Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Skd Türkiye

Kapsül Haber Ajansı - Skd Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Skd Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

“Tarımda Kadın ve Genç İstihdamının Güçlenmesi” Raporu Yayımlandı Haber

“Tarımda Kadın ve Genç İstihdamının Güçlenmesi” Raporu Yayımlandı

Modern seracılık, niş gübre, iklim dirençli tohum ve kurutulmuş gıda alanında sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarına hız kesmeden devam eden Alarko Holding, tarım sektöründe kadın istihdamının geliştirilmesine verdiği çok boyutlu desteklerle de öne çıkıyor. Kadınları ve gençleri yenilikçi tarım uygulamaları ile düşük karbonlu ve kapsayıcı bir üretim modeline geçişin taşıyıcı gücü olarak konumlandıran Alarko, aynı vizyonu paylaştığı SKD Türkiye’nin yönetim kurulu üyesi olarak, derneğin “Tarımda Sürdürülebilirlik” isimli görev gücüne de liderlik ediyor. SKD Türkiye ve Alarko Holding öncülüğünde hazırlanan “Tarımda Kadın ve Genç İstihdamının Güçlenmesi” raporu, Ülker, İş Bankası, İmece Mobil ve Alarko Tarım Grubu’nun, Ege, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerindeki tarımsal üretim alanlarında çalışan 400’e yakın sektör paydaşının katıldığı kapsamlı bir saha araştırmasına dayanıyor. Sektörde fırsat eşitliğini güçlendirmeye, kapsayıcı istihdam modellerini teşvik etmeye ve tarımsal üretimin geleceğini daha dirençli, verimli ve yenilikçi bir yapıya kavuşturmaya katkı sağlamayı hedefleyen rapor, tarımın dönüşümünde kadınların ve gençlerin rolünü merkeze alıyor. Katılımcıların demografik özelliklerinden sektörel deneyimlerine, teknoloji, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik algılarından, iş güvenliği, iklim değişikliği ve istihdamda karşılaşılan engellere kadar çok boyutlu bir veri setine dayanan analizler, bölgesel dinamikler açısından da önemli içgörüler sağlıyor. Raporda yer alan çıktılar, Alarko’nun ve Tarımda Sürdürülebilirlik Görev Gücü’nde yer alan diğer SKD Türkiye üyelerinin destekleriyle gerçekleşecek saha eğitimi programlarına da baz teşkil edecek. “Tarımda Kadın ve Genç İstihdamının Güçlenmesi” raporunda öne çıkan bulgular: - TÜİK verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişi tarımda çalışıyor. Ancak veriler, son 10 yılda sektörün toplam istihdam içindeki payının %20’lerden %15’in de altına düştüğünü gösteriyor. Bu düşüş, tarım sektöründe nitelikli iş gücüne erişimde ciddi bir riskle karşı karşıya kalındığını ortaya koyuyor. - Tarımda çalışan kadın sayısı 2,3 milyon ve bu oran tarım istihdamının neredeyse yarısına denk geliyor. Ancak kadınların büyük bölümü kayıt dışı, güvencesiz ve ücretsiz aile işçisi konumunda. Bu tablo, kadın emeğinin görünmez hale geldiğini ve kırsal kalkınmanın sosyal güvence olmadan sürdürülemez olduğunu gözler önüne seriyor. - Kadınların eğitim seviyesi de önemli bir engel: Katılımcı kadınların %85’i ilkokul mezunu, bu da tarımda kadın istihdamını sınırlayan kritik bir faktör olarak öne çıkıyor. - Gençlerin %64’ü girişimcilik eğitimine yoğun ilgi gösteriyor. Bu veri, onların tarımda yalnızca iş gücü değil, geleceğin girişimcileri olarak da rol alabileceklerini ortaya koyuyor. - Rapora katkı sağlayan katılımcıların %58’i 40 yaş altı. Bu durum, gençlerin tarım sektörüne ilgi göstermeye açık olduğunu, doğru destek mekanizmaları ile tarımın geleceğinin genç kuşaklara devredilebileceğini işaret ediyor. - Modern tarım uygulamaları, iyi tarım, topraksız tarım, tarımsal kalkınma, zararlılarla mücadele ve doğru gübre kullanımı gibi konularda ciddi bilgi eksikliği olduğu görülüyor. Örneğin, tohum ıslahı konusunda katılımcıların %52’si “fikrim yok” diyor. Bu bulgu, bilgiye erişimin ve tarımsal eğitimlerin yetersiz olduğunu, özellikle kadın ve gençler için yaygın, erişilebilir ve uygulamalı eğitim programlarının gerekliliğini ortaya koyuyor. - Katılımcıların %47’si tarımda 3 yıldan az deneyime sahipken, %30’u 10 yıl ve üzeri deneyim sahibi. Ancak mesleki gelişim imkanlarını yeterli bulanların oranı yalnızca %25. Bu da sektörde hem yeni başlayanların hem de deneyimli çalışanların gelişim ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığını gösteriyor. En çok talep edilen üç eğitim konusu ise şunlar: * Sürdürülebilir tarım uygulamaları *Girişimcilik ve iş kurma *Gübre kullanımı ve bitkisel ürün gelişimi Bu tercihler, tarımın artık yalnızca geleneksel yöntemlerle değil; çevreye duyarlı, bilgi temelli ve teknolojiyle entegre bir yapıda sürdürülmesi gerektiği yönündeki güçlü beklentiyi yansıtıyor. Kadın ve gençlerin özellikle sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve girişimcilik konularına duyduğu ilgi, onların tarımda daha aktif, yenilikçi ve üretken roller üstlenmek istediklerini ortaya koyuyor. - Rapor, teknoloji kullanımında ciddi bir açık olduğuna da vurgu yapıyor. Katılımcıların sadece %14,5’i teknoloji kullanımı konusunda kendisini yeterli görüyor. Bu bulgu, özellikle dijital okuryazarlık ve modern tarım tekniklerinin uygulanması konularında ciddi bir destek ihtiyacına işaret ediyor. - Araştırma bulguları, tarımda kadın ve gençlerin desteklenmesine yönelik mevcut politika ve uygulamaların da sınırlı kaldığının altını çiziyor. Katılımcıların yalnızca %17’si ülke tarım politikalarının kadın ve gençleri yeterince desteklediğini düşünüyor. Benzer şekilde özel sektör destekleri de %63 oranında “hiç” ya da “az etkili” bulunuyor. Bu durum, tarımda kadın ve gençlerin güçlenmesi için kamu ve özel sektörün daha erişilebilir, güçlü destek mekanizmaları geliştirmesi gerektiğini gösteriyor. - Katılımcıların %60’ı sosyal haklar konusunda bilgisinin yetersiz olduğunu belirtiyor. Bu durum, sosyal haklara dair bilgilendirme ve erişim süreçlerinin daha kapsayıcı ve yaygın hale getirilmesinin öncelikli bir alan olduğunu ortaya koyuyor. - Katılımcıların %62’si hijyen, kreş, iş güvenliği gibi imkanları yeterli bulmuyor. Bu veri de tarımda kadın ve gençlerin verimliliğini doğrudan etkileyen çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini gösteriyor. - Katılımcıların %61’i iş sağlığı ve güvenliği imkanlarını da “yetersiz” buluyor. Katılımcıların %80’i iş bulmayı “zor” veya “çok zor” olarak tanımlıyor; bu da sektördeki erişilebilir ve sürdürülebilir istihdam kanallarının sınırlı olduğunu net biçimde ortaya koyuyor. Katılımcıların önerileri doğrultusunda öne çıkan ihtiyaçlar: * Finansal desteklerin artırılması (hibe, faizsiz kredi) * Derinlemesine eğitim ve rehberlik programlarının yaygınlaştırılması *Yeni iş birliği ve çalışma fırsatlarının sunulması *Pazarlama ve satış desteği sağlanması *Teknolojiye erişimin kolaylaştırılması *Yerel ve uluslararası pazarlara erişimin artırılması Program kapsamındaki ilk eğitim Alarko Holding ve Alarko Tarım Akademisi tarafından düzenlendi Tarımsal üretimin yalnızca ekonominin değil, sağlıklı bir geleceğin de ana unsuru olduğuna inanan Alarko Şirketler Topluluğu, 2023 yılında giriş yaptığı tarım sektöründe jeotermal seralarda topraksız ve kalıntısız üretim yapıyor. Çankırı’da geçen yıl faaliyete başlayan hibrit teknolojiye sahip mikro granül gübre fabrikası Avrupa’nın bu alandaki en büyük üretim tesisi olma özelliği taşıyor. Tohum ıslahı alanında Ar-Ge çalışmalarını sürdüren Alarko, kurutulmuş gıda üretimi ile tarımsal üretimde israfın önüne geçmeyi hedefliyor. Alarko Tarım Grubu %75 kadın çalışan oranı ile de sektörde öne çıkıyor. Sürdürülebilir ve modern tarım alanındaki yatırımlarını hız kesmeden sürdüren Alarko, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın istihdamının artırılması konusunda yürüttüğü sosyal projeleriyle de adından söz ettiriyor. Alanında uzman sivil toplum kuruluşları ile etkin iş birlikleri yürüten Alarko, SKD Türkiye’nin “Tarımda Sürdürülebilirlik Görev Gücü”ne liderlik ediyor. Bu kapsamda SKD Türkiye bünyesinde, Alarko’nun desteğiyle yayımlanan “Tarımda Kadın ve Genç İstihdamının Güçlenmesi” raporu, sektördeki dönüşüm için atılacak adımların yanı sıra ilgili görev gücünün düzenleyeceği eğitim serilerine de ışık tutuyor. SKD Türkiye’nin Tarımda Sürdürülebilirlik Görev Gücü tarafından yürütülen program kapsamındaki ilk eğitim Alarko Holding ve Alarko Tarım Akademisi’nin destekleriyle gerçekleşti. 17 Aralık 2025 Çarşamba günü, Eskişehir Sanayi Odası’nda düzenlenen eğitim programında “Sürdürülebilir Tarım”, “Modern Tarım Teknolojileri”, “Ata ve Hibrit Tohumun Geleceği”, “Tarımda Gübre Kullanımı”, “Sektörden İyi Tarım Uygulamaları” ile “Girişimcilik ve İş Kurma Süreçleri” başlıkları her biri kendi alanında uzman akademisyenler, sektör temsilcileri ve sivil toplum paydaşları tarafından çok boyutlu bir perspektifle katılımcılara aktarıldı. Sektörden farklı markaların iyi uygulamalarının da anlatıldığı program, başta kadın ve genç tarım çalışanları olmak üzere bölgenin tüm tarım paydaşlarını bir araya getirdi. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Hakkında: İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), 2005 yılında 13 özel sektör temsilcisinin öncülüğünde kurulmuş ve sadece kurumsal üyelik kabul eden bir iş dünyası derneğidir. Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD - World Business Council for Sustainable Development) Türkiye’deki bölgesel ağı ve iş ortağı olan SKD Türkiye, bu iş birliğinin beraberinde getirdiği sürdürülebilirlik birikimini de çalışma grupları faaliyetleri aracılığıyla üyeleriyle ve çeşitli platformlarda paydaşlarıyla paylaşır. Hâlihazırda, SKD Türkiye çatısı altında, Türkiye’nin GSYH’nin %25’ini temsil eden ve 1,4 milyon kişiye istihdam sağlayan 14 ana sektör 45 alt sektörden 185 üye şirket bulunuyor.

İş Dünyası Sürdürülebilirlikte Yol Alıyor, Döngüsel Ekonomi Hâlâ Başlangıçta Haber

İş Dünyası Sürdürülebilirlikte Yol Alıyor, Döngüsel Ekonomi Hâlâ Başlangıçta

Şirketler karbon ayak izi ölçümü ve ESG raporlaması gibi konularda güçlü bir ilerleme kaydederken, döngüsel ekonomi uygulamalarının yaygınlaşması gerektiği öne çıktı. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), üye şirketlerin anonim katılımıyla gerçekleştirdiği Kurumsal Sürdürülebilirlik Olgunluk Anketi 2025 ile iş dünyasının sürdürülebilirlik karnesini ortaya koydu. SKD Türkiye'nin üretimden hizmete farklı sektörlerde faaliyet gösteren 115 üye şirketle gerçekleştirdiği anket, ülkemizde iş dünyasının sürdürülebilirlik yolculuğunda bulunduğu konumu, güçlü yönlerini ve gelişime açık alanlarını detaylı şekilde analiz etti. SKD Türkiye Yöne tim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, "Üye şirketlerimizin sürdürülebilirlik yolculuklarını şeffaf şekilde paylaştıkları anketimizin sonuçları, Türkiye'de iş dünyasının sürdürülebilirlik konusunda önemli bir dönüşüm sürecinde olduğunu gösteriyor. Sürdürülebilirliğin iş dünyasında giderek daha fazla stratejik öncelik haline geldiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Şirketlerin strateji entegrasyonu, karbon ayak izi ölçümü ve ESG raporlaması gibi konularda güçlü bir ilerleme kaydettiğini gözlemliyoruz. Bununla birlikte, dönüşümün tüm alanlarda aynı hızla ilerlemesi için çalışmaların hız kazanması gerekiyor. Özellikle de sürdürülebilir kalkınmanın en önemli araçlarından biri olan döngüsel ekonomi gibi, yapısal dönüşüm gerektiren alanlardaki ilerlemenin henüz başlangıç düzeyinde olduğunu söyleyebiliriz. SKD Türkiye olarak, iş dünyasının sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünde gelişi m alanlarına yönelik somut çözümler sunmaya odaklanarak, bu süreci desteklemeye devam edeceğiz" dedi. Kurumsal Sürdürülebilirlik Olgunluk Anketi 2025'in öne çıkan sonuçları şöyle oldu: Kurumsal liderlikte, strateji ve yeni fırsatlar: Şirketlerde sürdürülebilir başarıda sahiplenme önemli Araştırma sonuçlarına göre, şirketlerin %84'ü sürdürülebilirlik ekseninde iş stratejilerini güncellerken, %44,7'si 2050 yılına kadar Net Sıfır hedefi taahhüdü vermiş durumda. Sürdürülebilirliğin üst düzey yönetici (C level, müdür vb.) düzeyinde sahiplenilmesi, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasında kritik bir faktör olarak öne çıkıyor. Anket verilerine göre şirketlerin %84,2'sinde sürdürülebilirlik, üst düzey yönetim tarafından sahiplenilmiş durumda. Bu da üst düzey yönetimin çalışmalara önemli seviyede katkı sağladığını göstererek umut vadediyor. Şirke tlerin %38,7'sinin henüz bir iklim geçiş planına sahip olmaması ise hem risk hem fırsat yaratıyor. Regülasyonlara erken uyum, çevresel taahhütlerin ötesinde, rekabet avantajı sağlayan bir stratejik hamle olarak öne çıkıyor. Karbon yönetiminde kritik adım: Offset projeleri Ankete göre şirketlerin %79,6'sı karbon ayak izini ölçerken, yalnızca %23'ü bu süreçte offset (karbon dengeleme) çalışmalarına katılıyor. Sera gazı emisyonu salan şirketler, yenilenebilir enerji üreten şirketlerden karbon kredisi satın alarak emisyonlarını offsetleyebiliyor. Türkiye'deki şirketlerin önünde, karbon emisyonlarını dengelemek için offset projelerine katılarak çevreye daha fazla katkı sağlama ve karbon ayak izlerini azaltma yönündeki taahhütlerini pekiştirme fırsatı bulunuyor. En önemli gelişim alanı: Döngüsel ekonomi Sürdürülebilirliğin önemli bileşenlerinden döngüsel ekonomi ve atık yönetimi, iş dünyasının yeşil dönüşümünde açığı kapatması gereken konuların başında geliyor. Ankette şirketlerin %41,7'si atıklarının bir kısmını geri dönüştürdüğünü, %40,7'si atık azaltımı için hedefler belirlediğini söylerken, döngüsel malzeme kullanımını artıran şirket oranı %8,3 ile sınırlı kaldı. Şirketler atık yönetimine daha fazla yatırım yaparak ve döngüsel ekonomiyi iş yapış biçimlerine entegre ederek, malzeme ve enerji verimliliğini artırma, maliyetleri düşürme, yeni iş modelleri geliştirerek sektördeki rekabet avantajlarını artırma gibi imkanlara sahip olabilir. Şirketler sürdürülebilir finansla maliyetlerini optimize edebilir Anketin öne çıkan önemli sonuçlarından biri de, şirketlerin yeşil finansman ve krediye erişiminin düşük seviyede kalması oldu. Ankete katılan şirketlerin %48,9'unun yeşil tahvil ve sürdürülebilir krediler gibi finansman kaynakl arını araştırdığı ancak yalnızca %37,2'sinin bu finansman araçlarını aktif olarak kullandığı ortaya çıktı. Bu sonuçlar, şirketlerin sürdürülebilir finansman konusunda daha fazla yatırım yapmaları, maliyetlerini optimize etmeleri ve çevresel etkiyi azaltmaları için fırsatlar yaratmaları gerektiğini gösterdi. SKA kapsamında en çok toplumsal cinsiyet eşitliğine öncelik veriliyor Sürdürülebilir kalkınmanın temel taşlarından biri olan toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna öncelik veren şirketlerin oranı %80'e ulaşırken, %62,8'i kadın istihdamını artırmak için belirli hedefler koyduğunu belirtti. Yönetici seviyesindeki kadın oranı %12 ila 51 arasında değişirken, yönetim kurulu seviyesinde kadın temsilinin artırılması hala önemli bir gelişim alanı olarak öne çıktı. Bu sonuçlar, şirketlerin çoğunluğunun toplumsal cinsiyet eşitliği verilerini izlediğini ve bu alanda farkındalık oluş turduğunu gösterirken, temsiliyetin artırılması ve kurumsal sürdürülebilirlik stratejilerine daha fazla entegre edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Düzenli raporlama yapan şirketler çoğunlukta Ankete göre şirketlerin %77,6 gibi büyük bir çoğunluğu ESG performanslarını GRI, SASB, CDP, TSRS gibi ulusal ve uluslararası standartlara göre düzenli olarak raporluyor. Bununla birlikte, raporlamaya başlamayı hedeflediğini söyleyen %9,4'lük bir kesim mevcut. Şirketlerin sürdürülebilirlik yolcuğunda performansını daha iyi takip edebilmesi ve şeffaflığın artması için tüm şirketlerin düzenli raporlama yapması önem taşıyor.

SustainHUB Academy başlıyor! Haber

SustainHUB Academy başlıyor!

9 Nisan 2025'te başlayacak bu prestijli sertifika programı, kurumsal çalışma deneyimi olan ve sürdürülebilirlik alanında uzmanlaşmak isteyen profesyonellere kapsamlı bir eğitim sunacak. Toplamda 80 saatten ve 7 modülden oluşan hibrit formatlı program, teorik bilgiyle uygulamalı eğitimi birleştirerek katılımcılara gerçek bir sürdürülebilirlik deneyimi sunmayı amaçlıyor. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), iş dünyasının sürdürülebilir dönüşümüne liderlik edecek profesyonelleri yetiştirmek amacıyla Özyeğin Üniversitesi Sürdürülebilirlik Platformu iş birliğiyle SustainHUB Academy platformunu kurdu. İklim Yol Haritası ile 2053 Net Sıfır hedefini açıklayan Türkiye’nin yeşil dönüşüm hedeflerine ulaşmasını desteklemek üzere iş dünyasını ve akademiyi buluşturan SustainHUB Academy, bu dönüşüme liderlik edecek profesyonellerin yetiştirilmesini amaçlıyor. Alanında uzman eğitmenler ile sektör liderlerinin, uygulamalı ve interaktif bir eğitim programı sunacağı SustainHUB Academy’ye, kurumsal çalışma deneyimi olan ve sürdürülebilirlik alanında uzmanlaşmak isteyen profesyoneller katılabilecek. Uygulamalı ve Etkileşimli Bir Öğrenme Deneyimi SustainHUB Academy teorik bilgiyi, vaka analizlerini ve uygulamalı deneyimi bir araya getirerek katılımcılara benzersiz bir eğitim fırsatı sunuyor. Katılımcılar, SKD Türkiye üyesi şirketlerin sürdürülebilirlik alanında iyi uygulamalarını inceleme ve somut çıkarımlar yapma imkânına sahip olacak. Özyeğin Üniversitesi akademisyenlerinden alacakları odaklı eğitimlerle teknik bilgi ve sektörel uzmanlık geliştirme şansı yakalayacak. Program, SKD Türkiye’nin geniş iş dünyası ağına erişim ve etkileşim fırsatları sağlayarak, katılımcıları sektöre daha güçlü bir şekilde entegre etmeyi hedefliyor. Eğitim mezunlarına sağlanan mentörlük programı kapsamında ise katılımcılar, bir yıl boyunca sürdürülebilirlik alanındaki 25 uzman mentör havuzundan bire bir rehberlik alacak. Programı başarıyla tamamlayanlara, iş dünyasında sürdürülebilirlik alanında fark yaratacak prestijli bir sertifika da takdim edilecek. Program sınırlı kapasiteyle, sadece 25 kişiden oluşan bir seçkin grup ile gerçekleşecek. Başvurular 3 Mart'ta başladı ve 9 Nisan itibarıyla ilk katılımcılarını ağırlayacak. Sürdürülebilirlik Alanında Kariyer Yapmak İsteyenler İçin Benzersiz Bir Fırsat SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, Türkiye’de net sıfır dönüşümünün büyük bir iş gücü fırsatını açığa çıkardığını ve sürdürülebilirlik alanında yetkin profesyonellere ihtiyaç olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Sürdürülebilir kalkınmanın iş dünyasında giderek daha büyük bir öncelik haline geldiği bu dönemde, iş dünyasına iklim değişikliği, döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik konularında liderlik edecek güçlü, donanımlı uzmanlara ihtiyaç var. Biz de 20 yılı aşkın bir süredir iş dünyasına sürdürülebilir kalkınma yolculuğunda rehberlik eden bir kurum olarak, bu alandaki bilgi birikimimizi ve uzmanlığımızı, Özyeğin Üniversitesi’nin akademik yetkinliğiyle birleştirdik. Geleceğin sürdürülebilirlik liderlerini yetiştirmek üzere SustainHUB Academy’yi kurduk. Sürdürülebilir bir gelecek için iş gücünü dönüştürmek ve çalışanlarına yeni yetenekler kazandırmak isteyen şirketlerle, kariyerini bu alanda geliştirmek isteyen profesyoneller, SustainHUB Academy ile hedeflerine ulaşabilecekler.” Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Barış Tan: “Sürdürülebilirlik, stratejik önceliğimizdir.” Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Barış Tan, sürdürülebilirliğin üniversitenin temel stratejilerinden biri olduğunu vurgulayarak, bu alandaki öncü uygulamalara dikkat çekti. Bu vizyonun hayata geçirilmesinde Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi (EÇEM) ve Sürdürülebilirlik Platformu’nun kritik roller üstlendiğini belirtti. Bu merkezler, SustainHUB Academy gibi eğitim programlarında aktif rol oynayarak, akademik bilginin sektöre aktarılmasını sağladığını ifade etti. Prof. Dr. Tan, “Özyeğin Üniversitesi, Türkiye’de ISO 14001, ISO 45001 ve Sıfır Atık belgelerini alan ilk üniversitelerden biri olmanın yanı sıra, karbon ve su ayak izini şeffaf bir şekilde paylaşan öncü bir yükseköğretim kurumudur. Ayrıca, Özyeğin Üniversitesi, üniversite kampüslerindeki sürdürülebilirlik çalışmalarının ve yeşil alan oranlarının değerlendirildiği uluslararası 2024 UI GreenMetric Dünya Üniversiteler Sıralaması’nda (World University Rankings); 2019’dan bu yana üst üste 6. kez Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında 1.’liği elde etti. Dünya genelinde 1477 üniversite arasında en sürdürülebilir 82. kampüs unvanını kazandı. Üniversitemiz uluslararası alanda da sürdürülebilirlik performansını sürekli olarak geliştirmektedir.” dedi. Üniversitenin kampüsündeki sürdürülebilirlik politikalarını sürekli iyileştirdiğini belirten Prof. Dr. Tan, iş dünyası, kamu ve akademi iş birliklerine büyük önem verdiklerini ifade etti. Prof. Dr. Tan, “Bu anlayışla, SKD Türkiye ile birlikte hayata geçirdiğimiz SustainHUB Academy, iş dünyasının sürdürülebilir dönüşümüne yön verecek uzmanların yetişmesine katkı sağlayacaktır. Akademik bilgi ile sektör deneyimini bir araya getiren bu program, ülkemizin yeşil dönüşüm hedeflerine ulaşmasına destek olacak nitelikli profesyoneller yetiştirmek adına kritik bir adımdır. Bu kıymetli iş birliği için SKD Türkiye’ye teşekkür ederim” şeklinde konuştu. Programın geliştirilmesi ve çıktılarına değinen Özyeğin Üniversitesi Kurumsal ve Global İşbirliklerinden sorumlu Direktör Ayşe Nida Bektaş ise, ''SustainHUB Academy, katılımcılarına sürdürülebilirlik alanında derinlemesine bilgi ve uygulama becerileri kazandırarak, organizasyonların dönüşüm süreçlerine liderlik etme yetkinliği sağlıyor. Program, iş dünyasının sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunurken, katılımcıların kurumlarına değer yaratacak stratejiler geliştirmelerine de olanak tanıyor" ifadesiyle programa yönelik görüşlerini ifade etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.