Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Motor Sporları

Kapsül Haber Ajansı - Motor Sporları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Motor Sporları haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Alfa Romeo 33 Stradale ve Tonale Los Angeles Otomobil Fuarı’nı İtalyan Cazibesiyle Renklendirdi! Haber

Alfa Romeo 33 Stradale ve Tonale Los Angeles Otomobil Fuarı’nı İtalyan Cazibesiyle Renklendirdi!

100 yılı aşkın süredir düzenlenen ve dünyanın ek köklü, en tanınmış otomobil fuarlarından biri olan Los Angeles Otomobil Fuarı 30 Kasım’a kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Los Angeles Kongre ve Fuar Merkezi'nde düzenlenen 2025 Otomobil Fuarı, 30'dan fazla markanın yeni modellerine kapsamlı bir bakış sunuyor. Bu kapsamda İtalyan üretim geleneğinin simgesi haline gelmiş global bir marka olan Alfa Romeo'ya fuarda onur konuğu olarak özel bir alan ayrıldı. Bu yılki etkinlik, test sürüşü için 50'den fazla modelin yer aldığı ve şimdiye kadarki en kapsamlı organizasyonlardan biri oluyor. Etkinlik yalnızca Kongre ve Fuar Merkezi'ndeki 93.000 m2'den büyük sergi alanında değil, çevre meydanlar ve sokaklarda da kendine yer buluyor. 21 Kasım tarihinde ziyaretçilerine kapılarını açan bu küresel etkinlik, Kuzey Amerika'nın en büyük otomobil pazarı olan Kaliforniya'nın kalbinde otomotiv dünyasını bir araya getiriyor ve 50'den fazla ülkeden binlerce ziyaretçi ile 5.000'den fazla gazetecinin buluşmasına ev sahipliği yapıyor. Gösterinin yıldızı 33 Stradale! Gösterinin yıldızı, pistte olağanüstü performans sunarken günlük kullanımda bile konfor ve kullanım kolaylığından ödün vermeyen 33 Stradale modeli oldu. 33 Stradale’nin sergilenme amacı ise sınırlı sayıdaki otomobil meraklısına hem en heyecan verici sürüş deneyimini hem de bir ikonun zamanın ötesindeki cazibesini yaşatmak. Sadece 33 adette üretilen ve tamamı şimdiden satılan yeni iki kişilik coupé, birçok otomobil tutkununun "tüm zamanların en güzel otomobili" dediği 1960'lı yılların efsanevi modeli 33 Stradale'yi yeniden yollara çıkarıyor. Bu otomobil, motor sporları tarihinde çığır açan Tipo 33'ün mirasını taşıyor. Her 33 Stradale, benzersiz bir parça olarak kopyalanması mümkün olmayan, en yüksek kalite standartlarında ve detaylara gösterilen titiz bir özenle ve zanaatkarlıkla üretiliyor. Bu yaklaşım, ünlü İtalyan karoseri zanaatkarlarının 1960'lardaki atölyelerinde uyguladıkları çalışma yöntemleriyle tamamen aynı. Bunlardan biri, tarihin en güzel Alfa Romeo modellerine damgasını vuran ve bugün yeni 33 Stradale'nin üretiminde başrol üstlenen ünlü Carrozzeria Touring Superleggera. 33 Stradale’nin eşsiz tasarımına eşlik eden kaputunun altında ise olağanüstü performans sunan 630 HP gücündeki çift turbo V6 motor bulunuyor: 0'dan 100 km/sa hıza 3 saniyenin altında ulaşabiliyor ve maksimum hızı ise 333 km/sa. Kuzey Amerika’da eşsiz gösterim yolculuğu Los Angeles otomobil fuarı, 33 Stradale'nin başrolünü üstlendiği bir dizi prestijli etkinliğe de yer veriyor. Kuzey Amerika'daki yolculuk, ağustos ayında Monterey Otomobil Haftası ile başladı ve model, Kaliforniya'da hafta sonu gerçekleşen en seçkin etkinliklerde ilk kez gösterildi. Bunlar arasında, 33 Stradale'nin de ilham aldığı havacılık dünyasından esinlenen, zarafet ve performansın bir karışımını ziyaretçilerin hayranlıkla izleyebildiği ünlü Motorlux; Pebble Beach'in büyüleyici sahilindeki Hagerty House'da düzenlenen seçkin etkinlik; Carmel Valley'deki Quail Lodge & Golf Club'da gerçekleşen "The Quail, A Motorsports Gathering" sergisi ve nihayetinde Monterey'deki ünlü WeatherTech Raceway Laguna Seca pisti yer aldı. Model, dünyanın en önemli otomobil müzelerinden biri olan Los Angeles'taki Petersen Otomotiv Müzesi’nde sergilendikten sonra klasik, modern ve kişiselleştirilmiş otomobiller ile motosikletlerin bir araya getirildiği, renkli ve coşkulu bir etkinlik olan MACCHINISSIMA'da da sergilendi. 33 Stradale, otomobil tutkunlarının üye olduğu tanınmış bir dernek olan Los Angeles Motoring Club'ın merkezinde de ayrıca sergilendi. ABD'deki bu yolculuk, otomobil mükemmelliğine adanmış en seçkin etkinliklerden biri olan ve dünyanın dört bir yanından 20.000'den fazla ilgili ve koleksiyoneri çeken 2025 Concours at Wynn Las Vegas ile taçlandırıldı. Yeni 33 Stradale, 30 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında da burada sergilendi. Alfa Romeo'ya özgü tarz, performans ve İtalyan işçiliğinin zamanın ötesindeki füzyonunu somutlaştıran bu model, benzersiz varlığı ve nefes kesici tasarımıyla tüm ziyaretçileri büyüledi. Yeni Tonale ABD’de ilk kez sahneye çıktı! Los Angeles Otomobil Fuarı ziyaretçileri, aynı zamanda yeni Tonale'yi ABD'de ilk kez görme fırsatı buldu. Bu model, markanın ilk C-SUV segmentindeki evrimini temsil ederken, sportif karakterini ve İtalyan tasarımının benzersiz cazibesini yeniden canlandırıyor. Yeni Tonale, olağanüstü dinamik niteliklerini daha da geliştiriyor. Mükemmel ağırlık dengesi, segmentindeki en direkt direksiyon sistemi ve konfor ile hassasiyeti bir araya getiren FSD süspansiyon sayesinde gerçek bir Alfa Romeo sürüş deneyimi sunuyor. Yeni Tonale, bir sanat eseri gibi oranları ve daha geniş iz genişliği ile daha da ikonik bir görünüm kazanırken ön tasarımında yer alan yeni içbükey ızgara ve yenilenen Trilobe ön ızgara, modele daha kararlı bir karakter kazandırıyor. Profilde ise yeni jantlar, Alfa Romeo'nun tasarım mirasını modern bir dokunuşla yorumlayarak güç ve dinamizm hissi veriyor. Kırmızı deri veya siyah-beyaz iki tonlu Alcantara ile özenle hazırlanmış yeni kombinasyonlarla öne çıkan iç mekân da modelin tasarım ve kalitesini ortaya koyuyor. Yeni Alfa Romeo Tonale, kişiselleştirme konseptini renk seçeneklerinde de geliştiriyor. Brera Kırmızısı, Montreal Yeşili ve Oker Sarısı olmak üzere üç yeni metalik renk eklenerek kişiselleştirme seçeneklerinin sayısı sekize yükseliyor. Üstelik kontrast oluşturan siyah renkte tavan seçeneği de sunularak seçenekler daha da zenginleştirilmiş durumda. Teknoloji konusunda ise Tonale, iki adet, biri 12,3" ölçüsünde dijital gösterge paneli ve diğeri 10,25" ölçüsünde bilgi ve eğlence ekranı, çok renkli ambiyans aydınlatması ile yenilikçi kimliğini bir kez daha kanıtlıyor. Seviye 2 sürücü destek sistemleri ve 360° kamera ise sürüş deneyimini üst düzeye taşırken havalandırmalı ve ısıtmalı koltuklar, hava kalitesine duyarlı çift bölgeli otomatik iklimlendirme sistemi de yolculukların konforuna katkı sağlıyor. Los Angeles Otomobil Fuarı'nda sergilenen model Brera Kırmızısı rengi Tonale Sport Speciale versiyonu olup, Kuzey Amerika pazarına özel 268 HP güç ve 401 Nm tork üreten 2,0 litrelik Turbo benzinli motorla donatıldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Kapadokya Motor Sporları Kompleksi Açılıyor Haber

Kapadokya Motor Sporları Kompleksi Açılıyor

11 dönüm arazi üzerine kurulu, 814 metrelik pist drift, ralli ve karting branşlarını aynı çatı altında buluşturacak. Kapadokya Motor Sporları Kompleksi hem şehrimize hem de ülkemize ulusal ve uluslararası düzeyde düzenlenecek şampiyonlara ve yarışlara ev sahipliği yapacak. Nevşehir halkı ve motor sporları tutkunları kompleksin en önemli aşamalarının tamamlanmasını hep beraber kutlayacak. Asfalt ve tribün alanının ihtişamıyla yaşanacak bu buluşma Kapadokya’da motor sporları kültürünün temellerinin atıldığı özel bir gün olacak. Sportif tarafın gereksinimleri ve teknik altyapısıyla birlikte büyük sportif açılış muhteşem bir katılımla gerçekleştirilecek. Nevşehir Belediyesi tarafından oluşturulan bu pist motor sporları tutkunlarının kalbi olacak. Kapadokya Motor Sporları Kompleksi çerçevesinde; Wild Race Rally Academy – Türkiye’nin ilk renk kuşak sistemli ralli okulu, Wild Race Ralli Taksi – Kapadokya’yı dört mevsim motor sporları turizmiyle buluşturan deneyim markası, Kapadokya Rallisi – Türkiye Ralli Şampiyonası’nın en özel ayağı, WRC Garage – yarış araçları bakım ve hazırlık üssü, WRC Garage Team – kadın pilotlardan genç yeteneklere uzanan resmi yarış ekibi ve TOSFED Engelliler Komisyonu iş birliğiyle düzenlenen özel sürüş günleri etkinliklerine ev sahipliği yapacak. Nevşehir Belediyesi tarafından oluşturulan bu alanda düzenlenecek yarışların dışında eğitim faaliyetleri, istihdam yaratan mesleki çalışmalar, markalarla iş birlikleri ve engelleri ortadan kaldıran eğitim amaçlı organizasyonlar yapılacak. Açılış kapsamında Nevşehir Belediyesi tarafından Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi NEVÜ ATM önünden saat 12.00 ve 13.00 GİDİŞ ile 16.00 ve 17.00 olmak üzere de ÜCRETSİZ DÖNÜŞ SERVİS imkanı sunulacak. Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, açılışı yarın yapılacak Kapadokya Motor Sporları Kompleksi’nin açılışına bütün Nevşehir halkını davet etti.

100’ün Üzerinde Sporcu Senoz Vadisi’nde Yarışacak Haber

100’ün Üzerinde Sporcu Senoz Vadisi’nde Yarışacak

Türkiye Enduro ve ATV Şampiyonası bu yıl ilk kez Rize’nin Çayeli ilçesindeki doğal güzelliklerle çevrili Senoz Vadisi’nde Gençlik ve Spor Bakanlığı, Rize Valiliği ve Türkiye Motosiklet Federasyonu iş birliğiyle 8–9 Kasım 2025 tarihlerinde düzenlenecek. Türkiye’nin motor sporları alanındaki en prestijli yarışlarından biri olan şampiyona kapsamında 11 enduro ve 2 ATV olmak üzere toplam 13 kategoride sporcular mücadele edecek. İstanbul, Kocaeli, Bursa, Muğla, Yalova, Ankara, Antalya, Mersin, Adana, Trabzon, Sakarya, Düzce ve İzmir başta olmak üzere birçok ilden 100’ün üzerinde sporcu organizasyona katılım sağlayacak. Yarışlar, Senoz Vadisi’nin zorlu parkur yapısını gözler önüne serecek şekilde planlandı. Sporcular, 1,2 kilometrelik Extreme Etabı ile 26 kilometrelik Enduro Orman Etabında kıyasıya rekabet edecek. Enduro parkurunda iki tur koşulacak bu yarışlar, hem sporcular hem de izleyiciler için adrenalin dolu anlara sahne olacak. Doğa, Spor ve Adrenalin Senoz Vadisi’nde Buluşuyor Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik açısından en zengin vadilerinden biri olan Senoz Vadisi, sahip olduğu mikro ekosistem, doğal orman örtüsü, şelaleler, yaylalar ve dağ köyleriyle sadece spor değil, aynı zamanda turizm açısından da dikkatleri üzerine çekiyor. Motor sporları alanında ilk kez ulusal bir organizasyonun burada gerçekleşecek olması, bölgenin tanıtımına önemli katkı sağlayacak. Rize Valiliği ve Türkiye Motosiklet Federasyonu ekiplerince yapılan parkur ve altyapı hazırlıkları son aşamaya gelmiş durumda. Organizasyon süresince vadide doğa, spor ve adrenalin iç içe yaşanacak; motor sporları tutkunları için unutulmaz bir deneyim sunulacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Senoz Vadisi, Türkiye Enduro Ve ATV Şampiyonasına İlk Kez Ev Sahipliği Yapacak Haber

Senoz Vadisi, Türkiye Enduro Ve ATV Şampiyonasına İlk Kez Ev Sahipliği Yapacak

Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı olan doğal güzelliğiyle ünlü Senoz Vadisi, 8–9 Kasım 2025 tarihlerinde Türkiye Enduro ve ATV Şampiyonası’nı ağırlayacak. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Rize Valiliği ve Türkiye Motosiklet Federasyonu iş birliğiyle düzenlenecek şampiyona, Karadeniz’in en özel vadilerinden biri olan Çayeli Senoz Vadisi’nde doğa, spor ve adrenalini bir araya getirecek. Karadeniz Bölgesi’nin en güzel doğal vadilerinden biri olan Çayeli Senoz Vadisi, eşsiz doğası, geleneksel mimarisi ve zengin ekosistemiyle hem doğaseverlerin hem de spor tutkunlarının yeni gözdesi olacak. Vadinin iki yanında uzanan yoğun orman örtüsü, şelaleler, yaylalar ve dağ köyleri; sporculara ve izleyicilere eşsiz bir deneyim sunacak. Ekoturizmin Kalbinde Spor Turizmi Heyecanı Ülkemizin biyolojik çeşitliliği en yüksek alanlarından biri olan Senoz Vadisi, sahip olduğu konum, iklim ve mikro ekosistem sayesinde hem ekoturizm hem de spor turizmi açısından büyük potansiyele sahip. Bu özel organizasyonla birlikte, vadi ilk kez ulusal çapta bir spor etkinliğine ev sahipliği yaparak bölgenin tanıtımında önemli bir adım atacak. Vali Baydaş: “Rize’nin Doğal ve Kültürel Değerlerini Tüm Ülkeye Tanıtacağız” Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, şampiyonaya ilişkin yaptığı açıklamada; “2023 yılından Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla Spor Turizminde Marka Şehir Rize temasıyla düzenlediğimiz “Rize Spor Turizmi Çalıştayı’nın” meyvelerini bir bir toplamaya devam ediyoruz. Bunun bir örneği de Çayeli Senoz Vadisinde gerçekleştireceğimiz Türkiye Enduro ve ATV Şampiyonası olacaktır. Rize’nin doğal güzellikleriyle öne çıkan Çayeli ilçemizde yer alan Senoz Vadisi, ülkemizin en özel ekosistemlerinden birine sahiptir. Zengin endemik bitki örtüsü, yemyeşil ormanları, berrak dereleri ve mistik doğasıyla Senoz Vadisi, sadece Rize’nin değil, Türkiye’nin de saklı cennetlerinden biridir. Bu eşsiz coğrafyada gerçekleştirilecek olan Türkiye Enduro ve ATV Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu şampiyona, yalnızca bir spor organizasyonu olmanın ötesinde, sıfır atık prensibi ile doğayı koruyarak sporu yaşatmanın da en güzel örneklerinden biri olacaktır. Senoz Vadisi sporculara eşsiz bir parkur deneyimi sunarken, doğaseverlere de görsel bir şölen yaşatacaktır. Bu sayede hem bölgenin endemik bitki türleri ve ekolojik zenginliği tanıtılacak, hem de spor turizmi aracılığıyla Rize’nin doğal değerleri daha geniş kitlelere ulaşacaktır. Spor turizminin her geçen gün gelişmesi, hem ülke ekonomisine katkı sağlamakta hem de gençlerimizin spora yönelmesine vesile olmaktadır. Biz de bu özel etkinlikle doğayı, sporu ve turizmi bir araya getirerek Rize’nin marka değerine katkı sunmayı hedefliyoruz. Tüm vatandaşlarımızı, doğayla iç içe bir spor deneyimi yaşamak ve Senoz Vadisi’nin eşsiz güzelliklerini keşfetmek üzere bu özel şampiyonaya davet ediyorum” dedi. Fotoğrafseverlerin, kamp tutkunlarının ve doğa yürüyüşü meraklılarının uğrak noktası olan Senoz Vadisi, bu kez motor sporları tutkunlarını ağırlayacak. Etkinlik boyunca hem ekstrem hem de adrenalin dolu anlar bir arada yaşanacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Ayhancan Güven’in DTM Zaferinde Motul İmzası! Haber

Ayhancan Güven’in DTM Zaferinde Motul İmzası!

DTM (Alman Seri Üretim Otomobiller Şampiyonası) gibi yüksek rekabetin ve üst düzey mühendisliğin buluştuğu bir arenada, motor performansının sürdürülebilirliği ve dayanıklılığı kritik rol oynuyor. Motul’ün “Born in Racing” felsefesiyle geliştirilen 300V serisi, tam da bu ihtiyaçtan doğdu. Son üç sezonun DTM şampiyon araçlarında da kullanılan bu seri; iki otomobilde 300V Competition 0W40, birinde ise 300V Le Mans 10W60 formülasyonuyla tercih edildi. Motul’ün yarış teknolojilerindeki köklü bilgi birikimi, 300V’yi bir yağdan öte, yüksek performanslı bir mühendislik ürünü haline getirdi. Ester Core® teknolojisiyle üretilen bu seri, sürtünmeyi minimize ederken motorun gücünü maksimuma taşıyor; aynı zamanda aşırı sıcaklıklarda dahi stabilitesini koruyor. Ayhancan Güven’in sezon boyunca sergilediği istikrarlı performans hem yeteneğinin hem de teknik mükemmeliyetin birleşiminin en güzel örneklerinden biri oldu. Motul Türkiye Pazarlama Müdürü Pınar Zevkirlioğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Motor sporları bizim DNA’mızda var. Ayhancan Güven’in DTM’de elde ettiği bu büyük başarı, yalnızca bir sporcunun zaferi değil; aynı zamanda Motul’ün yarış dünyasındaki tutkusunun da bir yansıması. 300V serimiz, pistteki üstün performansını bir kez daha kanıtladı. Ayhancan’ın bu yolculuğunda yanında olmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Motul olarak her zaman Türk motor sporlarının gelişimi için tutkuyla çalışmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. Ayhancan Güven ise şampiyonluk sonrası duygularını şu sözlerle ifade etti: “Yarış boyunca her saniye maksimum performans gerekiyordu. Motul 300V, bu güveni bana her koşulda verdi. Motul gibi bir markanın desteğini arkamda hissetmek çok değerliydi. Bu başarıda emeği geçen herkese teşekkür ederim.” 170 yılı aşkın geçmişiyle Motul, sadece yarış pistlerinde değil, yol araçlarında da performans tutkunlarının tercihi olmayı sürdürüyor. Markanın 300V serisi, her litreye yarış ruhunu taşıyor. DTM’de üç yıl üst üste şampiyonluk getiren bu teknoloji, Motul’ün mühendislik vizyonunun ve motor sporlarına olan tutkusunun en güçlü göstergelerinden biri olmaya devam ediyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Toprak Razgatlıoğlu Üçüncü Kez Dünya Superbike Şampiyonu Oldu Haber

Toprak Razgatlıoğlu Üçüncü Kez Dünya Superbike Şampiyonu Oldu

Dünyanın en prestijli motor sporları organizasyonlarından biri olan Dünya Superbike Şampiyonası’nda (WSBK) 2025 sezonunun şampiyonu Red Bull sporcusu Toprak Razgatlıoğlu oldu. Milli sporcu, İspanya’da bulunan Jerez Pisti’ndeki ikinci gün yarışını 3. sırada tamamlayarak kariyerinin üçüncü dünya şampiyonluğunu ilan etti. 2024 sezonunda BMW Rokit Motorrad takımıyla şampiyon olan Razgatlıoğlu, bu sezon da üstün sürüş kabiliyeti ve istikrarlı temposuyla fark yaratarak takımına üst üste ikinci dünya şampiyonluğunu getirdi. Sezon boyunca 20’nin üzerinde podyum ve 15’in üzerinde galibiyet elde eden Toprak Razgatlıoğlu, Superbike tarihinin en fazla art arda yarış kazanan pilotları arasında yerini aldı. Red Bull sporcusu, zorlu Jerez yarışlarından elde ettiği sonuçla hem kendi rekorlarını geliştirdi hem de Türk motor sporları tarihinde kırılması güç bir başarıya ulaştı. MotoGP Tarihinin İlk Türk Sporcusu Toprak Razgatlıoğlu, 2026 sezonunda MotoGP’nin Pramac Yamaha takımıyla yarışarak seriye katılan ilk Türk sporcu olacak. Bu adım, Red Bull sporcusunun kariyerinde yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor. Red Bull ile On Yılı Aşan Yolculuk Red Bull ailesine 2014 yılında katılan Toprak Razgatlıoğlu, Red Bull Rookies Cup, Superstock 600, Superstock 1000 ve Superbike serilerinde yarışarak her seviyede başarı elde etti. Razgatlıoğlu ve Red Bull birlikteliği; 2021, 2024 ve 2025 Dünya Superbike Şampiyonluğu, sayısız podyum, unutulmaz yarışlar ve MotoGP adımı ile taçlandı. Dünyaca Ünlü Sporcular Arasına Girdi Toprak Razgatlıoğlu’nun fotoğrafının yer aldığı özel Red Bull kutusu geçtiğimiz aylarda satışa sunuldu. Böylece Toprak, Red Bull’un özel kutularında yer alan Formula 1 şampiyonu Max Verstappen ve atletizmde dünya rekorlarının sahibi Armand Duplantis gibi isimler arasına adını yazdırdı. Bu özel kutu tasarımı, Razgatlıoğlu’nun küresel ölçekte geldiği noktayı kanıtlıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Opel Kadett B Modelinin 60. Yıl Dönümünü Kutluyor! Haber

Opel Kadett B Modelinin 60. Yıl Dönümünü Kutluyor!

Kadett, iki ya da dört kapılı sedan, station wagon ve "Gill Coupé" seçenekleri ile döneminde müşterilere geniş bir ürün gamı ile seçme özgürlüğü sunuyordu. Bununla birlikte Rallye-Kadett, yurt içinde ve yurt dışında sayısız başarıya imza attı. Bu modelle Opel, uygun fiyatlı kompakt spor otomobil gibi niş bir kategoride kendine güçlü bir yer edindi. Ayrıca Kadett B temel alınarak geliştirilen hibrit ve bataryalı elektrikli otomobiller pazara sunuldu. Bugün ise Opel en geniş motor ve sürüş seçeneklerine sahip güncel Astra modeli ile müşterilerini etkilemeye devam ediyor. Rüsselsheim merkezli Alman otomobil üreticisi Opel, 1965'te konsept araç tanıtan ilk Avrupalı marka olarak başlattığı geleneğini günümüzde de sürdürüyor. Opel, 60 yıl önce pazara sunulan Kadett B ile birlikte Experimental GT’nin dünya prömiyerini, o dönemde Frankfurt'ta düzenlenen IAA etkinliğinde kutladı. İki model arasında güçlü bir bağ vardı; GT, üretime geçtiğinde Kadett B’nin teknik temeli üzerine geliştirilmişti. 1965'te tanıtıldıktan kısa bir süre sonra, Kadett B'nin dönemin ruhunu mükemmel biçimde yakaladığı anlaşıldı. Sadece üç yıl önce pazara sunulan ilk neslin başarısını sürdürmekle kalmayıp onu geride bırakacağı da hemen fark edildi. Sonraki yıllarda Kadett B, Opel'in 1 milyon adetlik satış rakamına ulaşan ilk modeli oldu. Bu başarının ardında yatan nedenler ise çok netti: Sedan, station wagon ve coupé versiyonları aileler için çeşitlilik ve çok yönlülük sunarken, efsanevi Rallye-Kadett sportifliği beraberinde getiriyordu. Opel'in 1960'larda Kadett A ve B ile kompakt sınıfta elde ettiği uzun soluklu başarı, bugün Astra'nın yeni nesliyle devam ediyor. Astra her zevke ve ihtiyaca hitap eden geniş bir çeşitlilik sunuyor. Müşteriler, ister sportif ve zarif bir hatchback, ister esnek ve fonksiyonel bir Sports Tourer tercih edebiliyor. Ayrıca Astra’da ergonomik Intelli-Koltuk gibi, müşterilerin genellikle sadece daha üst sınıf araçlardan beklediği yenilikçi teknolojiler ve konfor donanımları yer alıyor. Üstelik Astra'nın en yeni nesli, şu anda hiçbir Opel modelinde olmayan geniş bir motor seçeneği sunuyor. Ürün gamı, verimli içten yanmalı motorlardan şarj edilebilir hibritlere ve 48 volt teknolojisine sahip hibritlere, hatta tamamen elektrikli ve sıfır emisyonlu Astra Elektrik'e kadar uzanıyor. Kadett A'dan üç yıl sonra Kadett B piyasaya sürüldü 1962 yılında Opel, ilk Kadett modeli olan Kadett A ile kompakt sınıftaki başarı öyküsünün temelini attı. Geniş bagaj hacmi, dört kişilik yaşam alanı, yüksek devirli yeni bir motoru ve düşük bakım maliyetleriyle Kadett A, kullanıcılarını kısa sürede etkilemeyi başardı. Ancak Opel yöneticileri o dönemde çoktan geleceği planlamaya başlamıştı ve yalnızca üç yıl sonra Kadett'in bir sonraki nesli tanıtıldı. Yeni nesil Kadett, piyasaya sunulduğu andan itibaren iki veya dört kapılı sedan, üç kapılı station wagon ve şık tasarımlı bir coupé olmak üzere dört farklı gövde seçeneğiyle satışa çıktı. Selefine en fazla dört kişi sığarken, 1965 yılında tanıtılan Kadett sedan ilk kez beş koltuklu olarak tescil edildi. Ayrıca aracın uzunluğu boyu 18 santimetre artarak dört metrenin üzerine çıktı. Dingil mesafesi ve araç genişliği de artırıldı; bu değişiklikler büyük ölçüde iç mekan konforuna katkı sağladı.Bagaj hacmi ise VDA standartlarına göre yüzde 12 artarak 337 litreye ulaştı. Station wagon versiyonu ise arka koltuklar katlandığında 1,57 metreye ulaşan bir yükleme alanı sunuyordu. Modelin IAA'daki dünya prömiyeri, uzmanlar arasında büyük bir heyecan yaratmıştı. Kadett B, selefinden daha fazla gövde çeşidi sunuyordu ve aynı zamanda daha konforlu, daha geniş, daha güvenli ve daha güçlüydü. Üstelik tüm bunlar yalnızca 100 Alman Markı ek ödemeyle mümkün oluyordu. Opel'in Kadett için kullandığı reklam sloganları da bu durumu mükemmel bir şekilde yansıtıyordu:: "Opel Kadett: Kısaca O.K." veya "Opel Kadett. Das Auto" Şıklık, sportiflikle buluşuyor: "Gill Coupé" ve her zaman galip olan Rallye-Kadett Opel tasarımcıları, çarpıcı bir coupé ile Kadett'in yalnızca pratik değil, aynı zamanda son derece çekici bir model olduğunu bir kez daha kanıtladı. Bu model, ABD'deki fastback modellerden ilham alınarak tasarlanmıştı. Hafifçe eğimli arka kısım, coupé'ye dinamik bir çizgi kazandırıyor ve hız vadediyordu. B sütunundaki üç adet hava menfezi ise otomotiv tarihine geçti: Kısa sürede bu çekici iki kapılı modele "Gill Coupé" (Solungaçlı Coupé) lakabı takıldı. Günümüzde Kadett'in bu özel versiyonu koleksiyonerler arasında hala büyük ilgi görüyor. Diğer yandan, Rallye-Kadett birçok otomobil tutkunu ve motor sporları hayranları için ulaşılabilir bir arzu nesnesi haline geldi. Bu modelle Opel, uygun fiyatlı kompakt spor otomobil gibi niş bir kategoriyi ele geçirmiş oldu. Mat siyah kaputu ve dekoratif şeritleriyle görsel olarak çarpıcı olan coupé, başlangıçta tüm varyantlarda sunulan 1,1 litrelik motorun 44 kW (60 HP) çift karbüratörlü versiyonuyla satışa sunuldu ve 1967'den itibaren de 1,9 litrelik üniteyle donatıldı. 66 kW (90 HP) gücündeki bu motor, coupé'yi 170 km/s maksimum hıza ulaştırırken, sportif şasi de ek güvenlik sağlıyordu. Sportif donanımı ve mükemmel sürüş performansıyla Rallye-Kadett, popüler spor araçlar için mükemmel bir temel oluşturdu. Mat siyah kaput yalnızca tasarımsal bir tercih değil, güçlü güneş ışığında sürücünün gözlerinin kamaşmasını önleyen işlevsel bir detaydı. Bu fikir,o dönemin ralli deneyimlerinden ilham almıştı. Aracın bu özel rengi, kısa sürede Rallye-Kadett'in alametifarikası haline geldi. Rallye-Kadett, yurt içinde ve yurt dışında tüm pistlerde elde ettiği sayısız başarıyla dikkatleri üzerine çekti. Zaferler listesi hızla uzarken bu güvenilir ve uygun fiyatlı spor araç; Stuttgart-Lyon-Charbonnières Rallisi, Hessen Rallisi, Trifels Rallisi ve Tour de Luxembourg'da elde ettiği sonuçlarla adından söz ettirdi.. Opel araçlarını modifiye eden Günther Irmscher, 1967 yılında Tour d'Europe galibi oldu. Aynı yıl Kadett, o güne kadarki en büyük başarısını kutladı: Lambart/Vogt ekibi Monte Carlo Rallisi'nde kendi klasmanında birinciliğe ulaştı. 1968 yılının istatistikleri, Rallye-Kadett'in ne kadar popüler ve başarılı olduğunu açıkça gösteriyordu: Toplam 238 etkinlikte yer alan bu model, sınıfında 222 kez zafere ulaşırken 345 altın ve 287 gümüş madalyanın sahibi oldu. Kişisel tarzını yansıtmak isteyenler için Opel Kadett'in zarif kardeşi Olympia sunuldu Eylül 1967'de Kadett B temel alınarak geliştirilen premium model Olympia A pazara sunuldu. Böylece Opel, Rekord ile Kadett'in arasındaki boşluğu doldurarak niş araçlar konusundaki öncülüğünü bir kez daha gösterdi. Dönemin Opel basın bültenlerinde bu model şöyle tanılmanıyordu: "Olympia, başarılı Kadett konseptinin mantıklı bir uygulamasıdır. Aynı derecede kompakt dış ölçülere sahip olan Olympia, yüksek performansı, olağanüstü donanımı ve sürüş konforuyla göz dolduran bir modeldir." 44, 55 ve 66 kW (60, 75 ve 90 HP) olmak üzere üç farklı güç seçeneğiyle sunulan lüks kompakt model, zengin donanımıyla öne çıkıyordu. Özel işlemeli halılar ve "kaliteli ahşap görünümlü" döşemelere sahip gösterge paneli iç mekanın premium karakterini güçlendiriyordu. Dış tasarımda ise çamurluk çevresindeki krom şeritler, modifiye edilmiş radyatör ızgarası, dikdörtgen ön farlar ve büyütülmüş arka yan camlar dikkat çekiyordu. Sekiz farklı gövde, dört farklı motor silindir hacmi ve elektrikli güç aktarma seçeneği Olympia'nın o dönemde üç hatchback versiyonu sunulurken kardeş modeli Kadett, üretiminin son yıllarında etkileyici bir şekilde sekiz farklı gövde seçeneğiyle satıştaydı: İki ve dört kapılı notchback sedan, iki kapılı "Solungaçlı" Coupé, üç ve beş kapılı station wagon, iki ve dört kapılı "LS" hatchback sedan ve iki kapılı "LS" coupé. Öte yandan, Kadett B serisi kendini kanıtlamış dört farklı silindir hacmine (1,1 litre, 1,2 litre, 1,7 litre ve 1,9 litre) sahip, uzunlamasına monte edilmiş sıralı dört silindirli motorlarla sunuluyordu. Ayrıca Kadett B, elektrikli araçlar için gerçek bir öncü niteliğindeydi. Zira Opel'in elektrikli güç aktarma sistemine sahip ilk araçları olan 1969 tarihli "Stir-Lec I" hibrit test aracı ve 1970 tarihli tamamen elektrikli Kadett XEP de bu başarılı model temel alınarak geliştirilmişti. Kadett B modelinin eşsiz kariyeri, dünya çapında 120'den fazla ülkede satılan gerçek bir "dünya otomobili" olarak Temmuz 1973'te sona erdi. Halefiyse çoktan başlangıç çizgisinde yerini almıştı. Kadett B sadece kendi adını tarihe yazmakla kalmamış, aynı zamanda teknik bir platform sağlayarak Opel GT için başarıya giden yolu açmıştı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.