Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Muğla

Kapsül Haber Ajansı - Muğla haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Muğla haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir, Ekim Ayında İhracatını En Çok Artıran İkinci İl Oldu Haber

İzmir, Ekim Ayında İhracatını En Çok Artıran İkinci İl Oldu

Ege İhracatçı Birlikleri'nden yapılan yazılı açıklamaya göre; Ege Bölgesi’nin 10 aylık ihracatı ise yüzde 2’lik artışla 35 milyar 827 milyon dolardan 36 milyar 464 milyon dolara ulaştı. Ege Bölgesi, 10 aylık dönemde Türkiye’nin 224,5 milyar dolarlık ihracatından yüzde 16,23 pay aldı. İzmir ihracatını en çok artıran ikinci il oldu İzmir, 2024 yılı ekim ayında 1 milyar 756 milyon dolar olan ihracatını 2025 yılı ekim ayında yüzde 10’luk artışla 1 milyar 929 milyon dolara çıkardı ve Türkiye genelinde İstanbul ve Kocaeli’nden sonra en çok ihracat yapan üçüncü il oldu. İzmir, ekim ayında yakaladığı 173 milyon dolarlık ihracat artışıyla da ihracatını en çok artıran ikinci il olmayı başardı. İzmir’in ihracatında öne çıkan ürünler 418 milyon 157 bin dolarla Mineral yakıtlar, mineral yağlar faslı olurken, Kazanlar, makinalar faslı 192 milyon 595 bin dolar ve Demir ve çelik faslı 180 milyon 545 bin dolar ihracata imza attı. İzmir en fazla ihracatı 198 milyon 422 bin dolarla Almanya’ya yaparken, ikinci sırada 135 milyon 126 bin dolarla Amerika Birleşik Devletleri yer aldı. Zirvenin üçüncü basamağına İspanya 124 milyon 710 bin dolarlık ihracatla adını yazdırdı. Ekim ayında Ege Bölgesi ihracat artış rekortmeni Uşak Eylül ayında Ege Bölgesi’nin ihracat artış rekortmeni olan Uşak, bu unvanını Ekim ayında da korudu. Uşak, 2024 yılı ekim ayında 42 milyon 700 bin dolar olan ihracatını, 2025 yılının aynı ayında yüzde 44’lük artışla 61,4 milyon dolara yükseltti. Uşak, son iki ayda kırdığı ihracat rekorlarıyla 10 aylık dönemde ihracatını eksiden artıya döndürmeyi de başardı. Uşak’ın 10 aylık dönemdeki ihracatı yüzde 4,3’lük artışla 365,8 milyon dolardan 381,6 milyon dolara ilerledi. Manisa’nın ihracatındaki gerileme sürüyor Ege Bölgesi’nde İzmir’den sonra en çok ihracat yapan ikinci il konumundaki Manisa’nın ihracatı yüzde 7’lik düşüşle 740 milyon dolardan 687,5 milyon dolara geriledi. Manisa’nın 10 aylık ihracatı da yüzde 2’lik azalışla 6,3 milyar dolardan 6,1 milyar dolara indi. Denizli’nin ihracatı 4,5 milyar doları aşacak 2025 yılında başarılı bir ihracat performansı ortaya koyan Denizli, ekim ayında ihracatını yüzde 8’lik artışla 382 milyon dolardan 412 milyon dolara taşıdı. Denizli’nin 2025 yılının ocak – ekim döneminde ihracatı yüzde 6’lık gelişimle 3,5 milyar dolardan 3,75 milyar dolara ilerledi. Denizli başarı grafiğini 2025 yılının kalan iki ayında da sürdürürse yıl sonunda ihracatı 4,5 milyar doları aşacak. Aydın, Muğla ve Kütahya artı, Balıkesir ve Afyonkarahisar eksi yazdı Ege Bölgesi’nde ekim ayında Aydın, Muğla ve Kütahya’nın ihracatı artı yazarken, Balıkesir ve Afyonkarahisar’ın ihracatı eksi yazdı. Aydın’ın ihracatı yüzde 4,5’luk artışla 186 milyon dolardan 194,8 milyon dolara çıktı. Muğla ekim ayında ihracatını yüzde 12’lik gelişimle 117,5 milyon dolardan 131,3 milyon dolara taşıdı. Kütahya ihracatını yüzde 3’lük artışla 88 milyon dolardan 90,4 milyon dolara yükseltti. Balıkesir’in ihracatı ekim ayında yüzde 4’lük azalışla 220,5 milyon dolar olurken, Afyonkarahisar yüzde 4’lük kayıp yaşadı ve 48,5 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı. Afyonkarahisar’ın ihracatı ekim ayında eksi yazsa da 10 aylık dönemde 586 milyon dolar olan ihracatını yüzde 23’lük artışla 720 milyon dolara taşıdı ve 10 aylık dönemde Ege Bölgesi’nde ihracatını en çok artıran il olma başarısı gösterdi.

Anadolu Sigorta Marmaris Ultra Trail’de Adımlar Doğa İçin Atıldı    Haber

Anadolu Sigorta Marmaris Ultra Trail’de Adımlar Doğa İçin Atıldı  

“Maviden Yeşile Bir Yolculuk” temasıyla gerçekleştirilen ve bu yıl ikincisi düzenlenen, 15 ülkeden 1226 sporcunun katıldığı “Anadolu Sigorta Marmaris Ultra Trail”, Marmaris’in doğasını ve tarihi dokusunu bir kez daha gözler önüne serdi. 14-16 Kasım tarihleri arasında düzenlenen etkinlikte, Gökova Körfezi’nden Datça Yarımadası’na uzanan parkurlarda yüzlerce sporcu, maviyle yeşilin buluştuğu rotalarda doğayla iç içe bir mücadele verdi. 100. Yıla Özel Parkur: “Ormanın Gözleri” İzinde Anadolu Sigorta’nın 100. yılı kapsamında hazırlanan 100K parkuru, “Ormanın Gözleri” sosyal sorumluluk projesiyle bütünleşerek doğa koruma bilincine dikkat çekti. Parkur, proje kapsamında kurulan Palamuttepe Yangın Gözetleme Kulesi üzerinden geçerek, sürdürülebilirliğin ve orman yangınlarına karşı farkındalığın önemini vurguladı. Her Seviyeden Koşucu İçin Rotalar Bu yıl ayrıca 70K, 48K, 30K, 16K ve 5K etaplarıyla her seviyeden koşucuya uygun parkurlar hazırlandı. Marmaris sahilinden başlayan yarış, Mezargediği, Altın Sivri, Baraj, Seyir Tepe, Radar Kavşağı ve Balan Dağı gibi noktaları takip ederek yeniden denizle buluştu. Etkinlik kapsamında düzenlenen Çocuk Koşusu ise minik sporcuları doğanın içinde güvenli ve keyifli bir rotada bir araya getirdi. Ailelerin ve izleyicilerin desteğiyle, çocuklar için unutulmaz bir atmosfer oluştu. Sürdürülebilirlik Odakta Anadolu Sigorta Marmaris Ultra Trail boyunca, sürdürülebilirlik ilkeleri ön plandaydı. Etkinlik alanında tek kullanımlık plastikler yerine geri dönüştürülebilir materyaller tercih edildi, sıfır atık kutuları konumlandırıldı ve çevre dostu uygulamalar hayata geçirildi. Anadolu Sigorta’nın “Maviden Yeşile” mottosuyla şekillenen sürdürülebilirlik yaklaşımı, bu yıl da sporun birleştirici gücüyle doğayı koruma bilincini bir araya getirdi. Güçlü İş Birlikleriyle Hayata Geçti Anadolu Sigorta Marmaris Ultra Trail; Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Muğla Valiliği, Marmaris Kaymakamlığı, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Marmaris Ticaret Odası ve Türkiye Atletizm Federasyonu iş birliğiyle gerçekleştirildi. Anadolu Sigorta’nın 100. yılına özel hazırlanan 100K parkuru, yarışa ayrı bir enerji ve rekabet heyecanı kazandırırken, 100K erkeklerde Mehmet Soytürk 11:18:22.34’lük derecesiyle, kadınlarda Doğa Canik 17:43:13.00’lık derecesiyle birinci oldu. 100K’da dereceye giren sporculara ödülleri, Anadolu Sigorta Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Müdürü İlker Köklük tarafından takdim edildi. Anadolu Sigorta Marmaris Ultra Trail’de dereceye girenler şöyle sıralandı: -100K Erkekler- 1- Mehmet Soytürk 11:18:22.34 (Türkiye) 2- Igor Koromyslov 12:22:28.14 (Rusya) 3- Erman Denk 12:53:01.11 (Türkiye) -100K Kadınlar- 1- Doğa Canik 17:43:13.00 (Türkiye) -70K Erkekler- 1- Mehmet Zeki Sarı 8:50:32.12 (Türkiye) 2- Şakır Atmaca 9:04:05.27 (Türkiye) 3- Ergün Kızılaslan 9:44:59.35 (Türkiye) -70K Kadınlar- 1- Elena Töreli 10:59:57.5 (Türkiye) 2- Filiz Yeni 11:06:14.43 (Türkiye) 3- Nurten Erbek 11:31:12.05 (Türkiye) -48K Erkekler- 1- Oğuzhan Emre Singer 4:15:52.68 (Türkiye) 2- Necati Aktaş 4:24:07.82 (Türkiye) 3- Aleksei Ivanov 4:45:28.57 (İsveç) -48K Kadınlar- 1- Aleksandra Poliakova 5:03:50.60 (Rusya) 2- Beyza Güzel 5:18:49.37 (Türkiye) 3- Gülşen Çerçi 5:32:36.12 (Türkiye) -30K Erkekler- 1- Üzeyir Söylemez 2:10:43.32 (Türkiye) 2- Halil İbrahim Güneş 2:15:48.24 (Türkiye) 3-Emre Kartal 2:17:36.45 (Türkiye) -30K Kadınlar 1- Fatma Taş 2:38:27.88 (Türkiye) 2- Nina Bychkov 2:51:02.67 (Türkiye) 3- Daria Boichuk 2:51:45.55 (Türkiye) -16K Erkekler- 1- Mustafa Çınar 1:08:08.43 (Türkiye) 2- Hacı Sebahattin Çavga 1:09:12.41 (Türkiye) 3- Mehmet Aydıngör 1:10:24.00 (Türkiye) -16K Kadınlar- 1- Esen Cıvlan 1:24:55.42 (Türkiye) 2- Gülce Çelik 1:26:42.87 (Türkiye) 3- Çağla Elmas 1:27:13.63 (Türkiye) -5K Erkekler- 1- Hacı Sebahattin Çavga 0:20:16.35 (Türkiye) 2- Ababekir Karanal 0:21:04.46 (Türkiye) 3- Mehmet Aydıngör 0:21:35.23 (Türkiye) -5K Kadınlar- 1- Fatma Taş 0:23:57.57 (Türkiye) 2- Aliye Ayta 0:26:29.40 (Türkiye) 3- Tuğba Koç 0:27:16.33 (Türkiye)

Great Place To Work® Türkiye ve ecording Bozunmuş Ekosistemleri Onarıyor Haber

Great Place To Work® Türkiye ve ecording Bozunmuş Ekosistemleri Onarıyor

İş birliği kapsamında Great Place To Work® ekosistemindeki organizasyonlar adına ecoDrone teknolojisiyle 80.000 tohum ekilerek ulaşılması güç alanların yeniden ormanlaştırılması ve bozunmuş ekosistemlerin yeniden onarılması hedefleniyor. Great Place To Work® Türkiye, çalışan deneyimini ölçümleyen anket sürecini bu kez anlamlı bir çevresel etkiyle buluşturuyor. Anketi tamamlayan her çalışan adına doğaya bir tohum ekilecek ve çalışanlar, sertifika üzerinde yer alan Tohum ID'si ile ekosistemin gelişim yolculuğunu adım adım takip edebilecek. Bu yenilikçi uygulama, çalışan aidiyeti ile çevresel sorumluluğu aynı çatı altında birleştirerek, iş yeri kültürünü doğanın sürdürülebilir döngüsüne dahil ediyor. Böyle ce Great Place To Work® ekosistemindeki şirketler yalnızca insan kaynağına değil, gezegenin geleceğine de yatırım yapmış olacak. İlk Adım 80.000 Tohumla Atılıyor Projenin ilk aşamasında Muğla bölgesinde, yangınlardan etkilenen alanlara kızılçam ve karaçam tohumları ekilecek. Her saniyede 1 m² araziyi restore etme vizyonuyla geliştirilen insansız hava araçları ecoDrone'lar, ulaşılması güç bölgelerde orman varlığının artmasına ve biyolojik çeşitliliğin korunmasını mümkün kılıyor. ecoDrone teknolojisi, yapay zekâ destekli planlama, ekim ve izleme yetkinlikleriyle ekosistemlerin onarım sürecini daha verimli ve ölçülebilir hale getiriyor. Böylece Great Place To Work® Türkiye'nin başlattığı bu proje, hem doğanın iyileşme sürecine katkı sunacak hem de organizasyonların çalışanlarına ilham veren, anlamlı bir katılım deneyimi yaratacak. Katılımcı Bir Sürdürülebilirlik Modeli Great Place To Work® Türkiye, ecording ile başlattığı bu iş birliğini büyüterek, En İyi İşverenler™ listelerinde yer alan şirketlerin de sürece dahil olmasını hedefliyor. Her yeni organizasyonun katkısıyla proje, restore edilen alan büyüklüğünü katlanarak artıracak. Teknoloji, İnsan ve Gezegen Arasında Köprü Bugüne kadar 200'den fazla organizasyonla çalışan ecording, 31 milyon tohumun ekimini gerçekleştirerek 3,8 milyon metrekare alanın yeniden ormanlaştırılmasını sağladı. Ayrıca bu iş birliğiyle tohumların işlenme sürecinde iklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölgelerde yaşayan kadınlarla iş birliği yaparak bozulmuş ekosistemleri onarırken hem de yerel toplulukların güçlenmesine de katkı sağlanılacak. Great Place To Work® Türkiye CEO'su Eyüp Toprak, bu anlamlı adımı şöyle değerlendirdi: "Great Place To Work® Türkiye olarak iş yeri kült ürünü hep insan odağında tanımladık. Ancak artık biliyoruz ki, iyi bir iş yeri olmanın yolu yalnızca çalışanlara değil, dünyaya da iyi gelmekten geçiyor. ecording ile başlattığımız bu proje, iş yeri kültürünü doğanın geleceğiyle buluşturduğumuz güçlü bir dönüm noktası. ecording CEO'su Mert Karslıoğlu ise iş birliğine dair şunları söyledi: "Son yıllarda Türkiye ve dünya genelinde artan rekor sıcaklıklar, kuraklık ve değişen iklim koşulları, orman yangınlarını çok daha yıkıcı bir boyuta taşıdı. Bu yangınların etkisi sadece ağaçlarla sınırlı kalmayıp; ekosistemleri, su döngülerini ve biyolojik çeşitliliği de ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu kritik durumu ele almak amacıyla, şirketimiz Great Place To Work Türkiye ile anlamlı bir iş birliğine imza attı. Bu ortaklık, basit bir ağaç dikme faaliyetinin ötesine geçerek; ekosistemlerin onarılması ve gelecek nesiller içi n doğada dirençli bir yapı inşa etme vizyonunu taşıyor.Bu ortak çalışma, teknolojinin, güçlü iş birliğinin ve ortak bir hedefin, dünyamızı iyileştirme ve yeniden onarma potansiyelini açıkça ortaya koymaktadır." Great Place To Work® Türkiye ve ecording'in ortak vizyonu, sürdürülebilirliği yalnızca bir kavram değil, yaşayan bir iş yeri kültürü haline getirmek. Her organizasyonun ve çalışanın katkısıyla büyüyecek bu hareket, kısa sürede milyonlarca tohuma ulaşarak geleceğe kalıcı bir yeşil iz bırakmayı amaçlıyor.

Konut Satışları Artıyor, Fiyatlar Reelde Geriliyor Haber

Konut Satışları Artıyor, Fiyatlar Reelde Geriliyor

Konut satış adetlerine baktığımızda Ekim ayında 164 bin 306 konut satıldığı görülüyor. Bu rakam ile konut satış adedi geçen senenin Ekim ayına göre %0,5 oranında düşüş göstermiş oldu. 2025 yılının Ocak-Ekim döneminde ise konut satışları geçen senenin aynı dönemine göre %16,2 artarak 1 milyon 293 bin 33 olarak gerçekleşti. Geçen senenin Ocak-Ekim dönemi ile karşılaştırıldığında, en dikkat çekici artışın %64,0 ile ipotekli (kredili) konut satışlarında olduğu görülüyor. Endeksa Genel Müdürü ve Kurucu Ortağı Görkem Öğüt, rapora ilişkin şunları söyledi: “Ekim ayında satış adetlerinde küçük bir gerileme görülse de yılın ilk 10 ayında kaydedilen %16,2’lik artış, konut talebinin güçlü seyrini koruduğunu gösteriyor. 2025 sonunda konut satışlarının 1,5 milyon adedin üzerine çıkmasını bekliyoruz. Buna karşın fiyat tarafında daha dengeli bir görünüm var. Konut satış fiyatları yıllık bazda nominal olarak yükselse de enflasyondan arındırıldığında Şubat 2024’ten beri reel gerileme devam ediyor; kira piyasasında da benzer bir eğilim görüyoruz. Bu tablo, pandemiden sonraki hızlı değer artışlarının ardından piyasanın normalleştiğini, yatırım amaçlı alımların yerini kullanıcı odaklı talebin aldığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde faiz indirimleri ve kredi maliyetlerindeki düşüş, talebi destekleyerek fiyatların reel anlamda yeniden yukarı yönlü hareketine zemin hazırlayabilir.” En fazla değer artışı olan iller: Diyarbakır, Çanakkale ve Samsun Endeksa verilerine göre, ekim ayında en çok konut satışının olduğu ilk 30 il değerlendirildiğinde yatırımcıya en çok kazandıran şehirler sırasıyla Diyarbakır, Çanakkale ve Samsun oldu. Diyarbakır’da konut fiyatları son bir yılda %54,6 artarken enflasyon etkisinden arındırıldığında artış oranı %16,1 olarak hesaplandı. Bu ilde ortalama konut metrekare satış fiyatı 29 bin 954 TL, ortalama konut satış fiyatı ise 4,6 milyon TL. Çanakkale’de konut satış fiyatlarında nominal değer artışı %42,0 reel değer artışı ise %6,7 oldu. Bu ilde ortalama konut metrekare satış fiyatı 48 bin 335 TL, ortalama konut fiyatı ise 5,7 milyon TL. Samsun’da ise konut satış fiyatlarında nominal değer artışı %41,2 iken reel değer artışı %6,1 seviyesinde. Samsun’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 31 bin 42 TL, ortalama konut fiyatı 3,7 milyon TL oldu. En çok konut satışının olduğu ilk 30 içinde satılık konut fiyatlarının bir yılda en az yükseldiği iller ise sırasıyla Hatay, Muğla ve Aydın oldu. Hatay’da satılık konutların fiyatları bir önceki yılın aynı ayına göre %14,7 yükselirken enflasyondan arındırılmış verilere göre fiyatlar reel olarak %13,8 geriledi. Hatay’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 24 bin 691 TL, ortalama konut fiyatı ise 3,7 milyon TL. Muğla’da ise satış fiyatları nominal olarak %20,6 yükselirken reel olarak %9,3 oranında düşüş gösterdi. Türkiye genelindeki en yüksek gayrimenkul fiyatlarına sahip olan Muğla’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 75 bin 788 TL, ortalama konut fiyatı ise 9,8 milyon oldu. Aydın’da konut satış fiyatları nominal olarak %23,2 yükselirken reel olarak %7,4 düştü. Bu ilde ortalama konut metrekare satış fiyatı 48 bin 461 TL, ortalama konut fiyatı ise 6,5 milyon TL. 4 büyük şehir arasında Ankara fiyat artışında birinci Türkiye’nin en büyük 4 ili arasında satılık konut fiyatlarının bir yılda en fazla yükseldiği il Ankara oldu. Ankara’da nominal fiyat artışı %37,1 olurken, reel bazda %3,0’lık bir artış yaşandı. Başkentte konut metrekare fiyatı 32 bin 459 TL’ye, ortalama konut fiyatı ise 4,2 milyon TL’ye yükseldi. İstanbul’da fiyatlar nominal olarak %29,8 artarken enflasyon etkisinden arındırıldığında fiyatlarda %2,4 düşüş gözlendi. İstanbul’da konut metrekare fiyatı 55 bin 181 TL, ortalama konut fiyatı ise 6,3 milyon TL oldu. İzmir’de satılık konut fiyatları yıllık bazda %27,8 nominal artış gösterirken reel olarak %3,9 geriledi. İzmir’de ortalama konut metrekare fiyatı 46 bin 902 TL, ortalama konut fiyatı ise 5,9 milyon TL olarak kaydedildi. Bursa’da ise yıllık nominal değişim %27,0 olurken reelde %4,6 düşüş yaşandı. Bu ilde ortalama metrekare fiyatı 31 bin 73 TL, ortalama satış fiyatı ise 4 milyon TL. Türkiye genelinde kiralar %28,7 arttı Endeksa’nın güncel verilerine göre, Türkiye genelinde kiralık konut fiyatları yıllık bazda %28,8 yükselirken aylık bazda ise %0,5 düşüş gösterdi. Enflasyon etkisinden arındırılmış verilere göre kiralar bir yılda reel olarak %3,2, bir önceki aya göre ise reelde %3,3 düşüş kaydetti. Türkiye genelinde konutların ortalama metrekare kira fiyatı 229 TL, ortalama kira ise 24 bin 923 TL seviyesinde. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Muğla’nın Bereketli Topraklarını Suyla Buluşturacak Girme Barajı’nda Su Tutulmaya Başlandı Haber

Muğla’nın Bereketli Topraklarını Suyla Buluşturacak Girme Barajı’nda Su Tutulmaya Başlandı

Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada, tarımsal üretimde verimliliğin ve kalitenin artırılması, bu bağlamda gıda arz güvenliğinde sürekliliğin sağlanması amacıyla küresel iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirecek suyu merkeze alan politikalar oluşturduklarına dikkati çekti. Bu çalışmalar kapsamında, tarım arazilerinden en yüksek verimi almaya yönelik modern sulama sistemlerini ülkenin dört bir yanında yaygınlaştırmak üzere yeni tesisler inşa ettiklerinin altını çizen Yumaklı, bu projelerden en önemlilerinden birinin de Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından, tarımsal üretimde ülkenin gözbebeği illerden biri olan Muğla'nın Yatağan ilçesinde yapımı tamamlanan Girme Barajı olduğunu bildirdi. Bakan Yumaklı, Girme Deresi üzerine sulama amaçlı inşa edilen, temelden 71,5 metre yüksekliğe sahip barajın gövdesi için 770 bin metreküp gövde dolgusu yapıldığını dile getirerek şu bilgileri aktardı: "Ön yüzü beton kaplı kaya dolgu tipinde inşa edilen Girme Barajı'nda 12 milyon 750 bin metreküp su depolanacak olup, tesis ülke ekonomisine yıllık 470 milyon lira katkı sağlayacak. Sulama projesindeki çalışmalar da Girme Barajı ile eş zamanlı olarak yürütüldü. Bu bağlamda, sulama şebekesi için gerekli olan 87 bin 500 metre uzunluğundaki sulama hattı ile 558 adet sanat yapısının imalatları tamamlanırken 5 bin 587 metre uzunluğunda drenaj kanalı da açıldı." Barajın, sulama dahil toplam maliyetinin bugünkü fiyatlarla 1 milyar 811 milyon TL olduğunu vurgulayan Yumaklı, şunları kaydetti: “Kış aylarında artan yağışlar ile birlikte barajda depolanacak su, Girme Ovası'nda yer alan 21 bin 510 dekar tarım arazisinin modern sulama sistemleriyle sulanmasını sağlayacak. Bu proje sayesinde bölgedeki çiftçilerimizin suya erişimi kolaylaşacak ve tarımsal verimlilik artacak. Türkiye'mizi ve bölgemizi tarımsal zenginliğimize zenginlik katacak bu tür projelerle buluşturmaya devam edeceğiz. Ülkemize ve Muğla ilimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türk Çam Balı Coğrafi İşaretle Dünyaya Açılmaya Hazırlanıyor Haber

Türk Çam Balı Coğrafi İşaretle Dünyaya Açılmaya Hazırlanıyor

Ülkemize özgü bir salgı balı çeşidi olan çam balı, dünyadaki toplam rekoltenin yaklaşık yüzde 92’siyle Ege kıyılarındaki kızılçam ormanlarında, ağırlıklı olarak Anadolu arı ırkının Muğla ekotipi bal arısı tarafından üretiliyor. Hem üretim hacmi hem de ticari katkısı açısından Türkiye’nin en önemli arı ürünlerinden biri olan çam balı, ihracatta da öne çıkan bal çeşitleri arasında yer alıyor. Uzmanlar, Türk Çam Balı’nın içerdiği özelliklerle tıbbi bal kategorisine aday olduğunu, bu yönüyle Manuka balına rakip olabilecek potansiyel taşıdığını belirtiyor. Geçtiğimiz aylarda Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından alınan coğrafi işaret tescili, bu değerli ürünün hem yerel kimliğini koruma altına aldı hem de uluslararası pazarda güvence kazandırdı. Balparmak’ın Muğla’da gerçekleştirdiği “Çam Balı Hasadı” da bu tescilin sahadaki yansımalarının görüldüğü özel bir organizasyon oldu. Etkinlikte davetliler, arıcı ailelerin kovan başındaki emeğine tanıklık ederek, balın doğadan sofraya uzanan yolculuğunu birebir deneyimledi. Kızılçam ormanlarının içinde gerçekleşen hasat hem arıcılığın zorluklarını hem de emeğin değerini gözler önüne serdi. Bal hasadının yapıldığı arılıkta peteklerin kovandan çıkarılışı, balın altın rengi ve doğanın eşsiz kokusu, davetliler için unutulmaz bir deneyime dönüştü. Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, bu yılki hasadın taşıdığı anlamı şu sözlerle vurguladı: “Türk Çam Balı’nın coğrafi işaretle tescillenmesi, yalnızca sektöre değil, ülkemizin tarım ve gıda mirasına da büyük bir değer kattı. Bizim için bu süreç ticari bir kazanç olmanın ötesinde, doğaya ve arıcılara karşı duyduğumuz sorumluluğun da göstergesidir. Türkiye çam balının anavatanı. Dünyadaki çam balı üretiminin yüzde 92’si ülkemizde gerçekleşiyor. Çam balı ülkemizde kızılçam ormanlarının yaygın olduğu Ege kıyılarında üretiliyor. Çam balı, binlerce arıcı ailesinin de geçim kaynağını oluşturuyor. Balparmak olarak kurulduğumuz günden bu yana önemli hedeflerimizden biri de arıcılığın geleceğini güvence altına almak, sürdürülebilirliğini desteklemek. Bu yüzden Arıcılık Akademisi’ni hayata geçirerek yalnızca bal değil, arısütü, polen ve propolis gibi katma değerli ürünlerin de kaliteli ve verimli şekilde üretilmesini destekliyoruz.” İhracatın Önünü Açan yeni C4 Metodu Hasat organizasyonunda öne çıkan başlıklardan biri de Balparmak AR-GE Merkezi’nin geliştirdiği çam balına özgü yeni C4 metodu oldu. Bilindiği gibi dünyada balda tağşişi belirlemek için standart olarak kullanılan C4 testi, çam balının yapısına uygun değildi. Bu nedenle çam balı yıllardır uluslararası pazarlarda haksız engellerle karşılaşıyor, doğal olmasına rağmen ihracatta sorun yaşıyordu. Balparmak Ar-Ge Merkezi’nin çam balının kendine özgü yapısını dikkate alarak dört yıl süren bilimsel çalışmaları sonucu geliştirdiği yeni analiz metodu, TSE standartlarında da yer alarak bu problemi çözdü. Böylece Türk Çam Balı’nın doğallığı bilimsel olarak belgelenmiş olup ihracatı büyük ölçüde arttırdı. Türk Çam Balı Coğrafi İşaret Tescili Aldı Ülkemize özgü salgı balı çeşidi olan çam balının Türk Çam Balı olarak tescil almasıyla ilgili Balparmak Genel Müdürü Ulaş Altıparmak, sürecin çok paydaşlı bir iş birliği modeliyle yürütüldüğünün altını çizerek şunları söyledi: “FAO ve diğer sektör paydaşlarımızın desteğiyle hep birlikte yürütülen coğrafi işaret süreci, Türk balının geleceği için güçlü bir dayanışma örneği oldu. Ayrıca geliştirdiğimiz yeni C4 metodu sayesinde Türk Çam Balı, ihracatta da hak ettiği değere ulaşabilecek. Bu yalnızca Balparmak’ın değil, tüm arıcılık sektörünün ve ülkemizin kazanımıdır. AR-GE merkezimiz bugün Avrupa’nın en kapsamlı dört eşdeğer bal ihtisas laboratuvarı altyapısına sahip. Bal ve Diğer Arı Ürünleri Araştırma ve Kalite Kontrol Laboratuvarımızda her yıl en az 8 binin üzerinde bal numunesini analiz ediyoruz. Dört aşamalı kalite kontrol sistemimiz ile hem balın hem de diğer arı ürünlerinin doğallığını koruyarak, sektörün geleceğini bilimsel yöntemlerle güvence altına alıyoruz. Türk Çam Balı’nın doğallığını ve kaliteli yaşamdaki yerini ön plana çıkararak bilim temelli çalışmalar yürütmeye, inovasyon ve teknoloji yatırımlarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.” Arıcılığın Sürdürülebilirliği İçin Akademi Hasat organizasyonunda gündeme gelen bir diğer önemli konu da arıcılığın geleceği oldu. Çam balının üretim sürecine yakından tanıklık eden davetliler, arıcı ailelerin bu mesleği sürdürmesinin ülkemiz için taşıdığı kritik değeri bir kez daha gözlemledi. Balparmak bu noktada yalnızca ürün geliştirmekle kalmıyor; bu amaçla hayata geçirilen Arıcılık Akademisi, modern teknikleri arıcılarla buluştururken özellikle kadınların ve gençlerin sektöre kazandırılmasını hedefliyor. AR-GE ve Kalite Direktörü Dr. Emel Damarlı programın önemini şu sözlerle aktardı: “Amacımız, arıcıları yalnızca bal üretiminde değil; arısütü, polen ve propolis gibi katma değerli ürünlerin verimli şekilde üretiminde de desteklemek. Bu sayede arıcılık mesleğini daha sürdürülebilir hale getiriyor, geleceğe güçlü bir miras bırakıyoruz. Arıcılık yalnızca ailece yapılan bir iş değil, köy halkı olarak sürdürülen bir meslek. Zeytin ağaçları kadar önemli bir miras.” Türkiye’nin Eşsiz Mirası Muğla’da gerçekleştirilen 2025 Çam Balı Hasadı, yalnızca sezonun bereketini değil, aynı zamanda Türk Çam Balı’nın uluslararası pazarlardaki yükselen değerini de simgeledi. Balparmak’ın 45. yılına denk gelen bu özel etkinlik, hem ülkemizin eşsiz mirasını dünyaya tanıtma fırsatı sundu hem de bilimsel çalışmaların ihracata sağladığı katkıyı gözler önüne serdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Muğla’da 80. Yunus Nadi Ödülleri Sahiplerini Buldu Haber

Muğla’da 80. Yunus Nadi Ödülleri Sahiplerini Buldu

Ödül törenine, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ev sahipliğinde Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, Yatağan Belediye Başkanı Mesut Günay, Cumhuriyet Vakfı Genel Sekreteri Kemal Işık Kansu, Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Osman Selçuk Özer, Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Başkanvekili Osman Gölcük, Cumhuriyet Gazetesi Yazarları Orhan Bursalı, Hayriye Özlem Yüzak, Gamze Akdemir, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mine Esen, Yeni Kuşak Köy Enstilüler Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş, Cumhuriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Mehmet Şakir Örs, Muğla Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cem Kaytan, Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Seçici Kurul 6 Dalda 7 Ödül Verdi Cumhuriyet Gazetesi’nin kurucusu Muğlalı Yunus Nadi anısına verilen Yunus Nadi Ödülleri, bu yıl 80’inci kez sahiplerini buldu. Seçici kurul, toplam 250 yapıt üzerinde yaptığı değerlendirme sonucunda 6 dalda 7 yapıtı ödüle layık gördü. Öykü dalında 64, roman dalında 58, şiir dalında 47, sosyal bilimler araştırması dalında 24, karikatür dalında 23, fotoğraf dalında 34 olmak üzere toplam 250 yapıtın değerlendirildiği 80. Yunus Nadi Ödülleri’ni kazananlar şu isimler oldu; “Roman” dalında Abdullah Ataşçı, “Öykü” dalında Kemal Gündüzalp ve Neşe Koçak, “Sosyal Bilimler Araştırması” dalında Turan Akıncı, Cemil Baskın, “Karikatür” dalında Nuhsal Işın, “Şiir” dalında Nilay Özer. Kansu: “Cumhuriyet, Atatürk’ün Adını Verdiği Bir Çınardır” Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Kemal Işık Kansu konuşmasında Cumhuriyet’in kurucu değerlerini yaşatan bir gazete olmanın sorumluluğunu vurgulayarak, Türkiye’nin aydınlanma mücadelesinde Cumhuriyet’in kararlı yayın çizgisini sürdürdüğünü söyledi. “Cumhuriyet, Atatürk’ün Önerisiyle Kuruldu” Kansu, Cumhuriyet gazetesinin tarihine değinerek şunları söyledi: “Cumhuriyet gazetesi, 101 yıllık köklü geçmişiyle Cumhuriyet’in temel değerlerini yaşatan bir çınardır. Gazetemiz, 1923 yılında Cumhuriyetimizin ilanının hemen ardından, yazar, siyaset insanı ve gazeteci Yunus Nadi’ye, halk önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat önerisiyle kurulmuştur. Adını da Atatürk vermiştir.” “Bağımsız, İlkeli ve Halkın Yanında” Gazetenin yayın anlayışını anlatan Kansu, ilk sayıda kurucu Yunus Nadi’nin çizdiği çerçeveyi hatırlatarak şöyle devam etti: “Cumhuriyet’in ilkeleri, gazetemizin ilk sayısında Yunus Nadi tarafından açıkça belirtilmiştir. Buna göre Cumhuriyet gazetesi, ne bir parti ne de bir hükümet gazetesidir. Bağımsızdır; ancak belirlenmiş ilkeleri doğrultusunda yayın yapar. Cumhuriyet’i ve demokrasiyi savunmak, insan haklarını, emeği, özgürlüğü, eşitliği ve çevreyi korumak öncelikli hedefidir.” “Baskılara Rağmen Kararlılıkla Yayın Yapıyoruz” Türkiye’nin içinde bulunduğu baskıcı döneme rağmen gazetecilik mücadelesinin sürdüğünü belirten Kansu, “Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu baskıcı ve zorlu dönemde de gazetemiz; yazarları, yöneticileri ve tüm çalışanlarıyla birlikte ülkemizin yeniden özgürlükçü günlerine kavuşması, Cumhuriyet ilkelerinin hayata geçirilmesi ve demokrasinin kökleşmesi için cesur, tutarlı ve dirençli yayın çizgisini kararlılıkla sürdürmektedir.” dedi. Cumhuriyet’in kararlılığını yalnızca gazete sayfalarında değil, haber sitesi, YouTube kanalı ve kitap yayınları aracılığıyla da sürdürdüğünü vurguladı. “Yunus Nadi Ödülleri, Aydınlanma Sürecine Katkı Sağlıyor” Gazetenin kültür ve sanat hayatına yaptığı katkılara değinen Kansu, Yunus Nadi Ödülleri’nin bu katkıların en somut örneği olduğunu ifade etti: “Kurucumuz Yunus Nadi Abalıoğlu anısına 1946 yılından bu yana verilen bu ödüller, bugüne dek kültür ve sanat dünyasının çok sayıda saygın ismini onurlandırmış, ülkemizin aydınlanma sürecine önemli katkılarda bulunmuştur.” Bu yıl ödüllerin altı farklı dalda verildiğini hatırlatan Kansu, “Seçici kurullarımız öykü, roman, şiir, sosyal bilimler araştırması, karikatür ve fotoğraf dallarında toplam 250 yapıtı değerlendirdi, 6 dalda 7 yapıtı ödüle layık gördü. Ödül alan tüm sanatçılarımızı, yazarlarımızı ve kültür insanlarımızı içtenlikle kutluyorum.” dedi. “Cumhuriyet’in Yaşaması İçin İmece Çağrısı Yaptık” Cumhuriyet’in yaşanan ekonomik ve siyasal baskılara rağmen ayakta kalma mücadelesi verdiğini belirten Kansu, okurlara destek çağrısında bulundu: “Gazetemiz Cumhuriyet, ağır ekonomik ve siyasal baskılara rağmen ayakta kalma mücadelesini sürdürüyor. Bu nedenle, Cumhuriyet okurlarına, Atatürkçülere ve Cumhuriyet devrimlerinden yana tüm kurum ve kuruluşlara bir imece çağrısı yaptık. 101 yıllık bu çınarın yaşaması ve geleceğe daha cesur adımlarla ilerleyebilmesi için desteğinizi bekliyoruz. Çünkü bağımsızlık, vazgeçemeyeceğimiz bir değerdir.” “Muğla’ya ve Başkan Aras’a Teşekkür Ediyoruz” Konuşmasının sonunda, Yunus Nadi Ödülleri’ne ikinci kez ev sahipliği yapan Muğla’ya ve Başkan Ahmet Aras’a teşekkür eden Kansu, “İki yıldır Yunus Nadi Ödülleri’ni, Yunus Nadi’nin memleketi olan Muğla’da gerçekleştirmemize ev sahipliği yapan sevgili Cumhuriyet dostu, değerli Başkan Sayın Ahmet Aras’a, Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne, tüm belediye çalışanlarına ve demokratik kitle örgütlerine içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.” dedi. Kaytan: “Yunus Nadi’nin Anısını Yaşatmak Hepimizin Görevi” Muğla Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cem Kaytan, Yunus Nadi’nin hem Türk basınına hem de Cumhuriyet’in kuruluşuna büyük katkılar sunduğunu belirterek, şunları söyledi: “Cumhuriyet Gazetesi’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinin emekçilerinden olan hemşehrimiz Yunus Nadi’nin anısını yaşatmak hepimizin görevi. Bu doğrultuda Muğla Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen 32. Uluslararası Muğla Kültür ve Sanat Şenliği kapsamında 80. Yunus Nadi Ödül Töreni’ne ev sahipliği yapmaktan onur duyuyoruz. Yunus Nadi Abalıoğlu, Türk basınının mihenk taşlarından biridir. Sansürün yoğun olduğu bir dönemde başladığı gazetecilikte, Yenigün ve ardından Cumhuriyet Gazetesi’ni kurarak halkın haber alma hakkı için ömrünü adamıştır. Bu anlamlı törene katkı sunan Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Aras’a teşekkür ediyor, ödül alan sanatçılarımızı kutluyorum.” Akbulut: “Değerlerimizi Yeni Kuşaklara Aktarmalıyız” Yunus Nadi’nin hem siyaset hem basın alanında Türkiye’ye yön veren önemli bir isim olduğunu hatırlatan Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut, şunları söyledi: “Muğla Seydiler’de doğmuş olan Yunus Nadi Abalıoğlu’nun adını bu tür etkinliklerle yaşatmak bizim için çok kıymetli. Bu topraklardan çıkan böyle bir değeri unutturmamak, bizler için bir sorumluluktur Yunus Nadi, Zihni Derin gibi değerlerimizi yalnızca belli etkinliklerde değil, eğitim alanında da çocuklarımıza anlatmalıyız. Onların fikirleri ve emekleri, bu şehrin kimliğini oluşturan temel dinamiklerdir. Bu anlamlı etkinliğe ev sahipliği yapan Muğla Büyükşehir Belediyemize ve Menteşe Belediyemize teşekkür ediyorum.” dedi. Başkan Köksal Aras: “Yunus Nadi’nin Memleketinde Bu Töreni Düzenlemek Büyük Bir Onur” 80. Yunus Nadi Ödül Töreninde konuşan Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal Aras Cumhuriyet’in temel değerlerine ve basın özgürlüğüne vurgu yaptı. “Yunus Nadi’nin memleketinde bu ödül törenine ev sahipliği yapmak bizim için büyük bir onur ve gurur.” dedi. “Festivalimiz Kentin Kültür Hafızasının Simgesi” Başkan Köksal Aras, bu yıl 32’ncisi düzenlenen Muğla Kültür ve Sanat Festivali’nin, kentin kültür yaşamında köklü bir yere sahip olduğunu belirterek, “1984’ten bu yana aralıksız devam eden festivalimiz, hem Muğla’nın hem de ülkemizin kültür hayatı açısından çok önemli bir etkinlik. Bu yıl festivalimizi, Yunus Nadi Ödül Töreni gibi anlamlı bir etkinlikle taçlandırıyoruz,” ifadelerini kullandı. “Cumhuriyet İlkeleriyle Bugünlere Geldik” Cumhuriyet Gazetesi’nin Türkiye’nin modernleşme sürecindeki önemine değinen Başkan Köksal Aras, “Cumhuriyet, 101 yıllık geçmişiyle laiklik, demokrasi ve özgürlük ilkelerini savunarak çağdaşlaşmanın öncüsü olmuştur. Bu vizyon, Atatürk’ün yakın dostu Yunus Nadi’nin öngörüsüyle şekillenmiştir,” diye konuştu. Basın özgürlüğünün demokrasinin temeli olduğunu vurgulayan Başkan Köksal Aras, “Kalem susturulmaya çalışıldıkça hakikat daha gür bir sesle ortaya çıkar. Basın özgürlüğünü korumak ve güçlendirmek, demokrasimizi ve yarınlara olan inancımızı güçlendirmek demektir.” “Cumhuriyete Borcumuz Var” Basın özgürlüğü uğruna yaşamını yitiren gazetecileri anan Başkan Aras Köksal sözlerini şu şekilde tamamladı: “Basın özgürlüğü mücadelesinde kaybettiğimiz Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy ve Onat Kutlar başta olmak üzere tüm değerli Cumhuriyet yazarlarını saygıyla anıyorum. Bir Cumhuriyet kadını, Cumhuriyete borcu olan bir belediye başkanı ve bir Cumhuriyet okuru olarak şunu kalpten söylüyorum: İki Cumhuriyet var; biri devletimiz, diğeri gazetemiz. Her ikisine de sahip çıkmak boynumuzun borcu.” Başkan Aras: “Cumhuriyet Değerlerine Olan Bağlılığımızı İfade Etme Fırsatı Bulduk” Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Yunus Nadi Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, ödüllerin Muğla’da verilmesinin hem Yunus Nadi’ye hem Cumhuriyetin değerlerine duyulan vefanın bir göstergesi olduğunu söyledi. “Cumhuriyet Gazetesi’ni Ziyaret Ederek Başladık” Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra ilk İstanbul ziyaretinde Cumhuriyet Gazetesi’ni ziyaret ettiklerini belirten Başkan Aras, “Ali Sirmen büyüğümüzü kaybettikten sonra da yine bir ziyaret esnasında Sayın Alev Coşkun ve Işık Beylerle yaptığımız istişarede, Yunus Nadi’nin memleketinde bu ödüllerin verilmesinin uygun olup olmayacağını sorduk.” dedi. “Yunus Nadi’nin Topraklarında Olmak Bizim İçin Büyük Bir Onur” Başkan Aras, Cumhuriyet Gazetesi yönetiminin bu öneriyi takdir ettiğini belirterek, “28 yıldır İstanbul’da düzenlenen bu töreni Yunus Nadi’nin sokaklarına, yani Muğla’ya taşıyarak bizleri onurlandırdılar. Bu bizim için çok büyük bir kazanım oldu.” ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da ödül törenini Muğla Kültür ve Sanat Festivali ile birleştirmenin hem festivali güçlendirdiğini hem de Cumhuriyet’in değerlerine bağlılığı ifade etme fırsatı sunduğunu vurguladı. “Ödül Törenini Büyüterek Sürdürmek İstiyoruz” Başkan Aras, törenden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bu açıdan çok önemli bir etkinlik oldu. Bundan sonraki yıllarda da bu töreni daha da büyüterek devam ettirmeyi istiyoruz. Elbette Cumhuriyet Gazetesi’nin değerli yöneticileri takdir ederse, biz her zaman ev sahipliği yapmaya ve bu töreni güçlendirmeye hazırız.” dedi. “Muğla Basını Güçlü Bir Geçmişe Sahip” Muğla’nın basın açısından çok güçlü bir kent olduğunu ifade eden Başkan Aras, “Az önce Ünal Türkeş’ten bahsedildi. Onun gibi daha niceleri, Seydikemer’den Bodrum’a kadar her ilçede halkın haber alma özgürlüğüne yıllarca hizmet ettiler. Bu nedenle ödül töreninin Muğla’nın yerel basını açısından da çok büyük bir anlam taşıdığını düşünüyorum.” diye konuştu. Başkan Aras, Muğla’daki basın tarihinin bir müzeyle taçlandırılması gerektiğini, bunun da kendileri için önemli bir sorumluluk olduğunu dile getirdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Muğla'da 2026 Yılında 4 Milyon Yerel Tohum Dağıtımı Hedefi Haber

Muğla'da 2026 Yılında 4 Milyon Yerel Tohum Dağıtımı Hedefi

2026 Yerel tohum dağıtımının 1 Şubat 2026 tarihinde yapılması planlanıyor. Muğla’nın Ata Tohumları Türkiye’nin Dört Bir Yanına Dağıtılıyor Verimli toprakları ile Türkiye’nin önemli tarım kentlerinden biri olan Muğla’da üreticilere ve tarımsal üretime büyük destek veren Büyükşehir Belediyesi yerel tohum konusunda da farkındalık yaratmaya devam ediyor. Türkiye’nin en kapsamlı Tıbbi-Aromatik Bitkiler ve Yerel Tohum Merkezleri’nden birine sahip olan Büyükşehir Belediyesi 2025 yılında 120 çeşit ata tohumundan elde edilen 3 Milyon yerel tohumu Türkiye’nin 54 iline ulaştırdı. Envanterinde 980 çeşit ata tohumu bulunan Muğla Büyükşehir Belediyesi Tıbbi-Aromatik Bitkiler ve Yerel Tohum Merkezi’nde tüm kontrolleri yapılan tohumlar dikimi, üretimi yapıldıktan sonra Türkiye’nin dört bir yanına dağıtılıyor. Yerel tohum merkezinde sebze tohumlarının dışında; orman, kaba yem ve tıbbi aromatik tohumları da yer alıyor. Türkiye’nin En Kapsamlı Yerel Tohum Merkezlerinden Biri Muğla’da Muğla Büyükşehir Belediyesi Tıbbi-Aromatik Bitkiler ve Yerel Tohum Merkezi Nisan ayında dikmiş olduğu fidelerden tohum alma, yıkama ve kurutma çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Türkiye’nin en kapsamlı Yerel tohum merkezlerinden biri olan tesis, Yerel Tohum ve Tıbbi- Aromatik Bitkiler konularında daha iyi ve bilimsel hizmet verebilmek için 4 bin 700 metrekarelik alanda Yerel Tohum Deneme Parselleri, Tıbbi- Aromatik Bitki Parselleri, Eğitim alanları, Distilasyon Tesisi ve bünyesindeki 3 adet laboratuvardan oluşuyor. Başkan Aras; “Üreten Köylümüzün Yanında Olmaya, Yerel Tohum Konusunda Farkındalık Yaratmaya Devam Edeceğiz” Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Ahmet Aras verimli topraklara sahip Muğla’nın önemli bir tarım kenti olduğunu, tarım kenti Muğla’da yerel tohuma ve üreten köylüye destek olmaya devam edeceklerini söyledi. Başkan Aras; “Atalarımızdan bizlere kalan en önemli miraslardan biri de yerel tohumlarımızdır. Muğla’mızın verimli topraklarını işleyen, bu topraklarda üreten köylülerimiz sağlıklı nesiller için korunmuş, bugünlere gelmiş yerel tohumlarımızı kullanarak üretimlerini sürdürmeye çalışıyorlar. Büyükşehir Belediyesi olarak Türkiye’nin en kapsamlı yerel tohum merkezlerinden birine sahibiz ve bu merkezde bugüne kadar 980 ata tohumumuzu envanterimize ekleyerek korumaya aldık. Üreten köylümüzün tohumdan hasada her zaman yanındayız. Türkiye genelinde ata tohumları konusunda farkındalık yaratmak için de 81 şehrimize ata tohumu dağıtımına devam ediyoruz. Muğla’mızın verimli topraklarında yetişen ata tohumlarımız güzel ülkemizin her köşesinde toprakla buluşmaya devam edecek.” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.