Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mobilite

Kapsül Haber Ajansı - Mobilite haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mobilite haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yatırım Yoluyla Vatandaşlıkta Doğru Bilinen Yanlışlar: Yunanistan mı, Karayipler mi? Haber

Yatırım Yoluyla Vatandaşlıkta Doğru Bilinen Yanlışlar: Yunanistan mı, Karayipler mi?

Özellikle Yunanistan Golden Visa (Altın Vize) programı ile Karayipler’deki hızlı vatandaşlık çözümleri arasındaki farkların doğru anlaşılmasının yatırımcılar için kritik olduğunu vurguladı. Türkiye’de son dönemde yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık programlarına yönelik ilgi hızla artıyor. Ancak artan talep, beraberinde yanlış bilgilere dayalı kararları da getirebiliyor. Bu noktada, “Karayip programları” ifadesiyle kastedilen ülkelerin, Commonwealth of Nations (İngiliz Milletler Topluluğu) üyesi olan Saint Kitts & Nevis, Antigua & Barbuda, Dominika, Saint Lucia ve Grenada olduğunu belirtmek önemlidir. Bu ülkeler, Birleşik Krallık’la tarihsel, diplomatik ve ekonomik bağlara sahip, uluslararası itibarı yüksek bağımsız devletlerdir. Çiğdem Sarıoğlu Ergut, bu alandaki en yaygın yanlış algıları şöyle özetliyor: Yanlış Bilgi 1: “Yunanistan’dan Golden Visa almak kolay ve hemen Avrupa pasaportu getiriyor.” Doğru: Yunanistan programı yalnızca oturma izni veriyor. Pasaport için çok daha uzun bir süreç, ikamet koşulları ve vatandaşlık kriterleri bulunuyor. Yanlış Bilgi 2: “Karayip programları küçük ülkeler olduğu için değersiz.” Doğru: Karayipler’deki Citizenship by Investment (CBI) programları, dünyanın en hızlı ve güvenilir pasaport seçeneklerinden biridir.Schengen bölgesi dahil 140’tan fazla ülkeye vizesiz seyahat imkânı sunar. Yanlış Bilgi 3: “Her iki program da aynı yatırımcı profiline hitap ediyor.” Doğru: Yunanistan: Daha çok gayrimenkul odaklı, Yunanistan’da uzun vadeli yaşam planlayanlar için ideal. Karayipler: Daha çok mobilite ve hızlı çözüm isteyen iş insanları için cazip. “Bugün Türkiye’de yatırım yoluyla vatandaşlık başvurularında herkesin gözü Yunanistan’da. Oysa beklentiler, maliyetler ve sonuçlar birbirinden tamamen farklı. Asıl sürpriz, Karayipler’in sunduğu hızlı ve güçlü vatandaşlık imkânlarının göz ardı edilmesinde. Doğru bilinen yanlışları açıklığa kavuşturmak, yatırımcıların geleceğini şekillendiren en kritik adım.” Çiğdem Sarıoğlu Ergut Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Sektör Temsilcileri Otomotivin Dönüşümü Konferansında Buluştu Haber

Sektör Temsilcileri Otomotivin Dönüşümü Konferansında Buluştu

2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, “Elektrikli araçların ikinci eldeki sürecini, 1990’lı yıllarda Japon araçlarının ikinci elinin pazarda kabul görme sürecine benzetiyorum. Artık elektrikli araçlar ikinci elde hak ettiği değeri bulmaya başladı.” dedi. Otomotiv sektöründe İstanbul ve İzmir’deki “Terminal” konseptiyle ikinci el araç alım-satımına yepyeni bir bakış açısı kazandıran 2plan, bu yıl düzenlediği “Elektrikli Araç Konferansı”, “2.El Elektrikli Araç Günleri” ve “Otomotiv Zirvesi”nin ardından sektöre değer katan etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. Bu kapsamda, İstanbul Etiler’deki 2plan Terminal’de düzenlenen “Otomotivin Dönüşümü Konferansı”, sektörün önde gelen profesyonellerini ve paydaşlarını bir araya getirdi. Garanti BBVA, OVOLT & Sharz.net, sigortaladım.com ve Pirelli markalarının katkılarıyla gerçekleştirilen konferans, 2plan’ın sektöre sağladığı değeri ve otomotivin geleceğine yönelik sektör paydaşlarıyla ortak bir yol haritası oluşturma vizyonunu bir kez daha ortaya koydu. Konferans kapsamında gerçekleştirilen panelde Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su Ali Haydar Bozkurt, 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü Koray Öztopçu ve OVOLT & Sharz.net CEO’su Hakan Koca, otomotiv sektörünün geleceğini ve dönüşüm sürecini farklı perspektiflerden değerlendirdi. Ali Haydar Bozkurt: “Otomotivde dönüşüm 360 derece bir değişimi ifade ediyor” Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su Ali Haydar Bozkurt, otomotiv sektöründeki dönüşümün yalnızca elektrifikasyonla sınırlı olmadığını belirterek, “Otomotiv 100 yıldır süregelen bir dönüşüm içerisinde. Elektrikli, hibrit, plug-in hibrit ve hidrojenli araçlar bu dönüşümün sadece bir parçası. Aslında üretim sistemlerinden müşteri davranışlarına kadar 360 derecelik bir değişim yaşanıyor.” dedi. Mobilite kavramının da tamamen değiştiğini vurgulayan Bozkurt, “Artık araç sahipliğinden çok mobilite çözümlerini konuşuyoruz. Belki 10-20 yıl sonra ihtiyaç duyduğumuz araç ya da ulaşım aracına abonelik sistemiyle erişeceğiz.” ifadelerini kullandı. Toyota’nın elektrifikasyon dönüşümüne de değinen Bozkurt, markanın tek bir teknolojiye (tam elektrikli) odaklanmak yerine hibrit, plug-in hibrit, hidrojenli ve konvansiyonel araçları içeren “çoklu mobilite stratejisini” benimsediğini kaydetti. Akio Toyoda’nın beş yıl önce elektrikli araçlara geçiş konusunda dünyanın “acele ettiğine” yönelik söyleminin bugün küresel ölçekte kabul gördüğüne dikkati çeken Bozkurt, Toyota’nın yaklaşımının, geçiş sürecini dengeli yönetmek ve pazar gelişimine ve ihtiyaçlarına göre esnek hareket edebilmek üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Türkiye’de elektrikli araç geçişinin zamana ihtiyaç duyduğunu anlatan Bozkurt, “Norveç gibi ülkeler hariç, büyük pazarlarda bu dönüşümün 2035’e kadar olgunlaşacağını öngörüyorum. Vergi yapısı ve tüketici alışkanlıkları da bu süreçte belirleyici olacak. Tüketicilerin yaşam tarzlarını ve ihtiyaçlarını gerçekçi biçimde değerlendirmesi gerekiyor. Düşünmeden elektrikli araç alıp sonrasında ‘ben bunu kullanamıyorum’ diyerek vazgeçenler de var. Bu geçişin oturması için en az 10 yıllık bir sürece ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu. Orhan Ülgür: “İkinci elde ‘güvenli alışverişi’ bir slogandan çıkarıp, deneyimlenebilir bir gerçekliğe dönüştürdük” 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür ise Türkiye’de ikinci el otomotivde Terminal konseptinin bir ilk olduğunu belirterek, şunları söyledi: “İstanbul Etiler’de 50.000 metrekare, İzmir Balçova’da ise 35.000 metrekare alanda hizmet veren 2plan olarak, ikinci el araç pazarında profesyonel hizmet anlayışını benimsiyoruz. Dinlenme alanları, yeme-içme seçenekleri ve aile dostu bölümleriyle ziyaretçilere keyifli ve konforlu bir deneyim sunan 2plan Terminal’de sadece premium değil, her segmentten aracı tüketicilerle buluşturuyoruz. Deneyimli ekibimizle süreci uçtan uca yönetiyor; ekspertiz, özel teslimat prosedürü ve test sürüşü imkanı sunarak güvenli bir alışveriş deneyimi sağlıyoruz. Ayrıca herhangi bir sıfır araç markasının desteği olmadan, tamamen bağımsız ve tek marka olarak faaliyet gösteriyoruz. Bununla birlikte, ulusal ölçekte bir merkez haline gelmek ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde de aynı standartların uygulanmasını sağlamak üzere kurumsal bayilik sistemimizi oluşturuyoruz. Biz, ikinci elde ‘güvenli alışverişi’ bir slogandan çıkarıp, deneyimlenebilir bir gerçekliğe dönüştürdük.” “Elektrikli araçlar ikinci elde hak ettiği değeri bulmaya başladı” Orhan Ülgür, elektrikli araçların ikinci el piyasasında artık hak ettiği yeri bulmaya başladığını söyledi. Geçen yıl bu konuda ciddi soru işaretleri olduğunu hatırlatan Ülgür, “Herkes elektrikli ikinci elin alınıp alınmayacağı konusunda kararsızdı. Şubat ayında elektrikli araçlarla ilgili bir konferans, Nisan ayında da bir fuar düzenledik. Belki etkisi sınırlıydı ama farkındalık yaratmaya başladı. Sonrasında elektrikli araçlar ikinci elde işlem görmeye başladı ve son altı ayda ciddi bir ivme yakaladı. Biz de 2plan olarak satın alma birimimizde elektrikli araçlara daha fazla yer vermeye başladık.” dedi. Bazı markaların elektrikli ikinci el piyasasında öne çıktığını belirten Ülgür, “Elektrikli araçların ikinci eldeki sürecini, 1990’lı yıllarda Japon araçlarının pazarda kabul görme sürecine benzetiyorum. O dönem Japon arabalarının ikinci elini almak riskliydi ve işlem görmüyordu. Ancak belirli bir eşiği aştıktan sonra hızla satılmaya başladılar. Bugün de aynı durum elektrikli araçlar için geçerli. Artık ikinci elde işlem görüyorlar; bazı markalar 1-2 gün içinde satılıyor.” ifadelerini kullandı. Koray Öztopçu: “Z kuşağı finansman modellerini yeniden şekillendiriyor” Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü Koray Öztopçu da yeni nesil tüketicilerin finansman tercihlerinin otomotiv sektörünü dönüştürdüğüne dikkati çekti. Öztopçu, “Z kuşağıyla birlikte satın alma alışkanlıkları değişiyor. Artık kullanıcılar çevrimiçi kanallardan araçlarını seçip kişiselleştiriyor. Bizim görevimiz de onlara krediye hızlı ve dijital erişim sağlamak. Elektrikli araçlarla birlikte bu dönüşüm daha da hız kazandı.” açıklamasında bulundu. Türkiye’de bireysel olarak kredilendirilebilen elektrikli model sayısının henüz sınırlı olduğunu belirten Öztopçu, “Amacımız, bireysel ve tüzel müşterilerimizin Garanti BBVA uygulaması ya da markaların kendi web siteleri üzerinden onaylı kredi limitlerine ulaşabilmesini sağlamak.” diye konuştu. Hakan Koca: “Şarj altyapısında şirketlerin birleşmesi gerekiyor” OVOLT & Sharz.net CEO’su Hakan Koca ise Türkiye’deki şarj altyapısının hızla büyüdüğünü ancak sürdürülebilirlik açısından konsolidasyon gerektiğini ifade etti. “Şu anda 180 lisanslı şirket var. Ancak küçük ölçekli, sınırlı bölgelerde faaliyet gösteren çok sayıda işletme mevcut. Bu yapı uzun vadede sürdürülebilir değil. Otoritelerle bu konuyu görüşüyoruz. Daha kaliteli hizmet sunabilmek için şirketlerin birleşmesi ya da konsolide olması gerekecek. Aksi halde bu iş sürdürülemez hale gelir.” diyen Koca, şarj sektörünün birleşmeler yoluyla güçleneceğini vurguladı. Hakan Koca, Türkiye genelinde 33 bin 500’ün üzerinde şarj soketi bulunduğunu belirterek, “Bu ekosistemde satıcılar, finansman sağlayıcılar kazanıyor ama tek kazanamayan sektör elektrik şarj işi yapanlar. Çünkü çok sayıda şirket, az sayıda araç var. Bu yüzden araç sayısını büyütmek önemli burada.” şeklinde sözlerini tamamladı. 2plan, etkinlik serileriyle fark yaratıyor 2plan, düzenlediği etkinliklerle yalnızca bilgi paylaşımı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda tüketiciyle doğrudan temas kurabileceği, birebir etkileşim ortamları sunarak pazardaki dönüşüme katkı sağlamayı hedefliyor. Bu yılın Şubat ve Nisan aylarında İstanbul’da düzenlediği “Elektrikli Araç Konferansı” ve Türkiye’de bir ilk olan “2. El Elektrikli Araç Günleri” etkinliklerinin yanı sıra, Mayıs ayında İzmir’de gerçekleştirdiği “Otomotiv Zirvesi” ile sektörde fark yaratan 2plan, önümüzdeki dönemde de farklı temalarda hayata geçireceği organizasyonlarla otomotiv sektörünün paydaşlarını ve tüketicileri bir araya getirmeyi sürdürecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Karsan JEST Ailesine Otonom Versiyon da Eklendi Haber

Karsan JEST Ailesine Otonom Versiyon da Eklendi

Dünyada toplu ulaşımın elektrikli ve otonom araçlara dönüşümünde öncü rol oynayan Karsan, uluslararası organizasyonlarda geniş ürün gamıyla yer almaya devam ediyor. “Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” olma vizyonuyla başta Avrupa olmak üzere dünyada toplu taşımanın dönüşümüne öncülük eden Karsan, 4–9 Ekim tarihleri arasında Belçika’da düzenlenen Busworld 2025’te adeta gövde gösterisi yaptı. “3 lansman tek vizyon” yaklaşımıyla fuarda tüm dikkatleri üzerine çeken Karsan, Otonom e-JEST’in dünya prömiyerini yaptı. Marka ayrıca Toyota iş birliği ile geliştirilen e-ATA Hidrojen ve markanın otonom yolcuğunu olan Karsan AI’nin (Autonomous Intelligence) de lansmanlarını gerçekleştirdi. Electric Evolution’da Yeni Bir Adım: Yeni Nesil Bataryalar Karsan, “Electric Evolution” yolculuğunu yalnızca yeni modellerle değil, aynı zamanda mevcut elektrikli ürün gamını da ileriye taşıyan yeniliklerle sürdürüyor. Busworld 2025’te tanıtılan yeni nesil bataryalar sayesinde Karsan’ın tüm elektrikli araç ailesi artık daha uzun menzil, daha yüksek enerji kapasitesi ve daha fazla değer sunuyor. Yeni batarya teknolojisiyle birlikte, şehir içi ulaşımın öncüsü e-JEST 105 kWh kapasite ile 260 kilometreye kadar menzil sağlarken, segmentinde fark yaratan e-ATAK 264 kWh batarya ile 370 kilometreye ulaşıyor. Karsan’ın doğuştan elektrikli e-ATA ailesinde ise çıta çok daha yükseğe taşınıyor: 10 ve 12 metrelik e-ATA modelleri 528 kWh ile 530 kilometrelik menzil sunarken, 18 metrelik e-ATA 800 kWh batarya gücüyle 550 kilometrenin üzerinde yol alarak sınıfının en yüksek menziline ulaşıyor. Bu güncellemelerle Karsan, yalnızca bireysel modellerde değil, tüm ürün gamında çıtayı yükselterek, “Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” vizyonunu bir kez daha güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Karsan e-JEST: Game Changer! Yenilikçi teknolojileriyle sektörde ilklere imza atmaya devam eden Karsan, son 5 yıldır aralıksız olarak Avrupa’nın en fazla tercih edilen elektrikli minibüsü e-JEST, artık otonom teknolojisine kavuştu. Busworld 2025’e 4 araçla katılım sağlayan Karsan, kısa bir süre önce, tarihindeki en başarılı modellerinden olan JEST ailesinin 10 bininci aracını banttan indirmişti. Üretimine 2013 yılında başlanan JEST model ailesi, Karsan’ın Bursa’daki Hasanağa Fabrikası’nda en yeni teknolojilerle üretilmeye devam ediyor. Fuarı değerlendiren Karsan CEO’su Okan Baş, “Busworld 2025’e çok iyi hazırlandık. İkinci otonom modelimiz Otonom e-JEST, Avrupa elektrikli minibüs pazarında yeni nesil teknolojiye geçiş yapmak isteyen şehirlerin yeni gözbebeği olacak. Biz JEST’e ‘Game changer’ yani oyun değiştiren diyoruz. Gerçekten de Karsan JEST ailesi, başta Avrupa olmak üzere dünyada oyunun kurallarını yeniden yazdı. Bugün itibarıyla JEST ailesine otonom versiyonu eklemiş olduk. Otonom e-JEST, konsept bir araç değil; tam anlamıyla günlük toplu taşıma operasyonlarında koşabilecek bir ürün. Kompakt tasarımıyla tarihi şehir merkezleri ve dar sokaklar için ideal bir çözüm.” dedi. 19 yolcu kapasitesi, BMW teknolojisiyle desteklenen 135 kW motor gücü, 105 kWh bataryası ve 260 km’ye kadar menziliyle dikkat çekiyor. 1 saat 20 dakikada hızlı şarj olabilen model, bağımsız süspansiyon sistemi sayesinde otomobil konforunda yolculuk sunuyor. 23 sensörden oluşan sensör paketi, LiDAR’dan radara, GNSS’ten kameralara kadar çevresini 360 derece tarayarak güvenli sürüşü garanti ediyor. Karsan’ın vizyonunda yeni bir adım! Şehirlerde nüfusun hızla artmaya devam ettiğini ifade eden Okan Baş, “Dolayısıyla ulaşım ihtiyacı da her geçen gün daha da çeşitleniyor. Bu değişim, geleneksel sistemlerin ötesinde daha akıllı ve entegre çözümleri zorunlu kılıyor. İşte tam da bu noktada, otonom teknolojilerle ulaşımda yeni bir çağ başlıyor. Karsan Otonom e-ATAK da tam bu noktada devreye girerek bu dönüşüme öncülük etti ve etmeye de devam ediyor. Karsan, şimdi de Otonom e-JEST ile insanı, şehri, gezegeni ve geleceği odağına alarak yoluna devam ediyor. Karsan e-JEST, şehir yaşamına kattığı dinamizm, konfor ve sürdürülebilirlikle güçlü bir hikâye yazdı. Şimdi ise şehirlerle kurduğu bu bağı, otonom teknolojisiyle yeniden tanımlıyor. Pozitif enerjisinden aldığı ilhamla, şehir hayatını dönüştürmeye ve geleceğe yön vermeye devam ediyor” diye konuştu. Avrupa’nın en çok tercih edilen elektrikli minibüsü e-JEST’in, Seviye-4 otonom sürüş teknolojisiyle liderliğini bir adım daha ileri taşıdığını vurgulayan Okan Baş, şöyle devam etti: “Yenilikçi tasarımı, üstün teknoloji entegrasyonu ve çevreci yaklaşımıyla bugüne kadar şehir içi ulaşımın en güçlü oyuncusu olan e-JEST; artık yalnızca şehirleri değil, geleceği değiştiriyor. Artık sadece elektrikli araç üretmiyoruz; şehirlerin ritmini anlayan, yolcularla birlikte düşünen ve geleceğin ulaşım kültürünü bugünden yazan otonom bir zekası inşa ediyoruz. Otonom e-JEST, e-JEST’in üzerine eklenen bir teknoloji değil; Electric Evolution ile başlayan yolculuğumuzun çevresini algılayan, anlık kararlar verebilen ve sürekli öğrenen bir mobilite zekâsına dönüşmüş hali. Karsan’ın vizyonunu bir adım daha ileri taşıyan Otonom e-JEST, elektriğin gücünden zekânın özgürlüğüne geçişin en güçlü temsilcisi.” Gelecek artık Karsan AI! Busworld 2025’te Otonom e-JEST’in dışında iki önemli lansman daha gerçekleştirdiklerine işaret eden Karsan CEO’su Okan Baş, “Bunlardan ilki Karsan e-ATA Hidrojen. Sıfır emisyonlu, uzun menzil taşımacılık için geliştirilen hidrojenli model, bu teknolojide uzman ve öncü Toyota iş birliği ile geliştirildi. Karsan’ın temiz enerji çözümlerini genişletme vizyonunun somut adımı olarak lansmanını gerçekleştirdiğimiz e-ATA Hidrojen, toplu ulaşımda yeni ve konfor seviyesi çok yüksek bir seçenek olarak öne çıkıyor” dedi. Toyota iş birliği ile geliştirilen 12 metre e-ATA Hidrojen 250 kW motor gücü, 22.000 Nm torku, 88 yolcu kapasitesi ve 600 km’ye varan menzili ile sınıfının en yüksek performansını sunan araç olarak yeni bir benchmark belirliyor. Toyota’nın kanıtlanmış yakıt hücresi teknolojisi sayesinde e-ATA Hidrojen, sürdürülebilirliği yüksek güvenilirlikle birleştiriyor. İkinci lansmanın ise Karsan’ın vizyonunun yansıması olan Karsan AI (Autonomous Intelligence) olduğunu belirten Okan Baş, “Karsan AI, Electric Evolution yolculuğunun bir sonraki adımı: Akıllı Mobilite. Karsan AI, algılayan, anlık karar veren, ve sürekli öğrenen bir mobilite zekası. Gelecek yalnızca elektrikli değil, aynı zamanda akıllı. Karsan’nın otonom başarısının sırrı güçlü iş birliklerinde yatıyor. Karsan, partnerleri ADASTEC ve Applied Autonomy ile beraber yalnızca otonom bir araç sunmuyor; üretim hattından aracın açık trafikte operasyona girmesine kadar uzanan uçtan uca bir ekosistem sunuyor. Bu nedenle Karsan’ı seçen şehirler, sadece bir ürün değil, güvenilir ve uçtan uca tam hizmet çözümü alıyor.” diye konuştu. Kontrol Otonom e-JEST’te yolculuğun keyfi sizde! Karsan Otonom e-JEST, şehir trafiğini ustalıkla yöneten bir zekâya sahip. Sensörleri ve yapay zekâ destekli karar mekanizmaları sayesinde şerit takibinden dönüş zamanlamasına kadar her adımı kendi belirliyor. Çevresini sürekli tarayarak trafik akışı, yol durumu ve sürüş koşullarına göre en doğru hamleyi yapıyor. Otonom e-JEST ile şehir trafiğinde hiçbir detay gözden kaçmaz. Otonom e-JEST, gelişmiş algılama sistemleri sayesinde kör noktalarda bile tam görüş sağlar. Yaya, bisikletli ya da ani beliren herhangi bir hareketi anında algılar ve tepki verir. İnsan hatasına yer bırakmadan, çevresini 360 derece izleyerek güvenli sürüşü her an kontrol altında tutar. Yoğun şehir temposunda yol güvenliği artık aklınıza takılmaz çünkü o artık Otonom e-JEST’e emanet. Yolda her dakika değerli: Trafik akışını iyileştirir, ulaşım sürelerini kısaltır ve duraklama sürelerini minimize eder. Zamanı verimli kullanarak hem yolcular hem de işletmeler için daha akıcı bir ulaşım deneyimi sunar - Sıfır emisyonla temiz bir nefes: Sıfır emisyon ile karbon ayak izini düşürür, daha az enerji tüketimiyle çevresel etkileri azaltır. %100 elektrikli ve otonom teknolojisiyle yeşil dönüşümün öncüsüdür. - Şehrin ritmiyle kusursuz uyum: Kompakt tasarımı ve üstün manevra yeteneğiyle dar sokaklar ve yoğun şehir trafiğinde rahatça hareket ederek alan ve hareket verimliliğini artırır, toplu taşıma hizmetlerini daha etkin hale getirir. - Düşük maliyet, yüksek verim: Gelişmiş algoritmalarıyla enerji tüketimini azaltır, bakım ihtiyacını en aza indirir; araç kullanım süresi ve rotaları en verimli şekilde yöneterek hem filo yönetimini optimize eder hem de işletme maliyetlerini düşürür. - Algılar hep açık, riskler kontrol altında: İleri sensör teknolojisi ve gerçek zamanlı veri analiziyle olası sorunları önceden tespit ederek sürücü hatalarına bağlı kazalar, yoğun trafik koşulları ve dikkatsizlikten kaynaklanan risklere karşı yolcu ve yayalar için daha güvenli bir şehir içi mobilite sunar. - Konfor onun işi: Yolculuğu sadece bir ulaşıma değil, keyifli bir deneyime dönüştürür. Geniş iç hacmi, sessiz sürüşü ve sarsıntısız hareket kabiliyetiyle her kilometrede konfor sunar. - Ondan hiçbir şey kaçmaz: 360 derece görüş kabiliyeti ve ileri seviye algılama sistemleriyle Otonom e-JEST, çevresini sürekli takip eder; şehirdeki her hareketi anında algılar, doğru kararlarla kesintisiz ve güvenli bir sürüş sunar. - Lidar sensörleri: Yüksek hassasiyetli LiDAR sistemi sayesinde Otonom e-JEST; yayaları, bisikletlileri ve diğer nesneleri milimetrik doğrulukla algılar. Konumlama ve çevre haritalama görevlerini eş zamanlı olarak yürütür. - Akıllı görüntüleme kameraları: Gelişmiş kamera sistemleriyle Otonom e-JEST; renkleri tanır, nesneleri sınıflandırır, şeritleri algılar ve karmaşık trafik senaryolarını başarıyla analiz eder. - Imu: Araç ivmesini ve dönüş hareketlerini ölçerek dengeyi korur; anlık konum hesaplamalarını destekler ve rota istikrarını sağlar. - GNSS: Gerçek zamanlı konum takibi ile Otonom e-JEST’in bulunduğu nokta her an kesin şekilde belirlenir. Navigasyon, konum eşleştirme ve yön bulma için kullanılır. - Radar sistemleri: Ön ve yan radarları sayesinde araçlar ve nesnelerle olan mesafeyi ölçer. Otomatik frenleme, adaptif hız kontrolü ve güvenli takip mesafesi gibi gelişmiş sürüş destek özelliklerini yönetir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

TEMSA, 9 Metrelik Elektrikli Avenue Neo ile Şehir İçinde Menzili 600 Kilometreye Çıkardı Haber

TEMSA, 9 Metrelik Elektrikli Avenue Neo ile Şehir İçinde Menzili 600 Kilometreye Çıkardı

Dünyada kendi segmentini yaratan araçlar geliştirmeye devam eden TEMSA, 9 metrelik yeni şehir içi otobüsü Avenue Neo’yu Busworld 2025’te tanıttı. 75 yolcu kapasitesi ve 600 kilometreye varan menziliyle, şehir içi ulaşımla sınırlı kalmayıp, büyükşehir kapsamındaki uzak ilçelere kadar çözüm sunacak şekilde geliştirilen Avenue Neo, 300 kW DC bağlantıyla yüzde 100 şarja 75 dakikada ulaşabiliyor. Mobilite teknolojilerindeki en son gelişmeler ve dünya pazarlarındaki beklentiler doğrultusunda TEMSA’nın Adana’daki tesislerinde tasarlanan Avenue Neo’nun batarya paketlemesi, yazılımı ve geliştirme süreçlerinin tamamı TEMSA mühendisleri tarafından gerçekleştirildi. Avenue Neo, 2016 yılından bu yana İsveç ve Litvanya’nın sert kışlarından İspanya ve Türkiye’nin sıcak yazlarına kadar farklı coğrafyalarda başarıyla yol alan MD9 Electricity’nin güçlü mimarisi üzerine inşa edildi. MD9 Electricity’nin 5 milyon kilometreyi aşan yol tecrübesi Avenue Neo’ya aktarılırken, yeni nesil teknolojilerle güçlendirilerek daha yüksek verimlilik ve dayanıklılık sağlandı. Avenue Neo, Türkiye’de belediye filolarını daha çevreci hale getirebilmek için güçlü bir alternatif sunarken, aynı zamanda dünyanın farklı coğrafyalarına ihraç edilerek Türkiye’nin katma değerli ihracat seferberliğinin önemli bir parçası olacak. “SON 3 YILDA CİROMUZU EURO BAZINDA YÜZDE 68 ARTIRDIK” Busworld’de düzenlenen basın toplantısında konuşan TEMSA CEO’su Evren Güzel, şirketin değer odaklı yaklaşımına dikkat çekerek şunları söyledi: “TEMSA’yı sektörde benzersiz kılan dört temel değerimiz var: Geniş ürün gamımız, kapsamlı hizmetlerimiz, müşteri odaklı çözümlerimiz ve akıllı esnekliğimiz. Bu yaklaşım bir yandan mobilite dönüşümümüze katkı sunarken, bir yandan da çok güçlü finansal sonuçları beraberinde getiriyor. 2022-2024 arasını kapsayan 3 yıllık dönemde net satışlarımızı Euro bazında yüzde 68 oranında büyüttük. 2024 sonu itibariyle ciromuzu 429 milyon Euro’ya yükselttik ve döviz bazında şirket tarihimizin en yüksek cirosuna ulaştık. Bugün geldiğimiz noktada, TEMSA gelirlerinin yüzde 68’ini küresel pazarlardan elde eden bir yapıya sahip. Tüm bunları yaparken, Avrupa ve ABD gibi, ticari araç pazarında rekabetin yoğun olduğu coğrafyalarda ayak izimizi güçlendirdik. 2023-2024 arasında, Avrupa’da büyüme oranımız yüzde 43, ABD’de ise yüzde 49 olarak gerçekleşti. Yıllık çift haneli büyümenin bile iddialı görüldüğü pazarlarda, sektör ortalamalarının üzerinde performans göstermeye devam ettik. Küresel pazarlarda, yıllık çift haneli büyümelerin bile iddialı sayıldığı bir ortamda, sektör ortalamalarının çok üzerinde bir performans göstermemiz, stratejik dönüşümle güçlü finansal performansı aynı anda başarabildiğimizin kanıtı. Bu denge, gelecek yolculuğunda TEMSA’nın en büyük itici güçlerinden biri olacak.” “TEMSA ARAÇLARI DÜNYADA 10 MİLYAR KİLOMETREDEN FAZLA YOL YAPTI” TEMSA’nın küresel ayak izine de vurgu yapan Evren Güzel, “Bugüne kadar Adana’daki tesislerimizde 140 bini aşkın araç ürettik. Bu araçlardan 18 binden fazlası bugün 70 ülkede yollarda. Küresel ölçekte en geniş sıfır emisyonlu ürün portföylerinden birine sahibiz. Elektrifikasyonda, hammadde temininden sonra başlayan ve nihai ürüne uzanan değer zinciri mobilitenin en kritik unsuru. TEMSA olarak bu zincirin tamamında söz sahibi olmamız bize büyük bir esneklik ve çeviklik sağlıyor. Batarya yönetim sistemlerinden elektronik kontrol kartlarına kadar araçlarımızda kullanılan batarya teknolojilerinin tamamı kendi mühendislerimiz tarafından tasarlanıp geliştiriliyor. Bu kabiliyet, farklı coğrafyalara özel çözümler geliştirmemize ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına çok hızlı yanıt vermemize imkân tanıyor. ABD’de TS serimizin, Avrupa’da MD9 aracımızın kendi segmentlerini yaratabilmesinin temel nedeni de bu yaklaşım. Elektrikli araç portföyümüzün yeni üyesi Avenue Neo da aynı anlayışın bir ürünü. Yaklaşık 60 yıllık inovasyon geleneğimizle TEMSA araçları bugüne kadar dünyada 10 milyar kilometreden fazla yol yaptı. Tüm bu yolculukları mümkün kılan en önemli unsur, müşterilerimizi sürekli dinlememiz ve araçlarımızı onların ihtiyaçlarına göre tasarlamamız” ifadelerini kullandı. SON 5 YILDA 7 FARKLI ARAÇ TEMSA Ar-Ge ve Teknoloji’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Caner Sevginer ise inovasyonda her adımı ürünleştirme hedefiyle attıklarını dile getirirken, “Son 5 yılda bu yaklaşım sayesinde 7 yeni model geliştirdik. Avenue Neo da bunun en güncel örneği. Avenue Neo; yüksek yolcu kapasitesi, uzun menzili ve operasyonel esnekliğiyle Avrupa kentlerinin ve banliyö hatlarının ihtiyaçlarına cevap vermek üzere tasarlandı. Aracın en güçlü iki özelliği yüksek yolcu kapasitesi ve menzili. 75 yolcu taşıyabilen Avenue Neo, 600 kilometreye varan bir menzil sunuyor. Avrupa’daki elektrikli araç dönüşümünün en büyük engellerinden birinin menzil sorunu olduğu düşünüldüğünde, Avenue Neo bu açıdan güçlü bir alternatif oluşturuyor. Avenue Neo’yu farklı kılan bir diğer özellik ise TEMSA’nın müşteri odaklı segment yaratma gücünün bir ürünü olması. Araç, 10,5 metrelik bir otobüsün sunduğu her şeyi sağlayabilen; ancak küçük platformların sunamadığı sağlamlık ve dayanıklılığı koruyan bir yapıya sahip. İsveç ve Litvanya’nın sert kışlarından İspanya ve Türkiye’nin sıcak yazlarına kadar farklı iklimlerde kendini kanıtlamış MD9 Electricity’nin sağlam mimarisi üzerine inşa edilen Avenue Neo, 5 milyon kilometreyi aşkın yol tecrübesini yeni nesil teknolojilerle birleştiriyor. Yıllar içinde edinilen bu bilgi birikiminin modern bir araca aktarılmasıyla ortaya çıkan Avenue Neo, TEMSA’nın bilgi birikimini müşteri odaklı, geleceğe hazır mobilite çözümlerine dönüştürme yeteneğinin en somut göstergesi” dedi. YENİ PRESTİJ AVRUPA’DA SATIŞA SUNULDU Fuarda, Avenue Neo’nun global lansmanını gerçekleştiren TEMSA, aynı zamanda geçtiğimiz aylarda Türkiye’de tanıtımını yaptığı Yeni Prestij modelini de Avrupa’da piyasaya sundu. TEMSA’nın ilk üretimini 1992 yılında gerçekleştirdiği Prestij, uzun yıllar boyunca Türkiye’de kısa mesafe taşımacılığın öncülüğünü yaptı. Avrupa’da da satışa sunulan Yeni Prestij, 3 yıl/sınırsız kilometre garantisi sunarak müşteri memnuniyetini ileri seviyeye taşıyor. Yeni Prestij’de dijital sürücü bilgilendirme ekranı ile araç kokpiti daha teknolojik hale gelirken, 29 farklı dil seçeneği özellikle yurt dışı kullanıcıları için büyük kolaylık sağlıyor. Öte yandan, TEMSA’nın Busworld 2025 standı, şirketin mobilite vizyonunu yansıtan bir düzenlemeyle ziyaretçilere sunuldu. Avenue Neo ve Yeni Prestij’in yanı sıra, stantta TEMSA’nın simge modellerinden Maraton’un yeni özelliklerle güncellenmiş versiyonu ile Avrupa pazarında en çok tercih edilen modeli olan LD SB’nin yeni yüzü de sergilendi. TEMSA mühendisleri tarafından farklı sektörlerin ihtiyaçlarına uygun şekilde geliştirilen modüler batarya paketleri de fuarda ziyaretçilerle buluşurken, katılımcılar TEMSA evrenini yakından deneyimleme fırsatı elde etti. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Togg, 29 Eylül’de Almanya’da T10x Ve T10f İçin Ön Siparişleri Açıyor Haber

Togg, 29 Eylül’de Almanya’da T10x Ve T10f İçin Ön Siparişleri Açıyor

‘Bir otomobilden fazlası için’ yola çıkan Togg, Avrupa pazarındaki otomobillerin güvenliğinin değerlendirildiği bağımsız Euro NCAP programının tüm testlerinden her ikisi de en yüksek seviye olan 5 yıldız alan T10X ve T10F cihazlarını Avrupalı kullanıcılarla buluşturmak için hazır. Togg, Avrupa’daki ilk pazarı olan Almanya’da 29 Eylül 2025 Pazartesi günü Almanya saatiyle 10.00’dan itibaren dijital mobilite platformu Trumore üzerinden ön siparişleri almaya başlıyor. İlk teslimatlar 2025 yılında yapılacak 2025 yılı içinde teslim edilecek araçlar, T10X ve T10F V2 RWD Uzun Menzil versiyonları olacak. Bu kapsamda marka 600 adedi 2025 yılı sonuna kadar teslim edilmek üzere 1000 adet aracı ön siparişe açacak. Kullanıcılar her ön sipariş için 1.000 € tutarında bir ödeme yapacak. Ön siparişin siparişe dönüşmemesi halinde bu rakam kullanıcıya iade edilecek. 1000 aracın siparişi tamamlandığında konfigüratör kapanacak ve kısa bir süre sonra 2026 yılından itibaren teslim edilecek araçlar için yeniden açılacak. Sipariş sistemi yeniden açıldığında, T10X ve T10F için 2026 yılında teslim edilmek üzere V1 RWD Standart Menzil, V1 RWD Uzun Menzil ve V2 RWD Uzun Menzil versiyonları siparişe sunulacak. Togg’un Almanya fiyat listesi 29 Eylül itibarıyla resmi web sitesinde yayınlanacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Martı, Dünya Devleri ile Aynı Endekste Haber

Martı, Dünya Devleri ile Aynı Endekste

Böylece Martı, Apple, Microsoft, Tesla, Nvidia ve Amazon gibi dünyanın önde gelen teknoloji devleriyle aynı ligde yer aldı. Türkiye’nin New York Borsası’na doğrudan kote olan ilk ve tek Türk şirketi Marti Technologies, Inc. (“Martı”) (NYSE American: MRT), dünyanın en kapsamlı küresel hisse senedi endekslerinden biri olan S&P Global Broad Market Index (BMI)’ye dahil edildi. Bu önemli adım, Martı’nın finansal gücünü ve küresel ölçekteki büyüme potansiyelini güçlü bir şekilde teyit ediyor. Küresel Fonların Takip Ettiği Endekste Artık Martı da Var S&P Global BMI endeksine giren şirketlerin hisseleri, endeksi takip eden çok sayıda küresel fon ve portföy yöneticisi tarafından otomatik olarak portföylere ekleniyor. Böylelikle Martı, artık Apple, Microsoft, Nvidia, Tesla, Amazon ve Google gibi dünya devleriyle aynı endekste yer alarak uluslararası yatırımcıların ilgisini çekme potansiyelini artırıyor. Bu gelişme, Martı’nın uluslararası yatırımcılar nezdinde “güvenilir yatırım alternatifi” statüsünü de perçinliyor. Endeksin yılbaşından bu yana yaklaşık %15 değer kazanması da, küresel yatırımcıların ilgisinin güçlü bir şekilde devam ettiğini yansıtıyor. Kurumsal Yatırımcılar İçin Çekim Merkezi S&P Global BMI’ye dahil olmak, Martı’nın yalnızca piyasa değeri ve işlem hacmiyle değil, aynı zamanda piyasa derinliği ve sürdürülebilir iş modeli ile de global standartları karşıladığını gösteriyor. Bu durum, Martı hisselerinin hem ABD’de hem de küresel piyasalarda bulunan fonlar ve daha geniş bir yatırımcı kitlesi tarafından satın alınabilmesinin önünü açıyor. Martı Kurucusu Oğuz Alper Öktem, konuyla ilgili şöyle konuştu: “Türkiye’nin New York Borsası’na doğrudan kote ilk ve tek Türk şirketi olarak S&P Global BMI endeksine dahil edilmemiz, yalnızca ABD borsalarındaki performansımızın değil, aynı zamanda finansal açıdan güçlü ve güvenilir bir yatırım olduğumuzun da güçlü bir teyidi. Bu gelişme, Martı’nın global yatırımcılar nezdinde daha da görünür hale gelmesini ve fonlar tarafından desteklenmesini sağlayacak. Yolculuğumuzda hem Türkiye’de hem de dünyada güçlü adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Sadece Şarj Değil, Keyifli Mola Noktası Haber

Sadece Şarj Değil, Keyifli Mola Noktası

Türkiye’de elektrikli araç şarj noktalarını, yalnızca enerji alınan duraklar olmaktan çıkararak kullanıcı alışkanlıklarını yeniden şekillendirecek bir deneyim alanına dönüştürmeyi hedefleyen Koç Topluluğu şirketi WAT Mobilite, bu vizyon doğrultusunda Türkiye’de bir ilk olan WAT Şarj HUB tesisini ve aynı zamanda 500’üncü şarj lokasyonunu Bodrum-İstanbul yolu üzerinde hayata geçirdi. Proje, sürdürülebilirlik yaklaşımıyla kullanıcı konforunu birleştirerek yolculuk deneyimini yeniden tanımlıyor. WAT Şarj HUB, yalnızca araçların şarj edildiği bir nokta değil; yolculukların daha konforlu hale geldiği yeni bir durak olarak tasarlandı. 7/24 hizmet veren tesiste dinlenme ve aktivite alanları, temel ihtiyaçların giderileceği hijyenik tuvaletler ve yiyecek-içecek otomatları elektrikli araç kullanıcıları haricinde tüm ziyaretçilerine sosyal bir deneyim alanı sunuluyor. Yerel toplulukları destekleme vizyonu doğrultusunda, bölgeye özgü zeytinyağı üretimine katkı sağlıyor. Sezon dönemlerinde, tesiste zeytinyağı satışına ayrılmış özel alanlar bulunacak. Şarj süreci boyunca kullanıcılar yalnız bırakılmıyor; sahada bulunan WAT Mobilite sorumluları, destek ve yönlendirme sağlayarak güvenli ve keyifli bir deneyim yaşatıyor. Böylece elektrikli araç kullanıcıları için şarj molası, artık sadece beklemek değil; ailelerin, yolcuların ve evcil hayvanların da faydalanabildiği yeni nesil bir yolculuk alışkanlığına dönüşüyor. Yılda 48.469 kWh temiz enerji üretiliyor 520 ağaca eşdeğer fayda sağlanıyor WAT Şarj HUB, 4 adet 180 kW ve 2 adet 360 kW ultra hızlı şarj istasyonuyla aynı anda 12 araca yüksek performansla şarj hizmeti sunuyor. Şarj istasyonlarının ve tesisin enerji ihtiyacı güneş enerjisiyle destekleniyor. Bu sayede yılda 48.469 kWh temiz enerji üretilerek; dizel araç ile 70.619 km seyahate eş değer 18.926 kg CO₂ salınımı engelleniyor, 520 ağacın korunmasına eşdeğer çevresel fayda sağlanıyor. Böylece güçlü teknolojik altyapı, sürdürülebilir gelecek vizyonuyla buluşuyor. WAT Mobilite’nin Fenerbahçe Kalamış Marina ve Bodrum Koçtaş’ta hayata geçirdiği güneş enerjisi destekli şarj noktalarıyla başlayan bu yaklaşım, WAT Şarj HUB ile bir adım daha öteye gidip şehirlerarası yolculuklara taşınıyor ve kullanıcı deneyimini üst seviyeye çıkarıyor. Benzer projeler şehirlerarası ve şehir içlerinde uygulanacak Türkiye’de ilk kez hayata geçirilen bu konsept, elektrikli araç kullanıcılarının yolculuk deneyimini geliştirmeyi amaçlıyor. WAT Şarj HUB, artık yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılayan bir tesis değil; aynı zamanda geleceğin yolculuk alışkanlıklarını şekillendiren yeni bir standart sağlıyor. Milas-Muğla’da açılan bu ilk tesisin ardından, önümüzdeki dönemde benzer projeler hem şehirlerarası hem de şehir içi yollarda hayata geçirilecek. Şarj molalarını yalnızca enerji dolumu değil, yolculuk deneyimini zenginleştiren bir fırsata dönüştürüyor. Tesis, 6 Eylül’den itibaren ilk ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Alp Karahasanoğlu: “Yeni nesil bir alışkanlığın öncüsü oluyoruz.” WAT Şarj HUB ile elektrikli araç kullanıcılarının yolculuk deneyimini tamamen yeniden tanımladıklarına dikkat çeken WAT Mobilite & WAT Motor Genel Müdürü Alp Karahasanoğlu, “Türkiye’de bir ilk olan ve WAT Mobilite’nin 500’üncü şarj lokasyonu olarak devreye alınan bu tesisimiz, yalnızca araçları şarj etmekle kalmıyor; aynı zamanda ailelerin, yolcuların ve evcil hayvanların keyifle vakit geçirebileceği, modern ve konforlu bir durak sunuyor. Güneş enerjisi destekli altyapımız sayesinde sürdürülebilirliği merkeze alıyor, çevresel etkileri azaltarak şehirlerarası yolculuklarda yeni nesil bir alışkanlığın öncüsü oluyoruz. Bodrum-İstanbul yolu üzerinde hayata geçirdiğimiz bu öncü tesis, önümüzdeki dönemde şehirlerarası ve şehir içi yollarımızda yaygınlaşacak projelerimiz için de ilham verici bir örnek teşkil ediyor.”

Karsan Otonom e-ATAK Almanya’da Seviye-4 Otonom Sürüş Onayı Alan İlk Otobüs Oldu Haber

Karsan Otonom e-ATAK Almanya’da Seviye-4 Otonom Sürüş Onayı Alan İlk Otobüs Oldu

Dünyanın toplu ulaşım altyapısının dönüşümünde elektrikli ve otonom araçlarıyla öncü rol oynayan Karsan, yenilikçi modelleri ve öncü teknolojileriyle sektör otoritelerinin dikkatini çekmeye devam ediyor. Elektrik, otonom ve hidrojen olmak üzere aynı anda 3 teknolojiyi birden üretebilen ve kullanıcıların hizmetine sunan Karsan, dünyanın ilk, planlanmış bir rota üzerinde sürücüsüz olarak hareket edebilen Seviye-4 toplu ulaşım aracı Otonom e-ATAK ile önemli bir başarıya daha imzasını attı. Bu kapsamda 8 metrelik Karsan Otonom e-ATAK, Almanya’da doğrudan Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı karayolu trafiği yasal düzenlemelerinde yetkili kurum Federal Motorlu Taşımacılık Kurumu (KBA – Kraftfahrt-Bundesamt) tarafından onaylandı. Almanya’da Albus Projesi kapsamında kamuya açık alanda otonom sürüşün önünü açan bu onay ile, Karsan Otonom e-ATAK Hannover’e bağlı Burgdorf içesindeki 906 numaralı hatta, 7 kilometrelik bir rotada faaliyet gösterecek. Almanya Ulaştırma Bakanlığı tarafından desteklenen Albus Projesi kapsamında görev alacak Otonom e-ATAK, 13 durağı kapsayan güzergâhında 10 trafik ışığını yönetiyor; kavşaklar, yaya geçitleri ve karmaşık şehir içi manevraları 40 km/s sabit hızla geçerek, teknoloji partneri ADASTEC tarafından geliştirilen flowride.ai yazılımıyla Seviye-4 sürüş teknolojisinin saha olgunluğunu güçlü biçimde ortaya koyuyor. Bir yıl boyunca demo sürüşler yapılacak! Bu onayın, Almanya gibi katı regülasyonlara sahip bir pazarda Karsan teknolojisine duyulan güvenin güçlü bir göstergesi olduğunu söyleyen Karsan CEO’su Okan Baş, “Bu aynı zamanda Almanya’da Hannover Albus Projesi kapsamında açık trafikte otonom sürüş gerçekleştirebileceğimiz anlamına geliyor. Almanya karayolu trafiği yasal düzenlemelerinde KBA’nın oynadığı kilit rol göz önüne alındığında, bu gelişme Almanya’daki operatörlerin otonom araç teknolojisine olan güvenini de pekiştiriyor. Bir başka önemli nokta da Otonom e-ATAK’ın, Almanya’da toplu ulaşımda Seviye-4 otonom sürüş onayı alan ilk araç olması” dedi. Karsan’ın, sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da otonom toplu ulaşımın dönüşümüne yön vermeye devam ettiğini vurgulayan Okan Baş, şöyle devam etti: “Yazılım alanındaki iş ortağımız ADASTEC ile geliştirdiğimiz Otonom e-ATAK, 2022’den beri Avrupa’da kullanılıyor. Bugün itibarıyla 3 kıtaya yayılmış 27 ülkede 1.500 adetten fazla elektrikli aracımız hizmet vermeye devam ediyor. Bugüne kadar pek çok ödül kazanmış olan Karsan Otonom e-ATAK ile Amerika’dan Avrupa’ya kadar 11 ülkede 12 otonom projesine imzamızı attık. Otonom araçlarımız 4 yılda 35 bin yolcu taşıdı ve 100 bin kilometrenin üzerinde otonom sürüşte şehir içi yol deneyimine ulaştı. Üstelik bunun önemli bir kısmını da -25 derece gibi konvansiyonel motorlu araçların bile zorlandığı hava koşullarında gerçekleştirdik. Ayrıca Otonom e-ATAK, 2022 yılından bu yana hizmet verdiği Norveç’in Stavanger şehrindeki rotasına 800 metre uzunluğundaki bir tünel geçişini de ekledi ve Avrupa’da tünelden geçen ilk sürücüsüz araç olma ünvanının sahibi oldu. Bu kadar büyük başarılara imza atan aracımızın kullanım sahasını, önümüzdeki dönemde Hollanda Rotterdam Havalimanı ve İsviçre Arbon projelerimizle genişleteceğiz.” Otonom e-ATAK’ın teknoloji partneri ADASTEC’in CEO’su Dr. Ali Peker ise, bu iş birliğiyle ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Almanya gibi dünyada regülasyon ve güvenlik açısından en titiz pazarlardan birinde, flowride.ai platformumuzun KBA onayı alması, sahada test edilmiş, güvenilir ve olgun bir teknolojimiz olduğunu kanıtlıyor. Karsan’la birlikte Avrupa’da otonom taşımacılığın kapılarını aralıyor; geleceğin akıllı şehirlerine bugünden katkı sağlıyoruz. Bu sadece bir proje değil, Avrupa’daki mobilite dönüşümünün öncüsü olan güçlü bir iş ortaklığıdır.” Sadece 3 saatte tam şarjla hizmete hazır! Gelişmiş Sensör Paketi ile donatılan Karsan Otonom e-ATAK, farklı hava koşullarında hassas navigasyon ve durumsal farkındalık sağlamak için birlikte çalışan LiDAR, Radar, RGB Kameralar, GNSS ve en son teknoloji sensörlerin bir kombinasyonunu kullanıyor. BMW tarafından geliştirilen 220 kWh batarya paketi ile çalışan 8,3 metre uzunluğundaki Karsan Otonom e-ATAK, kentsel ulaşım taleplerini verimli bir şekilde karşılayabilecek sürdürülebilir, yüksek kapasiteli bir transit çözüm olarak öne çıkıyor. Otobüsün AC ünitelerle 5 saatte, DC ünitelerle ise 3 saatte tam olarak şarj olabilme yeteneği, aracın sürekli hizmete hazır olmasını sağlıyor.

TEMSA, sürdürülebilir mobiliteyi yapay zekayla şekillendirecek Haber

TEMSA, sürdürülebilir mobiliteyi yapay zekayla şekillendirecek

ZEKI üyeliğiyle birlikte TEMSA; mobilite, bağlantılı araçlar, sıfır emisyon ve sürdürülebilirlik alanlarında yapay tabanlı çözümlerden yararlanarak araçların verimliliğini, güvenliğini ve çevresel etkilerini optimize etmeyi hedefliyor. Mobilitenin geleceğine yön verecek projeler geliştirerek sektörü dönüştürmeyi hedefleyen TEMSA, yapay zeka ve dijitalleşme odaklı yenilikçi çözümler sunan ZEKI platformuna katıldı. Ocak 2025 itibariyle ZEKI’ye üye olan TEMSA, yapay zeka destekli çözümlerle mobiliteyi, sıfır emisyonu ve sürdürülebilirliği daha ileri bir seviyeye taşımayı amaçlıyor. TEMSA, bu üyelikle ayrıca gerçek dünya laboratuvarlarında yeni teknolojilerini test etme ve geliştirme imkanı da bulacak. “Otonom ve bağlantılı araç teknolojilerinde önemli adımlar atmayı planlıyoruz”  TEMSA’nın aynı zamanda bir teknoloji şirketi de olduğunu belirten TEMSA CEO’su Evren Güzel, ZEKI üyeliğiyle ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Geleceğin ulaşım ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi çözümler geliştirirken, mobilite alanında en büyük dönüşüm güçlerinden birinin de yapay zeka olduğunun bilincindeyiz. Özellikle otonom araçlar için kritik bir rol üstlenen yapay zeka, bu alandaki gelişmelere hız kazandırıyor. Otonom araç teknolojilerinde ilerleme kaydedebilmek ve tüm güncel gereklilikleri karşılayan araçlar geliştirebilmek için sektörde farklı paydaşlar arasındaki iş birliği büyük önem taşıyor. Bu anlayıştan hareketle, ZEKI platformuna üyeliğimizi tamamladık. Bu üyelik, dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmanın yanı sıra, sürdürülebilir ve çevre dostu mobilite çözümleri geliştirme konusundaki kararlılığımızı da gösteriyor. Sıfır emisyon hedeflerimiz doğrultusunda yapay zeka destekli enerji verimliliğimiz ve akıllı lojistik çözümlerimiz, ZEKI ile iş birliğimizin önemli odak noktaları arasında yer alıyor. Platformun sunduğu yapay zeka tabanlı çözümler ve dijitalleşme desteği ile özellikle otonom ve bağlantılı araç teknolojilerinde önemli adımlar atmayı planlıyoruz.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.