Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kültür Ve Turizm Bakanlığı

Kapsül Haber Ajansı - Kültür Ve Turizm Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültür Ve Turizm Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İznik Bazilikası, Ziyarete Açıldı Haber

İznik Bazilikası, Ziyarete Açıldı

Törende konuşan Başkan Mustafa Bozbey, “UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan İznik’in, asil listeye girmesi için de el birliğiyle çalışıyoruz. Açılışı yapılan karşılama merkezi, bu anlayışın en güzel yansımalarından biridir” dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi kültürel miras çalışmaları kapsamında yaptığı hava çekimlerinde ortaya çıkan ve 2014 yılında Amerika Arkeoloji Enstitüsü tarafından ‘Dünyadaki en önemli 10 arkeolojik keşif’ arasında gösterilen İznik Göl Bazilikası Ören Yeri’nin karşılama merkezi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirildi. Törene; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Bursa Vali Vekili Hulusi Doğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, İznik Kaymakamı Arif Karaman, Bursa milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, ilçe belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı. "İznik; inançların, kültürlerin ve fikirlerin kesiştiği kavşak noktasıdır” Törende konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, açılışı yapılan alanın yalnızca Bursa için değil, Türkiye ve dünya kültürel mirası için de büyük bir anlam taşıdığını söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin her aşamasına katkı sağladığı İznik Göl Bazilikası Ören Yeri Karşılama Merkezi'nin hizmete açılmasından onur ve mutluluk duyduklarını belirten Başkan Bozbey, “İznik ilçemiz, antik çağlardan bugüne uzanan binlerce yıllık geçmişiyle; inançların, kültürlerin ve fikirlerin kesiştiği bir kavşak noktasıdır. İznik, antik çağın kent planını hâlâ koruyan, Paganizm’den Hristiyanlığa, oradan Osmanlı’nın hoşgörülü kültürüne uzanan bir inançlar mozaiğidir. Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde üstlendiği rollerle, insanlık tarihinin ortak hafızasında çok özel bir yere sahiptir” diye konuştu. “Kazı süreci, bilim dünyasının dikkatini İznik’e çekmiştir” İznik Gölü’nün suları altında yer alan bazilikal kilisenin, 2014 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği havadan fotoğraflama çalışmaları sırasında Prof. Dr. Mustafa Şahin tarafından keşfedildiğini ve dünya arkeoloji tarihinde büyük yankı uyandırdığını hatırlatan Başkan Bozbey, “Aziz Neophytos’a adanmış olan bu yapı, sadece bir ibadet mekânı değildir. İnsanlık tarihinin ortak mirasına ışık tutan bir eserdir. Dünyaca saygın ‘Archaeology Magazine’ Dergisi tarafından yılın en önemli keşiflerinden biri olarak gösterilmesi de bu önemin en somut göstergesidir. Bu önemli keşfin ardından; 2015 yılında, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın izinleriyle başlayan kazı süreci, bilim dünyasının dikkatini İznik’e çekmiştir. Bizler de Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak; bilimsel ekipman desteğinden lojistiğe, ofisinden kazı deposuna kadar her aşamada bu değerli çalışmaya altyapının yanı sıra ayni olarak da destek olduk” dedi. “İznik çok özel bir yer” Yönetim planı kapsamında; kentin ulusal ve uluslararası tanıtımına katkı sağlayacak çalışmalar için yatırım planında gerekli bütçeyi ayırdıklarını vurgulayan Başkan Bozbey, “Desteklerimize kararlılıkla devam edeceğiz. İznik çok özel bir yer. Bakanlığımızın destekleriyle birçok önemli eseri açığa çıkarmak mümkün olacaktır. Farkındalığı artırmak amacıyla İznik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün iş birliğiyle 11 köy ilkokulumuzdan öğrencilerimizi, İznik’in büyüleyici tarihinde misafir ettik. Çocuklarımızın tarihle ve kültürle iç içe büyümelerini sağlamayı hedefliyoruz. Bununla birlikte, İznik’in tarihi kimliğini dünyaca ünlü sanatçımız Fazıl Say’ın notalarına taşıdığı ‘İznik Türküsü” ile uluslararası arenada daha görünür hale getirdik” diye konuştu. “Bu toprakların gücüne ve mirasına inanıyoruz” Sanatın evrensel diliyle İznik’in hikâyesini dünyaya duyurmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını anlatan Başkan Bozbey, “Biz bu toprakların gücüne ve mirasına inanıyoruz. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan İznik’in, asil listeye girmesi için de el birliğiyle çalışıyoruz. Açılışı yapılan İznik Göl Bazilikası Ören Yeri Karşılama Merkezi, bu anlayışın en güzel yansımalarından biridir. Kültür ve Turizm Bakanlığımızla birlikte yürüttüğümüz çevre düzenleme projesiyle, 2022 yılında ören yeri ilan edilen bu alan; Hristiyanlığın resmî din olarak kabul edilişinin 1700. yılında yeniden hayat buluyor” dedi. “İznik Göl Bazilikası, barışa, hoşgörüye ışık tutsun” Açılışı yapılan merkezin, yalnızca bir karşılama noktası olmadığını söyleyen Başkan Bozbey, inançların, kültürlerin ve medeniyetlerin buluştuğu bir barış ve hoşgörü kapısı olduğunu ifade etti. İnsanlığın ortak değerlerinin bir araya geldiğini, geçmişin bilgeliğiyle geleceğin umudunun buluştuğunu dile getiren Başkan Bozbey, “Bu süreçte emeği geçen başta Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, Valiliğimize, Prof. Dr. Mustafa Şahin’e, kazı ekibine, tüm bilim insanlarına, çalışma arkadaşlarıma, bu mirasa sahip çıkan, onu koruyan ve geleceğe taşıyan herkese yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Diliyorum ki İznik Göl Bazilikası, yalnızca Bursamızın değil; insanlığın ortak mirası olarak daima barışa, hoşgörüye ve birlikte yaşama kültürüne ışık tutsun. Bu eşsiz eserin kentimize, ülkemize ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. “Bursa, her şeyin en güzeline layık” Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, İznik’in medeniyet heybesinde kültürden inanca kadar birçok zenginliği barındırdığını söyledi. İznik Göl Bazilikası Ören Yeri’nin tek başına bu zenginliği gözler önüne serdiğini anlatan Yazgı, “Günümüz dünyasının sosyal ve siyasi yapısını da şekillendiren kararların alındığı yapı, İznik’i bir kültür varlığı ve inanç merkezi olarak benzersiz kılmaktadır. İznik’e yeni değer kazandırmak amacıyla gerçekleştirdiğimiz çalışmalar kapsamında göl bazilikasını 2022 yılında projelendirmeye başladık. Gelen ziyaretçilerin en güzel şekilde ağırlanabileceği özel bir mekan tasarlandı. Bursa Valiliği ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile yürüttüğümüz ortak çalışmayla özel yapının tüm katmanları incelendi. Kazı çalışmalarını bu doğrultuda hızlandırdık. Böylesine önemli kültür sahasını, en etkin şekilde turizme kazandırmak ve misafirlerimize etkileyici bir deneyim yaşatmak istiyoruz. Ecdadın bize bıraktığı İznik’i, Bakanlık olarak çok önemsiyoruz. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey ile de görüşme halindeydik. Birbirimize neler yapabileceğimizi anlattı. Bursa, her şeyin en güzeline layık. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle karşılama merkezi hizmete açıldı. Başkan Mustafa Bozbey ve protokol üyeleri, daha sonra seyir alanından ören yerini inceleyerek Prof. Dr. Mustafa Şahin’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ardından iç alanda oluşturulan müzeyi de gezen konuklar, görsel olarak oluşturulan tarihi süreci Mustafa Şahin’den dinledi. Başkan Bozbey, Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz’e günün anısına ‘Dede Korkut’ kitabı hediye etti. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

13. Boğaziçi Film Festivali Uluslararası Uzun Metraj Yarışma Filmleri Açıklandı Haber

13. Boğaziçi Film Festivali Uluslararası Uzun Metraj Yarışma Filmleri Açıklandı

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteği ile Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl 13. kez gerçekleştirilecek olan Boğaziçi Film Festivali Uluslararası Uzun Metraj yarışma heyecanına katılacak isimler belli oldu. 7-14 Kasım tarihleri arasındaki festivalde bu yıl on film, büyük ödül için yarışacak. Uluslararası Uzun Metraj Yarışması’na seçilen filmler arasında “Dj Ahmet”, “In My Parents' House”, “Lost Land”, “Renoir”, “Sanding Dreams”, “The Love That Remains”, “The President's Cake”, “Where Do We Begin”, “Whisper My Name”, “Wind, Talk To Me” filmleri yer alıyor. Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda 10 Film Altın Yunus İçin Yarışacak! “Uluslararası Uzun Metraj Yarışması” filmleri arasında; Kuzey Makedonya, Çekya, Sırbistan ve Hırvatistan ortak yapımı, yönetmenliğini Georgi M. Unkovski’in üstlendiği, Kuzey Makedonya’nın küçük bir Yörük köyünde, küçük kardeşi, babası ve koyunlarıyla birlikte yaşayan 15 yaşındaki Ahmet’in hayat hikayesini anlatan “Dj Ahmet”, Almanya yapımı, yönetmenliğini Tim Ellrich’in üstlendiği, ruhani şifacı Holle, hastalanan annesi ve şizofrenik kardeşiyle ilgilenirken ailesinin direnciyle ve gizli bir krizin ağırlığıyla yüzleşme hikayesini konu alan “In My Parents' House”, Japonya, Fransa, Malezya ve Almanya ortak yapımı Akio Fujimoto imzalı, Bangladeş’teki bir mülteci kampında yaşayan Shafi ve Somira’nın, ailelerini bulmak umuduyla Malezya’ya gitmek üzere bindikleri kaçak teknenin kaza yapması sonucu Tayland’da yalnız kalmalarını ve yabancıların yardımıyla umutlarını yeniden keşfetmelerini konu alan “Lost Land”, Japonya, Fransa, Singapur, Filipinler ve Endonezya ortak yapımı Chie Hayakawa imzalı, 1987 Tokyo’sunda yaşayan 11 yaşındaki Fuki’nin, hastalıklı babası ve yoğun çalışan annesiyle yalnızlık içinde büyüme hikayesi anlatan “Renoir”, Rusya yapımı yönetmenliğini Anton Mamykin’in üstlendiği, füze bilimi öğrencisi bir gencin, ailesiyle ilgili acil bir durum olduğunu öğrendiğinde, ailesi ve sevdikleri uğruna uzay hayalini riske atarak uzak bir köye doğru çıktığı yolculuğu konu alan “Sanding Dreams”, İzlanda, Danimarka, İsveç ve Fransa ortak yapımı Hlynur Pálmason imzalı, İzlanda’nın ücra bir kasabasında yaşayan üç çocuklu bir ailenin, anne ve babanın ayrılığıyla sarsılmasını, yaşanan krizler ile kayıplara rağmen birlikte olmanın ve hayatın değerini yeniden keşfetmesini konu alan “The Love That Remains”, Irak, ABD, ve Katar ortak yapımı, yönetmenliğini Hasan Hadi’nin üstlendiği, 1990’ların Irak’ında 9 yaşındaki Lamia’nın Saddam’ın doğum günü pastasını hazırlamak için çıktığı yolculukta yaşanan zorlu süreci konu alan “The President's Cake”, Polonya yapımı Monika Majorek imzalı, babalarının ani ölümünün ardından üç kardeşin çocukluk fotoğraflarını yeniden canlandırarak geçmişle ve bastırılmış duygularıyla yüzleşme hikayesini anlatan “Where Do We Begin”, İran yapımı yönetmenliğini Rasoul Sadrameli’nin üstlendiği, doğum gününde babasının akıl hastanesinden kaçıp gelmesiyle Ziba’nın bağımsızlık hayalinin karmaşık bir hal almasını konu alan “Whisper My Name” ve Sırbistan, Slovenya, ve Hırvatistan ortak yapımı Stefan Djordjevic imzalı, annesinin ölümünden sonra ailesiyle yeniden bir araya gelen Stefan’ın, annesiyle bağını yeniden kurmak için yarım kalan filmini tamamlama yolculuğuna çıkışını anlatan “Wind, Talk To Me” yer alıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Kars Yaşayan Miras Festivali'ne Yoğun İlgi Haber

Kars Yaşayan Miras Festivali'ne Yoğun İlgi

Zengin sanatsal ve kültürel birikimiyle Yaşayan Miras Festivali’ne ev sahipliği yapan Kars’ta Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal envanterine; Âşıklık geleneği, Köse, Kazkaz, Farfarafilli oyunları, keçecilik, mey yapımcılığı ve icracılığı, geleneksel oyuncaklar, yağmur duası törenleri, mani söyleme geleneği olmak üzere 9 unsur ve Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı 60 sanatçı bulunuyor. 5’i Kars’tan, 25’i 10 farklı ilden toplam 30 Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı ve 50 Sanatkârın katıldığı ve birçok sanat dalının tanıtıldığı “Kars Yaşayan Miras Festivali” ziyaretçilere el sanatlarının inceliklerini yakından deneyimleme ve yaşayan miras unsurları ile tanışma fırsatı sunuyor. Serhat şehrimiz Kars’ta ilk kez düzenlenen Yaşayan Miras Festivali, Gazi Kars Bedesteni’de ziyaretçilerini ağırlıyor. Karslıların yoğun ilgisiyle devam eden festival, ikinci gününde birbirinden anlamlı etkinliklerle sanatseverlerle buluştu. Çalgı Yapımı- Bağlama ve Tar, Cam Üfleme, Deri İşleme, Halı Dokuma, Geleneksel Bebek Yapımı, Sarıkamış Obsidyen Taş İşlemeciliği, Baston Yapımı, Çömlekçilik, Reşik Yapımı, Bıçakçılık, Mozaik, Çorap Örücülüğü, Mücevher Sadekarlığı, Sepet Örücülüğü, Ahşap Oymacılığı, Bakır Süsleme, Çarpana Dokuma, İğne Oyası ve Keçecilik gibi geleneksel el sanatlarımızın usta temsilcileri, Gazi Kars Bedesteni’de kendileri için hazırlanan stantlarda eserlerini tanıtıyor. Kars Yaşayan Miras Festivali; Gazi Kars Bedesteni’de “Türk Süsleme Sanatları’’ Sergileri”ne de ev sahipliği yapıyor. Türk Süsleme Sanatları alanından Ahmed Hüsrev Koyuncu’nun Hüsn-ü Hat, Mehmet Necati Çöğenli’nin Ebru, Sema Topal Akkeçe’nin Tezhip sergileri ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Kars Valisi Ziya Polat ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü Halk Kültürü Dairesi Başkanı Pervin Oymak, stant ve sergileri gezerek sanatçılarla bir araya geldi ve katılımlarından dolayı kendilerine katılım belgelerini takdim etti. 2025 yılının ‘’Aile Yılı’’ olması sebebiyle Kars ADEM ve Karslı Kadınları Kalkındırma Kooperatifi Kars Yaşayan Miras Festivali kapsamında yer alıyor. Festival kapsamında Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı ve Karagöz sanatçısı Hüseyin Aytuğ Çelik’in Karagöz gösterisi, minik ziyaretçilere keyifli anlar yaşatarak onları geleneksel sahne sanatlarıyla tanıştırırken, sazın sözün birleştiği türkü dinletisi ile Eren Can Ortakcı sanatseverlerle buluştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Kazılarda Selçuklu Dönemine Ait Kümbet Bulundu Haber

Kazılarda Selçuklu Dönemine Ait Kümbet Bulundu

Anadolu’daki ilk Türk-İslam mezarlığı olarak kabul edilen Ani Selçuklu Mezarlığı’nda 2021 yılından bu yana yürütülen çalışmalar tarihin yeni bir kapısını daha araladı. Daha önceki sezonlarda sekizgen gövdeli bir kümbet kalıntısı ile birlikte sandukalı mezarlar ve akıt tipi mezar odalarının gün yüzüne çıkarıldığı alanda, 2025 yılı çalışmalarında tuğladan kare gövdeli yeni bir kümbete ulaşıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gün ışığına kavuşan yeni buluntunun müjdesini paylaştığı sosyal medya paylaşımlarında şu ifadeleri kullandı: “Anadolu’da Türk-İslam tarihimizin izlerini sürmeye devam ediyoruz! Ani kazıları tarihimize dair yepyeni kapılar aralıyor... Selçukluların Anadolu’daki ilk izlerinden biri daha gün ışığına kavuştu! Ani Ören Yeri’nde devam eden kazılarda yeni bir Selçuklu kümbeti bulundu. Anadolu’daki ilk Türk-İslam mezarlığı olarak kabul edilen Ani Selçuklu Mezarlığı’nda ortaya çıkarılan bu kümbet, Anadolu’daki Türk-İslam devrine ait ilk kümbet olma ihtimaliyle büyük önem taşıyor. Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ekipleri başta olmak üzere emeği geçen tüm bilim insanlarına teşekkür ediyorum." Selçuklu Geleneğini Yaşatıyor Ani Ören Yeri'nde bulunan kümbetin tuğla gövdeli olması, Büyük Selçuklu mezar mimarisinin Anadolu öncesi coğrafyalarda inşa ettiği geleneği devam ettirmesi açısından önem taşıyor. Uzmanlar, kümbetin Anadolu’daki Türk-İslam dönemine ait ilk kümbet olabileceğini belirtiyor. Kümbet ve çevresindeki arkeolojik kazı çalışmaları ise devam ediyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İstanbul’un Kalbinde Unutulmaz Bir Aile Festivali Başlıyor! Haber

İstanbul’un Kalbinde Unutulmaz Bir Aile Festivali Başlıyor!

 İstanbul’un en tarihi ve özel mekanlarından biri olan Sirkeci Garı, büyük küçük herkesin keyifle vakit geçireceği benzersiz bir aile festivaline 10-13 Nisan tarihleri arasında ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Kültür, eğlence, eğitim ve sosyal sorumluluğu bir araya getiren festival, sadece aile bağlarını güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda kadın istihdamını destekleyen özel stantlara ve toplumsal farkındalık projelerine de yer verecek. Festivalin organizatörü Leyla Sayar, etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu festivalin amacı, ailelerin birlikte eğlenceli ve öğretici vakit geçirebilmesi. Aynı zamanda, toplumsal fayda yaratmayı da önemsiyoruz. Bu nedenle kadın girişimcileri destekleyen özel stantlar oluşturuyoruz. Kadın emeğini ve üretimini görünür kılmak için yerel üreticilere, el emeğiyle çalışan kadınlara festivalde kendilerini tanıtma fırsatı sunacağız. Ayrıca, sosyal sorumluluk bilincini artırmak adına bir projeyi de festival kapsamına dahil edeceğiz.” Festivalde Neler Var? Festival, her yaştan katılımcıya hitap eden etkinliklerle dolu olacak: • Kadın Girişimcilik Stantları: Yerel kadın üreticiler el emeği ürünlerini sergileyecek • Eğitici Atölyeler: Çocuklara özel sanat, bilim ve gastronomi atölyeleri • Sahne Gösterileri: Masal anlatıcıları, tiyatro gösterileri ve sokak sanatçıları • Aile Yarışmaları: Ebeveynler ve çocuklar için eğlenceli ve ödüllü yarışmalar • Lezzet Durakları: Geleneksel tatlardan sağlıklı atıştırmalıklara kadar geniş bir yelpaze • Sosyal Sorumluluk Projesi: Festival kapsamında toplumsal fayda yaratacak özel bir proje hayata geçirilecek. Kadın ve Aile istihdamına katkıda bulunmayı amaçlayan festival, aynı zamanda sürdürülebilir yaşam ve toplumsal dayanışma konularında da farkındalık yaratacak. Leyla Sayar, festivalin İstanbul’un kültürel mirasını da yaşatmayı hedeflediğini belirterek, “Sirkeci Garı, şehrin tarihine tanıklık eden en önemli noktalardan biri. Bu özel mekânda hem eğlenmek hem de toplumsal fayda yaratmak bizim için çok önemli. Ailelerin keyifli vakit geçirirken aynı zamanda kadın girişimcileri destekleyeceği, sosyal sorumluluk bilincinin artacağı bir festival olmasını hedefliyoruz” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.