Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığı

Kapsül Haber Ajansı - Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

81 İlden DENEYAP Türkiye Eğitmenleri Mersin'de Buluşuyor Haber

81 İlden DENEYAP Türkiye Eğitmenleri Mersin'de Buluşuyor

Bu kapsamlı program, eğitim kalitesini artırmayı, içerikleri teknoloji trendleriyle uyumlu hale getirmeyi ve eğitmenlerin mesleki gelişimlerini derinleştirmeyi hedefleyen DENEYAP Türkiye’nin en önemli yıllık buluşmalarından biri olarak öne çıkıyor. Açılış programına TÜBİTAK Bilim ve Toplum Başkanı ve DENEYAP Türkiye İcra Kurulu Başkanı Ömer Kökçam, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürü Dr. Sadullah Uzun, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Müdürü Enes Efendioğlu ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Elvan Kuzucu Hıdır’ın katılım sağlayacağı program süresince eğitmenler, tanışma ve kaynaşma etkinliklerinin ardından teknik ve kişisel gelişime yönelik çeşitli oturumlara dahil olacak. Program, geleceğin kritik disiplinlerinden Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji gibi teknoloji odaklı eğitimlerle devam edecek ve alanında uzman akademisyenlerin sunumlarıyla zenginleşecek. Eğitim kapsamında, DENEYAP Teknoloji Atölyeleri bünyesinde üstün başarı gösteren eğitmenler için anlamlı bir ödül töreni de düzenlenecek ve TEKNOFEST sürecinde finalist olmaya hak kazanan eğitmenler başarılarını taçlandıran sertifikalarla onurlandırılacak. Bu yılki program, 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel kutlama etkinlikleriyle daha da anlam kazanacak ve eğitmenlerin emeğini, fedakârlığını ve katkılarını görünür kılan özel bir bölüm, samimi ve güçlü bir atmosferde gerçekleştirilecek. Üç gün sürecek eğitmen eğitiminin ardından katılımcılar, Mersin’in eşsiz doğal miraslarından Cennet–Cehennem Mağaralarına düzenlenecek kültürel bir gezi ile programı keyifli bir deneyimle sonlandıracak. DENEYAP Türkiye, bu programla eğitmenlerin bilgi ve becerilerini güçlendirmeyi, teknolojiyi öğretim süreçlerine en iyi şekilde entegre etmeyi ve geleceğin teknoloji insanlarını yetiştirmeyi sürdürmeye devam edecek.

Eksun Gıda'da Yılın İlk 9 Ayında FAVÖK 205 Milyon TL'ye Ulaştı Haber

Eksun Gıda'da Yılın İlk 9 Ayında FAVÖK 205 Milyon TL'ye Ulaştı

Geçen yılın aynı dönemine kıyasla daha güçlü bir finansal tablo ortaya koyan şirketin toplam hasılat tutarı 8,2 milyar TL olarak gerçekleşirken brüt kârı geçen yılın aynı dönemine göre %22 artışla 887,2 milyon TL’ye yükseldi. Sinangil ve Sinangil Gluten YOK markalarıyla 200’ü aşkın ürün çeşidini bünyesinde barındıran Eksun Gıda, yılın ilk 9 ayına ilişkin finansal sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Türkiye Muhasebe Standartları 29 (TMS 29) enflasyon muhasebesi ilkelerine uygun olarak hazırlanan sonuçlara göre net satış hasılatı 8,2 milyar TL olan Eksun Gıda’nın brüt kârı geçen yılın ilk 9 ayına kıyasla %22 artarak 887,2 milyon TL’ye ulaştı. Brüt kâr marjı ise %8’den %10,9’a yükseldi. Tekirdağ ve Konya’da yaklaşık 96 bin metrekarelik üç ayrı tesiste üretim yapan, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (İSO 500) listesinde 287. sırada yer alan şirketin, yıllık yaklaşık 600 bin ton üretim kapasitesi bulunuyor. FAVÖK tutarını 205 milyon TL’ye taşıdı Sonuçlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eksun Gıda Grubu Başkanı ve CEO’su Hasan Abdullah Özkan, “Şirketimiz, yılın ilk 9 ayında güçlü finansal konumunu daha da sağlamlaştırdı. KAP’a açıkladığımız raporlarda da görüldüğü üzere önceki yılın aynı döneminde -112,4 milyon TL olan FAVÖK tutarımız bu yıl ilk 9 aylık dönemde 205 milyon TL seviyesine çıktı. FAVÖK marjımız ise %-1,2’den %2,5’a yükseldi. TMS 29 uyarınca hazırlanan finansal verilere göre 261,9 milyon TL net dönem zararı açıklanmış olsa da, enflasyon muhasebesi uygulanmamış verilere göre şirketimiz yılın ilk 9 ayında 85,5 milyon TL net dönem kârına ulaşarak, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık %40 artış sağlamıştır. Gerçekleştirdiğimiz yatırımların yanı sıra düzenli bilgilendirme yaklaşımımızla yatırımcı iletişiminde sürekliliği korumaya devam edeceğiz” dedi. 2 RES projesi için teşvik belgesi aldı Yenilenebilir enerji yatırımlarıyla da sektörde fark yarattıklarını kaydeden Özkan, “Elektrik Piyasasında Lisanssız Üretim Yönetmeliği kapsamında geliştirdiğimiz 7 MW ve 11,9 MW kapasiteli rüzgar enerjisi santrallerimiz (RES) için Nordex Energy ile 14,1 milyon avro bedelli sözleşme imzalamıştık. Son olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onayıyla her iki projemiz için de Yatırım Teşvik Belgesi aldık. Üretime geçişle birlikte yenilenebilir enerji tüketim oranımız artacak. Böylelikle karbon ayak izimizde kayda değer bir azalma sağlayacağız” şeklinde konuştu.

Take Off Teknoloji ve Girişim Zirvesi İçin Geri Sayım Başladı Haber

Take Off Teknoloji ve Girişim Zirvesi İçin Geri Sayım Başladı

Bölgenin en büyük girişimcilik zirvesi olan Take Off, 10-11 Aralık 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek ve dünyanın dört bir yanından yatırımcıları, girişimcileri ve ekosistem paydaşlarını bir araya getirecek. Bugüne kadar 100’den fazla ülkeden yüzlerce girişim ve binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Take Off; geleceğin dünyasını inşa eden girişimcilere hayallerine ulaşma fırsatı sunuyor. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı), T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi öncülüğünde düzenlenen zirve, Türkiye’nin global inovasyon vizyonunu bir üst seviyeye taşıyan öncü etkinliklerden biri olmayı sürdürüyor. 2018’de yolculuğun ilk adımlarının atılmasından bu yana Take Off İstanbul, girişimlerin dünya çapında sınırları aşmasını sağlayan bir platform haline geldi. Bugüne kadar yaklaşık 1000 girişime ev sahipliği yapan zirve, toplamda 1,8 milyon dolar tutarında ödül ve yatırım imkanı sağladı. Take Off İstanbul’un başarı hikayesi, Türkiye’nin ise global inovasyon ekosistemindeki etkisini artırmaya devam ediyor. Bu yıl Take Off İstanbul, 40 ülkeden 500’ün üzerinde girişimi, 250’den fazla yatırımcıyı, 75 paydaşı ve 11 sponsor kurumu bir araya getirecek. Etkinlik kapsamında, global ölçekte iş birliğini güçlendirecek yatırım ve networking fırsatları sunulacak. Ayrıca katılımcıların bağlantılarını pekiştirmelerine olanak tanımak amacıyla “Girişimci Etkinliği” ve “Uluslararası Yatırımcı Buluşması” etkinlikleri de düzenlenecek. Öte yandan ziyaretçiler, sahnede yer alan panellerde uzman isimleri dinleyebilecek, seçilen girişimlerin yan sahnedeki sunumlarını izleyebilecek, özel tasarlanmış deneyim alanları ve interaktif aktiviteler ile hem bilgi edinip hem de unutulmaz anılar biriktirebilecekler. Önde gelen kurumlar, küresel paydaşlar ve şirketlerin katılımıyla Take Off İstanbul; fikirlerin yatırıma ve güçlü iş birliklerine dönüştüğü dinamik bir atmosfer oluşturuyor. Take Off 2025 Ziyaretçi Kayıtları Başladı! T3 Vakfı, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi öncülüğünde düzenlenen Take Off İstanbul; ilham veren konuşmacılar, ses getiren girişimler ve iş dünyasından en önemli isimlerle sizleri bekliyor. Girişimciliğin zirvesi Take Off İstanbul’a katılmak için ziyaretçi kaydınızı https://takeoffistanbul.com/tr/ adresi üzerinden gerçekleştirebilirsiniz. Take Off İstanbul 2025, yatırımcıları, sektör liderlerini ve ziyaretçilerini fırsatlarla dolu buluşmaya davet ediyor.

Kalitesiz Ahşap Paletler Gizli Maliyetlere Yol Açıyor Haber

Kalitesiz Ahşap Paletler Gizli Maliyetlere Yol Açıyor

Türkiye'de zincir marketler ve üretim tesislerinde ahşap palet/sandık kullanımının artması, kalite konusunu tedarik zincirinin kritik bileşeni haline getirdi. TAPSİAD (Tüm Ahşap Ambalaj ve Palet Üreticileri Derneği) Başkanı Akın Balcıoğlu, piyasada standartlara uymayan üretimlerin yaygınlaşmasının; depolamada uygunsuz istif, sevkiyatta devrilme/kırılma, ürün zayiatı ve iş güvenliği sorunlarını büyüttüğünü vurguladı. Zincir marketlere çağrı: Fiyat kadar dayanıklılık ve sertifikasyon Balcıoğlu, depolarda raf ve forklift hatlarının standart ölçü ile tasarlandığını, ölçü ve malzeme kalitesi düşük paletlerin akışı bozduğunu belirtti. Balcıoğlu, "Satın alma kriterlerinde dayanıklılık testleri, izlenebilirlik ve sertifikasyon yer almalı. Aksi halde lojistik güvenliğini ve müşteri memnuniyetini riske atıyoruz" dedi. Denetim ve mevzuat: Bakanlığa ve TSE'ye ortak çağrı Başkan Akın Balcıoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın piyasa gözetimi ve denetimini güçlendirmesi, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile denetim ve uygulamadaki boşlukların giderilmesi gerektiğini belirtti. Balcıoğlu'na göre sektöre standart dışı ürün girişi, hem firmalar arasında haksız rekabete yol açıyor hem de iş sağlığı ve güvenliği açısından ciddi riskler oluşturuyor. Paletlerin standarda uygun üretilmesi ve sahada düzenli olarak kontrol edilmesi, işletmelerde yaşanabilecek kaza oranlarını düşürürken doğal kaynak kullanımını da optimize ediyor. Bu kapsamda TSE ile sektör paydaşlarının daha yakın çalışması, denetim süreçlerinin hem hızını hem de etkinliğini artıracak bir adım olarak değerlendiriliyor. Çevresel sürdürülebilirlik: Kısa ömür daha çok ağaç tüketimi demek "Her kırılan palet yeni bir kesim baskısı demek" diyen Balcıoğlu, paletlerin sık sık yenilenmesinin hem orman kaynakları üzerinde ekonomik bir yük oluşturduğunu hem de karbon emisyonlarını artırdığını söyledi. Balcıoğlu'na göre daha uzun ömürlü, standartlara uygun ve onarılabilir paletlerin kullanılması, tedarik zincirlerinde ciddi maliyet avantajı sağlarken doğal kaynakların korunmasına da katkıda bulunuyor. Böylece odak yalnızca üründe değil, gelecekteki çevresel etkilerde de konumlanmış oluyor. Ekonomik katkı: İhracat potansiyeli kaliteden geçiyor Türkiye'de ahşap palet ve sandık üretimi, iç pazarın yanı sıra yakın coğrafyaya yapılan ihracatla da ekonomiye önemli katkı sağlıyor. Başkan Akın Balcıoğlu, kaliteli ve standartlara uygun üretimin yalnızca ihracat imajı için değil; taşımada ürün güvenliği, lojistik maliyetlerin düşürülmesi ve tedarik zinciri verimliliği açısından da zorunlu olduğunu belirtti. Balcıoğlu'na göre sertifikalı üretim, uluslararası pazarlarda Türk ürünlerine duyulan güveni artırırken rekabetçiliği de güçlendiriyor. "Kaliteli palet; ürünü, markayı ve ormanı taşır" TAPSİAD Başkanı Balcıoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile sektör paydaşlarının piyasa gözetimi, lisanslandırma, izlenebilirlik ve eğitim başlıklarına odaklanması gerektiğini ifade etti. Balcıoğlu, standartların sahada etkin şekilde uygulanmasının hem haksız rekabeti önleyeceğini hem de kalite algısını yukarı taşıyacağını vurguladı. "Sayın Bakanımız Mehmet Fatih Kacır'ın bu konuda gerekli duyarlılığı göstereceğine inanıyoruz" diyen Balcıoğlu, ortak bir koordinasyon mekanizmasının sektörde uzun vadeli sürdürülebilirlik sağlayacağını söyledi.

2. Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi’ Ankara’da Gerçekleşecek  Haber

2. Enerjinin Geleceği ve Depolama Kongresi’ Ankara’da Gerçekleşecek 

Pandemi dönemiyle birlikte küresel ölçekte enerji arz güvenliği, tıpkı gıda ve tarım kadar kritik bir öncelik haline geldi. Bu süreç, enerji sektörünü yalnızca üretim ve tüketim dengesi açısından değil, aynı zamanda teknolojik sürdürülebilirlik ve verimlilik boyutunda da yeniden şekillendirdi. Enerji depolama sistemleri, yenilenebilir enerji kaynaklarının kesintisiz ve dengeli biçimde sisteme entegrasyonunu mümkün kılarak hem arz güvenliğini güçlendirmekte hem de sıfır emisyon hedeflerine ulaşmada kilit bir rol üstlenmektedir. Türkiye de sahip olduğu coğrafi avantajlar, nitelikli iş gücü ve gelişmiş sanayi altyapısı ile bu dönüşüm sürecinde bölgesel bir merkez olma yolunda hızla ilerlemektedir. Kapsamlı içeriğiyle sektörün geleceğine yön verecek Kongre kapsamında enerji ve depolama ekosisteminin tüm bileşenleri, üretimden yatırım politikalarına kadar çok yönlü bir bakış açısıyla ele alınacak. Açılış oturumu dahil toplam 8 ayrı oturum düzenlenecek. Bu oturumlarda, küresel enerji dönüşümüyle uyumlu şekilde Türkiye’nin politik, teknik ve ekonomik stratejileri derinlemesine tartışılacak. Kongrenin ana başlıkları arasında şunlar yer alıyor: Enerji politikaları, regülasyonlar ve yeni yasal çerçeveler Depolamalı RES ve GES yatırımlarında güncel eğilimler Batarya teknolojilerindeki yenilikler, yerli üretim kapasitesi ve tedarik zinciri stratejileri Finansman modelleri, yatırım fırsatları ve yeni gelir dinamikleri Karbonsuz ekonomi hedefleri doğrultusunda sürdürülebilirlik ve enerji dönüşümü vizyonu. Bu yılki kongrede, Cumhurbaşkanlığı, TBMM Enerji Komisyonu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, EPDK ve diğer kamu kurumlarının üst düzey yöneticileri ile birlikte, enerji sektörünün önde gelen özel sektör temsilcileri, yatırımcılar, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri konuşmacı olarak yer alacak. “Türkiye’nin bölgesel üs olma hedefi adım adım gerçekleşiyor” EDEDER Başkanı Doğa Can Bayram, enerji depolamanın sadece teknolojik bir gelişme değil, aynı zamanda enerji arz güvenliğinin sürdürülebilirliğini sağlayan stratejik bir unsur olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu: “Kısa tarihçemize rağmen, EDEDER olarak Türkiye’nin batarya ve enerji depolama teknolojilerinde bölgesel bir üs haline gelmesi yolunda önemli adımlar attık. Bu kongreyi, sektörün tüm paydaşlarını ortak bir hedef etrafında buluşturmak, fikir alışverişini artırmak ve ülkemizin bu alandaki konumunu güçlendirmek amacıyla sürdürüyoruz. Türkiye, jeopolitik avantajları, üretim kapasitesi, yatırım iştahı yüksek sanayicileri ve nitelikli iş gücüyle bu alanda liderlik potansiyelini her geçen gün daha da pekiştiriyor. Amacımız, bu süreci hızlandırmak ve enerji depolama alanında Türkiye’nin küresel ölçekte referans noktası haline gelmesine katkı sağlamak.” Yenilenebilir enerji kapasitesi hızla artıyor Türkiye’nin enerji kurulu gücü Eylül 2025 itibarıyla 120 bin MW’ı aşarken, yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu güç 75 bin MW seviyesine ulaştı. Bu oran, toplam kapasitenin yüzde 60’ına yakınının yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını gösteriyor. Yenilenebilir enerji üretimindeki bu artış, doğası gereği “dalgalı” bir yapıya sahip olduğu için, enerji sisteminde istikrar ve süreklilik ancak gelişmiş depolama çözümleriyle mümkün hale geliyor. Bu bağlamda, depolama teknolojileri enerji arz güvenliği, sürdürülebilirlik ve ekonomik verimlilik açısından Türkiye’nin enerji stratejisinde merkezî bir konuma yükselmiş durumda. EDEDER’in misyonu: Türkiye’yi enerji depolamanın bölgesel üssü yapmak EDEDER, küresel enerji dönüşümünün temel unsurlarından biri olan enerji depolama teknolojilerinin gelişimini desteklemek amacıyla kurulmuştur. Dernek, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini uluslararası düzeyde artırmak, yerli üreticileri ve çözüm sağlayıcıları güçlendirmek ve ülkemizi enerji depolama sektöründe rekabetçi bir merkez haline getirmek hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir. EDEDER’in faaliyet alanları arasında: Enerji depolama sistemleri için ulusal standartların belirlenmesi, Konut, endüstriyel ve şebeke ölçekli uygulamalarda kalite kriterlerinin oluşturulması, Kamu, özel sektör ve akademi arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi, İnovasyonun teşvik edilmesi ve çevresel etkilerin azaltılması, Toplumda enerji depolama farkındalığının artırılması yer almaktadır. EDEDER üyeleri arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, TEİAŞ, Enerjisa, Kalyon Enerji, Kontrolmatik Teknoloji Enerji ve Mühendislik, İnovat Mühendislik, GlobalENCO Enerji, Akfen Yenilenebilir Enerji, SmartPulse, Maxxen Enerji Sistemleri, Ağaoğlu Enerji Grubu, Galatawind,Solar Storage, Teksan, YEO, ZES, SMT Enerji, Novocycle, Poweron, Kontrrol, HFS Madencilik, General Solar, SolarToday, EnnAg, Akiş Enerji, Batkon, EKOS Electric, Istrich, Renworld, PROFED, GAP Solar, Ardea, Progresiva, Solinved ve Tumurly gibi sektörün öncü kurumları yer almaktadır. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

DENEYAP Teknoloji Atölyelerinde 9.490 Öğrenci Mezuniyet Gururu Yaşadı Haber

DENEYAP Teknoloji Atölyelerinde 9.490 Öğrenci Mezuniyet Gururu Yaşadı

2019–2025 yılları arasında 11 farklı teknoloji alanında üç yıllık eğitimlerini tamamlayan 9.490 öğrenci, 1–2 Kasım 2025 tarihlerinde 81 ilde gerçekleştirilen törenlerle mezuniyet coşkusunu yaşıyor. DENEYAP Teknoloji Atölyeleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, TÜBİTAK ve Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı iş birliğinde yürütülüyor. Program, Türkiye’nin dört bir yanındaki gençlere teknoloji üretme becerisi kazandırmayı, yenilikçi düşünmeyi teşvik etmeyi ve ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesi’ne katkı sunmayı hedefliyor. İstanbul’da Coşkulu Mezuniyet Töreni 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen mezuniyet törenlerinin en geniş katılımlı etkinliklerinden biri İstanbul’da Bahçelievler Şehit Mustafa Özel Spor Kompleksinde düzenlendi. Yaklaşık 3.000 kişinin katıldığı törende 1.000 öğrenci, üç yıl süren eğitim serüvenlerini tamamlamanın gururunu yaşadı. Törene; T3 Vakfı Mütevelli Heyeti ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İstanbul Valisi Davut Gül, T3 Vakfı Yöneticileri, mezun öğrenciler ve aileleri katıldı. Katılımcılar, öğrencilerin Milli Teknoloji Hamlesi ’ne katkı sunacak bireyler olarak yetişmesinin gururunu hep birlikte paylaştı. T3 Vakfı Mütevelli Heyeti ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada: “Milli Teknoloji Hamlesi’nin bir neferi, bu yolculuğun ve bu büyük ailenin bir ferdi olarak, emeklerinizin meyvesini topladığınız bu güzel anın şahidi olmaktan gurur duyuyorum. Bugün burada sadece mezun olan öğrencilerimize değil bir umudun, bir hayalin ve bir milletin geleceğine bakıyoruz. Bugün, Türkiye'nin dört bir yanında, 81 ilimizde büyük bir coşku yaşıyoruz. 2018 yılında ektiğimiz tohumların dev çınarlara dönüştüğünü görüyoruz. Tam 9.490 evladımız… Edirne’den Hakkâri’ye, yurdumuzun her köşesinde, İstanbul’da, Ankara’da, Gaziantep’te DENEYAP atölyelerimizdeki eğitimlerini başarıyla tamamlayarak mezuniyet hakkını kazandı. Bir abiniz ve yol arkadaşınız olarak özelikle vurgulamak istediğim daha da önemli bir kazanım var. İleride dünyaya damga vuracak işlerinizde yanınızda olacak kalıcı dostlar, yol arkadaşları kazandınız… Bu atölyelerde kurduğunuz takım ruhunu ve arkadaşlıkları asla kaybetmeyin. DENEYAP ekosisteminde sizlere yol gösteren abilerinize, ablalarınıza ve birlikte yürüdüğünüz kardeşlerinize sımsıkı sarılın. Onları adeta ailenizin bir ferdi bilin. En önemli davamız olan Milli Teknoloji Hamlesi'nin motor gücü de işte bu takım ruhudur. Bu hamlenin asıl hedefi ise tam bağımsız, teknoloji geliştiren, paradigma değiştiren, oyun kuran bir Türkiye inşa etmektir. İşte bu hamlenin çekirdeği de ruhu da sizlersiniz. Kıymetli Kardeşlerim, Bu güzel ülkenin geleceğinde sizlerin imzası olacak. Şimdi daha büyük hayaller kurmanın vakti. Hayattaki KIZILELMA’nız ufukta parlıyor. Sürekli merak edin ve sorgulayın. Sınırları zorlayın. Paradigmaları kırın. Başarısız olmaktan asla korkmayın ve pes etmeyin. Ve en önemlisi bu milletin evlatları olarak kendinize inanın. Burada öğrendiklerinizle TEKNOFEST'te kendi takımlarınızı kurmaya devam edin. DENEYAP mezunları olarak sizden ricam, sizden sonra gelen kardeşlerinize mentörlük yapmanız, bu meşaleyi söndürmeden taşımanızdır. Sizlerle bir arada olmaktan onur duyuyorum. Mezuniyetiniz vatanımıza, milletimize hayırlı ve uğurlu olsun. Yolumuz açık ve ufkumuz daim olsun.” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da yaptığı konuşmada gençlere seslenerek: “Bizim medeniyetimiz, 'Oku. Yaradan Rabbinin adıyla oku' emri üzerine bina edilmiştir. Bu ilahi mesaj, özünde kâinatın anlamlandırılması manası taşıyor. Ve bu söz bize, kitaplarla yol arkadaşlığı yapmanın da ötesinde, hayal etmeyi, merak etmeyi, keşfetmeyi, araştırmayı, geliştirmeyi söylüyor. Böyle bir medeniyetin mensuplarının bilimden uzak kalması düşünülebilir mi? Zengin düşünce ve bilim iklimi olmaksızın bir medeniyetin yükselişi mümkün olamayacağı gibi, kuvvetini ve etkisini sürdürmesi de imkânsızdır. Bizzat kendi tarihimiz ve insanlık tarihindeki nice örnek bize bu hakikati gösteren tecrübelerle doludur. O vakit, insanlık ailesinin adeta bir çıkış yolu aramakta olduğu bu çağda, muhakkak bilimsel çalışmaların bereketine yeniden sahip çıkmak, Peygamberimizin ‘ilim müminin yitik malıdır, nerede bulursa alır’ ifadesinin sırrına sarılmak zorundayız. Kendi evlatlarına olan sarsılmaz inancıyla geleceği inşa eden bir Türkiye var. Yapay zekâdan biyoteknolojiye, nanoteknolojiden ileri imalata her alanda yerli ve milli teknolojiler geliştiren Milli Teknoloji Hamlesine imza atan bir Türkiye var. İnanıyorum ki, alın terimizi akıl terimizle bütünleştirecek gayretlerden vazgeçmedikçe; insanlığın geleceği adına taşıdığımız bu tarihi misyonun icrası daha mümkün olacaktır. Biz size inanıyoruz. Size güveniyoruz. TEKNOFEST’lerde rekorları sizlerle kırıyoruz. Sizlerin bayrağı çok daha yükseklere çıkaracağınızdan asla şüphe duymuyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğumuzda en kıymetli hazinemiz sizlersiniz. Bu anlayışla; siz gençlerimizin bilim ve teknoloji kültürü ile buluşmasını ve her alanda yeni çalışmalar yapmasını sağlayacak adımlar atıyoruz. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz en kıymetli işlerimizden biri Deneyap Teknoloji Atölyeleri’dir. Şimdi DENEYAP’ların hem ülkemiz adına hem de dünyada oluşturduğu etki bakımından gerçekten gurur verici bir yerdeyiz. Yolunuz açık olsun.” “Karşımızda enerji dolu bir gençlik var. Sizlerle gurur duyuyoruz, harikasınız” diyerek törendeki konuşmasına başlayan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak şöyle devam etti: “DENEYAP Atölyelerinde emek verdiniz. Genlik Merkezlerimizde, sanayi ve teknoloji bakanlığımızla, T3 Vakfı’mızla beraber sizlere emek veren eğitmenlere teşekkür ediyoruz. Destekleri için ailelere teşekkür ediyoruz. Burada muhteşem bir iş yapılıyor. Türkiye’nin teknoloji yürüyüşüne sizler hazırsınız. Gelecekte büyük işleri bu mühendisler başaracak, bu yazılımcılar başaracak ve bölgede güçlü bir Türkiye ortaya çıkacak. Hep beraber bunu görüyorsunuz ve görmeye devam edeceğiz. Hep beraber bu ülke için üretmeye, bu ülke için çalışmaya ve güçlü Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz. Ben de bir makine mühendisiyim. Bu şartlarla beraber ortaya konulan misyon bizleri gururlandırıyor. Teknofest’te ortaya konulan vizyon ve başarılı çalışmalar bu gençleri güçlendiriyor. Ve Teknofest kuşağını alkışlıyoruz. Gelecekte çok daha güçlü bir Türkiye olacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. DENEYAP Türkiye mezuniyetleriniz hayırlı olsun.” Geleceğin Teknoloji Yıldızları DENEYAP’ta Yetişiyor Üç yıl süren DENEYAP Teknoloji Atölyeleri programı, öğrencilerin teknolojiye yön veren alanlarda yetkinlik kazanmalarını sağlayan uygulamalı eğitimlerden oluşuyor. Eğitim sürecinde öğrenciler; tasarım odaklı düşünme, üretim ve problem çözme becerilerini geliştiriyor; takım çalışması, yenilikçilik ve girişimcilik alanlarında deneyim kazanıyor. Atölyelerde öğrenciler, yazılım teknolojilerinden yapay zekâya, elektronik programlamadan robotik sistemlere, siber güvenlikten enerji teknolojilerine kadar 11 farklı teknoloji alanında eğitim alıyor. Bu eğitim modeli, gençlerin sadece teknolojiyi tüketen değil, aynı zamanda teknolojiyi üreten ve geliştiren bireyler olarak yetişmelerine imkân tanıyor. Milli Teknoloji Hamlesi’ne Güçlü Katkı DENEYAP Teknoloji Atölyeleri, Türkiye’nin dört bir yanında gençleri teknoloji üretimiyle tanıştırarak ülkemizin yerli ve milli teknoloji ekosistemine nitelikli insan kaynağı kazandırıyor. Bugüne kadar on binlerce öğrenciye ulaşan proje, gençlerin geleceğin teknolojilerine yön verecek bilgi, beceri ve özgüvene sahip bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlıyor. Milli Teknoloji Hamlesi’nin öncü projelerinden biri olan DENEYAP Teknoloji Atölyeleri, her geçen gün büyüyen mezun ağıyla Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığına güç katmaya devam ediyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türkiye’nin İlk Kimya İhtisas OSB’si ‘‘Yeşil OSB’’ Unvanını Kazandı Haber

Türkiye’nin İlk Kimya İhtisas OSB’si ‘‘Yeşil OSB’’ Unvanını Kazandı

Bu belge ile GEBKİM OSB, yalnızca sanayi üretiminde değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda yaratmada da öncü bir rol üstlendi. GEBKİM Organize Sanayi Bölgesi, TSE tarafından yürütülen Yeşil OSB Sertifikasyon Programı’nda gerekli tüm kriterleri karşılayarak “Yeşil OSB” sertifikasını almaya hak kazandı. Enerji ve su verimliliği, atık yönetimi, yenilenebilir enerji kullanımı ve çevreye duyarlı altyapı yatırımları gibi başlıklarda gerçekleştirilen kapsamlı değerlendirmeler sonucunda elde edilen bu sertifika, Türkiye’de sanayinin sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olarak öne çıkıyor. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Dünya Bankası iş birliğiyle oluşturulan Yeşil OSB Sertifikasyon Programı; ekonomi, yönetim, sosyal ve çevresel kriterler dikkate alınarak yürütülen titiz bir süreç sonunda veriliyor. Programın amacı; düşük karbon ekonomisine geçişi hızlandırmak, çevresel performansı artırmak, doğal kaynakların etkin kullanımını sağlamak ve OSB’lere uluslararası rekabette avantaj kazandırmaktır. Üretimden Toplumsal Faydaya GEBKİM OSB, yalnızca üretim süreçlerinde değil; eğitimden çevreye, toplumsal faydaya uzanan projeleriyle de sürdürülebilirliği merkeze alıyor. Yenilenebilir enerji uygulamaları, su verimliliği çalışmaları, çevre dostu altyapı çözümleri ve kaynakların verimli kullanımına yönelik projeleriyle örnek bir model oluşturuyor. Kent-insan-çevre dengesini gözeten yapısı ve sosyal sorumluluk projeleriyle de fark yaratan GEBKİM OSB, sürdürülebilir üretim anlayışını Yeşil OSB Sertifikası ile resmileştirdi. “Sanayide Yeşil Dönüşümün Öncüsüyüz” GEBKİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı V. İbrahim Aracı, sürece ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için sanayinin sorumluluk alması artık bir zorunluluk. GEBKİM OSB olarak çevreye duyarlı üretim ve sürdürülebilirlik vizyonumuzu Yeşil OSB Sertifikası ile taçlandırmış bulunuyoruz. Bu belge, bölgemiz için önemli olduğu kadar, ülkemiz sanayisinin yeşil dönüşüm vizyonuna da katkı sağlamaktadır. Önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji yatırımları, su verimliliği projeleri ve çevre dostu altyapı çözümleriyle sürdürülebilir sanayi üretimine öncülük etmeye devam edeceğiz. GEBKİM OSB olarak hedefimiz yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmaktır. Bu çerçevede, yeşil dönüşüm yolculuğumuzu tüm katılımcı firmalarımızla birlikte sürdürüyor; sanayide çevreye duyarlı üretim kültürünü yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Bizler için Yeşil OSB Sertifikası bir varış noktası değil, sürdürülebilirlik vizyonumuzu geleceğe taşıyan güçlü bir başlangıçtır.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Empa Elektronik Ar-Ge Merkezi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onayını Aldı Haber

Empa Elektronik Ar-Ge Merkezi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onayını Aldı

Yarı iletkenler, güç elektroniği, elektromekanik ve diğer bileşen çözümlerinden oluşan geniş bir ürün yelpazesiyle 44 yıldır kapsamlı teknolojik çözüm tedarik hizmeti sunan Empa Elektronik, 41 yıllık Ar-Ge yolculuğunda yepyeni bir döneme adım attı. 1984 yılından bu yana sürdürdüğü Ar-Ge çalışmalarıyla sektöre yeni uygulama ve ürünler kazandırırken hem müşterilerinin hem de Türkiye’nin gelişimine önemli katkılar sunan Empa Elektronik, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge Merkezi Belgesi’ni almaya hak kazandı. “Stratejik bir dönüm noktası” Empa Elektronik CEO’su Murat Sarpel, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onaylı Ar-Ge Merkezi statüsüne kavuşmanın Empa Elektronik için stratejik bir dönüm noktası olduğunu belirterek “Şirketimize hem operasyonel hem de finansal açıdan önemli avantajlar sağlayacak olan bu belge, Ar-Ge yatırımlarımızı daha kapsamlı ve öncelikli hale getirecek” dedi. Bu unvanla birlikte Empa Elektronik’in daha geniş bütçelerle daha uzun vadeli ve daha yüksek katma değerli Ar-Ge projeleri yapma imkanına kavuştuğunu ifade eden Sarpel, “Şirketimizin uçta yapay zekâ, bulut-IoT ve gömülü elektronik alanlarında sahip olduğu uzmanlık bu yeni yapıyla birleştiğinde, savunma teknolojilerinden akıllı tarıma, endüstriyel elektronikten enerji verimliliğine kadar geniş bir alanda geliştirdiğimiz yenilikçi çözümler daha da güçlenecek ve hız kazanacak” diye konuştu. “Fikri mülkiyet portföyümüz zenginleşecek” Ar-Ge Merkezi teşviklerinin şirkete maliyet avantajı sağlamakla sınırlı kalmayacağını ifade eden Sarpel, üniversiteler, üreticiler ve stratejik sektör oyuncularıyla iş birliklerinin derinleşeceğini de vurguladı. Özellikle üniversitelerle güçlenecek iş birliklerinin nitelikli insan kaynağını Empa Elektronik’e çekeceğini belirten Sarpel, “Böylece fikri mülkiyet portföyümüz zenginleşecek, şirketimizin teknoloji tedarikçisi vizyonu çerçevesinde yatırımcılar için sürdürülebilir bir büyüme, güçlü rekabet avantajı ve uzun vadeli değer yaratma potansiyeli daha da yükseltecek” açıklamasında bulundu. “Ar-Ge’ye daha fazla yatırım yapacağız” Empa Elektronik’in cirosundan Ar-Ge faaliyetlerine ayırdığı payın yaklaşık yüzde 2 düzeyinde olduğunu söyleyen Murat Sarpel, “İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan ‘Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024’ araştırmasının sonuçlarına göre, şirketlerin ortalama Ar‑Ge/ciro oranı, 2023'te yüzde 0,48, 2024'te ise yüzde 0,7 olarak gerçekleşti. Bu verilere baktığımızda Empa Elektronik olarak Ar-Ge’ye, ülkemizdeki en büyük sanayi kuruluşlarının ortalamasına göre, çok daha büyük bir bütçe ayırdığımızı söyleyebiliriz. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde Ar-Ge’ye daha fazla yatırım yapmayı planlıyoruz. Büyük bir heyecan ve kararlılıkla hazırlandığımız halka arzımızdan elde edeceğimiz kaynak, bu konuda elimizi daha da güçlendirecek” şeklinde konuştu. 5 yıllık stratejik hedefini belirledi Empa Elektronik Ar-Ge Merkezi’nin 2030’a kadar olan projeksiyonunu, stratejik hedeflerini ve bağlı projelerini belirlediklerini kaydeden Sarpel, şunları söyledi: “Stratejik hedeflerimizin başında Yeni Nesil Ar-Ge Modelimizi bir adım ileri taşımak geliyor. Araştırmayı inovasyona dönüştüren, modüler ve hızlandırıcı yapısıyla farklı sektörlerden edindiğimiz bilgiyi harmanlayarak özgün bakış açıları geliştirmemize olanak sağlayan ve ürettiğimiz değeri açık inovasyon yaklaşımıyla sektör ve akademiyle paylaştığımız bu yaklaşımımızı daha da geliştirme olanağımız olacak. Bununla birlikte bu güne kadar asansör, sayaç, endüstriyel ölçüm ve kontrol, akıllı ev, akıllı tarım gibi birçok farklı uygulamayı kapsayan endüstriyel elektronik başta olmak üzere, beyaz eşya ve küçük ev aletleri, savunma sanayi ve e-mobilite alanlarındaki çalışmalarımızı daha da derinleştireceğiz. Ayrıca bu başlıklara akıllı enerji ve LED’li aydınlatma sektörünü de ekleyeceğiz.” Gelecek projeleri üç ana eksende planlandı Empa Elektronik Ar-Ge Merkezi’nin gelecek dönem projelerini üç ana eksende planladıklarını ve her bir başlık için bir çalışma grubu oluşturduklarını anlatan Sarpel, şöyle devam etti: “Bulut-IoT Yazılım Grubumuz, şirketimizi en son yazılım teknolojileri konusunda güncel tutarak gerekli yerlerde geliştirdiği yazılım projelerini uygulayacak. Burada iki ana faaliyet alanımız AIoT sistemleri ve EmpaDigital (Bulut CRM) gibi kurumsal dijital dönüşüm platformları olacak. YZ (Yapay Zekâ) Grubumuz, uzun zamandır odaklandığımız Uçta Yapay Zekâ (Edge-AI) alanında faaliyetlerini genişletecek. Bu konuda; üst segmentte yüksek güçlü AMD FPGA’leri üzerinde görüntü işleme tarzı uygulamalar, alt-orta segmentte ise daha çok ARM Cortex-M tabanlı işlemcilerde koşan endüstriyel uygulamalar üzerine çalışmalar yürütüyoruz. YZ Grubumuz kısa ve orta vadede Üretken Yapay Zekânın uç birimlere entegrasyonu üzerine çalışmalar yapacak. Ayrıca Bulut CRM programımız EmpaDigital üzerinde üretken YZ ile iş analitiği geliştirmelerine de başladık. ARM tabanlı sistem tasarımı konusunda uzman olan Gömülü Elektronik Grubumuz ise hem donanım hem de yazılım tasarımı yapıyor. Bir diğer uzmanlık alanımız ise başta kablosuz olmak üzere haberleşme teknolojileri ve sensörler. Ayrıca son dönem IoT’nin bir diğer önemli ayağı olan siber güvenlik için de geliştirme ve entegrasyonlarımız başladı.” Hayatın her alanında yapay zekâ çözümleri Empa Elektronik Ar-Ge Merkezi’nde beşi devam eden 11 ana projenin hayata geçirildiğini söyleyen Murat Sarpel, “Enerji Santralleri İzleme ve Raporlama Sistemi Besis ile Bulut-IoT Cihaz Yönetim Platformu EmpaCloud tamamladığımız projeler arasında yer alıyor. Ayrıca arı kovanlarının uzaktan takibini ve yönetimi sağlayıp üretim verimliliğini artıran Hexasense’in birinci fazı; reklamcılık ve perakende sektörlerinde kullanılabilen, bulut bağlantılı bataryalı akıllı esnek bir uç birim görüntü analiz cihazı ve platformu olan Visiosense; Otomatik Uçta Yapay Zekâ Platformu Tiremo 1.0; Acil Aydınlatma Uzaktan İzleme ve Raporlama Sistemi Luminula ile Bilgisayar Görüsü ile Mamografi Sınıflandırma projesi Mammo-VisioAI da merkezimizde tamamlanan projeler arasında” dedi. Beş proje devam ediyor Empa Elektronik Ar-Ge Merkezi’nde Tiremo 2.0 ile birlikte beş ana projenin daha devam ettiğini kaydeden Sarpel, şunları söyledi: “Modüler IoT cihazlarından veri toplayarak bu verileri buluta aktaran, bulutta veri takibi, analizi ve otomatik yapay zekâ modeli geliştirme süreçlerini yöneten, uçta ve bulutta tahminleme seçenekleri sunan Tiremo 2.0, siber güvenlik odaklı bütünleşik bir yapay zekâ IoT platformu olarak tasarlanıyor. Endüstriyel tesislerdeki iş güvenliği problemlerini çözmek amacıyla geliştirilen Depo Çarpışma Uyarı Sistemi projemiz, görüntü üzerinde yapay zekâ destekli bir çarpışma uyarı sistemini kapsıyor. Bir CRM sistemi olan EmpaDigital v2 projemiz, dijital dönüşümün gerekliliklerine cevap vermek amacıyla, şirketimizin iş süreçlerini daha etkin yönetmek ve raporlamak üzere geliştirilmeye başlandı. Enerji iletim ve dağıtım sistemlerinin kritik bileşenlerinden biri olan trafolarda meydana gelebilecek arızaları önceden tespit edebilen Enerji Trafoları için PdM projemizle ise yapay zekâ destekli bir kestirimci bakım sistemi geliştirmeyi hedefliyoruz. MindBoard projemiz kapsamında da nesnelerin yapay zekâsı uygulamaları için üzerinde mikrofon, 6-eksen IMU (İnersiyal Ölçme Ünitesi), WiFi-Bluetooth modülü, sıcaklık ve nem sensörü bulunan ve uçta yapay zekâ uygulamalarını gerçekleme imkânı sunan yeni nesil mikrodenetleyici bulunduran genel amaçlı geliştirme kartını tasarlıyoruz.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.