Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sürdürülebilirlik

Kapsül Haber Ajansı - Sürdürülebilirlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sürdürülebilirlik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk Markası Talya, Globalde Pazar Payını Büyütüyor Haber

Türk Markası Talya, Globalde Pazar Payını Büyütüyor

Bu tablo, Türkiye’nin hem bitkisel içeriklerde hem de doğal formülasyonlara dayalı ürünlerde üretim gücünü ve küresel rekabet avantajını ortaya koyuyor. Bu büyümenin dikkat çeken temsilcilerinden Talya, Amerika’daki yapılanması Talya Herbal LLC şirketi ile Türk menşeli bitkisel ürünlerin uluslararası pazardaki konumunu her geçen gün daha da güçlendiriyor... TÜRKİYE’NİN GIDA TAKVİYELERİ DÜNYA PAZARINDA BÜYÜYOR Gıda takviyeleri ve aromaterapi ürünleri sektörü, dünya genelinde her geçen yıl büyüyen bir pazar hâline geliyor. Türkiye, zengin bitki çeşitliliği ve üretim kapasitesiyle bu pazarda öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor. Bu gelişmelerin merkezinde yer alan Talya, Amerika’da 10. yılını tamamlayan yapılanması Talya Herbal LLC şirketi ile Türk menşeli bitkisel ürünlerin uluslararası pazardaki bilinirliğini artırıyor. Talya, kendi sektöründe ABD’de şirket kuran ilk Türk markası olarak, sağlıklı yaşam bilincine sahip Amerikalı tüketicilerin ilgisini çekiyor. TALYA, DOĞADAN ALDIĞI GÜCÜ DÜNYAYA TAŞIYOR Markanın küresel vizyonuna ilişkin açıklamalarda bulunan Talya Bitkisel Kurucusu ve Fitoterapi Uzmanı M. Halis Ertaş: “Doğadan aldığımız ilhamla geliştirdiğimiz ürünleri, global pazarda daha fazla insana ulaştırmak ve sağlıklı yaşam bilincini yaymak bizim için büyük bir misyon. Amerika pazarında Türk menşeli bitkilerden üretilen aromatik yağlar ve gıda takviyeleriyle istikrarlı bir büyüme sürdürüyoruz. Bugün ABD pazarında tüketiciler bu ürünleri doğrudan ‘Türk çörekotu ’ ve ‘Türk kekik’i olarak aratıyor; bu da Türkiye menşeli bitkilerden üretilen ürünlere yönelik farkındalığın giderek arttığını gösteriyor. Türkiye’nin gıda takviyesi ve aromaterapi ürünleri alanında çok yüksek bir potansiyeli var ve biz Talya olarak bu potansiyeli global ölçekte görünür kılmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YENİLİK ODAKLI ÜRETİM ANLAYIŞI Gıda takviyesi ve aromaterapi ürünlerinde yalnızca ürün kalitesine değil, üretim sürecinin çevresel ve toplumsal etkilerine de odaklanan Talya, yenilikçi yaklaşımını sürdürülebilirlik temeli üzerine inşa ediyor. Marka, doğal kaynakları verimli kullanmayı ve çevreye duyarlı üretim modelleriyle geleceğe değer katmayı hedefliyor. Bu vizyon doğrultusunda Ar-Ge çalışmaları ve üretim politikaları, sürdürülebilir kalkınma ilkeleriyle uyumlu hale getiriliyor. 2030 yılı sonuna kadar ulaşılması hedeflenen “BM Sürdürülebilirlik Kalkınma Amaçları” doğrultusunda çalışmalarını devam ettiren marka; sürdürülebilir üretim, sıfır atık ilkesi, dijital dönüşüm yatırımları ve karbon ayak izinin azaltılması ilkelerini öncelikli stratejileri arasında bulunduruyor. Antalya’daki üretim tesislerini uluslararası standartlarda tamamen yenileyerek modern fabrikasında üretim yapan Talya Bitkisel, doğallık, bilim ve sürdürülebilirlik ilkelerini bir araya getirerek Türkiye’nin gıda takviyesi, vitaminler ve aromaterapi ürünleri sektöründeki lider temsilcilerinden biri olarak konumunu güçlendiriyor.

'Yeşil Zeka Projesi' ile Sürdürülebilirliğe Akıllı Bir Destek Haber

'Yeşil Zeka Projesi' ile Sürdürülebilirliğe Akıllı Bir Destek

Türkiye’nin köklü et markası DANET, sürdürülebilirlik vizyonunu güçlendiren Yeşil Zeka Projesiyle sektörde öncü bir adım atıyor. Genç teknoloji girişimi Waste Log iş birliğiyle hayata geçirilen proje, tüketim sonrası ambalaj atıklarının geri dönüşümünü teknoloji ve ödüllendirme sistemiyle destekleyerek hem çevreye hem de tüketicilere kazanç sağlıyor. Proje kapsamında, DANET’in geri dönüştürülebilir ambalaj yapısına sahip 20 ürünü sisteme tanımlandı. Yapay zeka destekli Waste Log Atık Bildir uygulamasını telefonlarına indiren tüketiciler, barkod okutma ve fotoğraf doğrulama gibi adımlarla sürece dahil oluyor. Ambalajları geri dönüşüm kutusuna attıktan sonra bildirim doğrulanıyor ve kullanıcı Karbon Puanı kazanıyor. Elde edilen her Karbon Puanı hem DANET Online’da indirim avantajı sunuyor hem de tüketicinin çevresel katkısını ölçümlenebilir hale getiriyor. Böylece geri dönüşüm, günlük yaşamın doğal bir parçası haline geliyor. DANET Kurumsal İletişim ve Stratejik Planlama Direktörü Gülnur Uluğ, proje hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: “DANET olarak 1975’ten bu yana yalnızca lezzet ve kaliteyi değil, toplumsal faydayı da önceliklendiriyoruz. Yeşil Zeka Projesi, sürdürülebilirlik yolculuğumuzda yeni bir dönüm noktası. Teknolojiyi kullanarak küçük adımlarla büyük farklar yaratabileceğimize inanıyor ve her bireyi bu dönüşüme katkı sağlamaya davet ediyoruz. Çünkü doğa kazanırsa hepimiz kazanırız.” Bu proje; gıda sektöründe sürdürülebilirliği yalnızca üretim ve kaynak yönetimi boyutunda değil, tüketim sonrası süreçlere odaklanan yenilikçi bir yaklaşımla ele alıyor. Çevreye katkıyı somut verilerle ölçümleyen ve tüketiciyi ödüllendiren sistemiyle, sosyal sorumluluk projeleri arasında öncü bir model sunuyor. Yeşil Zeka Projesi kapsamında Waste Log Atık Bildir (wastelog.co) uygulamasını telefonuna indirip DANET’in geri dönüştürülebilir ambalajlarını geri dönüştüren tüketiciler, elde ettikleri Karbon Puanları, www.danetonline.com adresinde lezzetli bir alışverişe dönüştürebilirler. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Çimsa’nın Sürdürülebilirlik Yatırımlarına EBRD’den 50 Milyon Euroluk Finansman Haber

Çimsa’nın Sürdürülebilirlik Yatırımlarına EBRD’den 50 Milyon Euroluk Finansman

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Çimsa’nın sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm yatırımlarına destek vermek amacıyla 50 milyon Euro tutarında yeşil finansman sağladı. Söz konusu finansman, Çimsa’nın Mersin fabrikasında hayata geçireceği yeşil yatırım projelerinin finansmanı için kullanılacak. EBRD tarafından sağlanan yeşil finansman, şirketin Mersin tesisinde yürütülen kapsamlı dekarbonizasyon (karbonsuzlaştırma) programı kapsamında; yeni kurulacak Kalsiyum Alüminat Çimento (CAC) fırınının yanı sıra mevcut gri ve beyaz çimento fırınlarında uygulanacak çeşitli emisyon azaltım yatırımlarını kapsıyor. SON 1,5 YILDAKİ İKİNCİ ‘YEŞİL FİNANSMAN’ Bugün CAC üretiminde dünyanın en büyük üç oyuncusundan biri olan Çimsa, sürdürülebilir yapı malzemeleri alanındaki küresel büyüme stratejisini kararlı adımlarla sürdürüyor. CAC ürünleri, üretim sürecinde geleneksel gri çimentoya kıyasla çok daha düşük karbon ayak izine sahip olmasıyla sektörün yeşil dönüşümünde önemli bir rol üstleniyor. EBRD, 2024 yılında da Çimsa’nın Eskişehir tesisindeki karbonsuzlaştırma yatırımları için 25 milyon Euroluk finansman sağlayarak Türkiye’de çimento sektörüne yapılan ilk yatırımını gerçekleştirmişti. “ÇİMSA, ÖRNEK ÇALIŞMALARIYLA SEKTÖRÜN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLIYOR” EBRD Türkiye Başkan Vekili Erdem Yaşar, iş birliğine ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Sektörün önde gelen oyuncularından Çimsa ile iş birliğimizin büyümesine tanıklık etmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Çimsa, örnek teşkil eden çalışmalarıyla yalnızca kendi rekabetçiliğine değil, aynı zamanda sektörün gelişimine ve gezegenimizin sürdürülebilirliğine de katkı sağlıyor.” Çimsa CEO’su Umut Zenar ise konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: “Çimsa olarak tüm yatırımlarımızı sorumluluk, verimlilik ve uzun vadeli sürdürülebilirlik ilkeleriyle şekillendiriyoruz. Bilim temelli hedeflerimizin rehberliğinde emisyonlarımızı azaltmaya, yenilenebilir enerji kullanımını artırmaya ve alternatif yakıt uygulamalarını tesislerimizde yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. EBRD ile yaptığımız bu iş birliği, karbonsuzlaştırma yolculuğumuzu hızlandırırken, sektörümüzün düşük karbonlu geleceğe geçişi için de önemli bir örnek teşkil edecektir.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Great Place To Work® Türkiye ve ecording Bozunmuş Ekosistemleri Onarıyor Haber

Great Place To Work® Türkiye ve ecording Bozunmuş Ekosistemleri Onarıyor

İş birliği kapsamında Great Place To Work® ekosistemindeki organizasyonlar adına ecoDrone teknolojisiyle 80.000 tohum ekilerek ulaşılması güç alanların yeniden ormanlaştırılması ve bozunmuş ekosistemlerin yeniden onarılması hedefleniyor. Great Place To Work® Türkiye, çalışan deneyimini ölçümleyen anket sürecini bu kez anlamlı bir çevresel etkiyle buluşturuyor. Anketi tamamlayan her çalışan adına doğaya bir tohum ekilecek ve çalışanlar, sertifika üzerinde yer alan Tohum ID'si ile ekosistemin gelişim yolculuğunu adım adım takip edebilecek. Bu yenilikçi uygulama, çalışan aidiyeti ile çevresel sorumluluğu aynı çatı altında birleştirerek, iş yeri kültürünü doğanın sürdürülebilir döngüsüne dahil ediyor. Böyle ce Great Place To Work® ekosistemindeki şirketler yalnızca insan kaynağına değil, gezegenin geleceğine de yatırım yapmış olacak. İlk Adım 80.000 Tohumla Atılıyor Projenin ilk aşamasında Muğla bölgesinde, yangınlardan etkilenen alanlara kızılçam ve karaçam tohumları ekilecek. Her saniyede 1 m² araziyi restore etme vizyonuyla geliştirilen insansız hava araçları ecoDrone'lar, ulaşılması güç bölgelerde orman varlığının artmasına ve biyolojik çeşitliliğin korunmasını mümkün kılıyor. ecoDrone teknolojisi, yapay zekâ destekli planlama, ekim ve izleme yetkinlikleriyle ekosistemlerin onarım sürecini daha verimli ve ölçülebilir hale getiriyor. Böylece Great Place To Work® Türkiye'nin başlattığı bu proje, hem doğanın iyileşme sürecine katkı sunacak hem de organizasyonların çalışanlarına ilham veren, anlamlı bir katılım deneyimi yaratacak. Katılımcı Bir Sürdürülebilirlik Modeli Great Place To Work® Türkiye, ecording ile başlattığı bu iş birliğini büyüterek, En İyi İşverenler™ listelerinde yer alan şirketlerin de sürece dahil olmasını hedefliyor. Her yeni organizasyonun katkısıyla proje, restore edilen alan büyüklüğünü katlanarak artıracak. Teknoloji, İnsan ve Gezegen Arasında Köprü Bugüne kadar 200'den fazla organizasyonla çalışan ecording, 31 milyon tohumun ekimini gerçekleştirerek 3,8 milyon metrekare alanın yeniden ormanlaştırılmasını sağladı. Ayrıca bu iş birliğiyle tohumların işlenme sürecinde iklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölgelerde yaşayan kadınlarla iş birliği yaparak bozulmuş ekosistemleri onarırken hem de yerel toplulukların güçlenmesine de katkı sağlanılacak. Great Place To Work® Türkiye CEO'su Eyüp Toprak, bu anlamlı adımı şöyle değerlendirdi: "Great Place To Work® Türkiye olarak iş yeri kült ürünü hep insan odağında tanımladık. Ancak artık biliyoruz ki, iyi bir iş yeri olmanın yolu yalnızca çalışanlara değil, dünyaya da iyi gelmekten geçiyor. ecording ile başlattığımız bu proje, iş yeri kültürünü doğanın geleceğiyle buluşturduğumuz güçlü bir dönüm noktası. ecording CEO'su Mert Karslıoğlu ise iş birliğine dair şunları söyledi: "Son yıllarda Türkiye ve dünya genelinde artan rekor sıcaklıklar, kuraklık ve değişen iklim koşulları, orman yangınlarını çok daha yıkıcı bir boyuta taşıdı. Bu yangınların etkisi sadece ağaçlarla sınırlı kalmayıp; ekosistemleri, su döngülerini ve biyolojik çeşitliliği de ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu kritik durumu ele almak amacıyla, şirketimiz Great Place To Work Türkiye ile anlamlı bir iş birliğine imza attı. Bu ortaklık, basit bir ağaç dikme faaliyetinin ötesine geçerek; ekosistemlerin onarılması ve gelecek nesiller içi n doğada dirençli bir yapı inşa etme vizyonunu taşıyor.Bu ortak çalışma, teknolojinin, güçlü iş birliğinin ve ortak bir hedefin, dünyamızı iyileştirme ve yeniden onarma potansiyelini açıkça ortaya koymaktadır." Great Place To Work® Türkiye ve ecording'in ortak vizyonu, sürdürülebilirliği yalnızca bir kavram değil, yaşayan bir iş yeri kültürü haline getirmek. Her organizasyonun ve çalışanın katkısıyla büyüyecek bu hareket, kısa sürede milyonlarca tohuma ulaşarak geleceğe kalıcı bir yeşil iz bırakmayı amaçlıyor.

Akbank, Öğrencileri Refik Anadol’un   Yapay Zekâ Eseri İle Buluşturmaya Devam Ediyor Haber

Akbank, Öğrencileri Refik Anadol’un Yapay Zekâ Eseri İle Buluşturmaya Devam Ediyor

Akbank, Refik Anadol’un bankaya özel olarak tasarladığı Türkiye’nin ilk kalıcı yapay zekâ eserini gençlerle buluşturduğu rehberli turlara yıl boyunca devam ediyor. Lise ve üniversite öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen turlar, gençlere sanat ve teknolojiyi buluşturan ilham verici bir deneyim yaşatıyor. Yılbaşından bu yana yüzlerce öğrenciye ulaşan program kapsamında öğrenciler, rehber eşliğinde Akbank Genel Müdürlük binasında yer alan Refik Anadol’un yapay zekâ eserini inceliyor. Turun ardından gençler, Akbank LAB iş birliğiyle düzenlenen Yapay Zekâ ile Sanat Deneyimi Atölyesi’ne katılıyor. Bu atölyede öğrenciler, yapay zekâyı bir ifade aracı olarak kullanarak kendi sanat çalışmalarını üretiyor ve teknolojiyi yaratıcı biçimde deneyimleme imkânı buluyor. Böylece gençlerin hem dijital sanat farkındalığı hem de üretken yapay zekâ okuryazarlığı güçleniyor. 2025 yılı boyunca sürecek turlar ile, yıl sonuna kadar toplam 520 öğrencinin Akbank ev sahipliğinde bu deneyime katılması hedefleniyor. Refik Anadol’dan İstanbul’a, Akbank’a ve doğaya adanmış bir eser Refik Anadol’un 60 milyondan fazla piksel ve 220 metrekarelik alanı dolduran eseri, sanatçının dünyadaki en büyük 3 eserinden biri olma özelliği taşıyor. Ziyaretçileri sanat, teknoloji ve doğa arasındaki ilişkiyi yeniden düşünmeye davet eden eser, Akbank’ın tarihsel yolculuğunu, sürdürülebilirlik vizyonunu ve yoğun dijital işlem trafiğini estetik bir dille yorumluyor. Akbank arşivlerinin görselleştirilmesinden İstanbul’un doğal ritimlerine ve dünyanın farklı mercan ekosistemlerine kadar uzanan geniş bir veri setini içeren eser, yalnızca teknolojik altyapısıyla değil, aynı zamanda sanat, bilim ve doğa arasındaki dinamik ilişkiyi sorgulatan derin anlamıyla da dikkat çekiyor. Eser dört bölümden oluşuyor: Akbank Arşivleri: Bankanın tarihsel gelişimi, ticaret ağlarını simgeleyen hatlar ve düğümler aracılığıyla dijital bir tuvalde canlandırılıyor.Akbank Hatıraları: Kurumsal anılar, fotografik kolajlarla birleşerek kolektif hafızayı estetik bir deneyime dönüştürüyor.İstanbul’un Rüzgarları: Şehrin rüzgar verilerini sanatsal bir akışkanlıkla yorumlayan bölüm, İstanbul’un doğal ve kentsel manzaralarını gözler önüne seriyor.Mercan Rüyaları: Mercan resiflerinden oluşan veri setiyle, iklim değişikliği farkındalığını artırmayı hedefleyen bir yapay gerçeklik simülasyonu oluşturuluyor.

Türkiye’nin En Büyük Rüzgar Türbini Çerkeş’te Devreye Alındı Haber

Türkiye’nin En Büyük Rüzgar Türbini Çerkeş’te Devreye Alındı

183 metre rotar çapı, 90 metre kanat uzunluğu ve 7,2 MW güce sahip dev türbinler sayesinde yüksek verimlilik elde edilerek, santralin yıllık elektrik üretimi ile karbon emisyonu azaltım kapasitesi önemli ölçüde artırıldı. DZ BANK’tan sağlanan 20 milyon dolarlık yeşil finansman desteğiyle hayata geçirilen yatırım, Cengiz Enerji’nin yenilenebilir enerji üretiminde verimlilik ve sürdürülebilirlik alanındaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Katma değerli sanayi ve enerjide Türk şirketlerine öncülük eden Cengiz Holding’in grup şirketlerinden Cengiz Enerji tarafından yürütülen Çerkeş Rüzgar Enerji Santrali kapasite artırımı projesi başarıyla tamamlandı. Proje kapsamında santralin kurulu gücü 32,6 MW artırılarak toplam 82,6 MW’a yükseltildi ve kanat uzunluğu 90 metre olan, Türkiye’nin en büyük rüzgar türbinleri devreye alındı. Ülkemizin yerli ve yenilenebilir enerji arzını artırma hedefi doğrultusunda hayata geçirilen yatırım; ölçeği, teknolojik özellikleri ve çevresel etkisiyle öne çıkarken, DZ BANK’tan sağlanan yeşil finansman modeliyle de sürdürülebilir yatırımlara örnek teşkil ediyor. Cengiz Enerji İcra Kurulu Üyesi Mustafa Eskiçırak, projeye ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; “Çerkeş Rüzgar Enerji Santrali, Cengiz Enerji’nin sürdürülebilir büyüme vizyonunun en somut örneklerinden biri oldu. Türkiye’nin en büyük kanat uzunluğuna sahip rüzgar türbinlerini devreye alarak yenilenebilir enerji üretiminde verimlilik ve çevresel etki açısından önemli bir adım attık. Bu ölçek ve teknik nitelikteki bir projenin başarıyla tamamlanması, güçlü finansal yapımız ve uluslararası iş ortaklarımızla yürüttüğümüz etkin koordinasyonun bir sonucudur. Yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarımız, yalnızca bugünün enerji ihtiyacını değil, geleceğin karbon nötr ekonomisini de şekillendirmeye katkı sağlıyor.” YILLIK 54 BİN TON KARBON SALIMI ENGELLENECEK Yeşil kredi kapsamında tamamlanan kapasite artırımıyla birlikte Çerkeş Rüzgar Enerji Santrali’nin kurulu gücü 82,6 MW’a ulaştı. Her biri 7,2 MW gücünde olan yeni türbinler, 183 metre rotor çapı ve 90 metre kanat uzunluğu ile Türkiye’de bugüne kadar kurulan en büyük kanatlı rüzgar türbinlerini oluşturuyor. Rekor uzunluktaki kanatlar sayesinde tek türbinden maksimum enerji üretimi sağlanıyor. Yıllık yaklaşık 54 bin ton karbon salımını engelleyecek Çerkeş Rüzgar Enerji Santrali hem çevreci teknolojileri hem de verimlilik performansıyla Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkı sunacak.

Schneider Electric, COP30’da Endüstriyel Karbonsuzlaşmayı Hızlandırıyor Haber

Schneider Electric, COP30’da Endüstriyel Karbonsuzlaşmayı Hızlandırıyor

Şirket, yerel ekonomik dayanıklılığı artırmayı, adil ve kapsayıcı bir geçişi teşvik etmeyi amaçlayan, enerji ve endüstriyel dönüşüme yönelik pratik bir gündem etrafında işletmeleri, hükümetleri ve sivil toplumu seferber ederek etkinliğe katılıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Schneider Electric Sürdürülebilirlik Direktörü (CSO) Esther Finidori, “Paris Anlaşması’ndan 10 yıl sonra COP30, küresel iklim eylemi gündemi için bir dönüm noktasını temsil ediyor. Artık taahhütlerden ilerlemeye geçmek için araçlara, azme ve küresel zorunluluğa sahibiz. Elektrifikasyon dijital zeka ile buluştuğunda ve inovasyon kapsayıcılıkla birleştiğinde, daha hızlı, daha adil ve daha dayanıklı bir geçişin kapısını aralıyoruz. Brezilya’nın bu süreçteki liderliği, iş dünyası, hükümet ve toplulukların güçlerini birleştirmesi için benzersiz bir fırsat yaratıyor. İklim sorunu küreseldir ve izlenmesi gereken yol kolektif olmalıdır.” Brezilya endüstrisinin karbonsuzlaştırılması Schneider Electric Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü (SRI) ile Brezilya Kalkınma, Sanayi, Ticaret ve Hizmetler Bakanlığı (MDIC) iş birliğiyle hazırlanan “Sürdürülebilir Dönüşüm için Talep Taraflı Stratejiler” raporu, Brezilya’nın küresel endüstriyel dönüşüme liderlik etme potansiyelini öne çıkarıyor. Araştırma; ülkenin temiz ve çeşitlendirilmiş enerji karması, yeşil hidrojen potansiyeli ve zengin doğal kaynakları gibi stratejik avantajlarını inceleyerek, endüstriyel karbonsuzlaşmaya yönelik somut ve yenilikçi çözümler sunuyor. Çalışma üç aşamalı olarak yapılandırılmış durumda. İlk aşama, talep odaklı karbonsuzlaştırmaya yönelik 2050’ye kadar olan ileriye dönük senaryoları sunuyor. Sonraki aşamalar COP30 boyunca açıklanıyor. Bu aşamalar, endüstriyel politikalar, elektrifikasyon ve verimlilik stratejileri hakkında önerilerin yanı sıra Brezilya endüstrisinde karbon nötrlüğe ulaşmak için ayrıntılı senaryolar sunacak. Bu girişim, inovasyon, rekabetçilik ve çevresel sorumluluğu birleştirmenin önemini pekiştirerek Brezilya’yı düşük karbonlu kalkınma için bir model olarak konumlandırmayı amaçlıyor. Geleceğe hazır bir iş gücü geliştirmek Schneider Electric ve danışmanlık firması Systemiq tarafından yapılan yeni bir analiz, 2030 yılına kadar 760.000’e varan yeni biyoenerji istihdamı yaratılacağını ve Brezilya’nın yenilenebilir yakıtlar konusunda küresel bir lider olarak konumlanacağını öngörüyor. “Brezilya’nın İş Gücünü Fosilsiz Bir Ekonomi İçin Şekillendirmek” başlıklı rapor, otomasyon, elektrifikasyon ve karbon izlenebilirliği konularında 450.000 yeni profesyonelin eğitilmesi ve yeniden vasıflandırılması ihtiyacını vurgulayarak; teknik eğitimi, şirketler ve hükümet arasında veri entegrasyonunu ve yapısal eğitim reformlarını birleştiren üç aşamalı bir eylem planı öneriyor. Schneider Electric Güney Amerika Başkanı ve Sürdürülebilir İş Dünyası COP30 (SB COP) girişimi Yeşil İşler ve Beceriler çalışma grubu Başkanı Rafael Segrera, konuyla ilgili şunları söyledi: “İlerleme ve sürdürülebilirlik birbirine zıt yollar değildir. Bunlar, yan yana ilerlemesi gereken güçlerdir,” dedi. “Schneider Electric olarak, elektrifikasyon ve dijitalleşme kombinasyonunun, hedeflerin gerçek etkiye dönüşmesini mümkün kılan, karbonsuzlaşmayı ve kalkınmayı hızlandıran şey olduğuna inanıyoruz. COP30'un müzakerelerin ötesine geçerek, özel sektörün taahhütleri somut ilerlemeye nasıl dönüştürebileceğini gösteren stratejik bir platform olarak kendini kanıtlamasını umuyoruz.” Schneider Electric; Corporate Knights (2021 ve 2025), TIME dergisi ve Statista (2024 ve 2025) ve Sustainability Magazine (2025) de dahil olmak üzere çeşitli kuruluşlar tarafından istikrarlı bir şekilde dünyanın en sürdürülebilir şirketi olarak tanınıyor.

Sürdürülebilirlik Dönüşümünün Aktörleri, UN Global Compact Türkiye 2025 Zirvesi’nde Buluşacak Haber

Sürdürülebilirlik Dönüşümünün Aktörleri, UN Global Compact Türkiye 2025 Zirvesi’nde Buluşacak

UN Global Compact Türkiye 2025 Zirvesi; Türkiye’den ve Avrupa’dan iş dünyası liderleri, Birleşmiş Milletler, kamu ve sivil toplum temsilcilerini daha adil, kapsayıcı ve yaşanabilir bir dünya için eylemleri hızlandırmak üzere 5 Aralık 2025 tarihinde Hilton Bosphorus İstanbul Hotel’de bir araya getirecek. “Daha Hızlı, Daha İleri” Yol Almak Gerekiyor UN Global Compact Türkiye tarafından ilk kez düzenlenecek olan zirve “Daha Hızlı, Daha İleri” temasıyla gerçekleşecek. 2025 SKA Raporu’na göre Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın yalnızca yüzde 35’i hedefe ulaşma yolunda ya da orta düzeyde ilerleme gösterirken hedeflerin yaklaşık yarısı çok yavaş ilerliyor ve yüzde 18’i ise gerilemiş durumda. 2030’a kadar başarıya ulaşmak için çabaların hızlandırılması şart. İş Dünyası Liderleri İçgörülerini ve Fırsatları Paylaşacak Zirvede iş dünyası liderleri kurumsal sürdürülebilir dönüşümde üst düzey liderliğin rolünü ve somut hedeflerin stratejik önemini ele alacak; geleceğe yönelik içgörülerini paylaşarak sürdürülebilirlik trendlerini ve iş dünyasını şekillendirecek fırsatları tartışacak. Açılış konuşmasını UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü’nün yapacağı zirveye UN Global Compact’in CEO’su Sanda Ojiambo video mesajı ile katkı verecek. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’ın konuk konuşmacı olarak yer alacağı zirvede, Boyner Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, Unilever Türkiye Ülke Başkanı & Unilever Türkiye ve Orta Doğu Ev Bakım Genel Müdürü Ali Fuat Orhonoğlu, Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk, Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, TSKB CEO’su Ozan Uyar, Aydem Enerji CEO’su Serdar Marangoz ve Alarko Şirketler Topluluğu CEO’su Ümit N. Yıldız konuşmacılar arasında yer alacak. Sürdürülebilirlik Tüm Boyutlarıyla Ele Alınacak Zirvede küresel kredi derecelendirme kuruluşları, banka ve şirketlerin finans liderleri ile sürdürülebilirliğin finansmanı ve ulusal ve uluslararası düzenlemelerden sorumlu kurumların temsilcileriyle sürdürülebilirlik düzenlemeleri ve Türkiye iş dünyasına etkileri tartışılacak. Yalnızca bir strateji değil, değer zincirinden günlük iş pratiklerine, tedarikten pazarlama ve iletişime iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçası olan sürdürülebilirlik; otomotivden gıdaya, enerjiden danışmanlığa farklı sektörlerden üst düzey yöneticiler tarafından bir kurum kültürü meselesi olarak ele alınacak. İnteraktif oturumlarda ise insan hakları, tedarik zinciri, net sıfır yolculuğu ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi sürdürülebilirliğin farklı boyutları keşfedilecek. Dönüşümün Parçası Olmak İsteyenler Bir Araya Gelecek UN Global Compact Türkiye 2025 Zirvesi’nde katılımcılar; sürdürülebilirlik ekseninde iş dünyasının rotasını belirleyecek yeni fikirler, ortak hedefler ve dönüşüm hikâyeleri etrafında buluşmak ve yeni bağlantılar kurmak üzere edindikleri bilgi ve ilhamı kurumlarına taşıma imkanı bulacak. Daha iyi bir geleceğe katkı sunmak ve dönüşüme yön veren hareketin bir parçası olmak isteyenler bu zirvede bir araya gelecek.

Çelebi Havacılık, Yapay Zekâ ile Apron Güvenliğinde Yeni Bir Dönem Başlatıyor Haber

Çelebi Havacılık, Yapay Zekâ ile Apron Güvenliğinde Yeni Bir Dönem Başlatıyor

Budapeşte Liszt Ferenc Uluslararası Havalimanı’nda başarıyla tamamlanan pilot uygulama, olay tespit süresini 60 saniyenin altına düşürerek güvenlik performansında çığır açan sonuçlar elde etti. Bu sistem yalnızca apron güvenliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda veri odaklı, anlık müdahaleye imkân tanıyan güçlü bir güvenlik kültürü inşa ediyor. 65 yılı aşkın tecrübesiyle üç kıtada faaliyet gösteren Çelebi Havacılık, dijitalleşme vizyonunu bir adım ileri taşıyarak CompliAI sistemini uygulamaya aldı. Global Kalite ve Bilgi Teknolojileri ekipleri tarafından geliştirilen sistem, yapay zekâ ve GPS tabanlı veri analitiği ile apron sahasındaki ekipmanların güvenlik kurallarına uyumunu gerçek zamanlı olarak izliyor. Kamera ve sensör ağı aracılığıyla, ekipman mesafe kuralları, araç hareketleri ve uçak yönlendirme (marshalling) prosedürleri gibi kritik güvenlik standartları otomatik biçimde denetleniyor. Sistem, olası risk veya uygunsuzlukları saniyeler içinde tespit ederek operasyon ekiplerine anlık uyarılar gönderiyor. Böylece hatalar oluşmadan düzeltici aksiyon alınabiliyor ve Çelebi’nin güçlü emniyet kültürü daha da pekiştiriliyor. Global Yaygınlaştırma Başlıyor Budapeşte’deki başarılı pilot uygulamanın ardından Çelebi Havacılık, CompliAI sistemini diğer istasyonlarında da devreye almak üzere global yaygınlaştırma sürecini başlattı. Yeni fazda sistemin kapsamı genişletilerek yer hizmetleri SLA metrikleri ve ek operasyonel göstergeleri içerecek. Bu süreç, merkezî bir kurallar kütüphanesi ve sahada görevlendirilecek uygulama ekipleri tarafından desteklenecek. “Sadece bir teknoloji yatırımı değil, sektörün geleceğine yatırım” Çelebi Havacılık Grup CEO’su Dave Dorner, projeye ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: “Bu proje, Çelebi Havacılık’ın inovasyona, emniyete ve operasyonel mükemmelliğe olan kararlılığını ortaya koyuyor. Gerçek zamanlı verilerle riskleri anında tespit ediyor, önleyici adımları hızla devreye alıyor. CompliAI sistemi ile hem çalışanlarımızın hem müşterilerimizin güvenliğini en üst seviyede koruyoruz. Bu yatırımla birlikte, havacılığın geleceğine yön veren güçlü bir adım atıyoruz.” Havacılıkta Dijital Dönüşümde Yeni Bir Eşik CompliAI, Çelebi Havacılık’ın dijital dönüşüm yolculuğunda önemli bir kilometre taşı. Şirket, veri odaklı yönetim anlayışıyla emniyet, performans ve sürdürülebilirlik hedeflerini birleştirerek küresel operasyonlarında güvenlik ve verimliliği güçlendirmeye devam ediyor. Bu yenilik, Çelebi Havacılık’ın havacılık sektöründe inovasyon ve teknolojiye öncülük etme vizyonunun somut bir göstergesi niteliğinde.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.