Hava Durumu

#Tarım

Kapsül Haber Ajansı - Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İşletmelere Karekod Uyarısı: Son Tarih 28 Temmuz Haber

İşletmelere Karekod Uyarısı: Son Tarih 28 Temmuz

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, gıda denetim ekipleriyle birlikte denetime çıktı. Ekip aracını da Bakan Yumaklı kullandı. Tarım ve Orman Bakanlığı ekipleri, Kurban Bayramı öncesinde denetimlerini sıklaştırdı. Bayramda çok tüketilen ürünlere yönelik yapılan denetim ekibine bu sefer Bakan Yumaklı da eşlik etti. “ŞOFÖR LAZIM DEDİLER BEN DE GELDİM" Kendilerine Yumaklı'nın eşlik edeceğinden habersiz olan Ankara İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nde görevli gıda denetçileri şoför koltuğunda Bakan Yumaklı'yı görünce şaşırdı. Ekiplere “Şoför lazım dediler ben de geldim" diyen Yumaklı, personel ile birlikte denetimin yapılacağı işletmeye hareket etti. Personel ile sohbet eden Yumaklı, denetimler hakkında bilgi aldı. “BİZ DE BAKANI TANIYORUZ" DEYİN Denetimde karşılaştıkları olaylar hakkında soru soran Yumaklı'ya, “Bazen birileri arama, birilerine ulaşma, birilerini tanıdığını göstermeye çalışanlar da oluyor." cevabı üzerine Yumaklı, “O şekilde telefon açıp bir tanıdığının olduğunu göstermek isteyenlere siz de 'Tamam siz kimi tanıyorsunuz bilmiyoruz ama biz de Bakanı tanıyoruz' diye söyleyin." ifadelerini kullandı. Denetimlerdeki asıl amacın uygunsuzluk tespit edip ceza kesmek olmadığını vurgulayan Yumaklı, amaçlarının vatandaşın güvenilir gıdaya ulaşması olduğunun altını çizdi. SON TARİH 28 TEMMUZ Ekiplerle denetim yapan Yumaklı, denetimin ardından Bakanlık tarafından geçen yıl uygulamaya alınan Gıda Denetimlerinde Karekod Uygulaması hakkında açıklamalarda bulundu. İşletmenin karekodu uygulamalı olarak TARIMCEBİMDE uygulaması aracılığıyla kontrol eden Yumaklı, şunları kaydetti: “28 Temmuz'a kadar süre vererek işletmelerin QR Kodlarını gelen müşterilerin görebileceği şekilde asmalarını istedik. Bugün de bu işlemi yapan işletmelerimizden biriyiz. Burayı daha önce Ramazan Bayramı öncesinde denetlemiştik. Bugün tekrar geldik. Çünkü bayram öncesinde ve esnasında çok tüketilen şekerlemelerin kullanıldığını biliyoruz. Üretim tesisine baktık. Ürünlerin paketlenmesinden sunumuna, etiketinden son kullanım tarihe kadar denetledik. Ben de mesai arkadaşlarıma iştirak ettim. Biz denetimleri firmaların önlem alması için yapıyoruz. Asıl önemli olan tüketicilerimizin güvenilir gıdaya ulaşması. Her zaman söylediğimiz gibi. Tüketicilerin güvenilir gıdaya ulaşmak en doğal hakkıdır. Biz de bakanlık olarak bütün arkadaşlarımızla birlikte bu hakkı sonuna kadar tavizsiz, toleransız korumaya devam edeceğiz."

Tohum Sektöründe Deprem Etkisi: Rekabet Kurumu'ndan 7 Dev Şirkete 'Pazar Paylaşımı' Soruşturması! Haber

Tohum Sektöründe Deprem Etkisi: Rekabet Kurumu'ndan 7 Dev Şirkete 'Pazar Paylaşımı' Soruşturması!

Kurul, sektörde faaliyet gösteren yedi büyük teşebbüs hakkında, bölge/müşteri paylaşımı ve rekabete hassas bilgi değişimi yoluyla 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesini ihlal ettikleri iddiasıyla soruşturma açılmasına karar verdi. 22 Mayıs 2025 tarihli toplantısında önaraştırmada elde edilen bilgi ve belgeleri müzakere eden Kurul, delilleri "ciddi ve yeterli" bularak bu önemli adımı attı. Karar, 25-20/478-M sayı ile kamuoyuna duyuruldu. Mercek Altına Alınan Devler: Rekabet Kurumu'nun soruşturma başlattığı şirketler arasında sektörün bilinen ve büyük oyuncuları yer alıyor: Corteva Turkey Tohumculuk A.Ş. KWS Türk Tarım Tic. A.Ş. Limagrain Tohum Islah ve Üretim San. ve Tic. A.Ş. May-Agro Tohumculuk San. ve Tic. A.Ş. Monsanto Gıda ve Tarım Tic. Ltd. Şti. Polen Tohumculuk San. ve Tic. A.Ş. Syngenta Tarım San. ve Tic. A.Ş. Çiftçinin Cebini Etkileyecek Ciddi İddialar Rekabet hukukunda en ağır ihlallerden biri olarak kabul edilen "pazar paylaşımı" ve "rekabete hassas bilgi değişimi", şirketlerin kendi aralarında anlaşarak pazarı bölüşmeleri, fiyatları manipüle etmeleri veya birbirlerinin stratejileri hakkında bilgi alışverişi yapmaları anlamına geliyor. Bu tür eylemler, serbest rekabeti ortadan kaldırarak hem çiftçilerin tohum alım maliyetlerini artırabilir hem de ürün çeşitliliğini kısıtlayarak tarımsal üretimi olumsuz etkileyebilir. Soruşturma sonucunda söz konusu şirketlerin Kanun'u ihlal ettikleri tespit edilirse, Rekabet Kurumu tarafından cirolarının belirli bir yüzdesi oranında ağır para cezaları uygulanabilir. Ayrıca, bu durum sektördeki rekabet dengelerini de yeniden şekillendirebilir. Tohum sektörü, gıda güvenliği ve tarımsal verimlilik açısından stratejik öneme sahip olduğundan, bu soruşturmanın sonuçları tüm Türkiye tarafından yakından takip edilecek. Rekabet Kurumu, adil ve rekabetçi bir pazar ortamı sağlamak adına bu adımla, tarım sektöründeki şeffaflığı ve dürüstlüğü koruma kararlılığını bir kez daha göstermiş oldu.

Bakan Yumaklı, Kurbanlık Fiyatlarında Spekülasyona Karşı Uyardı Haber

Bakan Yumaklı, Kurbanlık Fiyatlarında Spekülasyona Karşı Uyardı

Türkiye'de tarım sektörünün stratejik üretim alanlarından birinin de hayvancılık olduğunu vurgulayan Yumaklı, "Bu nedenle hayvancılık politikalarımızı proaktif bir bakış açısıyla ele alıyoruz. Geçen yıl yeni hayvancılık yol haritamızı açıklamıştık. Yol haritamızda belirlediğimiz hedeflere de tek tek ulaşmaya başladık. Yeni hayvancılık yol haritamız sayesinde hayvancılıkta büyüme ivmesini yakaladık." diye konuştu. Bakan Yumaklı, ülkenin küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısında Avrupa'da yeniden birinciliğe yükseldiğine dikkati çekerek, bu başarıda üreticilerin ve kooperatiflerin payının büyük olduğunu söyledi. Yol haritasında yer alan hayvansal üretim planlamasına 1 Ocak 2024'ten itibaren geçtiklerini anımsatan Yumaklı, şunları kaydetti: "Yeni destekleme modelini üretim planlamasına entegre ettik. Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesi gibi desteklerle anaç varlığımızı artırıyoruz. Diğer yandan, Hayvan Hastalıkları ile Mücadele ve Hayvan Hareketleri Kontrolü Programı'mızı kararlılıkla uyguluyor, koruyucu aşılama çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyoruz. Ayrıca, Erzurum, Elazığ, Ankara, Çankırı ve son olarak Kayseri'de veteriner yol kontrol ve denetim istasyonlarımızı faaliyete geçirdik. Yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde denetimlerimizi artırdık." "BAKANLIK OLARAK TÜM TEDBİRLERİMİZİ ALDIK" "Tarım Cebimde" uygulaması sayesinde kurbanlıkların küpe numarası girilerek yaş, ırk ve aşı bilgilerine ulaşılabildiğini hatırlatan Bakan Yumaklı, "Halkımızın kurban ibadetini sağlıklı ve güvenli şekilde yapabilmesi için Bakanlık olarak tüm tedbirlerimizi aldık. Bu sene ayrıca kurbanlık hayvan varlığımızın yeterli düzeyde olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Çünkü, Kurban Bayramı öncesi fiyatların yükseleceği yönünde spekülasyon yapmak isteyenler olduğunu biliyoruz, duyuyoruz. Vatandaşımız müsterih olsun. Fiyatların fahiş bir şekilde artmasını gerektirecek herhangi bir şeyin olmadığını bir kez daha ifade etmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu. 4. Tarım Orman Şurası'nda ele alınan en önemli konulardan birinin de hayvancılık olduğuna dikkati çeken Yumaklı, Şura kararları kapsamında küçükbaş hayvancılığın toplam kırmızı et üretimindeki payını yüzde 35 seviyesine çıkarmak için yeni destek ve programları uygulamaya alacaklarını anlattı. Yumaklı, bu sayede sektörün risklere karşı daha dayanıklı hale geleceğini sözlerine ekledi.

Akbank'tan Çiftçilere Hasatta Ödeme, Sıfır Faizli Traktör Kredisi Haber

Akbank'tan Çiftçilere Hasatta Ödeme, Sıfır Faizli Traktör Kredisi

Tarımın gelişimi için çiftçilerle el ele veren Akbank, yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyor. Banka, çiftçilere “kredini şimdi al, ödemeni hasatta yap” imkanı sunuyor. Tarım kredilerinde ödemeler çiftçilerin tercihine göre esnek vadelerle düzenlenebiliyor. Ayrıca çiftçiler, 60 aya varan vade seçenekleriyle sıfır faizli traktör kredisinden de yararlanabiliyor. Türkiye ekonomisinin temel taşlarından biri olan tarım sektörüne desteklerini sürdüren Akbank, esnek ödeme planlı tarım kredileriyle çiftçilerin finansman ve yatırım ihtiyaçlarına çözüm sunuyor. Akbank’ın “kredini şimdi al, ödemeni hasatta yap” imkanıyla, çiftçilerin nakit akışlarını hasat dönemine uygun şekilde planlamaları mümkün oluyor. Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) belgesi olan tüm çiftçiler, Akbank’ın sunduğu özel ürün ve hizmetlerden faydalanabiliyor. Çiftçiler kredi ödemelerini yılda bir kez, isterlerse tercihlerine bağlı olarak aylık eşit taksitler halinde yapabiliyorlar. Böylece çiftçiler, bütçelerini daha rahat yönetebiliyor, günlük finansal ihtiyaçlarını ve uzun vadeli yatırımlarını kendilerine özel koşullarla gerçekleştirebiliyor. Tarım alanında en önemli ekipmanlardan biri olan traktörler için de avantajlı finansman alternatifleri sunan Akbank, çiftçilere 60 aya varan vade seçenekleri ve sıfır faizli traktör kredisi imkanı sağlıyor. Çiftçiler, traktör kredilerini de yılda bir ödemeli olarak kullanabiliyor. Tarımın sürdürülebilir gelişimini desteklemenin öncelikli hedefleri arasında olduğunu belirten Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, “Tarım, ülkemizin hem ekonomik hem de sosyal açıdan stratejik sektörlerinden biri. Bu bilinçle Akbank olarak, çiftçilerimizin emeğini ve üretimini desteklemek en öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. ‘Hasatta ödeme’ ve sıfır faizli traktör kredisi gibi çözümlerle, çiftçilerimizin yalnızca bugünkü finansal ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda geleceğe dönük yatırımlarını da güvence altına alıyoruz. Çiftçilerimizin finansmana erişimini kolaylaştıran yenilikçi ürün ve hizmetlerle tarım sektörünün sürdürülebilir büyümesini desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

Tarımın Kalbi Olacak Hizmet Binasının Temeli Çatalca'da Atıldı Haber

Tarımın Kalbi Olacak Hizmet Binasının Temeli Çatalca'da Atıldı

"Çatalca Belediyesi Ziraat Odası ve Yetiştiriciler Birlikleri Hizmet Binası" için düzenlenen temel atma töreni, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nde geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Mehmetçik Meydanı'nda gerçekleşen törende; CHP Parti Meclisi Üyesi Baki Aydöner, İBB Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Atalık, Çatalca Belediye Başkanı Erhan Güzel, tarım paydaşları, muhtarlar, üreticiler ve çok sayıda vatandaş bir araya geldi. "Toprağa değer veren bir ülke geleceğine de sahip çıkar" Törende yaptığı konuşmada Başkan Erhan Güzel, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nün anlamına dikkat çekerek, üretimin ve emeğin kıymetini vurguladı. Başkan Güzel, şu ifadeleri kullandı: "Emeğin ve üretimin kıymetini bir kez daha vurgulamak, ülkemizin kalkınmasında en hayati rolü üstlenen çiftçilerimizin sesine ses olmak ve hak ettikleri desteği alabilmeleri için kararlılığımızı yinelemek üzere bir aradayız. Çünkü biliyoruz ki, toprağa değer veren bir ülke geleceğine de sahip çıkar." Konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Milletimiz çiftçidir" sözünü hatırlatan Başkan Güzel, bu anlayışın sadece bir söz değil, aynı zamanda bir kalkınma modeli olduğunun altını çizdi. Üreten Kent Vizyonu Adım Adım Gerçekleşiyor Seçim öncesi "Üreten Kent Çatalca" vizyonuyla verilen sözlerin 1 yıl içerisinde büyük bir kısmının gerçekleştiğini belirten Başkan Erhan Güzel "Göreve geldiğimiz ilk yıl içerisinde, seçim döneminde sözünü verdiğimiz tarımsal projeleri tek tek hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz." diyerek yapılan projeleri anlattı. "Kadın emeğini önceleyen kooperatifimizi hizmete açtık, yerli üretimi desteklemek amacıyla Ormanlı Pirinci tohumlarını dağıttık ve sıvı gübre desteğiyle üreticimizin verimini artırdık. Atalık Tohum Takas Şenliği'ni yeniden başlattık, tarımsal mirasımızı ülke genelinde tanıttık. Migros'un genel müdürü ve üst düzey yöneticileri ile yaptığımız görüşmelerle, Ormanlı Pirincinin raflarda yer almasının önemini vurguladık. Sırada Çatalca'nın diğer yerel ürünleri var. Bugün temeli atılan Ziraat Odası ve Birlikler Hizmet Binası ise bu vizyonun kalıcı bir yapıtaşı olacak." ifadelerini kullandı. "Bu Merkez Çatalca'nın Tarım Paydaşlarını Buluşturacak" "Bu sadece bir söz değil, bir kalkınma modelidir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında izlediği yoldur. Köylüyü milletin efendisi yapan anlayış; kırsalı kalkınmanın temel taşı olarak gören, üretimi destekleyen, bilimle tarımı buluşturan devrimci bir vizyondur." Başkan Güzel ayrıca, temeli atılan yeni hizmet binasının sadece bir yapıdan ibaret olmadığını; üreticilerin, kooperatiflerin ve tüm tarım bileşenlerinin aynı çatı altında buluşacağı, üretimi destekleyecek güçlü bir merkez olacağını belirtti: "Bu merkez; üreticilerimizi, kooperatiflerimizi, birliklerimizi ve tüm tarım paydaşlarımızı bir araya getirecek. Hep birlikte topraklarımızın bereketini artıracak, üretimi güçlendirecek ve Çatalca'nın lezzetlerini güçlü bir marka kimliğine dönüştüreceğiz." "Ekrem İmamoğlu'nun Halkçı Vizyonu, Tarıma ve Üretime Umut Oluyor" Çatalca'nın İstanbul'un üretim merkezi, gıda güvenliğinin teminatı ve Anadolu'nun üretim kültürünü Marmara'ya taşıyan nadide bir geçiş noktası olduğunu vurgulayan Başkan Güzel, konuşmasının devamında şu mesajlara da yer verdi: "Biz milletimizin, çiftçimizin, esnafımızın, bu şehrin çocuklarının yanında olmak istiyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki; Atatürk'ün çizdiği tarım politikası, üretim vizyonu, halkçı kalkınma modeli, 2019 yılında İstanbul'a Ekrem İmamoğlu ile geri geldi. Ve o gün, bir kıvılcım İstanbul'da yakıldı. 2014'te Beylikdüzü'ne, 2019'da İstanbul'a umut olan Ekrem İmamoğlu, şimdi ise tüm Türkiye'nin, 86 milyonun umudu! İnanıyoruz ki bu kıvılcım, çok yakın bir zamanda tüm Türkiye'ye yayılacak. Kendisi Silivri'de haksız hukuksuz şekilde tutsak bulunsa da biz yol arkadaşlarına şu talimatı verdi: Bu destekler artarak devam edecek. Bizler de hep birlikte umudu büyütüyor, kendisinin halkçı belediyecilik anlayışıyla hayata geçirdiği tüm destekleri arttırarak devam ettiriyoruz. 'Sağlıklı toprak, sağlıklı gelecek' diyerek, tarımdan da, üretimden de asla vazgeçmeyeceğiz. İstanbul'un ve Çatalca'nın muhafızı olmaya devam edeceğiz." Törenin ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından çiftçilere fide dağıtımı yapıldı.

Yanmar Turkey, Konya Tarım Fuarı’nda Yeni Nesil Traktörlerini Vitrine Çıkardı Haber

Yanmar Turkey, Konya Tarım Fuarı’nda Yeni Nesil Traktörlerini Vitrine Çıkardı

Konya'da gerçekleşen ve bu yıl 21.si düzenlenen Konya Tarım Fuarı'nda Yanmar Turkey; son teknolojiye sahip Yanmar, Solis ve LS marka traktörlerin yanı sıra YTAgri tarım ekipmanlarını da sergiledi. Fuar süresince geniş ürün portföyünü ziyaretçilerle buluşturan şirket, yeni iş birliklerine zemin hazırlarken satışa sunacağı 8 farklı LS marka traktör modelinin de tanıtımını gerçekleştirdi. Dünyanın tarım alanında önde gelen şirketlerinden Japon devi Yanmar'ın tam iştiraki Yanmar Turkey, Konya Tarım Fuarı'nda son teknolojiye sahip traktör modellerini ziyaretçilerin beğenisine sundu. Fuar süresince Yanmar Turkey'nin Yanmar, Solis ve LS marka traktörleri ile YTAgri tarım ekipmanları, Türk çiftçisi ve sektör profesyonelleri tarafından yoğun ilgi gördü. LS marka 8 farklı traktör modeli sergilendi Yanmar Turkey Tarım İş Kolu ve İş Geliştirme Direktörü Murat Balkan Kanbir, hizmet verdikleri sektörün kritik önemini bildiklerini belirterek, "Konya Tarım Fuarı'nda Yanmar çatısı altındaki markalarımızı bayilerimiz, çiftçilerimiz, potansiyel müşterilerimiz ile buluşturduk, çok başarılı bir fuar geçirdik. Türk çiftçisinin güven ve tavsiyesini kazanan Solis, teknoloji ve verimlilik odaklı Yanmar, sürüş konforu ile ön plana çıkan LS markalarımız ziyaretçiler tarafından ilgiyle izlendi. Solis ve Yanmar traktörlerimizin yanında, Türkiye traktör pazarında satışa çıkaracağımız 8 farklı LS marka traktör modelini İzmir Fuarı'nın ardından burada da sergileme fırsatı bulduk. Ayrıca Yanmar'ın KM 116 modelini ve genişleyen portföyü ile YTAgri tarım ekipmanlarımızı da tanıttık. Yanmar Turkey olarak bu sene Konya Tarım Fuarı'na 4 markamızla katıldığımızı söyleyebiliriz. Tüm ziyaretçilerimizin ve sektör profesyonellerinin ürünlerimize gösterdiği yoğun ilgiden oldukça memnunuz. Bununla birlikte, Türkiye genelinde yaygınlaşan güçlü bayilik ağımız sayesinde, bölgesel ve yerel fuarlarda da bayilerimiz aracılığıyla aktif olarak yer almayı hedefliyoruz." dedi. Yeni bayilerle anlaşmalar imzalandı Geniş ürün yelpazesiyle çiftçilerin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunduklarını ifade eden Kanbir, şöyle devam etti: "Konya Tarım Fuarı, sadece ürünlerimizi tanıttığımız bir platform olmanın ötesine geçerek iş birliklerimizi güçlendirdiğimiz, yeni fırsatlar oluşturduğumuz verimli bir organizasyon oldu. LS markamız özelinde tüm Türkiye'de bayi yapısını oluşturmak için potansiyel iş ortaklarımızla önemli görüşmeler gerçekleştirdik; bir kısmı ile anlaşmalar imzalandı ve süreçleri başlattık. Yanmar ve Solis markalarımızı fuarda bizlerle birlikte temsil eden bayilerimiz, stand alanımızda aktif olarak yer alarak sahadaki sinerjiyi güçlendirdi. Müşterilerimizle doğrudan temas kurarak ürünlerimize yönelik geri bildirimler aldık, bu da müşteri memnuniyetini artırma stratejimiz ve ihtiyaç analizlerimiz açısından çok kıymetliydi. Fuar boyunca sektör paydaşlarıyla temaslarımız sayesinde, sadece satış faaliyetlerinde değil marka bilinirliği, tedarik, servis, satış sonrası hizmetler ve gibi pek çok alanda önemli kazanımlar elde ettik. Bu yılki fuar hem mevcut yapımızı güçlendirme hem de büyüme hedeflerimizi destekleyecek adımlar atma anlamında bizim için oldukça başarılı geçti." Çift haneli büyüme oranı hedefleniyor Konya Tarım Fuarı'nın 2025 yılı için belirledikleri büyüme stratejisi konusunda önemli bir motivasyon kaynağı olduğunun altını çizen Kanbir, "Ürün gamımızın genişlemesi ve kullanıcı ihtiyaçlarına doğrudan yanıt verebilen modellerimiz sayesinde, pazardaki konumumuzu güçlendirerek büyümemizi hızlandırmak istiyoruz. Bu yıl için pazardaki daralma beklentisine rağmen çift haneli büyüme oranı hedefliyoruz. Hem ürün çeşitliliğimizin artması hem de markalarımıza olan ilginin yükselmesiyle bu hedefe ulaşacağımıza inanıyoruz. Yanmar Turkey olarak, bu yıl müşteri memnuniyeti ve satış sonrası hizmetlere odaklanıyoruz. Nitelikli bayi ağımızı tüm markalarımızda artırmayı ve daha çok çiftçiye ulaşmayı amaçlıyoruz." diye konuştu. Fuarda, Solis ve Yanmar marka traktörlerin; Solis 60, Solis 90, Solis 75, Solis 16, Solis 50 (4WD ve 2WD), Solis 26 Plus, Solis 60 ROPS, Solis 50 ROPS, YM359A, YM347A, KM116 ve LS'nin MT3.35, MT3.40, MT3.50, MT3.60, XU6158, XU6168, MT7.101, MT5.73 traktör modelleri sergilendi. LS Traktör portföyündeki MT3 serisi 35-60 beygir aralığındaki ROPS'lu model traktörler, özellikle bahçe tarımında çalışan çiftçilerin ihtiyacına cevap verebilecek şekilde geliştirildi. 60-100 beygir aralığında olan XU, MT5 ve MT7 serisi kabinli traktörler ise zorlu arazi koşullarında çalışan çiftçilere hitap ediyor. Bu traktörler, dayanıklı yapısının yanı sıra konforu üst seviyeye çıkaran premium özelliklerle öne çıkıyor. Sergilenen geniş ürün yelpazesi, ziyaretçilerden yoğun ilgi görürken; Konya Tarım Fuarı, Yanmar Turkey için hem mevcut yapıların güçlendirildiği hem de yeni dönem hazırlıklarının pekiştirildiği verimli bir buluşma noktası oldu.

Tarımda don felaketi aronyayı etkilemedi Haber

Tarımda don felaketi aronyayı etkilemedi

Yaşanan bu mağduriyetin çiftçileri alternatif ürünlere yönelttiğini söyleyen Dr. Aronia Kurucusu Aylin Kalafatoğlu, -40 dereceye kadar direnç gösteren aronyanın yoğun ilgi gördüğünü söyledi. İklim dengesizliklerine karşı tarımın yeni umudunun aronya olduğunu söyleyen Dr. Aronia Kurucusu Aylin Kalafatoğlu, "Soğuk iklim şartlarına son derece dayanıklı, çalı formunda bir bitki olan aronya, hem +40 derece sıcaklığa hem de -40 dereceye varan soğuklara karşı direnç gösterebiliyor. Bu sezon Türkiye genelinde yaşanan don felaketinden neredeyse hiç etkilenmemesi, aronya üreticileri olarak bizleri bir kez daha sevindirdi. Aronya, çiftçilerimiz için sürdürülebilir ve kazançlı bir alternatif haline gelmeye başladı. Üreticilerimizle sürekli iletişim hâlindeyiz. Bahçelerimizde, özellikle Polonya'dan ithal ettiğimiz uluslararası lisanslı, Avrupa Birliği fidan pasaportuna sahip ve organik sertifikalı Nero cinsi aronya fidanlarında herhangi bir don zararı yaşanmadı. Aksine, düşük sıcaklıklar meyve kalitesini daha da artırdı. Bu da aronya üretiminin ne kadar sağlam temellere dayandığını gösteriyor.Aronya yetiştiriciliği doğru toprak analiziyle seçilen arazilerde, iklim koşullarına uygun bölgelerde ve su problemi yaşanmayan alanlarda son derece verimli ve sürdürülebilir bir üretim alanı sunuyor. Biz de bu doğrultuda üreticilerimize 360 derece danışmanlık vermeye devam ediyoruz" dedi. Kalafatoğlu, "Dr. Aronia olarak danışmanlık hizmeti verdiğimiz aronya meyveleri; Avrupa Birliği (EU), Türkiye (TR) ve Rainforest Alliance (RA) gibi önemli sertifikalara sahip. Organik üretim standartlarımız sayesinde hem yurt içinde hem yurt dışında bahçe kurulumlarına devam ediyoruz. Yurt içinde profesyonel anahtar teslim nitelikli proje bazlı kendi kurduğumuz aronya bahçelerinden taze aronya meyvesi satın almaya ve işlemeye devam ediyoruz. Kalitemizle fark yaratıyor, özellikle Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Tarımın geleceğini artık yalnızca toprağın verimliliği değil, aynı zamanda iklim krizine karşı dayanıklılık şekillendiriyor. Aronya gibi dirençli ve katma değeri yüksek ürünlerin önemi her geçen gün artıyor" diyerek sözlerini tamamladı.

Konya, dünyadaki gıda krizine karşı çözümün ve diplomasinin merkezi olacak Haber

Konya, dünyadaki gıda krizine karşı çözümün ve diplomasinin merkezi olacak

Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Türkiye’nin sahip olduğu stratejik konumu, verimli toprakları, güçlü insan kaynağı ve köklü tarım kültürüyle Tarım ve Gıda Diplomasisi kavramının dünyadaki öncüsü olmaya en güçlü aday olduğunu vurgulayarak, “İnanıyoruz ki Türkiye; gıda krizlerinin gölgesinde kalan bir dünyada, çözümün ve diplomasinin odak noktası olacaktır” diye konuştu. Önceki dönem Tarım Bakanlarından, TARPOL Başkanı Mehdi Eker, Tarım Diplomasisi Forumu’nun dünya için, insanlık için önemli bir ihtiyaç olduğunu belirterek, “Diplomasinin bu alanda devreye girmesi, küresel gıda güvenliğinin sürdürülebilir bir şekilde sağlanmasında önemli bir ihtiyaçtır. Bu en çok Konya’ya yakışır. Konya Çatalhöyük’tür. Günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önceye ait büyük bir tecrübe var. Konya’nın tecrübesi 10 bin yıllıktır. Buradan insanlığa aktarılacak dersler ve tecrübeler vardır. Dünya gerçekten küresel ısınmanın, adaletsizliklerin, hak ve hukuksuzlukların, savaşların, benzeri doğal afetlerin getirdiği ciddi sorunların tehdidi altındadır. Bunların hepsi birer sınamadır. Biz bu sınamalardan insanlık olarak başarıyla çıkmak zorundayız. Bunu yapacak olan yine biziz; Hazreti Mevlana’nın felsefesidir, Konya’nın tecrübesidir, Anadolu’nun birikimidir, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu medeniyet tasavvurudur” dedi. Konya Büyükşehir Belediyesi ve Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği’nin (AgriCities) ev sahipliğinde, Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi (TARPOL) ile Yeşil Etki Derneği tarafından Konya’da düzenlenecek “Tarım Diplomasisi Forumu” bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Konya Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür Sanat’ta düzenlenen toplantıda bilgilendirme yapan Yeşil Etki Derneği Başkanı Mine Ataman, tarım ekonomisinin küresel ekonominin yüzde 5’ine denk geldiğini ve etkisinin çok büyük olduğunu anımsatarak, tarım ve diplomasiye yeni bir bütüncül multidisipliner bakış açısıyla “Tarım Diplomasisi Forumu” vesilesiyle Konya’dan bütün dünyaya seslenileceğini söyledi.  “TARIM STRATEJİK BİR ALAN HÂLİNE GELMİŞTİR” Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tarımın insanlığın varoluş serüveninde en temel kaynaklardan biri olduğunu vurgulayarak, “Bugün yaşadığımız çağda tarım, sadece bir üretim biçimi değil; aynı zamanda ekonomi, dış politika, çevre ve toplumsal barışın da temel yapı taşlarından biridir” ifadelerini kullandı. Bu noktada, Tarım ve Gıda Diplomasisi kavramının devreye girdiğini belirten Başkan Altay, “Tarım ve Gıda Diplomasisi; ülkelerin tarımsal üretim, ticaret, teknoloji ve bilgi paylaşımı gibi alanlarda uluslararası ilişkiler kurmasını, bu ilişkiler aracılığıyla hem gıda güvenliğini sağlamasını hem de barışa katkı sunmasını ifade eden bir diplomasi anlayışıdır. Artık tarım sadece bir iç mesele değil; sınırları aşan, ülkeler arası ilişkileri şekillendiren, stratejik bir alan hâline gelmiştir. Pandemi süreci, Rusya-Ukrayna savaşı akabinde gerçekleşen tahıl krizi, gıda milliyetçiliği, küresel ekonomik kırılganlıklar ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin son dönemde uygulamış olduğu gümrük vergileriyle başlayan yeni nesil ticaret savaşları; bizlere çok net bir gerçeği hatırlattı; o da gıda bağımsızlığı gerçeğidir. Gıda bağımsızlığı, artık ulusal güvenliğin bir parçasıdır. Ayrıca tüm dünyayı etkisi altına alan iklim değişikliği, kuraklık ve doğal afetler, tarımsal üretimi her geçen gün daha da kırılgan hâle getirmektedir. Böylesine hassas bir denklemde, tarımı sadece üretim veya ticaret alanı olarak değil; aynı zamanda diplomatik bir anahtar olarak ele almak zorundayız” değerlendirmesinde bulundu. “TARIM DİPLOMASİSİ FORUMU, İNSANLIK İÇİN YENİ BİR UMUT ÇAĞRISININ İFADESİDİR” Başkan Altay, sürdürülebilir tarımsal üretimi sağlamanın, gençleri tarımsal faaliyetlere entegre ederek tarımsal üretimi gelecek nesillere taşımanın da son derece hayati meselelerden biri olduğuna dikkati çekerek, “Bugün burada duyurduğumuz ‘Tarım Diplomasisi Forumu’ işte bu amaç ve farkındalığın somut bir adımı olacaktır. Ülkemiz için bir ilk olma özelliği taşıyan, dünyada da çok örneği bulunmayan bu forum, tarımı sadece tarlalarda değil; fikirlerin, iş birliklerinin, stratejik ortaklıkların yeşerdiği zeminlerde de konuşmayı hedeflemektedir. Kısaca, Tarım Diplomasisi Forumu, insanlık için yeni bir umut çağrısının ifadesidir. Konya olarak bu misyona sahip çıkmak, bizim için tarihi bir sorumluluktur. Çünkü bizler, Çatalhöyük’ten bu yana yaklaşık 9 bin 500 yıldır toprağa emek veren, tarımı sadece geçim kaynağı değil, kültürel bir değer olarak gören bir şehrin mirasçılarıyız. Bu topraklar, geçmişte olduğu gibi bugün de bereketin ve üretimin merkezi olmaya devam etmektedir. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Başkanı olarak, sadece yerel kalkınma hedefleriyle sınırlı kalmadan, tarımı küresel ölçekte ele alan bir bakış açısıyla hareket ediyoruz” diye konuştu. “TÜRKİYE; GIDA KRİZLERİNİN GÖLGESİNDE KALAN BİR DÜNYADA, ÇÖZÜMÜN VE DİPLOMASİNİN ODAK NOKTASI OLACAKTIR” Türkiye’nin, sahip olduğu stratejik konumu, verimli toprakları, güçlü insan kaynağı ve köklü tarım kültürüyle Tarım ve Gıda Diplomasisi kavramının dünyadaki öncüsü olmaya en güçlü aday olduğunu vurgulayan Başkan Altay, “Bu forum, aynı zamanda ülkemizin bu potansiyelini küresel ölçekte daha görünür kılacaktır. Çünkü biz inanıyoruz ki Türkiye; gıda krizlerinin gölgesinde kalan bir dünyada, çözümün ve diplomasinin odak noktası olacaktır. Öte yandan bu forum, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sıklıkla ifade ettiği, ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ anlayışına katkı sunacak en önemli kilometre taşlarından biri olacaktır. Küresel ve yerel güçlerin, şehirlerin, üniversitelerin, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının, iş birliği olmadan bu süreci başarıyla yönetmesi mümkün değildir. Tarım Diplomasisi Forumu’nun, bu güçleri bir araya getiren bir platform olarak, gelecekteki iş birliklerinin temelini oluşturacağına inanıyorum. Tarım Diplomasisi Formuna katkı sağlayan Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Vakfı’mıza, Yeşil Etki Derneği’ne ve emeği olan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ederim. Bu önemli forumda bizlerle birlikte olan, sürece bilgi ve tecrübeleriyle katkı sunan Sayın Bakanımız Mehdi Eker’e de ayrıca şükranlarımı ifade ediyorum. Bu vesileyle Ekim ayı içerisinde Konya olarak ev sahipliği yapacağımız Tarım Diplomasisi Forumu’nun şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. “TARIMDA KONYA TECRÜBESİ 10 BİN YILLIKTIR” Önceki dönem Tarım Bakanlarından, TARPOL Başkanı Mehdi Eker de Konya’da bulunmaktan dolayı da memnuniyetini ifade ederek, Başkan Altay’a misafirperverliği için teşekkür etti. Eker, Tarım Diplomasisi Forumu’nun dünya için, insanlık için önemli bir ihtiyaç olduğunu belirterek, “Diplomasinin bu alanda devreye girmesi, küresel gıda güvenliğinin sürdürülebilir bir şekilde sağlanmasında önemli bir ihtiyaçtır. Bu forumun önemli bir ihtiyacı karşılayacağını düşünüyorum. Bu en çok Konya’ya yakışır. Birincisi; insanlığın tarım devrimini yaşadığı temel merkezlerden biri Konya’dır, Konya Çatalhöyük’tür. Günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önceye ait büyük bir tecrübe var. Konya’nın tecrübesi 100, 200, 300, 500, 5000 yıllık değil 10 bin yıllıktır. Buradan insanlığa aktarılacak dersler ve tecrübeler vardır. Çatalhöyük bunun abidesidir, bunun anıtıdır. İkincisi; Konya ilimiz Türkiye’nin tarımsal üretiminde birçok alanda hububatta, bakliyatta, pancarda, sebze ve meyvede çok büyük bir potansiyele, çok büyük bir yüzdeye sahiptir. Bu da bugünün gelişen ekonomisi, ticari ilişkileri, sanayisini dikkate aldığımızda bununla bugün Konya bunu hak ediyor. Böyle bir ilk adımı atmanın haklı meşruiyetine sahip, gerekçelerine sahip. Bir üçüncüsü de şudur; İnsanlığın bugün en çok ihtiyaç hissettiği şefkat, merhamet, sevgi, tolerans bütün bu evrensel İslami ve insani değerlerin vücut bulduğu bir felsefeye dönüştüğü, Hz. Mevlana’nın yurt edindiği metfun bulunduğu fikirlerini oluşturup dünyaya aktardığı bir merkezdir. Dolayısıyla Gıda ve Tarım Diplomasisi Forumu’nun buradan ilk adımının atılmasının böyle ayrıca bir nedeni var. Onun için buradayız, onun için Konya’dayız. Konya’dan böyle bir adımı atıyoruz. Bu adımın hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. “TARIM SADECE TEK BAŞINA BİR ÜRETİM FAALİYETİNDEN İBARET DEĞİL” TARPOL’ün Türkiye’de tarımla ilgili biriken entelektüel sermayenin kurumsallaşması ve kurumsallaştırılması için bir misyon üstlendiğini vurgulayan Eker, “Böyle bir merkez, biz bu topraklarda, ki yukarı Mezopotamya’yı da içine alıyor, Anadolu’nun kadim tarım kültürünü, bunun birikimini, gerek Türkiye’nin var olan meselelerinin çözümünde gerek bölgesel sorunların çözümünde gerekse küresel gıda güvenliği problemini çözmeye katkı sunmak üzere kuruldu. Bizim anlayışımız şu; tarım sadece tek başına bir üretim faaliyetinden ibaret değil. Biyolojik disiplinini, ekonomik disiplinini ve ekoloji disiplinini yani bu üç disiplini eşit şekilde dikkate alan. Bu üç disiplinin kesişim kümesinde sürdürülebilir bir üretimin mümkün olduğunu ifade ediyoruz. Tek başına biyolojiyi dikkate aldığınızda sınırları zorlarsınız. Genetik çalışmalar yapılır, üretimi artırır. Fakat bu ekolojik dengeyi bozar. Eğer böyle değil de iktisadi yani ekonomik disiplinini dikkate almazsanız o zaman yaptığınız faaliyet sürdürülebilir olmaktan çıkar. En nihayet aynı zamanda tarımsal üretim bir ekonomik faaliyettir. Şimdi dünya bu üç disiplinin kesişim kümesinde dengeli bir tarımsal üretim felsefesini benimseyip hayata geçirmediği için bugün biz iklim değişikliğini de küresel ısınmayı da etkileyen bir ekolojik problemle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. “BİZ BU SINAMALARDAN İNSANLIK OLARAK BAŞARIYLA ÇIKMAK ZORUNDAYIZ” Eker, Türkiye’nin iki önemli kriz havzasının arasında olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Karadeniz havzasında kriz var, savaşlar var ve o bölgede Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayeti, basireti, liderliği ile tahıl koridoru açılmasaydı bugün o savaşın yol açtığı felaket çok daha tahrip edici bir boyutta olmuş olurdu. Akdeniz havzasında da sorun var. İsrail, hudut, sınır, hak, hukuk tanımayan gerçekten vahşi ve gerçekten insanlık dışı uygulamalarla bütün kavramları alt-üst ederek zulümle Orta Doğu’yu, Doğu Akdeniz’i bir zulüm coğrafyasına dönüştürdü. Dolayısıyla buradaki sorunlar, ciddi sonuçlar doğurabilir. Bizim bunları kendi medeniyet tasavvurumuz içerisinde, hakkaniyete uygun bir şekilde bilgi ve hikmet ile bütün bu meseleleri kotarmak mecburiyetindeyiz. Bunu da ancak Konya yapar. Ancak Türkiye yapar. Çünkü bizim hem kültür hem inanç hem medeniyet tasavvuruyla ilgili kodlarımız bize aslında doğal olarak o misyonu veriyor. Dünya gerçekten küresel ısınmanın, adaletsizliklerin, hak ve hukuksuzlukların, savaşların, benzeri doğal afetlerin getirdiği ciddi sorunların tehdidi altındadır. Bunların hepsi birer sınamadır. Biz bu sınamalardan insanlık olarak başarıyla çıkmak zorundayız. Bunu yapacak olan yine biziz. Hazreti Mevlana’nın felsefesidir. Konya’nın tecrübesidir, Anadolu’nun birikimidir, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu medeniyet tasavvurudur.” TARPOL Başkanı Mehdi Eker, “İlk kez ülkemizde düzenlenecek ve dünyada henüz tartışılmamış olan ilk defa burada vücut bulacak olan Tarım Diplomasisi Forumu’nun uluslararası alanda yürüttüğümüz faaliyetlere katkı sağlaması ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temenni ediyorum. Hem Yeşil Etki Derneğimize hem de Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Başkanı kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımıza huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.