Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kültür

Kapsül Haber Ajansı - Kültür haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültür haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Karagöz Festivali Dünyayı Bursa’da Buluşturuyor Haber

Karagöz Festivali Dünyayı Bursa’da Buluşturuyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından düzenlenen ’21. Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali’, 14-23 Kasım tarihleri arasında izleyiciyle buluşacak. Festivalde, 10’u yabancı 21 ekip, 38 temsil sergileyecek. Ayrıca atölyeler, söyleşiler ve çalıştaylar ile geleneksel Türk gölge tiyatrosu Karagöz, çağdaş sanat anlayışıyla harmanlanacak. Yerli ve yabancı 38 gösterim Asırlık bir geleneğin izlerini taşıyan, gölgelerle ışığın buluştuğu Türk gölge tiyatrosunun simgesi Karagöz oyunu, 21. kez düzenlenecek Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali ile yeniden perde açıyor. Büyükşehir Belediyesi adına BKSTV tarafından UNIMA Türkiye Millî Merkezi'nin desteğiyle 14-23 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan festivalde, 11’i ulusal, 10’u yabancı toplam 21 ekip yer alacak. Arjantin, Bosna-Hersek, Meksika, İran, Yunanistan, Fransa, Endonezya ve Guatemala gibi ülkelerden sanatçılar, festival kapsamında kente konuk olacak. Festivale katılan sanatçılar, kendi kültürlerinden örnekleri paylaşırken; 9’u biletli olmak üzere toplam 38 temsil gerçekleştirilecek. Festivalin merkezi Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi olurken, Tayyare Kültür Merkezi, Podyum Sanat Mahal ve Karagöz Müzesi de de farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak. Yaklaşık 100 sanatçı, eğitmen ve uzmanın katılacağı festivalde, her yaştan bireye uygun 5 atölye çalışması, 1 söyleşi, 1 yuvarlak masa toplantısı ve 1 çalıştay düzenlenecek. Tüm etkinliklerin biletleri ücretsiz olup 'Karagöz 2025' kodu Bubilet üzerinden alınabilecek. Gelecek nesillere Karagöz’ü taşımak adına özellikle çocuklar için özel etkinlikler olacak. Perde, ‘Şebo Müzikali’ ile açılıyor Festivalin açılış etkinliği 14 Kasım Cuma akşamı saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi Osmangazi Salonu’nda gerçekleştirilecek. Açılışta Kocaeli Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelenecek ‘Şebo Müzikali’, müzikli ve eğlenceli kurgusuyla izleyicilere keyifli bir başlangıç sunacak. Her yaş grubundan izleyiciyi sanatla buluşturmayı hedefleyen festival, Bursa’nın kültür ve sanat yaşamına uluslararası renk katmasının yanı sıra geleneksel Türk gölge tiyatrosunu çağdaş sanat anlayışıyla da buluşturmuş olacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Zekâ, Strateji ve Kültür Ankara’da Buluştu Haber

Zekâ, Strateji ve Kültür Ankara’da Buluştu

Zekâ Sporları ve Oyunları Konfederasyonu tarafından düzenlenen Mind Summit 2025, bu yıl ülkemizin ilk kez ev sahipliği yaptığı 47. Dünya Othello Şampiyonası (WOC 2025) ile ortak açılış töreninde buluştu. The Ankara Otel’de gerçekleştirilen görkemli tören, sporcular, akademisyenler, girişimciler, sivil toplum temsilcileri, öğrenciler, gönüllüler ve basın mensuplarının yanı sıra, ülkemizin seçkin üniversitelerinden temsilciler ve genç sporcuların katılımıyla büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Zekâ, Strateji ve Kültürün Buluşma Noktası Açılış töreninde konuşan Zekâ Sporları ve Oyunları Konfederasyonu Başkanı Rauf Özgen, şunları söyledi: “Bugün burada yalnızca bir turnuva ya da zirvenin değil; zekâ, strateji, yaratıcılık ve kültürün buluştuğu büyük bir vizyonun başlangıcını kutlamak için bir aradayız. Zekâ oyunlarını biz, sadece bir yarışma olarak değil, zihinsel gelişimi destekleyen, bireyin analitik düşünme, sabır, strateji ve sezgi becerilerini güçlendiren bir spor olarak görüyoruz. Çünkü zihin bir kılıçtır; zekâ oyunları ise onun bileği taşıdır. Bu inançla yola çıktık, bu felsefeyle gençlerimize yeni ufuklar açıyoruz. Mind Summit 2025, öğrenmek, oynamak, yarışmak ve ilham almak isteyen 7’den 70’e herkese açık bir buluşmadır. Tüm Başkentlileri bu heyecana ortak olmaya davet ediyorum.” İlteriş Vakfı’ndan Nuri Mert Can: “Zekâsını kullananlar için gelecek, tam da burada yazılıyor.” Açılışta konuşan etkinlik destekleyicilerinden İlteriş Vakfı Temsilcisi ve TOBB Genç Girişimciler İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Nuri Mert Can, konuşmasında vakfın eğitim ve kültür alanındaki faaliyetlerinden, Türklerin tarih boyunca oyuna bakışından ve çağın teknolojileri karşısında ihtiyaç duyulan yeni zihin tavrından söz etti: “İlteriş Vakfı olarak biz, dünün mirasını bugünün diliyle yarına taşımayı görev biliyoruz. Burslarla gençlerimizin yükünü hafifletirken, bilimsel kazılarla geçmişin izini sürüyor; kitaplarla, sempozyumlarla, sanat ve dil projeleriyle kültür damarını canlı tutuyoruz. Mind Summit’in omurgasına baktığımızda da aynı bütünlüğü görüyoruz: öğrenme, ilham ve rekabet bir arada; tam da bu yüzden ‘zekâsını kullananlar için gelecek’ burada yazılıyor.” 9–12 Kasım: Etkinliklerle Dolu Bir Başlangıç Mind Summit 2025’in ilk dört gününde (9–12 Kasım), katılımcı ve ziyaretçiler, çeşitli seminerler, atölyeler ve turnuvalarla zekâ oyunlarının eğitim, bilim ve kültürle birleştiği bir atmosferi deneyimledi. MindTalks seminer serisinde Prof.Dr.Cengiz Akarçeşme, Fatih Kamer Anda, Prof. Dr. Kürşat Çağıltay ve Prof. Imre Leader gibi isimler sahne aldı. MindLab atölyelerinde ise “Oyunlaştırma”, “Etnomatematik”, “Oyun Tabanlı Öğrenme” ve “Yapay Zekâ Destekli Fitness” gibi yenilikçi oturumlar büyük ilgi gördü. 12 Kasım’da gerçekleştirilen Anıtkabir ziyareti, Atatürk’ü Anma Haftası kapsamında etkinliğe anlam katan özel anlardan biri oldu. Katılımcılar, Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.” sözüne atıfla bu ziyareti büyük bir saygı ve minnetle gerçekleştirdi. 47. Dünya Othello Şampiyonası İlk Kez Türkiye’de Bu yıl 47’ncisi düzenlenen Dünya Othello Şampiyonası (WOC 2025), Zekâ Sporları ve Oyunları Konfederasyonu’nun girişimleriyle Türkiye’de ilk kez gerçekleştiriliyor. Avrupa, Asya, Amerika ve Okyanusya’dan 30 ülkeden 105 sporcu mücadele ediyor. 12-13–14 Kasım tarihlerinde grup karşılaşmaları yapılırken, şampiyona 15 Kasım’da gerçekleşecek yarı final ve final karşılaşmaları ile sona erecek. 12 dünya şampiyonunun katıldığı yarışmada madalyalar aynı akşam düzenlenecek Ödül Töreni ile sahiplerini bulacak. Etkinlik Kutlama Yemeği ile sona erecek. Daha önce dünya şampiyonu olmuş 12 oyuncunun da katıldığı Şampiyona Açılış Töreni’nde konuşan World Othello Federasyonu Başkanı (WOC) Guy Plowman, rekabetin büyüklüğüne dikkat çekti: “Bütün yıl beklediğimiz etkinliğin açılışına hoş geldiniz. Burada en iyinin kim olduğunun ve rekabetin en üst noktasını görmek için bir araya geldik. Hepimiz heyecanlıyız. Bu sene Ankara’dayız. Bizi konuk ettikleri için Türk Federasyonu’na teşekkür ederiz. Herkese iyi bir turnuva diliyorum.” Türkiye, bu prestijli organizasyonda beş sporcuyla temsil ediliyor: Kadınlar kategorisinde: Elif Tan (Gaziantep), Güneş Deren Özgen (Ankara), Melisa Doymaz (İzmir) Erkekler kategorisinde: Burak Nedret Demirsoy (İzmir), İsmail Yalturak (Manisa) Konfederasyon Başkanı Rauf Özgen, Mind Summit 2025 çatısı altında ülkemizin ilk defa ev sahipliği yapığı Dünya Othello Şampiyonası ile ilgili şunları söyledi: “WOC 2025 – 47. Dünya Othello Şampiyonası’nın ülkemizde, Ankara’da ilk kez yapılıyor olmasından büyük gurur duyuyoruz. Bu organizasyon, yalnızca bir turnuva değil; Türkiye’nin zekâ sporları alanındaki uluslararası vizyonunun bir göstergesidir. Dünya Othello Şampiyonası’nı Mind Summit 2025 çatısı altında ağırlayarak, hem sporcularımıza hem gençlerimize ilham verecek kalıcı bir etki yaratmak istiyoruz.” 13–15 Kasım: Şampiyona Heyecanı ve Zirve Finali Başlıyor 47. Dünya Othello Şampiyonası karşılaşmaları tüm hızıyla devam ederken, Mind Summit 2025 programında da birçok önemli etkinlik yer alıyor. MindTalks’ta Pınar Ayhan, Akan Abdula, Prof. Imre Leader ve Dr. Ceren Gürsoy sahne alacak. MindLab oturumlarında “Etnomatematik”, “Yapay Zekâ ile Egzersiz”, “Oyunlaştırılmış Ders Tasarımı” ve “Postür Egzersizleri” gibi uygulamalı atölyeler düzenlenecek. Paydaşlara Teşekkür Mind Summit 2025; Zekâ Sporları ve Oyunları Konfederasyonu koordinasyonunda, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Ankara Ticaret Odası, Ankara Kent Konseyi, Ankara Üniversitesi, GamFED Türkiye ve Dünya Othello Federasyonu (WOF) başta olmak üzere çok sayıda kurumun iş birliğiyle gerçekleştiriliyor. Zekâsını Kullananlar İçin Gelecek Ankara’da Mind Summit 2025, 15 Kasım’a kadar sürecek etkinlik programıyla Ankara’yı zekâ, strateji ve yaratıcılığın başkenti hâline getiriyor. Zirve; öğrenmek, oynamak, yarışmak ve ilham almak isteyen herkese açık. Zekâ oyunları, teknoloji ve kültürün buluştuğu bu benzersiz etkinliğe tüm Başkentliler davetli. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yapay Zekâ Sinema Sektörünü Dönüştürüyor Haber

Yapay Zekâ Sinema Sektörünü Dönüştürüyor

İstanbul Atlas Pasajı Etkinlik Alanları’nda gerçekleştirilen Anadolu Kısaları Forum’a konuşmacı ve moderatör olarak katılan Neotalent Kurucusu Zeynep Mete, “Sinemada Yapay Zekânın” yükselişini insanlık, teknoloji ve kültür ekseninde ele aldı. Sinema Teknolojinin Aynası Son birkaç yılda üretken yapay zekâ araçlarının sadece iş dünyasını değil, yaratıcı endüstrileri de kökten dönüştürmeye başladığını aktaran Mete, “Film endüstrisi de bu dönüşümün merkezinde. Artık bir görüntü, bir ses, hatta bir duygu bile veriden üretilebiliyor. Sinema, tarih boyunca teknolojinin aynasıydı. Kameranın icadıyla insan bakışı nasıl değiştiyse, şimdi de yapay zekâ ile yaratıcılık kavramının kendisi değişiyor. Yaratıcılık artık bireysel bir yetenek değil; insan ve sistemin birlikte düşünebilme becerisi haline geldi. Sinemada yaşanan şey diğer sektörlerde de yaşanıyor.” dedi. Sinema Artık Sadece Kamera ile Değil Kodla Çekiliyor Genç yönetmenlerin sadece kamera değil, artık algoritma da kullandığı bir dönemde olunduğunu aktaran Mete, genç sinemacılar için yapay zekanın bir tehdit mi yoksa bir araç mı olduğuna dair değerlendirmelerde bulundu. Mete, “Aslında bu bir yetkinlik meselesi. Bugün yaratıcılık artık sadece ‘ne’ ürettiğin değil, ‘nasıl düşündüğünle de ilgili. Biz de yeni nesil iş gücünde aynı dönüşümü görüyoruz: öğrenme çevikliği, yaratıcılık, etik farkındalık, kritik düşünme, sistemlerle birlikte üretme kapasitesi bizi farklı kılan yetkinlikler. Yapay zekâ geliştikçe insan kendi yaratıcılık potansiyelini daha da yukarı taşıyacak. Her sektör değişip dönüşüyor. Sanayi devrimi geldiğinde de çeşitli iş kolları nasıl değişip dönüştüyse, aynı ritmi şu an operasyonel işleri yapay zekaya devrederek yaşıyor ve dönüştürüyoruz. Bu dönüşüm bizleri, insanın kendine has yetkinliklerinin sınırlarını zorlayacağı bir düzleme, anlam ve bağlamın daha önem kazanacağı bir döneme çıkaracak. Yapay Zekâ ile oluşturulan sahneler: ışık, ses ve oyunculuk kodla yeniden yazılıyor. Artık sinema sadece kamerayla değil, kodla da çekiliyor. Üstelik sadece sinema da değil. Çeşitli medya kanallarında gördüğümüz içeriklerin birçoğu bu şekilde üretiliyor.” diye konuştu. Mete ayrıca şunları da ekledi: “Sinemada yapay zekâ üzerine konuşmak aslında insanın kendi varoluşunu konuşmak demek. Çünkü her film, bir tür hafıza kaydı ve artık bu hafızayı biz değil, sistemler de tutabiliyor. Belki de geleceğin sineması, yönetmenin değil, insanlığın ortak bilinç haritası olacak.”

Türkiye ve Finlandiya Eğitimde Güçlerini Birleştirdi Haber

Türkiye ve Finlandiya Eğitimde Güçlerini Birleştirdi

FinFest 2025 buluşmaları, 2–3 Kasım'da Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, 7–8 Kasım'da ise Bahçeşehir Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Etkinliğe Finlandiya'dan 14 kurum ve 20'yi aşkın temsilcinin katıldığı zirve boyunca eğitimciler, öğrenciler, yöneticiler ve girişimciler aynı çatı altında bir araya gelerek bilgi ve deneyim paylaşımında bulundu. Fin–Türk Eğitim İş Birliği Güçlendi Etkinliğin öne çıkan oturumlarından biri olan "Karşılaştırmalı Fin–Türk Eğitim Paneli", iki ülkenin eğitim sistemlerini karşılaştırarak öğretmen yetiştirme politikaları ve öğrenci başarısına etki eden faktörleri ele aldı. Panelin moderatörlüğünü N.E.T. Akademi Kurucusu Aytuna Yamaç üstlenirken, Finlandiya'dan Johanna Järvinen-Taubert ve Jukka Miettunen, Türkiye'den Prof. Dr. Mustafa Sever, Doç. Dr. Özgür Bolat, Doç. Dr. Uğur Akpur ve Dr. Sabiha Dulay konuşmacı olarak yer aldı. Öğretmenlerden Girişimcilere Geniş Katılım FinFest 2025'te öğretmenlere yönelik Sertifikalı Öğretmen Eğitimi ve Pedagojik Liderlik Seminerleri, öğrencilere yönelik Finlandiya'da Eğitim ve Kariyer Fırsatları , ebeveynlere özel Ebeveynlikte Fin Yaklaşımı oturumları düzenlendi. Etkinlik ayrıca, çocuklara yönelik Arkki Yaratıcı Zihinler Atölyesi ve eğitimcilere özel Yaratıcı Öğretmen Eğitimi oturumlarıyla da büyük ilgi topladı. Peter Vesterbacka'dan İlham Veren Mesaj Etkinliğin onur konuğu, Angry Birds'ün yaratıcısı ve Slush girişimcilik zirvesinin kurucusu Peter Vesterbacka, konuşmasında Türkiye ve Finlandiya'nın ortak vizyonuna dikkat çekerek, "Atatürk'ün bir asır ön ce başlattığı vizyoner eğitim reformları bugün hâlâ ilham veriyor. Türkiye ve Finlandiya geleceğin eğitimini birlikte şekillendirebilir," dedi. FinFest Kalıcı Bir Öğrenme Ağına Dönüştü N.E.T. Akademi Kurucusu Aytuna Yamaç, FinFest 2025'in iki ülke arasında yalnızca bir etkinlik değil, uzun vadeli bir iş birliği zemini oluşturduğunu belirterek şunları söyledi: "FinFest, Finlandiya ve Türkiye arasında kurulan bilgi, deneyim ve güven köprüsünün somut bir göstergesi oldu. Burada başlayan diyaloglar, geleceğin eğitim projelerine ve ortak girişimlerine dönüşecek. Amacımız, iki ülke arasında sürdürülebilir bir öğrenme ve inovasyon ağı kurmak; öğrenciden öğretmene, girişimciden akademisyene kadar herkesin bu ekosistemin parçası olmasını sağlamak. " Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

4. Uluslararası Tarsus Festivali Büyük Bir Coşkuya Sahne Oldu Haber

4. Uluslararası Tarsus Festivali Büyük Bir Coşkuya Sahne Oldu

Tarihi ve kültürel dokusuyla öne çıkan Tarsus, festival süresince kültür, sanat, gastronomi ve eğlence dolu anlara ev sahipliği yaptı. Kentin farklı noktalarında kurulan sahne ve etkinlik alanlarında dans gösterileri, konserler, tiyatrolar, atölyeler ve söyleşiler yoğun ilgi gördü. Tarsus’un yöresel lezzetleri de gastronomi etkinlikleriyle tanıtıldı. Her yaştan vatandaşın coşkuyla katıldığı festival, kentin kültürel kimliğini güçlendirerek bölgeye hareketlilik kazandırdı. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 4.’sü düzenlenen ‘Uluslararası Tarsus Festivali’, 3 gün süren dolu dolu etkinliklerin ardından renkli görüntülerle sona erdi. Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan kadim kent Tarsus, 3 gün boyunca kültür, sanat ve eğlence dolu anlara tanıklık etti. Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı koordinesinde gerçekleştirilen festival, her yaştan vatandaşın katılımıyla büyük bir coşku içinde tamamlandı. Tarsus bu yıl da festivale doydu Festivalde; gastronomiden dans gösterilerine, söyleşilerden konserlere, atölyelerden çok çeşitli stantlara kadar birçok farklı etkinlik katılımcılarla buluştu. Sabah saatlerinden itibaren başlayan programlarda, kentin dört bir yanında kurulan sahneler ve etkinlik alanları dolup taştı. Sabah saatlerinden itibaren başlayan programlarda, kentin dört bir yanında kurulan sahneler ve etkinlik alanları dolup taştı. Kent meydanlarında ve tarihi sokaklarda sahne alan yerli ve yabancı dans grupları, geleneksel müzikler eşliğinde izleyenlere görsel bir şölen sundu. Yüzlerce dansçının sergilediği gösteriler Tarsus’u adeta bir karnaval alanına dönüştürdü. Yaş gruplarına göre düzenlenen atölye çalışmaları, çocuklar ve gençlerden büyük ilgi gördü. Gastronomi etkinliklerinde Tarsus’un kendine özgü lezzetleri tanıtılırken, kültür, sanat, sağlık ve edebiyat söyleşilerinde katılımcılar alanında uzman isimlerle bir araya geldi. Tarsus’un tarih kokan atmosferinde gerçekleşen festival, hem kent sakinlerine hem de çevre illerden gelen ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşattı. Festivalin eğlenceli ruhu katılımcıların yüzüne yansıdı Tarsus Festivali’nin küçükten büyüğe herkese hitap ettiğini söyleyen vatandaşlardan Duran Eren, “Çocuklar için güzel olduğunu düşünüyorum. Bizim için de değişiklik oldu. Şehre renk kattı” dedi. Festivalin uluslararası olmasından dolayı kentin tanıtımına katkı sunduğunu belirten Yürü Uçan, “Çok daha başarılarını bekliyoruz başkanımızın, zaten çok çalışkan. İlçede karnaval havası esti. Çok mutluyuz” diye konuştu. Etkinliklerine kızıyla birlikte katılan Semra Sakin, “Dolu dolu geçti. Kızımla birlikte çok eğlendik. Çok güzel zaman geçirdik. Düzenleyen ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. Her şeyiyle çok çeşitlilik vardı” ifadelerine yer verdi. Vatandaşlardan Recep Topuz, “Gerçekten muhteşem. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Çok güzel vakit geçirdik. Bu festivalde toprakta tarih, sofrada tat, sokakta neşe oldu” dedi. Üretici Kadın Stantlarında yer alan Handan Sorgucu, “Festivalimiz çok güzel ve dolu dolu geçti. Bu etkinlikler için Sayın Vahap Seçer’e çok teşekkür ediyoruz. Satışlarımız çok arttı. Çünkü çok büyük bir kalabalık vardı. Festivalin her zaman devamını diliyoruz” dedi. Üretici kadınlardan Mehtap Güneş ise yıllardır festivale katıldığını ifade ederek, “Geçen sene ve bu sene tavan yaptı. Her şey mükemmel. Mersin Büyükşehir mükemmel bir organizasyon yaptı. Bütün Tarsus çok mutlu. Biz üreticiler çok mutluyuz. Harika günler geçirdik. Çok güzel satışlarımız oldu. Çocuklarımız da çok eğlendi” diye konuştu. Çocuklar eğlenceli günler geçirdi Miniklerden Neva Çimen, “Tarsus Festivali çok güzel geçti. Ben birçok atölyeye, etkinliklere katıldım. Bütün çocuklar çok eğlendi, ben de çok eğlendim. Bu festival seneye bir daha olsun” dedi. Çocuklardan Deniz Taylan Ateş, “Tarsusluyum. Festivalimiz çok güzel. Dolu dolu geçti. Çocuklar mutlu oluyor. Çocuklar için birçok aktivite vardı. Konserler vardı. Ailelerimiz de biz de çok keyifli vakit geçirdik. İyi ki Tarsus Festivali var” diye konuştu. Minik katılımcılardan Mehmet Ali Özaras, “Festivalde birçok etkinliğe katılma fırsatım oldu. Önceki senelere göre aktiviteler çok artmış. Çok eğlenceliydi” dedi.

Bursa’nın Kalbi Yeniden Heyecanla Atacak Haber

Bursa’nın Kalbi Yeniden Heyecanla Atacak

Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olan Bursa'da 14. yüzyılda oluşmaya başlayan, 16. yüzyılda han, bedesten ve çarşıların gelişimiyle sürecini tamamlayan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin geliştirdiği projelerle yeniden kentin ve Türkiye’nin çekim merkezi haline geliyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 700 yıllık bölge, Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çalıştayı’nda tüm yönleriyle ele alındı. “Alan, insanlığın göz bebeğidir” Tayyare Kültür Merkezi’ndeki programda konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, Bursa’nın kalbinde yaşayan eşsiz mirasın geçmişini, bugününü ve geleceğini konuşmak üzere çalıştayın düzenlendiğini belirtti. Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin yüzyıllardır ticaretin, kültürün, dayanışmanın ve toplumsal hafızanın merkezi olduğunu hatırlatan Başkanvekili Saldız, “Alan yalnızca ekonomik bir değer değildir. Bursamızın ruhu, kimliği ve yaşam kültürünün ta kendisidir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki alan; yalnızca bizim değil, tüm insanlığın göz bebeğidir. Bu yüzden bu bölgeyi korumak, yaşatmak ve çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak hepimizin ortak görevidir” dedi. “Bölgenin bugünkü hali, Bursamıza yakışmıyor” Çalıştay öncesinde sadece masa başında değil; sahada, esnafla birlikte görüşmeler yapılarak sürecin yürütüldüğünü anlatan Başkanvekili Saldız, deprem ve yangın gibi afet risklerine karşı uzman ekiplerle detaylı değerlendirmeler gerçekleştirildiğini ifade etti. Hanların dayanıklılığını artırmak, acil müdahale altyapısını güçlendirmek için gerekli adımları attıklarının altını çizen Saldız, “Ancak hepimizin bildiği bir gerçek var. Bu bölgenin bugünkü hali, Bursamıza yakışmıyor. Tarihi dokusu güçlü, hikâyesi büyük olan bu alan, ne yazık ki yeterince bakımlı değil. Turistler Bursamıza geliyor ancak burada geçirdikleri süre çok kısa. Biz, Başkanımız Mustafa Bozbey'in de vizyonu doğrultusunda Bursamızı Türkiye’nin ve dünyanın en önemli uğrak noktalarından biri yapmak istiyoruz. Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin daha estetik, daha güvenli, daha düzenli, daha ulaşılabilir bir yapıya kavuşması şarttır” diye konuştu. “Alanı daha güçlü, estetik, yaşanabilir hale getirmeyi hedefliyoruz” Alanı yeniden işlevlendirmek ve yaşatmak konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Başkanvekili Saldız, bölgenin yaşayan bir tarih mekânı olarak varlığını güçlendirecek, turizmden hak ettiği payı almasını sağlayacak, esnafın kazancını artıracak, kentin ekonomisini büyütecek projeleri hayata geçirmek için çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Çalışmaların ancak ortak akılla yürütüldüğünde başarıya ulaşacağına dikkat çeken Saldız, “Bu çalıştayı yeni bir yol haritasının başlangıcı olarak görüyoruz. Buradan çıkacak her görüş, her katkı, her öneri; Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin geleceğini şekillendirecek. Geçmişimize duyduğumuz saygıyı, geleceğe duyduğumuz sorumlulukla birleştirerek; bu alanı daha güçlü, daha estetik, daha düzenli ve daha yaşanabilir hale getirme hedefiyle ilerliyoruz. Bursamızın kimliğini korumak, değerlerini geleceğe taşımak için bu kente duyduğumuz sevgiyi sorumluluğa dönüştürüyoruz. Bu kenti sevmek; tarihine, kültürüne ve değerlerine sahip çıkmak, onları muhafaza etmek demektir” dedi. Önemli sorunlar masaya yatırılıyor İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi ve UNESCO Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, çalıştayla Bursa’nın kalbiyle ilgili önemli sorunları masaya yatıracaklarını vurguladı. Program öncesinde tüm hanları ve çarşıları gezerek sorunları yerinde gördüklerini anlatan Dostoğlu, çalıştayın sonuçlarının uygulanabilmesini umduğunu dile getirdi. Sorunların bir bir masaya yatırılacağını aktaran Dostoğlu, toplantıya katkı sunan herkese teşekkür etti. “Bursa’nın kalbi eski heyecanıyla atmıyor” Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, çalıştay öncesinde sahada yoğun bir çalışma yapıldığını ifade etti. Kurumsal kararlılık ve yerelde sahiplenme sayesinde çalışmanın başarıya ulaşacağına inandığını belirten Aksoy, “Bursa’nın kalbi eski heyecanıyla atmıyor. Yüzyıllarca tarihin, sanatın, kültürün, emeğin ve ticaretin buluştuğu merkez olan bölgenin bazı sorunları bulunuyor. Bu sorunların çözümü için Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde önemli bir çalışma yürütülüyor. Çalıştayın ardından çıkan sonuçları herkesin sahiplenmesini umuyorum. Böylece Bursa’nın kalbi eski heyecanıyla tekrar çarpabilecektir” diye konuştu. Ortak yönetim modeli sorgulanacak Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Günay Özkılınç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in vizyonu doğrultusunda aylardır sahada çalışma yaptıklarını ifade etti. Hanların ve çarşıların tek tek gezilerek esnafla yüz yüze görüşmeler yapıldığını anlatan Özkılınç, Hanlar Bölgesi’nde çok fazla özel mülk bulunduğunu ve bunun da birçok sorunu ortaya çıkardığını dile getirdi. Restorasyon projeleri onaylı olmasına rağmen mülk sahipleri kabul etmediği için çalışma yapılamadığını söyleyen Özkılınç, bölgede birçok yönetim aşaması bulunduğunun da altını çizerek çalıştayda ortak yönetim modelinin de sorgulanacağını anlattı. Uzman isimler tarihi bölgeyi konuştu Konuşmaların ardından program, moderatörlüğünü Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu ve Unicon Danışmanlık Grubu Genel Müdürü Adnan Almeman’ın yaptığı oturumla devam etti. Programda, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülin Vural Arslan, ‘Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi dijital kültür mirası atlası’, BUÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Polat ‘Bursa kent merkezine yönelik bir kentsel tasarım rehberi önerileri’, Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Yer Fiziği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış ‘Bursa’nın deprem riski ve tarihi yapılarla ilişkisi’, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi ve ODTÜ Rektör Danışması Prof. Dr. Güliz Bilgin Altınöz ‘Geçmiş deneyimlerin ışığında afetlere hazırlıklı ve dirençli kültürel mirası yeniden düşünmek’ konularında bilgilerini paylaştı. Çalıştay, çeşitli konularda uzmanların katılımıyla düzenlenen masa toplantılarıyla sona erdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Seçer: “Tarsus Gastronomisi Bir Tarih Kitabı Kadar Değerli Haber

Seçer: “Tarsus Gastronomisi Bir Tarih Kitabı Kadar Değerli

Etkinlik ile Tarsus’un tarih kokan sokaklarında bir kez daha kültür, sanat ve lezzet bir araya geldi. Birgül, Mersin’in eşsiz lezzetlerinden biri olan tantuni ile humusu modern tekniklerle yeniden yorumlarken, ortaya ‘Tarstuni’ adında bir lezzet çıkardı. Festivalin büyük bir coşkuyla başladığını söyleyen Başkan Seçer, “Çok güzel bir 3 gün geçireceğiz. Tarsus benim anlatmamla bilinecek bir yer değil, dünyanın bildiği bir yer. Mersin’in en kadim yerleşim yerlerin başında da Tarsus geliyor” diyerek, Tarsus tarihinin çok önemli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını vurguladı. Bir Tarsuslu olarak Tarsus’un çok özel bir kent olduğunu söyleyen Seçer, “Amacımız Tarsus’u dünyanın gelip gördüğü açık hava müzesi haline getirmek” dedi. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ‘Toprakta Tarih, Sofrada Tat, Sokakta Neşe’ sloganıyla 4.’sü gerçekleştirilen ‘Uluslararası Tarsus Festivali’ 7-8-9 Kasım tarihlerinde sürecek şekilde tüm coşkusu ve enerjisi ile başladı. Festival kapsamında, Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer ve Refika’nın Mutfağı’nın kurucusu Refika Birgül’ün ‘Kadim Lezzetleri ile Yenilikçi Tarsus Mutfağına Fikirler’ adlı ‘Gastronomi Show’u ilk güne renk kattı. St. Paul Meydanı’nda gerçekleştirilen söyleşi tadındaki Gastronomi Show’u Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de dinledi. Bu festivalde kültür, sanat ve lezzet bir arada Gerçekleşen etkinlikte Tarsus’un tarih kokan sokaklarında bir kez daha kültür, sanat ve lezzet bir araya geldi. Meral Seçer ve Refika Birgül’ün gerçekleştirdiği etkinlik, Tarsus’un köklü mutfak mirasını modern dokunuşlarla harmanladı. Meydanı dolduran katılımcılar, hem görsel hem de lezzet anlamında unutulmaz bir deneyim yaşadı. Tarsus’un yöresel tatlarının çağdaş gastronomiyle buluştuğu etkinlikte, geçmişten bugüne uzanan tantuni ve humus yeniden yorumlandı ve ortaya eşsiz bir lezzet şöleni çıktı. Katılımcılar, hem Birgül’ün keyifli sunumuyla hem de Meral Seçer’in sohbetiyle unutulmaz bir Gastronomi Show izledi. ‘4. Uluslararası Tarsus Festivali’, kadim lezzetlerin yenilikle harmanlandığı bu özel buluşmayla damaklarda olduğu kadar gönüllerde de iz bıraktı. Tantuni modern tekniklerle yeniden yorumlandı, ortaya ‘Tarstuni’ çıktı Bir taraftan tantuniyi ve humusu yapan Birgül bir taraftan da katılımcıların sorularını yanıtladı. Birgül’e mutfakta Meral Seçer ve şefler Burak Arpak ile Adile Sarıtaş eşlik etti. Tarsus’un çok kadim bir şehir olduğunu ifade eden Birgül, Tarsus’un daha çok tanıtılması gerektiğini anlattı. Yaptığı tantuniye ‘Tarstuni’ adını veren Birgül, Meral Seçer ile Mersinden Kadın Kooperatifi’nin çalışmaları ve faaliyetleri hakkında da sohbet etti. Meral Seçer de gastronomi alanının gelişmesi için kooperatiflere büyük önem verilmesi gerektiğini ifade etti. Mersin’de çok sayıda kadın kooperatifi olduğunu vurgulayan Meral Seçer, her bölgenin kooperatifinin kendi bölgesindeki ürünlerini öne çıkararak koruma ve kayıt altına aldığını söyledi. Meral Seçer bu gibi lezzetlerin unutulmaması gerektiğini kaydederek, Birgül gibi değerli şeflerin elinde bu lezzetlerin yeniden yorumlanmasını kıymetli bulduğunu söyledi. Başkan Seçer: “Mersin’in en kadim yerleşim yerlerinin başında Tarsus geliyor” TBB Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, festivalin coşkuyla başladığını belirterek, “Tarsus’ta çok güzel bir 3 gün geçireceğiz. Tarsus benim anlatmamla bilinecek bir yer değil, dünyanın bildiği bir yer. Hep Mersin-Tarsus ayrımı yapılıyor, açıkçası biraz tuhafıma gidiyor. Çünkü Mersin’i gezmek için Anamur’a kadar 250 kilometre yoldan gitmeniz, 320 kilometre de kuş gibi sahilden uçmanız lazım. Mersin coğrafyasının en kadim yerleşim yerlerinin başında da Tarsus geliyor” diyerek, Tarsus tarihinin çok önemli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını vurguladı. “Tarsus’u açık hava müzesine dönüştürmek istiyoruz” Bir Tarsuslu olarak Tarsus’un çok özel bir kent olduğunu söyleyen Seçer, “St. Paul Meydanı gibi yapılar Tarsus’un eski merkezi ve bu programı burada yaptık. Çok uzun yıllardır yenileniyor ama yenileme zaman alıyor. Bu bölgeler yenileme, koruma ve sit alanları. Prosesi oldukça uzun oluyor ama tarihimize sahip çıkmamız lazım. Bu çalışmalar kolay değil. Umarım biz ve bizden sonraki jenerasyonlar daha iyi çalışacaklar. Amacımız Tarsus’u dünyanın gelip gördüğü açık hava müzesi haline getirmek” sözlerine yer verdi. Gastronomik açıdan kadim bir yer olan Tarsus’ta tantuninin yeniden yorumlanmasının çok önemli olduğunu söyleyerek, bunu yapan Birgül’e teşekkürlerini ileten Seçer “Çok değerli bir program yaptınız. Bizler sizi Tarsus’ta ağırlamaktan da mutlu olduk, onur duyduk. Tarstuni’yi Büyükşehir’in kafelerinde menüye koyacağız” diye konuştu. Meral Seçer: “Tarsus gastronomisi bir tarih kitabı kadar değerli” Tarsus gastronomisini; ‘Tarih kitabı’ olarak betimleyen Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer de Refika Birgül ile gerçekleştirdiği etkinliğin heyecan verici olduğunu dile getirerek, “Medeniyetlerin beşiği Tarsus’ta gastronomi; hikâyeleri olan yemeklerden oluşuyor ve bu nedenle de çok kıymetli. Refika Hanım’ın geleneksel yemeklerimizi çağa uygun bir şekilde değiştirmesi ve başka bir konsept ile ele alması çok güzel oldu. Humus ile tantuninin karışımı olan harika bir yemek ortaya çıkardı. Bu yemeği Mersin’de ve Tarsus’ta deneyerek yeni bir lezzet kazandırmış olacağız” dedi. Gastronominin sadece yemekten ibaret olmadığını belirterek, kurulan sofraların insanların birlikteliğini güçlendirdiğini vurgulayan Meral Seçer, “Sofralar; insanları bir araya toplar, mutlu ve üzüntülü günlerinde dostlarıyla bir araya getirir. Bunun kıymetini bilmemiz ve sahip çıkmamız gerekiyor” sözlerini kaydetti. Birgül: “Tarsus’a özel bir lezzet armağan ettik, ‘Tarstuni’” Yerel malzemeleri ve yerel teknikleri dünyaca tanınan, popüler ve daha lezzetli hale getirmeyi amaçladıklarını söyleyen Birgül, Tarsus’a özel bir yemek armağan ettiklerini belirterek, bu yemeğe ‘Tarstuni’ adını verdiklerini ifade etti. Mersin’in çok güzel bir şehir olduğunu, özellikle sıcak insan ilişkilerinin buraya ayrı bir değer kattığını dile getiren Birgül, “Bazılar diyor ki; ‘Bu yemek zaten başka yerde vardı.’ Açıkçası bu tür tartışmaları sevmiyorum. Çünkü bir şeyi sahiplenmenin en güzel yolu, onu gerçekten yapmaktan geçiyor. Üretmek, yaşatmak o zaman anlam kazanıyor. Mesela Bodrum’un çökertmesi var, o da böyle çıkmış bir yemek aslında. Hepimizin evinde, bir şekilde sofralarda yer buldu. Ben istiyorum ki, Tarsus’un yemekleri de öyle olsun. Herkes tatsın, sahip çıksın, yaşatsın” sözlerine yer verdi. Tarsus’a ilk defa geldiğini söyleyen ve bu kadim kenti çok uzun zamandır merak ettiğini söyleyen Refika Birgül, “Tarsus’ta bu ülkenin ve yörenin insanlığının ne kadar pırıl pırıl olduğunu, hem zeki hem bilgili hem de çok sıcak kanlı olduğunu gördüm. Tarsus’un her noktasında farklı sıcaklıklar var” diyerek, kentin her yanının tarih koktuğunu belirtti. Tarsus’un eşsiz lezzetlerini harmanlayarak ortaya ‘Tarstuni’ isimli başka bir lezzet çıkardıklarını dile getiren Birgül, “Tarsus’un sıcak humusu, pastırması, fıstığı ve üzerine de tantuni etinden pastırma koyarak yaptığımız aşırı doyurucu bir lezzet ortaya çıktı. Umarım herkes tarafından sevilir” diye konuştu. Türkiye’nin her yanının zengin bir kültürü olduğunu ifade eden Birgül, “İnsanların festival için bu kente geliyor olması ve bu tür festivallerin keşif adına insanlara bir fırsat oluşturması müthiş bir duygu. Ayrıca festivalin bu yıl 4.’sünün gerçekleştirilmesi de çok önemli. Nice 4, 8 ve 10. yıllara diyorum. 10. yılında insanlar muhtemelen sokaklarda yürüyemeyecek ve öyle kalabalıklar olacak. O günlerde de yine beraber olmak dileğiyle” diye belirtti. Bu festivallerin yapılmasında emeği geçen yerel yönetimlerin de kıymetine değinen Birgül, “Halkımız bilmeli ki belediye başkanlarının bütçeleri artık sınırlanıyor. Bunları yapabilmek için gerçekten dişten, tırnaktan artırmak gerekiyor ve bu bir özveri. Bu festival aslında uzun vadeli bir festival, bir gelenek haline geldi. Bu festival, Vahap Başkan’ın kentin geleceğini düşündüğünün en büyük kanıtı ve bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla da bizim zaten kendi oylarımızla seçilen başkanlara sahip çıkmanın da önemli bir sebebi” diyerek, emeği geçen herkese teşekkür etti. Fotoğraflarla gastronomi hikâyesi... St. Paul Meydanı’nda ayrıca Serkan Sarıkef’in ‘Tarsus Lezzetleri Gastronomi Hikayesi Fotoğraf Sergisi’ de yer aldı ve Tarsus’un birbirinden lezzetli yiyecek ve içeceklerinin hikayeleri ile birlikte fotoğrafları sergilendi.Tarsus Lezzetleri Gastronomi Hikayesi Fotoğraf Sergisi’nin sahibi Serkan Sarıkef, festivalin ilk gününü değerlendirerek, “Festival çok iyi geçiyor. Özellikle gastronomi bu alanda büyük dikkat çekiyor. Ve ben 2 yıl boyunca çalışmış olduğum Tarsus Lezzetleri Gastronomi Hikayesi Fotoğraf Sergisi’yle yer aldım. Oldukça dikkat çekti. Katılım çok iyi, çok verimli bir festival oluyor. Umarım daha sonraki festivalle de bu denli keyifli ve güzel geçer” dedi. Kendisinin de Tarsuslu olduğunu söyleyen Sarıkef, festivalin Tarsus’a renk kattığını sözlerine ekleyerek, “4 yıldır yapılan festival inanılmaz akıcı ve gastronomi üzerine dolu dolu geçiyor. Bundan sonraki süreçlerde de festivalde görev almaya devem edeceğim” diye belirtti. Tarsus’un tarihi dokusundaki lezzet şöleni katılımcıları büyüledi Tarstuni’yi deneyen ve çok sevdiğini söyleyen Tarsuslu Arzu Kaya, “Festivale her yıl katıldım hiç kaçırmadım, her etkinliğe de katılmaya çalışıyorum. Tarsus’un böyle bir festivallere ihtiyacı vardı, çünkü önceden etkinlik hiç olmuyordu, o yüzden çok seviyorum” diyerek, Başkan Seçer’i her yıl düzenlediği coşkulu festivalden dolayı tebrik etti. Başkan Seçer’e böyle güzel bir festivali Tarsus’a kazandırdığı için teşekkür eden Zeynep Yılmaz, “Tarsus’ta herkes çok coşkulu ve heyecanlı. Tarsus bir medeniyetler şehri, ben de bu medeniyetleri yeniden yaşatan ve hatırlatan festivallere her yıl katılıyorum” diyerek, emek veren herkese teşekkür etti. Birgül, etkinlik sonunda Meral Seçer’e; ‘Miras Türk Mutfağı Teknikleri’ adlı kitabını hediye etti. Etkinlikte katılımcılara da çeşitli hediyeler verildi. Ortaya çıkan tantuni ve humusun tadına katılımcılar da baktı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) PM Üyesi Engin Özkoç ile CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış tarafından Birgül’e etkinlik sonunda çiçek ve plaket takdimi yapıldı. Gastronomi Show’un ardından, Başkan Seçer ve protokol üyeleri Serkan Sarıkef’in fotoğraf sergisini ve TADEKA Binası’ndaki ‘Plastik Sanatlar Kurulu Karma Resim Sergisi’ni gezdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.