Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Siber Zorbalık

Kapsül Haber Ajansı - Siber Zorbalık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Siber Zorbalık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Okullarda Akran Zorbalığı Alarmı Haber

Okullarda Akran Zorbalığı Alarmı

Nev Sağlık Grubu Klinik Psikoloji Bölümü’nden Psk. Helin Ezgi Deniz, akran zorbalığının yalnızca çocuklar arasındaki bir çatışma değil, yetişkinlerin tutumuyla şekillenen bir iklim sorunu olduğunu vurguladı. Deniz, “Yetişkinler aynı dili konuştuğunda çocuklar çok hızlı iyileşir” dedi. “Akran zorbalığının üç ayağı var” Akran zorbalığını, “Aynı yaş grubundaki çocuk ya da ergenler arasında okulda, sokakta, kursta ya da çevrim içi ortamlarda bilerek ve isteyerek yapılan, tekrar eden ve güç dengesizliği içeren davranışlar” olarak tanımlayan Deniz, “Burada niyet, süreklilik ve güç farkı önemlidir. Bu yüzden iki arkadaşın tartışması ya da tek seferlik sert söz akran zorbalığı değildir” dedi. Deniz, akran zorbalığının alay edilme, dışlanma, tehdit, eşya gaspı ya da çevrim içi itibarın zedelenmesi gibi ısrarlı örüntülerle seyrettiğini ekledi. “Zorbalık fizikselden dijitale taştı” Günümüzde zorbalığın birden fazla yüzle karşımıza çıktığını söyleyen Deniz, “Fiziksel zorbalık en görünür olanıdır; itme, tekmeleme, çelme takma, zorla eşya alma gibi. Sözel olanı daha sinsi ilerler; lakap takma, küçük düşürme, küfür gibi” dedi. Deniz, sosyal/ilişkisel zorbalığın ise çocuğun sistemli biçimde dışlanması üzerine kurulduğunu ifade ederek, “Bir de cinsiyetçilik, görünüş, etnik köken, engellilik gibi özelliklere yönelen önyargı temelli zorbalık vardır ki, bu hem bireye hem gruba saldırıdır” diye konuştu. Siber zorbalığın ayrı bir başlık olduğunun altını çizen Deniz, “WhatsApp gruplarında taşlama, TikTok’ta montaj videolar, story üzerinden ima, izinsiz fotoğraf paylaşımı… Dijital zorbalığın en tehlikeli yanı 7/24 sürmesi ve izinin kalıcı olmasıdır” dedi. “Belirtileri tek tek değil, birlikte okuyun” Ailelere seslenen Deniz, “Çocuğun ritmindeki ani kırılmalara bakın” diyerek şu örnekleri paylaştı: “Okula gitmek istememe, sabah mide ya da baş ağrısıyla uyanma, notlarda düşüş, eşyaların sık kaybolması, arkadaş çevresinin hızla değişmesi, uykunun bozulması ve sinirlilik… Bunlar alarm olabilir. Siber zorbalıkta telefon çalınca tedirgin olma, sosyal medya hesaplarını silip yeniden açma da sık görülür.” Bazı çocukların yaşadıklarını sakladığını belirten Deniz, “O yüzden sinyalleri tek tek değil, tablo halinde görmek gerekir.” “Bu bir kötü çocuk meselesi değil, iklim meselesidir” Zorbalığın nedenlerine değinen Deniz, “Sadece ‘kötü niyetli bir çocuk’ anlatısına sıkışmak yanıltır. Zorbalık bir kişi değil, bir iklim meselesidir” dedi. Psk. Helin Ezgi Deniz, denetimin düşük olduğu alanlar, yetişkin tutarsızlığı, ‘gülüp geçme’ kültürü ve popülerlik dinamiklerinin zorbalığı beslediğini belirterek, “Zorbalığı yapan çocuk her zaman özgüvensiz değildir; bazen sosyal açıdan etkili ama empati penceresi dar gençlerdir” diye ekledi. Hedef alınan çocukların zayıf oldukları için değil, çoğu zaman “farklı, yeni, içe dönük veya yalnız oldukları için seçildiğini” söyleyen Deniz, “Sınıfın yüzde 70–80’i tanıktır ama çoğu susar. Tanıklar ses verdiğinde zorbalık hızla irtifa kaybeder” dedi. “Önlemede anahtar: okul, aile ve çocuk aynı yönde olmalı” Engelleme yöntemlerinde tek bir sihirli formül olmadığını vurgulayan Psk. Helin Ezgi Deniz, “Ama iyi sonuç veren çerçeve bellidir: Okul, aile ve çocuk aynı yöne bakar” dedi. Deniz, “Zorbalığa sıfır tolerans politikası, şeffaf süreçler, sıcak noktalarda yetişkin görünürlüğü, öğretmenlerin zorbalık ayrımını yapabilmesi için düzenli eğitim, empatiyi büyüten sınıf etkinlikleri ve sosyal-duygusal beceri programları olmazsa olmazdır” ifadelerini kullandı. Deniz, siber zorbalık için ise “Gizlilik ayarlarını bilmek, ekran süresinin uykuya saygılı olması ve okulun net bir siber zorbalık protokolüne sahip olması şarttır” dedi. “Müdahalede ilk ilke güvenliktir” Deniz, bir zorbalık durumunda ilk yapılması gerekenin güvenliği sağlamak olduğunu belirterek, “Olayı durdurun, tarafları ayırın ve ‘burada kimsenin incinmesine izin vermeyiz’ mesajını verin” dedi. Çocuğun duygusunu anlatması için alan açılması gerektiğini vurgulayan Deniz, “Duygusunu isimlendirebilen çocuk davranışını değiştirmeye başlar” dedi. Zorbalık yapan çocuklara yaklaşımda “utandırma değil, sorumluluk aldırma” gerektiğini belirten Deniz, “Yaptırım korkutmak için değil dönüştürmek içindir” dedi. “Ebeveynlere iki ayrı yol haritası” Psk. Helin Ezgi Deniz, aileler için iki senaryo olduğunu belirterek şunları söyledi: Çocuk hedef olduğunda, “Dinleyin, suçlamayın, ‘abartıyorsun’ demeyin, kanıtları saklayın, plan yapın ve okul ile iş birliği kurun. Çocuğa kısa ve uygulanabilir hazır cümleler öğretin. Siber zorbalıkta telefonu tamamen elinden almak yalnızlaştırır; bunun yerine kısıtlama ve raporlama yollarını öğretin. Çocuk zorbalık yaptığında, “Önce bilgi toplayın, davranışı net isimlendirin, sınır koyun. Davranışın kökenine bakın; güç arayışı mı, aidiyet mi, öfke mi? Utandırmak değil, onarım ve sorumluluk hedeflenmelidir.” “Tanıklar sessiz kalmasın” Deniz, tanıklığın önemine vurgu yaparak, “Güvenli üç müdahale vardır: Hedefteki kişiyi yalnız bırakmamak, bir yetişkinden yardım istemek ve olayı güvenli şekilde raporlamak” dedi. Deniz, siber zorbalık için ise şu formülü paylaştı: “Kayıt al, erişimi kısıtla, bildir ve güvende kal.” “Etkileri kalıcı olabilir ama bu kader değil” Akran zorbalığının etkilerinin yıllar sürebileceğini belirten Deniz, “Ama bu kader değildir. Bir çocuğun hayatında tek bir güvenilir yetişkinin varlığı bile koruyucudur. Okul–aile iş birliği, net kurallar, güvenli bildirim yolları ve gerektiğinde psikoterapi desteği iyileşmeyi mümkün kılar” ifadelerini kullandı.

Okula Dönüş Döneminde Artan Tehdit: Siber Zorbalık Haber

Okula Dönüş Döneminde Artan Tehdit: Siber Zorbalık

17 ülkeyi kapsayan 2023 Microsoft araştırmasına göre, "siber zorbalık ve taciz" dünya çapında ebeveynlerin en büyük endişesi ve ankete katılanların ortalama yüzde 39'unu meşgul ediyor. Bu durumun devam etmesine izin verilirse çocukların ruh sağlığı ve hatta fiziksel sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle, yeni dönemin kabul edilemez çevrimiçi davranışlarda yeni bir dalgalanmaya yol açmamasını sağlamak herkesin görevi. Siber güvenlik şirketi ESET siber zorbalık ile nasıl başa çıkabileceğini irdeledi; bu konu ile ilgili önerilerini paylaştı. Microsoft tarafından yapılan araştırma, ebeveynlerin çocukların cinsel istismarı, dezenformasyon ve fiziksel şiddet tehditlerinden biraz daha fazla siber zorbalık konusunda endişeli olduğunu gösteriyor. Bu, Pew Research Center'ın ABD'deki gençlerin yaklaşık yarısının çevrimiçi tacize maruz kaldığını ve yaşça daha büyük kızların bu tacize daha fazla maruz kaldığını iddia eden araştırmasıyla da örtüşüyor. Bu taciz, isim takma ve yalan haber yaymaktan müstehcen görüntülerin paylaşılmasına ve fiziksel tehditlere kadar birçok şekilde ortaya çıkabilir. Bu tür faaliyetler, zorbaların akranları üzerinde hakimiyet kurmaya çalıştığı, yeni grupların oluştuğu ve akademik baskının yeni endişeler yarattığı Eylül ayında, yeni okul yılının başında daha da kötüleşebilir. Hem ebeveynler hem de okullar, dönem başında başka konulara odaklanabilir, bu da potansiyel olarak ciddi sorunların gözden kaçmasına neden olabilir. Bu bağlamda, işler kontrolden çıkmadan önce siber zorbalığın uyarı işaretlerini fark edebilmeniz çok önemlidir. Çocuğumun siber zorbalığa maruz kaldığını nasıl anlarım? Çocuğunuzun yaşadıklarını size anlatmasını sağlamak, siber zorbalıkla mücadele etmenin ilk ve genellikle en zor kısmıdır. Size anlatmaktan utanabilir veya durumun daha da kötüye gideceğinden korkabilirler. Bu nedenle, bir şeylerin yolunda gitmediğini gösteren ani davranış değişikliklerine dikkat edin. Bunlar arasında olağan dışı ruh hâli değişiklikleri, düşük özgüven, hobilerine ilgisizlik, ekran başında geçirdiği sürenin önemli ölçüde artması veya azalması, okuldan veya sosyal etkinliklerden kaçınma ve notlarının düşmesi sayılabilir. Yorgun görünebilir ve yeme alışkanlıklarında değişiklikler olabilir. Bu konuyu konuşmaya çalıştığınızda savunmaya geçebilirler. Siber zorbalık ile başa çıkmak için en iyi uygulamalar Söylemesi kolay, yapması zor olabilir ancak bu tür durumlarda iletişim kanallarını açık tutmaya çalışmak, şüphesiz yapabileceğiniz en olumlu şeydir. Anksiyete ve endişe, hayatımızın sessiz köşelerinde beslenir. Çocuklarınızın, yargılanma veya misilleme korkusu olmadan, karşılaştıkları her türlü sorunu size anlatabileceklerini bilmeleri önemlidir. Aynı nedenle, ciddi bir durum olduğuna inanmadığınız sürece, onların kişisel hayatlarına fazla karışmamak genellikle daha iyidir. "Her şey yolunda mı?" gibi açık uçlu sorular sormak, "Zorbalığa uğruyor musun?" gibi sorular sormaktan daha iyi olabilir. Ayrıca başkalarının duyamayacağı bir zaman ve yer seçmeye çalışın. Utanç, gençler arasında güçlü bir duygudur ve dürüst konuşmaların önündeki en büyük engeldir. Çocuklarınızla iletişim kanallarınız açık olsun Siber zorbalığın riskini azaltmak için yapabileceğiniz daha proaktif şeyler de vardır. Çocuklarınızla çevrimiçi gizlilik ve güvenlik hakkında konuşun. Hangi uygulamaları kullandıklarını anlamak için zaman ayırın ve ayarların yaşlarına uygun ve gizlilik açısından gelişmiş olduğundan emin olun. Sosyal medya sitelerinde ve oyun platformlarında vakit geçirmenin risklerini ve cinsel şantaj ve deepfake çıplak fotoğraflar gibi tehditleri bildiklerinden emin olun. Çevrimiçi etkileşimde bulundukları herkese, özellikle de yüz yüze tanışmadıkları kişilere karşı sağlıklı bir şüphecilik geliştirmeleri gerekir. Yabancılardan gelen istenmeyen arkadaşlık istekleri hemen reddedilmelidir. Bunun bir parçası olarak, çocuklarınızın çevrimiçi ve çevrim dışı arkadaşlarının kim olduğunu tam olarak anlamak yardımcı olabilir.Çocuklarınızın akıllı telefon ayarlarını belirli içeriğe erişimi ve ekran süresini sınırlayacak şekilde ayarlamak veya ebeveyn izleme yazılımı yüklemek olabilir. Bunu yapmak istiyorsanız önce çocuğunuza neden bunu yaptığınızı açıklayın. Onların desteğini alamazsanız kararlı bir gencin elinde planlarınız suya düşebilir. Çocuğunuzun çevrimiçi zorbalığa maruz kaldığını fark ederseniz panik yapmayın. Böyle bir durumu fark ettiğinizde sakin bir şekilde konuşun, tam olarak ne olduğunu ve çocuğunuzun nasıl hissettiğini öğrenin. Aşırı tepki vermeyin. Yapmanız gereken, çocuğunuza zorbalığı engellemeyi gösterin, ardından ekran görüntüsü alın ve tüm kanıtları saklayın. Olayı ilgili çevrimiçi platformlara bildirin. Gerekirse okulunuzla bir görüşme ayarlayın. Zorbalık ne yazık ki birçok çocuğun hayatının bir parçasıdır. Mobil cihazlara erişim sayesinde zorbalar, eskiden hiç olmadığı kadar evinize girebiliyor. Ebeveynlerin de elinde bazı güçlü araçlar var; empati, sabır, teknoloji bilgisi ve sevgi. Dikkatli olun. Çocuklarınızın yaşadıklarına dikkat edin. Onlara alan ve destek verin. Teknolojiyi doğru şekilde kullanmayı ve yapılandırmayı öğretin.

 Siber Zorbalık Aileleri Endişelendiriyor Haber

 Siber Zorbalık Aileleri Endişelendiriyor

Okulların kapanmasıyla birlikte çocuklar zamanlarını akıllı telefon, tablet ve bilgisayar başında geçiriyor. Çevrimiçi geçirilen bu süre, eğlence ve öğrenmenin yanı sıra siber zorbalık riskini de artırıyor. Ebeveynlerin en büyük kaygıları içerisinde çocuklarının internette kimlerle iletişimde olduğu, neler izlediği ve olası dijital tehditlerle nasıl başa çıkacakları yer alıyor. ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban, “Siber zorbalık günümüzde sadece okul koridorlarında veya sokakta değil, çocuğunuzun ekranında da karşısına çıkıyor. Çocukları yasaklarla değil, onları bilinçlendirerek korumalıyız” dedi. Siber zorbalık değişiyor: Artık anonim uygulamalar ve oyun sohbetleri öne çıkıyor Siber zorbalık; bir çocuğun ya da ergenin başka bir çocuk, ergen ya da yetişkin tarafından internet, sosyal medya, mesajlaşma uygulamaları veya oyun içi sohbetler aracılığıyla tehdit edilmesi, aşağılanması veya utandırılması şeklinde tanımlanıyor. Dijital dünya dışında zorbalık okuldan eve dönünce bitiyordu; şimdi ise bilgisayarda ya da cep telefonundaki bir bildirim her şeyi yeniden başlatabiliyor. ESET’ten ebeveynlere ve çocuklara 7 altın öneri Can Erginkurban, çocukları siber zorbalığa karşı korumak için ailelere ve çocuklara şu önerilerde bulundu: Kuralları birlikte koyun: Bilgisayar, tablet ve telefon kullanım sürelerini çocuğunuzla birlikte konuşarak belirleyin. Neden sınırlı olduğunu açıklayın; böylece kural koymaktan ziyade ortak karar almış olursunuz.Gizliliği öğretin: Çocuklar gerçek hayatta yabancılara kişisel bilgilerini vermemeyi bilebilir. Aynı şeyi internette de yapmaları gerektiğini anlatın. Profil gizlilik ayarlarını beraber kontrol edin.Kamera ve mikrofonlara dikkat: Akıllı cihazlardaki kameralar kötü niyetli kişilerce uzaktan ele geçirilebilir. Web kameraların ve mikrofon izinlerini yönetin.Arkadaş listesine bakın: Sosyal medyada “herkes” veya “arkadaşının arkadaşı” gibi geniş paylaşımlar yapmayın. Gelen her arkadaşlık isteğini otomatik kabul etmeyin.Uygulama ve yazılımlar güncel olsun: İşletim sistemini, uygulamaları ve güvenlik yazılımını güncel tutun.Dijital ayak izini hatırlatın: İnternete yüklenen hiçbir şey tamamen silinmez. Çocuğunuza gönderdiği bir fotoğrafın, kaybolduğunu düşündüğü bir hikâyenin bile ekran görüntüsü alınabileceğini anlatın.Hangi fotoğrafı paylaşacaklarını düşünmelerini sağlayın: Çocuklar sadece eğlenceli bir an paylaşmak isterken kötü niyetli kişilerin eline koz verebilir. “Bu fotoğraf başkasının eline geçerse rahatsız olur musun?” diye sorarak farkındalık oluşturun. Yasaklamak değil, anlamasını sağlamak önemli ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban, “Çocuğunuzla ne izlediğini, kimlerle konuştuğunu, hangi uygulamaları kullandığını açıkça konuşun. Yasaklamak yerine anlamasını ve kendini koruyacak beceriler geliştirmesini sağlamak uzun vadede çok daha etkili bir yöntemdir” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.