Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kentsel Dönüşüm

Kapsül Haber Ajansı - Kentsel Dönüşüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kentsel Dönüşüm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir'de Kentsel Dönüşümde Büyük Sıçrama! Kira Yardımı Yeni Yılda Tam 20.000 TL Oluyor! Haber

İzmir'de Kentsel Dönüşümde Büyük Sıçrama! Kira Yardımı Yeni Yılda Tam 20.000 TL Oluyor!

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, Dr. Cemil Tugay başkanlığında gerçekleştirdiği aralık ayı toplantısında, kent gündemini sarsacak kritik kararlara imza attı. Meclis, vatandaşların mağduriyetini gidermeyi hedefleyen kentsel dönüşüm kira yardım bedelini rekor seviyeye taşıdı. ???? Dönüşüm Kira Yardımlarına %66 Zam! Komisyon raporlarının oylanması sonucunda, hak sahiplerinin piyasa rayicinde ödediği kiralar ile belediye yardımı arasındaki farkın kapanması amacıyla önemli bir karar alındı: 2025 Kira Yardımı: 12.000 TL (Geçerli olan miktar) 2026 Kira Yardımı: Aylık 20.000 TL (Oy birliği ile kabul edildi) Bu karar, 2026 yılından itibaren bütün dönüşüm alanlarında geçerli olmak üzere her bir bağımsız birim için ödenecek kira yardım bedelinde yaklaşık %66 oranında bir artış anlamına geliyor. ???? Buca Onat Tüneli Çevresine Acil ve Özel Destek Meclis, can ve mal güvenliğini tehdit eden Buca Onat Tüneli ikmal inşaatı etkileşim alanındaki taşınmazlar için de özel bir uygulama esasını oy birliğiyle onayladı. Başkan Tugay, bu kararla kimsenin mağdur edilmeyeceğini vurguladı ve süreci bizzat takip edeceğini söyledi. Bu özel destek paketi şunları içeriyor: Kira yardımının aylık 30.000 TL’ye çıkarılması. 25.000 TL tutarında taşınma desteği. Kat karşılığı sözleşme modeli gibi ek destekler. ????️ Karşıyaka Stadı İçin Üç Yıllık Taahhüt Karşıyaka'da yapılması planlanan stat projesi hakkında da bilgi veren Başkan Tugay, bakanlıkla protokol aşamasının tamamlanmak üzere olduğunu belirtti. Tugay, proje ve ruhsat çalışmalarının ardından ihale sürecine geçileceğini söyleyerek net bir taahhütte bulundu: "Üç yıl içinde bu stadı tamamlayacağız." ???? İZBAN Krizi: Tugay'dan TCDD’ye Sert Çağrı Başkan Tugay, İZBAN hatlarında yaşanan ve vatandaşları mağdur eden sürekli gecikmelere de değindi. Yaşanan sorunların kaynağının İzmir Büyükşehir Belediyesi değil, Devlet Demir Yolları (TCDD) olduğunu açıkça ifade etti. Tugay, TCDD'nin ray kirası almasına rağmen bakımı yapmadığını ve yük/yolcu trenlerini aynı hatta kullanması nedeniyle İZBAN seferlerinin sık sık bekletildiğini kaydetti. Çözüm olarak ise tek elden yönetim çağrısı yaptı: "Bu sistem bu şekilde devam ettiği sürece İZBAN'da problemler bitmez. Devlet Demir Yolları ya rayıyla, her şeyiyle sistemi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devredecek ya da biz onlara devredeceğiz. Tek elden yönetilecek."

NADMEX 2025, Türkiye’nin En Kapsamlı Afet Yönetimi Buluşmasını Tamamladı Haber

NADMEX 2025, Türkiye’nin En Kapsamlı Afet Yönetimi Buluşmasını Tamamladı

TG Expo grup şirketi Sektörel Fuarcılık tarafından Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen organizasyon; kamu kurumları, belediyeler, akademi, özel sektör, gönüllü arama–kurtarma ekipleri ve afet teknolojileri alanında çalışan girişimlerle birlikte geniş bir ekosistemi buluşturdu. Katılımcılar, panellerden tatbikatlara, canlı gösterimlerden ürün lansmanlarına kadar kapsamlı bir deneyim yaşadı. Bu yıl “Hayat Değerlidir” temasıyla gerçekleşen NADMEX 2025, afetlere karşı dayanıklılığı artırmayı hedefleyen bütünsel yaklaşımıyla Türkiye’nin en stratejik buluşmalarından biri olarak öne çıktı. AFET YÖNETİMİ ZİRVESİ VE EXPERT TALKS PROGRAMINDA; 37 OTURUM, 95’TEN FAZLA KONUŞMACI Üç gün süren teknik ve akademik içerik, Türkiye’nin afet yönetimi alanındaki tüm güncel başlıklarını ele aldı. Afet Yönetimi Zirvesi’nde 17 oturumda 45’in üzerinde uzman konuşmacı yer alırken, Expert Talks sahnesinde düzenlenen 20 oturumda 50’den fazla konuşmacı bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Tatbikat Alanı’nda ise üç gün boyunca 5 farklı tatbikat ve 11 uygulamalı eğitim gerçekleştirildi. Böylece NADMEX 2025, Türkiye’de hem teorik bilgi paylaşımının hem de sahaya yönelik pratik uygulamaların buluştuğu en kapsamlı platformlardan biri haline geldi. Zirve programı; deprem, iklim değişikliği, afet finansmanı, yapay zekâ destekli müdahale sistemleri, afet lojistiği, kentsel dönüşüm ve afet sonrası iyileştirme süreçlerini bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirdi. Bu yılki zirvenin bilimsel danışmanlığını, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, YTÜ Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı, AFAD Deprem Bilim Kurulu Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler ve Afet Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy üstlendi. Üç gün boyunca yürütülen program; deprem, sel, yangın, iklim değişikliği ve diğer afet türlerine ilişkin güncel araştırmaları, saha deneyimlerini ve politika önerilerini bir araya getirerek Türkiye’nin afet yönetimi vizyonuna önemli katkılar sundu. 200’Ü AŞKIN KURUM, STK VE TEKNOLOJİ ÜRETİCİSİ KATILDI NADMEX 2025, Türkiye’nin afet yönetimi alanındaki tüm bileşenlerini aynı platformda bir araya getirdi. Katılımcılar arasında; AFAD, Türk Kızılay, İstanbul Valiliği, İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB), Kandilli Rasathanesi (KRDAE), Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul İtfaiyesi, AKOM, AFETTEK, AKÜDER, ANDA, DEGÜDER, DİD, TAM Vakfı, TİGİAD, TUYAD, Türkiye İMSAD ve YDDMD’nin yanı sıra afet teknolojisi üreticileri, mobil yaşam çözümleri firmaları, acil durum ve ilk yardım ekipmanları sağlayıcıları ve iletişim teknolojileri geliştiricileri yer aldı. Geniş katılımcı profili, NADMEX’i yalnızca bir fuar değil, ülkenin afet kapasitesini güçlendiren ulusal bir iş birliği platformu haline getirdi. SAHADA KULLANILAN YENİ NESİL ÜRÜNLER YOĞUN İLGİ GÖRDÜ Bu yılın öne çıkan teknolojileri arasında, acil durum tahliyelerinde tamamen elektrikten bağımsız çalışan mekanik–hidrolik sistemler, saha operasyonlarında uzun süreli konaklama ve çalışma imkânı sağlayan modüler yaşam üniteleri, yalnızca birkaç dakika içinde kurulabilen ve akıllı su–enerji yönetimiyle yüzlerce kullanıcıya hizmet sunabilen mobil hijyen kabinleri ile arama–kurtarma süreçlerinde yüksek dayanım ve hızlı müdahale imkânı sağlayan profesyonel ekipmanlar yer aldı. Bu çözümler; hızlı kurulum, güvenli kullanım, operasyonel verimlilik ve sahaya uyum gibi özellikleriyle ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü ve farklı sektörlerden temsilcilerin satın alma taleplerini beraberinde getirdi. TATBİKAT ALANI GERÇEĞE EN YAKIN SENARYOLARLA ZİYARETÇİLERE AÇILDI “Öğren, Uygula, Kurtar” yaklaşımıyla tasarlanan Tatbikat Alanı’nda, yangın, göçük, ilk müdahale ve kurtarma süreçlerine ilişkin gerçekçi senaryolar uygulandı. UMKE, itfaiye ekipleri ve gönüllü arama–kurtarma kuruluşlarının katıldığı tatbikatlar, ziyaretçilere afet anında kritik kararların nasıl alındığını ve profesyonel müdahalenin nasıl organize edildiğini gösterdi. AFAD DEPREM SİMÜLASYON TIRI FUARIN EN YOĞUN NOKTASI OLDU AFAD’ın geliştirdiği 7.2 Mw seviyesine kadar farklı şiddetlerde deprem deneyimi sunan Deprem Simülasyon Tırı, üç gün boyunca ziyaretçi akınına uğradı. Simülasyon, deprem bilincinin artırılmasına yönelik en etkili deneyimlerden biri olarak öne çıktı. TEKNOLOJİ, İŞ BİRLİĞİ VE DAYANIKLILIK VİZYONU NADMEX 2025, üç gün boyunca sunduğu bilimsel içerik, teknolojik çözümler, tatbikatlar ve katılımcı çeşitliliğiyle Türkiye’nin afetlere karşı dayanıklılık kapasitesinin güçlenmesine önemli katkı sundu. Elektrik bağımsız tahliye sistemlerinden modüler yaşam alanlarına, akıllı hijyen kabinlerinden profesyonel arama–kurtarma ekipmanlarına kadar uzanan geniş ürün portföyü, yalnızca bugünün değil geleceğin afet senaryolarına da hazırlık sağlayan çözümleri ortaya koydu. Türkiye’nin afet yönetimindeki tüm paydaşlarını aynı çatı altında buluşturan NADMEX 2025, önümüzdeki yıllarda da farkındalığı artıran, iş birliklerini güçlendiren ve afet bilincinin toplumun tüm kesimlerine yayılmasına katkı sunan stratejik bir organizasyon olmaya devam edecek.

NADMEX 2025 Kapılarını Açtı Haber

NADMEX 2025 Kapılarını Açtı

Açılış töreni, İstanbul Vali Yardımcısı Okan Leblebicier, Türk Kızılay Afet Yönetimi ve İklim Değişikliği Genel Müdürü Doç. Dr. Kurtuluş Açıksarı, AFAD Afet Risklerini Azaltma ve Önlem Dairesi Başkanı Abdulkadir Tezcan, TAM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, ARÜSDER Başkanı Musa Ertunç, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler ve Afet Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy ve TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü H. Cem Şenel’in katılımıyla gerçekleştirildi. Bu güçlü protokol yapısı, afet yönetimi konusunda koordinasyonun, kurumlar arası iş birliğinin ve bilimsel yaklaşımın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. AFET YÖNETİMİNİN TÜM PAYDAŞLARINI BİR ARAYA GETİREN ETKİNLİK Bir TG Expo grup şirketi olan Sektörel Fuarcılık tarafından Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen NADMEX; AFAD, Türk Kızılay, UMKE, İstanbul Valiliği, İPKB, TBB, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul İtfaiyesi, AKOM, AFETTEK, AKÜDER, ANDA, DEGÜDER, DİD, IADM, KRYD, TAM Vakfı, TİGİAD, TUYAD, Türkiye İMSAD ve YDDMD gibi çok sayıda kurumun desteğiyle yürütülüyor. NADMEX 2025’in üç gün sürecek zirve programı, deprem, sel, taşkınlar, iklim değişikliği, orman yangınları, risk azaltma, afet finansmanı, yapay zekâ uygulamaları, dijitalleşme, kentsel dönüşüm ve afet sonrası iyileştirme gibi kritik başlıkları kapsıyor. “AFETLERE HAZIRLIK BİR ZORUNLULUK VE ORTAK SORUMLULUKTUR” Bu zirvenin, afet konusunun kamuoyunda güncel tutulmasına ve farkındalığın artırılmasına önemli katkı sağlayacağına inandığını belirten İstanbul Vali Yardımcısı Okan Leblebicier, açılış konuşmasında; “Türkiye’de afet riski taşımayan bir bölgemiz neredeyse yok. Dolayısıyla afetlere hazırlıklı olmak bizim için bir tercih değil, zorunluluktur. Bu nedenle afet yönetiminin kimlerle yürütüleceği kritik önem taşıyor. Kamu sektörü, özel sektör ve vatandaşlarımız, özellikle de gönüllülerimiz bu sürecin ayrılmaz birer parçasıdır. Devletimiz, afet yönetiminde kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi ve yasal altyapının güncellenmesi konusunda son yıllarda önemli adımlar attı. illerimizde valiliklere bağlı İl AFAD Müdürlükleri kuruldu ve teşkilatları tamamlandı. Yasal düzenlemeler güncellendi, İl Afet Risk Azaltma Planları hazırlandı ve bu planların uygulanması valiliklerimizce düzenli olarak takip ediliyor. Tatbikatlarla personelin hazırlığı sürekli canlı tutuluyor. Ancak tüm bunlar tek başına yeterli değildir. Az önce belirttiğim gibi iki önemli aktör daha var: Özel sektör ve vatandaşlar. Bugün özel sektörün burada güçlü şekilde yer aldığını görmek memnuniyet verici; sayıların daha da artmasını diliyoruz. Vatandaşlarımızın, özellikle gönüllülerimizin ve sivil toplum örgütlerimizin bu konuya artan ilgisi bizleri umutlandırıyor. Arama-kurtarma derneklerimizin ve gönüllü sayımızın çoğalması, büyük afetlerde hem kamu kurumlarına hem de özel sektörün kapasitesine önemli destek sağlamaktadır.” dedi. YARALARI EN HIZLI SARAN MİLLETİZ AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ) Afet Risklerini Azaltma ve Önlem Dairesi Başkanı Abdulkadir Tezcan gerçekleştirdiği açılış konuşmasında; “AFAD olarak afetin öncesi, anı ve sonrasını kapsayan bütünleşik bir yönetim sistemi yürütüyoruz. Bizim için en kritik unsur, tüm kurum ve paydaşlarla aynı hedefe odaklanan güçlü bir iş birliği kültürüdür. Bu kültürün bir parçası olan her çalışma bizim için son derece kıymetli. Çünkü afet dediğimiz şey; toplumların baş etmekte zorlandığı, can ve mal kayıplarına yol açan olaylardır. Biz afetlere müdahale ederken toplumun tüm kesimlerinin sahip olduğu organizasyon kabiliyetine ve eksikleri kapatma gücüne inanıyoruz. Bu, bizim karakterimizde ve kimliğimizde var. Biz millet olarak o yaraları sarma konusunda hızlı ve aktif hareket edebilen bir yapıya sahibiz. Bugün katılımcı profiline baktığımda da bunu çok net görüyorum. Zaten sahada birlikte çalıştığımız pek çok kamu kurumu, sivil toplum kuruluşu, belediye ve paydaş burada. Bu birliktelik, müdahale alanındaki başarımızı risk azaltma alanına taşımamız açısından çok değerli. Bizler, 81 ilde risk azaltma planlarımızı tamamladık, Türkiye Afet Risk Azaltma Planı’nı uygulamaya aldık ve her bir adımı sahada takip ediyoruz. Amacımız afet olmadan önce riski azaltmak, can ve mal kayıplarını en aza indirmek. Yerli üretimi destekleyen, teknolojiyle güçlenen bir afet yönetimi anlayışıyla Türkiye’nin afetlere karşı direncini artırmak için çalışıyoruz.” dedi. “AFETLERDE MÜDAHALE KADAR RİSK AZALTMA DA HAYATİ ÖNEME SAHİP” Açılış konuşmasında Türk Kızılay olarak afetin ilk anından, iyileşme sürecine kadar milletimizin yanında olduklarının altını çizen Türk Kızılay Afet Yönetimi ve İklim Değişikliği Genel Müdürü Doç. Dr. Kurtuluş Açıksarı; “Bugün NADMEX Afet Yönetimi Fuarı ve Zirvesi’nde insan hayatını merkeze alan çok güçlü bir temayla bir aradayız: ‘Hayat Değerlidir’, bu ifade bizim için bir slogan değil, 157 yıllık Kızılay mirasında afet sahasında defalarca sınanmış insanlık ilkesinin bir karşılığıdır. Deprem, sel ve yangın gibi afetlerden sonra yeniden ayağa kalkmayı başaran büyük bir milletiz. 6 Şubat depremlerinden sonra da aynı dayanışma ruhumuzla, merhametimizle ve birlikte iyileşme gücümüzle bunu yeniden gösterdik. Türk Kızılay olarak 6 Şubat depremlerinin ilk saatlerinden itibaren binlerce personel ve gönüllümüzle sahadaydık; milyonlarca sıcak yemek ulaştırdık. 66.000’den fazla haneyi ziyaret ettik, 206.000 kişiye sosyal destek sunduk, 552.000 haneye toplam 3,4 milyar TL nakit yardım sağladık. 13 kütüphanemizden 91.000 kişi yararlandı, 494 milyon TL’nin üzerinde ekonomik destekle üretici ve esnafın toparlanmasına katkı verdik. Tüm bu deneyim bize şunu gösteriyor: Müdahale kadar afet öncesi risk azaltmak da hayati önem taşıyor. Teknoloji, iş birliği ve yerel kapasiteyi güçlendirerek Türkiye’nin afetlere karşı dayanıklılığını artırmaya devam edeceğiz. Çünkü hayat değerlidir.” açıklamalarında bulundu. “TÜRKİYE’Yİ AFET TEKNOLOJİLERİNDE BÖLGESEL MERKEZ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLİYORUZ” Açılış konuşmasında 6 Şubat depremi sonrası kamu kurumlarımız, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum bir araya gelerek kurduğu AFETTEK’in önemine dikkat çeken TAM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, “Ulusal bir afet teknolojileri ekosistemi kurmak amacıyla kurduğumuz AFETTEK, bugün 166 üyesiyle geniş ve güçlü bir yapı haline geldi. Bu fuarın da bu ekosistemi büyüten çok değerli bir platform olduğuna inanıyoruz. NADMEX yalnızca bir sergi alanı değil; geleceğin afet politikalarının konuşulduğu, üniversite-sanayi-kamu iş birliklerinin güçlendiği stratejik bir buluşma noktasıdır. Bu katkıyla birlikte AFETTEK olarak kısa vadede, afet teknolojileri kümesini oluşturmak, AR-GE programlarını başlatmak ve afet eğitimlerini yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Uzun vadede ise Türkiye’yi afet teknolojilerinde bölgesel bir merkez haline getirmek ve ulusal politikalara bilimsel rehberlik sağlayan kalıcı bir yapı oluşturmaktır.” açıklamalarında bulundu. TÜRK ARAÇ ÜSTÜ EKİPMAN SEKTÖRÜ BÖLGENİN YENİ ÇEKİM MERKEZİ OLUYOR Araç ve Araç Üstü Ekipman İş Makinaları Üreticileri Derneği (ARÜSDER) Başkanı Musa Ertunç: “Büyük afetlerde araçlarımızın arama–kurtarma çalışmalarındaki kritik rolü, sektörümüzü daha dayanıklı, daha güçlü ve daha akıllı çözümler geliştirmeye zorunlu kılıyor. Bugün NADMEX ile birlikte sektörümüz için yeni bir dönemin kapısını aralayarak VEMEX Fuarı’nın doğuşuna tanıklık ediyoruz. Bu fuarın Türkiye’yi araç üstü ekipman ve iş makineleri alanında bölgenin en önemli çekim merkezi haline getireceğine inanıyoruz.” dedi. “GELECEĞİ GEÇMİŞTEN DAHA İYİ İNŞA EDEBİLİRİZ” NADMEX 2025’in bu yılki akademik danışmanı olan ve açılış konuşmasında afetlerin Türkiye ve dünya için oluşturduğu çok yönlü risklerden, ekonomik kayıpların büyüklüğünden ve afetlere hazırlığın artık “insani bir zorunluluk” haline geldiğinin altını çizen Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler ve Afet Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy; “Afetler yalnızca günlük yaşamı kesintiye uğratan olağanüstü durumlar değildir; ülkelerin ekonomik yapısını, toplumsal düzenini ve gelecek vizyonunu etkileyen derin krizlerdir. Son 55 yılda deprem gibi afetlerin dünya ekonomisine maliyeti 2 trilyon dolara yaklaşırken, sel, fırtına, kuraklık ve aşırı hava olaylarının oluşturduğu doğrudan etkiler 5 trilyon doları aşmıştır. Ülkemizde 6 Şubat 2023 depremlerinin yarattığı 53 binden fazla can kaybı ve 104 milyar dolarlık ekonomik yıkım, risklerin ne kadar ağır olduğunu acı bir şekilde hatırlatmaktadır. Bugün dünya nüfusunun yüzde 60’ı, Türkiye nüfusunun büyük bölümü ise yoğun kent merkezlerinde yaşıyor. Nüfusun ve yapı stokunun bu kadar yoğun olduğu alanlarda afetlere karşı dayanıklılığı artırmak, teknik olduğu kadar insani bir sorumluluktur. Afetleri yönetmek, afet tarafından yönetilmekten çok daha maliyetli ve çok daha acı verici sonuçlar doğurur. Bu nedenle doğru bir afet risk yönetimi ile geleceği geçmişten daha iyi inşa edebiliriz. Afetleri uzaktan izlemek ve hiçbir şey yapmamak, insanlık için her zaman kaybedilecek bir kumardır. Toplumsal dayanıklılığımızı bilimle, teknolojiyle, doğru planlamayla ve iş birliğiyle artırdığımız sürece daha güvenli bir geleceğe adım atabiliriz.” dedi. “NADMEX VE VEMEX, TÜRKİYE’NİN AFET VE EKİPMAN SEKTÖRÜNDE YENİ STRATEJİK BULUŞMA NOKTASI OLUYOR” TG Expo olarak, Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliği ve AFAD’ın desteğiyle düzenlenen NADMEX Afet Yönetimi Fuarı ve Zirvesi ile ARÜSDER’in katkılarıyla hayata geçirilen VEMEX Araç ve Araç Üstü Ekipman Fuarı’nı ikinci kez gerçekleştirdiklerini vurgulayan TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü H. Cem Şenel; “Afetler yalnızca kriz anı değil; şehirleşmeden ekonomiye kadar hayatın her alanını etkileyen çok boyutlu bir gerçek. Bu nedenle NADMEX’i; afet risklerinin azaltılması, hazırlık kapasitesinin güçlendirilmesi, teknoloji ve bilim temelli çözümlerin yaygınlaştırılması için ülkemizin kritik bir buluşma noktası olarak görüyoruz. Bu yıl 17 oturumda 45 uzmanı ağırlayan zirve, 20 oturum ve 50 konuşmacıyla özel sektörün yenilikçi çözümlerini sunan Expert Talks programı ve 5 tatbikat ile 11 uygulamalı eğitimin yer aldığı tatbikat alanıyla kapsamını genişletti. Araç üstü ekipman sektöründe artan ilgi doğrultusunda ise VEMEX’i bağımsız bir fuar olarak konumlandırdık. VEMEX 2025, belediye hizmet araçlarından özel amaçlı araçlara, hidrolik sistemlerden endüstriyel çözümlere kadar geniş bir ürün yelpazesini bir araya getirerek sektör için yeni bir bölgesel çekim merkezi olma hedefiyle yola çıktı. Her iki organizasyonun da ülkemizin afet bilincini güçlendireceğine ve ihracat potansiyelini artıracağına inanıyoruz.” dedi. “ÖĞREN, UYGULA, KURTAR” TATBİKAT ALANLARI Fuar alanında oluşturulan Tatbikat Alanı, “Öğren, Uygula, Kurtar” yaklaşımıyla, yangınlara müdahaleden göçük altında arama yöntemlerine, acil durum prosedürlerinden profesyonel ekipman kullanımına kadar pek çok uygulamanın gerçek senaryolara en yakın şekilde deneyimlendiği güçlü bir eğitim atmosferi sunuyor. Bu alan, afet anında doğru davranışın önemini göstermekle kalmayıp, ziyaretçilerin kriz anlarını yakından hissetmelerine de olanak tanıyor. NADMEX boyunca devam eden Expert Talks oturumlarında özel sektör temsilcileri, teknoloji üreticileri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları geliştirdikleri yenilikçi ürünleri, dijital çözümleri, haberleşme sistemlerini, yapay zekâ tabanlı uygulamaları ve afet yönetimine ilişkin ileri teknoloji projelerini ziyaretçilerle paylaşıyor. Bu oturumlar, afet yönetiminin geleceğine yön veren fikirlerin ve teknolojilerin tartışıldığı önemli bir platform niteliği taşıyor. NADMEX 2025, afet yönetiminin bütün bileşenlerini bir araya getiren geniş kapsamlı yapısıyla hem Türkiye’nin afetlere hazırlık vizyonuna hem de sektörün gelişimine değer katmayı amaçlıyor. Fuara ilişkin ücretsiz online bilet ve etkinlik programına nadmex.com adresi üzerinden ulaşılabiliyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türkiye, Dünyanın En Dinamik Kentsel Dönüşüm Laboratuvarlarından Biri Haber

Türkiye, Dünyanın En Dinamik Kentsel Dönüşüm Laboratuvarlarından Biri

Bu iki dinamik, kentsel dönüşümü bizim için bir tercih değil, stratejik bir zorunluluk hâline getiriyor. Dünya Bankası verilerine göre Türkiye’de nüfusun yaklaşık %78’i şehirlerde yaşıyor; bu oran yaklaşık %58 olan dünya ortalamasının belirgin şekilde üzerinde. Birleşmiş Milletler 2030’a kadar dünya genelinde 5 milyara yakın insanın şehirlerde yaşayacağını belirtiyor. Bu tablo, Türkiye’yi küresel kentleşme dalgasının tam merkezine yerleştiriyor. Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Kapasitesi: Bölgesel Bir Referans Noktası Türkiye, ölçek ve hız açısından bakıldığında, kentsel dönüşüm tecrübesiyle adeta bir laboratuvar görevi görüyor. Sadece büyükşehir ölçeğinde dahi önemli adımlar atıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre İstanbul’da bugüne kadar yaklaşık 800.000 bağımsız bölüm kentsel dönüşüm kapsamında yenilenerek hak sahiplerine teslim edildi. 6 Şubat 2023 depremleri sonrasında, 2025 sonuna kadar bölge genelinde 453.000 konutun tamamlanması hedefleniyor. Bu süreç için ayrılan yeniden inşa bütçesi 2 trilyon TL’yi aşıyor. Bir başka ifadeyle, Türkiye bugün hem afet odaklı yeniden inşa hem de planlı kentsel dönüşüm alanlarında, pek çok ülkenin onlarca yılda yakalayamadığı bir ölçeği sadece birkaç yıl içinde yönetmek zorunda. NOVO Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aytuğ Dikbaşer, bu tabloyu şöyle değerlendiriyor: “Kentsel dönüşüm Türkiye’de artık sadece bina yenileme faaliyeti değil; finansmandan mühendisliğe, hukuktan sosyolojiye uzanan, çok aktörlü bir dönüşüm ekosistemi. Doğru planlama ve şeffaflıkla yönetildiği takdirde, Türkiye bu ekosistemiyle bölgesine ve dünyaya model olabilecek güçtedir.” Dedi. Birleşmiş Milletler ve UN-Habitat raporları, şehirlerin bugün küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %70’inden sorumlu olduğunu ve dünya nüfusunun çoğunluğunu barındırdığını ortaya koyuyor. Buna rağmen, pek çok ülkede kentsel dönüşüm; parça parça ilerleyen, daha çok “yenileme” odaklı, afet riskinden ziyade estetik odaklı projeler şeklinde karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin farkı ise afet odağında güvenli yaşam eksenine oturma, kamu kurumlarının kurumsal ölçek ekonomisi ve proje yönetim kapasitesi değeri ile öne çıkıyor. Dünya Bankası verilerine göre, 1 milyonun üzerinde nüfusa sahip kentsel alanlarda yaşayan kişi sayısı Türkiye’de 2024 itibarıyla 33 milyonu aşmış durumda. Bu da Türkiye’yi, mega kent ve büyük metropol deneyimi açısından Avrupa ve OECD liginde ön sıralara taşıyor. Dikbaşer’e göre, bu tablo Türkiye’ye önemli bir rekabet avantajı sunuyor: “Bugün dünyada hem bu ölçekte kentleşen hem de bu kadar kısa sürede yapı stoğunu yenileme mecburiyeti olan ülke sayısı çok az. Türkiye, doğru stratejilerle hareket ettiği takdirde, kentsel dönüşüm know-how’ını sadece kendi içinde değil, bölge ülkeleriyle de paylaşabilecek, mühendislik ve danışmanlık ihracatı yapabilecek seviyede.” Dedi. Kentsel Dönüşüm: Sadece Bina Değil, Yaşam Kalitesi Dönüşümü Küresel ölçekte bakıldığında, konut krizinin 2,8 milyardan fazla insanı etkilediği, plansız büyüyen şehirlerin iklim risklerini artırdığı vurgulanırken, Türkiye’deki kentsel dönüşüm politikaları; enerji verimli binalar, ulaşım hatlarına entegrasyon, sosyal ve kültürel donatı alanları gibi parametrelerle ele alındığında, sadece betonun değil, yaşam kalitesinin dönüşmesi anlamına geliyor. Aytuğ Dikbaşer, bu noktaya özellikle dikkat çekiyor: “Biz NOVO Şirketler Grubu olarak kentsel dönüşüme sadece ‘’eskiyi yık, yeniyi yap’’ mantığıyla bakmıyoruz. Mahalle dokusunun korunması, sosyal bağların güçlenmesi, çocukların ve yaşlıların güvenle yaşayabileceği sokaklar tasarlamak, en az statik proje kadar önemli. Gerçek dönüşüm, betonarme kadar insanı da merkeze alan dönüşümdür” dedi.

İBB’nin 2026 Bütçesi 440 Milyar, Konsolide Bütçesi 609 Milyar 357 Milyon Lira Haber

İBB’nin 2026 Bütçesi 440 Milyar, Konsolide Bütçesi 609 Milyar 357 Milyon Lira

Aslan, sunum öncesinde Meclis'te grubu bulunan siyasi partilere nezaket ziyaretlerinde bulundu. Ziyaretlerin ardından İBB Meclisi’nde 2026 yılı program bütçesini, performans programını, yatırım ve hizmet programının görüşüleceği oturumu açan Aslan, açılışın ardından kürsüye geçti ve özetle şunları söyledi: İBB BAŞKANVEKİLİ NURİ ASLAN: SÖZÜN ASIL SAHİBİ YAZIK Kİ BUGÜN BURADA DEĞİL “Sözün asıl sahibi İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ne yazık ki bugün burada değil. Haksız ve hukuksuz biçimde aylardır Silivri zindanında tutuluyor. Ben burada onun vekili olarak duruyorum… Onlar görevine dönene kadar İstanbul da İstanbullunun hakkı da bize emanet! Emanete gözümüz gibi bakıyoruz, bakmaya da devam edeceğiz. Daha çok çalışacak, daha çok üretecek, dünden daha hızlı koşacağız.” “BİZ MİLLETİMİZİN PARASINI MİLLETE HARCIYORUZ” “Bugün burada açıklayacağımız bütçe bizim bütçemiz değildir. Milletimizin bütçesidir. İstanbullunun bütçesidir. Çünkü biz milletimizin parasını millete harcıyoruz. İstanbullunun parasını İstanbul'a harcıyoruz. Ve bunu yalnızca kalkınmak için değil, adil bir yaşam kurmak için yapıyoruz.” “2026 BÜTÇESİNİ HAZIRLARKEN SOSYAL ADALETE ODAKLANDIK” “Dünyada ve ülkemizde derin bir sosyal eşitsizlik ve adaletsizlik krizi yaşanıyor. Zenginin daha çok zenginleştiği, yoksulun daha da yoksullaştığı bir sarmalın içindeyiz. Bu sarmaldan çıkmak ise tek bir şey ile mümkün: Adalet. Dünyayı ve insanlığı kurtaracak tek şey adalet. Eğitimde adalet, Sağlıkta adalet, İstihdamda adalet, Kaynakların dağılımında ve kullanımında adalet. Nitekim kültürümüzün yapı taşı olan devletin dini de adalettir. Biz de 2026 bütçesini hazırlarken sosyal adalete odaklandık.” “ANADOLU’DA YETİŞ YA HIZIR DERLER YA, İSTANBUL’UN HIZIR’I İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’DİR” “Bizim amacımız yoksullara yardım etmek değil. Bizim amacımız yoksullukla mücadele etmek. Ve biz yoksulluğu da yeneceğiz. İstanbullunun yaşam kalitesini arttırmayı hedefleyen bir perspektifle çalışıyoruz. Çocuklarımızın fırsat eşitliğini destekleyeceğiz. Gençlerimizin yarınlarından kaygı duymamaları için, büyüklerimizin huzurla yaşam sürmelerini sağlayacak imkanlar sunmak için çalışacağız. İstanbul’da hane halkına fayda, darda olana imkan sağlamak için var gücümüzle çalışacağız. Anadolu’da yetiş ya Hızır derler ya, İstanbul’un Hızır’ı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’dir.” “KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAMAYANLARIZ” “Biz, komşusu açken tok yatamayanlarız. Biz bir ekmeğimiz varsa bölüşenleriz. Ben ekmeğini bölüşenler sayesinde bugün buradayım. Ben bakkal Muharrem'in oğlu Nuri Aslan. Bugün burada İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun vekili olarak duruyorsam bu Cumhuriyet'in fırsat eşitliği sayesindedir." İBB BÜTÇESİ 440 MİLYAR TL KONSOLİDE BÜTÇE 609 MİLYAR 357 MİLYON TL 2025-2026 Yatırım ve Hizmet Programı sunumunu gerçekleştiren Aslan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle oldu: “Milletimizin iradesiyle seçilmiş Ekrem Başkanımızın öncülüğünde, İstanbul Büyükşehir Belediyemizde 7. yıla giriyoruz. İstanbul’u çok iyi tanıyoruz. İstanbul için gece gündüz çalışıyoruz. Bu ülke bizim, bu vatan bizim. Bu bayrak bizim. Hep birlikte daha çok çalışmalıyız. Tartışacaksak da milletimize hizmet için tartışmalıyız. 2026 yılı bütçemizi hazırlarken bu tespitler ve ilkeler çerçevesinde hareket ettiğimizi bilmenizi isterim. Bugün genel olarak 440 milyar liralık İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesini, hafta başında onaylanan İETT ve İSKİ bütçeleri ile birlikte toplamda 609 milyar 357 milyon liralık bir konsolide bütçeyi meclisimize sunuyoruz.” “HEDEFİMİZ NET: 16 MİLYON İSTANBULLUNUN YAŞAM KALİTESİNİ DAHA DA YÜKSELTMEK” “2025 yılında yaşadığımız tüm ekonomik ve siyasi zorlukları göz önünde bulundurarak, temkinli ama kararlı, dikkatli ama cesur bir bütçe hazırladık. Bu bütçe, İstanbulluların temel sorunlarına odaklanmış, Ekrem İmamoğlu’nun ‘adil, yeşil ve yaratıcı şehir, mutlu İstanbullu’ vizyonunu esas alan bir bütçedir. Hedefimiz net: 16 milyon İstanbullunun yaşam kalitesini daha da yükseltmek, İstanbul’u geleceğe güvenle taşımak.” “SON 6 YILDA OLDUĞU GİBİ 2026 YILINDA DA BÜTÇEMİZDE ANA KALEMİ YATIRIMLAR OLUŞTURUYOR” “156 milyarı İBB, 42,7 milyarı İSKİ, 16 milyarı İETT olarak olmak üzere, konsolide bütçemizin 215 milyar 619 milyon liralık en büyük bölümünü yatırımlara ayırdık. Son 6 yılda olduğu gibi 2026 yılında da bütçemizde ana kalemi yatırımlar oluşturuyor.” “İSTANBUL’A 20 MİLYAR DOLARA YAKIN YENİ YATIRIM YAPACAĞIZ” “Ekrem Başkanın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğu 2019 yılından bu yana kullanılan toplam bütçe 497,2 milyar TL. Bu paranın 213 milyar TL’si yani dönemin Dolar cinsinden 9,5 milyar Doları sabit yatırımlara harcandı. Başkanımızın emanetine sahip çıkarken, devletimizin kurumlarına da gözümüz gibi bakacağız. Önümüzdeki üç yıllık dönemde İstanbul’a 20 milyar Dolara yakın yeni yatırım yapacağız. 300 günde 300 projeyi hayata geçirdiğimiz gibi, 2026 yılında da durmadan çalışarak her gün yeni bir hizmetimizi İstanbullulara sunacağız.” BORÇ POLEMİĞİNE CEVAP “Her fırsatta burada İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin borç rekorları kırdığından bahsediliyor” diyen Aslan, rakam ve karşılaştırmalarla gelinen tabloyu kamuoyu ile şöyle paylaştı: “2014 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin toplam borç stoğu ne kadardı biliyor musunuz? 2,6 milyar dolar. Peki 2018 yılı sonu itibariyle ne kadar? 3,8 milyar dolar. Dolar cinsinden borç artışı 5 yılda 1,2 milyar dolar. Bugünün parasıyla 50 milyar TL. Ekrem İmamoğlu dönemine de bakalım mı? Hem de 6 yıla bakalım ne dersiniz? 3,8 milyar dolar demiştim 2018 yılsonu borç stoku. Ekim 2025 itibariyle bir de baktım ne göreyim? Yine 3,8 milyar dolar. Devletin borç stoğunun dahi dolar cinsinden yüzde 50 arttığı bir dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi borç yaratmadığı gibi borç ödemiş.” “ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK” “Bu bir devrim değil de nedir arkadaşlar? Bu bir başarı değil de nedir? Bu bir halkçı belediyecilik değil de nedir? Allah için söyleyin, hodri meydan! Alnımız ak, başımız dik. Devletimiz orada, hükümetimiz orada. Bakanımız, Maliye Bakanımız, Ekonomi Bakanımız gerek bütçemizi, rakamları incelese, bu yılın sonundaki başarımızı görebilir." İSTANBUL’UN ORTAK MÜLKLERİNE ÖZEL HASSASİYET GÖSTERİLDİ Ekonomisi güçlü ülkeler bile borçlarını ödemekte zorlandığına dikkat çeken İBB Başkanvekili Aslan, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, borç ödemiş. Ne yapmış Ekrem İmamoğlu? Hizmet üretmiş! Metro yapmış! Sosyal yardım yapmış! İstanbullunun derdine derman olmaya çalışmış! Bunu yaparken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mali olarak da sağlıklı bir şekilde devam etmesi için gerekli tüm önlemleri almış. Madem mali disiplin ve doğru kaynak yönetiminden söz ediyoruz, şunu da belirtmek isterim: Göreve geldiğimizde İstanbul’un ortak mülkünü daha dikkatli ve ölçülü yönetmeyi ilke edindik. Önceki dönemde, 2013–2018 yılları arasında 2 bin 811 taşınmazın satışına ilişkin karar alınmış, bunların 1705’i satılmıştı. Biz ise 2019–2025 döneminde aynı yaklaşımı sürdürmek yerine daha temkinli bir yol izledik; bu süreçte 1089 taşınmaz için satış kararı alındı ve 840 taşınmazın satışı gerçekleşti” ifadelerini kullandı. MEVCUT YATIRIMLARLA RAYLI SİSTEM 2029’DA 424,8 KM OLACAK Aslan, sunumunun devamında şu detayları paylaştı: “Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan. Biz de İstanbul’u demir ağlarla örüyoruz. Bizden başka dünyada aynı anda 10 metro yapabilen şehir var mı? Yok. İşte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gücü burada. Arkadaşlarımız gece gündüz demeden arı gibi 24 saat çalışıyorlar. Metrolarımızın açılışlarına da İBB meclis üyelerimizin hepsini bekliyoruz. Nitekim bugüne kadar içinden geçtiğimiz krize ve her türlü baskı ve engellemeye rağmen raylı sistemlere yaklaşık 2,5 milyar Euro, bugünkü kurla 125 milyar TL yatırım yaptık. 2019 - 2025 yılları arasında 65,1 kilometre raylı sistem hattının işletmeye alınmasının yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından İBB adına yapımı tamamlanan ve tarafımızca işletilmek üzere devir alınan 22 kilometre uzunluğunda 3 metro hattına ait inşaat bedeli olan; 13,5 milyar lirayı da -ilgili tarihlerin döviz kurlarıyla yaklaşık 500 milyon Euro’yu- 10 ay gibi kısa sürede Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına geri ödedik. Uluslararası kredide bile en düşük vade 5 yılken, biz 3 ayrı projenin bedelini bakanlığa 2 yılda ödedik. 2025 yılı itibarıyla toplam işletilen raylı sistem hat uzunluğu 380,7 km’dir. Bunun 244,3 km’si İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 136,4 km’si Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından işletilmektedir. Mevcut yatırımların tamamlanmasıyla, 2029 yılına kadar toplam hat uzunluğunun 424,8 km’ye ulaşması öngörülmektedir.” "YETER Kİ YATIRIM PROGRAMINA ALINSIN BİZ KREDİ BULURUZ" “Bu hesaplamada, Bakanlık tarafından yapımı süren hatlar hariç tutulmuş; ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yeni bir raylı sistem ihalesi gerçekleştirmediği varsayılmıştır. Aslında kesin projesi, ön projesi, güzergâh etütleri ve fizibilite çalışmaları tamamlanmış metro, tramvay ve HIZRAY dâhil birçok yeni raylı sistem projemiz bulunmaktadır. Ancak bu projelerin ihaleye çıkabilmesi için öncelikle Cumhurbaşkanlığı Kamu Yatırım Programı’na alınmaları büyük önem taşımaktadır. Bir projenin yatırım programına girmesi, devletin o projeyi resmî olarak kabul ettiği ve gerekli gördüğü anlamına gelir. Yatırım programında yer almayan bir projeye devlet bütçesinden ödenek ayrılmaz; dolayısıyla ihale süreci başlatılmaz. Bu nedenle yatırım programına henüz dâhil edilmeyen projelerimiz hesaplamaya katılmamıştır. Ancak Sefaköy–Beylikdüzü–Tüyap Metro Hattı, Üsküdar–Kadıköy–Maltepe Tramvay Hattı gibi projeler Ocak ayında açıklanacak yatırım programına alınırsa, 2029 yılı hedeflenen toplam raylı sistem hat uzunluğu şu an öngörülenin çok daha üzerinde olacaktır. Buradan bütün siyasi partilerin genel başkanlarına, milletvekillerine, il başkanlarına, ilçe başkanlarına, belediye başkanlarına, meclis üyelerine çağrımdır, bu projelerimizin Cumhurbaşkanlığı Kamu Yatırım Programına alınmasına destek verin, biz dış kredi buluruz.” METRO VE DİĞER RAYLI SİSTEMLERİN YAPIMI İÇİN 35,5 MİLYAR LİRA BÜTÇE Üç metro hattının 2026'da tamamlanacağını, raylı sistem kullanım oranlarının arttığını ve yüzlerce yeni aracın hizmete gireceğini açıklayan Aslan, 2026 yılında metro ve diğer raylı sistemlerin yapımı için 35,5 milyar lira bütçe ayrıldığını paylaştı. “2026 YILI İÇİN ULAŞIM SÜBVANSİYONLARINA 83 MİLYAR TL” Yatırımlara ayırmamız gereken kaynağımızın önemli bir kısmını İstanbul’da toplu taşımanın etkin bir şekilde sürdürülmesi için ayrıldığı bilgisini veren Aslan, “2019 yılından 2025 Kasım ayına kadar toplam ulaşım sübvansiyonu 124.6 milyar TL olarak gerçekleşti. 2026 yılı için ulaşım sübvansiyonlarına 83 milyar TL bütçe ayrılmıştır. 2019 yılında bütçenin yüzde 12’si ulaşım sübvansiyonlarına giderken 2025 yılında bu oran yüzde 25’e çıkmıştır. Her alanda hemşehrilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Helali hoş olsun.” “BİRİLERİ KEMERİ SIKTIRDI, BİZ NEFES ALDIRDIK” Aslan, sübvansiyonla birlikte İstanbulluların tasarruf yaptığını şu verilerle aktardı: “İETT’nin sübvansiyonu ile yurttaşlarımıza sunduğumuz desteklere devam edeceğiz. Son 6 yılda öğrencilere, yaşlılara, engellilere verdiğimiz ulaşım desteklerinin toplamı 110 milyar TL. 110 milyar TL vatandaşın cebine kalmış. Hani diyor ya merkezi idare tasarruf yapın, tasarruf diye. Vatandaşa 110 milyar tasarruf yaptırdık. Birileri kemeri sıktırdı, biz nefes aldırdık.” SİLİVRİ TUTSAKLARINA SELAM GÖNDERDİ Başkanvekili Nuri Aslan, İstanbul'da riskli binalarda yaşayan hem ev sahiplerine hem de kiracılara kira desteği sağlandığını, 6 bin 840 çok riskli bina tespit edildiğini ve yaklaşık 50 bin kişinin bu yapılardan tahliye edildiğini açıkladı. Kentsel dönüşüm ve afete hazırlık için bu yıl 17,2 milyar liralık bir bütçenin ayrıldığını da sözlerine ekledi. Aslan deprem ve kentsel dönüşüm çalışmalarına değindiği sunumunun bu bölümünde İstanbul'u afete hazırlamak için gece gündüz çalışan ve şu anda Silivri'de tutulan yol arkadaşları Gürkan Akgün, Tayfun Kahraman, Mehmet Murat Çalık, Resul Emrah Şahan, Ali Kurt, Arif Gürkan Alpay, Ramazan Gülten, Buğra Gökce ve genç kardeşleri Nuri Cem Ceylan'a selam gönderdi. “BİZİM ŞİKAYETİMİZ VATANDAŞIMIZIN YOKSULLUĞUNDAN” Aslan, yaptıkları ve yapacakları yatırımları detaylandırdığı sunumunda, özetle şu çarpıcı rakamları ve bilgileri paylaştı “Belediyemizin elbette birçok görevi var. Ama en önemli görevimiz halkımızın yanında olmak. Halkımızın hiçbir şeyden mahrum kalmamasını sağlamak. Bugün ne yazık ki birçok vatandaşımızın mutfağında ateş var. Bu ateşi söndürmek zorundayız. Şikayetimiz sosyal yardımlara kaynak ayırmaktan değil. Milletimizin parasını milletimiz için harcamaktan her zaman gurur duyduk. Asıl şikayetimiz bitmeyen ekonomik krizden. Bir ekonomik kriz 8 yıl sürer mi? Ne yazık ki sürdü. Ne yazık ki sürüyor. İşte bizim şikayetimiz vatandaşımızın mutsuzluğundan, bizim şikayetimiz vatandaşımızın yoksulluğundan ve yoksunluğundan.” YÜZDE 5’TEN YÜZDE 16,5’E “2019 yılında bütçemizin yüzde 5,16’sını sosyal yardımlara ayırırken ekonomik krizin etkisinin en derin hissedildiği 2025’te bu oran yüzde 16,5’e kadar yükseldi. 2026’da verilen sözler krizin etkisinin hafifleyeceği yönünde. Biz yine de 2026’da da bütçemizin 59,1 milyar TL’lik kısmını sosyal yardım faaliyetleri için kullanacağız.” “HAYIR DUASI ALIYORUZ” “Bugün Kent Lokantalarımızda yemek yiyen vatandaşlarımızın hepsinden hayır duası alıyoruz. Ekrem Başkanımız Kent Lokantası açacağız dediğinde, Kent Lokantasıyla mı seçim kazanacaksınız diyenler vardı. Bizim amacımız seçimi kazanmak olmadı ki, biz gönülleri kazanmak istedik. Ama hem gönülleri hem seçimleri kazandık. Bugün Bağcılar, Avcılar, Çapa, Küçükçekmece, Hisarüstü, Sultanahmet, Sultangazi, Çatalca, Arnavutköy, Esenyurt, Silivri, Eyüpsultan, Sultanbeyli, Üsküdar, Ümraniye, Pendik, Tuzla, Sancaktepe ve Ataşehir’de açtığımız 19 Kent Lokantamızda her gün 15 bin hemşehrimizi, yalnızca 70 TL karşılığında sağlıklı ve doyurucu öğünle buluşturuyoruz.” “BU TABLO BİZE HALKIMIZIN YOKSULLUĞUNUN 3 KAT ARTTIĞINI GÖSTERİYOR” “2019 yılından bu güne İBB bütçesinden 190 milyar TL sosyal yardım yapılmıştır. 2026 yılında sosyal yardımlara ayrılan bütçe 59.1 milyar TL’dir. 2019 da bütçenin yüzde 5’i sosyal yardımlara ayrılırken bu oran 2025 yılında bütçenin yüzde 16’sı olarak gerçekleşmiştir. Tabii bu tabloya sevinmemiz mümkün değil. Zira bu tablo bize halkımızın yoksulluğunun 3 kat arttığını gösteriyor.” YENİDOĞAN PAKETİNDEN BESLENME DESTEĞİNE “2021'den bu yana 91 bin bebeğe yenidoğan paketi verildi, sıfırdan başlanan kreş sayısı 127'ye ulaştı ve bu hizmetlerle ailelerin bütçesinden bu yıl toplam 3,15 milyar TL tasarruf sağlandı. Eğitim alanında ise ‘Sen Oku Diye’ programı ile 516 bin 525 defa yaklaşık 500 milyon TL, "Kızlar Okusun Diye" ile 39 bin 291 kız öğrenciye 117 milyon 873 bin TL nakdi destek sağlandı. Ayrıca, 1 milyon 645 bin 550 adet okul beslenme desteği, 1 milyon 268 bin 240 adet gıda kolisi ve 214 bin öğrenciye kırtasiye desteği verildi. Yeni olarak 30 bin öğrenciye 100 milyon TL kıyafet desteği başlatılırken, tüm bu ayni ve nakdi yardımlar için 2026 bütçesinde toplam 12,5 milyar lira kaynak ayrıldı.” 0 SIFIR OLAN YURT SAYISI BUGÜN 16 OLDU “2019 yılında sıfır olan yurt sayısı bugün 10’u kız, 6’sı erkek yurdu olmak üzere 16’ya ulaştı. Bugün 6 bin 232 üniversiteli evladımız ayda sadece 2 bin 850 TL’ye güvenli şekilde barınma imkanına sahip. Yemeklerini de yiyorlar, çamaşırlarını da yıkıyorlar. En önemlisi ailelerinin gözleri arkada kalmıyor… 2021’den bu yana öğrenci yurtlarımıza yaptığımız toplam yatırım 1 milyar 900 milyon lira… 2026 yılında Gençlere Yönelik Faaliyetler ve Organizasyonlar için bütçemizden 616 milyon TL ayırdık. EMEKLİLERİMİZİN PAZAR ÇANTASININ BİR UCUNDAN BİZ TUTTUK “Pazar çantasını dolduramayan yaşlılarımızın pazar çantasının bir ucundan biz tuttuk. 2024 yılında başlattığımız pazar desteğimizle bugüne kadar 10 bin 76 emeklimize toplamda 100 milyon 760 bin TL destek sunduk. Türkiye’nin en büyük bakım ve huzurevi İstanbul Darülaceze Şube Müdürlüğü’nde 775 kişi kapasiteyle yaş almış vatandaşlarımıza hizmet veriyoruz. Çok yakında Kayışdağı’nda yenilediğimiz Yaş Alanlar Bakımevimizi ve Gavuzoğlu Yaşlı Bakım Evimizi de hizmete açacağız. Burada büyüklerimize 5 yıldızlı otel konforunda bir hayat sunacağız. Onların dualarıyla ayakta kalmayı sürdüreceğiz. 2026 bütçemizden, yaşayan büyüklerimizin daha iyi, daha insanca koşullarda hizmet alabilmesi için inşaat yatırımları hariç yaklaşık 2 milyar lira kaynak ayırdık.” “BÜYÜK BİR ALTYAPI DEVRİMİ YAPTIK” “2019’dan önce İstanbul her yağmurda sele teslim oluyordu. Son 6 yılda bu işi sıfırladık. Artık akşam haberlerinde İstanbul’da sel oldu haberi izlemiyoruz. Bu, yüzbinlerce vatandaşımızın canını ve malını koruyan büyük bir altyapı devrimidir. 2019’dan bu yana İstanbul’un kronikleşmiş altyapı sorunlarını çözmek amacıyla yaklaşık 220 milyar liralık altyapı yatırımı gerçekleştirdik. Bu yatırımlar sayesinde 153 noktada yıllardır devam eden su baskını problemini ortadan kaldırdık; özellikle Marmara Denizi’ni, barajlarımızı ve derelerimizi tehdit eden kirlilik kaynaklarını kontrol altına aldık. Sazlıdere Barajı’nı korumak için verdiğimiz çaba da milletimiz içindir.” “KOKU VE KİRLİLİK RİSKİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ORTADAN KALDIRDIK” “Klasik belediyecilik anlayışıyla çalışmıyoruz. Örneğin toplanan çöpleri üretime çeviriyoruz. Enerji üretiyoruz. Geri dönüşümü sağlıyoruz. 2025 itibarıyla günlük 19 bin tonun üzerindeki atığın yüzde 25’ini geri kazanım ve yakma tesislerinde işleyerek hem çevresel yükü azaltıyor hem de enerji üretimine katkı sağlıyoruz. Deniz yüzeyi, kıyılar, plajlar, Haliç ve dere ağızlarında yoğun temizlik çalışmaları yürütüyoruz. Yalnızca 2024 ve 2025 yılları arasında toplam 650 bin metreküpe yakın atık ve çamuru bertaraf ettik. Sahillerdeki koku ve kirlilik riskini önemli ölçüde ortadan kaldırdık. Bu çalışmaların sürdürülebilirliği için 2026 yılında çevre yönetimi, kent temizliği, atıkların bertarafı ve geri kazanım faaliyetlerine 10 milyar liralık bütçe ayırdık.” “O YAŞAM VADİSİ ÖRNEK ALINDI. ADI MİLLET BAHÇESİ OLDU” “Yıl 2017… Ekrem Başkanımız o zaman şimdikinden de genç. Ama heyecan hep aynı heyecan. En önde koşmaksa yine en önde koşuyor. Beylikdüzü’nde görkemli bir açılış. Yaşam Vadisi'ni açıyor. Adı gibi yaşamı çağrıştırıyor. Yemyeşil, alabildiğine geniş. Vatandaşlarımızın nefes alabileceği kocaman bir alan… 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde tutuklu belediye başkanlarımız için Beylikdüzü Yaşam Vadisi’ne fidan dikmeye gittik. Bir de ne göreyim? Ekrem Başkanımızın diktiği fidanlar ağaca dönmüş, neredeyse bir orman olmuş. İşte o Yaşam Vadisi örnek alındı. Adı Millet Bahçesi oldu. Yine hoşnutuz biz bu durumdan. Dedim ya hizmette yarışalım. 2019’dan önce İBB tarafından yapılan Yaşam Vadileri sayısı sıfırken şimdi tam 18 Yaşam Vadimiz var.” “HEDEFİMİZ 2029 YILINA DEK 14-15 MİLYON METREKARE DAHA YENİ YEŞİL ALAN KAZANDIRMAK” “Bugün, göreve geldiğimizden bu yana 13,5-14 milyon metrekarenin üzerinde yeşil alanı halkımıza kazandırmanın mutluluğu içindeyiz. Hedefimiz 2029 yılına dek 14-15 milyon metrekare daha yeni yeşil alanı kazandırarak toplamda 28 milyon metrekareye ulaşmak. Böylece kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarını 9 metrekareye çıkaracağız… İstanbul’un geleceğini yeşille, umutla, insanla büyüteceğiz. Bu nedenle 2026 bütçemizin 22 milyar TL’sini yeni yeşil alanların kazandırılması, park ve sahil düzenlemeleri ile bakım ve onarım çalışmaları için ayırdık.” TARIMA HAYVANCILIĞA DESTEK SÜRECEK “2019 yılından bugüne fide ve tohum desteği projeleriyle, üreticilerimize 500 milyon TL doğrudan destek sağladık. 2019 yılından bugüne kadar İstanbul'da tarım ve hayvancılığa toplam 790 milyon lira kaynak aktardık. 2026 yılında ise 300 milyon lira destek sağlayacağız. Hız kesmeden, ara vermeden çalışmaya devam, üretmeye devam edeceğiz.” İBB MİRAS VE İBB KÜLTÜR İKİ KIYMETLİ MARKAMIZ “İBB Miras ve İBB Kültür bu açıdan şehrin tarihini yâd eden, gelecek nesillere taşıyan iki kıymetli markamız. Çalışmalarına 2026’da da tüm hızlarıyla devam edecekler. 2019’da göreve geldiğimizde yılda iki bin küsur kültür etkinliği düzenleyen bir İstanbul vardı. Bugün yıl sonunda neredeyse 10 bin etkinliğe ulaşan, beş yılda 32 binin üzerinde buluşmaya imza atan capcanlı bir İstanbul var… Tüm bunlar ve benzeri faaliyetler için 2026 bütçemize 6,2 milyar lira ayırdık.” “AYRIM YAPMADAN, ‘ŞU İBADETHANE BİZİM, BU DEĞİL’ DEMEDEN…” “Ayrım yapmadan, ‘şu ibadethane bizim, bu değil’ demeden, camiye nasıl bakıyorsak cemevine de öyle bakıyoruz. Kiliseyi de onarıyoruz, sinagogun da kapısını tamir ediyoruz. Her gün ekiplerimiz dolaşıyor; temizliğini yapıyor, lambasını değiştiriyor, eksiğini tamamlıyor. Ve 2024 yılında tarihi bir kararla, İBB Meclisi’nin onayıyla, cami, kilise, sinagog gibi ibadethanelerin yanına cemevlerini de resmen dahil ettik. Camiye yapılan hizmet neyse, cemevine yapılan hizmet de odur artık. Fen İşleri Dairesi Başkanlığımız kontrolünde toplam 34 cemevinde bakım, onarım ve tadilat çalışmalarını tamamladık. Ayrıca 13 adet camiyi İstanbul’a kazandırdık. Yapımı devam eden 2 cami ve 1 cemevimiz ile birlikte, bugüne kadar tamamladığımız tüm ibadethanelerin günümüz fiyatlarıyla karşılığı yaklaşık 2.5 milyar TL’dir.” ZEYNEBİYE CAMİSİ'Nİ AÇTIM DİYE KIYAMET KOPTU “Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ve Valimizle beraber Zeynebiye Camisi'ni açtım, bu açılışa gittim diye kıyamet koptu. Yine giderim, yine açarım. Cami açmak, cami yapmak suç değildir; olmaz öyle şey! Biz Müslüman'ız ve İslam'a sahip çıkacağız. Peygamber efendimizin yolunu sürmekten asla gocunmadım, gocunmayacağım. Biz Kuran'ın yolundayız, peygamberin yolundayız. Cami yapıyoruz diye bizi gazete köşelerinde eleştirmek asla adil değildir. Biz bu topraklarda yaşadığımız sürece İslam'ın bayrağı bu topraklarda dalgalanacak.” “GELİN BU YANLIŞTAN DÖNÜN” “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasalaşan oldukça sorunlu gördüğümüz bir yasal düzenlemeyle İstanbul’daki tarihi alanların önemli bir kısmının vakıflar mülkiyetine geçebileceği bir yasal ortam oluştu. Kamu kaynağı harcanarak bin bir emekle restore edilen bazı alanlarımızın vakıflar mülkiyetine geçmesi konusu ortaya çıktı. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetinde olan yapılar değil, kamunun bütün kurumlarına ait işletmelere, iktisadi teşkilatlara ait mülkler bir mülkiyet değişimi ile karşı karşıya. Devlet karşı karşıya gelmez, devletin kurumları birbirine dava açmaz her şey uzlaşmayla masalarda, yazışmalarda çözülür konuşulur. Bizlere destek olursanız biz çok daha fazla kamusal mekan üretmeye devam edeceğiz. Biz öyle bir ekibiz ki vakıflar mülkiyetinde olduğuna bakmaksızın yüzlerce tarihi çeşmeyi, tarihi mezar alanını, hazireyi, İstanbul’un yaşamına katkısı olmuş şahsiyetin mezarlarını restore ederek bugüne geldik. Gelin bu yanlıştan dönün; devletin bütün kurumlarıyla beraber yeni kamusal mekanlar üretelim.” “BU BÜTÇE SİZİN İÇİN YAPILDI” “Bu bütçeyi nasıl bir ortamda hazırladığımızı en iyi sizler biliyorsunuz. Bitmek bilmeyen baskılarla karşı karşıyayız. Bütçe kesintileri, hukuki baskılar, yatırım engelleri… Ama bunlara rağmen tıkır tıkır çalışan İstanbul Büyükşehir Belediyesi… İşte bu Ekrem İmamoğlu başarısıdır. Bu başarı aylardır hücrelerde, koğuşlarda tutulan bürokratlarımızın, çalışma arkadaşlarımızın başarısıdır. Bu başarı bu salonda olan ve olmayan yol arkadaşlarımızın başarısıdır. Bu bütçe de mücadele bütçesidir. Bu bütçe sizin için yapıldı; sabahın erken saatinde yola düşen emekçi kardeşlerimiz için, çocuklarını kreşlerimize bırakarak işine giden annelerimiz için, kadınların güçlenmesi, toplumsal yaşamda eşit bireyler olarak yer almaları için, Kent Lokantasında onuruyla yemek yiyen emeklilerimiz için, eğitim desteklerimizle fırsat eşitliği sağladığımız evlatlarımız için yapıldı. Çünkü sizler her şeyin daha iyisini hak ediyorsunuz.” KÜRSÜNÜN ASIL SAHİBİ DİYEREK SÖZÜ İMAMOĞLU’NA BIRAKTI Sunumunun sonunda, "Son sözü kürsünün asıl sahibine, seçilmiş Belediye Başkanımıza bırakıyorum" diyen Nuri Aslan'ın ardından, salonda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2024 Kasım ayında 2025 bütçesini meclise sunduğu konuşmasından kesitler izlendi. İmamoğlu, geçen yıl yaptığı o konuşmada şunları söylemişti: "Millete hizmet etme konusundaki isteğimi, irademi, hevesimi, bütün enerjimi ve çabamı hiçbir engel tanımazlığımı, inanın ki hiçbir şey azaltamayacak. Bu kadar net! 2020 bütçesini onaylarken, bu ülkede yoksulluk sınırı 6.849 liraymış. Bugün ise 66.653 liraya yükselmiş. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın o dönemde aylık sosyal yardım yaptığı hane sayısı 2,5 milyondu; bugün ise bu sayı 4 milyona yaklaşmıştır. Çift haneli enflasyon konusunu dünyada tek konuşan biziz ve bu utanç verici bir durumdur. İşte tam da 'faiz sebep, enflasyon sonuç' deneyi, sadece bu ülkede yoksulluğu artırmadı, orta sınıfı da yok etti. Bugün, ücretli çalışan 16 milyon insanın 9 milyonu asgari ücrete mahkum edilmiştir. Bu sayı çok önemlidir, değerli arkadaşlar. Çalışan kesimin neredeyse yüzde 65'i artık asgari ücretli. Alın bakın, rakamlar önünüzde. İstanbullu hemşehrilerimiz bu gerçeği gördükleri için 31 Mart'ta tercihini bir kez daha yaptı. Bizi vatandaşın gözünde küçük düşürmek için seferber olmuş bir iktidara rağmen, neler yaptığımızı yüce Yaradan da biliyor, vatandaş da biliyor. Vatandaşımızı inandıramıyorsunuz, çünkü iktidara olan güveni düşüren uygulamalar yapıyorsunuz. Hukuk görüntüsü altındaki bu utanç verici durumu deşifre etmeye ve milletimize anlatmaya devam edeceğim. Başımıza ne gelirse gelsin, daha iyi bir İstanbul ve daha güçlü bir Türkiye için tüm gücümüzle mücadele verdik, vermeye de devam edeceğiz." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne "En İyi Tarihi Alan Dönüşümü" Ödülü Haber

Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne "En İyi Tarihi Alan Dönüşümü" Ödülü

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) tarafından düzenlenen KentFest 2025'te, tarihi dokuyu modern yaşamla buluşturan "Suriçi Camikebir Kentsel Dönüşüm Projesi" ile "En İyi Tarihi Alan Dönüşümü Yapan Belediye" ödülünün sahibi oldu. Büyükşehir Belediyesi'nin, şehir tarihi ve modernizasyon vizyonunu birleştiren iddialı projesi "Suriçi Camikebir Kentsel Dönüşüm Projesi", ulusal alanda takdir görmeye devam ediyor. Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı tarafından İstanbul Ataşehir'de düzenlenen KentFest 2025 Belediye Ödülleri'nde, Türkiye'nin dört bir yanından gelen başarılı belediyeler arasından "En İyi Tarihi Alan Dönüşümü Yapan Belediye" ödülüne layık görüldü. Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç'ın öncülüğünde, ilk etabı 950 milyon TL bütçeyle hayata geçirilen bu mega proje, Kayseri'yi sadece modern ve güvenli yaşam alanlarına kavuşturmakla kalmıyor, aynı zamanda Cumhuriyet Mahallesi gibi kritik bir tarihi bölgenin çehresini tamamen değiştiriyor. 2,22 hektarlık "Riskli Alan"da yürütülen proje, bölgeyi yenileyip modernize ederken, vatandaşların sosyal ve modern yaşam ihtiyaçlarına en uygun ortamları oluşturmayı hedefliyor. Ödül ve Dönüşüm Vurgusu Kayseri Büyükşehir Belediyesi adına ödülü teslim alan Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Hasan Cihat Türkmen, bu önemli başarının ardındaki emeğe ve vizyona dikkat çekti. Türkmen, "Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak, Sayın Başkanımız Dr. Memduh Büyükkılıç'ın liderliğinde sadece binaları değil, şehirlerin ruhunu, tarihi hafızasını dönüştürme misyonuyla çalışıyoruz. Suriçi Camikebir Projemiz, işte bu vizyonun somut bir örneğidir. Tarihi dokuyu koruyarak modern ve güvenli bir gelecek inşa etme çabamızın KentFest 2025 gibi saygın bir organizasyon tarafından tescillenmesi, ekibimiz ve tüm Kayserili hemşehrilerimiz adına büyük bir onur kaynağıdır” diye konuştu. Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin bu ödüllü projesi, Türkiye'deki tarihi kentsel dönüşüm çalışmalarına rol model teşkil eden niteliğiyle dikkat çekiyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Bursa Büyükşehir’e ‘Akıllı Şehir’ Ödülü Haber

Bursa Büyükşehir’e ‘Akıllı Şehir’ Ödülü

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin teknolojinin günlük hayatta uygulanabilmesi amacıyla geliştirdiği akıllı şehircilik projeleri bir bir ödül getiriyor. Geçtiğimiz aylarda, dünya genelindeki kentlerin akıllı şehircilik, dijital dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma alanlarındaki performanslarını değerlendiren ICF (Akıllı Topluluk Forumu) tarafından En iyi 7 kent (Top7 Intelligent Communities) listesine seçilen Büyükşehir Belediyesi, bu düzeyde ülkemizi temsil eden ilk şehir olma unvanını da kazanmıştı. Bursa’yı yeniden yeşil kimliğine kavuşturmak için çevre yatırımlarına ağırlık veren Büyükşehir Belediyesi, son olarak Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı tarafından ‘Akıllı Şehir Proje Uygulamaları’ ödülüne layık görüldü. ‘Entegre Çevre Haritaları’ projesine ödül Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı’nın organize ettiği ‘2025 KentFest Belediye Ödülleri’ töreni, İstanbul Ataşehir’de düzenlendi. Kentsel dönüşüm, şehircilik, mimarlık, yeşil enerji ve akıllı şehir teknolojileri alanında faaliyet gösteren öncü kurum ve uzmanların bir araya geldiği programda, ‘Kentsel Dönüşüm’, ‘Akıllı Şehir’, ‘İklim Değişikliği ve Sıfır Atık’ proje uygulamaları kategorilerinde ödüller verildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi de ‘Entegre Çevre Haritaları’ projesiyle ‘En İyi Akıllı Şehir CBS Geliştiren ve Veri Entegrasyonu Yapan Belediye Ödülü’nü almaya hak kazandı. Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı tarafından geliştirilen projeyle, hava kalitesi, gürültü, atık yönetimi, su kirliliği ve ekosistem verilerinin dijital bir platformda bütünleştirilmesi sağlanıyor. Proje, ayrıca kent düzeyinde karar almayı güçlendiren veri bütünlüğü ve çevresel şeffaflık mekanizmaları da sunuyor. Örnek projelere yakından takip Ödül töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kendilerini ödüle layık gören Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı’na teşekkür ederken projede emeği geçen Büyükşehir Belediyesi ekibini de tebrik etti. Örnek projeleri yakından takip ettiklerini ve kendi uygulamalarını da diğer belediyelerle paylaştıklarını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, örnek projelerin herkese yol gösterici olmasını diledi. Konuşmasında kentsel dönüşüme de değinen Başkan Mustafa Bozbey, bu alandaki uygulamalarda bütüncül planlama ve parçalı uygulamaya geçilmesi gerektiğinin altını çizerek insanları mutlu eden kentsel dönüşüm sisteminin önemine vurgu yaptı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Kayseri Kocasinan'da Dönüşümle 4 Bin 35 Aile Mutlu ve Huzurlu Yuvalarında Haber

Kayseri Kocasinan'da Dönüşümle 4 Bin 35 Aile Mutlu ve Huzurlu Yuvalarında

Bu projeler arasında yer alan ve Kayseri’nin geleceğini şekillendirecek olan Argıncık Kentsel Dönüşüm Projesi, modern şehircilik anlayışının en güzel örneklerinden biri olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor. İlçe belediyeleri ölçeğinde Türkiye’nin en kapsamlı kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirdiklerini vurgulayan Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, bugüne kadar toplam 5 bin 936 konutu tamamladıklarını ve bunların 4 bin 35’ini vatandaşlara teslim ettiklerini belirtti. “TÜRKİYE’DE BÜYÜK ÖLÇEKTE KENDİ İMKÂNLARIYLA DÖNÜŞÜM YAPAN TEK BELEDİYEYİZ” Kocasinan Belediyesi olarak kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürdüklerini ifade eden Başkan Çolakbayrakdar, “Kentsel dönüşüm bizim için öncelikli olarak sosyal bir dönüşümdür. Rutin belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra, bölgemizin en önemli ihtiyaçlarından biri olan kentsel dönüşüm, olmazsa olmazımızdır. Göreve geldiğimden beri 10 yıldır, 11 bölgemizde dönüşüm çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Artık ‘Kocasinan’ denince akla gelen ilk şey kentsel dönüşümdür. Çünkü biz biliyoruz ki; yarınlarımız ve çocuklarımız için parkı, okulu, yeşil alanı, pazarı, camisi ve sosyal donatılarıyla çağdaş mahalleler inşa etmek ancak kentsel dönüşümle mümkündür.” diye konuştu. “KOCASİNAN, EŞİTTİR KENTSEL DÖNÜŞÜM” Kentsel dönüşümle birlikte vatandaşların yaşam kalitesinin yükseldiğine dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, “Dönüşümle birlikte mahallelerimiz güzelleşiyor, değer kazanıyor. Vatandaşlarımız daha konforlu ve güvenli yuvalarında huzurla yaşıyor. Şu ana kadar 4 bin 35 konutu teslim ettik, 1.901 konutun inşaatı ise hızla devam ediyor. Özellikle Argıncık bölgesinde, çocuklarımız ve gençlerimiz için daha güzel bir gelecek inşa ediyoruz. Bu projelerin başarıya ulaşması için vatandaşlarımızın da desteği büyük önem taşıyor. Mülkiyet sahiplerinin rıza göstermesi ve sürece katılımı, dönüşümün hızlanmasını sağlayacak.” ifadelerine yer verdi. “ARGINCIK, KAYSERİ’YE ÖRNEK BİR DÖNÜŞÜM MODELİ OLACAK” Argıncık Kentsel Dönüşüm Projesi’nin, tamamlandığında Kayseri’nin en modern yaşam alanlarından biri olacağını belirten Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşallah yaklaşık 6 bin konutu teslim eden bir belediye başkanı olarak Argıncık’ta da konutları vatandaşlarımıza kazandıracağız. Nihayete erdiğinde, Argıncık sadece bir dönüşüm projesi değil, Kayseri’nin gurur duyacağı bir şehircilik modeli olacak. Hedefimiz; kentsel dönüşüme ihtiyaç duyulan tüm bölgelerde bu çalışmaları tamamlayarak Kocasinan’ı baştan aşağı yenilemektir.” “YENİ KOCASİNAN, YENİ BİR GELECEK” Başkan Çolakbayrakdar, Türkiye’ye örnek gösterilen kentsel dönüşüm projeleriyle çağdaş, güvenli ve estetik mahalleler inşa ettiklerinin altını çizerek “Kentsel dönüşümle sadece binaları değil, insan hayatını, mahalle kültürünü ve geleceği yeniden şekillendiriyoruz. Gençlerimizin, kadınlarımızın, yaşlılarımızın kısacası 7’den 70’e tüm hemşehrilerimizin huzur içinde yaşayacağı, modern bir Kocasinan’ı hep birlikte inşa ediyoruz.” eklinde konuştu.

Porcelanosa Group, Türkiye’de Yeni Bir Dönem Başlatıyor Haber

Porcelanosa Group, Türkiye’de Yeni Bir Dönem Başlatıyor

1973 yılında Villarreal, İspanya’da kurulan Porcelanosa Group, bugün 150’den fazla ülkede faaliyet gösteren, sektörün öncü üreticilerinden biri. Grup, kalite, tasarım ve sürdürülebilirlik ilkelerini merkezine alarak geliştirdiği ürünleriyle mimariden yapı mühendisliğine, iç mekan tasarımından kentsel dönüşüm projelerine kadar geniş bir uygulama alanına hitap ediyor. Porcelanosa Group, üretim süreçlerinde ileri teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarını ön planda tutuyor. Dijital üretim sistemleri, yüksek hassasiyetli yüzey işleme teknikleri, enerji verimli fırın sistemleri, su geri kazanım döngüleri ve atık azaltma politikaları, grubun çevresel etkiyi minimuma indirirken üretim kalitesini maksimuma çıkaran sistematik yaklaşımının temel unsurları. Estetik Ve Sürdürülebilirlik Aynı Çatı Altında Sekiz markadan oluşan Porcelanosa Group Porcelanosa, Gamadecor, Krion, L’antic Colonial, Butech ve Noken – seramik karolardan cephe sistemlerine, mutfak mobilyasından banyo armatürlerine, doğal taş ve parke çözümlerinden yenilikçi yüzey malzemelerine kadar bütüncül yapı çözümleri sunuyor. Her marka, kendi alanında uzmanlaşmış teknik bilgi, estetik anlayış ve mühendislik gücünü bir araya getirerek yüksek performanslı projelere entegre edilebilen ürünler geliştirmeye devam ediyor. Yeni açılan Porcelanosa Associate İstanbul showroom’u, grubun global deneyimini Türkiye’deki sektör profesyonelleriyle buluşturacak bir tasarım, teknoloji ve iş birliği platformu olarak konumlanıyor. Mimarlara, iç mimarlara, müteahhitlere ve proje geliştiricilere yönelik olarak kurgulanan bu alan; Porcelanosa’nın farklı yaşam ve çalışma alanlarına uyarlanabilen ürün gamını yerinde inceleme ve deneyimleme fırsatı sunuyor. Porcelanosa Group, İstanbul yatırımıyla birlikte Türkiye’deki yüksek segment yapı projeleri, otel ve rezidans tasarımları ve nitelikli mimari uygulamalarda güçlü bir çözüm ortağı olmayı hedefliyor. Grup, globalde olduğu gibi Türkiye’de de teknoloji, estetik ve sürdürülebilirliği aynı çatı altında buluşturmayı amaçlıyor. Yüksek Teknoloji İle Doğaya Dost Üretim Doğadan ilham alan teknoloji, sürdürülebilir üretim anlayışıyla yarım asrı aşkın süredir dünya çapında tasarım, yenilik ve kaliteyle özdeşleşen Porcelanosa, yalnızca estetikte değil, çevre bilincinde de öncü. Üretimin her aşamasında doğaya saygıyı esas alan Porcelanosa Group, yenilenebilir enerji kullanımı, suyun geri kazanımı ve geri dönüştürülmüş hammaddelerle üretim gibi uygulamalarla çevresel etkisini minimuma indiriyor. Porcelanosa’nın sürdürülebilirlik yaklaşımı, dünyanın en prestijli çevre sertifikalarından biri olan LEED (Leadership in Energy and Environmental Design) başta olmak üzere birçok uluslararası belgeyle doğrulanıyor. Bu belgeler, markanın ürünlerinin yalnızca tasarım gücünü değil, çevresel performansını da kanıtlıyor. Geleceğe İlham Veren Bir Buluşma Noktası Porcelanosa’nın Ar-Ge merkezlerinde geliştirilen ileri teknoloji sistemler, düşük emisyonlu üretim hatları ve enerji geri kazanım çözümleri, markayı sürdürülebilir üretimde sektör liderlerinden biri haline getiriyor. Doğal dokulardan ilham alan yüzeyler, estetiği sorumlulukla buluşturuyor. Porcelanosa Group’un bu güçlü vizyonu artık Türkiye’de de deneyimlenebiliyor. Porcelanosa, Türkiye’de ilk kez tüm markalarını tek bir çatı altında – İstanbul Associate mağazasında – sergilemeye başladı. Bu özel mağaza, sürdürülebilir malzeme teknolojileriyle üretilmiş koleksiyonları, ilham veren mekan kurgularıyla bir araya getirerek mimarlar, tasarımcılar ve kullanıcılar için benzersiz bir keşif alanı sunuyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.