Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Spor

Kapsül Haber Ajansı - Spor haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Spor haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kano Tutkunlarına Müjde! Haber

Kano Tutkunlarına Müjde!

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından Kayseri Valiliği’nin de destekleri ile hayata geçirilen, kentteki spor ve turizm çeşitliliğine katkı sağlayan kano sporu için Tomarza’daki Böke Kano Alanı ve Tesisleri yapım faaliyetleri devam ediyor. Tomarza İlçesi Böke Mahallesi'nde, Zamantı Irmağı kenarında kano sporuna elverişli alanda, ziyaretçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte altyapı eksikliği tespit ederek hem ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılamak hem de kentin spor ve turizmine katkı sağlayarak kano sporunu geliştirmek için Büyükşehir Belediyesi ile Kayseri Valiliği, söz konusu alanda kapsamlı bir proje ortaya koydu. Bölgenin Rekreasyonel Kapasitesinin Arttırılması Hedefleniyor Bu doğrultuda, taşkın sınırları dikkate alınarak, piknik alanları, kamp ve karavan konaklamasına uygun sosyal donatılar ile çevre düzenlemesini içeren bir proje geliştiren Büyükşehir Belediyesi Etüt ve Projeler Daire Başkanlığı doğa turizmini destekleyerek bölgenin rekreasyonel kapasitesini arttırmayı hedefliyor. Tomarza Böke Mahallesi Kano Alanı Yapım İşi kapsamında, tek katlı 55 metrekare kapalı alan ile 20 metrekare çelik yapı sundurmalı yarı açık alan şeklindeki sosyal merkez içerisinde büfe ile bay ve bayan wc’leri yer alacak. Tek katlı 50 metrekare kapalı alan bünyesinde, engelli wc, bay ve bayan mescitleri, abdesthaneler, temizlik odası ve depo bulunacak. Ayrıca ahşap halatlı korkuluk sistemine sahip rıhtım yolu, açık otopark alanı, sedir ağacından iskele, 90 metrekare kilit parke taşı ve bordür imalatı ile 6 adet kamelya ve oturma grubu montajı gerçekleştirilecek. Etüt ve Projeler Daire Başkanı Baltacı’dan Tomarza Kaymakamı Kurt’a Ziyaret Büyükşehir Belediyesi Etüt ve Projeler Daire Başkanı Murat Baltacı, Tomarza Kaymakamı Mine Kurt’u ziyaret ederek, Böke Kano Alanı ve Tesisleri projesi hakkında bilgiler paylaştı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile THY'den 'Türk Sporuna Destek ve İş Birliği' Protokolü Haber

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile THY'den 'Türk Sporuna Destek ve İş Birliği' Protokolü

Türk Hava Yolları ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında “Türk Sporuna Destek” iş birliği protokolü imzalandı. Türk Hava Yolları Genel Müdürlük binasında gerçekleşen imza törenine, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat ile spor federasyonlarının başkan ve yöneticileri katıldı. Protokol kapsamında, federasyonlara bağlı sporcuların yurt içinde ve dünyanın dört bir yanındaki müsabakalara ulaşımlarının kolaylaştırılması hedefleniyor. İmza töreninde açıklamalarda bulunan Bakan Bak, Türk sporu için çok önemli bir anlaşmaya imza attıklarını belirterek, “THY, ülkemizin bayrak taşıyıcısı ve bizim göklerdeki gururumuz. Her ülkeye gittiğimizde gururla hizmetleri anlattığımız güzide bir şirketimiz. Türk sporu da yükseliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da sporun içinden gelmesiyle önemli yatırımlar yapılıyor. Böylece Türkiye, bir spor ülkesi olma yolunda hızla ilerliyor. Yapılan tesisler, yüzme havuzları, büyük kapasiteli salonlarla Türkiye, spor için önemli bir yer haline gelmiştir. En uzak yerlere ulaşmamız bizim çok kıymetli. Bu zamana kadar yapılan yatırımlardan çok mutlu olduk. THY, bize çok büyük destekler verdi. Sporcular, Olimpiyat Oyunları'na THY ile gitti. Pek çok sporcuya bireysel anlamda da destek oluyorlar. Bu yüzden kendilerine teşekkür ediyoruz.” diye konuştu. “THY'nin bu desteğinden çok memnunuz” Ulaşım planlamalarının sporcular için çok önemli olduğuna değinen Bakan Bak, “Federasyonlarımızın bütçelerinde ulaşım önemli bir yer kaplıyor. 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı İtalya ile beraber organize edeceğiz. UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi'nin finali de ülkemizde oynanacak. Pek çok uluslararası organizasyonu başarıyla gerçekleştiriyoruz. Bu başarının arkasında buraya gelen insanları taşıyan güçlü bir bayrak taşıyıcı var. Dünyanın en modern havalimanlarından bir tanesine sahibiz. Bizim federasyonlarımız için ufuk açıcı bir süreç olacak. THY'e bu üstün kapasitesi, liderliği, vizyonu ve Türk sporuna verdiği destekler sebebiyle teşekkür ediyorum. THY'nin bu desteğinden çok memnunuz.” ifadelerini kullandı. Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat ise söz konusu anlaşmadan dolayı çok mutlu olduklarını dile getirerek, “Bu iş birliği anlaşması sadece bir sponsorluk değildir. Türk sporunun gelişimi, gençlerimizin hayalleri ve ülkemizin uluslararası alandaki temsili için yeni bir dönem başlıyor. THY olarak, sporun birleştirici gücüne inanıyoruz. Spor bizim için disiplinin, azmin ve çalışkanlığın sembolüdür. Ülkemizin bayrak taşıyıcısı ve markası olarak sporcularımızın yanında olmayı asli bir görev bildik.” şeklinde konuştu. Birçok farklı federasyonla anlaşma yaptıklarını belirten Bolat, şunları kaydetti: “Son 20 yıl içinde farklı spor federasyonlarıyla yaptığımız iş birlikleriyle ülke sporuna toplam 200 milyon dolardan fazla destek verdik. Şu anda 17 federasyonla yaptığımız anlaşmalarla sporcularımızı dünyanın dört bir yanına taşıyoruz. Sporcularımızın bu başarı hikayesinde yer almaktan gurur duyuyoruz. Bugün imzaladığımız iş birliği ile bu desteği farklı bir noktaya taşıyoruz. THY olarak desteğimizi doğrudan Gençlik ve Spor Bakanlığı’na sunacağız. Federasyonlara aktarılacak bütçe de daha verimli bir şekilde planlanacak. Bakanlığa bağlı bütün federasyonlar da böylece bizim yol arkadaşımız olacak. Türk sporunun geleceğine daha güçlü bir şekilde katkı sunacağız.”

Bakan Bak: Türk Tenisinde Yeni Başarıların Geleceğine İnanıyoruz Haber

Bakan Bak: Türk Tenisinde Yeni Başarıların Geleceğine İnanıyoruz

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, dünya standartlarında tesislere sahip Türkiye'nin spor ülkesi olma yolunda etkin ve hızlı bir şekilde ilerlediğini söyledi. Türkiye Tenis Federasyonu (TTF) Ankara Tenis Eğitim Merkezi Açılış Töreni ve Tenis Şenliği'ne, Bakan Bak'ın yanı sıra Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Safa Koçoğlu, Spor Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Veli Ozan Çakır, Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Şafak Müderrisgil ve Ankara Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Çelik katıldı. Bakan Bak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tebrik telgrafının okunmasıyla başlayan törendeki konuşmasında, tesislerin yapımında emeği geçen herkese teşekkür ederek, “Türkiye'de bir spor tesisi devrimi yaşanmaktadır. Modern stadyumlarıyla, kapalı spor salonlarıyla, yüzme havuzlarıyla, atletizm pistleriyle, tenis kortlarıyla, halı sahalarıyla, basketbol sahalarıyla tüm gençlerimizin, sporcularımızın kullanabileceği tesislerin, Türkiye'nin dört bir yanında yapıldığını görüyoruz. UEFA, FIFA standartlarında stadyumlarıyla, FIBA standartlarında basketbol salonlarıyla, FIVB, CEV standartlarında voleybol salonlarıyla Türkiye bir spor ülkesi olma yolunda etkin ve hızlı bir şekilde ilerliyor.” ifadelerini kullandı. Türkiye Tenis Federasyonu Federasyon Başkanı Şafak Müderrisgil'in “Herkes için tenis" sloganıyla başlattığı projeyi desteklediklerini belirten Bakan Bak, "Şafak hanımın federasyon başkanı seçilmesiyle beraber Türk tenisinde gerçekten bir açılım başladı. Kendisine her türlü desteği veriyoruz. Tenisle ilgili burs çalışmaları, iş adamlarının katkıları, yine benzer şekilde İstanbul'daki Tenis Federasyonunun tesislerinin yenilenmesi, yeni kortların açılması ve bu tesislerdeki yeni heyecanı, coşkuyu hep beraber yaşayacağız. Federasyonumuzun çalışmalarıyla, yatırımlarıyla, etkisiyle ve gayretiyle beraber biz de onları destekleyerek Türk tenisinde yeni başarıların, yeni heyecanın geleceğini görüyoruz, inanıyoruz." diye konuştu. “Teniste son günlerde bizleri heyecanlandıran sonuçların gelmesi gerçekten önemli” A Milli Kadın Tenis Takımı'nın Billie Jean King Kupası'nda, Zeynep Sönmez'in tek kadınlarda, Ahmet Kaplan'ın da quad kategorisindeki performansından duyduğu memnuniyeti dile getiren Bakan Bak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tenisteki son günlerde bizleri heyecanlandıran sonuçların gelmesi gerçekten önemli. Yeni sporcuların buradan geleceğine inanıyoruz. Yine bu tesisle beraber inanıyorum ki Ankara'daki aileler çocuklarını tenis öğrenmesi, oynaması için buraya getirecekler. Çok keyifli turnuvalar ve maçlarda raket sesleri duyacağız, çığlıklar duyacağız, sizlerin heyecanını duyacağız.” Bakan Bak, 4'üncüsü düzenlenen Şırnak'taki tenis turnuvası Cudi Kupası'na da değinerek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, en büyük projem dediği 'Terörsüz Türkiye' projesi çerçevesinde Cudi Dağı'nda artık roket sesi değil, raket sesleri dinleniyor. Şırnak'ta 5 bine yakın lisanslı tenisçi var. Dolayısıyla bu sayıların artması çok önemli. Biz sporun iyileştirici ve birleştirici gücüne inanıyoruz. Sporun toplumsal uzlaşmada, birleşmede ve ortak süreçlerin devam etmesinde önem arz ettiğini ifade etmek isteriz.” şeklinde konuştu. TTF Başkanı Müderrisgil: “Bu tesis Türk tenisinde yepyeni bir dönemin sembolü” Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Müderrisgil ise, Türk tenisi için tarihi bir gün olduğunu söyleyerek, “Açılışını gerçekleştirdiğimiz TTF Ankara Tenis Eğitim Merkezi sadece bir tesis değil, Türk tenisinde yepyeni bir dönemin sembolü. Bu merkez, yalnızca elit sporcularımız için değil, aynı zamanda sporu seven, tenisi öğrenmek isteyen toplumun her kesimine hizmet edecek.” dedi. Tenisin toplumla daha güçlü bağ kurması, çocukların, gençlerin ve ailelerinin tenisle buluşmasını hedeflediklerini paylaşan Şafak Müderrisgil, şunları kaydetti: “Bu tesisin uluslararası standartlardaki altyapısı sayesinde aynı anda hem toprak hem de sert kortlarda turnuvalar düzenleyebileceğiz. 3500 kişilik merkez kortumuz ise dünyanın en prestijli organizasyonlarına ev sahipliği yapabilecek kapasitede. 7 gün 24 saat yaşayacak bu tesisle Türk tenisinde geleceğe uzanan güçlü bir yolun kapılarını araladık.” Konuşmaların ardından Şafak Müderrisgil, Bakan Dr. Osman Aşkın Bak'a isminin yazılı olduğu forma ve raket hediye etti. Daha sonra çocuklarla tenis kortunu gezen Bakan Bak, raketle atış yaptı.

Anadolu Efes, One Team ile Antalya’da Gençlerle Buluştu Haber

Anadolu Efes, One Team ile Antalya’da Gençlerle Buluştu

Geçtiğimiz senelerde imza attığı projelerle EuroLeague tarafından 2019 ve 2020 yıllarında üst üste iki kez “Avrupa’nın En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi Gerçekleştiren Takımı” seçilen Anadolu Efes, 2024-2025 sezonu One Team projesini Antalya’da Corendon Turizm Grubu, ZİÇEV (Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı) ve Muratpaşa Belediyesi iş birliğiyle gerçekleştirdi. Turkish Airlines EuroLeague’in kurumsal sosyal sorumluluk programı kapsamında Anadolu Efes, bu yıl engellerin ötesinde eşitliği teşvik eden anlamlı bir projeye öncülük etti. Anadolu Efes’in One Team projesinde özel eğitime gereksinimi olan bireylerin kendilerine yeten, bağımsız bireyler olmalarını sağlamak amacıyla çalışan ZİÇEV’in özel sporcularına basketbol aracılığı ile sosyal gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefleyen eğitimler verildi. Anadolu Efes’in One Team projesine 15 özel sporcu katılım sağladı Antalya’da gerçekleştirilen One Team projesinde parkeye çıkan 15 özel sporcu, basketbol aracılığıyla hem kendilerini ifade etme hem de sosyal hayata daha güçlü bir şekilde katılma fırsatı buldu. Fiziksel aktiviteyle birlikte bu antrenmanlarda, sporun birleştirici gücüyle özgüven ve dayanışma ön plana çıktı. Muratpaşa Belediyesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenen antrenmanlar, sporcuların hem fiziksel hem kişisel gelişimini destekleyecek şekilde hazırlandı. Muratpaşa Belediyesi’nin basketbol antrenörü İrgecan Işık, One Team Koçu olarak antrenmanlarda yer aldı. Anadolu Efes One Team Elçisi Erkan Yılmaz çalışmalara dahil olarak çocuklara ilham oldu. “Biz Varsak Herkes Tam” Birçok farklı temanın işlendiği ve toplamda 8 hafta süren proje, Antalya’da gerçekleştirildi. One Team projesine 12-25 yaş aralığında 15 özel sporcu katılım sağladı. 8 hafta süren projede, iletişim, takım olma, özgüven, motivasyon, problem çözme ve sorumluluk gibi farklı konular atölye çalışmaları ve uygulamalı antrenmanlarla ele alındı. Her hafta belirli bir tema etrafında şekillenen antrenmanlar, katılımcıların hem bireysel hem de sosyal becerilerini geliştirmeleri hedeflendi. Sporun disiplininden ve eğlenceli yönlerinden faydalanarak hazırlanan içerikler, özel sporcuların günlük yaşamlarında da kullanabilecekleri kazanımlar edinmelerini sağladı. Projenin sonunda ise katılımcıların gelişimleri gözle görülür biçimde fark edildi; artan özgüvenleri, kurdukları sosyal bağlar ve sergiledikleri takım ruhu, programın en değerli çıktıları arasında yer aldı. Projenin son haftasında çocuklar, sorumluluk bilinciyle kurabiye yaptılar One Team projesinin son haftasında, katılımcılar hem sporun hem de eğitici etkinliklerin gücünü bir arada deneyimleyerek önemli bir başarıya imza attılar. Özlem Subaşı liderliğinde kurabiye yapma atölyesiyle birlikte grup çalışmasını pekiştiren katılımcılar, birlikte hareket etmenin, yardımlaşmanın ve sorumluluk almanın önemini bir kez daha keşfettiler. Her bir katılımcı, bireysel becerilerini geliştirirken takım ruhunun ne kadar güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu fark etti. Proje boyunca edinilen deneyimler, sadece eğitsel anlamda değil, katılımcıların kişisel gelişimlerine de katkı sağladı. Aynı zamanda, sorumluluk duygusunun güçlenmesi ve sosyal bağların artması da önemli kazanımlar arasında yer aldı. Gün sonunda katılımcılar, Antalya’nın simge noktalarından biri olan Üç Kapılar’da hatıra fotoğrafı çektirdi. One Team Elçisi Erkan Yılmaz 2023-2024 sezonundan beri Anadolu Efes forması giyen başarılı forvet Erkan Yılmaz, One Team projesinin bu seneki elçisi oldu. Proje kapsamında Erkan Yılmaz, antrenmanlara katılarak takım ruhunun ve iletişimin önemini vurguladı. Katılımcılarla birebir ilgilenen Yılmaz, hem saha içi hem de saha dışı deneyimlerini paylaşarak takım ruhunun, azmin ve dayanışmanın önemine dikkat çekti. Katılımcılarla basketbol oynayan, sohbet eden ve etkinliklere aktif olarak katılan Erkan Yılmaz, onların özgüven kazanmalarına ve sosyal becerilerini geliştirmelerine katkı sağladı. Anadolu Efes One Team Projesiyle Katılımcıların Sosyal ve Bireysel Gelişimi Hedeflendi Muratpaşa Belediyesi’nin basketbol antrenörü İrgecan Işık, One Team Koçu olarak tüm süreci yakından yönetti. Katılımcı sporcularla birebir ilgilenen İrgecan Işık, onların gelişim alanlarına göre şekillendirdi. Saha içindeki disiplinle, saha dışındaki anlayış ve destek birleşince; özel sporcuların özgüvenlerinin güçlendiği, sosyal etkileşimlerinin arttığı bir ortam oluştu. Ayrıca, Anadolu Efes Spor Kulübü partnerleri de her sezon olduğu gibi 2024 – 2025 sezonundaki çalışmalara da katkı sağladı.

Hakkı Şenkeser: "Zirveye Giden Yol, Bazen Alışılmışın Dışında Düşünmekten Geçer!" Haber

Hakkı Şenkeser: "Zirveye Giden Yol, Bazen Alışılmışın Dışında Düşünmekten Geçer!"

Uluslararası tekstil deneyimiyle yüksek irtifa dağcılık tutkusunu harmanlayan Şenkeser, "Liderlik Yetkinlikleri Kılavuzu" hazırlığından dijital dönüşüm projelerine, zirve hedeflerini nasıl belirlediğini anlattı. 6000 metrelik dağ tırmanışlarından edindiği disiplini tekstil sektörüne taşıyan Şenkeser, "Dağlar sessiz öğretmenlerdir. Gerçek liderlik, takımı zirveye birlikte tırmandırmaktır" diyor. İşte o keyifli röportajla sizleri başbaşa bırakıyoruz... Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Merhaba, ben Hakkı Şenkeser. Eskişehirliyim ve 1973 doğumluyum. Üniversite eğitimimi kimya ve işletme üzerine yaptım. Başta tekstil sektörü olmak üzere üretim sektörlerinin farklı kademelerinde yöneticilik yaptım. 1999 ve 2017 yılları arasında uluslararası Coats Türkiye firmasında 18 yıl süresince boyahane ve özel iplikler geliştirme birimlerinde yöneticilik yaptım. Boyahane tarafında üretimde verimlilik artışı, kapasite artırımı başta olmak üzere pek çok projeye liderlik yaptım. Devamında Coats’ın özel iplikler projesi kapsamında, başta otomotiv sektörü olmak üzere üretimini yaptığı özel iplikler departmanına geçerek süreçlerin iyileştirilmesi, verimliliklerin artırılması ve süreç yönetimi noktasında yöneticilik yaptım. Kurumun aynı zamanda çalışan bağlılığı ve İK projelerinin yönetilmesi noktasında sorumluluklar aldım. 2017 yılında “Zirve Yalın Danışmanlık ve Koçluk” firmasını kurarak, profesyonel olarak danışmanlık yapmaya başladım. Aktif olarak da YDD-Yönetim Danışmanları Derneği üyesi ICF Onaylı profesyonel koçum. Firmalara, özellikle süreçlerini iyileştirip verimliliklerini arttırmak noktasında yönetim danışmanlığı ve koçluk yaptım. Yalın 6 Sigma Kara Kuşak sahibi proje yöneticisi olarak süreç iyileştirme, verimlilik artışı, dijital dönüşüm ve satış pazarlama, dijital pazarlama faaliyetlerinin yönetilmesi noktasında projeler yönettim. Danışmanlık sürecimde, Türkiye’nin en büyük mesleki belgelendirme firmalarından birisi olan Lonca Belgelendirme firmasının MYK-Mesleki Yeterlilik Kurumu ve TÜRKAK akreditasyon süreçlerini yönettim. Tekstil sektörü başta olmak üzere enerji, otomotiv, makine gibi üretim sektörlerine yönelik belgelendirme ve akreditasyon süreçlerini yönettim. Bu kapsamda, İLO-Uluslararası Çalışma Örgütü ile farklı projelerde proje yöneticiliği üstlendim. Firmalara mesleki yeterlilik konusunda danışmanlıklar verdim. Halihazırda 2021 yılından bu yana, Seamless Knitting Technology / Dikişsiz Örme Teknolojisi kullanarak uluslararası ölçekte spor tekstilleri üreten Doca Textile Tech Pakkens firmasının İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim süreçlerini yönetiyorum. Firmanın daha önce seamless parça boyama boyahanesinin kapasite artırımı projesi, kurum içi ERP ve dijital üretim yönetimi entegrasyon sistemleri projesi ve iç piyasa özellikle sportif organizasyonlarına yönelik spor tekstilleri üretimi ve devamında satış pazarlama süreçlerini yönettim. Firmamız, spor tekstilleri üreten bir firma olduğu ve benim de profesyonel iş kariyerime paralel olarak yönettiğim yüksek irtifa dağcılığı ve dağ koşularım vesilesiyle, firmamızın sportif organizasyonlarını da yönetmekteyim. Bu bağlamda, 2024 yılında Doca Gündoğdu Ultra ve 2025 yılında Doca Tirilye Ultra uluslararası trail koşu organizasyonlarını yönettim. Bunun yanında, üniversitelerin farklı bölümlerinde okuyan gençlere başta yalın üretim olmak üzere gelecekteki iş süreçlerini yönetmek ve motivasyon noktasında sosyal sorumluluk projesi kapsamında sertifikalı online eğitimler veriyorum. Hobi olarak dağcılık ve uzun mesafe koşuculuğu yaparken, Hakkı Şenkeser “Benim Dikey Dünyam” isimli bloğumda, farklı konu başlıklarında içerik üretmeye devam ediyorum. Aktif olarak da bir LinkedIn kullanıcısı ve içerik üreticisiyim. Evliyim ve 2 kız çocuğu babasıyım. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? Kariyerimde yaşadığım en büyük dönüm noktası, 1999 ve 2017 yılları arasında çalıştığım uluslararası Coats Türkiye firmasındaki kariyerim sonrasında kurmuş olduğum “Zirve Yalın Danışmanlık ve Koçluk” danışmanlık firmam olmuştur. Özellikle uluslararası bir kurumda kazandığım başta kurumsal tecrübe ve deneyim aynı şirkette aldığım; “Coats'un Global Yönetim Becerisi Gelişimi Programı” olan “Liderlik Yetkinlikleri” eğitimi ve profesyonel kariyerimdeki uygulamalarım danışmanlık süreçlerime ciddi oranda katkı sağlamış, sadece tekstil sektörü değil pek çok farklı sektörde farklı süreç projeleri yönetmem dolayısıyla da ciddi bir network’e de sahip olmamı sağlamış ve gelişim ve öğrenme sürecimin devam etmesine vesile olduğu gibi bu tecrübe ve deneyimi paylaşmama da vesile olmuştur. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan ve başarınızı sağlayan kişisel stratejiler neler? Başarının tanımını “Zirve” kelimesi ile yapıyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi yüksek irtifa dağcılığı yani dağcılık yapıyorum. Bu vesileyle, ülkemizde ve farklı ülkelerde yüksek dağ tırmanışları yaptım. Dağların bana çok şey öğrettiğini düşünmüşümdür. Bu sebeple, “Dağlar sessiz öğretmenlerdir” diyerek, dağların ve dağcılığın bana kazandırdığı yetkinliklere de gönderme yaparım. Nedir bu yetkinlikler? Öncelikle fiziksel ve mental gelişim ardından gelen mücadele gücü, üst düzey kişisel motivasyon, stratejik planlama ve süreç yönetimi, takım çalışması ve sürekli gelişim ve öğrenme isteği. Dolayısıyla bu bakış açısını profesyonel kariyerinize de uyguladığınızda başarı kendiliğinden gelecektir. Ben de “Benim Dikey Dünyam” isimli bloğumda okurlarıma, danışmanlık ya da koçluk yaptığım kişi ve kurumlara şu soruyu soruyorum: “Zirveye mi yürümek istiyorsun?” o zaman "Hedefiniz eğer zirveye ulaşmaksa, bazen farklı bir bakış açısı lazımdır!" unutmayın! “Keşif olayı Amerika’yı keşfetmek kadar büyük olmak zorunda değildir.” İnsan ruhu zorluklarla mücadele etmeye ve keşif yapmaya ihtiyaç duyar. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? Ben kariyerimi, birbirini desteklediği için ikiye ayırıyorum: Profesyonel ve mesleki kariyerim, yani iş hayatım. Bir diğeri, yüksek irtifa dağcılığı ile harmanlanmış amatör sportif kariyerim. Her ikisinde de pek çok zorluk ile karşılaştım. Dolayısıyla eğer önemli işler yapmak istiyorsanız, dağları sırtınızda taşımaya hazır olmalısınız. Profesyonel mesleki kariyerimdeki en büyük zorluklardan birisi, Coats’da çalışırken yönettiğim bir verimlilik artışı projesiydi. Proje sonunda boyahane kapasitesi ciddi oranda artarken, işletme maliyetlerimiz de ciddi oranda düşmüştü. Ama bu proje sadece proje yönetiminin kâğıt üzerindeki aşamalarından değil, projenin en büyük kaynaklarından birisi olan insan kaynağının da yönetilmesini de gerektiriyordu. Nihayetinde kâğıt üzerinde yaptığınız stratejik planlamaların hayat geçirilmesi, ortak hedefe amaca inanan insanlardan bir takım kurulması, bu takıma liderlik yapılması, motivasyonun düştüğü durumlarda yapılan müdahaleler, kısaca ‘değişim yönetimi’ o gün için müthiş zorlu ama bir o kadar da keyifli bir süreçti. Sportif kariyerimde yaşadığım en büyük zorluk ise 2022 yılındaki Ortadoğu’nun zirveleri tırmanış projemdi. Bu proje kapsamında, içlerinde 5137 metre rakımlı Türkiye’nin zirvesi Ağrı dağı, 4000 metre rakımlı Türkiye’nin 3.en yüksek dağı Süphan dağı ve yine 3550 metre rakımlı Artos dağı tırmanışının hemen ardından, İran’da yaptığım içlerinde İran ve Ortadoğu’nun da en yüksek dağı olan yaklaşık 6000 metre rakımlı Demavend ve 5000 metre rakımlı AlamKouh dağı tırmanışlarıydı. Zor olan, bu tamamı yüksek irtifa dağ tırmanışlarını 10 gün içerisinde arka arkaya yapmaktı. Tam bir fiziksel ve mental mücadeleydi. Unutmayın! Güç zaferlerinizden gelmez. Mücadeleleriniz gücünüzü geliştirir. Zor bir hayatın içinde olduğunuzda ve teslim olmadığınızda… İşte güç budur. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? Bu soruya çok kısa cevap vereceğim: Öncelikle fiziksel ve mental açıdan kuvvetli olmak. Kötü alışkanlıklardan uzak durmak. Spor yapmak, iyi beslenmek ve dinlenmek. Fiziksel olarak güçlü olursanız, mental açıdan da dayanıklı olursunuz. Asla mücadele etmekten vazgeçmemek ve devamlı gelişme ve öğrenmeye açık olmak. Tabi ki iletişim de çok önemli. İyi, etkili ve doğru bir iletişim, sizi devamlı geliştirecek ve yeni fırsatların açılmasına vesile olacaktır. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Liderlik, özellikle ilgi duyduğum hatta liderlik üzerine bir kitap hazırlığı içerisinde olduğum bir yaklaşım. Uzun mesleki kariyerimin pek çok aşamasında, farklı süreçlerde deneyimleme fırsatımın bolca olduğu ve hala geliştirmeye devam ettiğim bir yetkinlik. Buradan hazırlık içerisinde olduğum liderlik kitabımın ismini de paylaşmak isterim. “Liderlik Yetkinlikleri Kılavuzu.” Bu kitap ile ilgili yaptığım çalışmaları LinkedIn hesabımda her hafta bir liderlik yetkinliğine yer vererek, bağlantılarım ile de paylaşıyorum. Bu kitapta, bir liderde olması gereken 8 temel yetkinlikten bahsediyorum. 1- Liderlik 2- Takım Ruhu Oluşturma 3- Sonuca Ulaşma 4- Yeniliğe Öncülük Etme 5- Doğruluk ve Dürüstlük 6- Değişimi Yönetme 7- Süreç Mükemmelliği 8- Dengeli Görüş Dolayısıyla sorduğunuz sorulardan, ekibinizi nasıl motive ediyorsunuz? sorusunun cevabı da bu yetkinliklerin içerisinde: Takım ruhu oluşturarak... Unutmamak lazım! İyi oyuncular bulabilirsiniz ama asıl önemli olan, bu kadar iyi oyuncunun ortak hedefe yönelik bir takım gibi oynamalarını sağlamaktır. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? Çalıştığım kurum Doca Textile Tech Pakkens teknik tekstillerin, sportif tekstiller tarafında dikişsiz örme teknolojisini kullanarak, bünyesinde Ür-Ge, örme, boya, baskı ve konfeksiyonun da olduğu entegre bir tesis. Müşterilerimizin kendi marka ve modellerinde ağırlıklı olarak ihracata yönelik çalışan bir şirketiz. Dolayısıyla hedefimiz başta en büyük sermayemiz ve değerimiz olan insan kaynağımızın yani çalışanlarımızın mutluluğu, ardında da müşterilerimize istenilen kalite standartları ve termininde maliyetlerimizi de kontrol edebildiğimiz bir servis vererek ulaştığımız müşteri memnuniyetidir. Dolayısıyla Doca olarak, dünyanın en kaliteli ürün üreten dikişsiz teknik tekstilleri üreticisi olarak ülke ekonomimize de katkı sağlamayı hedefliyoruz. Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamında şirketinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Yerel ve uluslararası pazarda fark yaratmak için ne yapıyorsunuz? İçerisinde bulunduğumuz dönem, işletmeler üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Nedir bu zorluklar? Artan maliyetler, düşen talep ve buna karşın yoğun rekabet ortamı, operasyonel verimsizlikler ki ben buna yalın üretim uzmanı olarak ‘israflar’ diyorum ve makroekonomik faktörler... Dolayısıyla bunların her biri ile mücadele ediyor olmak çok zor. Özellikle sizin kendi tercihiniz dışında gelişen makroekonomik etkenler ve bunun neticesinde doğan maliyetlerin artması ve nihai sonuç talep daralması, işletmelerin omuzları üzerindeki en büyük yükler. Dolayısıyla içerisinde bulunduğumuz bu zorlu süreçte, kurum olarak ‘teknik tekstiller’ diye adlandırdığımız fonksiyonel ürünlerin üretimi ve gelişimi noktasında yaptığımız çalışmalar ve bu çalışmaları yaparken üretim süreçlerimizi doğru bir şekilde yöneterek dijitalleşmek ve üretim süreçlerimizin verimliliğini arttırmak noktasında yaptığımız çalışmaları örnek gösterebilirim. Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? İş dünyasının bu konudaki sorumluluğunu nasıl görüyorsunuz? Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda, iş dünyasının geleceği için kritik öneme sahip. Bir işletmenin sadece kâr odaklı olması yerine, çevresel ve sosyal sorumluluklarını da yerine getirmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konuda benimsediğim yaklaşım, üç temel unsura dayanıyor. Entegre ve Bütünsel Bir Yaklaşım. Sürdürülebilirlik, sadece bir "kurumsal sosyal sorumluluk" departmanının işi olmamalıdır. Aksine, bir şirketin tüm operasyonlarına, tedarik zincirine, ürün geliştirme süreçlerine ve iş kültürüne entegre edilmelidir. Ölçülebilir ve Şeffaf Taahhütler. Sürdürülebilirlik söylemleri, somut eylemlerle desteklenmelidir. Bu nedenle, belirlediğimiz hedeflerin ölçülebilir ve şeffaf olması gerektiğini düşünüyorum. Değer Zincirinde Toplumsal Fayda Yaratma. Bir şirketin toplumsal fayda yaratma sorumluluğu, sadece bağış yapmakla sınırlı değildir. Asıl etki, iş modelinin kendisiyle sağlanmalıdır. İş dünyası, sahip olduğu kaynakları, yenilikçi gücü ve etki alanını kullanarak iklim değişikliği, eşitsizlik ve yoksulluk gibi küresel sorunlara karşı mücadelede önemli bir rol oynayabilir. Bu, hem şirketlerin itibarını güçlendirir hem de daha iyi bir dünya inşa etme hedefine katkıda bulunur diye düşünüyorum. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Bu değişime adapte olmak için nasıl bir yol izliyorsunuz? Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş dünyasında köklü bir dönüşüme yol açıyor. Bu değişim, sadece verimliliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda yeni iş modelleri ve müşteri deneyimleri yaratma fırsatları da sunuyor. Çalıştığım kurumda bu bakış açısıyla bir ERP projesine liderlik ettim. Hedefimiz üretim süreçlerimizi izlenebilir kılmak bunun neticesinde de süreçlerimizi müşteri standartlarımıza uygun bir şekilde yönetip iyileştirmekti. Dolayısıyla bu dönüşüme adapte olmak için izlediğim yol, üç temel strateji üzerine kuruluydu: Veri Odaklı Karar Alma ve Süreç Optimizasyonu, Müşteri Deneyimini Kişiselleştirme ve Geliştirme, İnsan ve Teknoloji Arasında Sinerji Oluşturma. Bu değişime adapte olmak, sürekli öğrenmeyi ve yeniliği gerektiren dinamik bir yolculuk. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, pilot projeler yürüterek ve çalışanların bu yeni araçları etkin bir şekilde kullanabilmeleri için eğitimler düzenleyerek bu süreci yönetiyorum. Dolayısıyla dijitalleşme ve yapay zekâ, iş dünyasının geleceğini şekillendiriyor ve bu teknolojileri benimseyen şirketler, rekabet avantajı elde etme potansiyeli taşıyor. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere, kariyerlerini sağlam temeller üzerine inşa etmeleri için hangi kritik tavsiyeleri verirsiniz? Gençlere en büyük tavsiyem, kariyer yolculuğunuz, bir üniversite diplomasıyla biten bir süreç değil, sürekli devam eden bir maratondur. Teknolojiler, trendler ve sektör dinamikleri sürekli değişiyor. Bu nedenle, kendinizi sürekli olarak yeni beceriler öğrenmeye ve mevcut bilgilerinizi güncel tutmaya adayın. Dolayısıyla yaşam boyu öğrenmek en büyük hedefimiz olmalı. Dijitalleşme ne kadar ilerlerse ilerlesin, iş dünyasının temelinde insan ilişkileri yatar. Etkili iletişim kurmak hem meslektaşlarınızla hem de müşterilerinizle sağlıklı ilişkiler kurmanın anahtarıdır. Dinleme, kendinizi net ifade etme ve geri bildirim verme becerilerinizi geliştirin. Planlarınızın her zaman istediğiniz gibi gitmeyebileceğini kabul etmek gerekiyor. Bugünün iş dünyası, beklenmedik değişimlere ve zorluklara açıktır. Bu nedenle, esnek olun ve değişime hızla adapte olabilme yeteneği geliştirin. Yeni projelere, farklı görevlere ve yeni fikirlere açık olmak, sadece kariyerinize değil, kişisel gelişiminize de büyük katkı sağlayacaktır. Unutmayın, kariyeriniz sadece bir pozisyon veya maaştan ibaret değildir. Yeteneklerinizi, tutkularınızı ve değerlerinizi bir araya getiren, anlamlı ve tatmin edici bir yolculuk inşa edin. Bu yolculukta attığınız her adım, geleceğinizi şekillendirecektir. Spor disiplini, şirket kültürünüzü ve çalışanlarınızı motive etme konusunda size nasıl ilham veriyor? Spor disiplini, şirket kültürümüzü ve çalışanlarımızı motive etme konusunda bize güçlü bir ilham kaynağı oluyor. Benimsediğimiz bu yaklaşım, özellikle üç temel alanda kendini gösteriyor: Takım çalışması, dayanıklılık ve sürekli gelişim. Bir profesyonel olarak, yoğun tempoda spor yapmayı sürdürmek zor olmuyor mu? Zaman yönetimi konusunda neler tavsiye edersiniz? Şu anda kesinlikle zor olmuyor. Ama başlangıçta zorlayıcıydı. Hele ki profesyonel kariyerine yeni adım atmış genç bir çalışan olarak. Ancak zamanla geliştirdiğim zaman yönetimi ile bu süreci daha yönetilebilir hale getirdim. Hedeflerimi belirlemek ve bir program oluşturmak bana çok yardımcı oldu. Öncelikle hem kısa hem de uzun vadeli hedefler belirliyorum. Bu hedefler, motivasyonumu da artırıyor. Spor yapacağım günleri ve saatleri belirliyorum. Bu, sporumu günlük rutinimin bir parçası haline getiriyor. Örneğin çoğu kişinin aksine sabah saat 05:30’da kalkıp 1 saat koşup işe gitmek günlük rutinimin içerisinde. Bu, beni daha enerjik ve güçlü yapıyor, özellikle odaklanmama katkı sağlıyor. Dolayısıyla daha erken yatıp sağlıklı bir şekilde dinlendiğinizde, sağlıklı ve doğru şekilde beslendiğinizde, üzerine de spor yaptığınızda, sağlıklı yaşamın tarifini de yapan wellness yaklaşımını da yakalamış oluyorsunuz. Wellness nedir diye sorarsanız, kişinin sağlıklı olma halini tanımlayan bir yaklaşım olduğunu kısaca söyleyebilirim. Sporun takım çalışması, hedef odaklılık ve dayanıklılık gibi özelliklerini iş dünyasıyla nasıl bağdaştırıyorsunuz? Sporda sergilenen, takım çalışması, hedef odaklılık ve dayanıklılık gibi özelliklerin, iş dünyasında başarıyı getiren temel unsurlar olduğunu düşünüyorum. Sporun bu dinamiklerini iş hayatına taşıdığımızda; daha verimli, motive ve başarılı ekipler oluşturabiliriz. Dolayısıyla sporun bu üç temel ilkesi, iş dünyasında sadece bireysel başarıyı değil, aynı zamanda kurumsal başarıyı da tetikleyen güçlü birer araçtır. Bu ilkeleri benimseyen bir şirket kültürü zorluklar karşısında daha dirençli, hedeflerine daha odaklı ve çalışanları da daha motive bir yapıya sahip olur.

Tuzla Karting Park'ta Büyük Çekişme Yaşandı Haber

Tuzla Karting Park'ta Büyük Çekişme Yaşandı

4 ayrı kategoride toplam 41 sporcunun katılımına sahne olan Ömer Tolon Sezonu kapsamındaki organizasyonda, tüm kategorilerde Cumartesi sıralamalar ve eleme yarışları, Pazar günü ise yarı final ve final yarışları koşuldu. HT Spor ekranlarından canlı olarak yayınlanan final yarışları sonunda; 9 yaş altı sporcuların katılımına açık micro kategoride Aras Pınar birinciliği elde ederken, Dynamic Racing Team'den Ali Ersin Yücesan ikinciliği ve aynı takımdan Can Aras Akgün da üçüncülüğü kazanan sporcular oldular. Mini kategoride birinciliğe ulaşan isim Borusan Otomotiv Motorsport'tan Cem Karakömür olurken, Ali Sururi Akgün ikinci ve Chronos Racing Team'den Yunus Deha Ersin de üçüncü oldular. 15 sporcunun katıldığı Junior kategoride Can Özler birinciliği elde ederken, Dynamic Racing Team'den Erin Ünlüdoğan ikinci ve Borusan Otomotiv Motorsport’tan Demir Sağım da üçüncü olarak hafta sonunu tamamladılar. 12 sporcunun yer aldığı senior kategoride Borusan Otomotiv Motorsport’tan Ayşe Çebi birinciliği kazanırken, onu ikinci sırada Emre Ergör Karting Team'den Sarp Kayol ve üçüncü sırada Dynamic Racing Team'den Onur Müldür takip ettiler. Ayşe Çebi aynı zamanda kadınlar birincisi olurken, ikinciliği de Zeynep Çukurova elde etti. Yarışın takımlar birinciliğini ise Borusan Otomotiv Motorsport kazandı. MOTUL 2025 Türkiye Karting Şampiyonası, 11-12 Ekim tarihlerinde İzmir Karting Spor Kulübü (İKK) tarafından Uşak Karting Pisti'nde düzenlenecek olan 4. ayak yarışları ile devam edecek.

Ulaş Yılmazoğlu Sporun Enerjisi’ni  4 Altın, 1 Gümüş Madalya ile Gururlandırdı Haber

Ulaş Yılmazoğlu Sporun Enerjisi’ni 4 Altın, 1 Gümüş Madalya ile Gururlandırdı

Enerji sektörünün öncü markalarından CK Enerji, 2022 yılında başlattığı “Sporun Enerjisi” projesiyle genç sporculara destek olmaya ve onların başarılarına ortak olmaya devam ediyor. Proje kapsamında desteklenen sporcular arasında yer alan Ulaş Yılmazoğlu, 13–15 Temmuz 2025 tarihleri arasında Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığı, Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuklu Belediyesi ve Konya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün katkılarıyla Konya’da düzenlenen 2025 Yılı Özel Sporcular (Mental – Down) Atletizm, Masa Tenisi ve Yüzme Türkiye Şampiyonası’nda 5 ayrı kulvarda madalya kazanarak Sporun Enerjisi Projesini gururlandırdı. Ulaş Yılmazoğlu, şampiyonada gösterdiği üstün performansla 50 metre sırtüstü, 800 metre serbest, 200 metre kurbağalama ve 400 metre karışık kategorilerinde altın madalya, 50 metre kurbağalama yarışında ise gümüş madalya kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Bu sonuçlar, hem bireysel azmin hem de doğru zamanda verilen desteğin nasıl büyük farklar yaratabileceğinin en somut göstergesi oldu. “ULAŞ’IN HİKAYESİ GENÇLERİN NELER BAŞARABİLECEĞİNİ GÖSTERİYOR” CK Enerji Kurumsal İletişim Direktörü Burcu Cankurturan, Ulaş Yılmazoğlu’nun elde ettiği başarıların sadece madalyalarla sınırlı olmadığını vurgulayarak, “Ulaş’ın hikâyesi, inandığımızda ve desteklediğimizde gençlerimizin neler başarabileceğini açıkça gösteriyor. Sporun Enerjisi Projemizin temelinde, potansiyeli olan gençlere yalnızca imkân sunmak değil, aynı zamanda onların yanında durarak güç vermek yatıyor. Ulaş, bu enerjiyi kendi yoluna ışık yaptı ve hepimize ilham verdi. Onunla gurur duyuyoruz” değerlendirmesinde bulundu. HEDEF, 2028 PARALİMPİK OYUNLARI Mental kategoride paralimpik sporcu olarak lisanslı bir şekilde Türkiye’yi temsil eden Ulaş Yılmazoğlu Haziran 2024 itibarıyla uluslararası lisans işlemlerini tamamladı. Evrakları VİRTÜS Avrupa ve Dünya Şampiyonaları için federasyona iletilen genç sporcunun hedefi, milli forma ile ülkemizi uluslararası platformda temsil etmek ve bu başarılarını dünya çapına taşımak. Konya’da elde ettiği başarı ile birlikte bugüne kadar Türkiye genelindeki il, bölge ve deniz şampiyonalarında toplam 76 madalya kazanan Ulaş Yılmazoğlu, 2028 Amerika Paralimpik Oyunları’na hazırlanıyor. Ulaş Yılmazoğlu’nun en büyük hayali; bu organizasyonda yer alarak Türkiye’ye mental kategoride yüzme dalında ilk altın madalyayı kazandırmak. YÜZME İLE 7 YAŞINDA TANIŞTI 2008 yılında İzmir’in Ödemiş ilçesinde doğan Ulaş Yılmazoğlu’nun yüzmeyle tanışması henüz 7 yaşındayken katıldığı belediye kursuyla başladı. Yeteneği fark edilince ailesiyle birlikte hafta sonları trenle İzmir merkezdeki özel yüzme kulübüne gitmeye başladı. Hayallerinin peşinden kararlılıkla yürüyen Ulaş Yılmazoğlu, ilkokul sonrası İzmir’e taşınarak eğitim hayatını ve antrenmanlarını bu doğrultuda yeniden şekillendirdi. Pandemi döneminde havuzların kapanmasına rağmen çalışmalarını bırakmayan genç sporcu özel bir havuzda kendi başına antrenman yaparak süreci verimli geçirdi. Sonrasında, İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü performans sporcusu olarak bireysel antrenmanlara başladı ve halen aynı tempoyla çalışmalarını sürdürüyor.

Kahramanmaraş, Sporda Yeni Bir Nefes Daha Alıyor Haber

Kahramanmaraş, Sporda Yeni Bir Nefes Daha Alıyor

4 Milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilen çalışmalarla birlikte tesisin sadece mahalle sakinlerinin değil, aynı zamanda amatör ve profesyonel sporcuların da antrenmanlarını gerçekleştirebileceği bir merkez haline gelmesi hedefleniyor. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, şehir genelinde sporun yaygınlaştırılması ve spor altyapısının güçlendirilmesi adına yatırımlarını kesintisiz sürdürüyor. Bu kapsamda, hem yeni tesisler kazandırılıyor hem de mevcut spor alanlarının modernize edilerek daha işlevsel hale getirilmesi sağlanıyor. Bu çerçevede çalışmaların yürütüldüğü adreslerden biri de Onikişubat Hacı Bayram Veli Mahallesi’nde bulunan spor salonu oldu. Fen İşleri Dairesi Başkanlığı koordinesinde başlatılan projeyle, bin 500 metrekarelik alana sahip tesiste kapsamlı bakım, onarım ve tadilat çalışmaları gerçekleştiriliyor. Spor Alanlarından Dinlenme Bölümlerine Kapsamlı Yenileme Yenileme çalışmaları kapsamında spor salonunun tamamında; basketbol, voleybol ve goalball gibi branşlara uygun alanlar modern standartlara göre yeniden düzenleniyor. Ayrıca seyirci tribünleri, soyunma odaları ve dinlenme alanları da elden geçirilerek hem sporcular hem de izleyiciler için daha konforlu ve işlevsel hale getiriliyor. Kısa sürede tamamlanması hedeflenen proje sayesinde spor salonu, yenilenen yüzüyle yeniden hizmete açılacak. 4 Milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilen çalışmalarla birlikte tesisin sadece mahalle sakinlerinin değil, aynı zamanda amatör ve profesyonel sporcuların da antrenmanlarını gerçekleştirebileceği bir merkez haline gelmesi hedefleniyor. Spor Kenti Kahramanmaraş Hedefiyle Adım Adım Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, “Kahramanmaraş’ı bir spor şehrine dönüştürme hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu doğrultuda hem yeni tesisler inşa ediyor hem de mevcut tesislerimizi modernize ederek vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz. Hacı Bayram Veli Spor Salonu’nda yürütülen çalışmalar tamamlandığında, bölgeye değer katacak, sporculara nitelikli bir antrenman ortamı sağlayacak modern bir spor merkezi oluşturulmuş olacak” ifadelerine yer verildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.