Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kurumsal Iletişim

Kapsül Haber Ajansı - Kurumsal Iletişim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kurumsal Iletişim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Borçelik, “Bu İş Eşitlik İşi” ile TEGEP Öğrenme ve Gelişim Ödülleri’nde Sosyal Etki Ödülünü Kazandı Haber

Borçelik, “Bu İş Eşitlik İşi” ile TEGEP Öğrenme ve Gelişim Ödülleri’nde Sosyal Etki Ödülünü Kazandı

Borusan Grup şirketlerinden Borçelik, Türkiye’de kurum içi öğrenme ve gelişim alanındaki başarılı uygulamaları görünür kılmayı amaçlayan TEGEP Öğrenme ve Gelişim Ödülleri’nde, “Bu İş Eşitlik İşi” projesiyle Sosyal Etki Kategorisi 2025 Ödülü’nün sahibi oldu. Borçelik’in kurumsal eğitim platformu Borçelik Teknik Akademi’nin (BTA), BUİKAD ve NOSAB iş birliğiyle yürüttüğü proje, sanayide kadın istihdamını artırmayı ve “erkek işi” olarak görülen mesleklerde kalıpları dönüştürmeyi hedefliyor. Proje dahilinde kaynak operatörlüğü, köprülü vinç operatörlüğü, forklift operatörlüğü, kalite kontrol ve lojistik gibi üretime yönelik alanlarda eğitimler verildi. Proje, istihdam yaratmakla kalmayıp, ölçülebilir kazanımlar, sistematik başvuru süreçleri ve iş hayatına hazırlık yol haritalarıyla sürdürülebilir bir sosyal etki modeli de sunuyor. “Bu İş Eşitlik İşi” bugüne kadar 66 kadın istihdama kazandırdı. Derya Demirer: “Dönüşümün kalıcı olmasını sağlayacak bir ekosistem inşa ediyoruz” Borçelik İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü Derya Demirer, ödülle ilgili şunları söyledi: “‘Bu İş Eşitlik İşi’ projesi, Borçelik’in fırsat eşitliğini işin kalbine koyan yaklaşımının somut örneklerinden. Sanayide kadın istihdamını artırırken, işletmelerin gerçek ihtiyaçlarına cevap veren, ölçülebilir ve sürdürülebilir bir model kurduk. BUİKAD ve NOSAB ile yürüttüğümüz güçlü iş birliği sayesinde nitelikli istihdam yaratmanın yanı sıra, dönüşümün kalıcı olmasını sağlayacak bir ekosistem inşa ediyoruz. Projemizi daha da genişleterek etkimizi büyütmeye devam edeceğiz.” TEGEP Ödülleri, 2015’ten bu yana öğrenme ve gelişim alanındaki iyi örnekleri paylaşmayı ve teşvik etmeyi amaçlıyor. Borçelik aldığı bu ödülle sanayide toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılık konularında öncü konumunu pekiştiriyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yapay Zeka Geleceğin Finans Uzmanı Mı? Haber

Yapay Zeka Geleceğin Finans Uzmanı Mı?

“Finansta Yapay Zekâ” paneli; veri temelli karar alma süreçlerinden operasyonel verimlilik artışına, etik sorumluluklardan iş gücü dönüşümüne kadar birçok konuyu gündeme taşıdı. Sektör liderlerinin somut örnekler ve içgörülerle katkı sunduğu oturum, finans dünyasının yapay zeka ile nasıl evrildiğine dair çarpıcı bir perspektif sundu. Türkiye İş Bankası Chief Data & AI Officer’ı Gökhanalp Arslan, FİBA Banka Bilgi Teknolojileri ve Bankacılık Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Serdar Yılmaz, ING Chapter Lead – AI Development pozisyonunda görev yapan Ahmet Faruk Minareci, Yapı Kredi Bankası Analitik ve İş Zekâsı Direktörü Emin Rodoslu ve QNB Bank A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı- Ödeme Sistemleri ve Yapay Zekâ Çözümleri sorumlusu Murat Koraş, yapay zekâ odaklı dönüşüm süreçlerine dair stratejilerini ve deneyimlerini paylaştı. Özyeğin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden Doç. Dr. Emre Sefer’in katkı sunduğu oturumun moderatörlüğünü ise yine üniversitenin Mühendislik Fakültesi’nden Doç. Dr. Cenk Demiroğlu üstlendi. Verimlilikte Somut Artışlar Gözlemleniyor Yapay zeka entegrasyonunun özellikle yazılım geliştirme ve test süreçlerinde sağladığı ölçülebilir verimlilik artışları dikkat çekici bir şekilde ortaya kondu. Katılımcı kurumlar, bu alanlarda yüzde 20’ye varan performans artışı gözlemlendiğini ve bu iyileşmenin süreçlerin daha sistematik, hızlı ve hatasız ilerlemesini sağladığını belirtti. Özellikle operasyonel birimlerde, geçmişte dış kaynak desteğiyle yürütülen pek çok görev artık kurum içi ekipler tarafından daha kısa sürede ve daha düşük maliyetle gerçekleştirilebiliyor. Kurumsal iletişim ve pazarlama departmanlarında ise üretken yapay zekâ araçlarının aktif kullanımı sayesinde, içerik üretiminden kampanya planlamasına kadar pek çok süreç yeniden tasarlandı ve hız kazandı. Bu dönüşüm verimliliğin yanı sıra kurum içi bilgi birikiminin artması, ekiplerin daha yaratıcı ve stratejik roller üstlenmesi gibi niteliksel katkılar da sağladı. Yapay Zeka Güçlü Bir Araç Ancak Asıl Fark Hâlâ İnsan Aklında Yapay zeka destekli sistemlerin devreye girmesiyle birlikte daha önce yüzlerce çalışanın yürüttüğü operasyonel işler artık daha az insan kaynağı ile daha verimli ve düşük maliyetle sürdürülebiliyor. Bu dönüşüm, özellikle çağrı merkezi ve arka ofis gibi tekrarlayan süreçlerde belirgin şekilde hissediliyor. Ancak veri, algoritma ve otomasyon süreçleri gelişse de asıl rekabet avantajı halâ insanın stratejik karar verme becerisinde yatıyor. Doğru veriyi doğru zamanda anlamlandırmak, yapay zeka çağında fark yaratan en önemli yetkinlik. Bu nedenle, “öğrenmeyi öğrenme” becerisi; değişen iş dinamiklerine uyum sağlamak ve kalıcı değer üretmek açısından kritik önem taşıyor. Yapay zeka henüz finansal hizmetlerin fiziksel dünyadaki temas noktalarına tam anlamıyla entegre olmadı ancak sektör liderlerine göre bu entegrasyon çok yakın bir geleceğin gerçeği olacak. Önümüzdeki dönemde, bireylerin finansal yapay zeka ajanları; kurumlar arası veri paylaşımı yapan diğer yapay zekalarla doğrudan iletişim kuracak, işlemleri onlar adına yürütecek. Ancak teknolojinin bu denli ilerlemesi bile, müşteri deneyimi tasarımı ve karmaşık problem çözme becerileri gibi alanların önemini ortadan kaldırmayacak. Aksine, bu alanlar; yapay zekanın sağladığı hız ve ölçek avantajını, insan odaklı stratejiyle buluşturan en kritik unsurlar hâline gelecek. Etik ve Regülasyon Boyutu Giderek Kritikleşiyor Yapay zekanın sunduğu yüksek verimlilik ve hız avantajlarına rağmen, yüksek regülasyonlu sektörlerde bu teknolojilerin hayata geçirilmesi ciddi bir etik ve hukuki denetim çerçevesi içinde değerlendiriliyor. Finans sektörünün doğası gereği ölçeği ne olursa olsun her bir yapay zekâ uygulaması; veri güvenliği, şeffaflık, hesap verebilirlik ve uyumluluk kriterlerine göre detaylı kontrol süreçlerinden geçmek zorunda kalıyor. Bu durum, teknolojik ilerlemenin mühendislik ya da verimlilik boyutuyla sınırlı kalmıyor. Kurumsal sorumluluk, etik ilkeler ve düzenleyici uyum ekseninde de ele alınması gerektiğini net biçimde gözlemleniyor. İnovasyonun sürdürülebilirliği neyin mümkün olduğu değil, neyin sorumlu biçimde uygulanabilir olduğu ile şekilleniyor. AI Week Tüm Hızıyla Devam Ediyor Özyeğin Üniversitesi etkinlik haftası boyunca “Perakendede Yapay Zekâ”, “Tarım ve Gıda Teknolojileri” ve “Sağlıkta Yapay Zekâ” gibi sektör odaklı oturumlarda alan uzmanlarını ağırlamaya devam ediyor.

Yusuf Ziya Yüce: "Kariyer Bir Maraton; Sabır, Merak ve Etik Değerlerle İnşa Edilmeli" Haber

Yusuf Ziya Yüce: "Kariyer Bir Maraton; Sabır, Merak ve Etik Değerlerle İnşa Edilmeli"

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde lisans, Kocatepe Üniversitesi’nde işletme yüksek lisans eğitimi aldım. 2004’ten itibaren farklı sektörlerde kurumsal iletişim ve pazarlama rollerinde çalıştım. 20 yılı aşan iş tecrübem enerji, sağlık ve perakende sektörlerini kapsıyor. 2022’den bu yana Uludağ Enerji Grubu’nda Kurumsal İletişim Direktörü olarak görev yapıyorum. Ayrıca Uludağ Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak ders vererek bilgi birikimimi yeni kuşaklarla paylaşıyorum. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? İş hayatına spor iletişimiyle adım attım. Daha sonra perakende ve sağlık gibi farklı alanlarda görev alarak iletişimin çok boyutlu yapısını daha yakından tanıma fırsatım oldu. Her sektör bana farklı bir öğrenme alanı sundu; ancak enerji alanında sürdürdüğüm çalışmalar kariyerimde en kritik dönüm noktalarından birini oluşturdu. Grup düzeyinde iletişim stratejilerinin koordinasyonu, kriz iletişiminin yönetimi ve paydaş ilişkilerinde bütünsel bir yaklaşım geliştirmek, bugün sahip olduğum vizyonun temel taşlarını oluşturdu. Bugün Uludağ Enerji Grubu çatısı altında bu birikimi hem şirketimizin hem de sektörün geleceğine katkı sağlayacak projelere dönüştürmek en büyük motivasyonum. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan ve başarınızı sağlayan kişisel stratejiler neler? Benim için başarı, o noktaya gelene kadar gösterilen tutarlılık, sabır ve sürekli öğrenme isteğiyle tanımlanıyor. Kendi yolculuğumda beni farklı kılan en önemli strateji, her koşulda merak duygumu canlı tutmak oldu. Yeni fikirlere ve farklı bakış açılarına açık kalmak, beni sürekli geliştiren bir motivasyon kaynağı oldu. Ayrıca söylemlerimle davranışlarım arasında denge kurmaya, güven ilişkisini kişisel ölçekte de inşa etmeye büyük önem veriyorum. Başarıyı, geride kalıcı bir iz bırakmak ve çevremdeki insanların da gelişimine katkı sunmak olarak görüyorum. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? Enerji sektörü gibi stratejik bir alanda krizler her zaman önemli sınavlardır. Bu tür dönemlerde şeffaf, hızlı ve doğru iletişim kurmak en kritik noktadır. Kriz iletişim planlarını önceden hazırlayıp uygulayarak, zorlukları tehdit olarak görmek yerine dönüşüm fırsatına dönüştürdük. Bu yaklaşım sayesinde belirsizlikleri yönetmeyi başardık. En büyük zorluk büyük sektör krizleri. Çünkü bu tür dönemler toplumun güvenini test eder. Biz ise bu süreçlerde şeffaflık ve sorumluluk bilinciyle hareket ederek hem paydaşlarımızın güvenini korumayı hem de sektörün daha güçlü bir geleceğe hazırlanmasına katkı sunmayı öncelik haline getirdik. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? Bugün benim bulunduğum noktaya ulaşmak isteyenlere en kritik önerim; kurumsal iletişimi marka yönetimi veya proje geliştirme alanının ötesinde, stratejik bir sorumluluk olarak görmeleridir. Buradaki en büyük paradigma değişimi şudur: Kurumsal iletişim, marka hikayeleri yazmak veya projeleri duyurmaktan çok daha ötedir. Esas işi, kurumun itibar sermayesini, paydaşlarıyla olan güven bağını ve toplumsal lisansını yönetmektir. Bu da ancak bütünsel, stratejik ve son derece insani bir yaklaşımla mümkün hale geliyor. Çünkü bu alanda başarı, güçlü metinler yazmaktan ya da projeler geliştirmekten öte; kurumun itibarını, paydaşlarla olan güven ilişkisini ve topluma kattığı değeri bütünsel şekilde yönetebilmekten geçiyor. Bunun için sürekli öğrenmeye açık olmak, farklı sektörlerden deneyimler edinmek ve kriz anlarında soğukkanlı kalabilmek çok önemli. Ama belki de en önemlisi, iletişimin merkezine her zaman insanı koymak. Çünkü ister kurum içinde ister toplum nezdinde olsun, güveni ve samimiyeti inşa eden şey aslında insani değerler diyebilirim. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Liderlik benim için yön vermekten öte, anlam ve aidiyet inşa etmek. Ekibi ortak bir amaç etrafında buluştururken şeffaf iletişim ve katılımcı karar süreçlerini önceliklendiriyorum. Güven ortamı oluşturmak, işlerin sağlıklı yürümesini sağlamanın yanında ekibin kurumun değerlerini benimseyerek bu yolculuğun gerçek bir parçası olmasına imkan tanıyor. Böylece motivasyon kalıcı, bağlılık ise daha güçlü hale geliyor. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? Uludağ Enerji Grubu olarak vizyonumuz toplumsal fayda ve sürdürülebilirlik alanında da öncü bir rol üstlenmek. Önümüzdeki dönemde en büyük hedefimiz, dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilerle müşteri deneyimini sürekli geliştirmek, enerji verimliliğini artırmak ve yenilenebilir kaynaklara dayalı çözümleri daha da yaygınlaştırmak. Bununla birlikte bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacak projeler üretmek, çalışanlarımızı ve paydaşlarımızı bu yolculuğun aktif birer parçası haline getirmek en önemli önceliklerimiz arasında. Kısacası geleceğin enerjisini bugünden şekillendiren bir kurum olmayı hedefliyoruz. Toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? İş dünyasının bu konudaki sorumluluğunu nasıl görüyorsunuz? Uludağ Enerji olarak attığımız her adımı, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğuyla şekillendiriyoruz. Bunun yanı sıra toplumsal faydayı da aynı derecede önemsiyoruz; eğitimden sosyal sorumluluk projelerine kadar geniş bir alanda toplumla birlikte değer üretiyoruz. İş dünyasının bu noktada büyük bir sorumluluğu olduğuna inanıyorum. Çünkü sürdürülebilir bir gelecek özel sektörün de aktif katkısıyla mümkün olabilir. Biz de bu bilinçle, enerjimizi geleceğe taşıyan çözümler üretmeye devam ediyoruz. “Enerjini Geleceğe Taşı” projemizle 200’ün üzerinde okulda 5.000’den fazla öğrenciye eğitim verdik; aileler aracılığıyla ise dolaylı olarak 350.000 kişiye ulaştık. Ayrıca 50.000’in üzerinde çocuğa eğitici kitaplarımızı dağıtarak, tasarruf bilincini küçük yaşlardan itibaren aşılamaya başladık. Dijitalleşme ve yapay zeka gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Dijitalleşme artık iş dünyasının her alanını yeniden tanımlıyor. Bizim açımızdan da iletişim süreçlerinin ötesinde, kurumun tüm etkileşim biçimlerini dönüştüren bir unsur haline geldi. Dijital medya stratejileri, kurum kimliğimizin görünürlüğünü ve güvenilirliğini artıran temel yapı taşlarından biri. Yapay zeka ise veri analitiğinden içerik üretimine, müşteri davranışlarının öngörülmesinden kriz senaryolarının simülasyonuna kadar geniş bir yelpazede iş süreçlerimizi daha hızlı, verimli ve etkili hale getiriyor. Bu teknolojilere uyum sağlamak sürdürülebilir rekabet gücümüzün en kritik unsuru. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere, kariyerlerini sağlam temeller üzerine inşa etmeleri için hangi kritik tavsiyeleri verirsiniz? Gençlere en büyük tavsiyem, kariyerlerini sabır ve istikrarla inşa etmeleri. Bugünün hızlı dünyasında kısa vadeli sonuçlara odaklanmak yerine uzun vadeli hedefler belirlemek çok daha değerli. Merak duygularını canlı tutmaları, farklı kültürlerden ve deneyimlerden öğrenmeye açık olmaları gerekir. Başarı, mesleki bilgi kadar etik değerlere bağlılık, güçlü insan ilişkileri ve topluma katkı sunma bilinciyle anlam kazanır. Unutmasınlar ki kariyer bir maraton; önemli olan doğru zamanda doğru hızla koşabilmek ve yol boyunca öğrendiklerini başkalarıyla paylaşabilmek.

Yusuf Ziya Yüce: "Kariyer Bir Maraton; Sabır, Merak ve Etik Değerlerle İnşa Edilmeli" Haber

Yusuf Ziya Yüce: "Kariyer Bir Maraton; Sabır, Merak ve Etik Değerlerle İnşa Edilmeli"

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde lisans, Kocatepe Üniversitesi’nde işletme yüksek lisans eğitimi aldım. 2004’ten itibaren farklı sektörlerde kurumsal iletişim ve pazarlama rollerinde çalıştım. 20 yılı aşan iş tecrübem enerji, sağlık ve perakende sektörlerini kapsıyor. 2022’den bu yana Uludağ Enerji Grubu’nda Kurumsal İletişim Direktörü olarak görev yapıyorum. Ayrıca Uludağ Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak ders vererek bilgi birikimimi yeni kuşaklarla paylaşıyorum. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? İş hayatına spor iletişimiyle adım attım. Daha sonra perakende ve sağlık gibi farklı alanlarda görev alarak iletişimin çok boyutlu yapısını daha yakından tanıma fırsatım oldu. Her sektör bana farklı bir öğrenme alanı sundu; ancak enerji alanında sürdürdüğüm çalışmalar kariyerimde en kritik dönüm noktalarından birini oluşturdu. Grup düzeyinde iletişim stratejilerinin koordinasyonu, kriz iletişiminin yönetimi ve paydaş ilişkilerinde bütünsel bir yaklaşım geliştirmek, bugün sahip olduğum vizyonun temel taşlarını oluşturdu. Bugün Uludağ Enerji Grubu çatısı altında bu birikimi hem şirketimizin hem de sektörün geleceğine katkı sağlayacak projelere dönüştürmek en büyük motivasyonum. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan ve başarınızı sağlayan kişisel stratejiler neler? Benim için başarı, o noktaya gelene kadar gösterilen tutarlılık, sabır ve sürekli öğrenme isteğiyle tanımlanıyor. Kendi yolculuğumda beni farklı kılan en önemli strateji, her koşulda merak duygumu canlı tutmak oldu. Yeni fikirlere ve farklı bakış açılarına açık kalmak, beni sürekli geliştiren bir motivasyon kaynağı oldu. Ayrıca söylemlerimle davranışlarım arasında denge kurmaya, güven ilişkisini kişisel ölçekte de inşa etmeye büyük önem veriyorum. Başarıyı, geride kalıcı bir iz bırakmak ve çevremdeki insanların da gelişimine katkı sunmak olarak görüyorum. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? Enerji sektörü gibi stratejik bir alanda krizler her zaman önemli sınavlardır. Bu tür dönemlerde şeffaf, hızlı ve doğru iletişim kurmak en kritik noktadır. Kriz iletişim planlarını önceden hazırlayıp uygulayarak, zorlukları tehdit olarak görmek yerine dönüşüm fırsatına dönüştürdük. Bu yaklaşım sayesinde belirsizlikleri yönetmeyi başardık. En büyük zorluk büyük sektör krizleri. Çünkü bu tür dönemler toplumun güvenini test eder. Biz ise bu süreçlerde şeffaflık ve sorumluluk bilinciyle hareket ederek hem paydaşlarımızın güvenini korumayı hem de sektörün daha güçlü bir geleceğe hazırlanmasına katkı sunmayı öncelik haline getirdik. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? Bugün benim bulunduğum noktaya ulaşmak isteyenlere en kritik önerim; kurumsal iletişimi marka yönetimi veya proje geliştirme alanının ötesinde, stratejik bir sorumluluk olarak görmeleridir. Buradaki en büyük paradigma değişimi şudur: Kurumsal iletişim, marka hikayeleri yazmak veya projeleri duyurmaktan çok daha ötedir. Esas işi, kurumun itibar sermayesini, paydaşlarıyla olan güven bağını ve toplumsal lisansını yönetmektir. Bu da ancak bütünsel, stratejik ve son derece insani bir yaklaşımla mümkün hale geliyor. Çünkü bu alanda başarı, güçlü metinler yazmaktan ya da projeler geliştirmekten öte; kurumun itibarını, paydaşlarla olan güven ilişkisini ve topluma kattığı değeri bütünsel şekilde yönetebilmekten geçiyor. Bunun için sürekli öğrenmeye açık olmak, farklı sektörlerden deneyimler edinmek ve kriz anlarında soğukkanlı kalabilmek çok önemli. Ama belki de en önemlisi, iletişimin merkezine her zaman insanı koymak. Çünkü ister kurum içinde ister toplum nezdinde olsun, güveni ve samimiyeti inşa eden şey aslında insani değerler diyebilirim. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Liderlik benim için yön vermekten öte, anlam ve aidiyet inşa etmek. Ekibi ortak bir amaç etrafında buluştururken şeffaf iletişim ve katılımcı karar süreçlerini önceliklendiriyorum. Güven ortamı oluşturmak, işlerin sağlıklı yürümesini sağlamanın yanında ekibin kurumun değerlerini benimseyerek bu yolculuğun gerçek bir parçası olmasına imkan tanıyor. Böylece motivasyon kalıcı, bağlılık ise daha güçlü hale geliyor. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? Uludağ Enerji Grubu olarak vizyonumuz toplumsal fayda ve sürdürülebilirlik alanında da öncü bir rol üstlenmek. Önümüzdeki dönemde en büyük hedefimiz, dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilerle müşteri deneyimini sürekli geliştirmek, enerji verimliliğini artırmak ve yenilenebilir kaynaklara dayalı çözümleri daha da yaygınlaştırmak. Bununla birlikte bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacak projeler üretmek, çalışanlarımızı ve paydaşlarımızı bu yolculuğun aktif birer parçası haline getirmek en önemli önceliklerimiz arasında. Kısacası geleceğin enerjisini bugünden şekillendiren bir kurum olmayı hedefliyoruz. Toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? İş dünyasının bu konudaki sorumluluğunu nasıl görüyorsunuz? Uludağ Enerji olarak attığımız her adımı, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğuyla şekillendiriyoruz. Bunun yanı sıra toplumsal faydayı da aynı derecede önemsiyoruz; eğitimden sosyal sorumluluk projelerine kadar geniş bir alanda toplumla birlikte değer üretiyoruz. İş dünyasının bu noktada büyük bir sorumluluğu olduğuna inanıyorum. Çünkü sürdürülebilir bir gelecek özel sektörün de aktif katkısıyla mümkün olabilir. Biz de bu bilinçle, enerjimizi geleceğe taşıyan çözümler üretmeye devam ediyoruz. “Enerjini Geleceğe Taşı” projemizle 200’ün üzerinde okulda 5.000’den fazla öğrenciye eğitim verdik; aileler aracılığıyla ise dolaylı olarak 350.000 kişiye ulaştık. Ayrıca 50.000’in üzerinde çocuğa eğitici kitaplarımızı dağıtarak, tasarruf bilincini küçük yaşlardan itibaren aşılamaya başladık. Dijitalleşme ve yapay zeka gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Dijitalleşme artık iş dünyasının her alanını yeniden tanımlıyor. Bizim açımızdan da iletişim süreçlerinin ötesinde, kurumun tüm etkileşim biçimlerini dönüştüren bir unsur haline geldi. Dijital medya stratejileri, kurum kimliğimizin görünürlüğünü ve güvenilirliğini artıran temel yapı taşlarından biri. Yapay zeka ise veri analitiğinden içerik üretimine, müşteri davranışlarının öngörülmesinden kriz senaryolarının simülasyonuna kadar geniş bir yelpazede iş süreçlerimizi daha hızlı, verimli ve etkili hale getiriyor. Bu teknolojilere uyum sağlamak sürdürülebilir rekabet gücümüzün en kritik unsuru. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere, kariyerlerini sağlam temeller üzerine inşa etmeleri için hangi kritik tavsiyeleri verirsiniz? Gençlere en büyük tavsiyem, kariyerlerini sabır ve istikrarla inşa etmeleri. Bugünün hızlı dünyasında kısa vadeli sonuçlara odaklanmak yerine uzun vadeli hedefler belirlemek çok daha değerli. Merak duygularını canlı tutmaları, farklı kültürlerden ve deneyimlerden öğrenmeye açık olmaları gerekir. Başarı, mesleki bilgi kadar etik değerlere bağlılık, güçlü insan ilişkileri ve topluma katkı sunma bilinciyle anlam kazanır. Unutmasınlar ki kariyer bir maraton; önemli olan doğru zamanda doğru hızla koşabilmek ve yol boyunca öğrendiklerini başkalarıyla paylaşabilmek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.