Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Planlama

Kapsül Haber Ajansı - Planlama haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Planlama haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tarihi Yarımada Ulaşımda Yeni Dönem: Turistik Tramvay Geliyor Haber

Tarihi Yarımada Ulaşımda Yeni Dönem: Turistik Tramvay Geliyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Tarihi Yarımada için özel bir ulaşım stratejisi geliştirdi. 2021 İklim Değişikliği Eylem Planı ve 2022 Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı ile uyumlu bu plan, bölgenin kültürel ve doğal mirasını korurken, ulaşımda sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. Plan sayesinde Tarihi Yarımada araç trafiğinden arındırılarak, yaya odaklı bir hale gelecek. TARİHİ YARIMADA ULAŞIM EYLEM PLANI’NIN İLK SOMUT ADIMI Etaplar halinde hayata geçirilen yayalaştırma planı kapsamında, Galataport Kruvaziyer gemilerinden inen turistler için özel tramvay hizmet verecek. Aralık ayı UKOME Toplantısında alınan kararla; turistler, kendileri için tahsis edilen özel tramvaylarla, Galataport’tan Tarihi Yarımada’ya durmaksızın ulaşabilecek. Böylece, bölgedeki tur otobüsleri ve turizm servislerinin neden olduğu araç yoğunluğu azalacak. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Pelin Alpkökin, bu projeyle Tarihi Yarımada Ulaşım Eylem Planı’nın ilk somut adımının atıldığını belirterek şu bilgileri verdi: “Tarihi Yarımada için uzun soluklu ve son derece detaylı bir çalışma yürüttük. Bu çalışmayı tüm paydaşlarımızla paylaştık; ortaya koyduğumuz yaklaşımın yarattığı ortak memnuniyet bizi ayrıca motive ediyor. Peki bu ilk somut adım nedir? Galataport’a gelen tur ve turizm otobüslerinin Tarihi Yarımada’ya, özellikle Sultanahmet ve Beyazıt bölgesine girişlerinin sınırlandırılması ve bunun yerine, dünyanın pek çok gelişmiş kentinde olduğu gibi, misafirlerimizin mevcut tramvay hattı ile konforlu, güvenli ve sürdürülebilir şekilde taşınmasının sağlanmasıdır. Bu doğrultuda çok önemli bir adım atmış bulunuyoruz. Bu uygulamayla birlikte, Tarihi Yarımada için belirlediğimiz nihai hedefe giden yolda tüm adımları; paydaşlarımızla sürekli diyalog halinde, açık ve şeffaf bir anlayışla, kararlılıkla atmaya devam edeceğiz. “ TÜRSAB İŞ BİRLİĞİ İLE ÖZEL DURAK İNŞA EDİLDİ İBB Ulaşım Dairesi Başkanı Barış Yıldırım ise; “Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planımız kapsamında, Tarihi Yarımada ulaşım eğilim planını oluşturduk. Bu kapsamda daha önce kararı alınmış olan bu hattın planlaması, TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) iş birliğiyle yapıldı. Buraya özel durak inşa edildi. Bu hizmetle birlikte tur otobüslerini ve turist otobüslerini tarihi yarımadadan arındırarak, turistlerimizin nitelikli bir ulaşım hizmetine erişmesini sağlayacağız” dedi. 45-50 DAKİKALIK YOLCULUK 15 DAKİKAYA DÜŞECEK İBB iştiraki Metro İstanbul tarafından işletmesi yapılacak turistik tramvay, Tophane 2-Sultanahmet-Beyazıt istasyonları arasında hizmet verecek. Hattın İstanbul’a katkısından bahseden Metro İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Bora Günaydın şunları aktardı: “Galataport’a gelen kruvaziyer gemileriyle İstanbul’a ulaşan turist kafilelerini, Galataport önünde yeni açtığımız istasyonumuzdan alarak, yaklaşık 15 dakikalık bir yolculukla doğrudan Sultanahmet’e ulaştırmayı planlıyoruz. Bugüne kadar bu ulaşım lastik tekerlekli araçlarla sağlanıyor ve çok daha uzun süreler gerektiriyordu. Yaklaşık 1.000 kişilik bir turist kafilesi, daha önce 25 ayrı otobüsle, trafik durumuna bağlı olarak 45 dakika, 50 dakika hatta zaman zaman bir saatin üzerinde bir sürede Sultanahmet’e taşınabiliyordu. Yeni uygulamayla birlikte, raylı sistemler sayesinde yalnızca iki araçla, bu yolculuğu yaklaşık 15 dakika içerisinde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Böylece misafirlerimize çok daha hızlı, konforlu ve sürdürülebilir bir ulaşım deneyimi sunmuş olacağız.” PLANLAMALAR HAFTALIK YAPILACAK “Galataport’a yanaşacak kruvaziyer gemilerinin gün, saat ve yolcu sayısı planlamaları, Metro İstanbul ve TÜRSAB tarafından oluşturulan komisyon tarafından haftalık olarak yapılacaktır. Bu planlama doğrultusunda seferler, sabah 10.00 ile 16.00 saatleri arasında, T1 Kabataş-Bağcılar Tramvay Hattı'nın yolcu trafiğini etkilemeyecek şekilde düzenlenecektir. Bu saat aralığında gelen yolcular, planlı biçimde alınarak Sultanahmet’e ulaştırılacaktır.”

Risk Değil, Rota: Yalın Yüregil ile Türkiye'den Avrupa'ya Güvenle Açılmanın Formülü Haber

Risk Değil, Rota: Yalın Yüregil ile Türkiye'den Avrupa'ya Güvenle Açılmanın Formülü

Prag merkezli YeYe Agency'nin Kurucusu ve CEO'su Yalın Yüregil, "Türk şirketlerini Avrupa pazarına güvenle taşımak" misyonuyla çıktığı yolda, özellikle lojistik sektöründe nasıl vazgeçilmez bir stratejik partner haline geldiğini anlattı. İşte o keyifli röportajla sizleri baş başa bırakıyoruz... Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Ben Yalın Yüregil. Prag merkezli YeYe Agency’nin kurucusu ve CEO’suyum; işim, Türk şirketlerini Avrupa pazarına güvenle ve sistemli şekilde taşımak. Özellikle lojistik, üretim ve hizmet sektörlerinde; şirket kuruluşu, lisanslar, back-office yönetimi ve iş geliştirme tarafında çalışıyorum. Çek-Türk Ortak Ticaret Odası Başkanı ve DTİK / DEİK ekosisteminde aktif bir temsilci olarak Türkiye–Çekya hattında köprü kuruyorum. Bir de hayatımda çok önemli başka bir rolüm var: Efe’nin babasıyım. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? Kariyerimin ilk yıllarında POS Media’da çalışırken Kiev, İstanbul, Münih ve Moskova’da ofis açmaktan sorumluydum; bu dönem bana “yeni bir ülkede sıfırdan iş kurma” disiplinini öğretti. 2014’te YeYe Agency’yi kurmam ise ikinci büyük kırılma noktasıydı; odak noktamı tamamen “şirketleri yeni pazarlara taşımaya” çevirdim. Son yıllarda lojistik sektörünü stratejik öncelik haline getirmemiz ve Çekya’yı bir merkez ülke olarak konumlandırmamız hem YeYe’nin hem de benim hikâyemde yeni bir faz başlattı. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan ve başarınızı sağlayan kişisel stratejiler neler? Benim için başarı; karmaşık görünen bir süreci, müşterim için öngörülebilir ve tekrarlanabilir hale getirebilmektir. Türkiye’den Avrupa’ya açılmak birçok iş insanının gözünde “risk”tir; biz o riski iyi tasarlanmış bir “rota”ya dönüştürebildiğimizde kendimi başarılı sayıyorum. Kişisel stratejim üç kelimeye indirgenebilir: Planla, Uygula, Büyüt. Önce fotoğrafı net çizerim, sonra sahada bizzat uygulamaya girerim, ardından sistemi ölçekleyip ekiplerime devrederim. Kısa vadeli fırsatların değil, uzun vadeli ilişkilerin peşinden gitmeyi tercih ediyorum. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? En büyük zorluk, farklı ülkelerde iş yaparken mevzuat, kültür ve güven üçgenini aynı anda yönetmekti. Her ülkede yeniden “sıfırdan tanınmak” ve doğru insanlarla çalışmak zaman alıyor. Bunu, rastlantıya bırakmak yerine sistemle aşmaya çalıştım: Her yeni pazarda önce güçlü yerel ortaklar ve kurumlarla (ticaret odaları, dernekler, kamu temsilcileri) sağlam ilişkiler kurdum, sonra müşteri projelerini bu ağın üzerine inşa ettim. Bugün YeYe’nin lojistikte güçlü olmasının sebebi, bu uzun vadeli ağ inşasıdır. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? Öncelikle “her şeyi yapan” biri olmaya çalışmak yerine, belirli bir alanda derinleşmelerini öneririm. Ben kendi odağımı “Türkiye–Avrupa hattında iş kurma ve büyütme” üzerine kurdum; bu netlik, zamanla güven ve talep yarattı. İkinci önerim; ilişkilere, kartvizit olarak değil, ekosistem olarak bakmaları. Bugün lojistikte bir firmaya destek verirken, arkasında banka, factoring, üretici, kamusal otorite gibi birçok aktörü aynı masada toplayabiliyorsak, bu yılların ilişkisine dayanıyor. Üçüncüsü de: Rakamlarla konuşmayı öğrenmek. Hedefi, maliyeti ve getiriyi net hesaplayamayan kimse sürdürülebilir başarıyı yönetemez. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Ben kendimi “sahada olan lider” olarak tanımlıyorum. Masada strateji kurup, sahada müşterinin yanında durmayı önemsiyorum. Ekiplerimi üç şeyle motive etmeye çalışırım: Net hedef, net sorumluluk, net geri bildirim. Hangi projede, hangi müşteriye, hangi değeri sunduğumuzu herkesin açıkça bilmesini isterim. Ayrıca YeYe’de liderlik, sadece benim etrafımda kurulu bir yapı değil; her proje sorumlusunun kendi alanında inisiyatif almasını teşvik eden yatay bir model. Bu da özellikle lojistik gibi hızlı değişen bir sektörde çevikliğimizi artırıyor. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? YeYe Agency’nin vizyonu; Türk girişimciler için Avrupa’da “ilk aranan stratejik partner” olmak. Misyonumuz ise, yeni pazarlara açılmak isteyen şirketlerin üzerindeki belirsizliği azaltmak ve onlara uçtan uca destek sunmak. Önümüzdeki dönemde lojistik sektörü bizim için lokomotif olacak; Çekya modeli üzerinden, Türk taşımacılık şirketleri için Avrupa’ya girişte standart bir başarı reçetesi oluşturmak istiyoruz. Hedefimiz; 2030’a kadar, Türkiye’den Avrupa’ya açılan her 10 lojistik firmasından en az birkaçının yolculuğunda YeYe’nin imzasının olması. "Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamında şirketinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Yerel ve uluslararası pazarda fark yaratmak için ne yapıyorsunuz?" Belirsizlik arttıkça, şirketlerin güvenilir ve öngörülebilir iş ortaklarına ihtiyacı büyüyor. Biz YeYe’yi tam bu noktada, “riski azaltan, yolu sadeleştiren stratejik partner” olarak konumlandırıyoruz. Prag merkezli olmamız, Çekya’yı Avrupa lojistik haritasının kalbinde stratejik bir üs olarak kullanmamıza imkân veriyor. Türk lojistik şirketleri için sadece şirket kuran bir yapı değil; lisans, mevzuat, insan kaynağı, finansman ve iş geliştirmeyi tek elde toplayan bir “one-stop-shop” sunuyoruz. Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? İş dünyasının bu konudaki sorumluluğunu nasıl görüyorsunuz? Sürdürülebilirliği sadece çevresel değil, ekonomik ve sosyal bir bütün olarak görüyorum. Avrupa’ya açılan her Türk şirketi, doğru kurgu yapıldığında hem kendi ayakları üzerinde duran bir yapı kuruyor hem de iki ülke arasında kalıcı bir değer zinciri oluşturuyor. Lojistikte daha verimli güzergâhlar, doğru planlama ve finansal disiplin hem karbon ayak izini hem de “boşa giden emek”i azaltıyor. Çek-Türk Ortak Ticaret Odası başkanlığımda da, şirketleri sadece kâr eden değil, bulunduğu ekosisteme istihdam, vergi ve uzun vadeli iş birliği getiren oyuncular olmaya teşvik ediyorum. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Bu değişime adapte olmak için nasıl bir yol izliyorsunuz? Bugün YeYe’de yaptığımız işin önemli bir kısmı bilgi, süreç ve ilişki yönetimi. Dijitalleşme ve yapay zekâ sayesinde, bu bilgiyi sistematik hale getirip, müşterilerimize daha hızlı ve kişiselleştirilmiş hizmet sunabiliyoruz. Örneğin, lojistik kampanyalarımızda başvuru formlarından WhatsApp süreçlerine kadar birçok adımı otomatikleştiriyoruz; böylece ekibimiz rutin işler yerine stratejik konulara odaklanabiliyor. Hedefimiz, danışmanlığın insan dokunuşunu korurken; arka plandaki operasyonu mümkün olduğu kadar veri ve otomasyonla desteklemek. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere, kariyerlerini sağlam temeller üzerine inşa etmeleri için hangi kritik tavsiyeleri verirsiniz? Öncelikle kendilerine bir “oyun alanı” seçmelerini öneririm: Lojistik, yazılım, finans… Hangi alanda olursa olsun, o alanın dili, dinamikleri ve oyuncularını derinlemesine öğrenmek çok değerli. İkinci olarak, mutlaka uluslararası bir perspektif geliştirsinler; dünya artık tek bir pazar ve dil bilmek, kültür anlamak en büyük sermaye. Üçüncüsü; sabır ve istikrar. Başarı çoğu zaman bir “patlama anı” değil, yıllarca üst üste konan küçük ama doğru adımların sonucu. Ve son olarak: Kimseye “mükemmel olma” sözü vermek zorunda değiller; ama “öğrenmeye ve gelişmeye açık olma” sözünü kendilerine vermeliler.

Fuzul, Kadın İstihdamındaki Başarılarıyla Ödüllendirildi Haber

Fuzul, Kadın İstihdamındaki Başarılarıyla Ödüllendirildi

Fuzul, kadınların iş hayatına aktif katılımını destekleyen politikaları nedeniyle İş Kadınları Girişim Derneği (İŞKAGİD) tarafından ödüle layık görüldü. Şirketin ödülü, Türkiye Kadın Girişimciler Zirvesi’nde düzenlenen bir törenle Fuzul Tasarruf Finansman AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal’a takdim edildi. Eyüp Akbal, törende yaptığı konuşmada Fuzul’ün kadın istihdamına verdiği önemi vurgulayarak şunları söyledi: “Fuzul’de çalışanlarımızın neredeyse yüzde 50’si kadın arkadaşlarımızdan oluşuyor. Ayrıca Türkiye genelinde 160 şubemizin en başarılı 10 temsilcisi arasında da kadınlar yer alıyor. Dolayısıyla başarımızda kadın çalışma arkadaşlarımızın büyük rolü olduğunu mutlulukla görüyoruz. Bu ödül, sadece bir farkındalık sembolü değil; Fuzul’ün kadınları iş gücünde görünür kılma ve destekleme yönündeki kararlılığının somut bir göstergesidir. Bu doğrultuda sektördeki yenilikçi yaklaşımlarımıza ve kadınların iş hayatında daha fazla yer almasını sağlamaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Kadınların doğru planlama yapma becerilerine ve karar alma süreçlerindeki titiz yaklaşımlarına büyük önem veriyoruz.” Kadın istihdamı konusunda etkin bir politika izleyen Fuzul, önümüzdeki dönemde kadın çalışan oranını daha da yükseltmeyi, yönetim ve karar alma süreçlerine daha fazla kadın lider kazandırmayı ve iş hayatında fırsat eşitliğini daha da güçlendirmeyi amaçlıyor.

Arnica’da Üst Düzey Atama Haber

Arnica’da Üst Düzey Atama

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi mezunu olan ve Kanada’daki McGill University’de Makina Mühendisliği eğitimi alan Yasemin Biçer, kariyerine küçük ev aletleri sektöründe ilerleyerek ürün geliştirme, robotik Ar-Ge, saha operasyonları ve ticari pazarlama alanlarında kapsamlı bir deneyim kazandı. Senur A.Ş. bünyesinde ürün yönetimi, proje geliştirme ve robotik sistem entegrasyonu gibi alanlarda farklı görevler üstlenen Biçer, markanın teknoloji ve üretim süreçlerinde önemli katkılarda bulundu. Yeni görevinde Arnica’nın stratejik pazarlama yönetimi, saha operasyonları ve ticari pazarlama faaliyetlerinin tümüne liderlik edecek olan Biçer, satış destek, planlama, sevkiyat, satın alma, saha satış verilerinin analizi, bölge pazarlama ekipleri ve mağaza içi marka temsilcilerinden oluşan geniş bir yapının yönetiminden sorumlu olacak. Ayrıca ticari pazarlama stratejilerinin (ATL, BTL, TTL), prodüksiyon ve reklam süreçlerinin yanı sıra markanın sosyal medya ve kurumsal iletişim çalışmalarını da yönetecek. Pazarlama stratejilerini şirketin genel iş hedefleriyle uyumlu hale getirerek marka bilinirliğini güçlendirmeyi ve müşteri etkileşimini artırmayı hedefleyen Biçer, pazar ihtiyaçlarıyla ürün geliştirme ve üretim süreçleri arasında etkin bir köprü kurarak Arnica’nın yenilikçi ürün portföyünü daha da geliştirmeye odaklanacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

"Bursa Modeli, Türkiye'ye Örnek Olacak" Haber

"Bursa Modeli, Türkiye'ye Örnek Olacak"

Uzlaşı kültürüyle herkesin sözünün yer aldığı bir 'Kent Anayasası' oluşturduklarını belirten Başkan Bozbey, “Biz tarımı, doğaya, havamızı, suyumuzu koruyarak; kentimizi insanların keyifle yaşayacağı bir ortama getirerek süreci yönetmek istiyoruz” dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası, Bursa Teknik Üniversitesi ve Bursa Planlama Ajansı iş birliğiyle ‘Değişimin Eşiğinde’ temasıyla hazırlanan Dünya Şehircilik Günü 49. Kolokyumu, alanında uzman isimlerin katıldığı paneller, oturumlar, bildiriler, forumlar, çalıştaylar ve sergilerle devam ediyor. “Plan, birçok şey ifade ediyor” MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de moderatörlüğünü Yaman Kaya’nın yaptığı ‘Bursa Yerel Oturumu’ paneline konuşmacı olarak katıldı. En başta ülkedeki planlama anlayışının tartışılması gerektiğini söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, Cumhuriyet’in ilk yıllarından 1950’ye kadar olan kısımda devletin örnek alınacak şehir planlaması çalışmaları yaptığını, 1950’den sonra ise ciddi sorunlar yaşandığı dile getirdi. 1960’tan sonra Bursa’nın kaderinin de şehir plancılığı açısından değiştiğini belirten Başkan Mustafa Bozbey, yoğun göçler ve kaçak yapılaşmayla birlikte Bursa’nın çehresinin tamamen değiştiğini ifade etti. Dağdan bakıldığında artık ‘Yeşil Bursa’ değil ‘Gri Bursa’ görüldüğünü anlatan Başkan Bozbey, “Plan, aslında birçok şey ifade ediyor. Planlama anlayışımızı geliştirmediğimizde, kentleri insanların yaşamaktan zevk alacağı mekanlara dönüştürmedikçe halkı mutlu edemeyiz. Bursa’nın nüfusu şu anda 3.3 milyona ulaştı. Bizler günlük verileri ele alarak Bursa’nın geleceğini planlamak gerektiğinin şart olduğunu söylüyoruz. Bursa bu zamana kadar hep yatay büyümüş. Alternatif ulaşım alanları oluşturulamamış. Ovayı koruyalım derken başka yerler kaçak inşaatlara teslim edilmiş” diye konuştu. “Planlamalar, bütüncül bakış açısıyla yapılmalı” Bursa’nın nüfusu artarken su konusunun da planlanmadığı için bugün su sıkıntısı yaşandığına dikkat çeken Başkan Mustafa Bozbey, verilerin 1998 yılından itibaren kentteki yağış miktarının azaldığını gösterdiğini dile getirdi. Siyasal erkin kentlerin planlı bir şekilde gelişmesinin önünde bir sorun olduğunu ifade eden Başkan Mustafa Bozbey, “Marmara Bölgesi’ne 30 milyon insan yığıldı. Şimdi müsilaj gibi konulardan bahsediyoruz. Şehir ve ülke planlamasının aslında bütüncül bir bakış açısıyla yapılması gerektiğini gösteriyor. Bursa’yı planlarken, Bursa’nın çevresindeki etkileri de göz önüne almalıyız. Marmara’yı da bütüncül bir şekilde ele almalıyız. Böyle yapılırsa Bursa’da, diğer kentler de kazanır ve insanlar mutlu olur” dedi. “Bizler bir ‘Kent Anayasası’ oluşturuyoruz” Göreve geldikten sonra Bursa Planlama Ajansı’nı kurduklarını hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, ilerleyen süreçte Türkiye’de örneği olmayan Akademik Danışma Kurulu’nu oluşturduklarını söyledi. Böylelikle planlama süreçlerinin sadece başkana veya siyasi iradeye bağlı kalmadığının altını çizen Başkan Bozbey, toplumun büyük kesiminin de kentin geleceğine katkı sağlamış olduğunu dile getirdi. Bursa’yı uzun vadeli planlamak zorunda olduklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, “2050 vizyonlu 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı hazırlarken vatandaşlarla, sanayicilerle, akademik odalarla, sivil toplum kuruluşlarıyla konuşuyoruz. Uzlaşı kültürüyle herkesin sözünün yer aldığı bir 'Kent Anayasası' hedefliyoruz. 17 sektörel çalışma gurubu kuruldu. Her bir sektörle ilgili arkadaşlarımız yoğun bir çalışma yaptılar. Her bir sektörle bir araya gelip son aşamada yine değerlendirme aldılar. İnternette bir portal oluşturarak herkesin şikayet ve önerilerini dile getirmesini sağlayacağız. Bizler bir ‘Kent Anayasası’ oluşturuyoruz. Bu çalışmaya öncelikle Bursalıların sahip çıkması lazım. Ovadaki her kaçak yapı, ovanın katledilmesi demektir. Suyumuzun azalması demektir. Sorunların büyümesi demektir. Biz, güncel veriler üzerinden planı hazırlıyoruz. Bu plana herkesin sahip çıkmasını bekliyoruz” diye konuştu. “Topraklarımızın her bir metrekaresini korumak zorundayız” Yaşanan tüm sorunlarının çözümünün, şehir planlamasından geçtiğini aktaran Başkan Mustafa Bozbey, kentsel dönüşüm uygulamalarında da mahallenin dokusunu bozmamaya, komşuluk ilişkilerinin devam etmesine, kentsel ihtiyaçların giderilebilmesine önem verdiklerini anlattı. JICA ile yürütülen projenin önemli olduğuna vurgu yapan Başkan Mustafa Bozbey, çalışmalarla birlikte ‘Bursa Modeli’ oluşturmaya çalıştıklarını, sanayi bölgelerinin de projeye dahil edildiğini belirtti. Dağ yöresinde toprakların neredeyse üçte birinin üçüncü ele geçtiğine, Yenişehir gibi bölgelerde ise oranın üçte birden fazla olduğuna dikkat çeken Başkan Mustafa Bozbey, “Tüm bunlara rağmen tarımı desteklemek için çok ciddi gayret sarf ediyoruz. Birçok konuda destek veriyoruz. Aile işletmelerini çoğaltmaya çalışıyoruz. Tarlaların boş bırakılmamasını istiyoruz. Gerekirse ürünü satın alıyoruz. Çiftçi iyi bir gelir elde ederse toprağını da satmayacaktır. Gençlerin de tarıma yönelmesini sağlamalıyız. 2050 vizyonlu Çevre Düzeni Planı’nda kesinlikle tarımın özel bir yeri var. Topraklarımızın her bir metrekaresini korumak zorundayız. Bizler bu anlayışa sahibiz. Biz tarımı, doğaya, havamızı, suyumuzu koruyarak; kentimizi insanların keyifle yaşayacağı bir ortama getirerek süreci yönetmek istiyoruz” dedi. Oturumun ardından Türkiye’nin farklı şehirlerinden kolokyuma katılan belediyelerin şehir planlama temalı stantlarını ziyaret eden Başkan Mustafa Bozbey, çeşitli okulların öğrencileri tarafından hazırlanan sergiyi de gezerek yetkililerden bilgi aldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.