Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sürdürülebilirlik

Kapsül Haber Ajansı - Sürdürülebilirlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sürdürülebilirlik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Elite World, Skalite Ödülleri’nde Ödüle Layık Görüldü Haber

Elite World, Skalite Ödülleri’nde Ödüle Layık Görüldü

Türkiye’nin önde gelen turizm gruplarından Elite World Hotels & Resorts, turizm sektörünün en prestijli ödüllerinden biri kabul edilen Skalite Ödülleri’nde “Turizm Yatırım Grubu” kategorisinde ödülün sahibi oldu. 27 Ekim Pazartesi, Raffles İstanbul’da düzenlenen ödül töreninde Elite World Hotels & Resorts adına ödülü, şirketin CEO’su Orkun Petekçi aldı. Elite Word Hotels & Resort, Türk turizme değer katan projeleri, kalite ve sürdürülebilirlik yaklaşımı, konaklama sektöründe Turquality Marka Koruma Programına kabul edilen ilk zinciri olması, çevre, kültür ve yerel ekonomiyi koruyan sorumlu işletme modeli gibi başarılı projeleriyle ödüle layık görüldü. Ödül töreninde konuşan Elite World Hotels & Resorts CEO Orkun Petekçi, “Turizmde kaliteyi sürdürülebilir kılmak, yalnızca iyi bir hizmet değil; doğru yatırım, güçlü insan kaynağı, çevre duyarlılığı ve kültürel mirası koruma sorumluluğu gerektiriyor. Turizmde 50. yılımızı kutlamaya hazırladığımız dönemde gelen bu ödül, yalnızca yaptığımız projelerin değil, kalite odaklı bir hizmet anlayışımızın da temsil ediyor. Bu ödülü almamızda emeği geçen tüm ekibimize, iş ortaklarımıza ve misafirlerimize teşekkür ediyoruz” dedi. 1998 yılından bu yana Türkiye’nin Turizm Oscarları olarak anılan Skalite Ödülleri, seyahat acenteleri, konaklama tesisleri, ulaştırma şirketleri ve turizme değer katan kurumlar arasında kaliteyi bir yönetim felsefesi olarak benimseyenleri ödüllendiriyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Danfoss Sodex Fuarı’nda Yeni Kompresör Portföyünü ve Marka Dönüşümünü Tanıttı Haber

Danfoss Sodex Fuarı’nda Yeni Kompresör Portföyünü ve Marka Dönüşümünü Tanıttı

Danfoss, 22-25 Ekim Tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen ISK-Sodex 2025’te HVAC-R sektörüne yönelik en güncel ürün ve çözümlerini tanıttı. Türkiye pazarı için yeni marka kimliğinin ilk kez sergilendiği fuarda, Danfoss’un Palladio’yu satın almasıyla genişleyen kompresör portföyü de sektörle buluştu. Palladio lansmanı Türkiye’de gerçekleşti Danfoss, doğal ve düşük GWP’li soğutkanlarla çalışan büyük ölçekli HVAC/R sistemlerini destekleyecek şekilde kompresör portföyünü genişletti. Palladio Kompresörleri ile başarılı iş birliğini ileri taşıyarak yüksek kondenzasyon endüstriyel ısı pompaları ve büyük soğutma uygulamalarında ilerleme sağlayan Danfoss, yeni ürünleri ile Sodex Fuarı’nda gövde gösterisi yaptı. Danfoss’un HVAC/R sistemlerine yönelik stratejik büyüme hamlesi olan Palladio satın alımı, fuarda kırmızı kurdele kesiminin yapıldığı sembolik bir lansmanla duyuruldu. Bu satın alma, yüksek kondenzasyon endüstriyel ısı pompaları ve büyük ölçekli soğutma uygulamaları için vidalı kompresör teknolojisinin Danfoss portföyüne entegre edilmesini sağlıyor. Yen anfoss Vidalı serisi, orta segment 70-250 TR kapasite aralığı uygulamalara özel çözümler sunarak sektördeki boşluğu dolduruyor. Danfoss’un Palladio Kompresörleri’ni satın almasıyla birlikte, mevcut kompresör portföyü önemli ölçüde genişledi. Bu stratejik hamle, hafif ticari konfor uygulamalarından büyük ölçekli proses soğutma, ısıtma ve endüstriyel soğutmaya kadar uzanan kapsamlı çözümleri mümkün kılıyor. Son iki yılda Danfoss ve Palladio, özellikle yüksek kondenzasyon endüstriyel ısı pompaları teknolojik sinerjiler geliştirerek bu alandaki rekabetçi ve ileri seviye uygulamaların önünü açtı. Danfoss, doğal ve düşük GWP’li soğutkanlarla çalışan kompresörleri sayesinde müşterilerini yeni pazarlarda desteklemeye hazır. Yeni markalanacak Vidalı serisi, Ar-Ge, üretim ve satış kapasitesine yönelik artan yatırımlarla güçlendirilerek pazarda sağlam bir konum elde edecek. En yeni ürünler bir arada sunuldu Danfoss standında, podyumlarda öne çıkarılan Palladio, Turbocor, Bock ve VZN, PSG Scroll (propanla çalışan) gibi ana kompresör ürünlerinin yanı sıra; endüstriyel soğutma sistemleri ve farklı ısı eşanjörleri de yer aldı. Ayaklı stantta ise hat ekipmanları, genleşme vanaları, elektronik kontrol cihazları ve sistem yöneticileri gibi daha hafif ve kompakt ürünler bir arada sunuldu. 80” dokunmatik ekran üzerinden ziyaretçiler, Danfoss’un tüm çözümlerini etkileşimli şekilde inceleyebildi. Ayrıca standın üst kısmındaki curve ekran, öne çıkan ürün ve mesajları dinamik biçimde aktardı. Açıkhava reklam alanlarında ise Danfoss Akademi gibi stratejik içerikler yer aldı. Etkileşimli stand deneyimi ve ürün çeşitliliği ile öne çıkan Danfoss, MENA ve Orta Asya’dan gelen katılımcılarla bölgesel bir etkileşim gerçekleştirme imkanı buldu. Fuarda Danfoss İklimlendirme Çözümleri Başkanı Kristian Strand, Danfoss İklimlendirme Çözümleri Global Satış Başkanı Stephane Nassau, Danfoss İklimlendirme Çözümleri Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Ortak Satış Kıdemli Direktörü Ziad Al Bawaliz ve Danfoss İklimlendirme Çözümleri OEM & Gıda Perakende Türkiye Satış Direktörü Sertan Genç’in katılımıyla gerçekleşen birebir müşteri toplantıları, Danfoss’un global vizyonunu Türkiye pazarıyla buluşturdu. Fuar, Engineering Tomorrow söyleminin yerini alan sade marka kimliğinin de Türkiye’deki ilk gösterimi oldu. Danfoss, Sodex Fuarı’nda en yeni ürünlerini katılımcılarla buluştururken, aynı zamanda Türkiye pazarına ve bölgeye yönelik stratejisini daha da derinleştirdi. Danfoss İklimlendirme Çözümleri Başkanı Kristian Strand konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “HVAC-R sektörünün dönüşümünde öncü rol üstlenmek, yalnızca teknolojik yeniliklerle değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve iş birliği kültürüyle mümkün. Sodex Fuarı’nda sergilediğimiz çözümler, Danfoss’un bu vizyonunu somutlaştırıyor. Palladio Kompresörleri’nin portföyümüze katılması, yüksek kondenzasyon endüstriyel ısı pompaları ve büyük ölçekli soğutma uygulamalarında müşterilerimize daha geniş ve esnek çözümler sunmamıza olanak tanıyor. Türkiye pazarı, dinamik yapısı ve stratejik konumuyla bu dönüşümde kilit bir rol üstleniyor. Yeni marka kimliğimizle birlikte, bölgedeki varlığımızı daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.” Danfoss İklimlendirme Çözümleri OEM & Gıda Perakende Türkiye Satış Direktörü Sertan Genç ise şunları söyledi: “Türkiye’deki müşterilerimizin ihtiyaçlarını derinlemesine anlayarak geliştirdiğimiz çözümler, artık daha da güçlü bir portföyle destekleniyor. Palladio’nun vidalı kompresör teknolojisi, özellikle orta segment enerji verimliliği aranan uygulamalarda fark yaratacak. Bu satın alma, yalnızca ürün çeşitliliğimizi artırmakla kalmıyor; aynı zamanda sistem tasarımı, enerji verimliliği ve yatırımın geri dönüş süresi gibi kritik kriterlerde müşterilerimize daha fazla esneklik sunuyor. Sodex Fuarı’nda gördüğümüz ilgi, bu stratejik adımın pazarda nasıl bir karşılık bulduğunu açıkça gösteriyor.” Palladio Kompresörleri, 1 Ekim 2025 itibarıyla Danfoss Ticari Kompresörler Bölümü’ne dahil oldu. Danfoss’un stratejik olarak pazar varlığını büyütme ve genişleme hedefiyle tamamen uyumlu olan bu satın alma ile şirket, tesis büyümesini ve inovasyonu desteklemek amacıyla Ar-Ge uzmanları, mühendisler ve teknisyenler dâhil olmak üzere ek personel istihdam etmeyi planlıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Enerjisa Enerji, 2025 Kurumsal Enerji Buluşmaları’nı Diyarbakır’da Tamamladı Haber

Enerjisa Enerji, 2025 Kurumsal Enerji Buluşmaları’nı Diyarbakır’da Tamamladı

Enerjisa Enerji, 2025 yılı boyunca Türkiye’nin sanayi ve ticaret potansiyeli yüksek şehirlerinde gerçekleştirdiği Kurumsal Enerji Buluşmaları serisini Diyarbakır’da düzenlenen etkinlikle tamamladı. Kurumsal Enerji Buluşmaları kapsamında sene boyunca müşterilerin ihtiyaçlarını yerinde anlamak, sektörel beklentileri doğrudan dinlemek ve iş dünyasına özel sürdürülebilir enerji çözümleri sunmak amacıyla gerçekleştirilen etkinliklerde Enerjisa’nın uzman ekipleri ve alanında profesyonel katılımcılar yer aldı. Yenilikçi iş modelleriyle müşterilerinin ihtiyaçlarına özel çözümler geliştirerek genişleyen bir değer zinciri oluşturduğu öne çıkan başlıklar arasında yer aldı. Enerjisa Enerji, Kurumsal Enerji Buluşmaları’nda gerçekleşen panellerde müşteri odaklı vizyonu ortaya koyarken kurumsal müşterilerin ihtiyacına özel hazırladığı çözümlerini, yeşil ürünlerini, yenilenebilir enerji uygulamalarında özelleştirilmiş finansal modellerini ve dijital hizmetlerini ziyaret ettiği şehirlerde katılımcılar ile doğrudan paylaşarak güçlü bir iletişim ve iş birliği ağı oluşturdu. Her şehrin dinamiğine özel çözümler ve müşteri hikayeleri paylaşıldı Enerjisa, her buluşmada ilgili bölgenin üretim gücü ve sektörel özelliklerine uygun hazırladığı bilgilendirici içerikleriyle Kayseri’den Diyarbakır’a uzanan etkinlik serisinde, her şehrin sanayi yapısına özel stratejik iç görüleri paylaştı. Tüm şehirlerde yeşil enerji dönüşümü, karbon azaltımı ve sürdürülebilir büyüme alanlarında bilgiler aktarılırken sınırda karbon mekanizması, Türkiye Emisyon Ticareti kapsamlarında güncel bilgiler paylaşıldı. Kayseri, Konya ve Çerkezköy’de ağırlıklı olarak sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm ve yenilenebilir enerji uygulamaları ele alınırken kurumsal müşterilerin tüm işlemlerini tek platformdan yürütebildiği dijital hizmet platformu olan Kurumsal Online Hizmetler Merkezi ise ilk defa Bursa’da tanıtıldı. Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme odağında iş dünyasında ikiz dönüşüm konusu ve yeni trendler İzmir’de ele alınarak bölgedeki sanayici ve iş insanları ile buluşturuldu. Esentürk: Türkiye’nin dört bir yanında sanayicilerle doğrudan temas kuruyoruz Serinin bu senedeki son durağı Diyarbakır’da yapılan etkinlikte, Perakende Satış Şirketleri Genel Müdürü Ersin Esentürk sanayicilere yönelik yaptığı konuşmada Enerjisa Enerji’nin yeşil dönüşüm vizyonunu paylaştı. Esentürk, Kurumsal Enerji Buluşmaları ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “Kurumsal Enerji Buluşmaları’nı Türkiye’nin dört bir yanında düzenleyerek sanayicilerimizle ve iş dünyası temsilcilerimizle doğrudan temas kuruyor, ihtiyaçlarını yerinde dinliyoruz. Her bölgenin üretim gücü ve sektörel dinamikleri farklı; biz de müşterilerimize en doğru, rekabetçi ve sürdürülebilir enerji çözümlerini sunabilmek için bu etkinliklerle onlara verdiğimiz önemi sahada gösteriyoruz. Bu buluşmalar, yalnızca enerji çözümlerimizi tanıtmak değil; aynı zamanda yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve sürdürülebilir üretim alanlarında tüm enerjimizle birlikte yol almak için çok değerli birer platform oluşturdu.” 2026’da daha geniş kapsamlı buluşmalar yolda Enerjisa, 2026 yılında da Türkiye’nin farklı illerinde Kurumsal Enerji Buluşmaları ile iş insanı ve sanayicilerle bir araya gelmeye devam edecek. Enerji dönüşümüne liderlik etme hedefiyle, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve müşteri odaklı yenilikçi çözümler doğrultusunda çalışmalarını iş dünyasıyla paylaşmayı sürdürecek. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Biyoteknoloji ile 122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün Haber

Biyoteknoloji ile 122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün

Yaklaşık 2,7 milyon metrekare alanda ve 4,5 milyar dolar yatırımla kurulan Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim ve teknoloji odaklı kalkınma hedeflerinde stratejik bir rol üstleniyor. Araştırma, üretim, girişimcilik ve sanayi iş birliğini aynı yapıda bir araya getiren vadi; ulusal biyoteknoloji kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyor. Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD) ve Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin ekonomik büyüklükte 22., biyoteknolojide ise 48. sırada olduğuna dikkat çekerek, “Bu tabloyu değiştirmek için Türkiye’yi 10 yıl içinde biyoteknolojide ilk 10 ülke arasına taşımayı hedefliyoruz” dedi. Varlıbaş, vadinin yalnızca üretim ve Ar-Ge alanı değil, ulusal inovasyon politikalarının hayata geçirileceği bütünleşik bir ekosistem olduğunu vurguladı. “Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim temelli büyüme sürecine yön verecek. Yerli ve yabancı yatırımcılarla ekosistemi güçlendirerek bilimi toplumsal yaşamın ana damarına taşımayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. Projenin hedefleri arasında 20 bin istihdam, 15 milyar dolarlık ihracat ve 300 start-up’ın desteklenmesi bulunuyor. “BİYOTEKNOLOJİ ZENGİNLİK, SAĞLIK VE UZUN ÖMÜR DEMEK” Türkiye ve dünyadan bilim insanlarının katıldığı 2. Uluslararası Sürdürülebilirlik için Biyoteknoloji Çözümleri Kongresi (Biotech4SUS), Gebze Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Kongrede konuşan Dr. Ercan Varlıbaş, biyoteknolojiyi “zenginlik, sağlık ve uzun ömür” kavramlarıyla tanımladı. Varlıbaş, biyoteknolojinin yalnızca bir bilim alanı değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın lokomotifi olduğunu belirterek, “Dünyada resmi kayıtlara göre 122 yaşına kadar yaşayan insanlar var. Biyoteknoloji, sağlıklı ve stressiz yaşam süresini uzatmayı mümkün kılıyor” dedi. Biyoteknolojinin tarım, sağlık, gıda ve hayvancılık gibi stratejik sektörlerde dönüştürücü etki yaratacağını vurgulayan Varlıbaş, “Bu alan, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme stratejisinde kilit rol üstlenecek” ifadelerini kullandı. “BİYOTEKNOLOJİ, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN KALBİDİR” Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki atılımının artık yalnızca sanayi ölçeğinde değil, bir bilim politikası ekseninde ilerlediğini vurgulayarak, “Biyoteknoloji doğayı kopyalayan değil, doğayla iş birliği yapan bir bilimdir. Bugün iklim değişikliği, gıda güvenliği, sağlık ve enerji verimliliği gibi konuların tümünde çözümün adresi biyoteknolojidir. BİYOSAD olarak kamu, sanayi ve üniversiteleri aynı masada buluşturuyoruz. Amacımız yalnızca üretmek değil; bilimin etik, çevreci ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesini sağlamak. Türkiye’yi yalnızca biyoteknolojik ürünlerde değil, bilimsel kalite ve sürdürülebilirlikte de bir referans ülke haline getirmeye kararlıyız.” İfadelerini kullandı. Dr. Ercan Varlıbaş konuşmasında ayrıca Biyoteknoloji Vadisi’nin yalnızca ulusal değil, uluslararası ölçekte de etki yaratmayı hedeflediğine dikkat çekti. Dr. Varlıbaş, “Türkiye artık bu alanda aktif rol alıyor. Kore ve Tayvan’da temaslarımız oldu, Boston’da iki kongreye katıldık. Gelecek yıl San Diego’da Türkiye Pavilyonu’nu kuruyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Sağlık ve Ticaret Bakanlıkları da bizimle olacak” dedi. “YERLİ İLAÇ TÜRKİYE’NİN BİLİMSEL BAĞIMSIZLIĞI AÇISINDAN KRİTİK BİR DÖNÜM NOKTASI” Yerli biyoteknolojik ilaç üretiminde Türkiye’nin geldiği noktanın önemine dikkat çeken Dr. Ercan Varlıbaş,” 5 yıl önce İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi ile başlatılan, VSY Biotechnology tarafından fonlanan yeni biyoteknolojik ilaç molekülü projesinin laboratuvar aşamalarında başarılı sonuçlara ulaştı. Molekülümüz izole edildi, tanımlandı ve ön klinik testlerde güvenilirlik ve etkinlik açısından son derece umut verici sonuçlar verdi. İnsan fazı klinik çalışmalar da olumlu sonuçlanırsa, üretimi Biyoteknoloji Vadisi’nde gerçekleştireceğiz. Kendi molekülünü geliştiren bir ülke yalnızca sağlıkta değil, bilimde de bağımsız olur. Bizim hedefimiz, Türkiye’yi ilacını geliştiren, teknolojisini üreten ve bilgisini ihraç eden bir ülke haline getirmek. Bu süreç Türkiye’nin bilimsel bağımsızlığı açısından kritik bir dönüm noktası olacaktır” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Vakko Hotel & Residence’a  “En İyi Butik Otel” Ödülü Haber

Vakko Hotel & Residence’a “En İyi Butik Otel” Ödülü

Türkiye turizm sektörünün en saygın organizasyonlarından biri olan Skål International İstanbul tarafından her yıl verilen prestijli ödüller, bu yıl Vakko Hotel & Residence çatısı altındaki sıra dışı konaklama anlayışını onurlandırdı. Vakko’nun kültürel mirasını, zamansız zarafetini ve çağdaş lüks anlayışını taşıyan Vakko Hotel Nişantaşı ve Vakko Hotel Sumahan Bosphorus, mimariden gastronomiye, kişiselleştirilmiş hizmetten sürdürülebilirliğe kadar her alanda sunduğu bütünsel deneyim ile “En İyi Butik Otel” kategorisinde ödüle layık görüldü. 1934 yılında Paris’te kurulan ve bugün 100’ün üzerinde ülkede 12.500’ü aşkın turizm profesyonelini bir araya getiren Skål International’ın İstanbul kolu, her yıl turizmde kaliteyi ön plana çıkaran seçkin markaları ödüllendiriyor. 200’e yakın üyesiyle dünyanın en büyük kulüpleri arasında yer alan Skål International İstanbul, bu yıl Vakko Hotel & Residence’ı butik otel kategorisinde en iyi otel seçti. Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, konuyla ilgili duygularını şu sözlerle dile getirdi:“Vakko’nun lüks deneyim vizyonuyla hayata geçirdiğimiz otelcilik markamız Vakko Hotel & Residence’ın, kısa bir süre önce Michelin Guide tarafından ‘Michelin Key’ ile onurlandırılmasının ardından, şimdi de Skål International İstanbul’dan ‘En İyi Butik Otel’ ödülünü alması bizler için büyük bir gurur kaynağı. Tüm detaylarında Vakko yaşam stilinin izlerini taşıyan otellerimizin, böylesine kısa sürede peş peşe bu denli prestijli uluslararası ödüllere layık görülmesi, hayalini kurduğumuz kalite ve deneyim anlayışının güçlü bir yansımasıdır.” Vakko Hotel & Residence: Lüksün Yeni Yorumu Vakko, Hotel & Residence konsepti ile moda, sanat, zarafet ve kusursuz hizmet anlayışını konaklama alanına taşıyarak misafirlerine 360 derece bir yaşam deneyimi sunuyor. 2022 yılında Nişantaşı’nda açılan ilk Vakko oteli, kentin kalbinde alışılmışın dışında bir otel deneyimi sunarken; 2023 yılında Çengelköy’de kapılarını açan Vakko Hotel Sumahan Bosphorus ise Boğaz’ın kıyısında zamansız bir zarafet anlayışıyla hizmet veriyor. Her iki otelde de Vakko'nun yaşam tarzını yansıtan seçkin detaylar, mimari estetik, kültürel dokunuşlar ve kişiye özel hizmet deneyimi öne çıkıyor. Vakko Hotel Nişantaşı; özel butler servisi, kişiselleştirilmiş stil danışmanlığı, odalarda sunulan imza kokular ve yastık menüsü gibi detaylarla modadan ilham alan rafine bir şehir oteli olarak konumlanıyor. Vakko Hotel Sumahan Bosphorus ise Small Luxury Hotels of the World (SLH) üyesi olarak, 13 suit odası, tarihi binası ve eşsiz Boğaz manzarasıyla İstanbul’un incisi Çengelköy’de yer alıyor. Otel aynı zamanda Le Specialità Milano ve Caviar Kaspia Paris gibi iki önemli gastronomi markasını da bünyesinde barındırıyor. Her iki otelin de iç mimari tasarımında sürdürülebilirlik, kültürel mirasa saygı ve çağdaş zarafet ön planda tutulurken, otellerde görev yapan tüm ekip üyeleri Vakko’nun Swiss EHL iş birliğiyle hayata geçirdiği Vakko School of Hospitality and Service’ten eğitim alıyor. Sektörde fark yaratan bir hizmet anlayışı sunan bu yaklaşım, misafir memnuniyetine dayalı, çağdaş ve kusursuz hizmet standartlarının sürdürülebilirliğini de garanti altına alıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Epson, Uluslararası Sürdürülebilirlik Günü'nde Çevresel Faaliyetlerin Önemine Dikkat Çekiyor  Haber

Epson, Uluslararası Sürdürülebilirlik Günü'nde Çevresel Faaliyetlerin Önemine Dikkat Çekiyor 

2023’te dünya çapındaki tüm grup tesislerinde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçiş yapan ilk şirket olmayı başaran marka, kısa süre önce “Our Actions” kampanyasının ikinci aşamasında dünya genelinde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçişini ve lojistik operasyonlarında hayata geçirdiği sürdürülebilir uygulamaları duyurmuştu. Global teknoloji lideri Epson, yalnızca ihtiyaç duyulan şeyi, ihtiyaç duyulan yerde ve zamanda ürettiği bir ekosistem vizyonunu benimsiyor. Plastik atıkları önlemeye yardımcı olan EcoTank yazıcıları başta olmak üzere sürdürülebilir teknolojiyi odağına alan Epson, bu yıl da “karbonsuzlaşma” ve “çevresel döngüsellik” alanında kaydettiği ilerlemelerle faaliyetlerini sürdürüyor. Epson, 2030'a kadar tedarik zincirindeki sera gazı emisyonlarını 2017 mali yılına kıyasla yüzde 55 (2 milyon tonun üzerinde) oranında azaltmak için yatırımlarına devam ediyor. 1,5 derece senaryosuna uygun olan bu taahhüt, üretimdeki inovasyonu da teşvik ediyor. Üretim tesislerindeki ekipmanları geliştirerek düşük karbonlu yakıta geçen, yenilenebilir elektriği benimseyen ve fosil yakıt kullanan teknolojileri elektrik kullananlarla değiştiren marka, “karbonsuzlaştırmanın” alanını artırmaya devam ediyor. Tamamen güneş enerjisiyle çalışacak tesis Karbondioksit emisyonlarını telafi etmek için “karbondioksit yakalama” teknolojilerini kurmak üzerine de çalışan Epson, toplam kaynak girdilerini azaltmaya, atıkları ortadan kaldırmaya ve yüzde 100 sürdürülebilir bir kaynak oranına ulaşarak yeraltı kaynaklarından arınmış bir operasyona geçiş yapmayı hedefliyor. Bu kapsamda, yenilenebilir enerjiye geçişi lojistik operasyonlarında sürdüren Epson, tedarikçileri ve iş ortaklarıyla birlikte taşımacılık alanında verimli ve emisyon azaltıcı çözümleri hayata geçiriyor. Ülkemizde inşası süren yeni depo da bu yaklaşımın bir örneği. Tamamen güneş enerjisiyle çalışacak olan tesis, geri dönüştürülmüş ambalaj malzemeleriyle tasarlandı. Epson ve Uğur Okulları’ndan “Yeniden Kullan-Yarat-İlham Ver” Kampanyası Epson, META-CWA'nın BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na yönelik taahhütlerinin bir parçası olarak; nitelikli eğitim, sorumlu tüketim-üretim ve iklim eylemi amaçlarına katkıda bulunacak bir kampanyayı hayata geçiriyor. Epson, Uğur Okulları Halkalı Kampüsü iş birliğiyle öğrencilerin sürdürülebilirlik konseptine uygun sanat eserleri tasarlamasına öncülük ediyor. 7-10 yaş aralığındaki öğrenciler, “Yeniden Kullan-Yarat-İlham Ver” sloganıyla hayata geçirilecek kampanya kapsamında basılı kağıt dahil olmak üzere geri dönüştürülmüş malzemelerden sanat eserleri tasarlayacak. Jüri tarafından değerlendirilecek eserlerden dereceye girmeye hak kazananlar; Epson EcoTank Yazıcı veya Epson ev sineması projektörü kazanma şansını yakalayacak. Gymy Kids’le ise proje kapsamında sanat eğitmenleri eşliğinde çocukların yaratıcılıklarını özgürce ifade edebilecekleri ilham verici bir “Sürdürülebilir Sanat Atölyesi” gerçekleştirilecek. Atölyede çocuklar; geri dönüştürülebilir ve doğal malzemeleri kullanarak üretim yapma fırsatı bulacak, sanat yoluyla yaratıcılıklarını özgürce ifade ederken aynı zamanda çevresel farkındalık kazanacaklardır. Epson, 1 Kasım – 31 Kasım tarihleri arasında düzenleyeceği etkinliklerle, küçük adımların daha sağlıklı bir dünyaya nasıl katkıda bulunabileceğini göstermeyi ve seçilen eserleri, ofislerinde sergilemeyi hedefliyor. “Küçük adımlarla dünyamız için büyük farklar yaratmak mümkün” Epson Türkiye Ülke Müdürü Yalın Vanlıoğlu, “Epson olarak daha sürdürülebilir bir gelecek için kaydettiğimiz ilerlemeyi duyurmaktan gurur duyuyoruz. Bizler için döngüsel ekonominin ilkelerine uymak büyük önem taşıyor. Sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek yalnızca bir iş değil, hayatımıza ve dünyamıza değer katan bir yaklaşım. Yaratıcılığa odaklanmak inovasyon stratejimizi yönlendirirken, çevreye olan özenimiz ise hem insanları hem de dünyamızı korumamızı sağlıyor. Etkinliğimizle öğrencileri geri dönüştürülmüş malzemeleri ham madde olarak kullanmaları için teşvik ediyoruz. Amacımız, atıkların yeniden kullanımını ve farklı amaçlarla değerlendirmelerini artırmak. Bu küçük adımların dünyamız için bir fark yaratabileceğini düşünüyoruz.” diyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İspak Avrasya Ambalaj Fuarı’nda Yenilikçi ve Sürdürülebilir Çözümleriyle Dikkat Çekti Haber

İspak Avrasya Ambalaj Fuarı’nda Yenilikçi ve Sürdürülebilir Çözümleriyle Dikkat Çekti

Türkiye’nin önde gelen esnek ambalaj üreticilerinden İspak, 22–25 Ekim tarihlerinde TÜYAP’ta düzenlenen Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’na çevre dostu, yenilikçi ve yüksek performanslı ambalaj çözümleriyle katıldı. Çikolata, şekerleme, işlenmiş gıda, kuruyemiş, içecek, süt ürünleri, evcil hayvan mamaları, tütün ürünleri, dondurma ve dondurulmuş gıdalar gibi farklı kategorilere yönelik ambalaj çözümleriyle fuarda yer alan İspak, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlarla sektörün öncü markalarından biri olan İspak, 2024 yılında sektörde en fazla Ar-Ge yatırımı yapan üçüncü şirket oldu. Şirket, Ar-Ge bütçesinin yüzde 50’sini çevreye duyarlı ürünler geliştirmeye ayırıyor. Bu kapsamda geliştirilen yenilikçi çözümler, karbon ayak izini azaltmayı ve döngüsel ekonomiye katkı sağlamayı hedefliyor. Fuarın öne çıkan yenilikleri İspak bu yılki fuarda sürdürülebilirlik odağını güçlendiren, geri dönüştürülebilir ve kompostlanabilir ambalaj çözümlerini tanıttı. Yeni conta kapak yapısı da fuarın dikkat çeken ürünleri arasında yer aldı. Özellikle conta kapakların üretiminde gerçekleştirilen yerlileştirme çalışmaları, İspak’ın sürdürülebilirlik stratejisini yalnızca çevresel değil, ekonomik açıdan da destekleyen önemli bir adım olarak öne çıktı. Bu sayede şirket, ithalatın önüne geçerek hem karbon emisyonlarını azaltıyor hem de yerli üreticilerle iş birliğini güçlendiriyor. Ar-Ge ve yeni yatırımlar ile İspak, global pazarda gücünü artırıyor İspak Genel Müdürü Hakan Koçoğlu, yakın dönemde hayata geçirilen yeni fabrikanın şirketin büyüme stratejisinde önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek şunları söyledi: “İspak olarak yarım asırlık üretim deneyimimizi yeni yatırımlarla geleceğe taşıyoruz. Yaklaşık 30 milyon Euro değerindeki yeni fabrikamızı, özellikle iklimlendirme sektörünün artan taleplerine yanıt verebilmek amacıyla kurduk. Yaklaşık 10 bin ton üretim kapasitesine sahip bu yatırımımızla enerji verimliliği sağlayan ısı pompalarına yönelik teknik folyo çözümleri üretiyoruz. İlk deneme üretimleriyle birlikte faaliyete geçen fabrikamız sayesinde kapasitemizi artırıyor, Avrupa ve Amerika pazarlarında daha güçlü bir üretici konumuna geliyoruz. Yeni fabrikamız hem teknolojik altyapısıyla hem de sürdürülebilir üretim anlayışıyla İspak’ın sektördeki liderliğini pekiştirecek. Bununla birlikte yerlileştirme çalışmalarımız da hız kesmeden devam ediyor. 2025 itibarıyla ticarileşen, plastik sos şişeleri ve granül kahve gibi ürünlerde kullanılan conta kapak yapısı, geliştirilmiş olarak İspak tarafından Türkiye’de üretilmeye başlanmıştır. Üstelik bu projede sadece dışa bağımlılığı azaltmakla kalmadık; ürün yapısını sadeleştirerek daha çevreci ve verimli bir çözüme ulaştık. Bu gelişme, sürdürülebilirlik ve inovasyonu bir arada ele alma vizyonumuzun güçlü bir yansımasıdır”. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yeni Düzenlemelerle Yalıtımda Yeni Bir Dönem Başlıyor! Haber

Yeni Düzenlemelerle Yalıtımda Yeni Bir Dönem Başlıyor!

İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, binaları sürdürülebilir geleceğe hazırlayan bu düzenlemelerin, yalıtım sektöründe yeni bir dönemin kapılarını araladığını vurguladı. Türkiye'nin enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik 2025 yılı içinde yürürlüğe giren üç önemli yasal düzenleme; yalıtım sektöründe yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. 1 Nisan 2025'te güncellenen TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı, 30 Haziran 2025'te yürür lüğe giren Binalarda Enerji Performansı Ulusal Hesaplama Yöntemine Dair Tebliğ ve son olarak 9 Temmuz 2025 tarihinde imzalanan İklim Kanunu, enerji tasarrufu, sürdürülebilir kalkınma ve çevre dostu binalar hedefi doğrultusunda birbirini tamamlayan önemli adımlar olarak nitelendiriliyor. Yapılan düzenlemelerin hem yalıtım sektörüne hem de ülke ekonomisine etkilerine dikkat çeken İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, "Kısa aralıklarla yayımlanan bu üç önemli düzenleme; ülkemizin enerji ithalatını azaltma hedefiyle uyumlu biçimde, yalıtım sektöründe nitelikli büyümeyi desteklerken, bina stokunun çevresel etkilerini azaltmayı ve yapıların uzun vadeli performansını artırmayı amaçlamaktadır. Teknik standartların yükseltilmesi ve stratejik uygulamaların sahaya yansıtılmasıyla hem ülke ekonomisine katkı sağlanması hem de bireysel enerji faturalarının düşürülmesi hedeflenmektedir" de di. Yeni Tebliğ ile Enerji Performansında Bölgesel ve Hassas Yaklaşım Yasal düzenlemelerle geçerli olan değişiklikleri, Türkiye'nin enerji verimliliği hedefleri açısından son derece kritik bir dönüm noktası olarak yorumlayan Murat Savcı, "Binalarda Enerji Performansı Ulusal Hesaplama Yöntemine Dair Tebliğ, yeni yapılacak binalarda enerji performansını artırmak amacıyla daha hassas ve bölgesel koşullara uygun bir hesaplama sistemini devreye alırken, TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı'ndaki güncellemelerle uyumlu biçimde, yalıtım kalınlıklarının artırılmasını ve U değerlerinin düşürülmesini zorunlu hale getirmiştir. Bu tebliğ, yeni yapılacak binaların tasarımından uygulamasına kadar enerji performansı kriterlerini yeniden şekillendirerek çok daha hassas, bilimsel ve yerel koşullara uygun bir hesaplama metod olojisi ortaya koymuştur. Binaların enerji performansını ölçen ve sınıflandıran BEP-TR yazılımında yapılan bu kapsamlı güncelleme sayesinde, tasarım aşamasında binaların gerçek enerji ihtiyaçları daha doğru şekilde belirlenecek; iklim verilerine göre ısı yalıtım kalınlıkları ve uygulama detayları bölgesel gereksinimlere uygun biçimde optimize edilecektir. Tebliğ kapsamında meteorolojik istasyon sayısının 84'ten 730'a çıkarılması da ülkemizin coğrafi çeşitliliğini daha iyi yansıtan detaylı ve hassas enerji hesaplamalarını mümkün kılacaktır" diye konuştu. Soğutma İhtiyacına Duyarlı Yeni Dönem Tebliğ ile birlikte getirilen en önemli değişikliklerden birinin de ısı yalıtım gereksinimlerinin yalnızca ısıtma ihtiyacına göre değil, aynı zamanda soğutma ihtiyacına göre de tanımlanması olduğunu vurgulayan Murat Savcı, "Bundan böyle Türkiye'nin farklı iklim bölgelerindeki binalar artık hem yaz hem kış konforunu en az enerjiyle sağlamaya yönelik şekilde tasarlanacaktır. Geçtiğimiz yıl enerji ithalatı için yaklaşık 70 milyar dolar harcayan ülkemizde, enerjinin yaklaşık yüzde 33'ü binalarda tüketilmektedir. Bu tüketimin yüzde 80'i ise ısıtma ve soğutmaya ayrılmaktadır. Bu tablo, ısıtma ve soğutma giderlerinin azaltılmasının hem bireysel bütçeye hem de ülke ekonomisine sağlayacağı katkıyı açıkça ortaya koymaktadır" dedi. İklim Kanunu ile Enerji Verimliliği Stratejileri Güçleniyor Yeni düzenlemelerle teknik zemini hazırlanan bu dönüşümün, 9 Temmuz'da yürürlüğe giren İklim Kanunu ile daha geniş bir çerçeveye taşındığını belirten İzocam Genel Direkt örü Murat Savcı, "İklim Kanunu Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda hazırlanmış kapsamlı bir çerçeve sunmaktadır. Karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik sorumlulukların kamu, özel sektör ve bireyler arasında paylaştırıldığı Kanun; aynı zamanda iklim değişikliğine uyum, karbon fiyatlandırması, döngüsel ekonomi ve yeşil finansman gibi başlıkları da içermektedir. Kanunda binalarla ilgili hedeflerin bağlayıcılığı henüz detaylandırılmamış olmakla birlikte, yapı sektörü için enerji, su ve hammadde verimliliğini artırma yükümlülükleri açıkça tanımlanmıştır. Bu yönüyle, Binalarda Enerji Performansı Tebliği ve TS 825 standardındaki revizyonlar, Kanun'un hedeflerini sahada hayata geçirecek teknik ve operasyonel araçlar niteliğindedir. Gerek tebliğ ile getirilen yeni hesaplama yöntemleri ve zorunlu yalıtım değerleri, gerekse İklim Kanunu ile getirilen yaptırımlar, Avrupa Birliğ i'nin enerji limitlerine uyumu güçlendirecek, ithalat bağımlılığımızı azaltacak ve iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerimize önemli bir katkı sağlayacaktır" diye konuştu. Yalıtım Sektöründe Büyüme Beklentisi Yeni yasal çerçeveyle birlikte yalıtım sektörünün kalite anlamında büyümesini beklediklerini kaydeden Murat Savcı, malzeme kalınlıklarının artmasının ve enerji verimliliği kriterlerinin yükselmesinin, yüksek performanslı yalıtım çözümlerine olan ihtiyacı artırdığını ifade etti. Bu dönüşümün başarıya ulaşması için uygulama ve denetimin önemine de dikkat çeken Murat Savcı, "Yasal düzenlemelerin etkili olabilmesi sahada doğru şekilde uygulama yapılmasına ve düzenli denetlemeye de bağlıdır. Özellikle yalıtım gibi yüksek tasarruf potansiyeline sahip uygulamaların yaygınlaş tırılması, Türkiye'nin ulusal katkı beyanlarında yer alan iklim taahhütlerine ulaşmasında kritik rol oynayacaktır" dedi. İzocam olarak sektördeki bu dönüşümü desteklemeye devam ettiklerini de vurgulayan Murat Savcı sözlerini şöyle tamamladı: "Yeni düzenlemeleri, ülkemizin düşük karbonlu kalkınma sürecinde bütünleyici bir adım olarak değerlendirmekteyiz. İzocam olarak, geliştirdiğimiz çevre dostu ve yüksek verimli yalıtım çözümlerimizle bu dönüşüme öncülük etmekten gurur duymaktayız." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.