Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Savunma Sanayi

Kapsül Haber Ajansı - Savunma Sanayi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Savunma Sanayi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ABD ve Suudi Arabistan'dan Stratejik Ortaklık Haber

ABD ve Suudi Arabistan'dan Stratejik Ortaklık

Suudi Arabistan'ın Riyad şehrinde, savunma teknolojisi ve imalat alanında ABD-Suudi ortak girişimi SR2 Defense Systems resmen kurulduğunu duyurdu. Özel sektörde türünün ilk örneği olan bu şirket, en son gelişmiş ABD savunma teknolojilerini Suudi Arabistan'a getirerek, bu sistemlerin ülke içinde yerelleştirilmesini ve üretilmesini sağlayacak. Bu girişim, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 hedefini ve savunma harcamalarının yüzde 50'sini 2030 yılına kadar yerelleştirme ulusal amacını doğrudan destekleyecek. Ortaklığın Güçlü Temeli Ortak girişim; Science Technology for Investment and Industrial Development (“Science Technology”) CEO'su Idris Al-Zakari ve ABD merkezli REDSALT Defense Yönetici Ortağı Lucien Zeigler tarafından kuruldu. SR2 Defense Systems, Riyad merkezli Science Technology'nin pazar lideri savunma üretim yeteneklerini ve fabrikalarını kullanarak, Suudi Arabistan'ın mevcut ve gelecekteki güvenlik ihtiyaçlarını yerel olarak üretilmiş sistemlerle güçlendirmeyi amaçlıyor. İstihdam ve İnsan Kaynağına Katkı SR2'nin kurulmasıyla birlikte Suudi Arabistan'da Suudi vatandaşları için yüzlerce yüksek nitelikli iş imkanı yaratılacak. Şirket, ülkenin dayanıklı, geleceğe hazır bir ulusal savunma iş gücü oluşturulmasına katkıda bulunarak, Krallık’ın savunma sanayi tabanını nesiller boyu sürdürecek teknik uzmanlık ve insan sermayesini geliştirmeyi hedefliyor. Şirketin lider kadrosunda, Suudi ve Amerikalı yöneticiler ile ticari, girişim sermayesi ve askeri alanda uzman isimler yer alıyor. Kurucu ekipte Science Technology Baş Yatırım Sorumlusu Ahmed Nasrallah ve ABD Askeri Eğitim Misyonu eski Şefi (ABD Ordusu, emekli) Albay Brad Gandy gibi isimler bulunuyor. Vizyon: Yerelden Küresele Liderlik Idris Alzakari, ortaklığın, Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın tarihi ABD ziyareti arifesinde gerçekleşmesinden gurur duyduklarını belirterek, "SR2, Krallığın dönüşümünün ve ulusal endüstriyel yetenekleri geliştirme hedeflerinin sonucudur. Bugün ve gelecekte Suudi Arabistan'ın güvenliğini ve direncini desteklemeye hazırız," dedi. Lucien Zeigler ise şunları ekledi: "SR2, dünya lideri teknoloji ve piyasadaki en iyi uygulamanın üstel gücünü temsil ediyor. Bugün vizyonumuz, Krallığı güvence altına almak için Suudi yapımı sistemler sunmaktır. Yarın için vizyonumuz ise Suudi Arabistan'ı savunma araştırmaları, inovasyon ve teknolojide küresel bir lidere dönüştürmektir." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

SARSILMAZ, Afrika’ya Özgü Çözümlerle BAMEX 2025’te Haber

SARSILMAZ, Afrika’ya Özgü Çözümlerle BAMEX 2025’te

Şirket, Afrika kıtasının güvenlik ihtiyaçlarına yönelik olarak %100 milli ve yerli çözümleri ile sahaya çıkarken, Afrika ülkeleri silahlı kuvvetlerinin yeniden donatılmasına yönelik geniş spektrumdaki silah ürün gamıyla dikkatleri üzerine çekmeye hazırlanıyor. Türk savunma sanayi sektörünün lider şirketi SARSILMAZ, Afrika kıtasındaki stratejik açılımını sürdürüyor. 11-14 Kasım 2025 tarihlerinde Mali’nin başkenti Bamako’da düzenlenecek olan BAMEX 2025 fuarında yer alacak olan şirket, bölgesel güvenlik ihtiyaçlarına doğrudan yanıt veren ürünleriyle fuarın en dikkat çeken katılımcılarından biri olmaya hazırlanıyor. Sahel Bölgesi ile Batı Afrika arasındaki jeopolitik konumuyla Afrika’nın merkezinde yer alan Mali, sadece Türk savunma sanayi şirketlerinin katılacağı büyük bir fuara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. SARSILMAZ’ın ihracat odaklı büyüme politikasında önemli bir bölge olan Afrika pazarının merkezinde gerçekleştirilecek olanfuar, Afrika ülkelerindeki sektör profesyonellerini ağırlayacak. Mali’deki bu büyük etkinlikte, sergilenen ürünlerin performanslarının birebir gözlemlenebileceği atış faaliyetleri de gerçekleştirilecek. Bu yönüyle BAMEX 2025, katılımcılara ürünleri doğrudan deneyimleme fırsatı sunan nadir etkinliklerden biri olarak öne çıkıyor. “Bir Ordu İçin SARSILMAZ Yeter” Bir orduyu donatacak ürün gamıyla SARSILMAZ, BAMEX 2025’te SAR127 MT, SAR762 MT, SAR56, SAR9 silah ailesi gibi öne çıkan modelleriyle yer alacak. Afrika ülkelerinin yeniden dizayn etmeye başladıkları ordularının silah ihtiyaçlarının tamamını karşılamaya aday olan SARSILMAZ silah ailesi, farklı operasyonel ortamlara uyumu, dayanıklılığı ve kullanıcı dostu tasarımlarıyla öne çıkıyor. Fuarda SARSILMAZ’ın tamamen yerli tasarım ve mühendislikle üretilen SAR9 tabanca serisi başta olmak üzere geniş ürün yelpazesi profeyonellerle buluşacak. SARSILMAZ standındaki ağır makineli tüfek SAR 127 MT, piyade ve araç üstü kullanıma yönelik olarak geliştirilen SAR 762 MT, kullanıcı dostu ve ergonomik yapısıyla dikkat çeken SAR 56 gibi göz dolduran ürünlerin fuar ziyaretçilerinin yoğun ilgisini çekmesi bekleniyor. Afrika’da Yükselen Dinamik: Mali ve Batı Afrika’nın Potansiyeli Mali’li yetkililer fuarın temasının “Afrika, küresel savunma inovasyonlarının merkezinde” olarak belirlendiğini açıklarken, sektörde inovasyon ve AR-GE’ye en büyük yatırımlardan birini yapan SARSILMAZ için bu tema yeni imkanları beraberinde getiriyor. Fuar, Afrika’da ülkelerin “güvenlik direncini yeniden inşa etme” yöneliminin bir uzantısı olarak görülürken, Türkiye’de silahlı kuvvetler için geliştirdiği yerli ve milli silahlarla ilklere imza atan SARSILMAZ, Afrika’da da orduların yeniden dizaynında etkin rol almaya hazırlanıyor. SARSILMAZ’ın BAMEX 2025’e katılımı Afrika’daki genişleme stratejisinin takipçisi olduğunu da ortaya koyuyor. Afrika’da marka bilinirliğini daha da artırmak, yerel kamu ve askeri yetkililerle doğrudan temas kurmak, potansiyel temsilcilik ağlarını genişletmek bu stratejinin temel taşları arasında yer alıyor. Fuar süresince SARSILMAZ, yeni iş birlikleri geliştirmeye, kamu ve askeri yetkililerle birebir görüşmeler gerçekleştirmeye ve ürün gamını bölgenin ihtiyaçlarına göre uyarlamaya odaklanacak. Şirket, Mali ve Batı Afrika’nın genelinde savunma sanayi alanında sürdürülebilir işbirlikleri oluşturmayı hedefliyor.

SARSILMAZ, D&S 2025’te “Bir Ordu İçin Yeter” Sözünü Global Arenaya Taşıyor Haber

SARSILMAZ, D&S 2025’te “Bir Ordu İçin Yeter” Sözünü Global Arenaya Taşıyor

Türk savunma sanayi sektörünün lider şirketi SARSILMAZ, küresel büyüme vizyonu doğrultusunda Asya pazarındaki etkinliğini artırmaya devam ediyor. 10-13 Kasım 2025 tarihleri arasında Tayland’ın başkenti Bangkok’ta gerçekleştirilecek olan D&S 2025 (Defense & Security) fuarına katılacak olan SARSILMAZ, bölgenin askeri ve sivil ihtiyaçlarına yanıt veren ürün gamıyla dikkatleri üzerine çekmeye hazırlanıyor. Güneydoğu Asya’da Türkiye’nin köklü ilişkileri olan ülkeler arasında yer alan Tayland hem bölgesel güvenlik mimarisindeki yeri hem de gelişmekte olan sivil/askeri pazar kapasitesiyle SARSILMAZ için yüksek potansiyele sahip bir bölge olarak öne çıkıyor. SARSILMAZ Geniş Ürün Yelpazesiyle D&S 2025’te D&S 2025 kapsamında SARSILMAZ, yeni nesil ürünlerinden oluşan kapsamlı bir portföyle sahnede olacak. Fuar süresince SAR 127 MT, SAR 762 MT, SAR 56, SAR 39, SAR 109T gibi makineli tüfek ve piyade silahlarının yanı sıra SAR9, B6, K2 45 ve K12 Sport gibi tabanca çözümleri de yer alacak. Fuarda sergilenecek ürünler arasında, muharebe sahasında ihtiyaç duyulan yüksek ateş desteğini sağlayan SAR 127 MT, Türkiye’nin makineli tüfek ihtiyacına yerli mühendislik çözümü sunan SAR 762 MT ve kullanıcı dostu tasarımıyla öne çıkan SAR 56 yer alıyor. Meskûn mahal operasyonları için geliştirilen özgün yapısıyla SAR 109T, “Türkiye’nin Özgün Yerli Tabanca Projesi”nin açık ara birincisi olan SAR9, SARSILMAZ’ın ilk polimer gövdeli tabancalarından B6 ve yüksek şarjör kapasitesiyle dikkat çeken K2 45 modeli, ürün gamındaki çeşitliliği gözler önüne seriyor. Sportif atıcılık alanında ise, özel olarak geliştirilen K12 Sport serisi, hassasiyet ve dengeyi bir arada sunarak profesyonel kullanıcılara hitap ediyor. Bu silah sistemleri, SARSILMAZ’ın sahada güvenilirlik, ergonomi ve yüksek performans odaklı mühendislik anlayışını profesyonellere tanıtacak. SARSILMAZ bir yandan Tayland ve çevresindeki yeniden şekillenen savunma ihtiyaçlarına çözümler önerirken, diğer yandan yerel ortaklıklarla sürdürülebilir modeller kurmayı da hedefliyor. Fuarda ağırlıklı olarak ülke temsilcileri ve askeri heyetlerle görüşmeler yapmayı planlayan SARSILMAZ, potansiyel iş birlikleriyle birlikte yeni satış kanallarının kapılarını açmayı planlıyor. Yüksek Teknoloji, Yerli Marka, Global Güç SARSILMAZ Ar-Ge merkezlerinde geliştirilen yenilikçi sistemler şirketin küresel rekabetteki gücünü artırıyor. Güvenlik güçlerinden alınan geri bildirimlerle sürekli geliştirilen silahlar gerek kullanıcı dostu tasarımları gerekse modüler altyapılarıyla hem konvansiyonel ordular hem de özel kuvvetler için uygun çözümler sunuyor. Küresel ihracatı geliştirme stratejisi doğrultusunda, Asya pazarında kurumsal varlığını güçlendirmeyi hedefleyen SARSILMAZ, yeni dağıtım ağları oluşturmak ve uzun vadeli ekonomik modellerle büyümek için Tayland’daki fuarı önemli bir imkân olarak ele alıyor. D&S 2025, SARSILMAZ’ın Güneydoğu Asya’daki kurumsal varlığını güçlendirmek için stratejik bir adım olmanın ötesinde; Türkiye’nin savunma sanayi kabiliyetlerinin de bölgeye aktarılması açısından bir güç gösterisi niteliği taşıyor. “Bir ordu için SARSILMAZ yeter” anlayışıyla hareket eden şirket, ileri mühendislik altyapısını ve çözüm odaklı vizyonunu Tayland sahnesine taşımaya hazırlanıyor.

KTO Karatay Üniversitesi ile Aselsan Konya Stratejik İş Birliği Başlattı Haber

KTO Karatay Üniversitesi ile Aselsan Konya Stratejik İş Birliği Başlattı

Protokol töreni, 8. Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları kapsamında; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Konya Valisi İbrahim Akın, KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Öztürk, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç, ASELSAN Konya Yönetim Kurulu Başkan V. İbrahim Koyuncu ve ASELSAN Konya Genel Müdürü Serhan Özsoy’un teşrifleri ile gerçekleşti. “Yerli ve Millî Savunma Sanayimizin Gelişimine Katkı Sunacak Projeleri Desteklemeye Devam Edeceğiz” KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Öztürk, törende iş birliği protokolünün önemine değinerek şu ifadeleri kullandı: “Üniversite-sanayi iş birlikleri, ülkemizin teknolojik bağımsızlığı ve sürdürülebilir kalkınması açısından büyük önem taşıyor. Bu protokol, bilgiyle üretimi buluşturan güçlü bir adım olmuştur. Akademisyenlerimiz ile ASELSAN Konya’nın AR-GE ekiplerinin ortak projelerde yer alması, öğrencilerimize yeni staj ve uygulamalı eğitim olanakları sunacaktır. KTO Karatay Üniversitesi olarak, yerli ve millî savunma sanayimizin gelişimine katkı sunacak projeleri desteklemeye ve nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye devam edeceğiz.” “Ülkemizin Savunma Sanayi Hedeflerine Katkı Sağlamaktan Gurur Duyuyoruz” KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç, protokolün uygulamalı eğitim vizyonu açısından stratejik bir adım olduğunu belirterek; “ASELSAN Konya ile kurduğumuz bu iş birliği, akademik bilgi birikimini üretim sahasına taşıyan güçlü bir modeldir. Üniversitemiz bünyesindeki araştırma merkezlerinin yetkinliği, ASELSAN Konya’nın teknoloji altyapısı ile birleşerek savunma sanayine yenilikçi çözümler sunacaktır. Bu protokol, öğrencilerimizin sektörel deneyim kazanmalarına olanak tanırken, akademisyenlerimizin araştırma çıktılarını somut projelere dönüştürmelerine zemin hazırlayacaktır. KTO Karatay Üniversitesi olarak, ülkemizin savunma sanayinde yerli ve millî hedeflerine katkı sağlayan tüm girişimlerin paydaşı olmaktan gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu. Tören, protokol imzalarının ardından hatıra fotoğrafı çekimi ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın KTO Karatay Üniversitesi standını ziyaretiyle tamamlandı.

Empa Elektronik “Empa 2.0” ile Kabuk Değiştiriyor Haber

Empa Elektronik “Empa 2.0” ile Kabuk Değiştiriyor

Yarı iletkenler, güç elektroniği, elektromekanik ve diğer bileşen çözümlerinden oluşan geniş bir ürün yelpazesiyle 44 yıldır kapsamlı teknolojik çözüm tedarik hizmeti sunan Empa Elektronik, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge merkeziyle yeni bir dönemin kapılarını aralarken köklü bir dönüşüm sürecinin de ilk adımlarını attı. Empa 2.0 vizyonuyla adeta kabuk değiştiren şirket, iş yapış şekillerini ve uygulama alanlarını genişleterek kendi perspektifiyle birlikte müşterilerinin ve tedarikçilerinin de bakış açılarını genişletmeyi hedefliyor. Teknolojinin öncüsü ve ilklerin markası Türkiye elektronik sanayiinde yalnızca ürün tedarikçisi olarak değil, aynı zamanda teknolojik dönüşümün öncülerinden biri olarak öne çıkan Empa Elektronik, dünya çapındaki yenilikleri yakından izleyerek Türkiye’ye taşıyor. Gömülü sistemler, uçta yapay zekâ ve bulut-IoT konularındaki güçlü mühendislik birikimi ve yazılım desteği sayesinde şirket, bu alanlarda Ar-Ge çalışmalarının ve üretim süreçlerinin daha verimli ve hızlı ilerlemesine katkı sağlıyor. Bu özelliğiyle Türk elektronik sanayinin önemli kilometre taşlarında imzası bulunan Empa, 44 yıllık geçmişinde pek çok ilki de gerçekleştirdi. Bu ilklerin arasında Türkiye’nin ilk TV kumandası yazılımı ve ilk TSE standartlı yerli bilgisayarı bulunuyor. “Havada, karada, denizde, uzayda teknolojinin olduğu her yerdeyiz” Empa Elektronik CEO’su Murat Sarpel, uzay, havacılık ve savunma sanayi, e-mobilite projeleri, endüstriyel elektronik uygulamaları, akıllı enerji yönetimi ve aydınlatma çözümleri, tüketici elektroniği ve beyaz eşya gibi çok geniş bir alanda faaliyet gösterdiklerini söyledi. Empa Elektronik’in ürün ve hizmetleriyle sanayinin pek çok alanında var olduğumuz gibi, gündelik yaşantıda birçok insanın hayatına dokunduğunu dile getiren Sarpel, “Savunma sanayinde yer aldığımız projelerde havada, karada ve denizde; TOGG başta olmak üzere otomotiv sanayiinde yer aldığımız projelerle yollardayız. Endüstriyel elektronik alanındaki uzmanlığımızla ülkemizdeki üretim faaliyetlerinin en güçlü destekçisiyiz. Akıllı enerji ve LED’li aydınlatma alanındaki çözümlerimizle kentlerde, tüketici elektroniği çözümlerimizle evlerde hayatı kolaylaştırıyoruz” dedi. “Türkiye’nin vizyon projelerine ürün ve Ar-Ge desteği veriyoruz” Empa Elektronik olarak, Türkiye’nin hemen hemen tüm vizyon projelerine ürün ve Ar-Ge desteği verdiklerini ifade eden Sarpel, savunma sanayinde 5. Nesil Milli Muharip Uçak KAAN, Temel ve Jet Eğitim Uçakları HÜRKUŞ ve HÜRJET, Altay Tankı, İHA ve SİHA projeleri, Milli savaş gemisi MİLGEM’in mühimmat projelerinde; otomotiv sektöründe ise TOGG’da yer aldıklarını kaydetti. Telekomünikasyon sektöründe dahil oldukları en önemli projenin ise 5G NR (New Radio) olduğunu söyleyen Sarpel, “Bu projelerde sistemin en kritik bileşeni olan yüksek performanslı programlanabilir merkezi işlemci, farklı amaçlarla kullanılan yarı iletkenler, sensör birimleri ve elektromekanik bileşenler sağlıyoruz” şeklinde konuştu. Empa’nın geniş faaliyet alanı ve yer aldığı dev projelerin finansal performansına da olumlu bir şekilde yansıdığına dikkat çeken Sarpel, şirketin 2024 yılını yaklaşık 3,1 milyar TL hasılat ve yüzde 16,4 FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) marjı ile tamamladığını söyledi. “İnovasyonun merkezindeyiz” “Yarı iletken ürünler”, “Elektromekanik bileşenler”, “Güç kaynakları” ve “Diğer elektronik malzemeler” olmak üzere 4 ana grupta ürün tedarik ettiklerini kaydeden Sarpel, “Bu ürün gruplarında dünyanın lider markalarının Türkiye distribütörü ve iş ortağıyız. Ancak şirketimizi yalnızca bir tedarikçi olarak konumlandırmadık. Elektronik bileşen alanında pazarlama, satış, lojistik ve finansal hizmetleri kapsayan kapsamlı bir teknoloji tedarik hizmeti sunuyoruz. Teknolojideki yenilikleri yakından takip ediyor, en güçlü kaslarımızdan biri olan Ar-Ge kabiliyetimizle sektörde süreç hızlandırıcı bir rol üstlenerek inovasyonun merkezinde yer alıyoruz” diye konuştu. Empa’nın bu vizyonunu Empa 2.0 ile bir adım ileri taşıma kararı aldıklarını ifade eden Sarpel, “Empa 2.0’ı bir nevi ‘kabuk değiştirme’ hamlesi olarak tanımlıyoruz. Amacımız, uzay, havacılık ve savunma sanayi, e-mobilite, endüstriyel, beyaz eşya ve aydınlatma gibi mevcut iş alanlarımızda sürdürülebilir bir büyüme sağlamak. Empa 2.0 ile yeni alanlara, yeni pazarlara ve genç şirketlere yatırım yapan, daha geniş bir coğrafyada faaliyet gösteren, özellikle Ortadoğu ve Avrupa’da ihracat payını artırarak daha fazla görünürlük kazanan, yerli ve milli çözüm projelerine daha fazla katkı sağlayan, savunma sanayii gibi kritik alanlarda daha fazla yer alan bir Empa Elektronik yaratmayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu. “Dönüşümün itici gücü Yeni Nesil Ar-Ge Modeli olacak” Sürdürülebilir büyümenin en önemli itici gücünün şirketin “Yeni Nesil Ar-Ge Modeli” olacağını belirten Sarpel, şunları söyledi: “Yeni nesil Ar-Ge Modeliyle aslında tam anlamıyla bir ürün geliştirmiyoruz. Bunun yerine teknolojik trendleri yakından takip ediyor, içlerinden en umut vaat edenlerin üzerinde Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiriyor ve prototipler geliştiriyoruz. Bu prototipleri müşterilerimizin projelerini hızlandırmak için kullanıyoruz. Projelerin başında çözüm önerilerimizi sunuyor ve bu sayede talep yaratmaya çalışıyoruz. Proje süresince ve ürün üretildiği sürece teknik destek vermeye devam ediyoruz. Örneğin şu anda uçta yapay zekâ, üretken yapay zekâ, smart connected (Akıllı bağlı), bulut çözümleri üzerine prototip projeler geliştiriyoruz ve bunları müşterilerimizin kullanımına sunuyoruz.” Yeni Nesil Ar-Ge Modelini bir adım ileriye taşıyacak en önemli aktörün ise kısa bir süre önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onayı alan Empa Elektronik Ar-Ge Merkezi olduğunu dile getiren Murat Sarpel, “Bizim için stratejik bir dönüm noktası olan bu gelişme, Yeni Nesil Ar-Ge Modelimizi geliştirmemize imkan sağlamakla kalmayacak, uçta yapay zekâ, bulut-IoT ve gömülü elektronik alanlarında sahip olduğu uzmanlığımızla akıllı tarıma, endüstriyel elektronikten enerji verimliliğine kadar geniş bir alanda geliştirdiğimiz yenilikçi çözümlerimizi daha da güçlenecek, projelerimize hız kazanacak” diye konuştu. Savunma sanayinde kritik proje Bu unvanla birlikte Empa Elektronik’in daha geniş bütçelerle daha uzun vadeli ve daha yüksek katma değerli Ar-Ge projeleri yapma imkanına kavuştuğunu dile getiren Sarpel, “Ar-Ge merkezimizin şu ana kadar beşi devam eden 11 ana projesi bulunuyor. Mevcut projeler devam ederken Ar-Ge Merkezimizin 2030’a kadar olan projeksiyonunu, stratejik hedeflerini ve bağlı projelerini belirledik” açıklamasında bulundu. Savunma sanayi çalışmaları kapsamında geliştirilen ve IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda sergilenen ‘AMD Embedded Tabanlı Gelişmiş Gözetleme Platformu’nun Empa Elektronik Ar-Ge Merkezi’nin tasarımları arasında önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Sarpel, “Bu projede, el terminali ünitesinden seçilen hedefler, yapay zekâ tabanlı görüntü işleme ünitesi tarafından belirlenerek video akışı içerisinde takibi yapılabiliyor. Motor kontrol ünitesine bağlı kamera sistemi ile de hedefe kamera yönlendirmesi sağlanabiliyor” dedi. Bulut-IoT, yapay zekâ ve gömülü elektronik Empa Elektronik Ar-Ge Merkezi’nin gelecek dönem projelerini üç ana eksende planladıklarını ve her bir başlık için bir çalışma grubu oluşturduklarını anlatan Murat Sarpel, şöyle devam etti: “Bulut-IoT Yazılım Grubumuz, şirketimizi yazılım teknolojileri konusunda güncel tutarken geliştirdiği yazılım projelerini uygulayacak. Burada iki ana faaliyet alanımız AIoT sistemleri ve EmpaDigital (Bulut CRM) gibi kurumsal dijital dönüşüm platformları olacak. Yapay Zekâ Grubumuz, uzun zamandır odaklandığımız Uçta Yapay Zekâ (Edge-AI) alanında faaliyetlerini genişletecek; kısa ve orta vadede üretken yapay zekânın uç birimlere entegrasyonu üzerine çalışmalar yapacak. ARM tabanlı sistem tasarımı konusunda uzman olan Gömülü Elektronik Grubumuz ise hem donanım hem de yazılım tasarımı yapıyor.” Yeni Nesil Ar-Ge Modelini akıllı ev, akıllı tarım gibi birçok farklı uygulamayı kapsayan endüstriyel elektronik başta olmak üzere, beyaz eşya ve küçük ev aletleri, savunma sanayi ve e-mobilite alanlarındaki çalışmalarla daha da geliştireceklerini kaydeden Sarpel, bu başlıklara akıllı enerji ve LED’li aydınlatma sektörünü de ekleyeceklerini belirtti. Ortadoğu ve Avrupa’da hedef büyüttü Empa 2.0 vizyonu doğrultusunda sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek bir diğer önemli ayağını ise coğrafi genişleme ve pazar genişlemesi hedefi olduğunu kaydeden Murat Sarpel, “Ortadoğu ve Avrupa’da ihracat payımızı artırmak, yeni yatırımlarla görünürlük kazanmak istiyoruz” açıklamasında bulundu. Genç şirketlere yatırım yapacak Empa’nın faaliyet gösterdiği tüm alanlarda elektronik sektörünün gelişimine katkıda bulunacak genç şirketlere ve start-up’lara yatırım yapmayı planladıklarını açıklayan Sarpel, “Ekosistem geliştirme ve yeni iş birlikleri oluşturma hedefiyle firmalarla ortak yatırımlar yaparak yerli ve milli çözüm projelerine katkı sağlamayı, savunma sanayi gibi kritik alanlarda daha fazla yer almayı amaçlıyoruz” dedi. İnsan kaynağı ve dijitalleşmeye yatırım Empa’nın bu hedeflerine ulaşmak için kendi kurumsal ve teknik altyapısını daha da geliştirmesi gerektiğini dile getiren Sarpel, “Bu yüzden Empa 2.0 vizyonumuz, gelişim ve büyümemizi desteklerken aynı zamanda sadece kendi şirketimiz için değil tüm sektör ve ülkemiz için nitelik insan kaynağına sürekli yatırım yapmayı da kapsıyor. Bu alandaki faaliyetlerimizin başında proje geliştirme isteğindeki firmaların mühendislerine ve üniversite öğrencilerine açık ve ücretsiz olarak düzenlediğimiz teknik çalıştaylar yani Accelerator Workshops adını verdiğimiz etkinlikler ile Demoday’ler geliyor. Ayrıca yeni dönemde hız vereceğimiz dijitalleşme çalışmalarımız, kendi hizmet ve verimliliğimizi artırırken edindiğimiz deneyim bize müşterilerimizin bu alandaki taleplerine daha iyi yanıt verme imkanı sağlayacak” dedi. Halka arza hazırlanıyor Empa 2.0 vizyonu doğrultusunda ortaya koydukları tüm bu hedeflerin her birine, aslında uzun yıllardır ciddi yatırımlar yaptıklarını vurgulayan Sarpel, şunları söyledi: “Empa 2.0 vizyonumuzla tüm bu yatırımlarımızı daha sistemli ve bütüncül bir yaklaşımla sürdürme imkanı bulacağız. Büyük bir heyecan ve kararlılıkla hazırlandığımız halka arzımızdan elde edeceğimiz kaynak, bu konuda elimizi daha da güçlendirecek. Bu önemli adımla şirketimizin sermaye yapısını büyük bir kaynak girişiyle güçlendirirken yarım asra yakın süredir titizlikle inşa ettiğimiz şirket değerlerimizi daha da güçlendireceğimize, yolumuza daha güçlü, daha kurumsal ve daha şeffaf bir yapıyla devam edeceğimize inanıyoruz.”

Fabrika Otomasyon Çözümleri Zirvesi Kartal’da Başladı Haber

Fabrika Otomasyon Çözümleri Zirvesi Kartal’da Başladı

Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi iş birliği ile düzenlenen Fabrika Otomasyon Çözümleri Zirvesi, 4-6 Kasım 2025 tarihleri arasında Kartal Bilim, Mühendislik ve Teknoloji Merkezi- Makina Hangar da kapılarını açtı. Farklı sektörlerden dünya örnekleri zirvede yerini aldı Kartal Belediyesi, Deutsche Messe ve Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi iş birliğiyle gerçekleştirilen zirve, üretim teknolojilerinde dijital dönüşümü hızlandırmayı hedefliyor. Üç gün boyunca 80’den fazla sektör uzmanı; fabrika otomasyonu, robotik sistemler, yapay zekâ destekli üretim, enerji verimliliği ve endüstri 4.0 uygulamaları gibi geleceğin üretim modellerini şekillendiren konularını ele alıyor. Zirvenin en dikkat çeken bölümlerinden biri, farklı sektörlerden dünya örnekleri oldu. Savunma sanayi, beyaz eşya, gıda, tekstil, kimya ve otomotiv gibi stratejik alanlardan temsilciler, kendi fabrikalarındaki otomasyon yolculuklarını vaka analizleri ve panellerle katılımcılara aktardı. Sunumlar, teorik bilginin pratikte nasıl hayat bulduğunu gözler önüne serdi. Kartal Bilim, Mühendislik ve Teknoloji Merkezi - Makina Hangar’da üç gün sürecek olan etkinlik, mühendisler, sanayi temsilcileri ve öğrenciler için kapsamlı bir bilgi paylaşım platformu sunuyor. Yoğun katılımın yaşandığı zirve, 6 Kasım’a kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek. “Kartal, Teknolojinin Yeni Merkezi Olma Yolunda Emin Adımlarla İlerliyor.” Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Kartal Bilim, Mühendislik ve Teknoloji Merkezi-Makina Hangar’ın Kartal’ın yeni kalbi olduğunu ifade ederek; “Kartal Bilim, Mühendislik ve Teknoloji Merkezi-Makina Hangar’daki bu zirve, sadece bir etkinlik değil; Kartal’ın sanayi ve teknoloji dünyasında iddialı bir merkez olma vizyonunun somut bir adımıdır. Kartal’ın kalbidir. Kartal Belediyesi olarak, Deutsche Messe ve Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi iş birliği gibi güçlü ortaklarımızla birlikte, dijital dönüşümü hızlandırmak ve endüstrimizi küresel rekabette öne çıkarmak için çalışıyoruz. 80’den fazla uzmanımızın paylaşacağı bilgi birikimi, gençlerimize ilham olacak; sanayicilerimize ise yeni yol haritaları çizecek. Biz inanıyoruz ki, otomasyon ve yapay zekâ destekli üretim, sadece verimliliği değil, sürdürülebilirliği de artıracak. Kartal, bu dönüşümün öncüsü olacak. Burada başlayan bu heyecanla, yarınların inovasyon merkezlerinden biri haline gelecek. Hepinize teşekkür ediyor, zirvemizin verimli geçmesini diliyorum.” İfadelerini kullandı.

Yeni Altay Tankları Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Teslim Edildi Haber

Yeni Altay Tankları Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Teslim Edildi

Türkiye’nin savunma sanayindeki en önemli yatırımlarından biri olan BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açıldı. Düzenlenen açılış töreninde aynı zamanda ilk üretilen Yeni ALTAY Tankları da Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edildi. Türkiye bu başarılı projeyle dünyada özgün olarak ana muharebe tankı tasarlayıp üretebilen 12 ülkeden biri oldu. Açılış töreninde konuşan BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Yeni ALTAY Tankı’nı yerli ve milli imkânlarımızla inşa ettiğimiz, üretim kapasitesi ve teknoloji yoğunluğu bakımından dünyada ilk 5, Avrupa’da ise ilk 3 arasında yer alan BMC Ankara Üretim Kompleksi’mizde üreteceğiz. Sanayici kimliğimiz ve birikimimizle ülkemiz için çok önemli ve kritik olan bu projeye nasıl katkı sağlayabiliriz diye çıktığımız bu yolda, bugün BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesislerimizi açarken ilk üretilen Yeni Altay Tanklarımızı da Türk Silahlı Kuvvetlerimize teslim ediyoruz. Bu zorlu süreçte vizyonu, savunma sanayimizin millileştirilmesine yönelik inancı ve kararlı liderliği ile bizlere güç veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı arz ediyor, bu önemli projede bizlerle omuz omuza çalışan ve bu başarıda emeği geçen değerli proje ortaklarımıza ve tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi. Türkiye’nin savunma sanayinde yüz akı olan BMC, Ankara’da yatırımını tamamladığı Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisinde, ülkemizin son yıllardaki en büyük savunma sanayi projesi olan Yeni ALTAY Tankı’nın seri üretimine geçerek tarihi bir başarıya daha imza attı. BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisleri’nin açılışının yapıldığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Genelkurmay Başkanı Selçuk Bayraktaroğlu ve çok sayıda askeri ve sivil davetlinin katılımıyla gerçekleştirilen törende, ilk üretilen Yeni ALTAY Tankları Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edildi. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, açılış töreni kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında şunları ifade etti: “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle gerçekleştirdiğimiz törende, ALTAY Ana Muharebe Tanklarımızın teslimatını ve zırhlı araçlara yönelik yeni nesil entegre üretim tesisimizin açılışını gururla gerçekleştirdik. Bugün yalnızca bir fabrikanın kapısını değil; büyük ve güçlü Türkiye idealine açılan stratejik bir eşiği daha aştık. Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliğinde savunma sanayiimizde başlattığımız büyük dönüşüm, ALTAY ile bugün sahaya taşınıyor. ALTAY yalnızca bir tank değil; bağımsızlığımızın zırhlı iradesi, mühendislikte ulaştığımız seviyenin çelikten yansımasıdır. Projenin bugünlere gelmesinde emek veren herkese şükranlarımı sunuyorum.” BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Böylesine kritik bir projede 70 yıllık sanayicilik kültürüne sahip Tosyalı’ya güvenilmesi ve BMC’nin savunma sanayindeki bilgi birikimine inanılması bizlere en başından beri motivasyon ve güç kaynağı oldu.” Türkiye’nin savunma sanayi alanında oyun kurucu haline gelmesi yolunda kritik bir adım olan bu projenin başarıya ulaşmasında köklü sanayicilik kültürünün önemli bir faktör olduğuna vurgu yapan BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Ülkemizin geleceği ve güvenliği açısından böylesine kritik bir projede 70 yıllık sanayicilik kültürüne sahip Tosyalı’ya güvenilmesi ve BMC’nin savunma sanayindeki bilgi birikimine inanılması bizleri en başından beri motive eden en önemli unsur oldu. Tosyalı olarak dünyanın çok zorlu coğrafyalarında, dünya çapında tesis yatırımlarına ve projelere imza atıp bunları öngörülen zamandan da önce tamamlayan bir şirketiz. 3 kıtada sayıları 50’ye ulaşan tesisimiz, 15 milyon ton yıllık sıvı çelik üretim kapasitemiz ve yaklaşık 15 bin çalışanımızla geçen yıl dünyanın en hızlı büyüyen ilk 3 çelik üreticisinden biri olurken dünya sıralamasında 21 basamak birden atlayarak 46’ncılığa yükseldik. Bugün dünyada böyle bir başarı elde ettiysek ve aynı zamanda Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın üçüncü büyük çelik üreticisi konumuna yükseldiysek bunu sanayideki bilgi birikimimize, işinin ehli çalışanlarımıza, ileri teknoloji ve Ar-Ge’ye yaptığımız yatırımlara borçluyuz. Tosyalı olarak Yeni Altay Tankı için yola çıktığımızda bu konuyu ticari bir mesele olarak görmedik. Ülkemizin geleceği ve güven dolu yarınları için hep birlikte yola çıktığımız milli bir mesele olarak ele aldık.” dedi. BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Bu zorlu süreçte vizyonu, savunma sanayimizin millileşmesine yönelik inancı ve kararlı liderliği ile bizlere güç veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı arz ediyorum.” Bugün, 10 yıl öncesinde yola çıkılan prototipten tamamen farklı, değişen muharebe sahası ihtiyaçlarına uygun olarak teknolojisi geliştirilen Yeni ALTAY Tankı’nın seri üretime geçmesiyle birlikte, dünyada özgün olarak ana muharebe tankı tasarlayıp üretebilen 12 ülkeden biri olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Fuat Tosyalı, “Yeni ALTAY Tankı’nda, BMC’nin Ar-Ge ve tasarım ekipleri tarafından ihracat lisansı alınamayan tüm alt sistemlerin yerine yerli ve milli alt sistemler geliştirildi. TSK’nın ihtiyaçları doğrultusunda teknolojik, dijital ve mekanik olarak araç üzerine yeni savunma sistemi ve ekipmanları yerleştirildi. Belki de seri üretime başlamış olmamızdan daha da heyecan verici olanı ise, inşallah 2026 yılının sonlarından itibaren Yeni ALTAY’ın BMC Power tarafından üretilen yerli ve milli güç grubu ile seri üretime devam edecek olması. Ülkemizin mühendisleri, teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge ile Yeni ALTAY Tankı projesini hayata geçirmek için büyük bir özveriyle çalıştılar. Bu projede çalışan ekipler ülkemizin önemli meselelerinden birine çözüm ürettiği bilinciyle büyük bir heyecan ve motivasyon ile ter döktüler. Böylece ortaya en ileri teknolojilerin kullanıldığı, yüksek yerlilik oranına sahip, dünyadaki benzerlerinden çok daha üstün özellikleri olan ve ordumuzun ihtiyaçlarına göre geliştirilen Yeni ALTAY Tankı çıkmış oldu. Bu zorlu süreçte, vizyonu, savunma sanayimizin millileşmesine yönelik inancı ve kararlı liderliği ile bizlere güç veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı arz ediyor, bu önemli projede bizlerle omuz omuza çalışan ve bu başarıda emeği geçen değerli proje ortaklarımıza ve tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi. BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Yeni ALTAY Tankı’nı yerli ve milli imkânlarımızla inşa ettiğimiz, üretim kapasitesi ve teknoloji yoğunluğu bakımından dünyada ilk 5, Avrupa’da ise ilk 3 arasında yer alan BMC Ankara Üretim Kompleksi’mizde üreteceğiz.” BMC’nin Altay Tankı ile ilgili Arifiye’de başlayan faaliyetlerinin, 21 Ağustos 2019’dan beri Millî Savunma Bakanlığı kontrolünde ve denetiminde sürdürdüğünü ve şimdi bu çalışmaları BMC Ankara Üretim Kompleksi’ne taşıyacaklarını söyleyen Fuat Tosyalı, “Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen tank ihalesini alır almaz, bu projenin hayata geçirilmesinde Arifiye’nin birikiminden yararlanmak için bu tesisin kiralanması yoluna gitmiştik. Bunun karşılığında da bu tesisin çalışma ve üretim alanlarının altyapısını yenilemek, yeni ve güncel yazılımlı tezgahlarla donatmak üzere bir yatırım taahhüdünde bulunduk. Yeni Altay Tankı, Yeni Fırtına Obüsü ve Zırhlı Personel Taşıyıcı olan Altuğ aracımızı Arifiye’de geliştirdik. BMC Power ile Avrupa’nın sayılı Motor ve Transmisyon Test Merkezlerinden birinin bu tesiste kurulmasını sağladık. Arifiye’deki bütün taahhütlerimizi yerine getirdik. Tosyalı olarak BMC’nin çoğunluk hisselerini alır almaz bu projeyi yeniden ele alarak savunma sanayi ekosistemine daha uygun olduğu için Yeni ALTAY Tankı’nı üreteceğimiz fabrika için Ankara’yı seçtik. Daha önce bu yatırım için planlanan Karasu’daki araziyi de devletimize iade ettik. Tamamen yerli ve milli imkânlarımızla inşa ettiğimiz BMC Ankara Üretim Kompleksi yatırımımız da planladığımız takvimin hep önünde gitti. Yeni ALTAY Tankı’nın seri üretimini Ankara’daki bu fabrikamızda yapacağız dedik ve çok şükür bugün bunu da başararak savunma sanayimize dünya standartlarında bir tesis kazandırdık. Devreye aldığımız bu tesisimiz, hem sahip olduğu kapalı alan ve üretim kapasitesi hem de teknoloji yoğunluğu bakımından Türk savunma sanayinin en büyük ağır zırhlı araçlar üretim tesisi oldu. Kapalı alan olarak dünyada da sayılı tesislerden biri olan BMC Ankara, üretim kapasitesi ve teknoloji yoğunluğu bakımından dünyada ilk 5, Avrupa’da ise ilk 3 ana muharebe tankı üretim tesisi içinde yer alıyor.” dedi. BMC Ankara Üretim Kompleksi 1000 dönümlük bir kampüs olarak tasarlandı BMC Ankara Üretim Kompleksi yaklaşık 1000 dönümlük bir alanda çok büyük bir kampüs olarak tasarlandı. Üretim Kompleksi içerisinde BMC Power Tesisi ve BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi olmak üzere iki ana tesis bulunuyor. İlk olarak BMC Power inşaatı tamamlanarak geçen yıl faaliyete geçirildi. Tesiste motor ve transmisyon bloklarının talaşlı imalatı ve montajı, yakıt enjeksiyon sistemi gibi kritik alt sistemlerin üretimi gerçekleştiriliyor. BMC Power bünyesinde, Türk mühendis ve işçisinin emeği ile geliştirilen yerli ve milli 400 ve 600 beygirlik motorlar, 1000 ve 1500 beygirlik güç gruplarının üretim çalışmaları devam ediyor. Bu tesiste ALTAY Tankı’na, FIRTINA Obüsü’ne, Yeni Nesil Zırhlı Araç gruplarının birçoğuna ve farklı tipteki deniz araçlarına yerli ve milli motor ve transmisyon üretilmeye başlandı. BMC’nin açılışını bu tören ile yaptığı BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi’nde ise başta Yeni ALTAY Tankı olmak üzere birçok paletli ve tekerlekli zırhlı araç imal edilecek. Zırhlı Araç Üretim Tesisinde, aylık 8 adet ALTAY Tankı ve aylık 10 adet ALTUĞ 8X8 seri üretim kapasitesi bulunuyor. Bu araçların üretileceği platformlar, kolaylıkla farklı tip zırhlı araçların üretilebileceği hatlara dönüştürülebiliyor, böylece esnek bir üretim altyapısına da sahip oluyor. BMC Ankara Üretim Kompleksi’nde ayrıca yaklaşık 300 dönümlük, tank ve diğer zırhlı araçların farklı arazi koşullarında testlerinin yapılabileceği bir de test sahası bulunuyor. Tasarlanan Araç Test Alanı dünyadaki örnekleriyle kıyaslandığında en gelişmiş seviyede. Bir zırhlı araç tesisinde ihtiyaç duyulan her türlü modern test imkânına sahip. Ar-Ge ve üretim fonksiyonlarına ek olarak, Entegre Lojistik Destek Faaliyetleri kapsamında modern bir Eğitim Merkezi de bu tesis içerisinde yer alıyor. BMC Ankara Üretim Kompleksi tam kapasiteye ulaştığında mühendis ve işçilerden oluşan ekip sayısı 1.500’e ulaşacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi, 11-12 Aralık’ta Çırağan Sarayı’nda Gerçekleşecek Haber

2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi, 11-12 Aralık’ta Çırağan Sarayı’nda Gerçekleşecek

İstanbul Ekonomi Zirvesi, bu yıl da küresel ölçekte yankı uyandıracak oturumlarıyla dikkat çekiyor. “Yeni Dengeler ve Küresel İş Birlikleri” temasıyla düzenlenen zirve; jeopolitik değişimlerin ekonomi üzerindeki etkilerinden, yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerine, sürdürülebilir yatırımlardan enerji politikalarına kadar geniş bir yelpazede konuları gündeme taşıyacak. Zirvede kamu temsilcileri, uluslararası yatırımcılar, diplomatik misyonlar, iş insanları ve akademisyenler bir araya gelerek küresel ekonomik iş birliklerinin geleceğini değerlendirecek. Bu yıl ayrıca, İstanbul Ekonomi Zirvesi kapsamında düzenlenecek özel oturumlarda Avrupa, Asya, Körfez, Afrika ve Amerika ülkeleri ile Türkiye arasındaki yatırım fırsatları ele alınacak. İstanbul, Küresel İş Birliklerinin Merkezi Olmaya Devam Ediyor Zirvenin İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer, bu yılki temanın küresel dönüşüm sürecinde Türkiye’nin rolünü vurgulamak açısından özel bir anlam taşıdığını belirtti: “Dünyada ekonomik güç dengeleri yeniden şekilleniyor. Bu yeni dönemde Türkiye, stratejik konumu ve üretim gücüyle küresel iş birliklerinin merkezinde yer alıyor. 2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi’nde, bu dönüşüm sürecinde ülkemizin nasıl daha etkin bir rol üstlenebileceğini ele alacağız. Zirvenin iş dünyası için yeni ortaklıklara ve uzun vadeli yatırımlara kapı aralamasını hedefliyoruz.” Zirve’nin ilk günü Küresel ekonomik dengeler, turizm, yapay zekâ ve sürdürülebilir kalkınma gibi geleceği şekillendiren başlıklara odaklanan panellerle başlayacak. Alanında uzman konuşmacıların ve uluslararası yatırımcıların katılımıyla gerçekleşecek oturumlarda; otomotiv, teknoloji, sağlık ve finans gibi başlıkların yanı sıra dijital dönüşümün ekonomi üzerindeki etkileri, küresel turizmde yeni eğilimler, yapay zekânın üretimden hizmet sektörüne uzanan dönüşüm gücü ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin iş dünyasına yansımaları tartışılacak. İkinci gün ise, küresel finans ve dijitalleşme, savunma sanayi ve teknolojik yenilikler, ekonomik dönüşümler ve kadın istihdamı ile uluslararası ticaretin yeni dinamikleri gibi başlıklarda düzenlenecek özel panellerle devam edecek. Katılımcılar, iki gün boyunca yalnızca fikir alışverişinde bulunmakla kalmayıp, Türkiye’nin ekonomik vizyonunu belirleyen karar alıcılarla doğrudan temas kurma, uluslararası iş birlikleri geliştirme ve yeni yatırım fırsatlarını değerlendirme olanağı da bulacak. Zirve, bu yönüyle yalnızca bir fikir platformu değil, aynı zamanda küresel ölçekte iş birliği ve ortaklıkların temellerinin atıldığı önemli bir buluşma noktası olmayı sürdürecek. Zirve Programına İlişkin Detaylar ve Bu Yılki Yenilikler Zirve programı bu yıl da önemli yeniliklerle zenginleşiyor. 11 Aralık akşamı, B2B toplantıların ardından “Dünya Barışı” temalı özel bir resepsiyon düzenlenecek. Gecenin açılışı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Türkiye’nin yedi bölgesinden kültürel izler taşıyan özel bir gösteriyle yapılacak. Ardından, barış ve birlik mesajını vurgulayan özel bir defile sahnelenecek. Gecenin finalinde ise Türkiye’de görev yapan büyükelçi ve başkonsoloslar sahneye çıkarak, birer dakikalık konuşmalarla dünya barışı mesajlarını paylaşacak. Zirve, 12 Aralık akşamı düzenlenecek görkemli gala gecesiyle sona erecek. Enbe Orkestrası eşliğinde gerçekleşecek gala yemeğinde, yılın en başarılı kurum ve isimleri 9. İstanbul Altın Değerler Ödül Töreni ile onurlandırılacak. Bu yılki zirve, Koluman Holding ana sponsorluğu ve Sanofi co-sponsorluğunda gerçekleşiyor. Destekçiler arasında TGA, TÜRSAB, İTÜ ARI Teknokent, Borusan Otomotiv, Astor Enerji, Forma Makina, Bahçeşehir Koleji, Güneri Makina, HPM Hijyen Proses Makinaları, Agrotech ve Mopa Exclusive yer alıyor. Ayrıca bu yıl, Microsoft, Koton, Arzum, KoçSistem gibi önemli markalar ile Dünya Kadın Girişimciler Derneği, EBRD, UNDP ve IFC gibi saygın uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcileri de konuşmacı olarak zirvede yer alacak. İki gün boyunca toplam 10 panel ve 4 özel konuşma düzenlenecek, 50 farklı ülkeden katılımcının yer alacağı zirveyle birlikte uluslararası iş birliği ve küresel diyaloğun önemi bir kez daha vurgulanacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.