Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Startup

Kapsül Haber Ajansı - Startup haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Startup haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yapay Zekâ Liderleri ve Girişimcileri Demo Day'de Buluştu Haber

Yapay Zekâ Liderleri ve Girişimcileri Demo Day'de Buluştu

7 Kasım’da düzenlenen etkinlikte; 12 ülkeden 70 başvuru arasından seçilen 8 finalist, yapay zekâ odaklı projelerini sundu. Jüri değerlendirmesi sonucu 4 girişim ödül almaya hak kazandı. Akbank PoChallenge Demo Day’de ayrıca, Kozyr CEO’su Cassie Kozyrkov ve BBA Strategic Brand Consulting Kurucusu Burcu Ağma, yapay zekânın iş dünyasındaki dönüştürücü etkisine dair ilham veren görüşler paylaştı. Akbank’ın inovasyon merkezi Akbank LAB, bu yıl ikincisini düzenlediği Akbank PoChallenge’ın Demo Day etkinliği ile dünyanın dört bir yanından fintek, startup ve teknoloji şirketlerini bir araya getirdi. Yenilikçi yapay zekâ çözümlerinin keşfedildiği ve iş birliği fırsatlarının değerlendirildiği etkinlik, 7 Kasım Cuma günü Akbank Genel Müdürlük Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Program kapsamında 12 farklı ülkeden 70 başvuru arasından seçilen 8 finalist, Akbank ile birlikte hayata geçirilebilecek projelerini jüriye sundu. Etkinlik, finans sektöründe dijital dönüşümü yönlendiren lider konuşmacılar ve teknoloji vizyonerlerine de ev sahipliği yaptı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Akbank Dijital Çözümler ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Şebnem Dağ Güven; “Dünyanın dört bir yanından fintekler, girişimler ve teknoloji liderleriyle bir araya gelerek geleceğin finansal deneyimini bugünden inşa ediyoruz. Bu sene yapay zekâ odağında düzenlediğimiz Akbank PoChallenge, bu yaklaşımın somut bir yansıması. Yenilikçi projelerimizle müşterilerimizin her anında yanında olmaya, kurduğumuz güçlü iş birlikleriyle ekosistemi daha da ileri taşımaya devam edeceğiz” dedi. Uluslararası konuşmacılardan ilham veren mesajlar PoChallenge Demo Day, bu yıl da dünya çapında teknoloji liderlerini ağırladı. Google’ın ilk Chief Decision Scientist’i ve Kozyr CEO’su Cassie Kozyrkov, “Embrace Change and Leapfrog the Competition with AI” başlıklı sunumunda yapay zekânın karar alma süreçlerindeki dönüştürücü rolünü vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu: “Yapay zekâ ile inovasyona başlamak için şu an en doğru zaman. Başarının yolu tekerleği tek başına yeniden icat etmek değil, iş birliğinin gücünü benimsemekten geçiyor. En iyi yaptığınız şeye odaklanıp geri kalanı için iş birlikleri yaptığınızda, yarının karmaşık dünyasında fırsat ve imkânların kapılarını aralayabilirsiniz.” BBA Strategic Brand Consulting Kurucusu Burcu Ağma ise “Rethinking Innovation in the Age of AI” adlı konuşmasında, insan yaratıcılığının yapay zekânın sunduğu sınırsız olasılıklarla birleştiğinde ortaya çıkan potansiyele dikkat çekti: “Artık teknolojiyle rekabet etme değil, onunla birlikte düşünme, keşfetme ve dönüşme çağındayız. İnsanın hayal gücü yapay zekânın sonsuz olanaklarıyla birleştiğinde; bilimden sanata, girişimcilikten stratejiye her alanda sınırsız potansiyelimizi açığa çıkarma fırsatı sunuyor.” Demo Day jürisinde ise Akbank Dijital Çözümler ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Şebnem Dağ Güven , Akbank Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Gökçay, AUINOVA Direktörü Doç. Dr. Dicle Yurdakul, Microsoft Customer Success Lead Cavit Yantaç, ve Endeavor Türkiye Genel Müdürü Aslıhan Kurul Türkmen yer aldı. Finalist projeler Akbank LAB’de hayat bulacak Bu yıl ikinci kez düzenlenen PoChallenge, uluslararası girişim ekosisteminde büyük ilgi gördü. 12 ülkeden 70’ten fazla başvuru alan program, yapay zekâyı finans, müşteri deneyimi, uyum ve veri analitiği gibi farklı alanlara entegre eden projeler öne çıktı. Demo Day’de yer alan 8 girişim arasında; Fynalytics.ai, SupportLogic, Nudgyt, ComplyLab, Quin, Reveneir.ai, Eexpand ve Novus yer aldı. Bu projeler, finansal süreçlerde verimliliği artırmaktan davranış bilimiyle müşteri deneyimini dönüştürmeye kadar geniş bir yelpazede yenilikçi çözümlere odaklanıyor. Jüri değerlendirmesi sonucunda; Reveneir.ai (15.000 USD), Nudgyt (10.000 USD), ComplyLab (10.000 USD) ve SupportLogic (5.000 USD) ödüle layık görüldü. PoChallenge Demo Day’de yer alan tüm girişimler aynı zamanda Akbank LAB ile kavram kanıtlama çalışması (PoC) için değerlendirilerek, banka ile birlikte ücretli proje geliştirme ve uzun vadede stratejik iş ortaklığı fırsatı elde edecek. Akbank LAB, inovasyon ve iş birliği odaklı yaklaşımıyla finans sektöründe geleceği şekillendiren Akbank PoChallenge programını her yıl tüm dünyadan fikirlere açık bir şekilde gerçekleştiriyor.

Türkiye Yapay Zeka Zirvesi’ne rekor katılım Haber

Türkiye Yapay Zeka Zirvesi’ne rekor katılım

Türkiye’de yapay zeka farkındalığını artırmak ve ekosistemini geliştirmek amacıyla kurulan Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) tarafından sekiz yıldır kesintisiz düzenlenen Türkiye Yapay Zeka Zirvesi, bu yıl “Zekanın Ötesi” temasıyla 23 Ekim’de Wyndham Grand Levent’te gerçekleştirildi. AWS, Digitopia, Etiya, Global Bilgi, HPE/NVIDIA, KKB/Kloudeks, Meta, Rafay/Exodus, SabancıDx/Bulutistan, SmartIQ, Yandex Türkiye gibi küresel ve yerli teknoloji şirketlerinin destekleriyle gerçekleşen Zirve, Türkiye’nin en kapsamlı yapay zeka etkinliği olarak öne çıktı. Bu yıl ilk kez Vizyon, Etki ve İnovasyon olmak üzere üç sahnede düzenlenen programda; Vizyon Sahnesi küresel trendler ve stratejik öngörülere, Etki Sahnesi farklı sektörlerdeki yapay zeka uygulamalarına, İnovasyon Sahnesi ise startup’lara, yeni nesil çözümlerin tanıtımlarına ve geleceğin teknolojilerine odaklandı. Katılımcılara ilham veren konuşmalar ve etkileşimli oturumlarla dolu zirve, Türkiye’nin yapay zeka vizyonuna yön verdi. “Yapay zeka ne kadar zeki olursa olsun, onun aklını ve gücünü kullanabilmek lazım” Türkiye Yapay Zeka Zirvesi, TRAI Kurucusu Halil Aksu’nun “Zekanın Ötesi: Şimdi Harekete Geçme Zamanı” başlıklı konuşmasıyla başladı. Yapay zekanın artık daha da ötesini konuşma zamanının geldiğini belirten TRAI Kurucusu Halil Aksu sözlerine şöyle devam etti: “Yer gök yapay zeka. Trilyonlarca dolar bu teknolojiye yatırılmaktadır. Ama henüz şirketlere etkisi sınırlı. Çünkü yapay zeka ne kadar zeki olursa olsun, onun aklını ve gücünü kullanabilmek lazım, süreçlere, iş modellerine, müşteri deneyimine, operasyona yansıtabilmek lazım. Bugün, bu zirvede, slogan olarak “Zekanın Ötesi” dememizin sebebi budur. Türkiye’deki ve dünyadaki en iyi uygulamaları, yapay zekayı başarılı şekilde kullanan şirketleri ve liderleri sahnemizde ağırladık. Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en kapsamlı yapay zeka araştırmasının sonuçlarını paylaştık. Daha yapılacak çok işimiz var.” Yapay zekanın geleceği, etkileri ve insanlık boyutu vizyon sahnesinde tartışıldı Üç farklı sahneden oluşan etkinlikte, Vizyon Sahnesi, yapay zekanın geleceğine yön verecek küresel trendlerin ve stratejik perspektiflerin ele alındığı oturumlara ev sahipliği yaptı. Vizyon Sahnesi’nde; Peter Sondergaard yapay zekanın ölçeklenme sürecinde organizasyonların karşılaştığı zorlukları ve gerçek potansiyelini ortaya çıkaran unsurları değerlendirdi. Ardından Rafay CEO’su Haseeb Budhani, Türkiye’de yapay zeka ekosisteminin hızla gelişmesi için gerekli altyapı yatırımlarından inovasyona uzanan bir dönüşümün yol haritasını çizdi. HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak ise yapay zekada sürdürülebilirlik ve egemenlik yarışına odaklandı. Yandex Türkiye CEO’su Aleksander Popovskiy, yapay zekanın internet arama deneyimini nasıl dönüştürdüğünü aktardı. Programın ikinci yarısında ise; sigorta sektörü, finansal güvenlik, üretken yapay zeka ve pazarlama alanlarında yapay zekanın iş dünyasına olan yansımaları, etik sınırları ve insanla etkileşimi derinlemesine ele alındı. Farklı sektörlerden uzmanlar, yapay zekanın gerçek hayattaki uygulamalarına dair örnekleri paylaştı. Etki ve İnovasyon sahnelerinde yapay zekanın dönüştürücü gücü ele alındı Vizyon sahnesiyle paralel devam eden Etki ve İnovasyon Sahneleri de büyük ilgi gördü. Etki Sahnesinde, yapay zekanın farklı sektörlerde yarattığı dönüşüm üzerinde duruldu. Perakende sektöründe veri odaklı dijitalleşme süreçleri, otomotiv ve mobilite alanında yapay zeka destekli verimlilik uygulamaları ile sosyal inovasyon ve teknolojinin toplumsal faydaya etkileri tartışıldı. Enerji, finans, savunma ve veri yönetimi gibi alanlarda düzenlenen panellerde de yapay zekanın katma değer üretimindeki rolü ele alındı. İnovasyon Sahnesi ise girişimcilik, sürdürülebilirlik ve üretken yapay zeka odağında dikkat çekici sunumlara sahne oldu. Avrupa’da yapay zeka yatırımlarının ölçeklenmesinde doğru zaman ve lokasyonun önemi ile yerel bulutun Türkiye’deki ekosistem ve girişimcilik üzerindeki etkileri değerlendirildi. Optimizasyon, insan–ajan iş birliği ve kurumsal dönüşüm konularında yapay zekanın iş dünyasındaki yansımaları, makine sağlığı, müşteri deneyimi ve siber güvenlik alanlarındaki yenilikleri üzerinde duruldu. İnovasyon Sahnesi programı, açık kaynak geniş dil modellerinde Türkiye’nin en kapsamlı hızlandırma programlarından biri olan BAŞLAT LLM Etki Programı Demo Day finaliyle son buldu. Finalde sahneye çıkan ve küresel pazarda rekabet gücü kazanmak isteyen Türkiye’de kurulmuş ilk üç ekibe toplam 50 bin dolar ödül dağıtıldı. Zirve, yeni iş birliklerine ve stratejik fırsatlara kapı araladı Türkiye Yapay Zeka Zirvesi, tüm bunların yanı sıra yeni iş birlikleri, stratejik ortaklıklar ve yatırım fırsatlarının doğduğu bir platform oluşturdu. Kamu, özel sektör, akademi ve girişim dünyasından temsilciler, yapay zekanın sunduğu potansiyelleri değerlendirmek üzere bir araya geldi. Katılımcılar, sektörler arası sinerjiyi artıracak görüşmeler gerçekleştirirken, Türkiye’de yapay zeka ekosisteminin büyümesi için somut adımlar atılmasına zemin hazırlandı. Zirve, hem yerli hem uluslararası düzeyde iş birliklerinin gelişmesine katkı sağlayarak Türkiye’nin yapay zeka vizyonunu güçlendiren önemli bir buluşma noktası oldu. Zirvenin ikinci günü online olarak devam ediyor 24 Ekim’de online olarak devam edecek etkinliğin ikinci gününde; sanat, savunma sanayi, eğitim gibi alanlarda yapay zekanın kullanımları tartışılacak; başta TRAI Akademi olmak üzere, pek çok teknoloji uzmanı yapay zeka eğitimi verecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Startup’lar mı, Girişimler mi? Haber

Startup’lar mı, Girişimler mi?

Yüksek büyüme potansiyeli olan şirketlerle geleneksel işletmeler arasındaki keskin farkları ortaya koyan Özsoy, "Startup’ım diyen her girişimci bu 5 maddeyi kontrol etmeli!" diyerek ekosisteme yeni bir ölçüt sunuyor. "Üstel Büyüyemiyorsanız, Startup Değilsiniz!" Özsoy’a göre, "üstel artış" gösteremeyen işletmeler, ne kadar yenilikçi olursa olsun startup sayılamaz. Peki ya diğer kriterler?  ✔ Çıkış Stratejisi: "Hisseleri satıp milyon dolarlık exit yapmayı düşünmüyorsanız, bu iş bir aile şirketi olmaya aday demektir!"  ✔ Yaratıcı Yıkım: "Uber’in taksi sektörünü altüst ettiği gibi bir devrim yapamıyorsanız, siz 'girişim'siniz, 'startup' değil!"  ✔ Risk İştahı: "Büyüdükçe riskten kaçınıyorsanız, kurumsal bir firma yolundasınız!"  ✔ Finansal Değerleme: "Bankalar size kredi veriyorsa, muhtemelen bir startup değilsiniz!"     Her Girişim Bir Startup mıdır? Girişimciliğin son yıllarda hızla popülerleşmesi, startup kavramının Türkçeleştirilmesi tartışmasını da beraber getirmiş oldu. Son yıllarda birçok kurum hızlandırma merkezi, girişimcilik destekleri, hackathon yarışmaları gibi girişimcilikle ilgili birçok faaliyet gerçekleştirmeye başladı. Birçoğu “startup” ifadesini olduğu gibi tutup kalan ifadeleri Türkçe kullanırken Türkçe dil kullanımına çok hassas olanlar ise muadil bir kelime olarak “girişim” ifadesini kullanıyor.  Kendi işini kurma anlamında kullandığımız girişim kavramı Türkiye’nin pek de yabancısı olmadığı bir ifade. Türkiye’de kendi gelirini bağımsız bir şekilde kazanan çalışan kişi sayısı SGK istatistiklerine göre yaklaşık 3 milyon kişi.  Ayrıca kayıt dışı ekonominin varlığını da düşünürsek oldukça fazla girişimcimiz var diyebiliriz. Şöyle bir etrafınıza baktığınızda sabit bir gelir garantisi olmadan çalışan pek çok insan görebilirsiniz. Taksicilik, minibüsçülük yapan; manavı , bakkalı, berber dükkanı olan kişiler birer girişimci sayılabilir.  Startup kelimesi yurtdışından ithal ettiğimiz bir kültürün parçası. Üstelik bu kültürü ithal etmek için çok hızlı olmamız gerektiğinden dolayı bu ifadeyi Türkçeleştirmeyi düşünecek fırsatımız da olmadı. Ama yine de bu ifade belirsizliğinde pek çok kişi şu soruyu sormadan duramıyor: Her girişim bir startup mıdır? Bu sorunun cevabını verebilmek için startupları girişimlerden ayıran özellikleri yakından inceleyelim. 1.           Üstel (Eksponansiyel) Büyüme Yeteneği Her startup bir girişim olmakla beraber her girişim bir startup değildir. Yeni bir kafe ya da  kitapçı açmak bir startup kurmak anlamına gelmiyor. Ve bir girişimin startup olarak sayılabilmesi için yüksek hızlı “üstel büyüme yeteneğine” sahip olması gereklidir. Bu büyümenin ivmesi ne kadar büyük ve üstel (eksponansiyel) ise o derece makbuldür. Bu bağlamda Amazon.com’un büyüme vakası bir startup’ın yüksek hızlı büyüme yeteneğini çok güzel örnekliyor. 1995’ten 1996’ya geçerken gelirleri yüzde 1600, bir sonraki yıl ise yüzde 900 büyümüş. Ve 1995’ten 2016’ya gelene kadar toplamda yüzde 136 bin oranında büyüme göstermiş. Günün sonunda bütün startup’ların böyle bir ideal hedefe sahip olması bekleniyor. Bu tarz büyüme örneklerini klasik işletmelerden daha çok teknoloji, internet, sağlık gibi teknoloji yoğun sektörlerde görebiliyoruz. Zira bu büyümenin ardında yatan dinamo motor yüksek teknoloji , Ar-Ge ve nitelikli çalışanlar. Dolayısıyla her sektörde bu tarz bir büyüme potansiyeli mevcut değil. 2.           Çıkış Stratejisi  Sıradan bir girişim kuran girişimcinin ana hedefi ürün ve hizmet satarak gelir üretmektir. Muhtemelen kurduğu işletmenin büyümesini ve kendinden sonraki nesillere devrederek girişiminin uzun ömürlü olmasını arzulamaktadır. Fakat bir startup’ın en önemli farkı girişimcisinin bir gün tüm hisselerini satarak startup’tan çıkış yapmasıdır. Böylelikle girişimci ürün ve hizmet satışından gelir elde etmenin yanı sıra şirket hisselerinin zamanla değer kazanmasıyla hisse satarak da para kazanacaktır. Bu nedenle girişimcinin şirketin kendisini satıp çıkış yapma vizyonuna sahip olması gerekir.    3.           Yaratıcı Yıkıcı (Creative Distruption) Özellik  Startup’ların hızla ölçeklenebilmesi için büyük hedeflere odaklanması gerekir. Daha en baştan bir startup yer alacağı sektörlerde yaratıcı bir yıkıcı özellik göstererek ilgili sektörlerde olumlu bir kaosu tetikleme peşinde koşar, tıpkı Uber’in taşımacılık sektöründe ortaya çıkardığı kaos gibi. Schumpeter de zaten bunu söylüyordu: “Gerçek bir yenilik kaosa neden olmalı.” Bu ilk başta ekonomide sorunlara neden olmakla beraber uzun vadede piyasaları ve ekonomileri kalkındırıcı bir etkiye neden olacaktır.    4.           Yüksek Risk İştahı Şirketler büyüdükçe onları kuran girişimciler daha az risk almaya başlarlar, zira şirketin geldiği noktadan geriye dönmesini istemezler. Fakat startup’lar ilk günkü gibi yüksek seviyede risk alabilme iştahına sahiplerdir. Bir anda ürün ve hizmetlerini farklılaştırabilir, farklı müşteri kitlelerine odaklanabilir veya şirketin tüm organizasyonunu bir anda  değiştirebilirler.    5.           Klasik Yöntemlerle Finansal Değerlemelerinin Yapılamaması Bir şirketi değerlerken İndirgenmiş Nakit Akımları gibi pek çok finansal metot kullanılabilir. Ve şirketin oluşan finansal oranları üzerinden birçok analiz yapılarak şirketin değeri belirlenebilir. Fakat çoğu startup uzun süre boyunca gelir elde edemez. Yüksek risk alarak sektörlerde yaratıcı yıkım gerçekleştirmeyi hedefledikleri için büyük yatırım harcamaları yaparlar ve elde edilen gelirle yapılan yatırım arasında uzun süre anlamlı bir ilişki ortaya çıkmaz. Dolayısıyla klasik finansal değerleme yöntemleri işe yaramaz. Buna karşılık bir startup’ı değerlerken girişimci ekibin tecrübe ve yetkinlikleri, projeye adanmışlıkları, ürün ve hizmetlerinin yenilikçiliği gibi finansal olmayan kriterler kullanılır. Bu nedenle girişimlere kredi verebilecek banka bulunabilirken ama startup’lar için bunu bulmak zordur. Bu nedenle startup’lar fon bulmak için risk sermayesi fonlarına giderler. Yeni Bir Kavram İhtiyacı Girişim kelimesinin startup kavramını yeterince dolduramadığı artık aşikar ve bu ihtiyacın farkında olan ekosistemdeki birçok fikir önderi çeşitli isim önermeleri yapıyor. Startup’a alternatif olarak birçok Türkçe kavram öneriliyor fakat daha ekosistemin tamamen benimsediği bir ifadeye ulaşılamadı. Şu anlık en dikkat çekici öneri ekosistemin önemli aktörlerinden birisi olan İTÜ çekirdek kurucusu ve akademisyen Deniz Tuncalp’in önerisi. Tuncalp startuplara “filiz girişim” denmesini gerektiğini şu ifadeleriyle açıklıyor: “Filiz, içinde kocaman bir ulu ağaç olma potansiyelini taşır ve hızla boy atar.” Açıklamanın içindeki “hızlı boy atmayı” üstel büyüme, “ulu bir ağaç olmayı” da unicorn olma hedefi olarak yorumladığım için “filiz girişim” kavramı şu anlık startup kavramı için en güçlü alternatif olarak önümüzde duruyor.

Togg’dan startup’lara çağrı var! Haber

Togg’dan startup’lara çağrı var!

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, ‘ekosistem olarak birlikte büyüme’ vizyonuyla, halihazırda 40’tan fazla startup ile yaptığı güç birliğini büyütmek için yeni bir adım attı. Togg, startup iş birlikleri için özel olarak tasarladığı yeni web sayfası üzerinden bir çağrı yaparak, mobilite, yapay zeka, siber güvenlik, finansal teknolojiler, block zinciri, oyun & oyunlaştırma, akıllı servisler, sürdürülebilir materyaller ve enerji çözümleri alanında çalışan startup’ları ekosistemine dahil olmaya davet etti. Togg, dijital deneyim platformu Trumore çatısı altında kullanıcıların günlük yaşamlarını kolaylaştıracak startup’lara atölye çalışmalarından mentörlüğe, birlikte ürün geliştirmeden global partnerlerle buluşturmaya pek çok konuda destek sunacak. “Mobilite ekosistemini birlikte inşa ediyoruz” Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Günümüzde inovatif teknolojiler çoğunlukla küçük, çevik, yaratıcı girişimler yani startup’lar tarafından geliştiriliyor. Biz de kurulduğumuz günden bu yana mobilite ekosistemini startup’larla birlikte şekillendirmek için pek çok iş birliği gerçekleştiriyoruz. Halen 40’tan fazla startup’la birlikte çalışıyor, kullanıcılara değer katacak yeni ürün ve hizmetleri beraber geliştiriyoruz. Tüm iş ortaklarımızla aynı göz hizasındayız. Birlikte değer yaratıp, sürdürülebilir bir gelecek inşa edebileceğimiz yeni girişimleri aramızda görmeyi bekliyoruz.” Şeffaf ve kolay başvuru Trumore tarafından startup’lara özel olarak geliştirilen dijital sistem, yeni girişimlerin ekosisteme katılım süreçlerini kolaylaştırıyor. Şeffaf ve kolay bir biçimde başvuru yapabilen startup’lar, Togg’un sunduğu pek çok destekten faydalanarak, global ölçekte büyüme şansı yakalıyor.  Yeni ekosistem yolculuğuna katılmak isteyen startup’lar linki ziyaret edebilir: https://www.togg.com.tr/trumore/startup

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.