Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Otizm

Kapsül Haber Ajansı - Otizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Otizm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

SOBE İstihdam Birimi, Otizmli Bireyleri İş Hayatına Kazandırıyor Haber

SOBE İstihdam Birimi, Otizmli Bireyleri İş Hayatına Kazandırıyor

SOBE, otizmli bireylerin topluma tam katılımını sağlamayı hedeflerken; bu bireylerin üretken bireyler olarak ekonomik hayatta da yer almalarına olanak tanıyor. Otizmli Bireylerin Ekonomik Yaşama Dahil Olması Destekleniyor SOBE bünyesinde sunulan bireysel eğitim programlarının yanı sıra, bireylerin yetenekleri doğrultusunda mesleki beceriler kazanmaları da teşvik ediliyor. El becerilerine dayalı atölyeler, uygulamalı eğitimler ve sosyal yaşam destek programlarıyla, otizmli bireylerin üretime katkı sağlayabilecek seviyeye gelmeleri hedefleniyor. Vakıf, öğrencilerinin sadece akademik değil, aynı zamanda iş yaşamına hazır bireyler olarak yetişmeleri için çeşitli iş birlikleri ve uygulama modelleri de geliştiriyor. SOBE Dükkan, Hem Farkındalık Yaratıyor Hem İstihdam Sağlıyor SOBE’nin oluşturduğu sosyal girişim platformu SOBE Dükkan, yalnızca bağış ve ürün satışı üzerinden otizmli çocukların eğitimine kaynak yaratmakla kalmıyor; aynı zamanda otizmli bireylerin ve ebeveynlerinin üretim sürecine aktif katılımını da teşvik ediyor. Bu platform, hem toplumsal farkındalık yaratıyor hem de istihdam kapısı aralıyor. Ürün tasarımı, paketleme, lojistik ve pazarlama süreçlerinde bireylerin görev alması destekleniyor. Topluma Tam Katılım İçin Kapsayıcı Model SOBE Vakfı, yalnızca Konya’nın değil, Türkiye’nin dört bir yanından gelen otizmli bireylere umut oluyor. Eğitim, sosyal gelişim ve istihdam olanaklarını kapsayıcı bir yaklaşımla birleştiren merkez, otizmli bireylerin bağımsız, üretken ve topluma entegre bireyler olarak yaşam sürmelerine öncülük ediyor. Otizmli bireylerin yaşamın her alanında aktif rol almalarını destekleyen SOBE, gelecekte daha fazla bireyin istihdam sürecine dahil olması için projelerini büyütmeyi sürdürüyor. “9 öğrencimizi iş sahibi yapmanın gururunu yaşıyoruz” İstihdam Birimi Sorumlusu Tahsin Afyoncu, 2021 yılında 2 öğrenciyle başlayan istihdam biriminin bugün 9 öğrenciyle yoluna devam ettiğini belirterek, “Amacımız; otizmli bireyleri iş hayatına hazırlamak ve onlara güvenli iş imkanları sunmak. Kısa sürede 9 öğrencimizi iş sahibi yapmanın gururunu yaşıyoruz. Daha fazla otizmli bireyi iş hayatına kazandırmak için her geçen gün büyüyor ve gelişiyoruz. Ayrıca, İŞKUR’un düzenlediği ‘Destekli İstihdam Projesi’ kapsamında gerekli çalışmalar yapılarak başvuru gerçekleştirilmiş ve sunduğumuz proje kabul edilmiştir. Bu proje kapsamında istihdamın ilk yılı İŞKUR, ikinci yılı ise SOBE tarafından desteklenecek olup, toplamda 2 yıl sürecektir. Proje çerçevesinde SOBE bünyesinde 2 öğrenci daha istihdam edilmiştir. Bu proje ile toplam istihdam edilen öğrenci sayısı 11’e yükselmiştir” dedi “Her bireye uygun iş imkanı sağlanmalıdır” Otizmli bireylerin istihdam edilmesinin bağımsızlık ve özgüven açısından kritik olduğuna dikkat çeken Afyoncu, “Bir işte başarı elde ettikçe bireylerin öz güveni artar, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenirler. Elbette bireysel farklılıklar göz önüne alınmalı ve her bireye uygun iş imkanı sağlanmalıdır. İş hayatına giren bireyler sadece ekonomik bağımsızlık elde etmekle kalmaz, aynı zamanda sosyal etkileşimlerini de güçlendirir. Bu da yaşam kalitelerini yükseltir ve toplumun otizmi daha iyi anlamasına katkı sağlar” diye konuştu. “İstihdam sadece bireysel değil, toplumsal açıdan da büyük bir katkıdır” Otizmli bireylerin iş yaşamında birçok beceriyle öne çıktığını vurgulayan Afyoncu, “Rutin ve tekrarlayan görevlerde yüksek verimlilik gösterirler. Ürün paketleme, etiket yapıştırma, reyon düzenleme gibi işlerde avantaj sağlarlar. Belirli bir göreve uzun süre odaklanabilme yetenekleri iş verimliliğini artırır. En önemlisi ise problem çözme becerileridir. Karşılaştıkları sorunlara hızlı ve pratik çözümler üretebilmeleri, onların günlük yaşamda da güçlenmelerine yardımcı olur. Bu yönüyle istihdam sadece bireysel değil, toplumsal açıdan da büyük bir katkıdır” şeklinde konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Kuşadası’nda Kulaçlar Otizmli Çocuklar İçin Atıldı Haber

Kuşadası’nda Kulaçlar Otizmli Çocuklar İçin Atıldı

Kuşadası'nın dünyaca ünlü mavi bayraklı plajı Kadınlar Denizi, bu yıl 5’inci kez düzenlenen ‘Açık Su Yüzme Yarışı’na’ ev sahipliği yaptı. Otizmli çocuklara dikkat çekmek ve eğitimlerine katkıda bulunmak amacıyla gerçekleştirilen etkinliğe Ocean’s 7’etaplarını bitiren ilk Türk kadın yüzücü olan Bengisu Avcı da katıldı. Manş Denizi’ni geçen otizmli ilk yüzücü Tuna Tunca’nın da yer aldığı etkinlikte, Milli ultra maraton yüzücüsü Bengisu Avcı, diğer yüzücülerle birlikte kulaçlarını otizmli çocuklar için attı. Avcı, 137 numaralı sırt numarasıyla suya girip, 3 bin metre kategorisinde yarıştı. Türkiye genelinden amatör ve profesyonel olmak üzere yaklaşık 135 yüzücünün katıldığı yarış, madalya töreni ile sona erdi. Kuşadası Belediye Spor Başkanı Mehmet Sarıdedeoğlu, “Yarışmaya Türkiye’nin farklı il ve ilçelerinden 135 sporcu katıldı. Katılan ve emek veren herkese çok teşekkür ederim. Amacımız otizmli çocuk ve bireylerin sporda ne kadar başarılı olabileceklerini göstermekti” dedi. Kuşadası Otizm Derneği Başkanı İbrahim Durak ise, “Etkinliğimizde otizmli bireylerin ve ailelerinin yaşamına katkı vermek için bir araya geldik. Bu yarışmaya katılmak için gösterdikleri çaba bizi çok memnun etti. Bu etkinlikle otizme olan farkındalığı artırdığımıza inanıyorum” diye konuştu. “ARAMIZDA BİR FARK YOK” Kuşadası’nda bulunduğu için çok mutlu olduğunu belirten Milli ultra maraton yüzücüsü Bengisu Avcı da “Ocean’s 7’etaplarını tamamladığım için gurur duyuyorum. İklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla yaptığımız bir geçişti. Yeni hedefim kendi sporcularımı yetiştirmek ve mart ayında Finlandiya’da düzenlenecek olan Dünya Kış Yüzme Şampiyonası’nda madalya kazanmak olacak. Şu an Çanakkale’de antrenmanlarıma yoğun bir şekilde devam ediyorum. Sürekli buz küvetine girip, soğuk suda çalışıyorum. Kuşadası’nda otizmli sporcularla kulaç atmak çok keyifli. Aramızda bir fark olmadığını, onların da spor yaparken bizim kadar başarılı olduğunu görmek çok güzel bir duygu” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yapay Zeka, Disleksi ve Otizm'in Erken Tanısında Yüzde 98'e Varan Doğruluk Sağladı Haber

Yapay Zeka, Disleksi ve Otizm'in Erken Tanısında Yüzde 98'e Varan Doğruluk Sağladı

Otizm ve disleksi gibi nörogelişimsel farklılıklar, bireylerin yaşamını derinden etkiliyor. Tıpkı diğer tüm sağlık sorunlarında olduğu gibi, bu durumlarda da erken ve doğru teşhis, kişilerin ihtiyaç duyduğu özel eğitim ve desteğe ulaşması açısından hayati önem taşıyor. Fakat, her iki durum da dikkat eksikliği, hiperaktivite gibi başka sorunlarla karıştırılabiliyor veya aileler tarafından fark edilmeyebiliyor. Bu yanlış anlaşılmalar ise tanı ve müdahalede gecikmelere yol açabiliyor. Hemen hemen hayatımızın her yönüne etkisi bulunan teknolojik gelişmeler bu rahatsızlıkların erken teşhisinde önemli bir rol oynuyor. Bu kapsamda Bahçeşehir Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Günet Eroğlu'nun kaleme aldığı "Disleksi ve Otizm Spektrum Bozukluğunda Biyobelirteç Tespiti için Elektroensefalografi Tabanlı Makine Öğrenmesi: Modeller, Özellikler ve Tanısal Fayda Üzerine Karşılaştırmalı Bir Derleme" başlıklı makale de EEG (elektroensefalografi) ve yapay zekâ teknolojilerinin, bu tür bilişsel temelli durumları erkenden ortaya çıkarabileceğini gösteriyor. Makale, 15 farklı akademik çalışmanın verilerini analiz ederek, beyin dalgalarını inceleyen EEG verileri üzerinden disleksi ve OSB'nin yüksek doğruluk oranlarıyla (%82 ila %99,2) teşhis edilebileceğini gösteriyor. Bu başarı, özellikle geleneksel yöntemlerle tanının konulmasının zor olduğu vakalarda, nörogelişimsel bozukluklara yönelik objektif biyobelirteçlerin belirlenmesi açısından büyük bir ilerleme anlamına geliyor. Bu derleme, disleksi ve OSB'yi ayrı ayrı ele alan geleneksel yaklaşımlardan farklı olarak, iki durumu da karşılaştırmalı bir şekilde değerlendiriyor. Bu sayede, ortak nöral mekanizmalar ve metodolojik zorluklar daha iyi anlaşılıyor, bu da gelecekteki tanı süreçlerinin geliştirilmesi için önemli ipuçları sunuyor. Makale, bu teknolojilerin klinik uygulamalara entegrasyonu için hâlâ aşılması gereken zorluklar olduğunu da belirtiyor. Ancak elde edilen yüksek doğruluk oranları, yapay zekâ destekli EEG analizlerinin, nörogelişimsel bozuklukların erken teşhisinde ve tedavisinde yeni bir dönem başlatabileceğini gösteriyor. "Her Şey Beyni Anlamaktan Geçiyor" Bu makalenin yapay zekanın nörobilim alanında ne kadar dönüştürücü olabileceğini gösterdiğini belirten Auto Train Brain Ceo'su Dr. Günet Eroğlu, "Erken yaşta konulacak doğru bir teşhis, bir çocuğun tüm hayatını değiştirebilir. Çünkü her şey beyni anlamaktan geçiyor; bu sorunlar beynin içerisinde gerçekleşiyor. Amacımız, klinik süreçleri daha verimli ve ulaşılabilir hale getirerek, disleksi ve otizmli bireylerin potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmelerine yardımcı olmaktır. EEG ve makine öğrenmesi teknolojileri, bu hedefimize ulaşmak için en güçlü araçlarımızdan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunların teşhisinde olduğu gibi, tedavisinde de teknolojik gelişmeler büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Makale, bilimin ve teknolojinin, nörogelişimsel bozuklukların anlaşılması ve yönetilmesi konusunda önemli çıkarımlar da yapıyor" dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Otizmli Çocuklarla Yaşamak Sabır, Anlayış ve Destek Gerektiriyor! Haber

Otizmli Çocuklarla Yaşamak Sabır, Anlayış ve Destek Gerektiriyor!

Çocuğun iletişim kuramaması, öz bakım becerilerini geç kazanması ya da tehlike algısının olmaması gibi durumların aileleri yalnızlaştırabildiğine dikkat çeken Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Çocuklarına farklı bir gözle bakılması ve dışlanması da aileleri oldukça üzen bir durum. Aileler çocuklarının da diğer çocuklar gibi görülmesini istiyor.” dedi. Sosyal çevreden yeterli desteği görememenin, ebeveynlerin çaresizlik ve tükenmişlik yaşamasına neden olabildiğini kaydeden Luş, bu süreçte sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini ve ailelerin yalnız olmadığını hissetmesinin, hem çocukların gelişimi hem de aile içi dayanıklılık açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, otizmli çocukların ailelerinin yaşadığı zorlukları, duygusal yükleri ve sosyal desteğin öneminden bahsetti. Otizmli bir çocuğun ihtiyaçlarını anlamak aileleri zorlayabiliyor! Otizm gibi gelişimsel bozukluğu olan çocuğa sahip ailelerde aile içi ilişkilerde sorunların ortaya çıkabildiğine değinen Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Anne babalar otizmli çocuklarında karşılaştıkları ve tanımlayamadıkları bir dizi davranışla baş başa kalır.” dedi. İletişim kuramayan bir çocuğun gereksinimleri ve isteklerini anlamaya çalışmanın, tuhaf ve alışılmamış davranışlarıyla baş etmenin, çocuk tehlikeleri tanıyamıyorsa sürekli olarak kontrol etmeye çalışmanın aileleri yorabildiğini aktaran Luş, bu durumda bazı ailelerde suçluluk duygusunun ön plana çıktığını bazı ailelerin de aşırı kaygılanıp panik yaşayabildiklerini dile getirdi. Yalnız bırakılan aileler kendi hayatlarından fedakarlık yapmak zorunda kalıyor! Özellikle ilk tanı konulduğu zaman ailelerin çoğunun, otizmin nasıl bir hastalık olduğunu bilmediğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Ebeveynler, çocuklarının durumunu ilk başlarda büyük bir üzüntüyle karşılıyor, zamanla da duruma alıştıklarını ifade ediyorlar.” dedi. Bazen, diğer aile fertlerinin otizm konusunda bilinçli olmadıkları için anne babaları yalnız bırakabildiklerini de kaydeden Luş, “Bazı aileler hangi eğitim kurumunun çocukları için daha iyi olacağı gibi konularda karar vermede zorlanıyor. Çocukların öz bakım becerilerini çok geç kazanması, mesela tam anlamıyla tuvalet eğitimini gerçekleştiremiyor olması, yemeği kendi kendine yememesi gibi durumlarda bazı anne babalar, çocuklarına bakabilmek için iş hayatlarında veya özel hayatlarında birçok şeyden vazgeçip kendilerini çevrelerinden soyutlayabiliyorlar. Bazen de ebeveynler durumu kabullenmede çok zorluk yaşayıp, depresyon gibi psikiyatrik hastalıklara yakalanabiliyorlar.” şeklinde konuştu. Otizmli bir çocuğa sahip ailelerin, zorluklarla başa çıkması için sosyal destek çok önemli! Girdikleri ortamlarda çocuklarının sorunlu davranışlar sergilemelerinin anne babaların çaresiz hissettikleri, bazen de öfkelendikleri durumlardan olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Çocuklarına farklı bir gözle bakılması ve dışlanması da aileleri oldukça üzen bir durum. Aileler çocuklarının da diğer çocuklar gibi görülmesini istiyor.” dedi. Ayrıca ailelerin, çocuklarının geleceğine yönelik endişe duyduklarının da altını çizen Luş, sözlerini şöyle tamamladı: “Çocuklarının ileride kendi kendilerine nasıl bakacağı, tek başlarına yaşamlarını nasıl sürdüreceği gibi konular önemli bir endişe kaynağı. Anne babaların otizmli bir çocuğa sahip olmakla ilgili zorluklarla başa çıkması için sahip oldukları sosyal destek mekanizmaları çok önemli. Yeterli sosyal destek sistemlerine sahip olmak anne babaları daha güçlü hale getirir. Yerel yönetimlerin ve gönüllü kuruluşların çalışmaları, sosyal hizmet uzmanlarının özel eğitim merkezlerinin, çocuk psikiyatri kliniklerinin sayılarının arttırılması önemli.”

Tohum Otizm Vakfı ve İŞKUR’dan şirketlere çağrı: Otizmli Birey İstihdamında Hibe Desteği Başvuruları Başlıyor Haber

Tohum Otizm Vakfı ve İŞKUR’dan şirketlere çağrı: Otizmli Birey İstihdamında Hibe Desteği Başvuruları Başlıyor

Tohum Otizm Vakfı, otizmli bireylerin çalışma hayatında eşit ve sürdürülebilir bir şekilde yer alabilmesi amacıyla hayata geçirdiği “Destekli İstihdam Modeli”ni büyütmeye devam ediyor. Bu doğrultuda, İŞKUR’un Engelli ve Eski Hükümlü Hibe Destek Programı kapsamında verilen hibeyle şirketlerin otizmli birey istihdam etmesini kolaylaştıracak önemli bir fırsat sunuluyor. 2025 yılı, İŞKUR Engelli ve Eski HükümlüHibeDestekProgramıkapsamında“Otizm Yılı”olarakilanedilmiştir. Bu özelyılda, otizmlibireylerinçalışmahayatınakatılımınıdestekleyecekprojeleröncelikliolarakdesteklenecektir. Bu kapsamdaDestekliİstihdamhibeprojesibaşlığında; şirketlereişkoçuücreti, otizmli çalışan maaşı ve iş yeri düzenleme giderleri gibi kalemlerde önemli bir hibe desteği sağlanıyor. Otizmli bireylerin çalışma hayatına dahil olması için hazırlanan projelerde, Tohum Otizm Vakfı'nın uzmanlığıyla ve yönlendirmesiyle iş dünyasını hem sosyal faydayla hem de finansal avantajla buluşturuyor. Bu önemli destek modeli, özelsektörde daha fazla otizmli bireyin kalıcı olarak istihdam edilmesinin de önünü açıyor. İş dünyası ve ilgili tüm paydaşlar, 10 Haziran 2025 tarihinde saat 16.00’da düzenlenecekçevrim içi bilgilendirme toplantısına katılarak projenin kapsamı hakkında ayrıntılı bilgi alabilecek. Otizmli Bireyler İş Dünyasında Değişimi Mümkün Kılıyor.. Dünyada birçok şirket, otizmli bireylerin sistematik düşünme becerileri, detaylara gösterdikleriözen ve rutinlere bağlılık özelliklerinden faydalanarak, iş süreçlerinde verimlilik ve kaliteyi artırıyor. Tohum Otizm Vakfı’da bugüne kadar Eker, GSK, Netlog, Boyner ve Arvato gibi firmalarla yaptığı iş birlikleri sayesinde 35 otizmli bireyin istihdamını sağlamış buna ek olarak İŞKUR hibe desteğiyle bu modeli daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor.

SOBE, Yüzlerce Gönüllüsüyle Otizmli Bireyler İçin “İyiliğe” Koştu Haber

SOBE, Yüzlerce Gönüllüsüyle Otizmli Bireyler İçin “İyiliğe” Koştu

SOBE Vakfı’nın sosyal sorumluluk partnerliğinde hayata geçirilen Konya Yarı Maratonu bu yılda binlerce gönüllü koşucuya ev sahipliği yaptı. Saat 09.00’da Mevlana Kültür Merkezi önünden start alan etkinlik, her yıl olduğu gibi bu yılda 21K yarı maraton, 10K yarış ve halk koşusu olmak üzere 3 ayrı kategoride gerçekleştirildi. Her yaştan katılımcının yer aldığı maraton renkli görüntülere sahne oldu. Etkinlik boyunca SOBE gönüllüleri, taşıdıkları pankartlar, giydikleri tematik tişörtler ve oluşturdukları bilinçlendirme alanlarıyla otizme dikkat çekti. “İyiliğe Koşuyoruz” Temasıyla Binlerce Adım SOBE Vakfı, bu yıl da maratona “İyiliğe Koşuyoruz” temasıyla katılarak otizmli bireyler için farkındalık oluşturdu. Bin 500’e yakın gönüllü ve 45 takımla maratonda yer alan SOBE Vakfı, etkinliği yalnızca bir spor organizasyonu olarak değil, aynı zamanda toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen bir sosyal harekete dönüştürdü. SOBE’nin özel sporcuları Eren Bülbül ve Ahmet Üçer 10K parkuru başarıyla tamamlayarak izleyicilerden büyük alkış aldı. Maraton sonunda Eren Bülbül ve Ahmet Üçer, kupalarını Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve SOBE Vakfı Başkanı Mustafa Ak’ın elinden aldı. “Bu otizme, farkındalığa, eğitime ve iyiliğe adanmış bir seferberliktir” Maraton süresince gönüllülerle birlikte sahada aktif olarak yer alan SOBE Vakfı Başkanı Mustafa Ak, organizasyonun yalnızca bir spor etkinliği olmadığını vurgulayarak, “Bu etkinlik; otizme, farkındalığa, eğitime ve iyiliğe adanmış bir seferberliktir. SOBE olarak koşmaktan, birlikte yürümekten, binlerce gönüllüyle aynı yolda olmaktan büyük onur duyduk. Bu maraton, otizmli bireylerin hayatlarına dokunmak adına atılan her adımın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha ortaya koydu” dedi. “Her 31 çocuktan 1’i otizm riskiyle doğuyor” Otizmin günümüzde giderek artan bir konu olduğuna dikkat çeken Ak, “Her 31 çocuktan 1’inin otizm riskiyle doğduğunu hatırlattı. SOBE Vakfı’nın bu alanda sunduğu kapsamlı ve bilimsel destek modeliyle Türkiye’de öncü kurumlardan biri olduğunu ifade eden Ak, " Vakıf bünyesinde halihazırda 382 öğrenci eğitim görmekte, yaklaşık 500 çocuk ise destek sırası beklemektedir. Bugüne kadar 30 öğrenci otizm tanısını geride bırakarak mezun olmuş, 9 öğrenci ise iş hayatına katılmıştır. Büyük ölçüde burslu eğitim imkânı sağlayan vakıf, aynı zamanda yurt içi ve yurt dışı danışmanlık hizmetleriyle ulusal ve uluslararası düzeyde örnek gösterilmektedir” diye konuştu. Maraton boyunca SOBE Vakfı’nın standına yoğun ilgi oldu. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’da SOBE Vakfı Standını ziyaret ederek, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Konya Büyükşehir’den Otizm Farkındalığına Anlamlı Destek Haber

Konya Büyükşehir’den Otizm Farkındalığına Anlamlı Destek

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, otizm konusunda toplumsal bilinci artırmak ve otizmli bireylere yönelik duyarlılığı güçlendirmek amacıyla yıl boyunca önemli çalışmalar yürüttüklerini vurguladı. “Otizimli bireylerin yanında olmaya devam edeceğiz” Otizmli bireylerin toplumda daha iyi anlaşılması ve desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Altay, “Toplum olarak otizmli bireylerin hayatını kolaylaştırmak ve onlara fırsat eşitliği sunmak hepimizin sorumluluğudur. Biz de 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde, otizmli bireylerin ve ailelerinin yanında olduğumuzu göstermek için şehrimizin önemli noktalarını otizmin simgesi olan mavi ışıkla aydınlatarak farkındalık oluşturmak istedik. Bu anlamlı gün vesilesiyle toplumun her kesimini otizmli bireylere ve ailelerine destek olmaya davet ediyorum. Büyükşehir olarak otizmli bireylerimizin ve ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz” değerlendirmesini yaptı. Mavi ışıklandırmalar şehirde görsel bir şölen sundu Konya Büyükşehir Belediyesi “2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü” kapsamda, Konya’nın simge yapıları arasında yer alan; Konya Büyükşehir Stadyumu, Büyükşehir Belediyesi Taş Bina, Konya Bilim Merkezi, Tropikal Kelebek Bahçesi ve bazı yaya üst geçitlerini mavi ışıkla aydınlattı.  

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.