Hava Durumu

#Otomotiv

Kapsül Haber Ajansı - Otomotiv haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Otomotiv haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TOGG'da İşten Çıkarma İddiası: Otomotiv Yan Sanayinden Transfer Edilen 200 Kişinin İşine Son Mu Verildi? Haber

TOGG'da İşten Çıkarma İddiası: Otomotiv Yan Sanayinden Transfer Edilen 200 Kişinin İşine Son Mu Verildi?

Türkiye'nin yerli ve milli otomobil girişimi TOGG, kuruluşundan bu yana attığı her adımla yakından takip ediliyor. Gemlik'teki üretim tesislerinde seri üretime geçiş süreciyle birlikte, özellikle otomotiv yan sanayinden yüksek maaş verilerek çok sayıda nitelikli işçiyi bünyesine kattığı bilinen TOGG hakkında şok bir iddia ortaya atıldı: Şirketin yaklaşık 200 kişiyi işten çıkardığı öne sürülüyor. Bu iddia, hem otomotiv sektöründe hem de kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İddianın Detayları ve Sektördeki Yankıları Sektör kulislerinde konuşulan iddialara göre, TOGG'un üretimi optimize etme ve maliyetleri düşürme gerekçesiyle bir süredir işten çıkarmalar yaptığı belirtiliyor. Özellikle otomotiv yan sanayinde çalışan deneyimli ve teknik personelin, TOGG'un sunduğu cazip maaş ve kariyer fırsatları nedeniyle mevcut işlerinden ayrılarak TOGG bünyesine katıldığı biliniyordu. Ancak şimdi, bu kişilerin bir kısmının iş akitlerinin sonlandırıldığı iddiası, hem çalışanlar hem de sektör temsilcileri arasında endişeye yol açtı. İşten çıkarıldığı iddia edilen 200 kişilik grubun hangi departmanlardan veya pozisyonlardan olduğu konusunda net bir bilgi bulunmamakla birlikte, iddialar genellikle üretim ve mühendislik alanlarına odaklanıyor. Otomotiv yan sanayi, bu tür toplu işten çıkarmalardan doğrudan etkilenebilecek bir sektör olduğundan, iddiaların doğruluğu büyük bir merak konusu. TOGG'dan Henüz Resmi Açıklama Yok Konuya ilişkin olarak TOGG cephesinden henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Şirketin, ortaya atılan bu iddialara nasıl bir yanıt vereceği veya iddiaların doğru olup olmadığına dair kamuoyunu ne zaman bilgilendireceği bekleniyor. TOGG, Türkiye'nin teknoloji ve sanayi alanındaki en büyük atılımlarından biri olarak görülüyor. Bu nedenle, şirketin istihdam politikaları ve insan kaynakları süreçleri, hem ekonomik hem de sosyal açıdan yakından takip edilmeye devam edecek. İşten çıkarma iddialarının doğrulanması halinde, bunun şirketin imajı ve sektördeki algısı üzerinde ne tür etkiler yaratacağı da önümüzdeki günlerde netleşecek.

Otomotivden Haziranda Yüzde 30 Artışla 3,4 Milyar Dolar İhracat Haber

Otomotivden Haziranda Yüzde 30 Artışla 3,4 Milyar Dolar İhracat

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: "Otomotiv endüstrisi olarak bugüne kadarki en yüksek haziran ayı ihracat rakamına ulaştık. Ticari araçlarda üretilen yeni modellerin ihracat artışına önemli katkısı var." Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisi haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artışla 3 milyar 408 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu rakam, otomotiv endüstrisinin bugüne kadar haziran aylarında ulaştığı en yüksek ihracat oldu. Türkiye ihracatında yine ilk sırada yer alan sektörün haziran ayındaki toplam ihracattan aldığı pay yüzde 16,6 olarak gerçekleşti. Bu yıl ocak-haziran döneminde de otomotiv endüstrisi ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artarak yaklaşık 20 milyar dolar (19 milyar 987 milyon dolar) seviyesine ulaştı. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, "Otomotiv endüstrisi olarak haziran ayında ulaştığımız 3,4 milyar dolarlık ihracat, sektörümüzün tarihi haziran rekorudur. Yılın ilk yarısında ise 20 milyar dolara yaklaşan ihracat hacmimiz ile Türk otomotivinin küresel gücünü bir kez daha ortaya koyduk. Haziran ayında özellikle çekici ihracatında üç haneli artış görülürken, tüm ana ürün gruplarında çift haneli büyüme kaydettik. Almanya'ya yüzde 74, Belçika'ya yüzde 92, Romanya'ya yüzde 55 ve Slovenya'ya yüzde 57 oranında ihracat artışı yaşanması da Avrupa pazarında gücümüzü artırdığımızı gösteriyor" dedi. Çekiciler ürün grubunda üç haneli büyüme Haziran ayında ürün grupları bazında Tedarik Endüstrisi ihracatı yüzde 13 artışla 1 milyar 180 milyon dolar oldu. Binek Otomobiller ihracatı yüzde 16 artarak 1 milyar 96 milyon dolara ulaşırken, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 59 artışla 626 milyon dolar, Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı yüzde 66 artışla 293 milyon dolar oldu. Çekiciler ürün grubu ihracatı ise geçen yılın aynı ayına göre üç haneli artışla yüzde 504 artarak 180 milyon dolara ulaştı. Avrupa'da rekor artışlar Haziran ayında ülke bazında en fazla ihracat 556 milyon dolarla Almanya'ya yapıldı. Almanya'ya olan ihracat yüzde 74 artarken, Fransa'ya ihracat yüzde 36 artışla 429 milyon dolara ulaştı. Üçüncü büyük pazar olan Birleşik Krallık'a ihracat yüzde 2 artışla 330 milyon dolar oldu. Belçika'ya yüzde 92, Romanya'ya yüzde 55, Slovenya'ya ise yüzde 57 oranında artış kaydedildi. AB ülkelerinin ihracattan aldığı pay yüzde 74'ü aştı Haziran ayında ülke grupları bazında en büyük pazar olan Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yüzde 42 artışla 2 milyar 527 milyon dolar oldu. AB, haziran ayı otomotiv ihracatından yüzde 74,2 pay aldı. Diğer Avrupa ülkelerine yüzde 11, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi'ne yüzde 42, Diğer Amerikan ülkelerine ise yüzde 94 oranında ihracat artışı gerçekleşti. Orta Doğu ülkelerine ise yüzde 38 ihracat düşüşü kaydedildi.

Haziran Ayı İhracatı 20,5 Milyar Dolar, Yıllık Rakam 267 Milyar Dolara Ulaştı Haber

Haziran Ayı İhracatı 20,5 Milyar Dolar, Yıllık Rakam 267 Milyar Dolara Ulaştı

Türkiye'nin haziran ayı ihracatı 20,5 milyar dolar oldu. 2025'te ilk altı aylık ihracat 131,4 milyar dolara, son 12 aylık ihracat ise 267 milyar dolara yükseldi. Haziran ayı ihracat verileri Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe tarafından İstanbul'da açıklandı. TİM Başkanı Mustafa Gültepe, 2025'e 280 milyar dolarlık ihracat hedefiyle başladıklarını hatırlattı. Haziran ile birlikte yılın ilk yarısını tamamladıklarını belirten Gültepe, şöyle devam etti: “Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre, haziranda 20,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8 artıdayız. Ocak-Haziran döneminde altı aylık ihracatımız 131,4 milyar dolara, son 12 aylık ihracatımız ise 267 milyar dolara ulaştı. Altı aylık ihracatta yüzde 4,1, yıllıklandırılmış ihracatta yüzde 3,2 artıdayız. Haziran ayında hizmet ihracatımızın 9,5 milyar dolar civarında geleceğini tahmin ediyoruz. Sektörler özelinde baktığımızda otomotiv 3,4 milyar dolarla liderliğini sürdürdü. Otomotivi, 2,6 milyar dolarla kimyevi maddeler, 1,4 milyar dolarla çelik, 1,3 milyar dolarla elektrik elektronik ve 1,2 milyar dolarla hazır giyim takip etti. Toplamda 18 sektörümüz ihracatını artırdı. En çok ihracat yapan beş ilimiz İstanbul, Kocaeli, Bursa, Ankara ve İzmir şeklinde sıralandı. Haziran'da 864 firmamız ilk kez ihracat gerçekleştirdi. Paritenin ihracatımıza katkısı ise 622 milyon dolar oldu. Böylece paritenin son üç aydaki katkısı 1,6 milyar dolara ulaştı. En çok ihracat yaptığımız ülkeler Almanya, ABD, Birleşik Krallık, İtalya ve Fransa şeklinde sıralandı. 57 ülkede yüzde 50'nin, 108 ülkede yüzde 10'un üzerinde artış kaydettik. Genel tabloda ise 134 ülkeye ihracatımızı artırdık.” “İhracatın tabana yayılması giderek daha çok önem kazanıyor” Güncel gelişmeleri de değerlendiren Mustafa Gültepe, Türkiye'nin küresel pazarlarda rekabet gücünün zayıflamasının firmaların ihracat motivasyonunu azalttığını söyledi. İhracatta orta ve uzun vadeli hedefler için Türkiye'nin 2-3 yıl önceki rekabetçilik düzeyine dönmesi gerektiğini vurgulayan Gültepe, şunları söyledi. “İhracat ailemize katılan firma sayısının giderek azalması bize ihracatın sadece büyüklüğü değil, yaygınlığı ve derinliği üzerine de düşünmemiz gerektiğini gösteriyor. Orta ve uzun vadeli hedeflerimiz için ihracatın tabana yayılması, yani tüm sektörlerimizin pozitif katkı vermesi büyük önem taşıyor. Oysa son aylarda 26 sektörün neredeyse yarısı eksi yazıyor. İhracatımızın önemli bir kısmını, az sayıda şehir ve firma gerçekleştiriyor. Bazı illerimizde ihracatın neredeyse tamamını tek bir sektör yapıyor. 2024'te toplam mal ihracatımızın yüzde 51'ini, hizmet ihracatımızın yüzde 30'unu ilk 1000 firmanın gerçekleştirdiğini de unutmamalıyız. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın da vurguladığı gibi; ihracatın dar bir ürün grubu veya alanla sınırlı olması, riskleri artırıyor. Anadolu'nun üretim gücü yüksek. Bu potansiyeli harekete geçirebilmemiz için yeni desteklere ihtiyacımız var. Büyük şehirlerle birlikte, Anadolu'nun da ihracata daha güçlü katılması gerekiyor. İşte tam da bu nedenle, sahada olmaya, bölgesel ihracat buluşmalarıyla firmalarımızın sorunlarını dinlemeye özen gösteriyoruz.” “E-ihracatın imkânlarından maksimum düzeyde yararlanmak istiyoruz” Mustafa Gültepe, bir yandan da yeni pazarlar bulmak için heyet programlarına hız kesmeden devam ettiklerini bildirdi. Haziran'da Mozambik ve Özbekistan'a heyet düzenlediklerini, temmuz ve ağustosta da Kamerun, Nijerya, Güney Kore ve Avustralya programlarının olduğunu belirten Gültepe, sözlerini şöyle tamamladı: “Geleneksel ihracatın yanı sıra e-ihracatın imkânlarından da maksimum düzeyde yararlanmak istiyoruz. Firmalarımızın e-ihracat hacimlerini artırmalarını desteklemek için Ticaret Bakanlığımızın koordinasyonunda TİM e-ihracat sekreteryamız destek kılavuzu hazırladı. Bu kapsamda son olarak ABD ve Suudi Arabistan hedef ülkelere eklendi. Böylece 20'den fazla ülkedeki pazaryerlerinde yapılan satışlarda tanıtım, sipariş karşılama ve komisyon maliyetlerine yüzde 70'e varan oranlarda desteklerimiz devam ediyor. Benzer çalışmaları artırarak Türkiye'yi dünya e-ihracat pazarının en önde gelen oyuncularından biri yapmayı hedefliyoruz.”

YASED, UNCTAD 2025 Dünya Yatırım Raporu’nun Türkiye Lansmanına Ev Sahipliği Yaptı Haber

YASED, UNCTAD 2025 Dünya Yatırım Raporu’nun Türkiye Lansmanına Ev Sahipliği Yaptı

19 Haziran 2025 tarihinde Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayımlanan 2025 Dünya Yatırım Raporu’nun (World Investment Report 2025) Türkiye lansmanı, Uluslararası Yatırımcılar Derneği YASED’in ev sahipliğinde aynı gün düzenlenen çevrim içi etkinlikle gerçekleştirildi. YASED’in her sene gerçekleştirdiği “YASED Küresel Yatırım Günleri” etkinlik serisinin açılış programı olan Dünya Yatırım Raporu 2025 Türkiye Lansmanı; kamunun, iş dünyasının, akademinin ve uluslararası kuruluşların temsilcilerinin yer aldığı geniş bir dinleyici kitlesine hitap etti. UNCTAD tarafından yıllık olarak hazırlanan rapor, Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) akışlarının küresel seyrine ilişkin en kapsamlı ve prestijli analizlerden biri olarak öne çıkıyor. Rapor ayrıca bu yılki teması olan “Djital Ekonomide Uluslararası Yatırımlar” çerçevesinde, uluslararası doğrudan yatırımların dijital ekonomideki gelişim ve dönüşümün getirdiği fırsatlardan yararlanılmasında daha etkin bir şekilde faydalanılabilmesi için politika yapıcılara önemli tavsiyeler de içeriyor. YASED Başkanı Tolga Demirözü’nün açılış konuşmasının ardından UNCTAD Yatırım Araştırmaları Bölüm Başkanı Richard Bolwijn tarafından gerçekleştirilen rapor sunumu ve değerlendirmelerin ele alındığı oturumda moderasyonu YASED Genel Sekreteri Serkan Valandova üstlendi. YASED BAŞKANI TOLGA DEMİRÖZÜ: “Dijital ekonomi sadece bir trend değil inovasyon, verimlilik ve büyümenin temel itici gücü” Etkinliğin açılış konuşmasını yapan YASED Başkanı Tolga Demirözü, bu yılki raporun teması olan dijital ekonominin, küresel rekabetçiliği yeniden şekillendiren dönüştürücü bir güç olduğuna vurgu yaparak, “YASED olarak, dijital ekonominin sadece bir trend değil, inovasyon, verimlilik ve büyümenin temel itici gücü olduğunun farkındayız. Bu alanda çok önemli bir bilgi birikimi ve inovasyon kapasitesine sahip olan YASED üyeleri, Türkiye'nin dijital ekosisteminin geliştirilmesinde çok önemli bir rol oynuyor” dedi. Demirözü konuşmasına şöyle devam etti: “Üyelerimiz yaptıkları yatırımlarla; teknoloji penetrasyonunu artırıyor, tedarikçilerini en yeni dijital çözümleri kullanmaları ve geliştirmeleri için destekliyor ve verimli, ölçeklenebilir teknolojilerin daha hızlı benimsenmesini sağlıyorlar. Türkiye'nin dijital gündemine öncülük eden şirketlerimiz, inovasyonun geliştiği ve işletmelerin küresel sahnede rekabetçi kalabildiği bir ortamı teşvik ediyor. Üyelerimiz, küresel deneyimlerinden yararlanarak, Türkiye'yi teknolojik ilerlemede lider olarak konumlandıran güçlü bir dijital ekonominin oluşturulmasına yardımcı oluyorlar.” YASED olarak, Türkiye'nin dijital dönüşümüne yaptıkları somut katkılardan duydukları memnuniyeti ifade eden Demirözü, “Derneğimiz, özellikle kişisel verilerin paylaşımına yönelik mevzuatın gelişimine sağladığı katkılarla, dijital ekonomide inovasyonun ve rekabetçiliğin artırılmasının önünü açarken kişisel verilerin paylaşımına yönelik hassasiyetleri de dikkate alan dengeli bir yaklaşımın geliştirilmesinde etkili olmuştur” dedi. YASED’in, dijital ekonominin gelişiminin gelecekteki en önemli belirleyicileri olan 5G, yüksek hızlı internet ve yapay zeka konusunda da Türkiye'de sağlıklı bir gündemin gelişmesine katkı sağladığını ifade eden Tolga Demirözü, düzenleyicilerin bu alanda ortaya çıkan fırsatların yakalanmasına imkan verecek iş odaklı bir yaklaşım geliştirmesinin önemine vurgu yaptı. Demirözü şunları söyledi: “YASED olarak, dijital dönüşümün hızlandırılmasında 5G ve yüksek hızlı internetin geliştirilmesi konularının koruduğu önemi tüm çalışmalarımızda vurguluyor, hayati bir gelişim alanı olan yapay zeka konusunda ortaya çıkan fırsatları değerlendirebilmek için de ülkemizin rekabetçiliği ve inovasyonu önceleyen bir yaklaşım geliştirmesini önemli buluyoruz. YASED, ülkemizde dijital ekonominin gelişimine katkı sağlamaya kararlılıkla devam ederken bu alanda izlenecek liberal yaklaşımların teknolojik ilerlemeyi hızlandıracak, Türkiye’nin bir inovasyon ve Ar-Ge merkezi olarak konumunu güçlendireceğine inanıyoruz. Başta, Amerika, Avrupa Birliği, Çin, Hindistan ve körfez ekonomileri olmak üzere tüm dünyada yapay zeka ve diğer dijital teknolojilerin sunduğu imkanlardan yararlanılmasını hedef alan strateji ve uygulamaları dikkate alırsak, Türkiye’nin bu alanda değişime yön veren bir konumda olabilmesi için destekleyici bir yatırım ortamı sağlaması, nitelikli insan kaynağını çekmesi hayati bir önem taşıyor.” Konuşmasında YASED’in UNCTAD ile geliştirmiş olduğu iş birliğine verdikleri değeri de vurgulayan Demirözü, Dünya Yatırım Raporu’nun küresel yatırım trendlerinin takibinde ve ülkemize olan etkilerinin değerlendirilmesinde çok önemli bir referans belge niteliğinde olduğunu, çalışmanın YASED’in bu alanda gerçekleştirdiği birçok analiz ve rapora da katkı sağladığını ifade etti. UNCTAD 2025 DÜNYA YATIRIM RAPORU: ULUSLARARASI YATIRIMLAR 2024 YILINDA %11 DÜŞTÜ UNCTAD Yatırım Araştırmaları Bölüm Başkanı Richard Bolwijn’in raporun öne çıkan bulgularını paylaştığı sunumunda, küresel UDY akımlarının 2024 yılında %11 oranında azalarak yaklaşık 1,5 trilyon dolar seviyesine gerçekleştiği ifade edildi. Sıfırdan (greenfield) yatırımlarda genel olarak yatay bir seyrin izlendiği bu dönemde genel düşüşün uluslararası proje finansmanında yaşanan azalmadan kaynaklandığı belirtildi. BÖLGESEL FARKLILIKLAR DİKKAT ÇEKİYOR Bolwijn, UDY akımlarında bu dönemde ülkeler ve bölgeler arasında da büyük farklılıklar yaşandığının altını çizerken, 2024 yılında Çin’e gelen yatırımlarda %29, Avrupa’ya gelen yatırımların da %58 seviyesinde bir düşüş yaşandığını işaret etti. Bolwijn bu düşüşün ağırlıklı olarak üretken yatırımlardan değil, şirketlerin grup içi yeniden yapılanma süreçlerinden kaynaklandığını not etti. 2025 RAPORUNUN TEMASI: ULUSLARARASI YATIRIMLAR VE DİJİTALLEŞME UNCTAD’ın bu yılki raporunun ana teması olan, “Dijital Ekonomide Uluslararası Yatırımlar” temasına da sunumunda değinen Bolwijn, uluslararası proje finansmanındaki genel gerilemeye rağmen, veri merkezleri başta olmak üzere dijital ekonomi yatırımlarında dikkat çekici bir artış yaşandığına değindi. 2024 yılında bu alandaki yatırımların iki katına çıktığını belirten Bolwijn özellikle ABD’de çip (yarı iletken) projelerinde görülen artışın bu yükselişi destekleyen unsurlar arasında yer aldığını ifade etti. ALTYAPI YATIRIMLARI VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ALANINDAKİ RİSKLER Bolwijn ayrıca, küresel düzeyde, sürdürülebilir kalkınma odaklı sektörlerin büyük ölçüde uluslararası proje finansmanına bağlı olduğunu, bu alandaki düşüşün ise altyapı yatırımlarında ciddi bir gerilemeye yol açtığını belirtti. Buna karşılık, küresel tedarik zinciri yoğun sektörlerdeki firmaların proje finansmanından ziyade yüksek maliyetler ve borçlanma yoluyla zorlukla da olsa yatırımlarını sürdürmeye çalıştıklarını vurguladı. TÜRKİYE’DE OTOMOTİV, ULAŞTIRMA, ELEKTRONİK, MAKİNE VE EKİPMAN VE BİLGİ İŞLEM SEKTÖRLERİ ÖNE ÇIKTI Rapor kapsamında Türkiye’ye ilişkin UNCTAD analizlerini değerlendiren Bolwijn, sıfırdan yatırım duyurularında otomotiv, ulaştırma, elektronik, makine ve ekipman ile bilgi işlem sektörlerinin öne çıktığını paylaştı. Bu sektörlerin, küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandığı alanlarla örtüştüğünü ifade eden Bolwijn yatırım tutarları henüz potansiyel düzeyine ulaşmamış olsa da yatırım profilinin nitelikli olduğunu ifade etti. 2025’E DAİR ÖNCÜ GÖSTERGELER: ULUSLARARASI YATIRIMLAR İÇİN ZORLU BİR YIL Bolwijn, 2025’e dair öncü göstergelerin, yatırımların iptalinden ziyade ertelenmesine işaret edebileceğini belirterek, 2025’in ilk dört ayında açıklanan UDY rakamları ve anlaşma sayılarının oldukça düşük seviyelerde seyrettiğini ifade etti. Yılın ikinci yarısında bir miktar toparlanma ihtimali bulunsa da genel görünümün tüm öncü ve kilit göstergeler çerçevesinde aşağı yönlü bir baskı altında olduğunu vurgulayan Bolwijn, 2025 yılı boyunca da yatırımlarda zayıf seyrin devam etmesini beklediklerini, ticaret savaşlarının ise negatif yönlü ilave bir risk oluşturduğunun altı çizildi. KÜRESEL YATIRIM GÜNLERİ YENİ ETKİNLİKLERLE DEVAM EDECEK YASED’in “Küresel Yatırım Günleri” etkinlik serisi; yayımlanan raporun bulguları çerçevesinde Türkiye’nin UDY gündemi ve performansını ile dijital dönüşüm sürecini değerlendiren yayın ve programlarla devam edecek.

Chery Ocak-Mayıs Döneminde 1 Milyon Adetten Fazla Araç Satışına İmza Attı Haber

Chery Ocak-Mayıs Döneminde 1 Milyon Adetten Fazla Araç Satışına İmza Attı

Dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerinden Chery, yenilikçi modelleri ve kusursuz hizmet anlayışıyla büyümeye devam ediyor. Yılın ilk 5 aylık dönemi ve mayıs ayına ilişkin satış verilerini açıklayan Chery Grubu, ihracat rakamlarıyla da dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Mayıs ayında 205 bin 732 araç satarak bir önceki yıla göre yüzde 9,1'lik bir büyüme kaydeden Chery Grubu, yeni enerji aracı (NEV) pazarında ise mayıs ayını 63 bin 169 adet satışla geride bıraktı. Markanın yeni enerji aracı satışları, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 47,7 gibi büyük bir artış oranını yakalamış oldu. Chery Grubu’nun mayıs ayındaki ihracatı da yüzde 7,7 artışla 100 bin 737 adede ulaştı. Chery Grubu, ocak-mayıs döneminde toplam 1 milyon 26 bin 517 adet araç satışı gerçekleştirdi. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 14’lük bir büyüme anlamına gelirken, 1 milyon araç satışına her zamankinden daha hızlı ulaşıldı. Bu dönemde toplam 287 bin 798 adet NEV satışı gerçekleşti. Bu ise yüzde 111,5’lik büyümeyle iki kattan fazla artış anlamına geliyor. Chery, 443 bin 940 adetlik ihracatla Çin'in lider otomobil ihracatçısı konumunu sürdürüyor. 41 modelinin tümüyle “Chery güvenliği”ni kanıtladı! “Teknoloji Odaklı Chery”, elektrikliye geçiş, akıllı teknolojiler, yapay zeka entegrasyonu, düşük karbonlu çözümler ve küresel genişleme alanlarındaki yenilikleri etkin bir şekilde yöneterek kaliteli büyümenin temellerini güçlendiriyor. Marka, teknolojik yenilikler sayesinde sektör standartlarının çok daha üzerinde güvenlik standartları belirlerken aynı zamanda olağanüstü ürün deneyimleri sunabiliyor. Chery önce akıllı stratejisinin tanıttığı “Intelligent Night” etkinliğini düzenlemişti. Ardından en güncel hibrit teknolojisini tanıttığı “Hybrid Night” etkinliğini gerçekleştirdi. Son olarak ise 13 Mayıs’ta “The Bottom Line” temasıyla “Safety Night” etkinliğini düzenledi ve yeni enerji, akıllı teknoloji ve güvenlik mühendisliğindeki güçlü yönlerini vurguladı. Chery, şirket içindeki güvenlik standartlarını dünyanın en katı kriterlerine göre belirledi ve test gereksinimleriyle sürekli olarak sektör standartlarını aştı. En fazla küresel 5 yıldızlı güvenlik sertifikasına sahip Çinli otomobil üreticisi olan Chery, Çin C-NCAP, Avrupa E-NCAP, Avustralya A-NCAP ve altı boyutlu elektrik güvenliği derecelendirmeleri de dâhil olmak üzere birden fazla derecelendirme sisteminde 41 modeli için bu prestijli ödülü aldı. Tüm bu başarılar, günümüzde “Chery güvenliği” olarak kabul edilen şeyi açıkça tanımlıyor. Teknolojik yenilikler, Chery'yi açık ve iş birliğine dayalı bir inovasyon ekosistemi oluşturmaya yöneltiyor ve böylece küresel çapta birlikte geliştirme ve teknoloji paylaşımını hızlandırıyor. Chery'nin Kaiyang Laboratuvarı, 12 Mayıs'ta Singapur'daki Nanyang Teknoloji Üniversitesi (NTU) ile stratejik bir ortaklığa girerek uluslararası genişlemesinin ilk adımını attı. Bu iş birliğinin odak noktası, akıllı, bağlantılı, yeni enerjili araçlar için temel teknolojilerin ortak araştırma ve geliştirilmesi ile küresel bir açık kaynak girişiminin uygulanması. Söz konusu iş birliği, önemli ekipman ve teknik uzmanlığı paylaşarak, teknolojik inovasyonun gelişebileceği canlı bir ekosistemi oluşturmayı hedefliyor. Teknolojik yeniliklerden güç alıyor! Chery, nisan ayında çeşitli Avrupa pazarlarındaki bayilerle stratejik ortaklıklar kurarak küresel genişleme stratejisinde önemli dönüm noktasını daha geride bıraktı. Mayıs ayında Barselona Otomobil Fuarı'nda CSH ile etkileyici bir gövde gösterisi yapan şirket, tüm bu başarılar ile Chery’nin “Avrupa Dönemi” başlangıcı olarak küreselleşme sürecini hızlandırıyor. Teknoloji uyarlamasını kapsamlı hizmet yerelleştirmesiyle birleştiren ikili bir yaklaşım izleyen Chery, böylece bu önemli pazarda sürdürülebilir, uzun vadeli büyümenin temellerini atıyor. Teknolojik yeniliklerden güç alan Chery, enerji dönüşümünü, akıllı dönüşümü ve küresel genişlemeyi hızla ilerletiyor ve “akıllı ulaşım ekosistemlerinde yenilik odaklı, küresel olarak güvenilen bir lider” olma yolunda ilerliyor. Chery Grubu, mayıs ayından bu yana dünya genelinde 16,7 milyonun üzerinde müşteriye hizmet verdi; bunların 4,94 milyondan fazlası yurt dışında.

Automechanika Istanbul Otomotiv Sektörünü Buluşturuyor Haber

Automechanika Istanbul Otomotiv Sektörünü Buluşturuyor

Türkiye’de ilk kez 2001 yılında düzenlenen Automechanika Istanbul, bu yıl 37 ülkeden 1478 katılımcı, 15 ülke pavilyonu ve %55 oranda yurtdışından katılım ile Türkiye’de tüm zamanların en büyük uluslararası katılımına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Türkiye ihracatının lokomotifi niteliğini taşıyan otomotiv satış sonrası endüstrisinin lider fuarı Automechanika Istanbul, 12-15 Haziran 2025 tarihleri arasında otomotiv satış sonrası sektörünün geleceğine yön vermeye devam edecek. Satış sonrası pazarının güç merkezi mottosuyla düzenlenen fuar, otomotiv sektörünü A’dan Z’ye kapsayan geniş bir ürün ve hizmet yelpazesine sahne olacak. Parçalar ve Sistemler, Arıza Tespit ve Onarım, Aksesuar ve Özelleştirme, Elektrik-Elektronik ve Aydınlatma, Araç Yıkama ve Bakım, Bayi ve Atölye Yönetimi, Alternatif Sürüş Sistemleri & Yakıtlar ve Madeni Yağlar ana ürün kategorileri altında en son teknoloji ve hizmetler ziyaretçilerle buluşacak. Türkiye’nin en prestijli fuarları arasında yer alan Automechanika Istanbul, önceki yıllarda olduğu gibi yine TÜYAP’ta 45.000 metrekarelik bir alan ile toplam 15 salonda düzenlenecek. Automechanika Istanbul: Kurumsal ve kişisel gelişime katkılarıyla bir fuarın çok ötesinde Sektöre küresel çapta sağladığı imkanlar ile yıllar içinde bir fuar olmanın da ötesine geçen Automechanika Istanbul, profesyoneller için oldukça kapsamlı bir gelişim platformu olma niteliğini de sürdürüyor. Elektrikli araçların bakım ve onarım süreçlerini uygulamalı şekilde profesyonellerin deneyimine sunan Innovation 4 Mobility by BAKIRCI özel alanı, bu yıl 11 istasyonla daha kapsamlı bir içerikle 12. Salon’da yer alacak. Yine 12. Salon’da fuarın ilk 3 günü boyunca devam edecek Automechanika Academy programında ise teknolojiden eğitime, e-ticaretten cinsiyet eşitliğine, sektör için güncel bilgiler ve geleceğe ışık tutan yorumlar uzman konuklar tarafından izleyicilere aktarılacak. Sürdürülebilir kent mobilitesine inovatif çözümler sunan bağımsız bir düşünce kuruluşu olan Sürdürülebilir Mobilite İnisiyatifi (SMİ) ve Automechanika Istanbul 2025 E-Ticaret Sponsoru eBay de Automechanika Academy programı kapsamında birer oturum gerçekleştirecek. Yüzlerce katılımcı ve sergilenen binlerce ürünü incelerken biraz da keyifli vakit geçirmek isteyen misafirler, Salon 12A’da yer alan “Premium Event Arena” özel bölümünde Türkiye’nin farklı noktalarında eğitim gören üniversiteli gençlerin geliştirdiği araçları yakından inceleme fırsatı bulabilecek. Bu alanda ayrıca profesyonellerin sihirli dokunuşlarıyla yıllara meydan okuyan klasik araçları ve performans sınırlarını zorlayan yarış otomobilleri de ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Automechanika Istanbul, güçlü partnerleri ile birlikte sektörün büyümesine doğrudan katkı sağlıyor Sektörün en etkili kurumlarının desteğiyle her yıl daha da güçlenen Automechanika Istanbul 2025’in partnerleri arasında; Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OIB), İstanbul Ticaret Odası (İTO), Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) ve Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) gibi birçok resmi ve sivil kurum yer alıyor. Hem Türkiye’nin, hem de bölgenin en kapsamlı ve en yüksek katılımlı uluslararası fuarı olan Automechanika Istanbul, otomotiv sektörüne sağladığı imkanlar ile özellikle Türkiye’den üretim yapan firmalar için ihracatta yüksek katma değerli iş birlikleri kurulmasına olanak sağlıyor. Bu etkiyle birlikte Automechanika Istanbul, otomotiv satış sonrası sektörünün büyümesine doğrudan katkı sunuyor. Ulusal partnerlerine ek olarak, FIGIEFA, ZDK, APRA ve IBIS gibi otomotiv sektörünün en yetkin ve prestijli kurumları da; Automechanika Istanbul’un ulaştığı başarının mimarları arasında bulunuyor. Fuarın uluslararası partnerleri arasına yeni katılan Association of Diesel Specialists (ADS), bu yıl ilk kez fuarda düzenleyeceği resepsiyon ile Automechanika Istanbul’da sektör profesyonelleriyle buluşacak. Zincirin halkaları birbirinden güçlü sponsorlarla tamamlanıyor Tüm bileşenleriyle Automechanika Istanbul fuarını zirveye taşıyan bu dev zincirin halkaları, her birinin farklı roller üstlendiği güçlü sponsorlarla tamamlanıyor. Fuarın Teknoloji ve İnovasyon Partneri ZF, binek ve ticari araçlar ile endüstriyel teknoloji alanında gelişmiş mobilite ürünleri ve sistemleri sunan küresel bir teknoloji lideridir. Şirketin yenilikçi gücü ve teknoloji odaklı yaklaşımı, geleceğin mobilitesini şekillendirmeye katkı sunuyor. ZF Aftermarket, bağımsız yenileme pazarında atölyelerden distribütörlere, filo işletmecilerinden son kullanıcılara kadar tüm paydaşların ihtiyaçlarına cevap verirken, ZF, LEMFÖRDER, SACHS, TRW ve WABCO markalarından oluşan kapsamlı portföyü ile araçların çalışma süresini en üst seviyeye taşıyor. ZF Aftermarket, sunduğu sürdürülebilir çözümlerle tüm iş ortaklarının performansını destekliyor. Geleceğin Mobilite Sponsoru MAHLE Lifecycle and Mobility, otomotiv endüstrisinin elektrifikasyon ve alternatif yakıt teknolojileriyle geçirdiği dönüşümde öncü rol oynamaktadır. Elektrikli araçlardan hidrojenle çalışan motorlara kadar pek çok yenilikçi çözüm geliştiren MAHLE, daha sürdürülebilir ve verimli bir mobilite anlayışını desteklemektedir. MAHLE, Automechanika İstanbul 2025’te “The Future Mobility” sponsorluğunu üstlenerek bu vizyonunu vurgulamakta ve sektördeki dönüşüme öncülük etme kararlılığını ortaya koyuyor. Automechanika Istanbul 2025 Güç Sponsoru YANMAR, endüstriyel motor teknolojisinde sunduğu yüksek kaliteyi, üstün hizmet anlayışı ve teknik bilgiyle birleştirerek müşterilerine olağanüstü bir yaşam boyu değer sunmayı hedefliyor. Endüstriyel ve marin motorlarından tarım makinelerine, iş makinelerinden enerji çözümlerine kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren YANMAR, sürdürülebilirlik, inovasyon ve yakıt verimliliği alanlarındaki güçlü yaklaşımıyla öne çıkıyor. Güç sponsoru olarak yer aldığı Automechanika Istanbul 2025’te, şirket sektör profesyonelleriyle etkileşim kurarak teknolojik çözümlerini tanıtacak. E-Ticaret Sponsoru eBay, 190’dan fazla pazarda milyonlarca alıcı ve satıcıyı buluşturan, dünyanın önde gelen dijital pazaryerlerinden biridir. Şirketin sunduğu teknoloji, kullanıcılarına konum ve kimlik fark etmeksizin büyüme ve gelişme olanağı sağlıyor. Otomotiv yedek parça ve aksesuar kategorisinde 500 milyondan fazla ilan ile faaliyet gösteren eBay, bu alandaki satıcılar için benzersiz bir büyüme potansiyeli sunuyor. Kategori, 30 milyondan fazla aktif alıcıya ulaşmakta ve yıllık 10 milyar doları aşan küresel GMV ile eBay’in en büyük kategorilerinden biri olmaya devam ediyor.

TİM Başkanı Gültepe: Üretim Ve İhracata Dayalı Büyüme Modelinden Uzaklaşıyoruz Haber

TİM Başkanı Gültepe: Üretim Ve İhracata Dayalı Büyüme Modelinden Uzaklaşıyoruz

Türkiye mayıs ayında 24,8 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek aylık ihracat değerine ulaştı. 2025'te ilk beş aylık ihracat 111 milyar dolara, son 12 aylık ihracat ise 265,5 milyar dolara yükseldi. Mayıs ayı ihracat verileri Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe tarafından Ankara'da açıklandı. TİM Başkanı Mustafa Gültepe, 2025'e 280 milyar dolarlık ihracat hedefiyle başladıklarını hatırlattı. Mayısta tüm zamanların en yüksek aylık ihracat değerine ulaşılmakla birlikte hedefin gerisinde olduklarını vurgulayan Gültepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre, mayıs ayında 24,8 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 artıdayız. Ocak-Mayıs döneminde beş aylık ihracatımız 111 milyar dolara, son 12 aylık ihracatımız ise 265,5 milyar dolara ulaştı. İlk beş aylık ihracatta yüzde 3,5, 12 aylık ihracatta yüzde 1,9 artıdayız. Mayıs ayında hizmet ihracatımızın dokuz milyar dolar civarında geleceğini tahmin ediyoruz. Sektörler özelinde baktığımızda otomotiv 3,9 milyar dolarla liderliğini sürdürdü. Otomotivi, 2,8 milyar dolarla kimyevi maddeler, 1,7 milyar dolarla elektrik elektronik, 1 milyar 520 milyon dolarla hazır giyim ve 1,5 milyon dolarla çelik takip etti. Toplamda 12 sektörümüz ihracatını artırdı. Otomotiv, elektrik-elektronik ve gemi-yat sektörlerimiz bugüne kadar ki en yüksek ihracat değerlerine ulaştılar. 14 sektörümüz ise ne yazık ki eksi yazdı. Tüm zamanların en yüksek aylık ihracat değerine ulaştığımız bir ayda sektörlerimizin yarıdan fazlasının ekside kalması alışık olduğumuz bir tablo değil. Bu mesajı iyi okumamız gerekiyor. En çok ihracat yapan beş ilimiz İstanbul, Kocaeli, Bursa, Ankara ve İzmir şeklinde sıralandı. Mayıs'ta bin 119 firmamız ilk kez ihracat yaptı. Geçen ay parite ihracatımıza 487 milyon dolarlık katkı yaptı. En çok ihracat yaptığımız ülkeler Almanya, ABD, Birleşik Krallık, ABD, İtalya ve Irak şeklinde sıralandı. 49 ülkede yüzde 50'nin, 96 ülkede yüzde 10'un üzerinde artış kaydettik. Genel tabloda ise 124 ülkeye ihracatımızı artırdık.” ÜRETİM VE İHRACATA DAYALI BÜYÜME MODELİNDEN UZAKLAŞIYORUZ Güncel gelişmeleri de değerlendiren Mustafa Gültepe, 2025'in ilk çeyrek büyüme verilerinin geçen hafta açıklandığını hatırlattı. İlk çeyrekte elde edilen yüzde 2'lik büyümenin ana sürükleyicisinin tüketim olduğunu vurgulayan Gültepe, şöyle devam etti: “Tüketim, büyümeye 1,56 puan katkı sağladı. Net ihracat ise eksi 0,56 puanda kaldı. Yani büyümeye katkımız olamadı. Bu sonuç bize üretim ve ihracata dayalı büyüme modelinden uzaklaştığımızın sinyallerini veriyor. İlk çeyrekte sanayi yüzde 1,8, tarım yüzde 2 daraldı. Bir gerçeği asla unutmamalıyız. Tüketimle büyüyebiliriz. Ama sürdürülebilir kalkınmayı ancak üretim ve ihracatla gerçekleştirebiliriz. Sadece iç tüketime dayalı büyümenin sürdürülebilir olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla kalıcı refah ve güçlü kalkınma için ihracatın büyümeye pozitif katkı vermesi hayati önem taşıyor. Oysa ihracatın büyüme içindeki rolü giderek zayıflıyor. Büyümeyi daha dengeli ve sürdürülebilir kılmak için, rekabet gücümüzü artıracak adımları atmak durumundayız. Rekabetçiliğimizi geri alabilirsek ihracatın yeniden büyümenin lokomotifi olacağına yürekten inanıyorum.” REKABETÇİLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRECEK HER ADIM MOTİVASYONUMUZU ARTIRIR Geçen hafta yayımlanan Yeni Yatırım Teşvik Sistemini de değerlendiren Mustafa Gültepe, sözlerini şöyle tamamladı: “Yeni sistemde finansman ve istihdam desteklerinin artırılmasını, stratejik ve yüksek katma değerli yatırımların önceliklendirilmesini önemsiyoruz. Yatırım kredilerine faiz ve kâr payı desteği, makine alımlarına nakdi teşvik, vergi indirimi ve SGK destekleri üretim gücümüzü artıracaktır. Dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarına, deprem bölgesine, cazibe merkezlerine özel destekleri son derece önemli buluyoruz. Rekabetçiliğimizi güçlendirme yönünde atılan her adım, alınan her karar motivasyonumuzu daha da artıracak. Elbette her şeyi devletten beklemiyoruz. İhracatçı birliklerimizle beraber pazarlardaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İkiz dönüşümü ülkemiz adına fırsata dönüştürmek için birçok proje yürütüyoruz. Pazar çeşitliliğimizi artırmak ve yeni müşteriler bulmak için heyet programlarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Mayıs ayında Arnavutluk, Tunus, ABD, Güney Afrika, Irak ve İspanya'da ticaret heyetleri gerçekleştirdik. Bu ay Mozambik ve Özbekistan Ticaret heyetlerimiz olacak. Ben firmalarımızı bir kez daha heyet programlarına katılmaya davet ediyorum.”

Maysan Mando’ya TAYSAD’dan “Sinerji” ödülü Haber

Maysan Mando’ya TAYSAD’dan “Sinerji” ödülü

Türkiye’nin ilk ve en büyük amortisör üreticisi Maysan Mando, önemli bir başarıya daha imza attı. Maysan Mando, Türkiye otomotiv tedarik sanayinin çatı kuruluşu Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından Sinerji" Ödülüne layık görüldü. TOSB (Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi) Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, Maysan Mando’nun ödülünü Genel Müdür Yardımcısı Dr. Cihangir Yenice teslim aldı. “TAYSAD ile yaptığımız iş birlikleri ve maliyet optimizasyonu çalışmaları katkı sağladı” Ödülle ilgili açıklamalarda bulunan Maysan Mando Genel Müdür Yardımcısı Dr. Cihangir Yenice, 2024 yılında otomotiv sektöründe yaşanan küresel resesyon ve artan iş gücü maliyetlerine rağmen Maysan Mando olarak üretim ve ciroyu %25 oranında artırmayı başardıklarını ifade ederek, bu başarının TAYSAD ile gerçekleştirilen iş birlikleri ve maliyet düşürücü faaliyetlerle desteklendiğini söyledi. Dr. Cihangir Yenice, “Sinerji Ödülü’nü, TAYSAD ile yaptığımız iş birlikleri ve maliyet optimizasyonu çalışmaları sayesinde sonuna kadar hak ettiğimize inanıyoruz. Bu ödül liderliğimizi taçlandırırken, sektördeki diğer paydaşların gelişimi için de sürdürülebilir bir katkı sunacağımızın bir göstergesidir” dedi. “Bu ödül hem Maysan Mando’nun başarısını hem de sektördeki iş birliğinin önemini vurguluyor” Maysan Mando’nun önümüzdeki dönemde de TAYSAD ile iş birliğini sürdürerek, sektördeki diğer paydaşların gelişimine katkıda bulunmayı hedeflediğini aktaran Dr. Yenice, “Bu ödül hem Maysan Mando’nun başarısını hem de sektördeki iş birliğinin önemini vurguluyor. Gelecekte de bu sinerjiyi sürdürerek, Türkiye’nin otomotiv tedarik sanayisinde daha güçlü bir konuma gelmesine katkıda bulunacağız” dedi. “Sinerji Ödülleri, otomotiv tedarik sanayisinde iş birliği ve ortak projelerin önemini vurgulayarak sektördeki farkındalığı artırmayı hedefliyor” diyen Dr. Yenice, özellikle Çinli üreticilere karşı rekabet edebilmek ve maliyetleri düşürmek adına bu tür ödüllerin sektördeki etkileşimi artırdığını belirtti. “Sinerji Ödülleri, TAYSAD üyeleri arasında iş birliğini teşvik ederek Türkiye’nin otomotiv sektöründe daha rekabetçi olmasını sağlıyor” diyen Yenice, bu tür projelerin sektörün geleceği için büyük bir fırsat olduğunu vurguladı. Sektördeki artan maliyetlerle başa çıkabilmek için iş birliği ve ortak projelerin de büyük önem taşıdığını aktaran Yenice, TAYSAD’ın sunduğu sinerji imkanlarının, firmalar açısından maliyetleri düşürerek ulusal ve uluslararası rekabet gücüne de önemli katkılar sağladığını sözlerine ekledi. Öte yandan düzenlenen etkinliğe; Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu ve Vali İlhami Aktaş’ın yanı sıra Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Soba, Çayırova Kaymakamı Ahmet Önal, Kocaeli Sanayi Odası Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul, TOSB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, TAYSAD Yönetim Kurulu üyeleri ile sektör paydaşları katıldı. Maysan Mando Hakkında Öte yandan, Güney Kore merkezli HL Mando ve Çukurova Holding ortaklığında faaliyetlerini sürdüren Maysan Mando, Türkiye’nin ilk ve en büyük amortisör üreticisi olup, sektöründe dünyanın en büyük şirketleri arasında yer almaktadır. Maysan Mando, Türkiye ve Avrupa’da ağır ticari araç segmentinde pazar lideri konumunu korurken, binek ve hafif ticari araçlardan otobüs, kamyon, traktör ve askeri uygulamalara kadar geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Şirket, Türkiye’deki orijinal ekipman üreticileri (OEM) ile yakın iş birliği içinde çalışmakta olup, bu alanda pazar liderliğini bu yıldan itibaren ele geçirmenin yanı sıra ve satış sonrası pazarda da liderliğini sürdürüyor.

Stellantis yeni nesil sürüş konforunda yeni bir çağ başlatıyor! Haber

Stellantis yeni nesil sürüş konforunda yeni bir çağ başlatıyor!

Dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden Stellantis N.V. sektöre yön veren teknolojilere yatırım yapmaya devam ediyor. Bu kapsamda şirket, bir süredir üzerinde çalıştığı Eller ve Gözler Serbest (SAE Seviye 3) işlevini mümkün kılan ve şirket içinde geliştirilen ilk otomatik sürüş sistemi STLA AutoDrive 1.0’ı tanıttı. STLA Brain ve STLA Smart Cockpit ile birlikte Stellantis'in teknoloji stratejisinin temel bir ayağını oluşturan STLA AutoDrive, araç zekasını, otomasyonu ve kullanıcı deneyimini geliştiriyor. STLA AutoDrive, 60 km/s'ye kadar hızlarda otomatik sürüş sağlayarak, sürücünün dur-kalk trafikteki yükünü azaltıyor ve sürücüye zaman kazandırıyor. STLA AutoDrive, kullanıcılarına zamandan tasarruf ettiriyor! Yoğun şehir içi trafiğinde sürüş için ideal bir çözüm olan STLA AutoDrive, sürücülerin film izlemek, e-postalarını kontrol etmek, kitap okumak veya sadece etrafı seyretmek gibi sürüş dışı etkinliklerle geçici olarak ilgilenmelerine olanak tanıyarak zamandan tasarruf etmelerini sağlayacak. Yeni teknoloji hakkında bilgi veren Stellantis Baş Mühendislik ve Teknoloji Sorumlusu Ned Curic, “Sürücülerin zamanlarını en iyi şekilde kullanmalarına yardımcı olmak bir öncelik. STLA AutoDrive, rutin sürüş görevlerini yerine getirerek sürüş deneyimini geliştirecek ve direksiyon başında geçirilen zamanı daha verimli ve keyifli hale getirecek” dedi. Kolaylık sağlamak üzere tasarlanan sistem, trafik ve çevre koşulları uygun olduğunda sürücüye STLA AutoDrive işlevinin kullanılabilir olduğu bildiriyor. Sistem, fiziksel bir düğme ile etkinleştirildikten sonra kontrolü ele alıyor, güvenli mesafeyi koruyor, hızı ayarlıyor, direksiyon ve freni trafik akışına göre sorunsuz bir şekilde yönetiyor. STLA AutoDrive, gelişmiş sensörler aracılığıyla çevresini sürekli izleyerek, gece, hafif yağmur veya zorlu hava koşullarında bile yüksek hassasiyetle güvenilir bir şekilde çalışıyor. Otomatik sensör temizleme sistemi, optimum güvenilirlik ve işlevsellik için kritik bileşenleri her zaman temiz tutuyor. Stressiz ve güvenli sürüş vadediyor! Stellantis mühendisleri, STLA AutoDrive'ı hızlı ve doğal tepki verecek şekilde geliştirerek sistemin gerçek koşullarda akıcı, öngörülebilir ve insan benzeri bir his vermesini sağladı. İster güvenli takip mesafesini korumak, ister katılım noktalarında birleşen trafiğe uyum sağlamak olsun, sistem sorunsuz bir şekilde çalışarak güvenli ve stressiz bir sürüş sağlıyor. STLA AutoDrive, Seviye 2 (eller direksiyonda) ve Seviye 2+ (eller serbest, gözler yolda) işlevleriyle daha yüksek hızlarda Adaptif Hız Sabitleme Sistemi ve şerit ortalama işlevlerinin rahatlığını sunuyor. Ölçeklenebilir bir mimari üzerine inşa edilen STLA AutoDrive, kullanıma hazır olup, Stellantis marka araçlar için küresel pazarlara uyarlanabiliyor. Böylece ticari stratejilerin pazar talebiyle uyumlu hale gelmesiyle sorunsuz bir şekilde devreye alınabiliyor. Sistem aynı zamanda bulut bağlantılı olup, optimize edilmiş performans için kablosuz güncellemeler ve gerçek zamanlı veri entegrasyonu yoluyla sürekli iyileştiriliyor. Bölgesel yasa ve düzenlemelerle de uyumlu! STLA AutoDrive, desteklenen pazarlardaki geçerli düzenlemelere uygun olup, sürücünün oturmasını, emniyet kemerini takmasını ve istendiğinde kontrolü devralmaya hazır olmasını gerektiriyor. Ayrıca telefon kullanım kısıtlamaları da dahil olmak üzere sürücü davranışlarına ilişkin bölgesel yasa ve düzenlemelerle de uyumlu. STLA AutoDrive gelişen bir platform olarak tasarlandı. Böylece devam eden araştırmalar ve gelecekteki gelişmeler potansiyel olarak aşağıdaki işlevleri mümkün kılabilir: - 95 km/s hıza kadar yüksek hızlarda Eller ve Gözler Serbest kullanım.      - Belirli modeller için gelişmiş arazi otomasyonu. Güvenlik, esneklik ve uzun vadede uyarlanabilir olmaya odaklanan STLA AutoDrive, Stellantis'in daha akıllı, konforlu ve sezgisel sürüş deneyimine yönelik bir sonraki adımını temsil ediyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.