Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Şeffaflık

Kapsül Haber Ajansı - Şeffaflık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şeffaflık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Best Workplaces for Young Millennials™ 2025 Raporu Açıklandı Haber

Best Workplaces for Young Millennials™ 2025 Raporu Açıklandı

Great Place To Work® Türkiye, 360'a yakın şirketten 200 bine yakın çalışanın görüşleriyle hazırladığı Best Workplaces for Young Millennials™ 2025 raporunu yayınladı. Araştırma, 26–34 yaş aralığındaki yeni nesil çalışanların beklentilerini ve motivasyon kaynaklarını ortaya koyuyor. En az %20 genç çalışan oranına sahip Great Place To Work-Certified™ şirketlerin Trust Index™ sonuçları karşılaştırılarak hazırlanan rapor, gençlerin bağlılık, gelişim ve anlam arayışındaki yeni dinamikleri gözler önüne seriyor. Güven, Takdir ve Adalet: Gençlerin Kurumsal Sadakat Haritası Genç kuşağın sadakat ve performans motivasyonu temelde güven ve hakkaniyet üzerinden şekilleniyor. Best Workplaces for Young Millennials™ 2025 listesinde yer alan şirketlerde genç çalışanların %81'i yöneticilerinin kendilerini düzenli olarak bilgilendirdiğini belirtirken, liste dışı şirketlerde bu oran %52'de kalıyor. Benzer şekilde, çalışanların %71'i iş yerlerinde fark edilme ve takdir edilme fırsatı bulduklarını ifade ederken, liste dışı şirketlerde bu oran %35. Ayrıca, "en çok hak eden çalışanların yükseldiğini" düşünenlerin oranı liste şirketlerinde %67 iken, liste dışında yalnızca %33. Bu bulgular, şeffaf iletiş im, adaletli terfi uygulamaları ve takdir kültürünün, genç çalışanlar için birer bağlılık unsuru değil; iş yerinde kalma, gelişim gösterme ve katkı sağlama motivasyonunun temelini oluşturduğunu ortaya koyuyor. Genç kuşaklar, güven duydukları ve değer gördükleri organizasyonlarda hem daha yüksek performans gösteriyor hem de geleceğe umutla bakıyor. Kuşaklar Arasındaki Beklenti Farklılıkları Rapor, Young Millennials (26–34 yaş) ve Gen Z (25 yaş altı) kuşaklarının iş yerinden beklentilerinde önemli farklılıklar olduğunu ortaya koyuyor. Young Millennials kuşağı için netlik, sistematik yapı ve adalet ön plandayken; Gen Z çalışanlar daha çok şeffaflık, empati ve bireysel destek arayışında. Her iki kuşak için de iş-yaşam dengesi artık bir ayrıcalık değil, sağlıklı ve sürdürülebilir çalışma ortamının vazgeçilmez bir unsuru olarak görülüyor. Özellikle terfi ve gelişim süreçlerinde şeffaflık, genç çalışanların bağlılığı ve performansı açısından kritik hale geliyor. Bu veriler, organizasyonların liderlik anlayışlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini gösteriyor. Genç kuşaklar, otoriteden çok rehberlik eden, geri bildirime açık, samimi ve erişilebilir liderlerle çalışmayı tercih ediyor. Kapsayıcı, esnek ve güvene dayalı liderlik modelleri hem Young Millennials hem de Gen Z çalışanlarının kuruma bağlılığını artıran ortak payda haline gelmiş durumda. Eyüp Toprak: "Genç profesyonellerin bakış açısı, kurum kültürlerini yeniden şekillendi riyor." Great Place To Work® Türkiye CEO'su Eyüp Toprak Best Workplaces for Young Millennials™ 2025 raporunu değerlendirerek şunları söyledi: "Genç çalışanların beklentileri bize açık bir mesaj veriyor: Güven duydukları, takdir edildikleri ve adil biçimde değerlendirildikleri kurumlarda kalıcı oluyorlar. Great Place To Work® olarak her fırsatta güven kültürünün altını çiziyoruz; çünkü güven, üretken, yenilikçi ve dayanıklı bir organizasyonun temelini oluşturuyor. Güven sağlamanın en önemli adımı ise çalışana kulak vermek. Özellikle belirsizliklerin arttığı dönemlerde çalışanların sesini duymak, sadece bağlılığı değil, dayanıklılığı da güçlendiriyor. Yapay zekâ, esneklik ve çeşitlilik çağında, kurum kültürünü güven, hakkaniyet, saygı, gurur ve takım ruhu üzerine inşa eden şirketler geleceğe sağlam adımlarla ilerliyor. Genç kuşakları anlayan ve onların değerleriyle şekillenen organizasyonlar ise sadece bugünün değil, geleceğin de kazananları oluyor." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, GESDA Zirvesi’nde Haber

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, GESDA Zirvesi’nde

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen GESDA Zirvesi’nde filantropinin geleceğine dair görüşlerini paylaştı. “Değişen Dünyada Filantropi ve Özel Sektörün Rolü” oturumunda konuşan Sabancı, çoklu krizler döneminde filantropinin rolünü, güven ve hesap verebilirliğin önemini, ayrıca sürdürülebilir toplumsal dönüşüm için iş birliği ile ilgili görüşlerini paylaştı. “Artan eşitsizliklerle mücadelede bilim ve filantropi kilit rol oynuyor” Teknolojik ilerlemelerle birlikte artan eşitsizliklere dikkat çeken Sabancı, filantropinin artık yalnızca iyilik yapmak değil, sistemleri dönüştürmek anlamına geldiğini ve bilim ile birlikte kilit rol üstlendiğini vurguladı. “İnsanlık için gerçekten zor bir dönemden geçiyoruz. Artan eşitsizlikler karşısında, GESDA gibi bir platformda sorunları birlikte tartışabilmek çok önemli, çünkü büyük problemleri tek bir kurumla veya tek bir yöntemle çözmemiz mümkün değil. Bakış açımızı ve çözüm üretme biçimlerimizi yenilememiz gerekiyor. Bunları yeniden keşfetmeli, tartışmalı, tasarlamalı ve üzerine düşünmeliyiz.” “Gerçek güven, iyi niyetin ötesine geçmekle başlar” Sabancı konuşmasında, “Güven ve meşruiyet, filantropinin temelidir. Ben buna ‘filantropinin para birimi güvendir’ diyorum. Toplumsal gelişim; güvenin inşası, şeffaflık ve net bir amaca sahip olmakla başlar. Eğitim de güvenin ve sürdürülebilir gelişmenin temelidir. Bundan 25 yıl önce kurulan Sabancı Üniversitesi, birlikte yaratma ve birlikte öğrenme kültürünün en somut örneklerinden biridir. Bugün Sabancı Üniversitesi, ülkemizin en iyi araştırma kurumlarından biridir.” dedi. “Büyük meselelerin çözümünde iş birlikleri kritik rol oynuyor” “Sabancı Vakfı olarak son 20 yıldır hibe veriyoruz” diyen Güler Sabancı, “Bu süreçte genellikle sahada ilk kez proje yürüten küçük sivil toplum kuruluşlarına destek verdik. Bugüne kadar 250’ye yakın proje destekledik. Ancak her zaman söylediğim gibi, mesele sadece maddi destek değil. Önemli olan mentorluk yapmak, yol göstermek ve ortak bir hedefe birlikte yürümektir. Başarılı olmanın yolu, öncelikle ne yapılması gerektiğiyle ilgili ortak anlayış sağlamaktan geçer. Birlikte hareket edersek etkiyi çoğaltabiliriz.” Başarı Üçgeni: Kamu, Özel Sektör ve Sivil Toplum Sabancı, büyük sorunların çözümünde kamu, özel sektör ve sivil toplumun birlikte hareket etmesinin kritik rol oynadığını vurguladı. “Buna başarı üçgeni diyoruz. Filantropi bu üçgenin önemli bir parçası. Küresel perspektifimizi koruyarak çözüm için iş birlikleri geliştirmek hayati önem taşıyor.” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yapay Zeka Geleceğin Finans Uzmanı Mı? Haber

Yapay Zeka Geleceğin Finans Uzmanı Mı?

“Finansta Yapay Zekâ” paneli; veri temelli karar alma süreçlerinden operasyonel verimlilik artışına, etik sorumluluklardan iş gücü dönüşümüne kadar birçok konuyu gündeme taşıdı. Sektör liderlerinin somut örnekler ve içgörülerle katkı sunduğu oturum, finans dünyasının yapay zeka ile nasıl evrildiğine dair çarpıcı bir perspektif sundu. Türkiye İş Bankası Chief Data & AI Officer’ı Gökhanalp Arslan, FİBA Banka Bilgi Teknolojileri ve Bankacılık Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Serdar Yılmaz, ING Chapter Lead – AI Development pozisyonunda görev yapan Ahmet Faruk Minareci, Yapı Kredi Bankası Analitik ve İş Zekâsı Direktörü Emin Rodoslu ve QNB Bank A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı- Ödeme Sistemleri ve Yapay Zekâ Çözümleri sorumlusu Murat Koraş, yapay zekâ odaklı dönüşüm süreçlerine dair stratejilerini ve deneyimlerini paylaştı. Özyeğin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden Doç. Dr. Emre Sefer’in katkı sunduğu oturumun moderatörlüğünü ise yine üniversitenin Mühendislik Fakültesi’nden Doç. Dr. Cenk Demiroğlu üstlendi. Verimlilikte Somut Artışlar Gözlemleniyor Yapay zeka entegrasyonunun özellikle yazılım geliştirme ve test süreçlerinde sağladığı ölçülebilir verimlilik artışları dikkat çekici bir şekilde ortaya kondu. Katılımcı kurumlar, bu alanlarda yüzde 20’ye varan performans artışı gözlemlendiğini ve bu iyileşmenin süreçlerin daha sistematik, hızlı ve hatasız ilerlemesini sağladığını belirtti. Özellikle operasyonel birimlerde, geçmişte dış kaynak desteğiyle yürütülen pek çok görev artık kurum içi ekipler tarafından daha kısa sürede ve daha düşük maliyetle gerçekleştirilebiliyor. Kurumsal iletişim ve pazarlama departmanlarında ise üretken yapay zekâ araçlarının aktif kullanımı sayesinde, içerik üretiminden kampanya planlamasına kadar pek çok süreç yeniden tasarlandı ve hız kazandı. Bu dönüşüm verimliliğin yanı sıra kurum içi bilgi birikiminin artması, ekiplerin daha yaratıcı ve stratejik roller üstlenmesi gibi niteliksel katkılar da sağladı. Yapay Zeka Güçlü Bir Araç Ancak Asıl Fark Hâlâ İnsan Aklında Yapay zeka destekli sistemlerin devreye girmesiyle birlikte daha önce yüzlerce çalışanın yürüttüğü operasyonel işler artık daha az insan kaynağı ile daha verimli ve düşük maliyetle sürdürülebiliyor. Bu dönüşüm, özellikle çağrı merkezi ve arka ofis gibi tekrarlayan süreçlerde belirgin şekilde hissediliyor. Ancak veri, algoritma ve otomasyon süreçleri gelişse de asıl rekabet avantajı halâ insanın stratejik karar verme becerisinde yatıyor. Doğru veriyi doğru zamanda anlamlandırmak, yapay zeka çağında fark yaratan en önemli yetkinlik. Bu nedenle, “öğrenmeyi öğrenme” becerisi; değişen iş dinamiklerine uyum sağlamak ve kalıcı değer üretmek açısından kritik önem taşıyor. Yapay zeka henüz finansal hizmetlerin fiziksel dünyadaki temas noktalarına tam anlamıyla entegre olmadı ancak sektör liderlerine göre bu entegrasyon çok yakın bir geleceğin gerçeği olacak. Önümüzdeki dönemde, bireylerin finansal yapay zeka ajanları; kurumlar arası veri paylaşımı yapan diğer yapay zekalarla doğrudan iletişim kuracak, işlemleri onlar adına yürütecek. Ancak teknolojinin bu denli ilerlemesi bile, müşteri deneyimi tasarımı ve karmaşık problem çözme becerileri gibi alanların önemini ortadan kaldırmayacak. Aksine, bu alanlar; yapay zekanın sağladığı hız ve ölçek avantajını, insan odaklı stratejiyle buluşturan en kritik unsurlar hâline gelecek. Etik ve Regülasyon Boyutu Giderek Kritikleşiyor Yapay zekanın sunduğu yüksek verimlilik ve hız avantajlarına rağmen, yüksek regülasyonlu sektörlerde bu teknolojilerin hayata geçirilmesi ciddi bir etik ve hukuki denetim çerçevesi içinde değerlendiriliyor. Finans sektörünün doğası gereği ölçeği ne olursa olsun her bir yapay zekâ uygulaması; veri güvenliği, şeffaflık, hesap verebilirlik ve uyumluluk kriterlerine göre detaylı kontrol süreçlerinden geçmek zorunda kalıyor. Bu durum, teknolojik ilerlemenin mühendislik ya da verimlilik boyutuyla sınırlı kalmıyor. Kurumsal sorumluluk, etik ilkeler ve düzenleyici uyum ekseninde de ele alınması gerektiğini net biçimde gözlemleniyor. İnovasyonun sürdürülebilirliği neyin mümkün olduğu değil, neyin sorumlu biçimde uygulanabilir olduğu ile şekilleniyor. AI Week Tüm Hızıyla Devam Ediyor Özyeğin Üniversitesi etkinlik haftası boyunca “Perakendede Yapay Zekâ”, “Tarım ve Gıda Teknolojileri” ve “Sağlıkta Yapay Zekâ” gibi sektör odaklı oturumlarda alan uzmanlarını ağırlamaya devam ediyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.