Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Pandemi Sonrası

Kapsül Haber Ajansı - Pandemi Sonrası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Pandemi Sonrası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Talep Konut Yerine Otomobile Kayıyor Haber

Talep Konut Yerine Otomobile Kayıyor

Türkiye’de toplam büyüklüğü 620 milyar doları bulan altın birikiminin bir kısmının otomotive yönelmesi, sıfır kilometre ve ikinci elde hareketliliği destekleyen faktörler arasında yer aldı. Otomerkezi.net CEO’su Muhammed Ali Karakaş, 2025’in son çeyreği itibarıyla ikinci eldeki tabloyu “dengeye dönüş yılı” olarak tanımlarken, 2026’da daha rasyonel fakat güçlü bir büyüme beklediklerini vurguladı ve “2026’da ikinci el satış adedi 9 milyonu aşabilir; ancak tüketici hem daha seçici hem de daha bilinçli.” dedi. “2025’te tüketici davranışı değişti: Daha seçici, daha bilgili, daha temkinli” Karakaş, “Pandemi sonrası dönemde gördüğümüz kontrolsüz talep artık yerini daha bilinçli bir yaklaşım modeline bıraktı. Geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili yaptığımız ikinci elde her araç satılır dönemi bitti açıklamamız da sahada ciddi yankı buldu. Tüketici artık ikinci elde 10 yaş üzeri araçlarda bile çok daha seçici demiştik. Bu durum yeni yılda da devam edecek.” şeklinde konuştu 2026 öngörüleri: ikinci el satışları 9 milyonu geçebilir Pazar verilerine göre, 2025’in son çeyreğinde finansmana erişimdeki kademeli iyileşme ve enflasyonun gerilemesi tüketici güvenini yeniden artırdı. Ekonomideki bu dengelenme süreci, hem sıfır hem de ikinci el pazarlarında ertelenmiş talebi devreye soktu. Karakaş, 2026 beklentilerini şöyle özetledi:“Türkiye’de 2024’te 8,2 milyon olan ikinci el satış adetinin, 2025 sonunda 8,6 milyona yaklaşmasını, 2026’da ise 9 milyonun üzerine çıkmasını bekliyoruz. Finansman koşullarındaki iyileşme devam ederse bu rakam daha da yukarı taşınabilir. Sıfır araç satışlarında beklenti 2026 yılı için 1,4 milyon seviyelerinde.” “Fiyatlar Neden Düşmez?” sorusuna yanıt 2025 boyunca ikinci el araç fiyatlarıyla ilgili en çok sorulan sorulardan biri “Fiyatlar düşer mi?” oldu. Otomerkezi.net olarak bu sorunun yanıtını piyasa gerçekleri üzerinden değerlendiren Karakaş’ın tespitleri şöyle: “Maliyet baskısı devam ediyor: Döviz kuru etkisiyle yedek parça maliyetleri ve işçilik giderleri hâlâ yüksek. Talep canlı: Krediye erişimin kolaylaşması, talebi artırabilir. Araç arzı sınırlı: Özellikle belirli segmentlerde iyi kondisyonda araç bulmak zorlaştı. İyi kondisyon fiyatı da artırıyor. Otomobil hâlâ konuta kıyasla çok daha ulaşılabilir bir varlık: Bu nedenle yatırım amaçlı talep canlı. İkinci el fiyatlarında sert bir düşüş beklemiyoruz. Ancak 2024 ve 2025’e kıyasla daha istikrarlı, daha öngörülebilir bir fiyat bandına giriyoruz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İş Dünyasında “Sessiz İstifa"nın Dünya Ekonomisine Faturası: 8,9 Trilyon Dolar Haber

İş Dünyasında “Sessiz İstifa"nın Dünya Ekonomisine Faturası: 8,9 Trilyon Dolar

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İnsan ve Kültür Strateji Uzmanı ve Neotalent Kurucusu Zeynep Mete, “Sessiz istifa, kişinin işten ayrılmadığı ama içten içe işten uzaklaştığı bir durum. Sessiz istifadan sonra sessiz işten çıkarma gibi yeni tanımların da ortaya çıktığını görüyoruz.” dedi. Son yıllarda şirketlerin en büyük gündemlerinden biri haline gelen ‘sessiz istifa’, çalışanların işten kopuşunu sessizce ve adım adım gösteren yeni nesil bir iş yeri davranışı olarak karşımıza çıkıyor. Konuyla ilgili görüşlerini aktaran İnsan ve Kültür Strateji Uzmanı ve Neotalent Kurucusu Zeynep Mete, sessiz istifada kişinin işe gitmeye devam ettiğini ancak enerjisini, hevesini, yaratıcılığını geri çektiğini belirtti. İş Hayatında ‘Denge’ Arayışı Başladı Sessiz istifanın nedenleri konusunda da değerlendirmelerde bulunan Mete, “Sessiz istifanın altında bir matematik var. Ücret adaletsizliği, adil ve şeffaf sistemlerin olmayışı, şirketlerdeki rol ve beklentilerin net tanımlanmaması, iletişim kanallarının içeride kısıtlanması, psikolojik güvenliğin olmayışı, çalışanların denge ihtiyacı ve gelişim beklentisi bunun sebepleri arasında yer alıyor. Pandemi sonrası insanların iş hayatında denge arayışı pek çok pazarda ücretin önüne geçmeye başladı. Anlam, denge, adalet, esneklik ve gelişim ihtiyacı karşılanmadığında sessiz istifa kaçınılmaz hale geliyor. Sessiz istifa ise bağlılığın düştüğünün en görünür işareti” dedi. Dünya Ekonomisinde 8,9 Trilyon Dolarlık Fatura Güncel global araştırma verilerine dayanarak çalışan bağlılığı oranlarını paylaşan Mete, “Dünyadaki genel tabloya baktığımızda çalışan bağlılığı düşüşte. Global araştırmalara göre 2024 verileri %21, 2023 senesi ise bu oran %23’tü. Giderek düşen bir ivme var. Türkiye ise dünya ortalamasının da altında, yaklaşık %14 bandında. Bu düşündürücü bir tablo. Düşük bağlılığın dünya ekonomisine yıllık faturasının 8,9 trilyon dolar olduğunu düşünürsek, bağlılık sadece moral ve motivasyon meselesi değil; şirketler için sert bir performans göstergesi.” dedi.

60'tan Fazla Ülke Boğaziçi Zirvesi İçin Türkiye'ye Geldi Haber

60'tan Fazla Ülke Boğaziçi Zirvesi İçin Türkiye'ye Geldi

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen ve bu yıl “Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” temasıyla gerçekleştirilen zirve, iki gün boyunca küresel ekonomideki dönüşüm, siyasi dengeler, teknolojik gelişmeler ve sürdürülebilirlik ekseninde kritik başlıkları ele alacak. Zirvenin açılış konuşmasını yapan UİP Kurucusu Cengiz Özgencil, yaşadığımız çağın krizlerden doğan yeni bir gerçekliğe birlikte uyum sağlama dönemi olduğunu belirterek, Boğaziçi Zirvesi'ni sadece fikirlerin değil, ortak çözümlerin ve karşılıklı öğrenmenin bir platformu olarak gördüklerini kaydetti. Zirvenin açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir mesaj göndererek iş birliği ve diyalog vurgusu yaptı. 6–7 Kasım tarihleri arasında düzenlenen zirve, 60'tan fazla ülkeden eski cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, büyükelçiler, diplomatlar, akademisyenler, yatırımcılar ve iş dünyasının liderlerini İstanbul’da buluşturdu. Etkinlikte 70’e yakın yabancı ve 50’ye yakın yerli konuşmacı yer alıyor. Türkiye ekonomisine yön veren iş insanlarıyla birlikte dünya siyasetinin önemli figürlerini aynı çatı altında buluşturan Boğaziçi Zirvesi, iki gün boyunca İstanbul’u küresel fikir alışverişinin, ticaretin ve diplomatik temasların merkezi haline getirecek. Zirvede, dünyanın son yıllarda karşı karşıya kaldığı savaşlar, ekonomik belirsizlikler, güvenlik tehditleri ve ticaret savaşları gibi sorunların küresel ekonomiye etkileri tartışılıyor. Katılımcılar, jeopolitik gerilimlerin ve değişen ticaret dinamiklerinin dünya ekonomisinde yarattığı dönüşümü değerlendirirken, ülkelerin bu yeni gerçeklere nasıl uyum sağlayabileceği üzerine fikir alışverişinde bulunacak. Organizasyon kapsamında ayrıca pandemi sonrası toparlanma süreci, finansal sistemlerdeki değişim, dijitalleşme, enerji güvenliği, yapay zeka ve iklim krizi gibi konular da masaya yatırılacak. 'YENİ BİR GERÇEKLİĞE UYUM SAĞLAMA DÖNEMİNDEYİZ' Zirvenin açılış konuşmasını yapan UİP Kurucusu Cengiz Özgencil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan zirve dolayısıyla gelen mesajını paylaştı. Erdoğan'ın mesajında zirvenin stratejik iş birlikleri ve sonuç odaklı fırsatları değerlendirme ve yeni fırsatlar üretip işbirliği imkanlarına katkı sağlayacağına inandığını ifade ettiğini kaydeden Özgencil, şunları söyledi: "Bu seneki ana mottomuzu “Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” olarak belirledik. Yaşadığımız çağ, krizlerle tanımlanan bir dönem değil; aksine, bu krizlerden doğan yeni bir gerçekliğe birlikte uyum sağlama dönemidir. Teknolojik, ekonomik, çevresel ve toplumsal dönüşümler birbirine geçmiş durumda. Bu nedenle, bu zirveyi sadece fikirlerin değil, ortak çözümlerin ve karşılıklı öğrenmenin bir platformu olarak görüyoruz." Küresel zorluklara karşı en güçlü yanıtın diyalog ve iş birliği olduğunun altını çizen Özgencil, zirvede iki gün boyunca farklı alanların liderlerinin önderliğinde fikir alışverişleri gerçekleşeceğini, 60’tan fazla ülkeden devlet adamları, diplomatlar, akademisyenler ve iş dünyası liderleriyle oluşan çeşitliliğin Boğaziçi Zirvesi’nin en büyük gücü olduğunu kaydetti. Bu yıl zirvede çok önemli paneller yapılacağını belirten Özgencil, "Örneğin, yapay zekanın etik sınırlarını tartışacağımız “Zekâ Çağı: Güç, Etik ve İnsanlığın Geleceği”, iklim değişikliğine karşı tarım ve gıda güvenliğini ele alan “Bolluğun Ötesinde: Dayanıklı Bir Gelecek İçin Tarımı Yeniden Düşünmek” ve enerji, finans, yönetişim, kadın liderliği gibi alanlarda düzenlenecek paneller, bu uyum sürecinin çok boyutlu doğasını ortaya koyacak. Yapay zeka, iklim krizi, finansal dijitalleşme, güvenlik ve toplumsal eşitsizlikler... Bunların hepsi, insanlığın aynı anda hem sınav hem fırsat yaşadığı alanlar. Bizler, bu dönüşümün edilgen izleyicileri değil, etik, adil ve sürdürülebilir bir geleceğin inşacıları olmalıyız. Türkiye, coğrafi ve kültürel konumuyla bu diyaloğun tam merkezinde yer alıyor. Asya ile Avrupa’yı, Afrika ile Avrasya’yı buluşturan bu topraklarda, her yıl olduğu gibi, köprü kurmaya devam ediyoruz." diye konuştu. 'DÜNYA BÜYÜK ZORLUKLARLA KARŞI KARŞIYA' UİP Onursal Başkanı Dr. Talal Abu-Ghazaleh, dünyanın zor günlerden geçtiğini belirterek, karşı karşıya kalınan temel zorluklardan bahsetti. Bunlardan ilkinin iklim konusu olduğunu belirten Abu-Ghazaleh, bu konuya ilk kez 1999 yılında dikkat çektiklerini ve dünyanın devamlılığı için mutlaka bu konuda önlemler alınması gerektiğini söyledi. İkinci konunun Birleşmiş Milletler'in artık paralize olması ve devre dışı kalması olduğunu kaydeden Abu-Ghazaleh, BM'nin mutlaka kendi içerisinde reformlar yapması gerektiğini iletti. Üçüncü problemin ABD ile Çin arasında yaşananlar olduğunu ve Tayvan ve Güney Çin Denizi üzerindeki tartışmaların çok önemli bir problem olduğunun altını çizen Abu-Ghazaleh, dünyadaki bir diğer meydan okumanın da bilgi devriminin sonuçları üzerinden gerçekleştiğini ifade etti. Yaşanan dijitalleşmeyle birlikte karşımıza yapay zekanın çıktığını söyleyen Abu-Ghazaleh, "Bu alanda çok ciddi gelişmeler yaşanıyor ve bilgisayar programları giderek daha akıllı hale geliyor. Makineler, makinelerin arkasındaki beyinlerden daha da zeki ve akıllı hale gelmeye başlıyor. Şu anda uzmanlar bilgisayarların ya da yapay zekanın dünyanın yöneticisi olmasını engellemeye çalışıyorlar. İnsanlar yapay zekanın çalışanları olmasın diye uğraşıyorlar, Bu şaka değil, gerçek." dedi. BOĞAZİÇİ ZİRVESİ, EKONOMİK DİPLOMASİNİN MERKEZİ OLMAYA DEVAM EDİYOR 16 yıldır aralıksız olarak düzenlenen Boğaziçi Zirvesi, yalnızca ekonomik bir etkinlik değil aynı zamanda uluslararası ekonomik diplomasi ve iş birliği platformu olarak öne çıkıyor. Her yıl farklı ülkelerden ticaret heyetlerini ve yatırımcıları ağırlayan zirvede, geçmiş yıllarda yapılan görüşmeler neticesinde milyonlarca dolarlık ticari anlaşmalara imza atıldı. Bu yıl da zirve kapsamında çok sayıda B2B görüşme ve ikili temas gerçekleştirilmesi bekleniyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.