Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sivil Toplum

Kapsül Haber Ajansı - Sivil Toplum haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sivil Toplum haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

NADMEX 2025 Kapılarını Açtı Haber

NADMEX 2025 Kapılarını Açtı

Açılış töreni, İstanbul Vali Yardımcısı Okan Leblebicier, Türk Kızılay Afet Yönetimi ve İklim Değişikliği Genel Müdürü Doç. Dr. Kurtuluş Açıksarı, AFAD Afet Risklerini Azaltma ve Önlem Dairesi Başkanı Abdulkadir Tezcan, TAM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, ARÜSDER Başkanı Musa Ertunç, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler ve Afet Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy ve TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü H. Cem Şenel’in katılımıyla gerçekleştirildi. Bu güçlü protokol yapısı, afet yönetimi konusunda koordinasyonun, kurumlar arası iş birliğinin ve bilimsel yaklaşımın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. AFET YÖNETİMİNİN TÜM PAYDAŞLARINI BİR ARAYA GETİREN ETKİNLİK Bir TG Expo grup şirketi olan Sektörel Fuarcılık tarafından Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen NADMEX; AFAD, Türk Kızılay, UMKE, İstanbul Valiliği, İPKB, TBB, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul İtfaiyesi, AKOM, AFETTEK, AKÜDER, ANDA, DEGÜDER, DİD, IADM, KRYD, TAM Vakfı, TİGİAD, TUYAD, Türkiye İMSAD ve YDDMD gibi çok sayıda kurumun desteğiyle yürütülüyor. NADMEX 2025’in üç gün sürecek zirve programı, deprem, sel, taşkınlar, iklim değişikliği, orman yangınları, risk azaltma, afet finansmanı, yapay zekâ uygulamaları, dijitalleşme, kentsel dönüşüm ve afet sonrası iyileştirme gibi kritik başlıkları kapsıyor. “AFETLERE HAZIRLIK BİR ZORUNLULUK VE ORTAK SORUMLULUKTUR” Bu zirvenin, afet konusunun kamuoyunda güncel tutulmasına ve farkındalığın artırılmasına önemli katkı sağlayacağına inandığını belirten İstanbul Vali Yardımcısı Okan Leblebicier, açılış konuşmasında; “Türkiye’de afet riski taşımayan bir bölgemiz neredeyse yok. Dolayısıyla afetlere hazırlıklı olmak bizim için bir tercih değil, zorunluluktur. Bu nedenle afet yönetiminin kimlerle yürütüleceği kritik önem taşıyor. Kamu sektörü, özel sektör ve vatandaşlarımız, özellikle de gönüllülerimiz bu sürecin ayrılmaz birer parçasıdır. Devletimiz, afet yönetiminde kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi ve yasal altyapının güncellenmesi konusunda son yıllarda önemli adımlar attı. illerimizde valiliklere bağlı İl AFAD Müdürlükleri kuruldu ve teşkilatları tamamlandı. Yasal düzenlemeler güncellendi, İl Afet Risk Azaltma Planları hazırlandı ve bu planların uygulanması valiliklerimizce düzenli olarak takip ediliyor. Tatbikatlarla personelin hazırlığı sürekli canlı tutuluyor. Ancak tüm bunlar tek başına yeterli değildir. Az önce belirttiğim gibi iki önemli aktör daha var: Özel sektör ve vatandaşlar. Bugün özel sektörün burada güçlü şekilde yer aldığını görmek memnuniyet verici; sayıların daha da artmasını diliyoruz. Vatandaşlarımızın, özellikle gönüllülerimizin ve sivil toplum örgütlerimizin bu konuya artan ilgisi bizleri umutlandırıyor. Arama-kurtarma derneklerimizin ve gönüllü sayımızın çoğalması, büyük afetlerde hem kamu kurumlarına hem de özel sektörün kapasitesine önemli destek sağlamaktadır.” dedi. YARALARI EN HIZLI SARAN MİLLETİZ AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ) Afet Risklerini Azaltma ve Önlem Dairesi Başkanı Abdulkadir Tezcan gerçekleştirdiği açılış konuşmasında; “AFAD olarak afetin öncesi, anı ve sonrasını kapsayan bütünleşik bir yönetim sistemi yürütüyoruz. Bizim için en kritik unsur, tüm kurum ve paydaşlarla aynı hedefe odaklanan güçlü bir iş birliği kültürüdür. Bu kültürün bir parçası olan her çalışma bizim için son derece kıymetli. Çünkü afet dediğimiz şey; toplumların baş etmekte zorlandığı, can ve mal kayıplarına yol açan olaylardır. Biz afetlere müdahale ederken toplumun tüm kesimlerinin sahip olduğu organizasyon kabiliyetine ve eksikleri kapatma gücüne inanıyoruz. Bu, bizim karakterimizde ve kimliğimizde var. Biz millet olarak o yaraları sarma konusunda hızlı ve aktif hareket edebilen bir yapıya sahibiz. Bugün katılımcı profiline baktığımda da bunu çok net görüyorum. Zaten sahada birlikte çalıştığımız pek çok kamu kurumu, sivil toplum kuruluşu, belediye ve paydaş burada. Bu birliktelik, müdahale alanındaki başarımızı risk azaltma alanına taşımamız açısından çok değerli. Bizler, 81 ilde risk azaltma planlarımızı tamamladık, Türkiye Afet Risk Azaltma Planı’nı uygulamaya aldık ve her bir adımı sahada takip ediyoruz. Amacımız afet olmadan önce riski azaltmak, can ve mal kayıplarını en aza indirmek. Yerli üretimi destekleyen, teknolojiyle güçlenen bir afet yönetimi anlayışıyla Türkiye’nin afetlere karşı direncini artırmak için çalışıyoruz.” dedi. “AFETLERDE MÜDAHALE KADAR RİSK AZALTMA DA HAYATİ ÖNEME SAHİP” Açılış konuşmasında Türk Kızılay olarak afetin ilk anından, iyileşme sürecine kadar milletimizin yanında olduklarının altını çizen Türk Kızılay Afet Yönetimi ve İklim Değişikliği Genel Müdürü Doç. Dr. Kurtuluş Açıksarı; “Bugün NADMEX Afet Yönetimi Fuarı ve Zirvesi’nde insan hayatını merkeze alan çok güçlü bir temayla bir aradayız: ‘Hayat Değerlidir’, bu ifade bizim için bir slogan değil, 157 yıllık Kızılay mirasında afet sahasında defalarca sınanmış insanlık ilkesinin bir karşılığıdır. Deprem, sel ve yangın gibi afetlerden sonra yeniden ayağa kalkmayı başaran büyük bir milletiz. 6 Şubat depremlerinden sonra da aynı dayanışma ruhumuzla, merhametimizle ve birlikte iyileşme gücümüzle bunu yeniden gösterdik. Türk Kızılay olarak 6 Şubat depremlerinin ilk saatlerinden itibaren binlerce personel ve gönüllümüzle sahadaydık; milyonlarca sıcak yemek ulaştırdık. 66.000’den fazla haneyi ziyaret ettik, 206.000 kişiye sosyal destek sunduk, 552.000 haneye toplam 3,4 milyar TL nakit yardım sağladık. 13 kütüphanemizden 91.000 kişi yararlandı, 494 milyon TL’nin üzerinde ekonomik destekle üretici ve esnafın toparlanmasına katkı verdik. Tüm bu deneyim bize şunu gösteriyor: Müdahale kadar afet öncesi risk azaltmak da hayati önem taşıyor. Teknoloji, iş birliği ve yerel kapasiteyi güçlendirerek Türkiye’nin afetlere karşı dayanıklılığını artırmaya devam edeceğiz. Çünkü hayat değerlidir.” açıklamalarında bulundu. “TÜRKİYE’Yİ AFET TEKNOLOJİLERİNDE BÖLGESEL MERKEZ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLİYORUZ” Açılış konuşmasında 6 Şubat depremi sonrası kamu kurumlarımız, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum bir araya gelerek kurduğu AFETTEK’in önemine dikkat çeken TAM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, “Ulusal bir afet teknolojileri ekosistemi kurmak amacıyla kurduğumuz AFETTEK, bugün 166 üyesiyle geniş ve güçlü bir yapı haline geldi. Bu fuarın da bu ekosistemi büyüten çok değerli bir platform olduğuna inanıyoruz. NADMEX yalnızca bir sergi alanı değil; geleceğin afet politikalarının konuşulduğu, üniversite-sanayi-kamu iş birliklerinin güçlendiği stratejik bir buluşma noktasıdır. Bu katkıyla birlikte AFETTEK olarak kısa vadede, afet teknolojileri kümesini oluşturmak, AR-GE programlarını başlatmak ve afet eğitimlerini yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Uzun vadede ise Türkiye’yi afet teknolojilerinde bölgesel bir merkez haline getirmek ve ulusal politikalara bilimsel rehberlik sağlayan kalıcı bir yapı oluşturmaktır.” açıklamalarında bulundu. TÜRK ARAÇ ÜSTÜ EKİPMAN SEKTÖRÜ BÖLGENİN YENİ ÇEKİM MERKEZİ OLUYOR Araç ve Araç Üstü Ekipman İş Makinaları Üreticileri Derneği (ARÜSDER) Başkanı Musa Ertunç: “Büyük afetlerde araçlarımızın arama–kurtarma çalışmalarındaki kritik rolü, sektörümüzü daha dayanıklı, daha güçlü ve daha akıllı çözümler geliştirmeye zorunlu kılıyor. Bugün NADMEX ile birlikte sektörümüz için yeni bir dönemin kapısını aralayarak VEMEX Fuarı’nın doğuşuna tanıklık ediyoruz. Bu fuarın Türkiye’yi araç üstü ekipman ve iş makineleri alanında bölgenin en önemli çekim merkezi haline getireceğine inanıyoruz.” dedi. “GELECEĞİ GEÇMİŞTEN DAHA İYİ İNŞA EDEBİLİRİZ” NADMEX 2025’in bu yılki akademik danışmanı olan ve açılış konuşmasında afetlerin Türkiye ve dünya için oluşturduğu çok yönlü risklerden, ekonomik kayıpların büyüklüğünden ve afetlere hazırlığın artık “insani bir zorunluluk” haline geldiğinin altını çizen Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler ve Afet Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy; “Afetler yalnızca günlük yaşamı kesintiye uğratan olağanüstü durumlar değildir; ülkelerin ekonomik yapısını, toplumsal düzenini ve gelecek vizyonunu etkileyen derin krizlerdir. Son 55 yılda deprem gibi afetlerin dünya ekonomisine maliyeti 2 trilyon dolara yaklaşırken, sel, fırtına, kuraklık ve aşırı hava olaylarının oluşturduğu doğrudan etkiler 5 trilyon doları aşmıştır. Ülkemizde 6 Şubat 2023 depremlerinin yarattığı 53 binden fazla can kaybı ve 104 milyar dolarlık ekonomik yıkım, risklerin ne kadar ağır olduğunu acı bir şekilde hatırlatmaktadır. Bugün dünya nüfusunun yüzde 60’ı, Türkiye nüfusunun büyük bölümü ise yoğun kent merkezlerinde yaşıyor. Nüfusun ve yapı stokunun bu kadar yoğun olduğu alanlarda afetlere karşı dayanıklılığı artırmak, teknik olduğu kadar insani bir sorumluluktur. Afetleri yönetmek, afet tarafından yönetilmekten çok daha maliyetli ve çok daha acı verici sonuçlar doğurur. Bu nedenle doğru bir afet risk yönetimi ile geleceği geçmişten daha iyi inşa edebiliriz. Afetleri uzaktan izlemek ve hiçbir şey yapmamak, insanlık için her zaman kaybedilecek bir kumardır. Toplumsal dayanıklılığımızı bilimle, teknolojiyle, doğru planlamayla ve iş birliğiyle artırdığımız sürece daha güvenli bir geleceğe adım atabiliriz.” dedi. “NADMEX VE VEMEX, TÜRKİYE’NİN AFET VE EKİPMAN SEKTÖRÜNDE YENİ STRATEJİK BULUŞMA NOKTASI OLUYOR” TG Expo olarak, Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliği ve AFAD’ın desteğiyle düzenlenen NADMEX Afet Yönetimi Fuarı ve Zirvesi ile ARÜSDER’in katkılarıyla hayata geçirilen VEMEX Araç ve Araç Üstü Ekipman Fuarı’nı ikinci kez gerçekleştirdiklerini vurgulayan TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü H. Cem Şenel; “Afetler yalnızca kriz anı değil; şehirleşmeden ekonomiye kadar hayatın her alanını etkileyen çok boyutlu bir gerçek. Bu nedenle NADMEX’i; afet risklerinin azaltılması, hazırlık kapasitesinin güçlendirilmesi, teknoloji ve bilim temelli çözümlerin yaygınlaştırılması için ülkemizin kritik bir buluşma noktası olarak görüyoruz. Bu yıl 17 oturumda 45 uzmanı ağırlayan zirve, 20 oturum ve 50 konuşmacıyla özel sektörün yenilikçi çözümlerini sunan Expert Talks programı ve 5 tatbikat ile 11 uygulamalı eğitimin yer aldığı tatbikat alanıyla kapsamını genişletti. Araç üstü ekipman sektöründe artan ilgi doğrultusunda ise VEMEX’i bağımsız bir fuar olarak konumlandırdık. VEMEX 2025, belediye hizmet araçlarından özel amaçlı araçlara, hidrolik sistemlerden endüstriyel çözümlere kadar geniş bir ürün yelpazesini bir araya getirerek sektör için yeni bir bölgesel çekim merkezi olma hedefiyle yola çıktı. Her iki organizasyonun da ülkemizin afet bilincini güçlendireceğine ve ihracat potansiyelini artıracağına inanıyoruz.” dedi. “ÖĞREN, UYGULA, KURTAR” TATBİKAT ALANLARI Fuar alanında oluşturulan Tatbikat Alanı, “Öğren, Uygula, Kurtar” yaklaşımıyla, yangınlara müdahaleden göçük altında arama yöntemlerine, acil durum prosedürlerinden profesyonel ekipman kullanımına kadar pek çok uygulamanın gerçek senaryolara en yakın şekilde deneyimlendiği güçlü bir eğitim atmosferi sunuyor. Bu alan, afet anında doğru davranışın önemini göstermekle kalmayıp, ziyaretçilerin kriz anlarını yakından hissetmelerine de olanak tanıyor. NADMEX boyunca devam eden Expert Talks oturumlarında özel sektör temsilcileri, teknoloji üreticileri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları geliştirdikleri yenilikçi ürünleri, dijital çözümleri, haberleşme sistemlerini, yapay zekâ tabanlı uygulamaları ve afet yönetimine ilişkin ileri teknoloji projelerini ziyaretçilerle paylaşıyor. Bu oturumlar, afet yönetiminin geleceğine yön veren fikirlerin ve teknolojilerin tartışıldığı önemli bir platform niteliği taşıyor. NADMEX 2025, afet yönetiminin bütün bileşenlerini bir araya getiren geniş kapsamlı yapısıyla hem Türkiye’nin afetlere hazırlık vizyonuna hem de sektörün gelişimine değer katmayı amaçlıyor. Fuara ilişkin ücretsiz online bilet ve etkinlik programına nadmex.com adresi üzerinden ulaşılabiliyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Engelli Sorunları ve Talepleri İzmir’de Masaya Yatırıldı Haber

Engelli Sorunları ve Talepleri İzmir’de Masaya Yatırıldı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir’in engellilik alanındaki çalışmalarıyla Türkiye’ye örnek olduğunu belirterek “Bugün de yapacağımız çalışmalarla geldiğimiz noktayı çok daha iyi bir seviyeye götürmeliyiz. İçinde bulunduğumuz çağı da düşünerek, teknolojiyi olabildiğince engellilerin yaşamını kolaylaştıracak şekilde kullanarak, çok başarılı işler yapabileceğimizi biliyoruz” dedi. Engelli bireylerin toplumsal hayata katılımlarının güçlendirilmesi, karşılaştıkları sorunların tespit edilmesi ve bu sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi amacıyla kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı (TBMM) Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’nun İzmir İktisat Kongresi Binası’nda düzenlenen Ege Bölgesi İstişare Toplantısı, komisyon başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, komisyon üyeleri, İzmir, Afyonkarahisar, Aydın, Denizli, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak illerinden yetkililer, engellilik alanında çalışan sivil toplum kuruluşu temsilcileri, engelliler ve aileleri katıldı. Toplantı öncesinde İzmir Otizm Orkestrası (İZOT) ve İzmir Demokrasi Üniversitesi Otizm Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin konseri gerçekleştirildi. Başkan Tugay, görünmeyen engelliliğe dikkat çekti Toplantının açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bu buluşma fırsatını bize verdikleri için çok değerli komisyonumuza ve komisyon üyelerimize teşekkür ediyoruz. Bugün sizlerden gelecek öneri, talep ve değerlendirmeleri dinlemek bu toplantının en değerli kısmı ama kısaca İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak engellilik konusuna nasıl baktığımızı ifade etmek isterim. Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı altında Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğümüz var. Burada hak temelli, bütüncül ve kapsayıcı bir modelle engelli yurttaşlarımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Engellilik konusunun, görünür engelliliğin ötesinde görünmeyen engelliliği de kapsaması gerekiyor. Görünmeyen engellilik yaşayan da pek çok yurttaşımız var. Aslında yüz binlerce insanın zorluk yaşadığını, desteğe ihtiyacı olduğunu biliyoruz” dedi. Başkan Tugay, bu yılki 3 Aralık Dünya Engelliler Günü etkinliklerinin görünen ve görünmeyen engelliliklere dikkat çekmek amacıyla uğur böceği logosu ve “Farkında olalım, birlikte olalım” sloganı ile yapıldığını belirtti. Bu yıl 30 bin 829 kişi, merkezlerden hizmet aldı İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve tüm engel gruplarını kapsayan ilk yerel eylem planı olma özelliğini taşıyan Engelli Hizmetlerine Yönelik İzmir Yaklaşımı ve Eylem Planı’nı anlatan Başkan Tugay, “Bu eylem planında 7 ana amaç 22 alt hedef ve 90 faaliyet alanı belirlendi. Amacımız, engelli yurttaşlarımızın hizmetlere, olanaklara erişim konusunda karşılaştıkları zorlukları ortadan kaldırmak, onları iş yaşamında, sosyal yaşamda, eğitimde diğer yurttaşlarımızla eşit duruma getirmek. Spor, sanat, kültürel faaliyetler, hepsi değerli alanlar. Bugün kentin farklı yerlerinde 10 engelli merkezimiz var. Bu merkezlerde özel eğitim, psikososyal danışmanlık, spor ve sanat atölyeleri, duyusal destek, izcilik, doğa temelli programlarda çalışılıyor. Okuma yazmadan sosyal beceriye kadar pek çok farklı başlıkta eğitimler veriliyor. 2025 yılında bu merkezlerde 30 bin 829 kişiye eğitim, danışmanlık, destek sağlandı ve atölye çalışmaları yapıldı” diye konuştu. “İzmir Türkiye’ye örnek oldu” 500 binden fazla engelli yurttaşın İzmir’de yaşadığını sözlerine ekleyen Başkan Tugay, “Yapacak mutlaka çok işimiz var. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2000’li yılların başından bu yana sivil toplum kuruluşlarıyla, ilgili kurumlarla, Engelsiz İzmir Komisyonu ile İzmir’de pek çok çalışma yürüttü ve bu açıdan Türkiye’ye örnek oldu. Bugün de yapacağımız çalışmalarla geldiğimiz noktayı çok daha iyi bir seviyeye götürmeliyiz. İçinde bulunduğumuz çağı da düşünerek, teknolojiyi olabildiğince engellilerin yaşamını kolaylaştıracak şekilde kullanarak, çok başarılı işler yapabileceğimizi biliyoruz. Her türlü başarı, katılımcı bir anlayışla gerçekleşir. Samimi olarak sizlerin önerilerinize her zaman açık olduğumuzu ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı. “Partiler üstü bir konu” Komisyon Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Bu toplantılar komisyon çalışmaları için kıymetli ve aydınlatıcı. Toplantıları, komisyon çalışmalarının omurgasını oluşturan ve yerinden dinleme mekanizmasının en önemli aşaması olarak görüyoruz. Bu buluşmalarda engellilere ilişkin kurulan her cümleyi veri olarak kaydediyoruz. Sizlerin tespiti altın kadar kıymetli” ifadelerini kullandı. Toplantıda erişilebilirlik, eğitim, istihdam, sosyal destek ve bağımsız yaşam konuları üzerinde durulacağını belirten Kasapoğlu, “Bu çalışma, Türkiye’nin çalışmasıdır, 86 milyonun konusudur, partiler üstüdür. Tüm komisyon üyelerinin de bu bilinçle burada olmasını kıymetli buluyoruz” dedi. Kasapoğlu, İzmir’e ilişkin de “İzmir’in vizyonu kıymetli. İzmir, Türkiye’nin öncü şehri ve alanda marka bir şehir. Bireylerin bağımsız yaşamın temel aktörü olmaları için iyi uygulamalar önemli” diye konuştu. “Denetim ve çalışmalar devam ediyor” İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban da resmi verilere göre İzmir’in 4 milyon 479 bin nüfusa sahip olduğunu ifade ederek “Nüfusun yüzde 5,88’i engelli. Yani resmi verilere göre 260 bin engelli vatandaş var. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda 30 bin 627 yavrumuz özel eğitimden yararlanıyor. Engellilerle ilgili barınma konusunda resmi tesisler, yüzde 100’e yakın dolulukla hizmet veriyor. Erişilebilirlik konusunda kamu kurum ve kuruluşlarında eksiklikleri gidermek için denetim ve çalışmalar devam ediyor. Bu denetimlerde kurallara uymayan yerlere yasal müeyyideleri uyguluyoruz. Aynı zamanda o eksikliğin giderilmesi konusunda takipçi oluyoruz. Kanunlarla engellilerle ilgili çıkarılan hakların tamamını takip ediyoruz” sözlerine yer verdi. “Yalnız hissettirmediler” Toplantıda, engellilik alanında yaşanan sorunlar, talepler ve öneriler tek tek dinlenerek notlar alındı. Cebelitarık Boğazı’nı solo yüzerek geçen dünyadaki ilk otizmli maraton yüzücüsü ve Manş Denizi’ni yüzerek geçen ilk otizmli erkek sporcu olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ultra maraton yüzücüsü Tuna Tunca ve annesi Gülnur Tunca da toplantıda söz aldı. Gülnur Tunca, “Engellilik, çok katmanlı bir konu ama hep birlikte bunun çözülmemesi mümkün değil. Tuna mutlu, ailesi olarak biz çok mutluyuz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, Başkan Cemil Tugay’ın, Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun bakanlık dönemindeki destekleri çok önemliydi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübünün yanımızda olması çok değerliydi. Yalnız hissettirmediler. Bütün engel gruplarının yalnız hissetmediği bir Türkiye olsun” diye belirtti. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Sürdürülebilirliğin Öncüleri 16. Kurumsal Sorumluluk Zirvesi'nde Buluşuyor Haber

Sürdürülebilirliğin Öncüleri 16. Kurumsal Sorumluluk Zirvesi'nde Buluşuyor

Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği tarafından, kurumsal sorumluluk bilincini yaygınlaştırmak ve sürdürülebilirlik alanındaki iyi uygulamaları görünür kılmak amacıyla düzenlenen Kurumsal Sorumluluk Zirvesi, 5 Aralık tarihinde 16. kez gerçekleştirilecek. Alanında uzman konu şmacıların, sektör liderlerinin ve sivil toplum temsilcilerinin bir araya geleceği zirve, bu yıl "Güven" teması etrafında şekillenecek. Etkinlikte, kurumsal sorumluluk yaklaşımında güven ve samimiyetin taşıdığı önem, kurumların sürdürülebilir bir gelecek inşa ederken üstlendiği roller ve bu dönüşümün yol haritaları kapsamlı biçimde ele alınacak. Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nuran Aksu tarafından yapılacak açılış konuşmasının ardından, "20 Yılın Hikayesi: Kuruluştan Bugüne TKSD" başlıklı panelde derneğin 20 yıllık yolculuğu ve bu süreçte sunduğu katkıları, Nuran Aksu, TKSD Kurucu Başkanı Serdar Dinler ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Feride Doğan tarafından konuşulacak. Paneliste katılımcılar, derneğin kuruluşundan günümüze gelişim sürecini, misyonunu ve ge leceğine dair vizyonunu kapsamlı biçimde paylaşacaklar. Etkinliğin Keynote bölümü, Marka Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı ve Brandmap Genel Yayın Yönetmeni Bülent Fidan tarafından "Samimiyet" temasıyla gerçekleştirilecek. Program kapsamında ayrıca, Researchmate Insights Genel Koordinatörü Barış Emrah tarafından hazırlanan "Güven ve Sorumluluğun Markalara Etkisi" araştırması da katılımcılarla paylaşılacak. "Zirvenin ilerleyen oturumlarında ise 'Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının Neresindeyiz?', 'Gezegen İçin Son Çağrı: Samimi Olma Zamanı' ve 'Söylemden Eyleme: Eşitliğin Samimiyeti' başlıklı konuşmalarla, sürdürülebilir kalkınma amaçları güven perspektifinden ele alınacak." Zirve, kurumsa l sorumluluk alanına değer katan projeler ve iyi uygulamaların ödüllendirileceği, gelenekselleşen Sürdürülebilirliğe Değer Katan Kuruluş Ödülleri töreniyle sona erecek.

Türk-Fransız Firmaları ‘Yeşil Enerji Forumu’da Bir Araya Geldi Haber

Türk-Fransız Firmaları ‘Yeşil Enerji Forumu’da Bir Araya Geldi

Türkiye ve Fransa arasındaki ekonomik ilişkileri yeşil dönüşüm odağında derinleştirmeyi amaçlayan Türk-Fransız Ticaret Derneği, kuruluşunun 140’ıncı yılı kapsamında Türk-Fransız Karbonsuzlaştırma ve Yeşil Enerji Forumu’nu İstanbul’da gerçekleştirdi.Saint-Gobain’in sponsorları arasında yer aldığı etkinlik, iki ülkenin sektör liderlerini, politika yapıcılarını ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getirdi. Forumda, sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve uluslararası ortaklıklar gündeme alındı. Türk-Fransız Ticaret Derneği’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlik, Türk-Fransız Ticaret Derneği Başkanı Franck Mereyde, Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Isabelle Dumont ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan’ın katılımıyla gerçekleşti. Aydoğan: Daha düşük karbonlu bir yapılaşma modeline geçmek zorundayız. Forumun açılışında konuşan Saint-Gobain Türkiye CEO’su Aykut Aydoğan, Sürdürülebilir ve hafif inşaat alannda dünya lideri olarak Saint-Gobain’in karbonsuz üretim ve sürdürülebi lirlik alanında attığı adımları paylaştı. Aydoğan konuşmasında, “Karbonsuzlaşma artık yalnızca çevresel bir hedef değil; ekonomik rekabet gücünün ve toplumsal sorumluluğun da temel şartıdır. İklim krizinin giderek sertleşen etkileri karşısında, sanayi ve inşaat sektörleri başta olmak üzere tüm paydaşların düşük karbonlu üretim modellerine yönelmesi kaçınılmazdır. Daha verimli şehirler, daha dayanıklı yapılar ve döngüsel çözümler, sürdürülebilir bir gelecek için vazgeçilmezdir. Sürdürülebilirlik ise yalnızca kaynakların korunması değil, aynı zamanda gelecek nesillere güvenli ve sağlıklı yaşam alanları bırakma iradesidir. Bu yolculukta kurumların net sıfır taahhütleri, yenilikçi teknolojiler ve geri dönüştürülebilir malzemeler kritik rol oynamaktadır. İşte bu dönüşümde Saint-Gobain, hafif ve sürdürülebilir inşaat vizyonunun en güçlü savunucularından biri olarak öne ç? ?kmaktadır. Net sıfır karbon hedefiyle, enerji verimliliği sağlayan çözümler, geri dönüştürülmüş malzemeler ve düşük karbonlu üretim modelleriyle sektöre öncülük eden Saint-Gobain, daha iyi binalar ve daha sağlıklı yaşam alanlarıyla varoluş amacına hizmet etmektedir.” ifadelerini kullandı. Panellerde karbonsuz gelecek için iş birlikleri konuşuldu Forum kapsamında iki önemli panel düzenlendi. “Enerjinin Geleceği: Karbonsuzlaştırma, Verimlilik ve Sürdürülebilirlik” başlıklı ilk panelde sanayi ve teknoloji liderleri, enerji verimliliği ve dijitalleşmenin enerji yönetimindeki rolünü ele alındı. “Yeşil Finansman: Karbonsuzlaştırma ve Temiz Enerji Geçişini Hızlandırma” başlıklı ikinci panelde ise bankacılık ve kalkınma finansmanı temsilcileri, uluslararası ortaklıkların finansal boyutunu tartışıldı. Forum, Türkiye ve Fransa arasınd a yeşil enerji ve karbonsuzlaştırma alanında daha fazla ortak proje, teknoloji paylaşımı ve yatırım fırsatları yaratma hedefiyle sona erdi. 140 yıllık iş birliği gala ile taçlandı Forumun ardından Türk-Fransız Ticaret Derneği, Türkiye’deki 140’ıncı kuruluş yıldönümünü özel bir gala etkinliğiyle kutladı. Etkinlikte, Türkiye’deki Fransız ekonomik varlığının gelişimine katkı sağlayan kurumlara yönelik ödül töreni düzenlendi. Gecede, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini güçlendiren ve sürdürülebilir büyümeye katkı sunan şirketler onurlandırıldı. Saint-Gobain, inovasyon ve sürdürülebilirlik alanındaki öncü çalışmalarıyla “En İnovatif Şirket” ödülüne layık görüldü. Ödül, Türk-Fransız Ticaret Derneği Başkanı Mr. Franck Mereyde ve Türkiye Cumuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay tarafından Saint-Gobain Tür kiye CEO’su Aykut Aydoğan’a takdim edildi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Akbank ve  TurkishWIN’den Kadın KOBİ’lere Güçlü Destek Haber

Akbank ve TurkishWIN’den Kadın KOBİ’lere Güçlü Destek

Akbank ve TurkishWIN iş birliğiyle düzenlenen BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı’nın üçüncü dönemi için başvuru süreci 19 Aralık 2025 tarihine kadar devam ediyor. Program, girişimci kadınları alanında deneyimli mentorlarla bir araya getirerek sürdürülebilir bir gelişim yolculuğu sunmayı hedefliyor. Başvurular arasından seçilecek 50 kadın KOBİ, bu ağa katılarak çalışmalarına güç katacak. BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı; yıllık cirosu en az 1 milyon TL olan girişimci kadınları, ihracat, yatırım, büyüme, insan kaynağı, liderlik, pazarlama, kriz yönetimi, networking, dijitalleşme gibi alanlarda ücretsiz ve 6 ay sürecek bire bir mentorluk desteğiyle buluşturuyor. Program kapsamında Akbank ve TurkishWIN’in güçlü liderliği ve Arya Kadın Yatırım Platformu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Ege İhracatçı Birlikleri, Endeavor Türkiye, EY (Ernst & Young), Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD), İstinye Garage Incubation Hub, İzmir İş Kadınları Derneği, JCI İstanbul, Kadir Has Üniversitesi, Silivri Teknokent, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Wings, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Ankara TEKMER, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, Treeo VC, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Van Teknokent, Women in Games Türkiye, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği, Viveka ve 10.000 Kadın Girişimciler Derneği mentorları ile kadın KOBİ’lerin işlerini geleceğe taşımalarına destek sunulurken; yatırım, yeni pazarlar, insan kaynakları gibi konularda tüm girişimcilere açık etkinlikler de düzenlenecek. Hedeflerinin kadın KOBİ’lere bütüncül bir destek ağı sunmak olduğunu belirten Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Alper Bektaş; “Türkiye’de kadın girişimcilik oranı %18 bandına ulaşmış durumda. Ancak potansiyelin hâlâ çok altında. Kadın KOBİ’lerimizin büyüme iştahı, dijitalleşmeye açıklıkları ve markalaşma kabiliyetleri reel sektörde ciddi bir değer yaratıyor; buna karşın finansmana erişim, mentorluk, görünürlük ve kurumsallaşma gibi kritik alanlarda desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Akbank olarak biz, bütüncül bir yaklaşımla kadın KOBİ’lerin tüm ihtiyaçlarına yanıt veren çözümler geliştirmeye, büyüme yolculuklarında yanlarında yer almaya odaklanıyoruz. Bu kapsamda bir yandan kadın KOBİ’lere özel finansman çözümleri sunarken bir yandan da ihtiyaç duydukları eğitim, mentorluk desteğine ve iş ağına erişimlerini kolaylaştırıyoruz. 2021 Aralık ayında uluslararası finans kuruluşlarıyla hayata geçirdiğimiz Kadın KOBİ Paketini müşterilerimizin hizmetine sunmuştuk. Paketin lansman tarihi itibarıyla Kadın KOBİ’lere yönelik sağladığımız finansman tutarı 7,5 katına, hizmet verdiğimiz kadın KOBİ sayısı ise 2 katına ulaştı. Ayrıca uluslararası fon kuruluşları aracılığıyla sağladığımız toplam 240 milyon USD tutarındaki fon ile de kadın KOBİ’lerimizi destekledik. BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı ise bu çabanın önemli bir tamamlayıcısı niteliğinde. Üçüncü yılında da bu programla girişimci kadınları, büyüme, yatırım, ihracat, liderlik gibi alanlarda onlara rehberlik edecek mentorlarla buluşturuyoruz. Biz bu mentorluk sürecini Türkiye ekonomisinin uzun vadeli rekabet gücüne yapılan stratejik bir katkı olarak değerlendiriyor, bu etkiyi artırmak üzere TurkishWIN gibi bu alanda önde gelen kurumlarla el ele ilerlemeye devam ediyoruz” dedi. TurkishWIN Kurucusu Melek Pulatkonak ise “TurkishWIN olarak 2010 yılından bu yana kadınların iş hayatındaki hedeflerine ulaşmalarını desteklemek için mentorluk, networking ve sosyal öğrenme programları tasarlıyor ve hayata geçiriyoruz. Amacımız, kadınların iş dünyasında daha görünür, daha etkin ve daha güçlü bir şekilde yer almasını sağlamak. İngiltere merkezli Sage grubu tarafından yayınlanan rapora göre, girişimcilerin %93’ünün mentorluk desteğinin başarılarını artırdığına inandığını; mentorluk alan işletmelerin ise %70’inin beş yıl ve daha uzun süre ayakta kaldığını ortaya koyuyor. Bu oran, mentorluk almayan işletmelere kıyasla neredeyse iki kat daha yüksek. Bu nedenle kadın girişimciliğini destekleyen finansal araçlar ile finansal olmayan desteklerin, eğitim, danışmanlık, hibeler ve güçlü mentorluk ekosisteminin hem sosyal hem de ekonomik açıdan stratejik bir yatırım olduğuna inanıyoruz. Akbank’ın bu alandaki bütünsel yaklaşımını son derece kıymetli buluyoruz. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2025 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre Türkiye’nin 148 ülke arasında 135 sırada yer alması, fırsat eşitliğini güçlendirmek ve kadınların ekonomik hayata katılımında gerçek bir sıçrama yaratmak için sivil toplum–özel sektör iş birliklerine olan ihtiyacın ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösteriyor. Akbank iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı da bu güç birliklerinin en etkili örneklerinden biri. Üçüncü yılında programımız, girişimcilik ekosisteminin liderlerinden 20 sivil toplum kuruluşu ve 50 gönüllü iş lideri mentoru bir araya getirerek kadın KOBİ’lerin büyüme yolculuğuna somut katkı sağlıyor. Birlikte güçlüyüz.” şeklinde konuştu.

BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı’nın 3. Dönemi Başlıyor Haber

BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı’nın 3. Dönemi Başlıyor

Başvuru süreci 19 Aralık 2025 tarihine kadar devam eden program kapsamında, 50 kadın KOBİ, ihracattan dijitalleşmeye pek çok farklı alanda deneyimli mentorlarla ücretsiz olarak bire bir çalışma fırsatı elde edecek. Akbank ve TurkishWIN iş birliğiyle düzenlenen BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı’nın üçüncü dönemi için başvuru süreci 19 Aralık 2025 tarihine kadar devam ediyor. Program, girişimci kadınları alanında deneyimli mentorlarla bir araya getirerek sürdürülebilir bir gelişim yolculuğu sunmayı hedefliyor. Başvurular arasından seçilecek 50 kadın KOBİ, bu ağa katılarak çalışmalarına güç katacak. BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı; yıllık cirosu en az 1 milyon TL olan girişimci kadınları, ihracat, yatırım, büyüme, insan kaynağı, liderlik, pazarlama, kriz yönetimi, networking, dijitalleşme gibi alanlarda ücretsiz ve 6 ay sürecek bire bir mentorluk desteğiyle buluşturuyor. Program kapsamında Akbank ve TurkishWIN’in güçlü liderliği ve Arya Kadın Yatırım Platformu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Ege İhracatçı Birlikleri, Endeavor Türkiye, EY (Ernst & Young), Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD), İstinye Garage Incubation Hub, İzmir İş Kadınları Derneği, JCI İstanbul, Kadir Has Üniversitesi, Silivri Teknokent, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Wings, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Ankara TEKMER, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, Treeo VC, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Van Teknokent, Women in Games Türkiye, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği, Viveka ve 10.000 Kadın Girişimciler Derneği mentorları ile kadın KOBİ’lerin işlerini geleceğe taşımalarına destek sunulurken; yatırım, yeni pazarlar, insan kaynakları gibi konularda tüm girişimcilere açık etkinlikler de düzenlenecek. Hedeflerinin kadın KOBİ’lere bütüncül bir destek ağı sunmak olduğunu belirten Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Alper Bektaş; “Türkiye’de kadın girişimcilik oranı %18 bandına ulaşmış durumda. Ancak potansiyelin hâlâ çok altında. Kadın KOBİ’lerimizin büyüme iştahı, dijitalleşmeye açıklıkları ve markalaşma kabiliyetleri reel sektörde ciddi bir değer yaratıyor; buna karşın finansmana erişim, mentorluk, görünürlük ve kurumsallaşma gibi kritik alanlarda desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Akbank olarak biz, bütüncül bir yaklaşımla kadın KOBİ’lerin tüm ihtiyaçlarına yanıt veren çözümler geliştirmeye, büyüme yolculuklarında yanlarında yer almaya odaklanıyoruz. Bu kapsamda bir yandan kadın KOBİ’lere özel finansman çözümleri sunarken bir yandan da ihtiyaç duydukları eğitim, mentorluk desteğine ve iş ağına erişimlerini kolaylaştırıyoruz. 2021 Aralık ayında uluslararası finans kuruluşlarıyla hayata geçirdiğimiz Kadın KOBİ Paketini müşterilerimizin hizmetine sunmuştuk. Paketin lansman tarihi itibarıyla Kadın KOBİ’lere yönelik sağladığımız finansman tutarı 7,5 katına, hizmet verdiğimiz kadın KOBİ sayısı ise 2 katına ulaştı. Ayrıca uluslararası fon kuruluşları aracılığıyla sağladığımız toplam 240 milyon USD tutarındaki fon ile de kadın KOBİ’lerimizi destekledik. BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı ise bu çabanın önemli bir tamamlayıcısı niteliğinde. Üçüncü yılında da bu programla girişimci kadınları, büyüme, yatırım, ihracat, liderlik gibi alanlarda onlara rehberlik edecek mentorlarla buluşturuyoruz. Biz bu mentorluk sürecini Türkiye ekonomisinin uzun vadeli rekabet gücüne yapılan stratejik bir katkı olarak değerlendiriyor, bu etkiyi artırmak üzere TurkishWIN gibi bu alanda önde gelen kurumlarla el ele ilerlemeye devam ediyoruz” dedi. TurkishWIN Kurucusu Melek Pulatkonak ise “TurkishWIN olarak 2010 yılından bu yana kadınların iş hayatındaki hedeflerine ulaşmalarını desteklemek için mentorluk, networking ve sosyal öğrenme programları tasarlıyor ve hayata geçiriyoruz. Amacımız, kadınların iş dünyasında daha görünür, daha etkin ve daha güçlü bir şekilde yer almasını sağlamak. İngiltere merkezli Sage grubu tarafından yayınlanan rapora göre, girişimcilerin %93’ünün mentorluk desteğinin başarılarını artırdığına inandığını; mentorluk alan işletmelerin ise %70’inin beş yıl ve daha uzun süre ayakta kaldığını ortaya koyuyor. Bu oran, mentorluk almayan işletmelere kıyasla neredeyse iki kat daha yüksek. Bu nedenle kadın girişimciliğini destekleyen finansal araçlar ile finansal olmayan desteklerin, eğitim, danışmanlık, hibeler ve güçlü mentorluk ekosisteminin hem sosyal hem de ekonomik açıdan stratejik bir yatırım olduğuna inanıyoruz. Akbank’ın bu alandaki bütünsel yaklaşımını son derece kıymetli buluyoruz. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2025 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre Türkiye’nin 148 ülke arasında 135 sırada yer alması, fırsat eşitliğini güçlendirmek ve kadınların ekonomik hayata katılımında gerçek bir sıçrama yaratmak için sivil toplum–özel sektör iş birliklerine olan ihtiyacın ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösteriyor. Akbank iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı da bu güç birliklerinin en etkili örneklerinden biri. Üçüncü yılında programımız, girişimcilik ekosisteminin liderlerinden 20 sivil toplum kuruluşu ve 50 gönüllü iş lideri mentoru bir araya getirerek kadın KOBİ’lerin büyüme yolculuğuna somut katkı sağlıyor. Birlikte güçlüyüz.” şeklinde konuştu.

TEGV Nirun Şahingiray Uluslararası Eğitim Forumu’nun 6’ncısı Düzenlendi Haber

TEGV Nirun Şahingiray Uluslararası Eğitim Forumu’nun 6’ncısı Düzenlendi

“Bir Çocuk Değişir, Türkiye Gelişir” vizyonuyla 30 yıldır çocuklara nitelikli eğitim desteği sunan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), 8 Kasım’da İstanbul Arter’de Nirun Şahingiray 6. Uluslararası Eğitim Forumunu gerçekleştirdi. 2008 yılında vefat eden ve mirasını TEGV’e bağışlayan Nirun Şahingiray’ın anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen forum, bu yıl “Aydınlık Geleceğin Parçasıyız!” sloganı ve “Toplumsal Sorunların Çözümünde Eğitim: Empati ve Sosyal Sorumluluk” temasıyla yapıldı. Forumda, nitelikli eğitimin, empati ve hoşgörünün ile sosyal sorumluluk bilincinin toplumsal sorunların çözümündeki önemi ve geleceği aydınlatmadaki rolü ele alındı. Foruma TEGV Yönetim Kurulu Başkanı M. Özalp Birol, TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı, Arter Kurucu Direktörü ve TEGV Mütevelliler Kurulu Üyesi Melih Fereli,TEGV Mütevellisi Prof Dr. Sami Gülgöz, Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Ebru Nihan Celkan, Başak Doğan, Doç. Dr. Sezai Ozan Zeybek, Prof. Dr. Kenan Çayır, Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, Doç. Dr. Çetin Çelik, basın mensupları, eğitimciler ve gönüllüler katıldı. Nirun Şahingiray’ın mirasıyla 2013 yılından bu yana düzenlenen forum, eğitim alanındaki yenilik ve gelişmeleri tartışmak üzere sivil toplum temsilcilerini, eğitim profesyonellerini ve akademisyenleri bir araya getiriyor. Katılımcılara farklı bakış açıları sunarak güncel eğitim konularını derinlemesine incelemeyi ve eğitimin geleceğine dair fikir alışverişi yapmayı amaçlayan bu prestijli platform, TEGV’in eğitimde dönüşüm vizyonunun önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. TEGV Yönetim Kurulu Başkanı M. Özalp Birol, forumun açılış konuşmasında, Şahingiray’ın mirasının binlerce çocuğun geleceğine ışık tuttuğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Şahingiray’ın yüce gönüllülüğü ve çocuk sevgisi sayesinde her yıl on binlerce çocuk nitelikli eğitimle buluşuyor ve bu destekle ‘Nirun Abi’nin çocukları, ona ve özlediği Türkiye’ye layık bireyler olarak yetişiyor. Nirun Şahingiray’ın mirası, nitelikli eğitimle buluşan binlerce çocuğun geleceğine ışık oluyor. Aydınlık Geleceğin Parçasıyız başlıklı bu forumda, değerli konuşmacılarımızla ve siz değerli katılımcılarımızla birlikte, nitelikli eğitim, empati, hoşgörü ve sosyal sorumluluk bilincinin; toplumsal sorunların çözümünde oynadığı rolü ve geleceği aydınlatma gücünü ele alacağız.” Uzmanlar toplumsal sorunları gidermede eğitimin rolünü tartıştı Forumun “Toplumsal Sorunların Çözümünde Felsefe ve Değerler Bakışı” başlıklı birinci oturumunda, Prof. Dr. Sami Gülgöz ve Prof. Dr. Betül Çotuksöken toplumsal sorunlara felsefi ve etik bir perspektiften yaklaşmanın önemini tartıştılar. Oturumda, insanın toplumsal, tarihsel ve kültürel bir varlık olarak sürekli ilişki ve etkileşim ağları içinde bulunduğu, bu “arada olma” hâlinin hem sorunları fark etmede hem de çözüm üretmede belirleyici olduğu vurgulandı. Katılımcılar, bilgi çeşitliliğinin toplumsal sorunların çözümünde temel bir gereklilik olduğunu, ancak çözümün felsefi düşünce ve özellikle etik değerlere dayalı bir duruşla mümkün olabileceğini ifade ettiler. Forumun “Toplumsal Sorunların Çözümünde Sanat Bakışı” başlıklı oturumunda M. Özalp Birol, Ebru Nihan Celkan ve Başak Doğan, sanatın bireysel ve toplumsal dönüşümdeki rolünü ele aldılar. Oturumda, sanatın bir terapi aracı olmaktan ziyade bir yüzleşme ve ifade alanı sunduğu, bastırılmış hikâyeleri, sessizlikleri ve travmaları görünür kılabildiği vurgulandı. Katılımcılar, sanatın empatiyi güçlendiren yönünü, sanatçının ve sanat eğitimcisinin etik sorumluluklarını ve sanatın değişim yaratmadaki gücünü tartıştılar. Ayrıca, sanatın özellikle sesi duyulmayan topluluklara alan açma, iyileştirme ve birleştirme potansiyeline dikkat çekilerek, dinleyiciler bu bağlamda duygusal ve düşünsel bir yolculuğa davet edildi. Eğitim, geleceği dönüştürme potansiyeline sahip proaktif bir süreç Forumun “Eğitimde Umut İlkesini Savunmak” başlıklı üçüncü oturumunda Doç. Dr. Sezai Ozan Zeybek ve Prof. Dr. Kenan Çayır, eğitimin felsefi temellerini Ernst Bloch’un Umut İlkesi ışığında yeniden değerlendirdiler. Konuşmada, eğitimin yalnızca mevcut sorunlara tepki veren bir alan değil, geleceği dönüştürme potansiyeline sahip proaktif bir süreç olarak ele alınması gerektiği vurgulandı. Katılımcılar, küresel ölçekte yaşanan çevresel krizler, toplumsal eşitsizlikler ve yükselen aşırı sağ siyaset gibi olumsuzluklarla; teknolojik ilerlemeler ve sosyal adalet hareketleri gibi umut verici gelişmeler arasındaki çelişkili dinamiklerin eğitim ortamında kritik bir rol oynadığını belirttiler. Bloch’un düşüncesinden hareketle, eğitimde eleştirel düşünme, sorgulama ve yaratıcı potansiyeli beslemenin önemine dikkat çeken konuşmacılar, umut ilkesinin eğitimin merkezine yerleştirilmesinin yalnızca akademik değil, aynı zamanda toplumsal dönüşüm açısından da etik bir zorunluluk olduğunu ifade ettiler. Forumun son oturumunda Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci ve Doç. Dr. Çetin Çelik, “Eğitim Eşitsizliklere Çare mi?” başlığı altında eğitim sisteminin eşitlik, adalet ve hakkaniyet üretme kapasitesini tartıştılar. Oturumda, eğitimin toplumsal hareketliliğin temel aracı olarak görülmesine karşın, sosyo-ekonomik koşullar ve kesişimsel farklılıkların bu etkiyi sınırlandırabildiği vurgulandı. Katılımcılar, eğitimin fırsat eşitliğini güçlendirdiği alanların yanı sıra, eşitsizlikleri yeniden üreten yapısal mekanizmaları da ele aldılar. Ayrıca kırılgan grupların desteklenmesinde sosyal politikaların, gönüllülük çalışmalarının ve topluluk temelli girişimlerin önemine dikkat çekilerek, eğitimin dönüştürücü gücünün ancak kapsayıcı politikalarla sürdürülebileceği ifade edildi. Eğitime adanmış bir hayat: Nirun Şahingiray 1928 yılında İzmir’de, Kırım Hanlarının soyundan gelen bir ailede doğan ve 2008 yılında İstanbul’da vefat eden Nirun Şahingiray, seksen yıllık ömrü süresince birçok başarıya imza atmış önemli bir iş insanıdır. Bu başarılı iş insanı birikimini, Türkiye’nin dört bir yanındaki çocukların geleceklerine umut olan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na bağışladı. TEGV olarak biz de bu başarılı iş insanının birikimini çocuklarımıza çağdaş bir yaklaşımla, çok yönlü bir eğitim desteği sağlamak için değerlendiriyoruz. Nirun Şahingiray’ın adını ve anısını yaşatan etkinlik noktalarımızın ilki olan Nirun Şahingiray Öğrenim birimimiz 2012 yılının mayıs ayında Sakarya’da kapılarını çocuklara açtı. Yine 2012 senesinde, Türkiye’yi köşe bucak dolaşarak çocuklara ışık olan 2 Nirun Şahingiray Ateşböceği faaliyete başladı. 2022 yılında Cumhuriyet Bayramımızın hemen öncesinde Vanlı çocuklarımızla buluşturduğumuz ve her yıl 5 binden fazla çocuğa nitelikli eğitim desteği sunan Van Nirun Şahingiray Eğitim Parkımız ise açıldığı günden bu yana Nirun Şahingiray’ın adına yakışır şekilde göz kamaştırmaya devam ediyor. Şahingiray’ın ileri görüşlülüğü, yüce gönüllülüğü, çocuk sevgisi ve memleket aşkı sayesinde bugüne kadar 250 bini aşkın çocuk TEGV’de nitelikli eğitim desteğiyle buluştu. Çocuk Perküsyon Grubu’nun dinletisinin ardından forum sona erdi.

Mamak Belediyesi’nden Geleceğe Yeşil Miras Haber

Mamak Belediyesi’nden Geleceğe Yeşil Miras

Üreğil Millet Bahçesi’nde yapılan ağaçlandırma etkinliğinde; Mamak Belediyesi Başkan Yardımcıları, Ankara İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü, Başkan Danışmanları, birim müdürleri, muhtarlar, belediye personeli, Durali Alıç Kreş ve Gündüz Bakımevi öğrencileri ve vatandaşlar katıldı. Etkinlikte, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından söz alan Başkan Yardımcısı Erdoğan Doğan, “11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında, geleceğe nefes olmak ve doğaya verdiğimiz sözü tutmak için fidanlarımızı toprakla buluşturuyoruz” diyerek etkinliğin önemine vurgu yaptı. “Doğayı Korumak, Geleceği Korumaktır” Her bir fidanın doğaya olan borcumuzu hatırlattığını belirten Mamak Belediye Başkanı Yardımcısı Erdoğan Doğan, son yıllarda yaşanan orman yangınlarının doğanın kıymetini bir kez daha hatırlattığını ifade etti. Doğan, “Doğayı korumak, geleceği korumaktır. Biz de Mamak’ta bu anlayışla hareket ediyoruz. Millet bahçelerimizde, parklarımızda, yeşil alanlarımızda her bir fidanı kendi ellerimizle toprağa dikiyor, çocuklarımıza bırakacağımız yeşil bir Mamak için canla başla çalışıyoruz” dedi. Her Fidan, Gelecek Nesillere Bırakılan Bir Miras Ekolojik ve sosyal açıdan büyük bir öneme sahip olan ormanları korumak, sürdürülebilir şekilde yönetmek ve gelecek nesiller için daha sağlıklı ve yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla her yıl 11 Kasım günü 'Milli Ağaçlandırma Günü' olarak kutlanıyor. Milli Ağaçlandırma Günü, yalnızca orman varlığını artırmayı değil, aynı zamanda erozyon kontrolünü teşvik ederek toprak, su ve bitki arasındaki doğal dengeyi yeniden oluşturmayı, biyolojik çeşitliliği geliştirmeyi ve çevre değerlerini korumayı da amaçlıyor. Bu anlamlı günde Türkiye’nin dört bir yanında toprağa can suyu verilirken, her dikilen fidan gelecek nesillere daha yeşil, daha sağlıklı ve yaşanabilir bir ülke bırakma yolunda umut oluyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, Bursa’da Kadın Sanayici ve Girişimcilerle Buluştu Haber

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, Bursa’da Kadın Sanayici ve Girişimcilerle Buluştu

Bursa’da gerçekleştirilen “Kadın Sanayici ve Girişimciler İstişare Toplantısı”na katılan Göktaş, kadınların üretim ve istihdamdaki rolünün güçlenmesinin Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınması için kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Kadınların başarı hikâyelerinin yeni nesillere ilham olduğunu ifade eden Göktaş, kendi yurt dışı siyaset ve diplomasi deneyimini paylaşarak, “Kadın varsa her şey mümkün” dedi. Avrupa’nın ilk başörtülü milletvekili olarak yaşadığı zorlukları aktaran Göktaş, “Cam tavanları kırmak kolay değil ama azimle, sabırla ve kararlılıkla her engel aşılır” ifadelerini kullandı. Türkiye’de kadın iş gücüne katılım oranının 2002’de yüzde 27 iken bugün yüzde 37’ye ulaştığını belirten Bakan Göktaş, hedeflerinin bu oranı ilk aşamada yüzde 40’a çıkarmak olduğunu kaydetti. Kadınların eğitimden istihdama, girişimcilikten siyasete her alanda daha fazla destekleneceğini vurgulayan Göktaş, Aile Yılı kapsamında atılan adımları ve “Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi”ni hatırlattı. Kadın kooperatifleri, dijital okuryazarlık projeleri, özel sektör iş birlikleri ve bölgesel girişimcilik programlarına değinen Göktaş, “Kadın girişimcilerimizin yanındayız. Kadınların üretime, istihdama ve inovasyona katılımı sadece ekonomiye değil, toplumun geleceğine de yatırım anlamı taşıyor” diye konuştu. Bakan Göktaş, önümüzdeki yıl Türkiye’nin kadın liderlere yönelik küresel bir programa ev sahipliği yapacağını da duyurarak toplantıya katılan girişimcilere davette bulundu. Toplantıya Bursa Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde, Bursa’daki kadın sanayici ve girişimcilerin yanı sıra sivil toplum temsilcileri de katıldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.