Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Karbonsuzlaştırma

Kapsül Haber Ajansı - Karbonsuzlaştırma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Karbonsuzlaştırma haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çimsa’nın Sürdürülebilirlik Yatırımlarına EBRD’den 50 Milyon Euroluk Finansman Haber

Çimsa’nın Sürdürülebilirlik Yatırımlarına EBRD’den 50 Milyon Euroluk Finansman

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Çimsa’nın sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm yatırımlarına destek vermek amacıyla 50 milyon Euro tutarında yeşil finansman sağladı. Söz konusu finansman, Çimsa’nın Mersin fabrikasında hayata geçireceği yeşil yatırım projelerinin finansmanı için kullanılacak. EBRD tarafından sağlanan yeşil finansman, şirketin Mersin tesisinde yürütülen kapsamlı dekarbonizasyon (karbonsuzlaştırma) programı kapsamında; yeni kurulacak Kalsiyum Alüminat Çimento (CAC) fırınının yanı sıra mevcut gri ve beyaz çimento fırınlarında uygulanacak çeşitli emisyon azaltım yatırımlarını kapsıyor. SON 1,5 YILDAKİ İKİNCİ ‘YEŞİL FİNANSMAN’ Bugün CAC üretiminde dünyanın en büyük üç oyuncusundan biri olan Çimsa, sürdürülebilir yapı malzemeleri alanındaki küresel büyüme stratejisini kararlı adımlarla sürdürüyor. CAC ürünleri, üretim sürecinde geleneksel gri çimentoya kıyasla çok daha düşük karbon ayak izine sahip olmasıyla sektörün yeşil dönüşümünde önemli bir rol üstleniyor. EBRD, 2024 yılında da Çimsa’nın Eskişehir tesisindeki karbonsuzlaştırma yatırımları için 25 milyon Euroluk finansman sağlayarak Türkiye’de çimento sektörüne yapılan ilk yatırımını gerçekleştirmişti. “ÇİMSA, ÖRNEK ÇALIŞMALARIYLA SEKTÖRÜN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLIYOR” EBRD Türkiye Başkan Vekili Erdem Yaşar, iş birliğine ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Sektörün önde gelen oyuncularından Çimsa ile iş birliğimizin büyümesine tanıklık etmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Çimsa, örnek teşkil eden çalışmalarıyla yalnızca kendi rekabetçiliğine değil, aynı zamanda sektörün gelişimine ve gezegenimizin sürdürülebilirliğine de katkı sağlıyor.” Çimsa CEO’su Umut Zenar ise konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: “Çimsa olarak tüm yatırımlarımızı sorumluluk, verimlilik ve uzun vadeli sürdürülebilirlik ilkeleriyle şekillendiriyoruz. Bilim temelli hedeflerimizin rehberliğinde emisyonlarımızı azaltmaya, yenilenebilir enerji kullanımını artırmaya ve alternatif yakıt uygulamalarını tesislerimizde yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. EBRD ile yaptığımız bu iş birliği, karbonsuzlaştırma yolculuğumuzu hızlandırırken, sektörümüzün düşük karbonlu geleceğe geçişi için de önemli bir örnek teşkil edecektir.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İklim Değişikliğiyle Mücadele Eylemlerine Duyulan Güven Azalıyor Haber

İklim Değişikliğiyle Mücadele Eylemlerine Duyulan Güven Azalıyor

Araştırma, ulusal enerji bağımsızlığının fosil yakıtların kullanımdan kaldırılmasını geride bırakarak büyük önem kazandığını gösteriyor. 2023'te yöneticilerin %44'ü 2030 yılı karbonsuzlaştırma hedeflerine ulaşılmasını beklerken bu oran bugün %37'ye indi. Dünya liderleri COP30 için Brezilya'da bir araya gelmeye hazırlanırken, Siemens'in yaptığı yeni ve önemli bir araştırma, jeopolitiğin altyapı stratejisini yeniden şekillendirdiğini ve ulusal enerji güvenliğinin enerji dönüşümünün birincil itici gücü olarak küresel iklim iş birliğinin önüne geçtiğini ortaya koydu. Siemens Infrastructure Transition Monitor 2025 çalışması, üst düzey liderlerin, esnek bir enerji arzının altyapı geçiş hedefleri arasında hükümetin en önemli önceliği olması gerektiğine inandıklarına dikkat çekti. Enerji arzı 2023'te öncelik sıralamasında üçüncüydü. Diğer taraftan, ulusal enerji bağımsızlığı ve iklim risklerinin proaktif yönetimi, öncelik sıralamasında en büyük yükselişi kaydeden başlıklar oldu. Küresel istikrarsızlığın artması, pazar ve tedarik zinciri oynaklığını yoğunlaştırıyor. Enerjinin jeopolitik bir araç olarak kullanılmasını azaltmak için hükümetler, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasının yanı sıra güvenlik, bağımsızlık ve hazırlıklı olmaya öncelik veriyor. Rapor, 19 ülkeden 1.400 üst düzey yönetici ve hükümet temsilcisinin katıldığı küresel bir ankete dayanarak, çok yönlü temiz enerji vizyonundan, giderek artan bir şekilde ulusal dayanıklılığa ve bölgesel üretime odaklanan bir vizyona geçişin altını çiziyor. Birbiri ardına gelen iklimsel, jeopolitik ve piyasa zorlukları nedeniyle enerji sistemleri üzerindeki baskının artmasıyla birlikte, enerji dayanıklılığının temiz enerjiye geçişte artık bir denge unsuru olarak değil, kritik bir destek unsuru olarak görüldüğünü ortaya koyuyor. Siemens AG Yönetim Kurulu Üyesi ve Akıllı Altyapı CEO'su Matthias Rebellius, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Altyapıda geçiş; ulusal enerji güvenliği hedeflerinin karbonsuzlaştırma konusundaki küresel iş birliğini geride bıraktığı yeni bir aşamaya girdi. Sistemler artan iklim sorunları ve enerji kesintileriyle karşı karşıya kaldıkça, dayanıklılık isteğe bağlı olmaktan giderek uzaklaşıyor. Bu değişimde yapay zekâ, teknoloji ve dijitalleşme artık kritik bir öneme sahip. Yenilenebilir enerjiye dayalı sistemlerin karmaşık yapısını yönetmek, güvenilirliği sağlamak ve temiz enerjiye geçişi daha akıllı ve daha sürdürülebilir bir şekilde hızlandırmak için kurumların ve hükümetlerin elini güçlendirebilirler" ifadelerini kullandı. Küresel geçişten ulusal dayanıklılığa Katılımcıların beşte üçünden fazlası (%62) gelecekteki enerji sistemlerinin küresel ticaretten ziyade yerel veya bölgesel üretime dayanacağına inanıyor. Yenilenebilir enerji entegrasyonu, depolama konusunda hazırlıklı olma ve gelişmiş şebeke sistemleri gibi unsurlar, başlıca kolaylaştırıcı faktörler arasında bulunuyor. Katılımcıların yarısından fazlası halihazırda dayanıklılık (%53) ve enerji bağımsızlığının (%52) ülkelerinde olgunluğa ulaştığını veya gelişmiş olduğunu belirtiyor. Bu da altyapı önceliklerinde bir değişimin halihazırda devam ettiğine işaret ediyor. İklim hedeflerine duyulan güven azalıyor Dayanıklılık ve enerji güvenliğinin öncelik kazanmasıyla birlikte, küresel iklim hedeflerine ulaşılmasına ilişkin güven azalmaya başlıyor. Küresel yöneticilerin yarısından fazlası (%57) önümüzdeki iki yıl içinde fosil yakıtlara yapılan yatırımların artmasını beklerken, işletmelerin sadece %37'si 2030 yılı için koyulan karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşacaklarına inanıyor. Bu oran 2023 yılında %44'tü. COP30 öncesi bir çağrı İklim hedeflerine duyulan güvenin azaldığı ve 2026 stratejilerinin geliştirilmekte olduğu bu dönemde rapor, dayanıklılığın enerji planlamasına dahil edilmemesinin hem ekonomik hem de çevresel açıdan risk oluşturduğunu vurguluyor. Net sıfır stratejilerinin yeniden gözden geçirildiği bugünlerde Siemens, şebeke yatırımı ve dijital inovasyon yoluyla iklim taahhütlerine ve enerji dayanıklılığına yönelik ilerlemenin hızlandırılabileceğinin altını çiziyor. Yapay Zekâ geçişi hızlandıracak Ulusal enerji stratejileri gelişip değişirken dijital teknolojiler altyapı dönüşümünün merkezinde yer almaya devam ediyor. Dijitalleşme, enerji depolama olanaklarının genişletilmesinin hemen ardından farklı sektörlerde temiz enerjiye geçişi hızlandırmada en önemli ikinci faktör olarak öne çıkıyor. En büyük olumlu etkiyi ise yapay zekanın yaratması bekleniyor. Katılımcılar, yapay zekanın kritik altyapıyı daha dayanıklı hale getirmeye yardımcı olduğuna inanıyor (%66) ve faaliyetlerini karbonsuzlaştırmak için kuruluşlarında yapay zekanın kullanıldığını bildiriyor (%59).

Volvo Elektrikli Tırları 250 Milyon Kilometreyi Aştı: 213.000 Ton CO2 Azaltımı! Haber

Volvo Elektrikli Tırları 250 Milyon Kilometreyi Aştı: 213.000 Ton CO2 Azaltımı!

GÖTEBORG, İSVEÇ – Kamyon sektörünün elektrifikasyonunda liderliğini sürdüren Volvo Trucks, önemli bir kilometre taşını duyurdu. Şirketin ilk modellerini piyasaya sürdüğü 2019 yılından bu yana, elektrikli tırları dünya genelinde ticari trafikte 250 milyon kilometreden fazla yol kat etti. Bu başarı, karayolu taşımacılığının iklim üzerindeki etkisini azaltma çabalarında somut bir ilerlemeyi temsil ediyor. Dizel Tüketimi ve Emisyon Tasarrufu Bu mesafenin dizel yakıtla kat edilmesi durumunda 78 milyon litreden fazla dizel tüketimi gerekecekti. Elektrikli tırların kullanımı sayesinde egzoz borusundan kaynaklanan karbon dioksit emisyonları 213.000 ton azaltıldı. Volvo Trucks Başkanı Roger Alm, bu gelişmeyi memnuniyetle karşıladığını belirterek, "Taşımacılık şirketlerinin elektrikli tır kullanmanın faydalarını günlük operasyonlarında nasıl benimsediğini görmek harika. Elektrikli tırlar emisyonları azaltıyor ve sürücüler için daha konforlu ve sessiz bir çalışma ortamı sağlıyor," dedi. Ancak Alm, elektrifikasyon geçişinin hala çok yavaş ilerlediğini vurguladı ve ekledi: "Tüm taşımacılık şirketleri için taşımacılığı karbonsuzlaştırmayı kârlı hale getirecek pazar koşullarından yoksunuz. Yollarda daha fazla elektrikli tır görmek istiyorsak bu değişmeli." Küresel Liderlik ve Gelecek Planları Volvo, bu segmentte lider konumda olup, 50 ülkedeki müşterilere 5.700'den fazla elektrikli tır teslim etti. Büyük Piyasalar: Volvo'nun elektrikli tırları için en büyük pazarlar Almanya, Hollanda, Norveç, İsveç ve ABD'dir. Geniş Ürün Yelpazesi: Şirketin elektrikli tır portföyü, şehir içi dağıtımdan atık yönetimine, bölgesel taşımacılıktan inşaata kadar geniş bir uygulama yelpazesinin ihtiyaçlarını karşılayan sekiz modelden oluşuyor (FL Electric, FE Electric, FM Electric, FH Electric, VNR Electric vb.). Menzil Artışı: Volvo, 2026 yılında tek şarjla 600 km'ye kadar menzil sunan elektrikli bir ağır hizmet tırı piyasaya sürmeyi planlıyor. Volvo Trucks, karbonsuzlaştırma stratejisinde akülü-elektrikli ve yakıt hücreli elektrikli tırların yanı sıra, biyogaz ve hidrojen dahil olmak üzere yenilenebilir yakıtlarla çalışan içten yanmalı motorlara da yer veriyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

 Siemens, Airbus’ın ABD ve Birleşik Krallık'taki Sanayi Tesislerini Karbonsuzlaştıracak Haber

 Siemens, Airbus’ın ABD ve Birleşik Krallık'taki Sanayi Tesislerini Karbonsuzlaştıracak

Siemens ve Airbus, uzun süredir devam eden ortaklıklarını pekiştiren yeni bir stratejik sözleşmeye imza atarak Airbus'ın ABD ve Birleşik Krallık'taki başlıca endüstriyel tesislerinin karbonsuzlaştırılması için çalışma yönündeki taahhütlerini ortaya koydular. Bu girişim, Airbus'ın yürüttüğü diğer çalışmalara ek olarak CO2 emisyonlarında ve enerji tüketiminde hedeflenen azaltımlar yoluyla şirketin faaliyetlerinden kaynaklanan çevresel ayak izini en aza indirme programında önemli bir kilometre taşı teşkil ediyor. Siemens bu anlaşma kapsamında Airbus'ın 2030'dan itibaren yıllık 80 kt CO2e (80 kiloton karbondioksit eşdeğeri) azaltma hedefine ulaşmasını desteklemek için seçilen tesislere uyarlanmış, ölçeklenebilir ve kendini kanıtlamış karbonsuzlaştırma çözümlerini devreye alacak. Siemens'in Binalar birimi tarafından yönetilecek ve Capgemini tarafından desteklenecek olan çalışma, şirketlerin sürdürülebilirlik ve dijitalleşme alanlarındaki kapsamlı uzmanlıklarını bir araya getirerek projenin başarısını ve zamanında tamamlanmasını sağlayacak. Ölçülebilir etki için ölçeklenebilir çözümler Siemens, tesisleri değerlendirdikten sonra proje kapsamına alınan tesisler için genel bir karbonsuzlaştırma master planı oluşturup uygulayacak, böylece enerji talebini ve karbon emisyonlarını azaltmak için ölçeklenebilir çözümler üretecek. Uygulanacak önlemlerin seçimini hızlandırmak için Enerji Sistemi İkizleri simülasyonu yapacak ve tesisler için en uygun karbonsuzlaştırma yol haritalarının belirlenmesine yardımcı olacak. Bu amaçla, başvurulacak temel yöntemler arasında ısı pompaları yoluyla ısı üretiminin karbonsuzlaştırılması, enerji verimliliği yükseltmeleri, akıllı ölçüm sistemleri, yenilenebilir enerjinin yerinde akıllı entegrasyonu ve tesisler genelinde kullanımı izlemek, kontrol etmek ve optimize etmek için akıllı enerji yönetim sistemleri yer alıyor. Bu önlemler, Airbus'ın 2030 yılına kadar enerji tüketimini 2015 seviyelerine kıyasla %20, Kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarını ise %85 oranında azaltma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak üzere tasarlandı. Program çerçevesinde ilk aşama danışmanlık faaliyetlerini tamamlamak, yönetişim tanımını yapmak ve proje yönetimi ve planlaması çalışmalarına destek vermek üzere Siemens tarafından Capgemini görevlendirildi. Capgemini program kapsamında enerji izleme ve ölçüm sistemlerinin dijitalleştirilmesi ve otomasyonu konusundaki uzmanlığını da paylaşacak. Siemens Akıllı Altyapı'da Binalar CEO'su Susanne Seitz konuyla ilgili olark şunları söyledi; "Airbus ile iş birliğimiz yıllara dayanan karşılıklı güven ve ortak amaçlar üzerine inşa edildi. Siemens'in Airbus'ın karbon ayak izini azaltmak için akıllı ve ölçeklenebilir teknolojiler ve hizmetler sunma kabiliyetinin iş birliğimizde özel bir yeri var. Siemens olarak enerji dönüşümünü sadece sürdürülebilir değil, aynı zamanda ulaşılabilir ve ölçeklenebilir hale getirmeye kararlıyız. Böylece Airbus ve diğer endüstriyel liderler operasyonel esnekliği ve uzun vadeli rekabet gücünü artırırken iklim sorunlarıyla da mücadele edebilirler." Airbus Ticari Uçaklar Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Florent Massou dit Labaquere ise; "Operasyonlarımızı daha enerji verimli ve geleceğe hazır hale getirme yolunda bu önemli adımı atmaktan gurur duyuyoruz. Güvenilir ortaklarla iş birliği yapmak, daha dayanıklı bir endüstriyel ayak izi oluşturmanın anahtarıdır. Birleşik Krallık ve ABD'de Airbus'ta görev yapan arkadaşlarımızın tesise özgü uzmanlığı, Siemens'in teknik bilgi birikimiyle birleşerek, enerji kullanımı ve emisyon azaltma hedeflerimize ulaşma yolunda ilerlememizi sağlayacak" diye konuştu. 2030'a Giden Yol Haritası Programın ilk aşaması 2025 yazında her bir tesis için karbonsuzlaştırma yol haritalarının geliştirilmesiyle başladı. Mühendislik çalışmaları uygulama aşamasında rehber olacak ve altyapı 2026 yılında kullanıma sunulacak. Siemens aynı zamanda yeni altyapıyı işletip bakımını yaparak uzun vadeli verimlilik ve esneklik sağlama kapasitesine de sahip. Siemens ve Airbus yarım yüzyılı aşkın bir süredir iş birliği yapıyor. Bu iş birliğinin en öne çıkan girişimleri arasında fabrika otomasyonu, endüstriyel yazılım, emniyet ve güvenlik, bina otomasyon teknolojisi ve daha pek çok başlık yer alıyor. Bu yeni anlaşma, Airbus'ın sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek ve faaliyetlerinden kaynaklanan çevresel ayak izini en aza indirme hedeflerine ulaşmak için yapılan başarılı iş birliğini bir adım ileri taşıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Anemoi, Flettner Rotoru Tasarımını Geliştirmek İçin İngiltere'den Büyük Destek Aldı! Haber

Anemoi, Flettner Rotoru Tasarımını Geliştirmek İçin İngiltere'den Büyük Destek Aldı!

Rüzgar destekli gemi tahrik sistemlerinin önde gelen geliştiricilerinden Anemoi Deniz Teknolojileri, İngiltere'nin Temiz Denizcilik Gösterim Yarışması'nın (CMDC) altıncı turunda finansman desteği almaya hak kazandı. Toplam 1.2 milyon sterlinlik bu proje, özellikle Kamsarmax ve Panamax dökme yük gemilerine yönelik yeni nesil katlanabilir bir Flettner Rotoru sistemi geliştirmeyi ve yakıt tasarrufunu önemli ölçüde artıracak aerodinamik tasarım iyileştirmeleri yapmayı hedefliyor. İngiltere'nin Temiz Denizcilik Gösterim Yarışması, bugüne kadar 136 milyon sterlinlik hükümet fonunu, denizcilik sektöründe karbonsuzlaştırma çözümleri geliştiren yenilikçi mühendislik firmalarına yönlendirerek, kıyı topluluklarının büyümesini teşvik etmeyi ve Birleşik Krallık'ın temiz enerji lideri konumunu pekiştirmeyi amaçlıyor. Bu finansman, Anemoi'ye hızla büyüyen rüzgar destekli tahrik sektöründeki teknolojik liderliğini daha da güçlendirme fırsatı veriyor. Anemoi CEO'su Clare Urmston, fon hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bu finansman, Anemoi'yi yeni nesil Flettner Rotoru teknolojisinde ilerletecek. Bu sistemlerimiz halihazırda verimli ve yüksek performanslı olsa da, daha fazla verimlilik kazanımı sağlamak, gelişen gemi tasarımlarına uyum sağlamak ve daha iddialı çevresel hedeflere ulaşmak için devam eden inovasyon esastır. Bu yatırım, denizcilik endüstrisi emisyonları azaltma çabası içindeyken, Anemoi'nin Birleşik Krallık'ı sürdürülebilir taşımacılıkta destekleme potansiyelinin altını çizmektedir." Katlanabilir Sistem ve Aerodinamik İyileştirmeler Yedi aylık proje kapsamında Anemoi, 3.5 metrelik Flettner Rotoru için yeni bir katlanabilir sistem prototipi tasarlayacak, üretecek ve test edecek. Bu, daha önce sadece daha büyük 5 metrelik yelkenlerde kullanılan katlanabilir sistemlerin, bu boyuttaki rotorlar için sektörde bir ilk olmasını sağlayacak. Rotorların liman operasyonları sırasında indirilmesine olanak tanıyan bu tasarım, rüzgar destekli tahrikin yaygınlaşmasının önündeki operasyonel engelleri önemli ölçüde azaltacak. Anemoi'nin mevcut raylı dağıtım sistemi gibi, operasyonel sorunsuzluk da şirketin temel unsurlarından biri. Bu katlanabilir sistem, rotorların geminin güvertesi boyunca hareket etmesine olanak tanıyor. Katlanabilir sistemin geliştirilmesine ek olarak, proje, rüzgar destekli gemilerin aerodinamik performansını iyileştirecek ek tasarım optimizasyonlarını da kapsıyor. Bu iyileştirmelerin, Anemoi'nin mevcut Flettner Rotorlarına kıyasla daha fazla yakıt tasarrufu ve emisyon azaltımı sağlaması bekleniyor. Projenin test sistemi, İngiliz şirketi Pressure Design Hydraulics Engineers tarafından üretilirken, aerodinamik geliştirmeler Cape Horn Engineering ve Stehr Consulting ortaklığında yapılacak. Ana pazarı katlanabilir rotorlar olan dökme yük segmentinde faaliyet gösteren Victoria Steamship ise küresel çapta işlettiği dokuz gemilik filosuyla sektörel bilgilerini paylaşacak. Birleşik Krallık inovasyon hızlandırıcısı Connected Places Catapult da pazar araştırması ve liman ile gemi entegrasyonu üzerine bir çalışma yürütecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.