Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sosyal Fayda

Kapsül Haber Ajansı - Sosyal Fayda haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sosyal Fayda haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

3 Kadın Girişimci Toplamda 600 Bin TL Hibe Kazandı Haber

3 Kadın Girişimci Toplamda 600 Bin TL Hibe Kazandı

Birbirinden etkileyici ve yenilikçi girişimcilik fikirlerinin yarıştığı final gününde kadın girişimciler sektör profesyonellerinden oluşan jürilere projelerini sunma fırsatı buldu. Değerlendirmeler sonucunda ilk üçe giren projelere toplam 600 bin TL hibe desteği verildi. Birinciye 300 bin TL, ikinciye 200 bin TL, üçüncüye ise 100 bin TL olmak üzere sağlanan bu desteklere ek olarak, kazanan girişimciler maratonda sağlanan mentorluk desteğinden üç ay boyunca yararlanmaya devam edecek. Nestlé Kahvaltılık Gevrekler, Migros iş birliğiyle yürüttüğü Tam Tahıl Tam Destek projesinin ilk dönemini geride bıraktı. Girişimcilik ve tarım alanlarında faaliyet gösteren ya da bu alanlara ilgi duyan kadınlara eğitim ve hibe desteği sunarak güçlü bir ekosistem oluşturmanın amaçlandığı projenin ilk yılında 1.000’e varan kadın girişimci yer aldı. “Girişimcilikte kadın gücü seninle tam” mottosuyla hayata geçen proje kapsamında katılımcılar; marka ve hikâye tasarımı, dijital pazarlama araçları, tasarım odaklı düşünme, iyi tarım uygulamaları, üretimden rafa Migros kalite yolculuğu ve iş fikri sunum tekniklerini kapsayan eğitim programını tamamladı. Eğitimlerin ardından yapılan Fikir Maratonu’nda geliştirilen iş fikirleri jüri tarafından değerlendirildi ve ilk 3’e giren projeler toplamda 600 bin TL hibe desteğinin sahibi oldu. Program, tüm girişimcilere süreç boyunca önemli bağlantılar ve ağ olanakları sundu. Finalde Iraz Aktay; toprağın doğal mikroorganizmalarını yeniden canlandırarak kimyasal gübre ihtiyacını azaltan, verimi artıran ve sürdürülebilir tarımı mümkün kılan yenilikçi bir mikrobiyal gübre çözümü sunan Cherry Mic girişimi ile birinci olarak 300 bin TL destek kazandı. Ebru Baripoğlu, tarımsal ve gıda atıklarını yüksek performanslı biyoplastik hammaddeye dönüştüren yenilikçi bir sürdürülebilir malzeme teknolojileri girişimi olan Agripoli ile ikinci olarak 200 bin TL destek aldı. Ümmügülsüm Zor ise ayva ve mısır atıklarını ileri dönüşümle yüksek katma değerli pektin, selüloz ve hemiselüloz ürünlerine dönüştürerek hem tarımsal atıkları azaltan hem de döngüsel ekonomiye gerçek bir katkı sunan Ecohub girişimi ile üçüncü olarak 100 bin TL’nin sahibi oldu. Kazanan girişimciler ayrıca üç aylık mentorluk desteğini alma hakkı elde etti. Nestlé’den Kadın Girişimciliğine Tam Destek Tam Tahıl Tam Destek projesinin finaline ilişkin değerlendirmelerde bulunan Nestlé Kahvaltılık Gevrekler İş Birimi Genel Müdürü Emre Kılıçal, “Hem tarımın hem de kadın girişimciliğin gelişimine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Eğitim, mentorluk ve Fikir Maratonu ile tarım alanında faaliyet gösteren ya da bu alana ilgi duyan kadın girişimcilerin iş fikirlerini daha güçlü bir yapıya kavuşturmalarına destek olduk, girişimcilik yolculuklarına cesaret kattık. Fikir Maratonu sonunda dinlediğimiz projeler, bu sürecin ne kadar değerli ve etkili olduğunu bir kez daha gösterdi. Bugün yalnızca ödül alan girişimcilerimizin değil, projeye dahil olan tüm kadınların tarım ve girişimcilik alanlarında önemli bir potansiyeli ortaya koyduğunu görmek bizim için büyük bir motivasyon. Kazananları gönülden tebrik ediyorum. Tam Tahıl Tam Destek projemize uzun vadeli sosyal fayda yaratacak bir model ile devam etmeyi hedefliyoruz” dedi. Kadın Girişimciler İçin Profesyonel Bir Ağ Oluşturuldu Girişimcilik ve sivil toplum alanında faaliyet gösteren paydaşların katkılarıyla daha geniş bir kitleye ulaşan proje, eğitim ve değerlendirme süreçleri boyunca sektörden uzman isimlerin desteğiyle güçlendirildi. Bu iş birlikleri eğitim programının kapsamını genişletmesinin yanında, programda dereceye giren ya da giremeyen tüm kadın girişimcilerin, profesyonel bir ağ ile buluşmasını sağladı. Projenin yeni döneminde de bu iş birliklerinin devam ettirilmesi ve daha fazla kadının girişimcilik yolculuğuna destek olunması hedefleniyor.

Gelecek Varlık’tan 9 Aylık Sonuçlarda 1,1 Milyar TL’lik Net Kâr Haber

Gelecek Varlık’tan 9 Aylık Sonuçlarda 1,1 Milyar TL’lik Net Kâr

Gelecek Varlık Yönetimi Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan, “Güçlü bilançomuz ve sürdürülebilir kârlılığımızla, varlık yönetimi sektörünün dönüşümüne liderlik etmeye devam ediyoruz” dedi. Gelecek Varlık Yönetimi, kuruluşunun 20. yıldönümü kutladığı 2025’in ilk dokuz ayında net kârını yüzde 32,2 artırarak 1 milyar 134 milyon TL’ye yükseltti. Şirketin tahsilatı, aynı dönemde yüzde 43’lük artışla 4 milyar 272 milyon TL’ye ulaştı. Gelecek Varlık’ın düzeltilmiş FAVÖK’ü, 2 milyar 555 milyon TL ile yüzde 46,6’lık büyüme kaydetti. Aynı dönemde özkaynakları yüzde 46,4 artarak 3 milyar 480 milyon TL seviyesine çıktı. 2025 yılının ilk dokuz ayında 12,5 milyar TL tutarında alacak satın alan Gelecek Varlık’ın toplam satın alınan alacak tutarı 45,8 milyar TL’ye ulaştı. Elde ettiği güçlü finansal sonuçlarla sektör liderliğini pekiştiren şirket, yine bu dönemde 2,6 milyar TL’lik yatırım gerçekleştirdi. Böylece Gelecek Varlık’ın toplam yatırım tutarı 9,6 milyar TL’ye yükseldi. “Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı güçlü bir büyüme dönemindeyiz” Gelecek Varlık Yönetimi Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan, 9 aylık finansal sonuçlara ilişkin değerlendirmede bulundu. Ünlüdoğan “Kuruluşumuzun 20. yıldönümünü kutlarken, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve verimlilik yatırımlarımızın meyvelerini toplamaya devam ediyoruz. Güçlü finansal sonuçlarımız, dengeli büyüme stratejimiz ve etkin risk yönetimi yaklaşımımızın başarısını ortaya koyuyor” dedi. Teknoloji ve sürdürülebilirlik alanındaki stratejik yatırımlara da dikkat çeken Ünlüdoğan “Teknolojiyi hem verimliliğin hem de müşterilerimize daha erişilebilir ve hızlı çözümler sunmanın bir aracı olarak konumlandırıyoruz. ‘Digital NPL Collection’ projemizle kazandığımız uluslararası Stevie Ödülü, dijital dönüşüm vizyonumuzun uluslararası alanda da karşılık bulduğunu gösteriyor” diye konuştu. Ünlüdoğan “Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımlayan varlık yönetimi şirketi olarak, finansal başarıyı sosyal fayda ve çevresel sorumlulukla birlikte ele alıyor; sürdürülebilirliği iş yapış biçimimizin ayrılmaz bir parçası haline getiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Gençler Sağlık Sigortası Yerine Telefon İstiyorlar Haber

Gençler Sağlık Sigortası Yerine Telefon İstiyorlar

6'ncı Boğaziçi Zirvesi kapsamında düzenlenen ve moderasyonunu Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Yönetim Kurulu Üyesi Şerif Kaynar'ın yaptığı 'Yönetmek Kolay, Yönetişim Zor' başlıklı panele Vodafone CEO'su Engin Aksoy, Allianz Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Indorama İplik COO'su Sandip Sharma ve UN Global Compact Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü katıldı. Panelde konuşan Vodafone CEO'su Engin Aksoy, yeni nesilde iş yeri tercihlerinin değişmeye başladığını ifade ederek, "Eskiden büyük uluslararası şirketlerde çalışmak en öncelikli unsur iken, artık öğrenme-gelişim, sosyal fayda, esneklik, çeşitlilik ve kapsayıcılık yeni neslin esas olarak aradığı şeyler haline geldi." dedi. Şeffaflık ve hesap verebilirliğin iş dünyasında nasıl stratejik avantaja dönüştüğünün tartışıldığı panelde konuşan Vodafone CEO'su Engin Aksoy, genç jenerasyonda çalışacakları işyeri kriterlerinin değişmeye başladığını belirterek, "20–30 yıl önce, yeni mezun, iyi eğitimli, değer yaratmak isteyen genç biri için yapılacak “en iyi şey”, büyük uluslararası şirketlere iş başvurusu yapmak olurdu. Bugün hâlâ böyle ama tablo biraz değişti. Gençler artık start-up’larda çalışmayı ya da kendi işlerini sıfırdan kurmayı da seçenek olarak görüyor." dedi. 'ÇALIŞANLARIN FİKİRLERİNDEN YOLA ÇIKAN BİR KÜLTÜR İNŞA ETMEYE ÇALIŞIYORUZ' Bunun ekonomik gerçeklikler yanında bir diğer önemli nedeninin esneklik olduğunu kaydeden Aksoy, "Vodafone olarak piyasaya getirdiğimiz en önemli şeylerden biri esneklik. ‘Geleceğin İşvereni’ başlığıyla bir çalışma grubu kurduk. Bu ekipte sadece insan kaynakları değil, tüm fonksiyonlardan insanlar var. 'Bu yeni beklentileri nasıl karşılayabiliriz, bunu gerçekten nasıl hayata geçirebiliriz?' diye çalışıyoruz. Burada kullandığımız ana araç esneklik. 15–20 yıl önce özel sağlık sigortası yan haklar arasında bir numaralı tercih iken artık bazı gençler 'Ben gencim, 25 yaşındayım; sağlık sigortasından çok daha iyi bir telefon isterim' diyebiliyor. Biz de yan hak paketlerimizi bu tür tercihlere göre esnetiyoruz. Burada önemli olan verdiğiniz toplam yan hak tutarından çok, çalışanlara sağladığınız seçenek özgürlük ve kişiselleştirme imkânı." ifadelerini kullandı. Çeşitlilik ve kapsayıcılık konularının da gençlerin şirket tercihlerinde önemli olduğunun altını çizen Aksoy, "Üst yönetim ekibimize baktığınızda, yaklaşık yüzde 60 erkek, yüzde 40 kadın lider oranımız var. Direktör ve üzeri seviyede ise yüzde 50 kadın lider oranına ulaştık. Genel şirket içinde kadın lider oranımız yaklaşık yüzde 44 ve bu, içinde bulunduğumuz sektör için oldukça yüksek. Bu da çalışanların markamıza duyduğu güveni ve saygıyı artırıyor. Elbette kapsayıcılık da bunun parçası. İnsanlar kararlara katkı sunmak istiyor. Bazı durumlarda yukarıdan aşağıya kararlar gerekebilir ama büyük çoğunlukla biz, çalışanların fikirlerinden yola çıkan bir kültür inşa etmeye çalışıyoruz. Örneğin bütçe ve stratejimizi her yıl gözden geçirirken süreç en alttaki çalışanlardan başlayıp üst yönetime bir öneri olarak geliyor. Üst yönetimin aşağıya dikte ettiği bir plan yerine, çalışanlardan yukarıya doğru gelen bir süreç kurguluyoruz." diye konuştu. 'SADECE DUVARA YAZMAKLA OLMAZ' Gençlerin tercihlerinde belirleyici olan iki unsurdan daha bahseden Aksoy, şöyle devam etti: "Bunlardan biri 'sosyal fayda'. Gençler toplum için bir şey yapmak istiyorlar. Bizim ‘Vodafone Vakfı’ adında bir vakfımız var. Bazı çalışanlarımız bu vakıfta gönüllü olarak çocuklara, gençlere ve teknolojiye erişimi kısıtlı kadınlara destek veriyor. Çalışanlarımız çeşitli STK’larda gönüllü olmaya başladı, hayvanlara yardım eden de var, gezegene odaklanan da, başka alanlarda çalışanlar da... Son unsur ise öğrenme ve gelişim. İnsanlar çalıştıkları şirketin onlara öğrenme araçları sunmasını, kendilerini geliştirmelerine imkân tanımasını bekliyor. Bizim ‘Red Academy’ adını verdiğimiz çevrim içi bir akademimiz var. Çok sayıda program içeriyor ve biz bu programları kişiselleştiriyoruz. Özetle öğrenme-gelişim, sosyal fayda, esneklik, çeşitlilik ve kapsayıcılık yeni neslin esas olarak aradığı şeyler." Tüm şirketlerde bazı yönetişim ilkeleri olduğunu ancak çalışanların bu ilkeleri hissetmesi gerektiğini anlatan Aksoy, "Kültürün tanımı işleri yapma biçimimizdir. Duvarlara yazdığınız ya da şirket dokümanlarına koyduğunuz bir şey değil, gerçekten nasıl davrandığınız olmalıdır. Dolayısıyla evet, yönetişim ilkeleri var, ancak şirket kültürü ve üst yönetim ekibinin bu kültürü yaşatma rolü son derece önemli. Eğer bu kültürü gerçekten yaşıyorsanız, bu, yönetişiminizin de çalıştığı anlamına gelir. Aksi takdirde yönetişim, sadece resmi olarak uyulan bir kural seti olmaktan öteye geçemez." diyerek sözlerini noktaladı. 'GÜVENİN TEMELİ ARTIK KURALLARA DEĞİL, SORGULAYICILIĞA VE ŞEFFAFLIĞA DAYANIYOR' Allianz Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes da iyi yönetişimin artık sadece bir “uyum” meselesi değil, aynı zamanda cesaret testi olduğunu belirterek, "Geleceğimizi, dedelerimizin ve ninelerimizin alışkanlıklarına göre inşa edemeyiz. Günümüzde güvenin temeli artık kurallara değil, sorgulayıcılığa ve şeffaflığa dayanıyor. Bugün pek çok geleneksel organizasyonda yönetim kurullarının dengeyi koruması, işleri hızlandırması ve kontrol mekanizması olması bekleniyor. " dedi. Türkiye’de bağımsız yönetim kurulu başkanı kavramının oldukça sınırlı olduğunu vurgulayan Symes, "Bu, büyük bir kültürel dönüşüm gerektiriyor. Şu anda pek çok şirkette, özellikle aile şirketlerinde, yönetim kurulu başkanlığı genellikle aileden kıdemli birine veriliyor. Uluslararası şirketlerde ise çoğu zaman CEO ya da merkezden gelen üst düzey bir yönetici bu sorumluluğu üstleniyor. Bu nedenle, sadece içeriden bir atama yapmak yerine, gerçekten bağımsız bir ismin göreve getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Benim bağımsız bir yönetim kurulu başkanı olarak görevim, hem titiz hem de açık fikirli olmaktır. Pek çok konuda konuları farklı açılardan görebiliriz ama her zaman aynı yöne bakarız. Asıl önemli olan, yönetim kurulunun CEO ile nasıl uyum sağladığı ve şirketin stratejisiyle nasıl birlikte 'aynı tonda' hareket ettiğidir. Allianz’da ben; şirketi, CEO ile karşılıklı anlayış temelinde, ama bağımsız bir bakış açısıyla birlikte yürütüyorum. Bizde yönetim kurulu başkanı en yüksek sesle konuşan kişi değil, en net konuşandır." ifadelerini kullandı.

Sabancı Vakfı 17. Sezon Fark Yaratanlar Programı’nın   Başvuruları 1 Kasım’da Başlıyor Haber

Sabancı Vakfı 17. Sezon Fark Yaratanlar Programı’nın Başvuruları 1 Kasım’da Başlıyor

Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan: “Her biri toplumsal değişim için çalışan Fark Yaratanlarımızın hikâyeleri bizlere güç veriyor. 17. Sezonda da bu umudu büyüterek kalıcı sosyal etki yaratacak yeni başvuruları ve aday önerilerini büyük bir heyecanla bekliyoruz.” Sabancı Vakfı’nın, 2009 yılından bu yana yürüttüğü “Fark Yaratanlar” programının 17. Sezon başvuruları 1 Kasım 2025 tarihinde başlıyor. Yeni sezonunda Fark Yaratanlarını arayan program için 30 Kasım 2025, gün sonuna kadar www.farkyaratanlar.org adresi üzerinden başvuru yapılabileceği gibi toplumsal sorunlara çözüm üretmek için çalışan kişi ya da kurumlar aday olarak gösterilebilecek. Fark Yaratanlar Programı’nın 17 yılda yüzlerce hikayeyi Türkiye ile paylaştığını ifade eden Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Sabancı Vakfı olarak toplumsal değişimin; bireylerin ve kurumların cesareti, inancı ve emeğiyle mümkün olduğuna inanıyoruz. 2009 yılından bu yana yaşadıkları çevrede gördükleri sorunlara çözüm bulmak için yola çıkan, değişime öncülük eden ve topluma umut veren Fark Yaratanların hikâyelerini görünür kılmaktan mutluluk duyuyoruz. Her biri, değişime olan inançla nelerin başarılabileceğini bizlere gösterdi. Her bir çalışmanın yarattığı sosyal fayda, önemli dönüşümlere vesile oldu. Bugüne kadar 20.000’e yakın başvuru arasından seçilen 222 Fark Yaratan, artık sadece birer örnek değil; birbirini destekleyen, birlikte üreten güçlü bir topluluk haline de geldi. 17. Sezonda da bu topluluğun büyüdüğünü, iyiliğin yayıldığını görmek bizler için büyük bir gurur kaynağı. Toplumsal dönüşüm için yola çıkan, umudunu kaybetmeden fark yaratmaya devam eden tüm birey ve kurumların başvurularını ve yurttaşlarımızın çalışmalarını beğendiği kişi ya da kurumları önermesini sabırsızlıkla bekliyoruz.” dedi. Fark Yaratanlar Programı, toplumsal sorunların bireysel çaba ve aktif vatandaşlık örneğiyle nasıl çözülebileceğine dair topluma ilham vermeyi amaçlıyor. Programın 17. Sezonunda da adayların belirledikleri sorunlara yönelik geliştirdikleri çözümlerin somut değişim yaratması; yaratıcı, sürdürülebilir, yaygınlaştırılabilir, şeffaf ve güvenilir niteliklere sahip olması bekleniyor. Seçilen Fark Yaratanlar, uzmanlar eşliğinde yapılan ihtiyaç analizi sonrasında uzun soluklu bir yolculuğa başlıyor. Fark Yaratanlar Ağı’na dahil olan kişi ve kurumlar çalışmalarını geliştirmek üzere; bir sezon boyunca Sabancı Vakfı ve Impact Hub İstanbul ile birebir çalışma şansına sahip olurken mentorlarla kapasitelerini güçlendiriyor. Öte yandan diğer Fark Yaratanlar ile iş birliği geliştirme, çeşitli atölye ve etkinliklere katılma fırsatına da sahip oluyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.