmet merkezlerini barındıran çok faktörlü bütünleşik endüstri şehirlerinin tasarlanması, Yerel Kalkınma Hamlesi Programı kapsamında, her ilden az sayıda ancak il ölçeğinde kalkınmayı hızlandırıcı etkisi yüksek öncelikli yatırım konuları belirlenmesi ve belirli çağrı dönemlerinde desteklenmesi,  Fen, teknoloji ve meslek eğitimine odaklı Sanayi ve Teknoloji Kolejleri. SER Akademi Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç, yukarıdaki projelerin Türkiye’nin yapısıyla sorunlarının çözümünde ve hedeflenen sıçramanın gerçekleştirilmesi için akılcı araçlar olarak öne çıktığının da altını çizdi. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.