Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Restorasyon

Kapsül Haber Ajansı - Restorasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Restorasyon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ankara Kalesi Tarihi Dokusuna Kavuştu Haber

Ankara Kalesi Tarihi Dokusuna Kavuştu

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), 2020 yılında Ankara Kalesi’nde başlattığı “Sokak Sağlıklaştırma ve Çevre Düzenleme Projesi”ni tamamladı. Kent Tarihi, Tanıtım ve Turizm Daire Başkanlığı tarafından yürütülen proje kapsamında; İç Kale 1. etapta 38’i tescilli, 49’u tescilsiz, 2. etapta 32’si tescilli, 41’i tescilsiz, 3. etapta ise 11’i tescilli, 69’u tescilsiz olmak üzere toplam 240 yapı, bilimsel yöntemler ve Ankara Kalesi’nin tarihsel dokusu esas alınarak restore edildi. CAMİLER VE SAAT KULESİ DE RESTORASYON KAPSAMINA ALINDI Ankara Kalesi’nin köklü mirasını koruma hedefiyle yürütülen çalışmalarda; cephe ve çatı düzenlemelerinin yanı sıra yapıların kapı, pencere, avlu, bahçe, merdiven ve balkonları da özgün mimarileri korunarak yenilendi. Proje kapsamında ayrıca; 19. yüzyıl Osmanlı Dönemi’ne ait Misafir Fakih Camii ve Saat Kulesi ile 13. yüzyıl Selçuklu Dönemi’ne ait Alaaddin Camii restorasyon çalışmalarına dâhil edildi. ANKARA KALESİ’NİN KÜLTÜREL MİRASI VATANDAŞ İŞ BİRLİĞİYLE KORUNDU Kale içerisindeki yaşamın kesintiye uğramadığı ve çalışmaların mahalle sakinleriyle iş birliği içinde yürütüldüğü projeye ilişkin açıklamalarda bulunan ABB Kent Tarihi, Tanıtım ve Turizm Dairesi Başkanı Çetin Ünal şunları söyledi: “Ankara Kalemizin en önemli özelliklerinden biri, yaşamın içerisinde olmasıdır. Ankara Kalemizi korumak ve yaşatmak amacıyla 2020 yılında restorasyon ve sokak sağlıklaştırma çalışmalarını başlattık. İç Kale’deki 81 tescilli, 159 tescilsiz toplam 240 adet yapının restitüsyon, restorasyon ve röleve projelerini yaparak, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan da onay alarak yaşamı kesintiye uğratmadan, aslına uygun olarak restorasyonlarını tamamladık. Ayrıca sokak sağlıklaştırma çalışmalarımızı da bitirdik. Kalemizde yaşayan sakinlere ve Ankara’mıza hayırlı olsun.”

Bursa’nın Kalbi Yeniden Heyecanla Atacak Haber

Bursa’nın Kalbi Yeniden Heyecanla Atacak

Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olan Bursa'da 14. yüzyılda oluşmaya başlayan, 16. yüzyılda han, bedesten ve çarşıların gelişimiyle sürecini tamamlayan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin geliştirdiği projelerle yeniden kentin ve Türkiye’nin çekim merkezi haline geliyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 700 yıllık bölge, Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çalıştayı’nda tüm yönleriyle ele alındı. “Alan, insanlığın göz bebeğidir” Tayyare Kültür Merkezi’ndeki programda konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, Bursa’nın kalbinde yaşayan eşsiz mirasın geçmişini, bugününü ve geleceğini konuşmak üzere çalıştayın düzenlendiğini belirtti. Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin yüzyıllardır ticaretin, kültürün, dayanışmanın ve toplumsal hafızanın merkezi olduğunu hatırlatan Başkanvekili Saldız, “Alan yalnızca ekonomik bir değer değildir. Bursamızın ruhu, kimliği ve yaşam kültürünün ta kendisidir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki alan; yalnızca bizim değil, tüm insanlığın göz bebeğidir. Bu yüzden bu bölgeyi korumak, yaşatmak ve çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak hepimizin ortak görevidir” dedi. “Bölgenin bugünkü hali, Bursamıza yakışmıyor” Çalıştay öncesinde sadece masa başında değil; sahada, esnafla birlikte görüşmeler yapılarak sürecin yürütüldüğünü anlatan Başkanvekili Saldız, deprem ve yangın gibi afet risklerine karşı uzman ekiplerle detaylı değerlendirmeler gerçekleştirildiğini ifade etti. Hanların dayanıklılığını artırmak, acil müdahale altyapısını güçlendirmek için gerekli adımları attıklarının altını çizen Saldız, “Ancak hepimizin bildiği bir gerçek var. Bu bölgenin bugünkü hali, Bursamıza yakışmıyor. Tarihi dokusu güçlü, hikâyesi büyük olan bu alan, ne yazık ki yeterince bakımlı değil. Turistler Bursamıza geliyor ancak burada geçirdikleri süre çok kısa. Biz, Başkanımız Mustafa Bozbey'in de vizyonu doğrultusunda Bursamızı Türkiye’nin ve dünyanın en önemli uğrak noktalarından biri yapmak istiyoruz. Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin daha estetik, daha güvenli, daha düzenli, daha ulaşılabilir bir yapıya kavuşması şarttır” diye konuştu. “Alanı daha güçlü, estetik, yaşanabilir hale getirmeyi hedefliyoruz” Alanı yeniden işlevlendirmek ve yaşatmak konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Başkanvekili Saldız, bölgenin yaşayan bir tarih mekânı olarak varlığını güçlendirecek, turizmden hak ettiği payı almasını sağlayacak, esnafın kazancını artıracak, kentin ekonomisini büyütecek projeleri hayata geçirmek için çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Çalışmaların ancak ortak akılla yürütüldüğünde başarıya ulaşacağına dikkat çeken Saldız, “Bu çalıştayı yeni bir yol haritasının başlangıcı olarak görüyoruz. Buradan çıkacak her görüş, her katkı, her öneri; Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin geleceğini şekillendirecek. Geçmişimize duyduğumuz saygıyı, geleceğe duyduğumuz sorumlulukla birleştirerek; bu alanı daha güçlü, daha estetik, daha düzenli ve daha yaşanabilir hale getirme hedefiyle ilerliyoruz. Bursamızın kimliğini korumak, değerlerini geleceğe taşımak için bu kente duyduğumuz sevgiyi sorumluluğa dönüştürüyoruz. Bu kenti sevmek; tarihine, kültürüne ve değerlerine sahip çıkmak, onları muhafaza etmek demektir” dedi. Önemli sorunlar masaya yatırılıyor İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi ve UNESCO Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, çalıştayla Bursa’nın kalbiyle ilgili önemli sorunları masaya yatıracaklarını vurguladı. Program öncesinde tüm hanları ve çarşıları gezerek sorunları yerinde gördüklerini anlatan Dostoğlu, çalıştayın sonuçlarının uygulanabilmesini umduğunu dile getirdi. Sorunların bir bir masaya yatırılacağını aktaran Dostoğlu, toplantıya katkı sunan herkese teşekkür etti. “Bursa’nın kalbi eski heyecanıyla atmıyor” Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, çalıştay öncesinde sahada yoğun bir çalışma yapıldığını ifade etti. Kurumsal kararlılık ve yerelde sahiplenme sayesinde çalışmanın başarıya ulaşacağına inandığını belirten Aksoy, “Bursa’nın kalbi eski heyecanıyla atmıyor. Yüzyıllarca tarihin, sanatın, kültürün, emeğin ve ticaretin buluştuğu merkez olan bölgenin bazı sorunları bulunuyor. Bu sorunların çözümü için Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde önemli bir çalışma yürütülüyor. Çalıştayın ardından çıkan sonuçları herkesin sahiplenmesini umuyorum. Böylece Bursa’nın kalbi eski heyecanıyla tekrar çarpabilecektir” diye konuştu. Ortak yönetim modeli sorgulanacak Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Günay Özkılınç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in vizyonu doğrultusunda aylardır sahada çalışma yaptıklarını ifade etti. Hanların ve çarşıların tek tek gezilerek esnafla yüz yüze görüşmeler yapıldığını anlatan Özkılınç, Hanlar Bölgesi’nde çok fazla özel mülk bulunduğunu ve bunun da birçok sorunu ortaya çıkardığını dile getirdi. Restorasyon projeleri onaylı olmasına rağmen mülk sahipleri kabul etmediği için çalışma yapılamadığını söyleyen Özkılınç, bölgede birçok yönetim aşaması bulunduğunun da altını çizerek çalıştayda ortak yönetim modelinin de sorgulanacağını anlattı. Uzman isimler tarihi bölgeyi konuştu Konuşmaların ardından program, moderatörlüğünü Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu ve Unicon Danışmanlık Grubu Genel Müdürü Adnan Almeman’ın yaptığı oturumla devam etti. Programda, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülin Vural Arslan, ‘Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi dijital kültür mirası atlası’, BUÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Polat ‘Bursa kent merkezine yönelik bir kentsel tasarım rehberi önerileri’, Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Yer Fiziği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış ‘Bursa’nın deprem riski ve tarihi yapılarla ilişkisi’, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi ve ODTÜ Rektör Danışması Prof. Dr. Güliz Bilgin Altınöz ‘Geçmiş deneyimlerin ışığında afetlere hazırlıklı ve dirençli kültürel mirası yeniden düşünmek’ konularında bilgilerini paylaştı. Çalıştay, çeşitli konularda uzmanların katılımıyla düzenlenen masa toplantılarıyla sona erdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Dronlar Avrupa'nın Tarihi Mirasını Korumada Devrim Yaratıyor Haber

Dronlar Avrupa'nın Tarihi Mirasını Korumada Devrim Yaratıyor

Yüksek çözünürlüklü mimari detayları yakalamaktan, restorasyon planlaması için kritik veriler sağlamaya kadar dronlar, koruma alanında hassasiyeti ve verimliliği yeniden tanımladı. Bu teknolojiden faydalanan iki önemli nokta ise Almanya'daki Limburg Katedrali ve Birleşik Krallık'taki Cowdray House Kalıntıları. Geç Romanesk dönemin bir şaheseri olarak 1180 ile 1235 yılları arasında inşa edilen Limburg Katedrali, yedi kulesiyle sakramentleri simgeleyen kültürel bir mücevherdir. Ancak bu kadar karmaşık bir yapının bakımı benzersiz zorluklar sunmaktadır. Zamanla sıva parçaları, çatı kiremitleri ve kurşun kaplamalar aşınmaktadır. Katedral görevlisi Rahip Elmar, "Dünyada eşi benzeri olmayan bir yapı. Yedi kulesiyle Limburg şehrini bir mücevher gibi taçlandırıyor. Bu değerli kültürel mirası gelecek nesillere en iyi şekilde korumak özel bir zorluk" ifadelerini kullandı. Gelişmiş drone teknolojisinin desteğiyle, F7 Digital'den Philipp Matschoss gibi uzmanlar, Limburg Katedrali'nin karmaşık tasarımının 3 boyutlu modellerini benzeri görülmemiş bir hız ve hassasiyetle yakalayabiliyor. Drone görüntüleme ve lazer taramayı birleştiren ekipler, katedralin incelenmesindeki operasyonel verimliliği %70'e kadar artırdı. Manş Denizi'nin diğer yakasında, İngiltere'nin en önemli Tudor dönemi yapılarından biri olan Cowdray House Kalıntıları da dronlar sayesinde benzer bir koruma sürecinden geçiyor. 1793'teki bir yangında büyük hasar gören ve daha önce VIII. Henry ve I. Elizabeth gibi kraliyet figürlerine ev sahipliği yapmış olan kalıntılar, şu anda Cowdray Heritage Trust'ın gözetiminde birinci derece listelenmiş bir tarihi alan olarak duruyor. Orta çağ katedrallerinden Tudor dönemi kalıntılarına kadar uzanan Avrupa'nın kültürel mirası inanılmaz çeşitliliğe sahip ve bu hazinelerin korunması, gelenek ile inovasyonu dengelemeyi gerektiriyor. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.