Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Norovirüs

Kapsül Haber Ajansı - Norovirüs haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Norovirüs haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sokak Lezzetleri Besin Zehirlenmesi Riskini Artırıyor! Haber

Sokak Lezzetleri Besin Zehirlenmesi Riskini Artırıyor!

Nev Sağlık Grubu Gastroenteroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Mustafa Özel, özellikle yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte sokak lezzetlerinin besin zehirlenmesi riskini önemli ölçüde yükselttiğini belirterek vatandaşları uyardı. Özel, son dönemde yaşanan ve ölümle sonuçlanabilen ciddi vakalara dikkat çekerek, “Hızlı, ekonomik ve lezzetli olması nedeniyle tercih edilen sokak lezzetleri; uygun olmayan saklama koşulları ve hijyen yetersizliği nedeniyle tehlikeli hâle gelebilir” dedi. “Besin zehirlenmesi ciddi bir klinik tablo” Besin zehirlenmesinin, mikroorganizmalar veya toksinlerle kontamine olmuş gıdaların tüketilmesi sonucu ortaya çıkan bir klinik durum olduğunu belirten Dr. Özel, en sık rastlanan etkenleri şöyle sıraladı: “Salmonella, Staphylococcus aureus toksinleri, E. Coli, Clostridium perfringens, Norovirüs, Vibrio türleri (özellikle deniz ürünlerinde.” “Herkes risk altında ancak bazı gruplar daha savunmasız” Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin besin zehirlenmesine karşı daha hassas olduğunu vurgulayan Özel, “5 yaş altı çocuklar, 65 yaş üzeri bireyler, hamileler, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaçları kullananlar daha ağır seyirli tabloyla karşılaşabilir” ifadelerini kullandı. “Gıda zehirlenmesi bulaşıcıdır” Gıda kaynaklı enfeksiyonların bulaşıcı olduğuna dikkat çeken Dr. Özel, kusma ve dışkı yoluyla mikroorganizmaların çevreye kolayca yayılabileceğini, bu nedenle kapalı alanlarda hızlı bulaşma görüldüğünü belirtti. Sokak lezzetlerinde risk neden artıyor? Uzm. Dr. Mustafa Özel’e göre sokak lezzetlerinde riskin daha fazla olmasının başlıca sebepleri şunlar: Uygun Olmayan Saklama Koşulları “Et, tavuk ve deniz ürünleri tezgâhlarda uzun süre açıkta bekleyebiliyor. 5–60°C arası bizim ‘tehlikeli sıcaklık bölgesi’ dediğimiz aralıktır; bakteriler bu sıcaklıklarda hızla çoğalır.” 2. Hijyen Eksikliği “Satıcıların el hijyeni, kullandıkları bıçak, tahta ve ekipmanların temizliği kritik öneme sahiptir. Çiğ ve pişmiş gıdaların aynı ekipmanla hazırlanması ciddi risk oluşturur.” 3. Denetim Eksikliği “Sokak satıcılarının bir kısmı düzenli gıda güvenliği denetimlerinden geçmediği için risk fark edilmeden artabilir.” 4. Su Kaynaklı Riskler “Özellikle midye gibi ürünlerde deniz suyu temizliği çok önemlidir. Kirli sularda toplanan midyelerde ağır metal ve mikroorganizma riski yüksektir. Salata ve soslarda kullanılan suyun temiz olmaması da zehirlenmeye davetiye çıkarır.” En yüksek risk taşıyan sokak lezzetleri Uzm. Dr. Özel, en riskli besinleri şöyle sıraladı: Midye dolma / midye tava: Vibrio ve Salmonella riski yüksek. Tavuk döner / et döner: Yetersiz pişirme ve uzun süre sıcaklıkta bekleme nedeniyle tehlikeli. Kokoreç: İç organ temelli kontaminasyon ve hijyen sorunları. Kumpir ve garnitürlü ürünler: Mayonez ve salataların oda sıcaklığında beklemesi büyük risk. Balık ekmek ve kızartmalar: Çok kullanılan yağ ve çapraz bulaşma tehlikesi. Belirtiler genellikle 1–72 saat içinde başlıyor Belirtilerin çoğunlukla birkaç saat içinde ortaya çıktığını belirten Özel, şikâyetleri şöyle sıraladı: “Bulantı, kusma, karın ağrısı, kramp, sulu ishal, ateş, halsizlik ve nadiren kanlı ishal.” Ne zaman doktora başvurmalı? Dr. Özel, şu belirtilerin görüldüğü durumlarda gecikmeden hastaneye başvurulması gerektiğini de vurguladı: “24-48 saatten uzun süren kusma veya ishal, kanlı ishal, 38.5°C üzeri ateş, aşırı halsizlik, bayılma hissi, dehidratasyon bulguları (ağız kuruluğu, çökük gözler) ve risk grubundaki bireylerde herhangi bir belirti ortaya çıktığında.” “Basit önlemlerle kendinizi koruyabilirsiniz” Uzm. Dr. Mustafa Özel, sokak lezzetlerini seven vatandaşlara şu önerilerde bulundu: “Satıcı seçimine dikkat edin. Kalabalık ve sirkülasyonu yüksek tezgâhları tercih edin. Yemeğin hazırlığını gözlemleyin. Kullanılan ekipmanların temizliğine bakın. Sıcak-soğuk zincirine dikkat edilmeli. Sıcak yemek sıcak, soğuk yemek soğuk tüketilmelidir. Tezgâhta uzun süre beklemiş yiyeceklerden kaçının. El hijyeni çok önemli. Eller mutlaka yıkanmalı, mümkün değilse dezenfektan kullanılmalıdır. Midye, tavuk ve et ürünlerinde ekstra özen gösterilmeli. Kaynağı belli olmayan midyelerden uzak durulmalı. Tavuk ve et ürünlerinin tamamen pişmiş olduğuna dikkat edilmeli.”

Gıda Zehirlenmesini Önlemek İçin 7 Etkili Önlem Haber

Gıda Zehirlenmesini Önlemek İçin 7 Etkili Önlem

Özellikle toplu yemek tüketiminin arttığı kış aylarında, gıdaların saklanma koşullarında yapılan hatalar ve yanlış hazırlama davranışlarının riskleri büyüttüğüne dikkat çekiliyor. Çakmak Erdem Hastanesi’nde görev yapan Uzm. Dyt. Ceren Turan, gıda güvenliğinin mevsim fark etmeksizin günlük yaşamda kritik bir öneme sahip olduğunu belirtiyor. Birçok kişi gıda zehirlenmesini yalnızca sıcak yaz aylarıyla ilişkilendirse de uzmanlara göre kışın risk tamamen ortadan kalkmıyor. Soğuk hava “yiyecek daha geç bozulur” algısı yaratsa da gerçek tablo çok daha farklı. “Kışın risk sıfırlanmıyor; sadece kaynağı değişiyor” Uzm. Dyt. Ceren Turan, en büyük hatanın mevsime güvenmek olduğunu belirterek şunları söylüyor, “Evet, yazın sıcaklık bakterilerin çoğalmasını hızlandırıyor. Ancak kışın risk tamamen bitmiyor, yalnızca şekil değiştiriyor. Kapalı alanlarda toplu yemek tüketimi artıyor, büyük tencerelerde pişen yemekler yavaş soğuyor ve yanlış saklama davranışları zehirlenme vakalarını tetikleyebiliyor. Ayrıca norovirüs gibi viral enfeksiyonlar kış aylarında daha yaygın.” Turan’a göre özellikle evlerde ve restoranlarda pişirilen yemeklerin saatlerce tezgâhta bekletilmesi görünmez bir tehlikenin en büyük sebebi. Kışın gizli riskini artıran faktörler Kış aylarında gıda zehirlenmelerini artıran unsurların temelinde insan davranışları bulunuyor: Kapalı alanlarda toplu yemeklerin artmasıBüyük miktarda pişirilen yiyeceklerin yavaş soğumasıOda sıcaklığında bekleyen yemeklerde bakterilerin hızla çoğalmasıHasta kişilerin yiyeceklere temas etme ihtimalinin yükselmesiKışın daha sık görülen norovirüs gibi viral etkenlerElektrik kesintileri veya ulaşımdaki aksaklıklarla soğuk zincirin bozulması Turan, “Bakterilerin en hızlı çoğaldığı tehlikeli sıcaklık aralığı 5–60 °C’dir. Bu aralıkta kalan her yiyecek kısa sürede risk oluşturabilir” diyerek doğru saklama tekniklerinin önemini vurguluyor. Hangi yiyecekler daha riskli? Kışın tüketilen bazı yiyecekler özellikle dikkat gerektiriyor. Uzmanlara göre sütlü tatlılar, krema içeren ürünler, pilav, makarna gibi nişastalı yiyecekler, et ve tavuk yemekleri, mayonezli yiyecekler ve uzun süre açıkta kalan hazır ürünler bu dönemde daha yüksek risk taşıyor. Turan bu konuda şu uyarıyı yapıyor, “Özellikle pirinç ve makarna gibi nişastalı yiyecekler yanlış soğutulduğunda Bacillus Cereus bakterisi hızla çoğalabilir. Bu bakterinin oluşturduğu toksin pişirmeyle yok olmaz.” Restoranda ilk bakışta kontrol edilebilecek kritik noktalar Dışarıda yemek yiyenlerin güvenliği için ilk izlenimler oldukça önemli. Restoranın genel temizliği, personelin hijyen kuralları, sıcak-soğuk ürünlerin doğru koşullarda tutulması gibi unsurlar tüketici açısından karar verici ipuçları sunuyor. Uzm. Dyt. Ceren Turan bu konuda şunları belirtiyor, “Soğuk ürünlerin 5 °C’nin altında, sıcak yemeklerin ise 60 °C’nin üzerinde tutulması gerekir. Uzun süre açıkta bekleyen, ılık hâle gelen her sıcak yemek risklidir. Müşteri yoğunluğu olan yerlerde hızlı tüketim ve taze pişirme olumlu işarettir.” Belirtiler neler ve hangi durumda hastaneye gidilmeli? Gıda zehirlenmeleri çoğunlukla bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı ve ateş ile kendini gösteriyor. Ancak bazı durumlarda gecikmeden tıbbi müdahale gerekiyor. Turan, “Yüksek ateş, kanlı ishal, şiddetli kusma nedeniyle sıvı alamama, baş dönmesi, idrar miktarında azalma gibi belirtiler acil değerlendirme gerektirir” diyor. “Nörolojik belirtiler varsa dakikalar bile önemli olabilir” Uzm. Dyt. Ceren Turan, özellikle toksin kaynaklı bazı zehirlenmelerin ciddi nörolojik bulgular verebildiğini hatırlatarak, “Bulanık görme, çift görme, kas güçsüzlüğü veya nefes darlığı gibi belirtilerde hiç beklemeden acile başvurulmalı” ifadelerini kullanıyor. Kış aylarında güvenli beslenmek için 7 temel kural Turan’a göre birkaç basit önlem, kışın artan riskleri büyük ölçüde azaltıyor: Sıcak yiyecekleri sıcak, soğuk yiyecekleri soğuk tutun.Pilav ve nişastalı yiyecekleri hızla soğutun, 24–48 saat içinde tüketin.Artıkları en az 75 °C’ye ısıtarak tüketin, defalarca ısıtıp soğutmayın.Çiğ ve pişmiş gıdaları ayırın, kesme tahtalarını karıştırmayın.Hazırlık öncesi ve sonrası mutlaka elleri yıkayın.Pastörize olmayan süt ve süt ürünlerinden kaçının.Şüpheli görünen hiçbir yiyeceği tadına bakarak test etmeyin, doğrudan atın. Zehirlenmelerin büyük kısmı doğru adımlarla önlenebilir İçinde bulunduğumuz dönemde artan zehirlenme haberleri kaygı yaratmış olsa da uzmanlara göre doğru saklama, hızlı soğutma ve hijyen kurallarına dikkat edildiğinde riskin büyük bölümü kontrol altına alınabiliyor. Çakmak Erdem Hastanesi’nde görev yapan Uzm. Dyt. Ceren Turan, paylaştığı bilgilerle kış aylarında artan toplu tüketim alışkanlıkları ve saklama hatalarına dikkat çekerek, doğru gıda güvenliği adımlarının zehirlenme vakalarının büyük kısmını önleyebileceğini hatırlatıyor. Turan, basit ama kritik önlemlerin hem evlerde hem de dışarıda güvenli beslenme için temel oluşturduğunu vurguluyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.