Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mobilite

Kapsül Haber Ajansı - Mobilite haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mobilite haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tripy CEO’su Dr. Ali Onuralp Ünal, Zag Daily’nin “Dünyanın En Etkili 100 Mobilite Öncüsü” Listesinde Haber

Tripy CEO’su Dr. Ali Onuralp Ünal, Zag Daily’nin “Dünyanın En Etkili 100 Mobilite Öncüsü” Listesinde

Zag Daily, sürdürülebilir ulaşım, mikro-mobilite ve bağlantılı ulaşım teknolojileri alanında küresel ölçekte yayın yapan İngiltere merkezli bir haber ve analiz platformu. Dijital ve sosyal medya kanallarında geniş bir kitleye ulaşan yayın, sektördeki liderleri, yenilikçi şirketleri ve dönüştürücü projeleri görünür kılmayı amaçlayarak küresel mobilite topluluğu için önemli bir bilgi merkezi konumunda bulunuyor. Uluslararası alanda da büyüme hedeflerini sürdüren Tripy’nin CEO’su Dr. Ali Onuralp Ünal, listenin yayımlanan ikinci edisyonunda yerini aldı. Zag Daily, Dr. Ünal’ı “kentsel hareketliliği yeniden tanımlayan, erişilebilir ve çevre dostu çözümlerle geleceği bugünden inşa eden lider” olarak nitelendirdi. Özellikle Tripy’nin şehir içi ulaşımı dönüştüren elektrikli araç paylaşım modeli, bu seçimin arkasındaki temel etkenlerden biri olarak öne çıkıyor. Bu yıl ayrıca Zag Daily, sürdürülebilir ulaşım ve mikro-mobilite alanında dünyanın en etkili isimlerini bir araya getiren The Zag List 2025 listesini yayımladı. Bu prestijli listede Türkiye’den yalnızca Tripy CEO’su Dr. Ali Onuralp Ünal yer aldı. Birleşik Krallık Ulaştırma Bakanı, Paris Belediye Başkanı, Birleşmiş Milletler temsilcileri, önde gelen akademisyenler, parlamenterler, yazarlar ve dünyanın en büyük mobilite şirketlerinin CEO’ları ile birlikte anılması, Türkiye’nin bu alandaki yükselen profilini de belirgin şekilde ortaya koyuyor. Tripy, Türkiye’nin en hızlı büyüyen yerli elektrikli araç paylaşım platformu olarak şehir içi ulaşımı daha sürdürülebilir, ekonomik ve erişilebilir hale getirmeyi hedefliyor. Kullanıcılar Tripy mobil uygulaması üzerinden elektrikli bisikletleri kolayca bulup kiralayabiliyor, böylece kısa mesafelerde hızlı, pratik ve çevre dostu bir ulaşım seçeneğine erişiyor. Avrupa’da ilk beşte Bugün İzmir, Eskişehir, Sakarya, Konya ve Hatay’da faaliyet gösteren Tripy, kısa mesafelerde toplu taşımayı tamamlayan ve özel araç kullanımına alternatif oluşturan yapısıyla önemli bir ihtiyacı karşılıyor. Elektrikli bisikletlerin karbon salımını azaltması, enerji verimliliği ve düşük işletme maliyetleri, Tripy’nin sürdürülebilir şehir yaşamına katkısını güçlendiriyor. Türkiye’nin en büyük paylaşımlı elektrikli bisiklet filosuna sahip olan Tripy, Avrupa genelinde de ilk 5 paylaşımlı elektrikli bisiklet operatörü arasında bulunuyor. 2025 boyunca yeni şehirlere açılmayı ve karbon nötr ulaşım hedeflerini genişletmeyi planlıyor. Elektrikli araç ekosistemine de katkı sunuyor Tripy, elektrikli bisiklet hizmetinin yanı sıra elektrikli araç ekosisteminin gelişimine de doğrudan katkı sağlıyor. EPDK’dan aldığı şarj ağı işletmeci lisansı ile bugün 7 şehirde kurulu şarj istasyonlarıyla elektrikli araç sahiplerine hizmet veriyor. Böylece sürdürülebilir ulaşım altyapısını güçlendirerek çok yönlü bir mobilite oyuncusu haline geliyor. Bunun yanında Tripy, yakın zamanda devreye alınacak Tripy Taksi uygulaması ile çoklu ulaşım ekosistemini daha da genişletmeye hazırlanıyor. “Mobilitenin geleceğine yön vermeyi sürdüreceğiz” Tripy CEO’su Dr. Ali Onuralp Ünal, Zag Daily’nin ‘Dünyanın En Etkili 100 Mobilite Öncüsü’ listesinde Türkiye’yi temsil etmekten büyük bir gurur duyduğunu belirterek şöyle konuştu: “Bu başarı, Tripy ekibinin sürdürülebilir şehir içi ulaşım vizyonuna olan inancının bir yansıması. Hedefimiz, şehirlerde karbon ayak izini azaltırken insanlara daha erişilebilir, çevre dostu ve yenilikçi ulaşım çözümleri sunmak. Tripy olarak, teknolojiyi ve veriyi merkeze alarak şehirlerin ulaşım alışkanlıklarını dönüştürmeye devam edeceğiz. Sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı yaklaşımımızla Türkiye’den çıkan bir marka olarak hem ulusal hem de uluslararası ölçekte mobilitenin geleceğine yön vermeyi sürdüreceğiz.”

Hyundai, Hidrojen Yakıt Hücresi için Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor Haber

Hyundai, Hidrojen Yakıt Hücresi için Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor

Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor. Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek. Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek. Temel Teknolojilerde İlerleme Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor: Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır. Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir. Gelişmiş Üretim Platformu Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor. Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak. Hidrojen Ekosistemini Genişletmek Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek. Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor. Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor. Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor. Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yatırım Yoluyla Vatandaşlıkta Doğru Bilinen Yanlışlar: Yunanistan mı, Karayipler mi? Haber

Yatırım Yoluyla Vatandaşlıkta Doğru Bilinen Yanlışlar: Yunanistan mı, Karayipler mi?

Özellikle Yunanistan Golden Visa (Altın Vize) programı ile Karayipler’deki hızlı vatandaşlık çözümleri arasındaki farkların doğru anlaşılmasının yatırımcılar için kritik olduğunu vurguladı. Türkiye’de son dönemde yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık programlarına yönelik ilgi hızla artıyor. Ancak artan talep, beraberinde yanlış bilgilere dayalı kararları da getirebiliyor. Bu noktada, “Karayip programları” ifadesiyle kastedilen ülkelerin, Commonwealth of Nations (İngiliz Milletler Topluluğu) üyesi olan Saint Kitts & Nevis, Antigua & Barbuda, Dominika, Saint Lucia ve Grenada olduğunu belirtmek önemlidir. Bu ülkeler, Birleşik Krallık’la tarihsel, diplomatik ve ekonomik bağlara sahip, uluslararası itibarı yüksek bağımsız devletlerdir. Çiğdem Sarıoğlu Ergut, bu alandaki en yaygın yanlış algıları şöyle özetliyor: Yanlış Bilgi 1: “Yunanistan’dan Golden Visa almak kolay ve hemen Avrupa pasaportu getiriyor.” Doğru: Yunanistan programı yalnızca oturma izni veriyor. Pasaport için çok daha uzun bir süreç, ikamet koşulları ve vatandaşlık kriterleri bulunuyor. Yanlış Bilgi 2: “Karayip programları küçük ülkeler olduğu için değersiz.” Doğru: Karayipler’deki Citizenship by Investment (CBI) programları, dünyanın en hızlı ve güvenilir pasaport seçeneklerinden biridir.Schengen bölgesi dahil 140’tan fazla ülkeye vizesiz seyahat imkânı sunar. Yanlış Bilgi 3: “Her iki program da aynı yatırımcı profiline hitap ediyor.” Doğru: Yunanistan: Daha çok gayrimenkul odaklı, Yunanistan’da uzun vadeli yaşam planlayanlar için ideal. Karayipler: Daha çok mobilite ve hızlı çözüm isteyen iş insanları için cazip. “Bugün Türkiye’de yatırım yoluyla vatandaşlık başvurularında herkesin gözü Yunanistan’da. Oysa beklentiler, maliyetler ve sonuçlar birbirinden tamamen farklı. Asıl sürpriz, Karayipler’in sunduğu hızlı ve güçlü vatandaşlık imkânlarının göz ardı edilmesinde. Doğru bilinen yanlışları açıklığa kavuşturmak, yatırımcıların geleceğini şekillendiren en kritik adım.” Çiğdem Sarıoğlu Ergut Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Sektör Temsilcileri Otomotivin Dönüşümü Konferansında Buluştu Haber

Sektör Temsilcileri Otomotivin Dönüşümü Konferansında Buluştu

2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, “Elektrikli araçların ikinci eldeki sürecini, 1990’lı yıllarda Japon araçlarının ikinci elinin pazarda kabul görme sürecine benzetiyorum. Artık elektrikli araçlar ikinci elde hak ettiği değeri bulmaya başladı.” dedi. Otomotiv sektöründe İstanbul ve İzmir’deki “Terminal” konseptiyle ikinci el araç alım-satımına yepyeni bir bakış açısı kazandıran 2plan, bu yıl düzenlediği “Elektrikli Araç Konferansı”, “2.El Elektrikli Araç Günleri” ve “Otomotiv Zirvesi”nin ardından sektöre değer katan etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. Bu kapsamda, İstanbul Etiler’deki 2plan Terminal’de düzenlenen “Otomotivin Dönüşümü Konferansı”, sektörün önde gelen profesyonellerini ve paydaşlarını bir araya getirdi. Garanti BBVA, OVOLT & Sharz.net, sigortaladım.com ve Pirelli markalarının katkılarıyla gerçekleştirilen konferans, 2plan’ın sektöre sağladığı değeri ve otomotivin geleceğine yönelik sektör paydaşlarıyla ortak bir yol haritası oluşturma vizyonunu bir kez daha ortaya koydu. Konferans kapsamında gerçekleştirilen panelde Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su Ali Haydar Bozkurt, 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü Koray Öztopçu ve OVOLT & Sharz.net CEO’su Hakan Koca, otomotiv sektörünün geleceğini ve dönüşüm sürecini farklı perspektiflerden değerlendirdi. Ali Haydar Bozkurt: “Otomotivde dönüşüm 360 derece bir değişimi ifade ediyor” Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su Ali Haydar Bozkurt, otomotiv sektöründeki dönüşümün yalnızca elektrifikasyonla sınırlı olmadığını belirterek, “Otomotiv 100 yıldır süregelen bir dönüşüm içerisinde. Elektrikli, hibrit, plug-in hibrit ve hidrojenli araçlar bu dönüşümün sadece bir parçası. Aslında üretim sistemlerinden müşteri davranışlarına kadar 360 derecelik bir değişim yaşanıyor.” dedi. Mobilite kavramının da tamamen değiştiğini vurgulayan Bozkurt, “Artık araç sahipliğinden çok mobilite çözümlerini konuşuyoruz. Belki 10-20 yıl sonra ihtiyaç duyduğumuz araç ya da ulaşım aracına abonelik sistemiyle erişeceğiz.” ifadelerini kullandı. Toyota’nın elektrifikasyon dönüşümüne de değinen Bozkurt, markanın tek bir teknolojiye (tam elektrikli) odaklanmak yerine hibrit, plug-in hibrit, hidrojenli ve konvansiyonel araçları içeren “çoklu mobilite stratejisini” benimsediğini kaydetti. Akio Toyoda’nın beş yıl önce elektrikli araçlara geçiş konusunda dünyanın “acele ettiğine” yönelik söyleminin bugün küresel ölçekte kabul gördüğüne dikkati çeken Bozkurt, Toyota’nın yaklaşımının, geçiş sürecini dengeli yönetmek ve pazar gelişimine ve ihtiyaçlarına göre esnek hareket edebilmek üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Türkiye’de elektrikli araç geçişinin zamana ihtiyaç duyduğunu anlatan Bozkurt, “Norveç gibi ülkeler hariç, büyük pazarlarda bu dönüşümün 2035’e kadar olgunlaşacağını öngörüyorum. Vergi yapısı ve tüketici alışkanlıkları da bu süreçte belirleyici olacak. Tüketicilerin yaşam tarzlarını ve ihtiyaçlarını gerçekçi biçimde değerlendirmesi gerekiyor. Düşünmeden elektrikli araç alıp sonrasında ‘ben bunu kullanamıyorum’ diyerek vazgeçenler de var. Bu geçişin oturması için en az 10 yıllık bir sürece ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu. Orhan Ülgür: “İkinci elde ‘güvenli alışverişi’ bir slogandan çıkarıp, deneyimlenebilir bir gerçekliğe dönüştürdük” 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür ise Türkiye’de ikinci el otomotivde Terminal konseptinin bir ilk olduğunu belirterek, şunları söyledi: “İstanbul Etiler’de 50.000 metrekare, İzmir Balçova’da ise 35.000 metrekare alanda hizmet veren 2plan olarak, ikinci el araç pazarında profesyonel hizmet anlayışını benimsiyoruz. Dinlenme alanları, yeme-içme seçenekleri ve aile dostu bölümleriyle ziyaretçilere keyifli ve konforlu bir deneyim sunan 2plan Terminal’de sadece premium değil, her segmentten aracı tüketicilerle buluşturuyoruz. Deneyimli ekibimizle süreci uçtan uca yönetiyor; ekspertiz, özel teslimat prosedürü ve test sürüşü imkanı sunarak güvenli bir alışveriş deneyimi sağlıyoruz. Ayrıca herhangi bir sıfır araç markasının desteği olmadan, tamamen bağımsız ve tek marka olarak faaliyet gösteriyoruz. Bununla birlikte, ulusal ölçekte bir merkez haline gelmek ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde de aynı standartların uygulanmasını sağlamak üzere kurumsal bayilik sistemimizi oluşturuyoruz. Biz, ikinci elde ‘güvenli alışverişi’ bir slogandan çıkarıp, deneyimlenebilir bir gerçekliğe dönüştürdük.” “Elektrikli araçlar ikinci elde hak ettiği değeri bulmaya başladı” Orhan Ülgür, elektrikli araçların ikinci el piyasasında artık hak ettiği yeri bulmaya başladığını söyledi. Geçen yıl bu konuda ciddi soru işaretleri olduğunu hatırlatan Ülgür, “Herkes elektrikli ikinci elin alınıp alınmayacağı konusunda kararsızdı. Şubat ayında elektrikli araçlarla ilgili bir konferans, Nisan ayında da bir fuar düzenledik. Belki etkisi sınırlıydı ama farkındalık yaratmaya başladı. Sonrasında elektrikli araçlar ikinci elde işlem görmeye başladı ve son altı ayda ciddi bir ivme yakaladı. Biz de 2plan olarak satın alma birimimizde elektrikli araçlara daha fazla yer vermeye başladık.” dedi. Bazı markaların elektrikli ikinci el piyasasında öne çıktığını belirten Ülgür, “Elektrikli araçların ikinci eldeki sürecini, 1990’lı yıllarda Japon araçlarının pazarda kabul görme sürecine benzetiyorum. O dönem Japon arabalarının ikinci elini almak riskliydi ve işlem görmüyordu. Ancak belirli bir eşiği aştıktan sonra hızla satılmaya başladılar. Bugün de aynı durum elektrikli araçlar için geçerli. Artık ikinci elde işlem görüyorlar; bazı markalar 1-2 gün içinde satılıyor.” ifadelerini kullandı. Koray Öztopçu: “Z kuşağı finansman modellerini yeniden şekillendiriyor” Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü Koray Öztopçu da yeni nesil tüketicilerin finansman tercihlerinin otomotiv sektörünü dönüştürdüğüne dikkati çekti. Öztopçu, “Z kuşağıyla birlikte satın alma alışkanlıkları değişiyor. Artık kullanıcılar çevrimiçi kanallardan araçlarını seçip kişiselleştiriyor. Bizim görevimiz de onlara krediye hızlı ve dijital erişim sağlamak. Elektrikli araçlarla birlikte bu dönüşüm daha da hız kazandı.” açıklamasında bulundu. Türkiye’de bireysel olarak kredilendirilebilen elektrikli model sayısının henüz sınırlı olduğunu belirten Öztopçu, “Amacımız, bireysel ve tüzel müşterilerimizin Garanti BBVA uygulaması ya da markaların kendi web siteleri üzerinden onaylı kredi limitlerine ulaşabilmesini sağlamak.” diye konuştu. Hakan Koca: “Şarj altyapısında şirketlerin birleşmesi gerekiyor” OVOLT & Sharz.net CEO’su Hakan Koca ise Türkiye’deki şarj altyapısının hızla büyüdüğünü ancak sürdürülebilirlik açısından konsolidasyon gerektiğini ifade etti. “Şu anda 180 lisanslı şirket var. Ancak küçük ölçekli, sınırlı bölgelerde faaliyet gösteren çok sayıda işletme mevcut. Bu yapı uzun vadede sürdürülebilir değil. Otoritelerle bu konuyu görüşüyoruz. Daha kaliteli hizmet sunabilmek için şirketlerin birleşmesi ya da konsolide olması gerekecek. Aksi halde bu iş sürdürülemez hale gelir.” diyen Koca, şarj sektörünün birleşmeler yoluyla güçleneceğini vurguladı. Hakan Koca, Türkiye genelinde 33 bin 500’ün üzerinde şarj soketi bulunduğunu belirterek, “Bu ekosistemde satıcılar, finansman sağlayıcılar kazanıyor ama tek kazanamayan sektör elektrik şarj işi yapanlar. Çünkü çok sayıda şirket, az sayıda araç var. Bu yüzden araç sayısını büyütmek önemli burada.” şeklinde sözlerini tamamladı. 2plan, etkinlik serileriyle fark yaratıyor 2plan, düzenlediği etkinliklerle yalnızca bilgi paylaşımı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda tüketiciyle doğrudan temas kurabileceği, birebir etkileşim ortamları sunarak pazardaki dönüşüme katkı sağlamayı hedefliyor. Bu yılın Şubat ve Nisan aylarında İstanbul’da düzenlediği “Elektrikli Araç Konferansı” ve Türkiye’de bir ilk olan “2. El Elektrikli Araç Günleri” etkinliklerinin yanı sıra, Mayıs ayında İzmir’de gerçekleştirdiği “Otomotiv Zirvesi” ile sektörde fark yaratan 2plan, önümüzdeki dönemde de farklı temalarda hayata geçireceği organizasyonlarla otomotiv sektörünün paydaşlarını ve tüketicileri bir araya getirmeyi sürdürecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Karsan JEST Ailesine Otonom Versiyon da Eklendi Haber

Karsan JEST Ailesine Otonom Versiyon da Eklendi

Dünyada toplu ulaşımın elektrikli ve otonom araçlara dönüşümünde öncü rol oynayan Karsan, uluslararası organizasyonlarda geniş ürün gamıyla yer almaya devam ediyor. “Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” olma vizyonuyla başta Avrupa olmak üzere dünyada toplu taşımanın dönüşümüne öncülük eden Karsan, 4–9 Ekim tarihleri arasında Belçika’da düzenlenen Busworld 2025’te adeta gövde gösterisi yaptı. “3 lansman tek vizyon” yaklaşımıyla fuarda tüm dikkatleri üzerine çeken Karsan, Otonom e-JEST’in dünya prömiyerini yaptı. Marka ayrıca Toyota iş birliği ile geliştirilen e-ATA Hidrojen ve markanın otonom yolcuğunu olan Karsan AI’nin (Autonomous Intelligence) de lansmanlarını gerçekleştirdi. Electric Evolution’da Yeni Bir Adım: Yeni Nesil Bataryalar Karsan, “Electric Evolution” yolculuğunu yalnızca yeni modellerle değil, aynı zamanda mevcut elektrikli ürün gamını da ileriye taşıyan yeniliklerle sürdürüyor. Busworld 2025’te tanıtılan yeni nesil bataryalar sayesinde Karsan’ın tüm elektrikli araç ailesi artık daha uzun menzil, daha yüksek enerji kapasitesi ve daha fazla değer sunuyor. Yeni batarya teknolojisiyle birlikte, şehir içi ulaşımın öncüsü e-JEST 105 kWh kapasite ile 260 kilometreye kadar menzil sağlarken, segmentinde fark yaratan e-ATAK 264 kWh batarya ile 370 kilometreye ulaşıyor. Karsan’ın doğuştan elektrikli e-ATA ailesinde ise çıta çok daha yükseğe taşınıyor: 10 ve 12 metrelik e-ATA modelleri 528 kWh ile 530 kilometrelik menzil sunarken, 18 metrelik e-ATA 800 kWh batarya gücüyle 550 kilometrenin üzerinde yol alarak sınıfının en yüksek menziline ulaşıyor. Bu güncellemelerle Karsan, yalnızca bireysel modellerde değil, tüm ürün gamında çıtayı yükselterek, “Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” vizyonunu bir kez daha güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Karsan e-JEST: Game Changer! Yenilikçi teknolojileriyle sektörde ilklere imza atmaya devam eden Karsan, son 5 yıldır aralıksız olarak Avrupa’nın en fazla tercih edilen elektrikli minibüsü e-JEST, artık otonom teknolojisine kavuştu. Busworld 2025’e 4 araçla katılım sağlayan Karsan, kısa bir süre önce, tarihindeki en başarılı modellerinden olan JEST ailesinin 10 bininci aracını banttan indirmişti. Üretimine 2013 yılında başlanan JEST model ailesi, Karsan’ın Bursa’daki Hasanağa Fabrikası’nda en yeni teknolojilerle üretilmeye devam ediyor. Fuarı değerlendiren Karsan CEO’su Okan Baş, “Busworld 2025’e çok iyi hazırlandık. İkinci otonom modelimiz Otonom e-JEST, Avrupa elektrikli minibüs pazarında yeni nesil teknolojiye geçiş yapmak isteyen şehirlerin yeni gözbebeği olacak. Biz JEST’e ‘Game changer’ yani oyun değiştiren diyoruz. Gerçekten de Karsan JEST ailesi, başta Avrupa olmak üzere dünyada oyunun kurallarını yeniden yazdı. Bugün itibarıyla JEST ailesine otonom versiyonu eklemiş olduk. Otonom e-JEST, konsept bir araç değil; tam anlamıyla günlük toplu taşıma operasyonlarında koşabilecek bir ürün. Kompakt tasarımıyla tarihi şehir merkezleri ve dar sokaklar için ideal bir çözüm.” dedi. 19 yolcu kapasitesi, BMW teknolojisiyle desteklenen 135 kW motor gücü, 105 kWh bataryası ve 260 km’ye kadar menziliyle dikkat çekiyor. 1 saat 20 dakikada hızlı şarj olabilen model, bağımsız süspansiyon sistemi sayesinde otomobil konforunda yolculuk sunuyor. 23 sensörden oluşan sensör paketi, LiDAR’dan radara, GNSS’ten kameralara kadar çevresini 360 derece tarayarak güvenli sürüşü garanti ediyor. Karsan’ın vizyonunda yeni bir adım! Şehirlerde nüfusun hızla artmaya devam ettiğini ifade eden Okan Baş, “Dolayısıyla ulaşım ihtiyacı da her geçen gün daha da çeşitleniyor. Bu değişim, geleneksel sistemlerin ötesinde daha akıllı ve entegre çözümleri zorunlu kılıyor. İşte tam da bu noktada, otonom teknolojilerle ulaşımda yeni bir çağ başlıyor. Karsan Otonom e-ATAK da tam bu noktada devreye girerek bu dönüşüme öncülük etti ve etmeye de devam ediyor. Karsan, şimdi de Otonom e-JEST ile insanı, şehri, gezegeni ve geleceği odağına alarak yoluna devam ediyor. Karsan e-JEST, şehir yaşamına kattığı dinamizm, konfor ve sürdürülebilirlikle güçlü bir hikâye yazdı. Şimdi ise şehirlerle kurduğu bu bağı, otonom teknolojisiyle yeniden tanımlıyor. Pozitif enerjisinden aldığı ilhamla, şehir hayatını dönüştürmeye ve geleceğe yön vermeye devam ediyor” diye konuştu. Avrupa’nın en çok tercih edilen elektrikli minibüsü e-JEST’in, Seviye-4 otonom sürüş teknolojisiyle liderliğini bir adım daha ileri taşıdığını vurgulayan Okan Baş, şöyle devam etti: “Yenilikçi tasarımı, üstün teknoloji entegrasyonu ve çevreci yaklaşımıyla bugüne kadar şehir içi ulaşımın en güçlü oyuncusu olan e-JEST; artık yalnızca şehirleri değil, geleceği değiştiriyor. Artık sadece elektrikli araç üretmiyoruz; şehirlerin ritmini anlayan, yolcularla birlikte düşünen ve geleceğin ulaşım kültürünü bugünden yazan otonom bir zekası inşa ediyoruz. Otonom e-JEST, e-JEST’in üzerine eklenen bir teknoloji değil; Electric Evolution ile başlayan yolculuğumuzun çevresini algılayan, anlık kararlar verebilen ve sürekli öğrenen bir mobilite zekâsına dönüşmüş hali. Karsan’ın vizyonunu bir adım daha ileri taşıyan Otonom e-JEST, elektriğin gücünden zekânın özgürlüğüne geçişin en güçlü temsilcisi.” Gelecek artık Karsan AI! Busworld 2025’te Otonom e-JEST’in dışında iki önemli lansman daha gerçekleştirdiklerine işaret eden Karsan CEO’su Okan Baş, “Bunlardan ilki Karsan e-ATA Hidrojen. Sıfır emisyonlu, uzun menzil taşımacılık için geliştirilen hidrojenli model, bu teknolojide uzman ve öncü Toyota iş birliği ile geliştirildi. Karsan’ın temiz enerji çözümlerini genişletme vizyonunun somut adımı olarak lansmanını gerçekleştirdiğimiz e-ATA Hidrojen, toplu ulaşımda yeni ve konfor seviyesi çok yüksek bir seçenek olarak öne çıkıyor” dedi. Toyota iş birliği ile geliştirilen 12 metre e-ATA Hidrojen 250 kW motor gücü, 22.000 Nm torku, 88 yolcu kapasitesi ve 600 km’ye varan menzili ile sınıfının en yüksek performansını sunan araç olarak yeni bir benchmark belirliyor. Toyota’nın kanıtlanmış yakıt hücresi teknolojisi sayesinde e-ATA Hidrojen, sürdürülebilirliği yüksek güvenilirlikle birleştiriyor. İkinci lansmanın ise Karsan’ın vizyonunun yansıması olan Karsan AI (Autonomous Intelligence) olduğunu belirten Okan Baş, “Karsan AI, Electric Evolution yolculuğunun bir sonraki adımı: Akıllı Mobilite. Karsan AI, algılayan, anlık karar veren, ve sürekli öğrenen bir mobilite zekası. Gelecek yalnızca elektrikli değil, aynı zamanda akıllı. Karsan’nın otonom başarısının sırrı güçlü iş birliklerinde yatıyor. Karsan, partnerleri ADASTEC ve Applied Autonomy ile beraber yalnızca otonom bir araç sunmuyor; üretim hattından aracın açık trafikte operasyona girmesine kadar uzanan uçtan uca bir ekosistem sunuyor. Bu nedenle Karsan’ı seçen şehirler, sadece bir ürün değil, güvenilir ve uçtan uca tam hizmet çözümü alıyor.” diye konuştu. Kontrol Otonom e-JEST’te yolculuğun keyfi sizde! Karsan Otonom e-JEST, şehir trafiğini ustalıkla yöneten bir zekâya sahip. Sensörleri ve yapay zekâ destekli karar mekanizmaları sayesinde şerit takibinden dönüş zamanlamasına kadar her adımı kendi belirliyor. Çevresini sürekli tarayarak trafik akışı, yol durumu ve sürüş koşullarına göre en doğru hamleyi yapıyor. Otonom e-JEST ile şehir trafiğinde hiçbir detay gözden kaçmaz. Otonom e-JEST, gelişmiş algılama sistemleri sayesinde kör noktalarda bile tam görüş sağlar. Yaya, bisikletli ya da ani beliren herhangi bir hareketi anında algılar ve tepki verir. İnsan hatasına yer bırakmadan, çevresini 360 derece izleyerek güvenli sürüşü her an kontrol altında tutar. Yoğun şehir temposunda yol güvenliği artık aklınıza takılmaz çünkü o artık Otonom e-JEST’e emanet. Yolda her dakika değerli: Trafik akışını iyileştirir, ulaşım sürelerini kısaltır ve duraklama sürelerini minimize eder. Zamanı verimli kullanarak hem yolcular hem de işletmeler için daha akıcı bir ulaşım deneyimi sunar - Sıfır emisyonla temiz bir nefes: Sıfır emisyon ile karbon ayak izini düşürür, daha az enerji tüketimiyle çevresel etkileri azaltır. %100 elektrikli ve otonom teknolojisiyle yeşil dönüşümün öncüsüdür. - Şehrin ritmiyle kusursuz uyum: Kompakt tasarımı ve üstün manevra yeteneğiyle dar sokaklar ve yoğun şehir trafiğinde rahatça hareket ederek alan ve hareket verimliliğini artırır, toplu taşıma hizmetlerini daha etkin hale getirir. - Düşük maliyet, yüksek verim: Gelişmiş algoritmalarıyla enerji tüketimini azaltır, bakım ihtiyacını en aza indirir; araç kullanım süresi ve rotaları en verimli şekilde yöneterek hem filo yönetimini optimize eder hem de işletme maliyetlerini düşürür. - Algılar hep açık, riskler kontrol altında: İleri sensör teknolojisi ve gerçek zamanlı veri analiziyle olası sorunları önceden tespit ederek sürücü hatalarına bağlı kazalar, yoğun trafik koşulları ve dikkatsizlikten kaynaklanan risklere karşı yolcu ve yayalar için daha güvenli bir şehir içi mobilite sunar. - Konfor onun işi: Yolculuğu sadece bir ulaşıma değil, keyifli bir deneyime dönüştürür. Geniş iç hacmi, sessiz sürüşü ve sarsıntısız hareket kabiliyetiyle her kilometrede konfor sunar. - Ondan hiçbir şey kaçmaz: 360 derece görüş kabiliyeti ve ileri seviye algılama sistemleriyle Otonom e-JEST, çevresini sürekli takip eder; şehirdeki her hareketi anında algılar, doğru kararlarla kesintisiz ve güvenli bir sürüş sunar. - Lidar sensörleri: Yüksek hassasiyetli LiDAR sistemi sayesinde Otonom e-JEST; yayaları, bisikletlileri ve diğer nesneleri milimetrik doğrulukla algılar. Konumlama ve çevre haritalama görevlerini eş zamanlı olarak yürütür. - Akıllı görüntüleme kameraları: Gelişmiş kamera sistemleriyle Otonom e-JEST; renkleri tanır, nesneleri sınıflandırır, şeritleri algılar ve karmaşık trafik senaryolarını başarıyla analiz eder. - Imu: Araç ivmesini ve dönüş hareketlerini ölçerek dengeyi korur; anlık konum hesaplamalarını destekler ve rota istikrarını sağlar. - GNSS: Gerçek zamanlı konum takibi ile Otonom e-JEST’in bulunduğu nokta her an kesin şekilde belirlenir. Navigasyon, konum eşleştirme ve yön bulma için kullanılır. - Radar sistemleri: Ön ve yan radarları sayesinde araçlar ve nesnelerle olan mesafeyi ölçer. Otomatik frenleme, adaptif hız kontrolü ve güvenli takip mesafesi gibi gelişmiş sürüş destek özelliklerini yönetir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

TEMSA, 9 Metrelik Elektrikli Avenue Neo ile Şehir İçinde Menzili 600 Kilometreye Çıkardı Haber

TEMSA, 9 Metrelik Elektrikli Avenue Neo ile Şehir İçinde Menzili 600 Kilometreye Çıkardı

Dünyada kendi segmentini yaratan araçlar geliştirmeye devam eden TEMSA, 9 metrelik yeni şehir içi otobüsü Avenue Neo’yu Busworld 2025’te tanıttı. 75 yolcu kapasitesi ve 600 kilometreye varan menziliyle, şehir içi ulaşımla sınırlı kalmayıp, büyükşehir kapsamındaki uzak ilçelere kadar çözüm sunacak şekilde geliştirilen Avenue Neo, 300 kW DC bağlantıyla yüzde 100 şarja 75 dakikada ulaşabiliyor. Mobilite teknolojilerindeki en son gelişmeler ve dünya pazarlarındaki beklentiler doğrultusunda TEMSA’nın Adana’daki tesislerinde tasarlanan Avenue Neo’nun batarya paketlemesi, yazılımı ve geliştirme süreçlerinin tamamı TEMSA mühendisleri tarafından gerçekleştirildi. Avenue Neo, 2016 yılından bu yana İsveç ve Litvanya’nın sert kışlarından İspanya ve Türkiye’nin sıcak yazlarına kadar farklı coğrafyalarda başarıyla yol alan MD9 Electricity’nin güçlü mimarisi üzerine inşa edildi. MD9 Electricity’nin 5 milyon kilometreyi aşan yol tecrübesi Avenue Neo’ya aktarılırken, yeni nesil teknolojilerle güçlendirilerek daha yüksek verimlilik ve dayanıklılık sağlandı. Avenue Neo, Türkiye’de belediye filolarını daha çevreci hale getirebilmek için güçlü bir alternatif sunarken, aynı zamanda dünyanın farklı coğrafyalarına ihraç edilerek Türkiye’nin katma değerli ihracat seferberliğinin önemli bir parçası olacak. “SON 3 YILDA CİROMUZU EURO BAZINDA YÜZDE 68 ARTIRDIK” Busworld’de düzenlenen basın toplantısında konuşan TEMSA CEO’su Evren Güzel, şirketin değer odaklı yaklaşımına dikkat çekerek şunları söyledi: “TEMSA’yı sektörde benzersiz kılan dört temel değerimiz var: Geniş ürün gamımız, kapsamlı hizmetlerimiz, müşteri odaklı çözümlerimiz ve akıllı esnekliğimiz. Bu yaklaşım bir yandan mobilite dönüşümümüze katkı sunarken, bir yandan da çok güçlü finansal sonuçları beraberinde getiriyor. 2022-2024 arasını kapsayan 3 yıllık dönemde net satışlarımızı Euro bazında yüzde 68 oranında büyüttük. 2024 sonu itibariyle ciromuzu 429 milyon Euro’ya yükselttik ve döviz bazında şirket tarihimizin en yüksek cirosuna ulaştık. Bugün geldiğimiz noktada, TEMSA gelirlerinin yüzde 68’ini küresel pazarlardan elde eden bir yapıya sahip. Tüm bunları yaparken, Avrupa ve ABD gibi, ticari araç pazarında rekabetin yoğun olduğu coğrafyalarda ayak izimizi güçlendirdik. 2023-2024 arasında, Avrupa’da büyüme oranımız yüzde 43, ABD’de ise yüzde 49 olarak gerçekleşti. Yıllık çift haneli büyümenin bile iddialı görüldüğü pazarlarda, sektör ortalamalarının üzerinde performans göstermeye devam ettik. Küresel pazarlarda, yıllık çift haneli büyümelerin bile iddialı sayıldığı bir ortamda, sektör ortalamalarının çok üzerinde bir performans göstermemiz, stratejik dönüşümle güçlü finansal performansı aynı anda başarabildiğimizin kanıtı. Bu denge, gelecek yolculuğunda TEMSA’nın en büyük itici güçlerinden biri olacak.” “TEMSA ARAÇLARI DÜNYADA 10 MİLYAR KİLOMETREDEN FAZLA YOL YAPTI” TEMSA’nın küresel ayak izine de vurgu yapan Evren Güzel, “Bugüne kadar Adana’daki tesislerimizde 140 bini aşkın araç ürettik. Bu araçlardan 18 binden fazlası bugün 70 ülkede yollarda. Küresel ölçekte en geniş sıfır emisyonlu ürün portföylerinden birine sahibiz. Elektrifikasyonda, hammadde temininden sonra başlayan ve nihai ürüne uzanan değer zinciri mobilitenin en kritik unsuru. TEMSA olarak bu zincirin tamamında söz sahibi olmamız bize büyük bir esneklik ve çeviklik sağlıyor. Batarya yönetim sistemlerinden elektronik kontrol kartlarına kadar araçlarımızda kullanılan batarya teknolojilerinin tamamı kendi mühendislerimiz tarafından tasarlanıp geliştiriliyor. Bu kabiliyet, farklı coğrafyalara özel çözümler geliştirmemize ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına çok hızlı yanıt vermemize imkân tanıyor. ABD’de TS serimizin, Avrupa’da MD9 aracımızın kendi segmentlerini yaratabilmesinin temel nedeni de bu yaklaşım. Elektrikli araç portföyümüzün yeni üyesi Avenue Neo da aynı anlayışın bir ürünü. Yaklaşık 60 yıllık inovasyon geleneğimizle TEMSA araçları bugüne kadar dünyada 10 milyar kilometreden fazla yol yaptı. Tüm bu yolculukları mümkün kılan en önemli unsur, müşterilerimizi sürekli dinlememiz ve araçlarımızı onların ihtiyaçlarına göre tasarlamamız” ifadelerini kullandı. SON 5 YILDA 7 FARKLI ARAÇ TEMSA Ar-Ge ve Teknoloji’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Caner Sevginer ise inovasyonda her adımı ürünleştirme hedefiyle attıklarını dile getirirken, “Son 5 yılda bu yaklaşım sayesinde 7 yeni model geliştirdik. Avenue Neo da bunun en güncel örneği. Avenue Neo; yüksek yolcu kapasitesi, uzun menzili ve operasyonel esnekliğiyle Avrupa kentlerinin ve banliyö hatlarının ihtiyaçlarına cevap vermek üzere tasarlandı. Aracın en güçlü iki özelliği yüksek yolcu kapasitesi ve menzili. 75 yolcu taşıyabilen Avenue Neo, 600 kilometreye varan bir menzil sunuyor. Avrupa’daki elektrikli araç dönüşümünün en büyük engellerinden birinin menzil sorunu olduğu düşünüldüğünde, Avenue Neo bu açıdan güçlü bir alternatif oluşturuyor. Avenue Neo’yu farklı kılan bir diğer özellik ise TEMSA’nın müşteri odaklı segment yaratma gücünün bir ürünü olması. Araç, 10,5 metrelik bir otobüsün sunduğu her şeyi sağlayabilen; ancak küçük platformların sunamadığı sağlamlık ve dayanıklılığı koruyan bir yapıya sahip. İsveç ve Litvanya’nın sert kışlarından İspanya ve Türkiye’nin sıcak yazlarına kadar farklı iklimlerde kendini kanıtlamış MD9 Electricity’nin sağlam mimarisi üzerine inşa edilen Avenue Neo, 5 milyon kilometreyi aşkın yol tecrübesini yeni nesil teknolojilerle birleştiriyor. Yıllar içinde edinilen bu bilgi birikiminin modern bir araca aktarılmasıyla ortaya çıkan Avenue Neo, TEMSA’nın bilgi birikimini müşteri odaklı, geleceğe hazır mobilite çözümlerine dönüştürme yeteneğinin en somut göstergesi” dedi. YENİ PRESTİJ AVRUPA’DA SATIŞA SUNULDU Fuarda, Avenue Neo’nun global lansmanını gerçekleştiren TEMSA, aynı zamanda geçtiğimiz aylarda Türkiye’de tanıtımını yaptığı Yeni Prestij modelini de Avrupa’da piyasaya sundu. TEMSA’nın ilk üretimini 1992 yılında gerçekleştirdiği Prestij, uzun yıllar boyunca Türkiye’de kısa mesafe taşımacılığın öncülüğünü yaptı. Avrupa’da da satışa sunulan Yeni Prestij, 3 yıl/sınırsız kilometre garantisi sunarak müşteri memnuniyetini ileri seviyeye taşıyor. Yeni Prestij’de dijital sürücü bilgilendirme ekranı ile araç kokpiti daha teknolojik hale gelirken, 29 farklı dil seçeneği özellikle yurt dışı kullanıcıları için büyük kolaylık sağlıyor. Öte yandan, TEMSA’nın Busworld 2025 standı, şirketin mobilite vizyonunu yansıtan bir düzenlemeyle ziyaretçilere sunuldu. Avenue Neo ve Yeni Prestij’in yanı sıra, stantta TEMSA’nın simge modellerinden Maraton’un yeni özelliklerle güncellenmiş versiyonu ile Avrupa pazarında en çok tercih edilen modeli olan LD SB’nin yeni yüzü de sergilendi. TEMSA mühendisleri tarafından farklı sektörlerin ihtiyaçlarına uygun şekilde geliştirilen modüler batarya paketleri de fuarda ziyaretçilerle buluşurken, katılımcılar TEMSA evrenini yakından deneyimleme fırsatı elde etti. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Togg, 29 Eylül’de Almanya’da T10x Ve T10f İçin Ön Siparişleri Açıyor Haber

Togg, 29 Eylül’de Almanya’da T10x Ve T10f İçin Ön Siparişleri Açıyor

‘Bir otomobilden fazlası için’ yola çıkan Togg, Avrupa pazarındaki otomobillerin güvenliğinin değerlendirildiği bağımsız Euro NCAP programının tüm testlerinden her ikisi de en yüksek seviye olan 5 yıldız alan T10X ve T10F cihazlarını Avrupalı kullanıcılarla buluşturmak için hazır. Togg, Avrupa’daki ilk pazarı olan Almanya’da 29 Eylül 2025 Pazartesi günü Almanya saatiyle 10.00’dan itibaren dijital mobilite platformu Trumore üzerinden ön siparişleri almaya başlıyor. İlk teslimatlar 2025 yılında yapılacak 2025 yılı içinde teslim edilecek araçlar, T10X ve T10F V2 RWD Uzun Menzil versiyonları olacak. Bu kapsamda marka 600 adedi 2025 yılı sonuna kadar teslim edilmek üzere 1000 adet aracı ön siparişe açacak. Kullanıcılar her ön sipariş için 1.000 € tutarında bir ödeme yapacak. Ön siparişin siparişe dönüşmemesi halinde bu rakam kullanıcıya iade edilecek. 1000 aracın siparişi tamamlandığında konfigüratör kapanacak ve kısa bir süre sonra 2026 yılından itibaren teslim edilecek araçlar için yeniden açılacak. Sipariş sistemi yeniden açıldığında, T10X ve T10F için 2026 yılında teslim edilmek üzere V1 RWD Standart Menzil, V1 RWD Uzun Menzil ve V2 RWD Uzun Menzil versiyonları siparişe sunulacak. Togg’un Almanya fiyat listesi 29 Eylül itibarıyla resmi web sitesinde yayınlanacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Martı, Dünya Devleri ile Aynı Endekste Haber

Martı, Dünya Devleri ile Aynı Endekste

Böylece Martı, Apple, Microsoft, Tesla, Nvidia ve Amazon gibi dünyanın önde gelen teknoloji devleriyle aynı ligde yer aldı. Türkiye’nin New York Borsası’na doğrudan kote olan ilk ve tek Türk şirketi Marti Technologies, Inc. (“Martı”) (NYSE American: MRT), dünyanın en kapsamlı küresel hisse senedi endekslerinden biri olan S&P Global Broad Market Index (BMI)’ye dahil edildi. Bu önemli adım, Martı’nın finansal gücünü ve küresel ölçekteki büyüme potansiyelini güçlü bir şekilde teyit ediyor. Küresel Fonların Takip Ettiği Endekste Artık Martı da Var S&P Global BMI endeksine giren şirketlerin hisseleri, endeksi takip eden çok sayıda küresel fon ve portföy yöneticisi tarafından otomatik olarak portföylere ekleniyor. Böylelikle Martı, artık Apple, Microsoft, Nvidia, Tesla, Amazon ve Google gibi dünya devleriyle aynı endekste yer alarak uluslararası yatırımcıların ilgisini çekme potansiyelini artırıyor. Bu gelişme, Martı’nın uluslararası yatırımcılar nezdinde “güvenilir yatırım alternatifi” statüsünü de perçinliyor. Endeksin yılbaşından bu yana yaklaşık %15 değer kazanması da, küresel yatırımcıların ilgisinin güçlü bir şekilde devam ettiğini yansıtıyor. Kurumsal Yatırımcılar İçin Çekim Merkezi S&P Global BMI’ye dahil olmak, Martı’nın yalnızca piyasa değeri ve işlem hacmiyle değil, aynı zamanda piyasa derinliği ve sürdürülebilir iş modeli ile de global standartları karşıladığını gösteriyor. Bu durum, Martı hisselerinin hem ABD’de hem de küresel piyasalarda bulunan fonlar ve daha geniş bir yatırımcı kitlesi tarafından satın alınabilmesinin önünü açıyor. Martı Kurucusu Oğuz Alper Öktem, konuyla ilgili şöyle konuştu: “Türkiye’nin New York Borsası’na doğrudan kote ilk ve tek Türk şirketi olarak S&P Global BMI endeksine dahil edilmemiz, yalnızca ABD borsalarındaki performansımızın değil, aynı zamanda finansal açıdan güçlü ve güvenilir bir yatırım olduğumuzun da güçlü bir teyidi. Bu gelişme, Martı’nın global yatırımcılar nezdinde daha da görünür hale gelmesini ve fonlar tarafından desteklenmesini sağlayacak. Yolculuğumuzda hem Türkiye’de hem de dünyada güçlü adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.