Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sektör

Kapsül Haber Ajansı - Sektör haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sektör haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Anti-Damping Kararı Yerli Çeliğe Can Suyu Olacak Haber

Anti-Damping Kararı Yerli Çeliğe Can Suyu Olacak

Türk sanayi sektörünü üretim yapamaz hale getiren dampingli ürünlere karşı, Ticaret Bakanlığınca kesin önlem uygulamasına karar verilerek yüzde 3,95 oranında anti-damping vergisi getirildi. Resmi Gazete’de yayımlanan karara yönelik açıklama yapan Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, “Yerli üreticiye daha adil bir rekabet ortamı sağlayacak olan bu kararı, sektörü büyük kayıplar vermekten kurtaracak uygulamaların ilk adımı olarak görüyoruz ve devamının geleceğine inanıyoruz ” dedi. Demir-çelik sektörü temsilcilerinin, artan ithalat baskısına karşı anti-damping uygulaması kapsamında gerçekleştirdiği başvuru karara bağlandı. Ticaret Bakanlığı, Çin’den ve farklı Uzak Doğu ülkelerinden ithal edilen düşük fiyatlı ve kalitesiz ürünlerin iç piyasada haksız rekabet yarattığına yönelik başvuruyu haklı bularak, ithalatta yüzde 3,95 oranında anti-damping vergisi uygulanmasına karar verdi. İthalatta haksız rekabetin önlenmesine ilişkin yayımlanan karar, yeni dönemde demir-çelik sektöründe eşit şartlarda rekabetin önünü açarak, Türkiye ekonomisine can suyu olacak. HALUK KAYABAŞI: ANTİ DAMPİNG YENİ YATIRIMLARIN ANAHTARI OLACAK Türkiye’de dampingli ithalata karşı alınabilecek proaktif ve kalıcı önlemlerin yeni yatırımların önünü açacağını ifade eden Haluk Kayabaşı, “Paslanmaz çelik, modern sanayinin hem stratejik hem de vazgeçilmez girdileri arasında önemli bir yere sahip. Otomotivden sağlığa, gıdadan enerjiye, mutfaktan savunma sanayisine kadar yüksek katma değerli sektörlerin çoğunda kilit bir rol oynuyor. Ancak Asya ve Uzak Doğu menşeli ürünlerde görülen dampingli fiyatlar, iç piyasadaki rekabet ortamını bozmakla kalmıyor, yerli üreticinin yatırım kapasitesini de zayıflatıyor. Ticaret Bakanlığımız tarafından yerli üreticiye stratejik kalkan oluşturacak bu yaptırımların, ülkemizin paslanmaz çelikte sürdürülebilir bir büyüme yakalamasına etki edeceğine inanıyorum. Böylesine güçlü bir ürünü, dışa bağımlı hale getirmek ülkemiz için büyük bir kayıp olur. Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan ve emsal teşkil eden koruyucu ticaret politikaları, yerli üretici için büyük bir dayanak. Anti-damping, yeni yatırımların anahtarı olacak” dedi. TÜRK SANAYİSİ YENİ DÖNEMDE İSTİHDAMLA GÜÇLENECEK Türkiye'nin paslanmaz çelik sektöründe yeni bir dönemin kapılarının aralandığını ifade eden Haluk Kayabaşı, “Paslanmaz çelik pek çok sektör için stratejik bir girdi. Bu ham maddeyi son ürün haline getirecek yerli üretim gücünün desteklenmesi hayati önem taşıyor. Milli ekonomimize katma değer sağlayan paslanmaz çeliğe hayat verecek tüm uygulamaları destekliyoruz” diyerek yüzde 3,95 oranında uygulanacak anti damping vergisinin olası etkilerini anlattı: “Halihazırda mevcut üretim, sanayinin artan ihtiyacının yalnızca üçte birini karşılayabiliyor. Türkiye’nin yıllık soğuk haddelenmiş paslanmaz çelik tüketimi 400–450 bin ton civarında. Ancak bu tüketimde ithalat yüzde 80 gibi bir paya sahip. Diğer yerli üretici ile birlikte toplam iç pazar ihtiyacının yüzde 90'ını karşılayabilecek kapasitedeyiz. Yerli üretimi güçlendirmek, hem cari açık açısından hem de sanayimizin stratejik bağımsızlığı için çok önemli. Bakanlığımız tarafından yayımlanan anti-damping önlemi kararının ardından üretimimiz inanıyorum ki önemli oranda artış gösterecek. Kapasite kullanım oranlarımız artacak, fabrikalarımız daha düşük maliyetle üretim yapacak. En önemlisi istihdam ve işgücü artacak. Yatırım iştahı canlanırken, ülkemizin rekabet gücü gelişecek. Bakanlığımızın desteğiyle oluşturulacak güçlü sanayi ekosistemi, yatırımların kalıcı hale gelmesini ve katma değerli üretimin gelişmesini sağlayacak. Türkiye, daima büyüyen sanayisiyle ve üretim kabiliyetiyle küresel rekabet içinde giderek daha görünür hale geliyor. Altını çizerek söylemek isterim ki; paslanmaz çelik, kat edilen bu yolun, ulaştığımız bu büyümenin omurgasını oluşturan sektörlerden biri. Bu adım, Türkiye’nin yalnızca tüketen değil, bölgesinde üretim üssü haline gelen konumunu da güçlendirecek. Böylelikle sektörümüzde, dünya çapında söz sahibi bir oyuncu olacağız” dedi.

Türkiye, İnşaat Sektörü 2027 Yılına Kadar İstikrarlı Büyümesini Sürdürecek   Haber

Türkiye, İnşaat Sektörü 2027 Yılına Kadar İstikrarlı Büyümesini Sürdürecek  

Ekonomik gelişmeler, demografik değişimler, geniş ölçekli kamu yatırımları ve teşvikler sektör büyümesini desteklerken, sektörün karşılaşabileceği zorluklar arasında sınırlı finansal kaynaklar, iş gücü arzındaki sıkışıklık ve inşaat maliyetlerinin artması yer alıyor. Dünya genelinde sektöründe öncü firmalara kurumsal finansman ve strateji danışmanlığı hizmetleri sunan EY-Parthenon (EYP), Türkiye İnşaat Sektörü Görünümü çalışmasını yayımladı. Türkiye inşaat sektörünün 2018-2024 yılları arasındaki hacimsel gelişiminin konut, ticari, endüstriyel ve kamu kırılımlarıyla incelendiği ve 2027’ye dönük sektör büyüme tahmininin paylaşıldığı çalışma, sektörün 2027 yılına kadar karşılaşacağı fırsat, risk ve zorlukları da ortaya koyuyor. Çalışmaya göre; pandemi döneminde sert bir düşüş yaşayan, daha sonra toparlanarak 2024’te 61 milyar avro ile zirveye ulaşan Türkiye inşaat sektörünün 2025’te yaklaşık 65 milyar avroya, 2026’da yaklaşık 70 milyar avroya ulaşması ve 2027’de ise 70 milyar avro seviyesini aşması bekleniyor. Bu büyümeyi; GSYH artışı, istikrara kavuşan enflasyon, demografik değişimler, afetler sonrası yeniden inşa ve sürdürülen kamu yatırımları gibi etkenler etkiliyor. Son dönemdeki sektör eğilimleri, inşaat ve yapı malzemelerinin maliyetlerindeki artışlar ile inşaat ruhsatlarındaki dalgalanmalar doğrultusunda belirleniyor. Bu durum, yerel kredi faiz oranları ve regülasyonlardaki değişiklikler gibi ekonomik faktörler tarafından yönlendirilen inşaat faaliyetlerindeki değişimleri de yansıtırken, ileriye dönük olarak enflasyonun dengelenmesi ve konut talebinin artması ile birlikte, inşaat sektörünün genel GSYH büyümesiyle paralel şekilde genişlemesi bekleniyor. Artan maliyetlere rağmen sektör dayanıklı Sektör büyümesinin özellikle kentsel dönüşüm, yeniden inşa, yapı izinleri ve hükümet teşvikleri gibi etkenler sebebiyle %36 ile 2024 yılında yüksek bir seviyeye ulaştığını ortaya koyan çalışma, inşaat maliyetlerindeki artışa da dikkat çekiyor. 2021’de 100 olan maliyet endeksi 2024’te 505’e yükselirken, bu durum sektörün kâr marjları üzerinde baskı oluşturduğunu gösteriyor. 2017’de 119 seviyesinden 2022’de 94’e geriledikten sonra 2024’te 115’e yükselen üretim endeksi, artan maliyetlere rağmen sektörün dayanıklılığını ortaya koyuyor. Gelir artışı maliyet artışlarını aşıp, gelir endeksi 2021’de 100’den 2024’te 706’ya yükselirken, bu durum sektörün kârlılığı sürdürme çabalarını yansıtıyor. Son yıllarda artan saatlik asgari ücret de üretim maliyetlerine baskı yapıyor. Kamu yatırımları, kentsel dönüşüm ve yeniden inşa talebi sektörü bekleyen fırsatlar Türkiye'deki inşaat sektöründe artan inşaat maliyetleri önemli bir zorluk olmaya devam ederken, artan kamu yatırımları ve teşvikler sağlıklı bir büyüme vaat ediyor. İşçilik ve malzeme gibi inşaat maliyetleri kâr marjlarını baskılarken; regülasyon belirsizlikleri, üretimdeki dalgalanma, iş gücü ve kapasite kısıtlamaları sektörün zorlukları arasında yer alıyor. Artan kamu yatırımları, kentsel dönüşümün genişlemesi, yeniden inşa talebi ve artan hane oluşumu ise sektöre ivme kazandırıyor. 2025 yılında, konut satışları güçlü seyrini sürdürüyor ve kredi kullanımı artırıyor. Ancak yüksek faizle nakit ve alternatif finansman yöntemleri yaygınlığını koruyor. Güçlü konut talebi tüketiciyi geleneksel kredi yerine farklı finansman yöntemlerine yöneltiyor Sıkı para politikasına ve azalan kredilere rağmen devam eden güçlü konut talebi, tasarruf finansman şirketlerinin varlıklarını artırdı ve alternatif konut finansmanı alanına yeni oyuncular çekti. Türkiye’de konut talebi güçlü seyrini sürdürdükçe, tüketiciler geleneksel krediler yerine alternatif finansman yöntemlerine yöneldi ve tasarruf finansman modelleri bunun başında yer aldı. Tasarruf finansman şirketlerinin toplam varlıkları 2022’de 0,8 milyar avro seviyelerindeyken; 2024’te 2,8 milyar avroya yükseldi. Haziran 2025 itibarıyla, Türkiye’de 6 lisanslı tasarruf finansman şirketi faaliyet gösterirken, sektörün toplam varlık büyüklüğü Haziran 2025’te 4,2 milyar avroya ulaştı. EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı Cem Çamlı, Türkiye inşaat sektörüyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “EY-Parthenon olarak; Türkiye inşaat sektörünün ekonomik büyüme, nüfus artışı, kentsel dönüşüm ve sosyal konut gibi devlet politikaları, geniş ölçekli kamu altyapı yatırımları ve teşviklerle 2027'ye doğru istikrarlı bir şekilde büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Artan inşaat ve iş gücü maliyetleri, krediye erişimde yaşanan sıkıntılar ve yeni düzenlemelere duyulan ihtiyaç sektör için bazı zorluklar oluşturuyor. Buna karşın, artan konut ihtiyacı, kentsel dönüşüm projeleri, yeniden yapılanma çalışmaları ile veri merkezleri ve lojistik tesisler gibi yeni yatırımlar sektörün büyümesi için de önemli fırsatlar sunuyor. 2025 yılı üçüncü çeyrek büyüme verilerine göre, dönem içerisinde en hızlı büyüme kaydeden sektör %13,9 ile inşaat sektörü olmuştur. Bu sebeple, sektördeki tüm paydaşların zorlukları ve fırsatları göz önünde bulundurmaları ve geleceğe yönelik stratejik yol haritalarını şimdiden belirlemeleri kritik olacaktır. Bu çalışmamızın tüm paydaşlara yol gösterici bir rehber niteliğinde olacağına inanıyoruz.”

Telekomünikasyon Sektöründe Yenilikçi Adımlar Atılıyor Haber

Telekomünikasyon Sektöründe Yenilikçi Adımlar Atılıyor

Genel Kurul, sektörün mevcut durumu ve geleceğine dair önemli tartışmaların ardından tamamlandı. Başkanlığa seçilen Halil Nadir TEBERCİ, derneğin sektörün gelişimi ve Türkiye ekonomisinin altyapısının güçlenmesi konusundaki kararlılığını bir kez daha vurguladı. TEBERCİ, “Serbestleşme ve rekabetin sağlanmadığı bir ortamda, yurttaşlarımıza en iyi hizmeti sunmak mümkün değildir. Bu yeni dönemde, kamu ve özel sektör iş birliklerini artırarak, teknoloji ve dijital dönüşüm konularında yenilikçi projelere odaklanacağız” dedi. Yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyor: Yönetim Kurulu Üyeleri: Halil Nadir TEBERCİ (Başkan) – TTM TELEKOM Mehmet Fahri CAN (Başkan Vekili) - İŞNET Ceren OKUTAN (Sayman) – VOIP TELEKOM Okan METİNER- TURKNET Mehmet Ali AKARCA – KOÇSİSTEM Yedek Yönetim Kurulu Üyeleri: Uğur EREN- VİVANET Onur ZORLU – ATLANTİS TELEKOM Ezgi AYATA- MILLENICOM İsmail ÖZEREN – RADORE Bülent ŞEN – DE-CIX Denetleme Kurulu Üyeleri: Sevil ÇİLOĞLU (Denetleme Kurulu Başkanı) – ESER TELEKOM Murat Raci AKSAKAL- NETSPEED Aydın İPEKİŞLEYEN – TTM TELEKOM Yedek Denetleme Kurulu Üyeleri: Emre Kopmaz – NOVA TELEKOM Sinan Öztimur- İSTTELKOM Mehmet Ali Koşar- DSMART TELKODER, Türkiye’nin dijitalleşme sürecinde öncülük etmeyi ve sektörel sorunlara çözüm bulmayı hedefliyor. Özellikle, fiber altyapısının yaygınlaştırılması, rekabetin sağlanması ve sektörün büyütülmesi bu dönemde izlenecek temel stratejiler arasında. Ayrıca dernek, yatırımların önündeki engellerin kaldırılması, tüketicilere daha çeşitli ve iyi hizmetler sunulması konularında da çalışmalarını sürdürecektir. Yeni yönetimin önceliği, sektörün dinamiklerini güçlendirerek, rekabeti desteklemek ve üyelerinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak olacaktır. TELKODER, sektördeki gelişim sürecine katkıda bulunmaya ve rekabeti geliştirme odaklı politikalar geliştirmeye devam edecektir.

Yaşam Bilimleri Bileşenleri Fuarı, Gıda Sektörünü Buluşturuyor Haber

Yaşam Bilimleri Bileşenleri Fuarı, Gıda Sektörünü Buluşturuyor

Fuarda TÜGİDER desteğiyle gerçekleşecek panellerde, “2025 ve Ötesi: Gıda ve Gıda Bileşenlerinde Gelecek Vizyonu” ile “Gıda Bileşenlerinde Yeni Trendler ve Ticaretin Geleceği” başlıklı oturumlar yer alacak. Sürdürülebilirlikten mevzuata, yenilikçi trendlere ve ticaretin geleceğine kadar pek çok konu, sektörün önde gelen profesyonelleri ve akademisyenler tarafından detaylı şekilde ele alınacak. Bu paneller, katılımcılara sektördeki gelişmeleri yakından takip etme ve yeni iş birlikleri kurma fırsatı sunacak… Fuarda, büyük ve orta ölçekli gıda, içecek ve besin takviyeleri üreticisi firmalar yalnızca ticari iş birlikleri kurmakla kalmayacak, aynı zamanda sektörlerin küresel vizyonunu geliştirecek iş ağlarının oluşmasına da katkı sağlayacak. Alanında önde gelen kuruluşlardan FECC (Avrupa Kimyasal Distribütörler Birliği) ve TÜGİDER (Tüm Gıda Dış Ticaret Derneği) fuarı desteklerken, Gıda Mühendisleri Odası, Kimyagerler Derneği ile birlikte GTBD, Mısır Derneği ve GİFT de stratejik partnerler arasında yer alıyor. Gerçekleşen panellerde sektör temsilcileri geleceğin trendlerini paylaşacak Life Sciences çatısı altında düzenlenen Food & Nutritional Ingredients 2025 Fuarı’nda, sektörün en yenilikçi etkinliği FNI FEST kapsamında katılımcı firmalar en yeni teknoloji çözümlerini tanıtacak. Ziyaretçiler, geliştirilen yenilikçi yiyecek ve içecekleri interaktif workshoplarla deneyimleme fırsatı bulacak. Fuarda, TÜGİDER desteğiyle gerçekleştirilen panellerde “Gıda Bileşenlerinde Yeni Trendler ve Ticaretin Geleceği” başlıklı oturumda; Anti-Naturel Besin ve Bitkisel Destek Ürünleri Genel Müdürü Salih Çağatay takviye edici gıdalardaki yenilikleri ve tüketici tercihlerini; Suvla Şarapları Kurucusu Selim Zafer Ellialtı alkollü içkilerde 2025 trendleri ile tedarik zinciri ve dış ticaret konularını; Onnovit Gıda Sanayi Genel Müdürü Erdal Coşkun ise Ar-Ge ve ürün geliştirmede fonksiyonel içeriklerin rolünü değerlendirecek. “2025 ve Ötesi: Gıda ve Gıda Bileşenlerinde Gelecek Vizyonu” panelinde ise sektör temsilcilerinden Gıda Kurtarma Derneği Başkanı Berat İnci sürdürülebilirlik ve israfın önlenmesini; Bitkiden ( Bitkisel Bazlı Gıdalar Dermeği) Başkanı Ebru Akdağ bitkisel gıda bileşenlerindeki yükseliş ve yeni trendleri; TÜGİDER Başkanı Mustafa Manav yaş meyve-sebze sektöründe sürdürülebilirlik ve lojistik konularını; Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Dr. Samim Saner ise gıda katkı maddeleri, aroma vericiler ve enzimlerde mevzuat ve güvenilirlik konularını aktaracak.

İnşaat sektörü yıla düşüşle başladı Haber

İnşaat sektörü yıla düşüşle başladı

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir. Hazır Beton Endeksi 2025 Ocak Ayı Raporu’na göre, 2024 yılının son ayında pozitif tarafa geçen Beklenti Endeksi 2025 yılı ocak ayında yeniden eşik değerin altına geriledi. 2025 yılının ilk ayında tüm endeksler aşağı yönlü hareket etmiş görünmektedir. Alt endeksler içerisinde en düşük seviyeye gerileyen ise Faaliyet Endeksi oldu. 2024 yılının son çeyreğinde görülen yükseliş yılın ilk ayında yerini gerilemeye bırakmış durumdadır. Geride bıraktığımız 2025 yılı ocak ayında Beklenti Endeksi hariç tüm endeksler geçen yılın aynı ayına göre azalmış durumdadır. En fazla düşüş Faaliyet Endeksi’nde görünmektedir. Güven Endeksi’ndeki gerileme oldukça sınırlı düzeyde iken Beklenti Endeksi geçen yılla aynı seviyede kalmıştır. Diğer endekslerdeki düşüşün Birleşik Beton Endeksi’ni de aşağı çektiği görünmektedir. Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “2025 yılı ocak ayında tüm endeksler aşağı yönlü hareket etti. En düşük seviyeye gerileyen ise Faaliyet Endeksi oldu. 2024 yılının son çeyreğinde görülen yükseliş yılın ilk ayında yerini gerilemeye bıraktı. Ocak ayında Beklenti Endeksi hariç tüm endeksler geçen yılın aynı ayına göre azalırken en fazla düşüş Faaliyet Endeksi’nde göründü.” dedi. Ekonomik gelişmelerle ilgili görüşlerini paylaşan THBB Başkanı Yavuz Işık, “2025 yılında faiz indirimlerinin devam etmesi inşaat sektörü açısından kritik bir gelişmedir. Zira konut sektörünün 2025 yol haritasının belirleyicisinin bu olacağını düşünüyoruz. Konut satışları, ocak ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39,7 oranında artarak 112 bine ulaştı ki bu durum, ülke genelinde konut satışlarındaki son dönemde görülen en yüksek ocak ayı değeridir. Daha önemlisi kasım ayında ipotekli konut satışları yıllık %316 artış gösterdi ancak bu hareketliliğin devam etmesi için ekonomi yönetiminin enflasyon ile mücadelede başarı sağlarken aynı zamanda dengeli bir faiz politikasını hayata geçirmesi gerekmektedir. Bankaların konut kredisinde hâlihazırda aylık yüzde 2,75’e inen faiz oranını önümüzdeki dönemde daha makul seviyelere çekmesi gerekiyor ki konut satışlarında ve inşaatta beklenen hareketlilik gerçekleşsin.” dedi. Hazır Beton Endeksi hakkında Söz konusu endekslerin oluşturulmasına esas teşkil eden anket ile firmalara 8 soru soruluyor. Her bir endeksin değeri 100’ün altında ya da üstünde olmasına bağlı olarak yorumlanıyor. 100’ün üzerinde olması durumunda önceki aya ait faaliyetin ya da gelecek döneme ilişkin beklentinin olumlu yönde geliştiği yorumu yapılıyor. Türkiye genelinde her ay hazır beton üreticileri ile gerçekleştirilen çalışmada 3 farklı endeks oluşturuluyor. Hazır Beton Faaliyet Endeksi ile hazır beton firmalarının geçmiş bir aylık faaliyetlerinin sonuçları, Hazır Beton Güven Endeksi ile hazır beton sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin, ekonomi ve sektöre yönelik duydukları güven seviyesi, Hazır Beton Beklenti Endeksi ile hazır beton firmalarının önümüzdeki üç aylık dönemde faaliyetlerinin hangi seviyede olacağına ilişkin beklentiler hakkında bilgi ediniliyor. Hazır Beton Endeksi ile endekslerin tümünü içeren bileşik endeks elde ediliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.