Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Migren

Kapsül Haber Ajansı - Migren haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Migren haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Migren Botoksunda Yüzde 60’lara Varan Başarı Haber

Migren Botoksunda Yüzde 60’lara Varan Başarı

Alışılmışın dışında bir baş ağrısı gündeme geldiğinde bir nöroloğa başvurulması gerektiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Örneğin 30-40 yaşlarında bir hastada daha önce tecrübe etmediği bulantı, kusma, ense sertliği, boyun ağrısı, görmede bozukluk, halsizlik, uyuşma gibi ek şikayetler varsa ve daha önce hiç bu kadar şiddetli bir baş ağrısı yaşamadığını dile getiriyorsa ağrının altında yatan sebepler migren şüphesiyle detaylıca araştırılmalı. Acı çekme korkusuyla sık sık ilaç kullanmanın, farklı türde ağrılar oluşturarak bir kısır döngü yaratabileceği de unutulmamalı” dedi. Pek çok kişi baş ağrısını önemsemediği için doktora ya çok geç gidiyor ya da hiç gitmiyor. Çevresindeki migren hastalarından tavsiyeler alarak kendi ağrılarını geçirmeye çalışan sayısı oldukça yüksek. Oysa migren tedavisinin kişiye özel olması gerektiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Tedavi yöntemini hastanın yapısına göre belirlemek önemli. Kimi zaman stresten kimi zaman uyku düzeninden tetiklenebilen migrene karşı örneğin kişide depresif bulgular ya da anksiyete varlığı değerlendirilmeli, kısaca hasta özelinde bir tedavi planı oluşturulmalı. Ayrıca inatçı ağrılara karşı migren botoksu sayesinde yüzde 60-65’lere varan kalıcı çözümlere de ulaşılabiliyor” dedi. Migrenin çok farklı nedenlerle oluşabileceğini dile getiren Kütükçü, “Örneğin kadınlarda hormon dengeleri migrenle yakından ilişkili özellikle de östrojen değişimine bağlı regl döneminde ortaya çıkan ataklar varsa bu tür migrenin şiddetini ve sıklığını uygun tedavilerle azaltabiliyoruz. Bununla beraber bu tip atakların menopozdan sonra da yavaş yavaş kaybolacağını öngörmek mümkün” dedi. Botoks işlemi nörologlar tarafından yapılmalı Migren tedavilerinin temel olarak; atak anı ve öncesi yöntemler şeklinde ikiye ayrıldığını söyleyen Kütükçü, “Var olan atağı ortadan kaldırmak için klasik ağrı kesicilerin yanında triptan dediğimiz migrene özgü ilaçlardan faydalanabiliyoruz. Önleyici tedavilerde ise antidepresan, tansiyon ve antiepileptik gibi farklı ilaçlardan yardım alıyoruz. Ayda 15 günden fazla ağrıya neden olan kronik migren aşamasına gelinmiş ise klasik ilaç tedavisinin ötesine geçebiliyoruz. Bu tedavi seçeneklerine botoks ve halk arasında bilinen adıyla migren aşısı örnek verilebilir. Kronik migren hastalarında botoks uygulamasının yüzde 60-65 arasında bir başarı gösterdiğini de belirtmekte fayda var. Ancak botoks işleminin uzman nörologlar tarafından gerçekleştirilmesi oldukça kritik. Botoksun etki süresi üç aydan dokuz aya kadar değişebilse de en önemlisi bu süre zarfında yaşam kalitesinin ciddi şekilde artması. Bu iki yöntem dışında kimi zaman sinirleri bloke eden blokaj işlemleri de söz konusu olabilir” şeklinde konuştu. Alışveriş merkezleri migren hastaları için zorlayıcı olabilir Migren hastalarının yüksek seslere, parlak ışıklara ve yoğun kokulara karşı hassasiyet geliştirdiğinden bahseden Kütükçü, “Tam da bu nedenle AVM gibi parlak ışıklı, gürültülü ve havasız ortamlar pek çok migren hastasının şikayetlerini ciddi şekilde tetikler. Ağrıyan bölgeye mentollü krem uygulaması, şakaklara soğuk masaj, boyun bölgesine sıcak masaj, magnezyum takviyesi, karanlık, sessiz ve yoğun kokuların olmadığı bir ortamda istirahat gibi eylemler şikayetleri hafifletmeye yardımcı olabilir” dedi. Migrene özel bir tanı yöntemi yok Gerilim tipi baş ağrısının migrenle karıştırabildiğinden söz eden Kütükçü, “Arkadan öne doğru yayılan ve çoğunlukla hafif şiddetli olan bu ağrı türü; stres ile baş edemeyen, detaycı kişilerde yaygın görülür. Sık sık migrenle karıştırılsa da ikisi arasında ayırt edici farklar bulunur. Migren genellikle tek taraflı ve zonklama şeklinde ağrı, ışığa ve sese hassasiyet ve bulantı hatta kusmalarla beraber seyreder. Bir atak üç günden fazla sürmez dolayısıyla migren 4 ila 72 saat arasında sınırlanır ancak gerilim baş ağrısı günlerce ya da haftalarca sürebilir. Migrenin spesifik bir tanı yöntemi bulunmadığı için, hasta ile doktor arasındaki diyaloğa bağlı olarak sonuca varılır dolayısıyla hastanın ağrı tarifi büyük önem taşır” dedi. Tetikleyici faktörler kişiye özel değişebiliyor Migren tetikleyicilerinin kişiden kişiye değişkenlik gösterebildiğini açıklayan Kütükçü, “Örneğin başının yalnızca hafta sonu ağrıdığını söyleyen bir hastanın hafta içi ve hafta sonu olmak üzere uyku alışkanlıklarını incelemek gerekir. Bazen de pazar kahvaltıları normalden daha geç yapılabildiği için kan şekerindeki düşüşle migren tetiklenmiş olabilir, hafta içi kahve içme alışkanlığı olan kişilerde ise kafein almadıkları günlerde benzer şekilde tetiklenme yaşanabilir. Migreni harekete geçiren en yaygın faktörler; demir eksikliği, magnezyum düşüklüğü, kansızlık, elektrolit dengesizliği, aşırı sıvı kaybı, stres ve yorgunluk olarak sıralanabilir. Bazı yiyecek ve içeceklerin de migreni olumlu ve olumsuz yönde etkileyebileceğini söylemek mümkün örneğin kimi hastada çikolata, peynir, kuru yemiş atağa sebep olurken bir başka hastada çikolata yemenin ağrıyı geçirdiğine şahit olabiliyoruz” dedi.

Migren hakkında bilinmesi gereken 5 önemli nokta! Haber

Migren hakkında bilinmesi gereken 5 önemli nokta!

Acıbadem Kartal Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Esma Kobak Tur “Migren baş ağrıları arasında en yaygın ve karmaşık olanlardan birisidir. Baş ağrısı, mide bulantısı, ışığa ve sese duyarlılık gibi belirtilerle kendini gösteren bu hastalık ülkemizde de oldukça yaygın olup, son yıllarda görülme sıklığı sadece yetişkinlerde değil çocuklarda da artmaktadır. Özellikle şehir hayatındaki gürültü, hava kirliliği, yanlış yaşam alışkanlıkları, stres ve dijital cihaz kullanımının artması migrene zemin hazırlamaktadır. Türkiye’de 21 ilde 5323 hasta ile yürütülen bir çalışmada; migren görülme oranı yüzde 16,4 olarak tespit edilmiştir. Ülkemizde kadınlarda daha yaygın olan bu hastalık her 4 kadından birinde görülmektedir” diyor. Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Esma Kobak Tur, migren hakkında bilinmesi gereken 5 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.  Sağlıksız yaşam alışkanlıkları yol açabiliyor! Migrene yol açabilecek pek çok alışkanlık vardır. En yaygın hatalı alışkanlıklar arasında; düzensiz uyku, aşırı stres, yanlış beslenme ve dehidratasyon (yetersiz su tüketimi) yer alır. Ayrıca uzun süreli bilgisayar veya telefon kullanımı, kötü duruş alışkanlıkları ve aşırı gürültüye maruz kalma da migreni tetikleyen faktörler arasındadır.  Ekran maruziyeti ve stres tetikliyor! Son yıllarda, migrenin çocuklar ve genç yaş gruplarında da daha fazla görüldüğü gözlemlenmektedir. Özellikle okul çağındaki çocuklarda stres, ekran sürelerinin artması ve düzensiz uyku gibi etmenler migreni tetikleyebilmektedir. Çocuklarda migren genellikle okul dönemi ile birlikte başlar. Özellikle ailede migren öyküsü olan çocuklar, bu hastalıkla daha fazla karşılaşmaktadır. Çocuklarda migrenin belirtileri, yetişkinlere göre farklılık gösterebilir. Çocuklar genellikle baş ağrılarının yanı sıra, bulantı, kusma ve ışığa duyarlılık gibi belirtiler de yaşayabilirler. Çocuklardaki migrenin tedavisi ise, ilaç kullanımı daha sınırlı olduğu için daha dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Keskin ve zonklayıcı ağrılarla ortaya çıkıyor Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Esma Kobak Tur “Migren hastaları, ağrılarını farklı şekillerde tanımlayabiliyorlar. Ağrı genellikle başın bir kısmında, özellikle şakaklar ve alın bölgesinde yoğunlaşıyor. Hastalar, ağrıyı “keskin, zonklayıcı”, “sanki başımda bir martı çığlık atıyor gibi”, “başımda bir basınç var, sanki bir şey sıkıyor” şeklinde ifade edebiliyorlar. Migren, kişiye göre farklı yoğunlukta ve sürelerde hissedilmekle birlikte, migren hastaları, baş ağrısından önce "aura" denilen duyusal veya görsel bozukluklar da yaşayabiliyorlar” diyor.  Bu besinler migren ataklarına yol açabiliyor! Bunların yanı sıra, bazı gıda maddeleri de migreni tetikleyebilir; çikolata, peynir, alkol ve işlenmiş etler gibi yiyecekler migren ataklarını başlatabilir. Başta peynir olmak üzere çeşitli gıda maddelerinde bulunan tiramin özellikle bazı kişilerde kan basıncını artırarak migren ataklarını tetikleyebilmektedir. Özellikle parmesan, mozarella ve çedar gibi peynirler yüksek tiramin içerikli gıdalar arasında yer almaktadır. Tütsülenmiş etler, salam ve sosis gibi işlenmiş gıdalarda yaygın bulunan nitrat, yüksek histamin içeriği nedeniyle kırmızı şarap ve fazla kafein tüketimi de migren ataklarını tetikleyebilmektedir.  Doğru tanı ve tedavi ile kontrol altına alınabiliyor! Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Esma Kobak Tur, migren tanısının klinik değerlendirme, nörolojik muayene ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak konulduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Son yayınlanan kriterlere göre; hastanın 4 ila 72 saat süren en az beş atağı olmalıdır. Bu ataklar tek taraflı lokalize, zonklayıcı, en az orta ya da şiddetli yoğunlukta ve rutin fiziksel aktiviteler ile kötüleşmektedir. Baş ağrısı esnasında mide bulantısı, kusma veya her ikisi, fotofobi ve fonofobi gibi belirtiler eşlik etmektedir. Ayrıca baş ağrıları öncesinde 5 ila 60 dk sürebilen görsel, duyusal, konuşma ve/veya dil, motor, beyin sapı veya retinal auralar eşlik edebilmektedir. Beyin Tomografisi ya da MR tetkiki beyin kanaması, tümör ya da enfeksiyon gibi ayırıcı tanıda düşünülebilecek diğer hastalıkların dışlanmasında yardımcı olur” diyor. Migrenin, karmaşık bir hastalık olmasına rağmen, doğru tanı ve tedavi ile kontrol altına alınabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Esma Kobak Tur “Bu nedenle, migren belirtileri yaşayan bireylerin bir nöroloji uzmanına danışarak uygun tedavi yöntemlerini değerlendirmeleri önemlidir. Migrenin erken teşhisi ve tedavisi, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilir” diye konuşuyor. 

Bu belirtiler Migrenin habercisi! Haber

Bu belirtiler Migrenin habercisi!

“Migren, genellikle başın bir tarafında zonklayıcı vasıfta ağrılarla karakterize edilen, çoğu zaman bulantı, kusma gibi belirtilerle birlikte görülen nörolojik bir hastalıktır” diyen Nev Sağlık Grubu Nöroloji bölümünden Uzm. Dr. Damla Fındık, migrenin belirtileri ve tedavi yöntemleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Migren genellikle şiddeti, sıklığı, ağrı bölgesi ve devam süresi değişkenlik gösteren bir baş ağrısı türüdür diyen Dr. Fındık, “Ataklar sırasında bulantı, kusma gibi belirtiler de eşlik edebilir. Kaygı, depresyon veya irritabilite gibi ruh hali değişiklikleri de gözlemlenebilir. Bazı kişilerde baş ağrısından önce görsel veya duyusal belirtiler örneğin, parıldayan ışıklar veya geçici görme kaybı görülebilir” dedi. “Yaşam kalitesini düşürüyor” Uzm. Dr. Damla Fındık, “Yaşam kalitesini bozarak mağduriyet yaratan ilk 5 hastalık arasında yer alan migren; aynı zamanda kişiler arası ilişkileri, iş, aile hayatını bozan ve ciddi özürlülük yaratan bir hastalıktır. Günlük aktiviteleri aksatabilir, iş veya okul performansını olumsuz etkileyebilir ve sosyal hayata katılımı zorlaştırabilir” diye konuştu. Fındık, yaşam şeklinin düzenlenmesi, ataklar esnasında uygulanacak doğru ilaç ve müdahalelerin yanı sıra atakların sıklığını önleyecek düzenlemeler sayesinde, hastalığın kâbus olmaktan çıktığına da dikkat çekti. “Uyku düzeni migren ataklarını azaltıyor” Migren ataklarının sıklığını azaltmak için önerilerde de bulunan Fındık, “Amitriptilin gibi bazı antidepresanlar migrenin önlenmesine yardımcı olabilir. Botoks enjeksiyonları uygun hastalarda migren ataklarını önleyici tedavi olarak kullanılabilir. Nöralterapi gibi gebelerde bile uygulanabilen güvenilir tedavi yöntemleri de migren ataklarının kontrol altına alınmasında oldukça etkilidir. Yoga, meditasyon gibi teknikler, uyku düzenine dikkat etmek, düzenli fiziksel aktiviteler, tetikleyicilerden kaçınmak (örneğin, bazı gıdalar veya içecekler) bazı yaşam tarzı değişiklikleri migren ataklarının azaltmasında etkilidir” şeklinde açıklamalarda bulundu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.