Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mersin Büyükşehir Belediyesi

Kapsül Haber Ajansı - Mersin Büyükşehir Belediyesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mersin Büyükşehir Belediyesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ünlü Şef Danilo Zanna, 4.Uluslararası Tarsus Festivali’nde İlgi Odağı Oldu Haber

Ünlü Şef Danilo Zanna, 4.Uluslararası Tarsus Festivali’nde İlgi Odağı Oldu

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ‘4. Uluslararası Tarsus Festivali’, bu yıl gastronomi tutkunlarını ünlü şeflerle buluşturdu. Festivalin son gününde ünlü İtalyan Şef Danilo Zanna’nın ‘Türkiye’ye Geliş, Ünlü Olma Serüveni ve Yemekle Olan Hayatı’ konu başlıklı söyleşisi ve MasterChefler Ezgi Yıldırım ile Muratcan Sural’ın ‘Tahinli Mini Lavaş, Tandır, Sarı Ulak Zeytin Salatası, Tarsus Beyazı Sos’ Gastronomi Show’u katılımcılardan büyük ilgi gördü. Ünlü İtalyan Şef Danilo’dan samimi ve keyifli bir söyleşi Ünlü İtalyan Şef Danilo Zanna, Tarsus Müzesi’nde gerçekleştirdiği ‘Türkiye’ye Geliş, Ünlü Olma Serüveni ve Yemekle Olan Hayatı’ konu başlıklı söyleşisinde, hem kariyer yolculuğunu hem de Türk mutfağına olan ilgisini ve sevgisini katılımcılarla paylaştı. Renkli kişiliği ve samimi anlatımıyla büyük ilgi gören Zanna, Türkiye’ye geliş sürecinden, ilk televizyon programı deneyiminden ve Türkçe’yi öğrenirken yaşadığı komik anılardan söz etti. İtalyan ve Türk mutfağının benzerliklerini anlatan Zanna, yemek yapmanın ve mutfakta olmanın kendisini için bir tutku olduğunu kaydetti. Zanna, söyleşi boyunca katılımcıların merak ettiği soruları da yanıtladı. Danilo Zanna: “Tarsus inci gibi bir yer” Söyleşi sonunda Tarsus ve Uluslararası Tarsus Festivali ile ilgili de konuşan Zanna, “Tarsus inci gibi bir yer ama bence Türkiye’de özellikle gastronomi konusunda yeteri kadar keşfedilmemiş yerlerden biri. Tarsus’un kendini tanıtabilmesi için yeteri kadar hem yemeği hem de kültürü var” dedi. Festival için teşekkürlerini de ileten Zanna, “Bu organizasyonu düzenleyen Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve emeği geçenlere, beni davet ettiği için teşekkür ederim. Biz, özellikle bu güzel festivalden sonra Tarsus’un güzelliğini, gastronomisini ve sıcaklığını anlatmaya devam edeceğiz” diye belirtti. “Festival mükemmel geçiyor” 14 yaşındaki Abdullah Sımsıkı da Danilo Zanna hayranı gençlerden. Sımsıkı, hem festivali hem de söyleşiyi değerlendirerek, “Festivalimizin 3. günü de yine mükemmel geçiyor. Hayranları olarak Danilo Zanna’yı dinlemeye geldik. Gayet samimiydi. Festival de gayet iyi. Festivalin her noktası şenlik alanı gibi. Adım attığımız her yerde mutlu oluyoruz” dedi. Danilo Zanna’nın minik hayranlarından Deniz Bilge Şanlı ise “Bana göre ortam çok güzel. Danilo Zanna’yı programdan izliyorum. Mersin’e gelmesi, Tarsus’u ziyaret etmesi ve yemeklerimizi yemesi bence iyi bir şey” diye konuştu. MasterChefler Yıldırım ve Sural, Gastronomi Show ile hem gözleri hem de damakları doyurdu Festival kapsamında St. Paul Meydanı’nda MasterChefler Ezgi Yıldırım ve Muratcan Sural tarafından ‘Tahinli Mini Lavaş, Tandır, Sarı Ulak Zeytin Salatası, Tarsus Beyazı Sos’ Gastronomi Show’u yapıldı. MasterChef’ler Yıldırım ve Sural, Tarsus’ta müthiş bir misafirperverlikle karşılaştıklarını ve festivalin de mükemmel geçtiğini kaydettiler. Kentin her noktasında birbirinden farklı çok güzel etkinliklere şahit olduklarını ifade eden MasterChef’ler, Tarsuslulara bu güzel misafirperverlikleri için teşekkür ettiler ve Tarsus’un lezzetlerini çok beğendiklerini anlatarak, Tarsus’ta bulunmaktan dolayı duydukları memnuniyeti ifade ettiler. Tarsus’a özgü olan lezzetleri harmanlayarak ortaya enfes bir tat çıkaran şefler, Gastronomi Show’u hem sohbetleri hem de ortaya çıkardıkları lezzetler ile adeta şenlendirdiler. Katılımcıların sorularına da yanıt veren şefler, mutfağa girdiklerinde hangi lezzeti nasıl ortaya çıkarmak için farklı teknikleri nasıl kullandıklarını katılımcılarla paylaştılar. MasterChef’lerden festivale tam not MasterChefler Ezgi Yıldırım Gastronomi Show’un ardından yaptığı değerlendirmede; “Festivalin ilk 3’üne katılmadığım için, ‘Neden daha önce gelmemişim, görmemişim ve katılma şansı bulamamışım?’ diye esef duyuyorum. İnanılmaz profesyonel, çok doğru çizgide yürüyen bir iş. Sadece gastronomi ayağı olmayan, bir yanda festival alanlarının ve pazarların kurulduğu, halayların çekildiği, konserlerin düzenlendiği nefis bir iş. Bu kadar profesyonel bir organizasyonu Tarsus’a kazandırdığı için Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Bey’e son derece teşekkür ediyorum. Eşi Meral Hanım’dan kadın kooperatiflerine desteklerini dinledik ve iyice duygularım kabardı. Burada olduğum için mutluyum” dedi. Ortaya çıkardıkları yemek hakkında da bilgiler veren Yıldırım, “Çok bilindik bir lezzeti farklı ürünlerle harmanlamış olduk. Burada olduğumuza da değdi diye düşünüyoruz. Böyle bir organizasyonda sahnede olmak büyük bir gururdu” diye belirtti. MasterChef Muratcan Sural da, festivalde bulunmaktan dolayı duydukları gururu ifade ederek, “Öncelikle Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bizi buraya davet etmesi ve böyle bir organizasyon düzenlemesi çok kıymetli. Bu etkinliklerin 14, 24, 34… diye ilerlemesini temenni ediyoruz. Tarsus’a geldik, yemek pişirdik, insanlar bizi televizyonda izledikten sonra yaptığım yemekleri burada da tatmış oldular. Bizim için bu tarif edilemez bir duygu” dedi ve emeği geçenlere teşekkürlerini iletti. Gastronomi Show katılımcıları memnun etti Gastronomi Show’u izleyen yurttaşlardan Şengül Tire, “Festival çok güzeldi, MasterChef’lerin yaptığı yemek de enfesti. Tadına baktım çok güzeldi. Değişik bir tattı ve çok hoşuma gitti. Büyükşehir Belediye Başkanımız bu festivali lütfen her yıl düzenlesin. Ben geçen sene katılamamıştım, bu sene katıldım çok sevdim” dedi. Yurttaşlardan Belda Çalıcı ise festivali çok beğendiğinden ve çok büyük bir emek örneği olduğundan söz ederek, “Bu sene insanların ilgisi her zamankinden daha çoktu. Çok memnun kaldık, umarım her sene bu şekilde devam eder. Biz Tarsuslular olarak çok memnun kaldık” diye belirtti. Dr. Ayşegül Çoruhlu: “Uzun ömrün sırrı sağlıklı yaşamın süresini uzatmakta” 4. Uluslararası Tarsus Festivali’nin son gününde düzenlenen ‘Sağlıklı Yaşamın Yeni Başlığı: Longevity’ başlıklı söyleşide ise Antiaging ve Biyokimya Uzmanı Dr. Ayşegül Çoruhlu, katılımcılara sağlıklı ve uzun yaşamın ipuçlarını anlattı. Çoruhlu, ömrü uzatmanın değil, sağlıklı kalınan dönemi uzatmanın önemine dikkat çekerek, yatay ilerleyen ve yüksek pikler yapmayan kan şekeri değerinin bunu mümkün kıldığını belirtti. Dr. Ayşegül Çoruhlu, uzun yaşamın sadece genlerle değil, yaşam tarzıyla önemli ölçüde şekillendiğini belirterek, “Yaşam alışkanlıklarımız içinde fiziksel olanı düzeltmek daha kolaydır. Günü ikiye bölmek, sabah ve gündüz saatlerinde hareket etmek, akşamları ise dinlenmeye ve uykuya ayırmak modern yaşamın kurtarıcısı olabilir. Yeme ve içmenin zamanı gündüz saatleridir; özellikle saat 17.00 sonrasını daha erken yatağa giderek sabaha kadar kendimiz için daha kutsal bir zaman ilan edip yemeksiz, erken uyuyan, dinlenen ve stresi azaltmaya çalışan bir model olmalıyız. Şu anki modern yaşam ancak böyle kurtarabilir” ifadelerini kullandı. ‘Longevity’ kavramını açıklayan Çoruhlu, bu yaklaşımın yalnızca hastalıkları önleme değil, sağlıklı bir bedeni daha da ileriye taşıma bilimi olduğunu söyleyerek, “Longevity diyor ki; iyiyken bile kendini bırakma. 90’a kadar yaşayacak genlerimiz var ama önemli olan 70’ten 90’a kadar teklemeden yaşamak. Yani ömrü öteleyelim ama sağlıklı kısmı uzatmak asıl hedefimiz olmalı. Sağlıklı olduğumuz zaman da performansımızı hem fiziksel hem mental artıralım. Aslında Longevity, ‘cep telefonunun bir üst modeli olmak ister misin?’ demek” dedi. “Festivallerde gerçekleştirilen söyleşiler farkındalık için çok etkili” Festivallerde, bireylerin uzman kişilerle yüz yüze gelme şansı bularak doğru bilgiye ulaşabilme konusunda fırsat bulduğunu söyleyen Çoruhlu, toplumun medya aracılığıyla pek çok konuda bilgiye erişmesine karşın yanlış bilgilere de maruz kalabildiğine dikkat çekerek, yerel etkinliklerde gerçekleştirilen söyleşilerin bu konuda önemli bir farkındalık sağladığını kaydetti. Tarsus Festivali’nde de katılımcıların sağlık konusundaki ilgili yaklaşımından memnun kaldığının dile getiren Çoruhlu, “Bu tür yerel etkinlikler, insanları hem bir araya getiriyor hem de doğrudan iletişim kurma imkânı sağlıyor. Belki sosyal medyada milyonlar izliyor ama söyleşilerde bir kişinin kafasında sohbetle bir ışık yanabiliyor ve uzman kişiyle doğrudan temas kurabildiği için merakını giderebiliyor. Belediyelerin bu tür farkındalık çalışmalarını çok kıymetli buluyorum” diye konuştu.

4. Uluslararası Tarsus Festivali Büyük Bir Coşkuya Sahne Oldu Haber

4. Uluslararası Tarsus Festivali Büyük Bir Coşkuya Sahne Oldu

Tarihi ve kültürel dokusuyla öne çıkan Tarsus, festival süresince kültür, sanat, gastronomi ve eğlence dolu anlara ev sahipliği yaptı. Kentin farklı noktalarında kurulan sahne ve etkinlik alanlarında dans gösterileri, konserler, tiyatrolar, atölyeler ve söyleşiler yoğun ilgi gördü. Tarsus’un yöresel lezzetleri de gastronomi etkinlikleriyle tanıtıldı. Her yaştan vatandaşın coşkuyla katıldığı festival, kentin kültürel kimliğini güçlendirerek bölgeye hareketlilik kazandırdı. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 4.’sü düzenlenen ‘Uluslararası Tarsus Festivali’, 3 gün süren dolu dolu etkinliklerin ardından renkli görüntülerle sona erdi. Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan kadim kent Tarsus, 3 gün boyunca kültür, sanat ve eğlence dolu anlara tanıklık etti. Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı koordinesinde gerçekleştirilen festival, her yaştan vatandaşın katılımıyla büyük bir coşku içinde tamamlandı. Tarsus bu yıl da festivale doydu Festivalde; gastronomiden dans gösterilerine, söyleşilerden konserlere, atölyelerden çok çeşitli stantlara kadar birçok farklı etkinlik katılımcılarla buluştu. Sabah saatlerinden itibaren başlayan programlarda, kentin dört bir yanında kurulan sahneler ve etkinlik alanları dolup taştı. Sabah saatlerinden itibaren başlayan programlarda, kentin dört bir yanında kurulan sahneler ve etkinlik alanları dolup taştı. Kent meydanlarında ve tarihi sokaklarda sahne alan yerli ve yabancı dans grupları, geleneksel müzikler eşliğinde izleyenlere görsel bir şölen sundu. Yüzlerce dansçının sergilediği gösteriler Tarsus’u adeta bir karnaval alanına dönüştürdü. Yaş gruplarına göre düzenlenen atölye çalışmaları, çocuklar ve gençlerden büyük ilgi gördü. Gastronomi etkinliklerinde Tarsus’un kendine özgü lezzetleri tanıtılırken, kültür, sanat, sağlık ve edebiyat söyleşilerinde katılımcılar alanında uzman isimlerle bir araya geldi. Tarsus’un tarih kokan atmosferinde gerçekleşen festival, hem kent sakinlerine hem de çevre illerden gelen ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşattı. Festivalin eğlenceli ruhu katılımcıların yüzüne yansıdı Tarsus Festivali’nin küçükten büyüğe herkese hitap ettiğini söyleyen vatandaşlardan Duran Eren, “Çocuklar için güzel olduğunu düşünüyorum. Bizim için de değişiklik oldu. Şehre renk kattı” dedi. Festivalin uluslararası olmasından dolayı kentin tanıtımına katkı sunduğunu belirten Yürü Uçan, “Çok daha başarılarını bekliyoruz başkanımızın, zaten çok çalışkan. İlçede karnaval havası esti. Çok mutluyuz” diye konuştu. Etkinliklerine kızıyla birlikte katılan Semra Sakin, “Dolu dolu geçti. Kızımla birlikte çok eğlendik. Çok güzel zaman geçirdik. Düzenleyen ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. Her şeyiyle çok çeşitlilik vardı” ifadelerine yer verdi. Vatandaşlardan Recep Topuz, “Gerçekten muhteşem. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Çok güzel vakit geçirdik. Bu festivalde toprakta tarih, sofrada tat, sokakta neşe oldu” dedi. Üretici Kadın Stantlarında yer alan Handan Sorgucu, “Festivalimiz çok güzel ve dolu dolu geçti. Bu etkinlikler için Sayın Vahap Seçer’e çok teşekkür ediyoruz. Satışlarımız çok arttı. Çünkü çok büyük bir kalabalık vardı. Festivalin her zaman devamını diliyoruz” dedi. Üretici kadınlardan Mehtap Güneş ise yıllardır festivale katıldığını ifade ederek, “Geçen sene ve bu sene tavan yaptı. Her şey mükemmel. Mersin Büyükşehir mükemmel bir organizasyon yaptı. Bütün Tarsus çok mutlu. Biz üreticiler çok mutluyuz. Harika günler geçirdik. Çok güzel satışlarımız oldu. Çocuklarımız da çok eğlendi” diye konuştu. Çocuklar eğlenceli günler geçirdi Miniklerden Neva Çimen, “Tarsus Festivali çok güzel geçti. Ben birçok atölyeye, etkinliklere katıldım. Bütün çocuklar çok eğlendi, ben de çok eğlendim. Bu festival seneye bir daha olsun” dedi. Çocuklardan Deniz Taylan Ateş, “Tarsusluyum. Festivalimiz çok güzel. Dolu dolu geçti. Çocuklar mutlu oluyor. Çocuklar için birçok aktivite vardı. Konserler vardı. Ailelerimiz de biz de çok keyifli vakit geçirdik. İyi ki Tarsus Festivali var” diye konuştu. Minik katılımcılardan Mehmet Ali Özaras, “Festivalde birçok etkinliğe katılma fırsatım oldu. Önceki senelere göre aktiviteler çok artmış. Çok eğlenceliydi” dedi.

Seçer: “Tarsus Gastronomisi Bir Tarih Kitabı Kadar Değerli Haber

Seçer: “Tarsus Gastronomisi Bir Tarih Kitabı Kadar Değerli

Etkinlik ile Tarsus’un tarih kokan sokaklarında bir kez daha kültür, sanat ve lezzet bir araya geldi. Birgül, Mersin’in eşsiz lezzetlerinden biri olan tantuni ile humusu modern tekniklerle yeniden yorumlarken, ortaya ‘Tarstuni’ adında bir lezzet çıkardı. Festivalin büyük bir coşkuyla başladığını söyleyen Başkan Seçer, “Çok güzel bir 3 gün geçireceğiz. Tarsus benim anlatmamla bilinecek bir yer değil, dünyanın bildiği bir yer. Mersin’in en kadim yerleşim yerlerin başında da Tarsus geliyor” diyerek, Tarsus tarihinin çok önemli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını vurguladı. Bir Tarsuslu olarak Tarsus’un çok özel bir kent olduğunu söyleyen Seçer, “Amacımız Tarsus’u dünyanın gelip gördüğü açık hava müzesi haline getirmek” dedi. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ‘Toprakta Tarih, Sofrada Tat, Sokakta Neşe’ sloganıyla 4.’sü gerçekleştirilen ‘Uluslararası Tarsus Festivali’ 7-8-9 Kasım tarihlerinde sürecek şekilde tüm coşkusu ve enerjisi ile başladı. Festival kapsamında, Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer ve Refika’nın Mutfağı’nın kurucusu Refika Birgül’ün ‘Kadim Lezzetleri ile Yenilikçi Tarsus Mutfağına Fikirler’ adlı ‘Gastronomi Show’u ilk güne renk kattı. St. Paul Meydanı’nda gerçekleştirilen söyleşi tadındaki Gastronomi Show’u Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de dinledi. Bu festivalde kültür, sanat ve lezzet bir arada Gerçekleşen etkinlikte Tarsus’un tarih kokan sokaklarında bir kez daha kültür, sanat ve lezzet bir araya geldi. Meral Seçer ve Refika Birgül’ün gerçekleştirdiği etkinlik, Tarsus’un köklü mutfak mirasını modern dokunuşlarla harmanladı. Meydanı dolduran katılımcılar, hem görsel hem de lezzet anlamında unutulmaz bir deneyim yaşadı. Tarsus’un yöresel tatlarının çağdaş gastronomiyle buluştuğu etkinlikte, geçmişten bugüne uzanan tantuni ve humus yeniden yorumlandı ve ortaya eşsiz bir lezzet şöleni çıktı. Katılımcılar, hem Birgül’ün keyifli sunumuyla hem de Meral Seçer’in sohbetiyle unutulmaz bir Gastronomi Show izledi. ‘4. Uluslararası Tarsus Festivali’, kadim lezzetlerin yenilikle harmanlandığı bu özel buluşmayla damaklarda olduğu kadar gönüllerde de iz bıraktı. Tantuni modern tekniklerle yeniden yorumlandı, ortaya ‘Tarstuni’ çıktı Bir taraftan tantuniyi ve humusu yapan Birgül bir taraftan da katılımcıların sorularını yanıtladı. Birgül’e mutfakta Meral Seçer ve şefler Burak Arpak ile Adile Sarıtaş eşlik etti. Tarsus’un çok kadim bir şehir olduğunu ifade eden Birgül, Tarsus’un daha çok tanıtılması gerektiğini anlattı. Yaptığı tantuniye ‘Tarstuni’ adını veren Birgül, Meral Seçer ile Mersinden Kadın Kooperatifi’nin çalışmaları ve faaliyetleri hakkında da sohbet etti. Meral Seçer de gastronomi alanının gelişmesi için kooperatiflere büyük önem verilmesi gerektiğini ifade etti. Mersin’de çok sayıda kadın kooperatifi olduğunu vurgulayan Meral Seçer, her bölgenin kooperatifinin kendi bölgesindeki ürünlerini öne çıkararak koruma ve kayıt altına aldığını söyledi. Meral Seçer bu gibi lezzetlerin unutulmaması gerektiğini kaydederek, Birgül gibi değerli şeflerin elinde bu lezzetlerin yeniden yorumlanmasını kıymetli bulduğunu söyledi. Başkan Seçer: “Mersin’in en kadim yerleşim yerlerinin başında Tarsus geliyor” TBB Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, festivalin coşkuyla başladığını belirterek, “Tarsus’ta çok güzel bir 3 gün geçireceğiz. Tarsus benim anlatmamla bilinecek bir yer değil, dünyanın bildiği bir yer. Hep Mersin-Tarsus ayrımı yapılıyor, açıkçası biraz tuhafıma gidiyor. Çünkü Mersin’i gezmek için Anamur’a kadar 250 kilometre yoldan gitmeniz, 320 kilometre de kuş gibi sahilden uçmanız lazım. Mersin coğrafyasının en kadim yerleşim yerlerinin başında da Tarsus geliyor” diyerek, Tarsus tarihinin çok önemli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını vurguladı. “Tarsus’u açık hava müzesine dönüştürmek istiyoruz” Bir Tarsuslu olarak Tarsus’un çok özel bir kent olduğunu söyleyen Seçer, “St. Paul Meydanı gibi yapılar Tarsus’un eski merkezi ve bu programı burada yaptık. Çok uzun yıllardır yenileniyor ama yenileme zaman alıyor. Bu bölgeler yenileme, koruma ve sit alanları. Prosesi oldukça uzun oluyor ama tarihimize sahip çıkmamız lazım. Bu çalışmalar kolay değil. Umarım biz ve bizden sonraki jenerasyonlar daha iyi çalışacaklar. Amacımız Tarsus’u dünyanın gelip gördüğü açık hava müzesi haline getirmek” sözlerine yer verdi. Gastronomik açıdan kadim bir yer olan Tarsus’ta tantuninin yeniden yorumlanmasının çok önemli olduğunu söyleyerek, bunu yapan Birgül’e teşekkürlerini ileten Seçer “Çok değerli bir program yaptınız. Bizler sizi Tarsus’ta ağırlamaktan da mutlu olduk, onur duyduk. Tarstuni’yi Büyükşehir’in kafelerinde menüye koyacağız” diye konuştu. Meral Seçer: “Tarsus gastronomisi bir tarih kitabı kadar değerli” Tarsus gastronomisini; ‘Tarih kitabı’ olarak betimleyen Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer de Refika Birgül ile gerçekleştirdiği etkinliğin heyecan verici olduğunu dile getirerek, “Medeniyetlerin beşiği Tarsus’ta gastronomi; hikâyeleri olan yemeklerden oluşuyor ve bu nedenle de çok kıymetli. Refika Hanım’ın geleneksel yemeklerimizi çağa uygun bir şekilde değiştirmesi ve başka bir konsept ile ele alması çok güzel oldu. Humus ile tantuninin karışımı olan harika bir yemek ortaya çıkardı. Bu yemeği Mersin’de ve Tarsus’ta deneyerek yeni bir lezzet kazandırmış olacağız” dedi. Gastronominin sadece yemekten ibaret olmadığını belirterek, kurulan sofraların insanların birlikteliğini güçlendirdiğini vurgulayan Meral Seçer, “Sofralar; insanları bir araya toplar, mutlu ve üzüntülü günlerinde dostlarıyla bir araya getirir. Bunun kıymetini bilmemiz ve sahip çıkmamız gerekiyor” sözlerini kaydetti. Birgül: “Tarsus’a özel bir lezzet armağan ettik, ‘Tarstuni’” Yerel malzemeleri ve yerel teknikleri dünyaca tanınan, popüler ve daha lezzetli hale getirmeyi amaçladıklarını söyleyen Birgül, Tarsus’a özel bir yemek armağan ettiklerini belirterek, bu yemeğe ‘Tarstuni’ adını verdiklerini ifade etti. Mersin’in çok güzel bir şehir olduğunu, özellikle sıcak insan ilişkilerinin buraya ayrı bir değer kattığını dile getiren Birgül, “Bazılar diyor ki; ‘Bu yemek zaten başka yerde vardı.’ Açıkçası bu tür tartışmaları sevmiyorum. Çünkü bir şeyi sahiplenmenin en güzel yolu, onu gerçekten yapmaktan geçiyor. Üretmek, yaşatmak o zaman anlam kazanıyor. Mesela Bodrum’un çökertmesi var, o da böyle çıkmış bir yemek aslında. Hepimizin evinde, bir şekilde sofralarda yer buldu. Ben istiyorum ki, Tarsus’un yemekleri de öyle olsun. Herkes tatsın, sahip çıksın, yaşatsın” sözlerine yer verdi. Tarsus’a ilk defa geldiğini söyleyen ve bu kadim kenti çok uzun zamandır merak ettiğini söyleyen Refika Birgül, “Tarsus’ta bu ülkenin ve yörenin insanlığının ne kadar pırıl pırıl olduğunu, hem zeki hem bilgili hem de çok sıcak kanlı olduğunu gördüm. Tarsus’un her noktasında farklı sıcaklıklar var” diyerek, kentin her yanının tarih koktuğunu belirtti. Tarsus’un eşsiz lezzetlerini harmanlayarak ortaya ‘Tarstuni’ isimli başka bir lezzet çıkardıklarını dile getiren Birgül, “Tarsus’un sıcak humusu, pastırması, fıstığı ve üzerine de tantuni etinden pastırma koyarak yaptığımız aşırı doyurucu bir lezzet ortaya çıktı. Umarım herkes tarafından sevilir” diye konuştu. Türkiye’nin her yanının zengin bir kültürü olduğunu ifade eden Birgül, “İnsanların festival için bu kente geliyor olması ve bu tür festivallerin keşif adına insanlara bir fırsat oluşturması müthiş bir duygu. Ayrıca festivalin bu yıl 4.’sünün gerçekleştirilmesi de çok önemli. Nice 4, 8 ve 10. yıllara diyorum. 10. yılında insanlar muhtemelen sokaklarda yürüyemeyecek ve öyle kalabalıklar olacak. O günlerde de yine beraber olmak dileğiyle” diye belirtti. Bu festivallerin yapılmasında emeği geçen yerel yönetimlerin de kıymetine değinen Birgül, “Halkımız bilmeli ki belediye başkanlarının bütçeleri artık sınırlanıyor. Bunları yapabilmek için gerçekten dişten, tırnaktan artırmak gerekiyor ve bu bir özveri. Bu festival aslında uzun vadeli bir festival, bir gelenek haline geldi. Bu festival, Vahap Başkan’ın kentin geleceğini düşündüğünün en büyük kanıtı ve bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla da bizim zaten kendi oylarımızla seçilen başkanlara sahip çıkmanın da önemli bir sebebi” diyerek, emeği geçen herkese teşekkür etti. Fotoğraflarla gastronomi hikâyesi... St. Paul Meydanı’nda ayrıca Serkan Sarıkef’in ‘Tarsus Lezzetleri Gastronomi Hikayesi Fotoğraf Sergisi’ de yer aldı ve Tarsus’un birbirinden lezzetli yiyecek ve içeceklerinin hikayeleri ile birlikte fotoğrafları sergilendi.Tarsus Lezzetleri Gastronomi Hikayesi Fotoğraf Sergisi’nin sahibi Serkan Sarıkef, festivalin ilk gününü değerlendirerek, “Festival çok iyi geçiyor. Özellikle gastronomi bu alanda büyük dikkat çekiyor. Ve ben 2 yıl boyunca çalışmış olduğum Tarsus Lezzetleri Gastronomi Hikayesi Fotoğraf Sergisi’yle yer aldım. Oldukça dikkat çekti. Katılım çok iyi, çok verimli bir festival oluyor. Umarım daha sonraki festivalle de bu denli keyifli ve güzel geçer” dedi. Kendisinin de Tarsuslu olduğunu söyleyen Sarıkef, festivalin Tarsus’a renk kattığını sözlerine ekleyerek, “4 yıldır yapılan festival inanılmaz akıcı ve gastronomi üzerine dolu dolu geçiyor. Bundan sonraki süreçlerde de festivalde görev almaya devem edeceğim” diye belirtti. Tarsus’un tarihi dokusundaki lezzet şöleni katılımcıları büyüledi Tarstuni’yi deneyen ve çok sevdiğini söyleyen Tarsuslu Arzu Kaya, “Festivale her yıl katıldım hiç kaçırmadım, her etkinliğe de katılmaya çalışıyorum. Tarsus’un böyle bir festivallere ihtiyacı vardı, çünkü önceden etkinlik hiç olmuyordu, o yüzden çok seviyorum” diyerek, Başkan Seçer’i her yıl düzenlediği coşkulu festivalden dolayı tebrik etti. Başkan Seçer’e böyle güzel bir festivali Tarsus’a kazandırdığı için teşekkür eden Zeynep Yılmaz, “Tarsus’ta herkes çok coşkulu ve heyecanlı. Tarsus bir medeniyetler şehri, ben de bu medeniyetleri yeniden yaşatan ve hatırlatan festivallere her yıl katılıyorum” diyerek, emek veren herkese teşekkür etti. Birgül, etkinlik sonunda Meral Seçer’e; ‘Miras Türk Mutfağı Teknikleri’ adlı kitabını hediye etti. Etkinlikte katılımcılara da çeşitli hediyeler verildi. Ortaya çıkan tantuni ve humusun tadına katılımcılar da baktı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) PM Üyesi Engin Özkoç ile CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış tarafından Birgül’e etkinlik sonunda çiçek ve plaket takdimi yapıldı. Gastronomi Show’un ardından, Başkan Seçer ve protokol üyeleri Serkan Sarıkef’in fotoğraf sergisini ve TADEKA Binası’ndaki ‘Plastik Sanatlar Kurulu Karma Resim Sergisi’ni gezdi.

Mersin Büyükşehir’den 6 Farklı Kalemde 85 Milyon TL'lik Tarımsal Destek Haber

Mersin Büyükşehir’den 6 Farklı Kalemde 85 Milyon TL'lik Tarımsal Destek

Çalışan üreticilerin her zaman yanlarında olacaklarını ifade eden Başkan Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak kırsal kalkınmanın sağlanabilmesi adına birçok projeye imza attıklarını belirtti. Seçer, özellikle küçük çaplı üreticilerin ve kadınların desteklenmesi konusunda hassas olduklarına dikkat çekerek, destek sağlarken kadınlara pozitif ayrımcılık yaptıklarını aktardı. Ülkenin zor bir süreçten geçtiğini dile getiren Seçer, tutuklu belediye başkanları konusuna tepki verirken; “Umut ediyorum arkadaşlarım da en kısa sürede cezaevinden çıkarlar ve görevlerinin başına gelirler” diye belirtti. Kimsenin suçluluğu ispatlanmadan cezaevinde tutsak edilmesinin doğru olmadığını söyleyen Seçer, iddianamelere ilişkin; “Bizim istediğimiz; tarafsız ve bağımsız mahkemelerde adil yargılama yapılması” dedi. “CHP’li belediye başkanlarının şu anda görev yapması tüm tarihlerin en zor dönemi” diyen Seçer, tutuklu başkanlara destek vererek “Onlar halkın gönlüne girmiş isimler. Bırakın, halkımıza hizmet edelim” çağrısında bulundu. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Destek Büyükşehir’den Üretim Çiftçiden’ sloganı ile düzenlenen, ‘Küçükbaş Hayvan, Yem, Nergis Soğanı, Mısır Flake, Sıvı Gübre ve Güneş Paneli Dağıtım Töreni’ne katıldı. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından; Akdeniz, Toroslar, Yenişehir, Mezitli, Tarsus ve Çamlıyayla ilçeleri kapsamında Eski Mezitli Mahalle Muhtarlığı önünde düzenlenen törende üretimin kalbini attıran 1427 üretici ve yetiştirici, Büyükşehir’in sağlamış olduğu tarımsal desteklerden faydalandı. Başkan Seçer: “Çalışan, üreten, alın terinin değerini bilen insandan zarar gelmez” Üreten, alın terinin değerini bilen ve çalışan insanlardan topluma zarar gelmeyeceğini belirterek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, “Üretime destek, alın teri dökmek, helalinden kazanmak, çoluğunun çocuğunun nafakasını götürmek; bundan daha hayırlısı var mı? Çalışan, üreten, alın terinin değerini bilen insandan zarar gelmez. Kötülük düşünecek vakti olmaz. İşinde, gücünde, ekmeğinde, rızkında olur. Bu nedenle çalışanı önemsiyoruz” dedi. “Lafla, sözle, hamasetle milliyetçilik olmaz” Düzenlenen tören hakkında katılımcılara bilgi vererek konuşmasını sürdüren Seçer, ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesinin 6. yılına girdiğini belirterek, proje sayesinde şimdiye kadar 9 bin küçükbaş hayvanın yetiştiricilere verildiğini söyledi. Kendisinin de hem eğitimini alarak hem de ailesinden öğrendikleri ile tarımı ve hayvancılığı bildiğini aktaran Seçer, “Projeden faydalanan her bir üretici 25 küçükbaş hayvan alacak, yemini de veriyoruz, aşısını da Veteriner Hekimler Odası ücretsiz yapıyor. Veteriner hekimler bizden bedel almıyor. Bu damızlık hayvanların bulunması, bir araya getirilmesi ve belli bir süre bakımını ise Damızlık Koyun, Keçi Üreticileri Birliği yapıyor. Bu projede onların da emeği var ve karşılığında bir kazançları yok. Birlik, beraberlik dediğimiz budur. Ülkede bunu yaratmak için öncelikle yönettiğiniz toplumlarda hüsniyet sahibi insanları yönetici yapacaksınız. Toplumu sevecek. Lafla, sözle, hamasetle milliyetçilik olmaz. Hepimiz bu ülkeyi seviyoruz, Atatürk’ün yolundan gidiyoruz” diye konuştu. “Yeter ki onlar üretsin, yeter ki tarıma, ekonomiye destek versinler” Üreticiler için her alanda destek sağladıklarını dile getiren Seçer, Büyükşehir olarak alet ekipmandan makine desteğine, arıcılıktan balıkçılığa kadar her alanda çiftçinin yanında olduklarını kaydetti. Seçer, “Bizim destek kalemimiz çok; alet, ekipman, makine… Balıkçıya, arıcıya, hayvancıya, çiçek üreticisine, domates üreticisine… Her kaleme desteğimiz var. Yeter ki onlar üretsin, yeter ki tarıma, ekonomiye destek versinler” sözlerine yer verdi. “Paranın, kaynağın çarçur edilmemesi işte böyle sağlanır” Dağıtımı yapılan desteklerin toplam maliyetinin 85 milyon 687 bin TL olduğunu ancak Mersin Büyükşehir’in kasasından 47 milyon 587 bin TL çıktığına dikkat çeken Seçer, aradaki 37 milyon 500 bin TL’nin ise önceki yıllarda dağıtımı yapılan küçükbaş hayvanların yavrularının toplanması ile sağlandığını söyledi. 6. yılına giren projede şimdiye kadar 300 üreticiye toplam 7 bin 500 tane küçükbaş hayvan dağıtımı yapıldığının bilgisini paylaşan Seçer, “Bu yılla birlikte üretici sayımız 360 olacak ve bugün dağıtacağımız 1500 hayvanla birlikte 9 bin küçükbaş hayvan dağıtmış olacağız. Bu 1500 hayvan artık önceki yıllarda dağıtım yaptığımız üreticilerimizden geliyor ve biz onu yeni üreticilere veriyoruz. Yeni üretim çiftlikleri kuruyoruz. ‘Sonuç alıcı proje’ dediğin budur. Paranın, kaynağın çarçur edilmemesi işte böyle sağlanır, ülkeler böyle büyüyor” ifadelerini kullandı. “Küçükbaş hayvan desteği verdiğimiz 360 üreticiden 198’i kadın” Destek verilenlerin 198’inin kadın olduğunun altını çizen Seçer, kadınların hem üretimde yer aldıklarını hem de hayatın birçok alanında farklı görevler üstlendiklerine dikkat çekerek, “Kadın taşı tutuyor, suyunu çıkarıyor. ‘Ben çalışmak istiyorum. Evde oturmak istemiyorum. Çalışacağım, hayvancılık yapacağım, nergis soğanı alacağım, fidan dikeceğim, üretim yapacağım, üzüm yetiştireceğim, bir şey yapacağım’ diyor. Kadın istiyor, devletin görevi ise bunu görmek, ona yardımcı olmak” diyerek, Büyükşehir olarak üreticilerin talep ettikleri her noktada yanlarında olmak için öncü görevi gördüklerini söyledi. Konar-göçer Yörükler için verdikleri ‘Güneş Paneli Desteği’nden de bahseden Seçer, yüzde 50 hibeli verdikleri desteğin yılsonuna kadar 400 adet olacağını söyledi. Seçer, üretici için her alanda yapılan tarımsal destekleri bir bir saydı Zirai dondan zarar gören üreticileri de unutmadıklarını ve onlar için de ‘Sıvı Gübre Desteği’ verdiklerini söyleyen Seçer, zarar gören 6 bin 500 üreticiye 390 bin litre sıvı gübre dağıtılacağını belirtti. Destek verdikleri üreticileri Mersin İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile yaptıkları tespitlerle belirlediklerini söyleyen Seçer, “20-25 kamyon sıvı gübre dağıtıyoruz. Onlar da neyden zarar görmüşlerse ona kullanacaklar. Bu desteğin bedelinin tamamını biz ödüyoruz” dedi. Büyükbaş hayvan üreticilerine sağladıkları ‘Yem Desteği’ne değinen Seçer, Mersin genelinde, Mersin Süt Üretici Birliği, Mersin Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ve MENKO Birlik üyelerine yüzde 50 hibe ile yem verdiklerini söyledi. Mezitli ve Yenişehir ilçelerinde üretim yapan 33 üreticiye toplamda 25 bin 600 kilogram yem vereceklerini söyleyen Seçer, Mersin genelinde 3 milyon 864 bin 400 kilogram destek verileceğini açıkladı. ‘Nergis Soğanı Desteği’nden en çok faydalanan ilçenin Mezitli olduğunu söyleyen Seçer, Mersin geneli toplamda 90 bin adet dağıtılacak olan nergis soğanının 45 bin adetinin Mezitli’deki 30 üreticiye verileceğini duyurdu. “Çocuklara bilinçli tarım eğitim vereceğiz” Tarımın toplumun her kesimince bilinçli olarak yapılması için de çalışmalar yürüttüklerini aktara Seçer, Halkkent’te kurulacak olan ‘Tarımsal İnovasyon Merkezi’ hakkında katılımcılara bilgi verdi. Tarımsal İnovasyon merkezi’nin sadece çiftçilere yönelik değil, toplumun tüm kesimlerine açık olacağını aktaran Seçer, “Bu merkezde bir üretim binamız olacak; çocuklar için tarım alanları, açık üretim alanı, hidroponik tarım alanı ve yine çocukların, öğrencilerin ya da çiftçilerin tarım eğitimi alacağı merkezler olacak. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığımızın binasını da oraya yapacağız. Tarımı orada üreteceğiz, çocuklara bilinç vereceğiz” dedi. Sulama kooperatifi başkanlarına seslenen Seçer, ‘Güneş Enerji Santrali Desteği’ne başladıklarını ve bu desteğin yüzde 50 hibeli yapıldığını söyledi. Seçer, “GES projesi yapın ya da proje birimimiz yapsın, güneş enerji santrali kurun, yüzde 50’si bizden. 10 milyon harcayan 5’i bizden, 20 milyon harcayın 10’u bizden. Yeter ki projeyi onaylatın. Şu ana kadar 4 kooperatif alma hakkı kazandı, onlar sistemlerini kuruyor. Bu önemli bir proje. Hem siz kazanın hem de Türkiye ve üretim kazansın. Biz de sizlere destek vermenin onurunu yaşayalım” dedi. Ayrıca balıkçılar için söz verdikleri Modern Balık Ve Su Ürünleri Hali’ni 2026 programına aldıklarını söyleyen Seçer, projenin Karaduvar’da hayata geçeceğini kaydetti. “Kadınlar çalışmak istiyor. Biz de desteklerimizi artırarak devam edeceğiz” Mersin Büyükşehir olarak üretici kadınları çok önemsediklerinin altını çizen Seçer, ilk olarak Çaltıbozkır’da hayata geçirdikleri ‘Köyümüz Atölye Projesi’ni hatırlatarak, orada üreticilerin lavanta üretimi yaptıklarından ve verdikleri distilasyon makinesi desteği sayesinde de aromatik yağlar, sabunlar ve esanslar üretip, bunları ekonomik değere dönüştürdüklerinden söz etti. Toroslar İlçesi Hamzabeyli Mahallesi’nde de ‘Köyümüz Atölye Projesi’ kapsamında eski bir okulu restore ettiklerinden bahseden Seçer, orada da kan portakalı ile alakalı türev ürünler yapılacağını dile getirdi. Seçer, Mersin Büyükşehir olarak hedef kitlelerinin küçük aile işletmeleri ve üretici kadınlar olduğunu ifade ederek, “Özellikle ilçe ve büyükşehir belediyeleri olarak bu yönde çalışmaları önemsiyoruz, bunu da artırarak devam edeceğiz. Çalışmalarımızın toplumda bir karşılığının ve yararının olduğunu, ekonomiye ve istihdama katkı sunduğumuzu gördük. Kadınlar çalışmak istiyor” sözlerini kullandı. Seçer, Mezitli’nin her geçen gün gelişen bir ilçe olduğundan bahsederek, Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer ile de uyum içerisinde çalıştıklarını kaydetti. Mezitli’nin çok daha güzel hizmetleri almaya devam edeceğini dile getiren Seçer, Mezitli’nin modern bir şehir haline geldiğinden söz etti. Kuyuluk Katlı Kavşağı hakkında bilgiler veren Seçer, “Şu anda Hal Katlı Kavşağı’na başladık. O bölgede trafik çok tıkanıyor, hem bu aksı hem de Güney-Kuzey aksını engelliyor. Kuyuluk Katlı Kavşağı 2026 programımızda. Gelecek yıl bu zamanlar okullar açıldığı zaman orası da açılmış olacak” diye konuştu. Seçer’den tepki; “Bırakın halkımıza hizmet edelim” Ülkenin zorlu bir süreçten geçtiğini ve Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediye başkanlarının görevlerini yürütmesinin her zamankinden daha güç hale geldiğini belirten Seçer, “3 büyükşehir belediye başkanımız; Batı komşumuz Muhittin Böcek, Doğu komşumuz Zeydan Karalar ve diğer tarafta İstanbul’da Ekrem İmamoğlu tutuklandı. Bunlar halkın gönlüne girmiş, milyonlarca oy almış belediye başkanları. Umut ediyorum arkadaşlarım en kısa sürede cezaevinden çıkarlar ve görevlerinin başına gelirler” ifadelerine yer verdi. Kimsenin suç işleme özgürlüğünün olmadığı gibi yine kimsenin de suçluluğu ispatlanmadan cezaevinde tutsak edilmesinin doğru olmadığını dile getiren Seçer, “Hiçbir devlette ve hiçbir demokratik toplumda böyle bir şey yok. ‘Yolsuzluk yaptı, şunu yaptı, bunu yaptı’ diyorsunuz. Mahkeme devam ediyor. Soruyorum; kendine güvenen bir belediye başkanı yurtdışına mı kaçar? Ama bırakın halkımıza hizmet edelim” sözlerini kullandı. Seçer, iddianamelere ilişkin konuşurken; “Adı üstünde iddianame, yani iddia ediyor. Orada da hukuk şöyle diyor; ‘Savcı iddia edecek, sanığın müvekkili avukat da savunacak, hakim de karar verecek.’ Bizim istediğimiz; tarafsız ve bağımsız mahkemelerde adil yargılama yapılması” dedi. “Vatandaşın sevgisi ve saygısı çalışma isteğimizi artırıyor” Mersin’de hiç kimsenin endişe etmemesi gerektiğini ve hizmetlerin devam edeceğini ifade eden Seçer, “Bu işler bizim moralimizi bozamaz. Vatandaşın sevgisi ve saygısı bizi duygulandırıyor, çalışma isteğimizi artırıyor. Her birinizi annemiz, abimiz, kardeşimiz gibi seviyoruz. Çünkü kalp kalbe karşıdır, aynı karşılığı sizden alıyoruz. Hiçbir şeyden çekinmiyoruz. Çalışmaya devam edeceğiz. En güzel hizmetleri size sunacağız” diye konuştu. Seçer sözlerine son verirken, tarımsal desteklerden faydalanan üreticilere desteklerin hayırlı olmasını ve ürünlerinin bereketli olmasını dileyerek, “Verdiğimiz destekler hem Mersinimize hem ülkemize ekonomik ve istihdam alanında katkı olsun. Her şey ülkemiz ve çocuklarımızın geleceği için olsun” sözlerini kullandı. Programda ayrıca tarımsal desteklerden faydalanan üreticiler, CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, Mersin Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Akdoğan, Mersin Süt Üreticileri Birliği Başkanı Kuzey Acarbaş, Mersin Veteriner Hekimler Odası Başkanı Bektaş Şenay ve Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz’da birer konuşma gerçekleştirdi. Program, temsili dağıtım töreni ve toplu fotoğraf ile sona erdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

4. Kleopatra Bisiklet Festivali Tarsus’ta Gerçekleşti Haber

4. Kleopatra Bisiklet Festivali Tarsus’ta Gerçekleşti

“Tarihe, Doğaya ve Özgürlüğe Pedalla” sloganıyla yapılan festival, bisiklet tutkunlarını ve vatandaşları bir araya getirdi. BAŞKAN BOLTAÇ HEMŞEHRİLERİYLE PEDAL ÇEVİRDİ Festivalin açılışına katılan Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, hemşehrileriyle birlikte şehir turuna katılarak Tarsus’un sokaklarında pedal çevirdi. Başkan Boltaç yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Ne yaparsan yap, aşk ile yap. Biz de bugün Tarsus’ta hem gençliğimizle hem aşkımızla pedallıyoruz. Her pedal şehrimizin enerjisini ve geleceğe olan umudunu büyütüyor.” TARSUS’UN TARİHİ SOKAKLARINDA BİSİKLET COŞKUSU Kleopatra Kapısı’ndan başlayan şehir turu, Tarsus’un tarihi ve simgesel noktalarından geçerek şehre farklı bir renk kattı. Katılımcılar, hem spor yapmanın keyfini yaşadı hem de dostluk ve dayanışma ruhunu paylaştı. BİRLİK VE DAYANIŞMA MESAJI Festivalin ardından konuşan Başkan Boltaç, etkinliğin sadece bir spor faaliyeti değil, aynı zamanda toplumsal birlikteliğin sembolü olduğunu vurguladı. “Bisiklet bir ulaşım aracı olmanın ötesinde; dayanışmayı, sağlıklı yaşamı ve özgürlüğü temsil ediyor. Bugün Tarsus’un yollarında hep birlikte geleceğe pedalladık.” Tarsus Belediyesi ve Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen 4. Kleopatra Bisiklet Festivali, Tarsus’un sosyal ve kültürel yaşamına katkı sunmaya devam ediyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Mersin Mut’ta Sineksiz Yaz İçin Yoğun Mücadele Haber

Mersin Mut’ta Sineksiz Yaz İçin Yoğun Mücadele

Bu kapsamda tüm ilçelerde olduğu gibi Mut ilçesinde de yapılan çalışmalarla; vatandaşların sinek ve larva kaynaklı sorunlardan uzak, sağlıklı ve konforlu bir yaşam sürmeleri hedefleniyor. Ekipler, sıcak havalarda artan sinek ve haşere üremesinin önüne geçebilmek için sabah erken saatlerden itibaren sahada görev yapıyor. Çalışmalarda larva üreme alanları tek tek tespit edilerek, çevresel ilaçlamalar titizlikle yürütülüyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı çevre koruma ekipleri, yaz sıcaklarının etkisini artırdığı bu günlerde ilaçlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda tüm ilçelerde olduğu gibi Mut ilçesinde de yapılan çalışmalarla; vatandaşların sinek ve larva kaynaklı sorunlardan uzak, sağlıklı ve konforlu bir yaşam sürmeleri hedefleniyor. Ekipler, sıcak havalarda artan sinek ve haşere üremesinin önüne geçebilmek için sabah erken saatlerden itibaren sahada görev yapıyor. Çalışmalarda larva üreme alanları tek tek tespit edilerek, çevresel ilaçlamalar titizlikle yürütülüyor. Büyükşehir Belediyesi yaptığı periyodik ilaçlama çalışmasıyla hem halk sağlığını korumayı, hem de yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor. Öte yandan ekipler, vatandaşlardan da çevre temizliğine özen göstermeleri çağrısında bulunuyor. Uysal: “Uçkun ile mücadelemiz yaz-kış sürüyor” Büyükşehir Belediyesi ilaçlama biriminde görevli olan Ertan Uysal, yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vererek, “İlçe genelinde ilaçlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyoruz. Larva döneminde, fosseptik kuyularında ve gübrelik alanlarda, sıvı ve katı larva uygulamamızı yapıyoruz” dedi. Uçkun ile mücadelenin belli bir dönemi kapsamadığını, yaz-kış sürdüğünü aktaran Uysal, “Ancak sıcak havaların artması ile beraber uçkun mücadelemizi dere yataklarında, rögar, mazgal gibi alanlarda soğuk termal sistemi ile sürdürüyoruz. Mersin genelinde olduğu gibi, Mut ilçemizde de vatandaşlarımızın rahat bir nefes alması için çalışmalarımıza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Mut halkından bu yıl da ilaçlama çalışmalarına tam puan Mut ilçesinde ikamet eden vatandaşlardan Mehmet Sinan, geçmiş yıllara kıyasla bu yıl ilaçlamanın da etkisiyle koşulların daha rahat olduğunu belirterek, “Genel olarak Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerinden memnunuz, çok iyi” dedi. Bir başka vatandaş Osman Gül ise, “Mut’un içinde sinek yok. Vatandaşlar da çevreyi kirletmesin, sinekler çoğalmasın. Herkes vatandaşlık görevini yapsın. Biz evin önünde uyuyoruz, oturuyoruz ve hiç sinek şikâyetimiz olmuyor” diyerek memnuniyetini dile getirdi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nden Uzuncaburç’a tarihi dokunuş Haber

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nden Uzuncaburç’a tarihi dokunuş

Kentin en önemli turizm ve kültürel miras alanlarından biri olan bu antik kent, belediyenin altyapı çalışmaları ve tanıtım projeleriyle hak ettiği değeri görüyor. Tarihi Zeus Tapınağı, anıtsal kapılar, antik tiyatro ve sütunlu cadde gibi yapılarıyla dikkat çeken Uzuncaburç, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla yalnızca bir ören yeri olmanın ötesine geçerek, kültürel mirasın korunup yaşatıldığı bir merkez haline geliyor. Mersin’in Silifke ilçesinde yer alan ve tarihi Milattan Önce 4. yüzyıla kadar uzanan Uzuncaburç Ören Yeri, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla daha fazla ziyaretçiye ulaşmaya hazırlanıyor. Kentin en önemli turizm ve kültürel miras alanlarından biri olan bu antik kent, belediyenin altyapı çalışmaları ve tanıtım projeleriyle hak ettiği değeri görüyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi, Uzuncaburç’un turizm potansiyelini artırmak için yolların iyileştirilmesinden çevre düzenlemesine, bilgilendirici tabelalardan tanıtım kampanyalarına kadar birçok çalışmayı hayata geçirdi. Tarihi alanın korunması ve ziyaretçilerin daha rahat bir deneyim yaşaması için bölgedeki ulaşım altyapısını güçlendirdi. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı, özellikle sosyal medya ve çeşitli etkinlikler aracılığıyla bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini daha geniş kitlelere tanıtmayı hedefleyerek, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmek için tanıtım kampanyalarına da ağırlık veriyor. Tarihi Zeus Tapınağı, anıtsal kapılar, antik tiyatro ve sütunlu cadde gibi yapılarıyla dikkat çeken Uzuncaburç, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla yalnızca bir ören yeri olmanın ötesine geçerek, kültürel mirasın korunup yaşatıldığı bir merkez haline geliyor. Dr. Özdemir: “Amacımız, Uzuncaburç’u evrensel bir ören yeri haline getirmek” Kazı Başkan Yardımcısı Dr. Okan Özdemir, yaklaşık beş yıldır kazı çalışmalarını Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu ile birlikte yürüttüklerini belirterek, bölgenin tarihi önemine ve yürütülen çalışmalara dair önemli açıklamalarda bulundu. Uzuncaburç’ta yürütülen kazı çalışmalarının temel amacının kentin korunması olduğunu belirten Dr. Özdemir, Anadolu’da bu kadar sağlam kalan antik kentlerin çok az olduğunu vurgulayarak, “Şu anda burada temel olarak kentin korunması üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Anadolu’da bu kadar iyi korunmuş kentlere çok az rastlarsınız. Çoğu deprem veya başka doğal afetler nedeniyle harabe haline gelmiştir. Buradaki şansımız bu kentin ayakta olması. Sütunlar yaklaşık 2.500 yıldır ayakta. Zaten bu tapınak, Anadolu’daki en büyük tapınaklardan biri olması unvanıyla biliniyor” dedi. Uzuncaburç’u evrensel bir ören yerine getirmek adına çalışmaları genişlettiklerini sözlerine ekleyen Özdemir, “Buradaki temel amacımız, bütün alanı koruma altına almak suretiyle yapıların konservasyonunu ve restorasyonunu sağlamak ve bunu bilimsel bir yaklaşımla, uzman kişilerle yaparak burasını evrensel bir ören yeri haline getirmek. Aynı zamanda burayı bir turizm destinasyonu olarak kazandırmak istiyoruz” dedi. “Gelecek nesillere hem antik kenti hem de köyü birlikte bırakmak istiyoruz” Kazı çalışmaları sonucunda Uzuncaburç köyünü ve Antik Kenti gelecek nesillere eş güdümlü aktarmak istediklerini ifade eden Dr. Özdemir, “Sürdürülebilir bir model oluşturmayı hedefliyoruz. Antik Uzuncaburç Kenti ile eski Uzuncaburç Köyü’nün bir arada algılanabileceği bir plan üzerinde çalışıyoruz. Bu kapsamda, kentin girişinde üç adet Yörük evi restore edildi. Amacımız, gelecek nesillere hem antik kenti hem de köyü birlikte bırakmak” diye konuştu. “Büyükşehir Belediyesi kazılara sponsorluk desteği sağlayarak bize büyük katkılar sundu” Büyükşehir’le dört yıldır ören yerinin turistlerin uğrak noktası olması amacıyla protokol gerçekleştirdiklerini ifade eden Dr. Özdemir, “Mersin Büyükşehir Belediyesi ile yaklaşık dört yıldır bir protokol anlaşmamız var. Bu protokol kapsamında Büyükşehir Belediyesi, alan yönetiminde projeler yapmak ve kazılara sponsorluk desteği sağlayarak bize büyük katkılar sundu” ifadelerine yer verdi. Özdemir, yalnızca sponsor olmakla kalmayıp, kente gelen yolların ve kent meydanının Büyükşehir tarafından iyileştirilerek ulaşım konusunda kolaylık sağladığının altını çizerek, “Kentin modern yerleşiminin ortasında yani köyün meydanında bir çevre düzenleme projesi tamamlandı. Öte yandan üç adet Yörük evinin restorasyon projeleri yapıldı, henüz uygulamaya koymadık ancak kaynak bulunduğunda devam edeceğiz”  dedi. Kazı alanı ve çevresindeki düzenlemelerin yanı sıra kazıyı gerçekleştiren ekiplere de çok destekler sunduğunu vurgulayan Özdemir, “Bunun dışında, Tiyh (Şans) Tapınağı’nda 2023 yılında kazılar gerçekleştirdik ve altı ay boyunca bu çalışmalar sürerken bize çok destekleri oldu. Büyükşehir Belediyesi kazı alanına olduğu kadar kazı evimize de erzak desteği sağladı ve diğer lojistik ihtiyaçlarımız konusunda da hep yanımızda oldu. Kendilerine bu destekleri için teşekkür ederiz” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.