Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Şirketler

Kapsül Haber Ajansı - Şirketler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şirketler haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İş Dünyasında “Sessiz İstifa"nın Dünya Ekonomisine Faturası: 8,9 Trilyon Dolar Haber

İş Dünyasında “Sessiz İstifa"nın Dünya Ekonomisine Faturası: 8,9 Trilyon Dolar

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İnsan ve Kültür Strateji Uzmanı ve Neotalent Kurucusu Zeynep Mete, “Sessiz istifa, kişinin işten ayrılmadığı ama içten içe işten uzaklaştığı bir durum. Sessiz istifadan sonra sessiz işten çıkarma gibi yeni tanımların da ortaya çıktığını görüyoruz.” dedi. Son yıllarda şirketlerin en büyük gündemlerinden biri haline gelen ‘sessiz istifa’, çalışanların işten kopuşunu sessizce ve adım adım gösteren yeni nesil bir iş yeri davranışı olarak karşımıza çıkıyor. Konuyla ilgili görüşlerini aktaran İnsan ve Kültür Strateji Uzmanı ve Neotalent Kurucusu Zeynep Mete, sessiz istifada kişinin işe gitmeye devam ettiğini ancak enerjisini, hevesini, yaratıcılığını geri çektiğini belirtti. İş Hayatında ‘Denge’ Arayışı Başladı Sessiz istifanın nedenleri konusunda da değerlendirmelerde bulunan Mete, “Sessiz istifanın altında bir matematik var. Ücret adaletsizliği, adil ve şeffaf sistemlerin olmayışı, şirketlerdeki rol ve beklentilerin net tanımlanmaması, iletişim kanallarının içeride kısıtlanması, psikolojik güvenliğin olmayışı, çalışanların denge ihtiyacı ve gelişim beklentisi bunun sebepleri arasında yer alıyor. Pandemi sonrası insanların iş hayatında denge arayışı pek çok pazarda ücretin önüne geçmeye başladı. Anlam, denge, adalet, esneklik ve gelişim ihtiyacı karşılanmadığında sessiz istifa kaçınılmaz hale geliyor. Sessiz istifa ise bağlılığın düştüğünün en görünür işareti” dedi. Dünya Ekonomisinde 8,9 Trilyon Dolarlık Fatura Güncel global araştırma verilerine dayanarak çalışan bağlılığı oranlarını paylaşan Mete, “Dünyadaki genel tabloya baktığımızda çalışan bağlılığı düşüşte. Global araştırmalara göre 2024 verileri %21, 2023 senesi ise bu oran %23’tü. Giderek düşen bir ivme var. Türkiye ise dünya ortalamasının da altında, yaklaşık %14 bandında. Bu düşündürücü bir tablo. Düşük bağlılığın dünya ekonomisine yıllık faturasının 8,9 trilyon dolar olduğunu düşünürsek, bağlılık sadece moral ve motivasyon meselesi değil; şirketler için sert bir performans göstergesi.” dedi.

Şirketlerin finansal kaynaklarını değerlendirmek için uygulaması gereken 3 temel strateji ne olmalı? Haber

Şirketlerin finansal kaynaklarını değerlendirmek için uygulaması gereken 3 temel strateji ne olmalı?

Küresel ekonomik dalgalanmaların süregeldiği son yıllarda iş dünyası, yüzünü 2025’in ikinci çeyreğine çevirdi. Uzun yıllara dayanan finans, yatırım ve operasyon yönetimi deneyimiyle hem Türkiye ekonomisine hem de uluslararası pazarların gelişimine katkıda bulunmayı misyon edinen Yosun Çelikler, geride bıraktığımız yılın ekonomik izlerini değerlendirirken 2025’e dair de öngörülerini paylaştı. Şirketlerin finansal kaynaklarını değerlendirmek için uygulaması gereken 3 temel stratejiyi dijitalleşme, esnek finansman kaynakları ve risk yönetimi olarak açıkladı.  Amerika Birleşik Devletleri’nde başlayan kariyer yolculuğunun ardından Türkiye’den Güney Afrika’ya, Nijerya’dan Mısır’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada büyük ölçekli projelerin finansal yönetimini üstlenen Yosun Çelikler, “2024, hem Türkiye’de hem de küresel ölçekte ekonomik belirsizliklerin ve fırsatların bir arada yaşandığı bir yıl oldu. Yüksek enflasyon, merkez bankalarının sıkı para politikaları ve jeopolitik gelişmeler, iş dünyasını derinden etkiledi. Teknoloji ve dijitalleşmeye yatırım yapan şirketler rekabette öne çıkarken, sürdürülebilirlik odaklı iş modelleri daha fazla önem kazandı. Türkiye özelinde, ihracata dayalı büyüme stratejileri ve altyapı projeleri ekonomiyi desteklerken, döviz kuru dalgalanmaları ve finansmana erişim zorlukları bazı sektörler için risk oluşturdu” dedi. Yosun Çelikler, 2025’te şirketlerin uygulaması gereken stratejileri açıkladı Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’daki çok uluslu şirketlerde edindiğim deneyimler ışığında, böylesi dönemlerde küresel yatırım stratejileri, mali risk yönetimi ve operasyonel mükemmeliyet konularında yeni standartlar belirlenerek çevik yapılar oluşturulması gerektiğine inandığını söyleyen Yosun Çelikler, bir şirketin ekonomik açıdan en çok göz önünde bulundurması gereken parametreleri açıkladı: “Finansal yönetim süreçlerinde en çok dikkat edilen unsurlar arasında nakit akışı yönetimi, yatırımın geri dönüşü (ROI), büyüme ve kârlılık dengesi, kur riski yönetimi ve sürdürülebilir finans kriterleri yer alıyor. Küresel ve yerel ekonomik gelişmelerin sürekli takip edilerek piyasa dinamiklerine hızla uyum sağlanması gerekiyor.” Finans danışmanı Yosun Çelikler, iş dünyasının finansal kaynaklarını değerlendirmek konusunda 2025’te izlemesi gereken 3 ana stratejiyi de şu sözlerle aktardı: “Bunların başında dijital dönüşüm ve teknoloji yatırımları bulunuyor. Şirketler, finansal verimliliği artırmak için dijitalleşmeyi önceliklendirmeli. Yapay zeka, blokzinciri ve büyük veri analitiği gibi teknolojiler, maliyetleri optimize etmeye ve müşteri deneyimini iyileştirmeye yardımcı olabilir. 2025 yılında kredi maliyetlerinin değişkenliği göz önünde bulundurulduğunda ise şirketler sadece banka kredilerine bağımlı kalmamalı, daha esnek davranmalı. Halka arz, girişim sermayesi fonları ve yeşil finansman gibi alternatifleri değerlendirmeli. Döviz riskleri, faiz oranları ve global tedarik zinciri dalgalanmaları gibi faktörlere karşı proaktif bir finansal strateji izlemeli. Özellikle ihracat yapan şirketler, kur risklerini minimize edecek hedge mekanizmalarını daha aktif kullanmalı.” Yosun Çelikler, 2025’in iş dünyasında daha fazla adaptasyon ve yenilik gerektiren bir dönem olacağını öngörürken, veriye dayalı karar alma, sürdürülebilir finans ve dijitalleşmenin şirketler için en kritik unsurlar arasında yer alacağını bildirdi. Mentorluk programlarıyla finans dünyasına yeni yetenekler kazandırdı Harvard ve Bilkent Üniversitesi’nden aldığı güçlü akademik eğitimle iş dünyasına adım atan Yosun Çelikler, kariyeri boyunca finansal yönetim, yatırım danışmanlığı ve operasyonel verimlilik alanlarında kritik görevler üstlendi. Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını destekleyen  Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı Projesi, JT International Türkiye,  MENEAT Operasyonları , Gıda Sektöründe Yatırımları, Lojistik ve Depolama Çözümleri , Devlet Destekli Güneş Enerjisi Santralleri (GES) Yatırımları gibi projelerde aktif roller üstlenen Yosun Çelikler, bu kapsamda altyapı yatırımları, yenilenebilir enerji projeleri, dijital bankacılık ve fintek çözümleriyle ihracat odaklı büyüme stratejileri üzerinde çalışmalar gerçekleştirdi. Kamu ve özel sektör işbirlikleriyle finansmana erişimi artıran projeler ve sürdürülebilir yatırım modelleri geliştirdi. Yarının ekonomik dinamiklerine hazır olmak için genç liderlere yatırım yapılmasının önemine de dikkat çeken Yosun Çelikler, bu alanda kendi gerçekleştirdiği uygulamalar hakkında şu detayları paylaştı: “Mentorluk programlarıyla finans dünyasına yeni yetenekler kazandırarak inovatif düşünce yapısının gelişmesine katkıda bulunuyorum. Bu süreçte, genç liderlerin yetişmesi için liderlik ve stratejik düşünme becerilerini geliştiren eğitim programlarının hayata geçirilmesinde aktif rol oynadım. Kapsayıcı mentorluk programlarıyla genç profesyonellere finansal analiz, yatırım stratejileri, kriz yönetimi ve sürdürülebilir büyüme modelleri konularında rehberlik ettim. Ayrıca, kadın liderlerin iş dünyasındaki rolünü güçlendirmek adına girişimcilik ve yönetim alanlarında özel mentorluk programları yürüttüm. Bir iş lideri olarak sadece sektördeki değil, toplumdaki tüm paydaşlara da faydalı olmayı misyon ediniyorum. Gerek Türkiye’nin gerekse görev aldığım global şirketlerin uluslararası pazarlarda güç kazanmasını desteklemeye devam edeceğim.”

Türk şirketlerinden Tataristan’a 2 milyar dolar yatırım Haber

Türk şirketlerinden Tataristan’a 2 milyar dolar yatırım

Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan Belediye Başkanı İlsur Metşin, Türk yatırımcıları ülkesine davet etti. Hali hazırda Tataristan’daki yabancı yatırımcıların yüzde 26’sını Türk yatırımcılar olduğunu söyleyen Metşin, “Türkiye Cumhuriyeti Tataristan'ın önde gelen yabancı ortaklarından biri. Türk şirketleri Tataristan’a yaklaşık 2 milyar dolar yatırım yaptı” dedi. Tataristan’ın başkenti Kazan’da düzenlenen Uluslararası Mimarlık ve İnşaat Forumu’nda konuşan Kazan Belediye Başkanı İlsur Metşin, “Tataristan'daki tüm yabancı yatırımların yüzde 26'sı Türk iş dünyasına aittir ve ülkede 280'den fazla Türk sermayeli işletme faaliyet göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti Tataristan'ın önde gelen yabancı ortaklarından biri. Geçen yıl ticaret hacmi yaklaşık 2,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve neredeyse 2,5 katlık etkileyici bir büyüme göstermiştir. Türk şirketleri Tataristan’a yaklaşık 2 milyar dolar yatırım yaptı” şeklinde konuştu. Tataristan’ın başkenti Kazan’da düzenlenen Uluslararası Mimarlık ve İnşaat Forumu’na (Kazanysh) 23 ülkeden 11 bin kişi katıldı. Bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Forum’a ev sahipliği yapan Kazan, geçtiğimiz aylarda BRICS Zirvesine ev sahipliği yapmıştı. Forum kapsamında uluslararası iş birliğin güçlendirmek amacıyla BRICS+ Ülkeleri Şehirler ve Belediyeler Birliği Mimarlık ve Kentsel Gelişim Komitesi'nin ilk toplantısı da düzenlendi. Toplantıya 23 ülkeden 11 bin kişi katıldı. İnşaat ve mimarlık alanında lider konumdaki Türkiye forumda büyük çapta temsil edildi. Dünyanın birçok ülkesinden belediye başkanları, şehir plancıları, mimarlar ve yöneticiler katıldı. Yeni Kamala Tiyatrosu binasında gerçekleşen Forum, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ve Kazan Belediye Başkanı İlsur Metşin’in selamlama konuşması ile başladı. Türk şirketleri 2 milyar dolar yatırım yaptı Tataristan Cumhuriyeti’ndeki yabancı yatırımların yüzde 26’sını Türklerin oluşturduğunu belirten Kazan Belediye Başkanı Metşin, şunları söyledi: “Türkiye ile Tataristan arasında ekonomik ve kültürel bağlarını uzun süredir aktif bir şekilde geliştirmektedir. Tataristan'daki tüm yabancı yatırımların yüzde 26'sı Türk iş dünyasına aittir ve ülkede 280'den fazla Türk sermayeli işletme faaliyet göstermektedir. Ekonomik iş birliğinin en dikkat çekici yönlerinden biri Tataristan topraklarında uygulanan ortak yatırım projeleridir. Örneğin, ‘Alabuga’ Özel Ekonomik Bölgesi'nde Türk sermayesini çeken projeler aktif olarak uygulanmaktadır. Bunun bir örneği, Türk şirketi olan Hayat Kimya'nın yönetiminde hijyenik kağıt ürünleri üretimine yönelik bir tesisin faaliyete geçmesi ve yatırımların 5,7 milyar Ruble'yi aşmasıdır. Bu proje sadece yeni istihdam yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda Türk yatırımcıların Rusya Federasyonu'nun devasa iç pazarına erişimini de sağlıyor. İstatistikler bu bilgiyi doğruluyor. Türkiye Cumhuriyeti Tataristan'ın önde gelen yabancı ortaklarından biri. Geçen yıl ticaret hacmi yaklaşık 2,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve neredeyse 2,5 katlık etkileyici bir büyüme göstermiştir. Türk şirketleri Tataristan’a yaklaşık 2 milyar dolar yatırım yaptı.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.