Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kültürel Miras

Kapsül Haber Ajansı - Kültürel Miras haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültürel Miras haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İtalya'nın kalbine Türk dokunuşu Haber

İtalya'nın kalbine Türk dokunuşu

Deneyim müzeciliğinin tarih ve kültürel miras alanında Türkiye’de ve dünyadaki ilk örnekleri olan Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzeleri’nin yaratıcısı DEM Müzecilik uluslararası alanda önemli bir projeye imza atıyor. Roma İmparatorluğu’ndan günümüze ulaşan en görkemli eserlerden biri olan ve yaklaşık 2 bin yıllık geçmişiyle Roma ve İtalya turizminin gerçek bir lokomotifi hâline gelen Kolezyum’un (Colosseum) hikayesi, DEM Müzecilik ve Avrupa’nın önde gelen tur operatörü iş birliği ile hayata geçirilecek deneyim müzesinde anlatılacak. Roma’da açılacak müze, tıpkı Ayasofya ve Efes’te olduğu gibi, ileri görsel ve işitsel teknolojilerle geçmişi günümüze taşıyan benzersiz bir deneyim sunacak. “Ülkemizi layıkıyla temsil etmek için çalışıyoruz” Efes Deneyim Müzesi ile 2024 yılında “Dünyanın en iyi müzesi” ünvanını kazanan, Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile de son üç yılda dünya çapında 14 ödül kazanan Dem Müzecilik, bu alandaki tecrübesini dünyaya açıyor. Kurulduğu günden bugüne teknoloji ve müzecilik alanında pek çok ilke imza atan DEM Müzecilik’in Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Esin, uluslararası arenada ülkemizi böylesine önemli bir projeyle temsil etmekten büyük mutluluk duyduklarını söyledi. DEM’in köklü bir teknoloji geçmişine sahip olduğuna işaret eden Esin: “İlk şirketimiz ASTEL ile bundan tam 35 yıl önce ülkemizde özel televizyonculuğun oluşmasında yayıncılık, teknik donanım ve altyapı kurulumlarında önemli rol oynadık. Sinemaların dijitalleştirilmesi, ulaşım ve yüksek güvenlikli mekân çözümleri ile birçok sektörün interaktifleşmesinde tasarımdan, projelendirmeye, donanımdan yazılıma, anahtar teslim çözümler üreterek çok sayıda ulusal ve uluslararası projeye imza attık. Son 15 yılda bu kapsamlı teknoloji mirasını kültür ve sanat alanına taşıdık. Bugüne kadar Türkiye’de ve dünyada 18 müzenin hayata geçirilmesinde önemli rol oynayarak, geleneksel müzecilik ile teknolojiyi buluşturduk ve DEM Müzecilik ile ‘deneyim müzeciliği’ akımının Türkiye’deki ilk temsilcisi olduk. Yaptığımız işler ve aldığımız ödüllerle uluslararası arenada ülkemizi temsil etmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi. “Geçmişin mirasını günümüze ve gelecek nesillere taşıyoruz” Kültür sadece korunmakla kalmamalı; paylaşılmalı, hissettirilmeli ve yaşatılmalı diyen Esin, “Kültür bizim kimliğimiz, geçmişle bağımız, gelecek nesillere aktaracağımız en değerli miras. Müzecilik alanında yaşanan bu gelişim, toplumun bütün kesimlerinde tarihe olan ilgiyi artırırken, özellikle dijital dünyanın içine doğmuş Z kuşağının öğrenme ve algılama biçiminde önemli bir yer tutuyor. Günümüzde kullandığımız teknolojiler; çocukların, gençlerin tarihi daha kolay anlamalarını ve bilinçli bireyler olarak yetişmelerini sağlıyor. Eğitimde de büyük potansiyele sahip olan bu sistemler, kültürel miras aktarımını bir fırsata dönüştürüyor. Bu sayede müzelere olan ilginin Z jenerasyonunda önemli oranda arttığını görüyoruz. Özetle deneyim müzeciliği sadece turizm açısından değil; eğitim ve gelecek kuşaklara miras bırakma sorumluluğu açısından da çok önemli. 35 yıllık görsel ve işitsel teknolojiler alanında oluşmuş tecrübemizi bu önemli değerin hizmetine sunuyoruz. Zira, teknoloji bu vizyonla birleştiğinde insanla kültürel miras arasında kalıcı bir köprü kurar. Her projede bir kültürü yeniden yaşatıyor, her deneyimde geçmişi geleceğe daha anlamlı bir şekilde taşıyoruz” şeklinde konuştu. Kolezyum’un efsanelerle dolu hikayesini dünyaya bir Türk şirketi anlatacak “DEM’de sadece kültürel mirası hikâyeleştirmiyoruz, aynı zamanda ona hayat veriyoruz. Misyonumuz basit ama güçlü; insanlığın en eski hikâyelerini zamanımızın en gelişmiş araçlarıyla anlatmak” diyen Esin, “En başından beri bütünsel bir yaklaşım benimsedik. İçerik üretimi, deneyim tasarımı, sergi planlaması ve günlük operasyonları ayrı süreçler olarak görmedik. Tüm bunları aynı büyük vizyonun parçaları olarak ele aldık. Bu düşünce tarzı, hikâyenin akışından, ziyaretçilerin müzede nasıl hareket ettiğine, teknik sistemlerin tasarımına kadar her kararda bize yol gösterdi. "Kurduğumuz sistemler ve kullandığımız teknolojilerle kültürel miras; içine alan, zamanı unutturan, duygusal bağ kurduran ve eserleri ölümsüzleştiren yaşayan bir deneyim haline geliyor" dedi. Roma’da Kolezyum’da da bu yaklaşım ile immersif bir deneyim alanı hayata geçireceklerini belirten Esin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hikâye anlatımı ve içerik kurgusundan, mekân tasarımına, ziyaret akış planından, biletlemeye kadar tüm operasyonel süreçlerin uçtan uca yönetimi DEM Müzecilik’te olacak. Binanın renovasyon süreci sonrasında projenin tamamlanması ile tüm operasyonu da biz yürüteceğiz. Böylesine kapsamlı bir projeyi bir Türk şirketinin hayata geçirmesi, ülkemiz adına da büyük gurur kaynağı.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Denizli'de Çal-Güney ve Buldan Turizm Rotası Ziyaretçilerini Bekliyor Haber

Denizli'de Çal-Güney ve Buldan Turizm Rotası Ziyaretçilerini Bekliyor

Denizli Büyükşehir Belediyesi Turizm Tanıtım Şube Müdürlüğü başta gençler ve geziye meraklı Denizlililerle bölgenin turizm açısından değerlendirmesini ve uygulanabilir gezi rotalarını turizme kazandırıyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi, kentin turizm potansiyelini gençlere ve Denizlili gezi meraklılarına tanıtmak, farkındalık oluşturmak amacıyla yeni bir turizm rotasını uygulamalı olarak turizme kazandırıyor. Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Turizm ve Tanıtım Şube Müdürlüğü’nün düzenlediği farklı zamanlardaki 3 ayrı etkinlikle katılımcılar, Laodikeia Antik Kenti, Kaklık Mağarası, Çal Kısık Kanyonu, Apollon Lairbenos Tapınağı, Çal köyleri, Güney Şelalesi, Tripolis Antik Kenti ve Buldan ilçesini ziyaret etti. Katılımcılar hem kentin zengin turizm değerlerini yakından tanıma, hem de tarih ve doğayla iç içe keyifli zaman geçirme olanağı buldu. Gezi meraklılarına yönelik olarak başlatılan proje ile Denizli’nin sahip olduğu turizm hazinelerinin daha geniş kitlelere tanıtılması, gençlerin kent kimliğine bağlılıklarının güçlendirilmesi ve kültürel miras bilincinin artırılması hedefleniyor. Turizm şehri Denizli Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, kentte turizm rotalarını aktif hale getirebilmek için birçok çalışma yaptıklarını belirterek “Bu kentte olup, kenti tanımayan ve haberdar olmak isteyen üniversite öğrencisi arkadaşlarımız ve kentte yaşayan gezi meraklılarını gezdirmek istiyoruz. Gençlerimiz ve hemşehrilerimizin bu projede olmasını çok önemsiyoruz. Turizm şehri Denizli'miz için kentin tarihi ve kültürel değerleri ile doğal güzelliklerini tanıtmak için çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz. Deneyerek ve yaşatarak çalıştığımız bu rotanın tur acentelerince tur programlarına alınarak değerlendirmesini bekliyoruz” dedi.

Ara Tatilde Çocuklarla Gidilebilecek   En Güzel Yerler Haber

Ara Tatilde Çocuklarla Gidilebilecek En Güzel Yerler

Öğrencilerin heyecanla beklediği ara tatile sayılı günler kaldı. 10-16 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek ara tatil, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Haftası’yla aynı döneme denk geliyor. Türkiye’nin lider seyahat platformu ENUYGUN.com, hafta sonuyla birleştiğinde 9 güne çıkan ara tatilde, ailelerin çocuklarıyla birlikte keyifle gezebileceği durakları listeledi. 10 Kasım’a özel olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün izlerini taşıyan rotaları da paylaştı. Eskişehir: Bilim ve eğlence Eskişehir, ara tatillerde hem çocuklar hem de yetişkinler için farklı dünyaları bir arada sunuyor. Bilim ve masallarla dolu bir dünyayı yansıtan Sazova Bilim, Kültür ve Sanat Parkı görülmeye değer yerlerin başında geliyor. Burada suyun fiziksel özelliklerinin yansıtıldığı interaktif sergiler, sualtı dünyasının gözlemleneceği korsan gemisi, uzay ve bilimle ilgili etkinliklerin yer aldığı Bilim Deneyim Merkezi, dev bir kale ile çocukların favorisi Masal Şatosu da yer alıyor. Odunpazarı Modern Müzesi, Balmumu Heykeller Müzesi, Türkiye'nin ilk cam sanatları müzesi Eskişehir Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Devrim Arabaları Müzesi olarak bilinen Tülomsaş Müzesi de çocuklarınızla birlikte gidebileceğiniz yerler arasında bulunuyor. Kocaeli: Doğa ve macera Kocaeli, yemyeşil ormanları, gölleri ve tertemiz havasıyla hem doğaseverlerin hem de ailelerin gözde rotalarından biri. Kocaeli Kartepe’de 187 hektarlık alana kurulu olan Ormanya Doğal Yaşam Parkı, Avrupa’nın en büyük doğal yaşam alanlarından biri olarak öne çıkıyor. Şehrin en özel duraklarından biri olan Ormanya Doğal Yaşam Parkı’nda, macera dolu aktiviteleri, doğal güzellikleri ve çevre bilincini destekleyen atmosferiyle, ailece unutulmaz anılar biriktirebileceğiniz bir yer. Kamp alanı, mesire alanı, hobbit evleri, çocuk hayvan çiftliği, yaban yaşam alanı, kuş gözlem alanı, orman kütüphanesi, doğa eğlenceleri alanı, doğa parkurları, tarım alanı gibi bölümlerin olduğu Ormanya Doğal Yaşam Parkı’nda, çocuklarla doğayla baş başa unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz. Macera dolu bu doğa rotasını araç kiralama seçeneği ile hızlı ve konforlu bir yolculuğa dönüştürebilirsiniz. Kapadokya: Coğrafya ve kültürel miras Türkiye’nin doğal ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan turizm cenneti Kapadokya, büyüleyici peri bacaları, rengarenk balon turları ve mistik atmosferiyle ziyaretçilerine masalsı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Her yaştan gezgin için unutulmaz deneyimler sunan bu eşsiz coğrafyada, çocuklarınızla birlikte doğanın ve tarihin iç içe geçtiği bir ara tatil geçirebilirsiniz. Göreme Tarihî Milli Parkı, Aşk Vadisi, Derinkuyu Yeraltı Şehri ve kaya kiliseleri gibi Kapadokya’nın simge noktalarını keşfedebilir, Avanos’ta çömlek yapımı atölyelerinde eğlenceli ve öğretici anlar yaşayabilirsiniz. Peri bacalarının arasında geçen dolu dolu bir günün ardından, yöresel lezzetlerin sunulduğu restoranlarda akşam yemeklerinin tadını çıkarabilir, Kapadokya gecelerini renklendiren müzikli ve danslı etkinliklerde keyifli anlar yaşayabilirsiniz. 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve Atatürk Haftası İçin İki Özel Rota Selanik Atatürk Müzesi - Ankara Anıtkabir ENUYGUN.com’un önerdiği listede 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve Atatürk Haftası’na özel duraklar da yer alıyor. Atatürk’ün Selanik’te doğduğu ev de her yıl 10 Kasım’da büyük bir ziyaretçi akınına uğruyor. Selanik’teki en önemli ziyaret noktalarından biri olan evde Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına dair kişisel eşyalar, fotoğraflar ve belgeler yer alıyor. Müze haline getirilen evde; Atatürk’ün yaşamını ve fikirlerini anlatan interaktif sergiler de bulunuyor. Selanik Atatürk Müzesi’nde Atatürk’ün doğduğu odayı görebilir, ailesine ait eşyalar sayesinde onun çocukluk dönemine dair izler bulabilirsiniz. Yılın her günü olduğu gibi ara tatilde de ziyaret edilebilecek yerler arasında Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’da bulunan ebedi mekanı Anıtkabir de bulunuyor. 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve Atatürk Haftası’na denk gelen ara tatilde Anıtkabir’i ziyaret ederek cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün anısını yaşatabilirsiniz. Ayrıca, tarihin izleriyle dolu bir Ankara’da Etnografya Müzesi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ni gezebilir, Atatürk Orman Çiftliği'nde ise doğa ile iç içe bir gün geçirebilirsiniz. Her yıl 10 Kasım’da milyonların ziyaret ettiği İstanbul’un tarihi simgelerinden Dolmabahçe Sarayı da 10-16 Kasım haftası ziyaret edilebilecek bir diğer nokta. Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya gözlerini yumduğu odasını ziyaret ederek duygusal anlar yaşayabilirsiniz. Wingie Enuygun Group Hakkında: Wingie Enuygun Group, teknolojik gelişmelerin öncüsü olan, dijital düşünen ve kullanıcılarına en kusursuz deneyimi sunmak için çalışan seyahat odaklı bir teknoloji şirketidir. Wingie Enuygun Group, her ay en uygun seçeneklerle buluşturduğu 22 milyonun üzerinde ziyaretçisi ile Türkiye’de seyahat sektörünün online dönüşümüne yön veriyor. Hizmet verdiği alanlar arasında uçak bileti, otel, otobüs bileti, araç kiralama, transfer, finans ve sigorta yer alıyor. 18 milyonun üzerinde uygulama indirme ile seyahat sektöründe öncü olma özelliğini taşıyan ENUYGUN, 2028’e kadar dünyanın en büyük 5 online seyahat pazaryeri arasına girme vizyonuna paralel olarak, global markası Wingie ile 19 dilde hizmet sunuyor.

Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali Başlıyor Haber

Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali Başlıyor

Bursa’nın dünyada ve Türkiye’de ses getirebilecek bir kültürel birikime sahip olduğunu söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, tüm Bursalıları festivale katılmaya ve Karagöz’ün gölgesinde buluşmaya davet etti. Gölgelerin ışıkla dans ettiği, kökleri asırlar öncesine dayanan, Bursa’nın kültürel mirası Karagöz oyunu, Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali ile 21. kez kapılarını açıyor. Festivalde, 38 temsil gerçekleştirilecek Büyükşehir Belediyesi adına BKSTV tarafından UNIMA Türkiye Millî Merkezi'nin desteğiyle 14-23 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan festivalde, 11’i ulusal, 10’u yabancı toplam 21 ekip yer alacak. Arjantin, Bosna-Hersek, Meksika, İran, Yunanistan, Fransa, Endonezya ve Guatemala gibi ülkelerden sanatçılar, festival kapsamında kente konuk olacak. Festivale katılan sanatçılar, kendi kültürlerinden örnekleri paylaşırken; 9’u biletli olmak üzere toplam 38 temsil gerçekleştirilecek. Festivalin merkezi Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi olurken, Tayyare Kültür Merkezi, Podyum Sanat Mahal ve Karagöz Müzesi de de farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak. Yaklaşık 100 sanatçı, eğitmen ve uzmanın katılacağı festivalde, her yaştan bireye uygun 5 atölye çalışması, 1 söyleşi, 1 yuvarlak masa toplantısı ve 1 çalıştay düzenlenecek. Gelecek nesillere Karagöz’ü taşımak için özellikle çocuklar için özel etkinlikler olacak. “Değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarmalıyız” Festivalin tanıtım toplantısında konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Karagöz’ün Bursalıların sahip çıkması gereken değerlerden birisi olduğunu söyledi. Hedeflerinin, kültür ve sanat kenti Bursa’yı oluşturmak olduğunu belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Bursa sadece sanayi, tarım kenti değildir. Kültürel birikimi olan, 8500 yıllık tarihi içerisinde barındıran, dünyada ve Türkiye’de ses getirebilecek potansiyele sahip olan bir kenttir. Bu değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Bu kentte yaşayan herkesin değerlerimize sahip çıkma sorumluluğu var. Bir yere yol yaparsınız ama yolu kullanmaya başladıktan sonra insanlar yapıldığı tarihi bile unuturlar. Ancak bir yere kültür ve sanatı götürürseniz, insanların o sanatın değerini hiç unutmadığını göreceksiniz" ifadeleri ile sanatı kente yayarak değişim sürecini başlattıklarını vurguladı. “Bursamızı keşfetmeye davet ediyoruz” Türk gölge tiyatrosunun simgesi Karagöz’ün 2009 yılında UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil edildiğini hatırlatan Başkan Bozbey, Karagöz’ün doğduğu kent olan Bursa’da düzenlenen festivalin önemine değindi. Festivalin kültür köprüsü kuracağını anlatan Başkan Bozbey, diğer kültürlere ait kukla ve gölge oyunlarının keşfedilmesine de pencere açılacağını belirtti. Karagöz’ün, asırlar öncesinde olduğu gibi bugün de halkın sesi olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Karagöz gölge oyunu; yalnızca figürlerin perdeye yansıtılması değildir. Günceli yakalayan, halkın duygularını ve düşüncelerini ifade eden bir sanattır. Bu anlayışla dopdolu bir festival hazırladık. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak kültür ve sanatı; kentimizin dünyaya açılan güçlü bir vitrini olarak görüyoruz. Bursamızın dünya miraslarını, kadim kültürünü ve eşsiz güzelliklerini sergiliyoruz. Uluslararası etkinlikler sayesinde dünya insanlarını Bursamızı keşfetmeye davet ediyoruz. Festivalde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Gelin, hep birlikte Karagöz’ün köklü ve evrensel perdesinde buluşalım. Farklı ulusların gölge ve kukla oyunlarıyla tanışalım. Tüm Bursalıları festivalimize katılmaya ve Karagöz’ün gölgesinde buluşmaya davet ediyorum” diye konuştu. “Festivali 9 günlük bir süreye çıkarttık” UNIMA Türkiye Başkanı Enis Ergün, Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali’nin çok köklü bir organizasyon olduğunu belirtti. Bursa’nın bir festivaller şehri olduğunu ifade eden Ergün, “Karagöz, bizim gözbebeğimiz ve bayraktarımızdır. Festival, bugüne kadar ulusal ve uluslararası anlamda bir çekim merkezi oldu. Bu sene festivali, İpek Yolu vizyonu ve farklı ülkelerden daha fazla katılım sağlanması noktasında yeniden tasarladık. Tarihimizde ilk defa festival, çok ciddi bir başvuru aldı. 37 farklı ülkeden 150 başvuru aldık. Festivali 9 günlük bir süreye çıkarttık. İnsanlar, birçok farklı ülkeden kukla oyunlarını izleyebilecek. UNESCO Listesi’nde tanımlandığı gibi Karagöz oyunlarının doğru örneklerini seyirciyle buluşturacağız. 2026 yılında dünyaya örnek olacak daha iyi bir festivali tasarlamak için çalışacağız. Aynı zamanda BKSTV ve Bursa Miras ile birlikte ‘Bursa Karagöz ve Kukla Çalıştayı’nı gerçekleştireceğiz. Herkesi festivalimize bekliyoruz” dedi. BKSTV Genel Sekreteri Emre Feza Soysal, dünyada her kentin bir şeyle anıldığını, Karagöz’ün de Bursa’nın en önemli markalarından birisi olduğunu söyledi. 21. kez yapılacak olan festivali çok önemsediklerini söyleyen Soysal, festival kapsamındaki oyunların 17 ilçede vatandaşlarla buluşturulacağını söyledi. Soru cevap bölümüyle devam eden programa, Başkan Mustafa Bozbey’in yanı sıra Usta Hayali (Karagöz oynatıcısı) Recep Şinasi Çelikkol, Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkalkar ve Büyükşehir Belediyesi yöneticileri katıldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Çocuklar İçin Akdeniz Programı Yeni Döneme Başladı Haber

Çocuklar İçin Akdeniz Programı Yeni Döneme Başladı

İzmir Akdeniz Akademisi tarafından 2019’dan bu yana sürdürülen “Çocuklar İçin Akdeniz Programı”, Akdeniz’in kültürel mirasını çocuklara yaratıcı ve katılımcı yöntemlerle tanıtmayı amaçlıyor. Bu kapsamda 9-10 yaş grubu çocuklarla yapılan ilk derste, “Akdeniz: İlk Zamanlar Ülkesi” başlıklı görsel öyküleme etkinliği uygulandı. Ardından, Kültürel Miras Programı’na uyarlanmış Yaratıcı Drama Atölyesi ile çocukların ifade becerilerini, hayal gücünü, sosyal iletişim ve empati yetilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar gerçekleştirildi. Atölye çalışmalarının son aşamasında düzenlenen Doğa ve Kültür Söyleşisi’nin ardından, “Akdeniz: İlk Zamanlar Ülkesi” kitabı ile beş farklı masa başı etkinliğinden oluşan eğitim seti çocuklara ücretsiz olarak dağıtıldı. Çocuklar eğlenerek öğreniyor İzmir Akdeniz Akademisi tarafından geliştirilen bu yöntem, çocukların, yaşadıkları coğrafyayı ve Akdeniz kültürünü eğlenceli ve katılımcı biçimlerde öğrenmelerine katkıda bulunuyor. Yanı sıra yarının büyüklerinde ekoloji farkındalığı yaratılıyor, doğa kültürü ve çevre bilinci de geliştiriliyor. Yaratıcı Drama Atölyesi ise programın tamamlayıcı unsuru olarak; çocukların yaratıcılığını, eleştirel düşünme becerilerini, özgüvenlerini ve duygusal farkındalıklarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Süreç, empati kurma, problem çözme ve akademik başarıya katkı sunan etkinliklerle destekleniyor. Geçmiş yıllarda ilk ve ortaöğretim kurumlarında uygulanan “Çocuklar İçin Akdeniz Programı”, bu yıl çeşitli sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle STK merkezlerinde devam edecek. Program, 2025 eğitim-öğretim dönemi boyunca farklı merkezlerde sürdürülecek. Çocukların, yaşadıkları kenti kültürel değerleriyle birlikte tanımalarına olanak tanıyan bu programla İzmir’in Akdeniz kimliğini yeni kuşaklara aktarmak ve kültürel miras bilincinin güçlendirilmesi hedefleniyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İznik Bazilikası, Ziyarete Açıldı Haber

İznik Bazilikası, Ziyarete Açıldı

Törende konuşan Başkan Mustafa Bozbey, “UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan İznik’in, asil listeye girmesi için de el birliğiyle çalışıyoruz. Açılışı yapılan karşılama merkezi, bu anlayışın en güzel yansımalarından biridir” dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi kültürel miras çalışmaları kapsamında yaptığı hava çekimlerinde ortaya çıkan ve 2014 yılında Amerika Arkeoloji Enstitüsü tarafından ‘Dünyadaki en önemli 10 arkeolojik keşif’ arasında gösterilen İznik Göl Bazilikası Ören Yeri’nin karşılama merkezi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirildi. Törene; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Bursa Vali Vekili Hulusi Doğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, İznik Kaymakamı Arif Karaman, Bursa milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, ilçe belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı. "İznik; inançların, kültürlerin ve fikirlerin kesiştiği kavşak noktasıdır” Törende konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, açılışı yapılan alanın yalnızca Bursa için değil, Türkiye ve dünya kültürel mirası için de büyük bir anlam taşıdığını söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin her aşamasına katkı sağladığı İznik Göl Bazilikası Ören Yeri Karşılama Merkezi'nin hizmete açılmasından onur ve mutluluk duyduklarını belirten Başkan Bozbey, “İznik ilçemiz, antik çağlardan bugüne uzanan binlerce yıllık geçmişiyle; inançların, kültürlerin ve fikirlerin kesiştiği bir kavşak noktasıdır. İznik, antik çağın kent planını hâlâ koruyan, Paganizm’den Hristiyanlığa, oradan Osmanlı’nın hoşgörülü kültürüne uzanan bir inançlar mozaiğidir. Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde üstlendiği rollerle, insanlık tarihinin ortak hafızasında çok özel bir yere sahiptir” diye konuştu. “Kazı süreci, bilim dünyasının dikkatini İznik’e çekmiştir” İznik Gölü’nün suları altında yer alan bazilikal kilisenin, 2014 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği havadan fotoğraflama çalışmaları sırasında Prof. Dr. Mustafa Şahin tarafından keşfedildiğini ve dünya arkeoloji tarihinde büyük yankı uyandırdığını hatırlatan Başkan Bozbey, “Aziz Neophytos’a adanmış olan bu yapı, sadece bir ibadet mekânı değildir. İnsanlık tarihinin ortak mirasına ışık tutan bir eserdir. Dünyaca saygın ‘Archaeology Magazine’ Dergisi tarafından yılın en önemli keşiflerinden biri olarak gösterilmesi de bu önemin en somut göstergesidir. Bu önemli keşfin ardından; 2015 yılında, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın izinleriyle başlayan kazı süreci, bilim dünyasının dikkatini İznik’e çekmiştir. Bizler de Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak; bilimsel ekipman desteğinden lojistiğe, ofisinden kazı deposuna kadar her aşamada bu değerli çalışmaya altyapının yanı sıra ayni olarak da destek olduk” dedi. “İznik çok özel bir yer” Yönetim planı kapsamında; kentin ulusal ve uluslararası tanıtımına katkı sağlayacak çalışmalar için yatırım planında gerekli bütçeyi ayırdıklarını vurgulayan Başkan Bozbey, “Desteklerimize kararlılıkla devam edeceğiz. İznik çok özel bir yer. Bakanlığımızın destekleriyle birçok önemli eseri açığa çıkarmak mümkün olacaktır. Farkındalığı artırmak amacıyla İznik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün iş birliğiyle 11 köy ilkokulumuzdan öğrencilerimizi, İznik’in büyüleyici tarihinde misafir ettik. Çocuklarımızın tarihle ve kültürle iç içe büyümelerini sağlamayı hedefliyoruz. Bununla birlikte, İznik’in tarihi kimliğini dünyaca ünlü sanatçımız Fazıl Say’ın notalarına taşıdığı ‘İznik Türküsü” ile uluslararası arenada daha görünür hale getirdik” diye konuştu. “Bu toprakların gücüne ve mirasına inanıyoruz” Sanatın evrensel diliyle İznik’in hikâyesini dünyaya duyurmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını anlatan Başkan Bozbey, “Biz bu toprakların gücüne ve mirasına inanıyoruz. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan İznik’in, asil listeye girmesi için de el birliğiyle çalışıyoruz. Açılışı yapılan İznik Göl Bazilikası Ören Yeri Karşılama Merkezi, bu anlayışın en güzel yansımalarından biridir. Kültür ve Turizm Bakanlığımızla birlikte yürüttüğümüz çevre düzenleme projesiyle, 2022 yılında ören yeri ilan edilen bu alan; Hristiyanlığın resmî din olarak kabul edilişinin 1700. yılında yeniden hayat buluyor” dedi. “İznik Göl Bazilikası, barışa, hoşgörüye ışık tutsun” Açılışı yapılan merkezin, yalnızca bir karşılama noktası olmadığını söyleyen Başkan Bozbey, inançların, kültürlerin ve medeniyetlerin buluştuğu bir barış ve hoşgörü kapısı olduğunu ifade etti. İnsanlığın ortak değerlerinin bir araya geldiğini, geçmişin bilgeliğiyle geleceğin umudunun buluştuğunu dile getiren Başkan Bozbey, “Bu süreçte emeği geçen başta Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, Valiliğimize, Prof. Dr. Mustafa Şahin’e, kazı ekibine, tüm bilim insanlarına, çalışma arkadaşlarıma, bu mirasa sahip çıkan, onu koruyan ve geleceğe taşıyan herkese yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Diliyorum ki İznik Göl Bazilikası, yalnızca Bursamızın değil; insanlığın ortak mirası olarak daima barışa, hoşgörüye ve birlikte yaşama kültürüne ışık tutsun. Bu eşsiz eserin kentimize, ülkemize ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. “Bursa, her şeyin en güzeline layık” Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, İznik’in medeniyet heybesinde kültürden inanca kadar birçok zenginliği barındırdığını söyledi. İznik Göl Bazilikası Ören Yeri’nin tek başına bu zenginliği gözler önüne serdiğini anlatan Yazgı, “Günümüz dünyasının sosyal ve siyasi yapısını da şekillendiren kararların alındığı yapı, İznik’i bir kültür varlığı ve inanç merkezi olarak benzersiz kılmaktadır. İznik’e yeni değer kazandırmak amacıyla gerçekleştirdiğimiz çalışmalar kapsamında göl bazilikasını 2022 yılında projelendirmeye başladık. Gelen ziyaretçilerin en güzel şekilde ağırlanabileceği özel bir mekan tasarlandı. Bursa Valiliği ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile yürüttüğümüz ortak çalışmayla özel yapının tüm katmanları incelendi. Kazı çalışmalarını bu doğrultuda hızlandırdık. Böylesine önemli kültür sahasını, en etkin şekilde turizme kazandırmak ve misafirlerimize etkileyici bir deneyim yaşatmak istiyoruz. Ecdadın bize bıraktığı İznik’i, Bakanlık olarak çok önemsiyoruz. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey ile de görüşme halindeydik. Birbirimize neler yapabileceğimizi anlattı. Bursa, her şeyin en güzeline layık. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle karşılama merkezi hizmete açıldı. Başkan Mustafa Bozbey ve protokol üyeleri, daha sonra seyir alanından ören yerini inceleyerek Prof. Dr. Mustafa Şahin’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ardından iç alanda oluşturulan müzeyi de gezen konuklar, görsel olarak oluşturulan tarihi süreci Mustafa Şahin’den dinledi. Başkan Bozbey, Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz’e günün anısına ‘Dede Korkut’ kitabı hediye etti. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Mudanya’nın Turizm Rotası Çiziliyor Haber

Mudanya’nın Turizm Rotası Çiziliyor

Mudanya Belediyesi’nin, ilçenin doğal, tarihi ve kültürel değerlerini sürdürülebilir turizm anlayışıyla buluşturmak hedefiyle düzenlediği Turizm Çalıştayı, Tirilye Taş Mektep’te başladı. Akademisyenler, işletmeciler, turizm profesyonelleri ve sivil toplum temsilcilerinin bir araya geldiği çalıştayda, Mudanya’nın turizm vizyonu ortak akılla şekillendirilecek. Açılışta konuşan Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya’nın tarihine, doğasına ve kültürel zenginliklerine sahip çıkarak yeni bir turizm anlayışı inşa ettiklerini söyledi. Mudanya’nın çok zengin bir turizm potansiyeline sahip olduğunu belirten Dalgıç, “2700 yıllık çok önemli bir tarihe sahibiz. Bir ilçede yapılmış tek ateşkes anlaşmasına ev sahipliği yapan bir ilçeyiz. Mütarekemiz, mübadelemiz, antik kentlerimiz, denizimiz var. Tüm bu değerleri bir araya getirip, geleceğe dönük planlarımızı yapmak zorundayız.” dedi. Dalgıç, Mudanya’yı geleceğe hazırladıklarına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Çok önemli bir iş yapıyoruz. Bu çalıştay, ilçemizin doğal, tarihi ve kültürel mirasını sürdürülebilir turizm anlayışıyla buluşturacak Mudanya Turizm Master Planı’nın çekirdeğini oluşturacak. Yapacağımız toplantılarda Mudanya’nın turizm hikayesini birlikte yazacağız. Nihai hedefimiz; Mudanya Turizm Stratejisi ve Master Planı’nı tamamlayarak, sürdürülebilir, katılımcı ve kimlikli bir turizm vizyonunu kalıcı hale getirmek.” TURİZM YOL HARİTASI BELİRLENECEK Açılışın ardından gerçekleştirilen oturumda Mudanya’nın turizm potansiyeli, güçlü ve zayıf yönleri masaya yatırıldı. Katılımcılar, ilçenin tanıtımının güçlendirilmesi, yerel ürünlerin markalaşması, iç ve inanç turizminin geliştirilmesi, festivallerin çeşitlendirilmesi ve gastronomi turizminin ön plana çıkarılması yönünde görüşlerini paylaştı. 26 Ekim’e kadar sürecek üç günlük çalıştay kapsamında, Mudanya’nın turizm yol haritasını şekillendirecek stratejik öncelikler belirlenecek. Çalıştayda, “Doğa ve Ekoturizm”, “Gastronomi ve Kültürel Miras”, “Yerel Ekonomi ve Girişimcilik” ile “Deniz Turizmi ve Kıyı Kimliği” başlıklarında tematik oturumlar düzenlenecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Tarihin Kayıp Hazinesi Türkiye’ye Dönüyor Haber

Tarihin Kayıp Hazinesi Türkiye’ye Dönüyor

Amerika Birleşik Devletleri’nin Cleveland Sanat Müzesi koleksiyonunda bulunan Marcus Aurelius heykeli, uzun süren bilimsel ve hukuki çalışmaların ardından Türkiye’ye iade ediliyor.  Antik çağın en nadide bronz eserlerinden biri olarak kabul edilen bu heykel, Roma İmparatoru Marcus Aurelius’u bir filozof olarak tasvir etmesiyle dikkat çekiyor. Burdur’daki Boubon Antik Kenti’nde 1960’lı yıllarda yapılan kaçak kazılarla yurt dışına kaçırılan heykel, milattan sonra 2’inci ve 3’üncü yüzyıllara tarihlendiriliyor. Antik Roma Dönemi’nin önemli bir kült yapısı olan Sebasteion’da bulunan eser bu yıl içerisinde doğduğu topraklarla yeniden buluşacak. Türkiye’den Kaçırıldı, Yıllarca El Değiştirdi Anadolu tarihinin kayıp hazinelerinden biri olan Boubon Antik Kenti kökenli bronz heykel, 1960’lı yıllarda kaçak kazılarla yurt dışına kaçırılarak yıllarca el değiştirdi. Amerika Birleşik Devletleri’nin Ohio eyaletinde bulunan Cleveland Sanat Müzesi koleksiyonuna dahil edilen heykel, Türkiye’nin 65 yılı aşkın bir süredir peşinde olduğu eserlerden biriydi. Boubon Antik Kenti’nden kaçırılan eserler, Prof. Dr. Jale İnan öncülüğündeki araştırmalarla gündeme getirilmiş ancak Marcus Aurelius heykelinin Türkiye’ye iadesi bugüne kadar mümkün olmamıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile New York Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturmaları Birimi arasında 2021’de başlayan iş birliği sayesinde, Lucius Verus, Septimius Severus ve İmparator Caracalla’ya ait heykeller de dahil olmak üzere birçok Boubon kökenli nadide eser anavatanına döndü. Bilimsel Kanıtlar ve Hukuki Süreç Heykelin Kökenini Açığa Çıkardı Kültür ve Turizm Bakanlığının uzun yıllardır süren çalışmaları ve önceki yıllarda toplanan bilimsel veriler, Marcus Aurelius heykelinin Boubon Antik Kenti'ndeki Sebasteion yapısına ait olduğunu kanıtladı. Bakanlığın arşiv belgeleri, akademik araştırmalar ve antik kentteki kazı çalışmaları heykelin orijinal yerini açıkça ortaya koydu. Antik kentte yapılan yoğun kaçak kazılar hakkında bilgi sahibi olan görgü tanıklarının ifadeleri, bilimsel verileri destekleyince Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturmaları Birimi (HSI), Türkiye’nin iade talebini haklı bularak Cleveland Sanat Müzesi'ndeki heykele el konulmasına karar verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ABD New York Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturmaları Biriminin iş birliğiyle Cleveland Sanat Müzesi'nde sergilenen Marcus Aurelius heykeline resmen el konuldu. Müzenin İtirazı Sonuç Vermedi! Eser Türkiye’ye Dönüyor… Cleveland Sanat Müzesi, el koyma kararına karşı Ekim 2023’te mahkemeye başvurarak heykelin kökeninin kesin olmadığı yönünde itirazda bulundu. Ancak, Türkiye’nin sunduğu bilimsel veriler ve titiz analizler, müzenin bu itirazını çürüttü. Kültür ve Turizm Bakanlığı güçlü kanıtlara rağmen uzlaşmacı bir yaklaşım göstererek Cleveland Sanat Müzesinin bilimsel analiz çalışmaları yapılması talebini olumlu karşıladı. Bakanlık uzmanlarının gözetiminde 2024 yılının Mayıs ayında heykelin müzede silikon ayak kalıbı alınarak Boubon Antik Kenti'ndeki bronz heykel kaideleriyle birebir uyumlu olduğu tespit edildi. Cleveland Müzesi tarafından yetkilendirilen arkeometri uzmanı Prof. Dr. Ernst Pernicka ve Bakanlığın uzman konservatörleri, Boubon Antik Kenti ile Burdur Müzesi'nde bulunan Boubon kökenli Valerianus heykeli ve Marcus Aurelius heykelinden kurşun izotop, taş ve toprak analizleri için numuneler aldı. Ayrıca, Almanya’daki Curt Engelhorn Arkeometri Merkezi laboratuvarlarında yapılan tarafsız analizler, heykelin Boubon’da uzun yıllar gömülü kaldığını kesin olarak kanıtladı. Bu güçlü bilimsel bulguların ardından Cleveland Sanat Müzesi, Marcus Aurelius heykelinin Türkiye’ye iadesini kabul etti ve bu karar Manhattan Bölge Savcılığı tarafından Türkiye’ye resmen bildirildi. Kültürel Mirasın Korunmasında Tarihi Başarı! Türkiye, bu zaferle yalnızca kendi kültürel mirasını koruma yolunda önemli bir adım atmanın yanı sıra tarihî eser kaçakçılığına karşı yürütülen uluslararası mücadelede de büyük bir başarıya imza attı. Yurt dışına kaçırılan eserleri diplomatik, hukuki ve bilimsel yollarla geri getirmek üzere çalışmalarını kararlılıkla sürdüren Kültür ve Turizm Bakanlığı, Marcus Aurelius heykelinin dönüşünü bu mücadelenin en önemli dönüm noktalarından biri olarak kayıtlara geçirdi.  

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.