Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Risk Yönetimi

Kapsül Haber Ajansı - Risk Yönetimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Risk Yönetimi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gelecek Varlık’tan 9 Aylık Sonuçlarda 1,1 Milyar TL’lik Net Kâr Haber

Gelecek Varlık’tan 9 Aylık Sonuçlarda 1,1 Milyar TL’lik Net Kâr

Gelecek Varlık Yönetimi Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan, “Güçlü bilançomuz ve sürdürülebilir kârlılığımızla, varlık yönetimi sektörünün dönüşümüne liderlik etmeye devam ediyoruz” dedi. Gelecek Varlık Yönetimi, kuruluşunun 20. yıldönümü kutladığı 2025’in ilk dokuz ayında net kârını yüzde 32,2 artırarak 1 milyar 134 milyon TL’ye yükseltti. Şirketin tahsilatı, aynı dönemde yüzde 43’lük artışla 4 milyar 272 milyon TL’ye ulaştı. Gelecek Varlık’ın düzeltilmiş FAVÖK’ü, 2 milyar 555 milyon TL ile yüzde 46,6’lık büyüme kaydetti. Aynı dönemde özkaynakları yüzde 46,4 artarak 3 milyar 480 milyon TL seviyesine çıktı. 2025 yılının ilk dokuz ayında 12,5 milyar TL tutarında alacak satın alan Gelecek Varlık’ın toplam satın alınan alacak tutarı 45,8 milyar TL’ye ulaştı. Elde ettiği güçlü finansal sonuçlarla sektör liderliğini pekiştiren şirket, yine bu dönemde 2,6 milyar TL’lik yatırım gerçekleştirdi. Böylece Gelecek Varlık’ın toplam yatırım tutarı 9,6 milyar TL’ye yükseldi. “Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı güçlü bir büyüme dönemindeyiz” Gelecek Varlık Yönetimi Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan, 9 aylık finansal sonuçlara ilişkin değerlendirmede bulundu. Ünlüdoğan “Kuruluşumuzun 20. yıldönümünü kutlarken, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve verimlilik yatırımlarımızın meyvelerini toplamaya devam ediyoruz. Güçlü finansal sonuçlarımız, dengeli büyüme stratejimiz ve etkin risk yönetimi yaklaşımımızın başarısını ortaya koyuyor” dedi. Teknoloji ve sürdürülebilirlik alanındaki stratejik yatırımlara da dikkat çeken Ünlüdoğan “Teknolojiyi hem verimliliğin hem de müşterilerimize daha erişilebilir ve hızlı çözümler sunmanın bir aracı olarak konumlandırıyoruz. ‘Digital NPL Collection’ projemizle kazandığımız uluslararası Stevie Ödülü, dijital dönüşüm vizyonumuzun uluslararası alanda da karşılık bulduğunu gösteriyor” diye konuştu. Ünlüdoğan “Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımlayan varlık yönetimi şirketi olarak, finansal başarıyı sosyal fayda ve çevresel sorumlulukla birlikte ele alıyor; sürdürülebilirliği iş yapış biçimimizin ayrılmaz bir parçası haline getiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Schneider Electric, SE Advisory Services’ı Tanıttı Haber

Schneider Electric, SE Advisory Services’ı Tanıttı

SE Advisory Services, elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalleşme yoluyla kuruluşların ve bireylerin enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve teknoloji alanlarındaki karmaşık zorlukları çözmelerine yardımcı olmak için özel olarak tasarlanmış geniş bir çözüm yelpazesi sunuyor. Küresel elektrik talebinin 2030 yılına kadar yıllık %3’ten fazla artması beklenirken, karbonsuzlaşma yolu da ticari operasyonlara yeni karmaşıklık katmanları ekliyor. Aynı zamanda, küresel ticaret ortamı ve giderek karmaşıklaşan tedarik zincirleri, kuruluşlar üzerinde ek bir baskı yaratıyor. Bu zorluklar, strateji ve uygulamada daha bütünsel, entegre bir yaklaşım gerektiriyor. SE Advisory Services’ın yaratılmasına yol açan da bu pazar ihtiyacı oldu. Schneider Electric Enerji Yönetimi İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Frédéric Godemel, konuyla ilgili şunları söyledi: “Belirsizlik zamanları, her şeyden önce netlik ve kontrol edebileceğiniz şeyler hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir. Bu nedenle, Schneider Electric bünyesindeki dünya standartlarındaki danışmanlık yeteneklerimizi aldık ve müşterilerimizin daha hızlı ve güvenle hareket etmelerini sağlamak, acil enerji, sürdürülebilirlik ve teknoloji zorluklarını çözmek için yeteneklerin kilidini açmak üzere birleştirdik. Danışmanlık hizmetleri Schneider Electric’te yeni değil ve geçmişte müşteriler için paha biçilmez olduğunu kanıtladı. Bugün, müşterilere daha net ve net sıfıra (net zero) doğru açık bir yol sunmak için bu hizmeti geliştiriyoruz.” Danışmanlık deneyimi yeniden tanımlanıyor SE Advisory Services, Schneider Electric’in danışmanlık yeteneklerinde stratejik bir evrimi temsil ediyor ve geleneksel danışmanlığın ötesine geçerek yazılım ve proje uygulamasını da kapsayacak şekilde genişliyor. Bu uçtan uca yaklaşım, yüksek talep gören danışmanlık tekliflerinden oluşan büyüyen bir portföyü bir araya getirerek, enerji ve teknoloji geçişlerini hızlandıran çevik, akıllı ve entegre hizmetler aracılığıyla kuruluşların operasyonlarını geleceğe hazırlamasına yardımcı oluyor. SE Advisory Services, dört temel alanda hem kurumsal çaplı girişimleri hem de saha düzeyindeki operasyonları destekliyor: 1. Sürdürülebilir İşletme ve Endüstriyel Dönüşüm: Hem enerji süreçlerini hem de temel endüstriyel operasyonları dönüştürmek için dijital dönüşüm, süreç elektrifikasyonu, karbonsuzlaşma, yenilenebilir enerji, düşük karbonlu altyapı, döngüsellik ve doğa tabanlı çözümler ile karbon dengeleme yoluyla geçiş planlamasına rehberlik etme. 2. Risk Yönetimi ve Dayanıklılık: Kesinti süresini azaltmak, bağlantılı sistemleri güçlendirmek ve operasyonel dayanıklılık oluşturmak için kuruluşları enerji dalgalanmalarından, siber güvenlik tehditlerinden, iklim risklerinden ve sistem kesintilerinden koruma. 3. Kaynak ve Varlık Performansı: Güvenilirliği arttırmak, israfı azaltmak ve büyümeye yatırım yapmak amacıyla kaynakları ve sistemleri stratejik olarak değerlendirme. 4. Akıllı Yazılım: Bölünmüş iş akışlarını birbirine bağlamak ve içgörüleri eyleme dönüştürmek için yerel yapay zeka yetenekleriyle donatılmış ve derin danışmanlık uzmanlığı üzerine inşa edilmiş özel yazılım ürünleri sağlama. Enerji teknolojisine kapsamlı bir yaklaşım Schneider Electric’in danışmanlık uygulamaları, bir kuruluşun tüm işletmesinde performans sağlamak için birlikte çalışarak karbonsuzlaşma ve döngüsellikten, siber güvenlik ve varlıklara, sistem ve süreç dönüşümünden, altyapı modernizasyon çalıimaları için kurumsal yönetişime kadar uzanan kilit faktörleri ele alıyor. Bu kapsamlı yaklaşım, Schneider Electric müşterilerinin hedeften eyleme geçişlerinde kilit bir faktör oldu. Schneider Electric Endüstriyel Otomasyon İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Gwenaelle Avice Huet, konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi: “Enerji, teknoloji ve yazılım artık endüstriyel ilerlemenin ayrılmaz itici güçleri konumunda. Danışmanlık yaklaşımımız, müşterilerin dönüşüm için kritik kaldıraçları belirlemelerine yardımcı olarak elektrifikasyonun tüm potansiyelini ortaya çıkarıyor, otomasyonu hızlandırıyor, dijitalleşmeyi yerleştiriyor ve siber güvenliği güçlendiriyor. Merkezde yazılımla, pazar değişimlerine uyum sağlayan ve uzun vadeli değer sunan dayanıklı, geleceğe hazır operasyonlar sağlıyoruz.” Schneider Electric’in enerji geçişi yönetimine yönelik kapsamlı yaklaşımı, şirketin Ağustos ayında “IDC MarketScape: Dünya Çapında Enerji Geçişi Profesyonel Hizmetleri 2025 Satıcı Değerlendirmesi”nde Lider olarak adlandırılmasını sağladı.

Forte Milsoft Birleşmesi Sonrası Forte’den Güçlü Bilanço Açıklaması Haber

Forte Milsoft Birleşmesi Sonrası Forte’den Güçlü Bilanço Açıklaması

Forte Teknoloji, 2025 yılı içerisinde gerçekleştirdiği MilSOFT Yazılım Teknolojileri A.Ş. satın alımı ile savunma sanayiindeki konumunu stratejik biçimde güçlendirdi. MilSOFT’un tecrübesiyle Forte’nin Ar-Ge gücünün birleşmesi sonucu, şirket savunma yazılımları ve taktik veri iletişim sistemlerinde bölgesel bir teknoloji lideri olma hedefini somut adımlarla destekledi. Bu satın alım, Forte’nin toplam varlıklarının önemli bir artışla 4,7 milyar TL’ye, özkaynaklarının ise 1,94 milyar TL’ye yükselmesine önemli katkı sağladı. TARIM TEKNOLOJİLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR DÖNÜŞÜM Savunma alanındaki büyümenin yanı sıra Forte, tarım teknolojilerine stratejik yatırımlarını sürdürdü. Bu yatırımlar sonucunda şirketin stokları 140 milyon TL’den 430 milyon TL’ye, yükseldi. Bu artış, tarım teknolojisi ve Ar-Ge projelerinin hızla ölçeklendiğini, Forte’nin geleceğe dönük yatırımlarını artırdığını gösteriyor. FİNANSAL GÜÇTE TARİHİ DÖNÜM NOKTASI 2025 yılı itibarıyla Forte, sadece operasyonel büyüme değil, aynı zamanda finansal sağlamlıkta da tarihi bir dönüm noktasına ulaştı: Net dönem kârı: 1,8 milyar TL Yatırım faaliyetlerinden gelir: 2 milyar TL’nin üzerinde Faaliyetlerden elde edilen nakit akışı: 282 milyon TL Nakit varlıklar: 133 milyon TL’den 241 milyon TL’ye yükseldi Bu göstergeler, Forte’nin stratejik planlama ve doğru risk yönetimi ile sürdürülebilir büyüme modeli oluşturduğunu ortaya koyuyor. FORTE ARTIK SADECE BİR TEKNOLOJİ ŞİRKETİ DEĞİL, BİR TEKNOLOJİ EKOSİSTEMİ Forte Teknoloji Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “2025 yılı, Forte’nin kurumsal tarihinde bir dönüm noktası oldu. MilSOFT satın almasıyla savunma sanayiinde güçlü bir milli markayı bünyemize kattık; aynı zamanda tarım teknolojileri alanında dijital dönüşümün liderliğini üstleniyoruz. Bugün Forte, toplam varlıklarını üçe katlamış, 1,8 milyar TL net kârla operasyonel ve finansal gücünü kanıtlamış bir teknoloji ekosistemine dönüşmüştür. Türkiye’nin hem savunma hem tarımda teknolojik bağımsızlığını güçlendiren bu yapı, bizim için yalnızca bir finansal başarı değil, aynı zamanda milli bir sorumluluktur.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Global Yatırım Holding’in Konsolide Net Karı İlk Dokuz Ayda 2,1 Milyar TL’ye Ulaştı Haber

Global Yatırım Holding’in Konsolide Net Karı İlk Dokuz Ayda 2,1 Milyar TL’ye Ulaştı

Çeşitli iş kollarında yatırımlarıyla 4 kıta ve 19 ülkede faaliyet gösteren Global Yatırım Holding (GYH), güçlü konsolide gelir, kar ve FAVÖK’ünü yılın üçüncü çeyreğinde de devam ettirdi. Yayınlanan mali tablolara göre; 1 Ocak-30 Eylül 2025 döneminde konsolide gelirler 17.5 milyar TL (IFRIC 12 etkisi hariç), konsolide FAVÖK 7,6 milyar TL, konsolide net kar ise 2,1 milyar TL seviyelerinde gerçekleşti. Reel büyümesine devam eden grubun tüm iş kollarının gelirleri enflasyon muhasebesi uygulanmamış hali ile yüzde 26 ile yüzde 48 arasında arttı. Holding’in konsolide gelirleri yılın ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 43 artış gösterirken, FAVÖK’ü yüzde 51 ile enflasyonun üstünde büyüme yakaladı ve rekor seviyelere ulaştı. Global Yatırım Holding, karlılıkta da rekor kırdı. Grubun 2024’ün ilk dokuz ayında yaklaşık 1,5 milyar TL olan net karı, bu yılın aynı döneminde yüzde 42 artışla 2,1 milyar TL’yi buldu. Söz konusu kar rakamının içerisinde 2 milyar 365,6 milyon TL tutarında amortisman gideri, 253,3 milyon TL tutarındaki net kur farkı geliri ile 4.2 milyon TL tutarında TMS29 uygulaması kaynaklı parasal kazanç olmak üzere toplamda 2 milyar 108,1mn TL’lik nakit çıkışı gerektirmeyen giderler yer aldı. ‘Gelecek döneme temkinli iyimserlikle bakıyoruz’ Yılın ilk dokuz ayında küresel piyasaların kalıcı enflasyon baskıları, yüksek faiz oranları ve artan jeopolitik risklerden etkilenmeye devam ettiğini kaydeden Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mehmet Kutman, “Türkiye’de ise ekonomik dengelenme süreci ve devam eden dezenflasyon programı üçüncü çeyrek boyunca sürdü. Hükümetin para ve maliye politikalarında sürdürdüğü kararlı disiplin, yatırımcı güveninde kademeli bir toparlanmayı destekleyerek daha öngörülebilir piyasa koşullarının zeminini hazırladı. Yüksek faiz oranları ve maliyet enflasyonu özellikle enerji yoğun sektörler için zorluklar yaratsa da, bu durum aynı zamanda bizim gibi verimlilik ve sürdürülebilirlik temelli iş modellerinin önemini daha da artırdı. Tüm bu zorluklara rağmen, grubumuzun çeşitlendirilmiş iş modeli ve disiplinli uygulamaları güçlü finansal sonuçlar üretmeye devam etti” dedi. Liman ve gaz iş kollarının güçlü talep, verimlilik artışı ve stratejik yatırımlarla holdingin büyümesinde itici güç olduğunu anlatan Kutman, şöyle devam etti: “Bu sonuçlar, ihtiyatlı risk yönetimi, sermaye disiplini ve sürdürülebilir değer yaratımına odaklanmaya devam ettiğimizin bir göstergesi. Tüm faaliyet alanlarımızda, finansal güç ve operasyonel çevikliğimiz rehberliğinde uzun vadeli stratejimizi ilerletmeye kararlıyız. Önümüzdeki döneme temkinli bir iyimserlikle bakıyoruz. Küresel ekonomik belirsizliklerin 2026’ya da taşınması muhtemel olmakla birlikte, Türkiye’deki normalleşme sürecinin uzun vadeli büyümeyi destekleyeceğini öngörüyoruz. Odak noktamız, sürdürülebilir kârlılık, dikkatli risk yönetimi ve disiplinli sermaye tahsisiyle uzun vadeli hissedar değeri yaratmak olacaktır.” ‘Yatırımcılarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz’ GYH Mali İşler Grup Başkanı Ferdağ Ildır ise, “Global Yatırım Holding, 2025’in ilk dokuz ayında tüm ana iş kollarında güçlü ve dengeli sonuçlar elde etti. Zorlu makroekonomik ortama rağmen gelir ve kârlılığımızı artırdık. Mali yönetimimiz ve sağlam bilançomuz ile birlikte sürdürülebilir büyüme trendini yakaladık. Bugüne kadar olduğu gibi gelecek dönemde de doğru ve hızlı adımlarla stratejimize bağlı kalıp, yatırımcılarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Serbest Fonlar Borsa İçin Problem Haline Gelmeye Başladı Haber

Serbest Fonlar Borsa İçin Problem Haline Gelmeye Başladı

Panelde katılımcılar, dijitalleşmenin piyasalar üzerindeki etkilerini, risk yönetimi ve regülasyonlar ekseninde küresel trendleri, yatırımcı davranışlarını ve sermaye akışlarının geleceğini analiz ederek, finansal karar alma süreçlerindeki stratejik iç görüleri paylaştı. Osmanlı Portföy Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mehmet Gerz serbest fonlar borsa için problem haline gelmeye başladığını söylerken, nitelikli yatırımcı sınırının 10 milyon TL'ye yükseltilmesi gerektiğini belirtti. ABD'de Donald Trump'ın başkan olarak seçilmesinin ardından dünyaya bir belirsizlik halinin hakim olduğunu belirten eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez, böyle bir dünyada çok net kararlar vermenin ve çok net tahminler yapmanın çok zor olduğunu kaydetti. Sermaye piyasaları ve finans piyasalarının da böyle bir dünyanın içinde olduğunu kaydeden Eğilmez, belirsizlik yansımalarının giderek arttığına dikkat çekti. Türkiye'nin içinde bulunduğu mevcut duruma da değinen Eğilmez, en büyük hatanın 2021 Eylül ayında başlayan faiz indirimleri olduğunu söyledi. Eğilmez, "2021 yılında eylül ayında enflasyon yüzde 19, faizler de yüzde 19 iken Merkez Bankası faizleri indirmeye karar verdi. Sonra enflasyon yüzde 80'lere vardığında bizim faiz yüzde 8,5'tu. İşte bugün yaşadığımız problemlerin yüzde 80-90'ı buradan çıktı. Sanayici şu anda faizlere çok kızıyor ama o dönemde bedava krediler kullanıldı ve Türkiye maalesef bu hale geldi. Şimdi de buradan çıkmaya uğraşıyoruz. " dedi. SON 30 YILIN EN ÖNEMLİ HİKAYESİ ÇİN İş Invest Capital Markets Genel Müdür Yardımcısı Sant Manukyan da son 30 yılın en önemli hikayesinin Çin olduğunun altını çizerek, birçok kişi itiraz etse de ABD Başkanı Trump'ın Çin'e karşı doğru adımlar attığına inandığını belirtti. Manukyan, "Çin çok dişli bir şekilde geliyor. Bu gelmesi, ekonomi olmanın dışında, aynı zamanda kendi modelini üretmesi. Size burada ilginç bir rakam vereceğim: Çin'de özel sektör ve hane halkının toplam borçluluk oranı yüzde 300'ü geçmiş durumda. Bu oran bir anlamda yatırımların çok da verimli olmadığını gösterse de batılıların borçluluğuna göre önemli bir fark var. Mesela İngiliz Merkez Bankası Fransa ile olan savaşı fonlamak için kurulmuş. Batının borçları ağırlıklı savaş kaynaklı borçlar aslında. Çin'de ise öyle bir şey yok. Çin'in ilginç bir model olmasının nedeni, bu son yükselişin gerçekten belli ölçüde daha barışık, daha kollektif bir yükselişten kaynaklanıyor olması." dedi. Dünyada artık çok ciddi bir mücadelenin başladığını kaydeden Manukyan, şöyle devam etti: "Mesela Trump bakıyor, Çin'de iç tüketimin zayıf olması bilinçli, artı aşırı üretim bilinçli. Gerçek anlamda bağımsız merkez bankası var mı, yok. Büyük bir işsizlik sorunu veya büyük bir enflasyon sorunu var mı, hayır yok. Dolayısıyla diyor ki, 'bizde FED enflasyon yüzde 2'ye gelince kenara çekiliyor. Oysa burada bir savaş veriyoruz biz. Dolayısıyla benim arkama geçmesi lazım.' Doğruyu yanlışı tartışmıyorum ama ortam değişiyor, bunu anlamamız gerekiyor." İKİ AYRI PİYASA OLUŞACAK Bu ortamda sermaye piyasalarında da önemli gelişmeler yaşandığını söyleyen Manukyan, "Birincisi sermaye piyasaları 10 yıllıklara baktığınızda giderek ayrışacak, iki tane piyasa çıkacak. Şu anda nasıl ki Rusya'da baktığın yere göre değişen iki ayrı fiyat var, yarın öbür gün ABD 'biz Çinli şirketlerin borsamıza kote olmasına izin vermiyoruz' diyebilir. İkincisi, hafta sonu Çin'de bir altın kararı alındı. Çin'in en büyük korkularından bir tanesi ödeme sistemlerinde hala yeni olması. Dolayısıyla o tarafta Çin'in altın alımları sadece ABD'ye güvenmemesi değil, sistemden atılırlarsa, altını bir ödeme sistemi, bir takas sistemi olarak kullanma isteği. Dolayısıyla biz emtialarda da bir ayrışma göreceğiz. Amerika'nın 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yaptığı en zekice şey, bütün ülkelere ham maddelere erişim imkanı vermesiydi. Biz şu anda bir paylaşım savaşına gitmiyoruz çünkü konu ham maddeye erişim değil. Bizde de çok tartışılıyor. İşte şu kadar nadir element rezervi var diye. Hatta yurt dışına satılmasın deniyor. Ama şu anda nadir element çıkarttıktan sonra bunu Çin'e göndermeyecekseniz hiçbir şey yapamıyorsunuz, çünkü bütün teknoloji Çin'de. Dolayısıyla ham maddeye erişmek değil, tamamlanmış ürüne erişmek üzerinden bir kavga olduğunu görüyoruz." diye konuştu. NİTELİKLİ YATIRIMCI SINIRI 10 MİLYON LİRAYA ÇIKSIN Osmanlı Portföy Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mehmet Gerz de konuşmasında sermaye piyasalarındaki serbest fonlara vurgu yaptı ve bu fonların borsa için bir problem haline gelmeye başladığına dikkat çekti. Türkiye'deki toplam fon büyüklüğünün 120 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirten Gerz, bunun dörtte üçünün de serbest fonlar ve para piyasası fonlarında olduğunu ifade etti. Normal fonlarda portföydeki tek bir hissenin ağırlığının yüzde 10'u geçemeyeceğini, serbest fonlarda ise daha fazla risk almaya olanak vermek için bir limit olmadığının altını çizen Gerz, "Yüksek faiz son 1,5 yıldır borsanın performansını o kadar engelliyor ki borsada getiri kalmayınca, ilginin endeks hisselerinden endeks dışı daha ufak hisselere kaydığını görüyoruz. Bu ufak hisselerde de maalesef spekülasyon ve yer yer artan oranda manipülasyonun olması yatırımcıyı rahatsız ediyor. Bu konuyu artık dile getiriyoruz çünkü bir süre konuşulmuyordu. En son birkaç gün önce gerek Bakan Şimşek, gerekse de SPK Başkanı bu konuyu adını koyarak dile getirdiler. Ben de bu sektöre iyi niyete katkı yapmak isteyen kişilerin çekinmeden konuşması gerektiğini düşünüyorum." dedi. Gerz, şöyle devam etti: "Sonuçta serbest fonlar Borsa için bir problem haline gelmeye başladılar. Buradaki en önemli problem; serbest fonlara sadece nitelikli yatırımcılar yatırım yapabiliyor. Nitelikli tanımı globalde 1 milyon dolar finansal varlığı olan kişi iken Türkiye'de sadece 1 milyon TL. Tam 10 senedir 1 milyon lira finansal varlığı olanlar nitelikli yatırımcı sayılıyor. Bu çok düşük bir rakam ve bu sakıncayı bugünlerde yaşamaya başladık. İlk öneri olarak buradan nitelikli yatırımcı sınırının acilen 1 milyon liradan en az 10 milyon liraya çıkartılması gerektiğini önermek istiyorum." MKK Genel Müdürü Ekrem Arıkan da panelde yaptığı konuşmada MKK'nın yaptığı çalışmalardan bahsetti. Merkezli Kayıt Kuruluşu'nun dünyada CSD olarak en iyi saklama kuruluşlarından olduğunu belirten Arıkan, hatta Amerika'da CSD Association tarafından nasıl bu kadar ürün ve hizmet çeşitliliği sağladıklarını anlatmak için davet aldıklarını belirtti. Bu ürün ve hizmet çeşitliliğini artırmaya devam edeceklerini kaydeden Arıkan, MKK'nın piyasaların şeffaflaşması adına çok önemli bir görevi yerine getirdiğinin altını çizdi.

Albaraka Türk'ten 11 Milyar 180 Milyon TL Net Kâr Haber

Albaraka Türk'ten 11 Milyar 180 Milyon TL Net Kâr

Kaliteli aktif yapısıyla güçlü bir bilanço Albaraka Türk, reel sektöre sağladığı finansman desteğini yılın ilk dokuz ayında önemli ölçüde artırdı. Bankanın konsolide finansal sonuçlarına göre nakdi finansman hacmi, 2024 yıl sonuna göre %43 yükseldi. Albaraka Türk’ün aktif büyüklüğü ise 421,4 milyar TL seviyesine ulaştı. Bankanın aktif kalitesine yönelik kararlı adımları sürüyor. 2024 yıl sonunda %1,36 seviyesinde olan takipteki alacak oranı (NPL), yıl sonu beklentilerine paralel biçimde Eylül 2025 itibarıyla %1,58 olarak gerçekleşti. Takipteki alacaklar için ayrılan karşılık oranı %83 seviyesinde korunarak güçlü risk yönetimi anlayışını yansıttı. Yılın üçüncü çeyreğinde, özel cari hesaplar ve katılım hesapları aracılığıyla toplanan fonların toplam büyüklüğü 256 milyar TL’ye ulaştı. Sektörde yüksek fonlama maliyetlerinin gündemde olduğu bir dönemde, özel cari hesapların toplanan fonlar içindeki payının %50 olması bankanın sağlam fonlama yapısını destekledi. Kârlılıktaki güçlü artış sermaye yapısını destekledi Albaraka Türk Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Malek Temsah, finansal sonuçlara ilişkin değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: “Katılım bankacılığı prensiplerine bağlılığımızı sürdürürken, sıkı para politikasına rağmen geçen yıla kıyasla kayda değer bir büyüme elde ettik. Konsolide net kârımız 2025’in ilk dokuz ayında, geçen yılın aynı dönemine göre %145 artışla 11 milyar 180 milyon TL seviyesine ulaştı.” Temsah, müşteri odaklı stratejiler ve dijitalleşme yatırımlarıyla büyümeyi sürdürdüklerini belirterek şunları ekledi: “2025 yılında, vizyon ve misyonumuz doğrultusunda müşteri deneyimini güçlendirmeye, katılım finans ilke ve değerlerine uygun ürünler sunmaya devam ediyoruz. Dijitalleşme alanındaki yatırımlarımız sayesinde finansal hizmetlerimizi daha erişilebilir ve yenilikçi hale getiriyoruz. Bununla birlikte, sürdürülebilirlik odaklı projelerimizle topluma ve çevreye karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeyi sürdürüyoruz.” Malek Temsah, önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “TCMB’nin faiz indirim sürecinin, fonlama maliyetlerini azaltarak net kâr marjımızı iyileştireceğini öngörüyoruz. Her ne kadar Eylül ayı enflasyon verisinde sıkılaşma görünse de önümüzdeki aylarda devam edecek olan dezenflasyon politikasının net kâr payı marjımızı olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz.”

UTİKAD’dan Dev Vizyon: Lojistik Sektöründe Hedef 200 Milyar Dolar ve Küresel İlk 10! Haber

UTİKAD’dan Dev Vizyon: Lojistik Sektöründe Hedef 200 Milyar Dolar ve Küresel İlk 10!

İSTANBUL – Türk taşımacılık ve lojistik sektörünün en kapsamlı sivil toplum kuruluşu olan UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği), düzenlediği basın toplantısıyla sektör için iddialı büyüklük hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmak için atılacak iki stratejik adımı kamuoyuyla paylaştı. UTİKAD, 2024 itibarıyla 100 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ve Türkiye’nin hizmet ihracatının %40’ına ulaşan sektör için yeni bir vizyon ortaya koydu: 200 milyar dolarlık pazar büyüklüğü ve lojistikte dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer alma hedefi. Stratejik Adım 1: İnovasyonun Kalbi "Türkiye Logistics Summit 2025" UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilgehan Engin, 200 milyar dolarlık hedefe ulaşmak için sektörün inovasyon, teknoloji ve kapsayıcı sürdürülebilirlik odaklı bir dönüşüme ihtiyacı olduğunu vurguladı. Bu dönüşümün en önemli ayağını, Turkish Cargo ana sponsorluğunda 7 Kasım 2025’te gerçekleştirilecek olan Türkiye Logistics Summit oluşturuyor. Başkan Engin, zirvenin "Pioneering the Future of Logistics" (Lojistiğin Geleceğine Öncülük Etmek) mottosuyla, jeopolitik değişimler, Orta Koridor fırsatları, yapay zekâ destekli çözümler ve yeşil lojistik uygulamaları gibi konuları ele alacağını belirtti. Karbon nötr etkinlik olarak düzenlenecek zirveye 1000’in üzerinde katılımcının gelmesi bekleniyor. Stratejik Adım 2: Büyüme Eşitlikle Mümkün – "Kadın Etki Raporu" UTİKAD’ın 200 milyar dolar hedefine yönelik ikinci stratejik adımı ise, sektördeki fırsat eşitliği ve kapsayıcılık konusuna odaklanan "Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu" oldu. Rapordan aktarılan çarpıcı bulgular: Pozitif Etki: Kadın çalışanların varlığı; hizmet kalitesi (%88), müşteri memnuniyeti (%86) ve risk yönetimi (%80) gibi alanlarda somut olumlu etkiler yaratıyor. Temsilde Tıkanma: Kadınların kanıtlanmış katkısına rağmen, üst düzey yönetim ve karar verici pozisyonlara geçişte yüzde 10’un altında kalan bir temsil oranıyla ciddi bir tıkanma yaşanıyor. Kadın CEO oranı %17 iken, şirketlerin %47’sinde C-Level pozisyonlarda hiç kadın yönetici bulunmuyor. UTİKAD KLOG Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, raporun üst yönetime geçişteki bu tıkanıklığı aşmak için bir eylem çağrısı niteliğinde olduğunu belirtti. Başkan Bilgehan Engin, "Bu rapor, sektörümüze kattığı paha biçilmez değeri gözler önüne sererken, potansiyellerini tam olarak ortaya çıkarabilmemiz için odaklanmamız gereken alanlara da işaret eden bir yol haritasıdır," diyerek, büyümenin ancak fırsat eşitliğiyle mümkün olabileceğinin altını çizdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İnfo Yatırım’dan Sermaye Piyasalarına Yenilikçi Adım Haber

İnfo Yatırım’dan Sermaye Piyasalarına Yenilikçi Adım

Sermaye piyasalarında öncü bir rol üstlenen İnfo Yatırım, yenilikçi finansal ürünleriyle yatırımcılara geniş bir portföy çeşitliliği fırsatı sunmaya devam ediyor. Banka dışı aracı kurumlar arasında varant ve sertifika ihraç eden ilk kurum olma başarısını gösteren İnfo Yatırım, şimdi de Yapılandırılmış Borçlanma Aracı (YBA) ihracıyla nitelikli yatırımcılara mevduata kıyasla daha yüksek getiri fırsatı veren veya ana para koruması sunan esnek yatırım fırsatları sunuyor. YBA: Kişiselleştirilebilir Yatırım Deneyimi Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 28 Ağustos 2025 tarihli, 500 milyon TL tutarındaki YBA ihracı izni ile İnfo Yatırım nitelikli yatırımcılarına özel olarak YBA’lar sunmaya başladı. Yapılandırılmış Borçlanma Araçları; borçlanma araçlarını pay senetleri, emtialar, döviz kurları veya endeksler gibi dayanak varlıklara bağlı türev ürünlerle birleştiren esnek yatırım araçlarıdır. Bu özelleştirilebilir yapı sayesinde yatırımcılar, risk-getiri tercihleri ve piyasa beklentilerine göre kişiselleştirilmiş yatırım stratejileri oluşturabilmektedir. Söz konusu ürünler, Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) nezdinde ISIN kodlarıyla kayden izleniyor. YBA’nın Öne Çıkan Avantajları: Yüksek Getiri Potansiyeli: Geleneksel sabit getirili ürünler veya mevduatın üzerinde getiri imkânı. Kişiselleştirilebilir Risk-Getiri Profili: Yatırımcının piyasa beklentilerine uygun tasarım seçenekleri. Esneklik: Vade, nominal büyüklük ve erken itfa özellikleriyle yatırımda hareket özgürlüğü. Ana Para Koruması: Talep edilmesi halinde vade sonunda ana para koruması sağlanabilir. Piyasa Uyumluluğu: Yükselen, düşen veya yatay piyasa koşullarına uygun yatırım stratejileri oluşturulabilir. YBA ihracıyla birlikte İnfo Yatırım, sermaye piyasalarındaki inovatif ürün yelpazesini daha da genişleterek, yatırımcılara daha fazla çeşitlilik, esneklik ve getiri potansiyeli sağlamayı hedefliyor. İnfo Varant ve Endeks Sertifikaları ile Yatırımda Yeni Dönem Sermaye piyasalarında yenilikçi ürünleriyle öne çıkan İnfo Yatırım, yatırımcılarına farklı piyasa koşullarına uygun, esnek ve erişilebilir yatırım araçları sunmaya devam ediyor. Banka dışı aracı kurumlar arasında varant ihraç eden ilk kurum olma unvanını taşıyan İnfo Yatırım, İnfo Varant ve Endeks Sertifikaları ürünleriyle yatırımcılara hem kaldıraçlı yatırım hem de kaldıraçsız, şeffaf yatırım seçenekleri sunuyor. İnfo Varant: Kaldıraçlı Yatırım ve Risk Yönetimi Bir Arada İnfo Yatırım varantları, 14 Şubat 2024’ten itibaren Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladı. İnfo Varant’lar sayesinde yatırımcılar, yükselen veya düşen piyasa beklentilerine göre hem alım (call) hem satım (put) varantlarıyla strateji oluşturabiliyor. Dayanak varlığın bir kesri kadar değere sahip bu ürünler, düşük sermaye ile yüksek getiri potansiyeli sunarken, teminat gerektirmeden hisse senedi gibi Borsa İstanbul’da işlem görüyor. Vadesi sınırlı olan varantlar, beklentinin aksi yönde gelişmesi durumunda değer kaybı riski taşırken, yatırımcılara portföy çeşitlendirme ve etkin risk yönetimi olanağı sağlıyor. Endeks Sertifikaları: Kolay, Şeffaf ve Kaldıraçsız Yatırım Fırsatı İnfo Yatırım, 2025 yılı içerisinde Gram Altın, Gram Gümüş ve Brent Petrol Endeks Sertifikası ihraç ederek sermaye piyasalarına bir yenilik daha kazandırdı. Bu sertifikalar, dayanak varlıkların (altın, gümüş, Brent petrol gibi) fiyat performansını birebir yansıtan, kaldıraçsız, şeffaf ve kolay erişilebilir yatırım araçlarıdır. Küçük tutarlarla büyük emtialara yatırım imkânı sunan sertifikalar, yatırımcılara risk dağıtımı ve çeşitlendirme avantajı sağlarken, vade sonunda nakit uzlaşı özelliğiyle süreci kolaylaştırır. Yatırımcılar, İnfo Yatırım veya diğer aracı kurum/banka yatırım hesapları üzerinden, “Varant ve Sertifika Risk Bildirim Formu” onayını tamamlayarak sertifikalara kolayca yatırım yapabiliyor. “Her seviyeden yatırımcıya uygun seçenekler sunuyoruz” İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Onur Akkaynak, konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi: “İnfo Yatırım olarak 1990’dan bu yana sermaye piyasalarında yenilikçi çözümler geliştiriyoruz. Kendimizi bir ‘yatırım süpermarketi’ olarak konumlandırıyor, geniş ürün yelpazemizle yatırımcıların tüm finansal ihtiyaçlarını tek çatı altında karşılamak için çalışıyoruz. Bu doğrultuda, Borsa İstanbul'da işlem gören varant ve sertifikalar gibi ürünlerle yatırımcılara hem yerel hem de küresel piyasalara erişim sağlıyoruz. Son olarak gerçekleştirdiğimiz Yapılandırılmış Borçlanma Aracı (YBA) ihracıyla birlikte, yatırımcılarımızın farklı risk-getiri tercihlerine göre portföylerini çeşitlendirmelerine olanak tanıyoruz. Hedefimiz, piyasa koşullarına göre esnek hareket edilebilen, risk yönetimi güçlü portföyler oluşturmalarına katkı sağlamak. Yatırımcılara yenilikçi ürünler sunmaya ve Türkiye sermaye piyasalarına değer katmaya devam edeceğiz.” İnfo Yatırım, yenilikçi finansal ürünlerle sermaye piyasalarındaki öncü konumunu güçlendirerek, yatırımcıların farklı piyasa koşullarında etkin yatırım stratejileri oluşturmasına olanak tanımayı sürdürüyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.