Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Liderlik

Kapsül Haber Ajansı - Liderlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Liderlik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Enerjisa Üretim Power MBA’de 5. Dönem Başlıyor Haber

Enerjisa Üretim Power MBA’de 5. Dönem Başlıyor

Yenilenebilir enerji dönüşümünün merkezinde yer alan şirket, Sabancı Üniversitesi iş birliğiyle sürdürülen Power MBA Profesyonel Gelişim Programı’nda beşinci dönemi başlatarak, yenilikçi vizyonunu geleceğin liderleriyle buluşturmaya devam ediyor. Beş yıldır başarıyla sürdürülen Power MBA Profesyonel Gelişim Programı, bugüne kadar 284 mezunuyla, enerji sektörüne fark yaratan, analitik düşünen, sürdürülebilirlik bilincine sahip ve vizyoner liderler kazandırmayı hedefliyor. Sürekli öğrenme kültürünü kurum DNA’sının merkezine yerleştiren Enerjisa Üretim, bu program aracılığıyla kendi çalışanlarının yanı sıra farklı sektörlerden profesyonellerin de gelişimine katkı sağlıyor. Böylece bilgi paylaşımına dayalı güçlü bir öğrenme topluluğu oluşturarak enerji ekosisteminde yetkin, yenilikçi ve global ölçekte rekabet edebilen insan kaynağının gelişimine öncülük ediyor. Sektörü dönüştürecek bilgi, deneyim ve iş birliği platformu Enerjisa Üretim, Power MBA programı ile katılımcılarına teknik bilginin yanında stratejik düşünme, liderlik, takım çalışması ve sürdürülebilirlik odaklı kapsamlı bir gelişim deneyimi sunuyor. Beşinci döneminde 23 farklı kurumdan 48 profesyonelin katıldığı program, Ataşehir Merkez Ofis’te düzenlenen açılış ve networking etkinliğiyle başladı. Katılımcılar, yeni dönem heyecanını paylaşırken enerji sektöründeki güncel dönüşüm başlıkları üzerine fikir alışverişinde bulundu. 120 saatlik eğitim Toplamda 120 saatlik eğitim süreci, dört modül halinde kurgulandı. Programda, Sabancı Üniversitesi akademisyenleri ile enerji sektörünün önde gelen uzmanları yer alıyor. Bu kapsamlı yapı, teorik bilgiyle saha deneyimini buluşturarak katılımcılara çok yönlü bir gelişim fırsatı sunuyor. Ayrıca, program süresince, Enerjisa Üretim Bandırma Enerji Üssü’nde gerçekleştirilecek teknik gezide katılımcılar birçok yenilikçi teknolojiyi yerinde deneyimleme fırsatı bulacak. “Power MBA, geleceğin liderlerini bugünden inşa eden bir kültürün ifadesi” Enerji sektörünün dönüşümüne katkı sağlayacak bir vizyon geliştirdiklerinin altını çizen Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale, “Yenilenebilir enerji dönüşümünü teknoloji kadar insanın öğrenme, gelişme ve etki yaratma gücüyle tanımlıyoruz. Bizim için dönüşüm, sistemler ve süreçlerin yanı sıra düşünme biçimlerini, liderlik anlayışını ve iş birliği kültürünü de kapsıyor. Bu nedenle Enerjisa Üretim’de dönüşümün merkezine insanı yerleştiriyor, her bireyin potansiyelini keşfetmesini ve fark yaratmasını destekliyoruz. Power MBA programı, bilgiyle donanmış, merakla öğrenen, yenilikçi ve sürdürülebilirlik bilinci yüksek liderler yetiştirme vizyonumuzun güçlü bir yansıması. Beş yıldır farklı sektörlerden profesyonelleri bir araya getirerek oluşturduğumuz bu güçlü öğrenme topluluğu, enerjinin geleceğini şekillendirecek fikirlerin, liderlik yaklaşımlarının ve yeni bakış açılarının doğduğu bir platform haline geldi. Bu programla birlikte katılımcılarımıza bilgi, aynı zamanda bir vizyon, bir amaç ve bir dönüşüm yolculuğu sunuyoruz. Her bir katılımcının deneyimi, öğrenme isteği ve katkısı, geleceğin enerji ekosistemine yön verecek kolektif bir güce dönüşüyor. Power MBA, bu anlamda geleceğin liderlerini bugünden inşa eden bir kültürün ifadesi” dedi.

Borusan Grubu Yönetiminde Bayrak Değişimi Haber

Borusan Grubu Yönetiminde Bayrak Değişimi

Borusan Grubu'nda stratejik bir liderlik değişimi yaşanıyor. Ocak 2020’den itibaren Grubun CEO'luğunu üstlenen Erkan Kafadar, Nisan 2026 itibarıyla görevini halen Borusan Cat İcra Kurulu Başkanı olarak görev yapmakta olan Özgür Günaydın’a devredecek. Covid-19 pandemisi, jeopolitik gerilimler, deprem felaketleri ve ekonomik krizler gibi küresel ve bölgesel pek çok zorluğun yaşandığı bir dönemde Gruba başarılı bir liderlik yapan Kafadar, Borusan Grubu'nun finansal ve finansal olmayan göstergelerinde önemli ilerlemeler kaydetmesine öncülük etti. Kafadar, Borusan Holding Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve Borusan Grubu Şirketlerinde Yönetim Kurulu Üyesi olarak Gruba katkı sağlamaya devam edecek. Yeni CEO, Grup İçinden Yetişen Deneyimli Bir İsim Borusan Grubu'nun yeni CEO'su olarak atanan Özgür Günaydın, ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü'nden mezun olduktan sonra 1995 Yılında kariyerine Borusan Makine ve Güç Sistemleri şirketinde Servis Mühendisi olarak başladı. 30 yılı aşan kariyeri boyunca farklı coğrafyalarda global liderlik yapmış olan Günaydın, Borusan Cat’in dijital dönüşüm vizyonuna yön vererek çevik, yılmaz ve sürdürülebilir organizasyon yapılarının oluşturulmasında öncü bir rol üstlenmiştir. Günaydın, Ocak 2017 tarihinden bu yana Borusan Cat İcra Kurulu Başkanı olarak görev yapmaktaydı. Kocabıyık: "Liderliğine Güvenimiz Tam" Atamaya ilişkin bir açıklama yapan Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, değişimin Grup için önemini vurguladı: "Erkan Kafadar, görev yaptığı süre boyunca küresel çapta yaşanan tüm zorluklara rağmen Grubumuza çok başarılı bir liderlik yaptı. Grubumuzu ileri taşıyan, önemli ilerlemeler kaydetmemizi sağlayan değerli katkıları için kendisine gönülden teşekkür ediyorum. Kendisi, Borusan Holding Yönetim Kurulu Murahhas Üyemiz olarak tecrübeleriyle bize destek olmaya devam edecek. Borusan Grubu CEO'luğu görevini devralacak olan Özgür Günaydın, uzun yıllardır Grubumuzda kendini kanıtlamış değerli bir yöneticimizdir. Grubumuzu 200 yıl ve ötesine taşıma vizyonumuzda kendisinin liderliğine güvenimiz tamdır. Bu anlamlı yolculukta, yeni CEO'muzun liderliğinde kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Bu önemli atamanın tüm Borusan Grubu ve paydaşlarımız için hayırlı olmasını diliyorum." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Vodafone “Bi’ Düşünsene” Programına  2 Binden Fazla Başvuru  Haber

Vodafone “Bi’ Düşünsene” Programına  2 Binden Fazla Başvuru 

Gençleri yeni nesil teknolojilerle geleceği birlikte şekillendirmeye teşvik eden programa 2 binden fazla başvuru alındı. Programın final etkinliği 2 Aralık’ta yapılacak. Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, geleceğin teknolojilerine yön verecek gençlerin yanında durmaya devam ediyor. Vodafone’un üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği “Bi’ Düşünsene” fikir maratonunda başvurular tamamlandı. 195’ten fazla üniversiteden, 2 binden fazla başvurunun alındığı programda büyük final 2 Aralık’ta İstanbul’da yapılacak. Kazanan öğrencilere 750 bin TL’yi bulan para ödüllerinin yanı sıra staj programlarında öncelik ve tersine mentorluk imkânları da sunulacak. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Nazlı Tlabar Güler, şunları söyledi: “Vodafone’da gençleri geleceğin liderleri olarak görüyoruz. Onların enerjisini ve yenilikçi bakış açılarını kapsayıcı kurum kültürümüzle buluşturmayı önemsiyoruz. Teknolojinin gücüyle daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme yolculuğumuzda gençleri de yanımıza almak istiyoruz. Bi’ Düşünsene fikir maratonuyla, gençlere sadece fikirlerini paylaşacakları bir platform değil, aynı zamanda Vodafone’un dinamik ve yaratıcı dünyasını yakından tanıyacakları bir deneyim sunuyoruz. Programla, global ölçeğimizin ve teknoloji liderliğimizin sunduğu fırsatlardan daha fazla genç arkadaşımızın haberdar olmasını sağlarken, ufuklarını genişletmeyi, teknolojinin sınır tanımayan dünyasını keşfetmelerini sağlamayı hedefliyoruz. 15 Eylül’de başlayan programımızın başvuru süreci geçen hafta tamamlandı. Tüm Türkiye’den, 195’ten fazla üniversiteden, 2 binden fazla, epey yüksek bir başvuru sayısına ulaştık. Programımızın final etkinliğini 2 Aralık’ta İstanbul’da düzenleyeceğiz.” Üniversitelerde deneyim alanları kuruldu “Vodafone Bi’ Düşünsene” programı için ülke genelinde 10 üniversitede etkinlikler düzenlenerek Vodafone’un sürekli eğitim/gelişim kültürü ve global çapta sunduğu kariyer fırsatları tanıtıldı. Üniversite kampüslerinde öğrencilere ilgi çekici, enerji dolu ve akılda kalıcı bir atmosferde eğlenceli ve interaktif deneyimler sunuldu. Program kapsamında, Vodafone ve Vodafone FreeZone sponsorluğunda hem kampüslerde hem de dijital platformlarda iletişim ve etkileşim faaliyetleri yürütülmeye devam ediyor. Kazananlara para ödülü ve staj imkânı “Vodafone Bi’ Düşünsene” fikir maratonuna başvuru için “E-Atıkları Dönüştür, Geleceği Tasarla” ve “Dijital Dünyaya Akıllı Dokunuş” olmak üzere iki farklı simülasyon senaryosundan biri seçildi. Her simülasyon Test Tabanlı Görev, Metin Tabanlı Görev, Sunum Hazırlığı Görevi ve Video Tabanlı Sunum Görevi olmak üzere dört farklı görevden oluştu. Adaylar, başvurularını proje web sitesi üzerinden gerçekleştirip projelerini Ludi platformuna yükledi. Ludi üzerinden sunulan projeler arasından yapılacak değerlendirme sonucunda 30’u seçilecek. Finale kalacak 10 fikir ise Vodafone çalışanlarından oluşan bir değerlendirme kurulu tarafından belirlenecek. Finalist takımlar İstanbul’da 2 Aralık’ta gerçekleşecek büyük finale davet edilecek. Finalde birinci olan takıma 750 bin TL, ikinci takıma 500 bin TL ve üçüncü takıma 250 bin TL para ödülü sunulacak. Ayrıca, ilk 3’e giren takımlara staj programlarında öncelik, son 10 takıma ise liderlik ekibine tersine mentorluk imkânı sağlanacak. Vodafone’un “Bi’ Düşünsene” fikir festivali hakkında ayrıntılı bilgi için: https://www.vodafone.com.tr/hakkimizda/insan-kaynaklari/bi-dusunsene

“Mustafa Kemal” ile 81 İldeki Sinema Salonlarında İstiklal Marşı Yankılandı Haber

“Mustafa Kemal” ile 81 İldeki Sinema Salonlarında İstiklal Marşı Yankılandı

“Mustafa Kemal”, TME Films dağıtımıyla 10 Ekim 2025 tarihinde sinemaseverlerle buluştu. Türkiye’nin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını konu alan ve büyük beğeni toplayan "Mustafa Kemal" filminin gösterimleri devam ederken, filmin sonunda yer alan İstiklal Marşı sahnesi, Türkiye’nin dört bir yanında duygusal anlara sahne oldu. Filmi izlemek için sinemalara gelen öğrenciler, marş başladığında ayağa kalkarak saygı duruşunda bulundu ve hep birlikte İstiklal Marşı’nı coşkuyla okudu. Sinema salonlarını dolduran milli coşku, öğretmenler ve veliler tarafından da büyük takdir topladı. 10 Kasım haftasında bu coşkunun daha da artması, salonların Atatürk’e duyulan sevgi ve minnetle dolması bekleniyor. Filmin konusu Yavuz, Mine ve Nihat'ın uluslararası teknoloji yarışmasında geliştirdikleri "Miniya" adlı robotla Türkiye'yi temsil etmesiyle başlayan filmin konusu şöyle: "Ancak dışarıdan bir müdahale sonucu kontrolden çıkan Miniya, kendine bir robot ordusu kurup Yavuz ve arkadaşlarının peşine düşer. Robotlardan saklanmak ve onlarla mücadele edebilmek için bir lidere ihtiyaç duyan ekip, zaman makinesiyle geçmişe giderek Mustafa Kemal'in Selanik Askeri Rüştiyesinden Trablusgarp Savaşı'na uzanan yolculuğuna tanıklık eder. Ondan aldıkları ilhamla liderlik özelliklerini geliştiren Yavuz ve arkadaşları, kendi zamanlarına dönerek robot ordusuna karşı büyük bir mücadeleye hazırlanır." Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin kazanımlarını yansıtıyor Pedagojik açıdan zengin bir içerik sunan ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin temel kazanımlarını yansıtan filmin yönetmenliğini H. Orkun Eser gerçekleştirirken, senaryosunu Ali Hakan Kaya ve Sinem Doğangönül kaleme aldı. 75 dakikalık 3D animasyon filmde, prodüksiyon süreci son teknoloji yapay zekâ araçlarıyla desteklendi. Seri kapsamında, Atatürk’ün yetişkinlik yıllarını konu alan “Mustafa Kemal Atatürk” filmi 3 Kasım 2028’de; “Gazi Mustafa Kemal Atatürk” filmi ise 1 Kasım 2030’da vizyona girecek. Serinin ilk filmi büyük ilgi görmüştü Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluğunu anlatan dört filmlik animasyon serisinin ilk ayağı olan ‘Mustafa’ filmiyle çocuklar, Atatürk’ü ilk kez animasyonla izleme fırsatı bulmuş ve film büyük yankı uyandırmıştı.

Patel: “Yapay Zekâ, Günlük Ortalama 110 Dakika Tasarruf Sağlıyor” Haber

Patel: “Yapay Zekâ, Günlük Ortalama 110 Dakika Tasarruf Sağlıyor”

Çeyrek asrı aşkın süredir bilişim dünyasını bir araya getiren Bilişim Zirvesi, 2025 üçlemesinin son halkası olan “Bilişim Zirvesi’25-Bulut: The Last of a Trilogy” etkinliğini başarıyla gerçekleştirdi. Bini aşkın sektör profesyonelinin katıldığı, sadece ‘Bulut Teknolojileri’ne odaklanan zirve, sektör gündemini, en güncel trendleri, yenilikçi çözümleri ve çığır açan inovasyonları iş dünyası ile buluşturdu. Zirvenin ana konuşmacısı Adecco SVP & Head of EEMEA Mayank Patel, yapay zekâ odağında yaptıkları araştırmadaki Türkiye’ye özel veriler paylaştı. Bilişim Zirvesi’25 üçlemesinin son halkası olan “Bulut: The Last of a Trilogy” etkinliği, teknoloji ve bilişim dünyasının geleceğine bir kez daha yön verdi. Bini aşkın sektör profesyonelini ağırlayan zirvede bulut teknolojileri, iş süreçlerinden sürdürülebilirliğe kadar her açıdan ele alındı. Bulutun dönüştürücü etkisi ortaya konurken, ilham verici konuşmalar büyük ilgi gördü. Bilişim Zirvesi’26’nın mottosu “Yapay Dünya’nın Dopamini” olacak! Bilişim Zirvesi’25’in açılış konuşmasını yaparak etkinliği başlatan BThaber Başkan Yardımcısı Neslihan Aksun konuşmasında “Bugün burada yaşadığımız çağın mimarisini yeniden yorumluyor ve Yeşil Safir taşı gibi özel bir taşla taçlandırıyoruz. Safir, asaleti ve kalıcılığı simgelerken yeşil tonu ise doğayla uyumu, sürdürülebilirliği, dönüşümü ifade ediyor. Bulut artık yalnızca veri depolamak değildir. Bulut; düşünceye hız verir, sınırları yıkar, kurumları yeniden şekillendirir. Bulut; veriyi dolaşıma sokar, yapay zekâyı besler, güvenliği yeniden tanımlar. Bugün, iş yapma biçimimizi, kurum stratejilerimizi, sürdürülebilirliği yeniden yazan bir bulut çağına merhaba” dedi. Konuşmasında gelecek yılın temasını da açıklayan Aksun, “Bilişim Zirvesi’26’nın mottosu “Yapay Dünya’nın Dopamini” olacak. Teknoloji insanlığın yeni dopamini oluyor; bir yandan dönüştürüyor, diğer yandan büyülüyor. Her yeni buluş, her yeni algoritma beynimizin ödül merkezine bir sinyal gönderiyor: devam et, daha fazlası var. Ama biliyoruz ki bu dopamin etkisi, dengeyi unuttuğumuzda bizi kendi yarattığımız yapay dünyanın içine hapsedebilir. Önümüzdeki yıl; yapay zekâdan buluta, siber güvenlikten analitiğe, sürdürülebilir dijital dönüşüme kadar her başlıkta aynı dengeyi arayacağız” dedi. Türkiye, Avrupa, Asya ve Orta Doğu’nun dönüşümünün kalbinde yer alıyor “Yapay Zekâ Çağında Liderlik: İş Gücünü Geleceğe Hazırlamak İçin Yetenek Stratejilerini Yeniden Tasarlamak” başlıklı sunumunu yapan zirvenin ana konuşmacısı Adecco SVP & Head of EEMEA Mayank Patel, yapay zekânın iş gücü üzerindeki etkilerine ve dönüşen liderlik anlayışına dair önemli öngörüler paylaştı. Patel, sunumunda “Yapay Zekâ artık her yönetim kurulunun gündeminde, ancak birçok şirket bu dönüşümün iş gücü üzerindeki etkisini nasıl yöneteceğini tam olarak bilmiyor. Türkiye, Avrupa, Asya ve Orta Doğu’nun dönüşümünün kalbinde yer alıyor. Genç ve teknolojiye yatkın nüfusuyla dünyanın en dinamik iş gücüne sahip ülkelerinden biri. Üstelik Türkiye, bu dönüşümün sadece bir parçası değil; yapay zekâ mimarisini hayata geçirmeye başlayan öncü ülkelerden biri. Yapay Zekâ, günlük ortalama 110 dakika tasarruf sağlıyor, şirketlerin sadece %43’ü etkisini ölçüyor Tahminlere göre 2025 yılına kadar Türkiye’nin GSYİH’sinin %5’i yapay zekâdan gelecek. Geleceğin Küresel İş Gücü Raporu 2025’te Türkiye’ye özel veriler saptadık. Bu çalışma, 500’den fazla üst düzey yöneticisinin katılımıyla gerçekleştirildi. Sonuçlara göre, Türkiye’de yapay zekâya dair iyimserliği oldukça yüksek. Katılımcıların %78’i yapay zekânın daha fazla iş yaratacağına inanıyor. İnsanlar, AI destekli bir dünyada bile “işimin amacı ne?” diye sorguluyor. %76’sı yapay zekâ ajanlarının bir yıl içerisinde iş akışlarına entegre edileceğini öngörüyor. Ancak yüzde 36’sı işin yeniden tasarlanmasına katılıyor. Liderlerin önündeki en büyük zorluklardan biri: Verimlilik ile insan etkisi arasındaki dengeyi kurmak. Yapay Zekâ, günlük ortalama 110 dakika tasarruf sağlıyor. Ancak şirketlerin sadece %43’ü bunun etkisini ölçüyor. %42’si de veri üzerindeki kontrolünü artırmak istiyor. Küresel ölçekte 37.000’den fazla kişiyi kapsayan araştırmamızda, %78’i yapay zekânın daha fazla iş yarattığını, %53’ü çalışanların anlamlı iş istediğini ve %76’sı yapay zekânın iş gücüne entegre olacağını söylüyor. Yani çalışanlar değişime karşı değil, yeniliğe katkı sağlamak istiyor. Bugün her organizasyonun önündeki en önemli konu: İnsanları yeniden eğitmek ve becerilerini güncellemek. Çünkü geleceğin işi, insan ile makine arasında seçim yapmak değil; amacı merkeze alan bir yapay zekâ yaklaşımıyla liderlik etmektir. dedi. BThaber Başkanı Murat Göçe’nin yönettiği “Bulutun Gücüyle Şekillenen Stratejik Zekâ: 2030’un Altyapısını Kurmak” başlıklı ana panelde Zeren Group CIO’su Mehmet Ufuk Dokuzluoğlu, Huawei Cloud Satış ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Onur Karahayıt ve Ajet CISO’su Timur Kadızade katılımcılara bulut ile ilgili farklı bakış açıları kazandırdı. Bulutu stratejik zekâ katmanı olarak ele almalıyız! BThaber Başkanı Murat Göçe konuşmasına şu sözlerle başladı: “2030’a giderken bizi bekleyen gerçek şu: Bulutu sadece bir teknoloji olarak değil, stratejik bir zekâ katmanı olarak ele almak zorundayız. Bugün dijital dönüşümün her aşaması, bulutun omzunda yükseliyor. Yapay zekâ modellerinin öğrenmesi, büyük verinin analiz edilmesi, güvenliğin sağlanması, IoT’nin çalışması, hatta 5G’nin verimliliği. Hepsi bulutun gücüyle mümkün. Ama asıl soru şu: Bu gücü nasıl yönetiyoruz? Kurumlarımız bu dönüşümün neresinde? Verinin serbestçe dolaştığı, yapay zekânın sürekli öğrendiği bir dünyada güvenlik, sürdürülebilirlik ve esneklik dengesini nasıl kuruyoruz? Kuruluşlar, altyapı maliyetlerini azaltırken aynı zamanda inovasyon hızını artırıyor. Fakat bu denklemin görünmeyen yüzü; insan faktörü. Çünkü her teknoloji, insanla anlam buluyor. Kurumlar, yalnızca altyapılarını değil, yetenek stratejilerini de bulut çağının gerektirdiği şekilde dönüştürmek zorundalar. Bulut teknolojileri 2030’un altyapısını nasıl şekillendirecek? Verimlilik, güvenlik ve sürdürülebilirlik üçgeninde nasıl bir denge kurulacak? Hibrit bulutun, yapay zekânın ve veri merkezlerinin birleşimi, kurumlara nasıl bir stratejik zekâ kazandıracak. Panelimizde, bu sorulara yanıt arayacağız” dedi. Panelde yer alan Zeren Group CIO’su Mehmet Ufuk Dokuzluoğlu “Bulut teknolojisi 2000’li yılların başında başladı ve kısa sürede sadece bir altyapı hizmeti olmaktan çıkarak stratejik bilgi ve karar destek sistemlerinin temelini oluşturdu. Bu teknoloji sayesinde donanım ve altyapı yatırımlarını uzun vadeli öngörülerle planlamak mümkün hale geldi. Bulut sistemleri sayesinde artık istediğimiz teknolojiyi ihtiyacımız kadar kullanabiliyoruz; bu da hem maliyetlerde büyük avantaj sağlıyor hem de esneklik ve eşitlik getiriyor. İşin merkezinde tabi ki her zaman insan var” dedi. Panelin diğer bir konuşmacısı Huawei Cloud Satış ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Onur Karahayıt “Veri güvenliği günümüzde önemli bir konu. Verilerin yurt dışına çıkmasıyla ilgili olarak kanunlar ve düzenlemeler mevcut. Bunun yanı sıra, verilerin dışarıya aktarılmasının getirdiği fiziksel ve hukuki kısıtlamalar da söz konusu. Veri erişimi ve yönetimi konusunda netlik sağlamak, sistemlerin güvenliğini korumak açısından kritik hale geliyor. Huawei olarak Türkiye’deki veri güvenliği konusundaki endişeler ve kanunları göz önüne alarak Türkiye’de veri merkezi yatırımı yaptık. Huawei Cloud’un Türkiye’ye olan yatırımları hız kesmeden devam ediyor. Aralık ayında yeni yapay zekâ servislerinin veri merkezimizde kullanımı ile birlikte şirketler yapay zekâ odaklı inovasyonları çok daha hızlı hayata geçirebilecek. Ajet CISO’su Timur Kadızade ise “Yapay zekâ otomasyonu ciddi şekilde kolaylaştırıyor. Örneğin; eskiden 36 saatte aldığımız bir aksiyon, artık 3-5 saniye veya 10 dakika içinde gerçekleştirilebiliyor. Zero-day saldırıları dışında, yapay zekâ ile yapılamayacak çok fazla şey olmadığını düşünüyorum. Bu süreçler sezgisel hale geliyor ve insanlarla etkileşim genişliyor” dedi. Ana panel sponsoru Huawei, premium sponsorlar ATP, Bizim Bulut, Eclit, Logo ile vMind’ın katkılarıyla gerçekleşen Bilişim Zirvesi’25’de sektörün öncü markalarının CEO ve CTO’ları sahne aldı. vMind CEO’su Volkan Duman, Eclit CEO’su Erdem Telci, Logo Grup CTO’su İsmail Duran, Bizim Bulut Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Ayvaz, ATP, Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Dr. Murat Aras, Mindfulness ve Şefkat Eğitmeni, Gatto Mind Kurucusu Sinem Tütenler, İşNet Kurumsal Satış Müdürü Serhat Varol, ParamTech CEO’su Bahadır Aktan, Aydem Holding CTO’su Engin Kavas, Limak Çimento IT Direktörü Ümit Ateş, I-Frame Kurucu Ortaklarından Ferhat Bulut, Link’ten Arge ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, C-Coop, Pathvisor Hülya Erginler, Acıbadem Bilgi Teknolojileri Direktörü Kemal Kaplan, Atos Satış Yöneticisi Kemal Duru, Lila Kağıt Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü Tarkan Ateşoğlu, C-Coop Pathvisor Gökhan Süderbay ve Serra Yılmaz yer aldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Great Place To Work® Türkiye'den Yeni Akademik İş Birliği Haber

Great Place To Work® Türkiye'den Yeni Akademik İş Birliği

Great Place To Work® Türkiye, iş dünyasında güven temelli iş yeri kültürünün önemini genç kuşaklara aktarmak amacıyla Bahçeşehir Üniversitesi ile yeni bir iş birliğine imza attı. Güz döneminde başlayan ve CO-OP programı kapsamında açılan COP4535 "The Great Place To Work Playbook: How to Win at Work" markalı dersi öğrencileri iş yeri kültürü, çalışan deneyimi ve liderlik kavramlarıyla buluşturuyor. İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi İşletme bölümünde açılan ders kapsamında Great Place To Work® Türkiye ekibi tarafından geliştirilen özgün bir müfredat her hafta öğrencilerle paylaşılıyor. Eğitim öğretim dönemi boyunca düzenlenecek derslerde öğrenciler, güven kültürünün iş sonuçlarına etkisini, çalışan deneyiminin nasıl ölçüldüğünü ve yüksek güv en ortamına sahip kurumların başarı hikâyelerini inceleme fırsatı bulacak. Bir Şirket Kültürü Hikayesi Programın en dikkat çekici bölümlerinden biri, farklı sektörlerden şirket CEO'larının derslere konuk olarak katılması. Konuk liderler, kendi şirket kültürlerini, çalışan deneyimi stratejilerini ve liderlik anlayışlarını öğrencilerle paylaşarak gençlerin iş dünyasının farklı dinamiklerini doğrudan uygulayıcılarından öğrenmelerine olanak tanıyacak. Dönem boyunca; Yapay zekâ trendleri, çalışan aidiyeti ve motivasyon, liderlikte güven kültürü, işveren markası, çeşitlilik ve yüksek güven kültürüne geçiş yol haritası gibi başlıklar ele alınacak. Teoriden Pratiğe: Kültür Odaklı Bir Öğrenme Deneyimi Dersin temel amacı, öğrencilerin geleceğin iş dünyasında yalnızca teknik bilgiyle değil, değer temelli bir bakış açısıyla yer almalarını sağlamak. Progra m kapsamında öğrenciler; vaka analizleri, proje sunumları ve gerçek şirket örnekleri üzerinden güvene dayalı şirket kültürünün bileşenlerini keşfediyor. Bu kapsamda öğrenciler, Great Place To Work® metodolojisinin bilimsel dayanaklarını ve küresel iyi uygulamaları derinlemesine öğrenme fırsatı elde ediyor. İlk Konuk Great Place To Work® Türkiye CEO'su Eyüp Toprak Yarıyıl açılış dersinde öğrencilerle bir araya gelen Great Place To Work® Türkiye CEO'su Eyüp Toprak, öğrencilere iş yeri kültürü ve çalışan deneyimi alanında Great Place To Work'ün genel vizyonunu aktardı. Toprak dersin ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Great Place To Work® olarak yıllardır şirketlerin güvene dayalı kültürler oluşturmasına destek veriyoruz. Şimdi bu yaklaşımı geleceğin liderleriyle paylaşarak, onların iş yaşamına değer odaklı bir perspektifle hazı rlanmalarını istiyoruz. Bahçeşehir Üniversitesi iş birliği, bu vizyonun eğitim dünyasındaki somut bir yansıması." Great Place To Work® Türkiye ve Bahçeşehir Üniversitesi arasındaki bu iş birliği, geleceğin liderlerinin güven kültürünü yalnızca teorik değil, uygulamalı olarak deneyimlemelerine olanak tanıyor ve Türkiye'de iş dünyasıyla akademi arasında kurulan en güncel köprülerden biri olarak öne çıkıyor. Great Place To Work® hakkında Great Place To Work®, iş yeri kültürü ve çalışan deneyimi konusunda uzman küresel otoritedir. 1992'den beri dünya çapında 100 milyondan fazla çalışanın dahil olduğu Trust Index™ anketinden elde edilen derin analizler, harika bir iş yeri deneyimini neyin oluşturduğunu tanımlıyor. Her şeyin temelinde Güven vardır. Great Place To Work®, tüm çalışanlar için yüksek güvene dayalı bir iş deneyimi yaratarak organizasyonların kültürlerini ölçmeler ine ve daha iyi iş sonuçları üretmelerine yardımcı oluyor. Kurum kültürü ve çalışan deneyimi analiz platformu Emprising®, liderlere veri ve insan odaklı kararlar verebilmeleri için ihtiyaç duydukları anketler, gerçek zamanlı raporlama ve içgörüler sağlıyor. Great Place To Work® aynı zamanda Great Place To Work-Certified™ şirketleri ve Türkiye'nin En iyi İşverenleri Listesi'nin yanı sıra sektörel, bölgesel ve demografik listeler açıklayarak çalışan deneyiminin en iyiler ile kıyaslayabileceğiniz benzersiz veri içerikleri sunuyor. Great Place To Work®'ün misyonu, organizasyonların herkes için harika iş yerleri haline gelmesine yardımcı olarak daha iyi bir dünya inşa etmek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.