Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Savunma Ve Havacılık

Kapsül Haber Ajansı - Savunma Ve Havacılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Savunma Ve Havacılık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

“ASO, hayata geçirdiği projelerle, Ankara'nın marka değerini artırıyor” Haber

“ASO, hayata geçirdiği projelerle, Ankara'nın marka değerini artırıyor”

Ankara'nın savunma sanayisinden sağlık teknolojisine iş ve inşaat makinelerinden yüksek teknoloji üretimine kadar her alanda adından söz ettiren, dünyanın her köşesine ve 190'dan fazla ülkeye sanayi ürünleri ihraç eden bir şehir olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, ASO'nun buradaki emeklerine dikkati çekti. Otellerdeki "yıldız" sistemi gibi dünyada odalar için de benzer bir standart olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu "Çok şükür bugün Türkiye'de neredeyse 367 odadan 290 tanesi bu akrediteye ve 5 yıldızlı konuma geldi." diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, uluslararası akredite kuruluşlarınca odaların denetlendiğini belirterek, "Bu denetlemenin sonucunda, Ankara Sanayi Odamız tam 5 yıldızlı hizmet verdiğinin somut göstergesini teyit etmiş oldu." ifadesini kullandı. ASO'nun her yıl geliştirdiği, artırdığı faaliyetleriyle kurumsal kapasitesiyle iş insanlarının temsil mekanizması olma sorumluluğunu yerine getirdiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, "ASO, hayata geçirdiği projelerle, çalışmalarla Ankara'nın marka değerini artırıyor ve şehrimizi geleceğe taşıyor. Hem bir sanayici hem de TOBB başkanı olarak ASO'nun köklü geçmişiyle icraatlarıyla iftihar ediyorum." değerlendirmelerinde bulundu. -Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise konuşmasında, "Yeniden ana eğilimine, düşüş eğilimine girmiş durumda enflasyon. Bu ayın enflasyonunun da iyi bir noktada geleceğini öncü göstergelerden tahmin edebiliyoruz." dedi. Yılmaz, dünya ekonomisinin büyümesinin tarihsel ortalamalarının altında seyrettiğini, dünya ticaretinin bunun da altında büyüdüğünü, savaşların yanı sıra ticaret savaşlarının da yaşandığını söyledi. ABD, Çin ve Avrupa Birliği gibi büyük ekonomik aktörlerin politikalarının ciddi şekilde yakından takip edilmesi ve Türkiye'nin buna göre stratejik olarak konumlandırılması gerektiğine işaret eden Yılmaz, "Dünyanın bu hali içinde Türkiye ekonomisi son 22-23 yılda dünyadan çok daha hızlı bir şekilde büyüdü. Dünya ortalama yüzde 3,5 büyürken, bizim ekonomimiz yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme kaydetti. Dünyadan 1,9 puan her yıl daha fazla büyüdük. Bu önemli bir başarı." ifadelerini kullandı. Yılmaz, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,3 büyümesini beklediklerini dile getirerek, şunları kaydetti: "Bu yıl ekonomimiz 1,5 trilyon dolar seviyesini aşmış olacak. Bundan 22-23 yıl önce 238 milyar dolarlık bir ekonomimiz vardı. Bu sene inşallah 1,5 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklüğü görmüş olacağız. Geçen yıl itibarıyla nominal dolar bazında dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz. Satın alma gücüne göre 12. büyük ekonomisiyiz. Bu yıl IMF'nin dünyadaki ülkelerle ilgili tahminlerinin gerçekleşmesi halinde Türkiye nominal dolar bazında dünyanın 16. büyük ekonomisi olacak. Satın alma gücü paritesiyle ise 11. büyük ekonomi olacağız, IMF'nin tahminlerinin gerçekleşmesi halinde. Diğer taraftan Dünya Bankasının sınıflandırması var. Ülkeleri dört gruba ayırıyorlar, düşük gelirli ülkeler, alt orta gelirli ülkeler, üst orta gelirli ülkeler ve yüksek gelirli ülkeler şeklinde. 'Son çeyrek asırda Türkiye neyi başardı?' diye soracak olursanız, Türkiye alt orta gelirden üst orta gelire yükseldi ve burada kalıcı hale geldi. Şimdi ise bu yıl özellikle tam bu kritik eşikteyiz. Bu yılki gerçekleşmeler ışığında Türkiye, tarihinde ilk defa yüksek gelirli ülkelerden biri haline gelecek Dünya Bankası hesaplamalarına göre. İlk defa yüksek gelirli ülkeler ligine alt basamaktan da olsa bir adım atmış olacak. Ama bu daha zorlu bir dönem. Burada kalıcı olmak önemli olan ve ilerlemek. Bu da rakamsal dönüşümlerin ötesinde niteliksel bir değişimi gerektiriyor. Sadece rakamları büyüterek bu ligde kalamazsınız. Kurumlarınızı dönüştürmeniz lazım. Reformlar yapmanız lazım. Sadece devlet olarak değil, firmalar, kamu, sivil toplum bütün unsurlarıyla, ülkemizin bir dönüşüm sürecinden geçmesi gerekiyor." - "İhracatımızın yüzde 90'ından fazlası sanayi ürünlerinden oluşuyor" ASO Başkanı Ardıç ise Ankara'nın OSTİM, Sincan, Temelli bölgesi, İvedik, Kahramankazan, Akyurt ve Siteler başta olmak üzere, savunma ve havacılık sanayisini de kapsayan geniş üretim ekosistemiyle, ülkenin bilgi ve teknoloji üretiminin üssü olduğuna işaret etti. Sanayi ekosisteminin etkin işlerliği ve istikrarlı gelişimi için 40 meslek grubunda 10 bini aşan üye firmasıyla ASO'nun, Türkiye'nin büyüme ve kalkınma sürecine en fazla katkıyı sağlamayı vizyon edindiğini belirten Ardıç, "Onun için bu akşamı sadece bir ödül takdim töreni olarak değil, Ankara'nın ve ülkemizin rekabetçilik, yenilikçilik ve kapsayıcılık ekseninde daha müreffeh bir geleceğe ilerleyişinin güçlü beyanı olarak görüyoruz." dedi. Ardıç, Ankara'nın bugün, savunma sanayisinden yazılıma, medikalden makineye, kimyadan elektroniğe uzanan geniş üretim zinciriyle ülkenin ihracat ve istihdamında en stratejik merkezlerden biri haline geldiğine dikkati çekerek, "Şehrimiz sadece bir başkent değil, aynı zamanda üretimin, teknolojinin ve ihracatın merkezi olma iddiasını her geçen gün daha yüksek sesle dile getiriyor." dedi. ASO 62. Kuruluş Yılı Ödül Organizasyonu kapsamında, ihracat, istihdam, karlılık, AR-GE ve yenilik, ikiz dönüşüm olmak üzere 5 kategoride 28 sanayi firması ödüllendirildi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yerli Füze Motoru KTJ, Dünya Devlerinin Radarına Girdi Haber

Yerli Füze Motoru KTJ, Dünya Devlerinin Radarına Girdi

Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) tarafından "Savunma ve Havacılık" temasıyla düzenlenen IV.Yatırım Zirvesi'nde, Türk savunma sanayisi projelerindeki son gelişmeler ele alındı. Zirvede gazetecilere açıklamalarda bulunan Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) Başkanı ve Kale Grubu Başkan Vekili Osman Okyay, savunma sanayisinin gelecek projeksiyonu hakkında değerlendirmede bulundu. Türk savunma sanayisinin geçen yılı 7,2 milyar dolar ihracatla tamamladığını ve dünyada 11. sıraya yükseldiğini, bu konumun hızla yukarıya taşınacağına inandığını dile getiren Okyay, AB'nin savunma sanayisini geliştirmeye dönük çabalarının Türkiye için bir fırsat olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin uluslararası ortaklıklarda artık farklı bir yere geldiğini, Baykar ve Leonardo ortaklığının bu değişime en güzel örnek olduğunu vurgulayan Okyay, şöyle konuştu: "İki güçlü firma bir araya gelerek, güçlerini birleştirerek birbirini tamamlayıcı kabiliyetl erini bir araya getirerek dünya pazarlarına çok iyi ürünler sunacak. Eskiden batıda geliştirilmiş bir ürüne parça üretmekle başlayan bu ilişki bugün farklı bir yere geldi. Artık beraber tasarlama, beraber üretme ve beraber pazarlama yoluna doğru gidiyoruz. Türk savunma sanayisinin gelmiş olduğu nokta bugün özellikle AB tarafından dikkatle izleniyor. Türk savunma sanayisinin dünyanın bu konjonktüründe önemli bir sıçrama yaşayacağını düşünüyorum. Dolar bazında her sene en az çift taneli yüzdelerle büyümemiz lazım. Öyle bir projeksiyonu öngörüyoruz. Geçmiş 5 senemiz de böyle zaten." "4 tip motor daha geliştiriyoruz" Okyay, Kale Grubu tarafından geliştirilen yerli turbojet motoru KTJ serisi ile Türkiye'de üretilen seyir füzelerinin motor ihtiyacının karşılandığına dikkat çekti. KTJ 1750, KTJ 3200 ve KTJ 3700'ün milli seyir füzeleri Çakır, Som, Atmaca ve Kara Atmaca'ya güç verdiğini dile getiren Okyay, "Şimdi bizim grup olarak hedefimiz bundan sonra bu motorlarımızı jet İHA'lar diyebileceğimiz Kamikaze İHA'lar gibi veya dolanan mühimmatlar gibi başka platformlara da aktarmak olacaktır. Sadece seyir sınıfıyla sınırlı bırakmayı düşünmüyoruz, daha üst düzey motorlara doğru yolumuza devam edeceğiz. 3 tip motorun üzerine şu an 4 tip motor daha geliştiriyoruz. Motor dünyasında 4 çeşit motor vardır. Turbojetler, turbofanlar, turboproplar ve turboşaftlar. Biz şu ana kadar turbojet motorları geliştirdik, bundan sonra diğer tip motorlardan da geliştireceğiz." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin ilk jet motoru ihracatını bu sene başında Brezilya ile yaptıkları KTJ 3200 kontratıyla başlattıklarını hatırlatan Okyay, şöyle konuştu: "Artık jet motoru ithal eden bir ülkeden jet motoru ihraç eden bir ülkeye gelmiş olmamız hakikaten bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak büyük gurur veriyor bize. Bundan sonra ihracatımızın büyüyerek artacağını da öngörebiliyorum. 10-12 ülkeyle görüşmelerimiz var. Dünyada motor konusu, zaten sayılı oyuncunun olduğu bir sektördür. Bizim sınıfımız motorlarda Avrupa ve Amerika'yı bir araya getirirsek biz dahil 3-4 oyuncudan bahsediyoruz. Dolayısıyla yeni seyir füzesi geliştirmek isteyen ülkelerin motor ihtiyacı olduğunda başvuracağı noktalardan bir tanesi de biz oluyoruz. Bu bizim ihracat potansiyelimizi çok arttırıyor. Döviz bazında çift haneli büyümeler bizim de gelecek 5 senelik öngörülerimiz içinde var." KAAN için yerli motor çalışmaları Milli Muharip Uçak KAAN için devam eden yerli motor geliştirme çalışmalarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Okyay, sözlerini şöyle sürdürdü: "5. nesil savaş uçağı motoru, dünyada mekanik sektörünün ulaşabileceği en yüksek noktalardan bir tanesi. Bunu yapabiliyorsanız hakikaten mekanik sektöründe artık sırtınız yere gelmez diyeceğiniz bir iştir. Böyle bir şeye başlamış olmak, niyetlenmiş olmak bile çok büyük bir başarıdır ki onun yanında çok önemli çalışmalar, gelişmeler var şu anda bu motorun geliştirilmesi yönünde. O çalışmanın en kısa sürede başarıya ulaşmasını millet olarak ümit ediyoruz, inşallah güzel şeyleri orada da göreceğiz." "İzmir, savunma sanayisinde dönüşüm sürecinde" Açıklamasında İzmir'in savunma sanayisindeki potansiyeline de dikkat çeken Okyay, "Çok iyi firmalarımız çıkmaya başladı İzmir'den. Çok kritik teknolojiler geliştirilmeye başlandı. İzmir deyince aslında deniz, kum, güneş hatırlıyor herkes belki ama aslında İzmir hakikaten önemli sanayi kültürü olan bir şehir. Bu sanayi kültürünü savunma sanayisine dönüştürme sürecini yaşıyor şu anda." dedi. ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu da yaptığı açıklamada İzmir'in savunma sanayisinde serbest bölgeleri, teknoparkları, AR-GE merkezleri, yetişmiş insan gücü, sanayi ve lojistik merkezi olma özellikleriyle ciddi bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekti. Savunma Sanayi Başkanlığı'nın bütün tedarik sistemini yerlileştirme hedefinin bulunduğuna işaret eden Zorlu, "Bugün yerlileşme yüzde 80'e ulaşmış vaziyette. Ayrıca bunun ihracat bacağı da tabii ki tartışılıyor. O yüzden şirketlerimize hem bulundukları alanda ve sektörde iş yapma hem de bu tarafta ek bir alan yaratabilme, genişleme, büyüme alanı yaratabilme fırsatı olduğunu görüyoruz." dedi. ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Bülent Akgerman ise savunma sanayisi ekosistemi içinde bugüne kadar Ege'nin ilk akla gelen bölge olamadığını belirterek bu toplantılarla tüm kesimler nezdinde bir farkındalık oluşturmaya gayret ettiklerini dile getirdi. Akgerman, "İnşallah bugün yarattığımız farkındalıkla Ege Bölgesinde de çok güçlü firmalar, aileler var. Belki ortaklıklar yaparak başlayabilirler ve burada bu ekosistemi kurabiliriz." diye konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.