Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Karbon Nötr

Kapsül Haber Ajansı - Karbon Nötr haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Karbon Nötr haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

UTİKAD’dan 200 Milyar Dolar Sektör Büyüklüğü Hedefiyle İki Stratejik Adım Haber

UTİKAD’dan 200 Milyar Dolar Sektör Büyüklüğü Hedefiyle İki Stratejik Adım

Türkiye'yi lojistikte bir merkez haline getirecek dönüşümün öncülüğünü üstlenen UTİKAD’ın iki stratejik adımdan biri olan ve Turkish Cargo ana sponsorluğunda 7 Kasım’da gerçekleştirilecek Türkiye Logistics Summit 2025’te günümüzde hızla değişen küresel lojistik dinamikleri ve sektörün geleceğine öncülük edecek konular, en güncel verilerle ve uzman görüşleriyle ele alınacak. UTİKAD’ın ikinci stratejik adımı ise, küresel lojistik sektöründe büyük önem taşıyan kadın varlığı ve temsiliyeti konusunda hazırlanan “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu” oldu. “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu” verileri basın toplantısında ilk kez kamuoyu ile paylaşıldı ve sektörde büyümenin ancak fırsat eşitliğiyle mümkün olacağının altı çizildi. Türk taşımacılık ve lojistik sektörünün en geniş kapsamlı sivil toplum kuruluşu olan UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği), düzenlediği basın toplantısıyla sektörel büyüklük hedeflerini ve bu hedeflere yönelik iki stratejik adımı duyurdu. Türkiye lojistik ve taşımacılık sektörü, 2024 itibarıyla 100 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşmış ve Türkiye’nin 115,2 milyar dolarlık hizmet ihracatının yüzde 40’ını tek başına gerçekleştirmiştir. T.C. Ticaret Bakanlığı’nın 2028 yılı için belirlemiş olduğu, lojistik ve taşımacılık sektöründe 78 milyar dolar hizmet ihracatı hedefini projeksiyon olarak alan UTİKAD, sektör için 200 milyar dolarlık pazar büyüklüğü hedefiyle hareket ediyor. Basın toplantısında, küresel jeopolitik dengelerde ve lojistik dinamiklerdeki değişimler doğrultusunda, sektörün 200 milyar dolar hedefine ulaşması için gerekli dönüşümün altı çizildi. Bu dönüşümde öncülük üstlenen UTİKAD, küresel lojistiğin en önemli buluşmalarından biri haline gelen Türkiye Logistics Summit 2025 ile ülkemizin stratejik konumunu en iyi şekilde vurgularken, bir yandan da “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu” yayımlayarak, fırsat eşitliği ve kapsayıcılık alanında önemli bir adım attı. 200 Milyar Dolarlık Sektör ve Türkiye’yi Küresel Lojistikte Başat Bir Merkez Haline Getirme Hedefi UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilgehan Engin, basın toplantısında “Türkiye’mizin lojistikte 200 milyar dolar düzeyinde pazar büyüklüğüyle bu alanda dünyanın 10 ülkesi arasında yer alan başat bir merkez haline gelmesini hedefliyoruz. Sektörümüz bu hedefi gerçekleştirebilecek ve hatta aşabilecek bilgi, deneyim, yetkinlik kalitesine ve yönetim vizyonuna sahiptir. Bununla birlikte günümüzde hem jeopolitik dengeler hem küresel lojistik dinamikleri hem de uluslararası ticaret ağlarında iş yapış şekillerinin hızlı değişimine, inovasyon, teknoloji ve kapsayıcı sürdürülebilirlik odaklı dönüşümle ayak uydurmak büyük önem taşıyor” Türk taşımacılık ve lojistik sektörünün en geniş kapsamlı sivil toplum kuruluşu olan UTİKAD’ın, Türkiye'de lojistik kültürünün yerleşmesine ve sektörün uluslararası standartlarda sürdürülebilir gelişimine her zaman somut adımlarla öncülük etmeye odaklandığını belirten Bilgehan Engin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün de iki önemli adımın bilgisini paylaşıyoruz. Bunlardan biri, 7 Kasım 2025 tarihinde Turkish Cargo ana sponsorluğunda ikincisini düzenleyeceğimiz, Türkiye Logistics Summit etkinliğimiz, diğeri de küresel lojistik sektöründe sadece bir çeşitlilik ve kapsayıcılık konusu olarak değil, verimlilik, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik açısından da büyük önem taşıyan kadın varlığı ve temsiliyeti konusunda hazırlamış olduğumuz Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporudur.” İnovasyonun Öncüleri Türkiye Logistics Summit 2025’te Sahneye Çıkıyor UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin, Turkish Cargo ana sponsorluğunda düzenlenecek Türkiye Logistics Summit 2025’in, henüz ikinci yılında sektörün en önemli uluslararası buluşmalarından biri haline geldiğini belirtti. Engin, “Küresel lojistik dünyasının liderlerini, uzmanlarını ve karar vericilerini bir araya getiren zirvemiz, stratejik iş birlikleri için önemli bir platform olarak küresel ajandada yerini aldı. Zirve, aynı zamanda teknoloji geliştiriciler ve akademisyenlerin de katılımıyla sektördeki dönüşümü hızlandıran çok paydaşlı bir yapı sunacak” şeklinde konuştu. UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde jeopolitik çerçeve ve küresel iş iklimi, çatışmalar ve riskler kadar fırsatları da içinde barındıran kaotik ve kompleks bir yapı sergiliyor. Ülkelerin çatışmalar içerisinde pragmatik kazanımlar peşindeyken, küresel şirketlerin tedarik zincirlerini çeşitlendirip, üretim faaliyetlerini çeşitlendirerek risk azaltma ve diğer bölgelerdeki fırsatlardan yararlanma arayışı sürüyor. Türkiye’nin benzersiz konumu, hem Orta Koridor gibi stratejik projelerle Doğu ve Batı arasında başat lojistik merkezi olma hem de küresel gerilimlerde alternatif kaynak ülke olarak konumlanma fırsatı sunuyor. Bu fırsatları değerlendirmek için bu küresel dinamikleri, dijital dönüşüm, yapay zeka destekli lojistik çözümleri, yeşil ve sürdürülebilir lojistik uygulamaları, tedarik zinciri güvenliği ve uluslararası ticarette yeni trendler gibi önemli konularla birlikte okumak büyük önem taşıyor. Bu fırsatları, dijital dönüşüm, yapay zeka ve yeşil lojistik gibi yeni trendlerle birlikte ele alacağımız Türkiye Logistics Summit 2025, ‘Pioneering the Future of Logistics’ mottomuzla sektörün dönüşüm vizyonunu ortaya koyacak. 4 ana panel, 2 özel oturum ve deneyim alanları ile 1000’in üzerinde katılımcıyı bir araya getirmeyi hedefliyoruz.” Bilgehan Engin ayrıca, UTİKAD’ın sürdürülebilirlik dönüşümündeki liderliğine dikkat çekerek, zirvenin karbon nötr etkinlik olarak düzenleneceğini de sözlerine ekledi. 200 Milyar Dolar Hedefiyle Geleceğe Eşitlik Odaklı Davet: UTİKAD “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu” Türkiye lojistik ve taşımacılık sektörünün 200 milyar dolar büyüklük hedefi yolunda bir diğer stratejik adımın, UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu’nun (KLOG) katkılarıyla hazırlanan “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu” olduğunu belirten Bilgehan Engin, “Rapor, kadınların sektöre sağladığı niceliksel ve niteliksel katkılar kadar, bu katkıların artırılması için çözüm gerektiren önemli konuların varlığını da ortaya koyuyor. Gündemimizde önemli bir yer tutan fırsat eşitliği ve kapsayıcılık kavramlarını, sektörümüzün 200 milyar dolarlık büyüme hedefi için stratejik bir zorunluluk olarak görüyoruz. ‘İş’te Eşit Kadın Sertifikası’nı alan ilk sivil toplum kuruluşu olmamız, bu konudaki kararlılığımızın somut bir göstergesidir. Kadın Lojistikçiler Odak Grubumuzun (KLOG) katkılarıyla hazırlanan ‘Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’ ise bu yoldaki en yeni ve önemli adımımızdır” dedi. “Kadınların Yönetime Yükselişinde Tıkanma Yaşanıyor, Raporumuz Bu Yolu Açmak İçin Bir Eylem Çağrısıdır” UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu’nun (KLOG) Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, raporun ortaya çıkış süreci ve temel bulguları hakkında şu bilgileri verdi: “UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu olarak en temel amacımız, sektördeki kadın emeğini ve değerini görünür kılmaktır. Bu yolda attığımız en önemli adımlardan biri, genç meslektaşlarımıza ışık tutan mentorluk programlarımız oldu; sektörel eğitimler ve görünürlük çalışmalarıyla bu misyonumuzu her zaman destekledik. Bu vizyonla hazırladığımız ‘Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’ ise önemli bir gerçeği verilerle ortaya koyuyor: Sektörümüzde yetkin ve deneyimli kadın çalışanlar olmasına rağmen, üst düzey yönetim ve karar verici pozisyonlara geçişte yüzde 10’un altında kalan bir temsil oranıyla ciddi bir tıkanma yaşanıyor. Bu tablo, bize bir sorumluluk yüklüyor. Çünkü kadınların iletişim, kriz yönetimi ve teknolojiye uyum gibi yetkinliklerle süreçlere kattığı değer, sektörümüzün geleceği için vazgeçilmezdir. Raporumuz, bu tıkanıklığı aşmak ve gelecek nesillere ilham verecek eşitlikçi bir yol çizmek için hazırladığımız bir eylem çağrısıdır.” Kadınların Etkisi Rakamlarla Tescillendi Detaylarını KLOG İstanbul Bölgesi Başkan Yardımcısı Selin Obdan’ın aktardığı Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu'nun bulguları, kadınların sektördeki kritik rolünü somut verilerle ortaya koyuyor. Kadın çalışanların varlığı; hizmet kalitesi (%88), müşteri memnuniyeti (%86), operasyonel dayanıklılık (%82) ve risk yönetimi (%80) gibi alanlarda olumlu etki yapıyor. Öte yandan, raporun en çarpıcı bulgusu, kadınların bu kanıtlanmış pozitif etkisine rağmen üst yönetimde yeterince temsil edilmemesi oldu. Kadın CEO oranı %17'de kalırken, şirketlerin %47'sinde C-Level pozisyonlarda hiç kadın yönetici bulunmaması, sektörün önündeki en önemli gelişim alanı olarak öne çıkıyor. “Tüm Kadınları Yanımızda Görmek İstiyoruz” UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin, raporun sonuçlarını şu sözlerle değerlendirdi: “Bu rapor, kadınların sektörümüze kattığı paha biçilmez değeri gözler önüne sererken, potansiyellerini tam olarak ortaya çıkarabilmemiz için odaklanmamız gereken alanlara da işaret eden bir yol haritası niteliğindedir. Tüm kadınları yanımızda görmek istiyoruz. Bu, eşitlik odaklı bir geleceğe davettir. Çünkü biliyoruz ki sektörde kadın varlığı sadece bir çeşitlilik meselesi değil, aynı zamanda verimlilik, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik meselesidir.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Ege Belediyeler Birliği Üyeleri İzmir’de Toplandı Haber

Ege Belediyeler Birliği Üyeleri İzmir’de Toplandı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir'in ev sahipliğinde düzenlenen Ege Belediyeler Birliği'nin olağan meclis toplantısına katıldı. Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu yönetiminde Kültürpark 4 No’lu Hol Meclis Salonu’nda yapılan toplantı, merhum Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'i anarak başladı. Olağan meclis toplantısına üye belediyelerin başkanları ile temsilcileri katıldı. Tugay: Çok büyük sıkıntıların yaşandığı dönemdeyiz Zor bir dönemde belediye başkanlığı yaptıklarını, tüm kamu kurumlarının borçlu olduğunu kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Hepimiz gerçekten belediyelerde başkan ya da meclis üyesi olarak üstlendiğimiz sorumluluklarla zor şartlar altında ülkemize, insanlarımıza hizmet etmeye çalışıyoruz. Bu zorlukların kendi şehrimizden, bölgemizden, ülkemizden kaynaklanan sebepleri olduğu kadar küresel boyutta da yansımaları var. Ekonomist dergisinde çıkan bir yazı ülkelerin hiçbir zaman borçlanmadıkları kadar borçlanmış durumda olduğunu söylüyor. İnanın dünya genelinde kamu yönetimi, kamu kaynaklarının kullanımı ile ilgili çok büyük sıkıntıların yaşandığı bir dönemdeyiz” diye konuştu. “Sorumluluğumuz var” İklim krizi, çevresel sorunlar hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, “İklim krizinin geriye dönüşü olmadığı yönünde bilimsel bir görüş var. Ben bu görüşü ciddiye alıyorum, önemsiyorum. İklim krizinin etkilerini şimdi görüyoruz ama 1800'lü yıllardan beri endüstrinin gelişmesiyle beraber petrolün, kömürün yakılmaya başlaması ile birlikte gelinen bir süreç. Bugünün yöneticileri bizleriz ve bunu düzeltip düzeltmemekle ilgili üzerimizde bir sorumluluk var. Bu sorumluluğu alacak mıyız, alacaksak ne düzeyde alacağız? İnanın akıldan çok vicdanla alakalı bir durum” dedi. “İklim konusunda öncü çalışmalar yürütebiliriz” Birlik ve beraberlik içinde özellikle iklim konusunda çalışmak gerektiğinin altını çizen Başkan Tugay, “Sadece bir şehir, bir bölgede değil mümkün olan en geniş bölgede iklim krizi ile ilgili bir şeyler yapmak lazım. Bu romantik bir söylem değil. Sorumluluk hissediyorum, rahatsız oluyorum. Biz İzmir'de bu konuda gerçekten çaba gösteriyoruz. 2030'da İzmir'i karbon nötr yapacağız diye yola çıktık, bunu yapacağız. Sadece İzmir'le olmaz, bütün şehirlerimizin, hatta yurtdışındaki bütün şehirlerin birlikte benzer çabayı göstermesi lazım. Bunun masaya yatırılması, yoğun çalışılması lazım. Ege Belediyeler Birliği üyelerinin dahil olmasıyla öncü çalışmalar yürütebiliriz. Ben Sağlıklı Kentler Birliği Başkanıyım. İki birliğin koordinasyonunu da sağlayabiliriz” dedi. Büyükerşen: Kolay iş değil, bugün belediyeler borç içinde Eskişehir’de 25 yıl büyükşehir belediye başkanlığı görevinde bulunan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, “Ege Bölgesi önemli gördüğüm topraklardır. Anadolu'nun batısında, Ege Denizi'nin önünde belediye başkanlığı yapmak, hele İzmir gibi tarihi bir şehirde, onun alt belediyeleri de dahil olmak üzere hepsinde hizmet yarışında bulunmak kolay bir şey değil. Hepiniz cesur insanlarsınız, bunu göze alan insanlarsınız. Bundan sonra da çile çekmeye daha ne kadar devam edeceğiz bilmiyorum. İnşallah bir iktidar değişikliği ile bugüne kadar çektiğimiz, çektiğiniz sıkıntılar hafifler. Kolay iş değil, bugün belediyeler borç içinde” şeklinde konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Alarko’dan Çevresel Ayak İzini Azaltan Sürdürülebilirlik Raporu Haber

Alarko’dan Çevresel Ayak İzini Azaltan Sürdürülebilirlik Raporu

Sürdürülebilirliği yalnızca bir raporlama gerekliliği değil, sorumlu bir iş modeli olarak ele alan Alarko Holding, ağustos ayında yayımladığı ilk TSRS uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu’nun ardından “azaltarak çoğaltmanın” mümkün olduğunu hatırlatan 2024 GRI uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. Yeni rapor, Alarko Şirketler Topluluğu’nun sürdürülebilirlik performansını, çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki dönüşümünü, farklı sektörlerdeki iyi uygulamalarını, paydaş beklentilerini ve gelecek hedeflerini sadeliği esas alan bir tasarım kurgusuyla ortaya koyuyor. “Sadece Sürdürülebilirlik” başlığıyla yayımlanan rapor; biçim ile içerik, görünürlük ile öz arasındaki dengeyi yeniden tanımlarken, sürdürülebilirlik raporları tarihine sade ama etkili bir not düşüyor. Alarko’nun Sorumlu İletişim Politikası doğrultusunda, fotoğraflardan, görsellerden, renklerden ve grafik öğelerden bilinçli bir şekilde feragat edilerek arama motorlarının, grafik programların, yapay zekâ aplikasyonlarının ve monitörlerin karbon salımı en düşük seviyeye çekiliyor. Ümit N. Yıldız: “Sorumlu yatırımcı kimliğiyle inşa ettiğimiz yeni değer ekosistemimizi tüm paydaşlarımıza sorumlu bir iletişim yaklaşımıyla aktarıyoruz.” Alarko Şirketler Topluluğu CEO’su Ümit N. Yıldız, rapor hakkında yaptığı değerlendirmede, “Sürdürülebilirliği yalnızca bir raporlama zorunluluğu olarak değil, yatırımlarımızın, tüm iş süreçlerimizin ve hedeflerimizin temelini oluşturan öncelikli bir sorumluluk alanı olarak benimsiyoruz. Çevresel ayak izini en aza indirecek şekilde tasarlanan 2024 Sürdürülebilirlik Raporu’muz da bu anlayışın somut bir yansıması. Raporumuzda 2050 Net Sıfır hedefimiz doğrultusunda varlık gösterdiğimiz tüm sektörlerdeki göstergelerimize, geleceğin enerjisindeki rolümüze, verimlilik, teknoloji ve döngüsel ekonomi alanındaki iyi uygulamalarımıza, toplumsal projelerimizin yanı sıra gelecek projeksiyonlarımıza da yer veriyoruz. Sorumlu yatırımcı kimliğiyle inşa ettiğimiz yeni değer ekosistemimizi tüm paydaşlarımıza yine sorumlu bir iletişim yaklaşımıyla aktarmaya gayret ettik. Nitelikli içeriği ve düşük karbonlu tasarımıyla iş dünyasına örnek olmasını umduğumuz GRI uyumlu Sürdürülebilirlik Raporumuzun tüm Topluluğumuz için daha büyük başarılara basamak olmasını dilerim” dedi. Alarko’nun Sürdürülebilirlik Raporu’nda Öne Çıkan Başlıklar: Alarko Şirketler Topluluğu, uluslararası bir portföy şirketi olmanın ötesine geçerek insanı ve doğayı merkeze alan öncü kimliğiyle, yalnızca finansal büyümeyi değil, anlamlı ve pozitif etki odaklı ilişkilerle örülü bir değer ekosistemi inşa etmeyi taahhüt ediyor. 70 yılı aşan deneyiminden aldığı güçle, 2050 Net Sıfır hedefini bir stratejik dönüşüm fırsatı olarak gören Alarko, yeni sektörlerde sorumlu yatırımlarla büyürken, mevcut faaliyet kollarında çok boyutlu sürdürülebilirlik projeleri yürütüyor. Alarko Geleceğin Enerjisinde Etkin Rol Alıyor Enerjide yenilenebilir üretim kapasitesini büyüten Alarko, temiz enerjiye geçişi dağıtım faaliyetleriyle de desteklerken; I-REC sertifikaları aracılığıyla hem kendi bünyesinde hem de iş dünyasında yeşil enerji kullanımını teşvik ediyor. Alarko Enerji Grubu tüm yeni yatırımlarını temiz enerji odağında gerçekleştiriyor. Grup, mevcut 140 MW kurulu gücünü önümüzdeki beş yıl içinde 3,5 kat artırarak 640 MW’a ulaştırmayı hedefliyor. Grup ayrıca, enerji depolama sistemleri ve lityum-iyon batarya üretimi gibi geleceğin teknolojilerine yatırım yaparak Türkiye’nin enerji dönüşümünde etkin bir paydaş olma kararlılığını sürdürüyor. Sürdürülebilir ve Güvenli Gıdaya Erişimi Artırıyor Modern seracılıktan niş gübre üretimine, tohum ıslahından katma değeri yüksek kurutulmuş gıdaya uzanan 360 derece bir tarım ekosistemi inşa eden Alarko, kısa sürede ülkenin en büyük tarım yatırımcısı konumuna ulaştı. 2028 yılına kadar Türkiye’de ve Kazakistan’da 10.000 dönüm modern sera hedefiyle ilerleyen Alarko Tarım Grubu, teknolojiyi, bilimi ve kadın emeğini aynı potada buluşturarak verimlilik çıtasını yükseltiyor. Döngüsel kaynak yönetimi anlayışıyla jeotermal enerji, su ve bitkisel atıklar yeniden ekonomiye kazandırılırken, bitki zararlılarıyla biyolojik mücadele yöntemleri uygulanarak kalıntısız ürünler yetiştiriliyor. Bu iş modeli Alarko’nun yalnızca yerli üretimde değil, sürdürülebilir ihracatta da fark yaratan bir güç olmasını sağlıyor. Modern bilimin ışığında yürütülen Ar-Ge çalışmalarıyla gübre ve tohum üretiminde yenilikçi çözümler geliştiren Alarko, kurutulmuş gıda alanındaki faaliyetleriyle tarım sektöründeki israfın da azaltılmasını sağlıyor. Avrupa’nın en büyük yeni nesil mikro granül gübre üretim fabrikasında çevreci üretim teknikleri uygulanırken, tesisin enerji ihtiyacının %55’inden fazlası güneş santrallerinden sağlanıyor. Sanayi, Turizm ve Havacılıkta Sürdürülebilir Etkiye Odaklanılıyor Sanayi ve ticaret alanında faaliyet gösteren Alarko Carrier, eko-dönüşüm odaklı üretim süreçlerini önceliklendirerek kaynak verimliliğini artırıyor. Şirket, bu yıl üretim süreçlerinde tükettiği elektriğin tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşıladı. Tesiste üretilen elektriğin %70’i dağıtım şebekesi üzerinden sisteme verilerek enerji verimliliği ve yeşil üretim hedeflerinde önemli bir eşik aşıldı. Turizm alanında Hillside markasıyla çevresel ve toplumsal sorumluluğu bütünleştiren örnek bir model ortaya koyan Alarko, misafirlerine yalnızca benzersiz bir tatil deneyimi sunmakla kalmıyor; aynı zamanda ekosistemin korunmasına, biyoçeşitliliğin devamına, yerel üreticilerin güçlenmesine ve turizm çalışanlarının sürdürülebilir refahına da katkı sağlıyor. Havacılık sektöründe ise döngüsel ekonomi ilkelerini rehber edinen Alarko, ömrünü tamamlamış büyük gövdeli yolcu uçaklarını kargo uçaklarına dönüştürerek sektöre yenilikçi ve çevreci bir iş modeli kazandırıyor. Toplumsal Etkiyi Güçlendiren Sosyal Sorumluluk Anlayışı Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın girişimciliği, nitelikli eğitim ve sosyal gelişim Alarko Şirketler Topluluğu’nun etki stratejisinin temel sütunlarını oluşturuyor. WEPs (Kadının Güçlenmesi Prensipleri) imzacısı olarak kadınların hem şirket bünyesinde hem de iş ve sosyal yaşamın tüm alanlarında eşit temsili için çalışmalar yürüten Alarko, Grup Şirketleriyle beraber çevre koruma, biyoçeşitlilik ve inovasyon alanlarının yanı sıra kültür ve sanat alanlarında da fark yaratan projelere imza atıyor. 2024 yılında 25 farklı sosyal sorumluluk projesi ile 180.000’in üstünde kişiye doğrudan erişerek pozitif etki yaratan Topluluk, sosyal projelerde çıtasını daha da yükseltmeyi hedefliyor. Sürdürülebilirlikte merkezi hedefler, otonom performans Holding’in Ortaköy Merkez Yerleşkesi “Karbon Nötr Bina” kimliğini korurken, tüm şirketlerde etkin karbon yönetimini teşvik eden uygulamalar yaygınlaştırılıyor. Grup Şirketleri genelinde uygulanan “Pozitif Etki – Yeşil Yaka Programı” ile sürdürülebilirlik yetkinliklerinin tüm organizasyona yayılması hedefleniyor. Kurumsal yönetim, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve insan kaynakları alanındaki örnek uygulamaların Topluluk çapında benimsenmesi için “Ortak Etki” perspektifiyle sinerji yaratımı farklı platformlarla destekleniyor. Çatı politika ve hedeflerin her bir şirketin sektörel durumuna ve iş modeline göre özelleştirilmesi sağlanırken, Topluluk genelinde sürdürülebilirlik odaklı metrikler, kurum karnelerine %5-10 arasında etki ediyor. “Sorumlu İletişim Politikası” ile Türkiye’de bir ilke imza atan Alarko, şeffaf, veriye dayalı ve hesap verebilir bir iletişim kültürü benimsiyor; “yeşil aklama” (greenwashing) konusunda farkındalık yaratmak ve sürdürülebilirlik bilincini yükseltmek için Topluluk çapında çalışmalar yürütüyor. Alarko Holding, tüm bu kararlı adımların bir sonucu olarak Borsa İstanbul (BIST) Sürdürülebilirlik Endeksi’nde ilk 25 şirket arasında yer almaya, bu alandaki başarılarını, sertifikalarını ve ödüllerini artırmaya devam ediyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İklim Kanunu: Türkiye'nin Yeşil Dönüşüm Yolculuğunda Dönüm Noktası mı, Yeni Riskler mi? Haber

İklim Kanunu: Türkiye'nin Yeşil Dönüşüm Yolculuğunda Dönüm Noktası mı, Yeni Riskler mi?

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), iklim değişikliğiyle mücadelede ülkenin yol haritasını çizecek tarihi bir adım atarak İklim Kanunu Teklifi'ni kabul etti. Bu yeni kanun, Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefini yasal zemine oturtmasıyla büyük önem taşıyor. Enerjiden sanayiye, ulaşımdan tarıma kadar birçok sektörü derinden etkileyecek olan kanun, ülkenin yeşil dönüşüm sürecinde iddialı hedefler belirlerken, beraberinde bazı riskleri ve uygulama zorluklarını da getiriyor. İklim Kanunu Neler Getiriyor? Yeni İklim Kanunu, Türkiye'nin iklim politikalarını güçlendirmeyi ve uluslararası taahhütlerini yerine getirmeyi hedefleyen çeşitli mekanizmalar ve düzenlemeler içeriyor: 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi Yasal Zemin Kazandı: Türkiye, Paris Anlaşması kapsamında belirlediği 2053 net sıfır emisyon hedefini bu kanunla yasal bir zorunluluk haline getirdi. Bu, tüm sektörlerin bu hedefe ulaşmak için adımlar atması gerektiği anlamına geliyor. Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) Hazırlığı: Kanun, AB'nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi uygulamalara uyum sağlamak amacıyla bir Emisyon Ticaret Sistemi'nin (ETS) kurulması için yasal altyapıyı oluşturuyor. Bu sistemle şirketler, karbon emisyonları için ödeme yapmak veya emisyon izinleri satın almak zorunda kalabilirler. Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi ve Eylem Planları: Kanun, emisyon azaltım hedeflerine ulaşmak için ulusal ve sektörel düzeyde stratejilerin ve eylem planlarının hazırlanmasını zorunlu kılıyor. Bu planlar, hangi sektörlerin ne kadar emisyon azaltımı yapacağını ve hangi teknolojilere yatırım yapılacağını belirleyecek. İklim Değişikliği Başkanlığı'nın Güçlendirilmesi: İklim politikalarının koordinasyonu ve uygulanması için ilgili kamu kurumlarının yetkileri ve kapasiteleri artırılacak. Yeşil Finansman ve Teşvikler: Kanun, yeşil projelere ve düşük karbon teknolojilerine yönelik finansman mekanizmalarının ve teşviklerin geliştirilmesinin önünü açıyor. Riskler ve Uygulama Zorlukları Neler? İklim Kanunu, büyük fırsatlar sunsa da, beraberinde önemli riskleri ve uygulama zorluklarını da barındırıyor: Ekonomik Yük ve Rekabet Gücü Kaybı Riski: Özellikle enerji yoğun sektörlerde faaliyet gösteren firmalar için emisyon azaltım hedefleri ve ETS maliyetleri ek yük getirebilir. Bu durum, yeterli destek ve teşvik mekanizması olmadan bazı sektörlerde rekabet gücü kaybına yol açabilir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler) bu dönüşüm maliyetlerini karşılamakta zorlanabilir. Yetersiz Finansman: Yeşil dönüşüm için milyarlarca dolarlık yatırım gerekiyor. Uluslararası ve ulusal yeşil finansman kaynaklarına erişim, kanunun hedeflerine ulaşmasında kritik önem taşıyor. Yetersiz finansman, hedeflerin kağıt üzerinde kalmasına neden olabilir. Teknolojik Dönüşüm ve Kapasite: Düşük karbon teknolojilerine geçiş, Ar-Ge yatırımları ve teknolojik altyapının güçlendirilmesini gerektiriyor. Bu alanda yetersiz kapasite veya uzman eksikliği, dönüşüm sürecini yavaşlatabilir. Sektörler Arası Adaletsizlik: Emisyon azaltım yükünün sektörler arasında adil dağıtılması büyük önem taşıyor. Bazı sektörlerin (örneğin kömüre dayalı enerji santralleri) dönüşümü diğerlerinden daha maliyetli ve zorlu olabilir. SKDM'ye Uyum ve İhracatın Etkilenmesi: Avrupa Birliği'nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile uyum süreci, ihracatçı firmalar için önemli bir eşik. Kanun, bu uyumu sağlamayı amaçlasa da, sürecin doğru yönetilememesi Türk ihracatının olumsuz etkilenme riskini taşıyor. Sosyal Etkiler: Fosil yakıtlara dayalı sektörlerde yaşanabilecek dönüşüm, istihdamda değişimlere yol açabilir. Bu geçişin sosyal etkilerinin iyi yönetilmesi, yeni iş alanlarının yaratılması ve iş gücünün yeşil ekonomiye adapte edilmesi gerekiyor. İklim Kanunu, Türkiye'nin iklimle mücadeledeki kararlılığını gösteren bir adım. Ancak başarısı, belirlenen hedeflere ulaşmak için uygulanacak somut politikaların etkinliğine, sağlanacak finansman ve teşviklere, sektörlerin dönüşümüne verilecek desteğe ve kapsayıcı bir geçiş sürecinin yönetilmesine bağlı olacak. Türkiye'nin bu büyük dönüşümde hem çevresel faydaları yakalaması hem de ekonomik ve sosyal riskleri en aza indirmesi kritik önem taşıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.